Φ Evrensel Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Sevgili Arkadaşlar, Bildiğiniz gibi teist forumdaşlarımız içinde zamanla ilgili konu geçtiğinde "Allah katında zaman yoktur" deyip işin içinden çıkarlar. Allah katında zaman varmıymış, yokmuymuş bunu en iyi Kuran bileceğine göre; öyleyse bakalım Kuran bu konuda neler söylemiş?: HAC SÛRESİ/47: Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va’dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir. SECDE SÛRESİ/5: Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir. Allahın bir günü, bizim bin yılımıza eşitmiş. Demekki allah'ın bir haftası bizim 7 bin yılımızmış. Bir ayı ise 30,000 yılımızmış. Ey inananlar, andolsunki; allah katında zaman kavramı vardır. Yoksa sizin allahın zamandan münezzeh olduğuna dair apaçık bir delilinizmi var? Eğer siz doğru söyleyenlerdenseniz, sizde buna benzer ayetler getirin de inanalım. En iyi dileklerimle. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Sevgili Arkadaşlar,Bildiğiniz gibi teist forumdaşlarımız içinde zamanla ilgili konu geçtiğinde "Allah katında zaman yoktur" deyip işin içinden çıkarlar. Allah katında zaman varmıymış, yokmuymuş bunu en iyi Kuran bileceğine göre; öyleyse bakalım Kuran bu konuda neler söylemiş?: Sevgili Evrensel, benim açmayı planladığım bir konuyu açmışsın. Eline sağlık. Ben de katkıda bulunacağım. Sadece senin verdiklerin değil, başka ayetler de var. Saygılar. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Ey inananlar, andolsunki; allah katında zaman kavramı vardır.Yoksa sizin allahın zamandan münezzeh olduğuna dair apaçık bir delilinizmi var? Eğer siz doğru söyleyenlerdenseniz, sizde buna benzer ayetler getirin de inanalım. En iyi dileklerimle. Allah mutlak varlık olarak zaman ve mekandan ötedir. İslam'ın yaratılış ve zaman anlayışını ifade eden kavramlardan biri ve önemlisi 'Yevm' ve bunla alakalı 'Asr' ve 'Dehr' dir. Yevm esasen güneşin dogumuyla batımı arasında geçen süredir. İşte bu yevm normal olarak bizler içindir ve yeryüzünün hareketiyle ilgilidir. Bir hadisde; '' Allah vardı ve başka bir şey yoktu'' buyrulmuştur. her nerede olsanız sizinle beraberdir.(Hadid;4) O, her gün yeni bir tecellidedir; (Rahman;29) Allah'tan başka hiç bir şey yoktuysa, hak olarak yine yoktur, hesaplanamaz bir an içinde Allah sürekli olarak kainatda tecelli halindedir. Bir de senden acele azap istiyorlar. Elbette Allah sözünden caymaz. Bununla beraber Rabbinin katında bir gün, sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir. (Hacc;47) Bu ayetler yevm'in Allah ve insanlar yanında ne kadar degişik ve aslında zamanın izafi oldugunu açıklıyor. Aslında kesin zaman diye bir şey yoktur, belkide zaman diye bir şey yoktur, bu dünyada kullandıgımızın dışında. sonsuzlugu düşünmek sonsuz zaman alabilir, bu cümle bile kendi içinde anlamsız degil mi? Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Sevgili Arkadaşlar,Bildiğiniz gibi teist forumdaşlarımız içinde zamanla ilgili konu geçtiğinde "Allah katında zaman yoktur" deyip işin içinden çıkarlar. Allah katında zaman varmıymış, yokmuymuş bunu en iyi Kuran bileceğine göre; öyleyse bakalım Kuran bu konuda neler söylemiş?: HAC SÛRESİ/47: Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va’dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir. SECDE SÛRESİ/5: Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir. Allahın bir günü, bizim bin yılımıza eşitmiş. Demekki allah'ın bir haftası bizim 7 bin yılımızmış. Bir ayı ise 30,000 yılımızmış. Ey inananlar, andolsunki; allah katında zaman kavramı vardır. Yoksa sizin allahın zamandan münezzeh olduğuna dair apaçık bir delilinizmi var? Eğer siz doğru söyleyenlerdenseniz, sizde buna benzer ayetler getirin de inanalım. En iyi dileklerimle. HAC-47. Ve bir de [ey Muhammed,] (gelecekse gelsin diyerek) onlar azap konusunda sana meydan okuyorlar: fakat (bilmelidirler ki) Allah vaadinden asla cayacak değildir ve bilin ki, Rabbinin ölçüsüyle bir gün, sizin hesap ettiğiniz bin yıl gibidir. AÇIKLAMA. Yani, insanın "zaman" ya da "süre"den anladığı şeyin Allah'a göre bir anlamı yoktur; çünkü O, zamandan münezzehtir, zamanın ötesindedir; başlangıcı ve sonu yoktur O'nun; öyle ki, "O'nun için, ha bir gün, ha bin yıl, aynı şeydir"Zaman" kavramının, zamansız ve sonsuz olan Allah ile ilişkili olarak kullanılması anlamsızdır: "Rabbinizin ölçüsüyle bir gün, sizin hesabınızla bin yıl gibidir": başka bir deyimle, bir gün, bir çağ, bin yıl, yahut elli bin yıl, O'nun için aynıdır; çünkü (bu ölçüler,) yalnızca yaratılmış dünyada açık bir gerçekliğe sahiptirler ve Yaratıcı ile hiçbir ilgileri yoktur. Keza öteki dünyada zaman, insan için anlamını yitirmiş olacağından, zalimlerin "ne zaman" azaba uğrayacaklarını ve dürüst ve erdemlilerin ne zaman ödüllerini alacaklarını sormanın hiçbir anlamı yoktur. Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 HAC-47. Ve bir de [ey Muhammed,] (gelecekse gelsin diyerek) onlar azap konusunda sana meydan okuyorlar: fakat (bilmelidirler ki) Allah vaadinden asla cayacak değildir ve bilin ki, Rabbinin ölçüsüyle bir gün, sizin hesap ettiğiniz bin yıl gibidir. AÇIKLAMA. .. Sevgili Sarıgöl, Zahmet edip, bir açıklama kopyalayıp, yapıştırmışsınız fakat, malesef açıklama öyle değil böyle olmalıdır: AÇIKLAMA: HAC-47. Ve bir de [ey Muhammed,] (gelecekse gelsin diyerek) onlar azap konusunda sana meydan okuyorlar: fakat (bilmelidirler ki) Allah vaadinden asla cayacak değildir ve bilin ki, Rabbinin ölçüsüyle bir gün, sizin hesap ettiğiniz bin yıl gibidir. AÇIKLAMA BİTTİ. Neden açıklama böyle yapılmalıdır? Çünkü: En’âm Sûresinin 55 . Ayetinde Suçluların yolu da açığa çıksın diye âyetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız. Yani: Allah ayetlerini zaten açıklamış. Açıklamanın açıklaması zaten olmaz ama, allahın "açıkladım" dediği şeye inanmayıp, başkalarının açıkladım dediği şeye inanıp da buraya kopyalamak ne kadar doğru bir düşünmelisiniz. Saygı ve sevgilerimle. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Hem müslümanlar, hem de dinsizlere çağrımdır: Ben bu konuyu aydınlatmak, anlamak istiyorum. Zaman birimleri görecelidir. Bu doğru. Dünyaya uzaydan bakan biri gece ve gündüz diye birşey görmez. Sadece dünyanın aydınlık ve karanlık olmak üzere iki yarımküre olduğunu görür. Ama bu durum dünyanın A noktasının belirli bir sürede geceden gündüze geçtiği gerçeğini değiştirmez. Yani zaman kavramını tartışırken, zaman ile zaman birimini karıştırmayalım. Zaman birimi görecelidir. Ama bu zaman'ın yokluğu anlamına gelmez. Sevgili evrensel'in alıntıladığı ayetlerde zaman birimi görecelidir. Ama zaman vardır. İnsan için de Kuran'da tarif edilen Tanrı için de. HAC SÛRESİ/47: Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va’dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir. SECDE SÛRESİ/5: Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir. Saygılar. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Allah ayetlerini zaten açıklamış.Açıklamanın açıklaması zaten olmaz ama, allahın "açıkladım" dediği şeye inanmayıp, başkalarının açıkladım dediği şeye inanıp da buraya kopyalamak ne kadar doğru bir düşünmelisiniz. bencede Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Allah mutlak varlık olarak zaman ve mekandan ötedir... Sevgili Aslan34, Konuyu çatallaştırmaya gerek yok. Ben burada kurandan ayet getirdim ve allahın zamandan münezzeh olmadığını ispatladım. Siz ise hadislerden ve islam anlayışından bahsetmişsiniz. Kuran islam anlayışının kaynaklandığı temel bir kitaptır. O yüzden kuran ortada dururken, islam anlayışını kurcalamaya gerek yoktur. Hadislerle ise hiç konuşmam, çünkü hadislerle konuşmam için, önce inananlardan hangi hadislerin doğru, hangilerinin uydurma olduğunun listesini almam gerekir. Aksi halde biz bir hadis getirdiğimiz zaman ona uydurma deyip kaçarlar. Ama kurana hiçbiri uydurma diyemez. İletinizde sadece tek bir ayeti örnek getirmişsiniz, oda zaten allahın zamandan münezzeh olmadığını kanıtlayan bir ayet. Zaten topic'te de ben o ayeti özellikle getirmiştim. Saygı ve sevgilerimle. Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Sevgili Evrensel, benim açmayı planladığım bir konuyu açmışsın. Eline sağlık. Ben de katkıda bulunacağım. Sadece senin verdiklerin değil, başka ayetler de var. Saygılar. Demekki kalbimiz birmiş, sevgili BrainSlapper, Aslında dediğiniz gibi başka ayetler de var ama onları mahsus yazmadımki, konu dağıtılmasın. Zira bazı ayetlerde "gün" yazdığı halde, diyanet onların yanına parantez içinde "evre" yazarak makyajlamış. Aslında biz onun evre değilde, "gün" olduğunu çok iyi biliyoruz ama, hadi biraz avans verelim dedim. Kuranın orijinalinde "evre" filan yazmıyor çünkü, düpedüz, bildiğimiz "gün" yazıyor. Aslında bir tane daha ayet yazacaktım ama, o ayet de yukarıda verdiğim 2 ayeti yalanlıyordu. Yazsaydım yine konuyu dağıtacaklardı. Ama ne yapsamda konuyu mecburen dağıtmak zorundalar, en iyisi onuda yazayım gitsin: Yukarıda verdiğim 2 ayette allahın bir gününün 1000 yıla eşit olduğu söyleniyor, bu ayette ise 50,000 yıla eşit olduğu söyleniyor. ME'ÂRİC SÛRESİ/4: Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir. En güzel dileklerimle Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Başka ayetler: En'am Suresi-2: Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur. Sonra hüküm verip bir süre belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir süre de onun katındadır. Bütün bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz. Ahkaf Suresi-3: Gökleri ve yeri ve ikisi arasındakileri hak olarak ve belirlenmiş bir süre için yarattık biz. Küfre batanlarsa uyarılmış oldukları şeyden yüz çevirmektedirler. * Aşağıdaki tartışma, İslam'ın tanımladığı Allah katında oluyor: Araf Suresi-14. (Diablos/İblis) Dedi: "İnsanların diriltileceği güne kadar bana süre ver." Araf Suresi-15. (Allah) Buyurdu: "süre verilenlerdensin." Hicr Suresi-35. (Allah)"Din gününe kadar üzerinde lanet var." Hicr Suresi-36. (Diablos/İblis) Dedi: "Rabbim, onların diriltileceği güne kadar bana süre ver." Hicr Suresi-37. Allah) Buyurdu: "Hadi, süre verilenlerdensin." Sad Suresi-79: (Diablos/İblis) Dedi: "Rabbim, o halde insanların diriltileceği güne kadar bana süre ver." Sad Suresi-80: (Allah) Buyurdu: "Peki, süre verilenlerdensin." * A'raf Suresi-24: Buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belirli bir süreye kadar mekan tutmanız ve nimetlenmeniz öngörülmüştür." A'raf Suresi-34: Her ümmet için belirlenmiş bir süre vardır. süreleri dolunca ne bir saat geri kalırlar ne de öne geçerler. (Konu dışı ama, pembe/eflatun renkli yer de ayrıca dikkat çekici) * Ankebut Suresi-53: Azabı senden çarçabuk istiyorlar. Eğer belirlenmiş bir süre olmasaydı, azap onlara elbette gelmiş olacaktı. Fakat o, hiç farkında olmadıkları bir sırada kendilerine ansızın geliverecektir. Bunda kuşku yok. * Rum suresi 8 Kendi benliklerinin içinde olup bitenleri de mi düşünmediler! Allah gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süreye bağlı olarak yaratmıştır. Şu da bir gerçek ki, insanlardan çokları Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr ediyorlar. * Kalem Suresi-45: süre tanıyorum onlara. Tuzağım gerçekten zorludur benim. * Mürselat Suresi-20. Sizi basit bir sudan yaratmadık mı? Mürselat Suresi-21. Onu dayanıklı karargâhta tuttuk. Mürselat Suresi-22. Bilinen bir ölçüye/süreye kadar. Mürselat Suresi-23. Bir ölçüyle yaptık. Ne güzel ölçü koyanlarız biz! * Buraya cennet ve cehennem azabı tanıtılırken kullanılan sonsuza kadar, sürekli, hiç bitmeyen gibi ifadeler içeren ayetleri de ekleyin. Saygılar. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 22 Şubat , 2007 Sevgili Sarıgöl,Zahmet edip, bir açıklama kopyalayıp, yapıştırmışsınız fakat, malesef açıklama öyle değil böyle olmalıdır: AÇIKLAMA: HAC-47. Ve bir de [ey Muhammed,] (gelecekse gelsin diyerek) onlar azap konusunda sana meydan okuyorlar: fakat (bilmelidirler ki) Allah vaadinden asla cayacak değildir ve bilin ki, Rabbinin ölçüsüyle bir gün, sizin hesap ettiğiniz bin yıl gibidir. AÇIKLAMA BİTTİ. Neden açıklama böyle yapılmalıdır? Çünkü: En’âm Sûresinin 55 . Ayetinde Suçluların yolu da açığa çıksın diye âyetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız. Yani: Allah ayetlerini zaten açıklamış. Açıklamanın açıklaması zaten olmaz ama, allahın "açıkladım" dediği şeye inanmayıp, başkalarının açıkladım dediği şeye inanıp da buraya kopyalamak ne kadar doğru bir düşünmelisiniz. Saygı ve sevgilerimle. Sayın evrensel. Ali cenaplığınıza ve bilgece yorumlarınıza (açıklama) teşekkür ederim. Ama zannedersem bir şeyi atlamışsın? zataliniz bendenizin yaptığı (alıntının) açıklamasını,alıntılamamışsın ama yinede uyarın? için sağol bir dahaki yaptığım (alıntı) açıklamasını da vererek üzerine yorum yaparsak daha bir gerçek olur. Saygı ve sevgine aynen bir mukabele. Alıntı
Φ ahmetfuat Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Çocuğa bir şey anlatırken,çoçuğun anlayacağı seviyede anlatacaksın ki çoçuk anlıya..değil mi? çoçuğa bir üniversite öğrencinin anlıyacağı konulardan bahsetsen çoçuk hiç bir şey anlamaz. Allah kuranda o misalleri verrek insanların anlamasını sağlıyor.. Kuranın muhatabı insanlar ve cinlerdir.. şimdi Allah kendi anladığı şekilde kuranı indirseydi kim ne anlıyacaktı.. demek Allah zamanla ilgili misalleri vererek,hemde insanların anlayacağı sözler kullanarak,bize hakikatı anlatıyor.. konuya bu pencereden bakınca verdiğiniz delil,delil olmaktan çıkıyor. Sana Allah şefkat vermeseydi,şefkatin ne olduğunu bilir miydin. Sana Allah korku hissi vermeseydi,korkunun ne olduğunu bilirmiydin.korku hissi olmasaydı elini ateşe atardın,bıçağı vururdun.sonra beş katlı binadan kendini atardın. işte bunun gibi sana zamanı anlama duygusu vermiş,ki zamanın ne olduğunu anlıyasın. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Kur'an'da zaman kavrami diye birsey yazili olmamasi gerekirdi aslinda. Ama goruluyor ki, Muhammed ileriyi dusunmeden sallamis. O zamanki insanlar daha safti ki, sorgulamadan inaniyorlardi. Simdi oyle degil ama, simdi herseyi sorgulayan insan sayisi artti ve gun gectikce de artiyor. Ve bir dinin kitabinda bu kadar cok celiskiyi gormemezlikten gelmek inanilacak gibi degil. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Kur'an'da zaman kavrami diye birsey yazili olmamasi gerekirdi aslinda. Ama goruluyor ki, Muhammed ileriyi dusunmeden sallamis. O zamanki insanlar daha safti ki, sorgulamadan inaniyorlardi. Simdi oyle degil ama, simdi herseyi sorgulayan insan sayisi artti ve gun gectikce de artiyor. Ve bir dinin kitabinda bu kadar cok celiskiyi gormemezlikten gelmek inanilacak gibi degil. Görülüyorki insanlarımız "An"ı kavrayamamış 21.yüz yılda olsak ne farkeder sorguladığını zanneden İnsan "zaman"ın yaratılmışlarla ilintisini anlar "görece" ve saygı duyar. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 zaman sadece madde için var, madde yoksa zaman ve mekan yok, Allah madde değildir o yüzden zamandan ve mekandan münezzehtir. dünya yılı, ışık yılı, evrende kimbilir başka ne yılları var, oysa zamanın olmadığı yerde her şey "an" da gizlidir, "ol" tabiri Allah'ın zamanın üzerinde ve ötesinde olduğunu belirtir. ama elbette bunu anlamak maddeci zihniyeti benimseyenler için çok zor, çünkü bildikleri ve anladıkları herşey gördükleri, duydukları, hissettikleri ile sınırlı, oysa inananlar için sınırsızlık ve sonsuzluk kavramı var. anlıyorlar çünkü herşey gördüğümüz, duyduğumuz ve hissettiğimiz kadar değil, gözü ve kulağı düşünün gördüğünüz bütün evreni ve içindekileri acaba gerçek halleri ilemi görüyorsunuz? duyduğunuz sesler acaba orjinalinde çok daha farklı mı? frekanslara göre algılıyoruz, ama gerekli cihazlarla tespit edildiğinde ses kulağa olduğunda farklı gidiyor, çünkü yapısı tüm dalgaları algılayamıyor. ışığın saniyelerle ulaştığı noktaya ses başka hızda ulaşıyor madde ise onlardan çok daha yavaş. hepsinin ayrı özellikleri var. Allah'ta insanların sesi, ışığı frekanslarına göre algılaması gibi, zihinlerde farklı algılanıyor. çünkü o bir tek zihne sığmayacak kadar üstün, her şeye nüfus eder ama herşeyden gizlidir. madde ötesini bilmemek bunu anlamaya engeldir. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Saygı ve sevgilerimle. sevgili evrensel Kur'an, hadis yorumu yapacagınıza yazdıklarıma cevap verirmisiniz. zaman izafidir aslında yoktur bile, sadece varmış gibi, basit günlük işlerimizi ayarlamamız için oda şimdilik kaydıyla yevm'in, asr'ın, dehr'in bunlar alakalı bir şeyler karalayında Kur'an'dan hareket ettiginiz iyice anlaşılsın sizin anladıgınız zaman olgusunu bunlardan bagımsız açıklayamayız. sonsuzlugu düşünmek sonsuz zaman alabilir, bu cümle bile kendi içinde anlamsız degil mi? Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 zaman sadece madde için var, madde yoksa zaman ve mekan yok, Allah madde değildir o yüzden zamandan ve mekandan münezzehtir. dünya yılı, ışık yılı, evrende kimbilir başka ne yılları var, oysa zamanın olmadığı yerde her şey "an" da gizlidir, "ol" tabiri Allah'ın zamanın üzerinde ve ötesinde olduğunu belirtir. ama elbette bunu anlamak maddeci zihniyeti benimseyenler için çok zor, çünkü bildikleri ve anladıkları herşey gördükleri, duydukları, hissettikleri ile sınırlı, oysa inananlar için sınırsızlık ve sonsuzluk kavramı var. anlıyorlar çünkü herşey gördüğümüz, duyduğumuz ve hissettiğimiz kadar değil, gözü ve kulağı düşünün gördüğünüz bütün evreni ve içindekileri acaba gerçek halleri ilemi görüyorsunuz? duyduğunuz sesler acaba orjinalinde çok daha farklı mı? frekanslara göre algılıyoruz, ama gerekli cihazlarla tespit edildiğinde ses kulağa olduğunda farklı gidiyor, çünkü yapısı tüm dalgaları algılayamıyor. ışığın saniyelerle ulaştığı noktaya ses başka hızda ulaşıyor madde ise onlardan çok daha yavaş. hepsinin ayrı özellikleri var. Allah'ta insanların sesi, ışığı frekanslarına göre algılaması gibi, zihinlerde farklı algılanıyor. çünkü o bir tek zihne sığmayacak kadar üstün, her şeye nüfus eder ama herşeyden gizlidir. madde ötesini bilmemek bunu anlamaya engeldir. Sardunyam. Çok güzel kısa ve öz açıklamıssın teşekkür ederim. Birde Işık hızı,frekans,dünya yılı vs birde düşüncenin (hızı) ve düşüncede "zaman" ı tefekkür edin bunu inanmayan lar anlamaz bakın kainatı yaratanın büyüklüğünü "o zaman" anlarız selam. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 zaman sadece madde için var, madde yoksa zaman ve mekan yok, Allah madde değildir o yüzden zamandan ve mekandan münezzehtir. dünya yılı, ışık yılı, evrende kimbilir başka ne yılları var, oysa zamanın olmadığı yerde her şey "an" da gizlidir, Zaman birimi ile zaman'ı karıştırmayın lütfen. "ol" tabiri Allah'ın zamanın üzerinde ve ötesinde olduğunu belirtir. "Ol" tabiri, Tanrı katında, zamanın yokluğunun değil, varlığının delilidir. "Ol" demeden önceki an vardır. "Ol deyince olur" ifadesindeki gibi, bir de daha önce olmayan birşeyin, ortaya çıktığı bir an vardır. Yani "Ol" tabiri Tanrı katında zamanın varlığının delilidir. oysa inananlar için sınırsızlık ve sonsuzluk kavramı var. anlıyorlar çünkü herşey gördüğümüz, duyduğumuz ve hissettiğimiz kadar değil, gözü ve kulağı düşünün gördüğünüz bütün evreni ve içindekileri acaba gerçek halleri ilemi görüyorsunuz? duyduğunuz sesler acaba orjinalinde çok daha farklı mı? frekanslara göre algılıyoruz, ama gerekli cihazlarla tespit edildiğinde ses kulağa olduğunda farklı gidiyor, çünkü yapısı tüm dalgaları algılayamıyor. ışığın saniyelerle ulaştığı noktaya ses başka hızda ulaşıyor madde ise onlardan çok daha yavaş. hepsinin ayrı özellikleri var. Allah'ta insanların sesi, ışığı frekanslarına göre algılaması gibi, zihinlerde farklı algılanıyor. çünkü o bir tek zihne sığmayacak kadar üstün, her şeye nüfus eder ama herşeyden gizlidir. madde ötesini bilmemek bunu anlamaya engeldir. Güzel bir yazı. Çünkü dinlerin ve inanç sistemlerinin de anlamsızlığını ileri süren bir yazı aynı zamnda. Neden mi? Başında belirtmişsiniz. ama elbette bunu anlamak maddeci zihniyeti benimseyenler için çok zor, çünkü bildikleri ve anladıkları herşey gördükleri, duydukları, hissettikleri ile sınırlı, Bu durum inananlar için de geçerli. Çünkü İslam dininin imtihan mevuzusu, insanlığın varlığının gerekçesi olarak kabul ettiği mevzu, sadece görülen, duyulan, inanılan ve hissedilenlerle sınırlı. Yani tek boyutlu bir "an"ın resmi üzerine kurulu bir inanç. Ses konusunda verdiğiniz örnekteki gibi, sonsuz sayıdaki alternatiflerden sadece İnsanın madde+ruh varlığını esas kabul eden bir düşünce sistematiği var dinlerde. Bunu ötesine ve gerisine gitmez. Tek boyutlu, tek olasılıklı düşünce sistemidir. Saygılar. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 zaman sadece madde için var, madde yoksa zaman ve mekan yok, Allah madde değildir o yüzden zamandan ve mekandan münezzehtir sardunyam madde yoksa zaman ve mekanda yok argümanı temelsiz çünkü ön kabulünü kendin koymuşsun, kendi kendine ön kabul koyarsan sadece kendini doğrulamış olursun demişsinki zaman sadece madde için var, madde yoksa zaman ve mekanda yok, Allah madde değildir hiçbirinin temel bir dayanağı yok, deneylenmemiş bir şey ama sen tüm deneyleri yapıp gözlemlemiş gibi konuşuyorsun ne diyelim sen öyle inanmak istiyorsan, kolay gelsin ama gerçek bu değil Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 İslam dini hakkında dinsiz ve atesit arkadaşlar sürekli delil vererek tartışmasına rağmen,müslümanlar habire delilsiz mesnetsiz vaaz vermekten başka yapabildildikleri yok.Aşağıdaki tabloda bunu çok rahalıkla görmek mümkün.Bu durum sadece bu konuyla ilgili değil,hemen hemen bütün konularda aynı manzara ile karşılaşmak mümkün Sevgili Arkadaşlar,Bildiğiniz gibi teist forumdaşlarımız içinde zamanla ilgili konu geçtiğinde "Allah katında zaman yoktur" deyip işin içinden çıkarlar. Allah katında zaman varmıymış, yokmuymuş bunu en iyi Kuran bileceğine göre; öyleyse bakalım Kuran bu konuda neler söylemiş?: HAC SÛRESİ/47: Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va’dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir. SECDE SÛRESİ/5: Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir. Allahın bir günü, bizim bin yılımıza eşitmiş. Demekki allah'ın bir haftası bizim 7 bin yılımızmış. Bir ayı ise 30,000 yılımızmış. Ey inananlar, andolsunki; allah katında zaman kavramı vardır. Yoksa sizin allahın zamandan münezzeh olduğuna dair apaçık bir delilinizmi var? Eğer siz doğru söyleyenlerdenseniz, sizde buna benzer ayetler getirin de inanalım. En iyi dileklerimle. Deliller verilmiş HAC-47. Ve bir de [ey Muhammed,] (gelecekse gelsin diyerek) onlar azap konusunda sana meydan okuyorlar: fakat (bilmelidirler ki) Allah vaadinden asla cayacak değildir ve bilin ki, Rabbinin ölçüsüyle bir gün, sizin hesap ettiğiniz bin yıl gibidir. AÇIKLAMA. Yani, insanın "zaman" ya da "süre"den anladığı şeyin Allah'a göre bir anlamı yoktur; çünkü O, zamandan münezzehtir, zamanın ötesindedir; başlangıcı ve sonu yoktur O'nun; öyle ki, "O'nun için, ha bir gün, ha bin yıl, aynı şeydir"Zaman" kavramının, zamansız ve sonsuz olan Allah ile ilişkili olarak kullanılması anlamsızdır: "Rabbinizin ölçüsüyle bir gün, sizin hesabınızla bin yıl gibidir": başka bir deyimle, bir gün, bir çağ, bin yıl, yahut elli bin yıl, O'nun için aynıdır; çünkü (bu ölçüler,) yalnızca yaratılmış dünyada açık bir gerçekliğe sahiptirler ve Yaratıcı ile hiçbir ilgileri yoktur. Keza öteki dünyada zaman, insan için anlamını yitirmiş olacağından, zalimlerin "ne zaman" azaba uğrayacaklarını ve dürüst ve erdemlilerin ne zaman ödüllerini alacaklarını sormanın hiçbir anlamı yoktur. Delil yok Başka ayetler: En'am Suresi-2: Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur. Sonra hüküm verip bir süre belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir süre de onun katındadır. Bütün bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz. Ahkaf Suresi-3: Gökleri ve yeri ve ikisi arasındakileri hak olarak ve belirlenmiş bir süre için yarattık biz. Küfre batanlarsa uyarılmış oldukları şeyden yüz çevirmektedirler. * Aşağıdaki tartışma, İslam'ın tanımladığı Allah katında oluyor: Araf Suresi-14. (Diablos/İblis) Dedi: "İnsanların diriltileceği güne kadar bana süre ver." Araf Suresi-15. (Allah) Buyurdu: "süre verilenlerdensin." Hicr Suresi-35. (Allah)"Din gününe kadar üzerinde lanet var." Hicr Suresi-36. (Diablos/İblis) Dedi: "Rabbim, onların diriltileceği güne kadar bana süre ver." Hicr Suresi-37. Allah) Buyurdu: "Hadi, süre verilenlerdensin." Sad Suresi-79: (Diablos/İblis) Dedi: "Rabbim, o halde insanların diriltileceği güne kadar bana süre ver." Sad Suresi-80: (Allah) Buyurdu: "Peki, süre verilenlerdensin." * A'raf Suresi-24: Buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belirli bir süreye kadar mekan tutmanız ve nimetlenmeniz öngörülmüştür." A'raf Suresi-34: Her ümmet için belirlenmiş bir süre vardır. süreleri dolunca ne bir saat geri kalırlar ne de öne geçerler. (Konu dışı ama, pembe/eflatun renkli yer de ayrıca dikkat çekici) * Ankebut Suresi-53: Azabı senden çarçabuk istiyorlar. Eğer belirlenmiş bir süre olmasaydı, azap onlara elbette gelmiş olacaktı. Fakat o, hiç farkında olmadıkları bir sırada kendilerine ansızın geliverecektir. Bunda kuşku yok. * Rum suresi 8 Kendi benliklerinin içinde olup bitenleri de mi düşünmediler! Allah gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süreye bağlı olarak yaratmıştır. Şu da bir gerçek ki, insanlardan çokları Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr ediyorlar. * Kalem Suresi-45: süre tanıyorum onlara. Tuzağım gerçekten zorludur benim. * Mürselat Suresi-20. Sizi basit bir sudan yaratmadık mı? Mürselat Suresi-21. Onu dayanıklı karargâhta tuttuk. Mürselat Suresi-22. Bilinen bir ölçüye/süreye kadar. Mürselat Suresi-23. Bir ölçüyle yaptık. Ne güzel ölçü koyanlarız biz! * Buraya cennet ve cehennem azabı tanıtılırken kullanılan sonsuza kadar, sürekli, hiç bitmeyen gibi ifadeler içeren ayetleri de ekleyin. Saygılar. Baştan sona deliller verilmiş Sayın evrensel. Ali cenaplığınıza ve bilgece yorumlarınıza (açıklama) teşekkür ederim. Ama zannedersem bir şeyi atlamışsın? zataliniz bendenizin yaptığı (alıntının) açıklamasını,alıntılamamışsın ama yinede uyarın? için sağol bir dahaki yaptığım (alıntı) açıklamasını da vererek üzerine yorum yaparsak daha bir gerçek olur. Saygı ve sevgine aynen bir mukabele. delil yok Çocuğa bir şey anlatırken,çoçuğun anlayacağı seviyede anlatacaksın kiçoçuk anlıya..değil mi? çoçuğa bir üniversite öğrencinin anlıyacağı konulardan bahsetsen çoçuk hiç bir şey anlamaz. Allah kuranda o misalleri verrek insanların anlamasını sağlıyor.. Kuranın muhatabı insanlar ve cinlerdir.. şimdi Allah kendi anladığı şekilde kuranı indirseydi kim ne anlıyacaktı.. demek Allah zamanla ilgili misalleri vererek,hemde insanların anlayacağı sözler kullanarak,bize hakikatı anlatıyor.. konuya bu pencereden bakınca verdiğiniz delil,delil olmaktan çıkıyor. Sana Allah şefkat vermeseydi,şefkatin ne olduğunu bilir miydin. Sana Allah korku hissi vermeseydi,korkunun ne olduğunu bilirmiydin.korku hissi olmasaydı elini ateşe atardın,bıçağı vururdun.sonra beş katlı binadan kendini atardın. işte bunun gibi sana zamanı anlama duygusu vermiş,ki zamanın ne olduğunu anlıyasın. delil yok,vaaz var Görülüyorki insanlarımız "An"ı kavrayamamış 21.yüz yılda olsak ne farkeder sorguladığını zanneden İnsan "zaman"ın yaratılmışlarlailintisini anlar "görece" ve saygı duyar. delil yok zaman sadece madde için var, madde yoksa zaman ve mekan yok, Allah madde değildir o yüzden zamandan ve mekandan münezzehtir. dünya yılı, ışık yılı, evrende kimbilir başka ne yılları var, oysa zamanın olmadığı yerde her şey "an" da gizlidir, "ol" tabiri Allah'ın zamanın üzerinde ve ötesinde olduğunu belirtir. ama elbette bunu anlamak maddeci zihniyeti benimseyenler için çok zor, çünkü bildikleri ve anladıkları herşey gördükleri, duydukları, hissettikleri ile sınırlı, oysa inananlar için sınırsızlık ve sonsuzluk kavramı var. anlıyorlar çünkü herşey gördüğümüz, duyduğumuz ve hissettiğimiz kadar değil, gözü ve kulağı düşünün gördüğünüz bütün evreni ve içindekileri acaba gerçek halleri ilemi görüyorsunuz? duyduğunuz sesler acaba orjinalinde çok daha farklı mı? frekanslara göre algılıyoruz, ama gerekli cihazlarla tespit edildiğinde ses kulağa olduğunda farklı gidiyor, çünkü yapısı tüm dalgaları algılayamıyor. ışığın saniyelerle ulaştığı noktaya ses başka hızda ulaşıyor madde ise onlardan çok daha yavaş. hepsinin ayrı özellikleri var. Allah'ta insanların sesi, ışığı frekanslarına göre algılaması gibi, zihinlerde farklı algılanıyor. çünkü o bir tek zihne sığmayacak kadar üstün, her şeye nüfus eder ama herşeyden gizlidir. madde ötesini bilmemek bunu anlamaya engeldir. delil yok,vaaz var sevgili evrensel Kur'an, hadis yorumu yapacagınıza yazdıklarıma cevap verirmisiniz. zaman izafidir aslında yoktur bile, sadece varmış gibi, basit günlük işlerimizi ayarlamamız için oda şimdilik kaydıyla yevm'in, asr'ın, dehr'in bunlar alakalı bir şeyler karalayında Kur'an'dan hareket ettiginiz iyice anlaşılsın sizin anladıgınız zaman olgusunu bunlardan bagımsız açıklayamayız. sonsuzlugu düşünmek sonsuz zaman alabilir, bu cümle bile kendi içinde anlamsız degil mi? delil yok Sardunyam. Çok güzel kısa ve öz açıklamıssın teşekkür ederim. Birde Işık hızı,frekans,dünya yılı vs birde düşüncenin (hızı) ve düşüncede "zaman" ı tefekkür edin bunu inanmayan lar anlamaz bakın kainatı yaratanın büyüklüğünü "o zaman" anlarız selam. Delil yok birisinin vaaz,ına destek var Bu şu anlama geliyor. Müslümanlar ya dininden habersiz,yeterli bilgiye sahip değiller,yada hayallerinde ürettikleri islamın, kurandan deliller verdiklerinde çökeceğinden çekiniyorlar. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Zaman birimi ile zaman'ı karıştırmayın lütfen. "Ol" tabiri, Tanrı katında, zamanın yokluğunun değil, varlığının delilidir. "Ol" demeden önceki an vardır. "Ol deyince olur" ifadesindeki gibi, bir de daha önce olmayan birşeyin, ortaya çıktığı bir an vardır. Yani "Ol" tabiri Tanrı katında zamanın varlığının delilidir. Güzel bir yazı. Çünkü dinlerin ve inanç sistemlerinin de anlamsızlığını ileri süren bir yazı aynı zamnda. Neden mi? Başında belirtmişsiniz. Bu durum inananlar için de geçerli. Çünkü İslam dininin imtihan mevuzusu, insanlığın varlığının gerekçesi olarak kabul ettiği mevzu, sadece görülen, duyulan, inanılan ve hissedilenlerle sınırlı. Yani tek boyutlu bir "an"ın resmi üzerine kurulu bir inanç. Ses konusunda verdiğiniz örnekteki gibi, sonsuz sayıdaki alternatiflerden sadece İnsanın madde+ruh varlığını esas kabul eden bir düşünce sistematiği var dinlerde. Bunu ötesine ve gerisine gitmez. Tek boyutlu, tek olasılıklı düşünce sistemidir. Saygılar. HAKUNA MATATA !!! ANI YAŞA! (Kenya dilinde! ZAMAN (Sözlükte / Ansiklopedide) Dünyada olup bitenlerin ardışıklığını (birbiri ardından gelen ) görerek zihnimizde yarattığımız ve olayların bundan sonra da içinde olup gideceğini (süreceğini) düşündüğümüz, başı / sonu olmayan soyut kavram. Zaman Sözcüğü - Zaman Kavramı Zaman sözcüğünü, günlük hayatta kullandığımız saatlerden öğreniriz. Zaman kavramını ise fizikten kazandığımızı sanırız. Günün belli saatlerinde çalışır, dinlenir, eğleniriz. "Zaman" dediğimiz, bir sinema filmi gibi, çevremizde sürekli akıp giden ne olduğunu tam bilmediğimiz, sorgulamadığımız, sorsak da pek kavrayamadığımız bir şeydir. Yani nedir ? Bilmeyiz ama bildiğimizi sanırız. Eski Yunanlılar, zamanı arkadan esen bir rüzgar gibi algılar, önlerinde uzanan geçmişi tartışırlarmış. Çağdaş insan ise zamanı önden esen bir rüzgar ya da karşıdan gelen bir akım gibi algılıyor, . Geçmiş arkalarda kalmıştır, insan geleceğe doğru koşar. Geçmişi (tarihi) değil, geleceği konuşur. Bilim, fizik bilgisinin mks (metre, kilogram ve saniye) veya cgs (santimetre, gram ve saniye) gibi uzunluk, ağırlık (kuvvet) ve zaman ölçümü sistemlerine dayalı olduğunu söyler. Her iki sistemde de zaman değişkeni saniye ile ölçülür. Saniye dakikanın, dakika saatin 60'ta, saat ise günün 24'te biridir. Yani saniye, günün 86400'de biri; gün ise 86400 saniyedir. Peki ya gün ? Dünyamızın kendi ekseni çevresinde bir kez dönme süresi ! Mantık-söz oyununa dikkat ! Zamanı gün; günü süre (ile) tanımlıyorum. Hafta, ay, mevsim ve yıl gibi öteki zaman birimi katlarını saat ve saniye ile ifade etmemiz döngüyü (elipsi) kırmıyor, açıklamıyor; sadece gizliyor. Mekanik ve dinamik (hız, ivme, düşme, hareket) formüllerinde kullandığımız t veya z değişkenini ölçmemiz de bu gerçeği değiştirmez., Madem ki ölçebiliyoruz, öyleyse "zamanı biliyoruz" diye düşünüyoruz. Bilmek için ölçmek gerekli de yeterlimi acaba. ? Bu yüzden Einstein'ın "Ayrı ayrı zaman, mekan yok, zaman-mekan (time-space) sürekliliği var" sözü, çoğumuzu şaşkına çevirir. Relativite kavramını anlamakta güçlük çekeriz. Sürekli olarak, günlük dilimizin nerede ? ve ne zaman ? gibi sorulara yanıt olarak, zaman ve mekandan söz ettiğimiz halde; gerçek o ki, zamanın ne'liğini bilemiyoruz. Gökbilim Terimleri Sözlüğü. yüzyıl Milâdî tarih ya da herhangi bir takvim için kabul edilen başlangıçtan bu yana sayılan yüzer yıllık zaman aralıklarından her biri zaman Akıp giden olayların tekrar eden gök olaylarına göre sıralanmasından doğan bir kavram. Güneş ve yıldızların öğlene göre açısal uzaklığına (saat açısına) karşılık bir ölçü zaman aralığı Ölçülen iki zaman arasında geçen süre zaman belirlenmesi Güneş ve yıldızların günlük ve yıllık devimlerine göre tanımlanan birimler (gün, ay, yıl), başlangıç zamanına (Greenwich öğelerinden geçiş) dayanarak, Güneş ve yıldız gözlemlerinden zaman bulunması ve belirtilmesi zaman bildirimi Gözlemevlerinin saat ayarı için saniye ve dakika başlarında verdikleri kesik seslerden her biri zaman birimi Tekrar edilen gök olaylarına dayanılarak seçilen zaman aralığı: Güneş günü, yıldız günü, ortalama gün gibi uzayıp gider vs,vs. İslam Dininin yanlız görülen duyulanla ilintili olduğunu söylemek (absürt) “saçma anlamsız” İslam Dinini bilmemek demektir. Bu itibarla İslam Dinini materyalist görüş gibi sunmak yanlıştır. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 İslam Dininin yanlız görülen duyulanla ilintili olduğunu söylemek (absürt) “saçma anlamsız” İslam Dinini bilmemek demektir.Bu itibarla İslam Dinini materyalist görüş gibi sunmak yanlıştır. Sayın sarıgöl, şöyle anlatayım: Sardunyam dedi ki, "gözü ve kulağı düşünün gördüğünüz bütün evreni ve içindekileri acaba gerçek halleri ilemi görüyorsunuz? duyduğunuz sesler acaba orjinalinde çok daha farklı mı? frekanslara göre algılıyoruz, ama gerekli cihazlarla tespit edildiğinde ses kulağa olduğunda farklı gidiyor." Yani sesin başka boyutları da var. Ben de şunu söylüyorum. Başka boyutları işin içine katarsan, islamın iddia ettiği şeyler anlamsızlaşır. Şöyle örnekleyeyim: Su, bilebildiğimiz kadarıyla 3 halde bulunuyor: Buz, Su ve Buhar halinde. Buzu birisinin kafasına atarsan acıtır. Su acıtmaz, ama hissedersin, tazyikliyse rahatsız eder. Buhar en hafiifi ve bedene en az acı vereni. İslam şunun gibi birşey söylüyor: "Başkasının kafasını kıranm buzlar cezalandırılacak." Bu söz, bu iddia, maddenin tek bir boyutunu "buz" boyutunu dikkate alan bir sözdür. Çünkü buz eriyince, su ve buhar olunca kafa kırma olasılığı ortadan kalkar. Kafa kırmaktan bahsedemezsin artık. Dolayısı ile hüküm ortadan kalkar. İslam da maddenin tek bir boyutu ile ilgili kurallar, kanunlar öneriyor. Yani maddenin, hayatın tek bir boyutu üzerine kurulu bir sistem. Ses ve görüntüler acaba bizim gördüğümüz gibi mi diye sorduğun an, İslam'ın hüküm alanını geçersiz kılarsın. Yukarıda anlatmak istediğim buydu. İslam materyalist falan demek istemedim. Saygılar. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Yevm esasen güneşin dogumuyla batımı arasında geçen süredir. Ama konu "6 gün" meselesi ise, zinhar öyle değildir, değil mi? Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Sardunyam. Çok güzel kısa ve öz açıklamıssın teşekkür ederim. Birde Işık hızı,frekans,dünya yılı vs birde düşüncenin (hızı) ve düşüncede "zaman" ı tefekkür edin bunu inanmayan lar anlamaz bakın kainatı yaratanın büyüklüğünü "o zaman" anlarız selam. teşekkür ederim arkadaşım Zaman birimi ile zaman'ı karıştırmayın lütfen."Ol" tabiri, Tanrı katında, zamanın yokluğunun değil, varlığının delilidir. "Ol" demeden önceki an vardır. "Ol deyince olur" ifadesindeki gibi, bir de daha önce olmayan birşeyin, ortaya çıktığı bir an vardır. Yani "Ol" tabiri Tanrı katında zamanın varlığının delilidir. Güzel bir yazı. Çünkü dinlerin ve inanç sistemlerinin de anlamsızlığını ileri süren bir yazı aynı zamnda. Neden mi? Başında belirtmişsiniz. Bu durum inananlar için de geçerli. Çünkü İslam dininin imtihan mevuzusu, insanlığın varlığının gerekçesi olarak kabul ettiği mevzu, sadece görülen, duyulan, inanılan ve hissedilenlerle sınırlı. Yani tek boyutlu bir "an"ın resmi üzerine kurulu bir inanç. Ses konusunda verdiğiniz örnekteki gibi, sonsuz sayıdaki alternatiflerden sadece İnsanın madde+ruh varlığını esas kabul eden bir düşünce sistematiği var dinlerde. Bunu ötesine ve gerisine gitmez. Tek boyutlu, tek olasılıklı düşünce sistemidir. Saygılar. zamansızlığı tarif edebilir misin Brain? an zamanın en kısa birimidir, "ol" ise an'dan da ötedir, ol tabirini Allah katında zamanın varolduğuna delil gösteremezsin, "ol" herşeyin andan öte meydana geldiğini anlatmak için zamanlı programda yaşayan biz insanların kolay anlaması için kullanılmıştır... Allah için var etmenin ne kadar çabuk ve kolay olduğunu anlatmanın ifadesidir. islamın düşüncesi gördüğün, duyduğun ve hissettiğinle sınırlı değil, aksine o maddecilerin algısıdır. görmedikler, duymadıkları, hissetmediklerini anlamayan, algılayamayan materyalistlerdir... İslam tasavvufunda madde ötesi bir felsefik arayıştır. hiç bir şeyin algımızla sınırlı olamayacağını düşünürler. bilimse bunu zaten kabul ediyor, bütün duyu organlarımız düşük kapasite ile işlev görüyor... ancak bilimin farklılığı şurda, ancak madde ve özellikleri üzerinde çalışma yapacağı için deneylemesi mümkün olan materyaller kullanır, ötesini araştırmak için elinde yeterli imkan yok... belki yakın tarihte algı ötesinide tespit edebilmek mümkün olcacaktır, bilime göre olasılıktır... sardunyammadde yoksa zaman ve mekanda yok argümanı temelsiz çünkü ön kabulünü kendin koymuşsun, kendi kendine ön kabul koyarsan sadece kendini doğrulamış olursun demişsinki zaman sadece madde için var, madde yoksa zaman ve mekanda yok, Allah madde değildir hiçbirinin temel bir dayanağı yok, deneylenmemiş bir şey ama sen tüm deneyleri yapıp gözlemlemiş gibi konuşuyorsun ne diyelim sen öyle inanmak istiyorsan, kolay gelsin ama gerçek bu değil tarafsız temelsiz olan materyalist düşüncedir, teorilerle onlar ilgilenir, ve teorilerin dayanağı yetersiz olsa dahi sonuca ulaşmadan vazgeçilmez... maddesiz bir alem tasavvur edebiliyor musun? edemezsin çünkü tanımladığın her şey maddeden ibaret, maddesiz alemi deneyimlemeden temelsiz demek kolaya kaçmaktır... evrenin herhangi bir yerinde maddeden arınmış bir mekan var mı? zaman madde için var elbette, bedeni olan, cismi olan, şekli olan, herşey maddedir... deneylemiş gibi konuşmuyorum sen öyle görmek istiyorsan gör, ancak unutma maddeden arınmış bir felsefe geliştiremezsin... siz muammalardan farklı konuşmuyorsunuz ki, sadece muhalifsiniz... Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2007 Ama konu "6 gün" meselesi ise, zinhar öyle değildir, değil mi? eger Kur'an ayetlerini konuşacaksak dedigim kavramların açılımını yaparsınız neyin neye ve nereye dalalet ettigini ögrenmiş oluruz Allah'ın sıfatlarından konuşacaksak tek kaynak Kur'an'dır, kitabi anlamda... eger ilmi bir metodla tarışma devam ederse daha iyi olur. bakalım Kur'an'ın ayetlerini verip uyduruk sonuçlara gidenlerin, Kur'an'nın ayetlerini nasıl yorumladıklarını, hangi kavramdan neyi anladıklarını anlamamız lazım, yoksa boşuna nefisten konuşur dururuz degil mi?. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.