Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

PKK militanından itiraflar


Algoritma

Önerilen İletiler

PKK militanından itiraflar

Van'da, 5 gün önce Jandarma Komutanlığı'na teslim olan terör örgütü PKK üyesi M.A. verdiği ifadede, "Örgütün kamplarında 13-15 yaş arasındaki kız çocukları zorla tutuluyor. Kızlar geceleri pişmanlıktan ağlıyor'' dedi.

 

 

Başkale'nin Bilgeç Köyü'nde koyun otlattığı sırada terör örgütü PKK üyelerince zorlamasıyla 28 Ağustos 2006 tarihinde örgüte katılan 'Serhat' kod adlı 16 yaşındaki M.A, Jandarma Komutanlığı'nın ailesiyle yaptığı görüşmeler sonucu silahsız olarak 12 Ekim 2006 tarihinde teslim oldu. M.A. verdiği ifadesinde 1.5 ay önce köyünde arkadaşı R.K. ile çobanlık yaparken atlı ve silahlı 4 kişinin yanlarına yaklaşarak, "Burada çobanlık mı yapacaksınız. Bizimle gelin" dediklerini söyledi. Ancak onların tekliflerini kabul etmediklerini, bunun üzerine ellerini ve gözlerini zorla bağlayarak İran sınırına götürüldüklerini dile getiren M.A şöyle konuştu:

 

 

"Aralarında şifreli konuşuyorlardı. Beni ve arkadaşımı ayırdılar. Beni ormanlık bölgeye getirdikten sonra gözümü açtılar ve bir süre dinlenmeme izin verdiler. Sonra da 'Pirali' kod adlı birine teslim edildim. Beni, ismini bilmediğim bir İran Köyü'ne götürerek birine teslim ettiler. Oradan İranlı biriyle gittiğim otogarda beni sivil kıyafetli örgüt üyelerine teslim ettiler. Ardından 3 saat yürüyerek ismini bilmediğim 150 kişilik bir kampa gittik. Orada pişman olanların çoğu korkudan hiçbir şey yapamıyor. Kampta 25 kişiden oluşan 13-15 yaşlarındaki kız çocukları zorla tutuluyor. Kızlar, geceleri pişmanlıktan ağlıyor. Kızlar, akşamları ayrı yerlerde kalıyor. Pişman olduklarından onların sürekli ağladıklarına şahit oldum. Kızların başında 'Mizgin' kod adlı bir kadın vardı. Kampta tanıştığım kişilerin gerçek isimlerini bilmiyorum. Kampta iki öğün yemek yiyorduk. Her gün pilav, kuru fasulye ve tek çeşit çorba çıkıyordu. 4-5 kişiyle aynı tabaktan yemek yiyorduk. Bize, beyaz askeri bir araçla yiyecek ve malzemeler getiriliyordu. Bizi orada odun toplama, yemek ve ekmek yapma işlerinde çalıştırıyorlardı"

 

 

Örgüt içinde meydana gelen tartışmalarda örgüt üyelerinin 3-5 gün aç ve susuz halde 'nezarethane' diye tabir edilen çukurlarda bırakıldığını bildiren M.A, ''Bizim yanımızda 12 yaşında 'Agiri' kod adlı bir çocuğun ailesini özlediği için sürekli ağlıyor ve geceleri uyanıyordu. Çocuğun psikolojisi çok kötü durumdaydı. Ben kamptan ayrıldığım zaman o kaldı. Onun bu durumunu görmelerine rağmen bir türlü ailesine gitmesine izin vermiyorlardı. Onu da hepimiz gibi dağa getirmişlerdi" diye konuştu.

Kampa yeni gelenlerin sohbet eğitimi altında bir eğitime alınarak kandırıldığını bildiren M.A, "Sohbet eğitimlerinde Türkiye ve Türk askerinin köylerde insanlara zulüm ettiği, köylerde işkence ve sürekli baskınlarla işkenceler yaptığına inandırmaya çalışıyorlardı. Halbuki Türk askeri bizim köyün okulunu tamir etti. Acil hastalarımız için bizden daha fazla gayret sarf ediyordu. Devletse herkese yeşil kart verdi. Kız öğrencilere, okumaları için para veriyor. Askerler kışın kapalı olan yolumuzu açıyordu. Bugüne kadar kimseye kötü davrandığını görmediğimiz için anlatılanlara inanmıyordum" diye konuştu.

 

 

Kampa tanımadığı ancak örgüt kıyafetli yabancıların geldiğini söyleyen M.A. ifadesinde, ''Yabancılar kampta çok iyi ağırlanıyordu. Beni zorla kaçırdılar ve ben bunlara bir gün bile inanmadım. Örgüt içerisinde bunları anlatamıyorsun. Bildiğim en önemli şey sürekli yalan söyledikleriydi" şeklinde konuştu.

kaynak: Mynet

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
  • 1 yıl sonra...
Bu ne yahu?

 

Yalandır değil mi arkadaşlar?

 

O "arkadaşlar" kendilerini iyi bilirler. İki kelam ediversinler, ricamız üzerine.

Bilgilenelim.

 

(1)

(2)

Bir terör örgütünden baska bir davranismi bekliyordunuzda sasirmis bir haliniz var? Anlatilanlar gayet normal ve herkesin bildigi olaylar. Ama acaba ayni durumda olan askerlere nasil davraniliyor bir de keske bunu arastirabilsek ve arastirma imkani olsa. En son olaydaki esir düsen askerlerin akibetini unutmadik. neredeyse vatanhaini olarak yargilanacaklardi. tam sonucunuda bilmiyorum ama, takip edemedim. en azindan vatanhainligi gibi suclamalar vardi. Ölseler bile teslim olmamalari gerek suclamalari bile vardi. iki olay arasindaki fark ne acaba, cok merak ediyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir terör örgütünden baska bir davranismi bekliyordunuzda sasirmis bir haliniz var? Anlatilanlar gayet normal ve herkesin bildigi olaylar. Ama acaba ayni durumda olan askerlere nasil davraniliyor bir de keske bunu arastirabilsek ve arastirma imkani olsa. En son olaydaki esir düsen askerlerin akibetini unutmadik. neredeyse vatanhaini olarak yargilanacaklardi. tam sonucunuda bilmiyorum ama, takip edemedim. en azindan vatanhainligi gibi suclamalar vardi. Ölseler bile teslim olmamalari gerek suclamalari bile vardi. iki olay arasindaki fark ne acaba, cok merak ediyorum.

 

Takiyyenin dini ve cibiliyeti yok.

Bahsettiğiniz tavrı kim gösterdi? Hükümet.

Biz ne dedik o anda?

Onlar bizim çocuklarımız, etmeyin eylemeyin, yanlış yaparsınız dedik.

 

Sen dincinin lafını al, ulusalcıya (forumdaki etiketimiz) yama yap.

Uydu mu? Uymadı.

 

Tepkinin adresi ben değilim, git başka iletiyi alıntı yap. Ya da hakkında tepki göstereceğin kişileri daha fazla araştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yorumum size degildi, sizden ne cevap bekliyorum nede yaziyorum. Ben sizi iyi taniyorum, bana yeter. Önce siz benimkileri iyi okuyun ve kendiniz karga tulum dalarak cok bilmislik yapmayin. Firar bile etse onlara yapilan davranis önemli, terörüslerde firar etmek isteyenlere nasil davraniyor onuda biliyoruz. Askerlerin tam olarak sucu bile belli degil ama, konulari devamli en iyi bilenler oldugu icin baskalarinin arastirmasina gerek kalmiyor.

Herhalde anlasilmisimdir ve herkesi muhattap almak zorunda degilim.

 

pardon araya girecem ama siz askerlik yaptınız mı?öğrenbilirmiyim?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir terör örgütünden baska bir davranismi bekliyordunuzda sasirmis bir haliniz var? Anlatilanlar gayet normal ve herkesin bildigi olaylar. Ama acaba ayni durumda olan askerlere nasil davraniliyor bir de keske bunu arastirabilsek ve arastirma imkani olsa. En son olaydaki esir düsen askerlerin akibetini unutmadik. neredeyse vatanhaini olarak yargilanacaklardi. tam sonucunuda bilmiyorum ama, takip edemedim. en azindan vatanhainligi gibi suclamalar vardi. Ölseler bile teslim olmamalari gerek suclamalari bile vardi. iki olay arasindaki fark ne acaba, cok merak ediyorum.

Bu konuyla ne alakası var şimdi? :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Her ikiside insan haklarina karsi bir davranis oldugu icin tabiiki alakasi var bence. Haksizliga karsiyiz, terörüstünkine karsi gelirken resmi bir kurumunkine duyarsiz kalirsak inandirici olmayiz.

Saygilar

O zaman insan haklarına aykırı olan bütün konuları buraya yazalım!

 

Ne yani şimdi pkk terörü o çocuklara haksızlık yapmış ve buna örnek olarak sizde esir askerlerimi örnek gösteriyorsunuz?

 

Ne örnek ama ...Amaç terör örgütü ile kıyaslamak,çamur atmak..Arkadaş, pkk terörünün çocuklara yaptığı zorlamayı,baskıyı ve şiddeti anlatmış.

 

Sen ise anlamazdan gelip ,alakası olmayan olayları örnek veriyorsun..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O zaman insan haklarına aykırı olan bütün konuları buraya yazalım!

 

Ne yani şimdi pkk terörü o çocuklara haksızlık yapmış ve buna örnek olarak sizde esir askerlerimi örnek gösteriyorsunuz?

 

Ne örnek ama ...Amaç terör örgütü ile kıyaslamak,çamur atmak..Arkadaş, pkk terörünün çocuklara yaptığı zorlamayı,baskıyı ve şiddeti anlatmış.

 

Sen ise anlamazdan gelip ,alakası olmayan olayları örnek veriyorsun..

 

:clover:

 

Sonunda çıkıp birinin, "ne demeye çalıştığımı" anlayacağını biliyordum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O zaman insan haklarına aykırı olan bütün konuları buraya yazalım!

 

Ne yani şimdi pkk terörü o çocuklara haksızlık yapmış ve buna örnek olarak sizde esir askerlerimi örnek gösteriyorsunuz?

 

Ne örnek ama ...Amaç terör örgütü ile kıyaslamak,çamur atmak..Arkadaş, pkk terörünün çocuklara yaptığı zorlamayı,baskıyı ve şiddeti anlatmış.

 

Sen ise anlamazdan gelip ,alakası olmayan olayları örnek veriyorsun..

Lütfen ilk yazimi iyi okuyun ve göreceksiniz, nasil kinadigimi. Ama diger taraftan baska mercilerde gebclere yapilan benzeri haksizligi dile getirdik. Bunda anlamayacak ne varki? Biri kötü digeri iyimi yani sizce? bana göre ikiside tasvip edilecek bir davranis degil. Bunun neresi camur atmakmis?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Lütfen ilk yazimi iyi okuyun ve göreceksiniz, nasil kinadigimi. Ama diger taraftan baska mercilerde gebclere yapilan benzeri haksizligi dile getirdik. Bunda anlamayacak ne varki? Biri kötü digeri iyimi yani sizce? bana göre ikiside tasvip edilecek bir davranis degil. Bunun neresi camur atmakmis?

Arkadaşım hala anlayamadın sanırım.

 

Senin kınayıp kınamadığınla alakası yok,Evet kınadınız sağolun,Allah razı olsun kınadınız birşey demiyoruz bu konuda anlamadığımız olay kınadığın teröristlerin yaptığı zulüm ile Askerlerin olayının ne alakası var?

 

Neyi anlatmaya çalışıyorsun onu anlayamadım.

 

Eğer insan haklarının ihlaliyse yine bu konuyla ne alakası var,hadi bağlantı kurdunuz diyelim ,bütün insan hakları ihlalini bu başlık altında toplayalım isterseniz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşım hala anlayamadın sanırım.

 

Senin kınayıp kınamadığınla alakası yok,Evet kınadınız sağolun,Allah razı olsun kınadınız birşey demiyoruz bu konuda anlamadığımız olay kınadığın teröristlerin yaptığı zulüm ile Askerlerin olayının ne alakası var?

 

Neyi anlatmaya çalışıyorsun onu anlayamadım.

 

Eğer insan haklarının ihlaliyse yine bu konuyla ne alakası var,hadi bağlantı kurdunuz diyelim ,bütün insan hakları ihlalini bu başlık altında toplayalım isterseniz...

 

 

Otomatikleşmiş üyelerimiz yok değil tabii ki. Ne kadar çırpınsanız az. Sizin anlatmaya çalıştıklarınız, karşınızdakinin anlayabildiği kadardır.

 

Asker kelimesi görünce "yapıştırıp", PKK harflerini görünce "bulaştırıp", insan hakkı denince "bulandırıp" yolumuzu buluyoruz.

 

İzah edemezsiniz. Vazgeçiniz.

Kişileri oldukları gibi kabul ediniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşım hala anlayamadın sanırım.

 

Senin kınayıp kınamadığınla alakası yok,Evet kınadınız sağolun,Allah razı olsun kınadınız birşey demiyoruz bu konuda anlamadığımız olay kınadığın teröristlerin yaptığı zulüm ile Askerlerin olayının ne alakası var?

 

Neyi anlatmaya çalışıyorsun onu anlayamadım.

 

Eğer insan haklarının ihlaliyse yine bu konuyla ne alakası var,hadi bağlantı kurdunuz diyelim ,bütün insan hakları ihlalini bu başlık altında toplayalım isterseniz...

Anlatmaya calistigim mesele, genc insanlara yapilan haksizliki dile getirmek, ister bu PKK terör örgütü veya baska terör örgütlerince yapilsin, ister bazilarinin bahsettigi anlamda gerillanin yaptigi olsun isterse Askeri kurumun yapmis oldugu olsun. Dünyada olan olaylara sadece görmek istedigimiz taraftan bakarsak ve isimize gelmeyeni normalmis veya asker ocaginda kurallar böyledir gibi gösterirsek, baskalarini kinamay ahakkimiz yok derim. Ben her türlü haksizliga karsiyim ve o yüzden kendimde bu hakki görüyorum. Önemli olan sadece illagel örgütlerin yapmis oldugu haksizlikra karsi durmak degi tüm haksizliklara karsi durmaktir. PKK ya giden cocuk aldatilarak gitmis ve pisman olmus olabilir, ama askere giden gencler kanun yoluyla, mecburi olarak gidiyorlar. Onlarda genc bir insan, ana cocuklari ve can tasiyorlar. Her davranislari dogru olamayabilir, hele o ortamda genc ve tecrübesiz ise, yanlis yapma ihtimali daha da artar. Onlari kazanip, cesaret verecegimiz yerde yasadiklarini tüm kamuoyu biliyor. Bir taraftan PKK nin yapmis oldugu cirkin davranislari burada paylasirken, ayni zamanda kendi resmi kurumlarimizin aynisi olamsa bile benzeri davranislarini "konu ile ne alakasi var" diyerek gecistirmeye veya savunmaya calisirsak haksizliga karsi oldugumuz konusunda da o kadar inandirici oluruz. Anlamak isteyen zaten anladi, ama istemeyene ne anlatsak nafile. Türkiye'de askeri ve askerligi elestirmek tabu ve ayni zamanda vatanhainligi ile es degerde tutuldugu icin bu saskinliginizi yadirgamiyorum. Yadirgananlar malesef bizim gibi cesaretle tüm haksizliklara karsi gelenler. Siz gidin o askerlerin aileleri ile görüsün, ne demek istedigimi daha iyi anlarsiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Otomatikleşmiş üyelerimiz yok değil tabii ki. Ne kadar çırpınsanız az. Sizin anlatmaya çalıştıklarınız, karşınızdakinin anlayabildiği kadardır.

 

Asker kelimesi görünce "yapıştırıp", PKK harflerini görünce "bulaştırıp", insan hakkı denince "bulandırıp" yolumuzu buluyoruz.

 

İzah edemezsiniz. Vazgeçiniz.

Kişileri oldukları gibi kabul ediniz.

Siz gidin o askerlerin aileleri ile görüsün, ne demek istedigimi daha iyi anlarsiniz. ****** Onlar bize viz gelir, sadece iz birakir, ama zamanla o da gecer. Anlamayan icin ise durum daha cok vahimdir, cünki ne oldugunu ve yaptigini bilmeyenler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Takiyyenin dini ve cibiliyeti yok.

Bahsettiğiniz tavrı kim gösterdi? Hükümet.

Biz ne dedik o anda?

Onlar bizim çocuklarımız, etmeyin eylemeyin, yanlış yaparsınız dedik.

 

Sen dincinin lafını al, ulusalcıya (forumdaki etiketimiz) yama yap.

Uydu mu? Uymadı.

 

Tepkinin adresi ben değilim, git başka iletiyi alıntı yap. Ya da hakkında tepki göstereceğin kişileri daha fazla araştır.

Uluslacilarin (Forumdaki etiketiniz) PKK terörö örgütünün ele basiyla konustugunuda biliyoruz, ona gül verdigini ve gerillalarini selamladiginida iyi biliyoruz. Herhalde o ulusalci beyefendi elebasini uyarmaya ve kinamaya gitti güllerle ve söylediki : "O kücük cocuklari rahat birakin, onlar daha kücük fidanlar ve güzel yasami hak ettiler. Birakin firar etsinler, ailelerine gitsinler,...." Böyle konusmustur o ulusalci beyefendi. Nedense Türkiye'de bazilari kendilerine bazi ismleri takarak, Ulusalci, milliyetci, vatansever, ..., Türkiye'nin tek sahibi oldugunu zannederek sadece kendilerinin hakli olduklarini zannediyorlar. Kimsenin ayricaligi olmadigi gibi Türkiye konusunda sadece kedileri hak sahibi degiller. Herkes bunu iyi bilmeli.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anlatmaya calistigim mesele, genc insanlara yapilan haksizliki dile getirmek, ister bu PKK terör örgütü veya baska terör örgütlerince yapilsin, ister bazilarinin bahsettigi anlamda gerillanin yaptigi olsun isterse Askeri kurumun yapmis oldugu olsun. Dünyada olan olaylara sadece görmek istedigimiz taraftan bakarsak ve isimize gelmeyeni normalmis veya asker ocaginda kurallar böyledir gibi gösterirsek, baskalarini kinamay ahakkimiz yok derim. Ben her türlü haksizliga karsiyim ve o yüzden kendimde bu hakki görüyorum. Önemli olan sadece illagel örgütlerin yapmis oldugu haksizlikra karsi durmak degi tüm haksizliklara karsi durmaktir. PKK ya giden cocuk aldatilarak gitmis ve pisman olmus olabilir, ama askere giden gencler kanun yoluyla, mecburi olarak gidiyorlar. Onlarda genc bir insan, ana cocuklari ve can tasiyorlar. Her davranislari dogru olamayabilir, hele o ortamda genc ve tecrübesiz ise, yanlis yapma ihtimali daha da artar. Onlari kazanip, cesaret verecegimiz yerde yasadiklarini tüm kamuoyu biliyor. Bir taraftan PKK nin yapmis oldugu cirkin davranislari burada paylasirken, ayni zamanda kendi resmi kurumlarimizin aynisi olamsa bile benzeri davranislarini "konu ile ne alakasi var" diyerek gecistirmeye veya savunmaya calisirsak haksizliga karsi oldugumuz konusunda da o kadar inandirici oluruz. Anlamak isteyen zaten anladi, ama istemeyene ne anlatsak nafile. Türkiye'de askeri ve askerligi elestirmek tabu ve ayni zamanda vatanhainligi ile es degerde tutuldugu icin bu saskinliginizi yadirgamiyorum. Yadirgananlar malesef bizim gibi cesaretle tüm haksizliklara karsi gelenler. Siz gidin o askerlerin aileleri ile görüsün, ne demek istedigimi daha iyi anlarsiniz.

hala inatla anlamamakta ısrar ediyorsunuz.

 

konu başlığına bakın ve konu ile alakasına bakın. her insan ihlini bu başlık altında nasıl toplaya biliriz.

Etiketten başka birşey değildir bu alakasız konu.

yani pkk teröristleri yapıyorsa,askerde yapıyor,bire bir!öylemi

 

bahsetmiş olduğun konuyu zamanında çok konuştuk ve tartıştık,dön geriye bak.

o zamanki güncel konu o idi ve o zaman tartışıldı...Şimdi ise pkk teröristlerinin yaptığı zulum.

 

bu teröristler ile ilgili yorumun varsa buyur yaz...konuyu saptırmadan.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hala inatla anlamamakta ısrar ediyorsunuz.

 

konu başlığına bakın ve konu ile alakasına bakın. her insan ihlini bu başlık altında nasıl toplaya biliriz.

Etiketten başka birşey değildir bu alakasız konu.

yani pkk teröristleri yapıyorsa,askerde yapıyor,bire bir!öylemi

 

bahsetmiş olduğun konuyu zamanında çok konuştuk ve tartıştık,dön geriye bak.

o zamanki güncel konu o idi ve o zaman tartışıldı...Şimdi ise pkk teröristlerinin yaptığı zulum.

 

bu teröristler ile ilgili yorumun varsa buyur yaz...konuyu saptırmadan.

Terörüstlerle ilgili yorumumu cok acik ve net yazdim ve kendinizde bunu iyi biliyorsunuz. Ama konu Türkiye ile ilgili oldugu icin dogal olarak elestirenlere ben de iyi bakiyorum ve gercekten genclere yapilan zulmemi karsilar yoksa o zulum sadece terörüstlerden veya kendisinin benimsemedigi bir örgüttenmi yoksa devlet kurumundanmi olduguna bakarak yargiliyorlar. Evet zulmün terörüstü veya devleti olmaz, zulüm zulümdür, kim ne hakla yaparsa yapsin. Ben bu konuda sizin malesef sadece tek tarafli düsündügünüz kanisindayim ve bu anlamda siz zulme top yekün degilde kimden yapildigina göre karsisiniz. Yazdiklarimin konu basligi ile ilgili oldugunu bile anlamamak istemediginiz bunun bir kanitidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Terörüstlerle ilgili yorumumu cok acik ve net yazdim ve kendinizde bunu iyi biliyorsunuz. Ama konu Türkiye ile ilgili oldugu icin dogal olarak elestirenlere ben de iyi bakiyorum ve gercekten genclere yapilan zulmemi karsilar yoksa o zulum sadece terörüstlerden veya kendisinin benimsemedigi bir örgüttenmi yoksa devlet kurumundanmi olduguna bakarak yargiliyorlar. Evet zulmün terörüstü veya devleti olmaz, zulüm zulümdür, kim ne hakla yaparsa yapsin. Ben bu konuda sizin malesef sadece tek tarafli düsündügünüz kanisindayim ve bu anlamda siz zulme top yekün degilde kimden yapildigina göre karsisiniz. Yazdiklarimin konu basligi ile ilgili oldugunu bile anlamamak istemediginiz bunun bir kanitidir.

 

Sn. Dünyahepimizin,

 

Elma ile Armutu bu kadar iyi karıştırabileni ilk defa görüyorum, bu da büyük bir başarı olsa gerek. PKK nın kendi militanlarına yaptıklarıyla, Türk ordusunun kendi erlerine, erbaşlarına, subaylarına yaptıklarını aynı kefeye koyma mevzusu.

 

Askerlik yapsaydınız bilirdiniz, Askeri Muhakemet kanunu diye bir şey vardır; hata yapan, astlarına, üstlerine kanun dışı davrananlar yargılanırlar. Hepimizin başına geldi, bu sadece güneydoğuda geçerli değil. Burda şikayet mekanizması önemli, haklarından bihaber, vatandaşlık bilinci oluşmamış insanlar yüzünden sistem suçlanamaz. Ben, erin şikayeti üzerine askeri cezaevinde yatan yüzbaşı da gördüm, başçavuş da...Sivil hayatta da öyle değil mi? Eğer herkes hakkına sahip çıkıp, şikayet mekanizmasını işletse, ne rüşvet kalır, ne yolsuzluk, ne de işkence...

 

Şimdi, armuta gelelim yani PKKya, yani bir terör örgütüne... Olabilir mi böyle bir şey? Olamaz, eşyanın tabiatına aykırı!

 

O gençlere elbette ki şüpheyle bakılacak, savaş mantığı, kimseye güvenilmez, tüm dünya orduları böyledir.Sorguya da çekilebilir hatta yargılanabilirler, suçsuzlarsa beraat ederler, suçlularsa da cezalarını çekerler. Peki PKK ne yapar böyle bir durumda? Çeker vurur! Olay budur.

 

Eli kanlı, uyuşturucu finanseli, emperyalizm taşeronu PKK yı 'Özgürlük Savaşçısı, Robin Hood' gibi görmeyi bırakmazsanız bunları da anlayamamanız gayet normal!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Terörüstlerle ilgili yorumumu cok acik ve net yazdim ve kendinizde bunu iyi biliyorsunuz. Ama konu Türkiye ile ilgili oldugu icin dogal olarak elestirenlere ben de iyi bakiyorum ve gercekten genclere yapilan zulmemi karsilar yoksa o zulum sadece terörüstlerden veya kendisinin benimsemedigi bir örgüttenmi yoksa devlet kurumundanmi olduguna bakarak yargiliyorlar. Evet zulmün terörüstü veya devleti olmaz, zulüm zulümdür, kim ne hakla yaparsa yapsin. Ben bu konuda sizin malesef sadece tek tarafli düsündügünüz kanisindayim ve bu anlamda siz zulme top yekün degilde kimden yapildigina göre karsisiniz. Yazdiklarimin konu basligi ile ilgili oldugunu bile anlamamak istemediginiz bunun bir kanitidir.

Siz benim yazdıklarımı okudunuzmu?okuyup bu yorumumu yaptınız?

 

Diyorumki sevgili kardeşim bu konu başlığı farklı,Askerlerin konusu ayrı bir tartışma konusu ora yazarsan bizde belki birşeyler yazarız.

teröristlerlerin olayı ile askerlerin olayı ayrı bir konudur.

O konu tartışıldı istersen oraya yorum yap.

Askeri karalayarak pkk teröristleri aklanmaz.

Siz birilerinin suçunu hafifletmek için başkasında aynı suçu arayarak ''bakın onlar öyle yapmış,bunlarda böyle''mantığıyla.

bire bir .suçlu varsa'' bakın ikiside suçlu'' diyorsunuz.

sanırım yine anlatamadım...!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz benim yazdıklarımı okudunuzmu?okuyup bu yorumumu yaptınız?

 

Diyorumki sevgili kardeşim bu konu başlığı farklı,Askerlerin konusu ayrı bir tartışma konusu ora yazarsan bizde belki birşeyler yazarız.

teröristlerlerin olayı ile askerlerin olayı ayrı bir konudur.

O konu tartışıldı istersen oraya yorum yap.

Askeri karalayarak pkk teröristleri aklanmaz.

Siz birilerinin suçunu hafifletmek için başkasında aynı suçu arayarak ''bakın onlar öyle yapmış,bunlarda böyle''mantığıyla.

bire bir .suçlu varsa'' bakın ikiside suçlu'' diyorsunuz.

sanırım yine anlatamadım...!

Arkadasim, ben ikisini ayri konu olarak görmüyorum ve bunu size acikladim. ********. Benim PKK veya baska terör örgütlerine karsi tavrim cok acik, aksini iddaa ediyorsunuz lütfen onlari aklayan bir yorumumu gösterin. Benim sizin iddaa ettiginiz gibi PKK'yi aklama gibi bir cabamda yok düsüncemde, ama asizinkinden anlasilan askeri mercinin yapmis oldugu hatayi ört bas etmek ve onlari haklamak oluyor. Ben PKK'nin sucunu hafifletmiyorum, aksine ülkemde olan ve PKK'nin yapmis oldugu davranisin sadece onlarla sinirli kalmadigi, bilakis hepimize örnek ve seffak olmasi gereken devlet mercilerinin de aynisini yaptigini göstererek, durumun ne kadar vahim olduguna dikkati cekmek istiyorum. ******

Tekrarliyorum ve size soruyorum, ben genc insanlara ister gerilla denilen örgütler tarafindan, ister terör örgütü olan örgütler tarafindan ve isterse askeri merciden yapilan haksizliga ve insanlik disi uygulamalara karsiyim ve bu tür davranislarin hic bir zaman ve hic bir sebeble kabul edilemeyecegi görüsündeyim. Ya siz arkadasim? Siz nasil görüyorsunuz genc insanlara yapilan bu insanlik disi davranislari?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uluslacilarin (Forumdaki etiketiniz) PKK terörö örgütünün ele basiyla konustugunuda biliyoruz, ona gül verdigini ve gerillalarini selamladiginida iyi biliyoruz. Herhalde o ulusalci beyefendi elebasini uyarmaya ve kinamaya gitti güllerle ve söylediki : "O kücük cocuklari rahat birakin, onlar daha kücük fidanlar ve güzel yasami hak ettiler. Birakin firar etsinler, ailelerine gitsinler,...." Böyle konusmustur o ulusalci beyefendi. Nedense Türkiye'de bazilari kendilerine bazi ismleri takarak, Ulusalci, milliyetci, vatansever, ..., Türkiye'nin tek sahibi oldugunu zannederek sadece kendilerinin hakli olduklarini zannediyorlar. Kimsenin ayricaligi olmadigi gibi Türkiye konusunda sadece kedileri hak sahibi degiller. Herkes bunu iyi bilmeli.

 

miş miş lerle değil; belgelerle konuşsak daha inandırıcı olur diye düşünüyorum!!!

 

* * *

 

Perinçek Abdullah Öcalan ile niçin görüştü?

 

DOĞU PERİNÇEK?İN APO İLE GÖRÜŞMESİ

 

1. GÖRÜŞMENİN ZAMANI VE NEDENİ

 

Görüşme ne zaman oldu

Perinçek, 1989 Ekim ayında ve 1991 Nisan ayında Abdullah Öcalan ile iki kez görüştü. Perinçek, o zaman İP Genel Başkanı değil, 2000?e Doğru dergisinin Genel Yayın Yönetmeni idi. Türkiye?nin hemen hemen bütün önde gelen gazetecileri, Güneri Cıvaoğlu, Fatih Altaylı, Hasan Cemal, Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar ve diğerleri de, Apo ile görüşmeler yaptılar. En son MİT Müsteşarı Emre Taner?in Apo ile görüşmesi basına yansıdı (Hürriyet, ?.2005).

 

Sistemin istihbarat servislerinin ve gazetecilerinin Apo ile görüşmesine ses çıkaran yok. Ama Batı işbirlikçisi sistemin denetimi dışında, Türkiye için, Türkiye halkı için, görüşme yapılınca, yıllardır sistemin bütün güçleri seferber edilerek kapsamlı bir propaganda kampanyası yürütülüyor. Görülüyor ki, bir tek Doğu Perinçek?in görüşmesi, ABD merkezli sistemi rahatsız etmiş. SüperNATO merkezli psikolojik savaşın boyutları, Doğu Perinçek?in mücadelesinin etkisini ve büyüklüğünü gösterir.

 

Perinçek, Apo ile niçin görüştü?

Perinçek?in amacı, Batı devletlerinin, özellikle ABD?nin Körfez Savaşı öncesi ve başlangıcında, Kürt sorununa müdahale zeminlerini daraltmaktı. Nitekim görüşme bu eksen üzerinde cereyan etmiştir. Görüşmeden sonra yayınlanan çeşitli yazılarda ?Apo Perinçekçi olmuş? yorumları yapıldı. Apo?nun bu görüşmelerdeki vurguları şöyleydi: Bende Kürtlük aşkı yok. Türkiye?nin Aydınlanma hareketinin bir parçasıyız. Başlangıçta TC düşmanlığı yok. Bulgaristan?ın Türklere baskısı. Eski Genelkurmay Başkanı Üruğ?a suikast. Mustafa Kemal?in Kürtlere müracaatı. Avrupa bana tapulansa da... Amerika gitsin okyanusun ötesine. Tıpış tıpış Sevr?e yürüyorlar. Amerika varsa özgürlük olamaz. Sevr?in hortlatılmasında AT, Özal ve diğerler var. Evet Keloğlan?la birleşeceğiz, Özgürlüğe sarılan Türkiye özlem. Birliği devrimle gerçekleştirmek vb.

 

Özetle Perinçek, ABD?nin Yeni Dünya Düzeni projesiyle bölgemizde milliyetleri ve mezhepleri birbirine düşürmek istedikleri koşullarda, Türkiye?nin ve halkın birliğine hizmet eden bir çaba gösterdi. Abdullah Öcalan, yakalandıktan sonra verdiği ifadede görüşmeyi şöyle özetledi: Perinçek, bize ABD?nin ve Avrupa?nın peşinden gitmeyin. Bu yoldan bir yere varamazsınız. PKK?yi dağıtın, Türkiye?nin bütünlüğü içinde yer alın telkinlerinde bulundu (Apo?nun ifadeleri ve Hürriyet, 18 Mart 1999).

 

Perinçek, Atatürk?ün Kurtuluş Savaşı?ndaki siyasetini uyguladı

Büyük Devrimci Önder Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı başlarında İngiliz emperyalizminin Kürt sorununu kullanmasına karşı hangi siyaseti izlediyse, Perinçek de o siyaseti izledi. Perinçek de Atatürk gibi, Kürtlerin ?Kürdistan Teali Cemiyeti? gibi Batı güdümlü ayrılıkçı örgütlerde değil, Müdafaai Hukuk Cemiyeti gibi milli ve devrimci örgütlerde Türklerle birlikte örgütlenmesini savundu. Mustafa Kemal?in çeşitli Kürt liderleriyle ilişkilerinde ve yazdığı yazılardaki tavrı ne ise, Perinçek?in tavrı da, o?dur. Bu tutum, Amasya Tutanağı?nda, Erzurum ve Sivas Kongresi Nizamname ve Beyannameleri?nin birinci maddelerinde ifade edilen saptama ve politikalara dayanır. Türk ve Kürdü birleştirmek; Türkiye?ye yönelik tehditleri göğüsleme ve Cumhuriyet Devrimi?ni tamamlama görevinin gereğidir. Atatürk, Kurtuluş Savaşı?nı aynı zamanda Kürtleri kazandığı için başarmıştır.

 

Ucuz değil doğru ve cesur politika

Bugün de izlenmesi gereken politika budur. Perinçek, halk kitlelerini avlamaya yönelik ucuz politikaların adamı değildir. Arkadaşlarıyla birlikte gereğinde tehlikeleri üstlenir ve çözüme yönelik doğru ve cesur politikaları üretir ve izler.

 

Erdal İnönü-Deniz Baykal?ın yönetimindeki SHP, PKK ile seçim ittifakı yaptı. Çeşitli partilerin başkanları, Apo?nun dört-beş kademe altındaki yöneticilerle görüşmeler yapar. Mehmet Ağar, ?Abdullah Öcalan?a çok iş düşüyor? diyerek, Apo?yu federasyonlaşmada muhatap haline getirir. Devlet Bahçeli, İran?daki Azerileri kışkırtıp, ABD?nin Türkiye?yi İran ile karşı karşıya getirme ve Kürdistan?ı büyütme politikasında rol üstlenir. ANAP, DYP, CHP, DSP, MHP ve AKP, iktidar dönemlerinde Çekiç Güc?e oy verir,Habur kapısını açık tutar ve ABD ile birlikte Kukla Devlet?i kurarlar; Apo ile birlikte AB üyeliğini savunurlar. Bunlar sistem içindeki uygulamalardır ve hücuma uğramaz. Ama sistemin dışındaki girişimler, sistemin psikolojik savaş kampanyasının hedefidir.

 

Halkımızın her kesimi üzerindeki baskılara ve eşitsizliklere karşı mücadele etmek görevimizdir

Perinçek?in önderlik ettiği Parti?nin Güneydoğu bölgesi halkımıza yapılan baskılara karşı çeşitli düzlemlerde yürüttüğü mücadeleler de eleştiri konusu olmaktadır.

 

Partimiz, Körfez Savaşı öncesinde veya sonrasında, Kürt halk kitleleri üzerindeki baskı ve eşitsizliklere karşı kararlı olarak mücadele etti. Türkiye?nin birliğinin ve bağımsızlığının eşitlik ve özgürlük sağlanarak, sağlam bir temele oturtulacağını savunduk. Türkiye, Kürt kitlelerinin taleplerini karşılamalı ve kendi Kürdünü kazanmalıydı. Bu tavrımız doğrudur. Doğu Perinçek?in önderlik ettiği İşçi Partisi, her zaman halk kitleleri üzerindeki baskı ve eşitsizliklere karşı mücadele etti. Bu mücadeleyi, ABD emperyalizmine karşı bütün milletimizin birliği açısından yürüttü.

 

Eğer Türkiye Perinçek?in tutumunu benimseseydi

Eğer Türkiye Körfez Savaşı öncesinde Perinçek?in politikasını benimseseydi, Türkiye halkı birleştirilebilir, bölücülük etkisiz hale getirilebilir ve bugünkü bölünme ve parçalanma tehdidi çok daha zayıf olurdu. 1990 öncesinde Kürtlerin hak ve hukukunu tanımayan hükümetler, daha sonra ABD ve AB?nin dayatmalarıyla İkiz İhanet Yasalarını bile çıkardılar. Türkiye?nin vereceği demokratik hakları Batı devletleri sağlamış oldu. Kürt halk kitleleri böylece Türkiye?ye değil, Batı?ya bağlandı.

 

 

2. ÜÇ AYRI AKLAMA KARARI

Apo görüşmesinin 2000'e Doğru?da yayınlanması üzerine açılan ceza davalarında, iki ayrı aklama kararı ve bir takipsizlik kararı verilmiştir. (İstanbul 2 Nolu DGM?nin, 27. 6. 1990 tarih, E 1989/277, K 1990/148 ve 4.12.1991 tarih, E 1991/216, K 1991/454 tarihli kararları ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı?nın Hazırlık 1997/1777, K 1997/237 sayılı takipsizlik kararı)

 

3. PERİNÇEK APO?NUN SHP LİSTESİNDEN

DÖRT MİLLETVEKİLLİĞİ ÖNERİSİNİ REDDETTİ

 

SHP?nin PKK ile seçim ittifakı

1991 genel seçimlerinde Erdal İnönü-Deniz Baykal?ın yönetimindeki SHP, PKK ile seçim ittifakı yaptı. Ama hiç kimse bu konuda bir kampanya yürütmedi; yürütmez. Çünkü o ittifak, ABD merkezli sistemin içindeydi. Bu ittifakın içine 1991 seçiminde Doğu Perinçek?in genel başkanı olduğu Sosyalist Parti?yi de katmak istediler. Ancak Doğu Perinçek bunu reddetti.

 

Öneri nasıl yapıldı

PKK?nin Avrupa temsilcisi, 1991 genel seçimi öncesinde Perinçek?i Ankara?daki evinden telefonla arayarak, Apo?nun Perinçek?in Partisine, SHP?nin bir protokolla HEP?e verdiği 21 milletvekilliğinden dördünü önerdiğini belirtti. Hatta bu öneride, Diyarbakır, Şırnak ve Mardin gibi illerin birinci sıra adaylığı da belirtildi. Perinçek, öneriyi parti organlarında tartışmaya bile gerek görmeden anında reddetti.

 

Perinçek açısından bu öneriyi kabul etmenin herhangi bir tehlikesi de yoktu. Perinçek ve arkadaşları, SHP listelerinden milletvekili olacaklardı. Ama Perinçek?ler için mesele, milletvekili veya bakan olmak değil, Türkiye?nin bağımsızlığına, bütünlüğüne ve emekçilere bağlı bir çizgide ısrar etmekti.

 

Öcalan?ın Milliyet, Sabah?a ve Gündem gazetelerine açıklaması

Bizzat Apo, 1991 yılı sonunda, Milliyet ve Sabah gazetelerine yaptığı açıklamalarda, Perinçek?e dört milletvekili önerdiğini ve parlamentoya girerek, SHP listesinden seçilecek 21 milletvekilinin başına geçmesini rica ettiğini açıklamıştır (Milliyet ve Sabah, 7 Aralık 1991).

 

Apo: ?Perinçek tenezzül etmedi?

Apo, Perinçek?e dört milletvekili önerisini, 3 Mayıs 1993 tarihli Gündem gazetesinde de anlatmış ve bu öneriyi reddettiğimi birkaç kez vurgulayarak dile getirmiştir:

 

?Sayın Doğu Perinçek de buraya geldi. İlk pratik politika önerim şu oldu. Dedim ki, bir devrim merkezi var, onun parlamenter sözcüsü ol. Bu güzel bir şey. Eğer bir parlamenter sözcüsü olsaydı, Kürt-Türk birlikteliği de çok iyi gelişebilirdi. Kim kardeşlik istemiyor. Bize ikide bir milliyetçi diyorsunuz. Seni kendi ülkesinde ve devrimin bir merkezinde milletvekili adayı önerecek kadar Enternasyonalizme yatkınlık gösteren bir hareket mi milliyetçidir, yoksa buna tenezzül etmeyen, kendini çok üstte gören bir anlayışın sahibi mi milliyetçidir? Ve ben fazla anlamlı bulamadım...Tenezzül etmediler.? (Gündem, 3 Mayıs 1993)

 

Öcalan, Hasan Cemal ile söyleşisinde de gerçeği söyledi

Yine Öcalan, Hasan Cemal?e 14 Nisan 1993 günü yapılan söyleşide, Doğu Perinçek?in SHP listesinden milletvekilliği önerisini reddettiğini belirtmektedir (Hasan Cemal, Kürtler, s.39)

 

Perinçek, SHP-PKK seçim ittifakına niçin katılmadıklarını Anayasa Mahkemesi?nde anlattı

 

Apo?nun SHP listesinden dört milletvekilliği önerisini niçin reddettiğimizi ve PKK ile SHP arasındaki seçim ittifakına niçin katılmadığımızı, 12 Mayıs 1992 günü Anayasa Mahkemesi?nde yaptığım savunmada anlattım. Anayasa Mahkemesi tutanağından aynen aktarıyorum:

 

?Bugün koalisyonu paylaşan Sosyal Demokrat Halkçı Parti?nin listeleri içinde milletvekillikleri bize teklif edilmiştir. Bakın şimdi çok önemli bir şeyi açıklayacağım. PKK Genel Sekreteri Abdullah Öcalan, Milliyet ve Sabah gazetelerine açıkladığı için ve gazetelerde yazıldığı için bunu söylüyorum. Orada diyor ki, ?Sosyalist Parti?ye, bize SHP?den verilen milletvekilliklerinden 4 tanesini vermek istedik. Reddettiler bizi.? Demek ki, SHP seçimlere girerken PKK?ya 21 tane milletvekilliği vermiştir. PKK da bunun 4 tanesini Sosyalist Parti?ye önermektedir. ?Gelin 4 tane de size verelim, ayrı parti olarak girmeyin, hepimiz SHP olarak girelim? demiştir. Sosyalist Parti bunu reddetmiştir. Demiştir ki, ?ben ayrı, bağımsız bir partiyim, fikirlerim var, hiç kimsenin sırtından da Meclis?e girmem, ayrı kimliğimle ve kişiliğimle toplumun karşısına çıkarım?. Ben bunu niçin söyledim?... Bunu şunun için söyledim: En yasadışı olan PKK bile Türkiye?de yasal politik hayatın içine girmiştir. O kadar içine girmiştir ki, Parlamentoda sandalye pazarlığı yapabilmektedir. İktidar partileriyle anlaşmalar yapabilmektedir. İktidar partisi olacaklardan milletvekillikleri alabilmektedir ve o aldığı milletvekilliklerini sağa sola dağıtabilmektedir. Teklif de edebilmektedir.?

 

 

4. REKOR KIRAN FOTOĞRAFLAR

 

Perinçek?in Abdullah Öcalan ile görüşme fotoğrafları

Bu fotoğrafların gizli saklı bir tarafı yoktur. Perinçek, 2000?e Doğru Genel Yayın Yönetmeni olarak Apo ile görüşme yaptı ve görüşme dergide yayımlanacağı için fotoğraflarla da görüntülendi. Görüşme sırasında hem 2000?e Doğru muhabiri hem de PKK görevlileri fotoğraf çektiler. 2000?e Doğru, kendi çektiği fotoğrafları yayımladı. Basında kampanya halinde çıkan fotoğraflar ise, ilginçtir PKK?nin çektiği fotoğraflar.

 

Perinçek, ne zaman Türkiye?yi savunan bir meseleyi kamuoyu önüne getirse, ne zaman ABD emperyalizminin planlarını bozsa, Apo ile görüşme fotoğrafları, basında boy gösterir. Bu görüntüler, son on yılda en çok yayımlanan fotoğraf ünvanını kazanmış bulunuyor.

 

MİT fotoğraflar karşılığında PKK?ya ne verdi?

Daha önemlisi, fotoğrafların MİT?e PKK tarafından teslim edilmiş olmasıdır. Perinçek?in Apo ile görüşmesinin fotoğrafları 2000'e Doğru dergisinde çıkmıştı. Hatta Apo?nun Perinçek?e karanfil uzatan bir fotoğrafını derginin kapağında yayınlanmıştı. Bu fotoğraflardan utanılsa, herhalde yayınlanmazdı. Nitekim bütün gazeteciler, Güneri Cıvaoğlu, Fatih Altaylı, Hasan Cemal, Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar ve diğerleri kendilerinin Apo ile görüşme fotoğraflarını yayımladılar. Ancak Şeriatçı-Ülkücü gazetelerde yayınlanan fotoğraflar, 2000?e Doğru?nun çektikleri değil. Bunlar, PKK?nin MİT'e gönderdiği fotoğraflar. Bu fotoğraflar karşılığında MİT?in PKK?ye ne verdiği araştırılmalıdır.

Fotoğraf bombardımanının arkasında MİT içindeki CIA ekibinin bulunması, yapılan işin karakteri gereğidir. Türkiye düşmanı güçler, Sevr tehdidine karşı en kararlı tavrı alan İşçi Partisi?ni yıpratabilmek için ne yapacaklarını şaşırmışlardır.

 

Yüzlerce kez yayınlanan bu fotoğraflar, İşçi Partisi?nin ve Doğu Perinçek?in hiçbir açığının, hiçbir lekesinin bulunmadığının en güzel kanıtıdır. Bütün MİT dosyaları karıştırılmış, CIA?dan yardım istenmiş, İşçi Partisi?nin bir açığını bulmak için özel araştırma birimleri kurulmuş, telefonlar yıllarca dinlenmiş, ancak bir şey bulunamamış ve bir dergi röportajında çekilip, benzerleri yayımlanmış fotoğraflara muhtaç kalmışlardır.

-http://www.ip.org.tr/lib/pages/detay.asp?goster=ssscevap&idsoru=2-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tekrarliyorum ve size soruyorum, ben genc insanlara ister gerilla denilen örgütler tarafindan, ister terör örgütü olan örgütler tarafindan ve isterse askeri merciden yapilan haksizliga ve insanlik disi uygulamalara karsiyim ve bu tür davranislarin hic bir zaman ve hic bir sebeble kabul edilemeyecegi görüsündeyim. Ya siz arkadasim? Siz nasil görüyorsunuz genc insanlara yapilan bu insanlik disi davranislari?

Ya arkadaşım bana politik sorularla yaklaşıp konuyu saptırma.

Elbette insana yapılan zulüme karşıyız..zulümden yana olanı gördünüzmü terörden başka.

 

yine söylüyorum aç konu başlığını düşüncelerimizi yazalım...bire bir olayı yapmayın sadecede dedğimiz bu!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uluslacilarin (Forumdaki etiketiniz) PKK terörö örgütünün ele basiyla konustugunuda biliyoruz, ona gül verdigini ve gerillalarini selamladiginida iyi biliyoruz. Herhalde o ulusalci beyefendi elebasini uyarmaya ve kinamaya gitti güllerle ve söylediki : "O kücük cocuklari rahat birakin, onlar daha kücük fidanlar ve güzel yasami hak ettiler. Birakin firar etsinler, ailelerine gitsinler,...." Böyle konusmustur o ulusalci beyefendi. Nedense Türkiye'de bazilari kendilerine bazi ismleri takarak, Ulusalci, milliyetci, vatansever, ..., Türkiye'nin tek sahibi oldugunu zannederek sadece kendilerinin hakli olduklarini zannediyorlar. Kimsenin ayricaligi olmadigi gibi Türkiye konusunda sadece kedileri hak sahibi degiller. Herkes bunu iyi bilmeli.

 

 

İyi ki Doğu Perinçek var. Olmasa kimbilir ne yapacaktınız?

Ulusalcılık=Perinçek moduna geçmişsiniz, bu da sizin ne yapmaya çalıştığınızı anlatıyor bizlere.

Perinçek'i kimse ulusalcı olarak kabul etmemiştir, Ergenekon kapsamında içeri alındığından beri yandaş medyanın manşetlerinden gördüğünüz ****** iddialarla buralara birşeyler yazıyorsunuz. Perinçek gidip Apo ile görüşmüş müdür? Görüşmüştür. Peki bundan ulusalcılara ne? Bize ne yani?

"Ulusalcılar PKK ile görüştü" gibi dayanaksız düşüncelerle, varsayımlarla yazmayınız. Muhatabınızı doğru seçin lütfen. Hiç ciddiyeti yok bu yazılarınızın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İyi ki Doğu Perinçek var. Olmasa kimbilir ne yapacaktınız?

Ulusalcılık=Perinçek moduna geçmişsiniz, bu da sizin ne yapmaya çalıştığınızı anlatıyor bizlere.

Perinçek'i kimse ulusalcı olarak kabul etmemiştir, Ergenekon kapsamında içeri alındığından beri yandaş medyanın manşetlerinden gördüğünüz eblek güblek iddialarla buralara birşeyler yazıyorsunuz. Perinçek gidip Apo ile görüşmüş müdür? Görüşmüştür. Peki bundan ulusalcılara ne? Bize ne yani?

"Ulusalcılar PKK ile görüştü" gibi dayanaksız düşüncelerle, varsayımlarla yazmayınız. Muhatabınızı doğru seçin lütfen. Hiç ciddiyeti yok bu yazılarınızın.

Iyi vallahi, birileri isine geleni Ulusalci olarak kabul etmesin, ama diger taraftan baskalari ayni sahislari tabiiki Ulusalci diye tanimlasin. Bu Ulusalcilar fantom galiba, kendileri bilmiyor herhalde kimin Ulusalci olup olmadigini. Kim belirliyor acaba kimin Ulusalci olup oldlamdigini? Gene baska bir yorumcu "Türk Solu" denen dergiyi de Ulusalci olarak kabul etmedi burada. Ergenekoncularla ilgili baska bir baslik altinda bir kac gün önce gene PKK ile Ergenekoncularin (Ulusalcilarin) ortak iliskilerine dair bir ileti gönderdim, okuyun lütfen ve bana söyleyin o sahislarinda aynen Perincek gibi ulusalci olup olmadigini.

Ben ****** iddaalar yaziyorumda ya siz neler yaziyorsunuz isinize gelmeyeni ulusalci olarak kabul etmemekten baska?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.