Φ figgaro Gönderi tarihi: 8 Mart , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 8 Mart , 2009 aksiliğim üstümde seninle kelimeler hep farazee...işte terminolojinin en denk düşmüşü..bedava ekmek kalabalıklarınada sesleniyorum..uzak durun..kafam karpuz gibi ikiye yarık..suyu aradan akık.. likit gibi damdam sarkan huysuz...hayatı git tazılara sor..yetişebilirsen eğer..ne suç üstü yakalanmış şehzadeliğin (çucuk abisii..çucuuk)..ne de sen eyy hatun..değilsin tek kişilik harem..hadi kitlen sandığına..anahtarını yut.. --efendim..gün çıldırık geçmiştir..bu durum yarının güldürücülüğü olacaktır..eminim..eminimde..şimdi susun ağlayalım.. *** nelere karşı konulmaz..deyipte mevzuya girecem ama..demeyelim..deymez.. ayy ne havadan sudandır.. getir kolamı aysel..sankim kaçırdığı kendi gazıdır..gıcık.. --fgr(2008) Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 10 Mart , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 10 Mart , 2009 "Tadın sinmiş suyuna, taşına toprağına, bu şehirde ne varsa hepsi sana benziyor.." ne güzel bir sunumdur diilmi..terketmiş bir sevgili sonrasının anılarındaki burukluğunda.. --- şimdi gelir arı duru bir istem ve ardından söylenmesi gereken..ağırmışlığı başımın ağırlığındandır..kendi içredir yontusu, yoktur bunun avuntusu.. kalktım giderim..gününüz kazandırsın efendim. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 11 Mart , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 11 Mart , 2009 Belliki dönülmeyen uzak yerdesin.. biliyormusun..nerden bileceksin..dün üçlü koltukta uyuya kalmışım..pencere yarı açık..rüzgarın perdeyi savurmasıyla uyandım..yüzümdeydi perde..ve şimşek çaktı..yağmur kırıla..ortalık birden aydınlandı..gölgem duvarda devasa duruyodu..gülümsedim..ama duvardaki silüette gülüşümü göremedim..sahi ben nasıl gülüyodum hatırlıyormusun..gülerkende gözlerim gülermiydi..sonnra birileri varmış gibi konuşmaya başladım..farkına vardım ki konuştuğum kendim..ironi bi düet.. beden buz..ev huzursuz..yatağımsa soğuk küvet.. fgr..(2008) Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 13 Mart , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 13 Mart , 2009 Gamına tutkun bir baykuş seyrinde seyreylerken efkanı.. Bir tufandır bu özlem zamanla eriten. Derinliğine sevdalı bir yunus gibi dolanırken deryayı.. Bir sığlıktır yokluğun kıyılarında öldüren. --- fgr.. Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 21 Mart , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 21 Mart , 2009 Senelerce, senelerce evveldi; Bir deniz ülkesinde... ve belki de birbirine aktardığım defterlerin hepsinde bu şiir vardı: Senelerce, senelerce evveldi; Biz seninle orada, o deniz ülkesinde tanıştık uzak denizler, uzak yakınlıklar içinde bir Kadırgada iki korsan tarih, yarın, ütopya dolu sandıklar arasında birbirimizi yaralarından tanıdık dışı korsan, içi iç denizlerde yaşayan çocuklardık konuşamadıklarımız bir bulut kalınlığında duruyordu aramızda oysa konuşsak yada dokunsak birbirimize çekip gidecekti içimizdeki o korkunç noksanlık batık gemilerin deniz diplerini saran umutsuzluğu vurmuştu yüzümüze birbirimizden ve aşkın keşfedilmemiş gizlerinden ürküyorduk bir definenin ikiye paylaştırılmış haritasında bilmeden birbirimize doğru ilerliyorduk... M.Mungan...... Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 21 Mart , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 21 Mart , 2009 'İnsanların çoğunun hayatı öylesine sefil, öylesine önemsizdir ki, öldükleri zaman herhangi bir şey kaybettikleri söylenemez. Bu çeşit kimselerde, değerli bir nitelik taşıyan biricik yan,yani insanlığın genel özellikleri ise, onlar ölseler bile, öteki insanlarda var olmaya devam eder. Devamlılık, bireylerin değil, insanlığın bir özelliğidir. İnsana sonsuz bir hayat verilmiş olsaydı, durmadan yaşayacağı için, en sonunda karakterinin değişmezliği ve sınırlı zekasından ötürü, öyle bir yeksenaklık duygusuna kapılacak ve öyle tiksinecekti ki, sonunda hiçliği tercih etmek zorunda kalacaktı. ' Arthur S. --- • Zeki insan öncelikle acisizliga, kötü muameleye maruz kalmamayi, dinginligi ve bos zamani erek edinecektir. Bunun sonucunda, sessiz, mütevazi, ama olabildigince rahat birakildigi bir yasam arayacak, buna uygun olarak da, sözüm ona insanlarla birkaç tanisikliktan sonra yalnizligi, hatta büyük bir zekâ sözkonusu ise inzivayi seçecektir. Çünkü kisi bizzat kendinde ne denli çok seye sahipse, disaridan da o denli az seye gereksinim duyar ve diger insanlar da ona o denli az sey ifade edebilirler. • Zekâ üstünlügünün kisiyi toplumcul olmamaya götürmesi bundandir. Eger toplumun niteligi niceligi tarafindan ikame edilebilseydi, o zaman toplumun önde gelen çevrelerinde bile yasama zahmetine degerdi: Ama ne yazik ki üstüste yüz budalanin toplamindan zeki bir adam çikmaz. --- • Tüm sinirlamalar kisiyi mutlu kilar. Görme, etki ve temas alanimiz ne denli dar ise o denli mutlu olururuz; ne denli genis ise o denli siklikla kendimizi azap içinde ya da ürkütülmüs duyumsariz. Çünkü bu alanla birlikte kaygilar, istekler, ürkünç seyler de çogalir ve büyür. • Kendine yetmek, kisacasi kendi olmak kuskusuz mutlulugumuz için en yararli niteliktir. • Mutlulugu ulasmada yüksek sosyete yasamindan, zevk ve sefadan (high life) daha yanlis bir yol seçilemez: Çünkü bu yasam sefil varolusumuzu sevincin, hazzin, zevkin birbirini izledigi bir yasantilar yumagina dönüstürmeyi amaçlar. Bu sirada hayal kirikliginin ortaya çikmamasi ise mümkün degildir. • O halde, yalnizligi sevmeyen, özgürlügü de sevmez: Kisi ancak yalniz oldugunda özgürdür çünkü. • Gençligin en basta gelen ögrenimlerinden biri yalnizliga katlanmayi ögrenmek olmali; yalnizlik mutlulugun, ruh dinginliginin kaynaklarindan biridir çünkü. • Toplumculluga ayrica, yanyana duran insanlarin birbirlerini tinsel olarak isitmasi diye de bakilabilir, tipki çok soguk bir havada biraraya sikismakla bedenlerini isitmalari gibi. Kendisinde epey tinsel sicaklik bulunan kisinin yalnizca bu tür kümelesmelere gereksinimi yoktur. • Yalnizlik bütün olaganüstü kafalarin yazgisidir: Onlar bu yalnizliktan zaman zaman yakinsalar da ehveni ser olarak hep onu seçeceklerdir. YAŞAM BİLGELİĞİ ÜZERİNE AFORİZMALAR Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU Akrep gibisin kardeşim, korkak bir karanlık içindesin akrep gibi. Serçe gibisin kardeşim, serçenin telaşı içindesin. Midye gibisin kardeşim, midye gibi kapalı, rahat. Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim. Bir değil, beş değil, yüz milyonlarlasın maalesef. Koyun gibisin kardeşim, gocuklu celep kaldırınca sopasını sürüye katılıverirsin hemen ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye. Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani, hani şu derya içre olup deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf. Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende. Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin, — demeğe de dilim varmıyor ama — kabahatın çoğu senin, canım kardeşim! 1947 Nazım Hikmet Alıntı
Φ alamet-i farika Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 UY... Pek manalı olmuş yaw.... Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Bence hiç sesinizi çıkarmayın. Ben bu şiiri geçen sene foruma yazdığımda hem silinmişti, hem de devamındaki tartışmalarda 3-4 uyarı birden almıştım.. Alıntı
Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Admin Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Bence hiç sesinizi çıkarmayın. Ben bu şiiri geçen sene foruma yazdığımda hem silinmişti, hem de devamındaki tartışmalarda 3-4 uyarı birden almıştım.. Forum çok çetrefilli bir yer, kesin; Biribirimizden yüzlerce binlerce kilometre uzakda olsak da yazılarımız bir dirsek teması kadar yakın... Karşılıklı tartışmalarda alıntıların anlamını kurallar da açıkladık. Bir başkasına yanıt verilecek şekilde yazılmış alıntılar, alıntının sahibine değil foruma taşıyana aittir... Yani başkasının ağzından yazmak, sizin, tartıştığınız insana herşeyi söyleyebileceğiniz anlamına gelmiyor... Saygılar Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Forum çok çetrefilli bir yer, kesin; Biribirimizden yüzlerce binlerce kilometre uzakda olsak da yazılarımız bir dirsek teması kadar yakın... Karşılıklı tartışmalarda alıntıların anlamını kurallar da açıkladık. Bir başkasına yanıt verilecek şekilde yazılmış alıntılar, alıntının sahibine değil foruma taşıyana aittir... Yani başkasının ağzından yazmak, sizin, tartıştığınız insana herşeyi söyleyebileceğiniz anlamına gelmiyor... Saygılar Yapmayınız, etmeyiniz, sizi anlamakta gerçekten zorlanıyorum bazen. Bir şiiri 70 milyona ithaf etmemizi içinize sindiriyorsunuz, 69.999.999'unuzu kenara ayırıp aynı şiiri tek birinize okuduğumuzda aslan parçası kesiliyorsunuz. Bu biraz şuna benziyor sanırım, rahmetli Aziz Nesin Türk milletinin %70'i aptaldır demişti. Hepiniz düşünmüştünüz, acaba ben de bu %70'in içinde miyim diye... Ama direkt olarak aptalsın dendiğinde enginlere sığmaz taşar oluyorsunuz nedense. Bu millet kendini bu kadar mı bilmiyor tanımıyor yahu? Bence böylesi alıntıları, en azından sanatsal değeri de olanları farklı değerlendirmek gerek. Kişiye özel yazılmış metinler olmadığı için diğer alıntılardan daha farklı bir anlam taşıdığı kanaatindeyim. *Not: Okuyan herkesi sayısal değerler içerisinde tenzih ederim. Alıntı
Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Admin Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Yapmayınız, etmeyiniz, sizi anlamakta gerçekten zorlanıyorum bazen. Bir şiiri 70 milyona ithaf etmemizi içinize sindiriyorsunuz, 69.999.999'unuzu kenara ayırıp aynı şiiri tek birinize okuduğumuzda aslan parçası kesiliyorsunuz. Bu biraz şuna benziyor sanırım, rahmetli Aziz Nesin Türk milletinin %70'i aptaldır demişti. Hepiniz düşünmüştünüz, acaba ben de bu %70'in içinde miyim diye... Ama direkt olarak aptalsın dendiğinde enginlere sığmaz taşar oluyorsunuz nedense. Bu millet kendini bu kadar mı bilmiyor tanımıyor yahu? Bence böylesi alıntıları, en azından sanatsal değeri de olanları farklı değerlendirmek gerek. Kişiye özel yazılmış metinler olmadığı için diğer alıntılardan daha farklı bir anlam taşıdığı kanaatindeyim. *Not: Okuyan herkesi sayısal değerler içerisinde tenzih ederim. Ah ah keşke herşeyi şıp diye anlayabilseydik veya biribirimize 'art niyet', 'çıkar' veya 'körü körüne' birşeyleri kabul ettirme dürtümüz olmasaydı. O zaman yukarıda yazdıklarınızı aynen kabul ederdik ve herkesin istediği şeyi diğerine söylemesini ve kuralları bir çırpıda yok ederdik... Bir üye buna başlıyor arkasından bütün üyeler aynı şekilde alıntı ile diğerine gönderi yapıyor: Bu tür davranışta bulunamazsınız dendiğinde: -Foruma dönüyor ve yapılan bütün yazıları bize gönderiyor. 'O yapmış ben niye yapmayayım' Genelde olması gereken le olanı karıştırmıyoruz. Ama olması gerekene doğru hızla ilerlediğimizide biliyoruz... Forum olarak dikkat ederseniz Sanat ve Sanatsal materyallerin tartışmalar içinde kullanılmasında bir önceki tartışmacıya söylenmesine karışıyoruz forumun diğer bölümlerinde herşeyi çok seri şekilde yazılyor ve çiziliyor bunlara hiç br şekilde karışmıyoruz (çoğunlukla) Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Ah ah keşke herşeyi şıp diye anlayabilseydik veya biribirimize 'art niyet', 'çıkar' veya 'körü körüne' birşeyleri kabul ettirme dürtümüz olmasaydı. O zaman yukarıda yazdıklarınızı aynen kabul ederdik ve herkesin istediği şeyi diğerine söylemesini ve kuralları bir çırpıda yok ederdik... Bir üye buna başlıyor arkasından bütün üyeler aynı şekilde alıntı ile diğerine gönderi yapıyor: Bu tür davranışta bulunamazsınız dendiğinde: -Foruma dönüyor ve yapılan bütün yazıları bize gönderiyor. 'O yapmış ben niye yapmayayım' Genelde olması gereken le olanı karıştırmıyoruz. Ama olması gerekene doğru hızla ilerlediğimizide biliyoruz... Forum olarak dikkat ederseniz Sanat ve Sanatsal materyallerin tartışmalar içinde kullanılmasında bir önceki tartışmacıya söylenmesine karışıyoruz forumun diğer bölümlerinde herşeyi çok seri şekilde yazılyor ve çiziliyor bunlara hiç br şekilde karışmıyoruz (çoğunlukla) Kendi haklılığım kadar sizin haklılığınıza da inanıyorum. Herşey rahmetli Nazım'la Aziz'in yüzünden vesselam Alıntı
Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Admin Gönderi tarihi: 31 Mart , 2009 Kendi haklılığım kadar sizin haklılığınıza da inanıyorum.Herşey rahmetli Nazım'la Aziz'in yüzünden vesselam Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 2 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 2 Nisan , 2009 --- eşikte gölgesini görmüştüm..içimde ince bir sızı..söyleyebileceğim kocaman şeylerim vardı, durdum..küçücüktüm.. el kol işaretlerimle ona dokunmaya çalışıyordum..dilsizdim. ve gitti..ben bittim yeni zamanlaraydı artık özlemim ve aklımda şu telkin.. birdaha yeşermemeliyim. --fgr Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 Şans; insanın sevdiği yada hobi olarak yaptığı birşeylerin , işi olması ve ondan para kazanmasıdır, değilmi..? Birgün bir İngiliz takımında , forvet oynayan yıldız bir futbolcuyaysa bir roportajcı şöyle sormuştu..futbolun hayatınızdaki yeri nedir? futbolcu aynen şöyle demişti ; futbolu , sahaların dışında kesinlikle konuşmam ve mütalaasınıda kesi nlikle yapmam..yani ben futbolu sevmeyen biriyim..ama sahada iyi oynar ve işimi iyi yaparım..demişti..buda psikolojik bir terim olarak öğrenilmemiş profesyonellik galiba.. severek bir yönelme sonucu edinilen edinim; şans.. sevmeden bir yönelme sonucu edinilen istemsiz edinim; profesyonel içim gıcıklandı haa..ben lafı "insanlar biyolojik evrimlerini tamamladı fakat psikolojik evrimlerini tamamlayamadı" diyip konuyu geçiştireyim.. hakkaten yukarıdaki verdiğim örnekleri baz almadan, birileri "doğru psikoloji nedir? " desem , açıklayabilir mi merakta eder dururum hanii.. --- Düttürüü Dünyaaa..! ! ... biliyormusun..bilmediğin çok şey var.. belkide bu yüzden seni seviyorum.. Sokratı sana ilk söylediğimde..o kimki demiştin.. sana taçmahali anlatmıştım..sevmiştin.. dünyanın nasıl oluştuğunu..excalibur u..artemis i..kibeleyi.. hepsi birer saçmalıktı tatlım.. akşamında öterken cırcır böcekleri. ayışığı vururken gözlerimize.. o çiçekli kamelyada.. dalga sesleri kulaklarımda.. aklım hala o narin parmaklarında kaldı tatlım.. şimdi yaşanmamış tarihler içree..yürüyorum şehrimde..her yan boş..yalnız..ve kahır.. nolur sen gülümse ben aklına geldikçe..ki ben ağlayayım ikimize.. yoksa.. ağlıyormusun... ..figgaro (eskilerden) Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2009 nolur sen gülümse ben aklına geldikçe.. ..figgaro bonzai ağacı ha valla hala gülüyorum aklıma geldikçe,nereden bulursun böyle şeyleri bilmemki Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2009 bu sayfanın manası ne kendimizi mi haklı çıkaracağız efendim sabaha kadar uyumadım,ödemem gereken kredi kartlarını salladım,iş çok yoğun,herkes gergin...ben Diyar'ın surlarında atacağım kendimi atam da kurtaram kendimi sevgili forumdaşlarım,lütfen bana helva yapunuz(yemeyin,direk tahtalı köye postalayın) Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2009 bonzai ağacı ha valla hala gülüyorum aklıma geldikçe,nereden bulursun böyle şeyleri bilmemki gül bakalım.. bulur canım bulur..beni neler bulur.. ben bi bonzai yi bulmuşum çok mu..küççük sevimli ağaçlarr Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2009 bu sayfanın manası ne kendimizi mi haklı çıkaracağız efendim sabaha kadar uyumadım,ödemem gereken kredi kartlarını salladım,iş çok yoğun,herkes gergin...ben Diyar'ın surlarında atacağım kendimi atam da kurtaram kendimi sevgili forumdaşlarım,lütfen bana helva yapunuz(yemeyin,direk tahtalı köye postalayın) valla ne diyim..anlamı açısından hanii..bazen anlamlı bazen anlamsız kendi çapında bi yer.. yok canım kendini intahar etme..işte bu anlamsız olur.. kimin borcu yokki..iş yoğun demişin..en azından işin var yani..gerçi bazı işlerde elemanını köle gibi görür..amaaannn ah şu insanlar aslında çokta kolay olan yaşamı nasılda zorlaştırırlar..delicee Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2009 valla ne diyim..anlamı açısından hanii..bazen anlamlı bazen anlamsız kendi çapında bi yer.. yok canım kendini intahar etme..işte bu anlamsız olur.. kimin borcu yokki..iş yoğun demişin..en azından işin var yani..gerçi bazı işlerde elemanını köle gibi görür..amaaannn ah şu insanlar aslında çokta kolay olan yaşamı nasılda zorlaştırırlar..delicee Hım,anladum zanımca Ben de zati intihar etmek için kendime haklı gerekçeler arıyordum Ah şu insanlar,neden ölümden korkarlar ki,tek gerçekleri ölümken Tamam,ben artukun bu sayfada tüm anlamları kendi payıma yerle bir edeceğim. Mesela adam dövmek çok hoş değil,kendim de şiddette karşuyum.......... İşim var,ama bana göre bir iş değil,borcum var ama param yok intihar etmeyem de ne edem,yada durun şunun... Diyarbakır ahlakımı bozdu diyorum da kimseler inanmıyor Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2009 Hım,anladum zanımca Ben de zati intihar etmek için kendime haklı gerekçeler arıyordum Ah şu insanlar,neden ölümden korkarlar ki,tek gerçekleri ölümken Tamam,ben artukun bu sayfada tüm anlamları kendi payıma yerle bir edeceğim. Mesela adam dövmek çok hoş değil,kendim de şiddette karşuyum.......... İşim var,ama bana göre bir iş değil,borcum var ama param yok intihar etmeyem de ne edem,yada durun şunun... Diyarbakır ahlakımı bozdu diyorum da kimseler inanmıyor valla ne diyim.. mikrofonda sende, meydanda senin..içinden geldiği gibi davran artık..hani romayıda yaksan eline geçireceğin bi kibrit çöpüyle..bana dumanın gelmeyeceği bi yerde oturur, gülümserim. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2009 teşekkür ederim değerli forumdaşım mikrofon bende,meydan benim...benliyken tüm yazılanlar,sabahtandır mırıldandığım şarkıyla yine bildiğimi okuyayım İçimdeki ateş dinse külleri donsa Günler değil aylar değil yıllarım yansa Garip canım musallada döne döne yumsa Unutamam ben o yari başka gül için Oy turnam turnam benden selam söyle dağlara benden dağlara Yari görmeyeli oldu hayli zaman Benden selam söyle dağlara benden selam Kanadın kırılsa bile konar göçerdin Ayrılık zehrini kana kana içerdin Mecnun gibi bile bile serden geçerdin Zerresine cihan değer ben o aşk için Oy turnam turnam benden selam söyle dağlara benden dağlara Yari görmeyeli oldu hayli zaman Benden selam söyle dağlara benden selam offff,şimdi Nurettin Rençber'in sesinden canlı canlı bu türküyü duymak vardı Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2009 Nurettin Rencber i bende bilirim..iki yıl önce birlikte ciğer yemiştik mersinde..başka arkadaşlarda vardı masada..muhabbet iyiydi..yanılmıyorsam felsefe öğretmeniyim demişti..bide adıyamanlıyım demişti..sonrada biraz ortadoğudan konuşmuştuk..falan filan..sonrada konserine gitmişti..dur bakiimm hangi şarkısıydı o "vaktii geldii ayrılığın" evet bu şarkısını sevmiştim.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.