Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Köleligi İslam getirmemiştir ama İslam kaldırmıştır. İslamdan önce kölelik yok diyemezsiniz ve dogal bir durumsa hiç degildir, az çok Kur'an okuyan bunu anlar.Sadece o zamanların cahili arap toplumuna da yüklenecek bir uygulama degildir ve kaldırılması tedricen gerçekleşmiştir. Bazı durumları birden ortadan kaldıramazsınız bunun siyasi,kültürel,ekonomik olarak yerleşmiş, kemikleşmiş ve hatta kanıksanmış bir çok nedeni olabilir. Sayın aslan34/enes34, "Bazı durumları birden ortadan kaldıramazsınız bunun siyasi,kültürel,ekonomik olarak yerleşmiş, kemikleşmiş ve hatta kanıksanmış bir çok nedeni olabilir" diyorsunuz. Peki. 300 küsür ilahı tek hamlede kaldıracak kadar radikal/köklü bir devrim yapalilen, buna cesaret eden insan, köleliği tamamen kaldırmaya mı cesaret edememiş? Kültürel,ekonomik nedenlerle köleliği aniden kaldırmak mümkün değildi şeklindeki "rasyonelleştirme" çabanız geçersizdir. Saygılar. Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2007 300 küsür ilahı tek hamlede kaldıracak kadar radikal/köklü bir devrim yapalilen, buna cesaret eden insan, köleliği tamamen kaldırmaya mı cesaret edememiş? Kültürel,ekonomik nedenlerle köleliği aniden kaldırmak mümkün değildi şeklindeki "rasyonelleştirme" çabanız geçersizdir. Saygılar. sizin dediginiz gibi 300 küsür ilahı da tek bir hamlede kaldırmamıştır, Mekke dönemi, net bir ayrım yapacak olursak sadece bu sahte ilahların hayırlanmasına ve tek bir İlahın evetlenmesine ayrılmış diyebiliriz. 10 seneyi kapsayan bir zaman diliminde agırlıklı olarak işlenen ve Mekki denilen ayetlerin de gösterdigi gibi Kur'an bu merhaleyi itikat yogunluklu olarak işlemiştir. İçkiyi mesela Mekkede haram kılmamışdır Allah, itikatları tam yerleştikten sonra müminlere Medine de yasaklanmıştır, istenilen önce saglam ve sarsılamaz bir temel oluşturmak ve sonra zamanı gelince binayı bu temel üzerine geliştirmektir. İlk İslam toplumu itikat olarak ve ayagı yere saglam bastıgı an Medineye hicret emri gelmiştir, bu artık İslamın tam görünürlügüne ve vucut bulmasına dönük bir yer degişimidir.... saygılar. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 20 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 20 Ocak , 2007 aklınız çok karışık şahsen ben sizin neyi sordugunuzu bile unuttum artık. kendiniz birşey soruyor ve sonra dinlememiş gibi kendi yargınızı söylüyorsunuz. neden soruyorsunuz ki ?. Neyi sorduğum gayet açık, topu taca atmak niyetinde olduğunu düşündüğümden dolayı, forumu takip edenlerin cevaplamalarını istiyorum. Ben aileme ne kadar çok bağlı olursam olayım ne kadar çok seversem seveyim, o kadar çok dine yönlendirmeye çalışmama rağmen, elimden geleni yapmama rağmen, onlar yinede ibadet etmediği için yada dinsiz oldukları için, hepsini terk mi edeyim, sevgi bağlarımımı koparayım ? Sevgi bağlarını koparmaya gerek yoksa, sevdiğim insanların cehennemde yanacak olmaları benim cennette sefa sürme isteğimi engeller. Bu da cennete gitmek istemememe neden olur. Bu da bir çok insanı dinden soğutur. Tabi bu dünyadan bahsediyorum. Alıntı
Φ LUCAS Gönderi tarihi: 20 Ocak , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 20 Ocak , 2007 Zaten sözümona din için insanlar neden savaşmıştır anlamak mümkün değil,fikir çatışması tamam ama ciddi ciddi birbirini yoketmek te nedemek oluyor,ganimeti talanı bikenara bırakalım iş zaten başından yanlış.kimene kim neye nasıl inanırsa inansın,senin varsa farklı bir düşüncen karşındakine izah edersin ister katılır ister katılmaz,savaşmak,zaptetmek,yoketmek niye?? Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 20 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 20 Ocak , 2007 Sevgi bağlarını koparmaya gerek yoksa, sevdiğim insanların cehennemde yanacak olmaları benim cennette sefa sürme isteğimi engeller. Bu da cennete gitmek istemememe neden olur. Bu da bir çok insanı dinden soğutur. Tabi bu dünyadan bahsediyorum. çıkmamış candan ümit kesilmez... bir çok insan bu tür akıl yürütmeler sonrası dinden sogumuyor, şahsi tecrübelerinizi genele hakim kılmayın.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 20 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 20 Ocak , 2007 Yazılanlar görmezden geliniyor..! İslam köleleği peyder pey kaldırma yoluna gitmiştir.. Köle azat edene çok büyük sevaplar müjdelenmiştir.. Bazı şeylerin kefaretinde köle azat edilmesi vardır.. Ancak...! Bakın burası önemli.. O günün konjönktüründe diğer milletlerdede kölelik sistemi vardı.. Çünkü sık sık savaşlar yapılıyordu.. Bugün bile esir alınanlara neler yapılıyor biliyorsunuz.. O dönemdede esirler vardı.. Yukarda yazdığım gibi, sizin askeriniz esir alınacak esir alanlar o askeri öldürecek süründürecek yada köle edecek, siz ise aldığınız esirleri serbest bırakacaksınız öyle mi..? Bu hiç bir yerde yazmaz arkadaşım.. Bu tip konularda daha rasyonel olmakta yarar var.. Savaşa gidiyorsan sonucuna katlanacaksın.. İslam bütün bunlara rağmen.. Bizzat Peygamberimizin diliyle.. "Onlara, "kölem, cariyem" demeyiniz. "Oğlum, kızım" deyiniz" "Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin..." Buyurmuştur.. Üstüne basa basa kalın harflerle yazıyorum.. Ancak yine okunmucak, okunsada yine önümüze getirilecek.. Olsun.. ben yine yazacağım.. Saygılar.. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 20 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 20 Ocak , 2007 Yazılanlar görmezden geliniyor..!İslam köleleği peyder pey kaldırma yoluna gitmiştir..Köle azat edene çok büyük sevaplar müjdelenmiştir.. Bazı şeylerin kefaretinde köle azat edilmesi vardır.. Ancak...! Bakın burası önemli.. O günün konjönktüründe diğer milletlerdede kölelik sistemi vardı.. Çünkü sık sık savaşlar yapılıyordu.. Bugün bile esir alınanlara neler yapılıyor biliyorsunuz.. O dönemdede esirler vardı.. Yukarda yazdığım gibi, sizin askeriniz esir alınacak esir alanlar o askeri öldürecek süründürecek yada köle edecek, siz ise aldığınız esirleri serbest bırakacaksınız öyle mi..? Bu hiç bir yerde yazmaz arkadaşım.. Bu tip konularda daha rasyonel olmakta yarar var.. Savaşa gidiyorsan sonucuna katlanacaksın.. İslam bütün bunlara rağmen.. Bizzat Peygamberimizin diliyle.. "Onlara, "kölem, cariyem" demeyiniz. "Oğlum, kızım" deyiniz" "Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin..." Buyurmuştur.. Üstüne basa basa kalın harflerle yazıyorum.. Ancak yine okunmucak, okunsada yine önümüze getirilecek.. Olsun.. ben yine yazacağım.. Saygılar.. Sedat bey,bakınız bu sefer üstüne basa basa diyorumki,doğruyu söylemiyorsunuz veda hutbesi Ashabim!" "Dikkat ediniz, Cahiliyeden kalma bütün adetler kaldirilmistir, ayagimin altindadir. Cahiliye devrinde güdülen kan davalari da tamamen kaldirilmistir. Kaldirdigim ilk kan davasi Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin Rabia'nin kan davasidir. Kaldırılanlar arasında kölelik yok Ey insanlar! "Cenab-i Hakk her hak sahibine hakkini vermistir. Her insanin mirastan hissesini ayirmistir. Mirasciya vasiyet etmeye lüzüm yoktur. Cocuk kimin döseginde dogmussa ona aittir. Zina eden kimse icin mahrumiyet vardir. Babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden baskasina intisaba kalkan köle, Allah'in, meleklerinin ve bütün insanlarin lanetine ugrasin. Cenab-i Hakk, bu gibi insanlarin ne tevbelerini, ne de adalet ve sehadetlerini kabul eder. Peygamber köleliği kaldırmak şöyle dursun,efendisinden kaçan kölelere lanet okuyor Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Katakuta diyelimki sen bir devlet başkanısın köleliği bir anda nasıl kaldırırsın...? Düşmanların senin askerini esir alıyor, asıyor, kesiyor, götürüyor pazarlarda satıyor, türlü türlü işkenceler yapıyor, kullanıyor, köle yapıyor.. Peki sen ne yapacaksın..? Savaştasın farzet.. Buyur..? Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Katakuta diyelimki sen bir devlet başkanısın köleliği bir anda nasıl kaldırırsın...?Düşmanların senin askerini esir alıyor, asıyor, kesiyor, götürüyor pazarlarda satıyor, türlü türlü işkenceler yapıyor, kullanıyor, köle yapıyor.. Peki sen ne yapacaksın..? Savaştasın farzet.. Buyur..? Sedat bey önceki iletinizde,islamın köleliği kaldırma yoluna gittiğini iddia etmiştiniz,şimdi ise verdiğim delil karşısında islamda köleliğin var olduğunu ve kaldırılmadığını mecburen kabul etmek zorunda kaldınız. Ancak köleliği savunmak için getirdiğiniz argüman ise insanlık dışı bir şey. Yani diyorsun ki,amerikalı askerller irakta müslüman kadınların ırzına geçiyorlar,öyle ise müslümanlarda esir aldıkları amerikalı kadın askerlerin ırzına geçebilir. Pesss. Halbuki durum öyle sandığınız gibi değil.Cinsel keyfi için iki ayetle arapların evlatlık geleneğini kaldıran peygamber köleliğin kaldırılmasını istese idi aynı şeklide bir kaç ayetle köleliği kaldırabilirdi. Ahzap 37- Hem hatırla o vakti ki, o kendisine Allah'ın nimet verdiği ve senin de ikramda bulunduğun kimseye: "Hanımını kendine sıkı tut ve Allah'tan kork" diyordun da nefsinde Allah'ın açacağı şeyi gizliyordun. İnsanlardan çekiniyordun. Halbuki Allah kendisini saymana daha lâyıktı. Sonra Zeyd o kadından ilişiğini kestiği zaman, biz onu sana eş yaptık ki, oğulluklarının ilişkilerini kestikleri hanımlarını nikâhlamada müminlere bir darlık olmasın. Allah'ın emri de yerine getirilmiştir. O zamanki geleneğe göre evlatlıklar, öv evlat gibi sayıldığı için onlarla evlenmek yasak idi.Hatta mirastan pay bile alıyorlardı.Muhammed evlatlığın hanımına aşık olunca onunla evlenebimek için bu ayeti kurana koymuş,etik dışı davrandığı gerekçesiyle itiraz edenlerede alttaki ayetle hiç çekinmeden posta koymuştur. Ahzap 40- Muhammed, sizin adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. Ama Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkiyle bilendir. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Sedat bey önceki iletinizde,islamın köleliği kaldırma yoluna gittiğini iddia etmiştiniz,şimdi ise verdiğim delil karşısında islamda köleliğin var olduğunu ve kaldırılmadığını mecburen kabul etmek zorunda kaldınız. Ancak köleliği savunmak için getirdiğiniz argüman ise insanlık dışı bir şey. Yani diyorsun ki,amerikalı askerller irakta müslüman kadınların ırzına geçiyorlar,öyle ise müslümanlarda esir aldıkları amerikalı kadın askerlerin ırzına geçebilir. Pesss. Öncelikle söylemediklerimi bana atfetme stratejisinden vazgeç.. Evet karşı tarafı minimize etmek açısından güzel bir taktik fakat bana bu taktik tutmaz arkadaşım. Yazılarımın öncesini oku.. Kölelik peygamber efendimizden önce çok eski devirlerden beri süre gelen bir olgudur.. Birden bire kaldırılması mümkün değildir.. Kaldıki savaşlarda devam ediyordu. Savaşta esir alınaları günümüzdeki gibi belli hapsanelerde yada kapmlarda tutup boş boşuna karınlarını doyurmak yerine onların çalıştırlması yönüne gidlimiştir.. Fakat işkence ve zulüm olmadan..! Sizlere iki tane hadis-i şerif naklettim.. Köle ve cariyelere yedirdiğinizden yedirin ve içirin buyuruyor.. İşte bu hepsini özetliyor.. Ayrıca bazı günahların kefareti için köle azat etmek vardır.. Cevap için bu da yeterlidir.. Irza geçme ifadesininin ise gerçekle alakası yoktur, başkaları yapabilir ama islamda bu yoktur.. Saygılar.. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Öncelikle söylemediklerimi bana atfetme stratejisinden vazgeç..Evet karşı tarafı minimize etmek açısından güzel bir taktik fakat bana bu taktik tutmaz arkadaşım. Yazılarımın öncesini oku.. Kölelik peygamber efendimizden önce çok eski devirlerden beri süre gelen bir olgudur.. Birden bire kaldırılması mümkün değildir.. Kaldıki savaşlarda devam ediyordu. Savaşta esir alınaları günümüzdeki gibi belli hapsanelerde yada kapmlarda tutup boş boşuna karınlarını doyurmak yerine onların çalıştırlması yönüne gidlimiştir.. Fakat işkence ve zulüm olmadan..! Sizlere iki tane hadis-i şerif naklettim.. Köle ve cariyelere yedirdiğinizden yedirin ve içirin buyuruyor.. İşte bu hepsini özetliyor.. Ayrıca bazı günahların kefareti için köle azat etmek vardır.. Cevap için bu da yeterlidir.. Irza geçme ifadesininin ise gerçekle alakası yoktur, başkaları yapabilir ama islamda bu yoktur..Saygılar.. Vardır hemde bal gibi vardır. 5681 - Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'la birlikte Beni'I-Müstalik gazvesine çıktık. Arap esirlerinden çokça esir ele geçirdik. Kadınlara karşı arzu duyduk. Çünkü üzerimizde bekarlık şiddet kesbetmişti. Hep azil yapmak istiyorduk ve: "Aramızda Resûllullah aleyhissalâtu vesselâm varken, ona sormadan azil yapmak olur mu?" dedik ve sorduk. "Bunu yapmanızda bir sakınca yoktur. Kıyamete kadar geleceği takdir edilen her canlı mutIaka yaratılacaktır (siz tedbirinizle önüne geçemezsiniz)." Buhâri, Nikâh 96, Buyü' 109, Itk 13, Megâzi 32, Kader 4, Tevhid 18; Müslim, Nikah 125, (1438); Muvatta, Talâk 95; Ebu Dâvud, Nikah 49, (2171); Tirmizi, Nikâh 40, (1138); Nesâi, Nikah 55, (6,107). Peygamber esir kadınlar hamile bırakılmdan nasıl ırzına geçilebilecekleri talimatını veriyor.Bir iletinizde islamı, ateistlerin kaynaklarından değil,islami kaynaklardan öğrenin şeklinde laf oyunu yapmıştınız yapmıştınız.Sanki atesitler islamda olmadığı halde sırf islamı karalamak için kafalarından kaynak uyduruyorlarmış gibi bir hava estimektir bu dediğiniz. Bunlar sizin kaynaklarınız sedat bey ateistlerin değil..Ateistlerin tek suçu,sizin kaynaklarınızdaki insanlık dışı şeyleri makyajlamadan olduğu gibi göstermesidir. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Hayır katakuta. Orada savaşa katılmış olan kadınlardan esir alınalar bahsediliyor.. Ki, zaten cariye hükmündedirler.. Değilse karşı tarafın yurtlarına girip oradaki savunmasız savaşmayan kadınlara dokunmak söz konusu değildir.. Saygılar.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Isalm'a gore kolelik, Tanrisal, yani doagol bir kurulustur ve Tanri kole olan ile olmayan arasinda esitsizlik yaratmistir. Kur'an'da soyle yaziliridr: "Allah hicbir seye gucu yetmeyen ve baskasinin mulkinde olan ile, tarafimizdan kendisine guzel bir rizik verdigimiz, boylelikle ondan gizli ve acik infak eden kimseyi ornek olarak gosterdi; bunlar hic esit olur mu? Hamd Allah'indir; fakat onlarin cogu bilmezler. (Nahl 75) İlk olarak bu ayette köleliğin Tanrısallaştırıldığını sanmıyorum... Zira bugüne kadar gelmiş ve bugünkü toplumlarda dahi kesin bir yargı vardır: Yönetici ile Yönetilen aynı hakka sahip değildir mesela, demokrasi de bile yöneticilerin "dokunulmazlığı" vardır mesela? Bilirsiniz, özellikle Türkiye'de son derece ve sonuna kadar kullanılan bir ayrımdır bu... Ayrıca Hukukçularda ayrı kayırmalara sahiptirler, mesela Anayasa'da Savcı ve Hakimler için özel madde bile vardır güvenlikleri ve maaşlarıyla ilgili, Adalet hakkıyla sağlansın diye... Patron ile İşçi aynı değildir mesela... Orda belirtilen eşitliğin ise "Kölelik" "Sahiplik" eşitliğini nitelediğini hiç düşünmüyorum. Verilen bilgi, o güne has bir bilgidir ve bunu bu kadar açık olmasına rağmen nasıl göremiyorsunuz şaşıyorum... Bugün olması gereken bilgi değil, 1400yıl öncesinin kabulleri için geçerli olan bir bilgidir. Bugün bu bilgi köleliği içeriyor dahi olsa, uygulamamanız sizin inanıp inanmamanızla alakalı değildir. Toplumlar ilerler ve toplumsal yasalar zamanla bu ilerleyişin gerisinde kalır. İslam'ın getirdiği, o dönemi ıslah edici toplumsal yasalarda böyledir... Ogün için olması gerekendi o yasalar ancak bugün için uygulanırlığını meydana getirecek şartlar zaten ortada yoktur... Yani sizin "Kur'an-da kölelik varmış, demek ki bugünde olması gerekir" diyen bir zihniyeti kaale bile almamanız gerekir aslında, İslam'ın bir takım yasalarının ne özellikte olduklarını kavrayabiliyorsanız... Ha eğer sizde "İslam'a göre bu yasalar dünya var oldukça geçerlidir, bugünde uygulanmalıdır" diyenlerdenseniz, sizin böyle diyenlere almanız gereken tavrın size karşı alınması gerekir sanırım... Saygılarımla... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 cennet ve cehennemden köleliğemi geldi konu... kölelik o çağın dünyasının gerçeklerinden gerçi zamanının adı kölelikti. şimdi kölelik kaldırıldı mı o ayrı konu... adına başka birşey deniyor artık. veda hutbesinde kan davasını kaldırdığını, faizi kaldırdığını söylemesini mi anlayamıyorsunuz? kan davası bir kin güdüsüdür ve bitmek bilmez acılara sebeb olur... köleliğin biranda kaldırılması ise o günün koşullarında dünya üzerinde mümkün değildi. kölelik denildiği zaman insanlık suçu olarak algılıyoruz ve benim gözümün önüne eskiden izlediğimiz diziler geliyor. Afrikadan zorla alınıp Abd'ye götürülen siyahi insanlar... ve onlara maruz görülen kötü muamele. Hz. peygamber zamanında müslüman olanların yanlarında bulunan kölelere öyle muamele edeceğini sanmam. zaten peygamberin emride bu yönde yani onlara yediklerinizden yedirin, giydiklerinizden giydirin yani kendiniz nasılsanız onlarda öyle olsun... o çağın insanlığının görmeye pek alışkın olmadığı bir tablo... efendi ve köle aynı şeyi giyip aynı şeyi yiyecek... bence bu önemlidir. verilen ayette anlatılan şey çok açık değil mi? içinde neden başka mana arıyorsunuz? "hiç özgür olan ile esir olan bir olur mu? "gerçekten olmaz... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 şimdi kölelik kaldırıldı mı o ayrı konu... Simdiki kolelik keyfi bir kolelik. Su an kimse kimseye zoraki bir kolelik yaptiramaz sanirim. Diyelim ki patronunuz zalim bir "sahip", buna ragmen ac kalacaginizi bilseniz dahi o is yerinden ayrilmaniz mumkun, oyle degil mi? Yani zoraki kolelik diye bir tanim yok artik. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 kadın tüccarları, organ mafyası yani insan tacirleri sanırım bu hakkı kimseye tanımıyor... ve bunların adı kölelik olmuyor. bedeninizi başkaları istediği gibi kullanabiliyor ama bu kölelik olmuyor çok ilginç... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Simdiki kolelik keyfi bir kolelik. Su an kimse kimseye zoraki bir kolelik yaptiramaz sanirim. Diyelim ki patronunuz zalim bir "sahip", buna ragmen ac kalacaginizi bilseniz dahi o is yerinden ayrilmaniz mumkun, oyle degil mi? Yani zoraki kolelik diye bir tanim yok artik. Evet.. Fakat önce kavram bilgisi şart.. Kölelikle, ekonomik yetersizlik yüzünden ele ayağa muhtaç insanları karıştırmamak lazım.. Herşeyin bir ıstılahi anlamı, terim anlamı sözlük anlamı, teknik anlamı vardır.. Litaretürden koptuğumuz zaman konu sapan lastiğine döner, sonra birimiz oraya sündrürüz diğerimiz buraya.. Tartıştığımız kölelik savaşla ilintili olmasına rağmen hala farklı şeyler yazılıyor.. Köleğin tanımını şu topicte 3 kez yaptım.. Eğer birşeyi tartışıyorsak, tartıştığımız insanın yazdıklarını okuyupta yazalım.. Lütfen... Akla, göze, parmağa klavyeye yazık yav.. Saygılar.. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Verilen bilgi, o güne has bir bilgidir ve bunu bu kadar açık olmasına rağmen nasıl göremiyorsunuz şaşıyorum... Bugün olması gereken bilgi değil, 1400yıl öncesinin kabulleri için geçerli olan bir bilgidir. Bugün bu bilgi köleliği içeriyor dahi olsa, uygulamamanız sizin inanıp inanmamanızla alakalı değildir. Toplumlar ilerler ve toplumsal yasalar zamanla bu ilerleyişin gerisinde kalır. İslam'ın getirdiği, o dönemi ıslah edici toplumsal yasalarda böyledir... Ogün için olması gerekendi o yasalar ancak bugün için uygulanırlığını meydana getirecek şartlar zaten ortada yoktur... Yani sizin "Kur'an-da kölelik varmış, demek ki bugünde olması gerekir" diyen bir zihniyeti kaale bile almamanız gerekir aslında, ... Bu nasıl bir çifte standarttır böyle? Namazı,haccı, orucu ve daha bir çok şeyi evrensel kabul edip hala uygulayacaksınız,ama köleliğe gelince o zamanın şartlarında geçerli diyeceksiniz.Öyle ise size kitabınız okumanızı öneririm Bakara 85 Bu misakı kabul eden sizler, (verdiğiniz sözün tersine) birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir zümreyi yurtlarından çıkarıyor, kötülük ve düşmanlıkta onlara karşı birleşiyorsunuz. Onları yurtlarından çıkarmak size haram olduğu halde (hem çıkarıyor hemde) size esirler olarak geldiklerinde fidye verip onları kurtarıyorsunuz. Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezası dünya hayatında ancak rüsvaylık; kıyamet gününde ise en şiddetli azaba itilmektir. Allah sizin yapmakta olduklarınızdan asla ****** değildir. Ezan namaza çağrı değilmi?O zamanda bunu bağırarak ilan etmişler.Her türlü iletişimin mümkün olduğu şu çağımızda hala nediye minarelerde bangır bangır bağırarak ezanla milleti rahatsız edilir izah edermisiniz? Hangi hakla milleti gece uykusundan uyandırsınız, herkesin işi var gücü var,hastalar var,bebekler var. İnanmayanlar sizin bağırtınızı dinlemek mecburiyetindemi ? Namaz kılmak isteyenler saati var, kursun saatini namaz vaktine, kimseyi rahatsız etmeden camiye gitseler olmazmı ? Hayır katakuta.Orada savaşa katılmış olan kadınlardan esir alınalar bahsediliyor.. Ki, zaten cariye hükmündedirler.. Değilse karşı tarafın yurtlarına girip oradaki savunmasız savaşmayan kadınlara dokunmak söz konusu değildir.. Saygılar.. Doğru haklısın sedat bey,amerikalı askerler savaşcı oldukları ıraklı kadınların ırzına geçmillerdir herhalde.Her insan ister erkek ister kadın olsun vatanı için savaşır bu gayet doğal.Mademki siz savaşa katıldılar diye kadınların ırzına geçilmesini savunuyorsunuz, öyleyse size göre ırakta savaşan müslüman kadınların ırzına geçen amerikalı askerler haklıdır değilmi? Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Doğru haklısın sedat bey,amerikalı askerler savaşcı oldukları ıraklı kadınların ırzına geçmillerdir herhalde.Her insan ister erkek ister kadın olsun vatanı için savaşır bu gayet doğal.Mademki siz savaşa katıldılar diye kadınların ırzına geçilmesini savunuyorsunuz, öyleyse size göre ırakta savaşan müslüman kadınların ırzına geçen amerikalı askerler haklıdır değilmi? Öncelikle benim dilimle ben konuşmuşum gibi konuşman doğru bir davranış değil.. Benim yazmadığım şeyleri yazmışım gibi lanse ediyorsun... Okuyucu kendi çıkarsın ne çıkaracaksa.. Ben savaşta kadınların ırzına geçilsin demiyorum.. O dönemlerde bütün milletlerde olan bir olguyu anlatıyorum.. Kadın herşeyi bırakıp savaşa gelmişse, canını, malını ve kendisinide göze alıyordu.. Bu durum her iki taraf için aynıydı.. Onlar müslümanların savaşan kadınlarını ele geçirse durum yine aynı olacaktı.. Evet benim dinimden milletimden bir kadının savaşırken esir düşüp düşmanın karısı gibi kalması üzücü.. Fakat karşı taraf bunu yaparken sizin onlara gül vermeniz beklenmezdi heralde değil mi..? Bunun dışında..; İslam ordularının girdikleri şehirlerde o şehrin halkına nasıl muamele ettikleri tarih sayfalarında mevcuttur.. Masum halka bırak tecavüzü, kılına bile dokunulmazdı.. Saygılar.. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 katakuta yani inanılmaz derecede yeteneklisin. kelime oyunları konusunda... bir ayet veriyorsun ve o ayetin bu konuya işaret ettiğini ima ediyorsun. köleliğin uygulanması için bir emir mi bu ayet ya da böyle bir ayet varmı? Kuran'ı yanlış yorumluyorsunuz o yüzden bu kadar anlam kargaşası yaşıyorsunuz. savaşta esir alınan kadınlara tecavüz dinen mümkün değildir ve kölelik kaldırılmaması istenen bir uygulamada değildir. günün şartlarına yönelik üstelik daha önce uygulanmayan bir tavırla kölelere iyi itibar gösterilmesi istenmiştir kıyamete kadar köle düzeni ile yaşanacak diye bir kural olabilir mi? bu kadar yanlış anlayacağınızı sanmıyorum ama çok tehlikeli bir çarpıtma yapıyorsunuz. Kuran okuyan herkes onu kendi düşünce ölçütünde algılar biz ona inananlar sizce neden köleliği savunmuyoruz. bu bir hak ise bize tanınmış olarak kabul edebiliriz ama öyle olmadığını biliyoruz. insanlar arasında üstünlüğün ancak ahlaki, insani, vicdani, ilmi açıdan olur. Bakara(*) Sûresinin 177 . Ayetinde İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir. Alıntı
Φ enes.34 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Dinlerin insan toplumlarını savaşa ve vahşete davetiye çıkardıgını savunan kimi arkadaşların neden bugünün savaşlarına degilde illaki İlk İslam toplumunun verdigi savaşlara odaklanmasını anlamıyorum ya da bana manidar geliyor bu eleştiriler. Bugünün insanlık dışı uygulamalarını ve savaşlarını savunamayanların geçmişin uygulama ve savaşlarını gündemde tutma çabaları kendileri açısından paradoksal olsa gerekir. Öncelik bugün, şimdi olmalı degil mi ? Geçtigimiz aylarda İsrail'in Lübnan'da bir aya yakın verdigi savaşta toplam 1150 kişi ölmüştür ve büyük çogunluguda sivildir. Bu sivillerin 350 tanesi 12 yaşın altında çocuklar ve bebelerdir, kadınları ise saymıyoruz.Havadan, karadan ve denizden günlerce bombalarla siviller katledilmiştir. Bu bir savaşda degildir, bir halkı yıldırmak istencidir ve hedef tamamen sivil insanlar ve en korunmasız olanlan çocuk ve kadılardır.( çünkü birebir karşılaşmanın 3,4 gününde ateşkes ilan etmiştir İsrail ordusu).. Bir savaşta ölenlerin en masum olan ve korunmasız bulunanların yekünü oluşturdugu Lübnan savaşını neden bu sayfalarda eleştirme ve gündemde tutma çabalarına girmezler anlamış degilim.( anladıgım bende kalsın) Bugünün yaşanan katliamları degiler mi ?? Dinlerin insan toplumlarını savaşa ve vahşete davetiye çıkardıgını iddia eden arkadaşlar samimi iseler bu ve bunun gibi savaşları, şimdinin, bugünün savaşlarını daha çok gündemde tutmak zorunda degiller mi ? Neden tek bir Dinin uygulamalarını, bir başka dinlerin ve düşüncelerin degil de neden İslam Dinini akılları sıra mahkum etmeye çalışıyorlar. Bu kadar aksi örnegi varken yaşadıgımız dünyada. Tutarlılık adına bunu yapmalı degiller mi? sizcede. saygılar. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Bu nasıl bir çifte standarttır böyle? Namazı,haccı, orucu ve daha bir çok şeyi evrensel kabul edip hala uygulayacaksınız,ama köleliğe gelince o zamanın şartlarında geçerli diyeceksiniz.Öyle ise size kitabınız okumanızı öneririm Arkadaşım, bu çifte standart değildir... Bu "Bir Din (yada İnanç) Neyi İfade Eder?"e verilebilecek bir cevaptır... Bakın, İnançlar ortaya çıkışları açısından iki özellik arzederler: 1- İçinden çıktıkları toplumların, kendi toplumsal eksikliklerini/yanlışlıklarını ortaya çıktıkları dönem için ıslah etmek yada düzenlemek yada anlayışları düzeninde bir hale koymak... 2- İnsanlara "İnanç" özelliklerini bildirmek... Kur'an yada diğer Kutsal Kitapların indirildikleri toplumların yapılarını ıslah edici özellikleri ve getirdikleri yapıcı kuralları vardır... Ancak Kur'an-ın önemli olan kısmı bu yönü değildir. Önemli olan kısmı "Manevi" kısmıdır... İnanç özellikleri kısmıdır... Kur'an-ın 1400yıl önceki Arap dünyasını ıslah etmek için indirilmiş toplumsal kurallarını bugüne taşıyamazsınız... Bugüne hitap ettiğini iddia edemezsiniz... Mesela hep örnek veriyorum, Kur'an-da "Köleliğin" ıslah edilmişte olsa geçmesi, Türklerin kendilerinde olmayan bu sistemi kabullenmelerini gerektirmezdi. İslam'ın "İnanç" nüvelerini kabul etmeleri yeterli idi. Çünkü Din'in getirdiği kurallardan olan "toplumsal kurallar", Arapları ıslah edici idi ve bu kurallardan daha ileri bir seviyedeki kurallara sahiip toplumların bu toplumsal kurallara uyması zorunlu değildir. Çünkü ilerideki bir toplum bunları kabul ederse, İnancın yapısına yani "Islah Ediciliğine" ters düşmüş yani kabul ettiği inançlar ters düşmüş olur... Mesela Tek eşli olan Türkler "4 eşli" olmamalı idi... Yada Kadın ile Erkek eşit iken Türklerde, bunun da değiştirilmemeli idi... Ve dinin niçin Doğmalaştırıldığını defalarca anlayyık, siyasidir diye... Ama kime ne... Duyan kim... Ancak hiç bir Müslüman "Allah Tektir" "Muhammed O'nun Elçisidir" gibi tanımları reddedemez, çünkü bunlar "İmani" kurallardır ve inancın temelini oluşturur... Bizi ilgirendiren yönü de budur... Gelelim Kur'an okuma meselesine... Merak etmeyin Kur'an-ı sizden daha iyi anladığımı düşünüyorum ve okuyorum... Benim yaptığım Kur'an-ın hiç bir ayetini reddetmek değil... Güya ince bir noktadan yakaladığınızı düşünüyorsunuz ancak bahsi geçen ayeti ve anlamını çok iyi biliyorum, zira siz bilmiyorsunuz bir Din/İnanç neyi ifade eder... Ben Ayetlerin bir tanesini bile inkar etmiyorum... Sadece neye hitap ettiklerini iyi bildiğimi düşünüyorum. Sizin ise Kur'an-ı sadece okuduğunuzu düşünüyorum, oysa Bakmak ile Görmek arasıdna fark vardır... Ayet'i reddetseydim eğer şöyle demem gerekirdi: "Bu ayet gereksizdir, hiç bir işe yaramamıştır. Tanrı göndermemiştir... vs vs vs..." demem gerekirdi ki inkar etmenin manası budur... Oysa ben diyorum ki: "Kur'an-ın ayetleri ortaya çıktığı dönem için Islah edici olmuştur ve gerekli idi, ancak Toplumsal Normları M. 600lere hitap eder... O dönem için geçerli ve ıslah edicidir... Bizi bugün ilgilendiren kısmı ise Kur'an-ın 1400yıl öncesi için uyguladığı Toplumsal normlar değil, İnanç Özellikleridir... Bir Dinin/İnancın ne olduğunu Tarihsel süreç içersinde bilebilen ve ayrımını yapabilen bir insan, bunu pek ala ve çok kolay bir şekilde kavrayabilirdi..." diyorum... Bu deyişim Kur'an-ın ayetini falan inkar etmek değildir. Ayetin inkar edilmesinin ne demek olduğunu biliyorum, kaygınız olmasın... Aksine ayetlerin ortaya çıktıkları dönem için gerekli ve uygun, ıslah edici olduklarını söylüyorum... Arada sizin anlayamayacağınız kadar ince bir ayrıntı var sanırım Sayın Haksöz/Katakuta... Bakmaktan vaz geçip birazda Görmeye eğilirseniz, edinebileceğinizden daha fazla bilgi edinebilirsiniz... İstediğiniz ayeti getirin, ben size açıklamasını yapayım, eğer kendiniz yordayamıyorsanız... Ezan namaza çağrı değilmi?O zamanda bunu bağırarak ilan etmişler.Her türlü iletişimin mümkün olduğu şu çağımızda hala nediye minarelerde bangır bangır bağırarak ezanla milleti rahatsız edilir izah edermisiniz? Hangi hakla milleti gece uykusundan uyandırsınız, herkesin işi var gücü var,hastalar var,bebekler var. İnanmayanlar sizin bağırtınızı dinlemek mecburiyetindemi ? Namaz kılmak isteyenler saati var, kursun saatini namaz vaktine, kimseyi rahatsız etmeden camiye gitseler olmazmı ? Bu konuya değinmemiştim ve nereden çıktı bilmiyorum ancak insanlar rahatsız oluyorlarsa eğer, bir dilekçe ile ilgili makama bildirirler ve sonuçta Ezan okunmaz... Kimse rahatsız olmadığı sürece sorun yoktur... Zira benim mahallemde Kilise var ve çanından kimse rahatsız olmuyor... Yanında da Cami var, hemen dibinde... Hıristiyanlarda ondan rahatsız olmuyor... Biz buna "Hoşgörü" diyoruz... Siz ne dersiniz bilemem... Zira tanımlayamadığınız bir kavram, belli... Ayrıca siz bu tanımı ve yanında "Saygı" kavramını iyi öğrenseniz, "Uygar Toplumda" yer alabilmeniz için yararlı olur... İnsanların "İnandıkları" bir şeye "Bağırtı" diyemezsiniz... İnanmayabilirsiniz ancak hakaret edemezsiniz... O bir Dinsel Ritüeldir... O kadar rahatsız oluyorsanız, dilekçe veriniz, sizin gibi düşünenlerle birlikte... Umarım bu sorununuz hallolur... Sizin ne olduğunuzu çok iyi biliyorum sayın Haksöz/Katakuta... Unutmayın, Saygı gösterdiğiniz kadar Saygıya layıksınız ve ben edebi-erkanı ve ahlakı bozmayarak yine de size Saygılarımı sunuyorum... Varın kendi değerinizi kendiniz koyun... Saygılarımla Sayın Haksöz/Katakuta... Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 katakuta yani inanılmaz derecede yeteneklisin. kelime oyunları konusunda... bir ayet veriyorsun ve o ayetin bu konuya işaret ettiğini ima ediyorsun. köleliğin uygulanması için bir emir mi bu ayet ya da böyle bir ayet varmı? Kuran'ı yanlış yorumluyorsunuz o yüzden bu kadar anlam kargaşası yaşıyorsunuz. savaşta esir alınan kadınlara tecavüz dinen mümkün değildir ve kölelik kaldırılmaması istenen bir uygulamada değildir. günün şartlarına yönelik üstelik daha önce uygulanmayan bir tavırla kölelere iyi itibar gösterilmesi istenmiştir kıyamete kadar köle düzeni ile yaşanacak diye bir kural olabilir mi? bu kadar yanlış anlayacağınızı sanmıyorum ama çok tehlikeli bir çarpıtma yapıyorsunuz. Kelime oyunları kim yapıyormuş görelim. Sünneti inkar edemezsiniz.Sünnet olmadan bana bırakın namazı,nasıl secde yapılır onu bile anlatamazsınız.Bir çok konuda peygamberin sünnetine uyarken,kölelik konusunda peygamberin sünnetini yok saymak çişfte standarttır 5681 - Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'la birlikte Beni'I-Müstalik gazvesine çıktık. Arap esirlerinden çokça esir ele geçirdik. Kadınlara karşı arzu duyduk. Çünkü üzerimizde bekarlık şiddet kesbetmişti. Hep azil yapmak istiyorduk ve: "Aramızda Resûllullah aleyhissalâtu vesselâm varken, ona sormadan azil yapmak olur mu?" dedik ve sorduk. "Bunu yapmanızda bir sakınca yoktur. Kıyamete kadar geleceği takdir edilen her canlı mutIaka yaratılacaktır (siz tedbirinizle önüne geçemezsiniz)." Buhâri, Nikâh 96, Buyü' 109, Itk 13, Megâzi 32, Kader 4, Tevhid 18; Müslim, Nikah 125, (1438); Muvatta, Talâk 95; Ebu Dâvud, Nikah 49, (2171); Tirmizi, Nikâh 40, (1138); Nesâi, Nikah 55, (6,107). Sahabe bu hadiste ne yapıyor ?Evcilik oynuyorlar olmasın ? Peygamber neye izin veriyor. Buyrun siz izah edinde kim kelime oyunu yapıyor anlaşılsın Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Boşig bey,Eğer islamdan bahsediyorsanız bana ayet ve hadislerden delil getirerek konuşun.Sizin, bıkınlık veren uzun uzun felsefik sözlerinize ve vaazlarınıza karnım tok Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2007 5681 - Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'la birlikte Beni'I-Müstalik gazvesine çıktık. Arap esirlerinden çokça esir ele geçirdik. Kadınlara karşı arzu duyduk. Çünkü üzerimizde bekarlık şiddet kesbetmişti. Hep azil yapmak istiyorduk ve: "Aramızda Resûllullah aleyhissalâtu vesselâm varken, ona sormadan azil yapmak olur mu?" dedik ve sorduk. Cariye konusu genel anlamda o kadar basit değildir.. Cariyelerin durumu ve onlarla ilişki başlı başına bir konudur.. Savaşa geldiğinde orada esir düşdüğü an cariyedir o kadın.. Savaşa çıkarken her iki tarafta bunları göze alarak çıkmışlardır.. Savaşa çıkmayıp evinde bekleyen kadınlardan bahsetmiyoruz.. Karşı taraf size aynı muameleyi yaparken, sen gülmü atacaksın onlara.. Karşılıklı anlaşma olmadığı taktirde her iki tarafın esirleride aynı talihi paylaşmak dutrumundalardı.. Savaş ortamını normal bir ortammış gibi farzedemeyiz.. Neredeyse neden öldürüyorlar birbirlerini savaşta diceksin.. Saygılar... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.