Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ASKER- SİYASET İLİŞKİLERİ VE SON DURUM


alamet-i farika

Önerilen İletiler

Sorun şudur aslında atanmışlarla - seçilmişlerin güç dengesi.

 

Gerek Askerler, gerek valiler, gerek müsteşarlar devletin kilit bürokrasisi atama yoluyla gelirler. Emekli olana dekte bu görevlerini sürdürürler.

Devletin ve ekonominin çarkları tıkanma noktasına gelir. Hükümetler, başbakanlar değişir. Onlar kolay kolay yerlerinden oynamazlar.

 

Atanmışları kimse tanımaz. İlişkilerini, menfaat çevrelerini kimse bilmez. Seçimle gelmediklerinden çalışıp-çalışmamak tamamen şahsi yapılarına bağlıdır. Seçilmişlerse hep gözönündedir.

Politikacı diye küçümsenir. Kimi zaman "gizli devlet" tarafından, özellikle seçilmişler yıpratılır.

 

Yasalardaki, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması konuşulurken, atanmışların dokunulmazlığından bahsedilmez. Atanmış bir yetkilinin şahsına ilişkin söyleyeceğiniz her olumsuz konuda, ağır cezalar alabilirsiniz. Seçilmişlerde demokrasi işlediğinden istediğini diyebilirsiniz.

Biri forumda başbakanımız için "allah b... versin başka bişey demiyorum" yazmış. Bunu bir atanmışa yazsa tesbit edilip hakkında dava açılabilir.

 

Biz, Cumhuriyet çocuklarıyız. Demokrasi çocuklarıyız. Seçimlerimiz ve seçilmişlerimizin hepsi kıymetlidir.

Kıymetli olmayanları zaten değiştirmek elimizdedir.

Kutsal Parlamentomuz, Demokrasimizin temel direği, halkımızın sesi ve nefesidir.

Sesiniz, nefesiniz olmazsa ölürsünüz.

 

Parlamento bütün kurumların üstündedir. Çünkü bizler oradayız. Köylüsü, işcisi, yazarı, çizeri, aydını, öğretmeni, emeklisi ile Türk Halkı oradadır.

 

Türk Halkının, Yüce Parlamentonun, demokrasinin üstünde hiç bir kurum ve kuruluş yoktur.

 

Silahlı Kuvvetlerimiz karşıt bir güç değil, aksine Halkının parlamentosunun emrinde, demokratik Cumhuriyetin koruyucusudur.

 

Bunun dışında düşünenler hastalıklı beyinlerdir.

 

SaNTo....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1. Hem generaller hem de hukumet takip ediyordur Bosver,! Onlardan korkacak degilim 2. cok uzun zamandir 4. Anayasa mahkemesi hukumetun cikardigi kanunlarin anayasaya uygun olup olmadigini denetler ve demokrasinin sartidir. Secilen her hukumet altindir diyen aptaldir. 5..Absolute power corrupts absolutely denetleme organlari sarttir. 6. generallere cok guzel yorumlar yapiyorsun peki... yazdiklarimdan hic baska bir sey cikarmiyormusun. 7.Yani her seyi atlayip kahrolsun fasizm mi diyecegiz. hic bir seyi atlamadan Papagan gibi parlemento, secim vs. dersek gunun birinde o secilen hukumet secimleri unutursa, tekrar mi kahrolsun fasism diye nagra atip baska bir fasit hukumet getirecegiz. Teftis kurullarinin kapatilmasi neden. Benin derdim ordu ihtilal degil benim derdim yapilan bazi seylerin hosuma gitmemesi ve karsisinda duracak seyin de yasasin parlementom zihniyeti olmamasi. Fakat sizler bunlari gormeyebilirsiniz veya gorup itiraz etmeyebilirsiniz ben hukuk devletlerinde buyudugum icin eksikligi hissediyorum. Atamiz biz bir devlet ve bir CUMHURIYET BIRAKMIS EGER KORUYABILIRSEK. Ve su da bilinsinki dunyada hic bir ulke kendi kurucusnun resmini ve ismini sistemetik olarak her yerden sildirmez.

 

 

bTeftis kurullarinin kapatilmasi niye? Demokrasi parlementonun is yapiyoruz diye vatani ciftlige cevrilmesi demek degildir. Secimleri kaldirir oy dan da korkmaz. anayasa mahkemeside kaldiramazsin cunku secimleri kaldirmak anayasaya aykiri diyemez cunku ilk defa o kalkmistir. YASASIN PARLIMENTO ISTE MISIR ISTE SURIYE. SUPREME COURT DEMOKRASIYE AYKIRI OLAN ANAYASA MAHKEMESIDIR< ANTI DEMOKRATIK OLDUGU HANGI HUKUK veya 'government' bilimi kitabinda yaziyor,

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın ying yang,

 

Denetim ve teftiş kurulları konusundaki yazdıklarınıza elbette katılıyorum. Zaten seçimin amacı ve anlamı, seçilen kişi ve kişileri denetleyebilmekte. Yokse tamam seçildin artık, "yağmala devleti"

değil elbet.

 

Hukuk konusunda da size hak veriyorum. Bende sadece bu yazdıklarımı "hukuk çerçevesi içinde" olarak düzeltiyorum.

 

Saygılarımla,

 

SaNTo...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın ying yang,

 

Denetim ve teftiş kurulları konusundaki yazdıklarınıza elbette katılıyorum. Zaten seçimin amacı ve anlamı, seçilen kişi ve kişileri denetleyebilmekte. Yokse tamam seçildin artık, "yağmala devleti"

değil elbet.

 

Hukuk konusunda da size hak veriyorum. Bende sadece bu yazdıklarımı "hukuk çerçevesi içinde" olarak düzeltiyorum.

 

Saygılarımla,

 

SaNTo...

Tamam o zaman anlastik. bende beraberim. Geriye kalan mesele bu gun Turkiyede bu denetlemeyi yapabilecek guc ikidir. Onun icin ikisininde yipranip bir birini denetliyemez hale gelmesi tehlikelidir. Keske Hukuk birlikleri olsa' Sivil Wacthdog denilen kurumlar toplum haklarini koruyabilse Keske Politikacilarimiz aldiklari oylara saygi gostercek kalitede olsalar. VE EN ONEMLISI HALKIN BOSLUGU HER SEKILDE DOLDURMASI HUKUMETIN SINIFTA KALDIGI ALANLARDA HALK BU BOSLUGU DOLDURSA> MESALA GUNEY DOGUYA DAGLIK MERKEZLERI OZEL TESSEBBUSLE ACILSA>>>>>>>>> BU FORUMDAKI HANGI GELIN BIRLIK OLALIM YARDIM EDELIM CAGIRISINA CEVAP VERILMISTIR> BENIM YAZIMA BEN BANKA HESABI ACTIRIRIM DIYEN BILE OLMADI> ISTE MILLIYETCILIK< ISTE VADANDASLIK> ISTE MILLETINE SAYGI>> GERISI EZELDEN BERI ISITIGIMIZ BOS LAF> BENIM EN YAKINLARIM DENIZ GECMIS HADISELERINE KARISMIS INSANLARDIR VE COK KIYMETLI KISILER SENELERCE HALK HIZMETINDEN ALAKONMUSTUR>FAKAT KENDILERI DE BU GUN O GUNLERDE TURKIYENIN ANARSISININ COK KORKUNC BOYUTLARDA OLDUGUNU SOYLERLER> BU KISILER BU GUN 60-70 YASINDADIR> ESKIYI KOTULEMEKle bugune hayir getirilmez. Halkin toplum bilincine erismesi gerek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

birden bire nedense DENİZ GEZMİŞ in son savunmasında aşağıda söylediği bu cümleler geldi aklıma..........

 

 

"Aşağıdaki sözler Amerikan tekellerinin ve onların emrindeki Amerikan ordusunun en üst rütbeli bir generalinin sözleridir. Amerika, yoksul ülkelerdeki orduları Amerikalılaştırdığından emindir. Pentagon’dan söylenmiştir ki, Pentagon, tekelleri ve Amerikan çıkarlarını silahla korumak için dünyaya ait planların ve oyunların çevrildiği yerdir. Bu sözler, sömürdüğü ülke ordularının, Amerikan orduları olduğunu iddia edercesine söylenmiş ve bu orduların Amerikan çıkarlarını korumak için görevli olduğunu belirtmek için sarf edilmiştir.

 

Amerikalı General Edward Szutos şöyle diyor: “İnşa ettiğimiz orduların, uluslar arası düzeyde hiç bir önemi yoktur... Her ülke kendi ordusu tarafından işgal edilmiştir.”

 

Bu sözler birer subay olan sizleri bizlerden çok düşündürmelidir."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

birden bire nedense DENİZ GEZMİŞ in son savunmasında aşağıda söylediği bu cümleler geldi aklıma..........

 

 

"Aşağıdaki sözler Amerikan tekellerinin ve onların emrindeki Amerikan ordusunun en üst rütbeli bir generalinin sözleridir. Amerika, yoksul ülkelerdeki orduları Amerikalılaştırdığından emindir. Pentagon’dan söylenmiştir ki, Pentagon, tekelleri ve Amerikan çıkarlarını silahla korumak için dünyaya ait planların ve oyunların çevrildiği yerdir. Bu sözler, sömürdüğü ülke ordularının, Amerikan orduları olduğunu iddia edercesine söylenmiş ve bu orduların Amerikan çıkarlarını korumak için görevli olduğunu belirtmek için sarf edilmiştir.

 

Amerikalı General Edward Szutos şöyle diyor: “İnşa ettiğimiz orduların, uluslar arası düzeyde hiç bir önemi yoktur... Her ülke kendi ordusu tarafından işgal edilmiştir.”

 

Bu sözler birer subay olan sizleri bizlerden çok düşündürmelidir."

Tamam O zamanlar Deniz Gecmisin Ideali olan KOMINIZM ve RUSYA ne yapiyormus. Kominist darbe olsaydi bugun Turkiye neredeydi? Tarih Dengeli Analize Edilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tamam O zamanlar Deniz Gecmisin Ideali olan KOMINIZM ve RUSYA ne yapiyormus. Kominist darbe olsaydi bugun Turkiye neredeydi? Tarih Dengeli Analize Edilir.

deniz_yuruyus.jpgSAVUNMAYI TAM OKURSAN SANIRIM TARİHİ DAHA DENGELİ ANALİZ EDEBİLİRSİN..........................

 

 

Denizlerin THKO Davası Savunması'ndan:

Türkiye'nin bağımsızlığından

başka bir şey istemedim.

Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz.

Ve ben 24 yaşındayken kendimi

Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum.

 

Bizlerin tek özlemi tahsil sırasında bulunmamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığıdır. Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik.

 

Biz 50 sene evvel Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin çocukları olarak Kurtuluş Savaşı'nın gerçek tahlilini yapmaya her zaman için muktediriz. Biz yine çok iyi biliriz ki Türkiye Kurtuluş Savaşı'nı yapmak için Samsun'a çıkanlara İstanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki, Osmanlı İmparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi Kurtuluş Savaşı'na iştirak etmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki Kurtuluş Savaşı yapıldığı sırada İstanbul'da bulunanlar bunları yapanlara eşkıya demiştir.

 

1950 tarihinde Amerikan emperyalizmi iktidara geldi. Demokrat iktidar 27 Mayıs 1960'da tarihe gömüldü. Demokrat Parti gitti, bunun gitmesiyle tellaklar değişmedi. 27 Mayıs'ı kastetmiyorum, bundan sonrasını kastediyorum. Hamam aynı fakat bu defa da tellaklar değişti. Amerika bu dönemde imdada yetişip İnönü'yü düşürdü, Demirel'i iktidara getirdi.

 

Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz

 

Öğrenci hareketlerine gelince, Türkiye'de öğrenci olayları 50-60 senedir eksik olmamıştır. Sultan Hamit'in Tıbbiye talebelerini Sarayburnu'ndan denize attığı tarihten itibaren öğrenci hareketleri Türkiye'de devam edegelmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında faşizme hayır diyen gençler ilerici gençlerdi. Ve 28 Nisan 1960 tarihinde özgürlük savaşı veren gençlerdir. Amerikan emperyalizmi tarafından İnönü hükümetten düşürüldüğünde protesto gösterisi yapan gençler ilerici gençlerdir. Anayasa'ya Bağlılık Mitingi'ni de bizler yaptık. O günün mitinginde iktidarın kiralık adamlarından ve polisinden dayak yiyen de gene bizlerdik.

 

1968 senesine gelince, üniversiteler öğrenciler tarafından işgal edildi. İşgalleri gayet meşru idi ve kürsü ağaları dahi bu işgallerin haklılığını hiçbir zaman inkar edemedi. Aynı yılın Temmuz ayında Amerikan Filosu'na karşı gösteri yapanlardan Vedat Demircioğlu polis tarafından hunharca öldürüldü. İktidarın kiralık kuvvetleri ve polisi hunharca devrimcilerin üzerine saldırdı. 20'ye yakın devrimci öldürüldü. Bunların hiçbirinin katili bulunamadı. Polis karakolları işkencehane haline getirildi. Hiçbir savcı buna karşı çıkmadı. Fikir özgürlüğünü ve Anayasa'yı paravan yapanlar "önceden Atatürkçü geçinirken O'nun fikir ve şahsiyetini de küçük görmeye başladılar, sadece Mustafa Kemal tarafını beğeniyorlardı." suçlamasını kesin olarak reddediyorum ve asla kabul etmiyorum. Diğer yurtseverler de bunu kabul etmez.

 

Gerçekler örtülmek isteniyor. Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz. Onun İstiklal-i tam prensibini, ve onun istiklal-i tam Türkiye idealini yalnızca biz devam ettiriyoruz.

 

Anayasa'yı en fazla savunan bizleriz

 

İddianame'de bizim Anayasa'yı cebren ilgaya teşebbüs ettiğimiz ileri sürülmektedir. Öteden beri arzetmiş olduğum gibi, bu ülkede Anayasa'yı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasa'yı ihlal edenlerse ortadadır. Anayasa'nın uygulanmasını isteyen gene bizleriz. Anayasa'yı uygulamayan yavuz kimselerse hâlâ ortadadır. Ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler. Bile bile iddia makamı bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir.

 

İdddia makamı bizim vermekte olduğumuz Bağımsızlık Savaşı'na karşıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na karşı, reformlara karşı ve bu nedenle bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir. Çünkü Süleyman Demirel hâlâ ortada gezmektedir. Kudreti yetiyorsa Süleyman Demirel hakkında aynı şekilde dava açsın, onlar 36 milyonluk ülkenin bütün yükünü 20 gencin üzerine yıkmaya alışmışlardır.

 

Amerika sizin döneminizde ülkeye girdi ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmadınız

 

Bizi bağımsız bir ülkenin çocukları olmaktan mahrum eden hepiniz dahil sizlersiniz. Çünkü Amerika sizin döneminiz sırasında Türkiye'ye girdi ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmadınız. Ve Demokrat Parti iktidarına 10 yıl ses çıkarmadınız. Ta ki 38 yurtsever subay ses çıkarana kadar ve onları devirene kadar. Ve bugün aynı savcılar bu şahıslar hakkında da idam kararı istemektedir. Süleyman Demirel'in Anayasa'yı ihlaline ve despotizmine ve ülkeyi Amerika'ya satmasına ses çıkarılmadı.

 

Ve meydanlarda bunlara karşı bizler dövüşmek zorunda kaldık, bizler kurşunlandık. Ve sonunda idam isteğiyle buraya getirildik

 

Bizim düşmanımız

Amerikan emperyalizmi ve yerli işbirlikçileridir

 

Dediğim gibi Türkiye'yi bu hale getiren eski yöneticilerin bütün suçları bize yüklenmek istenmektedir. Bütün eski idarecilerin suçu bize yükletilmek istenmektedir.

 

Türkiye'nin bağımsızlığından başka hiçbir şey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk. Varlığımızı Türkiye halkına armağan ettik. Bunun aksini iddia edenler vatan hainidir. 12 Mart Muhtırası muvaffak olmasaydı bizi itham eden makam onları da aynı şekilde itham ederdi. Buna da kanaatim tamdır. 12 Mart Muhtırası Anayasa'nın uygulanmadığını iddia etmektedir ve parlamentoyu açıkça suçlamaktadır.

 

Biz strtaejik olarak düşüncelerimizi hiçbir zaman saklamayız. Hangi şartlar altında olursak olalım bunu açıkça söyleriz. Düşüncelerimizi mezara kadar götürürüz. Nasıl burada namluların ve dipçiklerin gölgesi altında konuşuyorsak düşüncelerimizi her zaman açıkça ifade ederiz. Bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs gibi bir kastımız bulunsaydı, bunu da burada açıkça söylemekten çekinmezdik. Bizim böyle bir amacımız yoktur.

 

Bizim düşmanlarımız Amerikan emperyalizmi ve onun yerli işbirlikçileridir. Yani emperyalizm ile işbirliği yapan patronlar, feodal mütagallibe yani bezirgânlar, tefeciler. Toprak ağaları ve diğer işbirlikçileri ve bizim bütün eylemlerimiz bu hedefe yönelmiş bulunmaktadır. Bunun dışında başka bir hedefimiz yoktur.

 

Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken mili bütünlüğü bozmakla suçlanıyoruz

 

Bizim kişi güvenliğini, mülkiyet hakkını, egemenlik ilkelerini, milli bütünlüğünü bozmak için harekete geçtiğimiz iddiaları vardır. Kişi güvenliğini ihlal edenler kimlerdir. Bunu evvela tesbit etmemiz lazım. Karakollarda işkence gören bizler olduk. Meydanlarda kurşunlanan yine bizler olduk. Bakanların emriyle hapishanelere atılan bizler olduk. Buna rağmen kişi güvenliğini bozan olmakla itham ediliyoruz. Yukarıda anlatılan asıl kişi güvenliğini bozanlar ise serbestçe meydanlarda dolaşmaktadır.

 

Mülkiyet hakkını ortadan kaldıracağımız iddia ediliyor. Bizatihi Anayasa mülkeyet hakkını toplum yararına kısıtlamıştır. Mutlak mülkiyet hakkı tanımamıştır. 50 köye sahip bir toprak ağasını anayasamız kabul etmemiştir. Egemenlik ilkelerine karşı çıkanlar halkın sırtından geçinenlerdir.

 

Ayrıca milli bütünlüğe karşı çıkmakla da suçlanıyoruz. 101 tane Amerikan üssünün bulunduğu ülkede bizim milli bütünlüğü bozmak istemekle itham edilmemiz gülünç olmaktadır. Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür.

 

21 yılın hesabını 21 gençten sormak istiyorlar

 

Mustafa Kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı. İddianame baştan beri sırf kelle istemek maksadıyla hazırlanmıştır. Şeklen de hukuk mantığından mahrumdur. Hukuki kıymet ve değerden mahrumdur. 21 yılın hesabını 21 gençten sormak maksadıyla ve suçluların telaşı içerisinde hazırlanmış bir iddianamedir.

 

Ben şunu iddia ediyorum ki, hareketimiz tamamen Anayasal bir harekettir. Anayasa'nın başlangıç ilkesinde belirtilen ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık. Bu sebeple Anayasal bir davranışta bulunduk. Yaptıklamızın haklı olduğuna inanıyorum. Halen de bu inancı taşıyorum.

 

Türkiye'nin bağımsızlğından başka bir şey istemedim. Ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz. Onu ancak işbirlikçiler düşünsün. Ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armğan etmekten onur duyuyorum. Bu bağımsızlık düşüncesini mezara kadar götüreceğiz.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Zıplayan Dana

Ben de biraz bir şeyler eklemeye çalışayım.

Ama sanırım daha çok "eleştirilerin eleştirisi" şeklinde olacak...Ne de olsa MARX'ın talebeleriyiz...

Amacım kesinlikle savaşmak değil,sadece ibareleri değiştirmek...

 

 

sizin yaklaştığınız kadar da romantik bakmak mümkün tabi mevzuya ancak tekrar ve üstüne basarak söylerim ki konuşmaya çalıştığımız şey bi vak'a dır...bu arada ağzımdan aldın ben de aynı şeyi söyleyecektim...şemdinli olaylarında malum paşamız da ''ben tanırım o çocuğu,öle şeyler yapmaz''deyince hangi zavallı politikacı çıkıp(ya da zavallı yerine p.psuna güvenen mi demeliydim?) ''olur mu öyle şey kardeşim siz ne diyosunuz?'' deme cesaretini gösterebilir ya da gösterebilmiş midir şimdiye kadar?

 

istersen türk halkının IQ sunu sabaha kadar tartışırız seninle ama yaşasın ordumuz sloganıyla bu memleket 1 arpa boyu yol alamaz belirtir saygılar sunarım...

İlk paragrafta,buna bir "vaka" olarak bakmak gerektiği fikri var ve sanırım bunu genelleştirmek pek işinize gelmemiş.Paşa'ya karşı laf söyleyen bir "hükümet görevlisi" yoktur memleketimizde;zamanında Erbakan Hoca bir-iki kelam etme gaflet ve delaletinde bulundu ve ağzınıa lokma koydular o da sustu.Acaba,Bosna için toplanan paralar neden hala toplanamıyor?

Gerçi Erbakan Hoca boyundan büyük laflar ederek kendi yokolma sürecini hızlandırdı ama yine de giderken "arpa"yı cepe indirmeyi unutturmadı birilerine...

İkinci paragrafta, Türk halkının zeka düzeyini tartışmaya başladınız bu da ilginç...toz kondurmanızı beklemiyordum ama olmuş demek ki...

 

 

Santo'nun yazısının her paragrafı ayrı bir muammalar silsilesi...Tek tek nasıl cevaplamaya çalışayım acaba?

Sorun şudur aslında atanmışlarla - seçilmişlerin güç dengesi.GÜÇ DENGESİ NE OLA Kİ?SİLAH KİMDEYSE HAKİM ODUR.BUNU HALA ANLAMADIN MI?...

 

Gerek Askerler, gerek valiler, gerek müsteşarlar devletin kilit bürokrasisi atama yoluyla gelirler. Emekli olana dekte bu görevlerini sürdürürler.ULEMA GİBİ DESENE...

 

Devletin ve ekonominin çarkları tıkanma noktasına gelir. Hükümetler, başbakanlar değişir. Onlar kolay kolay yerlerinden oynamazlar.KESİNLİKLE,OYNAYANLAR DA "ARPA"LANIP GİDERLER...

 

Atanmışları kimse tanımaz. İlişkilerini, menfaat çevrelerini kimse bilmez. Seçimle gelmediklerinden çalışıp-çalışmamak tamamen şahsi yapılarına bağlıdır. Seçilmişlerse hep gözönündedir.EVET,BU KONUDA AYNI FİKİRDEYİM.YALNIZ GÖZ ÖNÜNDE OLMALARI NEDENSE "ARPA" LANMALARINI ENGELLEMİYOR.MİSAL,ERDOĞAN'IN NEREDEN NEREYE GELDİĞİ..."ARPA"LANDIĞI BELLİ AMA "KANIT" YOK DEĞİL Mİ?PEKİ KİM VE NASIL KANITLAYACAK?

 

 

Yasalardaki, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması konuşulurken, atanmışların dokunulmazlığından bahsedilmez. Atanmış bir yetkilinin şahsına ilişkin söyleyeceğiniz her olumsuz konuda, ağır cezalar alabilirsiniz. Seçilmişlerde demokrasi işlediğinden istediğini diyebilirsiniz.HELE DE O KİŞİ BİR PAŞA İSE...VAY HALİNİZE,CADDENİZDE TANK BİLE GEÇER O ZAMAN,UÇAKLAR SORTİ BİLE YAPAR SİZE...

 

Biri forumda başbakanımız için "allah b... versin başka bişey demiyorum" yazmış. Bunu bir atanmışa yazsa tesbit edilip hakkında dava açılabilir.O KADAR HAFİFE ALMA BAŞBAKANI...GÖRSE İNAN BANA DAVA AÇAR...KARİKATÜRLERE AÇTIĞI DAVALARIN HADDİ HESABI YOK...

 

Biz, Cumhuriyet çocuklarıyız. Demokrasi çocuklarıyız. Seçimlerimiz ve seçilmişlerimizin hepsi kıymetlidir.

Kıymetli olmayanları zaten değiştirmek elimizdedir.

Kutsal Parlamentomuz, Demokrasimizin temel direği, halkımızın sesi ve nefesidir.

Sesiniz, nefesiniz olmazsa ölürsünüz.BU ÇOK SLOGANVARİ LAFLARI ANCAK KENDİ EVİNDE SÖYLERSİN VE SADECE DE SEN İNANIRSIN.SADECE BİR OY VERMEKLE DEMEOKRATİK BİR DEVLET OLABİLECEĞİNİ Mİ ZANNEDİYORSUN?

 

Parlamento bütün kurumların üstündedir. Çünkü bizler oradayız. Köylüsü, işcisi, yazarı, çizeri, aydını, öğretmeni, emeklisi ile Türk Halkı oradadır.PARLAMENTO SADECE BİR ZÜMRENİN ELİNDEDİR VE SADECE ONLARIN İSTEDİKLERİNİ YAPAR DURUMDADIR.SEN HİÇ İŞÇİ İKEN SEÇİLEN BİR "İNSAN" GÖRDÜN MÜ?EVET SEN GÖRMÜŞSÜNDÜR...BAYRAM MERAL DEĞİL Mİ?ALDIĞI MAAŞI BİLİR MİSİN BİR SENDİKA BAŞKANININ?

 

Türk Halkının, Yüce Parlamentonun, demokrasinin üstünde hiç bir kurum ve kuruluş yoktur.VARDIR.EN BÜYÜK ASKER BİZİM ASKER.

 

Silahlı Kuvvetlerimiz karşıt bir güç değil, aksine Halkının parlamentosunun emrinde, demokratik Cumhuriyetin koruyucusudur.BUNU YİYECEK KADAR SAF DEĞİLİM HENÜZ.HALKI ADINA DARBE YAPIP,İŞKENCELERDEN GEÇİRENLER NE ZAMANDAN BERİ HALKIN YANINDALAR?BEN,BİR ŞEYLER Mİ KAÇIRDIM?

 

Bunun dışında düşünenler hastalıklı beyinlerdi.KESİN,SENİN GİBİ DÜŞÜNENLER DIŞINDAKİLERİN HEPSİ HASTALIKLI BEYİNLERDİR.SEN SÜPERSİN.

 

Aşağıda bir de denetlemelerden bahsetmişsin,kim kimi denetliyor acaba?Hiç bir devlet kuruluşunda denetleme duydun mu?Gelip,çay içerler,sonra yemeğe çıkarlar,anlaşıp-tokalaşırlar ve bitti...evet,biten denetleme değildir burada, biten senin hazinendir.

Hukuk ise ayrı bir konu...Ama sonuç aynı...

Hukuk,Egemen'in kendi çıkarlarını yasa ile garantiye aldığı bir kitaptan başka bir şey değildir.Hukuktaki o güzel ikon'u düşün bense...Gözleri kapalı ve elinde terazi tutan bir kadın...Hiç sevmem ama çok güzel bir şiiri vardır Sunay Akın'ın:Gözü kapalı olduğu için tecavüze uğrayan bu kadının halini çok iyi anlatır...

Hukuk böyle birşey olsa gerek...Her türlü saldırya açık ama bilen ve sahipleri tarafından...

 

Sayın ying yang,

Denetim ve teftiş kurulları konusundaki yazdıklarınıza elbette katılıyorum. Zaten seçimin amacı ve anlamı, seçilen kişi ve kişileri denetleyebilmekte. Yokse tamam seçildin artık, "yağmala devleti"

değil elbet.

Hukuk konusunda da size hak veriyorum. Bende sadece bu yazdıklarımı "hukuk çerçevesi içinde" olarak düzeltiyorum.

Aşağıdaki yazı ise ayrı bir muamma..

 

Tamam O zamanlar Deniz Gecmisin Ideali olan KOMINIZM ve RUSYA ne yapiyormus. Kominist darbe olsaydi bugun Turkiye neredeydi? Tarih Dengeli Analize Edilir.

Tarihin dengeli analiz edilebileceğini söyleyen zat-ı muhtereme sormak isterim:Tarih nedir?

Kominist darbe olsaydı şöyle olurdu demek ne kadar farazi va tuhaf ise; olmamış,ne de güzel olmuş demek de aynı derecede farazi ve tuhaf...

Türkiye'nin nerde olabileceğini bilmiyorum ama bu durumda olmaktansa diğer durumda oomayı tercih ederdim şahsen.Doğu Blok ülkelerinin bixden daha iyi durumda olduğu kesin.En azından bir şeyleri yaşamanın ve denemiş olmanın verdiği bir "bilinç" var aonlarda...Biz de ise yapmamanın,yapamamanın verdiği bir "sevinç" var...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Zıplayan Dana

anayasa mahkemesi başkanları ortada fol yada yumurta yokken boşu boşuna konuşmazlar.

 

O kurumun varlık sebebi Anayasayı korumaktır. ihityaç duydukları zaman konuşurlar.

 

Türk hizbullahı'Nın türkiye de yarattığı vahşet gün yüzüne çıkana kadarda, böyle söyleniyordu, türyiede islamcı terör yoktur, bunlar suni gündemdir, boş konuşmadır diye. Ama o mezar evler ortaya çıkınca bunları söyleyenler kayboldu ortadan birdenbire.

 

"Askerin üstüne vazife olmayan işleri" ne gelince. Anayasaya bir göz atarsan, bu işin askerin üzerine vazife olup olmadığını anlarsın.

O kadar yazmışken bunu da ekleyeyim bari...

Konuşan kim olursa olsun bir "ulvi" sebebi vardır demek gibi bir şey senin dediklerin,hele de bir ANAYASA BAŞKANI ise...İhtiyaç duydukları zaman konuştukları belli,ama neye ihtiyaç?Bir ANAYASA BAŞKANI kalkıp,yargıçlar ve hakimler az maaş aldıkları için vicdanı ile cüzdanı arasıda kalıyorlar derse işte o zaman buna ihtiyaç denmez...Bu olsa olsa bir tehdittir ama PAŞALAR ile alakası yoktur.

Hizbuulah'ı işe hiç karıştımıyorum,ne olduğu belli zaten...Devlet'in bir kurumu olarak görmekteyim ve Devler kurumlarını eleştirmek suç olduğundan bir şey demeyeyim.zaten yukarıda yeteri kadar suç işlemiş biri olarak bari bu hafifletici bir neden olur "bağımsız" mahkemenin karşısında...Param yok ya bağımsız karar verirler artık...

Evet vazife...Öyle bir ANAYASA ki bu nedense halk yerine devlet kurumlarını ve özellikle de Askeri kurumları koruyor,neden acaba?Sakın kendi yaptıkları için olmasın mı bu?Hala Askeri Erkan'a Devlet'e el koyma hükmü veren bir anayasa...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O kadar yazmışken bunu da ekleyeyim bari...

Konuşan kim olursa olsun bir "ulvi" sebebi vardır demek gibi bir şey senin dediklerin,hele de bir ANAYASA BAŞKANI ise...İhtiyaç duydukları zaman konuştukları belli,ama neye ihtiyaç?Bir ANAYASA BAŞKANI kalkıp,yargıçlar ve hakimler az maaş aldıkları için vicdanı ile cüzdanı arasıda kalıyorlar derse işte o zaman buna ihtiyaç denmez...Bu olsa olsa bir tehdittir ama PAŞALAR ile alakası yoktur.

Hizbuulah'ı işe hiç karıştımıyorum,ne olduğu belli zaten...Devlet'in bir kurumu olarak görmekteyim ve Devler kurumlarını eleştirmek suç olduğundan bir şey demeyeyim.zaten yukarıda yeteri kadar suç işlemiş biri olarak bari bu hafifletici bir neden olur "bağımsız" mahkemenin karşısında...Param yok ya bağımsız karar verirler artık...

Evet vazife...Öyle bir ANAYASA ki bu nedense halk yerine devlet kurumlarını ve özellikle de Askeri kurumları koruyor,neden acaba?Sakın kendi yaptıkları için olmasın mı bu?Hala Askeri Erkan'a Devlet'e el koyma hükmü veren bir anayasa...

Oyle bir anayasaki diyen paragrafinizla hemfikirim. obur yazilarinizi tam daha anlayamadigim icin cevaplamiyorum tekrar okuyup oyle cevapliyacagim. Yanliz eskileri one getirip bolunmenin karsisindayim. Alinan dersler alinmis olsun ve Turkiye ve Turk ulusunun bolunmeden basi egilmeden dunyada yeri olmasini saglamak gerekli. Bunun icinde Tum Siyasilerin degismesi lazim simdiye kadar kim siyasete girmisse silip tekrar baslamak lazim. Maalesef ABD dunyanin sarti. iyi demiyorum fakat oyle. ve kendilerinin bolunmeyip kuvvetli olmalari icin el birligi halk, hukumet medya, vermis ve her gun kendilerine biz iyiyiz kuvvetliyiz hakliyiz diye telkin ediyorlar. Bu duzeni bozani da cezalandirmaktan bir an kacmiyorlar. Eger bunlari goze alirsak ABD'nin egemenliginden cikmanin tek yolu onlardan ogrenmektir derim. AB kadar Turk izzeti nefisiyle ugrayan hic bir sey olmamistir. Ama onun kapisinda bekliyor ne olur bizi al diye yalvariyor icabinda kendi guya sectigimiz hukumeti atlayip Danimarka Basbakinina sikayet ediyoruz. Tarrihin dogru analizesi tek tarafli meselelere yonulmemek iyii ve kotuyu beraber analize etmektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Zıplayan Dana

Sanki çok fazla müdahale ediyormuşum gibime geldi...Ama aşağıdaki bir yorum dikkatimi çekti...

Tam manasıyla yorumlamak zor;çünkü net değil....ama yoruma açık bence...

 

Maalesef ABD dunyanin sarti. iyi demiyorum fakat oyle.

Bu duzeni bozani da cezalandirmaktan bir an kacmiyorlar. Eger bunlari goze alirsak ABD'nin egemenliginden cikmanin tek yolu onlardan ogrenmektir derim.

Bahsettiğim yukarıdaki yorum.Belki de ben yanlış anlıyorumdur ama sanki "egemen olmanın yolu Amerika'nın gitiği yolu öğrenmek ve onlar gibi davranmaktır" anlamını çıkardım.Nedense,hep bir EGEMEN olma dürtüsü var...biz de olalım biz de sömürelim...Yani Türkçesi "dünyanın anası satılacaksa biz yapalım"...

Neden,böyle ahlaksızca ve vicdansızca bir yola sapalım ki?

Önümüzde yeni bir oluşumda var,biraz da onu görelim.Güney ve Orta Amerika'daki yeni oluşumdan bahsediyorum ben...

Başka bir dünya da var...Sömürünün ve Egemenin olmadığı bir dünya yaratma çabaları bile çok güzel bence...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Zıplayan Dana,

 

Benim yazılarımın karşısına yazdığın yargılarına katılmamak mümkün değildir.Son kelimen hariç .

 

Bizde bir b.sayar var, temelde bunun işleyişinden bahsediyoruz. Sen dönem dönem içine giren "virus"leride

yazmışsın, doğrudur. Yalnız ne yapalım, bundan sonrası için, korunma programlarını sağlamlaştırıp, daha iyi çalışmasını sağlamaktan öte yol yokki.

 

Eldeki malzeme budur. Ortalama eğitimin, ilkokul 5 olduğu bir ülkede, ne yazıkki fazla "b.sayar mühendisi" çıkmıyor.

 

Selamlar,

 

SaNTo...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ülkeyi yönetenler, demokrasinin ve Atatürk ilke ve inklaplarının ne oldugunu anlamamıs (yada işine gelmemiş),coğu ya camilerde yada batıdaki burjuva okullarında okumus insanlar.Herbiri özel seçim insanlar anlıyacağınız.Nede özeller pek de özeller.

Postallılar diyorsunuz küçümsüyorsunuz hanım efendi ama onlar işte gerçekten özenle,itinayla seçilen insanlardır ki aralarında da kelekler yok deildir.Ön yargıyla yaklaşmıyalım ve objektif olalım.

 

Sivil otoriteye gelirsek; halk iktidarın gücüdür.Halkın istemediği iktidar başa gelirmi gelemez.Hıı demekki benim saf milletim bu artistlerin(böyle diyorum çünkü iyi rol yapıyorlar) sözüne güvendi inandı malesef.Biz inanmıyanlar napacaz oturup bakmıyacaz tabii ya napacaz.Yasal çerçevelerde örgütlenecez,dayanışacagız.Buda sivil toplum kuruluşlarıyla oluyor malesef.Hangi sivil toplum kuruluşu samimiyetle Atatürkün inklap ve ilkelerini savunuyor diyebiliriz.Fikrimce hepsi kendi heveslerine kapılmış, önyargılı, samimiyetsiz ve onursuzca sürdürmeye çalıştıkları mücedelelerinin kurbanı olan insanlar topluluğu malesef.İçlerinde tanıdıgım nice dürüst ve iyi nyetli insanlar varki artık onlarda ümitlerini kesmiş ve köşelerine çekilmiş durumdalar.

Ne partiler parti,ne sivil toplum kuruluşları kuruluş,ne yasalar yasa,ne insanlar insan....

İnsanlar çürümüş sistemler naapsın!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ülkeyi yönetenler, demokrasinin ve Atatürk ilke ve inklaplarının ne oldugunu anlamamıs (yada işine gelmemiş),coğu ya camilerde yada batıdaki burjuva okullarında okumus insanlar.Herbiri özel seçim insanlar anlıyacağınız.Nede özeller pek de özeller.

Postallılar diyorsunuz küçümsüyorsunuz hanım efendi ama onlar işte gerçekten özenle,itinayla seçilen insanlardır ki aralarında da kelekler yok deildir.Ön yargıyla yaklaşmıyalım ve objektif olalım.

 

Sivil otoriteye gelirsek; halk iktidarın gücüdür.Halkın istemediği iktidar başa gelirmi gelemez.Hıı demekki benim saf milletim bu artistlerin(böyle diyorum çünkü iyi rol yapıyorlar) sözüne güvendi inandı malesef.Biz inanmıyanlar napacaz oturup bakmıyacaz tabii ya napacaz.Yasal çerçevelerde örgütlenecez,dayanışacagız.Buda sivil toplum kuruluşlarıyla oluyor malesef.Hangi sivil toplum kuruluşu samimiyetle Atatürkün inklap ve ilkelerini savunuyor diyebiliriz.Fikrimce hepsi kendi heveslerine kapılmış, önyargılı, samimiyetsiz ve onursuzca sürdürmeye çalıştıkları mücedelelerinin kurbanı olan insanlar topluluğu malesef.İçlerinde tanıdıgım nice dürüst ve iyi nyetli insanlar varki artık onlarda ümitlerini kesmiş ve köşelerine çekilmiş durumdalar.

Ne partiler parti,ne sivil toplum kuruluşları kuruluş,ne yasalar yasa,ne insanlar insan....

İnsanlar çürümüş sistemler naapsın!!!

Ziplayan dana cok mudahale etmiyorsun fikir degismesi bu formun cazip tarafi. Benim demek istedigim kendki milletlerin ve kendi ozgurluklerine dokunan en ufak bir seyi affetmiyen bir ulke. her seyin guzel ve kotu taafi vardir maksat guzeli ogrenmektir. Amerika bolunme tehliksinde olsa amerikalilar gece gunduz buna karsi gelmek icin birlrsirler cunku millet. memleket onlarin birlesik menfaatidir. HERKEZIN KENDI MENFAATINI ARADIGI DUNYADA tURKIYE hAYALLER ULKESI OLACAK DUNYA VATANDASLIGINI KABULLENEN BIR ULKE OLARAK AYAKTA DURACAK KADAR KU VVELI DEGILDIR. BIR DE bazi arkadaslar cevp yazarken yazilari iyi okusalar ve iyi anlamak icin diger bir kac iletii okuduktan sonra ileticiye cevap verseler daha kaliteli bir tartisma orani olur diye dusunuyorum. bu sozum geneldir kimse alinmasin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İSTİBDAD ÇEŞİTLERİ

Deccallerin istinad noktaları olan gizli masonluk ve dinsizlik komiteleri, hakim oldukları devletlerde çok büyük bir güç gibi görüntü ve halka dehşet verirler.

 

«Evet, öyle acib bir istibdad ki; -kanunlar perde­sinde- herkesin vicdanına ve mukaddesatına, hattâ el­bisesine müdahale ederler.» (Şualar sh: 594p.4)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bi dakka bi dakka...

1-)ying yang...ne dediğini anlamıyorum...ciddiyim...yani daha az ingilizce kelime kullanıp,daha az devrik cümle kurup,daha çok noktalama işareti kullanır mısın?

 

2-)pek muhterem azhar(böle mi yazılıo)

zat-ı alinizin arapça farsça ve osmanlıca lugat temayülünüze erişemeyecek kadar cahil cühelayım...müsadenizle ancak bu kadar yettti külliyatım...

 

ya da sadece kendi kelimelerimle : sağdan gidiniz,cüzdan bulunuz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.