Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

kaza ve kader


baharrr

Önerilen İletiler

  • Cevaplar 263
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

  • 2 hafta sonra...
ya evet haklısın ama kalkamıyorum canım hiç çalışmak iştemiyor. ^_^^_^

kader:yaratıcının insanın yapacağı her şeyi önceden bilip takdir etmesidir fakat aklına şöyle bir soru gelcek mademki biliyor nie biz imtihana tabiyiz?nasıl olsa biliyo fakat tam bunoktada irade insana verilmiştir yanlışla doğruyu ayırtetme seçim senin elindedir yapacağın şeylerden sen sıorumlusun kul olarak..kaza ise allahın önceden bildiği şeylerin zamanında gerçekleşmesidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:online2long:

kader:yaratıcının insanın yapacağı her şeyi önceden bilip takdir etmesidir fakat aklına şöyle bir soru gelcek mademki biliyor nie biz imtihana tabiyiz?nasıl olsa biliyo fakat tam bunoktada irade insana verilmiştir yanlışla doğruyu ayırtetme seçim senin elindedir yapacağın şeylerden sen sıorumlusun kul olarak..kaza ise allahın önceden bildiği şeylerin zamanında gerçekleşmesidir.

kaderin önceden bilindiğini söylüyorsun peki o zaman neden zamanı gelınce yasıyorum bu zaten bellı degıl mı su an dünyada olmamın nedenı ne bu bır fılm gıbı mı yanı ben yazılmıs bır senoryoyu oynuyorum.ama sonunda cezalar var neden cezalar o zaman senaryoyu ben yazmadım ben hazır olanı oynamdım mı?

kafama takılan bır diger konuda cinsiyet secımı ya bu kaderde mı var yada insanlar kader ve cinsiyetlerini kendileri mi secti su an üstün güc bıze bunu hatırlatmıyor mu...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:online2long:

kaderin önceden bilindiğini söylüyorsun peki o zaman neden zamanı gelınce yasıyorum bu zaten bellı degıl mı su an dünyada olmamın nedenı ne bu bır fılm gıbı mı yanı ben yazılmıs bır senoryoyu oynuyorum.ama sonunda cezalar var neden cezalar o zaman senaryoyu ben yazmadım ben hazır olanı oynamdım mı?

kafama takılan bır diger konuda cinsiyet secımı ya bu kaderde mı var yada insanlar kader ve cinsiyetlerini kendileri mi secti su an üstün güc bıze bunu hatırlatmıyor mu...

 

Buradan şu anlaşılmıyor mu? İnsanın iradesi, Allahın bilgisinin ötesinde.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:online2long:

kaderin önceden bilindiğini söylüyorsun peki o zaman neden zamanı gelınce yasıyorum bu zaten bellı degıl mı su an dünyada olmamın nedenı ne bu bır fılm gıbı mı yanı ben yazılmıs bır senoryoyu oynuyorum.ama sonunda cezalar var neden cezalar o zaman senaryoyu ben yazmadım ben hazır olanı oynamdım mı?

kafama takılan bır diger konuda cinsiyet secımı ya bu kaderde mı var yada insanlar kader ve cinsiyetlerini kendileri mi secti su an üstün güc bıze bunu hatırlatmıyor mu...

 

Siz kendiniz bizzat biliyormusunuz gelecek de ne gibi şeyler yaşayacagınızı.?

birazda bu açıdan düşünmek lazım gibi geliyor bana.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz kendiniz bizzat biliyormusunuz gelecek de ne gibi şeyler yaşayacagınızı.?

birazda bu açıdan düşünmek lazım gibi geliyor bana.

 

bir film izlerken sonunu bilemezsiniz ama yönetmen bilir.

 

ne yaparsanız yapın, film çekilmiştir ve bitmiştir.

 

oyuncunun bir etkisi yoktur, sadece filmi oynamış ve nasıl olduğunu görmüştür.

 

kader ve kaza da böyle

 

sen yolunu ne kadar değiştirirsen değiştir, en son gideceğin yol bellidir, seçeceğin ve seçmeyeceğin yol bellidir.

 

dolayısıyla senin bir etkin yoktur, sadece yaşamı algılayıp ve nasıl yolun sonuna geldiğini göreceksin.

 

dinsiz biri birden bire iman ederse, bu kendisinin tercihi değildir çünkü Allah zaten daha onu yaratmadan önce neyi seçip neyi seçmeyeceğini biliyordu, cehennemlik yolu seçtiyse, bu insanın seçimidir, ama zaten Allah cehennemlik yolu seçeceğini bile bile yarattı, demekki öyle uygun görmüş yaratırken. İnsan sadece senaryoyu uygulamış oldu ve filmi görmüş oldu. Yani Allah bir gün hesap sorduğunda, o insanın neden cehennemlik olduğunu bilsin diye.

 

bu durum o kadar anlamsız ki anlat anlat bitmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu durum o kadar anlamsız ki anlat anlat bitmez.

 

Dinde tutarlı olan tek bir şey var mı da...

 

Ve butun bu tutarsızlıkları birarada tutan tek şey: "Muhammed/İsa/Musa Allah'ın peygamberidir"

 

O insanların sıradan insanlar olduklarını, söylediklerinin de "kendi fikirleri/inançları/halüsinasyonları" olduğunu gördüğün an din olarak adlandırılan bu mantıksızlıklar külliyatı çözülür.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

neden inkar ediyorsunuz o zaman :).

 

O filmin sadece Muhammed'in kafasında yarattığı fantazi türü bir film desem, ve ben fantazi türü filmleri sadece eğlenmek için seyrederim, benim hoşlandığım, değer verdiğim filmler, realist filmler desem, yeterli mi?

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O filmin sadece Muhammed'in kafasında yarattığı fantazi türü bir film desem, ve ben fantazi türü filmleri sadece eğlenmek için seyrederim, benim hoşlandığım, değer verdiğim filmler, realist filmler desem, yeterli mi?

 

Saygılar.

 

bu cevap geçersizdir. 'irade'den bahsediyoruz, kader sorunu yüzyıllardır insanları meşgul etmiştir.

sadece İslamın yorumladıgı birşey degil. külli bir münakaşa insanın irade meselesi..

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Senaryosu, başı sonu belli filmde, "irade" olmaz. Yönetmen ne derse, hangi rolü verirse (kader) o olur (kaza).

 

Saygılar.

 

peki bu filimde ki artislerin geçişlerini ne yapacagız, akibeti meçhul senaryolara..

sizin bu kader meselesinden pekde birşey anlamadıgınız onu filme hapsetmenizden belli.

:)

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

siz kendi filminizi anlatın, biz bizimkini biliyoruz

tabi varsa :)

saygılar.

 

Bizde film yok. Real-time action var. Nere gideceğini bilmiyoruz. Oyuncuların katkısına göre senaryonun gidişi değişiyor. Sadece geçmiş kısmına "film diyebiliriz. Henüz yaşanmamış olanın senaryosu da hazır değil.

Filmin nereye gideceği belli değil yani.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ENAM-2.O'dur sizi balçıktan yaratan ve sonra [sizin için] bir ömür tayin eden, [yalnızca] O'nun bildiği bir ömür. Ama hâlâ şüphe edip durursunuz,

 

AÇIKLAMA.

Lafzen, "ve O'nun katında bulunan bir ömür" -yani, yalnız O'nun bildiği . Bazı otoriteler, buradaki "ömür"ün dünyanın bitimine ve sonraki yeniden dirilişe işaret ettiği görüşünde oldukları halde diğerleri onu bireysel insan hayatı ile ilişkilendirirler. Diğer bazısı da, skelimenin ilk kullanımında münferit insan hayatına bir atıf görürken ikincisinin Kıyamet Günü'ne atıfta bulunduğunu iddia ederler. Bu son yoruma göre cümlenin bitiş ifadesi, "ve (başka) bir ömür daha vardır..." şeklinde çevrilebilir. Ancak Kur'an'da ecelun musemmâ ibaresinin başka yerlerde de sıkça kullanılması karşısında, burada en doğru çeviri, "[O'nun tarafından] tesbit edilen" veya "[O'nun tarafından] bilinen bir ömür" şeklinde olabilir, yani, hem münferit insan hayatına, hem de bir bütün olarak dünyaya ilişkin bir ömür.

 

ARAF-34.Ve her toplum için bir vade belirlenmiştir: Öyle ki, vadeleri dolduğunda onu bir tek an olsun, ne geciktirebilirler ne de öne alabilirler.

 

AÇIKLAMA.

Lafzen, "Her topluluk (ümmet) için bir vade vardır": yani, her toplumun Allah tarafından belirlenen bir yaşama süresi vardır; öyle ki, bu süre içinde toplumlar vahiy yoluyla kendilerine teklif edilen hidayet yolunu kabul ya da reddetmek konusunda serbesttirler. Ümmet sözcüğü, çoğu zaman, yaşayan varlıklar, bu ayetin anlam örgüsü içinde de toplum, halk, topluluk anlamına işaret etmektedir.Arapça kullanımında sâah (lafzen, "saat") terimi, sadece astronomik saati yani, ortalama güneş gününün yirmidörtte birini değil, aynı zamanda soyut "zaman" fikrini ve yine, büyük ya da küçük onun herhangi bir kesitini, hatta (yukarıda olduğu gibi) kritik bir ânını da ifadeye yarar. Yukarıda açıkça görülmektedir ki, "zamanın en küçük bir bölümü" ya da "kritik bir tek ânı" anlamında kullanılmıştır.

 

ENAM-98.Bir canlıdan sizi[n hepinizi] var eden O'dur, ve O [sizin her biriniz için yeryüzünde] bir vade ve [ölümden sonra] bir dinlenme yeri [tayin etmiştir]: Biz bu mesajları hakikati kavrayabilecek insanlar için açık ve anlaşılır kılmaktayız!

 

AÇIKLAMA.

 

Müfessirler, mustekarr ve müstevde terimlerinin bu bağlamdaki anlamları konusunda büyük ölçüde farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Ancak, mustekarr'ın "bir gidişin/yolun sonu" -yani, bir şeyin amacına veya nihayete erdiği nokta- ve müstevdeın "havale/gönderme yeri" veya "ambar" şeklindeki birincil anlamlarını dikkate aldığımızda yukarıda benim verdiğim karşılığa ulaşmış oluruz. Bu karşılığı, ayrıca, 11:6 ve bu surenin 67. ayeti de güçlü bir şekilde teyid etmektedir: ilk ayette Allah, her canlının rızkını sağlayan ve "onun [yeryüzündeki] ömrünü ve [ölümden sonraki] istirahat yerini" (mustekarrahâ ve müstevdeahâ) bilen biri olarak anılmış; ikincisinde ise mustekarr, "[Allah'ın ihbarlarının] ifası için konulan süre" anlamında kullanılmıştır.

 

HADİD-22.HİÇBİR musibet, daha önce buyruğumuzda [öngörülmüş] olmadıkça ne yeryüzünün ne de sizin başınıza gelmez: şüphesiz bu Allah için kolay (bir iş)tir.

 

AÇIKLAMA.

 

ani, "yeryüzüne veya bütün insanlığa yahut münferit olarak herhangi birinize": tabii yahut beşerî/insan-ürünü anî altüst oluş ve çöküşe; ve hastalıktan, ahlakî yahut maddî yoksunluktan doğan münferit sıkıntılara işaret. Yani, Allah'ın bir olayı dilemesi ve onu gerçekleştirmesi.

 

SEBE- 1-2-3.

HAMD, göklerde ve yerde ne varsa tümünün gerçek maliki olan Allah'a mahsustur; ahirette de hamd O'na mahsus olacaktır. Yalnız O'dur hikmet Sahibi, her şeyden haberdar olan:O, toprağa giren ve ondan çıkan her şeyi, gökten inen ve ona yükselen her şeyi bilir. O, tek başına, rahmet kaynağıdır, mağfiret sahibidir.Ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, "Kıyamet Saati bizi asla bulmaz!" diye düşünürler. De ki: "Hayır, insan kavrayışının ötesindeki her şeyi bilen Rabbimin hakkı için o mutlaka sizi bulacaktır!" Göklerde ve yerde zerre kadar bir şey bile O'nun bilgisinden kaçamaz; ve bundan daha küçük veya daha büyük bir şey yoktur ki [O'nun] apaçık fermanında yer almasın;

 

AÇIKLAMA.

 

Bu tanım, hem maddî hem de manevî oluşumları kapsar: Toprak altında kaybolup sonra yeniden ortaya çıkan sular; tohumun bitkiye ve bitkinin de petrol ve kömüre dönüşmesi; toprak altında kalan eski yapıların ve uygarlıkların izleri ve bunların daha sonraki kuşakların bilinçlerinde ve bakışlarında yeniden canlanması; hayvan ve insan cesetlerinin yeni bir hayatın beslenme kaynakları haline gelmesi; topraktaki buharın göklere yükselmesi ve sonra yağmur, kar ve dolu olarak yeniden yere inmesi; insanların özlemleri, ümitleri ve ihtiraslarının zirvelere tırmanması ve ilahî vahyin insanların zihinlerine inmesi; böylece inancın ve düşüncenin yenilenmesi ve bununla birlikte yeni yapıların, yeteneklerin ve ümitlerin yeşermesi: kısacası, Allah'ın yaratma eylemini karakterize eden doğum, ölüm ve yeniden dirilmenin sonsuz biçimde tekrarlanması. Tanrıtanımazların bu iddiası ikili bir anlam taşır: "Evren, öncesiz ve sonrasızdır; yalnızca değişebilir, ama hiçbir zaman yok olmaz!" -ki bu, Allah'ın ebedî/sonsuz olduğu gerçeğini inkara kadar gider; ve "Kıyamet Saati'nin sembolize ettiği yeniden dirilme ve ilahî yargılanma/hesap verme yoktur;" bu da, ölümden sonraki hayatın ve böylece insan hayatına atfedilen bütün değerin ve anlamın inkarına varır.

 

FATIR-11.

Ve [hatırlayın:] Allah sizi[n her birinizi] topraktan yaratır, sonra da bir damla spermden; ve sonra sizi iki cinsten biri şekline sokar. Hiçbir dişi O'nun bilgisi olmadan ne hamile kalabilir, ne de doğum yapabilir; ve [Allah'ın] fermanında öngörülmedikçe hiç kimse ömrünü uzatamaz ve hiç kimse de onu kısaltamaz; ama bunlar, kuşkusuz, Allah için kolaydır.

 

AÇIKLAMA.

bu bağlamda bütün insan soyunu ifade etmektedir- gibi sadece "topraktan yaratılmış", yani, toprağın üzerinde ve altında asal şekillerinde bulunan organik ve inorganik maddelerden yaratılmış bir ölümlü olduğu gerçeğini vurgular. Karş. ayrıca Kur'an'ın bütün insanlardan "topraktan yaratılmış" olarak söz ettiği 18:37, 22:5, 30:20, 35:11 ve 40:67. ayetler. "Âdem"in burada insan soyunu temsil etmiş olması, bu cümlenin son kelimesinde geniş zaman kipinin kullanılması ile vurgulanmıştır. İnsanın "balçıktan", "topraktan" yahut yukarıdaki ayette geçtiği gibi, "balçığın özünden (sulâleh)" yaratıldığına dair çok sayıdaki Kur'ânî atıflar insan bedeninin toprakta yetişen ya da toprağın bileşiminde bulunan muhtelif organik ve inorganik unsurlardan teşekkül ettiğine, toprakta yetişen besinlerin özümlenmesi yoluyla bu unsurların sürekli olarak canlı ve üretken hücrelere dönüştüğüne işaret etmekte ve böylece insanın bedensel menşeinin ya da özünün basitliğini ve buna bağlı olarak da, ona akıl ve duygu donanımı bahşeden Allah'a karşı insanın ödemesi gereken şükran borcunu dile getirmektedirler. 12-14. ayetlerde kullanılan geçmiş zaman kipi (mazî), bu yaratılış evrelerinin hepsinin Allah tarafından öngörülüp gerçekleştirildiğini ve bu sürecin insanın O'nun tarafından yeryüzüne çıkarıldığı günden bu yana hep tekrarlanıp durduğunu vurgulamak içindir; bu anlam örgüsü içinde sözkonusu tekrar tekrar vukuun başka bir dile şimdiki zaman kipinde aktarılması yerinde olacaktır.

ALINTI.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bir otobüs şoförü yolcuları ile birlikte seyehat halindedir

 

yolcuların bütün akıbeti şoföre bağlıdır.

 

şoför hatalı sollama yapmıştır kendi iradesiyle ve karşıdan gelen likit gaz tankeriyle çarpışmıştır. Kazada herkes parçalanarak yada yanarak can vermiştir.

 

Şimdi sorular

 

Şoför kendi iradesiylemi sollama yapmıştır yoksa Allah zaten daha o şoför doğmadan önce hatalı sollama nedeniyle öleceğini biliyormudur. Bu durumda şoförün iradesi ne durumdadır ?

 

Yolcular isteselerdi başka bir otobüse binebilirlerdi veya erteleyebilirlerdi, ama kendi iradeleriyle o kaza yapan otobüse bindiler, daha o yolcular yaratılmadan önce zaten bu kazada ölecekleri Allah tarafından yazılmışmıydı ? burada kaza ve kader kime bağlıdır ?

 

Ben dinsiz bir insanım, bütün kültürüm, birikimim, aklımla, araştırmalarımla, dinlerin yalan olduğuna karar verdim ve içimde hiçbir iman yok, istesemde bunu başaramıyorum çünkü mantığım buna müsaade etmiyor.

 

Şimdi bu durumda, benim suçum nedir ?

 

Allah daha beni yaratmadan önce benim kendisine inanmayacağımı bilmiyor muydu ?

 

Böyle olacağını, kendisine kesinlikle inanamyacağımı bile bile neden yaratıldım ?

 

Ben öldükten sonra cehennemde yanacağım, bu zaten daha ben doğmadan önce biliniyor Allah tarafından, bu halde benim iradem nedir ? Ben şu an iman etmek istersem bunu başaramam çünkü içimdeki şüpheleri kesinlikle yok edemem(zaten 16 yaşıma kadar mümindim), bu durum ben doğmadan önce Allah tarıfından biliniyordu. Allah "belki iman eder yola gelir" diye düşünmüş olabilirmi, bir ilahın belkisi olabilir mi ? zaten herşey belli değil mi ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bizde film yok. Real-time action var. Nere gideceğini bilmiyoruz. Oyuncuların katkısına göre senaryonun gidişi değişiyor. Sadece geçmiş kısmına "film diyebiliriz. Henüz yaşanmamış olanın senaryosu da hazır değil.

Filmin nereye gideceği belli değil yani.

 

Saygılar.

 

Biz geçmişe kaza gelecekte olacaklara kader diyoruz ve irademizi Allah'ın İradesi ile birleştirip kaderimizi, hiç durmadan devamlı sürette belirlemeye çalışırız. Gelecegi şansa bırakma gibi bir lüksü yoktur müslümanların, olmaması lazım gelir. Gelecegin kötülügünden korku, iyiliginden ümit duyarak; gelecegi bilinmezlige terk edemeyiz.

Bilinemezlik ; uyumdan, kararlılıktan ve düzenden yoksun karmakarışık bir anlayış sunar bize.

İnsan fiillerinden sorumludur. Bu sorumluluk, insanın bu fiilleri meydana getirmesine dayanır. Bu fiiller insan tarafından icad ediliyor.

Külli manada kimse gelecegini kestiremez, cüzzi manada yapıp-etmelerinin sonucunu kestirebilir, öngörülerde bulunabilir.

 

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Biz geçmişe kaza gelecekte olacaklara kader diyoruz ve irademizi Allah'ın İradesi ile birleştirip kaderimizi, hiç durmadan devamlı sürette belirlemeye çalışırız. Gelecegi şansa bırakma gibi bir lüksü yoktur müslümanların, olmaması lazım gelir. Gelecegin kötülügünden korku, iyiliginden ümit duyarak; gelecegi bilinmezlige terk edemeyiz.

.

 

İslam inancına göre, Allah bütün senaryoyu yazmıştır. O nedenle müslümanın iradesi diye bişey olmaz, OLABİLEMEZ.

Senaryodaki şahıslar fil sürerken, naapsam acaba diye sorsalar dahi, bu senaryo gereğidir.

Müslümanların geleceği ne şansa, ne de iradeye bırakma lüksü yoktur. Dorğru. Çünklü herşey senarist tarafından belirlenmiştir.

Müslümanlar sadece "rollerini oynayan" oyunculardır. Geleceğin kötülünden korkmak da senaryo gereğidir.

 

Bilinemezlik ; uyumdan, kararlılıktan ve düzenden yoksun karmakarışık bir anlayış sunar bize.

 

Yanılıyorsun bence. Zira yanıldığını kendin bir altta söylemişsin. İnsan'ın dünya nasıl var oldu, ölünce nereye gideceğim sorusunun cevabının bilinmemesi karmaşıklık sunmaz.

 

Külli manada kimse gelecegini kestiremez, cüzzi manada yapıp-etmelerinin sonucunu kestirebilir, öngörülerde bulunabilir.

 

Gçrebildin mi, kendi fikrinni, kendinin çürüttüğünü?

 

İnsan fiillerinden sorumludur. Bu sorumluluk, insanın bu fiilleri meydana getirmesine dayanır. Bu fiiller insan tarafından icad ediliyor.

 

İnsan'ın fiillerinden sorumlu olması ancak, kader anlayışından vazgeçilmesiyle olur. Bu da dinsiz hayat anlayışı ile mümkündür.

Erol Taş'ı filmde adam öldürdü, Tecavüzcü Coşkun masum kıza tecavüz etti, diye suçlayamazsın. Çünkü fimi yazan (kader) o rolleri vermiştir. Film bitince, bu adamları filmdeki rollerinden dolayı cezalandıramazsın ve tecavüzcü coşkundan kızı kurtaran adamı ödüllendiremezsin. Yani kader anlayışı cennet ve cehennem anlayışını dinamitler. İki anlayış tek dinde buluşamaz. Çelişkidir. Bu çelişkili iki anlayışın aynı dinde buluışmasının nedeni, semitik dinlerin, ortadoğu hurafellerinin kolleksiyonu olmasından kaynaklanır.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Erol Taş'ı filmde adam öldürdü, Tecavüzcü Coşkun masum kıza tecavüz etti, diye suçlayamazsın. Çünkü fimi yazan (kader) o rolleri vermiştir. Film bitince, bu adamları filmdeki rollerinden dolayı cezalandıramazsın ve tecavüzcü coşkundan kızı kurtaran adamı ödüllendiremezsin. Yani kader anlayışı cennet ve cehennem anlayışını dinamitler.

 

 

BrainSlapper, olayın özeti budur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.