Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ŞEMDİNLİ'YLE İLGİLİ BİR ANALİZ


Misafir CYRANO

Önerilen İletiler

Kendimce Bir Analiz

 

şimdi şemdinlide meydana gelen olayı hepimiz biliyoru. ne yapıldı nasıl yapıldı.

 

insanların aklına gelen temel soru şu bunu yapan "Derin Devlet" mi ?. JİTEM mi ? ya da başka bir "derin devlet" örgütü mü?

 

bu ilk akla gelen soruyu biraz inceleyelim. bunun için yapılan bu eylemin amacının ne olduğunu bir düşünelim. Eğer ana amaç o Pkk üyesini ve Pkk nın ilk militanlarından olduğu için uzun süre hapis yatmış şahsın öldürülmesi olsaydı. birincisi bunun için Kitabevi ne bomba atmaya gerek yoktu. şahıs başka bir noktada vurualbilir ya da en kötü ihtimalle, kitabevine giren bir kimse tarafından susturuculu ya da susturucusuz bir silahla öldürülebilirdi. basit tarafıyla evine ya da işine giderken yolda vurulabilirdi neticede yanında korumayla gezen bir kimse değil.bir kimseyi öldürmek için işsyerine bomba koymaktan çok daha kaly yüzlerce yol vardır demek ki eylemi yapanların hedef şahsın yok edilmesinin yanında birde ses getirme amaçları var. bu amacı bir kenara not edelim şimdilik.

 

eylemin yapılış biçimine bakalım. bir kişi bombayı bırakıyor mekandan çıkıyor cep teelfonuyla ortaklarını arayıp "bombayı bıraktım neredesiniz gelin alın beni" diyor.

 

vatandaşlar bu kimseyi yaka paça yakalıyor ve polise teslim ediyor.

 

başka bir kimsenin aracının etrafını sarıyorlar ve araçtaki şahsı yaka paça yakalıyorlar. aracın içinden silahlar, krokiler, şahsın fotoğrafları, hakkında bilgi vs çıkıyor. yani suçla ilgili bütün deliller bir aracın bagajından çıkıyor.

 

bomba patladıktan on dakika sonra otobüslerle olay yerine gelmiş ve organize olmuş bir kalabalık düzenli bir protesto gösterisine başlıyor.

 

şimdi bu kaba taslak panoramanın verdikleriyle bir amatör analiz yapalım.

 

"derin devlet" dediğimiz şey bu kadar amatör olabilir mi. kontrgerilla nın komutanları, savaş çatışma, sabotaj konularında uzmanlaşmış kimselerden seçilir. ve işlerini profesyonelce iz bırakmıyacak şekilde yaparlar. zira kontrgerilla faaliyetlerini çözmek amacıyla yola çıkanlar bile ancak çok ama çok uzun uğraşlar sonucunda bazı delillere ulaşabilirler. kontrgerilla böylesine gürültülü patırtılı ayan beyan saldırılar yapmaz. genelde şahısları ya kaçırır ya da nokta atışlı suikastlele , ya da arabasına bomba yerleştirerek öldürür. elle çizilmiş krokiler, çalakalem fotokopili resimlerin altına yazılmış hedef bilgileriyle değil. simulasyonlarla brifinglerle bilgi alır. hedefin yerini bulmak için bagajında taşıyacağı haritalara gerek yoktur. çünkü hedefin olduğu yerde daha önce keşifler yapılmıştır.

eylem yapıldıktna sonra oaly yerinin nasıl tahliye edileceği planlanmış olur. yani yaka paça çevredekiler taraafından yakalanmaz. ya da cep telefonuyla arayıp işi yaptım gelin bnei alın denmez. çok sıkışırsa gözcüleri ya da kendisi halkı korkutacak şekilde havaya yada çevreye ateş açar ve kaçar. kaçış şeması ve yöntemi belirlenmiş olur.

eylemle ilgili dökümanları,i silahları, planları ve krokileri bir arabanın bagajında taşımaz. zira trafik kazası olabilir ne bielyim başka bir şey olabilir.

 

anlatmak istediğim bu eylem oldukça amatör ve bir istihbarati yada kontrgerilla tarzı profesyonellik ve disiplinden çok uzak bir eylemdir.

dahası sanki gelin herşeyi anlayın der gibi tüm deliller bir arabanın bagajından çıkmaktadır. bir hırsız bile soyguna giderken kimliğini yanına almaz, ne olur ne olmaz belki olay yerinde düşürürüm diye. öğrenciler bile basın açıklamasına protesto gösterisine giderken. nüfus kağıtları dışında hiç bir belgeyi yanlarıan almazlar, polise düşersek ev adresi, okulu vs bilinmesin diye. oysa burada sanki bu adamların hiç bir ofisi , üssü yokmuşta herşeyi o arabada planlamışlar gibi herşey bagajdadır.

birde hiç bir derin devlet kuruluşu savcının üstüne ve onu koruyan polislere ateş açmaz.

birde protesto. on dakika içinde kimse yüzlerce kişiyi şehrin çeşitli semtleridnen topalyıp otobüslerle organize bir halde bombanın patladığı yere getiremez. mümkün değil. oysa bomba patladıktan on dakika sonra otobüslerle şehrin her yerinden toplanmış yüzlerce kişi kortejler halidne protesto gösterisine başlamıştır. bayraklarla pankartlarla. bu kimseler bombanın patlyıacağını müneccin gibi tahmin etmiş olamazlar ya.

 

tüm bunlar insanın kafasında tek bir senaryoyu canlandırmaktadır. birileri o eylemin ses getirmesini, ve o arabanın bagajından çıkanlarla bunun derin devlete yorulmasını, bunu bahane ederek birilerinin düğmeye basma tarzıyla harekete geçmesini planlamıştır. protestoları tertipleyenlerin bobmaların patlıyacağından haberi vardır ve tüm hazırlıkları tamamdır.

ve bu notkada bence en mantıklı tahmini Melih Aşık yapmaktadır

 

" cia ve türevleri türk ordusundaki bir kaç alt rütbeli subayı satın almış ve bu tarz eylemlere sevk etmiş olamazlar mı?"

 

öyle ya, tarih hainleri hiç görmemiş midir bu torpaklarda? Çorumda 1980 yılında sabahleyin bir solcu genci akşamleyinde bir sağcı gencin öldürülmesi olaylarında kullanıldığı balistik tarafından ortaya çıkarılan bir tabanca, meymet eymür ce evi basılarak, bir ABD büyükelçiliği alt diploamtıyla toplantı halinde yakalanıp tutuklanan mit ajanına ait çıkmamışmıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

evet bana da çok saçma gelmisti..... bariz bir sekilde beni yakalayin diyen birisi.... birilerinin üzerine oynanan oyunlar var. olayin oldugu gece Sakarya Üni'den bir profösör de sizin gibi ayni seyler söylemisti Cyrano. altinda çok daha farkli seyler yatiyor. fakat ben ne oldugunu tam olarak kestirebilmis degilim..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

insanların aklına gelen temel soru şu bunu yapan "Derin Devlet" mi ?. JİTEM mi ? ya da başka bir "derin devlet" örgütü mü?

 

" cia ve türevleri türk ordusundaki bir kaç alt rütbeli subayı satın almış ve bu tarz eylemlere sevk etmiş olamazlar mı?" demişsin........

 

.....................................................................

yazdığın bu iki noktada sence bir tezatlık yokmu

 

kontrgerilla eger uluslararası bir örgütse cia bunun neresinde

 

derin devletde jitemde illegal bir yapıyla kurumlaşmışdır ve cia bunların içinde cirit atmıyormudur

 

güneydoğuda mossad ve cia elemanlarının bizzat operasyonlara katılıp yönettiği hatta gizli servisi eğitti

 

aşikarken sen bunları nasıl iki ayrı noktada ele almış ve sanki birbirinden çok bağımsız gibi göstermeye

 

çalışmışsın anlayamadım

 

bunu yapan hangisiyse ;) derin devlet + jitem + cia+ kontrgerilla bunlar aynı sülaleden gelmiyormu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ilk önce aşikar olan kısmı anlamadım yani mossad ve cia nın güneydoğuda operasyonlara katılma kısmını. böyle bir şey ne zaman olmuştur. ya da neden katılsınlar güneydoğuda ki operasyonlara pkk'ya ne gibi bir düşmanlığı var cia ve mossad'ın. pkk cia ve mossad'ı rahatsız edicek her hangi bir faaliyet mi yapmıştır. Pkk dan ayrılan Osman Öcalan Cia nın araya girmesiyle Pkk'ya geri dönmüştür. Cia nın PKK ya oeprasyon yapması için türkiyeye gelemsine gerek yok :)

 

kontrgerilla nın uluslararası bir örgüt olduğunu yazımın neresinde söylemişm ki buna gönderme yapıyorsun. ya da sen bunu nereden duydun. uluslararsı dediğin şey Gladio dur. kontrgerilla ilk adıyla teşkilatı mahsusa, sonraki adıyla Özel Harp Dairesi bu günkü en bilinen adıyla. Özel Kuvvetler Komutanlığı. kuruluş amacı ülke işgale urğadığıdna gerilla harbi teknikleriyle düşmana zaiyat verdirmek, sabotaj ve suikastler düzenlemek. daha sonra ülke içi olaylarda da yoğun olarak kullanılmıştır. ama uluslarası bir örgüt değildir. hüküemtlerin Emperyalizmle oaln ilişkisine göre onunda bu ilişkisi değişir.

 

tek kuvvet mi vardır türkyiede. evet devletin içinde birileri menderes zamanında mesela, Cia uçaklarına üs vermiş ve Sovyetlerde sorti yapmasını sağlamıştır (U-2 ajan uçağı krizi). Mit ajanalrı cia ajanlarından maaş alrı hale gelmiştir. ama yien aynı devletin içinde birileri Menderesi asmıştır. ciabağlantılı yüzlerce mit eski adıyla mah ajanının kellesini almıştır.

 

Hiram Abas Mossad'la ilişki kurmuş, Özal zamanında Lübnan da mossadla ortak operasyonlara karışmıştır ama yine birileri onu evindne çıakrken başından vurmuştur.

 

yani bu işler senin sandığın gibi tek çizgide planlı programlı değildir. bu ülke tüm çabalara rağmen ABD nin istediği asker teskeresini meclisten çıkarmamış, ırak savaşına asker göndermemiş ve birleşmiş milletlerde ırak savaşını destekelr oy kullanmamıştır.

 

Cia nın güneydoğuda oeprasyonlara katılması hikayeside baştan belirttiğim gibi. Cia yönetimidne olduğu ve her istediğini yaptırdığı bir Pkk ya nyie operasyon düzenlesin :) istese kuzey ırakta işini bitirir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

benim için kontrgerillada özel harp daireside aynı şeyi simgeliyor ve her ülkedeki ismi farklı olabilir

 

italya gladio der TR özel harp dairesi der sonuçta gerçek bu ismin NATO nun SSCB ye karşı kurduğu gayrıresmi bir güç olduğudur

 

ve bu kanlı örgütlerin uluslararası organize bir örgüt oldugunu ve yaptıklarını buraya tek tek yazmaya gerek yok sanırım

 

ama istersen çok kolay copy paste yapıyorsun 30 saniye sürmez

 

TR tek kuvvetmi var demişsin elbette baskın olan kurumlar vardır 1950 lilerden sonra cianın mitle ne ilişkiler geliştirdiği hatta işi maaş ödemeye kadar vardırdığını sende yazmıssın zaten devletin resmi kayıtlarında bile vardır ama sorarsan en baskını hangisi diye MGK derim

 

ABD istediği teskere geçmemiştir ama üslerimizi kullandı bu ne anlama geliyor peki

 

cıa güneydoğudaki operasyonlara katılmasını da pek inandırıcı bulmamışsın ama unutmaki abdullah öcalanın yakalanmasıda bir cia operasyonudur

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

öcalanın yakalanması bir operasyon falan değildir. kaçıcak yeri kalmıyan bir adamın teslim oluşudur.

 

sanırım bir kavram kargaşası var. kontrgerilla denilen organizasyon ulusal bir organizasyondur dünya nın her ülkesinde buna benzer organizasyonlar vardır. gladio ise NATO nun bir karşıdevrim örgütüdür, ulusal değildir, çok ulusludur.

 

baskın olan kuvvetler olduğunu kabul ettiğimizde bu ülkede mesela en amerikancı politikacıalr olan çiller ve erbakanın siyaset sahnesinden silindiği 28 şubatlar olmuştur.

 

sorna gladio türk devletiyle tam iş birliğinde olsaydı asala elini kolunu sallaya sallaya türk diplomatları öldürebilir miydi. unutma asala ancak gladionun desteğini çektiği ve artık sovyetlerin yıkılmasıyla ona ihtiyacı kalmadığı zamanda bir yıl içinde yok olmuştur.

 

evet mgk dır ama aynı mgk nın amerikancılık yaftası yiyen paşası Eşref Bitlis dünyada o model uçaklarda ilk ve tek kez görülen motorun buzlanması sonucu düşmesiyle ölmüştür. Onun içinde de tek güç yoktur. görece ulusalcı gruplarla liberal ve amerikancı grupların savaşı aynı zamanda. mit, askeri istihbarat, ve kontrgerillanın iç çatışmalarının tarihidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"1990'larda Güneydoğu'da köyler yakılıp boşaltılır ve haneler zorunlu göçe tabi tutulurken, "Bu insanlar nereye gidecek, nasıl ekmek yiyecek?" diye feryat edenler teröre destekle suçlandı.

 

Kurunun yanında yanan, evlerinden köylerinden olan yüz binlerce insan, önce Akdeniz kentlerini, sonra İstanbul varoşlarını mesken tuttu.

 

Çocuklarını yokluktan sokağa saldılar.

 

Bir öfke seliyle gelen o çocuklar, taşındıkları her kentin altını üstüne getiriyor şimdi...

 

Paris'in gettolarında 15 gündür yaşanan şey, İstanbul varoşlarında taksit taksit yaşanıyor, 15 yıldır..."

 

 

 

***

 

 

Bizde adettir, tarlaya ne ekildiğiyle hiç ilgilenmeyiz ama sonra ortaya çıkan ürün hepimizin kafasını kurcalar.

 

"Yahu bu tarlada bu kadar ısırgan otu bitmesinin sebebi ne?"

 

Ne olacak.

 

Isırgan otu tohumları ektin de ondan.

 

Buğday ekseydin buğday çıkardı ortaya, arpa eksen arpa.

 

Ama sen ısırgan otu ekip, buğday çıkmasını bekledin.

 

Seni uyaranlara, "Yarın bir gün tarla ısırgan otundan kurtulamayacak, yazık ediyorsun" diyenlere de kızdın.

 

Şimdi ayıkla bakalım ısırgan otlarını.

 

Büyük kentleri esir alan şiddeti kınayan ve "Ne oluyor bize?" diyen manşetler, yıllar önce atılmalıydı.

 

Yani iş işten geçmeden.

 

 

***

 

 

Milyonlarca insanı batıya göç ettirmenin mimarlan bu ülkede yıllarca "Türk büyüğü" olarak anıldılar.

 

Ne sosyoloji biliyorlardı, ne tarih.

 

Ama akıllarının her şeye yettiğini sanıyorlar ve milyonlarca Kürt asıllı yurttaşı bati kentlerine göndererek asimile edeceklerini, eriteceklerini sanıyorlardı.

 

Tam tersi oldu.

 

Ege ve batı kentleri Mezopotamya'ya benzedi.

 

Köyleri yakılan, baskı altında kalan, zulme uğrayan insanlar, aç ve umutsuz kitleler olarak İstanbul'un, İzmir'in, Antalya'nın, Mersin'in dış mahallelerini doldurdular.

 

Buralarda zorlu bir yaşam mücadelesi vermeye başladılar.

 

İşte sonuçlar ortada.

 

 

***

 

 

Anlı şanlı yöneticilerimiz, tarihsel medeniyet bölgelerini birbirine katmış olmanın, birinin yerine diğerini geçirme akılsızlığının zehirli meyvelerini hepimize toplatıyorlar şimdi.

 

Kendi toprağını bombalamanın, kendi yurttaşına dışkı yedirmenin nerelere vardığını hep birlikte görüp yaşıyoruz işte.

 

Şemdinli'de patlayan bombalar ve tutuklanan askerler de beni hiç şaşırtmıyor.

 

Çünkü yirmi yıl, otuz yıl süren çatışmaların "savaş ağaları" ürettiğini bütün dünya biliyor.

 

Olmasa şaşardım.

 

 

 

 

"O uzak coğrafyalar bombalanırken duymadınız.

 

Evler, köyler boşaltılırken tınmadınız.

 

Yüz binler at arabalarına yükledikleri üç beş parça eşyayla göçerken aldırmadınız.

 

Ne yiyip içecekler diye kaygılanmadınız. Çocuklarına sahip çıkmadınız.

 

Göçenlerin çığlığı sizin güvenli sokaklarınıza ulaşmaz sandınız.

 

'Bana dokunmayan bin yıl yaşasın' dediniz.

 

Gün geldi, büyüyen çocukların öfkesi varoşlardan taşta, kentinizi esir aldı.

 

Şimdi siz sığınacak güvenli varoşlar arıyorsunuz.

 

Sokaklar onların..."

 

 

 

Bu kadar yalın bu kadar güzel anlatılabilirdi bence ve bende bu yazının altına imzamı atıyorum ellerine yüreğine gönlüne sağlık Can Dündar...

 

 

 

Saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

iyide anlıyamadığım nokta arkadaşlar. köy boşlatma uygulaması zevk için mi yapılmıştır. köy boşaltma gerilla faaliyetlerine karşı tüm dünyada uygulanan bir yöntemdir. gerillaların lojistik kaynaklarını kesmek. farkındaysanız köy boşaltma uygulamalarının doğruğa çıktığı yıldan sonra. PKK köşeye sıkıştırılmış ve 1999 da ağır darbe vurulmuştur.

 

sokakta ki çocuk biel vuru ki gerilla harbi uyugalyan terör örgütlerinin en büyük kaynağı o kırsal bölgedeki yerleşim yerleri dir. bunu keserseniz, onalrıda çaresiz bırakırsınız bu sadece türkiyede değil, bunu ilk uygulayan Libya'daki italyanlar bir yıl içinde Ömer Muhtar'ı yakaladılar.

 

Eğer biz Pkk'nın bir devrimci örgüt yada, bağımsızlıkçı örgüt değil bir terör örgütü olduğunu kabul ediyorsak , ki ben tamamen öyle kabul ediyorum. onunla savaşmak için alınan önlemlerin negatif taraflarına şaşmamak lazım. Netice de bu bir savaştır. Ha dersinizki ortada hiç bir şey yokken durup duruken devlet gitti insanlara hadi köylerinizi boşaltın dedi o zaman derim ki haklısınız, saçmalık bu. ama köy boşaltma uygulaması meyvelerini oldukça verimli bir şekilde vermiş bir taktiktir.

 

arkadaşalr sokaklardaki kapkaç gibi suç çetelerinin çok ama çok azı gerçek anlamda sokak çocuklarından oluşmaktadır. büyük çoğunluğu ise güenydoğuda ailelerinden parayla satın alınıp büyük şehirlere getirilen çocuklardan oluşmaktadır. Kapkaç çetesi elebaşları mesela Fırat Delibaş. güneydoğuda ailelerinden küçük çocukları para karşılığı alıp kapkaççı olarak büyük şehirlere göndermektedir.

 

göçü vs köy boşaltmalara bağlamak en iyi ihtimalle abartıdır. zira 1999 dan beri köy boşaltmalar yok ama göç o yılalrdan bile daha yoğun oalrak devam ediyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

cyrano eğer bu ülkede mossad ve cia gibi istihbarat örgütlerinin faaliyet göstermediğini söylemek biraz karşındaki insanları biraz hafifsemek yada cahil olduğunu söylemek gibi birşey bence.

 

abdullah öcalanın yakalanmasına gelince de bu türk istihbarat güclerinin değil amerikanın politikası gereği türklere bir armağanıdır. amerika gibi büyük kendini dünya devi olarak gören devletler bugünün siyasetini güdmezler ve de yarın için kendi kafalarında oluşturdukları dünya için çeşitli faaliyetler gösterirler bunu da kendi istihbarad kurumu cia ve de ekürü olan mossad aracılığyla tüm dünyada oyunlar oynadığını yanlız ben değil sen de çok iyi biliyorsun. bu olayların içerisinde de 11 eylül olayları körfez savaşına hazırlıklar saddamın kimin uşağı olduğunu geçmişine bakarak görebiliriz ki iran a neden savaş ilan etti vede yanlarında kücük kalsada abdullah öcalanın yakalanmasıda bunların içerisinde bir hikaye arkadaşın biri yazmış bu adam yıllarca suriyenin içerinde fing attı bu istihbarat yerini dahi biliyorken neden buna bir el atmadı yada fatih altaylı gibi ne olduğu belirsiz bir gazeteci bile gidip onla roportaj yapıyorken türk istihbaratı meşur asalayı bitiren derin devlet neden ve nasıl ulaşamadı bu insan a bunların cevaplarını ikimizde çok iyi biliyoruz belkide güneydoğudaki bu sonucu hala muallakta olan kirli oyunlar birileri için rant ve gelir kaynağıydı. neyse ikimizinde bildiği şeyleri anlatacak değilim.

o kadar çok şeye değinmişsinizki katıldığım katılmadığım o kadar çok şey var ama şu köy boşaltma hikayesinin haklılığına gelelim ne olursa olsun terörle başa çıkmak için böyle bir yöntem boşaltılan köylerdeki insanların başka bir topicte değinmişsiniz sosyal adaletten yoksun bizimki gibi bir ülkede yaşadığı yerden kopartılıp bambaşka hiç bilmediği bir yerde belki sürekli kürtçe konuştuğu için türkçe bile bilmeyen bir insanı çok farklı bir ortamın içerisine koyduğun zaman vede hiçbir ön hazırlık yapmadan sonuçları çok vahim olur vede faturası yine bu köy boşaltan devlete kesilir. varoşlardan şehir merkezine inen bu insanları düşün pırıl pırıl caddeler birbirinden güzel arabalar evler işyerleri neden bende bunlar olmasın gibi düşünceye dalıp zaten kolay para kazanma bilincinin darbecilerin getirdiği eğitimi de almışlarsa işin kolayına kaçmaları ve para kazanmak için çok farklı illegal yollar bulmaya çalışmak istemesi kaçınılmaz olur kaldıki bu insanları güneydoğunun en ücra köşelerinden getiriyorsun dil bilmez yol bilmez eğitim yok yapacak iş yok bu devletin sağladığı herhangi bir sosyal güvence yok ne bekleyebiliriz bu insanlardan.

 

ha belirtmeden geçemiyeceğim kelle koparmakmı almak mı gibi bir kelime kullanmışın bir iletinde öyle bir kelime kullanmış olduğunu görmek üzdü beni.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

emin cia nın bu ülkedeki faaliyetlerinden bahsettim zaten. ben doğudaki pkk ya karşı yapılan operasyonlara katılmadığından bahsettim.

 

zorunlu göç uygulamasıyla ilgili de söyeldim ya bu bir tercih değil zorunluluktu. adı üstünde savaş. bu gün ikimizde biliyoruz ki sanırım o köyelrde pkk nın yiyecek sığınak ve insan kaynağıydı. herkesi masum ve suçsuz olarak görmek ancak bizim için saflık olabilir. kurunun yanında yaş ta yanar ilkesi hayatın bir gerçeğidir. bu gün nasıl ki Fransa en ufak bir göçmen ayaklanmasında hemen sıkı yönetim ilan ediyor.

kaldıki 30 kişinin can verdiği bir terör süreci.

 

köy boşaltma uygulamaları başlıyana kadar yıllar geçmiştir. gönül isterdiki o kardeşlerimiz Pkk'nın köylerinden beslenmesine izin vermeselerdi böyle uygulamalarada hiç gerek kalmazdı. bazı şeyler iradi değil bir şeyin getirdiği sonuçlardır. iki tarafıda yakar. en başta topikte söylediğim gibi bu bir tercih değil köy boşaltmalar mecburiyetten kaynaklanmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen devletsen bu işte zorunluluksa eğer göç etmek zorunda bıraktığın kendi vatandaşların bunlarıda bir şekilde istihdam etmek zorundasın madem olması gerektiğini söylüyoruz devlet bu alt yapıyı sağlamadıktan sonra böyle bir uygulama yapmamlıydı bugün ufak tefek işlenen adi suçlar terimini kullanalım bakalım hep güney doğu kökenli bu ülkenin vatandaşı bunda bütün suçları bu insanlara çıkarmakta bize yakışmaz

madem mecvuriyetler bizi bu noktaya getirdi o zaman yaptığının bedelini bu vatandaşlara ödemek zorundasın. buradan şu sonuç çıkar

bugüne çare olursun terör için büyük başarı olarak görürsün ama yarın için büyük yaralar açarsın. önemli olan günü kurtarmak değil yarın için birşeyler yapmaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

emin biz devlet için ciddi bir tehdit olmuş ve ülkeyi iç savaşın eşiğine getirmiş bir olaydan söz ediyoruz. plan program nerede bir an önce tehditi ortadan kaldırmak için yapılmış bir uygulama. çatışmanın sonuçları işte. adı üstünde terör toplum yaşamında bozuntu yaratan bir şeydir terör doğal olarak toplum yaşamına olumsuz katkıları olacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cyrano

terörün bitirilmesi için istemek gerekiyor ama istenmiyor bir şekilde bu işten rant sağlayan insanlar var bunlar temizlenirse bu işte insanları taşımadan çoktan çözülmüş olabilirdi başka bir topicte söylemiştik hani bataklığı kurutmak. bataklığın ne olduğunu görmek vede bunları bitirmek sorunu kökten halledecektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

orası öyle emin farkındaysan devlet Pkk'ya karşı önce onunla mücadele etsin diye kendi içinde kurduğu çetelerden kurtuldu.güneydoğuda görev yapan emniyete bağlı özel harekat timlerini dağıttı. ondan sonra başarı sağlıyabildi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

özel harekat timelri dağıtıldı mensupları artık şehirlerde ilçe emniyetine bağlı olrak faaliyet gösteriyor. eskisi gibi kırsal operasyonlara katılmıyorlar. onun yerine yeni kurulan özel kuvvetler komutanlığına bağlı askerler kullanılıyor. o ellerindeki ağır silahlar onlara kırsaldaki operasyonalr için verilmişti

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

herşeyi derin devlete yoranlara...

 

 

YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİ'NİN SIRLARI:

'Derin Kürt' korkusu!

 

 

Hunhar florasanlarıyla "Şahintepesi Meyhanesi" bu akşam pek boş. Çatlatıyor teybin sesini Müslüm Gürses'ten "Tanrı istemezse yaprak düşmezmiş."

Garson, biz geldik diye ara verilen Kürtçe uzun havalara dönecekken, TBMM TV açılıyor; Şemdinli - Yüksekova konuşmaları, güvenlik zirvesi meselesi dinleniyor. Baktılar baygın gidiyor konuşma, tekrar dönülüyor uzun havaya. "Lafları güzeldir" diyor mihmandarımız, iki kadehten sonra içlenip tercüme ediyor:

"Zalimler ellerimi kelepçeye vurdular, aşiretime haber verin. 'Zalimler' dediği JİTEM oluyor yani..."

Oysa, geceleri yollarda BMW cipler geçiyor, dağların ortasında kat kat yükselen Akmerkez yavrusu alışveriş merkezleri önünden. Rakıyla bileylense de öfke, "ticaret" devam ediyor. Ham uyuşturucunun şişe geçirilip içilenine "dilyak", mangala konulanına "okka" deniyor.

Hizbullah, iki-üç ay önce, düğünlerde kadınlı erkekli, halay çekilmesin diye birilerine işkence ediyor. Çok ucuza elektronik eşyalar İran ve Japon pasajında bulunuyor; her dükkândan mutlaka cart renkli yapay çiçekler fışkırıyor. Perşembe akşamları en havalı "Yakamoz" cafe'de dev ekranda "Kurtlar Vadisi" izlenip cep telefonlarına "Asiye" melodisi kaydediliyor. Ufacık çocuklar bisikletlerle hamallık yaparken geceleri, günde üç kez "bağımsızlık, özgürlük, TC'nin baskısı" konulu basın açıklamaları yapılıyor. Her gösteride Ziraat'in değil, Halk Bankası'nın camları indiriliyor. Sorulursa cevap veriliyor:

"Ziraat'i biz istemişiz, Halk Bankası'nı onlar açmıştır!"

 

Yılda 200 ölü

"Lawash Lahmacun Evi"nin biraz ötesinde Yüksekova bitiyor, Şemdinli'ye kadar sıfır kilometre Ford kamyonlar tampon tampona gidiyor. Yol kenarlarındaki mazot izleri, sadece onları okuyabilenlere anlatıyor hikâyeyi. Bir kamyon bir günde beş-altı sefer yapıp, yolun yarısında kendini neredeyse yan yatırıp deposunu boşaltıyor. Günde 2-3 milyar para getiren ticaret sürerken mazotun kaydırdığı kamyonlarda yılda en az 200 kişi ölüyor.

Suyu kireçli, sokakları köpek dolu Yüksekova'da derdini sorsanız insanlara, "Anadilde eğitim!" diyorlar. Ama neredeyse kimse ne Kürtçe okumayı, ne de yazmayı öğreniyor. Yüksekova'da bir örnek yapılmış, tuhaf görünümlü "malikaneler" var, bahçelerinde inekler geziyor. "Nokta" burada "polis kontrol noktası" demek, ama insan giderek korktuğuna benziyor ve internet cafe'nin adı "Nokta" konuyor.

Liseliler bomba atıldığında "Milli Güvenlik" dersinde olduklarını anlatıyor; "ironik" sözcüğünü böylece öğreniyorlar. Konuşunca ezberledikleri ve hayatlarıyla çok ilgisi olmayan bildirileri geçebiliyorlar size bir nefeste, dünyadan, ülkeden söz ediyorlar ama 200 metre ötesi için "Orası çok uzak" diyorlar. Gaziantep'i Paris sanıyorlar. Eşitlik üzerine ezberledikleri çok cümle var, ama okulda erkek ve kızların arkadaş olmasını pek de fazla kabul etmiyorlar.

 

 

'Doktor lazım'

"Devlet takmamıştır."

Şemdinli'de gençlerden biri, kasabın toplam yarım metrelik camını gösterip böyle diyor. Kafası kızarsa Irak'a gidecek; dağlara!

Yoksulluğu sorunca, "İnsan kendi dilini konuşamazsa yoksuldur. Biz dağlarda..." diye hazır cevapları var, ama bazen de arkadaşlarından biri yaklaşıp "Bakma bunların dağ dediğine" diyor. "Hiçbiri çekemez o rezilliği" diyebiliyor. Bunu söyleyen, doktor olarak Şemdinli'ye dönecek. Çünkü: "Gerillaya değil, doktora ihtiyacı var buranın!"

Fakat sesi kısık çıkıyor. Burada düşünen insanlar, aslında "derin devlet"ten korktukları kadar "Derin Kürtler"den de korkuyor. Şemdinli'de, Yüksekova'da insanlarla konuştuktan sonra izlenimim şudur: Türkiye'de "derin devlet" nasıl biçimleniyorsa "Derin Kürtler" de onlara benziyor! "Derin Kürt", tıpkı bir aşiret gibi bilhassa gençlerin tepesinde görünmez kılıcını tutuyor!

 

Devekuşu gibi

"Devekuşu gibi. 'Uç' desen 'Deveyim', 'Yük taşı' desen 'Kuşum'. Hem 'Devlet bize bakmıyor', hem 'Bu devleti istemiyoruz'. Adamla iletişim kuramıyorsun. Anadilde eğitim istiyor, ama o çocukları çatışmada eve sokmuyor. Okula bitişik köşkü var, 'Devlet bana bağış yapsın' diyor. Sınır ticareti ciddi sorun. Başbakan gelince söyleyeceklerdi güya. Söylemediler. Ne söylüyorlar? Kimlik! Arkadaş, suyun akmıyor doğru dürüst, onu söylesene. Bu para nereden geliyor? Tamam para geldi, hayat güzelleşsin değil mi? Hayır. Adam ev alıyor hemen, bir de cip. Önce üzülüyorsun, sonra öfkeleniyorsun. Hayatı şiddet. Sonra demez mi 'Barış istiyorum' diye. Hiçbir şey olmasa da geriliyorsun. Bir de her gün tependen savaş uçağı geçince dengen bozuluyor tabii. Ama sessiz kalan Kürtler var, meseleye 'insan'dan bakabilenler. Onlar konuşmuyor. Konuşturulmuyor."

 

 

ECE TEMELKURAN .. Milliyet 26/11/2005

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şemdinli'yi bileniniz var mı? Hiç gitmişliğiniz, Otuz iki virajları aşıp, Kaymakam çeşmenin soğuk suyunu hiç içmişliğiniz var mı? Her sabah uyandığınızda size merhaba diyen Efkâr tepeyi, Gomane tepeyi gezdiniz mi karış, karış?

 

Mayına basan aracın içinden, tam on dört metre uzağa fırlayan bir arkadaşınız oldu mu sizin? "Yenge vallahiaz önce

yanımda oturuyordu, şimdi dışarı çıktı" diye yalan söylediniz mi karısına? Dükkânına girip alışveriş yaptınız mı bir esnafın?

 

Gomane tepenin zirvesinden, içinde eşinizin, çocuğunuzun

bulunduğu lojmana doğru yanarak gidip evinizin duvarında patlayan RPG-7'leri izlediniz mi siz?

 

Ama yine de bulunduğunuz görev yerini terk etmeden, acaba öldüler mi, yaralandılar mı, diye sabaha kadar hiçbir haber alamadan beklediniz mi?

 

"Ben bu insanlar rahat uyusun diye buradayım, ama neden benim aileme saldırıyorlar" diye düşündünüz mü hiç.

 

Evinizin roketlendiği mahalleden ve hatta roketin atıldığı, makineli tüfeğin yanı başında çalıştığı ein sakinlerinden, "vallahi biz bir şey görmedik" dediklerini duydunuz mu kulaklarınızla?

 

Her şeye rağmen deyip görevinize devam ettiniz mi? O patlamalardan dolayı yıllardır psikolojik tedavi gören bir çocuğunuz veya çocuğu bu yüzden tedavi gören bir tanıdığınız oldu mu? Hiç böyle bir baba'nın veya Anne'nin yüz ifadesini gördünüz mü?

 

Tabancanızı evinizde bırakıp " bir şey olursa, eve girmeye çalışırlarsa gerekeni yap, son iki mermiyi de

kendinize ayır, ellerine sağ geçme" diyerek her defasında eşinizle helalleşipçıktınız mı evden, ya da böyle bir tanıdığınız oldu mu?

 

Sürekli telsiz anonslarını dinlediği için, ilk kurduğu cümle "atışlar normal" olan bir çocuğunuz oldu mu sizin?

 

Lojman'ın emniyetini sağlayan silahlı

nöbetçilerin yanında mı oynadı çocuklarınız ve uzaktan dahi gelse, her silah sesinde o çocukların evlere, mevzilere nasıl koşturduğunu, koşarken düşenlerin nasıl yerlerde sürüklendiğini, nasıl hıçkırarak ağladıklarını gördünüz mü hiç?

 

Bu gün yaşanan olayların, ilk olduğunu mu sanıyorsunuz?

 

Bunları yapmadı ve yaşamadıysanız eğer, orası hakkında

bildiklerinizin hiç bir kıymeti harbiyesi yoktur efendiler. Affedersiniz bu kadar net konuşmak istemezdim ama ne yazık ki sabrım tükendi artık.

 

Siz oturduğunuz ceylan derisi koltuklarda belki farkında değilsiniz, belki de umurunuzda değil ama orada görev yapan insanların öncelik sıralarında, ailelerinden önce vatanları geliyor, yeminleri geliyor.

 

İşte bu yüzden mevzilerini terk edip ailelerinin yanına koşmuyorlar. Biz de onun için koşmadık zamanında görevimizi bırakarak. Yüreğimiz titreyerek bekledik ama görevimizin başında, dağda, hudutta bekledik efendiler, görevimiz bitene kadar bekledik.

 

Bu insanlar tüm bunlara vatanları için, üstüne el koyup yemin ettikleri bayrakları için katlanıyorlar, sizin başınızın üzerindeki, ama nasıl sağlandığını bile bilmediğiniz "egemenlik örtüsü"'nün bekası için katlanıyorlar.

 

Peki, onlar bu şartlar altında görev yaparken siz

veya sizden öncekiler bu fedakârlıklara liyakat gösterebilmek için, geçmişte ne yaptınız, Şimdi ne yapıyorsunuz?

 

Anıtlaştırılan terörist mezarlarının hesabını mı soruyorsunuz?

 

O cenaze araçlarının görevlendirme emrinde kimlerin

imzasının olduğunu mu araştırdınız?

 

Başbakana güç gösterisi yaparak "uçaklardan ve validen

hoşlanmadık, ayrıca dağdakilerden vazgeçmeyiz" diyenlere mi hesap sordunuz yoksa?

 

Ya bütün kutsal değerlerimize söverek ayaklanan kalabalıklar, onlara devlet'in varlığını mı hissettirdiniz?

 

Baldırı çıplak peşmergelerden tutun da, Danimarkalısından, Hollandalısından, Rum'undan duyduğunuz her türlü hakaret ve aşağılamaya cevap mı verdiniz?

 

Roj TV muhabirlerinin nasıl olup ta olaylardan 3 dakika sonra canlı yayın yaptığını mı buldunuz?

 

Bir el bombasının nasıl olup ta o kadar hasar meydana

getirdiğini mi, Almanya ile yapılan telefon konuşmasını mı, o kalabalığın nasıl bir anda örgütlendiğini mi, araştırdınız?

 

Arabası parçalanarak yakıldıktan sonra, şerefsizce ve

insafsızca dövülerek komaya sokulan uzman çavuşu mu, evi kurşunlanan polisi mi, okulunda tartaklanıp kovalanan asker çocuklarını mı, araştırdınız?

 

Bütün bu eylemleri kimin planladığını ya

da organizasyonu kimin veya kimlerin yaptığını mı, o gün halkı sürüsünü idare eden bir çoban maharetiyle kimlerin idare ettiğini mi araştırdınız?

 

Hayır, bunların hiçbirisini yapmadınız. Siz ne yaptınız peki?

 

Sizin farkında bile olmadığınız değerler için orada görev yapan bir astsubay ve bir uzman çavuş bulup, sonra

bütün aydıncıklar, sağduyucular, mozaikçiler, üst kimliği, yan kimliği, alt kimliği olanlar ve hatta kimliksizler, sonra dalkavuklar, sendikacılar, susurluk paranoidleri, Soroscular, hülasa ne idüğü belirsiz, ne kadar adam varsa etrafınızda, bila istisna topunuz bir koro nizamında toplanıp, koroyu kimin yönettiğine bile bakmadan-ki ben bundan emin değilim- " Vurun Kahpeye" konseri verdiniz.

 

Yanlış şarkıyı çalıyordunuz ama çaldınız, sesler, akortlar, notalar hep bozuktu ama yinede çaldınız, orkestra

şefi, "müzik" demişti nasılsa.

 

Şimdi yapılan araştırmalar neticesinde şu anda bile kuvvetle muhtemel olan sonuç çıkarsa ki bu sonuç, olayların altından terör örgütü ve onunla beraber bazı gizli servislerin çıkmasından doğacak sonuçtur, o vakit ne yapacaksınız?

 

Allanıp pullanıp önüne çıkarak tek, tek arzı endam ettiğiniz o basına(!) bu defa ne söyleyeceksiniz? Acaba yapacağınız hangi açıklama ile durumu kurtarmaya çalışacaksınız?

 

Bir açıklamanız var mı efendiler? Daha doğrusu bir "B"

planınız var mı?

 

Ama bana sorarsanız, sizin minik kafalarınızı böyle şeylerle yormanıza gerek de yok zaten. Zira sizin adınıza

orkestra şefi düşünür, besteler, önünüze koyar ve size de yine icra-i sanat etmek kalır ki bu, yani başkalarının bestelerini okumak zaten sizin en iyi yaptığınız şey değil midir? Ne demişler "gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım".

 

Yapın efendiler; vazifenizi yapın, hem de gözünüz kapalı

yapın. Açarsanız gözünüzü belki Türk Bayrağına sarılı tabutları görürsünüz, ağlayan ailelerini, yetim çocuklarını görürsünüz de vicdanınız depreşir, vazifeniz yarım kalır. Sonra ne der Avrupalı, değil mi?

 

Hatta bakın ne diyeceğim, asın gitsin o astsubayla uzman

çavuş'u, Şemdinli'yi, Yüksekova'yı, Hakkâri'yi de belediye başkanlarına teslim edin, seçilmiştir nihayet atanmış değil. Öyle Vali'ye filan da gerek yok canım, boşa zahmet. Tayin et, beğenmediler değiştir, ne lüzum var efendim. Bir belediye başkanı ile ulemadan bir zat-ı muhterem yeter de artar bile.

 

Siz de bu arada sanatsal sergiler açın, fotoğraf çekin, resim yapın, medeniyetleri buluşturun, dinlere diyalog kurdurun.

 

Değil mi ki ateş düştüğü yeri yakar. Ateş sizin yüreğinize mi düştü sanki? Bölen bölsün, satan satsın, Avşar'ı da ayırsınlar, Yörüğü de ayırsınlar, dadaşı da, sarışını da, esmeri de.

 

Şehirleri, köyleri, mahalleleri hatta ev ev ayırsınlar Türk Milletini, size ne gam efendiler.

 

Siz fotoğraf çekmeye devam edin. Fakat unutmayın ki

bir gün sizin de bir fotoğrafınızı çeken çıkar elbet. Ama o fotoğraf hangi salonlarda, nasıl teşhir edilir bilemem. Malum ya yaşlı tarih fotoğrafları çekilip, tozlu sayfalarında bir yerlere asılmış liderlerin, fotoğrafları ile doludur.

 

 

"VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

burada ozel harp kont gerilla gladio ile ilgili bir karisiklik var

 

bu insanlar su su su konularda egitimli insanlardan secilir demisisn..bu konuda nasil egitimli oluyorlar bir fikrin varmi

 

bu insanlar subaydir er erbas vs yoktur

 

secilen insanlar ABD de bu konularda egitiliyordu.....yani secimden sonra egitiliyor

 

 

bu insanlar ayrica her bolgede sivil guvenilir vatandaslarida sivil unsur olarak seciyor egitiyor ve silah sagliyor

 

bu orgutun amaci

 

propaganda provakasyon suikast sabotaj yani gayri nizami harp teknikleri kullanarak isgal altindaki ulkede direnis organize etmektir

 

her nato ulkesinde mevcuttur

 

italyadakine galadio deniyor galadio kisa roma kilici demek....

 

turkiyede kontgerilla deniyordu ismi degisti ve ozel harp komutanligi oldu

 

derin devlet demek ozel harp komutanligi yada asker demek degildir

 

bunun icinde askeri unsurlar gibi medya adalet gibi sivil makamlarda vardir

 

herdevlette vardir ve hayatidir

 

tum pkklilar ve sempatizanlari bu organizasyondan nefret eder

 

mitte poliste oldugu gibi yasadisi insanlar uzerinde calisan organizasyonlarda bir muddet sonra para yada bazi cikarlar karsiligi sapmalar gerceklesiyor.....bu sadece turkiyey ozgu bir durum degil

 

turkiye 1990 larda uluslararasi haklarini gerekce gostererek kuzey iraga girip cikiyordu ve sebep olarak pkk varligini gosteroyordu .......

 

ve turkiye ne yapti suriyeyi savasla tehdit etti tabii bu amerikayi urkuttu irak oncesinde oradaki bir savas irak savasini oldukca zorlastiracak hatta imkansiz hale getirecekti

 

ne yapti bir tasla 2 kus vurdu

 

1- turkiyenin kuzey iraga mudahale gerekcesini elinden aldi

 

2- suriyeyle olasi savasi onledi kendi isine bakti

 

devletin aslayi bitime hikayesine gelince bunu abd vsbitirmemistir bunu harbiden turkiye bitirmistir soyleki

 

asla en son orli havaalaninda turkleri oldurmustur

 

turkiyede fransada ermeni derneklerini bombalamaya baslamistir

 

 

bugun fransaya yilda 75 milyon tuirst gelemektedir yani bizim 5 katimiz

 

 

turkiye bu savasi sinirlarinin disna tasimayi basarmis

 

fransada patlatilan bombalar ve asalanin fransaya guvenin fransa icinde yaptigi eylemler patlayan bombalar fransizlari urkutmustur........

 

bir turizm ulkesinde bu tur bombalarin patlamasi hoz kacmazdi ustelik fransizlar turkler ve ermeniler arasindaki svasin arenasinin neden fransa olmaya basladigini da sormaya baslamislardi

 

asladan desteklerini cektiler

 

liderler olduruldu orgut dagildi

 

ama istedigini aldi

 

ermeni sorununu dunya gundemine soktular

 

gordugunuz gibi teror kazandi

 

pkk konusunda ise pkk ya karsi hici bir kazanim yok

 

ortada bir savas yok

 

o yuzden bir sey kazanmadik

 

yok terorizmi yenen tek ordu bizmisiz falan

 

bunlar tamamen propaganda

 

pkk nin bir savas kazanma gayesi yada toprak talebi yokki

 

pkk nin gorevi kurt konusunu avrupa abd gundemine sokmak bu cografyada bizde variz alin bizi kullanin demek oldu

 

yani 1999 da orgut yenildi demek sacma

 

bu 2. donemin baslangici yani olayin siyai arenaya indirilmesi boyutu.....

 

AB SURECIYLE KURT TALEPLERI BIRER BIRER AVRUPALILARIN AGZINDAN GELMEYE BASLADI......

 

yine teror kazandi turkiye kaybetti

 

20 yilini ve milyarlarca dolarini kaybetti

 

 

pkk ise gorevini basariyla tamaladi

 

bence pkk ile mucadele ederken avrupalilar onlara destek oluyor yok insan haklari vs denecegine

 

almanyada fransada isveste orgut uyeleri kacirilabilir suikast ile oldurulebilir yada bombalanabilirdi

 

 

roj tv nin 100 kere bombalanmasi gerekirdi agalayacagimiza kucuk duruma dusecegimize bunlarin yapilmasi gerekirdi

 

eger bu savasi guneydogudan alip avrupanin icine tasirsak bu ulkeler bu terorist piyonlara destek veremezdi

 

ama bunun icin kararli insanlar lazim

 

 

her zaman kendinize sunu sorun israil olsa ne yapardi

 

 

mesala fehriye erdal konusunda

 

bence onu bir guzel belcikadan kacirir

 

israile getirir

 

yargilar

 

ve asardi

 

biz orada oldursekte olur

 

ama nerede.....

 

 

bu yonetim bu gizli servis bizde oldukca........

 

daha cok dileniriz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu konuda şevval ve illaki rumuzlu arkadaşların söylediklerini daha gerçekçi buluyor ve kendilerine katılıyorum. :(

 

2.Emperyalist paylaşım savaşından sonra ABD bütün Dünyada bir Sosyalizm düşmanlığı yaratmak için milyar dolarlık bir bütçe ayırmış, Sosyalizmi yıkmak için başta gizli şer örgütü CIA i kurup, diğer kapitalist ülkeleri bu amacın arkasına yığmak için de, askeri bir örgüt olan NATOyu kurmuştur.Ayrıca ekonomik alan da kurulan örgütler bellidir ancak, konumuzun dışında kaldığı için değinmeye gerek yoktur.

 

İşte emperyalist ABD nin Bütün Dünyada yürüttüğü anti-sosyalist--anti-kominist propaganda ve soğuk savaş dahilinde, CIA aracılığı ile NATO şemsiyesi altında bir yandan birçok Avrupa ülkesinde GLADİO örgütleri kurdurulduğu gibi, diğer yandan da aşırı islamcı-şeriatçı örgütlere destek verilerek, Afkanistanda Taliban gibi şeriatçı örgütleri iktidara taşımıştır.

 

Yine Türkiyede NTV de yayınlanan belgeselde kanıtları iyice ortaya çıktığı gibi, 68 hareketiyle başlayan ve gitgide yükselen İşçi-emekçi mücadelesini, KAPİTALİST SINIFIN güdümünde bastırıp yok etmek amacıyla ve Devrimci harekete, kin-nefret ve düşmanlık ekseninde, CIA eliyle çeşitli dernek,vakıf ve Ocaklar kuruldurulmuş,bunlara milyar dolarlık kaynaklar ve antisosyalist söylemler aktarılmıştır.

Öyleki bu dernek,vakıf ve Ocaklardan yetişenler, DİSK başkanı Kemal TÜRKLER gibi pekçok işçi emekçi önderin ve pekçok davrimci insanın katliamını üstlenmiş, birçok faili meçhul cinayeti de bu doğrultuda gerçekleştirilmişlerdir.

 

Yine NTV de yayınlanan belgeselde, bu CIA tabanlı örgütlerin bir ucu, önceki hükümette iktidar ortaklığı yapan, Milliyetçi-Gerici-ırkçı siyasi partiye kadar dayananmaktadır.

 

ABD nin SSCB nin etrafına adeta bir yeşil kuşak örerek halkı sosyalizme düşman etmekle, SSCB yi içerden ve dışardan çökertme planının bir parçası olan ve bizzat kendisi tarafından büyütüp geliştirilen El-Kaide- Usama Bin LADEN, bugün ABD ile "tavşan kaç tazı tut" danışıklı dövüşünü oynamaya devam etmektedir.

 

SUSURLUKTA ortaya çıkan ancak,SEDAT BUCAK ve MEHMET AĞAR gibi ( ki bu olayın faiilerinden biri bu şahsı telefonla arayıp talimat almıştır)DERİN-SUSURLUKÇU şahısların Türk adaleti tarafından konuşturulamamasının neticesinde, MAFYA-SİYASET-DEVLET üçgeninin HUKUKSUZLUĞUNUN üzerine gidilemeyerek örtbas edilmiştir.

 

İşte Şemdinlide ortaya çıkan bu DERİN ilişkiler ağı, KONTRA GERİLLA nın halkı birbirine karşı kışkırtma PROVAKASYON oyununun suçüstü yakalanmasıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hangi ülke kendi kontrgerilla militanlarına . " devlete karşı silahlı isyan ve anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek" suçlarındna ağırlaştırılmış müebbet istemiyle dava açar ?

 

daha önce defalarca belirttim, kontrgerilla böyle mi açlışır. gelin bizi yakalayın der gibi bütün delilleri bir arabaya mı doldurur. kontrgerilla roj tv ye haber geçmektedir ki. bobmanın patlamasından bir dakika sonra roj tv olay yerinde yayına başlıyor. kontrgerilla dehapla ortak mı çalışıyorda bomba patladıktan on dakika sonra hakkarinin çeşitli ilçelerinden otobüslerle gelen gençler bayraklar ve dövizlerle protesto gösterisien başlıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.