Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Zamanım kısıtlı,çok şey yazamayacak kadar!Ama söz konusu sokak ortasında katledilen bir insan olunca yazamadan geçemeyeceğim...

 

Sürekli örtülen bir ölüm,sürekli sekteye uğratılan adalet anlayışına rağmen...haykırıyorum!

 

DİNK İÇİN ADALET,ÜLKEM İÇİN ADALET!

 

 

Katledilen Türkler icin adaleti neden unuttunuz,37 Türk diplomati adaleti haketmiyormu yoksa?

 

 

saygilarla

  • Cevaplar 383
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Al yeni bastan hesabina dönüyor bu is.Hrant Dink öldürülmemeliydi,bu bir yanlisti ve bu anlamda kimsenin bir itirazi yoktu.

 

"HEPIMIZ ERMENIYIZ"sloganlari atarak yollarda Türk devletine,Türk milletine meydan okuyanlar,*****.Hrant Dink'in ölümünden Türk devletine saldirma imkani bulanlarin bir gövde gösterisiydi yapilanlar.Ve o hepimiz ermeniyiz diyenlerin karsisina "HEPIMIZ TÜRK'ÜZ"diye cikanlar olmasin diyede her türlü önlem alinmisti,iyi ki cikan olmadi.Cünkü o gün Fasist diye adlandirilan Türk milleti aslinda vakarli bir millet oldugunu belgelemistir.

Ermenileri katlettik diyenlerin acik bir provakasyonu olan o gövde gösterileri,kimlerin Türk ulusunu satisa getirdiginide belgeleyen bir ibret tablosudur.

 

Bu millet bunlari sabirla izlemektedir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
'Hepimiz Ermeniyiz' sloganından bir rahatsızlığım yok hatta ben de haklı olarak diyebilirim bunu da, beni düşündüren Hırant Dink'in öldürülmesinden yaklaşık 1 saat sonra dev bir Hrant Dink afişinin sanki hazır tutuluyormuş gibi, Agos gazetesinin önüne asılması, bu bana biraz tuhaf gelmişti. Yani şok eden bir olaydan sonra 1 saat içerisinde o afişler, pankartlar hangi matbaada yapılabilir ki...

 

Sanki bu suikastin o an, orda olacağı önceden biliniyormuş gibi hemen afişler, pankartlar, dövizler ortaya çıkıverdi. 1 saat içerisinde binlerce insan Taksim ve Şişli’de toplanıverdi. Kimdi bu insanlar ? Nasıl startta bekliyordu ki hemen organize oluverdi 1 saat içerisinde ? Ben ise işyerinde Ermeni arkadaşlarla TV'den izliyordum olanları...Sloganlarda önceden hazırlanmıştı sanki. Hepimiz Hrant Dinkiz, Hepimiz Ermeniyiz, Hepimiz Kürdüz falan, 'Derin'den vurulduk gibi...

 

Oysa, Hrant Dinkin öldürüleceğini bilenler ve onunla uyaranlar o zaman ki Vali ve Emniyet müdürü idi. Bir de Trabzon Emniyet Müdürü var... Ve bakıyoruz o emniyet müdürü şimdi İstihbarat Daire Başkanı olmuş; Ramazan Akyürek! Hani şu Ergenekonun isim babası...Erhan Tuncel de onun elemanı :)

Herhalde Hirant Dink öldürüldükten hemen sonrasinda gittiniz ve bir saat beklediniz AGOS gazetesi önünde ve yukarida yazdiklariniz gördünüz. Yani konuyu nerelere getirmek istiyoruz anlasilir gibi degil. Cagimiz dünyasinda artik insanlar 15 dakika icerisinde milyonlarca insani toplayabildigi gibi anlarca büyük ve kücük pankartlar da hazirlayabilirler. Sizinkisi üzüm yemek degilde bagciyi dövmek misaline benziyor.

Gönderi tarihi:
Katledilen Türkler icin adaleti neden unuttunuz,37 Türk diplomati adaleti haketmiyormu yoksa?

 

 

saygilarla

Hak etmedi diyenmi var acaba aramizda? Bir yerlerde okuduysaniz lütfen söyleyinde bizde taniyalim onlari.

Diger taraftan birisi digerinin alternatifi olabilirmi? 37 diplomat Türk'tü ama Hirant Dink'te Türk vatandasiydi, neden aralarinda ayrim yapiyoruzki ve birbirleriyle kiyasliyoruz? Yoksa Hrant Dink baska bir ülkeninmi vatandasiydi?

Her masum icin adalet yerini bulmali!!!!! Bundan acik baska bir söz bilmiyorum.

Gönderi tarihi:
Al yeni bastan hesabina dönüyor bu is.Hrant Dink öldürülmemeliydi,bu bir yanlisti ve bu anlamda kimsenin bir itirazi yoktu.

 

"HEPIMIZ ERMENIYIZ"sloganlari atarak yollarda Türk devletine,Türk milletine meydan okuyanlar,*****.Hrant Dink'in ölümünden Türk devletine saldirma imkani bulanlarin bir gövde gösterisiydi yapilanlar.Ve o hepimiz ermeniyiz diyenlerin karsisina "HEPIMIZ TÜRK'ÜZ"diye cikanlar olmasin diyede her türlü önlem alinmisti,iyi ki cikan olmadi.Cünkü o gün Fasist diye adlandirilan Türk milleti aslinda vakarli bir millet oldugunu belgelemistir.

Ermenileri katlettik diyenlerin acik bir provakasyonu olan o gövde gösterileri,kimlerin Türk ulusunu satisa getirdiginide belgeleyen bir ibret tablosudur.

 

Bu millet bunlari sabirla izlemektedir.

 

 

saygilarla

"HEPIMIZ ERMENIYIZ" slogani asla Türk milletine ve devletine karsi meydan okumak anlamina gelemez ve katilanlarinda asla öyle bir amaci yoktu. Meydan okunduysa orada sadece Katillere ve arkalarindaki güce okunmustur. Ama siz katillerin arkasindaki güc Türk devleti diyorsaniz, o zaman haklisiniz, devlete karsi bir meydan okumadir. Her kimse katillerin arkasindaki güc ben buradan her duyarli vatandasi meydan okumaya cagiriyorumki, bir daha bu tip insanlik sucu islenmesin. Diger taraftan bizlerin artik ezber laflar söylemeyi birakmasi gerek diye düsünüyorum.

Gönderi tarihi:

"Hepimiz Ermeni"ciyizlerden biri olan o günlerdeki disisleri bakani A.Gül Hrant Dink'in cenazesine,Türkiye'yi soykirimla suclayip tüm dünyada soykirimi kabul ettirebilmek icin her melaneti yapmaktan kacinmayan Ermeni diasporasini ve Amerikadaki ERMENI DINI LIDERLERINI cenazeye davet etmistir.Ilk siralarda yer alanlar yabanci ülke temsilcilikleri ile cenaze alayi tam bir gövde gösterisine dönüsmüs,bu gövde gösterisinin basinda da ülkenin disisleri bakani yer almisti.Ayni adam futbol bahanesiyle Ermenistan'a özür dilemeye gitmistir,yani ilk özürcü A.Gül'dür.Sayin Yalcin Kücük A.Gül'ün kim oldugunu söylerken acikca onu tartismaya da davet etmistir.Ama tartismak yürek isidir,herkeste olmaz.

 

Türk devletinin esas karsitlari,nobelciler,özürcülerdir.Hrant Dink her ne kadar Türk vatandasiysada sonucta Ermeniydi ve Türk'lere hakaret etmesi onun icin dogaldi ******.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
"Hepimiz Ermeni"ciyizlerden biri olan o günlerdeki disisleri bakani A.Gül Hrant Dink'in cenazesine,Türkiye'yi soykirimla suclayip tüm dünyada soykirimi kabul ettirebilmek icin her melaneti yapmaktan kacinmayan Ermeni diasporasini ve Amerikadaki ERMENI DINI LIDERLERINI cenazeye davet etmistir.Ilk siralarda yer alanlar yabanci ülke temsilcilikleri ile cenaze alayi tam bir gövde gösterisine dönüsmüs,bu gövde gösterisinin basinda da ülkenin disisleri bakani yer almisti.Ayni adam futbol bahanesiyle Ermenistan'a özür dilemeye gitmistir,yani ilk özürcü A.Gül'dür.Sayin Yalcin Kücük A.Gül'ün kim oldugunu söylerken acikca onu tartismaya da davet etmistir.Ama tartismak yürek isidir,herkeste olmaz.

 

Türk devletinin esas karsitlari,nobelciler,özürcülerdir.Hrant Dink her ne kadar Türk vatandasiysada sonucta Ermeniydi ve Türk'lere hakaret etmesi onun icin dogaldi ******.

 

 

saygilarla

***** Sadece duygusal ve kin üzerine bir yorum, gerceklerle hic bir alakasi olmayan iddaalar.

Abdullah Gül'ün kim oldugunu hepimiz cok iyi biliyoruz, yani seriatci kesimden oldugunu. Ama Yalcin Kücük'ün tam olarak kim oldugunu ne siz biliyorsunuz ne de biz. Neden Yalcin Kücük'e sormuyorsunuz APO ile beraber ayni masada raki icerken amaci neydi? Neden Yalcin Kücük'e sormuyorsunuz Berlin'de bir Newroz festivalinde sahneye cikip APO icin en büyük KÜRT BASKAN dedigini? Ama kalkiyoruz Yalcin Kücük A. Gül'e cevabini vermis diye burada övünüyoruz. Önce kendisiyle övündügümüz sahsi iyi tanimamiz gerekmezmi? Dün en büyük lider APO'dur diyen bugünlerde en büyük lider Atatürk diyor, hangi sözüne inanmamiz gerekli acaba? *****

Gönderi tarihi:
Katledilen Türkler icin adaleti neden unuttunuz,37 Türk diplomati adaleti haketmiyormu yoksa?

 

 

saygilarla

 

Acıları mı kıyasalayayım,adaletimi nedenlerle yok sayayım?

 

Ne yapmamı beklersiniz?

 

Bir rota belirleyin,ona göre adalet diyelim.

 

Katledilen Türkler için adaleti kimden isteyeceğim?

 

Kendi ülkemde ki adalet yerlerdeyken.

 

Politika,katledilen Türkler için de adalet olsun,olmasın diyen mi var?

 

Katledilen Türkler için adalet diyen sizler Dink için adalet diyor musunuz?

 

Eminim ki evet,yoksa adalet tek taraflı tartılamaz değil mi?

 

Dink,sokak ortasında katledildiğinde,sözüm ona oldukça duyarlı bir arkadaşımız,bize şu şekilde haber vermişti;"Hrant öldürülmüş,iyi yaptılar,gözüne kurban olduğum,haketti *********"

 

Bu nedir,kim,neyi hakediyor.

 

Ermeni diasporası tarafından hain ilan edilen Dink,bizim tarafımızda hain ilan edilen Dink.

 

Çelişki,çelişki,çelişki...

 

Çıkara hizmet etmeyen Dink ve çıkarların kendi içinde ki çelişkisi.

 

Güvercinler vurulmaz diyen Dink,bilmeliydi ki bu ülkede şahinler vardır.Güvercinlere yer yoktur.Adalet anlayışımız komedilere dönüşen davalarda saklı.Savaş çığırtkanlığı had safhada,insanlar tepkili,öfkeli.Bir kez okumadan,anlamadan "ötekileştirici".

 

Dink bilmeliydi,nasıl güvercinlerin katledildiğini...Önceleri vardı,devamı oldu.sonu yok...Bilmeliydi değil,biliyordu.Ama yine de ülkem için umut diyordu.

 

Bu ülkede yargılanacaklar elini kolunu sallıyorken adalet diyorum ben.

 

Bu ülkede tetikçiler hala vatansever ilan edilirken adalet diyorum ben.

 

Ogün Samast'lar öldürdükleri ile alay ederken,Hayaller ve Tunceller kendi içinde çarpışırken,olayın asıl sanıkları hala ağlar örüyorken...........

 

Dinkler sokak ortasında,katlediliyorken.................ADALET İSTİYORUM,İNANARAK DEĞİL UMARAK.

 

HEPİMİZ ERMENİYİZ,HEPİMİZ TÜRKÜZ,HEPİMİZ KÜRDÜZ...........HEPİMİZ İNSANIZ.

 

DİNK İÇİN ADALET İSTİYORUM,ÜLKEM İÇİN ADALET İSTİYORUM.

Gönderi tarihi:

HIRANT DINK CINAYETINDE ERGENEKON PARMAGI IDDAASI.

 

"28/01/2009

Ergenekon bağı!..

Duygu Söylemez

Dink cinayeti davasında Ergenekon bağının incelenecek, cinayette ihmali bulunan Öz ile Küçük ilişkisi araştırılacak

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink öldürülmeden önce mitinge dönen suç duyuruları, “vatan haini” ilan eden açıklamalarla Dink’i hedef haline getiren Ergenekoncularla Dink cinayetinin ilişkisi araştırılacak. Dink cinayeti davasının önceki gün görülen 8. duruşmasında, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, cinayetteki Ergenekon bağı iddialarını geçiştiremedi. Mahkeme, Dink’in öldürüleceğine ilişkin ihbarlara rağmen cinayeti engellemeyen dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz ile JİTEM’in kurucusu Veli Küçük’ün ilişkisini incelemek üzere karar aldı.

Bazı Ergenekon sanıkları bilgi vermek üzere mahkemeye başvurmuştu. Zirve Yayınevi cinayeti davasının geçen haftaki duruşmasında da bir başka Ergenekon sanığı Ergün Poyraz’ın dinlenmesine karar verilmişti.

Veli Küçük bağlantısı

Talepleri dikkate alan mahkeme heyeti, Küçük-Öz ilişkisini araştıracak. Mahkeme aldığı kararla Öz’ün kullandığı ve onun adına kayıtlı tüm telefonlarla yapılan görüşmeler ve banka hesap hareketlerinin incelenmesini istedi. Bunun için İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, incelemenin Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar tarafından yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazacak.

Ayrıca mahkeme, Ergenekon sanığı Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol’la ilgili bir karar da aldı. Erenerol’un Genelkurmay Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na verdiği “Türkiye’deki misyonerlik faaliyetleri” başlıklı seminerlerin kayıtlı olduğu CD’ler de delil olarak dosyaya eklenecek. Mahkeme, Genelkurmay Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan CD’leri isteyecek.

Ergenekon sanıkları ifade verecek

Ayrıca başka suçlardan tutuklu Silivri Cezaevi’nde bulunan 5 Ergenekon sanığı Dink cinayetiyle ilgili bilgi vermek için İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, henüz kimlikleri açıklanmayan bu kişileri tanık olarak dinlemek için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazacak. Duruşmada sanıklar Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal ve Mustafa Öztürk tahliye edildi.

‘Tesadüf değil’

Davanın genişletilmesi gerektiğini ifade eden Dink ailesi avukatlarından Kemal Aytaç, davan ile Ergenekon bağlantısının şaşırtıcı olmadığına dikkat çekti. “Biz biliyoruz ki bu suikast tesadüf değil, planlı. Bunu söylemek için uzman olmak gerekmez” diyen Aytaç, yaşanan aydın ve yazar suikastlarının Ergenekon ve kontrgerillayla ilgili olduğunu kaydetti. Davanın bütün yönleriyle aydınlatılması gerektiğini belirten Aytaç, “Devlet memurlarına dokundurmuyor ama devletin memurlarının, jandarmalarının, polislerin dinlenmesi gerekiyor. Yargı yollarının memurlara gelince kapanmaması gerekiyor” diye konuştu. Ergenekon sanığı ve Yasin ve Osman Hayal’in avukatlığını üstlenen Fuat Turgut’un mahkemede yaptıklarını “büyük saygısızlık” olarak nitelendiren Aytaç, “Hakkında soruşturulma açılmış bir avukatın bir sanığı savunması da kanunlara uygun değil” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)"

 

Alinti: -http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=44489-

Gönderi tarihi:
Ben bu görüsünüze hic katilmiyorum sayin politika. Her yerdeki haksizliga karsi gelebiliyorsak bu bizimdegerimizi yükseltir, yoksa sadece kendi cikarlarimiz icin bazi olaylari görmek bile istemezsek cok yalniz kaliriz. Bu düsünce ilede kendi deyimimizle, kendimizden baska dostumuz olmaz.

 

Benim görüsüme katilip katilmamaniz sonucu degistirmez,Alman-Yahudi davasiyla Türkiye'de ki azinliklar olayini biribirine karistirip ayni seymis gibi sunmaniz temelden yanlistir.Almanya bir Yahudi soykirimi yapmistir,yani Yahudilere ait ne varsa gaspetmistir.Türkiye bir bagimsizlik savasi vermis ve bu savas sonunda yapilmis olan Lozan antlasmasi ile haklar tespit edilmis ve karar aötina alinip imzalanmistir.Bu antlasma cercevesinde azinliklari haklarida maddeler halinde bu antlasmanin icersinde yer almistir,simdi sizin kalkip azinlik haklari diye ortaliga düsmeniz aslinda Lozan'in safdisi birakilmasi anlamini tasir,bunun baska bir anlamida Sevr'in tekrar gündeme getirilmesidir.Saniyorum ki bu anlamda düsünmüyorsunuzdur!

Lozan antlasmasi maddelerine aykiri olarak eger azinliklarin haklari ellerinden alinmissa ben de sizinle taraftarim tabii ki bu haklarin iade edilmesi gerekir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Haince katledilen ve Ermeni davasi icin unutulan belirli cevrelerce unutturulan 37 TÜRK DIPLOMATI ICIN adalet istiyorum.

 

sagilarla

Kim unutturmus? 37 diplomatin koskoca bir devleti ve milleti var onlarin haklarini arayacak. Demekki devletimiz o kadar acizki kendisi icin öldürülen diplomatlar icin adalet yapamiyor. Ne baklenirki bu devletten zaten, kendi askerini bile bilerek pusuya düsürülmesine müsaade etmisti zamaninda.

Gönderi tarihi:

HIRANT DINK CINAYETINDEN DOLAYI YARGILANAN SANIKLAR MAHKEMEDE BIRBIRLERINE YUMRUK SALLIYOLAR!!!

 

"IRKÇI LÜMPENLERİN MAHKEME DALAŞI

12:35 27 OCAK 2009

 

 

Hrant Dink cinayeti yargılaması boyunca, duruşmalardaki tutarsızlıkları, ciddiyetsizlikleri, birbirlerine karşı olan samimiyetsizlikleri ve karşılıklı suçlayıcı açıklamalarıyla dikkat çeken sanıklar, bu kez şiddete başvurdu. Cinayeti azmettirmekten yargılanan sanık Yasin Hayal’in diğer sanık Erhan Tuncel’i yumruklaması üzerine, mahkeme heyeti, Hayal’i duruşma salonundan çıkardı. Irkçı açıklamaları ve tavırları ile tepkileri üzerine çeken Hayal kardeşlerin avukatı Fuat Turgut, dünkü duruşmada da Dink ailesi avukatlarını taciz etti.

Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 8’i tutuklu 20 sanık hakkında açılan davanın 8’inci duruşması dün görüldü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Yasin Hayal, Erhan Tuncel, Mustafa Öztürk, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu, Ahmet İskender ile hakkında ‘terör örgütü üyesi olmak’ ve ‘adam öldürmeye iştirak’ suçlarından ek iddianame hazırlanan tutuksuz sanık Osman Hayal katıldı. Katil zanlısı Ogün Samast ise duruşmaya gelmedi. Mahkeme Heyeti, Samast’ın 5 günlük ‘istirahat raporu’ aldığı bilgisinin kendilerine ulaştığını belirtti.

 

DİNK AİLESİ HAZIR BULUNDU

Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kızı Delal Dink ile kardeşi Hosrof Dink duruşmada hazır bulunurken, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, DTP milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Akın Birdal da duruşma salonunda izleyiciler arasında yerlerini aldı.

 

‘CİNAYETLE KESİNLİKLE İLGİM YOK!’

Belgelerin okunmasının ardından bir önceki duruşmada tanık olarak ifadesi alınan ancak daha sonra yapılan soruşturma kapsamında hakkında dava açılan Osman Hayal’in sanık olarak ifadesi alındı. Cinayetle hiçbir alakası olmadığını iddia eden Osman Hayal, “Cinayetten 1,5 saat sonra İstanbul’dan çıkışım tamamen tesadüftür" dedi. Hayal’in ifadesinin ardından müdahil avukatların sorularına geçildi. Müdahil Avukatı Arzu Becerik, Osman Hayal’e “İfadelerinde çelişkiler var. Cinayette kesinlikle ilgim yok diyorsun” demesi üzerine Hayal “Gerçekten ve kesinlikle yok. Kardeşimin de cinayette rolü olabilir ama tam ne olduğu belli değil” yanıtını verdi. Hayal kardeşlerin avukatı Fuat Turgut ise soruların Yasin Hayal ile ilgili olduğu gerekçesiyle müdahil avukatlara itiraz etti. Yasin Hayal’in Trabzon’da Mc Donalds’ı bombalama eyleminin ardından Osman Hayal’in arkadaşı olan ve İstanbul’da ikamet eden Hüseyin Özçiçek’in yanında kalmasına ilişkin sorulara ise Hayal, “Hüseyin Özçiçek doğma büyüme arkadaşım. Komşumuz. Olaydan sonra İstanbul’a gelmiş. Hüseyin Özçiçek beni aradı kardeşimin yanında olduğunu söyledi. Kendisini teslim edecektim. Ayağından yaralıydı. Birkaç gün geçmesini bekledim” dedi.

 

‘MAAŞI BEN ALMIYORUM... BİTTİN SEN!’

Yasin Hayal’in bir komplonun içine düştüğünü söyleyen Osman Hayal, “Kardeşim Erhan’ı ne zaman tanıdıysa başına bunlar geldi” dedi. Bu söze tepki gösteren Erhan Tuncel “Ben ne zaman tanıdım Yasin’i”dedi. Osman Hayal de bu sözlerin üzerine Tuncel’e “Sen çözüleceksin merak etme” diye bağırdı. Yasin Hayal’in Tuncel’e “Bilmiyorum maaşı sen alıyorsun” demesi tartışmayı alevlendirdi. Yasin Hayal “Maaşı ben almıyorum. Bittin sen!” diyen Tuncel’e küfrederek yüzüne yumruk attı. Sanıkları jandarma araya girerek ayırdı. Mahkeme başkanının isteği üzerine Yasin Hayal salondan dışarı çıkarıldı. Karşılıklı laf atmaların sürmesi üzerine Osman Hayal ile Erhan Tuncel arasına iki jandarma görevlisi oturdu. Kavganın ardından avukatların sorularını yanıtlayan Osman Hayal, “Kardeşim Erhan Tuncel’i ne zaman tanımışsa, Tuncel ne zaman mahalleye gelmişse ondan sonra cinayetin içine girdi. Bütün bunları kendi kafasından uyduramaz. Cinayeti önceden kesinlikle duymadım. Duysaydım kardeşim içinde olmayacaktı. Kardeşimin bu duruma düşmesi psikolojimi bozdu. Bu yüzden bir sene tedavi gördüm. Bu cinayetle alakam olmadığından kesinlikle endişe duymuyorum” diye konuştu.

 

GÖRÜŞMELERİ HATIRLAMADI

Müdahil avukatlarından Arzu Becerik, Yasin Hayal’i bombalama eyleminden sonra ihbar eden Sinan Raşitoğlu’nu tanıyıp tanımadığını sorması üzerine Osman Hayal, “Mahalleden çocukluk arkadaşım. İstihbarat elemanı olduğunu bilmiyordum. Gazetelerden yeni öğrendim” dedi. Hayal’e, telefonla yoğun olarak görüşme yaptığı kişilerin kim olduğu sorulduğunda da Hayal, görüşmeleri yaptığı kişilerinin çoğunu hatırlamadığını söyledi.

 

‘ERGENEKON UYDURMASI’ GURUR VERİYOR

Cinayet yerinde bulunduğuna ilişkin gizli tanık ifadesi hatırlatılan Osman Hayal “Ben cinayet yerinde değildim ama gizli tanık oradaymış. İnşallah o da buraya sanık olarak gelir” diye alaycı bir ifade kullandı. Müdahil avukatlarından Kemal Aytaç, sanığa fırında kaç yıl çalıştığını sorunca, Osman Hayal, “Siz geçen duruşmada bana yamak demiştiniz. Fırında yamak diye bir işçi sınıfı yok. Haddini fazla aşıyorsun” diye yanıt verdi. Aytaç ise ‘Yamak’ kelimesinin kötü manada söylemediğini belirterek “Ben de fırıncılık yaptım. Ama sanık fırında tezgâhtarlık yapmamış. Doğru söylemiyor” dedi. Hayal kardeşlerin avukatı Fuat Turgut, Aytaç’a “Sen olsan olsan Sarkisyan yamağı olursun” deyince salonda tartışma çıktı.

Müdahil avukatı Kezban Hatemi söz alarak “Duruşmalarda üslubu ve ırkçılık propagandası nedeniyle Fuat Turgut’la sürekli tartışma yaşıyoruz. Bunlara devam etmesi durumunda sizden izin istiyorum. Kendisine ‘Ergenekon sanığı’ diye hitap edeceğim” dedi. Fuat Turgut ise bu sözler üzerine “Ergenekon uydurmasından yargılanmaktan gurur duyarım” dedi.

 

‘BİZİ FAŞİST İLAN ETTİLER...’

Erhan Tuncel’in rapordaki ifadesinde Mustafa Öztürk’ün Dost Tarikatı davasında yargılanan sanıklarından birini evinde misafir ettiği açıklamaları hatırlatılınca sanıklardan Mustafa Öztürk, “Erzurum, Trabzon’a yakın olduğundan devamlı misafirim gelir. Erhan Tuncel’in kimi kastettiğini bilmiyorum. Dost Tarikatı’na katılan bir arkadaşım olduğunu hatırlamıyorum. Demek ki o dönemde paraya sıkışmış bilgi lazımmış” deyince ayağa kalkan Erhan Tuncel, “Çok ağır laflar işitiyorum hep bana saldırıyorlar” diye tepki gösterdi. Öztürk de “Bize de saldırıyorlar. Bizi kati,l tetikçi, faşist ilan ettiler” dedi.

 

‘SAMAST’I POLİSE BİLDİRDİM’

Öğle arasından sonra devam eden duruşmada, yaşanan tartışmadan sonra duruşma salonundan atılan Yasin Hayal oturuma katılmak istediğini söylemesi üzerine mahkeme heyeti Hayal’in savunma hakkının kısıtlanmaması için duruşmaya alınmasına karar verdi. Sanık Erhan Tuncel’in talebi üzerine tanık olarak dinlenen Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan polis memuru Mehmet Ayhan, Özkan Mumcu ve Onur Karakaya ifade verdi.

Tuncel ile yaptığı telefon görüşmelerinde ‘Memduh abi’ takma adını kullanan tanık Mehmet Ayhan istihbarat elemanı olarak çalışan Tuncel’in, 2006 Şubatı’nda Hrant Dink’e karşı Yasin Hayal’in eylem hazırlığı içinde olduğuna dair kendilerine haber verdiğini, bunu üstlerine ilettiklerini söyledi. Ağustos 2006’dan 15 Kasım 2006’ya kadar Tuncel’le ilişki halinde olduğunu kaydeden Ayhan, yalan söylediği, para istediği ve çelişkili bilgiler verdiği için Tuncel’in Yardımcı İstihbarat Elemanı (YİE) görevine son verdiklerini ancak bunu Tuncel’e doğrudan söylemeyip ilişkiyi ‘soğumaya’ aldıklarını kaydetti.

Bu arada Tuncel, söz alarak, Ayhan ile toplam beş görüşme yaptıklarını, en son Kasım 2006’da Pelitli’de buluştukları Ayhan’a, o an hatırlamadığı için Ogün Samast’ın adını vermeden, “Yasin, yeni birisini buldu. Pelitlispor’da top oynuyor” dediğini iddia etti. Ancak Ayhan, “Bize böyle bir bilgi gelmedi” dedi. Daha sonra Tuncel, Ayhan’a “Vicdani olarak soruyorum. Burada bizim hayatımız kaydı. Üstlerinizden bu şekilde ifade vermek için baskı gördünüz mü” diye soru yöneltti. Ayhan bu soruya “Kesinlikle” diye yanıt verdi.

 

HAYAL’İ, CİNAYETE KADAR İZLEDİLER

Müdahil avukatı Engin Cinmen’in “Tuncel, size Hayal’in Dink’i öldürmekten vazgeçtiğine dair bilgiyi verdikten sonra sonra Hayal’i izlemekten vazgeçtiniz mi?” sorusuna Ayhan, Hayal’i cinayet gününe kadar izlemeyi sürdürdüklerini söyledi. Ayhan, “Yasin’i çalıştığı yerde zaman zaman kontrol ediyorduk. Telefonu da takipteydi. Kontrolümüz hep devam ediyordu. Cinayet anına kadar peşini bırakmadık” dedi. Cinmen “Peki o zaman ne yaptınız” diye sorudu. Ayhan “Biz bu konuyla ilgili elimizden geleni yaptık. Elimizden bu kadarı geldi. Son zamana kadar bu konu ile ilgili bir bilgi almadık. Bu konuyu kayda geçmemiz, konuya verdiğimiz önemi gösterir. Biz hiçbir zaman bu konu olmaz diye vazgeçmedik. Biz ister miydik böyle bir olay olsun” dedi. Ayhan, Samast’a ilişkin hiçbir bilgisi olmadığını da söyledi.

Avukat Bahri Bayram Belen, Ayhan’ın yanıtları üzerine “Trabzon Emniyeti Dink cinayeti ile ilgili hiçbir fiziki veya istihbari araştırma yapmamıştır” dedi. Tuncel de “Dink cinayeti ve Yasin Hayal grubu hakkında sizden bir bilgi sakladığım ya da yalan söylediğim kanaatine ulaştınız mı” diye sorması üzerine Ayhan, “Bu konuyla ilgili bilgi gelmedi ki” dedi.

 

‘DURUM DEĞERLENDİRMESİ YAPTIK’

Sanıklarla nasıl tanıştığını anlatan Erhan Tuncel, Yasin Hayal’e de çeşitli sorular yöneltti. “İkimizin de hayatı kaydı” diyen Erhan Tuncel, “Ogün Samast İstanbul’a gitmeden önce neden yanıma gelip bana söylemedin diye sordu. Yasin Hayal “Beraber kararlaştırdık. Ogün İstanbul’a gittiğinde Erhan Tuncel ile şöyle anlaşmıştık. Ben kendisine haber verecektim. İstanbul’a indiğinde kendisine de gidip söyledim” diyerek Tuncel’i yalanladı. Tuncel’in “Olaydan sonra neden gelip ben yaptım demedin" diye sorması üzerine Hayal “Hrant Bey’in ölümünden kısa bir süre sonra Tuncel’in evine gidip durum değerlendirmesi yaptık. Telefonundan sim kartını çıkartmıştı. Benim anlattıklarımı birilerine dinlettirmek için sim kartını takıp bana ‘senden beklemiyorum’ gibi şeyler söyleyince şaşırdım” dedi. Gazetemizin baskıya hazırlandığı gece saatlerinde duruşma devam ediyordu. AYSEL KILIÇ"

 

Alinti: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1233052550&year=2009&month=01&day=27-

Gönderi tarihi:
Benim görüsüme katilip katilmamaniz sonucu degistirmez,Alman-Yahudi davasiyla Türkiye'de ki azinliklar olayini biribirine karistirip ayni seymis gibi sunmaniz temelden yanlistir.Almanya bir Yahudi soykirimi yapmistir,yani Yahudilere ait ne varsa gaspetmistir.Türkiye bir bagimsizlik savasi vermis ve bu savas sonunda yapilmis olan Lozan antlasmasi ile haklar tespit edilmis ve karar aötina alinip imzalanmistir.Bu antlasma cercevesinde azinliklari haklarida maddeler halinde bu antlasmanin icersinde yer almistir,simdi sizin kalkip azinlik haklari diye ortaliga düsmeniz aslinda Lozan'in safdisi birakilmasi anlamini tasir,bunun baska bir anlamida Sevr'in tekrar gündeme getirilmesidir.Saniyorum ki bu anlamda düsünmüyorsunuzdur!

Lozan antlasmasi maddelerine aykiri olarak eger azinliklarin haklari ellerinden alinmissa ben de sizinle taraftarim tabii ki bu haklarin iade edilmesi gerekir.

 

saygilarla

Benim yazdiklarimla sizin cevabiniz arasinda hic bir iliski yok malesef. Alman-Yahudi davasi ile Türkiye'deki azinliklar olayini ben asla bereber tutmedim da herhangi bir sekilde kiyaslamadimda. Siz herhalde baska bir konuyla karistirdiniz.

Haksizliga karsi gelmenin su veya baska bir antlasma ile alakasi olamaz.

Gönderi tarihi:
Hran Dink öldürüldüğü zaman "Hepimiz Ermeniyiz" pankartı açan insanlar için, söylemediklerini bırakmayanlarla ilgili. Bugüne kadar okuduğum en güzel yorum şuydu ;

 

"insan gelişimi aşama aşamadır, tutup dört yaşında bir çocuğun kelimeleri imalarıyla anlamasını bekleyemezsiniz. o çocuğa 'ağır başlı' dediğinizde kafası ağır olan, büyük olan birini tahayyül eder. o çocuğa tutup 'hepimiz ermeniyiz' derseniz kelimeyi esas anlamıyla anlayıp size 'ben ermeni değilim' diyebilir. ne var ki bizler dört yaşında değiliz." Mehmet Bekaroğlu

 

Türk siyaset sahnesinde, bulunduğu yer ve gerek siyasi tavrı gerekse düşünceleriyle beni en çok şaşırtan adamlardan birisine ait bu yorum.

 

Ve ancak bu kadar güzel tanımlanabilir durum.

 

Evet bizler 4 yaşında değiliz ,en ön saflarda yer alanlar FERHAT TUNÇ-AHMET TÜRK-ORHAN PAMUK-YAŞARKEMAL VE onungibiler olunca ister istemez insanın düşünesi geliyor.

Gönderi tarihi:
Evet bizler 4 yaşında değiliz ,en ön saflarda yer alanlar FERHAT TUNÇ-AHMET TÜRK-ORHAN PAMUK-YAŞARKEMAL VE onungibiler olunca ister istemez insanın düşünesi geliyor.

Onlar ön saflarda diye ölümüne karsi geldiginiz birisini anmayacakmisiniz yani? Isimlerini sadiginiz inanlar ülkemizin insanlari ve kendi ülkelerindeki bir insanlik sucuna karsi gelmek icin ön saflarada yer almislar, ne mutlu öylelerine derim. Onlar bazilari gibikatil ile ani fotograflari cektirmediler ve Hrant Dink icin bir Türk düsmani eksik oldu da demediler. Aradaki fark bu.

Gönderi tarihi:
Evet bizler 4 yaşında değiliz ,en ön saflarda yer alanlar FERHAT TUNÇ-AHMET TÜRK-ORHAN PAMUK-YAŞARKEMAL VE onungibiler olunca ister istemez insanın düşünesi geliyor.

 

Düşüncelerimizi önde olanlarla mı kıyaslayacağız;kaldı ki Yaşar Kemal gibi bir değeri düşündürücü bulmanız da oldukça ilginç.

Gönderi tarihi:

Hrant Dink'ten Yasar Kemal'e gecmeyin,gecerseniz onlarida tartisma listesine aliriz.Bakin biz,burada agirbasli bir tartisma yapmaya calisiyoruz,duygusallikla bir yerlere varmaya calismiyoruz.Bu ülkeye ihanet eden kim varsa hepsini deger yapmaktan da vazgecin artik.Bu millet öyle ucuz bir millet degildir.

 

Ermeni yandaslarinda söyle bir meyil görüyorum,yazilari okudugumda öyle anlasiliyor;"Haksizliga karsi cikmanin, anlasmayla alakasi olmaz"denmektedir.Bu yazi,Lozan'da Ermenilere veya azinliklara haksizlik yapilmis gibi bir anlam iceriyor gibi geliyor bana.Böyle bir seyi ima etmekle Lozan'i reddetmek ayni seydir.O zaman bu imayi yapanlara sormak isterim:"Siz Sevr'den yanamisiniz Lozan'dan yanami?"

 

Gerci haksizlik yapildi diyenler tabii ki Sevr'den yana olduklarini da aciklamis oluyorlar.Lozan Türk milletinin kaniyla caniyla savasarak bagimsizligini kazandigi,ve Lozan'la Sevr'de dayatilan maddeleri reddettigi Sevr'i Türk milletinin önüne koyanlara vurdugu bir tokattir,buna karsi olmak,azinliklarin haklari elinden alinmis demek demokrasi veya haksizliga karsi olmak degil LOZAN'A DAHA DOGRUSU;TÜRKIYE CUMHURIYETININ VARLIGINI KABUL ETMEMEKTIR.Aksini kimse iddia edemez eger Lozan'da azinliklara haksizlik yapildi diye düsünülüyorsa.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Aslında "Hepimiz Hrantız" "Hepimiz Ermeniyiz" sloganları kalıp olarak yeni değildir. Metin Göktepe adlı muhabirin Eyüp Statında polisler tarafından dövülerek öldürülmesinden sonra yıllarca "Hepimiz Metin'iz" sloganı kullanılmıştı gazeteciler tarafından. "Her yer Ramallah, Hepimiz Filistin'liyiz" ,"Hepimiz Irak'lıyız" bu sloganlarda yıllarca protestolarda, mitinglerde kullanılan sloganlardı. Ben kimsenin "Hepimiz Filistin'liyiz" sloganı atılınca, "ne münasebet ben arap değilim türk'üm" tarzı bir argüman kullandığını görmedim. Bu slogan kalıbı evrenseldir aynı zamanda. ABD'de zenci oldukları için üniversiteye kabul edilmeyen öğrencilerin durumunu protesto etmek için birçok beyaz öğrenci okula "Hepimiz Zenciyiz" yazan tişörtlerle gitmişti. Solingen katliamından sonra binlerce Alman, Solingen sokaklarında "Hepimiz Türk'üz" pankartının arkasında yürüdü. Hrant Dink'in durumunda ise, çarpıtma ve işine geldiği gibi yorumlama çok yapıldı.

 

Bu sloganla bir sorunum yok, hatta cenaze törenini ben işyerindeki TV’de, Ermeni arkadaşlarla beraber seyretmiştim, onlara başınız sağolsun demiştim, üzüntülerini paylaşmıştım.Ama o mitingte atılan alakasız sloganlara ne demeli dostum ? “Hepimiz Kürt’üz, Hepimiz Ermeni’yiz”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Susma Haykır; Halklar Kardeştir”, Faşist Baykal” ve “Faşist CHP” …

 

Cinayeti duyduğumda, benim şahsen kimin yaptığı konusunda bir fikrim olmamıştı ancak daha sonra şüphelileri duyduğumda ben de BBP lilere karşı nefret duymuştum.

 

Şimdi, komplo diyeceğim, itiraz edeceksiniz. İfadesine dayanarak Ergenekon davası iddianamesi hazırlanan Tuncay Güney’in Muhsin Yazıcıoğlu hakkındaki söyledikleri neden sansürlendi ve iddianameye alınmadı ? Neden, Muhsin Yazıcıoğlu sorgulanmıyor ?

 

Cinayeti önceden bildiği halde engel olmayan o zaman ki Trabzon Emniyet müdürü Ramazan Akyürek, neden şimdi İstihbarat Daire Başkanı ve Ergenekon’un isim babası ?

 

Aslında Bu adama yapılan haksızlık suikastle sınırlı değil. Adam bir yazı yazdı. Bu yazı yüzünden Ermeni Diasporası olmak üzere Fanatik ermeniler tarafından topa tutuldu. ""Hrant Dink" yazısında Türklüğe hakaret ediyor" "Türklerin kanı pistir diyor" sloganlarına inandık hepimiz. Yahu bu adamın bu yazısı radikal ermenileri neden kızdırdı diye açıp bir okumak aklımıza gelmedi.

 

 

Adam hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Bilirkişi raporunda aslında hepimize ders olacak şekilde "Cümlenin bir paragrafın içinde geçtiğini, cümlede ne anlatıldığını anlamak için paragrafı okumak gerektiğini" söylerek suç unsuruna rastlanmadığını söyledi. Ama yine dava açıldı, linç kampanyaları, onun üstünden kendini ispat etmek isteyen ve bugün bir çoğu ergenekon davasından hapiste olan tayfa yapmadığını bırakmadı. Hukukla tek alakası, hukuk fakültesinden mezun olup cübbe giymek olan avukat bozuntuları, mahkeme çıkışlarında adamı linç etmeye çalıştı.

 

Biz şu paragrafı anlayamadık. Çünkü önümüze paragraf değil. Paragrafın içinden çekip çıkarılıp kalemini namlu olarak kullanan yazarlar tarafından bize tek olarak sunuldu.

 

Ermenistan'ın "Türke muhalefet" ve "Türk karşıtlığı" dışında herhangi bir kimlik, herhangi bir siyasa oluşturamamasını. Ermenistan ve Ermeni Diasporasının "Türk'leri mahkum etmek" "Türk'lerden intikam almak" dışında kendine bir varlık sebebi geliştirememesini. Ulusal kimliğini bunun üzerine oturtmasını eleştiren yazıdan biz bir paragrafı söküp çıkardık. Adamın yazısında tırnak içine alarak kullandığı "türk" kelimesiyle türklüğü ve türkleri değil. Ermenistan ve Ermeni diasporasının bir saplantı haline getirdiği olgudan bahsettiğini göremedik. Çünkü okumaya bile zahmet etmedik. Ve adam ne kadar anlatırsa anlatsın ne demek istediğini anayamadık.

 

Oysa bilirkişi daha ilk raporunda gözümüzün içine sokmuştu gerçeği ;

 

Ama tabi bilirkişi ne bilir? Ya da bilirkişinin ne söylediği mahkeme önlerinde linç çığırtkanlığı yapan sözümona hukukçuların umrunda mıdır ?

 

 

 

Bizim anlamamız için bu adamın ölmesi mi gerekiyordu ?

 

Ben kendi adıma o sözü yanlış anlamamıştım. Ne demek istediğini anlamıştım. Ancak, şimdi benim aklıma takılan vermek istediği mesajı neden böyle dolambaçlı yollardan, yanlış anlaşılmaya sebebiyet verecek tarzda yazmış. Hatta son kısmını ’’asil kan, damar, mevcuttur ’’ kelimelerini kullanarak sanki Atatürkün ‘’muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur’’ sözünü çağrıştırma amacına ne demeli.

 

Şimdi, bu adam “İstiklâl Marşı bölücü” dememiş miydi ? İstiklal Marşı’nın “Kahraman ırkıma bir gül” bölümüne geldiğinde susup “Allah’ınızı severseniz, bu mu bütünleştirici ulusal marş? Herkes kendi ırkına gönderme yapıyor. Bölücülü bu. Ben düşünüyorum ki, kahraman ırkım yerine, çalışkan yurttaşım kelimesi ne olur” dememiş miydi ?

 

Biz bile bu forumda yazarken yanlış anlaşılmasın diye kelimeleri, ifadelerimizi seçip te yazmıyor muyuz ? Ne gerek vardı, böyle bilirkişi gerektiren dolambaçlı yollara ? Deneyimli bir yazar bu hatayı neden yapsın ?

 

Hrant Dink’in Diaspora Ermenilerinin söyleminden tek farkı soykırımın sorumlusu olarak Türkleri değil o dönemin emperyalist devletlerini suçlamasıydı. Soykırımın yapıldığında en ufak şüphesi yoktu ve tanınmasını da istiyordu.

 

“Dünya Yahudi soykırımına gösterdiği hassasiyeti Ermenilerden esirgemiştir”

“Ermeni yasa tasarısı geçerse, Fransa’ya gider, aksini düşündüğüm halde, içim yansa da, böyle bir soykırımın olmadığını söylerim”

 

“Tabi ki atalarımın başına gelenleri biliyorum. Buna kimileri "Katliam", kimileri "Soykırım", kimileri "Tehcir", kimileri de "Trajedi" diyor. Atalarım Anadolu diliyle "Kıyım" derdi... Ben ise "Yıkım" diyorum. (...) Dünya Ermenileri 1915'in 90. yılını anmaya hazırlanıyor. Ansınlar... Haklarıdır....”

 

“1915’e bakmak örneğin... Ermeni dünyası yaşadığı tarihi dramın gerçekliğinin farkındadır ve bu gerçeklik bugün dünya ülkelerinin ya da Türkiye’nin kabul edip etmemesiyle değişecek değildir. Onlar kabul etmese de Ermeni ulusunun vicdanında olan bitenin adı başından beri kazınmıştır. (...) Gayrı herkesi kendi vicdansızlığıyla başbaşa bırakma zamanı gelip de geçmiştir.”

 

“Dünya Yahudi soykırımına gösterdiği hassasiyeti Ermenilerden esirgemiştir.”

 

“Fransa ve Türkiye’nin fikir özgürlüğüne karşı zihniyet ortaklığı var. Eğer bu yasa tasarısı geçerse, ki geçecek gibi görünüyor, Fransa’ya gider, aksini düşündüğüm halde, içim yansa da böyle bir soykırımın olmadığını söylerim.”

 

“Elbette bu bir soykırımdır diyorum, çünkü sonuç kendisini zaten tanımlıyor. 4 bin yıldır bu topraklarda yaşayan bir halkın artık orada yok olduğunu görüyorsunuz”

 

Bunları Hrant Dink söylememiş miydi ?

 

Elbette, öldürülmesi, mahkemelerde linç edilmeye çalışılması çok yanlıştır. Bunun yanında bütün Ermenileri Türk düşmanı görmek te fevkalade yanlıştır. Ben bu adamdan çok kırtasiye malzemesi almıştım, meşhur olmadan önce, kaç defa yüzyüze geldik, konuştuk. Ermeni olduğunu bildiğim halde hiç bir önyargım yoktu. Ancak, Hrant Dink de bir melek değildi, bunu da söylemek gerekir.

Gönderi tarihi:
Bu sloganla bir sorunum yok, hatta cenaze törenini ben işyerindeki TV?de, Ermeni arkadaşlarla beraber seyretmiştim, onlara başınız sağolsun demiştim, üzüntülerini paylaşmıştım.Ama o mitingte atılan alakasız sloganlara ne demeli dostum ? ?Hepimiz Kürt?üz, Hepimiz Ermeni?yiz?, ?Yaşasın Halkların Kardeşliği?, ?Susma Haykır; Halklar Kardeştir?, Faşist Baykal? ve ?Faşist CHP? ?

 

Şimdi yüzbinlerce insanın katıldığı bir mitingde, benzeri her mitingde olduğu gibi. En arka sıralarda bulunan marjinal grupların attığı sloganları yüzbinlerce insana fatura etmek mantıklı olmaz.

 

Nasılki sendikalar miting düzenler, onbinlerce işçi, hakları için slogan atar. En arkada birkaç yüz kişi vardır. Onlar ise gündemle alakası olmayan pankartlar ve sloganlar taşırlar. Ama orada hakkını arayan onbinlerce işçiyi, kortejlerin en arkasında slogan atan birkaç yüz marjinalle etiketlemek olur mu ?

 

?Yaşasın Halkların Kardeşliği?, ?Susma Haykır; Halklar Kardeştir?

 

Kaldı ki bu sloganların konuyla alakasız olduğunuda düşünmüyorum. Bizzat çok alakalıdır.

 

 

Ben kendi adıma o sözü yanlış anlamamıştım. Ne demek istediğini anlamıştım. Ancak, şimdi benim aklıma takılan vermek istediği mesajı neden böyle dolambaçlı yollardan, yanlış anlaşılmaya sebebiyet verecek tarzda yazmış. Hatta son kısmını ??asil kan, damar, mevcuttur ?? kelimelerini kullanarak sanki Atatürkün ??muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur?? sözünü çağrıştırma amacına ne demeli.

 

Şimdi yazı türk halkına ve türk kamuoyuna yazılmış bir yazı değil. Ermeni diasporasıyla girdiği bir polemikte ermeni cemaatine hitaben yazdığı bir yazı. Yazının dili dolambaçlı değilmiş ki. Yazıldığı günün ertesinde Ermeni Diasporası ne dediğini anlamış Hrant Dink'in ve adamı tabiri caizse afaroz etmişler. Bu yazı dolayısıyla Ermeni Diasporasının önde gelenleri ile Ermenistanlı aşırı sağcı politikacılar Hrant Dink'i hedef alan açıklamalar ve yazılar yazmış. Ermeni Patriği Mutafyan'la Hrant Dink bu yazı yüzünden ağız münakaşasına girmişler ve ogünden sonra bir araya gelmemişler. Konuşmamışlar.

 

 

Şimdi, bu adam ?İstiklâl Marşı bölücü? dememiş miydi ? İstiklal Marşı?nın ?Kahraman ırkıma bir gül? bölümüne geldiğinde susup ?Allah?ınızı severseniz, bu mu bütünleştirici ulusal marş? Herkes kendi ırkına gönderme yapıyor. Bölücülü bu. Ben düşünüyorum ki, kahraman ırkım yerine, çalışkan yurttaşım kelimesi ne olur? dememiş miydi ?

 

Bu Türk düşmanlığı ya da Türklüğe hakaret değildir ki. Bu kendi fikriyle yaptığı bir eleştiridir. Katılmıyorsak ve karşıysak fikri ortamda cevabını veririz, onaylarız, ya da karşı çıkarız.

 

Biz bile bu forumda yazarken yanlış anlaşılmasın diye kelimeleri, ifadelerimizi seçip te yazmıyor muyuz ? Ne gerek vardı, böyle bilirkişi gerektiren dolambaçlı yollara ? Deneyimli bir yazar bu hatayı neden yapsın ?

 

Eğer bu yazı bizlere , kamuyouna paragrafıyla beraber sunulsaydı, paragrafı okuduğumuzda bizde ne dediğini anlardık. Kaldı ki yazı dediğim gibi, ermeniler arasındaki bir polemikte ermenilere hitaben yazılmış bir yazı. Burada aslında yazının tümü okuduğunda ne anlatılmak istediğini anladığı halde, kendi siyasal fikirleri için bir çıkış yakalamak, birer "vatansever" , "türk halkını müdafa eden kahraman" edasıyla kendilerini pazarlamak için cımbızlama yaparak bilinçle şekilde çarpıtan bir grup adamın icraatı bu.

 

HY adlı yazarın kullandığı tarzla aynı.

 

 

Hrant Dink?in Diaspora Ermenilerinin söyleminden tek farkı soykırımın sorumlusu olarak Türkleri değil o dönemin emperyalist devletlerini suçlamasıydı. Soykırımın yapıldığında en ufak şüphesi yoktu ve tanınmasını da istiyordu.

 

Diaspora ermenilerinden farkı, ermeni soykırımı yasalarının emperyalist politikalar için bir argümandan ibaret olduğunu savunması. Ve ermeni soykırımı yasalarına karşı çıkmasıydı.

 

?Dünya Yahudi soykırımına gösterdiği hassasiyeti Ermenilerden esirgemiştir?

?Ermeni yasa tasarısı geçerse, Fransa?ya gider, aksini düşündüğüm halde, içim yansa da, böyle bir soykırımın olmadığını söylerim?

 

?Tabi ki atalarımın başına gelenleri biliyorum. Buna kimileri "Katliam", kimileri "Soykırım", kimileri "Tehcir", kimileri de "Trajedi" diyor. Atalarım Anadolu diliyle "Kıyım" derdi... Ben ise "Yıkım" diyorum. (...) Dünya Ermenileri 1915'in 90. yılını anmaya hazırlanıyor. Ansınlar... Haklarıdır....?

 

?1915?e bakmak örneğin... Ermeni dünyası yaşadığı tarihi dramın gerçekliğinin farkındadır ve bu gerçeklik bugün dünya ülkelerinin ya da Türkiye?nin kabul edip etmemesiyle değişecek değildir. Onlar kabul etmese de Ermeni ulusunun vicdanında olan bitenin adı başından beri kazınmıştır. (...) Gayrı herkesi kendi vicdansızlığıyla başbaşa bırakma zamanı gelip de geçmiştir.?

 

?Dünya Yahudi soykırımına gösterdiği hassasiyeti Ermenilerden esirgemiştir.?

 

?Fransa ve Türkiye?nin fikir özgürlüğüne karşı zihniyet ortaklığı var. Eğer bu yasa tasarısı geçerse, ki geçecek gibi görünüyor, Fransa?ya gider, aksini düşündüğüm halde, içim yansa da böyle bir soykırımın olmadığını söylerim.?

 

?Elbette bu bir soykırımdır diyorum, çünkü sonuç kendisini zaten tanımlıyor. 4 bin yıldır bu topraklarda yaşayan bir halkın artık orada yok olduğunu görüyorsunuz?

 

Bunları Hrant Dink söylememiş miydi ?

 

Şimdi, Türkiye'nin bu konuda savunduğu nedir ? Ortak bir komisyon kurulsun, ilgili tüm ülkeler arşivlerini açsın, ve bu konu tarihçiler, aydınlar tarafından tartışılsın, araştırılsın.

 

Budur değil mi? Türkiye'nin devlet olarak savunduğu.

 

Evet çok güzel, çok mantıklı bir görüştür. Peki ortada bir sorun yok mu ? Ermeni soykırımı olmuştur diyen yabancı yazarlar bunu Türkiye sınırları içerisinde yaparsa, ya da türk vatandaşı yazarlar herhangi bir yerde söylerse, "Türklüğe hakaret" gibi ağır bir ithamla mahkeme karşısına çıkarlarsa. Bu taleple bu uygulama ne kadar örtüşür ?

 

Diyelimki bu komisyon kuruldu. Geldi adamlar İstanbul'da toplantı yapıyor. Ve soykırım olmuştur iddiasını savunan tarihçiler, yazarlar bunu dile getirdi. Kapının önünde gözaltına mı alınacaklar ? Ya da yurtdışındaki bir toplantıda bunu söyleyen türk vatandaşı yazarlar dönüşte havaalanında gözaltına mı alınacaklar ?

 

Artı, "soykırım olmuştur" diyenleri, "vatan haini" damgasıyla kamuoyunun önüne sunmaktan farkı olmayan "Türklüğe hakaret" le yargılarken. Olmamıştır diyenlere ceza veren ülkeleri nasıl eleştiririz ? İkisi arasında bir fark var mı ?

 

 

 

 

Elbette, öldürülmesi, mahkemelerde linç edilmeye çalışılması çok yanlıştır. Bunun yanında bütün Ermenileri Türk düşmanı görmek te fevkalade yanlıştır. Ben bu adamdan çok kırtasiye malzemesi almıştım, meşhur olmadan önce, kaç defa yüzyüze geldik, konuştuk. Ermeni olduğunu bildiğim halde hiç bir önyargım yoktu. Ancak, Hrant Dink de bir melek değildi, bunu da söylemek gerekir.

 

Burada söz konusu olan, Hrant Dink'in 1915 olayları hakkındaki fikirlerine karşı çıkmak değildir. Bu forumda bu konuda en çok karşı yazı yazanlardan birisi benim. Burada söz konusu fikirleri ve savundukları bize aykırı olan bir insanın bu fikirlerinden dolayı, işlemediği bir suçla itham edilerek kamuoyunun karşısına vatan haini, türk düşmanı olarak sunulması. Ve ona karşı işlenecek bir cinayet için cesaret verilmesi. Türkiye'nin bir gerçeğidir. Bir adam hedef gösteriliyorsa mutlaka onu hedef alan bir saldırıda arkasından geliyor. Bu ister saldırmak niyetinde olanların ön hazırlık olarak hedef göstermesi olsun, isterse hedef göstermeden etkilenerek bir kişinin saldırması olsun.

 

Bu adamın fikirleri vardı. Ancak bu adam fikirlerini tamamen yasal alanda dile getirdi. Bu fikirlerini illegal örgütlenmelerle yaymaya çalışmadı. Ya da bu fikirlerini illegal veya silahlı örgütler aracılığıyla bir amaca hizmet etme saikiyle kullanmadı. Bir ülkede toplumsal huzur ve güvenliğin sağlanmasında en önemli yardımcılardan birisi budur. Her fikrin, yasal zeminde, başka yöntemlere başvurmadan dile getirilebilmesi.

 

Hrant Dink 1915 olayları hakkındaki fikirlerini, bombalı pankartlarla duyurmadı. Rehine eylemleri yaparak duyurmadı. Yasadışı yayın organları ile dağıtmadı. Fikirlerini yasal yollarla, demokratik zeminde dile getirdi. Bunun cevabıda, fikir olmalıydı. Linç kampanyası, hedef göstermeler, yazdıklarını çarpıtıp vatan hainliğiyle suçlamalar değil.

Mesele budur dostum. Mesele Hrant Dink'in fikirlerinin doğruluğu ya da yanlışlığı değildir.

 

Artı, Türkiye'nin ermeni soykırımını inkar yasalarıyla köşeye sıkıştırıldığı, dünya nezdinde mahkum edilmeye çalışıldığı ve büyük oranda başarıldığı bir süreçte. Bu yasa tasaralarına karşı çıkan, Türkiye'ye yapılmış bir haksızlık olarak gören, Bu yasaları çıkaran ülkelerin 1915 olaylarındaki kendi suçlarını gizleme niyetinde olan ülkeler olduğunu, AB toplantılarında yüksek sesle dile getiren Ermeni bir aydın olarak, Türkiye için değerliydi kendisi. Çünkü bunları AB toplantısında bir Türk Milliyetçisi değil. Türk Ermeni cemaatinin önde gelen bir aydını söylüyordu. Bu yüzden Ermeni Diasporası ve fanatik ermeniler ona tepki gösteriyorlardı. Adamı afaroz etmeye çalışıyorlardı.

Peki şimdi ? Bu adam, devlet görevlilerininde karıştığı ortaya çıkan, valisinden, bakanlığına kadar herkesin haberi olduğu halde engellenmeyen bir cinayete kurban gitti.

"

Diaspora'nın propagandası ne oldu ? Ermeni soykırımının inkarını suç sayan yasalara karşı çıkan bir Ermeni yazar bile öldürüldü Türkiye'de"

 

Hrant Dink Ermeni soykırımını savunuyordu. Ama bunu Türklere ve Türkiye'ye karşı bir düşmanlık olarak yapmıyordu. Bir türk vatandaşı olarak, Türkiye'yi sıkıştırmak ve mahkum etmek için çıkarılan yasalara karşıda Türkiye'nin yanındaydı aynı zamanda. Bu yasaların çıkarılması için çalışan diasporayı eleştiriyordu.

 

Bir insanı fikirlerinin farklı, aynı, doğru, ya da yanlış olması değildir melek/şeytan yapan. Fikirlerini nasıl kullandığı, ve ne amaçla kullandığıdır.

 

Kanımca Hrant Dink ona karşı linç kampanyası başlatan, onu hedef gösterenlerden ona kat daha fazla vatanseverdir.

Gönderi tarihi:
Bu Türk düşmanlığı ya da Türklüğe hakaret değildir ki. Bu kendi fikriyle yaptığı bir eleştiridir. Katılmıyorsak ve karşıysak fikri ortamda cevabını veririz, onaylarız, ya da karşı çıkarız.

 

Dostum, ben Türklüğe hakaret demedim zaten, ırkçılık olduğu nedeniyle eleştirdiği İstiklal marşındaki kelimelere benzer kelimeleri kullanarak Ermeni cemaatine hitaben yazdığı ( ki ben buna da katılmıyorum çünkü Agos gazetesi hem Türkçe hem de Ermenice basılıyordu, dolayısıyla Türk kamuoyuna da hitap ediyordu ) yazıdaki çelişkiyi ortaya koymak istedim. Yani, ’’hem kahraman ırkım’’ gibi kelimeleri İstiklal marşında ırkçılık olarak görüyor, hem de kendi yazısında benzer kelimeler kullanıyor, demek ki o da ırkçı kendi mantığı ile… :)

 

Diyelimki bu komisyon kuruldu. Geldi adamlar İstanbul'da toplantı yapıyor. Ve soykırım olmuştur iddiasını savunan tarihçiler, yazarlar bunu dile getirdi. Kapının önünde gözaltına mı alınacaklar ? Ya da yurtdışındaki bir toplantıda bunu söyleyen türk vatandaşı yazarlar dönüşte havaalanında gözaltına mı alınacaklar ?

 

Bilgi üniversitesinde bunun gibi bir konferans olmamış mıydı ? Ben tutuklandıklarını hatırlamıyorum. Tutuklanmışlarsa dediğin doğrudur. Ya da Baskın Oran örneği belki, o da ceza almadı zaten.

 

Artı, "soykırım olmuştur" diyenleri, "vatan haini" damgasıyla kamuoyunun önüne sunmaktan farkı olmayan "Türklüğe hakaret" le yargılarken. Olmamıştır diyenlere ceza veren ülkeleri nasıl eleştiririz ? İkisi arasında bir fark var mı ?

 

Bizim kanunlarımızda ’’ Soykırım olmuştur diyen cezalandırılır’’ diye bir hüküm yok bildiğim kadarıyla. ‘’Türklüğe hakaret’’ bunu karşılıyorsa bilemem. Bu kanunun gerekliliğini tartışalım o zaman.( Gerçi 301 kaldırıldı ama )

 

Bir insanı fikirlerinin farklı, aynı, doğru, ya da yanlış olması değildir melek/şeytan yapan. Fikirlerini nasıl kullandığı, ve ne amaçla kullandığıdır.

 

Tabii ki ne amaçla kullandığı önemlidir. Hrant Dinkin yaptıklarını pekala şöyle de yorumlayabilirsiniz. Hem Diasporayı eleştirip hem de Türkiye Devletini soykırım fikrine yakınlaştırıp, alıştırmaya çabalamak. Sonunda Diasporanın istediği sonucu daha akılcı bir yoldan başarmak. ( Çok mu paranoyak düşünüyorum bilmiyorum :) )

Gönderi tarihi:
Arkadaşım,vatana ihanet etmenin ölçütünü yazın Allah aşkına...

İhanetin ölçüsüne isterseniz önce hrand dinkten başlayalım.

 

yanılmıyorsam 2003 yılında cevizkabuğu programında söyledikleri.

 

1-istiklal marşında ''kahraman ırkıma ''dediği için ırkçılık yapıyor değiştirilmesi gerekir demesi.

 

2-Elindeki evrakları göstererek istanbulun en işlek caddelerinin ermenilere ait olduğunu ve geri verilmesi gerektiğini söylemesi.(bizimde osmanlının sahip olduğu toprakları isteme hakkımız olmazmı?)

 

3-Ne kadar kabul etmesenizde,başka yorum çıkarsanızda ''Türkten boşalacak ********* yerine,asil ermeni kanı'' demesi gibi

 

4-Leyla zana ve saz arkadaşlarının bizim iki liderimiz var bri barzani diğeri öcalan demesi gibi.vs

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.