Φ politika Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2006 Kisa bir süre önce Türklüge ve Türk milletine hakaretten hakkinda sorusturma acilan ve Tayyip Erdogan'in AB.den aldigi talimat geregi,yargiya siyasi baski yaparak beraat ettirdigi Türkiye karsiti yazar Elif Safak'a 18 KASIM 2006 tarihinde Italya tarafindan ödül verilecegi aciklandi.Eminimki yine birileri cikip Bravo Elif Safak'a, Türkiye'ye bir ödül daha kazandirdi diye alkis tutacaklardir.Sonucta Türkiye'nin Türk insaninin haysiyeti bu ödüller karsiliginda ayaklar altinda cignenmektedir,sirada bakalim hangi yazar vardir. saygilarla Alıntı
Φ buraks Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2006 daha önce o.pamuk a ödül verildiğinde gelecek yılki nobel adayımı elif şafak olarak açıklamıştım. şimdiden ödülü kendisine ve ermeni halkına hayırlı uğurlu olsun. Alıntı
Φ jhonywalker Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 27 Ekim , 2006 Merhaba.. PoLitika duyarlılığına Tşk ediyorum..Can-i Gönülden seni kutluyorum.. ELif Shafak(soyismini Avrupa''i bir eda ile kendisi bu şekilde yazıyor..düşünün ne kadar eziklik hissediyorsa bilinçaltında) O.Pamuk abilerinin izinden gidip dökülen incileri toplamak sevdası gütmektedirler.. Hastalıklı Bulaşici düşünceler türemeden bu insanları tedavi etmek şart.. Unutmamak gerekir ki; ***************** SayGıLar.. Alıntı
Φ Algoritma Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2006 Tamam işte GElecek yılki nobel ödülü hazır.Seneye bi roman yazssın yeter Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 sirada bakalim hangi yazar vardir. saygilarla sayın politika sırada Taner Akçam var bu yazarda ABD'de ermeni soykırımıyla ilgili bir kitap yayınlamış. kitabın adınıda ''Utanç verici bir iş'' koymuş,neden bu isim diye sorulduğundada "Bu sözü Atatürk, 1924’te Meclis’te yaptığı konuşmada söylemiştir. Bir gerçeği dile getirmiştir. Benim de inandığım bir söz olduğu için isminin de Atatürk’ün sözlerinin olmasını istedim." demiş. yalanlarına hiç utanmadan tarihsel belgeleri çarpıtarak Atatürk'üde alet etmeye başladılar. gelsin ödüller,gelsin nobeller,gitsin Ülkemizin onuru,şerefi,haysiyeti...başbakanımızda çıkıp kutlasın.. saygılar Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 türklüğe ve Türkçülüğe hakaret etmenin avrupada envayi çeşit ödülleri mevcut. Elif Şafak, Orhan Pamuk... onlar gider yenileri gelir. Bütün bunlara rağmen bu millet hakiki aydınlar yetiştiriyor. Kendi milletinin gurur kaynağı vatanperver aydınları kutluyorum. Ab'nin aydınları bizim aydınlarımızla çelişiyor onların sahte ödülleri bu milletin gerçek sevgisinden daha kıymetli değildir. Selametle Alıntı
Φ HEYHAT Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 saygilarla Bazı değerleri hiçe sayarak, bir millet adına karalayıcı ve küçük düşürücü ***** yazılar yazarak, tarihin sayfalarında yer almak isteyen ödül avcısı yazarlar olduğu müddetçe, bunları satın alacak milletlerde var olacaktır. Alıntı
Φ HEYHAT Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 Birseyi kotulemek oncelikle o sey hakkinda bilgi sahibi olmayi mecbur kilar...[/font][/size] LA BOHEME Kendini bir milletin ferdi sayıyor, vatan dediğin bir toprak üzerinde nefes alıyor, o ülkenin kimliğini taşıyorsan sahip çıkacağın ilkelerin olacaktır. İnsansan dünyada yaşıyorsan bu değişmez gerçek. Bunların başında gelen milliyetçiliği bir kezde olsa atamassın. Sen bir mücadele ortamında kendi tarafına bir seferlik ihanet etsem ne olur gibi bi şey diyorsun. İnanmayabilir, kabul etmeyebilirsın sana kalmış, ama bunu millete aşılamaya çalışamazsın. Okudun bu kiatapları, okumamızın bizi aydınlığa götüreceğine, bilgi dağarcığımıza bir şeyler katacağına inanıyormusun? Çok arzu edersek okuyalım ama bazı değerlerimizi atmadan sıradan kitap olarak. Normal kitap kalitesinde, roman olarak kapagı olan usulünce basılmış sıradan roman, amaaa! edebi içerik olarak; elmas ve yakut taşlı hançer. Evet dışına baktığında göz kamaştıran ama içi kimlere battığı belli olmayan keskin hançer. Olmaz boheme olmaz binlerce kefensiz yatan hesap sorar sonra. Diyeceksinki okumadan iyiyi kötüyü nasıl anlıyacağız? Kokmuş etin bozuk olduğunu anlaman için yemene gerek yok, koklasanda anlaşılır. Kimse duygusal davranmıyor herkes hoşgörülü ama bir yere kadar. Millet iyiyide kötüyüde biliyor. Tarihinde hesap günü vardır. Saygılar Alıntı
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 ****** batılı demokrasi şampiyonlarının bize altın tepside sundukları bir dahi yazarcık Elif Shafak. Düne kadar ismini duymadığımız ***** ,düşünce üretme yoksunu,basit bir hikayeci;Ulusa nefretle bakmanın ödülünü elbet alacaktır. Benim yapabileceğim bu ve buna benzer yazarların satır aralarında söyledikleri ve kimilerince önemsenmeyen kelimeler armonisidir. Paronaya deyip geçiştirdiğimiz şeyler çok önemli forum arkadaşları. Bunlar bu kelimelerle yüceliyorlar. Oysa hizmet ettikleri değerlerin belki farkındalar belkide onun bile farkında değiller. Elif Shafak hangi düşünce ivmesine güvendi bu güne değin.Hangi toplumsal haksızlık ve hangi çöküşün irdelemesini yaptı bu güne kadar. Ama şimdi Orhan Pamuğun yanında göğsümüzü gere gere işte diyebileceğimiz birde Elif Shafığımız var artık. Helal olsun sanada elif abla.Sanada bir yer buluruz elbet gönlümüzün kuytu bir köşesinde........ ............................ Alıntı
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 Siyaset ,yapabileceginiz tek sey siyaset mi???? Siyaseti birakip edebiyatina gelin sayin marcus!!! Edebiyatina gelin ki sizde gorun kitabin guzelligini!! Ben edebiyat tutkunuyum ve okudugum kitap gercekten odulu hakedicek degerde cunku kitabin icerigi agir bir tarihle yuklu olmasiyla beraber yogun bir arastirmada soz konusudur... Bir romani roman yapan butun degerler vardir...Basit hikayeci olarak gordugunuz bir yazar bence iyi bir yol katetmis ki gunumuzun bir suru sozde yazarina tas cikartmis.... Ve eminimki siz bunu yine politikayla baglayip ulkeyi kotulemeye getireceksiniz.... Oysa ben tamamen siyasi duygulardan arinip ulke meselelerini karistirmadan yorumluyorum bu soruyu.. Ve ben bu kitabi daha sansasyon yaratmadan okuyup hayran kalmistim... Ya neye bağlıyacaktım peki..Sizin için kitabın güzelliği yazarın güzelliği.. Belki siz kendinizi bu zümrenin içinde görmüyor olabilirsiniz.Benim böyle bir lüksüm yok. Bu mükemmel yazarı bu güne kadar farkedememiş olmamız sanırım bizim eksikliğimiz.Edebiyata hayranlığınızda nedense ( özellikle türk edebiyatı ) hep benim açımdan negatif seleksiyon üretiyor. Hangi yazarımıza taş çıkartıyormuş ben duyamadım. Cin ali kitaplarının yazarınaysa kabul ediyorum. Demişsinizki naçizane "Oysa ben tamamen siyasi duygulardan arinip ulke meselelerini karistirmadan yorumluyorum bu soruyu.." ne güzel işte bakın zaten o demokrasi şampiyonlarıda sizin gibi düşünüyor.Bence kendinizle ne kadar gurur duysanız azdır. Dedimya boheme sizin hayranlığınızada ben hayran (!) oluyorum... Sevgili boheme benim yazdıklarımdan bahsettiğiniz için bu yazıyı size cevap yazmak için kullanmıştım. Ama bir iki şey daha söyleyip öyle çıkalım başlıktan... Beni yazarın önce kendi halkına beslediği sevgi ilgilendirir. Eğer kalemini birileri için oynatıyorsa.O yazarada yazdıklarınada saygı duymamı kimse beklemesin. Saygılarımla Alıntı
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 Uzgunum ama sizin sahsi cikarlariniza gore hareket etcek degilim.... Kitap kitaptir!! Ve sirf ulke duygulari icin edebiyati hice atmam.... O insan bu ulke topraklarinda yasiyor diye kendi dusunce ve duygularini kaleme almamasi gibi de bir zorunlulugu da yoktur.... Yada bir ulkenin her bir bireyi ayni seye inancak da degildir... Ve emin olun edebiyata benim oldugum kadar hayran olamazsiniz tabi sizin kastettiginiz hayranliga da bagli... Ne kadar guzel denmis.Eger biraz okusaydiniz bu kadin bu kitapta Turkleri kotulememistir... Iki aile arasinda baglanti kurmustur.... Lutfen!!! Tartismadan once bilgi sahibi olun bunu bana hep yazdirmayin... Okuyan varsa gelsin.. Ama yok!! Cunku sizler burda atip tutarsiniz sadece.... Saygilarimla!!!! Öyle olsun sevgili boheme,biz sizi sevdik sizdi bizi seversiniz inşallah Alıntı
Φ jhonywalker Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2006 Arkadaş.. Kitapta[bABA V Pİ(ç)] Ermeni V türk aile konu alınmiş bunun tesadüf olduguna inanıyormusunuz.. Türklere hakaret etmemiştir diyorsun Romanın içeriği Türk aile yapısına bir hakaret V saldırıdır.. Bunu Finalde daha iyi görüyoruz.. Kısaca Türklerde ensest ilişki konu alinmiştir..Ermeniler'i masum Türkleri ***** göstermiştir Romanda.. Şöle Ki Züleyha(asyanın annesi)'ya tecavüz eden mustafa (asyanın Dayısı) V bu eylemi gerçekleştirken GüL kokuları şehvetini arttırıyormuş temalara bakarmısınız.. Romanın sonunda Kahramanımız(ASya) babasının ÖZ Dayısı(Mustafa yane Annesi Züleyhanın abisi) oldugunu anlar.. Şimdi bu edebi bir romanmı''dır??? Daha edebi olmasını istiyorsa yazar ben konuyu daha gerçekçi olması için İngilterede yaşanan gerçek bir ensest ilişkiyi tavsiye aderdim..İngiltere hükümetinin verdiği cezalara ragmen iki kardeş 5 çocuk sahibi olmuştur..Tüm dünya basınında yer aldı bu olay... SayGıLar.. Alıntı
Φ jhonywalker Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2006 Ne kadar absitce bir konusma tarziniz var... Ensest iliski turkleri kapsamazmi??Yada turkleri es mi gecer kanallarda kizina kardesine tecavuz eden haberlerdemi yalan??? kitap da iki aiole arasinda kurulan bag uzun bir gecmise dayanmakla kalmayip sonunda bir kavga ortami oluyormu?? Kitaptada Amerikan ve ermeni asilli olan kiz turkiyeye son derece on yargili gelip fikir degistirmiyor mu?? Okumak var okumak var okumaktan okumaya fark var... Arkadaş.. Öncelikle efendi yazmani temenni ediyorum...Beni aşağilamak V hakir görmek size (+) getirmez.. Basit bir konuşma tarzım olabilir sizin gözünüzde..Ancak basit düşünmüyorum.. Siz dilediğiniz biçimde düşünebilirsiniz özgür bir şahsiyet olarak.. Sizin Görüşünüze göre Türk Aile yapısına hakaret değildir benim görüşüme göre hakaret''tir... Ayrıca;Ensest İlişki Türkler'i kapsamaz diye bir beyanım olmadı..sapi(k)Liğın din'i milleti ırkı olmaz benim gözümde..İyi okuyunuz benim değindiğim nokta ERmeni V Türk Ailelerin seçilmesi yönünde V bunun tesadüf olmadığına inanıyorum.. Evet okumak var okumak var okumaktan okumaya fark olduğu gibi düşüncelerimizde de fark var haklısınız.. Alıntı
Φ HEYHAT Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2006 Cok abartmadinizmi??? Ne demek edebi icerik olarak elmas ve yakut taşlı hançer. Siz okumadiginiz hersey hakkinda on yargilimisiniz.. Ve lutfen ornek verirken daha mantikli secin bozuk etle kitabin hic bir alakasi yok.... Kitap et degildir koklayip anlayalim Once okuyup bilgi sahibi olunulmali sonra yorumunuzu yaparsiniz.. Agizdan duyma dusuncelerle savunma olmaz... Varmi bu kitabi okudum diyen..... Hepiniz politika yapmasini biliyorsunuz... Ama okumaktan acizsiniz..... Sayın boheme..siz Nurullah ATAÇLARI, Tevfik FİKRETLERİ, Halide Edip ADIVARLARI, Ziya PAŞALARI, ve yüzlerce gerçek bu toprağın seslerinin kitaplarını okudunuz mu? baba ve pici okusam ne olur okumasam ne olur. Okudum kapuska yemeği yer gibi. Türk ve dünya edebiyatı açısından bu yazarların kitaplarının uzun vadede kimseye fayda sağlamayacğına kanaat getirdim. Demiştim önceden alıcı satıcı ilişkisi.. Türk toplumuna kazandırısı ne derseniz? milliyetçilik ruhunu körüklemesi diyebilirim. Bu topraklar üzerinde Türküm diye geziyorsam Türklüğün kılıcınıda sallayacağım elbet. Karşıt görüşte olabilirsiniz saldırı biçiminde olmadığı müddetçe saygı duyarım ama fikirlerinize katılmam. Abartmıyorum örneklemem iyi, Hangi millet ve dilden olursa olsun farazi şekilde bir ulusu lekeleyici yazı edebi sayılamaz. Yazılır ama kendinden utanan kitap olarak elden ele dilden dile okunmadan eskiyerek kaybolur. Ben politikadan anlamam süslü ve teknik kelimelerde kullanamam mantık doğrultusunda dilimin döndüğü tahsilimin elverdiği ölçüde 40 lı yaşların olgunluğu ile anlatmaya çalışırım. Alıntı
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Mandarinlerin Çin İmparatorluğu'nda yaklaşık 7. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar on üç asır varlıklarını sürdüren bir bürokrat güruhu olduklarını söyleyerek başlayalım. Çin'in özgün kast sisteminde görevleri icabı üst basamaklarda bulunuyorlar. Hatta İmparator'un en seçkin bürokratları olduklarını söylemek mümkün. Görevleri mi? Mandarinler, çok daha etkili olmakla birlikte, Osmanlı tarihindeki "ulema"lara benzer bir göreve sahiptiler. Bir iktidar aracı olarak "bilgi"yi ve bilgi üzerinde kurdukları tekeli kullanıyorlardı. Kimi zaman imparatorlara karşı dahi... Konfüçyüs öğretisine bağlı olan mandarinler, uzun mesafe ticareti bir zafiyet belirtisi olarak görüp Çin'in bugün hâlâ yaygın olan "kapalı kutu" imajını yaratmasında önemli katkıda bulunmuşlardır. Mandarinler hakkında oldukça ilginç ayrıntılar olsa da bu bahsi burada kesmek gerekiyor. Ancak bu, mandarinlere aşağıda geri dönmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Tüm bunların neden anlatıldığına gelince... "Aydın" meselesine gelmeye çalışıyoruz. Aydın deyince bugünlerde bir duracaksınız ve Elif Shafak[1] diyeceksiniz malum. Biz de öyle yapalım. Birkaç sene öncesine kadar Türkiye'de Elif Shafak adını duyanların sayısı bugüne kıyasla bir hayli azdı. Bundan bir sene önce tesadüfe bakın ki tam da bugün, yani 25 Eylül'de Washington Post'ta Shafak'ın meşhur "İstanbul'da İnkar Duvarında Bir Çatlak-Ermeni Meselesini Tartışmaya Çalışıyoruz." isimli yazısı yayımlandı. Tahmin edileceği gibi geçtiğimiz yıl bugünlerde ülkemizin "ana problemi" olan "Ermeni Konferansı" münasebetiyle kaleme alınmıştı söz konusu yazı. Üst başlık Türkiye'de yolun açıldığı imasında bulunurken, seçilen alt başlıktaki "çalışıyoruz" vurgusu ise karşılaşılan kuvvetli direncin şiddetini resmetmesi için özenle seçilmişti. Yazı hiç şaşırılmayacak biçimde hiçbir orijinalitesi olmayan liberal tezlerin yüzeysel bir tekrarından öteye gitmiyordu. ABD'den Türkiye'ye gelişini tanrı katından kulların arasına iniş gibi resmeden Shafak, yazısına küçücük bir diplomat kızı olarak ASALA korkusu ile yani terörist Ermeni imajı ile küçüklüğünde nasıl tanıştığını dokunaklı biçimde anlatarak başlıyordu. Kendi sözcükleri ile söyleyecek olursak; nefret ile karşılaşınca, karşılığında nefret etmişti Elifçik. Daha sonra nasıl da tutucu-milliyetçi virüsten kurtulup, aklını özgürleştirdiğini anlatıyordu Shafak ballandıra ballandıra; kâh sufilerden kâh Osmanlı'daki eşcinsellerden bahsederek. Velhasıl Elif Hanım, bu yazısında "1,5 milyon Ermeni katledildi." iddiası ile açık artırmaya katılıyor ve bu şekilde Orhan Pamuk'tan sonra Nobel adaylığına aday olma koşulunu yerine getirdiğini ilan ediyordu. Bundan sonra Elif Hanım'ı daha fazla görmeye başladık televizyonlarda, gazetelerde. Yalnız bir açıklama yapmamız lazım. Washington Post'ta "Ben de varım." diyen bu yazısının hemen öncesinde Elif Hanım, Aydın Doğan'a gelin gitmiştir. Yani "bundan sonra" diye referans gösterdiğimiz dönem esasen hem Elif Hanım için hem bizim için oldukça karmaşık. Analiz edilmesi zorlaşıyor, ancak bir yandan bakıldığında da bu süreçte olan bitenlerin birini diğerinden ayırmanın çok da bir manası bulunmuyor. Yani acaba Doğanlara gelin gitmek mi, yoksa liberal naralar atmaya başlamak mı bu süreçte daha etkili olmuştur onu çözümlemek olanaksız görünüyor. Ancak Elif Hanım için bu çok hamleli atağının ardından entelijansiyamızın vazgeçilmez figürlerinden biri haline geldi diyebiliriz. Her yerde gördük kendisini. Süleyman Çelebi -yoksa Abdurrahman Çelebi mi demeliyiz?- AB fonlu sol parti mi kuruyor; Elif Hanım oradaydı. Kürtlerin hakları için imza mı toplanacak; Shafak imzası ilk başa yazılanlardandı. 2006 Edebiyat Güzeli mi seçilecek; Elif Hanım, kumsal kitabı "Baba ve ****" ile birinciliği kimseye kaptırmıyordu. Kolundan çıkarmadığı bileziğinde Arapça "allah" yazan Arizona ve New York ikametli Shafak, bulunmaz Hint kumaşıydı. Konsept, kontekst ve dahi kontent müthişti. [1] Elif Hanım, kendi soyadını her yerde bu şekilde neşrettiği için biz de böyle yazmayı münasip gördük. İlk kez görenler için garip geldiğinin farkındayız. Genelde bir kişinin işbirlikçiliğini vurgulamak için bizim seçtiğimiz bu "transkripsiyon" metodunu, Elif Hanım imzası, daha doğrusu markası haline getirmiş. Kendisinin tercihlerini bir adım öteye götürüp soyadının ikinci hecesini de Amerikanca biçimi ile (****) yazmıyoruz; Galip Munzam ( Yukarıdaki yazıyi Serenada rumuzlu bir forum arkadaşımız göndermiş. 04.Ekim.2006 Tarihli Mandarinler Kimler başlığı ile açmış konuyu.Fazla söze ne hacet işte benim Elif hanım hakkın daki düşüncelerimin bir yansıması. Tşk. serenada ) Alıntı
Φ jhonywalker Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2006 demissiniz.... da demissiniz sizin kitaptan cikardiginiz tek sonuc buysa... Ben sustum.... Sizden ve herkezden kendi goruslerimi savundugum icin ccooooookkkk ozur dilerim... Bidahaki sefere sizi desteklerim.... Ben demiyorum yazar kitabında değinmiş bu konulara bize düşen ise algılamak.. Beni desteklemeniz beni hiç alakadar eder...Düşüncelerimin yandaşa ihtiyacı yok..Tşk''Ler.. Hakaret ettiğiniz için özür dileseydiniz sevinirdim.. Düşüncelerinizin ise susmasını hiç istemem.. SayGıLar.. Alıntı
Φ jhonywalker Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2006 Hakaret ettigimi dusunmuyorum... Sizin dusuncelerinize gore harekette edicek degilim... Lutfen konuyu uzatmayin... Son noktayi koydugumu saniyordum... Saygilarimla.... Öylemi şahsımda kurduğum cümlede hakaret etmeyeyim ''ne kadar basitce bir konuşma tarzınız var.. '' Sizi yönlendirmek gibi bir çaba içinde değilim unutmayınız özgür bir kişisiniz.. Düşüncelerinizi yanıtlıyorum konuyu uzatmak niyetinde değilim.. Benim üstümde hüküm sahibi değilsiniz ki bazı Ş''ler için tek taraflı karar alıyorsunuz.. Tartişma tek taraflı sonlandırılmaz bunuda öğrenin lütfen.. SayGıLar.. Alıntı
Φ %49 Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 la bohome bu ulke 1 mılyon ermenıyı 300 bın kurdu katletmıştır sozcuklerının sahıbının orhan pamugun kıtaplarını bend e takıp ederım ınanın orhan pamıga kadar bu ulkede daha muhteşem ebeıyat yazarları var.onlar bu vatana ıhanetın odulunu alıyorlar edebıyatlarının odullerını degıl.elif şafak daha dıune kadar benım tanımadıgım bırısı yazar da demıyorum bırısı dıyorum.bu gun kalkıp ıkı eser uretıp odul alınıyorsa ben enerjisiyle giden araç ürettım ama bır yerel gazete ye bıle çıkmadım. evet arkadaslar eger bır odul almak ıstersenız sunu deyın BU ULKEDE 1 MILYON ERMENI 300 BIN KURT KATLEDILMIŞTIR. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Elif Shafak denilen hatunun uzuuun bir reportaji war (2 Temmuz 2005 tarihli) Berliner Zeitung'da. Fakat, inglizcem kit oldugu icin tercume edemedim. Belki de daha evvel edilmistir, bilemiyorum. Bu hatun burada ne demek istiyor, sevabina birileri tercume eder mi, hic olmazsa onemli yerlerini. You don't like things to be written in stone. It's true. That's a reason I don't like modern Turkish either. The destruction of the Ottoman empire did not only signal the nationalisation of Turkey and the introduction of the Latin alphabet, but also the Turkification of the Turkish language. The Arabic words, the Persian words were replaced with Turkish words. It happened overnight. Under orders. It was a raid. The vocabulary shrivelled. In old Turkish there were dozens of words for colours. Today there are perhaps eight. It annoys me. I use the old words again. When, for example, I need a certain dark orange, I don't just write orange because it's the only word left in Turkey today, but I use the old, banished, forgotten word for exactly the nuance I want. I won't accept that it should be dead forever. I love to use the old words which the Kemalists banned from our language. This is enough to raise their heckles. They accuse me of undermining the great project of modern Turkey. Just because I use words from Islamic mysticism and Sufism, for example. Yani, simdi bu burada Kemalist'lerin mi o eski kelimeleri lisanimizdan def ettiginden bahsediyor. Dogru mu anladim? Link: http://www.signandsight.com/features/252.html Alıntı
Φ y/k Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Söz konusu aslında Elif Şafak veya onun kitabı değil. Asıl konu Türk halkı'nın edebiyata ve konuyla ilgili olarak öncelikle "Roman"a bakış açısı. İnsanlarımız eğer roman okusaydı, romanların içeriği hakkında bilgileri olsaydı ( karakter, kahraman vs.) daha değişik şekilde düşünürlerdi. Ayrıca hala Türkiye Cumhuriyetinde bir kitap mahkemelik oluyorsa, düşünce özgürlüğü kavramı yoksa bu ülkede ne kitap yazılır ne de fikir söylenebilir. Alıntı
Φ y/k Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Dusunceleriniz son derece dogru.....Sanirim beni anlayan tek kisi sensin tesekkur ederim!!! Teşekkürler. Aynı düşünceleri paylaşmak güzel Alıntı
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Söz konusu aslında Elif Şafak veya onun kitabı değil. Asıl konu Türk halkı'nın edebiyata ve konuyla ilgili olarak öncelikle "Roman"a bakış açısı. İnsanlarımız eğer roman okusaydı, romanların içeriği hakkında bilgileri olsaydı ( karakter, kahraman vs.) daha değişik şekilde düşünürlerdi. Ayrıca hala Türkiye Cumhuriyetinde bir kitap mahkemelik oluyorsa, düşünce özgürlüğü kavramı yoksa bu ülkede ne kitap yazılır ne de fikir söylenebilir. Bir özgürlük savaşçımız daha..Siz nereden biliyorsunuz roman okumadığımızı. Kitapların mahkemelik olması hükümetlerin ve yasaların ayıbı.Biz mahkemelik olsunlar demiyoruz.Eminim düne kadar sizde Elif Shafak ismini duymamıştınız.Hayır eğer öyle edebi derinliği olan biri olsaydınız forumda farketmememiz mümkün değildi..Demek roman kahramanlarının gayri hertürlü *******maya hakları mevcut.Zaten üzerinde fazlasıyla durulduğunu düşündüğüm Elif hanım için bundan daha fazlasını yazmayı kendi adıma onur kırıcı buluyorum. Bence tez elden sizde bir roman yazın.Aynı istikametde yazarsanız ülkemizde bolca bulunan sahte aydınlar gibi sizede bakarsınız Norveçten bir ödül gelir. Kimbilir hayat bu ne olacağını kestirmek bazen imkansız olabiliyor Alıntı
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 İyi ama ben tanımıyorum y/k yi.daha önce edebiyatla ilgili bir yazısınıda görmedim.Bu konuya kendisi cevap verseydi daha iyi olurdu.Ama madem siz konuya name oldunuz.O zaman şunu belirteyimki buradan insanları roman okumamakla itham etmek ne derece tutarlı bir davranış oluyor sizinle hem fikir olması sizin açınızdan sevindiricidir ama,ben bu işi bilirim başkasıda bilemez tarzı ne kadar şık düşüyor söylermisiniz. Bunu önceki yazınızda sizde söylediniz.Bu forumda bir tek sizmi kitap okuyorsunuz.Biraz alçak gönüllü olmak bukadarmı zor geliyor size Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Bu nasil ortak? Okullarda sınıflar sardalya kasası gibi... 60'sar 70'ser kisi sigisiyor cocuklarimiz. Ogretmenlerimiz, ameleden az kazaniyor. Bu sartlarda AB'ye girmemiz mumkun mu? Degil. Peki siz hic, bugune kadar Avrupa Birligi'nin bir defa olsun, "bu sorunu coz, cozmezsen olmaz" dedigini duydunuz mu? ben duymadim. Ama egitimle ilgili ne duyuyoruz hep? "Ruhban Okulu'nu ac." Sabahin 4'unde giriyoruz hastane kuyruguna... Kalp ameliyatina bile 6 ay sonraya gun veriliyor... Temel insan hakkimiz yok yani! "Al su fonlari, hastane ac" diyor mu? Demiyor... Ne diyor? "Limanlari ac." Bayramda 104 kisi daha oldu. Her yil kucuk bir Avrupa kenti kadar insanimiz yollarda heba oluyor. "Yollarini duzelt" demesi gerekmez mi? Gerekir... Ama o ne diyor? "Ermenistan'a yol ac." Resmi olarak 2.5 milyon, gayriresmi olarak 10 milyon issiz var Turkiye'de. Fas'in Tunus'un Cezayir'in issizini aliyor. Bize duvar. Bi tek kimi aliyor bizden? PKK'liyi. Isci suclu. Terorist magdur. Bolucu posteri tasiyana "dokunma" diyor. Ataturk posteri asana "indir onu" diyor. AB uyesi Ingiltere, kendi genelkurmay baskanina gore bile, "elalemin ulkesinde isgalci." Cit cikmiyor. Bizim asker, "kendi topraklari uzerinde" ucak ucuruyor... Siddetli itiraz... Kinama. El ele verip, Canakkale'den Antep'e, Izmir'den Urfa'ya, katlettikleri Türk'ün haddi hesabi yok. "Soykirimcisin" diyor. "Degilim" demek yasak ustelik. Kendi ulkesinin sartlarina gore kanun cikarmakla yukumlu olan Meclis, "tercume burosu"na dondu... Trafik sucu bile islenmeyen ulkelerin kanunlari bire bir Turkce'ye cevriliyor. Sonra ne oluyor? It, ugursuz kol geziyor. Namuslu vatandas korku icinde. Farz edelim, Akmerkez'e gittiniz. Ustunuz araniyor mu? Araniyor... Cocuklarin bile araniyor. Ama polis, suphelendigi bir kisinin ustunu arayabiliyor mu? Arayamiyor. Neden? Cunku artik, hakim karari gerekiyor. Akmerkez'deki guvenlik gorevlisinin hakim kararina ihtiyaci yok... Devletin polisinin hakim kararina ihtiyaci var. Buna "AB'ye uyum" deniyor. Tatile gideceksiniz... Mesela, Belcika'ya. Vize vermek icin, tapu istiyor, banka cuzdani istiyor, gidis-donus ucak bileti istiyor, kalacagin otelin rezervasyonunu istiyor, simdi yeni moda cikti, kulaklarini gosteren fotograf istiyor. Ama Fehriye orada. Hâlâ bir terslik yok mu burada? Alıntı
Φ y/k Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Marcus, burada şu kitap okuyor da bu kitap okumuyor diye ayrım yapamam. Bilirsin ki Türkiye'de kitap okuma alışkanlığı çok düşük. Bu da ne demek oluyor kitap okunmuyor. Üstüne alınman için bir sebep yok. Çeşitli gazetelerin verdiği kitap eklerini uzun zamandır takip ettiğim için Elif Şafak isminden haberim var. Ama bütün kitaplarını okumadım. Edebi derinliğe gelince, maalesef tabir ettiğin bir şekilde derinliğim yok. Ama inşallah olur. Formada kafama göre giriyorum ve fark edilmek için uğraşmıyorum! La_boheme teşekkürler... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.