Gözler ANAYASA MAHKEMESİNDE

[Φ ATİLLA]

Anayasa mahkemesi tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda karar verecek. Anayasa mahkemesinin kararı Salı veyahut Çarşamba günü açıklanacak.

BÖYLE KRİTİK BİR DÖNEMDE YARGININ KARARI ETKİLENMEK Mİ İSTENİYOR?

 

Önce Genelkurmayın açıklaması garip bir zamanlama ile yayımlandı.BUNUN ÜZERİNE ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK HÜKÜMET'İN CEVABINI DİLLENDİRDİ.

"...Genelkurmay Başkanlığı, hükümetin emrinde, görevleri Anayasa ve ilgili yasalarla tayin edilmiş bir kurumdur. Anayasamıza göre, Genelkurmay Başkanı görev ve yetkilerinden dolayı Başbakana karşı sorumludur...Zamanlama manidardır. Gece yarısı ortaya çıkması son derece dikkat çekicidir. Anayasa Mahkemesi eksenli tartışmalar yapılırken ortaya çıkması, yüce yargıyı etkileme girişimi olarak algılanacaktır."

Bu olanların ardından CHP lideri Baykal'ın sözleri de dikkat çekiciydi:

 

"Anayasa Mahkemesi, siyasi tartışmalardan etkilenmeyecek noktadadır. Anayasa Mahkemesi, kararını hukuku esas alarak yapacaktır. Anayasa Mahkemesi'nin saygın ve güven veren bir konumu var. Anayasa Mahkemesi'nin alacağı karara saygı duyarız. Muhtemel kararın muhtemel siyasi sonuçları ile ilgili değerlendirme yaparız. Anayasa Mahkemesi, anayasayı doğru biçimde uygulayacaktır, anayasayı doğru biçimde işletmesi lazım."

 

"Anayasa Mahkemesi'nin 367 milletvekili bulunmadan cumhurbaşkanı seçilebileceği yönünde karar vermesi, Türkiye'yi tehlikeli çatışmaya sürükleyecektir."

 

Bu sözleri farklı kişiler söylemiş sanmayın sakın. Sözler Baykal'a aittir ve de aynı konuşma içerisinde geçmektedir.

 

BAKALIM DAHA NELER GÖRECEĞİZ!!!

 

ANAYASA MAHKEMESİNİN SAĞLIKLI KARAR VERMESİ TEMENNİSİYLE...

[Misafir aslan34]

"Anayasa Mahkemesi'nin 367 milletvekili bulunmadan cumhurbaşkanı seçilebileceği yönünde karar vermesi, Türkiye'yi tehlikeli çatışmaya sürükleyecektir."

 

Bu sözleri farklı kişiler söylemiş sanmayın sakın. Sözler Baykal'a aittir ve de aynı konuşma içerisinde geçmektedir.

 

 

Sayın Baykal'ın bu ülkeye verebilecegi hiç bir şey yoktur.

 

Dilerim en kısa zamanda siyasetden çekilir.

 

Siyasette normalleşmenin önündeki en büyük engellerden biri de sayın Baykal'dır.

 

Toplumu kutuplara ayırmak her zaman demokrasinin 'katlini' getirmiştir.

 

Daha çok demokrasi daha çok anlayış lazım gelen bir zamanda Baykal'ın ya siyaseti bırakmasını ya da bu dili hemen terk etmesini içten arzu ederim.

[Φ Orhunca]

umarım sayın Arınc ın," 20 arkadaşını bul gel,sayım yapalım" kabadayılığı yadırganır ve ilk tur seçimleri tekrarlattırılır..ve 367 sayısı üzerinde mızıkcılık yapılmaz...

 

 

anayasa mahkemesinin itibarı,akp ve chp patilerince söz konıusu edildiğinde veya söz konusu edilmesine zemin hazırlandığında inciltilmiştir..zarar verilmiştir..

 

 

bir daha ki seçimlerde bunun hesabı her iki partiyede sorulacaktır.

[Φ ATİLLA]

Anayasa Mahkemesinden karar çıktı.Kararları CHP LEHİNDE OLDU. Gerekçelerini daha sonra bildireceklermiş. Bizde merak ettik doğrusu.

DEMOKRASİ?

Kamplaşmaya sebebiyet veren chp DEMOKRASİ'Yİ engelleyebilecek mi?

Böyle bir şey olamaz. İnanıyorum.Millet vekilleri demokrasi bilincinden yoksun değiller-dir-

[Φ politika]

Anayasa Mahkemesinden karar çıktı.Kararları CHP LEHİNDE OLDU. Gerekçelerini daha sonra bildireceklermiş. Bizde merak ettik doğrusu.

DEMOKRASİ?

Kamplaşmaya sebebiyet veren chp DEMOKRASİ'Yİ engelleyebilecek mi?

Böyle bir şey olamaz. İnanıyorum.Millet vekilleri demokrasi bilincinden yoksun değiller-dir-

Gül'ün Cumhurbaskanligi icin mücadele verenler onun Türkiye Cumhuriyetine,Laiklige ve Atatürkcülüge karsi söylediklerini tasdik ediyorlar demektir. o zaman bu ülkede bölünme zaten olmustur yani Ulusalcilara karsi dinci cephe.Ulusalcilar bu ülkenin Atatürkün yolunda ilerlemesi icin savas vermektedir.Dinci cephe ise,din devleti yani mollalarin rejimini savunmaktadirlar.Din devletinin baska bir anlatim tarzi yoktur.

 

saygilarla

[Misafir aslan34]

Gül'ün Cumhurbaskanligi icin mücadele verenler onun Türkiye Cumhuriyetine,Laiklige ve Atatürkcülüge karsi söylediklerini tasdik ediyorlar demektir. o zaman bu ülkede bölünme zaten olmustur yani Ulusalcilara karsi dinci cephe.Ulusalcilar bu ülkenin Atatürkün yolunda ilerlemesi icin savas vermektedir.Dinci cephe ise,din devleti yani mollalarin rejimini savunmaktadirlar.Din devletinin baska bir anlatim tarzi yoktur.

 

saygilarla

 

 

'din devleti', 'mollaların rejimi', vb. vb. vb.

 

bunlar nasıl Türkiyeyi ifade etmede yüzeysel kalıyorsa, bir takım korkularda işte tam anlamıyla yüzeysel kalıyor.

 

işin hazin tarafı, kimi 'kocaman' adamlarda bu türden hayali senaryolarla azınlıgın tahakkümünü seürdürmeyi 'bacariyorlar'..

yazık, siyaset-demokrasi-özgürlükler katlediliyor ve bu çok 'ucuza' gidiyor.

yazık bu ülkeye..

 

selamlar.

[Φ KesKiNkAleM]

Hayatın çok önemli bir kuralı vardır, hayatta rehavete kapılmayacaksın ve olası tehlikelerin farkında yaşayacaksın. Hiçbir şey olmazcılık aymazlıktır, vurdumduymazlıktır, buna akılcılık denmez aksine akılsızlık denir. Bütün değerler ve yaşamsal öğeler, barışı ve gelişimi sağlayacak etkenler korunmalıdır. düşmanı hafife almayacaksın, savaşın birinci kuralı budur. düşman planlarını sinsice yürütecektir bu arada sen rehavete kapılırsan pek çok konuda açık vereceksin demektir.

 

temkinli olmak için biraz geç kaldık, bir zamanların ufak sorunları bugün ciddi boyutta endişe verici hallere bürünmüştür. Evet ülke bölünmüştür, fikirsel anlamda pek çok karmaşa yaşanmaktadır. Laik ve Demokratik sistemin değiştirilmesinde bu milletin yararına bir değişim olmayacaktır. bunun mümkün olmadığını bilmekle beraber bu konuda ki kararlılığımızıda dosta düşmana göstermek öncelikle bir vatandaşlık borcudur. silkinip kendimize gelmek ve tehlikelerin nerelerden gelmekte olduğunu görmek zorundayız.

 

bugün birlik olma günüdür, rejim düşmanı ülke düşmanıdır, ülke düşmanından medet ummak gaflettir.

[Φ ATİLLA]

Ülkede bölünmüşlük yok. Varmış gibi olaylar kızdırılmaya çalışılıyor. Siyasi görüşte farklılıklar olabilir bu normaldir çünkü demokrasinin getirisidir. Ama bir takım kişiler siyasi görüşlerinden ziyade kendileri gibi olmayan insanlardan rahatsızlık duyuyor ve KENDİLERİ GİBİ OLMADIKLARI İÇİN ONLARI GÖRMEYE TAHAMMÜL EDEMİYORLAR. GÜZEL MEVKİİLERE KENDİLERİ GİBİ İNSANLAR GELSİN HERKES KENDİLERİNİN DÜŞÜNDÜĞÜ GİBİ DÜŞÜNSÜN, YAŞADIKLARI GİBİ YAŞASIN...BİZ BUNA KISACA GERİ KAFALILIK DA DİYEBİLİRİZ. Kİ BU DÜŞÜNCENİN BENZERLERİ TARİHTE SIK SIK TEKERRÜR ETMİŞTİR.

 

AKP Hükümetine gelince onlar iktidara geldiklerinden bu yana ülke ekonomisi gelişti. İmar çalışmaları yapıldı. Eğitim öğretim için teşviklerde bulunuldu.

Öğrencilere bedava kitap dağıtıldı. İktidara gelip de halkın parasını har vurup harman savuranların yaptıkları bozukluklar düzeltildi büyük ölçüde. Gereksiz harcamalar kısıltlandı... ve bunun gibi verilecek daha nice örnekler.

Bu hükümet yaptığı bu çalışmalarla nasıl olduklarını gösterdi.HALKIN VAR OLAN SEMPATİSİ GÜÇLENDİ HÜKÜMETE KARŞI. "Aman olur mu öyle şey, görmediniz mi bir miting yapıldı AKPhükümetinden cumhurbaşkanı çıkmasın diye, herkes oradaydı, yahu." da demeyin. Çünkü o insanlar AKP İktidar olmadan öncede AKP ye oy vermediler şimdide onu desteklemiyorlar. -Onlar için değişen bir şey yok.- Yaptıkları şey şu kısaca LAİKLiĞİN arkasına sığınıp önüne gelene taş atmak.

EGEMENLİK HALKIN ELİNDEDİR. HEPİMİZ GÖRÜRÜZ YAKINDA.