Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2007 Sayın aslan34,Lütfen kısa ve net bir cevap yazınız: 1. İslam'da köleleik yasaklanmış mıdır? Saygılar. İslamda Kölelik tedricen kaldırılmıştır.... Erginlik, yüzlerinizi bir doğu bir batı tarafına çevirmeniz değildir. Ancak eren Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman edip yakınlığı olanlara, öksüzlere, çaresizlere, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirler uğrunda seve seve mal veren, hem namazı kılan, hem zekatı veren, sözleştikleri vakit sözlerini yerine getiren, hele sıkıntı ve hastalık durumlarında ve savaşın kızıştığı anda sabır gösterenlerdir. İşte bunlardır doğru olanlar ve bunlardır Allah'tan korkup kötülüklerden sakınanlar. ( Bakara;177). - Rakabe (çoğulu rikâ, lafzî olarak, kişinin "boyun"unu ifade eder ve aynı zamanda bir insanın bütün kişiliğini anlatır. Mecazî olarak fi'r-rikâb ifadesi, "insanları zincirlerinden kurtarmak yolunda" anlamına gelir ve hem esirleri fidye karşılığı bırakmayı hem de köleleri özgürlüklerine kavuşturmayı ifade eder. Kur'an, bu tür harcamaları erdemliliğin temel şartları arasına dahil etmek suretiyle insanları zincirlerinden kurtarmanın -ve böylece köleliği ilga etmenin- İslam'ın sosyal amaçlarından biri olduğuna işaret eder. Kur'an'ın nüzulü döneminde kölelik, bütün dünyada yerleşik bir kurum idi ve onun birdenbire ilga edilmesi ekonomik olarak imkansızdı. Bu zorluğu aşabilmek ve aynı zamanda köleliğin nihaî olarak tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamak amacıyla Kur'an, 8:67'de, artık yalnızca haklı bir savaşta (cihâd) alınan esirlerin köle olarak tutulabileceklerini emreder. Ama bu yolla veya -8:67'nin nüzulünden önce- başka herhangi bir şekilde köle edinilmiş kişiler için bile Kur'an, köleleri salıvermedeki büyük erdemi vurgular ve onu çeşitli günahlar için bir kefaret aracı kılar (bkz. mesela, 4:92, 5:89, 58:3). Ayrıca Hz. Peygamber, insanları kölelikten şartsız olarak kurtarmanın, Allah katında bir Müslümanın ifa edebileceği en övgüye değer fiil olduğunu çeşitli vesilelerle vurgulamıştır. Mükatebeye kesilmiş olanların kurtuluş için ödeyecekleri bedele yardım etmek veya satın alıp azad etmek esasen esirlikten kurtarmak için teşvik ve bu ayet için bir hadis; '' her kim, bu ayet ile amel ederse, imanını kemale erdirmiş olur'' buyurur. Yüce Nebi(a).... Muhammed(sav), zulme bogulmuş bir toplum içinde yetişti.Bu toplum güçlü zayıfı eziyor, zengin fakiri sömürüyordu.İnsanın insana kullugu kabullenilmişti, tescil olmuş bir toplumsal gerçekti.Kölelik yürüyen bir düzen haline gelmişti.Savaşlardan çok bir şey yoktu.Bütün bunlar her defasında topluma, kölelerden yeni ordular kazanıyordu.Zenginler ( şimki gigi tıkısının aynı) bir avuçtu.Toplumun çogunlugunu köleler ve yoksullar ( ki buda gizli kölelik) oluşturuyordu.Hürriyeti kaybetme korkusu insanın attıgı her adımda mevcuttu.Bu ve çok daha fazlası zulum ve ahlaksızlık öylesine artmıştı ki kimse sesini çıkaramıyordu.Çünkü hakim olan zulum, bu durumun aleyhinde yapılacak bir çagrıdan çok daha güçlü idi....Taki Muhammede kadar.... İslam, bırakın köleligi yasaklamayı bu tür düzenlerin yaşanılır olma damarlarınıda kesmiştir.Bazen öyle bir durum çıkmıştır ki ortaya kölelerle efendileri aynı yaşam pratiklerine sahip olmuştur. Birde müşriklerin Muhammede çok sert tepki gösterdigi konuların başın da gelir kölelik.onlar şöyle diyordu (müşrikler) ; ''' köleyle efendiyi aynı gören Din olmaz olsun '''.... saygılar Alıntı
Φ ReFLeXioN Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2007 yaratan(lar), yaratıcı(lar) konusu dinlerden ve semavi dinlerde bahsi geçen tanrıdan çok daha komplike.. yani ben dinlerde bahsi geçen tanrıya inanmıyorum.. onun dışında bir yaratıcı vardır yada yoktur diye kestirip de atmıyorum.. ama metafiziğe kesinlikle inanmıyorum.. materyalist agnostik takılıyorum.. yani olaylara maddeci bir gözle bakıyor ve şu anda tanrının var olduğunu yada olmadığını ispatlayamayacağımızı düşünüyorum.. öncelikle çelişkiye düştüğüm nokta şu.. materyalist bir gözle baktığımda varoluşumuzu ilk önce olanaklara ve kombinasyonlara bağlıyorum.. sonuçta her sonucun bir sebebi vardır.. bu şekilde bigbang'e kadarki zincirin halkalarını tanımlayabiliyoruz.. fakat genişleyip içine çöken ve bunu tekrarlayan bir evrenin varoluşundaki gizemi çözemiyoruz.. çünkü bu kapasitemizi gerçekten zorluyor ve hatta aşıyor.. ben evreni yaratan şeyin metafiziksel bir oluşum olmadığına inanıyorum.. diğer taraftan da mesela bir evrim çerçevesinde hala canlıların içgüdüsel hareketleri konusunda kesin bir cevap bulunabilmiş değil.. bu da kendimi önceden programlanmış ve sürekli gözlemlenen bir denek gibi hissetmeme neden oluyor.. kuzenimin bir lafı vardı bu konuyla ilgili.. bir küvet düşünün, içini su ile dolduruyorsunuz.. sonra tıpayı çekiyorsunuz, su yavaş yavaş süzülür gider.. ve bu durumun sonucunu siz önceden bilirsiniz.. küvetteki su çekilecek ve o durumun sonu gelecektir.. tabii ku tecrübe ile sabittir.. o yüzden bu tür gözlemlere dayanarak bir yaratan varsa onun da kusursuz olmadığı iddia edilebilir.. belki basit bir mantık ancak hiçbir teoriyi yabana atmamak lazım.. zamanında einstein atomun parçalanabilirliğinden bahsettiğinde insanlar ona gülmüştür.. bugün atomun parçalanabilirliği bilimsel bir gerçektir.. peki her sonucun bir sebebi varsa, bizi yaratandan öncesi ve onun da daha öncesi?? yani bu zincir nereye kadar gidiyor, ortada kesin bir öz var mı yok mu, tüm bunlar sonlu mu yoksa sonsuz mu?? kısacası bunları konuşacağımıza 21.yüzyılda hala dinlerden bahsediliyor olması beni gerçekten üzüyor.. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2007 hep merak etmişimdir şu atomun parçalanma hadisesini, parçalanan parçalar da parçalanıyormu? acaba, sonra gene parçalar parçalanıyorsa bir daha parçalanıyor mu?. gerçekten soruyorum, atomun parçalanabilirligi nedir nasıl bişi yani ..maddedin en küçük yapı taşı atom . ciddi bir soru . Alıntı
Φ hasanlorke Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Hasan bey, ben o iddiama ek olarak kuran inançç ayırımı yapar demiştim. Bu verdiğiniz ayetler yine beni haklı çıkarıyor.Çünkü kurana göre inanmayanların bırakın insanı sınıfına konulması, hayvanlar kadar bile değeri yoktur. Araf 179- Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da sapıktırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir. Katakuta senden şu soruma cevap istiyorum. MAİDE 95 "Ey iman sahipleri! İhramda olduğunuz zaman av öldürmeyin. Sizden kim kasten onu öldürürse cezası şudur: Öldürdüğü hayvana denk deve-sığır, davar cinsinden, Kâbe'ye varacak kurbanlık bir hediye ki, içinizden adalet sahibi iki kişi belirleyecektir. Yahut yoksullara yedirme şeklinde bir keffâret, yahut buna denk oruç. Taki yaptığının vebalini tatsın. Allah, geçmişi affetmiştir. Kim bir daha yaparsa, Allah ondan öc alacaktır. Allah çok güçlüdür, öc alıcıdır." Hani yapılan kötülüklere bir ceza yoktu Kuran'da.? Demek ki varmış dimi.Senin amacın doğruyu bulmaksa neden "evet varmış" demiyorsun da kendini haklı çıkarmaya çalışıyorsun.Önce bunu bir irdele bence.İşte ayet, yapılan bir kötülük ve bu kötülüğün cezası..(MAİDE 95) MAUN SURESİ 1. Gördün mü o, dini yalan sayanı? 2. İşte odur yetimi itip kakan; 3. Yoksulu doyurmayı özendirmez o. 4. Vay haline o namaz kılanların/dua edenlerin ki, 5. Namazlarından/dualarından gaflet içindedir onlar! 6. Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar. 7. Ve onlar, kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar . Demek ki yetimi itip kakan,yoksulu doyurmayı özendirmeyen,namazında/duasında riyaya (ikiyüzlülüğe) sapan ve kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olanlar Kuran'a göre dini yalan sayan kişilerdir. İstediğin kadar iman ediyorum de eğer bu vasıflardan birine sahipsen Kuran'a göre dini yalan sayıyorsun demektir. HÜMEZE SURESİ 1.Yazıklar olsun arkadan çekiştirenlerin, kaş göz işareti yapıp alay edenlerin tümüne! 2. O ki, mal biriktirdi, onu saydı da saydı, 3. Sanır ki, malı sonsuzlaştıracaktır kendisini. 4. Hayır, iş, sandığı gibi değil! Yemin olsun ki fırlatılıp atılacaktır o kırıp geçirene, yalayıp yutana/Hutame'ye. 5. Hutame'nin ne olduğunu sana öğreten nedir? 6. Allah'ın, tutuşturulmuş ateşidir o, 7. Ki tırmanıp işler yüreklere. 8. O, onların üzerine kilitlenecektir. 9. Uzatılmış sütunlar arasında... Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Katakuta senden şu soruma cevap istiyorum.MAİDE 95 "Ey iman sahipleri! İhramda olduğunuz zaman av öldürmeyin. Sizden kim kasten onu öldürürse cezası şudur: Öldürdüğü hayvana denk deve-sığır, davar cinsinden, Kâbe'ye varacak kurbanlık bir hediye ki, içinizden adalet sahibi iki kişi belirleyecektir. Yahut yoksullara yedirme şeklinde bir keffâret, yahut buna denk oruç. Taki yaptığının vebalini tatsın. Allah, geçmişi affetmiştir. Kim bir daha yaparsa, Allah ondan öc alacaktır. Allah çok güçlüdür, öc alıcıdır." Hani yapılan kötülüklere bir ceza yoktu Kuran'da.? Demek ki varmış dimi.Senin amacın doğruyu bulmaksa neden "evet varmış" demiyorsun da kendini haklı çıkarmaya çalışıyorsun.Önce bunu bir irdele bence.İşte ayet, yapılan bir kötülük ve bu kötülüğün cezası..(MAİDE 95) MAUN SURESİ 1. Gördün mü o, dini yalan sayanı? 2. İşte odur yetimi itip kakan; 3. Yoksulu doyurmayı özendirmez o. 4. Vay haline o namaz kılanların/dua edenlerin ki, 5. Namazlarından/dualarından gaflet içindedir onlar! 6. Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar. 7. Ve onlar, kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar . Demek ki yetimi itip kakan,yoksulu doyurmayı özendirmeyen,namazında/duasında riyaya (ikiyüzlülüğe) sapan ve kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olanlar Kuran'a göre dini yalan sayan kişilerdir. İstediğin kadar iman ediyorum de eğer bu vasıflardan birine sahipsen Kuran'a göre dini yalan sayıyorsun demektir. Muhammed herhalde kurana ne yazdığının/ yazdırdığın farkında değil.Kendi düşüncesinin aksine davranana ne denir ? Putperestlerle yaptığı Hendek savaşından sonra putperestlerle işbirliği yaptığı suçlaması ile Muhammed Medineli Yahudi toplumu Benukureyza’lıların üstüne yürümüş. Benu kureyza’lılar ellerindeki kaleleri olan Hayber’e sığınmışlardı. Hayber kalesini kuşatan Muhammed hiç acele etmedi. 1 aya yakın süre ablukaya aldığı kaleye giriş çıkışı engelledi. Benu kureyzalılar açlık ve susuzluk ile de mücadele ediyorlardı. Hayber kalesinde Muhammed önderliğindeki Müslümanların ablukası nedeni ile açlık ve susuzluk ile mücadele eden Benu kureyzalılar , Muhammed ile anlaşma yoluna gitmek zorunda idiler. Muhammed Onlara güvenilir !!! bir anlaşma sundu. Derhal silahlarını bırakıp teslim olacaklardı ve Muhammed’in eski Yahudi yeni Müslüman olan sahabelerinden Sa'd bin. Muaz'ın vereceği cezayı kabul edeceklerdi. Çaresizlik içindeki Yahudi benukureyza’lılar istemedende olsa teklifi kabul ettiler savaşmadan silahlarını teslim ettiler. Eski Yahudi olan yeni Müslüman Sa’d bin Muaz’ın kendi haklarını koruyacağını düşündüler son bir ümitle. Ahzab suresi 26. ayet; Allah, ehl-i kitaptan, onlara (müşrik ordularına) yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü; bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz. 27. ayet; Allah, onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve ayak basmadığınız topraklara sizi mirasçı yaptı. Allah'ın her şeye gücü yeter. Sahih hadislerde anlatılanlara göre kaledeki çaresiz Yahudilerin eli silah tutabilenlerden 400-900 arasında bir erkek topluluğu öldürüldü. 400-900 arası olduğu söylenilen Yahudilerin büyük çoğunluğu HZ. Ali tarafından katledilmişti. Ali o gün kafa kesmekten çok yorulmuştu ve kafa kesme işlemi sırasında yorgunluktan sürekli olarak kılıç kullandığı kolunu değiştiriyordu. Muhammed ise kesim işleminin yanına çadır kurdurmuştu ve kesim işlemini gözlemliyordu.Katledilen Yahudi erkekleri topluca gömüldüler. Tüm silah tutabilen erkekleri öldürülen yahudilerin artk zenginlikleri müslümanlarındı.Ahzab suresi 26 ve 27. ayet bu katliamı anlatır. 26. ayette bir kısmını öldürüyordunuz derken öldürülen 400-900 arası Yahudi erkek kastediliyor. Bir kısmını esir alırdınız derken kadınlar ve çocuklar kastediliyor.27. ayette ise Yahudilerin tüm malvarlıklarının artık Müslümanların olduğu anlatılıyor. Katliamdan sonra, Dıhyetü'l-Kelbı adındaki delikanlı Arap, Muhammed'e gelir; tutsak kadınlardan birini kendisine alması için ondan izin ister. Muhammed de,: "Haydi git de bir câriye al!" diye karşılık verir. Ne var ki Dıhye gidip Safiyye'yi alır. Bunu gören bir başka Arap hemen koşup Muhammed'e haber verir. Safiyye'nin Dıhye'ye değil; "Peygamber"e uygun olacagını söyler. Muhammed'de Dıhye'yi çağırtır; "başka bir cariyeyi" almasını söyler. Dıhye'ye verilen "cariye", Safiyye'nin kocasının kızkardeşidir. Muhammed, kendisine "karı" olmanın karşılığında Safiyye'yi "azâd" eder. Yola çıkıldığında, bir yandan da "zifaf' düşünülmektedir. Ümmü Süleym, Safiyye'yi hazırlar. Ve gece olunca da Muhammed'in koynuna koyar." (Başta Buhari, en sağlam hadis kiıaplarında da yer alan bu hadisi, Kamil Miras'ın çeviri ve "Izah"ını da görmek için Bkz. Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi, Ankara, 1985, Diyanet Yayınlarından, 2/299-310.) Babası ve kocası öldürülen bir kadını aynı gün (veya 1 gün sonra) , hemde babasını ve kocasını öldürenlerin liderine , muhammedin koynuna verdiler.Safiyye o sırada daha genç bir kız iken muhammed 57 yaşında idi. Muhammed babası ve kocasını daha yeni öldürttüğü acılar içindeki bir kızı koynuna alıp sevişmişti. Geröekten çok düşünmüş yetimleri muhammed *********** Evet simdi Muhammed ve sahabelerinin gozlerinizi faltasi gibi acacak, ganimet sayesinde elde ettikleri serveti gorelim: Halife Osman oldugunde, ondan varislerine kalan para:150000(yuzellibin)dinar altin para-yaklasik 4,5 ton altin-! Zubeyr bin avam oldugunde kalan mirasi:400 bin dinar altin para-yaklasik 12 ton-ayrica bin kole ve cariye ile bin adet kisrak.Ayrica ,Basra,Misir,Kufe ve Iskenderiye de 4 adet malikane. Talha bin Ubeydullahin Iraktaki gunluk geliri:1000 dinar-yaklasik 30 kilo altin-di.Ayrica,Medine ve Kufe de iki adet malikane. Sad bin Ebi Vakkas: Medinenin en guzel bolgesinde devrinin en buyuk malikanesi. Abdurrahman bin Avf: Bin at, bin deve, onbin koyun, 2,5 ton altin,ayrica degeri 3 ton altini bulan bir kac ciftlik.-Asri saadette Islam,2/66- Muhammed'e gelince; Muhammedin servetinin buyuklugunu anlayabilmek icin, butun karilarina nafaka adi altinda her birisine verdigi mala bakmak lazim:her bir karisina yilda 100 vasak-yaklasik 12-13 ton hurma verirdi.-Ebu Davud,Diyat,no:4494- Ayni zamanda Beni Nadir,Fedek,hayber ve ireyne bolgelerinde hurma bahceleri, sayisini kendinin bile bilmedegi develer ve sayfiye koyleri vardi.-Tecridi sarih,1173 nolu hadisin serhi,8/236.- Evet muhammed gerçekten yetimleri düşünmüş olmalı ki,bir hırka bir lokma kalmış kendisine Alıntı
Φ baharrr Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 ali-ilmek Hayvanlara iyi davranalım dostumuz onlar bizim.Çimenlere de basmayalım görüntüleri bozuluyor.Ama hepsi okadar..Mutfaktaki hamamböceğinin üstüne bas ayağınlada iyice ezdir lanet olası hayvan ne kadar iğrenc oluyorlar!Neden yaratıyor ki tanrı bunları hiç anlamıyorum.Ben dünyaya gelirken yazılı dilekçe vermiştim insan olacağım diye bu hamamböceği olmak istemiş!! bu düşünceler çok güzel ve ayrıca ilginç gercekten etkılendım ali pekı kaza ve kadere inanır mısın?bazı seyler bizi istegimiz dışı oluyor bu konu da ben de yanıtlarımı bulamadım sana tam cevapiar veremem.ama yazılarını okuyunca sende kendımı gördüm takıldıgımız yerler hemen hemen aynı sana bir sorum var, bana kaza ve kaderın tanımını yapar mısın_ saygılarla... Alıntı
Φ bir_sabah_güneşi Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 tam bir saattir din bölümünü inceliyorum ve görmüş olduğum şeyler üzdü beni.. Yüce Allahın varlığına birliğine inanmayan üyeler çoğunlukta yazık... Cehennemde ***********..Yaradanınızı inkar ediyorsunuz.. Alıntı
Φ ali-ilmek Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Dürüst olmak gerekirse işlerin benim istediğim gibi gitmediği açık:)Kader ve kaza konularını çok iyi bildiğim söylenemez.Ama şuana kadar edindiğim bilgiler ile hayatıma bir baktığımda... evet kadere inanıyorum.Bir çok şey aşikar olarak denetimim dışında (denetlediğin ne dersen onuda bilmiyorum )Ama hayatımın belirleyici pek çok şeyi denetimim dışında mesela yaşamak,ölmek,cinsiyet,aile,ırk bunları belirleyemeyen biri de gerisini zor belirler zaten :)Bana sorsan ben hawai adalarında zengin bir adamın oğlu olarak doğardım,altımda bir lotus olurdu ve hiç bir şeyde şimdiki gibi olmazdı.Ama babam ve annem de benle aynı şekilde onların anne ve babası da bir türlü bu seçimi kim yaptı bulamıyorum!Peki ben neden bir insan bir erkek bir türk olarak falanca sene falanca aileden falan ilde falan ay ve günde doğdum?Bunu bilmiyorum ama bir yaştan sonra nedense denetimin benim elimde olduğunu düşünmeye başlamışım demek ki:) Evet kader olsa gerek... Alıntı
Φ baharrr Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 kader olunduğu cok acık ama tek nokta da duraklıyorum pekı bu insanlar diger dünyada cenemneme atıldıkları zaman diğer olasılık olsaydı örnegın; ben erkegım cuma namazı farz kadın olsam bu olmayacaktı ve hesaba cekılmeyecektım gıbı bır sey söyleyemeyecekler mı? kader olan senaryoyu körükörüne oynamak mı bu senaryoda hıc mı benım payım olmayacak madem kaderım de her sey yazılı ben en bastan cehennemlıgım neden bu gereksız senaryo....... tam bir saattir din bölümünü inceliyorum ve görmüş olduğum şeyler üzdü beni.. Yüce Allahın varlığına birliğine inanmayan üyeler çoğunlukta yazık... Cehennemde ***********..Yaradanınızı inkar ediyorsunuz.. dünyada böyle insanlar var göz ardı edilemez bence bilgilerini paylaş.... yadırgama onları inançsızlık degıl sorun mantık bazı konularda... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 dünyada böyle insanlar var göz ardı edilemez bence bilgilerini paylaş....yadırgama onları inançsızlık degıl sorun mantık bazı konularda... baharrrrrr kardeş Hangimizin mantığı doğru ? nasıl bileceğiz bunu. Herkes ben haklıyım diyor, haklı olan kimdir ? Kanıt olmadıkça, herkesin kendi doğrusu aslında gerçekte yanlış olabilir. Gerçeği bilmek için kanıtlamalıyız. Aksi halde kimin mantıksız olduğu belli olmaz. Alıntı
Φ baharrr Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 baharrrrrr kardeş Hangimizin mantığı doğru ? nasıl bileceğiz bunu. Herkes ben haklıyım diyor, haklı olan kimdir ? Kanıt olmadıkça, herkesin kendi doğrusu aslında gerçekte yanlış olabilir. Gerçeği bilmek için kanıtlamalıyız. Aksi halde kimin mantıksız olduğu belli olmaz. ne yapmalı o zaman konusuldun ve bu konuda herkes fikrini söylesin ben inanıyorum allah ve kaza kadere ama kafamda yanıtlayamadım sorular var. herkesın elbet doğrusu var ama kesın degısmez degıl ya da ben kendı acımdan konusayım ben bağnaz degılım en mantıklı olana ınanırım Alıntı
Φ bir_sabah_güneşi Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 haklısın böyle insanlarda var..yadırgamıyorum sadece üzüldüğümü mdile getirdim.. bazı şeylerin mantık diyorsun zaten Yüce Allahımızın bize varetmiş olduğu yer şey insan ,hayvan,toprak,ateş , su vs.. bunları çok ince düşünemeyiz çünkü insan mantığına sığmaz...işte bu yaradanımızı büyüklüğünü gösterir... bazen oturup düşünüyorum bir insan nasıl oluşuyor.. küçücük bir çekirdekten el kol bacak her türlü organı başka bir canlının içinde gelişiyor ..tırnağından kirpiğine kadar düşünüyorum... ama aklım ve mantığım almıyor... ama bunlar oluşuyor ve bu oluşumun tek başlangıcı Rabbimizdir.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 baharrr ve bir sabah güneşi, İnsan mantığı, düşüncesi sınırsız değildir, sınırlı olan verilerdir. Elimizde bir veri olmasada ötesini varsayımlarla düşünebiliriz ama gerçeğini düşünemeyiz veriler olmayınca. Şunu mantığım almıyor, bunu mantığım almıyor, öyleyse Allah vardır demek, ne kadar doğru yada gerçek olabilirki. Bu tamamen sizin inancınıza kalmış bir şey. İnancınıza da ben karışamam zaten. İstediğiniz gibi inanmakta serbestsiniz, Benim amacım sizin veya başkasının inancını sorgulayarak, araştırarak doğru olup olmadığını çözümlemek. İllede bir sonuç çıkarmak için varsayımlara ulaşmak bana hiç mantıklı gelmiyor. Benim karşı olduğum konu ise, varsayımları, inançları, teorileri GERÇEKMİŞ gibi gösterip ahkam kesmek. Bu bana göre kesinlikle mantıksız ve yanlış yoldur. Alıntı
Φ baharrr Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 tarafsız biz çok farklı şeylerden bahsediyoruz herhalde nedemek ıstedıgını tam olarak anlamadım.elbette bır yaratan var inanıyorum ama kafamdakı soruların yanıtlarını bulamıyorum.düşüncani tam olarak anlamadım daha acık olur musun? Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Baharrr ben ikinize birden cevap verdim, seni iyi anladığımı sanıyorum ben senin kafanın karışık falan olduğunu düşünmüyorum zaten. sen yukarıda sana ve bir sabah güneşine yazdığım iletiden sana uygun olanlarını düşün. "Aklındaki cevapsız sorular, cevaplanana kadar uğraş, cevaplanmış gibi davranma" demek istiyorum. saygılar .... Alıntı
Φ baharrr Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 o zaman bana yardım et sorularımı cevapla.... Alıntı
Φ nobody Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 küçücük bir çekirdekten el kol bacak her türlü organı başka bir canlının içinde gelişiyor ..tırnağından kirpiğine kadar düşünüyorum... ama aklım ve mantığım almıyor... o mikroskopik çekirdeğin içinde molekül dizileri şeklinde bütün bilgimiz kayıtlı kaç tane kirpiğimiz olacağı veya kalbimizin solda mı sağda mı olacağı gibi tabi bunlar en basitleri inanılmayacak derecede komplike bilgiler kayıtlı aslında Bu Allah'ın olmadığını göstermez tabi bu bilgileri bu çekirdeğe depolamak kimin aklına gelmiş dersiniz hemen Bu soruların sonu gelmez Benim görüşüm: Müslümanım, ama hayatta herşeyden şüphe duyduğum gibi dinimizin söylediklerinin tümünden de şüphe duyuyorum Allah bana akıl verdiyse hiç düşünmeden bazı dogmaları olduğu gibi kabul etmeyeceğimi bilir. Aslında din üzerine tartışmayı sevmem çünkü asla kanıtlanamayacak bir konu. Ama bu forumda din o kadar çok tartışılıyor ki okumadan duramıyorum Forumun sahibi ben olsaydım "Allah Yoktur" gibi topiklere neden olduğu için dini konular forumunu tümüyle iptal ederdim kime ne yararı var ki? Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Müslümanım, ama hayatta herşeyden şüphe duyduğum gibidinimizin söylediklerinin tümünden de şüphe duyuyorum Allah bana akıl verdiyse hiç düşünmeden bazı dogmaları olduğu gibi kabul etmeyeceğimi bilir. Sende haklısın.. İlmin (dinin) merkezinden gün geçtikçe uzaklaşıyoruz.. Asr-ı Saadet çok gerilerde kaldı.. Dine fitne fesat girdi.. Aslından gerçekler hala sapa sağlam duruyor.. Ama seçip çıkarabilmek lazım.. Tabi bu durmda akla ve mantığa büyük iş düşüyor.. Allah'a inanan onun peygamberinede inanmak zorundadır.. Siyer okumanızı tavsiye ederim.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 o zaman bana yardım et sorularımı cevapla.... Baharrr kardeş (iki tane daha "r" koymak zorundamıyım bilmiyorum) Sen en iyisi soruları tek tek ve daha anlaşılır sor, ister yeni konu altında ister burada (konuyla ilgisi varsa) Bilgilerimizi paylaşalım, severim bilgi alışverişini. Allah'a inanan onun peygamberinede inanmak zorundadır.. xlark tades, zorla inanç ancak sizinkisi gibi olur. Bende tanrıya inanıyorum ama onun peygamberi olduğuna inanmıyorum. Şimdi ben zorla peygamberi olduğuna mı inanayım ? Alıntı
Φ baharrr Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Baharrr kardeş (iki tane daha "r" koymak zorundamıyım bilmiyorum) Sen en iyisi soruları tek tek ve daha anlaşılır sor, ister yeni konu altında ister burada (konuyla ilgisi varsa) Bilgilerimizi paylaşalım, severim bilgi alışverişini. yeni bir konu acıyorum kaza ve kader oraya gel... (ayrıca bahar diyebilirsin).... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 xlark tades, zorla inanç ancak sizinkisi gibi olur. Bende tanrıya inanıyorum ama onun peygamberi olduğuna inanmıyorum. Şimdi ben zorla peygamberi olduğuna mı inanayım ? Arkadaşım sanırım iletişim kuramıyoruz.. Sana zorla inan diyen oldu mu..? Ne dedim az önce.. Ben bana göre doğru olan neyse onu yazarım.. Senin doğrularını yazacak halim yok, onlarıda sen yazacaksın.. Allah birdir Hz. Muhammed onun kulu ve Rasülüdür.. İslam dininin iman esası budur.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Sana zorla inan diyen oldu mu..? evet oldu !!! sen dedinki "Allah'a inanan onun peygamberinede inanmak zorundadır.." Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 sen dedinki "Allah'a inanan onun peygamberinede inanmak zorundadır.." Bu bir zorlama değildir.. İslamın hükmüdür.. Kimseye bıcak dayayan yok dostum.. Hüküm budur ama sen inanmazsan inanmazsın.. Saygılar.. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 xlark tades Allaha inandıktan sonra, peygamberine inanmak zorundayım. bu zorlamadır. Ama konuyu iyice dağıtmayalım, kısır bir döngü olacak belliki Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2007 Ne yapmaya çalıştığını gerçekten anlamıyorum Tarafısz.. Ne alaka zorunluluk.. Nasılki her şeyin bir kaidesi vardır, bir düzeni, bir şekli vardır.. İslamın hükmü kaideside budur.. Ama sana bıcak dayayan yok.. Kaide budur ve senin önüne sunulmuştur. İnanıp inanmakata serbestsin.. Bak adı üstünde SERBESTSİN diyorum.. Saygılar.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.