Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

ben her yazimda orneklerle izah ederken sen ve evrensel insan her yazinizda

 

yargi ile konusuyorsunuz smile.png)

 

 

ben sahsen akillarinizin iflas ettigini ve son kalan bilinc alti sartlanmalarinizi oldugu gibi muhafazaya calisarak yargida kesin yazdiginizi dusunmeye basladim

 

Verdiğin örnekler aşağıda söylediğin gibi sadece imandan kaynaklanıyorsa buna bilgi diyemeyiz ki?

 

hem inanmiyorsun hem inanan adamin imanini sorgulayabilicek bir yargida bulunmayi kendine yakistirabiliyorusun

 

Bilgi edinmekle imanın farkını bilip anlamadıkça o verdiğin örneklerin geçerliliği sadece kendin içindir. İmanla bilgi ters oranlıdır.

Gönderi tarihi:

ki ben ezber sevmem : )) sen de sevmezsin ; bana ozel alaka gosteriyor olmak ezber sevmediginden de kaynaklaniyor olabilir

 

Bu sana ait bir görüş. Bana sorarsan söylemlerinin tümü ezber. Zira Somutlanamayan soyut bilgiden ibaret. Yani bilimle örtüşmeyen.

 

Metafizik bilgilerin hepsi ezbere yani yaratılışçılığa dayanmaktadır. Belge, bulgu, gözlem aranmaz.

 

Sana değil, fikirlerine gösterilen alaka ise sadece eleştiridir. Yani insanları ezber bilgilerle kandırmaman içindir. 

Gönderi tarihi:

 

 

Bilgi edinmekle imanın farkını bilip anlamadıkça o verdiğin örneklerin geçerliliği sadece kendin içindir.

İmanla bilgi ters oranlıdır.

 

 

paralel orantilidir

 

bilgi arttikca iman da artar, keskinlesir ..

 

cunku her bilgi paralel orantili olarak bir duzene ve akla ispat olur ... suursuz madde duzen kurucak bir akle ve yetenege sabir degildir ...

 

iman ise duzen ve aklin heryeri kusatmasini kesvetmekle baslar ..

Gönderi tarihi:

 

Sana değil, fikirlerine gösterilen alaka ise sadece eleştiridir. Yani insanları ezber bilgilerle kandırmaman içindir.

 

 

 

 

ezber bilgi yok ; canli bilgi var ve materyal bazli akli iflas ettiren bilgi var

 

ezber yok : ) ezberleri sallayan bilgi var !

 

benim ezberle ne isim olur yahu ..laughing.gifaptalkafam.gif

 

ezber bilgi sizinki oluyor ; anladiginiz halde inadiniza yenik dusuyorsunuz

Gönderi tarihi:

Zamansal her turlu degerin bir oncelikkisir dongusu ve sorunu vardir. O yuzden de big bang evrenin mekansal degil, zamansal yasidir. Zamanin degisimi de, baska bir gozlem ile ortaya konabilir.

Efendim, zaman ve mekan birbirinden bağımsız değişkenler değildir. Mekanda devinim olmazsa zaman da akmaz.

 

Teoriye göre, Big-Bang öncesi devinimi sağlayacak temel kuvvetlerin olmadığı, yada şöyle söyleyeyim; 4 temel kuvvetin birleşik olduğu bir denge ( Spontaneous Symmetry Breaking ) olduğu biliniyor. Dolayısıyla, hareket olmadığı için zaman akışı da yok.

 

 

Oylemi soylermisin evren neyin icinde genisliyor? Eger evreni bilinen en genis mekan olarak algilayamazsan, ancak boyle evreni de bir parca yerine koyarsin. Evreni mekansal ebatlari belli mi ki genisledigini varsayalim. Ayrica "somut" evren derken, soyut evren de mi var?

Bilimsel olarak elbette gözlemleyebildiğimiz, ölçebildiğimiz kadarı ’’ var ‘’dır. Siz görmediğinize var diyebilir misiniz ?

 

İşte evrenin genişlemesi olgusunun konusu da bu evrende geçiyor. Teori bununla ilgili. Felsefi bir teori değil. Somut, ölçüm ve gözlemlere dayalı bir teori.

 

 

Ben yanlislandigini soylemiyorum, sadece zamansal bir teori oldugunu soyluyorum. Evren mekan olarak daimidir, big bang de bu daimi evrende meydana geldigi one surulen zamansal bir teoridir. Evrenin mekansal yapisi uzerine bir teori degildir. Genislemek/buzusmak v.s. temelli evreni bir parca olarak algilamak ta ayni zamansal teorinin bir urunudur. Evren neyin icinde genisliyor?

Evet bu ‘’ parça ‘’ nın dışı felsefi spekülasyona açıktır elbette. Fakat ne yazık ki, sizin kavramları nasıl algıladığınız, duyumsadığınız bilimi ilgilendirmiyor.

 

 

Bunlar artık kullanılmayan açıklamalardır.

 

Lamarckizm, Dönüşümcülük ve Ortogenez evrim olgusunun açıklamaları olarak oluşturulmuştur. Artık bu açıklamalar itibar görmemektedir.

 

Lamarc'in itibar gormemesi baska; gecersizligi baska.

 

La•marck•ism (l-märkzm) also La•marck•i•an•ism (-k--nzm)

n.

A theory of biological evolution holding that species evolve by the inheritance of traits acquired or modified through the use or disuse of body parts.

 

Burda gecersizlik nedere?

Tam tersine ilgi var ama geçerli değil. Sözlüklerde yazmaz tabii ki. Bu teori daha doğrusu hipotez, sizin anlayacağınız, tutarlı ve geçerli olmadığı için doğru değildir çünkü deneylerle doğrulanmamıştır.

 

The basic concept of inheritance of acquired characters was finally widely rejected in the early 20th century. en.wikipedia.org

 

Epigenetik kalıtımdan bahsediyorsanız aynı varsayım değil ve araştırmalar devam ediyor.

 

Konuya dönersek;

 

Lamarck'ın teorisi de Canlıların türleşmesi ( Evrim )'i kendince açıklayan bir teori idi. Ama onun genetik bilgiler ile geçersiz hale gelmesi, evrimi gözlenen bir olgu ( gerçek ) olmaktan çıkarmadı.

 

Canlıların türleşmesi ( Evrim ) bir olgudur. Bunu açıklayan geçerli teori Evrim Teorisi ( Modern Evrimsel sentez )dir.

 

Bir cismin yere düşmesi bir olgudur. Bunu açıklayan geçerli teori Klasik Mekanik Teoridir.

 

Işığın ortama bağlı olarak belli bir hızla yol aldığı bir olgudur. Bunu açıklayan geçerli teori Elektromagnetik Teoridir.

 

Evrenin genişlemesi gözlemlenen bir olgudur. Big Bang bu olguyu açıklayan geçerli teoridir

Gönderi tarihi:

Bilgi edinmekle imanın farkını bilip anlamadıkça

 

ee e

 

 

 

  İmanla bilgi ters oranlıdır.

 

 

peki ; butun bilgiler bir duzeni ve butunun detaylarina isaret ediyor ise

 

iman da ; bir duzenin kurulduguna ve kurulmakla kalmayip ayakta tutulduguna sahadet etmekle basliyorsa

 

o zaman da mi ? o zaman da mi imanla bilim ters orantili ?

 

 

 

dinsiz bilim topaldir - einstein

 

 

 

 

 

 

hem siz alemsiniz :D tumcanlilarin tek bir canlidan uredigine iddia edebiliyorsunuz

 

ama kainatin tumunun tek bir noktanin patlamasi ile olustugunu iddia edemiyorsunuz :D

 

madde canli ya da cansiz ne fark edr :D alemsiniz ..

Gönderi tarihi:

 

 

 

Efendim, zaman ve mekan birbirinden bağımsız değişkenler değildir. Mekanda devinim olmazsa zaman da akmaz.

 

Mekandaki devinim neden zamana bagli olsun ki? Zaman olmazsa devinim olmayacakmi?

 

 

 

Teoriye göre, Big-Bang öncesi devinimi sağlayacak temel kuvvetlerin olmadığı, yada şöyle söyleyeyim; 4 temel kuvvetin birleşik olduğu bir denge ( Spontaneous Symmetry Breaking ) olduğu biliniyor. Dolayısıyla, hareket olmadığı için zaman akışı da yok.

 

Zaten sorun da burda, mekani zaman ile baslatmak. Big bang evren mekaninin herhangibir yerinde olustugu dusunulen bir patlamadir. Bunun evrenin mekansal olcumu ile bir ilgisi yoktur. Evren bugun mekansal olcum olarak hem sekil hem de ebat olarak ortaya konamamistir. Hareket neden zamania bagli olsun. Sen A noktasindan B noktasina zaman olmasa gidemiyor musun? Zaman sadece bu gidisin surecini olcen bir olgu. 

 

 

 

Bilimsel olarak elbette gözlemleyebildiğimiz, ölçebildiğimiz kadarı ’’ var ‘’dır. Siz görmediğinize var diyebilir misiniz ?

 

Ben demiyorum da, inanclilar ideolojik akilcilar diyorlar. Sonucta inanc ile gercek arasindaki kopru aklin dogrulamasidir.

 

 

 

İşte evrenin genişlemesi olgusunun konusu da bu evrende geçiyor. Teori bununla ilgili. Felsefi bir teori değil. Somut, ölçüm ve gözlemlere dayalı bir teori.

 

Dedigim gibi bu varsayim iki temelden kaynaklaniyor.

 

Evreni zaman ile baslatmak

Evreni bir parca olarak algilamak.

 

Bu iki hata sanki evrenin boyutlari ortaya konmus gibi degerlendirme hatasidir. Bir seyin disi, ancak o seyin mekansal ebati ortaya konursa mukundur, zamansal olcumu degil. Zaman bir mekasnin BASKA BIR MEKANDA ortaya cikmasinin, ya da bir mekanda bir parcanin ortaya cikmasinin zamanidir. Bu nereye kadar gecerlidir, taki o mekanda ayni parcanin daha once cikmasina kadar. Iste burada zamanin onceligi mekansal daimiligin bir degisimidir.

 

 

 

Evet bu ‘’ parça ‘’ nın dışı felsefi spekülasyona açıktır elbette. Fakat ne yazık ki, sizin kavramları nasıl algıladığınız, duyumsadığınız bilimi ilgilendirmiyor.

 

Konu felsefe degil, gozlem veren bilim.

 

 

 

Tam tersine ilgi var ama geçerli değil. Sözlüklerde yazmaz tabii ki. Bu teori daha doğrusu hipotez, sizin anlayacağınız, tutarlı ve geçerli olmadığı için doğru değildir çünkü deneylerle doğrulanmamıştır.

 

The basic concept of inheritance of acquired characters was finally widely rejected in the early 20th century. en.wikipedia.org

 

Tabiki bilim zaten olgusal gecerlilik ve gozlemsel yanlislanabilirliktir. Ama atomun parcalarina erisilde diye atom yanlislanmaz. Yanlislanan "atomun bolunmezen kucuk parca oldugudur." Burada ctetolojiden bahsediliyor. Ayrica "widely" diyor, yani tumu kapsamiyor. Herhangibir konudaki yanlislama tamamen herseyin yanlislandigi anlamina gelmez. Sadece bir olgu olarak degerlendirilmiyebilir.

 

 

 

Epigenetik kalıtımdan bahsediyorsanız aynı varsayım değil ve araştırmalar devam ediyor.

 

Konuya dönersek;

 

Lamarck'ın teorisi de Canlıların türleşmesi ( Evrim )'i kendince açıklayan bir teori idi. Ama onun genetik bilgiler ile geçersiz hale gelmesi, evrimi gözlenen bir olgu ( gerçek ) olmaktan çıkarmadı.

 

Canlıların türleşmesi ( Evrim ) bir olgudur. Bunu açıklayan geçerli teori Evrim Teorisi ( Modern Evrimsel sentez )dir.

 

Tamam da evrim de sadece genetikten ibaret degil. Bugunku teori yarin baska bir teoriye dionusebilir. Yalniz her bir teori biribirinin devami ve butunun parcasidir. O gun o parca one cikar, bugun bu parca.

 

 

 

Bir cismin yere düşmesi bir olgudur. Bunu açıklayan geçerli teori Klasik Mekanik Teoridir.

 

Işığın ortama bağlı olarak belli bir hızla yol aldığı bir olgudur. Bunu açıklayan geçerli teori Elektromagnetik Teoridir.

 

Evrenin genişlemesi gözlemlenen bir olgudur. Big Bang bu olguyu açıklayan geçerli teoridir

 

Bu dedigin henuz olgu omamis bir big bang'in uzantisidir. Bir mekanin ebati ortaya konmadan onun genislediginden ya da buzustugunden bahsedemezsin. Bu evreni butun degil, parca yerine koymak olur. Evren mekan olarak zamandan bagimsizdir ve gozlem verir. Bu anlamda da bilinen en genis mekandir. Bu mekanin ebatlari ortaya konmadan baska bir onu iceren mekandan bahsedilemez. Bu sadece zamansal yani big bang bakis acisinin ilk ya da baslangicinin zamansal oncelik cikmazidir.

Gönderi tarihi:

Mekandaki devinim neden zamana bagli olsun ki? Zaman olmazsa devinim olmayacakmi?

Hareket neden zamania bagli olsun. Sen A noktasindan B noktasina zaman olmasa gidemiyor musun? Zaman sadece bu gidisin surecini olcen bir olgu.

Doğru anlaşılmadığım kanısındayım. Zamanı kavram olarak ortaya çıkaran anlamlı kılan devinimdir diyorum efendim. Devinim varsa zaman vardır, yoksa zaman da yoktur. Ama tersi geçerli değil.

 

 

Zaten sorun da burda, mekani zaman ile baslatmak. Big bang evren mekaninin herhangibir yerinde olustugu dusunulen bir patlamadir. Bunun evrenin mekansal olcumu ile bir ilgisi yoktur. Evren bugun mekansal olcum olarak hem sekil hem de ebat olarak ortaya konamamistir.

 

Dedigim gibi bu varsayim iki temelden kaynaklaniyor.

 

Evreni zaman ile baslatmak

Evreni bir parca olarak algilamak.

 

Bu iki hata sanki evrenin boyutlari ortaya konmus gibi degerlendirme hatasidir. Bir seyin disi, ancak o seyin mekansal ebati ortaya konursa mukundur, zamansal olcumu degil. Zaman bir mekasnin BASKA BIR MEKANDA ortaya cikmasinin, ya da bir mekanda bir parcanin ortaya cikmasinin zamanidir. Bu nereye kadar gecerlidir, taki o mekanda ayni parcanin daha once cikmasina kadar. Iste burada zamanin onceligi mekansal daimiligin bir degisimidir.

Bakınız, Big Bang’in tüm evren mekanını başlattığı iddiası yanlış olur ve benim iddiam da zaten bu değil. Teoride geçen gözlenen parçacıkların doğuşu. Bu sonsuz bir boşlukta mı oldu, sınırlı bir boşlukta mı oldu ya da sonsuz veya değil bu boşluk da Big Bang ile mi oluştu, bununla ilgili bir şey diyemem. Söyleyebildiğim yalnızca gözlenebilen kısım ile ilgili, ötesi hakkında bir şey bilinmediği için bu spekülasyon olur.

 

 

Ben demiyorum da, inanclilar ideolojik akilcilar diyorlar. Sonucta inanc ile gercek arasindaki kopru aklin dogrulamasidir.

O halde gözlem vermeyen hakkında akılla bir yere varmanın epistomolojik açından inançtan pek farkı kalmıyor.

 

 

Konu felsefe degil, gozlem veren bilim.

 

Tabiki bilim zaten olgusal gecerlilik ve gozlemsel yanlislanabilirliktir. Ama atomun parcalarina erisilde diye atom yanlislanmaz. Yanlislanan "atomun bolunmezen kucuk parca oldugudur." Burada ctetolojiden bahsediliyor. Ayrica "widely" diyor, yani tumu kapsamiyor. Herhangibir konudaki yanlislama tamamen herseyin yanlislandigi anlamina gelmez. Sadece bir olgu olarak degerlendirilmiyebilir.

Lamarck’ın varsayımı evrimin mekanizması üzerine olduğu için yaygın ölçüde reddedilen bu açıklama.Yoksa, bu varsayımın reddeilmesi evrimin de reddedildiği anlamına gelmiyor örneğinize benzer olarak.

 

 

Tamam da evrim de sadece genetikten ibaret degil. Bugunku teori yarin baska bir teoriye dionusebilir. Yalniz her bir teori biribirinin devami ve butunun parcasidir. O gun o parca one cikar, bugun bu parca.

Bu dedigin henuz olgu omamis bir big bang'in uzantisidir.

Efendim bana hala Big Bang için olgudur demişim gibi cevap vermeyin. Birkaç kez vurguladım. Olgu olan '' evrenin genişlemesi ''dir.

 

Teoriler geçerlilik kazandığında olgu olmaz.

 

Tam tersi :

 

Olguları açıklamak için teoriler kurulur.

Gönderi tarihi:

Doğru anlaşılmadığım kanısındayım. Zamanı kavram olarak ortaya çıkaran anlamlı kılan devinimdir diyorum efendim. Devinim varsa zaman vardır, yoksa zaman da yoktur. Ama tersi geçerli değil.

 

 

Zamana bagli olmak, ne demek? Dogada zaman var mi? Devinim bu anlamda insanoglunun bir uretimidir. Cunku hareket zamana bagli olmadan da mumkundur.

 

 

Bakınız, Big Bang’in tüm evren mekanını başlattığı iddiası yanlış olur ve benim iddiam da zaten bu değil. Teoride geçen gözlenen parçacıkların doğuşu. Bu sonsuz bir boşlukta mı oldu, sınırlı bir boşlukta mı oldu ya da sonsuz veya değil bu boşluk da Big Bang ile mi oluştu, bununla ilgili bir şey diyemem. Söyleyebildiğim yalnızca gözlenebilen kısım ile ilgili, ötesi hakkında bir şey bilinmediği için bu spekülasyon olur.

 

Eee, sorun ne o zaman?

 

 

 

O halde gözlem vermeyen hakkında akılla bir yere varmanın epistomolojik açından inançtan pek farkı kalmıyor.

 

Aynen, yalniz teori eger bilimsel bir tabana dayaniyor ise, yani mantiksal olabilirlik olasiligi var ise gozlem verene kadar teoridir, ya da teori gozlem ile yanlislanabilir.

 

 

Lamarck’ın varsayımı evrimin mekanizması üzerine olduğu için yaygın ölçüde reddedilen bu açıklama.Yoksa, bu varsayımın reddeilmesi evrimin de reddedildiği anlamına gelmiyor örneğinize benzer olarak.

 

Aynen, cunku evrim gunumuzde bir olgu ve evrimsel biyolojiye dayaniyor.

 

 

Efendim bana hala Big Bang için olgudur demişim gibi cevap vermeyin. Birkaç kez vurguladım. Olgu olan '' evrenin genişlemesi ''dir.

Teoriler geçerlilik kazandığında olgu olmaz.

 

Tam tersi :

 

Olguları açıklamak için teoriler kurulur.

 

Birincisi sart degil; teori de gozlemetasinabilir, gozlem de teoriye tasinabilir. Olgu gozlem verme sarti ile teorisi test edilebilendir.

 

Simdi bir ornek verelim.

 

Evren

Boyu-3 metre

Eni-4 metre

 

Genisleme

Boy buyudu-4 metre

En buyudu-5 metre.

 

Evren

Boyu-?

Eni-?

 

Genisleme

Boyu-?!

Eni-?!

 

Sen hala evrenin bilinmeyen ebatlarinin bilinmeyen bir genislemeye ugradiginin bir olgu oldugunu mu soyluyorsun?

 

Teori-Big bang adi ustunde teori yani henuz gozlemi yok.

Bu teoriye yani henuz gozlem vermeyen bir teoriye bagli genisleme nasil bir olgu oluyor.

 

Buna "Tavsanin suyunun suyu" derler ve bilimsel hic bir yani yoktur. Bir teori gozlem vermedikce, teorisi test edilmedikce olgu olmaz.  Olgu olmamis bir teoruinin olgusu hic olmaz.

Gönderi tarihi:

Zamana bagli olmak, ne demek? Dogada zaman var mi? Devinim bu anlamda insanoglunun bir uretimidir. Cunku hareket zamana bagli olmadan da mumkundur.

 

Evet, o halde zamana bağlı olmadan harekete hemen örnek alalım, buyurun verin.

 

Efendim, doğada zaman tabiî ki var. Mevsimler dönmüyor mu ? Hayat akmıyor mu ? Biyolojik saat yok mu ? Yaşlanmıyor muyuz ?

 

Hem ‘’ zamansal öncelik ‘’ten nasıl söz edebiliyorsunuz o zaman ?

 

Karıştırdığınız mevzu, insanın ‘’ zamanın ölçüsü ‘’nü üretmesi ile ‘’ zaman ‘’ ın kavramlar dünyasında kendiliğinden var olması. İnsan zamanı akıl ile keşfediyor aslında ve bir ölçü üretmek zorunda kalıyor.

 

 

Eee, sorun ne o zaman?

 

Sorun büyük efendim. Siz, bilim alanından çıkıp felsefe alanında at koşturup, gözlenebilen kısım dışındaki ile ilgili inancınıza bağlı yorum yapıp, bu yoldan teoriyi yanlışlama yoluna gidiyorsunuz ?

 

Bir diğer deyişle, soyutla somutu çürütmeye kalkıyorsunuz bir anlamda.

 

Ben ise, bilim alanında kalıp, bilimin bana söylediğinin dışına çıkmıyor, gözlenebilen kısım dışındaki ile ilgili herhangi bir şey söyleyemiyorum.

 

 

Aynen, yalniz teori eger bilimsel bir tabana dayaniyor ise, yani mantiksal olabilirlik olasiligi var ise gozlem verene kadar teoridir, ya da teori gozlem ile yanlislanabilir.

 

Efendim, o cevabım ‘’ Bilimsel olarak elbette gözlemleyebildiğimiz, ölçebildiğimiz kadarı ’’ var ‘’dır. Siz görmediğinize var diyebilir misiniz ? ‘’ soruma verdiğiniz karşılıkla alakalı idi.

 

Gözlenebilen kısım dışındaki ile ilgili yorum yapıp, bu yoldan teoriyi yanlışlama yoluna gittiğiniz için, bu yaptığınızın epistomolojik açından inançtan pek farkı kalmadığını söylemek istemiştim.

 

 

Diğer taraftan, fizikte bir teorinin bir tabana dayanması demek, mantıksal olabilirliğinin var olması demek matematik demektir.

 

Gözlem vermeyen hakkında akılla bir yere varmaktan kastettiğim inanç veya felsefe idi.

 

Big Bang Teorisi, ‘’ Evrenin Genişlemesi ‘’ olgusunu açıklarken, felsefe ile değil, matematik denklemler kullanıyor. Dolayısıyla, evrenin şimdiki durumuna gelme sürecini lineer bir süreç kabul ederek mantıksal olabilirliğini bu yolla gerçekleştiriyor, atmasyonla değil.

 

 

Aynen, cunku evrim gunumuzde bir olgu ve evrimsel biyolojiye dayaniyor.

 

Yine doğru anlaşılmamışım. Efendim, onu örneğinizin yanlışlığını belirtmek için söylemiştim.

 

Bakarsanız itirazınız, verdiğim metindeki ‘’ widely ‘’ üzerine idi. Lamarck’ın varsayımı tümüyle geçersizdir. Burada ‘’ widely ‘’ nin anlamı, bazı sosyalist bilim adamlarının ideolojik gerekçelerle Lamarck’ın varsayımını, Darwin’in kapitalizmi çağrıştıran varsayımına tercih etmesi ile ilgili.

 

 

Birincisi sart degil; teori de gozlemetasinabilir, gozlem de teoriye tasinabilir. Olgu gozlem verme sarti ile teorisi test edilebilendir.

 

Kusura bakmayın ama çok karıştırıyorsunuz.

 

Varsayım ( Hipotez ) ile Teori aynı şey değildir.

 

1- Olgulara gözlem ve deney ile erişilir.

 

2- Olguları açıklamak için varsayımlar ortaya atılır.

 

2- Varsayımları doğrulamak için gözlemler, deneyler gerçekleştirilir.

 

3- Doğrulanan bu varsayımlarla bir teori ( kuram ) kurulur.

 

3- Bu teori yeni gözlem/bulgu/deney doğrulaması ile geçerliliğini sürdürür.

 

 

Sen hala evrenin bilinmeyen ebatlarinin bilinmeyen bir genislemeye ugradiginin bir olgu oldugunu mu soyluyorsun?

 

Hayır efendim, ‘’ BEN ‘’ evrenin bilinen kısmının ebatının bilinen bir genişlemeye uğradığının bir olgu olduğunu soyluyorum.

 

‘’ SİZ ‘’in gibi, bilimsel olmayan/inançsal fikirler üzerinden hareket etmenin tam tersi.

 

 

Teori-Big bang adi ustunde teori yani henuz gozlemi yok.

Bu teoriye yani henuz gozlem vermeyen bir teoriye bagli genisleme nasil bir olgu oluyor.

 

Buna "Tavsanin suyunun suyu" derler ve bilimsel hic bir yani yoktur. Bir teori gozlem vermedikce, teorisi test edilmedikce olgu olmaz. Olgu olmamis bir teoruinin olgusu hic olmaz.

 

Öncelikle cümlenizi doğru kavramlarla düzelterek ne demek istediğinizi tam olarak anlayalım :

 

Varsayım-Big bang adi ustunde varsayım yani henuz gozlemi yok.

Bu varsayıma yani henuz gozlem vermeyen bir varsayıma bagli genisleme nasil bir teori oluyor.

 

Buna "Tavsanin suyunun suyu" derler ve bilimsel hic bir yani yoktur.

 

Bir varsayım gozlem vermedikce, varsayımı test edilip doğrulanmadıkça teori geçerli olmaz. Geçerli olmamis bir teorinin varsayımı hic olmaz.

 

Anlaşıldığı kadarıyla, özetle gözlem yok deniyor. Bu bir bilgi eksikliği,olabilir.

 

Hemen bu eksikliği giderelim :

 

 

'' Gözlemsel kanıtlar

 

Sonradan iki kesin gözlemsel kanıt Big Bang modellerine tümüyle hak verdi: Evren tarihinin sıcak devrinin kalıntısı denilebilecek enerji ışıması (mikrodalga sahası) olan "kozmik mikrodalga arkaplan ışıması"ın keşfi ve hafif elementlerin salınmasının ölçülmesi, yani ilk sıcak evre sırasında oluşmuş hidrojen, helyum, lityumun farklı izotoplarının bırakılmasının ölçülmesi.

 

Bu iki gözlem, 20. yy.’ın ikici yarısının başlarında gerçekleşti ve Big Bang’ı kozmolojide, kesin biçimde, gözlemlenebilir evreni tanımlayan model olarak yerleştirdi. Bu modelin kozmolojik gözlemlerle hemem hemen mükemmel biçimde örtüşmesinin yanı sıra, modeli doğrulayan başka kanıtlar da ortaya koyulmaya başlandı: Galaktik kümelerin gözlemi ve "kozmik arkaplan soğuması"nın ölçülmesi (birkaç milyar yıl öncesiyle günümüzdeki ısı farkının ölçülebilmesi).

 

( tr.wikipedia )

 

Observational evidence

 

The earliest and most direct kinds of observational evidence are the Hubble-type expansion seen in the redshifts of galaxies, the detailed measurements of the cosmic microwave background, the relative abundances of light elements produced by Big Bang nucleosynthesis, and today also the large scale distribution and apparent evolution of galaxies[64] predicted to occur due to gravitational growth of structure in the standard theory. These are sometimes called "the four pillars of the Big Bang theory".

 

( en.wikipedia ) ''

Gönderi tarihi:

Evet, o halde zamana bağlı olmadan harekete hemen örnek alalım, buyurun verin.

 

Efendim, doğada zaman tabiî ki var. Mevsimler dönmüyor mu ? Hayat akmıyor mu ? Biyolojik saat yok mu ? Yaşlanmıyor muyuz ?

Zaman oldugu icin mi, mevsimler donuyor, hayat akiyor, yaslaniyoruz. Zaman olmadan bunlar olmayacak mi? Bana mevsimlerin donusunun zamana nasil bagli oldugunu bilimsel olarak izah eder misin?

 

Hem ‘’ zamansal öncelik ‘’ten nasıl söz edebiliyorsunuz o zaman ?

Insanoglunun her soyutlamasinda oldugu gibi, zamanda ctetolojik yapilanis ve isleyisinden dolayi kisir dongudur. Dogada kisir dongu yoktur. Ben o yuzden zamanin oncelik sorunu oldugunu soyledim.

 

Karıştırdığınız mevzu, insanın ‘’ zamanın ölçüsü ‘’nü üretmesi ile ‘’ zaman ‘’ ın kavramlar dünyasında kendiliğinden var olması. İnsan zamanı akıl ile keşfediyor aslında ve bir ölçü üretmek zorunda kalıyor.

Zaman dogada var mi?

 

Sorun büyük efendim. Siz, bilim alanından çıkıp felsefe alanında at koşturup, gözlenebilen kısım dışındaki ile ilgili inancınıza bağlı yorum yapıp, bu yoldan teoriyi yanlışlama yoluna gidiyorsunuz ?

Bilimsel felsefe nedir?

 

Bir diğer deyişle, soyutla somutu çürütmeye kalkıyorsunuz bir anlamda.

Hangi somut, insanoglunun somutlastirdigi mi/insanogluna gozlem veren mi?

 

Ben ise, bilim alanında kalıp, bilimin bana söylediğinin dışına çıkmıyor, gözlenebilen kısım dışındaki ile ilgili herhangi bir şey söyleyemiyorum.

Klasik metafizik ve varliga dayanan felsefi bilim mi?

 

Efendim, o cevabım ‘’ Bilimsel olarak elbette gözlemleyebildiğimiz, ölçebildiğimiz kadarı ’’ var ‘’dır. Siz görmediğinize var diyebilir misiniz ? ‘’ soruma verdiğiniz karşılıkla alakalı idi.

Bilmem inanci ideolojisi dogrusu olanlar pekala diyorlar.

 

Gözlenebilen kısım dışındaki ile ilgili yorum yapıp, bu yoldan teoriyi yanlışlama yoluna gittiğiniz için, bu yaptığınızın epistomolojik açından inançtan pek farkı kalmadığını söylemek istemiştim.

Aksine ben teoriden de yola cikilsa gozlem olmayani gale almiyorum.

 

 

Diğer taraftan, fizikte bir teorinin bir tabana dayanması demek, mantıksal olabilirliğinin var olması demek matematik demektir.

Hayir efendim. Mantiksal olabilirlik olasiliginin olmus olmasi demek gozlem vermesi demektir, olabilme olanaginin olmasi demek te; eldeki bilimsel teorinin gozlem verebilecegi dusuncesidir.

 

Gözlem vermeyen hakkında akılla bir yere varmaktan kastettiğim inanç veya felsefe idi.

 

Big Bang Teorisi, ‘’ Evrenin Genişlemesi ‘’ olgusunu açıklarken, felsefe ile değil, matematik denklemler kullanıyor.

Fark etmez, evrenin tum boyutlari ortaya konamadigi surece evrenin genisledigini soylemek, sadece teoridir ve tutarsizdir. Bu tutarsizlikta, evrenin big bang ile baslayip gelistigine dayanmaktadir.

 

Dolayısıyla, evrenin şimdiki durumuna gelme sürecini lineer bir süreç kabul ederek mantıksal olabilirliğini bu yolla gerçekleştiriyor, atmasyonla değil.

Ortada gozlemi destekleyecek evrenin sinirlarinin belirtilmisi yok.

 

Yine doğru anlaşılmamışım. Efendim, onu örneğinizin yanlışlığını belirtmek için söylemiştim.

 

Bakarsanız itirazınız, verdiğim metindeki ‘’ widely ‘’ üzerine idi. Lamarck’ın varsayımı tümüyle geçersizdir. Burada ‘’ widely ‘’ nin anlamı, bazı sosyalist bilim adamlarının ideolojik gerekçelerle Lamarck’ın varsayımını, Darwin’in kapitalizmi çağrıştıran varsayımına tercih etmesi ile ilgili.

Bir daha soyluyorumevrim bir surectir ve bu surecte gecmis her bir teorinin evrimi aciklamada katkisi vardir, ustelik gelismewler de bu onceki katkilarin yardimi ile olmustur.

 

Kusura bakmayın ama çok karıştırıyorsunuz.

 

Varsayım ( Hipotez ) ile Teori aynı şey değildir.

 

1- Olgulara gözlem ve deney ile erişilir.

 

2- Olguları açıklamak için varsayımlar ortaya atılır.

 

2- Varsayımları doğrulamak için gözlemler, deneyler gerçekleştirilir.

 

3- Doğrulanan bu varsayımlarla bir teori ( kuram ) kurulur.

 

3- Bu teori yeni gözlem/bulgu/deney doğrulaması ile geçerliliğini sürdürür.

Karistiran sen misin yoksa ben miyim?

 

Bilimsel yöntem, en basit haliyle aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

1.Evrendeki bir fenomenin gözlemlenmesi

2.Bu fenomene dair, gözlemler ile tutarlı, ancak kesin olmayan, hipotez adında deneysel bir açıklama getirilmesi

3.Hipotezin tahminlerde bulunmak için kullanılması

4.Tahminlerin deneylerle veya ek gözlemlerle test edilmesi ve sonuçlar ışığında hipotezde gerekli değişikliklerin yapılması

5.(3) ve (4) numaralı adımların hipotez ve deney arasında tutarsızlık kalmayana kadar tekrarlanması

 

Hayır efendim, ‘’ BEN ‘’ evrenin bilinen kısmının ebatının bilinen bir genişlemeye uğradığının bir olgu olduğunu soyluyorum.

Boyle bir mantik olmaz. Bir seyin genislemesi bolgesel olamaz butunsel olur. Ayrica bu evren butunundeki parcalarin biribirine uzaklasmasi ya da yakinlasmasi ile de aciklanamaz. Yuzen iki gemi biribirine yaklastiginda, ya da uzaklastiginda deniz genislkiyor mu?

 

‘’ SİZ ‘’in gibi, bilimsel olmayan/inançsal fikirler üzerinden hareket etmenin tam tersi.

Benim dediklerimden hangisinin inancsal oldugunu aciklar misin, oyle bol keseden atmak yok.

 

Öncelikle cümlenizi doğru kavramlarla düzelterek ne demek istediğinizi tam olarak anlayalım :

 

 

Anlaşıldığı kadarıyla, özetle gözlem yok deniyor. Bu bir bilgi eksikliği,olabilir.

 

Hemen bu eksikliği giderelim :

 

 

'' Gözlemsel kanıtlar

 

Sonradan iki kesin gözlemsel kanıt Big Bang modellerine tümüyle hak verdi: Evren tarihinin sıcak devrinin kalıntısı denilebilecek enerji ışıması (mikrodalga sahası) olan "kozmik mikrodalga arkaplan ışıması"ın keşfi ve hafif elementlerin salınmasının ölçülmesi, yani ilk sıcak evre sırasında oluşmuş hidrojen, helyum, lityumun farklı izotoplarının bırakılmasının ölçülmesi.

 

Butun bunlar big bang ile evrenin baslamasi teorisi kasbullenilirse gecerlidir. Big bang evren mekaninin belirli bir yerinde ve belirli bir zamanda oldugu dusunulen bir patlamadir. Bir olgu degildir ve burdan yola cikiliip olguya ulasilmaz. Evren daimidir. Zamandan da bagimsizdir.

 

Bu iki gözlem, 20. yy.’ın ikici yarısının başlarında gerçekleşti ve Big Bang’ı kozmolojide, kesin biçimde, gözlemlenebilir evreni tanımlayan model olarak yerleştirdi. Bu modelin kozmolojik gözlemlerle hemem hemen mükemmel biçimde örtüşmesinin yanı sıra, modeli doğrulayan başka kanıtlar da ortaya koyulmaya başlandı: Galaktik kümelerin gözlemi ve "kozmik arkaplan soğuması"nın ölçülmesi (birkaç milyar yıl öncesiyle günümüzdeki ısı farkının ölçülebilmesi).

( tr.wikipedia )

 

Bunlar ebati ortaya konmamis evrenin genisledigi anlamina gelmez.

 

Observational evidence

 

The earliest and most direct kinds of observational evidence are the Hubble-type expansion seen in the redshifts of galaxies, the detailed measurements of the cosmic microwave background, the relative abundances of light elements produced by Big Bang nucleosynthesis, and today also the large scale distribution and apparent evolution of galaxies[64] predicted to occur due to gravitational growth of structure in the standard theory. These are sometimes called "the four pillars of the Big Bang theory".

 

( en.wikipedia ) ''

Burda nerede EVRENIN genislemesindenden bahsediyor? Bir patlama kendi bunyesinde genisliyebilir, bu evrenin genisledigi anlamina gelmez. Bugun bir yerde atom bombasi patladiginda dunya genisliyor mu, ya da bombanin atildigi mekan?

Gönderi tarihi:
Bir patlama kendi bunyesinde genisliyebilir, bu evrenin genisledigi anlamina gelmez. Bugun bir yerde atom bombasi patladiginda dunya genisliyor mu, ya da bombanin atildigi mekan?

 

 

haklisin ;

 

ama su da var ;

 

 

dev bir balonun icine pimi gekilmis bir el bombasi koydunu dusunursen ?

 

 

o el bombasi patladiginda balon siserek genisleyecek mi genislemeyecek mi ?

 

 

 

 

genisleyecek !

 

 

 

balonun sinirlari bellidir ; ama evren sinirsiz kabul edilmektedir ;

 

sinirsiz evrendeki patlamalar sinirlari genisletmez diye dusunebiliriz ;

 

 

 

peki sinirlari olmayan hali ile ele aldigimiz evren bombos hali ile hep var miydi ? evren kac boyutludur ?

 

 

 

insanlar hava boslugu ile uzay boslugunu birbirine karistirirlar ; hava boslugu maddedir ! oksijen, azot vs gaz halinde bulunan maddelerdir

 

 

ama sonsuz uzay boslugu ? havanin da olmadigi , maddelerin asili durdugu o boslugun kendisinin 3D oldugunun ispati nasil yapilabilir ?

 

 

 

kara delikler nasil aciklanabilir ? beyaz delikler ? solucan delikleri ? uzay fiziginin yasalari nelerdir ?

 

uzayda zaman neden yavaslar ? madem yavaslar en yavas hali ile durma noktasina gelemez mi ?

 

 

uzaya firlatilan ikizlerden biri 2 yil boyunca webcamera ile dunyaya bagli olsa ; dunyadaki ikizinin torununun torununu gorebilecegi 200 yillik bir sure ayni baglantida nasil yasanabilir ? o halde zaman makinasi icin uzayda elvesili bir kanun var mi ?  gorunen o ki var !

 

 

 

 

 

 

kafa karistirayim dedim : )) heryerde duzen hakimdir .. insan zamanda yolculuk yapmanin yolunu daha Einstein ile yillar once bulmustur ; geriye teknoloji destegi ile bunu tecrube etmek kaliyor ...

Gönderi tarihi:

Senin matematigin olmadigi icin sana yanit vermiyorum. Ya da oranlamanin ne oldugunu bilmedigin icin.

 

Ayrica bu evrenin big bang patlasmasindan once var oldugunu gosterir. Bu da zaten mekani zamandan bagimsiz yapar.

Gönderi tarihi:

Senin matematigin olmadigi icin sana yanit vermiyorum. Ya da oranlamanin ne oldugunu bilmedigin icin.

 

 

75. yil Cumhuriyet Lisesi matematikce ilce 2. ligim 

 

geometrideve analitik geometride de okul birinciliklerm vardir : ))

 

; matematigi de oyun oynar gibi severim : ))

 

 

oranlama ise benim icin adeta bir ledun ilmidir .. bu ikisinde bi sikinti yok .

 

 

 

Ayrica bu evrenin big bang patlasmasindan once var oldugunu gosterir.

 

big bang'tan once de, evrenin sonundan sonra da var olucak olan sey;

 

patlamalari ve yorungeleri baslatan irade ve akildir : ))

 

 

 

sonsuz uzayin mevcudiyeti ile biyere varamazsin smile.png) 3 boyutlu mu onu bile bilmiyorsun : ))

 

 

ben senin yanilgini anladim ;

 

 

uzay boslugunu hava boslugu saniyorsun buyuk olasilikla ; ama hava boslugu maddedir ! gaz halinde bulunan madde ! dolayisi ile 3boyutludur !

 

 

ama hava boslugunun bile olmadigi uzay boslugunun maddesi nedir ? gazlar ? hadi ama : )) materyal zeka ile bakan ; uzayi bile maddesel bir put olarak beynine yedirir !

 

 

 

 

 

 

Bu da zaten mekani zamandan bagimsiz yapar.

 

 

 

 

mekan ve zaman tabi ki bagimsiz

 

ama bunlar yaratilmistir ;

 

 

 

yani zaman kavranimin manidar hale gelebilmesi olay ve mekani gerektirir ;

 

onun haricindeki bagimsiz zaman paradoxtur ! olculemeyen bir denklemdir .. bilinmeyenli denklemdir

 

 

 

zaman hep vardi dersen ; kendini mekan olarak ortaya koymussun demektir ! bak ; zaman var demek icin kendi yer kaplayan madden buna 1. dereceden bagimli olmali !

Gönderi tarihi:

Zaman oldugu icin mi, mevsimler donuyor, hayat akiyor, yaslaniyoruz. Zaman olmadan bunlar olmayacak mi? Bana mevsimlerin donusunun zamana nasil bagli oldugunu bilimsel olarak izah eder misin?

Hayır efendim ne münasebet ? Türkçe yazdım. Cümlemden çıkacak anlam anladığınızın tersi olmalıydı.

 

Mevsimlerin dönmesi, hayatın akışı, yaşlanmamız sayesinde biz zamanı biliyoruz, algılıyoruz, kavramsallaştırıyoruz.

 

Hem ben sizden ‘’ zamana bağlı olmadan hareket ‘’e örnek istemiştim. Vermediniz.

 

 

Insanoglunun her soyutlamasinda oldugu gibi, zamanda ctetolojik yapilanis ve isleyisinden dolayi kisir dongudur. Dogada kisir dongu yoktur. Ben o yuzden zamanin oncelik sorunu oldugunu soyledim.

Sizin söylediğiniz zamanın öncelik sorunu değildi, tartıştığımız teorinin zamanda öncelik sorunu olduğu idi. Dönün ne dediğinize bir bakın.

 

 

Zaman dogada var mi?

 

Var demiştim ya, hani siz de yukarıda tersinden anlamışsınız yazdıklarımı.

 

 

Bilimsel felsefe nedir?

Bilimsel felsefe diye bir şey yoktur, Bilim Felsefesi vardır.

 

 

Hangi somut, insanoglunun somutlastirdigi mi/insanogluna gozlem veren mi?

Elbette ancak doğanın bizimle ilişkiye geçtiği daha doğrusu gözlemleyebildiğimiz kadarı hakkında bilgi sahibiyiz. Sizin başka kaynaklarınız varsa bilemem.

 

 

Klasik metafizik ve varliga dayanan felsefi bilim mi?

Yaptığınız ‘’ reductio ad absurdum ‘’

 

 

Bilmem inanci ideolojisi dogrusu olanlar pekala diyorlar.

O halde, siz de ‘’ inanci ideolojisi dogrusu ‘’ olanlardansınız. Anladım.

 

 

Aksine ben teoriden de yola cikilsa gozlem olmayani gale almiyorum.

Beğenmeseniz de gözlemler var. Gözlemlerde anlamadığınız nedir ? Sizi ne tatmin eder ? BİG BANG anının gözlemlenmesi mi ?

 

‘’ The discovery and confirmation of the cosmic microwave background radiation in 1964[60] secured the Big Bang as the best theory of the origin and evolution of the cosmos.’’

 

( en.wikipedia )

 

 

Hayir efendim. Mantiksal olabilirlik olasiliginin olmus olmasi demek gozlem vermesi demektir, olabilme olanaginin olmasi demek te; eldeki bilimsel teorinin gozlem verebilecegi dusuncesidir.

Şimdi efendim, evvela tamamen dilbilgisi :

 

Mantıksal olabilirlik zaten mantıksal olasılık demektir ve yüzdelik sayı ile ( veya 0’dan 1’e kadar ) ifade olunur. O halde, kullandığınız ‘’ olasılığın olasılığı ‘’ ve ‘’ olasılığın olasılığının olmuş olması ‘’ ifadeleri anlamsız ya da olasılık hesaplama yöntemimizle ilgili diyelim.

 

Buna göre, cümlenizi düzeltip anlaşılabilir hale getirirsek, diyorsunuz ki; ( Büyük Patlama’dan söz ediyorsak )

 

Mantıksal olarak ( mantıken ), gerçekleşmiş olma olasılığı varsa ( bu olasılık o’dan büyük ise ), gözlemlenmiş demektir. Olasılık olanağının olması ( olasılığın hesaplanabilir olması ) demek te; eldeki bilimsel düşüncenin gözlemlenebileceği düşüncesidir.

 

Bu sizin ifadeniz. Ben de benzer cümleler üzerinden cevap vereyim:

 

Mantıksal olarak ( mantıken ), gerçekleşmiş olma olasılığı %100 bile olsa, ( bu olasılık 1 ise ), halihazırda gözlemlenmiş veya kesin gözlemlenecek demek değildir. Çünkü, Olasılık olanağının olması ( olasılığın hesaplanabilir olması ) demek; eldeki bilimsel düşüncenin gözlemlenebilme olanağının var olduğunu göstermeyebilir..

 

Ancak, bu olasılık 0 ise otomatikman gözlemlenemez ve zaten teori de bu yok.

 

Buna karşılık, Teorinin Big Bang’in gözlemlenemez olmasını söylüyor olması teorinin kendisini geçersiz kılan bir durum yaratmaz, çünkü;. mantıksal olarak ( mantıken ), gerçekleşmiş olma olasılığı var. Yanıldığınız nokta burası.

 

Çünkü, böyle bir olayın gerçekleşmiş olmasının matematiksel fizikte matematiksel olarak gerekirliği ( kesinliği ) var.

 

Yani mesela, ışık hızının üzerine çıkıldığında zamanın tersine akacağı bilgisinin olması ama bunun gözlemlenemiyor olması veya karadelikler etrafında uzay-zaman’ın eğrileceği bilgisi olması ama bunun gözlemlenemiyor olması Genel İzafiyet Teorisini geçersiz yapmıyor, çünkü, tüm bu öngörülerin Genel İzafiyet Teorisi’nde matematiksel gerekirlikleri var.

 

 

Fark etmez, evrenin tum boyutlari ortaya konamadigi surece evrenin genisledigini soylemek, sadece teoridir ve tutarsizdir. Bu tutarsizlikta, evrenin big bang ile baslayip gelistigine dayanmaktadir.

Tekrar söylüyorum :

 

Teori ‘’ GÖZLENEBİLİR EVREN ‘’ hakkında.

 

Teori’nin başlayıp genişlediğini söylediği Evren;

 

‘’ GÖZLENEBİLİR EVREN ‘’

 

 

Ortada gozlemi destekleyecek evrenin sinirlarinin belirtilmisi yok.

Olamaz, çünkü, Big Bang tekilliği zamansal, mekansal değil. Big Bang ‘’ Evren Mekanı ’’ nda belirli bir noktada gerçekleşen bir olay değil.

 

 

Bir daha soyluyorumevrim bir surectir ve bu surecte gecmis her bir teorinin evrimi aciklamada katkisi vardir, ustelik gelismewler de bu onceki katkilarin yardimi ile olmustur.

Bu neyi değiştirir ? Lamarck’ın katkısı olması, onun varsayımını geçerli yapmıyor ki. Ya da Varsayımının geçersiz olması Lamarck’ı değersiz yapmıyor ki. Nereden ne alaka kuruyorsunuz.

 

 

Karistiran sen misin yoksa ben miyim?

 

Bilimsel yöntem, en basit haliyle aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

1.Evrendeki bir fenomenin gözlemlenmesi

2.Bu fenomene dair, gözlemler ile tutarlı, ancak kesin olmayan, hipotez adında deneysel bir açıklama getirilmesi

3.Hipotezin tahminlerde bulunmak için kullanılması

4.Tahminlerin deneylerle veya ek gözlemlerle test edilmesi ve sonuçlar ışığında hipotezde gerekli değişikliklerin yapılması

5.(3) ve (4) numaralı adımların hipotez ve deney arasında tutarsızlık kalmayana kadar tekrarlanması

Bilimsel olarak tutarlı hipotez oluşturma yöntemini ( Bilimsel Yöntem ) alıntılamışsınız ve yine Hipotez ile Teori’yi birbirine karıştırmışsınız. Teori, yalnızca hipotez değil, çok daha kapsamlı ve kendi içinde tutarlı açıklamalar bütünlüğüdür.

 

Yani alıntıladığınız aşama benim maddelerimden 2.sine tekabul ediyor.

 

( Bu arada, alıntı yaptığınız kaynağı vermeden bilgileri kendi cümleleriniz gibi burada kullanmanız etik olmamış. )

 

 

Boyle bir mantik olmaz. Bir seyin genislemesi bolgesel olamaz butunsel olur. Ayrica bu evren butunundeki parcalarin biribirine uzaklasmasi ya da yakinlasmasi ile de aciklanamaz. Yuzen iki gemi biribirine yaklastiginda, ya da uzaklastiginda deniz genislkiyor mu?

Uzay-Zaman tam olarak anlaşılmazsa mantık almayabilir tabii. Gözlemleyebildiğimiz evrenin pek tabii olarak küresel olması ve kozmik mikrodalga ışımasının her doğrultuda homojen olması, mekanın da, zamanla birlikte başladığını düşündürtüyor. Yani, deniz ve geminin birlikte bir itki ile ortaya çıkışı ve aralarındaki etkileşimle birlikte hem denizin genişlemesi hem de gemilerin arasındaki mesafenin artarak büyümesi.

 

 

Benim dediklerimden hangisinin inancsal oldugunu aciklar misin, oyle bol keseden atmak yok.

Açıklamıştım ama madem anlaşılmamış, tekrar açıklayalım efendim.

 

Tüm evren mekanının ezeli ve sonsuz olduğu inançsaldır.

 

Zamanın ezeli olduğu inançsaldır.

 

Yok değilse, hodri meydan buyurun ‘’ mantıksal olabilirlik olasılığını ‘’ açıklayın.

 

 

Butun bunlar big bang ile evrenin baslamasi teorisi kasbullenilirse gecerlidir. Big bang evren mekaninin belirli bir yerinde ve belirli bir zamanda oldugu dusunulen bir patlamadir. Bir olgu degildir ve burdan yola cikiliip olguya ulasilmaz. Evren daimidir. Zamandan da bagimsizdir.

İşte yine aynı şey. Teoriyi okumuş olsanız, Big bang’in ‘’ Evren mekaninin ‘’ belirli bir yerinde olmadığını bilir olurdunuz.

 

Ayrıca, yine tekrarlayayım :

 

Evrenin daimi olduğu nereden belli ?

 

Zamandan bağımsız olduğunu nereden biliyor sunuz ?

 

 

Bunlar ebati ortaya konmamis evrenin genisledigi anlamina gelmez.

‘’ Gözlemlenebilir evren '', Big Bang evrenbiliminde kullanılan bir sözcük olup, gözlemci konumunda merkezli bir yuvar içerisinde kalan bölgeyi tanımlar. Bu bölge içerdiği tüm nesnelerin gözlemci tarafından gözlemlenebilir olacak en küçük boyuttadır. ‘’

 

( tr.wikipedia )

 

Burda nerede EVRENIN genislemesindenden bahsediyor? Bir patlama kendi bunyesinde genisliyebilir, bu evrenin genisledigi anlamina gelmez. Bugun bir yerde atom bombasi patladiginda dunya genisliyor mu, ya da bombanin atildigi mekan?

Evrenin tümünü dünya gibi bilebiliyor oluşunuzun kaynağı nedir ?

Gönderi tarihi:

 

 

Hayır efendim ne münasebet ? Türkçe yazdım. Cümlemden çıkacak anlam anladığınızın tersi olmalıydı.

Mevsimlerin dönmesi, hayatın akışı, yaşlanmamız sayesinde biz zamanı biliyoruz, algılıyoruz, kavramsallaştırıyoruz.

Hem ben sizden ‘’ zamana bağlı olmadan hareket ‘’e örnek istemiştim. Vermediniz.

 

Bilmiyoruz yaratiyoruz ve kendimiz icin kullaniyoruz. Bir fenomeni gozlem ve algi ile kavramlastirmak ve ondan insanoglu yetisi ile bilgi turetmek baskadir. Bir seyden yansi olarak bir alga almak kavram yaratmak ve bu kavrami fenomenlestirmek baskadir. Zaman dogal bir fenomen degildir, insanoglunun fenomenlestirdigi ve olcume tasidigi bir yaratimidir. Ayni demokrasi gibi, hak gibi, ozgurluk gibi, ideolojik izmler gibi, inanclar gibi. Ben sana zamanin dogada olmadigini ve insanoglunun yetisi ile ekledigini her zaman orneklerim, yalniz sen dogada varmis gibi algiladigin surece de verdigim ornekler senin icin gecerli olmaz. Hareket zaman degildir ve zamana da ihtiyaci yoktur. Harekete zamani ekleyen insanogludur ve zaman cogu sey gibi insanoglunun kattigi ekledigidir.

 

 

Sizin söylediğiniz zamanın öncelik sorunu değildi, tartıştığımız teorinin zamanda öncelik sorunu olduğu idi. Dönün ne dediğinize bir bakın.

 

Sizde okudugunuzu iyi algilayin. Ustelik kusura bakmayin da ne dedigimi sizden iyi bileyim cunku diyen benim. Senin sorunun teorinin zamandan oncelik sorunu olabilir. Benim her zaman her yerde dedigim, zamanin oncelik sorunu oldugudur. Yazilarima bakar ogrenirsin. Iste bu yuzden bir seyin ilkligi tekligi ve herseyligi hicbir seyligi mutlakligi sabitligi v.s. bilimsel degildir. Bilim her yonuyle gozlemi olgusu teorileri v.s. ile sinirsizdir ve degiskendir, yanlislanabilen ve yenilenebilendir. Iste yine bu nedenden bilimsel olan OLGUSAL GECERLILIK GOZLEMSEL YANLISLANABILIRLIKTIR. Iste bu yuzden bilim FENOMENI DEGIL ONUN GOZLEMINI KAVRAMSAL BILGI OLARAK SUNAR.

 

 

Var demiştim ya, hani siz de yukarıda tersinden anlamışsınız yazdıklarımı.

 

Yo ben tersinden anlamadim, sadece metafizik naturalist olup olmadiginizi ogrenmek icin sordum ve simde de emin oldum.

Natüralizm iki farklı felsefî görüşte incelenir:
•Yöntemsel natüralizm (veya bilimsel natüralizm) ki bu epistemoloji üzerine yoğunlaşır: "Dünya üzerinde güvenilir bilgiyi edinmenin yöntemleri nelerdir?". Metafizik ve dini inançtan bağımsız, özellikle "bilgi" edinmenin pratik yöntemleriyle ilgili epistemolojik bir bakış açısıdır. Buna göre varsayımların doğal neden ve olaylara göre açıklanıp test edilmesi gerekir. Gözlemlenebilir eylemlerin açıklamaları yalnızca doğal nedenlerle ilişkilendirildikleri sürece pratik ve faydalı olur (mesela "kesin işleyişler" buna örnektir, ama "şüpheli mucizeler" değil). Yöntemsel natüralizm modern bilimin temel prensibidir. Bazı filozoflar bu düşünceyi daha da genişleterek yöntemsel natüralizmin felsefenin de temel prensibi olduğunu söylemişlerdir. Bu bakış açısına göre bilim ve felsefe bir bütündür.
•Metafizik natüralizm, (veya ontolojik natüralizm veya felsefik natüralizm) ontoloji üzerine yoğunlaşır: Bu bakış açısı daha çok varolus ile alakalıdır: var olan nedir ve var olmayan nedir? Natüralizm "tabiat vardır ve bütün temel doğrular tabiatın doğrularıdır." metafiziki pozisyonuna sahiptir.
•Wikipedia-
Seninki ikincidir.

 

 

Bilimsel felsefe diye bir şey yoktur, Bilim Felsefesi vardır.

 

Scientific philosophy. Yani her bilim felsefesinin aslinda bilim felsefesi olmadigini ortaya koymak. Cunku varliksal temelden cikilarak bilimsel yanasilmaz. Cunku bilim bilgiden yola cikar. Buradaki felsefe bilimsel olarak yapilandirmaci epistemolojidir. (constructive epistemology)

 

 

Elbette ancak doğanın bizimle ilişkiye geçtiği daha doğrusu gözlemleyebildiğimiz kadarı hakkında bilgi sahibiyiz. Sizin başka kaynaklarınız varsa bilemem.

 

Bence eger doga size bunu ilettigini dusunuyorsaniz ya da kurallarin kanunlarin dogada oldugunu dusunuyorsaniz, yani insanoglunun dogaya vermesi yerine; sizin baska kaynaklariniz ve beceriniz vardir. Doga ile dialog kurabilecek gibi.

 

 

Yaptığınız ‘’ reductio ad absurdum ‘’

 

Olabilir yazilanlari algilayamayacak yani ortada bir noncognitivizm varsa, oyledir.

 

 

O halde, siz de ‘’ inanci ideolojisi dogrusu ‘’ olanlardansınız. Anladım.

 

Bakin bu sizi son uyarim. Bir daha kendi niyet ve yorumunuzu bana aitmis gibi iletirseniz sizinle yazismayacagim. Dusunceniz ve bilginiz varsa ortaya koyarsiniz, Ama hem yorum yapiyor, hem niyet okuyor ve de ustune anladiginizi soyluyorsunuz. Aslinda sizin tek anladiginiz kendi yorumlariniz sinirlariniz dogrulariniz cunku bunlari sorguladiginizi zannetmiyorum.

 

 

Beğenmeseniz de gözlemler var. Gözlemlerde anlamadığınız nedir ? Sizi ne tatmin eder ? BİG BANG anının gözlemlenmesi mi ?

Bu bir tatmin konusu degildir bilimsellik kisisel tatmine de dayanmaz. Su anda Cern'de big bang gozleme tasinmaya calisiliyor.

 

 

‘’ The discovery and confirmation of the cosmic microwave background radiation in 1964[60] secured the Big Bang as the best theory of the origin and evolution of the cosmos.’’

( en.wikipedia )

 

Evet sadece teori, olgu degil.

 

 

Şimdi efendim, evvela tamamen dilbilgisi :

Mantıksal olabilirlik zaten mantıksal olasılık demektir ve yüzdelik sayı ile ( veya 0’dan 1’e kadar ) ifade olunur. O halde, kullandığınız ‘’ olasılığın olasılığı ‘’ ve ‘’ olasılığın olasılığının olmuş olması ‘’ ifadeleri anlamsız ya da olasılık hesaplama yöntemimizle ilgili diyelim.

Oylemi siz yazilani da anlamiyorsunuz, efendim. Ayrica ve belki de bana dilbilgisi ogretecek son kisi olursunuz. "Mantiksal olabilirlik olasiliginin" olmus olmasi" gozlem vermesidir. "olabilir olmasi" da bilimsel bir teori olarak gozlem vereceginin dusunulmesidir. O yuzden yazilani iyi okuyun, iyi anlayin. Bak sana en guzel ornegi soyle vereyim. insanoglu nasil dogar? gozlem veriyor. Ama birisi hala yok topraktan yok ordan burdan derse, iste bu mantiksal olabilirlik olasiligi oldugu ve gozlem verdigi halde inanc yuzunden algilanmaz. Yani inanclar, sirf inanclarina bagliligindan bu olmus ve gozlem vereni bile red ederler. Iste fark budur, bilim ise aciklar.

 

 

Buna göre, cümlenizi düzeltip anlaşılabilir hale getirirsek, diyorsunuz ki; ( Büyük Patlama’dan söz ediyorsak )

Mantıksal olarak ( mantıken ), gerçekleşmiş olma olasılığı varsa ( bu olasılık o’dan büyük ise ), gözlemlenmiş demektir. Olasılık olanağının olması ( olasılığın hesaplanabilir olması ) demek te; eldeki bilimsel düşüncenin gözlemlenebileceği düşüncesidir.

Bu sizin ifadeniz. Ben de benzer cümleler üzerinden cevap vereyim:

Hayir efendim o benim ifadem degil; sizin yorumunuz. Ayni niyet okuma hatasi ve kendi aklinizin yorumu ile degerlendiriyorsunuz. Yani yazilani benim verdigim gibi algiliyamiyorsunuz. Ustelik bunu sormak yerine, "ahkam kesiyorsunuz." Ayrica benim soylemim sadece big bang ile de sinirli degildir. Bir daha yaziyorum, yorumsuz ve niyet okumadan algilamaya calisin. Bu sefer big bang uzerine yaziyorum.

Big bang teorisi su anda gozlem verme acisindan mantiksal olabilirlik olasiligi tasiyan en uygun teoridir. Henuz gozlem vermemistir. Yani mantiksal olabilirlik olasiligi olmamistir ama olabilmesi en yakin teoridir.

 

 

Mantıksal olarak ( mantıken ), gerçekleşmiş olma olasılığı %100 bile olsa, ( bu olasılık 1 ise ), halihazırda gözlemlenmiş veya kesin gözlemlenecek demek değildir. Çünkü, Olasılık olanağının olması ( olasılığın hesaplanabilir olması ) demek; eldeki bilimsel düşüncenin gözlemlenebilme olanağının var olduğunu göstermeyebilir..

Ancak, bu olasılık 0 ise otomatikman gözlemlenemez ve zaten teori de bu yok.

Size yukarida acikladim. O aciklamayi adima ve verildigi gibi yorumuz ve niyet okumasiz algilamayi ne zaman basarabilirseniz, o zaman sorun cozulur.

 

 

Buna karşılık, Teorinin Big Bang’in gözlemlenemez olmasını söylüyor olması teorinin kendisini geçersiz kılan bir durum yaratmaz, çünkü;. mantıksal olarak ( mantıken ), gerçekleşmiş olma olasılığı var. Yanıldığınız nokta burası.

Sizin de algilayamadiginizin delili burasi. "GERCEKLESMIS OLMA OLASILIGI VE BUNUN MUMKUNLUGU"

 

 

Çünkü, böyle bir olayın gerçekleşmiş olmasının matematiksel fizikte matematiksel olarak gerekirliği ( kesinliği ) var.

Yani mesela, ışık hızının üzerine çıkıldığında zamanın tersine akacağı bilgisinin olması ama bunun gözlemlenemiyor olması veya karadelikler etrafında uzay-zaman’ın eğrileceği bilgisi olması ama bunun gözlemlenemiyor olması Genel İzafiyet Teorisini geçersiz yapmıyor, çünkü, tüm bu öngörülerin Genel İzafiyet Teorisi’nde matematiksel gerekirlikleri var.

 

Ayni hata teori olgu gozlem v.s. hepsini biribirine karistirmak ve farklarini ya da biribirine olan bagini algilayamamak.

 

(Devami var)

Gönderi tarihi:

 

 

Tekrar söylüyorum :

Teori ‘’ GÖZLENEBİLİR EVREN ‘’ hakkında.

Teori’nin başlayıp genişlediğini söylediği Evren;

‘’ GÖZLENEBİLİR EVREN ‘’

 

Ben de tekrar soyluyorum evren mekan olarak bir butundur ve ancak tum ebatlari ortaya konursa evren olur. Evrenden baska bir mekan henuz yoktur ve bu yaptiginiz evreni parca yerine koymaktir. Bu hata da evrenin varligini zamana baglamaktan kaynaklanir. Evrensde zaman da yoktur, zamana ihtiyaci da yoktur. Zasman sadece insanoglunun yarattigi kullandigi ve fenomenlestirerek olcume tasidigi ve cogu seyi izah edebilmek icin kullandigi bir olgudur. Olgu olmasi dogalligindan degil; fenomenlesmesinden ve gozlem vermesinden kaynaklanir, ayni cami gibi.

 

 

Olamaz, çünkü, Big Bang tekilliği zamansal, mekansal değil. Big Bang ‘’ Evren Mekanı ’’ nda belirli bir noktada gerçekleşen bir olay değil.

Ben sana bilimsel olarak mekan zaman farkini ve ne olduklarini acikladim.

 

 

Bu neyi değiştirir ? Lamarck’ın katkısı olması, onun varsayımını geçerli yapmıyor ki. Ya da Varsayımının geçersiz olması Lamarck’ı değersiz yapmıyor ki. Nereden ne alaka kuruyorsunuz.

 

Senin kuramadigin belli zaten. Alaka sudur. Hersey zincirleme olarak biribirine bagli olarak bir butunu olusturur. Bu butunun bir parcasini ayirirsan butun bozulur. Bu bir zincirdir ve her halkasi o zincirtin olusmasinda pay sahibidir.

 

 

Bilimsel olarak tutarlı hipotez oluşturma yöntemini ( Bilimsel Yöntem ) alıntılamışsınız ve yine Hipotez ile Teori’yi birbirine karıştırmışsınız. Teori, yalnızca hipotez değil, çok daha kapsamlı ve kendi içinde tutarlı açıklamalar bütünlüğüdür.

Kimin neyi karistirdigi gayet acik.

 

 

Yani alıntıladığınız aşama benim maddelerimden 2.sine tekabul ediyor.

( Bu arada, alıntı yaptığınız kaynağı vermeden bilgileri kendi cümleleriniz gibi burada kullanmanız etik olmamış. )

 

Evet alinti wikiden- Basslik bilimsel yontem. Bu alinti bir butundur, sadece 2. maddesi bilimselligi olusturmaz, hepsi ve her bir madde birlikte olusturur.

 

 

Uzay-Zaman tam olarak anlaşılmazsa mantık almayabilir tabii. Gözlemleyebildiğimiz evrenin pek tabii olarak küresel olması ve kozmik mikrodalga ışımasının her doğrultuda homojen olması, mekanın da, zamanla birlikte başladığını düşündürtüyor. Yani, deniz ve geminin birlikte bir itki ile ortaya çıkışı ve aralarındaki etkileşimle birlikte hem denizin genişlemesi hem de gemilerin arasındaki mesafenin artarak büyümesi.

 

Bir seyin dusundurtmesi fikir yaratmaktir. Onemli olan o fikri pratige ve gozleme tasimaktir. Zaten bilimsellikte ister gozlemden olguya ister teoriden olguya tasinsin. Hepsini icerir. Yani gozlem trori teori test ve olgu yanlislanabilirlik gozlem yeni teori yeni teori test yeni olgu bu surec sinirsizdir. Sinir koymak ta ideolojik inanctir. Yani aklin yaratimidir. Iste o yuzden deniz genislemiyor. Cunku parcalar butun bunyesinde hareket ediyorlar. Butun de mekan olarak evren. Buna isteyen bosluk, isteyen uzay, isteyen gokyuzu diyebilir. Yalniz butunu degistiremez ne kucultebilir, ne de buyultebilir. Ustelik bunu zamansal big bang ile hic yapamasz. Cunku mekan zamandan bagimsizdir ve insanoglunun yaratip fenomenlestirdigi bir olgudur.

 

 

Açıklamıştım ama madem anlaşılmamış, tekrar açıklayalım efendim.

Tüm evren mekanının ezeli ve sonsuz olduğu inançsaldır.

Ben oyle bir sey demedim, daimi dedim. Ingilizcesi, perpetual.

 

 

Zamanın ezeli olduğu inançsaldır.

Yok değilse, hodri meydan buyurun ‘’ mantıksal olabilirlik olasılığını ‘’ açıklayın.

 

Bir da da ayni yorum ve niyet okuma hatasi. Zaman insanoglu ile gelmistir. Insanoglu zamani yasaminin ve her turlu kavramsal bilgi soyutlamasinin bir parcasi yapmis ve boylece olcum olarak bir seyin kendinden once oldugunu ortaya koyabilmistir. Zaman insanoglunun kendi dogum yasam ve olmek evreleri ve farkindan ortaya cikmistir. O yuzden de insanoglu zaman ile yarisir. Mekanda dogar yasar ve olur (olmek) Bu konuda da detayli basliklar var. Buyun parca, mekan zaman ve insanoglu bagini aciklayan.

 

 

İşte yine aynı şey. Teoriyi okumuş olsanız, Big bang’in ‘’ Evren mekaninin ‘’ belirli bir yerinde olmadığını bilir olurdunuz.

Bunun teoride yazmasi zaten bunun boyle algilanmadiginin delilidir. Evren daimidir ve big bang evrenin belirli bir yerinde belirli bir zamanda oldugu dusunulen bir patlamadir ve hala teoridir.

 

 

Ayrıca, yine tekrarlayayım :

Evrenin daimi olduğu nereden belli ?

Cunku insanogluna gozlem verir, cunku insanoglu parca olarak mekan olmazsa ortaya cikamaz. Mesela dunyanin yasi evrenin bir parcasi olarak insanoglu zamansal olcumu ile ortaya konmustur.

Bak algilayacagini dusundugum bir ornek vereyim, zamanin mekansal oncelige gore ve parcada degisimine dahil.

Gecenlerde bulunan bir bulgu insanoglunu bildigi kus tarihi olarak daha eskiye/onceye goturdu. Cunku bulduklari yeni gozlem daha once bilinen kus zamaninin da oncesine zamansal olcum olarak aitti. Yarin ayni sey big bang icin olabilir. Zaten big bang daha once gecerli olan steady state theory e karsit ortaya konmus ve izafiyet teorisi temelinde en tutarli teori ilan edilmistir. Yalniz burada bir hata yapilmis EVREN BILINEN EN GENIS MEKAN ALGISI YERINE PARCA OLARAK ALGILANMIS VE BURDAN DA DOGAL OLARAK BEYINLER BASKA EVRENLER VE BASKAS EVREN UZERINE YENI TEORILERE YONELMISTIR.

Halbuki evrenin boyutlari ortaya konana kadar baska bir evrenden bahsedilemez. Cunku gozlem verenin baska bir evren oldugu ya da olacagi mantigi evreni parca yerine koymak ve genisletmek/buzusturmek ten kaynaklanir.

En basit soru evrenin neyin icinde genisledigi, big bang patlamasinin nerede oldugu sorularidir. Cunku mekan yoksa, olmayan mekanda patlamas da olmaz. Yani tarihsel olarak EVREN BIG BANGDAN ONCE VARDIR.

 

 

Zamandan bağımsız olduğunu nereden biliyor sunuz ?

 

Yukarida acikladim. Kisaca zaman insanoglunun bir urunudur, insanoglu bir parcadir ve her parcanin bunyesinde oldugu bir butun vardir. Bunun adi evrendir. Patlama olayi da evren olmadan olamaz. Cunku patlama zaman disinda mekani da icerir. Soru gayet basit big bang patlamasi nerede oldu?

 

 

‘’ Gözlemlenebilir evren '', Big Bang evrenbiliminde kullanılan bir sözcük olup, gözlemci konumunda merkezli bir yuvar içerisinde kalan bölgeyi tanımlar. Bu bölge içerdiği tüm nesnelerin gözlemci tarafından gözlemlenebilir olacak en küçük boyuttadır. ‘’

( tr.wikipedia )

Iste sorun da tum ve butunu kapsamamasidir. Cunku evrenin henuz gozlemlenemeyeni oldugu gibi, patlama zaman olarak belirtilebilir, cunku olcumdur. Ama patlamanin olabilmesi icin de mekan gerekir. Bu mekan da evrendir.

Evrenin tümünü dünya gibi bilebiliyor oluşunuzun kaynağı nedir ?

Gönderi tarihi:

Bilmiyoruz yaratiyoruz ve kendimiz icin kullaniyoruz. Bir fenomeni gozlem ve algi ile kavramlastirmak ve ondan insanoglu yetisi ile bilgi turetmek baskadir. Bir seyden yansi olarak bir alga almak kavram yaratmak ve bu kavrami fenomenlestirmek baskadir. Zaman dogal bir fenomen degildir, insanoglunun fenomenlestirdigi ve olcume tasidigi bir yaratimidir. Ayni demokrasi gibi, hak gibi, ozgurluk gibi, ideolojik izmler gibi, inanclar gibi. Ben sana zamanin dogada olmadigini ve insanoglunun yetisi ile ekledigini her zaman orneklerim, yalniz sen dogada varmis gibi algiladigin surece de verdigim ornekler senin icin gecerli olmaz. Hareket zaman degildir ve zamana da ihtiyaci yoktur. Harekete zamani ekleyen insanogludur ve zaman cogu sey gibi insanoglunun kattigi ekledigidir.

Bakınız beyefendi, benim hiçbir yazımda ‘’ hareket zamandır ve zamana ihtiyacı vardır ‘’gibi bir anlama gelecek ifadem yoktur. Hayalinizde tartıştığınız birisi var ama o ben değilim.

 

Söylediğimi tekrar ediyorum :

 

Hareket / maddedeki değişim insanda zaman algısı oluşturur. Bu algı ölçülebildiği için bir fenomendir. Bu bağlamda, herhangi bir zaman ölçüm aracı ( saat ) ile beynimiz arasındaki tek fark hassasiyet farkıdır. Şu halde, nesnel bir bakış açısıyla, harakete yol açacak bir kuvvet bulunmadığı takdirde zaman da yoktur denilebilinir.

 

‘’ Bir fenomeni gozlem ve algi ‘’ ile ’’ bir seyden yansi olarak bir alga almak ‘’ arasındaki farkı izah edemezsiniz. Bu bir kelime oyunudur. Zaman doğal bir fenomendir. Zamanı, ‘’Demokrasi, hak, özgürlük, ideolojik değerler ‘’ gibi normatif değerlerle bir tutamazsınız. Zaman pozitif bir değerdir. Göreceliği yalnızca bulunduğumuz eylemsizlik dizgesinin hızı sözkonusu olduğunda ortaya çıkar. Ama göreceli olması onun yok olduğu, doğal bir fenomen olmadığı anlamına gelmez.

 

Ayrıca iddianıza örnek verememenizi bahaneler, suçlamalar arkasına sığınarak savunmaya çalışmayın.

 

 

Sizde okudugunuzu iyi algilayin. Ustelik kusura bakmayin da ne dedigimi sizden iyi bileyim cunku diyen benim. Senin sorunun teorinin zamandan oncelik sorunu olabilir. Benim her zaman her yerde dedigim, zamanin oncelik sorunu oldugudur. Yazilarima bakar ogrenirsin. Iste bu yuzden bir seyin ilkligi tekligi ve herseyligi hicbir seyligi mutlakligi sabitligi v.s. bilimsel degildir. Bilim her yonuyle gozlemi olgusu teorileri v.s. ile sinirsizdir ve degiskendir, yanlislanabilen ve yenilenebilendir. Iste yine bu nedenden bilimsel olan OLGUSAL GECERLILIK GOZLEMSEL YANLISLANABILIRLIKTIR. Iste bu yuzden bilim FENOMENI DEGIL ONUN GOZLEMINI KAVRAMSAL BILGI OLARAK SUNAR.

Yoğun bir kavram kargaşası görüyorum. Mesela, ‘’ Hiçbir şey yoktan var olmaz, vardan yok olmaz ‘’ , ‘’ hiçbir etki ışıktan hızlı olamaz ‘’, ‘’ Sıcaklık mutlak sıfıra yaklaştıkça bütün hareketler sıfıra yaklaşır. ‘’ gibi ifadeler nasıl bilimsel değil efendim, yapmayın. Laf kalabalığı ile bir yere varılamaz.

 

 

Yo ben tersinden anlamadim, sadece metafizik naturalist olup olmadiginizi ogrenmek icin sordum ve simde de emin oldum.

Natüralizm iki farklı felsefî görüşte incelenir:

.

.Seninki ikincidir

Doğada mekan olduğunu söyleyen siz ne oluyorsunuz bu durumda ?

 

Efendim, yalnızca söylediklerimi değil, Natüralizmin ne dediğini de anlayamamışsınız. Zira, bir felsefi görüş olarak Yöntemsel natüralizm, Metafizik natüralizm’i de kapsar.

 

'' Metaphysical naturalism

 

Metaphysical naturalism, also called "ontological naturalism" and "philosophical naturalism", is a philosophical worldview and belief system that holds that there is nothing but natural elements, principles, and relations of the kind studied by the natural sciences, i.e., those required to understand our physical environment by mathematical modeling. Methodological naturalism, on the other hand, refers exclusively to the methodology of science, for which metaphysical naturalism provides only one possible ontological foundation.

Metaphysical naturalism holds that all properties related to consciousness and the mind are reducible to, or supervene upon, nature. Broadly, the corresponding theological perspective is religious naturalism or spiritual naturalism. More specifically, metaphysical naturalism rejects the supernatural concepts and explanations that are part of many religions. ''

 

( en.wikipedia )

 

Ayrıca, bu başlıkta benim tartışmam felsefe üzerine değil. Çünkü, tartışmamız bu yöne kayarsa nesnel bir sonuca ulaşmaz. Fark edemediğiniz şey, benim bu teoriyi, bilimin alanından çıkmayıp, bilim metodolojisi ile tartışmaya çalıştığım.

Gönderi tarihi:

Scientific philosophy. Yani her bilim felsefesinin aslinda bilim felsefesi olmadigini ortaya koymak. Cunku varliksal temelden cikilarak bilimsel yanasilmaz. Cunku bilim bilgiden yola cikar. Buradaki felsefe bilimsel olarak yapilandirmaci epistemolojidir. (constructive epistemology)

 

Literatürde böyle bir ayrım yok. Yapilandirmaci epistemoloji ise Bilim Felsefesi alanında bir felsefi teoridir.

 

 

Bence eger doga size bunu ilettigini dusunuyorsaniz ya da kurallarin kanunlarin dogada oldugunu dusunuyorsaniz, yani insanoglunun dogaya vermesi yerine; sizin baska kaynaklariniz ve beceriniz vardir. Doga ile dialog kurabilecek gibi.

‘’ ancak doğanın bizimle ilişkiye geçtiği daha doğrusu gözlemleyebildiğimiz kadarı hakkında bilgi sahibiyiz ‘’ cümlemden anladığınız bu mu ?

 

 

Olabilir yazilanlari algilayamayacak yani ortada bir noncognitivizm varsa, oyledir.

Katılıyorum, yazdıklarıma yapılan yorumlar ve verilen cevaplardan ortada bir noncognitivizm olduğu anlaşılıyor.

 

 

Bakin bu sizi son uyarim. Bir daha kendi niyet ve yorumunuzu bana aitmis gibi iletirseniz sizinle yazismayacagim. Dusunceniz ve bilginiz varsa ortaya koyarsiniz, Ama hem yorum yapiyor, hem niyet okuyor ve de ustune anladiginizi soyluyorsunuz. Aslinda sizin tek anladiginiz kendi yorumlariniz sinirlariniz dogrulariniz cunku bunlari sorguladiginizi zannetmiyorum.

 

Benim ne yaptığımı algılayamamışsınız. Amacım, sizin bana yaptığınız ‘’ reductio ad absurdum ‘’ girişimine aynı şekilde karşılık vermekti. İsabet olur, çünkü,  ben bu şekilde tartışan biri ile tartışmayı sevmem. Başlatan sizsiniz ve bir daha yaparsanız  şikayet hakkınız da olmaz.[/size]

 

 

Bu bir tatmin konusu degildir bilimsellik kisisel tatmine de dayanmaz. Su anda Cern'de big bang gozleme tasinmaya calisiliyor.

 

O halde söyledikleriniz bilimsel değil. Zira, yaygın kabul gören bir teorinin gözlemleri sizi tatmin etmiyor. CERN’de küçük çaplı bir Big Bang gerçekleştirildi ve deney sonuçlarına bakılarak, Big Bang ‘in hemen sonrası koşulların teorinin öngördüğü ile örtüşüp örtüşmediğine bakılacak.

Gönderi tarihi:

Evet sadece teori, olgu degil.

Bakın, teori ile varsayımı karıştırıyor, olguyu ise tamamen yanlış biliyorsunuz.

 

‘’ TEORİ

 

Bir bilimsel teori, gözlemleri açıklayan ve denenebilir tahminler yapmaya açık, sağlam gerekçelere dayalı olan, birbirine bağlı ifadeler bütünüdür.

 

Bilimsel teoriler, gözlemlenebilir verilerin uyumlu olduğu sağlam bir yapıyı belirtir. "Evrim teorisi" de türlerin zaman içinde gözlemlenen değişimlerini en iyi açıklayan ve evrimsel biyoloji ile ilgili bilimlerde yapılmakta olan yeni gözlemleri en iyi öngören yapıdır.

 

"Teori" kelimesinin bilimsel tanımı günlük dildeki anlamından farklıdır. Günlük dilde "teori", olgulara dayanmak zorunda olmayan veya denenebilir tahminlere açık olması gerekmeyen bir varsayım, bir fikir ya da bir spekülasyon anlamına gelebilir. Bilimde ise teorinin anlamı daha kesindir: Bir teori gözlemlenmiş olgulara dayanmalı ve denenebilir varsayımlara açık olmalıdır.

 

Bilimde mevcut bir teori, aynı derecede veya daha çok kabul edilebilir bir alternatif teorisi olmayan ve yanlışlanamayan bir teoridir. Diğer bir deyişle, bugüne kadar çelişen bir gözlem olmamış ve tabii ki yapılmış olan her gözlem teoriyi ya desteklemiş ya da en azından teoriyle tamamen çelişip, teoriyi yanlışlamamıştır. Eğer yeni gözlemler mevcut teoriyle çelişiyorsa, mevcut bulgular yeni bir açıklamaya gerek duyduğundan(bkz. paradigma değişimi), mevcut teorinin gözden geçirilmesi veya yeni bir teorinin oluşturulması gerekmektedir. Bununla birlikte teorinin yanlışlanması, teorinin dayanmış olduğu olguları yanlışlamaz. ''

 

( tr.wikipedia )

 

Bir kez daha söylüyorum. Big Bang bir olgu değildir demiştim. Olgu olan Evrenin genişlemesidir. Ve bu gözlemlerden elde edilen bu olguyu açıklamak için ortaya atılan varsayımların ( hipotez ) testler / deneyler ile tutarlı hale getirilmesi sayesinde kurama ( teori ) gidilir. ‘’

 

 

Oylemi siz yazilani da anlamiyorsunuz, efendim. Ayrica ve belki de bana dilbilgisi ogretecek son kisi olursunuz. "Mantiksal olabilirlik olasiliginin" olmus olmasi" gozlem vermesidir. "olabilir olmasi" da bilimsel bir teori olarak gozlem vereceginin dusunulmesidir. O yuzden yazilani iyi okuyun, iyi anlayin. Bak sana en guzel ornegi soyle vereyim. insanoglu nasil dogar? gozlem veriyor. Ama birisi hala yok topraktan yok ordan burdan derse, iste bu mantiksal olabilirlik olasiligi oldugu ve gozlem verdigi halde inanc yuzunden algilanmaz. Yani inanclar, sirf inanclarina bagliligindan bu olmus ve gozlem vereni bile red ederler. Iste fark budur, bilim ise aciklar.

Efendim, ‘’ Mantıksal Olabilirlik Olasılığı ‘’ diye bir kavram yoktur ve mantıklı düşünen bir insan için anlamsız ve dilbilgisi açısından yanlıştır. ‘’ Mantıksal olarak gerçekleşmiş olma olasılığı ‘’ hem dilbilgisi açısından hem de mantık açısından doğrudur. Şöyle bir önyargısız düşünürseniz ne dediğimi anlayacaksınız eminim.

 

 

Hayir efendim o benim ifadem degil; sizin yorumunuz. Ayni niyet okuma hatasi ve kendi aklinizin yorumu ile degerlendiriyorsunuz. Yani yazilani benim verdigim gibi algiliyamiyorsunuz. Ustelik bunu sormak yerine, "ahkam kesiyorsunuz." Ayrica benim soylemim sadece big bang ile de sinirli degildir. Bir daha yaziyorum, yorumsuz ve niyet okumadan algilamaya calisin.

Öyle ise, anlatmak istediğinizi benim doğru tercümeme ihtiyaç olmayacak şekilde doğru ifade etmeniz lazım.

 

 

Bu sefer big bang uzerine yaziyorum.

Big bang teorisi su anda gozlem verme acisindan mantiksal olabilirlik olasiligi tasiyan en uygun teoridir. Henuz gozlem vermemistir. Yani mantiksal olabilirlik olasiligi olmamistir ama olabilmesi en yakin teoridir.

Big bang anının ‘’ Mantıksal olarak gerçekleşmiş olma Olasılığı ‘’ vardır. Buna karşılık, Big bang teorisi, Big Bang anının gözlemlenmesi üzerine kurulmuş bir teori olmadığı gibi, bizatihi Big Bang anının gözlenmesinin de mümkün olmadığını söyleyen bir teoridir. Big Bang sonrası Sıcak Evre ‘yi güneşe, Mikrodalga Işımasını da güneş ışığına benzetir ve Güneş’in çekirdeği gözlenemeyeceği gibi, Big Bang anının da gözlemlenemeyeceğini söyler.

Gönderi tarihi:

Ben de tekrar soyluyorum evren mekan olarak bir butundur ve ancak tum ebatlari ortaya konursa evren olur. Evrenden baska bir mekan henuz yoktur ve bu yaptiginiz evreni parca yerine koymaktir. Bu hata da evrenin varligini zamana baglamaktan kaynaklanir. Evrensde zaman da yoktur, zamana ihtiyaci da yoktur. Zasman sadece insanoglunun yarattigi kullandigi ve fenomenlestirerek olcume tasidigi ve cogu seyi izah edebilmek icin kullandigi bir olgudur. Olgu olmasi dogalligindan degil; fenomenlesmesinden ve gozlem vermesinden kaynaklanir, ayni cami gibi.

‘’ Zaman ‘’ da, ‘’ cami ‘’ de olgu değildir, süreç belirtmez. :

 

Bakın olgunun tanımını veriyorum :

 

'' Olgu, bilimsel verilere dayalı, kanıtlanabilir özellikteki bilgidir. Olgu; nesnel ve irade dışı olumlardır ve sık sık olay ile karıştırılır.

• Tarafsızdır,

• Nesneldir,

• Yoruma açık değildir,

• İstenç (irade) dışıdır,

• Bir süreç belirtir,

• Herkes tarafından kabul edilmiştir.

Karşıt örnekler:

• Atatürk 1881 yılında doğmuştur:(Olgu değil olaydır.)

• Türklerin ilk sözlüğü Divan-ı Lugat-it Türk'tür:(olgu değil olaydır.)

• Atatürk 19 Mayıs 1919'da Samsuna çıkmıştır:(Olgu değil olaydır.)

• Türkiye'nin başkenti Ankara'dır:(Olgu değil olaydır.)

• Atatürk 10 Kasım 1938'de vefat etmiştir: Olgu değil olaydır.)

Uygun örnekler:

• Suyun 99 derecede kaynayıp 100 derecede buharlaşması, olgudur ama falancanın kilosu olaydır.

• Işığın hızı, olgudur ama falancanın saniyedeki hızı, olaydır.

• Yer çekimi, olgudur.

• Canlıların üremeleri, olgudur ama falancanın üremesi, olaydır. ''

 

 ( tr.wikipedia )

 

 

Senin kuramadigin belli zaten. Alaka sudur. Hersey zincirleme olarak biribirine bagli olarak bir butunu olusturur. Bu butunun bir parcasini ayirirsan butun bozulur. Bu bir zincirdir ve her halkasi o zincirtin olusmasinda pay sahibidir.

Anlayamadığınız şudur : Ben bu yazdıklarınıza karşı çıkmıyorum, Lamarck’ın evrim olgusuna yaklaşımı elbette bir katkıdır. Ama evrimin mekanizması için öne sürdüğü varsayım geçersizdir.

 

 

Evet alinti wikiden- Basslik bilimsel yontem. Bu alinti bir butundur, sadece 2. maddesi bilimselligi olusturmaz, hepsi ve her bir madde birlikte olusturur.

Söz ettiğim alıntınızdaki 2.madde değil. Bir daha bakarsanız, teori kurulma sürecini anlatırken sıraladığım maddelerin 2.si, sizin alıntınızdaki 5.maddeye tekabül ediyor. Yani tutarlı hipotez geliştirmek için kullanılan Bilimsel Yöntem, teoriye giden yolda bir aşamadır. 

 

 

Bir seyin dusundurtmesi fikir yaratmaktir. Onemli olan o fikri pratige ve gozleme tasimaktir. Zaten bilimsellikte ister gozlemden olguya ister teoriden olguya tasinsin. Hepsini icerir. Yani gozlem trori teori test ve olgu yanlislanabilirlik gozlem yeni teori yeni teori test yeni olgu bu surec sinirsizdir. Sinir koymak ta ideolojik inanctir. Yani aklin yaratimidir. Iste o yuzden deniz genislemiyor. Cunku parcalar butun bunyesinde hareket ediyorlar. Butun de mekan olarak evren. Buna isteyen bosluk, isteyen uzay, isteyen gokyuzu diyebilir. Yalniz butunu degistiremez ne kucultebilir, ne de buyultebilir. Ustelik bunu zamansal big bang ile hic yapamasz. Cunku mekan zamandan bagimsizdir ve insanoglunun yaratip fenomenlestirdigi bir olgudur.

Önce tekraren söylemiş olayım ki, ‘’ Hipotez Teori değildir ‘’ bunu yukarıda açıkladım.

İkincisi Mekan zamandan bağımsız değildir. Big Bang teorisi, Euclid Uzayında düşünülürse bu kavranamaz. Uzay-Zaman, 4 boyutlu Minkowsky Uzayında düşünmeniz gerekir. Ayrıca, Genel Görelilik Teorisine göre de gravitasyon mekan ve zamanı büker.

 

 

Ben oyle bir sey demedim, daimi dedim. Ingilizcesi, perpetual.

Fark etmez. Evrenin daimi olması da inançsaldır. Ayrıca, perpetual sonsuz, ebedi anlamına da gelir.

 

 

Bir da da ayni yorum ve niyet okuma hatasi. Zaman insanoglu ile gelmistir. Insanoglu zamani yasaminin ve her turlu kavramsal bilgi soyutlamasinin bir parcasi yapmis ve boylece olcum olarak bir seyin kendinden once oldugunu ortaya koyabilmistir. Zaman insanoglunun kendi dogum yasam ve olmek evreleri ve farkindan ortaya cikmistir. O yuzden de insanoglu zaman ile yarisir. Mekanda dogar yasar ve olur (olmek) Bu konuda da detayli basliklar var. Buyun parca, mekan zaman ve insanoglu bagini aciklayan.

 

Konumuz zamanın ezeli olduğu inancınızdı ve sizden bunun ispatını istemiştim.

 

 

Bunun teoride yazmasi zaten bunun boyle algilanmadiginin delilidir. Evren daimidir ve big bang evrenin belirli bir yerinde belirli bir zamanda oldugu dusunulen bir patlamadir ve hala teoridir.

O sizin kendi algılamanız.

 

 

Cunku insanogluna gozlem verir, cunku insanoglu parca olarak mekan olmazsa ortaya cikamaz. Mesela dunyanin yasi evrenin bir parcasi olarak insanoglu zamansal olcumu ile ortaya konmustur.

Bak algilayacagini dusundugum bir ornek vereyim, zamanin mekansal oncelige gore ve parcada degisimine dahil.

Gecenlerde bulunan bir bulgu insanoglunu bildigi kus tarihi olarak daha eskiye/onceye goturdu. Cunku bulduklari yeni gozlem daha once bilinen kus zamaninin da oncesine zamansal olcum olarak aitti. Yarin ayni sey big bang icin olabilir. Zaten big bang daha once gecerli olan steady state theory e karsit ortaya konmus ve izafiyet teorisi temelinde en tutarli teori ilan edilmistir. Yalniz burada bir hata yapilmis EVREN BILINEN EN GENIS MEKAN ALGISI YERINE PARCA OLARAK ALGILANMIS VE BURDAN DA DOGAL OLARAK BEYINLER BASKA EVRENLER VE BASKAS EVREN UZERINE YENI TEORILERE YONELMISTIR.

Halbuki evrenin boyutlari ortaya konana kadar baska bir evrenden bahsedilemez. Cunku gozlem verenin baska bir evren oldugu ya da olacagi mantigi evreni parca yerine koymak ve genisletmek/buzusturmek ten kaynaklanir.

En basit soru evrenin neyin icinde genisledigi, big bang patlamasinin nerede oldugu sorularidir. Cunku mekan yoksa, olmayan mekanda patlamas da olmaz. Yani tarihsel olarak EVREN BIG BANGDAN ONCE VARDIR.

Yukarida acikladim. Kisaca zaman insanoglunun bir urunudur, insanoglu bir parcadir ve her parcanin bunyesinde oldugu bir butun vardir. Bunun adi evrendir. Patlama olayi da evren olmadan olamaz. Cunku patlama zaman disinda mekani da icerir. Soru gayet basit big bang patlamasi nerede oldu?

Bunu anlatmaya çalışmıştım. Gözleyebildiğimiz evren küresi sınırlarında sıcak evreye ait kozmik ışıma homojen olduğundan patlama için bir noktadan söz edilemiyor. Bu gözlem, Genel Görelilik’e göre, sonsuz mekanın ve sonsuz zamanın aynı anda ortaya çıktığı sonucunu gerektiriyor. Bunu algılayamayışımızın nedeni belki de alışıldık 3 boyut + Zaman boyutudur. Oysa, bu boyutların dışında başka boyutlar olması da olası. Çünkü, Matematikte çok boyut kavramı '' var '' ve kullanılıyor.

Gönderi tarihi:

 

Bakınız beyefendi, benim hiçbir yazımda ‘’ hareket zamandır ve zamana ihtiyacı vardır ‘’gibi bir anlama gelecek ifadem yoktur. Hayalinizde tartıştığınız birisi var ama o ben değilim.

Söylediğimi tekrar ediyorum :

Hareket / maddedeki değişim insanda zaman algısı oluşturur. Bu algı ölçülebildiği için bir fenomendir. Bu bağlamda, herhangi bir zaman ölçüm aracı ( saat ) ile beynimiz arasındaki tek fark hassasiyet farkıdır. Şu halde, nesnel bir bakış açısıyla, harakete yol açacak bir kuvvet bulunmadığı takdirde zaman da yoktur denilebilinir.

 

Fark sudur, insanogluna goruntu veren fenomen baskadir, insanoglunun aklinda yarattigi bir kavrami fenomenlestirmesi baskadir. Yani man made, mesela cami. Zaman insanoglunun aklinda yarattigi ve fenomenlestirdigi bir olgudur. Yani insanoglu disindaki bir fenomende zaman yoktur. Dogada, evrende, nesne de, diunya da zaman yoktur.
 

 

‘’ Bir fenomeni gozlem ve algi ‘’ ile ’’ bir seyden yansi olarak bir alga almak ‘’ arasındaki farkı izah edemezsiniz. Bu bir kelime oyunudur. Zaman doğal bir fenomendir. Zamanı, ‘’Demokrasi, hak, özgürlük, ideolojik değerler ‘’ gibi normatif değerlerle bir tutamazsınız. Zaman pozitif bir değerdir. Göreceliği yalnızca bulunduğumuz eylemsizlik dizgesinin hızı sözkonusu olduğunda ortaya çıkar. Ama göreceli olması onun yok olduğu, doğal bir fenomen olmadığı anlamına gelmez.

 

Fark sudur. Bir fenomenin gozlemini aluirsiniz ve o gozlemin algisini kavramatasirsiniz ve somut bir kavram olarak ozdeslestirisiniz, mesela dunya, evren, madde v.s. Digeri ise fenomenden aldiginiz gozlemi yansi olarak kavrama tasirsiniz soyut kavram olarak ozdeslestirirsiniz. Mesela sevgi, saygi, guzel, cirkin, buyuk v.s. Fark soyut/somut kavram farkidir. Biri ozdeslesme olarak gozlem verir, digeri vermez ya da nesnel tabani siz belirlersiniz. Mesela sevgiye kitabi, cicegi, arkadasinizi v.s. fenomen tabani olarak alabilirsiniz. Burada onemli olan soyut kavraminda bir fenomen tabani olmasi ve yaratilan soyut kavramin o taban ile ozdeslesmesidir. Mesela aklin yarattigi Allah soyutunun somut tabani Kuran'dir. Muhammed'dir. Zaman fenomenlesmistir. Mesela demokrasi diyelim fasizme gore farkli sosyalizme gore farkli feniomernlesir. Iste bu temelde genelde inanclar ve ideolojiler soyut kavram olarak algi ve anlam icerik farki icerir.
 

 

Ayrıca iddianıza örnek verememenizi bahaneler, suçlamalar arkasına sığınarak savunmaya çalışmayın.

 

Siz suclamadan satasmadan polemige davet etmeden v.s. yazisamaz misiniz? Neymis onlar?


 

 

Yoğun bir kavram kargaşası görüyorum. Mesela, ‘’ Hiçbir şey yoktan var olmaz, vardan yok olmaz ‘’ , ‘’ hiçbir etki ışıktan hızlı olamaz ‘’, ‘’ Sıcaklık mutlak sıfıra yaklaştıkça bütün hareketler sıfıra yaklaşır. ‘’ gibi ifadeler nasıl bilimsel değil efendim, yapmayın. Laf kalabalığı ile bir yere varılamaz.

 

Doğada mekan olduğunu söyleyen siz ne oluyorsunuz bu durumda ?

 

Bende doga mekaninda onun bir parcasiyim.
 

 

Efendim, yalnızca söylediklerimi değil, Natüralizmin ne dediğini de anlayamamışsınız. Zira, bir felsefi görüş olarak Yöntemsel natüralizm, Metafizik natüralizm’i de kapsar.

'' Metaphysical naturalism

 

Metaphysical naturalism, also called "ontological naturalism" and "philosophical naturalism", is a philosophical worldview and belief system that holds that there is nothing but natural elements, principles, and relations of the kind studied by the natural sciences, i.e., those required to understand our physical environment by mathematical modeling. Methodological naturalism, on the other hand, refers exclusively to the methodology of science, for which metaphysical naturalism provides only one possible ontological foundation.

Metaphysical naturalism holds that all properties related to consciousness and the mind are reducible to, or supervene upon, nature. Broadly, the corresponding theological perspective is religious naturalism or spiritual naturalism. More specifically, metaphysical naturalism rejects the supernatural concepts and explanations that are part of many religions. ''

 

( en.wikipedia )

 

Ayrıca, bu başlıkta benim tartışmam felsefe üzerine değil. Çünkü, tartışmamız bu yöne kayarsa nesnel bir sonuca ulaşmaz. Fark edemediğiniz şey, benim bu teoriyi, bilimin alanından çıkmayıp, bilim metodolojisi ile tartışmaya çalıştığım.

 

Fark cok aciktir, metafizik naturalizm "doganin kanunlari vardir" diyerek nesneye oznellik yukler iken; yontemsel naturalizm, basta fenomenden degil; onun gozlemi ve kavramsal bilgiden yola cikar. Yapilandirmaci epistemoloji de "Dogada kanun yoktur, dogaya kanunlari onu gozlemleyen insanoglu verir" der. Fark budur. FENOMENDE BILGI DE KAVRAM DA OZNELLIKTE YOKTUR, ONA BUNLARI INSANOGLU KENDI YETISI BILGISI ALGISI VE KAVRAMI ILE VERIR.

Gönderi tarihi:

 

Literatürde böyle bir ayrım yok. Yapilandirmaci epistemoloji ise Bilim Felsefesi alanında bir felsefi teoridir.

 

Literaturdeki ayrim bilimsel yontemin ne oldugunun algisi ve bilgisi ve de bilincliligidir. Yapilandirmaci epistemoloji bilimseldir. Her bilim felsefesi bilimsel degildir. Basta varliktan yola cikasn ontolojik gercekciler. Yapilandirmaci epistemoloji gercekligin yapilandirilmis oldugunu soyler. Yani insanoglu faktoru icerir.  
 

 

‘’ ancak doğanın bizimle ilişkiye geçtiği daha doğrusu gözlemleyebildiğimiz kadarı hakkında bilgi sahibiyiz ‘’ cümlemden anladığınız bu mu ?

 

Surayi yanitlarsaniz algilamam daha kolay olacak. Doganin kanunlari var midir?


Katılıyorum, yazdıklarıma yapılan yorumlar ve verilen cevaplardan ortada bir noncognitivizm olduğu anlaşılıyor.
  
[benim ne yaptığımı algılayamamışsınız. Amacım, sizin bana yaptığınız ‘’ reductio ad absurdum ‘’ girişimine aynı şekilde karşılık vermekti. İsabet olur, çünkü,  ben bu şekilde tartışan biri ile tartışmayı sevmem. Başlatan sizsiniz ve bir daha yaparsanız  şikayet hakkınız da olmaz.[/size]

 

Benim oyle bir girisimim olmadi. Bir seyin sacmaligi sadece yorumdur ve kisiye gore degisir. Noncognitivizm ise bilimseldir ve gosterilebilir.
 

 

O halde söyledikleriniz bilimsel değil. Zira, yaygın kabul gören bir teorinin gözlemleri sizi tatmin etmiyor. CERN’de küçük çaplı bir Big Bang gerçekleştirildi ve deney sonuçlarına bakılarak, Big Bang ‘in hemen sonrası koşulların teorinin öngördüğü ile örtüşüp örtüşmediğine bakılacak.

 

Bilimsel yontem aciktir.

 

Fenomenin gozlemlenmesi.

 

Big bang patlama olarak teoriye tasinan bir fenomendir ama gozlemi yoktur.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.