Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Brain Slapper..

Senin söyleminle benim söylemim arasında ne fark var..

Yavaş yada hızlı konu o değil..

Konu dağların hareket etmesi..

Bize bulutlar kadar hızlı hareket ediyor denilmiyor..

Konumuz hareket var mı yok mu..

Kur'an-ı Kerim hareket var demiş olay bu..

 

 

Not: Bir arkadaşım vardı, sk sık tartışırdık, örneğin bir konu hakkında hiç bilgisi yoksa, biliyormuş gibi davranır küçük taktiki sorularla benden bilgi koparır aynı bilgileri bana karşı kullanırdı.. :)

Paylaşmak istedim.. :)

 

 

Saygılar..

  • Cevaplar 78
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Senin söyleminle benim söylemim arasında ne fark var..

Yavaş yada hızlı konu o değil..

Konu dağların hareket etmesi..

 

Fark şu:

Bilim sadece dağlar hareket eder demiyor., ovalar, platolar da hareket ediyor diyor.

Muhammed sadece dağların hareket ettiğini söylüyor.

Buradan şunu anlıyoruz: Muhammedin ve bilimin bahsettiği şeyler farklı şeyler.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Fark şu:

Bilim sadece dağlar hareket eder demiyor., ovalar, platolar da hareket ediyor diyor.

Muhammed sadece dağların hareket ettiğini söylüyor.

Buradan şunu anlıyoruz: Muhammedin ve bilimin bahsettiği şeyler farklı şeyler.

 

Saygılar.

 

Vagonlar ilerliyor desem..

Lokomotifte ilerliyor mu demem gerekiyor..?

Yada kanserden bahsederken, hepatitten, böbrek yetmezliğinden de mi bahsetmem gerekiyor.

Dağlar göz önündedir ve devamlı ilgi alanı içindedir..

Heybetli büyklükleri ve kale gibi sarsılmaz durşlarıyla sabitler gibi görünürler..

Büyük bir olayın ifadesi için daha net ve daha dikkat çekici argümanlar kullanılır..

Ki, zaten burada yanlış bir bilgi yoktur..

Dağların hareket ettiğide doğrudur, yer kabuğunun hareket ettiğide doğrudur..

 

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Sayin kral bir sorum olucak sadece meraktan...hERSEYi aciklayan su kuran tanrinin nasil molekul

yarattiginida acikliyor mu acaba???

 

Bilmiyorum..

Açıklamışsa ne değişecek (senin açından)

 

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Sembolik olup olmadığını nereden biliyorsun..?
çünkü ayette diğer organlar gerçek işlevleriyle birlikte verilmiş, kalpte bunların içinde, ayrıca kur'anın hiçbir yerinde kavrama akletme işlevinin beyinde olduğu anlaşılmaz.

 

Kalpleri kararmıştır ifadesindeki kararmıştır kelimesi sembolik mi değil mi sence.?

 

Evet bu semboliktir, mecaz anlamda kullanılmıştır, ama malum ayette durum farklıdır.

 

 

A'raf-179: Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır

Gönderi tarihi:
Bilimin aciklayamadigi bir noktaya deginmis olcaz ve inancaz ancak bunu kuranda aciklayamamis....

Demek oluyor ki aslinda kitap bilimsel degil eger ole olsaydi baslangic sorusuna cevap verirdi...

Demekki Muhammet buna bir cevap verememis..

 

Sayın La bohame..

İnanmak için açık kapın varsa, inanacak çok delil var..

Bakın aylarca tartıştık defalarca söyledik..

Kur'an-ı Kerim bilim kitabı değildir dedik..

O bir mikro biyoloji kitabı değil dedik..

Bizlere bir takım bilgileri kısa, öz ve dolaylı verir..

Eğer herşeyden en ince ayrıntısına kadar bahsetseydi sanırım milyarlarca sayfası olan bir kitap olurdu ki, bu kitabı bir kaç futbol sahasına ancak sığdırabilirdik..

Kur'an-ı Kerim öncelikle iman, ibadet ve ahlak için yol gösterici kitaptır ve din kitabıdır..

Bilimle ilgili argümanları ise insanları tefekküre yönlendirmek için kullanır..

Başlangıç sorusunun cevabı yoktan var etmektir..

Bilimde bunu ıspat etmiştir, sıfır hacimli bir nokta ve patlama (big-bang)..

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Bilimin söylediği hareket, gözle görülemeyecek, veya tek bir insan kuşağında farkedilemeyecek kadar yavaş bir harekettir. Bulutlar gibi hareketten kasıt bu değildir. Bulutlar gibi hareket ancak benim anlattığım türde bir göz yanılsamasıdır ve Muhammed'in anlattığı şey odur.

 

Ayrıca dikkatini çekerim "dağlar" diyor. Bütün yerkabuğu, ovalar, platolar demiyor.

Muhammed sadece dağlar hareket ediyor diyor.

Bilim adamlarının bahsettiği minimal hareketlerde, dağ ova ayrımı olmadan herşey hareket eder.

Sadece dağların hareket etmesi ancak benim bahsettiğim göz yanılsaması ile olur.

 

Saygılar.

 

Bu (Kur'an) bir irşattır. Rablerinin ayetlerini inkar edenlere ise, en kötüsünden acı bir azap vardır.(Casiye;11).

 

Bilimin söyledigi hareketi Kur'an'da söylemiştir.Allah söylüyor bunu herhangi bir insan degil.

 

Kur'an'ın ne oldugu neyi amaçladıgı yukarıda ve benzeri ayet ve sünnette gayet açıktır.

Bir fizik kitabı gibi herşeyi detaylı açıklamak Kur'an'ın arzu ettigi bir şey degildir.Bilimin nesnel apaçık bulguları ile çelişmez olması onun her bilimsel olayı açıklamasını gerektirmez.

yok moleküler yapı yok bilmem ne bunu Kur'an'a niye soruyorsunuz ki.

İnsanlıgın bugüne kadarki ve gelecekteki tüm bilgi tecrübelerini bildirecek bir kitap olsa heralde koyacak yer bulamzdık, kaldı ki bizler tek bir kitabı bile anlamaktan acizken bu hiç olacak birşey degil.

Kur'an, Allah-insan arasındaki ilişkinin mahiyeti hakkında bir kitapdır en kısa tanımı ile.

Gönderi tarihi:

La bohame..

Ne olursa olsun muhalefetle, gerektiği yerde muhalefet çok farklıdır..

Çünkü benim söylemediklerimi bana isnat ediyorsun..

Ben Kuran'ı Kerim bilim kitabıdır demedim..

Yani muhalefet için muhalefetse hiç birimiz boşa yorulmayalım..

Molekül meselesine gelince..

Ben molekülü değil..

"Demek oluyor ki aslinda kitap bilimsel degil eger ole olsaydi baslangic sorusuna cevap verirdi"

senin bu cümlene karşın onu yazdım..

Bugüne kadarda Kur'an-ı Kerim bilim kitabıdır demedim..

Bilme aykırı değildir dedim..

Aklın alıyormu her konuyu ince ince açıklasın..

Sıradan bir biyoloji kitabı kaç sayfadır..?

Bunun daha kimyası fiziği tarihi var..

 

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Allah kıta demeyi unutmuş galiba?

 

Kıtaların kaymasıyla,dağların kaymasının ne alakası var ? Temel fıkrası gibi.

Hava bugün bulutlu

 

temel,sen bana ördek dedin

 

Yoka ne alaksı var ?

 

temel;çok alakası var

 

nasıl yani?

 

temel,buluttan yağmur yağar

 

eeee

 

Temel,yağan yağmurlardan su birikintileri oluşur

 

eeee

 

Temel,eeesi varmı işte su birikintisindede ördekler yüzer.

 

Şanki bir şey söyledi "ALLAH" kıta demeyi unutmuşmuş haşa sonrada fıkra anlatıp inançsızlığına temel oluşturmuş. Aslında sana yazmamak lazım ama okuyan da bir şey var zanneder. Evvela bir dünya atlasına bak kıtaların nasıl birbirinden ayrıldığını atlasta gör istersen atlas (harita) tan kıtaları makas ile kes bak bakalım nasıl birbirlerine uyuyor. Birde Himalaya ların nasıl oluştuğunu öğren bak elinin altında klavyede var aslında anlayamıyorsunda anlıyor gözüküp şaka da yapıyorsun dağlar kaymaz bunu anla kıtaların kayması ile oluşur hindistan ın kuzeye doğru kayıp himalayaları oluşturması gibi.

Gönderi tarihi:

xlark tades

 

İnanmak için açık kapın varsa, inanacak çok delil var..

Bakın aylarca tartıştık defalarca söyledik..

Kur'an-ı Kerim bilim kitabı değildir dedik

O bir mikro biyoloji kitabı değil dedik....

 

Kur'an bilim kitabı değildir, bunu biliyoruz zaten. Ama Kur'an da bir sürü bilimsel bilgi bulunmaktadır ve bunların hemen hemen hepsi yanlıştır. Bir kitabın küçük bir kısmında bilimsel bilgiler bulunması o kitabın ve amacının bilim kitabı olarak algınlanmasını gerektirmez. Önemli olan verdiği bilimsel bilgilerin doğruluğudur.

 

 

Bizlere bir takım bilgileri kısa, öz ve dolaylı verir..

 

Bizlere bir takım bilgileri yanlış olarak verir.

 

Eğer herşeyden en ince ayrıntısına kadar bahsetseydi sanırım milyarlarca sayfası olan bir kitap olurdu ki, bu kitabı bir kaç futbol sahasına ancak sığdırabilirdik..

 

"Biz, dünyayı top biçiminde inşa ettik ve kendi kendine dönmesini sağladık, gece ve gündüzü bu dönüşle var ettik"

 

"Şüphesiz ki biz dünyayı, güneşin etrafında döndürmekteyiz, soğuğu ve sıcağı bu dönüşle var ettik."

 

bakın ne kadar kısa açık ve net cümleler, ayrıntıya ihtiyaç duymuyor, Kur'an da yazılandan bile çok daha kısa. Değil milyarlarca sayfa gerktirmeyi, şu andaki sayfalardan bile daha az sayfa olur.

 

Kur'an-ı Kerim öncelikle iman, ibadet ve ahlak için yol gösterici kitaptır ve din kitabıdır..

Bilimle ilgili argümanları ise insanları tefekküre yönlendirmek için kullanır..

 

insanları yanlış ve kuşkuyla yönlendirdikten sonra yapacak birşey yoktur.

 

Başlangıç sorusunun cevabı yoktan var etmektir

Bilimde bunu ıspat etmiştir, sıfır hacimli bir nokta ve patlama (big-bang)....

 

xlark tades, sanırım bilimsel terimlerle pek ilgilenemiyorsun, teoriden ispat, kanıt olmaz. Bunlar varsayımdır, varsayımları kanıt olarak getirenlerdensiniz. Lütfen böyle hatalar yapmayınız.

Gönderi tarihi:
Vagonlar ilerliyor desem..

Lokomotifte ilerliyor mu demem gerekiyor..?

Yada kanserden bahsederken, hepatitten, böbrek yetmezliğinden de mi bahsetmem gerekiyor.

Dağlar göz önündedir ve devamlı ilgi alanı içindedir..

Heybetli büyklükleri ve kale gibi sarsılmaz durşlarıyla sabitler gibi görünürler..

Büyük bir olayın ifadesi için daha net ve daha dikkat çekici argümanlar kullanılır..

 

Her bilgiyi vermen gerekmiyor, yanlış bilgi vermemen gerekiyor.

 

Ki, zaten burada yanlış bir bilgi yoktur..

Dağların hareket ettiğide doğrudur, yer kabuğunun hareket ettiğide doğrudur..

 

Kurandaki yanlış bilgileri buraya yazıp duruyoruz. Daha nasıl söyleyebiliyorsun yanlış bilgi yok diye?

Muhammed'in bahsettiği şeyin ne olduğunu, dağların nasıl "bulutlar gibi hareket edebildiklerini" senin de karşı çıkmadığın bir şekilde örneklemedim mi?

 

Bir taraftan "sabit dağlar kıldık" diyor, bir taraftan "dağlar bulutlar gibi hareket eder" diyor. Çok anlamlı hakkaten.

 

Sayın La bohame..

İnanmak için açık kapın varsa, inanacak çok delil var..

 

Delil olsa biz de inanırdık. Tartışmamız bu zaten: Delil yok.

Bizim amacımız da gerçeğe ulaşmak.

 

Bilimin söyledigi hareketi Kur'an'da söylemiştir.Allah söylüyor bunu herhangi bir insan degil.

 

Gerçekten mi? Hangi Allah söylüyor bunu? Yoksa Muhammed söylüyor olmasın?

 

 

Bir fizik kitabı gibi herşeyi detaylı açıklamak Kur'an'ın arzu ettigi bir şey degildir.Bilimin nesnel apaçık bulguları ile çelişmez olması onun her bilimsel olayı açıklamasını gerektirmez.

 

Her bilgiyi vermen gerekmiyor, yanlış bilgi vermemen gerekiyor.

 

Kuran-ı Kerim'i bilimsel bi kitap olarak görmek yanlış bi tez olur. Kuran insanlara yaşayışları ve adalet ahlak çerçevelerini anlatmak için gönderilmiş bi kutsal kitaptır. Hangi din bilimi açıklıor? Bilim şöledir dünya şöle varolmuştur diyen hangi din var? Kuran'ı kötülüorsunuz devamlı. Hristiyanlık mı? Yahudilik mi? Musevilik mi? hangi dinin açıklayıcıları ve kanıtları bilimi ve dünyanın varoluşunu açıklamış? Kuran tüm kitaplardan ve inançlardan farklıdır. Din bilimi gerektirmez. Çünkü ruhla alakalıdır. Maneviyat için insanlar dine ihtiyaç duyarlar. Başlangıç konusunda ise kesin ve net bi cvp vardır. Büyük patlama big bang. Yani hiçlikten varlığa geçiş anı. Bu konuları kendi düşüncem ve dünya görüşüm için tartışmaktan yana diilim. Fakat Kuran'da ve burda Kuran'ı savunanlarda çelişki yok.

 

Hakkaten Kuran'ı okudunuz mu siz? Kuran dünyanın varoluşunu açıklamaya kalkmamış mı?

 

Hud Suresi-7: O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun arşı da su üzerinde idi...

Furkan Suresi-59: Gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yaratıp sonra arş üzerinde egemenlik kuran O'dur.

Fussilet Suresi-9: De ki: "Siz, yerküreyi iki günde yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? Âlemlerin Rabbi'dir O."

Fussilet Suresi-10: O, yeryüzüne, denge ve dayanıklık sağlayan dağları üstünden yerleştirdi. Onda bereketlere vücut verdi. Ve onda, azıklarını dört günde takdir edip düzenledi. İsteyip duranlar için eşit miktarda olmak üzere...

Fussilet Suresi-12: Böylece onları, iki günde yedi gök halinde takdir edip her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti. Ve biz, arza en yakın göğü kandillerle ve bir korumayla donattık. İşler bunlar Azîz ve Alîm olanın takdiridir.

 

Bilim'in evrenin ve dünyanın oluşumu milyonlarca yıl almıştır tezini bir tarafa bırakalım. Kuran kendi içinde tutarlı olsa ona da bişey demeyeceğiz.

 

Yeri, göğü ve bunlar arasındakileri 6 günde yarartım diyor.

 

Sonra tutuyor, yerküreyi iki günde, azıklarını dört günde, gökleri iki günde yarattım diyor.

 

Hangisi doğru?

 

Haa, sonrda arşın üstündene çekilip tahtına oturmuş!! Yeri ve mekanı yok denen Allah'ın arşı da su üzerinddeymiş...miş miş miş...!!!

 

Hud-7: O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun arşı da su üzerinde idi...

 

***

 

Arkadaşlar sizden tek bir şey rica ediyorum: Kuran'ı okuyun, lütfen.

Ama yine de uyarayım: Müslüman kalmak, hayalinizde saf ve ulvi bir din yaşatmak istiyorsanız, müslüman sıfatını taşımayı sürdürmek istiyorsanız, Kuran okumayın.

 

Su üstündeki arşında taht kuran Allah'a da, size de saygılar...

Gönderi tarihi:

Sayın BrainSlapper

 

Bize bir küçüklük anınızı anlatmışsınız orada dağların yürüdüğünü gördüğünüzü sanmışsınız ardından öyle olmadığını öğrenmişsiniz ve sonra sevgili sedat'ın söylediğini kabul etmişsiniz.

 

Kuran dağların gözle görülebilir bir şekilde hareket ettiğini söylemiyor zaten aksine siz sabit durduğunu sanırsınız oysa onlar bulutların hareketi gibi hareketlidirler diyor. araçta giderken sadece dağların değil gökteki yıldızlarında bizimle geldiğini sanıyoruz bu bizlerin görme yeteneğinin azlığından kaynaklanan bir gözyanılması ancak bilimin kabul ettiği dağların hareket halinde olmasını (kıtalar) Kuran henüz bilimsel gerçekliğin kabul görmesinden önce söylüyor bu ilginç değil mi?

 

daha önceleri de söylemiştiniz Kuran genel kabullerden ve bilinenlerden bahsediyor başka bir şey söylemiyor demiştiniz. Oysa embriyo'nun yumurta ile döllenmesi, dünyanın sabit olmadığı, kutuplarından eksiltilmiş bir gezegen olduğu, kainatın genişlemekte olduğu, 1400 yıl önce bilinen şeyler miydi? aksine o zamanki insanların bile anlayamadığı gerçeklerdi. sonra bilim bunları tespitleri ile doğruluyor insanlık bu kez Kuran'ın ilahi kelamla anlattığını "bilimsel verilerle" anlıyor. ama iş buna gelince kabullenemeyenler sürekli hata ve eksik arıyorlar bilimi dine altarnatif bir yöntem olarak getirmek istiyorlar.

 

sonuç itibarıyla benim inanç tercihi hakkında ki görüşüm insanların bazısına bazı gözlemleri yeterli bir kanıt oluyor bazılarına olmuyor daha fazla açıklık ve netlik istiyorlar oysa inançta sınanma payı burada gizli bir sır olarak duruyor. aradığınız ispatı en kısa zamanda bulmanızı diliyorum...

 

selamlar

Gönderi tarihi:
Sardunyam, dağlar sürüklenmezler. Hele bulutlar gibi hiç sürüklenmezler, çünkü bulutlar saatte kilometrelerce yol katederler. Kıta sürüklenmesi ile dağların sürüklenmesi birbirine benzemez çünkü dağlar sabittir ve kıtalarla birlikte hareket eder ama bunu bulutlardaki gibi farkedemeyiz.

xlark tades

 

ayetlerde kalp, düşünme organı olarak belirtilmiş, sembolik veya mecaz anlam yok, çünkü organlar işlevleriyle birlikte yazılmış. Senin bahsettiğin sembolik anlam ayrı, o da var ama bu ayetler için söz konusu değil.

 

Kur'anın sadece bu ayetini göstererek insanlar dinden çıkabilir. Ben bunu bir çok kere yaşadım.

 

Sayın tarafsız

 

bulutların sürati gibi süratli gitmeselerde dağlarda hareket ederler orada söylenen dağlar ve bulutlar aynı hızda hareket ederler değil bulutları hareket ettiren süratli rüzgarlardır ve bulutlar hareket ederken sürekli şekil değiştirirler çünkü bir buhar kütlesidir ancak dağları rüzgarlar sürüklemez.

 

xlark tedas'a yönelttiğiniz konuya kendi açımdan cevap vermek isterim. kalp bütün insanlık için duyguyu, vicdan, sevgi ve sadakati sembolize eden bir organ... ingilizce de I love you kullanılırken love'nin yerine bazen kalp sembolü koyarlar insan sevgisini kalbi ile hisseder akıl sevmeyi bilmez. akıl üreticidir, düşünme ve idrake yarar. ancak kalple de düşünülür şimdi bilimin bunu kabul etmediğini söyleyebilirsiniz benim buna kanıtım yok ama aşırı heyecan yaşayan ve üzülen insanların kalp krizi geçirmesi bana ilginç geliyor. kanın aşırı yoğun pompalanması sonucu kriz olsada bunun duygusal bir refleks olduğunu düşünüyorum. bu benim düşüncem tabiki...

 

kalbi düşünce ile bağdaştıran Kuran'ın aslında vicdana, sevgiye ve sadakate gönderme yaptığını düşünüyorum...

 

selamlar

Gönderi tarihi:
Sayın BrainSlapper

 

Bize bir küçüklük anınızı anlatmışsınız orada dağların yürüdüğünü gördüğünüzü sanmışsınız ardından öyle olmadığını öğrenmişsiniz ve sonra sevgili sedat'ın söylediğini kabul etmişsiniz.

 

Sedat'ın neyini kabul etmişim ben? Kıtaların tek insan kuşağında farkedilemeyecek kadar hareket etmesini mi?

 

Kuran'ın/sedatın iddiası, "dağlar hareket eder, bulutlar gibi".

 

Ben de diyorum ki "dağlar bulutlar gibi hareket etmez".

 

Kuranda bahsedilen şey Muhammed'in tanık olduğu bir göz yanılsamasından ibaret.

 

Bilimin bugün ortaya çıkardığı "minimal kıta hareketi", Kuran'da bahsedilen "dağ hareketinden" farklı birşeydir.

 

Aynı şeylerden bahsediyor olsalardı "yer hareket" ediyor derdi. Kuran'ın başka yerlerinde bolca yerden, Güneşten, aydan bahseden birisi, burada da kullanamamış mı yer kelimesini?

 

Muhammedin ifadesinde ovaların/düzlüklerin sabit olduğu önkabulü var, buna karşın sadece dağların hareket ettiği iddiası var.

Bu iddianın tek açıklaması da göz yanılsaması.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Kuran'ın/sedatın iddiası, "dağlar hareket eder, bulutlar gibi".

 

Benden dağların bulut hızında hareket ettiğini söylememi bekliyorsanız, benle yazışmaya deymeyecek kadar cahilim demektir..

Dağların hareketi hız bakımından değil, hareket bakımından bulutlara benzetilmektedir..

Ne çok taktik var karşı tarafı minimize etmek için ama iki yıldır olduğu gibi bundan sonrada hiç bir taktik beni minimize edemez..

Bütün meselerin en derin noktalarına kadar cevaplar vermemize rağmen hala bir cümleyle yalanlıyorsunuz..

Katakuta baştan aşağıya sıralamış Kur'an yanlış bilgi veriyor diye..

Oysa dünya çalkalanıyor, bilim adamları hayretler içinde kalıyor..

Bilim adamları Kuran'ı Kerim-i takip ediyorlar..

Dünya bunu yaparken biz burada bir cümleyle kainatın kitabını yalanlıyoruz..

Yorumlarınıza....

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:

sayın brainslapper

 

Dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler... (Neml Suresi, 88)

 

şimdi burada Hz.Muhammed'in göz yanılması ile ne gibi bir alaka var... Donmuş sanırsın oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler. Sürüklenmek nedir itilmek/bir etki tarafından hareket ettirilmek...

 

bilimin kıtaların hareket ettiği gerçeğini kabul etmiyor musunuz. Sedat ta size bunu açıkladı evet dediniz ama bulutlar gibi değil dediniz. Bulutlar gibiden kasıt bulutları rüzgar iter/sürükler dağları ise sismik etki sürükler... Yerkabuğunun kendi hareketi...

 

bulutu, güneşi gözü gören herkes görür ve ilk insan dahi onları bilir. ama kıtaların varlığı ne zaman kabul edildi ve bilimin coğrafik terimine girdi? dağlar kıtalardan bağımsız mıdır ki?

 

selamlar

Gönderi tarihi:

Ayetteki, dağların sürüklenmesi ifadesini,kıtaların sürüklenmesi olarak öne sürmek tamamen kuran dışı uyduruk bir yorumdur.Bunu iddia eden insanlar kuranın kıta kavramını nasıl tarif ettğine bile bakmadan sırf bilime uyarlama maksadı ile yapmaktadırlar.

 

Kata,a arapça bir kavramdır. Türkçede kullanılan kıta kelimeside burdan gelmektedir.

 

Kata,a bölüm parça,türevlendirildiği zaman,kesmek,bölmek,parçalamak anlamlarında kullanılır

 

Rad 4. Ve fil erdı kıtaun mütecaviratüv ve cennatüm min a'nabiv ve zer'uv ve nehıylün sınvanüv ve ğayru sınvaniy yüska bi maiv vahıdiv ve nüfaddılü ba'daha ala ba'dın fil ükül inne fı zalike le ayatil li kavmiy ya'kılun

 

Rad 4. Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar/parçalar vardır. Üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır ki, hepsi bir tek su ile sulanır. Halbuki meyvelerinde birini öbürüne üstün kılıyoruz. Aklı eren bir kavim için bunda muhakkak ibretler vardır

 

İşte kuranın tarif ettiği kıta,parça anlayışı bu.Muhammed üzüm bağlarını ve hurma bahçeliklerini kıta olarak tarif ediyor.Yani ekilebilen en büyük toprak parçası.

 

Diğer bir dikkat edilmesi gereken nokta ise,a yette çoğul bir ifadenin kullanılması.Yeryüzüneki bütün kıtalar deniliyor.Antartika kıtasında üzüm bağları ve hurmalıklar olduğu iddia edebilecek biri varsa buyursun dinleyelim

Gönderi tarihi:

Brain Slapper.

 

Kurandaki yanlış bilgileri buraya yazıp duruyoruz. Daha nasıl söyleyebiliyorsun yanlış bilgi yok diye?

Muhammed'in bahsettiği şeyin ne olduğunu, dağların nasıl "bulutlar gibi hareket edebildiklerini" senin de karşı çıkmadığın bir şekilde örneklemedim mi?

 

Bir taraftan "sabit dağlar kıldık" diyor, bir taraftan "dağlar bulutlar gibi hareket eder" diyor. Çok anlamlı hakkaten.

diyorsun.

 

 

Bende derim ki anlamak için mantık test i? yapmak lazım nedenmi dağlar kıtalar hareket ettiğinde hem hareket eder hemde yükselir Himalaya larda olduğu gibi hindistan asya kıtasına hareket ettikçe (altına girdikçe) yükselir kıtaların hareketi ile de dağlarda hareket eder yani dağlar aynı zamanda kendi yerinde sabit kıtaların hareketi ile de hareket eder nasıl ama anlamlı değilmi.

Gönderi tarihi:

ağaçlarda tıpkı bulutlar gibi sürüklenirler

 

evlerde tıpkı bulutlar gibi sürüklenirler

 

kayalarda tıpkı bulutlar gibi sürüklenirler

 

çin seddide tıpkı bulutlar gibi sürüklenir

 

boğaz köprüleride tıpkı bulutlar gibi sürüklenirler

 

genel kurmay başkanlığı binasıda tıpkı bulutlar gibi sürüklenir

 

çanakayada tıpkı bulutlar gibi sürüklenir

Gönderi tarihi:
şimdi burada Hz.Muhammed'in göz yanılması ile ne gibi bir alaka var... Donmuş sanırsın oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler. Sürüklenmek nedir itilmek/bir etki tarafından hareket ettirilmek...

 

Nasıl ne alakası var? Gözyanılsamasını git test et. Sonra muhammedin söylediği aynı şeyi sen de söylersin.

 

bilimin kıtaların hareket ettiği gerçeğini kabul etmiyor musunuz. Sedat ta size bunu açıkladı evet dediniz ama bulutlar gibi değil dediniz. Bulutlar gibiden kasıt bulutları rüzgar iter/sürükler dağları ise sismik etki sürükler... Yerkabuğunun kendi hareketi...

 

Sedat söyledi diye bişey kabul etmedim ben.

 

Bilim adamları öyle bir tez sürdü ileri. Bunu belirli yıllarda yapılan ölçümlerle kanıtladılar. Yerin içinin de mağma olduğunu düşünürsek bu, bilimsel bir gerçek.

 

Benim söylemek istediğim, Muhammed'in bahsettiği şey, bilimin bahsettiği şey değil.

 

"Rasronelleştirmeci" kategorisindeki müslümanlar, "önce yer yedi kat der, atmosfere bak der, bunu kuran 1400 yıl önce söylemiş der, sonra yıldızlar en yakın gök olan troposferde mi deyince çark ederler, evrenin sonunu gördün mü ki" derler.

 

Kuran "kalp ile anlayın dedi" diye, kalbi anlama organı olarak gösterebilmek için kelimelere 99 takla attırırarlar.

 

Allah insanı bir meniden yaratmış derler, yumurta nerdeymiş deyince cevap vermezler.

 

Cennet gölge varsa, güneş de olmalı, yani "sıcak", yani cennet ehlinin arzulamadığı şeyler de mi var sorusundan itina ile kaçarlar.

 

Tasarıma inanırlar, "tasarım mantığının gerekçesini kullanarak" tasarımcının tasarımcısı kim sorusunu sorarsanız cevap vermezler.

 

Allahın mekanı yok derler, o zaman "Allah'ın ruhu nasıl su yüzünde oluyor" gibi sorulardan itina ile kaçarlar.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Zeki çocuk bu dediklerin kul yapısı? Genelkurmayı eklemen de sana artı bir değermi sağladı?.

 

"Zeki beyfendi" kul yapısı olanlar bulutlar gibi sürüklenmiyor mu?

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Bir kitabın küçük bir kısmında bilimsel bilgiler bulunması o kitabın ve amacının bilim kitabı olarak algınlanmasını gerektirmez. Önemli olan verdiği bilimsel bilgilerin doğruluğudur.

 

:clover:

 

Sevgili TARAFSIZ cevaplarımız bazen "pişti" oluyor. :lol:

 

Her bilgiyi vermen gerekmiyor, yanlış bilgi vermemen gerekiyor.

 

TARAFSIZ'a ve bana siz aynı kişisiniz diye bir suçlama geliyomuş mesela :blushing:

Gönderi tarihi:
Zeki çocuk bu dediklerin kul yapısı? Genelkurmayı eklemen de sana artı bir değermi sağladı?.

 

sarıgöl

 

brainslapper iyi bir cevap vermiş

 

"Zeki beyfendi" kul yapısı olanlar bulutlar gibi sürüklenmiyor mu?

Gönderi tarihi:

HUD-SURESİ.

 

7)O'dur, gökleri ve yeri altı evrede yaratan; Ve [hayatı yarattığı sürece] O'nun kudret tahtı suyun üstündeydi. [Allah size böylece O'na olan bağımlılığınızı hatırlatıyor] ki sizi sınayıp hanginizin eylem ve davranışca iyi olduğunu ortaya koysun. Şöyle ki: eğer (sen, ey Peygamber,) [insanlara:] "Unutmayın ki, ölümden sonra diriltileceksiniz!" desen, hakkı inkara şartlanmış olanlar hemen,"Açıkçası, bu büyüleyici bir vehimden başka bir şey değil!" diye karşılık verirler.

 

AÇIKLAMA.

Eyyâm (lafzen, "günler") sözcüğünü "evre/safha" ve arş (taht) sözcüğünü de "kudret tahtı" olarak aktarmamız hakkında. "O'nun kudret tahtı suyun üstündeydi" ifadesiyle yapılan atıf, Allah'ın iradesine bağlı olarak hayatın bütünüyle suda başlayıp evrimleştiğini işaret eder gibi gözüküyor ki, bu husus Kur'an tarafından açıkça ortaya konduğu gibi (bkz. 21:30 ve ilgili 39. not) yakın zamanlarda biyoloji alanında yapılan araştırmalarla da doğrulanmıştır. Yine de kesin gözüyle bakılamayacak olan bu yorumun, önceki ayette geçen "yaşayan hiçbir canlı" ifadesiyle de desteklendiği söylenebilir. "Hayatı yarattığı sürece" ifadesiyle yaptığımız parantez içi ilave Reşid Rıza'nın bu ayet hakkındaki uzun yorumunda ileri sürdüğü görüşle bağdaşım içindedir

 

FURKAN-SURESİ.

 

59)Gökleri, yeri ve bu ikisi arasında var olan her şeyi altı evrede yaratan ve kudret ve hükümranlık tahtına kurulan O'dur, O: Rahmân!/sınırsız Bağış-Kayra Sahibi! O'nu (Kendisinden), O her şeyden Haberdar Olan'dan sor.

 

AÇIKLAMA.

 

Burada, cümlenin başında gelen ve bir bağlaç olan sümme her zaman "sonra" ya da "bundan sonra" anlamına olaylar arası öncelik- sonralık belirten, zamanda sıralamaya delalet etmez; eş-zamanlı ya da paralel ifadeleri bağlamak için kullanıldığı hallerde çoğu zaman basit "ve" bağlacının işlevini görür: 2:29'da "ve göğe yöneldi..." ifadesinde olduğu gibi. Arş terimine gelince (lafzen, "taht" veya "hüküm/iktidar makamı") klasik ve modern, bütün Müslüman müfessirler ittifakla, sözcüğün Kur'an'da geçen bu mecazî kullanımının, Allah'ın, bütün yaratıkları üzerindeki mutlak hüküm ve iktidarını ifade ettiği görüşündedirler. Dikkate değer bir husus da şudur ki, Kur'an'da Allah'ın "kudret ve iktidar makamına" oturduğundan söz edilen yedi yerin hepsinde (7:54, 10:3, 13:2, 20:5 25:59, 32:4 ve 57:4) bu ifade Allah'ın âlemleri yaratmasına ilişkin bir açıklamayla bağlantılı olarak geçmektedir. -Genellikle "gün", ama yukarıda "çağ" (aeon) olarak tercüme edilen yevm sözcüğü, Arapça'da, ister "çağ" (aeon) gibi son derece uzun, ister "an" gibi son derece kısa olsun, her türlü süreyi ya da zaman aralığını ifade etmekte kullanılır; yirmidört saatlik bir güne karşılık olarak kullanılması, onun pek çok çağrışımı içinden sadece biri durumundadır.

 

FUSSİLET-SURESİ.

 

9)DE Kİ: "Siz, arzı iki evrede yaratmış olan Allah'ı gerçekten inkar mı ediyorsunuz? Ve O'na, âlemlerin Rabbine rakip güçlerin bulunduğunu mu iddia ediyorsunuz?

10)O, [arzı yarattıktan sonra,] üzerine [kuleler gibi] sarsılmaz dağlar yerleştirdi, ona [sayısız] nimetler bağışladı ve oradaki geçim araçlarını onları arayanlar arasında eşit şekilde paylaştırdı: [ve bütün bunları] dört evrede [yarattı].

11)Ve O, [sadece] duman halinde olan göklere şekil verdi; onlara ve arza, "İkiniz de isteyerek yahut istemeden [varlık alanına] gelin!" diye buyurdu. İkisi birden: "Peki, boyun eğerek geliriz!" dediler.

12)Ve onları iki evrede yedi gök olarak yarattı, her göğe kendi işlevini yükledi. Biz, yere en yakın olan gökleri ışıklarla süsledik. Ve onları emniyetli kıldık: İşte bu, Kudret Sahibi ve Her şeyi Bilen'in takdiridir.

 

AÇIKLAMA.

 

Yevm (lafzen, "gün") teriminin yukarıdaki gibi "evre" olarak çevrilmesi konusunda Kozmik olaylar ile ilgili birçok Kur'an ayetinde olduğu gibi, evrenin yaratıldığı "altı çağ" ya da "altı evre" -bunların "iki"si, yukarıdaki ayete göre, dünya da dahil, inorganik evrenin gelişmesi ile geçmiştir- tam bir temsîlî muhtevaya sahiptir: bu durumda, evrenin "ezelî" olmadığına, zaman içinde belli bir başlangıcının olduğuna ve bu hale gelinceye kadar belli bir zamanın geçmesi gerektiğine işarettir.

Hemen hemen bütün klasik müfessirler, bu "dört evre"nin önceki ayette zikredilen "iki"yi de kapsadığında hemfikirdirler: "ve bütün bunları yarattı" şeklindeki parantez içi ifadelerin sebebi budur. 12. ayetteki "iki evre" ile birlikte toplam temsîlî sayı altıya yükselir. Yani, gaz halinde: fizikçilerin, evrenin bütün maddî unsurlarının kaynağını teşkil eden asal bir element olarak gördükleri hidrojen gazı. Semâ' teriminin ("gök" veya "gökler" yahut "cennet") kozmik delaleti için

 

KUR,AN ı okuyun "ANLAYARAK HİSSEDEREK" okuyun ki Yaşam ın gerçeğini anlayın her alanda herkese tavsiye edilir.

Gönderi tarihi:
sarıgöl

 

brainslapper iyi bir cevap vermiş

 

"Zeki beyfendi" kul yapısı olanlar bulutlar gibi sürüklenmiyor mu?

 

Tarafsız.

 

doğru onlarda sürükleniyor ama? Kıtalar ve dağlar gibi bir plana bağlı olarak değil. Malumunuz kul yapısı her an yıkıla bilir.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.