Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl sifir versinler o zaman bana ulmas... her ne kadar kızsam da sıra arkadaşımsın...0 aldırır mıyım saana... Gelelim Sen Estikçe sanaaa... Sana ben 60 mı vermiştim, tamam o zaman Kahin'e verdiğim 80'i ondan alıp sana veriyorum, sana verdiğim 60'ı da senden alıp Fısıltıya veriyorum... Tamam notlarınızı tekrar okuyorum: Taurus 100 Bodrumlu 90 Sen Estikçe 80 Leyla 70 Fısıltı 60 Kahin 40 Tamam şimdi ses istemiyorum artık, başım çatladı valla vıdı vıdınızdan, açın hayat bilgisi kitaplarınızın 53. sayfasını sessiz sessiz okuyun, yarın sınav olacaksınız pekii hojamm...susarız..çok bağırmayız....ama sıra arkadaşımda bi çene var... bu orada hojamm seni ben pek çok pek çok severimm .... 80'de aldım....yaşasınn.... sıra arkadaşıma hava atıyım biraz...
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl durun bi kiprasmayin gel benim notu 100 yapalim nede olsa boyle giderse 100 olucak hic zahmet etme sen tek rakam yaz sifirlari ben koyarim
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl Hojam! hojam! ogretmenim sen estikce ben titrerim kalemimi aldi
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl kimm?? ben miii .... yaa hojam sınavıma çalışıcam izin vermiyoo...şımarııyoo...fısıltı ama mübarek bi çene var...
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl bak yaf..hala konuşuyorr... yarın sınav var...ben bii düşük not alıyım..sorucam sana...bay çene...
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl unutkann seni.... sen kopya istersin benden... hıhh... kopya yokk sana işte... sustun mu?? ben farkedemedim ama...
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl hojaa şimdii gelirr... bakalım o zaman da konuşabilicek misin... hemm ben senii geçtiim..ohh..ohh..80 aldım...çene yapıcağına otur ders çalış biraz... hala dır dır...işimiz var seninlee... yok yanii disipline verir falan hojaaa...korkuyorum...
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl haklisin aslinda ya beni disipline verirse bide sana seksen vermis bana altmis cok calismam lazim coooooookkk
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl ayyy...ağlamaa yaff... ağla diye söylemedim... uslan diye söyledim.. amannn.....ben senin yerine disipline giderim...konuşş beeea.... (bak gözyaşına dayanamıyorum....nasılda ele verdim kendimi..)
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl tabii ki....bu kadar çenenin yanına şımarmak iyi gider... aama çok sesli şımarma... (asıl ben teşekkür ederim)
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl damam sessizce simaririm :9 ama sende katilsan ama derslerimizi aksatmadan simaricaz soz
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl peki.. o zamann hadiii şımarıyoruzz yuppii......heyyoo.....oleyy....yeeaahhuuuuuuuu..... nasılım ama??
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl hi hi sessizce simarmamiz gerekirken butun forumu ayaga kaldirdik
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl demek oyle haaaa... Yaktım çıranızı, hem nerde bakim bu sınıfın geri kalanı, Nerde kahin, Nerde Taurus, onlar yoktuysa siz neye geldnizi ki gelmeseniz de ben de soyle bi kafamı dinlesem diyodum, ama madem geldiniz cıkarın kağıtları sözlü var , yok kağıtları cıkarmayın, kalsın onlar yazılı yapacağım sizi... Ayy gene delirtti bunlar beni... Ne diyom ben yaaa hunimi getirin kafama takcam, yedim yine kafayıı... sözlü yapıyorum tamammm... Sen estikçe söyle bakimm, Keçe, yünün ya da kılın su ve sabunla çiğnenip dövülerek liflerin birbirine kaynaştırılmasıyla elde edilen ve örtü, yaygı, çadır ya da giysi yapmada kullanılan bir tür kaba kumaş olarak tanımlanabilir. Keçenini geçmişi milattan önceki yüzyıllara dayanmaktadır. Koyun ve keçinin olduğu her coğrafyada yapılan kazılarda keçe buluntularına rastlanmıştır. Bulunan eşyalaar bakıldığında, göçerlerde yaşamın her alanında keçenin kullanıldığı görülür. Yündeki keçeleşme, dokuma ve giyim endüstrisinde, liflerin bir kusuru, bir sorun olarak görülmüş ve önlenmesi için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Oysa göçerler, yünün bu özelliğinden yararlanmış, üretimi oldukça zahmetli olan ve beceri gerektiren keçeyi üretirken üzerine yaptıkları motiflerle duygu ve düşüncelerini aktarmışlar ve bu ürünleri birer sanat yapıtına dönüştürmüşlerdir. Bu açıdan bakıldığında, keçenin, insanın elinde varolanı değerlendirmesinin, zor koşullarda bile varolmaya çalışmasının, bu varoluş sürecinde kendini ifade edebilmesinin, dolayısıyla sabrın ve emeğin bir simgesi olduğu söylenebilir. Yerleşik yaşamla birlikte değişen koşullarla kaybolmaya yüz tutan, günümüzde çeşitli etkinliklerle yeniden gündeme gelen keçe, bize bu değerleri hatırlatması açısından da önemlidir. Dokuma ve giyim endüstrisinde seri üretim yaygınlaştıkça, pazarlar birbirini tekrarlayan ürünlerle doldu. Üreticiler bu sorunu el sanatlarının estetiğinden ve geleneksel üretim yöntemlerinden faydalanarak çözmeye çalışıyor. Üreticinin kendi kültüründen yola çıkarak özgün ürünler yaratma çabası içine girmesi açısından keçe iyi bir örnektir. Parçaya göre, keçenin sabrın ve emeğin simgesi olarak görülmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A- Zahmetli olan üretim sürecinin yaşam koşullarıyla paralellik göstermesi B- Üretim biçiminin hemen hemen değişmeden günümüze kadar gelmesi C- Tarihinin milattan öncelere dayanması D-Çok geniş bir coğrafyada görülmesi E-Geçmişte insanın birçok ihtiyacını karşılaması
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl öyle mii oldu yaff... neyse çaktırma... hoja koridorda dolaşıyoorr...
Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2007 18 yıl bakk sen gördün müü....sözlü oluyoruumm.. hojamm şimdii....içimden bir ses...A diyorr.... aslında sonda da diyorum ki...hoca A'ya koymaz cevabı B'mi desem.. yoksa daha başka şeyler mi arasamm... ne yapıyım ben yaa... vericem cevabıı ama...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.