Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
bunun oportunizm olması için tayyibi bi dönem daha görüp başka bi kılığa girip girmedini gözlemlemek gerekir bence.çünkü bana göre tayibin bu hai değişmedir.önceden garklıydı şimdi değişti böyle oldu.eğer bi değişim daha geçirirse o zaman oporunuzim olur derim ben...

selametle

Siz gibi değiliz, bir insanı anlamak için kafamıza vurmalarını beklemeyiz. Tayyip'inizi başka bir dönem görmek gerekmez, yaptıkları ve söyledikleri bize delildir. Şahsından inciler;

  • "Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, diye. Yahu bu millet istedikten sonra, laiklik tabii elden gidecek... Sonra nedir bu laiklik Allah aşkına? Bu ne menem şey!" 21.08.2001
  • Mahkemenin "türbanla ilgili kararı"nı duyunca "Ulemaya sormak lazım!" (Kim bu ulema, onu da bilmiyoruz ya neyse)

Çoğaltmak mümkün. İsterseniz burayı doldurabilirim, bitmez tükenmez Tayyip kaynağı var.

Laikliğin güvencesi Erdoğan ise ... konu başlığındaki ilk yazımda değişime ait cevabımın devamını bulabilirsiniz.

  • Cevaplar 69
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Siz gibi değiliz, bir insanı anlamak için kafamıza vurmalarını beklemeyiz. Tayyip'inizi başka bir dönem görmek gerekmez, yaptıkları ve söyledikleri bize delildir. Şahsından inciler;
  • "Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, diye. Yahu bu millet istedikten sonra, laiklik tabii elden gidecek... Sonra nedir bu laiklik Allah aşkına? Bu ne menem şey!" 21.08.2001
  • Mahkemenin "türbanla ilgili kararı"nı duyunca "Ulemaya sormak lazım!" (Kim bu ulema, onu da bilmiyoruz ya neyse)

Çoğaltmak mümkün. İsterseniz burayı doldurabilirim, bitmez tükenmez Tayyip kaynağı var.

Laikliğin güvencesi Erdoğan ise ... konu başlığındaki ilk yazımda değişime ait cevabımın devamını bulabilirsiniz.

sizde işinize geldiği gibi kullanıyosunuz terimleri.yine tayyibi savunma durumuna geçirdiniz beni.yani tayyip kötü de baykal çok mu iyi.parti başkanıyken usulsüzlükleri çıkıyo ortaya birbir.türk tarih kurumu işbankası kanlatürk bilmem bişeyler hatırlattı mı?ama siz duymak istemiyosunuz ya böyle şeyleri belki de duymamışsınızdır.algıda seçicilik sizde çok güzel çalışıyo.bu adam daha parti başkanıyken kurumların parasını gasp ediyo Allah korusun biyerlere gelse türkiyeyi satar hoş bunlar da çok farklı değil.

ayrıca her konuyu uzmanına sormak lazım.sizce türbanı zekeriya beyaz a mı sormak lazım.

ben değiştiğine inanıyorum buna da çok üzülüyorum.keşke eskisi gibi kalsaydı

selametle

Gönderi tarihi:

Ben bunu söylemekten bıktım, sizler (sizin gibi düşünenler) böyle davranmaktan vazgeçmediniz. Dünya görüşünüzün hitabet şekli evrensel olarak bu heralde. Her cevabınızda asıl konu dışında başka bir yerlere atıfta bulunuyorsunuz. Bunun adı hedef saptırmadır, Oportunizm'e karşı çıkarken ne alakası var şimdi Zekeriya Beyaz'ın, Kanaltürk'ün, İş Bankası'nın bilmem neyin? Size verilen cevaptaki öznelerle muhatap olunuz.

Son tahlilde, birşeyler geçiştirmişsiniz. Deniz Feneri'nden Kanal7'den, Almanya'da kaybolan gurbetçi paralarından haberiniz var mıdır? Elinizde yasal sonucu bulunmayan söylentiler vardır. Kim, hangi olaydan mahkumdur?

Dediğim gibi, konuyu saptırmayınız. Yeri bu başlık değildir, yazdığınızda da cevabıma cevap değildir.

Gönderi tarihi:

ben zaten Oportunizm hakkındaki görüşümü azçıkladım.biraz dikkatli okuyunuz.bence oportunizm olamaz olması için bi kere daha saf değiştimesi gerkiyo diyorum.ha bu partinizin yolsuzluk haberleri hoşunuza gitmediyse ona bişey diyemem.heralde türk tarih kurumunun cehapeyi mahkemye verip haklarını aldığından haberiniz yok yada olmasını istemiyosunuz.kanaltürke para verildiğini bi parti yetkilisi açıkladı sanırım onu da duymak istemiyosunuz.

selametle

Gönderi tarihi:

Bakınız, söylemek istediğimi idrak edemiyorsunuz. Ben heceleyerek anlatayım. Sap-tır-ma-yı-nız. Hoşumuza giden/gitmeyen şey yoktur, verilmeyecek hesabımız da yoktur, olan nedir biliyor musunuz? Sapı samana karıştıranlar, bundan prim umanlar, bir konuda elli kişiye ça.mur atanlar vardır.

Oportunizm'i anlamanız için fırılda_k gibi dönmesi mi lazım başbakanın? Bu mudur demek istediğiniz?

Gönderi tarihi:

yok baykal gibi olmasına gerek yok sadece bi kere daha saf değiştirp eğer ben bu sefer de farklı bişeyim diyosa yada tekrardan eski kimlğime döndüm diyosa o zman sizin dediğinize geliriz.merak etmeyin idrak edebiliyorum en az sizin kadar

selametle

Gönderi tarihi:
Benim önce aşağıdaki meseleler ilgimi çekiyor. Sonra bahsettiğiniz yukarıda meselelere geçeriz.

"bekir" ile "karabekir" isimleri altında yazılarınız yayınlanıyor, bundan rahatsız olmadığınızı da seziyorum. Ancak samimiyetsizliğinize ve pişkin tavrınıza hayret ediyorum. Misal;

Bozan'ın son açıklaması konu başlığında 3 Mayıs 2007'de "Türban için DİNİ KONULAR da kocaman başlık açmıştım...Buyrun oradan devam edelim.." demişsiniz. Açıp bakalım Dini Konular'a, görelim ki bu başlığı açan (OMOMATİK beyazlığı sayesinde sanırım) "bekir".

Ve "Forumun gidişatını görmek için üye olmak gerekmiyordu bildiğim kadarıyla. Üye olmak yazı yazmak için gerekiyor okumak için değil." dediğinizi hatırlayarak, bekir'in üye kayıt tarihine bakıyoruz: 22.08.2005

 

Nick değiştiriniz ancak farklı isimler altında yazışmaya devam etmeyiniz. Samimiyetiniz ve dürüstlüğünüz hakkında endişe ederiz.

 

Taylancığım...

 

Farklı isimlerle yazı yazmak yasak değil. İkincisi, dikkatinizi celbeden birşey olması gerekmiyor mu? Bekir adıyla belli bir süreden beridir Dini konular dışına dahlolmuyorum. Bekir adıyla yazdığım yazılar daha ılımlı daha yumuşak bir üslubla yazılmaktadır. Karabekir'in ise böyle bir kaygısı yok. İsme dikkat edin. Kaldı ki, ben Bekir ile Karabekir'i sakla/ya/madım. Bu ya'yı da mahsus koydum, anlarsınız umarım. Bu forumda bi de böyle gariplik tecelli ediyor. SAMİMİYET...

 

Bekir ile Karabekir arasındaki fark belli olduğuna göre Dini konulara bir de yönlendirme yaptığıma göre kendimi gizlemediğim açıkca görülecektir. Üye kayıt tarihime bakmışsınız. Ben de aynı gün sizin üye kayıt tarihinize bakmıştım. Bekir adıyla üye olduktan çok sonra metin yazmaya başladım forma. Üye olmaya gerek yok dememdeki neden de, yaklaşımınızın yanlışlığını göstermekti. Yoksa şunu demeye çalışmadım. Ben forumu uzun zamandır takip ediyorum ama üye olmadan...Bunu demeye asla çalışmadım, zira kim olduğumu bilenler bilir demezdim. Üslubundan dahi çıkartanlar var demezdim. Zira üslubtan birinin çıkartılabilmesi için çokça yazı yazmış olmanız ve değişik bir tarzınız olması gerekir. Bu da iki yazıyla tespit edilemez zannımca...

 

Ben de sizi samimiyetsiz bulmaya başladım, yazdığım metin değil de hala nicklerle, üyelik tarihiyle meşgul oluyorsunuz...Bu da ayrı bir ironi olsun...

Gönderi tarihi:
Taylancığım...

 

Farklı isimlerle yazı yazmak yasak değil. İkincisi, dikkatinizi celbeden birşey olması gerekmiyor mu? Bekir adıyla belli bir süreden beridir Dini konular dışına dahlolmuyorum. Bekir adıyla yazdığım yazılar daha ılımlı daha yumuşak bir üslubla yazılmaktadır. Karabekir'in ise böyle bir kaygısı yok. İsme dikkat edin. Kaldı ki, ben Bekir ile Karabekir'i sakla/ya/madım. Bu ya'yı da mahsus koydum, anlarsınız umarım. Bu forumda bi de böyle gariplik tecelli ediyor. SAMİMİYET...

 

Bekir ile Karabekir arasındaki fark belli olduğuna göre Dini konulara bir de yönlendirme yaptığıma göre kendimi gizlemediğim açıkca görülecektir. Üye kayıt tarihime bakmışsınız. Ben de aynı gün sizin üye kayıt tarihinize bakmıştım. Bekir adıyla üye olduktan çok sonra metin yazmaya başladım forma. Üye olmaya gerek yok dememdeki neden de, yaklaşımınızın yanlışlığını göstermekti. Yoksa şunu demeye çalışmadım. Ben forumu uzun zamandır takip ediyorum ama üye olmadan...Bunu demeye asla çalışmadım, zira kim olduğumu bilenler bilir demezdim. Üslubundan dahi çıkartanlar var demezdim. Zira üslubtan birinin çıkartılabilmesi için çokça yazı yazmış olmanız ve değişik bir tarzınız olması gerekir. Bu da iki yazıyla tespit edilemez zannımca...

 

Ben de sizi samimiyetsiz bulmaya başladım, yazdığım metin değil de hala nicklerle, üyelik tarihiyle meşgul oluyorsunuz...Bu da ayrı bir ironi olsun...

 

Yavuz hırsız evsahibini bastırır dedikleri bu olsa gerek. Sen tut farklı farklı isimlerle yazış, biri çıksın uyarsın ve samimiyetsiz olsun. Çok basit aslında, üyeliğiniz veya nickiniz değildir hedefim, yazışma etiğinizdir. Cevabınızı forum insanlarının yorumuna bırakıyorum.

Gelelim beklediğiniz cevaplara;

NTV'de izlediğiniz programdan ve Mümtaz Hoca'nın laiklik ile ilgili endişelerinden bahsedip, bunların yersiz olduğunu söylemeye çalışmışsınız. Aksinin ispatı "Laikliğin güvencesi Erdoğan ise..." konu başlığı altındadır. Bakınız. Ama görmek için bakınız. Demiş ki başbakan; "Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, diye. Yahu bu millet istedikten sonra, laiklik tabii elden gidecek... Sonra nedir bu laiklik Allah aşkına? Bu ne menem şey!" 21.08.2001

Gönderi tarihi:
Yavuz hırsız evsahibini bastırır dedikleri bu olsa gerek. Sen tut farklı farklı isimlerle yazış, biri çıksın uyarsın ve samimiyetsiz olsun. Çok basit aslında, üyeliğiniz veya nickiniz değildir hedefim, yazışma etiğinizdir. Cevabınızı forum insanlarının yorumuna bırakıyorum.

Gelelim beklediğiniz cevaplara;

NTV'de izlediğiniz programdan ve Mümtaz Hoca'nın laiklik ile ilgili endişelerinden bahsedip, bunların yersiz olduğunu söylemeye çalışmışsınız. Aksinin ispatı "Laikliğin güvencesi Erdoğan ise..." konu başlığı altındadır. Bakınız. Ama görmek için bakınız. Demiş ki başbakan; "Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, diye. Yahu bu millet istedikten sonra, laiklik tabii elden gidecek... Sonra nedir bu laiklik Allah aşkına? Bu ne menem şey!" 21.08.2001

 

Nick, isim konusu açıklığa kavuşmuştur artık bunu tartışmanın anlamı yok. Samimiyetsiz olmak meselesi formda diğerlerine en basit sesleniş mesabesinde olduğu için özellikle üzerinde durulmaya değerdir ancak bunu da yapmayacağım zira ilk siz samimiyetsizlikle bana seslendiniz ve lüzumunca karşıklık verildi. Yazışma etik'iyle ilgili zannımca evrensel normlar hala icat edilmedi. Haddi zatında bunun etiğe aykırı olmasını gerektirecek bir mesele de ortada yoktur. Yani güncel konularda karabekir, islami konularda bekir adıyla yazmanın etik olmayan yönü nedir? Farklı isimlerle yazışmama yaptığınız sanırım uyarı değildir. Farklı isimlerle yazmam üzerinden cümlelerimin anlamsız olduğuna hükmetmeye çalışmaktır. Sizi samimiyetsiz kılan budur.

 

Gelelim benim meseleme...Meselem Mümtaz Hoca veya Burhan Hoca değildir. Söylenenin bizzat kendisidir. Tayyip Erdoğanla ilgili herhangi bir cümlem var mı bir daha bakın bakalım...Laikliğin güvencesi kişi olur mu? Laikliğin güvencesi olur mu? Laikliğin güvencesi, laikliğin güvencesi, Bir anlam veremiyorum. O herhalde koruyucusu olsa gerek... Başbakanın yaklaşımı sanırım laikliği şeriate karşı korumak değil, laikliği halka karşı korumak paralelinde sözlerdir. Her ne ise, onun dediği onu bağlar benim dediğim beni bağlar. Ne demiştik, söyleyene değil, söylenene itibar etmek gerekir...

 

Tekrarla bir sözü ahmet-mehmet söyledi diye bu onun değerini artırmamalı veya eksiltmemeli, ne dendiğine bakmalıyız. Varsa karşı tezlerimiz, ispatlarımızla beraber onları serdetmeliyiz. Ne demiştim, Cumhurbaşkanı ile ilgili tartışma yapıyorken arkadaşımız o halde şeriat gelsin demişti...Ne alaka...

Yani ne alaka...Sen savunacaksan Cumhurreisinin güzel icraatlarini bana karşı anti-tez olarak ortaya koy, dinleyenler hangimize hak vereceklerse versinler...

 

Biz hep görmek için bakarız, endişeniz olmasın... Siz de görmek için bakıyor olabilirsiniz ama baktığınız yere ve nereden baktığınıza bağlı olarak gördüğünüz değişir...

 

Kafaya tekrarla dikkat edin...Hikaye bitti ya, ne olur ne olmaz...

Gönderi tarihi:
Sen savunacaksan Cumhurreisinin güzel icraatlarini bana karşı anti-tez olarak ortaya koy, dinleyenler hangimize hak vereceklerse versinler...

 

Sayın Cumhurbaşkanımızın devlet adamlığı görevini yerine getirirken anayasaya aykırı bir davranışı var ise bilmek isteriz. Güzel icraat dediğiniz, görevdir ve anayasal çerçevede yapılır. Zorunuza giden anayasadır, Cumhurbaşkanı değil.

Eğer ki yanlış olduğunu düşündüğünüz bir uygulama var ise bu da suç teşkil eder. IP bağlantınız referans alınarak ya yazılarınız forumdan kaldırılır ya da forum kapatmaya kadar gider, daha önce örnekleri başka sitelerde yaşanmıştır.

Gönderi tarihi:
Yine "tehlike"den sözediyor...

Yine "darbe çığırtkanlığı" yapıyor...

 

Yine provakatörlük yapıyor...

 

Kışkırtıyor...

Zaten bu kısımları anlasa insanlar çok şey çözülecek bu ülkede..Hep tehlikedeyiz naralarıyla diken üstünde otutturdular insanımızı yılarca.İnsanlar tehlike beklemekten kendi işleri yoluna girmez oldu..Hep tedirginlik hep korku..Nereye kadar?

Gönderi tarihi:
Sayın Cumhurbaşkanımızın devlet adamlığı görevini yerine getirirken anayasaya aykırı bir davranışı var ise bilmek isteriz. Güzel icraat dediğiniz, görevdir ve anayasal çerçevede yapılır. Zorunuza giden anayasadır, Cumhurbaşkanı değil.

Eğer ki yanlış olduğunu düşündüğünüz bir uygulama var ise bu da suç teşkil eder. IP bağlantınız referans alınarak ya yazılarınız forumdan kaldırılır ya da forum kapatmaya kadar gider, daha önce örnekleri başka sitelerde yaşanmıştır.

 

Taylancığım, şartlanmış refleksle yazıyorsun anlaşılan...Ben bir arkadaşımla tartışıyordum dedim, işyerimdeki arkadaşım. Yazdıklarıma hiç dikkat etmiyorsun anlaşılan, forumdan bahsetmedim. Halkının büyük oranda müslüman olan bir ülke de Cumhurreisinin bazı davranışlarını yadırgadık. Oruç ayında güpegündüz halkın izlediği bir konferansta su içmesini ben yadırgamıştım...Daha yadırgadığım birtakım çıkışları (hani eşsiz davetiye göndermeler filan) var ama bu formun beni ilgilendiren kısmı değil. Zaten Cumhurreisiyle ilgili Sardunyam konu açmıştı dikkat ettiyseniz oraya dahil olmadım. Zira, Cumhurreisimiz anayasal bir adamdır...(halkın nerede duracağı bellidir)...Bunu tartışmak bir sonuca kimseyi götürmez...Ben Cumhurreisini birşeyi göstermek için söyledim. Tartışmada kişinin ne dediğine bakmamak O arkadaşım da, benim ne dediğime bakmadan müslüman kimliğimi dikkate alarak direk o halde şeriat gelsin demişti...Yahu bunun tartıştığımız konuyla ne alakası var...Sen Cumhurreisinin güzelliklerinden bahset...Şeriati de şeriat konusu altında tartışalım demek istemiştim... Yani mesele Cumhurbaşkanı değil...Anladınız mı

 

1982 Anayasası sizin zorunuza gitmiyorsa Evren'le arkadaşlığınız var demektir. Tabiki anayasanın bazı maddeleri zorumuza gidiyor. Demokrasiye engel olan dikdatörlerce yazılmış veya hazırlatılmış bir anayasadan bahsediyoruz. Suç teşkil etme meselesine gelince; Ceza kanununca suç olarak tarif edilmeyen eylemler suç kapsamına girmez ki, bu ceza hukuku anlamında kanunilik ilkesiyle kendini bulur. Yanlış olduğu düşünülen uygulamalar suç teşkil etmez...Zira düşünceler suç değildir. Anayasa da bu yazılıdır. Şimdi de üstü kapalı forumu korkutma ve beni endişeye düşürmeye mi çalışıyorsunuz...

 

Cumhurreisinin icraatleri eleştirilemez değildir, anayasada ve kanunlarda Cumhurreisini koruyan böyle bir hüküm yoktur. Cumhurreisini koruyan yargı bağışıklığına dair hükümler mevcuttur. Herkesin icraatleri eleştirilebilir. Daha önce söylemiştim ben Hukuk Fakültesi mezunuyum bu sebeple ne suç teşkil eder ne etmez bilebilecek durumdayım...Sanırım sizin bu konuda yeterli bilginiz yok...O halde lütfen dikkat edin, bizleri takip eden çok sayıda insan var...

 

İp bağlantım tespit edilecekmiş, demirden korksaydık trene binmezdik...Hoş bu zamana kadar trene binmek de nasip olmadı ya :unsure: Pekiyi İp adresi değiştiren Hide İp gibi bir program kullanıyorsam ne olacak...Şaka bir yana, böyle bir program kullanmıyorum, zaten bir korkum da yok...Zira henüz suç teşkil edecek birşey yazmadım. Ama bildiğim birşey varsa o da Cumhuriyet müdde-i umumisi istedikten sonra suç olmayan birçok söz suç olabilir...Ne de olsa Türkiye de yaşıyoruz ve burada siyasal islam olduğu gibi siyasal hukuk da mevcut...Siyasal hukuk'ta pek bir garip oldu doğrusu...Siyasallaştırılmış haklar anlamına gelen bir tamlama olsa olsa hukuksuzluka yol verir...

 

Taylancığım yeter bu kadar değil mi?

Gönderi tarihi:
Cumhurreisinin icraatleri eleştirilemez değildir, anayasada ve kanunlarda Cumhurreisini koruyan böyle bir hüküm yoktur. Cumhurreisini koruyan yargı bağışıklığına dair hükümler mevcuttur. Herkesin icraatleri eleştirilebilir. Daha önce söylemiştim ben Hukuk Fakültesi mezunuyum bu sebeple ne suç teşkil eder ne etmez bilebilecek durumdayım...Sanırım sizin bu konuda yeterli bilginiz yok...O halde lütfen dikkat edin, bizleri takip eden çok sayıda insan var...

 

İp bağlantım tespit edilecekmiş, demirden korksaydık trene binmezdik...Hoş bu zamana kadar trene binmek de nasip olmadı ya :unsure: Pekiyi İp adresi değiştiren Hide İp gibi bir program kullanıyorsam ne olacak...Şaka bir yana, böyle bir program kullanmıyorum, zaten bir korkum da yok...Zira henüz suç teşkil edecek birşey yazmadım. Ama bildiğim birşey varsa o da Cumhuriyet müdde-i umumisi istedikten sonra suç olmayan birçok söz suç olabilir...Ne de olsa Türkiye de yaşıyoruz ve burada siyasal islam olduğu gibi siyasal hukuk da mevcut...Siyasal hukuk'ta pek bir garip oldu doğrusu...Siyasallaştırılmış haklar anlamına gelen bir tamlama olsa olsa hukuksuzluka yol verir...

 

Taylancığım yeter bu kadar değil mi?

 

Cumhurbaşkanının kararları anayasamıza dayanarak verildiği için eleştirileriniz anayasa hakkında olacaktır. Bahsettiğim ve onayladığınız gibi zorunuza giden şey Cumhurbaşkanının şahsı değil, anayasamızdır. Hatırlayacağınız gibi Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turunu iptal etmesinden sonra RTE'nin yaptığı eleştiri suç olarak değerlendirilmiş ve suç duyurusunda bulunulmuştur, adli süreç devam etmektedir. Akabinde kendisi de Anayasa Mahkemesi Başkanı tarafından sorumsuz olarak addedilmiştir. Konunun mantığı eleştirinin yönlendiği yerdedir.

IP konusu ise ciddidir, geçtiğimiz günlerde meşhur bir sözlük sitesinde bir sanatçı hakkında yapılan yorumlar hakkında da adli takibat yapılmış ve yazıların siteden kaldırılmasıyla sitenin kapatılması askıya alınmıştır.

Gönderi tarihi:
Cumhurbaşkanının kararları anayasamıza dayanarak verildiği için eleştirileriniz anayasa hakkında olacaktır. Bahsettiğim ve onayladığınız gibi zorunuza giden şey Cumhurbaşkanının şahsı değil, anayasamızdır. Hatırlayacağınız gibi Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turunu iptal etmesinden sonra RTE'nin yaptığı eleştiri suç olarak değerlendirilmiş ve suç duyurusunda bulunulmuştur, adli süreç devam etmektedir. Akabinde kendisi de Anayasa Mahkemesi Başkanı tarafından sorumsuz olarak addedilmiştir. Konunun mantığı eleştirinin yönlendiği yerdedir.

IP konusu ise ciddidir, geçtiğimiz günlerde meşhur bir sözlük sitesinde bir sanatçı hakkında yapılan yorumlar hakkında da adli takibat yapılmış ve yazıların siteden kaldırılmasıyla sitenin kapatılması askıya alınmıştır.

 

Taylancığım, ******** yoksa bana mı öyle geldi...

 

Cumhurbaşkanının icraatleri döndü Cumhurbaşkanının kararlarına. Karardan bahseden oldu mu? Cumhurbaşkanı ne kararı veriyor yüksek yargı organımı Cumhurbaşkanı. Onunkisi karar değil de gerekçe midir acaba. Veto gerekçesi. Pekiyi ben bunları sordum mu? HAYIR...Bu cevabınız sistematik şekilde ve aynı modda yazılan, cevap veren kişinin yazısıyla hafiften bir ilişki kurularak verilen cevap metinlerinin aynısı. Yani siz öyle söylediniz, ben böyle anladım. Cumhurbaşkanı ile işim yok, anayasa da şu anda meselem değil. Anayasa'nın demokrasiye aykırı, %10 barajını örnek olsun diye vereyim, hükümleriyle aram pek de iyi değil. Suç telakki etmek, suç duyurusunda bulunmak birşeyi suç vasfına sokmaz. Hüküm eylemin suç vasfını taşıyıp taşımadığının emaresidir. Hükmü bekleyelim. Sorumsuzluk suça eşdeğer değildir.

 

7'ye karşı 2 oyla mı alınmıştı bahsi geçen karar. O iki oy, bir nevi anayasa mahkemesi kararının eleştirisidir. Doktrin mahkeme kararlarını eleştirir bazen...Anayasanın hükümleri eleştirilmez diye bir kaide yoktur zaten mesela idam hakkındaki hüküm eleştiriler neticesinde ortadan kaldırılmıştır. AB sürecinin de etkisi yadsınamaz. Mahkeme kararlarının eleştirilmesi konusunda meseleler vardır. Ama doktrin yol göstericilik açısından bu kararları eleştirmektedir. Anayasa eleştirilebilir ancak, sövme, hakaret ve hedef gösteren sözler sarfedilemez...RTE'nin sözleri de bu kapsamda değerlendirilmiştir büyük ihtimalle...Gündemle bugünlerde pek işim yok o sebeple davanın içeriğini pek incelemedim...Bir iki defa gözüme çarptı o kadar.

 

Sanatçı hakkında yapılan yorumlar büyük ihtimalle hakaret içeriyordur...Dikkat edin...Hakaretle eleştiri arasında farklar vardır.

 

1982 Anayasasına tam manasıyla demokratik bir anayasadır diyorsunuz anlaşılan ki, kutsallaştırabiliyorsunuz. Zira eleştirilemeyeceği faraziyesinden hareket ettiğiniz ortada ve bu da bir kutsallaştırmadır. Ancak; bu anayasanın, belirttiğim oturumda 70 kadar maddesinin değiştiği söylenmişti ben ne kadarı değişti tam olarak bilmiyorum, değiştirilen ve değişmesi istenilin her maddesi eleştirilerek değiştirilmiştir. O halde Anayasa Komisyonları, Meclis suç işlemiştir...

 

İp konusu hakkında yeterince bilgiye sahibim. bunu dert etmeyin. Garip birşey söyleyim mi? Ben bir işyerinden yazıyorum, aynı serviste dört arkadaş çalışıyoruz, 2 bilgisayar var...Bilgisayarlar zimmetli değil kimseye. Polis benim bu metinleri yazdığımı nerden tespit edecek. 4'ümüz de şüpheli olabiliriz bir suç işlenmesi durumunda ama hepimiz beraat ederiz. Suçu işleyen tespit edilemeyince (şüpheden sanık yararlanır) herkes beraat eder...Kafanızı böyle şeylere yormayın...Haydi eyvallah...

 

Danışma ücrete tabidir normalde ama bugün iyiliğim üstümde....

Gönderi tarihi:
Cumhurbaşkanının icraatleri döndü Cumhurbaşkanının kararlarına. Karardan bahseden oldu mu? Cumhurbaşkanı ne kararı veriyor yüksek yargı organımı Cumhurbaşkanı. Onunkisi karar değil de gerekçe midir acaba. Veto gerekçesi.

Cumhurbaşkanlığı verdiği kararlar ile çalışır, yasa teklifinin veto edilip edilmeyeceği analizi nedir? Karar değil midir? Türkçe dersine döndü resmen. Cumhurbaşkanı sadece veto eder, iş anayasa mahkemesine gider, yargı kurumları gerekçeli kararlar açıklar vs kelime oyunudur.

Sizin zorunuza giden de, son dönemlerde ülke gündemini oluşturan laiklik ile ilgili tekliflerde verilen kararlardır. Hep dünya görüşünüzün aleyhindeki neticeleri eleştirip, bunların haklılığını ortaya koyanları 82 anayasasının fanatikleri olarak mı görürsünüz? Ki bu anayasanın tam anlamıyla demokratik olduğunu iddia etmedim (ettimse alıntılayınız), verilen kararlara mesnet olan maddelerin gerçekliğine ve varlığına işaret ettim. Bu'dur size zor olan.

Gönderi tarihi:
Taylancığım, şartlanmış refleksle yazıyorsun anlaşılan...

 

İp bağlantım tespit edilecekmiş, demirden korksaydık trene binmezdik...Hoş bu zamana kadar trene binmek de nasip olmadı ya :unsure: Pekiyi İp adresi değiştiren Hide İp gibi bir program kullanıyorsam ne olacak...

 

Taylancığım yeter bu kadar değil mi?

 

 

Karabekirciğim; Sayın Bekir olarak, bu üslup hiçte üstüne oturmamış...

 

Hoş durmuyor, hatta rüküş bile denebilir...

 

Aslında bir Bozan tarzı yeterli ...Fazlası aslı mı yoksa taklitleri mi?...diye de değerlendirile bilinir...

 

Şaka bir yana diyerek bende sonladırmaya çalışırsam...Bir beyinde bir kaç bekir karakteri mi var diye sorgulama yapabilirim...

 

Ama ben yinede, ..."Bozana, Karabekir'e göre reytingi düşükte olsa"... Bekir'in anlatımı ve görüşlerini tercih ederdim sanırım...

Gönderi tarihi:
bunun oportunizm olması için tayyibi bi dönem daha görüp başka bi kılığa girip girmedini gözlemlemek gerekir bence.çünkü bana göre tayibin bu hai değişmedir.önceden garklıydı şimdi değişti böyle oldu.eğer bi değişim daha geçirirse o zaman oporunuzim olur derim ben...

selametle

Ben değiştim demek hiçbir şeyin kanıtı olamaz. Mantıkta, akılda, gerçekçilikte, doğru değerlendirmede bunu reddeder. Herkes değişebilir bu ayrı bir mevzu ama bu değişimi ancak yaşam tarzında ve hayatına o değişimi ne kadar yansıttığında gözlemlenebilir. Aslında herkes değişmelidir yalnız değişim nedir nasıl olmalıdır bunu iyi bilmek gerekir.

 

olmaz, bir insan kendisine rehber edindiği fikirde ve yol aldığı istikamette bir anda aksi uygulamaya geçemez. Geçmez. Hele siyasilerde imkansızdır. Çünkü varlıklarını geçmişlerine borçludurlar. Geçmişin söylemleri ve özellikle üzerinde durdukları niyetleridir onlara iktidar sağlayan. Değiştim demeleri kandırmacadır, kaldıki bir insan bu kadar köklü ve çabuk bir değişim gösteriyorsa ona güvenmemek en akıllıcasıdır, çünkü heran yeniden ve daha hızlı bir başka şekle dönüşebilir. Endişe vericidir.

 

Tayyip efendinin değişmediği ise bizzat kendisi tarafından onaylanmıştır. Bu yıl içerisinde beyan ettiği gibi "dün ne isem bugünde oyum, geliştim ama değişmedim" bu sözler Tayyibe ait. Yani dün antidemokrattı, antilaikti, antikemalistti, bu konularda gelişti, ama değişmedi. Yani takiyede uzmanlaştı, dereyi geçene kadar kandırmacada yeteneklerini geliştirdi. Birileri buna değişim desede özde buna saptırmaca denir. Meselenin özü budur, kandırmada sınır yok, her yol mübah.

Gönderi tarihi:
Sayın bekir,

Son yazılarınız okudum ve analdım ki sizde son olaylardan korkanlardan birisiniz.

Bu olaylar sizi çok etkilemiş gözüküyor... Neyse bunu söyledikten sonra gelelim ne söylediğinize.

 

Bize ne anlatmak istediğinizi açık açık anlatın, abraham'a dini konularda söylediklerinizi size düşünce bazında tekrar edeyim...

 

NEYİ SAVUNDUĞUNUZU VE NEYİ ELEŞTİRDİĞİNİZİ AÇIK AÇIK YAZIN Kİ ANLAYALIM VE TARTIŞALIM...

 

Hadi ne istediğinizi açık açık yazın bende anlayayım... Bir Cumhurbaşını bir T.Erdoğan bir başka birinin ismi ile tartışmaları...

 

BEN ONUN HAKKINDA BİRŞEY SÖYLEDİM Mİ, BEN ÖYLE BİR ŞEY DEDİM Mİ durumuna sokuyorsunuz...

 

O ZAMAN NE DEDİĞİNİZİ AÇIK AÇIK ANLATIN TARTIŞALIM...

 

Ayrıca siz benim bu başlıkta bahsettiğim tiplemeye uyuyorsunuz diyebilirim ...

 

İsterseniz orada devam edeyim buna: http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=93689

 

Saygılar

 

Ne dediğim neyi savunduğum açmış olduğunuz bir başlık altında cevaplandırılmıştır. Son olaylarla ilgili ettiğim bir cümle yok. Zorlama ile dahi çıkartılamaz. Yukardan beridir üzerinde önemle durduğum şey, varsa tezlere antitezler ile karşılık verin meselesidir. Refleksif yazılar veya beyin okumalar tarzında yazılan yazılar emeği öldürüyor bunu diyorum. Cumhurreisi veya Tayyip Erdoğan'ın tavırları ayrı başlıklar altında zaten tartışılıyor diyorum...Ben, CHP halktan kaçıyor dendiğinde buna kaçmıyorsa nasıl kaçmıyor onu söyleyin diyorum...Yeterince açık mı...

 

 

Cumhurbaşkanlığı verdiği kararlar ile çalışır, yasa teklifinin veto edilip edilmeyeceği analizi nedir? Karar değil midir? Türkçe dersine döndü resmen. Cumhurbaşkanı sadece veto eder, iş anayasa mahkemesine gider, yargı kurumları gerekçeli kararlar açıklar vs kelime oyunudur.

Sizin zorunuza giden de, son dönemlerde ülke gündemini oluşturan laiklik ile ilgili tekliflerde verilen kararlardır. Hep dünya görüşünüzün aleyhindeki neticeleri eleştirip, bunların haklılığını ortaya koyanları 82 anayasasının fanatikleri olarak mı görürsünüz? Ki bu anayasanın tam anlamıyla demokratik olduğunu iddia etmedim (ettimse alıntılayınız), verilen kararlara mesnet olan maddelerin gerçekliğine ve varlığına işaret ettim. Bu'dur size zor olan.

 

Kararla gerekçe arasındaki bariz fark, yaptırım gücüdür. Cumhurbaşkanının vetoları gerekçeli olmak zorundadır ancak bağlayıcı metinler değildir. Yol göstericidir. Bu da kelime oyunu değildir gerçekliktir. Gerçekler bazen kelimelerle gizlenir bazen de cümlelerle ortaya konur. Karar diye Cumhurbaşkanlığı kararnamesi getirmezsiniz umarım bir de karşıma...Yasa teklifinin veto edilip edilmeyeceği analizi demişsiniz. Ondan sonra bu karar değil midir demişsiniz. Domates almaya karar vermekte bir karardır ona kalırsa. Ama domates alma kararım beni bağlar değil mi, bir de hanımı bağlar herhalde...Çocuklar yok daha inşallah olduğunda onları da bağlayacak üzüm alma kararı verebilirim.

 

Benim ne zoruma gidiyor ne gitmiyor yazılarımdan çıkartılabilecek tek mesele vardır sarahate kavuşmuş. Zoruma giden cevabımla alakalı olmayan metinler gönderilmesi zoruma gitmektedir. Daha önce ne demiştim; Bir eleştiri bir tartışma yapıyoruz ancak o halde şeriat gelsin, siz dogmalarla konuşorsunuz gibi metinler postalanması zoruma gitmektedir. Evet, ben müslüman olabilirim müslümanlığımın gerekleri üzerinde durabilirim bunlar ayrı şeylerdir. Bunlar o anda söylediğim şeyle ilintili değildir. Bahsi geçen meseleler benim içeriğimdir...İçeriğim beni ilgilendirir sözlerim sizi ilgilendirir. Sözlerimi dikkate alın...Konunun başından beridir bunları söylüyorum...Yaptığınız yanlışı ortaya koyuyorum ve siz hala bahsini ettiğim yanlışı tekrarlıyorsunuz...Laiklikle ilgili tekliflerden kararlardan 82 anayasasının bu yönünden pek de fazla bahsetmedim. Hatta özellikle %10 barajını söyledim ki, yanlış anlaşılmasın. Zaten yeterinden fazla refleksif yazıyorsunuz bir de elinize ufak da olsa koz vermeyeyim istedim. :devil:

 

82 Anayasasının fanatikleri mi görüyorsunuz beni demişsiniz...Hıhı öyle görüyorum...Yukarda bir yerlerde cevabınız var bu konuda...Konunun başından beridir yazdıklarımı ve yazdıklarınızı okursanız görürsünüz...Haaa şimdi nerede nerede diyeceksiniz...Diyecek misiniz? Orada orada...

 

 

Karabekirciğim; Sayın Bekir olarak, bu üslup hiçte üstüne oturmamış...

 

Hoş durmuyor, hatta rüküş bile denebilir...

 

Aslında bir Bozan tarzı yeterli ...Fazlası aslı mı yoksa taklitleri mi?...diye de değerlendirile bilinir...

 

Şaka bir yana diyerek bende sonladırmaya çalışırsam...Bir beyinde bir kaç bekir karakteri mi var diye sorgulama yapabilirim...

 

Ama ben yinede, ..."Bozana, Karabekir'e göre reytingi düşükte olsa"... Bekir'in anlatımı ve görüşlerini tercih ederdim sanırım...

 

Bak gecekuşu...

 

Bekir ile karabekir arasında bir ayrım var...Bunu iki benlik olarak düşünmeyelim. Yenişafak Gazetesinde Taha Kıvanç ile Fehmi Koru gibi düşünün. İsmini verdiğimiz gazeyi 98-2004 tarihleri arasında takip ediyordum sonra şiddetli bir iktidar şakşakçılığına düçar oldular vazgeçtim. Daha önce birkaç defa tekrarladım. Dini konular da yazan Bekir daha yumuşak huylu , daha ılımlı bir adam...Zaten o bu yüzden dini konular da yazıyor. Güncelde yazan Karabekir ise isminin başındaki kara kelimesinden de anlaşılacağı üzere daha sert, daha radikal ve daha siyasi yazılar yazacaktır. Dini konulardaki Bekir, Dini konular haricine dahil olmamaktadır.

 

İki farklı yazım tarzımız var...Bekirler aynı...İki farklı üslup farkı var Bekirler aynı...Aynı hayat görüşünden dünyaya iki farklı sesleniş var Bekirler Aynı...Haliyle siyaseti ve günceli yumuşak bir üslupla kotarmak da kolay değil...

 

Bariz farkları gördünüz...

 

Kaç tane Bozan tarzının yeterli olacağına dair düşünceniz de size emanettir, başkalarını şimdilik ilgilendirmez...Benim şimdilik kelimelerime dikkat edin...

 

Bozan ile kıyaslama yapmışsınız. Kişiler arasında kıyas kabul etmem. Herkesin üslubu, tarzı kendinedir. Karabekir'in tarzı Bozan'ın tarzına hiç de uymamaktadır. Üslubumuz, yazdığımız metinlerin tarzı hiç benzeşmemektedir. Rüküşü takdir etmek haddinize değildir. (alınmayın karabekirin söylem tarzına alışın)...Yani ki, üslub özelliğinin benzeştiğini çıkartabileceğinizi sanmıyorum. Ben bir kaç tane fark yazayım kısaca...

 

Bozan, kendisine verilen cevapları pek de umarsamadan ve umursasa dahi sanki umursadığı cevaba değil de daha genele hitap edercesine yazıyor. Ben ise bizzat muhatabımın söylemine tek tek karşılık veriyorum.

 

Bozan, daha ironik anlaşılması daha güç ama daha komik bir dil kullanıyor, ben anlaşılmamaktan endişe ettiğim için daha açıklayıcı metinler ortaya koyuyorum.

 

Bozan sürekli başlık açıyor ben açmıyorum...(bu bir üslup özelliği farkı değil, tavırdır diyebilirsiniz ama zannımca demeyecektiniz)

 

Ben sinir oluyorum o pek de umarsamıyor....Üfff beee amma da yoruldum...Neyse Şube Müdürümün yanına gitmem lazım...Görüşürüz...

Gönderi tarihi:
Bak gecekuşu...

***

**

*Şube Müdürümün yanına gitmem lazım...Görüşürüz...

 

Sevgili bekir...

senin ne anlatmak istediğimi anlamış olman gerekiyordu...

Görüyorsun karabekir farklı algılıyor...

 

Ayrıca...sen en azından gecekuşu'nu kullanırken...

karabekir bak gece kuşu diye başlayıp... "...... cığım veya ciğim" lı hitap tarzını benimsiyor...

 

Yani kişilere tepeden bakmacı,küçümseyen yaklaşım ve ifadeler kullanan Bozan ve karabekir yerine...

işte birazda bu nedenlerle... "Ama ben yinede, ..."Bozana, Karabekir'e göre reytingi düşükte olsa"...

Bekir'in anlatımı ve görüşlerini tercih ederdim sanırım..." ifadesini kullanmıştım...

 

Bu düşüncem karabekirin ne olduğunu anlatmışta olsanız yine de değişmedi...

Sayın bekir'in, karabekir üskubunu,tavrını yaratırken gerekcesi ne olursa olsun,..

Ben yinede bekir'in "bekir" olarakta kendini rahatlıkla ifade edebileceği alt yapı,kültür ve birikime sahip olduğunu düşünüyorum...

 

Dediğiniz gibi görüşürüz sevgili bekir...

Gönderi tarihi:

Halktan kaçanlara bir darbe de Murat Belşge'den.

 

İşte halktan kaçanlar İşte halktan korkanlar...

 

 

'Halk seçerse bölünürüz'

 

Cumhurbaşkanlığı seçiminin biçimi, Cumhuriyet'in başından beri çok fazla değişmemiştir: bunun doğrudan bir seçim olmaması, başından beri titizlikle korunan ilkedir:

Eskiden seçimlerde de bir 'iki dereceli'lik kuralı uygulanırdı. Seçmen, doğrudan, milletvekilini değil, onun adına milletvekilini seçecek kişiyi seçerdi.

Nedir bunlar? Neye dayanıyor? 'Ok'lardan birinin adı 'halkçılık' olsa da, halka güvenmeyen, halkın da kendisine derin bir sevgi duymadığını iyi bilen bir 'siyasi seçkinler' kadrosunun, siyasette güvenlik arayışı bunlar ve kendisiyle halk arasına daha güvenilir mekanizmalar yerleştirme kaygısına dayanıyor.

 

Türkiye gibi, otokratik eğilimlerin toplumun her yerinde enine boyuna kol gezdiği bir toplumda, 'başkanlık sistemi' gibi bir sistem bana biraz ürkütücü görünmüştür. Ama bunun yanında bir etken daha var: böylece oluşan 'parlamenter sistem'de Başbakan önem kazandığı için, 'Devlet'in simgesi' olmanın ötesinde fazla işlevi olmayan cumhurbaşkanının nasıl seçileceği bana hayati bir konu gibi görünmüyordu. 'Şimdiye kadar olduğu gibi, sayısı yeten seçer' diyordum.

 

İlkin 12 Eylül ve 1982 Anayasası bu durumu değiştirdi. Cumhurbaşkanı, sorumlu olmadan bir yığın yetkiyle donandı. Kenan Evren adında biri bu yetkileri yıllarca kullandı. Şimdi, AKP'den bir cumhurbaşkanı çıkması ihtimali karşısında aslan kesilen zevat, bu ağır faşizan dönemde, Evren'in ardı arkası kesilmeyen faşizan konuşmalarına karşı bir gün ağzını açıp bir şey söylemedi.

 

Sonra Özal'ın cumhurbaşkanlığı... Müthiş bir yaylım ateşine rağmen (batarya komutanı Demirel), niçin olduğunu hiç anlayamadığım bir azim ve sebatla Özal oraya tırmandı -tırmanınca da, ayakları yerden kesildi.

 

Sonra da Demirel. Aynı yaylım ateşi ona karşı da açıldı. Ama hiçbir batarya komutanı, bu durumlarda, Demirel kadar başarılı değildir.

Böylece son duruma geldik. Burada AKP'ye cumhurbaşkanı seçtirmemek üzere bir araya gelen cephe, bu cephenin söyledikleri ve yaptıkları, özellikle hukuk alanında bu ülkenin demokratikleşmesine verdikleri uzun vadeli zarar, dayanılmaz boyutlara erişti. Burada, daha cumhurbaşkanının nasıl seçileceği konusuna gelmeden, halkın oyu, seçimi vb. karşısında öyle tavırlar alındı ki, böyle bir konuyu da, herhangi bir konuyu da, serinkanlılıkla tartışmak, imkân dışı bir hale geldi.

 

Ama bu noktada, sürecin bu aşamasında, Deniz Baykal'ın bir sözünün üstünde biraz durmak gerekiyor. Deniz Baykal, cumhurbaşkanını doğrudan halk seçerse bölüneceğimizi söyledi.

 

Bu bakış açısına göre, demek ki:

1) En büyük tehlike halktır.

2) Cumhuriyet, kuruluşundan neredeyse 90 yıl sonra, ancak üzerine 'kırılacak eşya' yazılı bir kutuda taşınabilecek kadar dayanıksız bir nesnedir. 90 yıl sonra, bu toplumun ortak paydalarını bulamamıştır.

 

Bunlar, Baykal'ın kendi adına da, adına konuştuğu cephe adına da, böyle uluorta itiraf edilecek şeyler olmamalı. Özellikle o cephe adına söylüyorsa biri bunları, bu itirafın ezici ağırlığını da duymalı.

 

Ama ben bunların doğru olduğunu düşünmüyorum. Evet, birtakım politikalarda aynı ısrarla devam edilirse, bu toplumda hem birden fazla fay hattı çıkar ve bunlar yarılır. Ama başka türlü politikalara geçilirse, bunun tam tersi olur ve beğenilmeyen bu toplum, abartılan bu sorunların içinden güle oynaya çıkar. Tarihin bu aşamasında Türkiye toplumu bu 'gerilim politikaları'nın dışında, sorunlarını barış içinde çözecek olgunluk aşamasına gelmiştir.

 

 

 

alıntılayan Bozan

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.