Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

"Kurt sorunu" ve Turki mantik


Bozo Avdan

Önerilen İletiler

Ne yaptın be Cyrano feci bozdun elemanı.. Demek Cyranoya kürt ismi diyor ha :lol:

bak arman senin yaptığın konuyu proveke etmek. varsa bir düşüncen buyur yaz yoksa yazılanlara absit kelimelerle laf yetiştirmen gerçekten kafamda basit bir insan olduğun ve gerçek bir düşüncen olmadığı izlenimi veriyor haberin olsun...

 

sözde vatandaş kürtler nerede demiş. sözde vatandaş diye pkk lılara diyor sen bütün kürtler öyledir diyorsan onu söyle açık açık. uydurmalarla konuşma.

cyrano

git arşivlere bak o konuşmaya bak dinle ancak senden ricam objektif dinle bir bak ne diyor. o zaman bana hak vereceksin. **************** açıklamalarından sonra kürtlerden gelen tepkiler neticesinde geri adım atılmış ve senin dediğin gibi ''biz bunu PKK liler için söyledik'' sözleri sarfedilmiştir. doğruluğunu araştırmak size kalıyor. saygılar

 

HADİ PAŞAM. BU AKŞAMLIK BU KADAR. APOCU, İNANÇSIZ, BEBEK KATİLLERİ ÜÇGANİNE ŞİMDİLİK VEDA EDİYORUM. SİZE LAF ANLATMAYI İSTEMEMİZİN NEDENİ YARIN BİR GÜN DAĞLARDA, ORMANLARDA SİZİ PROVAKE EDEN ADAMLAR YÜÜZNDEN KAYBOLMANIZI İSTEMEMEMİZ. SİZ BİLİRSİNİZ. MAŞALIĞA DEVAM DA EDEBİLİRİSİNZİ. BEBEK KATİLLERİ KERVANINA KATILA DA BİLİRİSNİZ.

BOZAN SEVGİYLE KAL.

eğer söylenenler zoruna gidiyorsa sana söyliyeceğim güle güle :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 221
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

KISKANMAYALIM, ÇALIŞIN SİZİN DE OLUR. AMA BEDELİNİ ÖDERSİN. BAK BİZ ÖDEDİK. ŞİMDİ GİDİP BİR KAÇ BEBEK DAHA KURŞUNLAYIP DEMOKRASİ İSTİYORUZ DEMESİNLER DE BİZ DE BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUZ. BEBEK KATİLLERİNİ SAVUNNALAR UNUTMAYIN BEBEK KATİLİ GİBİDİR.

BOZAN SEVGİSİNİ BAŞATA PARANOYA, SOSYAL STATÜ VE ŞABAN OLMAK ÜZERE HERKESE DAĞITIR KİME NE . DİL ONUN DİLİ, DEVLET ONUN DEVLETİ, ELLERE NE . BOZAN SEVGİYLE KAL.

bak bozan siz türkler kadar kürlerde kurtuluş savaşında bedel ödedi. bu 21 anayasasında net bir şekilde dile getirilmiştir. biraz araştır bulursun. 21 anayasası md 8-11 özerklik ve otonomiden sözder. ayrıca ademi merkezi sistem tanınan kürtlerin hakları anayasada tanınmıştır. ben burda ne yazsam boş git objektif kitaplara bak ansiklopediler oku anlarsın. gerçi sizin objektif kaynaklarınız mevcut değildir. daha çok şovenist bir dille yazıldığından istersen sana objektif kaynaklar önere bilirim. :D

 

Sizi Dünya kaale almıyor ben alsam ne olacak gendal... Yapabileceğiniz en fazla şey sanal da ahkam kesmekten öte değildir.. Sonuç olarak ne kadar haktan hukuktan bahsetsen de değişen bi şey olmıyacak..

dünya bizi kaale alıyor sen almazsan ne olur :D açıkçası sana ve senin gibilere bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz kalın kafandan girmiyorsa vallahi yapacağım bir şey yok kusura bakma :D ayrıca sadece sanal alemde değil reel alemdede faliyetlerimiz var. haberlere bak inanmazsan...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bak bozan siz türkler kadar kürlerde kurtuluş savaşında bedel ödedi. bu 21 anayasasında net bir şekilde dile getirilmiştir. biraz araştır bulursun. 21 anayasası md 8-11 özerklik ve otonomiden sözder. ayrıca ademi merkezi sistem tanınan kürtlerin hakları anayasada tanınmıştır. ben burda ne yazsam boş git objektif kitaplara bak ansiklopediler oku anlarsın. gerçi sizin objektif kaynaklarınız mevcut değildir. daha çok şovenist bir dille yazıldığından istersen sana objektif kaynaklar önere bilirim. :D

dünya bizi kaale alıyor sen almazsan ne olur :D açıkçası sana ve senin gibilere bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz kalın kafandan girmiyorsa vallahi yapacağım bir şey yok kusura bakma :D ayrıca sadece sanal alemde değil reel alemdede faliyetlerimiz var. haberlere bak inanmazsan...

Görüyoruz faaliyetlerinizi.. Canlı bombalar yetiştirmek.. Sağlık ocaklarına saldırmak .. Talan ve eşkiyalık..Harika faaliyetler doğrusu... Peki sonuç ne ? Bir ....... gibi polisimin ve askerimin kurşunlarıyla ********** gidiyorsunuz..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizi Dünya kaale almıyor ben alsam ne olacak gendal... Yapabileceğiniz en fazla şey sanal da ahkam kesmekten öte değildir.. Sonuç olarak ne kadar haktan hukuktan bahsetsen de değişen bi şey olmıyacak..

biz hak hukuk taleplerimizde ısrarlıyız. sonuçlarını tarih gösterecek sen değil. açıkçası senin bizi kayle almamanda bizim mücadelemez için önemli değil. yani sen bizim belkemiğimiz değilsin :D

 

Görüyoruz faaliyetlerinizi.. Canlı bombalar yetiştirmek.. Sağlık ocaklarına saldırmak .. Talan ve eşkiyalık..Harika faaliyetler doğrusu... Peki sonuç ne ? Bir ....... gibi polisimin ve askerimin kurşunlarıyla ******** gidiyorsunuz..

bu bir savaştır. senin provakasyonuna gelmiyecem doğrusu. çünkü burada yazacaklarım senin seviyenin düştüğü gibi benimde seviyemi düşürecektir. eğer versa bir düşünce buyur yaz daha öncedende belirtmiştim. sırf provake etmek için yazıyorsan ki ben bunu anlıyorum boşuna uğraşma bunu yapamıyorsun :D sadece senin gibi düşünenleri coşturuyorsun. tamam seninide görevin bu olsun :D

 

 

bozan,

dikkat ettim bütün nyazdıkların sloganik tarzda. hiçmi kendi düşüncen olmayacak kendine ait bir iki kelime kullanmıyacaksın. demogojik lafları bırakta biraz bilimsel tartışalım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Savaşın tanımını yap bakim .. Savaş ne demektir ?

savaş bir haksızlık karşısında haksızlığa uğradığına inana tarafın vermiş olduğu mücadeledir. bu anlamda biz kürtlerde bir haksızlığa uğradığımızı görüyor ve bunun için mücadele veriyoruz. bilmem yeterli geldimi. bu arada sen savaşı ne olduğunu bilmiyormusun? son 30 yıl yaşananlara bakman bunları okuman izlemen yeterlidir. saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

savaş bir haksızlık karşısında haksızlığa uğradığına inana tarafın vermiş olduğu mücadeledir. bu anlamda biz kürtlerde bir haksızlığa uğradığımızı görüyor ve bunun için mücadele veriyoruz. bilmem yeterli geldimi. bu arada sen savaşı ne olduğunu bilmiyormusun? son 30 yıl yaşananlara bakman bunları okuman izlemen yeterlidir. saygılarımla

 

hımm nefis bir savaş tanımı :)

zaten amerika ırak'a haksızlığa uğradığı için girdi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Turk "kardeslerim" anti-Kurt duygu ve dusuncelerini ifade ede dursunlar, ****** devletinin dostlarindan biri daha, Suriye, ABD'nin kiskaci aldinda. Emperyalizm falan, serseri devletlerin kuyusu kaziniyor. Ne mutlu Kurt milletine, ne mutlu bölge demokrasisine. Genelde butun Kurdistan halkina, özelde Suriye Kurdistani'ndaki Kurtlere kutlu olsun.

 

Saddam gitti, sira Esad'da....

 

Diger siradakiler ya kacacak yer arasin, ya kendi kendilerini kandirmaya devam etsin, ya da bu tahti sahiplerine birakip insanlarin basina bela olmaktan vazgecsinler...

 

Bozo Avdan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hımm nefis bir savaş tanımı :)

zaten amerika ırak'a haksızlığa uğradığı için girdi

cyrano

senin daha iyi bir savaş tanımın varsa buyur okuyalım. ayrıca senin verdiğin abd ırak savaşında ırak savaşan abd saldıran devlet. aynı türkiye devleti saldıran kürt halkı savaşan gibi. bu farkı gözden kaçırma. saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Savaş tanımına bak :D Savaş senin sandığın gibi gerilla taktikleriyle yürütülmez ki siz bunu da yapamıyorsunuz.. Masum insanlara kurşun sıkmaktan onlarca sivil kalabalığın arasında bombalar patlatmaktan beşikteki bebeğe kurşun sıkmaktan teskeresini almış askere pusu kurmaktan gayrı becerebildiğiniz bişi yok.. Savaşacaksanız önce birlik olup delikanlı gibi dağlardan aşağı ineceksiniz ve silahlı kuvvetlerin karşısına dikileceksiniz.. Bak sen bilgilenesin diye üşenmedim senin için bir alıntı yaptım oku ve anlamay çalış...

 

 

Savaş Ve Barış

 

Bilindiği gibi 1990’lı yılların başında sosyalist sistemin yıkılmaya başlamasıyla birlikte, artık kendisini karşı konulmaz bir güç ilan eden emperyalizm, dünya hakimiyetini de her şeyiyle ele geçirdiğini düşünmektedir. Bu hakimiyeti güçlendirmek için Asya’da, Afrika’da, Latin Amerika’da ve de Avrupa’da halklara karşı büyük bir saldırı kampanyası başlatıldı. Siyasi, ekonomik ve askeri alanda sürdürülen bu saldırı ve komplolar aynı zamanda ideolojik ve kültürel planda da yoğunlaştırıldı. “İlericilik”, “gericilik”, “çağdaşlık”, “özgürlük” gibi kavramların yanında “savaş” ve “barış” da bu ideolojik saldırının hedefi oldular. Pragmatizme saplanmış milliyetçiler ve küçük-burjuva hareketlerin de yardımı ile içleri boşaltıldı, çarpıtılarak adeta tersyüz edildiler. Öyle ki, neredeyse savaşın ve barışın niteliği, gerçek koşulları anlaşılmaz bir hale dönüştürüldü. Dünya halklarının emperyalizme karşı ulusal ve sosyal temeldeki başkaldırı mücadelesi gayrı meşru gösterilmeye çalışılırken, emperyalistlerin kendi yasalarını da çiğneyen haydutlukları “demokrasi” adına, “insan hakları” adına, “barış” adına kutsanır oldu. Özgürlükleri için dövüşen halkların ellerine silah alması, savaşması “kötü” gösterilirken, emperyalizmin “barış” adına herhangi bir ülkeyi boydan boya bombalayıp yakıp yıkması “iyi” gösterilmeye çalışılıyor.

 

Peki bunca kötülenen savaş nedir? Bilimsel dünya görüşünün, sosyalizmin kurucusu Marksist-Leninist ustaların da savaş üzerine araştırmalarıyla otorite kabul ettikleri Clausewitz’e göre savaş, politikanın bir uzantısıdır. Kısa ve özlü tanımıyla “politikanın silahlarla sürdürülmesidir.”

 

Politika ve askerlik mesleğiyle şu ya da bu şekilde bir yakınlığı bulunan hemen herkes Clausewitz’in bu tanımını bilir. En basitinden böyle bir tanımlamayı duymuştur. Akılda tutulması da zor olmayan bir tanımdır bu. Ancak, hemen belirtelim ki, yapılan yanlışların, düşülen hataların en başında; “savaşın politikanın başka araçlarla bir devamı olduğu” gerçeğinin unutulması gelmektedir. Unutulması derken elbette ki, tanımdaki sözcükleri değil, onun taşıdığı anlamı kastediyoruz. Böyle bir şey olur mu? Bu, iki kere ikinin dört ettiğini bilip, ama bir matematik problemi çözerken bunu unutmak gibi bir şey. Nasıl olur da unutulur? Evet, çok basit bir gerçek bu, ama unutulmaktadır. Unutulması da bilmemezlikten değil, tamamıyla sübjektif nedenlerledir. Burjuvazinin ideolojik bulanıklık yaratmak amaçlı saldırılarının bu unutmada belli bir payı olsa da, esas olarak bu kavramların anlamını unutturan; davaya inançsızlık, kendi haklılık ve meşruluğuna inanmama, kendi gücüne ve zaferi kazanacağına güvenmeme, düşman güçlerini abartma ve ondan duyulan korkudur... Bunların dışında bir açıklaması yoktur ve olamaz. Çünkü sınıfsal ya da ulusal temelde gelişmiş bir savaşta burjuvazinin emekçi halkları yalanlarıyla kandırmaya çalışması anlaşılırdır. Bunlarla belli ölçülerde de olsa halk yığınlarını kendi politikalarına yedeklemeyi hedefler. Kendi politikalarına yedeklemeyi başardığı ölçüde de gerçekte olması gereken yerden, yani devrimci saflardan koparılan yığınların bir kısmı karşı-devrimin kitle tabanını oluştururken, önemli bir kısmı ise tarafsızlaştırılarak dolaylı yoldan karşı-devrimin destekçisi bir konuma getirilmiş olurlar.

 

Ya “sol” adına, “devrim” adına, “özgürlük”, “bağımsızlık”, “kurtuluş” diye yola çıkan ya da bunları savunur görünenlerin halkı aldatma çabalarına ne demeli? Evet, sübjektif kaygı ve hesaplar... Ancak sübjektif kaygılar giderek süreç içerisinde kendi teorisini de yaratır. Bu durum halkın, bir biçimde aldatılması düşmanın açık gizli politikalarına hizmet eder hale getirilmesini, emperyalizmin ve oligarşilerin karşı-devrimci politikalarını hayata geçirmelerini kolaylaştırır.

 

Savaş ve barış konularında halkın yararına olmayan politikalar doğaldır ki, tek bir biçimde ortaya çıkmazlar. Çok çeşitlidir. Bunun en klasik biçimlerinden biri; “her türlü şiddete ve savaşa karşı” olmadır. Bu iddiada olanlar için savaşın her türlüsü “kötüdür” ve reddedilmelidir. Çünkü savaşta genç, yaşlı, çocuk, kadın, erkek binlerce, milyonlarca insan ölmekte, sakat kalmaktadır. Köyler, kasabalar, kentler, hatta ülkeler savaş silahlarıyla yerle bir olmakta, insanlarla birlikte kültürler, tarih, doğa... tahrip olmaktadır. Bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm, özgürlük de dahil hiçbir şey için savaşmaya değmez, insan hayatı kutsaldır, derler. Sanki emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı savaşanlar insan hayatını değersiz görüyormuşçasına savunulur bunlar! Emperyalizm ve işbirlikçi oligarşilerin sömürü, baskı ve zulmü altındaki insan hayatını ve savaşları sorgulamazlar. Sömürü ve zulüm altında her gün milyonlarca insanın, en doğal gereksinimlerini karşılamadan, yani, yetersiz beslenmeden, hastalıklardan, ilaçsızlıktan ölmesini görmezler. Önlenebilir doğal afetlerden, emperyalistlerin yarattığı çevre kirliliğinden binlerce insanın sakat kaldığını, öldüğünü unuturlar. Savaşların ilerici mi, gerici mi, haklı mı, haksız mı olduğunun önemi yoktur onlar için. Savaş kötüdür, her koşulda karşı çıkılmalı, barış savunulmalıdır.

 

Devrimciler ise bu soruna, tam bir riyakarlık örneği olan burjuva hümanizmasıyla bakmazlar. 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda Hollandalı, İskandinavyalı ve İsviçreli sosyal-demokratlar arasında savunulmaya başlanan “silahsızlanma” düşüncesine karşı Lenin, kesin bir belirleme yaparak, “Sosyalistler sosyalistlikten vazgeçmeksizin her türlü savaşa karşı olmazlar” diyor. (Sosyalizm ve Savaş Syf:55)

 

Lenin’in de vurguladığı gibi, devrimciler her türlü savaşa karşı çıkmazlar. Zira tarihte yaşanmış bütün savaşlar nitelik bakımından ikiye ayrılırlar: Haklı ve haksız savaşlar. Ezilenlerin ezenlere karşı yürüttükleri savaşlar, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadeleleri, ırkçılığa karşı mücadele haklı savaşlardır. Çağımızda gericiliği temsil eden emperyalizme ve işbirlikçi iktidarlarına darbe vuran, onu gerileten her savaş ilericidir ve meşrudur. O nedenle de devrimciler tarafından savunulur ve desteklenir. Savaşa haklılık ve devrimci bir öz kazandıran da budur. Çağımızda devrimcilerin önderliğinde zafere ulaşmış Sovyet, Çin, Kore, Vietnam, Küba gibi sosyal ve ulusal kurtuluş savaşlarının yanısıra, millici sınıfların önderliğinde verilmiş ulusal kurtuluş savaşları da vardır. Ve bunlar da haklı ve ilerici savaşlardır. Küçük-burjuvazinin radikal kesimlerinin milliyetçilik temelinde önderlik ettiği Türkiye ve Cezayir ulusal kurtuluş savaşları bu duruma örnektir.

 

Sosyalist ya da küçük-burjuva iktidarların, emperyalistlerin açık saldırılarına, komplolarına, ablukalarına ve gerici kışkırtmalara karşı yürüttüğü, emperyalizme karşı bağımsızlığını koruma diye ifade edebileceğimiz savaşlar; 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda Alman faşizmine karşı Kızıl Ordu’nun Anayurdu Savunma Savaşı, Doğu Avrupa’da yine faşizme karşı Partizan Savaşları ve yakın geçmişte yaşanan emperyalist saldırıya karşı direnen ülkelerin bu karşı koyuşları haklı savaşlardır. Yine geçmişte Irkçılığa karşı savaşlar içinde sayabileceğimiz Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC) Güney Afrika Cumhuriyeti’nin “Apartheid” politikalarına karşı savaşı da haklı bir savaştır.

 

Haksız Savaşlar

 

Haksız savaş; “Bir sınıfın, devletin, ulusun, siyasi grubun (ve bunların gerici müttefiklerinin) bir başka sınıfı, ulusu, devleti, siyasal grubu (ve bunların müttefiklerini) baskı altına alarak, sömürmek, emeğine, toprağına ve diğer mülküne el koymak amacıyla kendi politik iradesinin örgütlenmiş zor (ordu, milis) aracılığıyla karşı tarafa kabul ettirme eylemidir.” (Mücadele Gazetesi, Sayı:8, syf:13)

 

 

Köle sahiplerinin kölelere karşı sürdürdüğü savaşlar, örneğin Spartaküs Ayaklanması’na karşı köleci Roma İmparatorluğu’nun verdiği savaş haksız savaştır. Feodal dönemde feodal devletlerin ya da toprak beylerinin serflere (köylülere) karış yürüttükleri savaşlar; Şeyh Bedrettin, Şahkulu vb. Anadolu halk ayaklanmalarının kanla bastırılması, Thomas Munzer ayaklanmasına karşı Prusya Krallığı’nın sürdürdüğü savaş vb. haksız savaşlardır.

 

Yine aynı sınıftan sömürücü egemenler arasındaki savaşların hepsi haksız savaşlardır. Osmanlı ile Çarlık Rusyası, Osmanlı’nın yağma ve talan savaşları, İngiliz, Portekiz ve İspanyolların kıta ötesi (Latin Amerika’daki, Güney Afrika’daki) sömürge savaşları, Avrupa ve Amerika kıtasındaki sömürge savaşları bu türden savaşlar kapsamındadır ve haksız savaşlardır. Emperyalist dönemde ise, aynı şekilde emperyalist devletlerin kendi aralarındaki 1. ve 2. Emperyalist Paylaşım Savaşları, Japon emperyalizminin Çin’i işgali, Fransız ve ABD emperyalizminin Vietnam’ı işgali, Kore işgali vb. işgal ve savaşlar haksız savaşlardır.

 

Savaş egemen sömürücü sınıflar arasında ise ve biri diğerine göre daha ileri bir toplumu kurmayı hedeflemiyorsa, karşısındaki güçlerin (bu bir kabile, devlet ya da ulus olabilir) bağımsızlığını tehdit edip ortadan kaldırıyor, ekonomik ve siyasi olarak sömürgeleştiriyorsa, hangi biçim altında sürdürülürse sürdürülsün, gericidir, haksız savaşlardır. Bu tespit sadece bir dönemle sınırlı olmayıp köleci, feodal, kapitalist ve emperyalist bütün dönemler için geçerlidir.

 

Savaş sadece farklı ülkeler arasında yaşanmamıştır ve yaşanmaz da. Sınıf savaşımının doğal bir sonucu olarak iç savaşlar da gündeme gelmektedir. Haklı-haksız savaş ya da devrimci ve karşı-devrimci nitelemesi bu savaşlar için de geçerlidir. Bu türden iç savaşlarda bunu belirleyen ise, savaşı başlatan sınıf ya da politik grupların niteliği ve amaçlarıdır.

 

Ancak şurası unutulmamalıdır ki, karşı-devrimci savaş, iç savaş biçimine bürünsün ya da bürünmesin, mutlaka emperyalizmle işbirliği yapar veya objektif olarak onun politikalarına hizmet eder. Dolayısıyla genel olarak savaş konusunda ilerici ya da gerici sınıflandırmadaki devrimci perspektif, iç savaşlar açısından da doğrudur ve geçerlidir. Örneğin Sovyet Devrimi sonrası Çarlığın kalıntısı gerici sınıfların emperyalistlerin desteğiyle ayaklanmaları karşı-devrimci bir iç savaştır.

 

Karşı-devrimci iç savaş proletaryanın ya da halk demokrasilerinin iktidar olduğu ülkelerde çoğunlukla yaşanmıştır. Ancak anti-emperyalist cephe içerisinde yer alan ve genellikle küçük-burjuva milliyetçilerinin iktidar olduğu ülkelerde de emperyalizmin teşvik, kışkırtma, destek ve hatta doğrudan organizasyonuyla gerçekleşen komplolar, darbeler, ayaklanmalar, karşı-devrimci iç savaşlardır. Örneğin 11 Eylül 1973’te Şili’de Sosyalist Allende iktidarına karşı gerçekleşen darbe ve onu takip eden iç çatışmalar da karşı-devrimci iç savaşa özgün bir örnektir.

 

Devrimci İç Savaş

 

Devrimci iç savaş; sınıflı toplumlarda sınıf mücadelesinin şiddetlenmesi, ezen ve sömürücü sınıflar iktidarını yıkmak için başlatılan savaştır. Bir ülkedeki ezilen, sömürülen sınıflar ya da halkların kendi iktidarlarını kurma, bağımsızlıklarını kazanma mücadelesinin savaş halini almasıdır. Bir başka ifadeyle politik mücadelenin en üst biçimidir.

 

“İç savaş ve devrimci mücadelenin doğrudan bir ilişkisi vardır. Burada söz konusu olan Sovyet, Çin, Arnavutluk, Bulgaristan, Küba, Vietnam vb. ülkelerin devrimlerinde olduğu gibi proletaryanın ya da Cezayir ve İran devriminde olduğu gibi, nesnel olarak ilerici bir rol oynayan küçük-burjuvazinin önderlik yaptığı ve genelde tüm emekçi sınıf ve tabakaların burjuvaziden iktidarı almak için harekete geçtiği savaştır...” (Mücadele Gazetesi, Sayı:8, syf:15)

 

Dünyanın her bir yerinde devrimci iç savaş, tarihsel olarak haklı ve ilerici bir niteliğe sahiptir. Ancak bunu başlatma ve sürdürme biçimi her ülkenin tarihsel olarak içerisinde bulunduğu somut koşullara bağlıdır... Devrimci iç savaş emperyalist-kapitalist bir niteliğe sahip Rusya’da proletaryanın silahlı ayaklanması biçiminde gerçekleşmişken, yarı-sömürge, yarı-feodal Çin ve Vietnam gibi ülkelerde kırdan şehirlerin kuşatıldığı bir halk savaşı stratejisi ile zafere ulaşmıştır.

 

“Özel-Kirli Savaş”

Deyimleri Savaşın

Haklı-Haksız

Olduğunu

Anlatmamaktadır

 

 

Düşmanın yürüttüğü savaşı da, biz devrimcilerin yürüttüğü savaşı da niteliğiyle halklarımıza anlatmak gibi bir görevimiz var. Bu düşmanla savaşmak kadar önemlidir. Ve bu görevimizi yerine getirirken anlatmak istediklerimizi en açık, en yalın haliyle anlatmalıyız. Seçtiğimiz kavramlar amacımızı ifade etmelidir.

 

Oysa ülkemizde süren savaşı ifade ederken Kürt Milliyetçileri olsun, küçük burjuva aydınlar ve reformizm olsun, böylesi bir dikkat ve seçiciliği göstermiyorlar. Bazı kavramlar hiçbir özen gösterilmeden gelişi güzel kullanılabilmektedir. İşte bunlardan biri de ülkemizde oligarşinin halklarımıza karşı yürüttüğü savaşı “özel savaş”, “kirli savaş” olarak nitelemeleridir.

 

Bu kavramları kullanan Kürt milliyetçileri, küçük burjuva aydınlar ve reformizm, bunların belirsiz, yoruma açık oluşunun yaratacağı bilinç bulanıklığının verdiği zararı düşünmemiş, küçümsemiştir. Hatta çoğu kere bu yanlış kavramlar bilinçli olarak seçilerek kullanılmaktadır. Özellikle uzlaşmacılığın derinleşmesiyle birlikte daha yaygın kullanılan “Özel savaş”, kirli savaş kavramları sınıfsal bir öz taşımadıkları için bilinçli olarak tercih edilme nedeni olmuştur.

 

“Özel savaş” deyiminin anlamı, normal askeri faaliyetin dışında kontrgerilla faaliyetidir. Bu deyim, yıllarca kontrgerilla faaliyetini gizlemek için emperyalistler ve işbirlikçileri tarafından ortaya atılmış ve kullanılmaktadır. Ülkemizde de her katliam, provokasyon, işkence, suikastın ardından faşizm, kontrgerilla tartışmalarını geçiştirmek için “kontrgerilla diye bir şey yok”, Özel Harp Dairesi var” açıklamalarını yapmıştır. Özel Harp Dairesi’nin görevini ise, “Özel Harp Dairesi bir düşman istilasına karşı memleketi korumak ve milli direnişi örgütlemek, yardımcı olmak amacıyla kuruldu” şeklinde açıklamışlardır. Yani, güya Özel Harp Dairesi, işgalci bir güce karşı yurt savunması gibi bir amaç için kurulduğu belirtiliyor. Oysa bu kontrgerilla örgütlenmesi işgalci güce karşı değil, bizzat emperyalizmin direktifleriyle devrimcilere ve halklarımıza karşı kurulmuş, kullanılmış ve halen de kullanılmaktadır.

 

Ancak “Özel Savaş” deyimi yeterli olmamış olacak ki, bir süre sonra “kirli savaş” kavramı ortaya atıldı... Neydi “kirli savaş”? Kayıplar, katliamlar, köy yakmalar, infazlar, işkence, tecavüz, bombalamalar, köyleri ilçeleri topa tutma ve daha sayabileceğimiz birçok karşı-devrimci faaliyet... Bu saldırıların hepsini planlayan ve uygulayan kontrgerilladır. Marmara Gemisi’nin batırılması, 1 Mayıs 1977, 16 Mart, Maraş, Çorum ve daha nice katliamlar Özel Harp Dairesi denilen bu kontrgerilla karargahında planlanıp düzenlenmiştir. Kontrgerilla şeflerinden Mehmet Ağar’ın ifadesiyle “1000 operasyon”u da bu amaç doğrultusunda yapmıştır. Savaşın gelişmesiyle bu kontrgerilla faaliyetleri, savaşın temel faaliyeti haline gelmiştir. Yani ortada yeni bir kavrama ihtiyaç yoktur. Kontrgerilla denildiğinde, halkımız bunun Susurluk devleti olduğunu anlıyor, biliyor. Kontrgerilla deyimi, özel savaş ve “kirli savaş” deyimleri gibi kimliksiz de değildir. Kontrgerilla, devletin gerillanın ve halkın karşısına çıkardığı silahlı-silahsız savaş gücü demektir. Bu yanıyla sınıfsal bir niteliği ifade ediyor. Bu kavramı kullanmak, şekilsiz, sınırları belli olmayan ve karşı-devrimin uyguladığı şiddeti ifade etmede yetersiz kalan “özel savaş”, “kirli savaş” vb. kavramları kullanmaya göre doğru olanıydı. Ancak, sınıfsal niteliği ifade eden deyimlerden özenle kaçınmak kaygısından kontrgerilla kavramı yerine özel savaş ya da kirli savaş deyimleri kullanıldı.

 

Savaşın özeli, kirlisi olmaz. Haklı ve haksız savaşlar vardır. Öncelikle kavranması gereken de budur. Karşı-devrimci sınıflar, sömürgeci ve emperyalist devletlerin tarihlerine bakıldığında en vahşi, en barbar ve aşağılık yöntemlerin bu kesimler tarafından bu kesimler tarafından kullanıldığını görürüz. Dolayısıyla bugünkü savaşta bir kirlilik ya da bir özel yöntem varsa, bu, onların bütün tarihlerinde vardır. Onların tarihi kirle, vahşetle ve barbarlıkla doludur. Onların tarihinde temiz bir sayfa yoktur.

 

“Kirli savaş” “Özel Savaş” gibi bir kavramları kullanmanın ne anlamı, ne de faydası vardır. Bu tür kavramlarla amaç devrimci bir bilinç oluşturmak mıdır? Yoksa bilinç köreltmek midir? PKK şahsında bu sorunun cevabı artık verilmiştir. Yıllardır savaşı bu içerikte “özelleştirme” gayretinin nedenleri artık herkesçe malumdur

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Savaş tanımına bak :D Savaş senin sandığın gibi gerilla taktikleriyle yürütülmez ki siz bunu da yapamıyorsunuz.. Masum insanlara kurşun sıkmaktan onlarca sivil kalabalığın arasında bombalar patlatmaktan beşikteki bebeğe kurşun sıkmaktan teskeresini almış askere pusu kurmaktan gayrı becerebildiğiniz bişi yok.. Savaşacaksanız önce birlik olup delikanlı gibi dağlardan aşağı ineceksiniz ve silahlı kuvvetlerin karşısına dikileceksiniz.. Bak sen bilgilenesin diye üşenmedim senin için bir alıntı yaptım oku ve anlamay çalış...

Savaş Ve Barış

 

Arman,

 

Sen insanlara nasil savasilacagini ögretecegine nasil bariscil olunacagini anlatmaya calissan daha iyi olmaz mi? Vatan-Millet-Sakarya narasi eskimedi mi sence? Isgalci orduyu savunmak ne kadar dogru? Amerika en azindan Irak'daki diktatörlugu kaldirdi, demokrasiyi getiriyor. Kurdistan'daki Turk isgali kime ne getirdi?

 

Bil ki savasi isteyen Turki mantigin asilayicilari, Turk sorununun devam etmesini isteyen karanlik gucler. Sen de bir birey olarak cözumler dogrultusunda daha sorumlu olamaz misin? Insan olmaniz icin rica etmeye mi basliyalim? Her seyi biz Kurtler mi yapacagiz?

 

Dogrularin yerlesmesi icin herkes sorumludur ve bu sorumlulugu yerine getirmekle yukumludur. Yoksa tarihe sen de cirkin olarak gecersin.

 

Sen de sevgiyle kal da, savas cigirtkanligi yapmaktan vazgecersin belki.

 

Bozo Avdan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Bozo Avdan,

 

herseyi biz kürtler mi yapacagiz demissin de, herseyden kastin ne?

Ayirimcilik mi?

Bölücülük mü?

Özgürlük icin savasmak mi?

 

nedir hersey merak ettim dogrusu... :huh:

 

bu bir kisirdöngü yaw, hala kimin nerde hata yaptigini ben cözmüs diilim...

 

ve bu yüzden birilerini suclamaktan kaciniorum...

 

baska bi baslik latinda sordugum sorulara net ve somut cevaplar isterdim alamadim....

 

anlamak istiorum, ögrenmek istiorum ama kimse acik acik neyin pesinde oldugunu söylemio...

 

Kürt olarak neyin mücadelesini veriosunuz....

 

ve inanin burda siz biz demekten nefret ediorum...

 

Saygilar

 

 

 

 

Sevgili meydün,

yazdiklarina katilmamak mümkün diil...

 

ama sunuda yilmadan tekrarlamaya devam edecegim...

Nazim Hikmet in de dedigi gibi Insan dünyanin en tuhaf mahluku...

 

korkarim savasmak, kavga etmek, hirs, ego tatmini, kin, nefret, kiskanclik bu insanin bi parcasi....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Savaş tanımına bak :D Savaş senin sandığın gibi gerilla taktikleriyle yürütülmez ki siz bunu da yapamıyorsunuz.. Masum insanlara kurşun sıkmaktan onlarca sivil kalabalığın arasında bombalar patlatmaktan beşikteki bebeğe kurşun sıkmaktan teskeresini almış askere pusu kurmaktan gayrı becerebildiğiniz bişi yok.. Savaşacaksanız önce birlik olup delikanlı gibi dağlardan aşağı ineceksiniz ve silahlı kuvvetlerin karşısına dikileceksiniz.. Bak sen bilgilenesin diye üşenmedim senin için bir alıntı yaptım oku ve anlamay çalış...

Savaş Ve Barış

 

Bilindiği gibi 1990’lı yılların başında sosyalist sistemin yıkılmaya başlamasıyla birlikte, artık kendisini karşı konulmaz bir güç ilan eden emperyalizm,

.

.

.

“Kirli savaş” “Özel Savaş” gibi bir kavramları kullanmanın ne anlamı, ne de faydası vardır. Bu tür kavramlarla amaç devrimci bir bilinç oluşturmak mıdır? Yoksa bilinç köreltmek midir? PKK şahsında bu sorunun cevabı artık verilmiştir. Yıllardır savaşı bu içerikte “özelleştirme” gayretinin nedenleri artık herkesçe malumdur

 

+1 :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:D İnanamıyorum yaa .. Adamlarda ki hezeyanlara bak .. Meğer bir kürdistan varmış ta biz Türkler orayı işgal etmişiz... :D Valla iyi yapmışız.. Türkiyenin bir karış toprağını bile almaya sizlerin gücü yetmez anca sanalda böyle çığırtkanlık yapabilirsiniz başaka da biş yapamazsınız.. A pardon masum insanları öldürmek dışında .. Bu arada dikkat ettim de gerçekleri yazınca susup kalıyorsunuz. :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sen insanlara nasil savasilacagini ögretecegine nasil bariscil olunacagini anlatmaya calissan daha iyi olmaz mi?

:D :D :D :D :D bunu sizmi diyorsunuz.

Vatan-Millet-Sakarya narasi eskimedi mi sence? Isgalci orduyu savunmak ne kadar dogru? Amerika en azindan Irak'daki diktatörlugu kaldirdi, demokrasiyi getiriyor. Kurdistan'daki Turk isgali kime ne getirdi?

eminim bu söylediklerinin doğru olmadığını sende çok iyi biliyorsun. eğer bilmiyorsan şunu söyleyim o bahsettiğin karanlık güçlerin yüzümüze attığı bir lekeden başka bişey değilsin.

Bil ki savasi isteyen Turki mantigin asilayicilari, Turk sorununun devam etmesini isteyen karanlik gucler. Sen de bir birey olarak cözumler dogrultusunda daha sorumlu olamaz misin? Insan olmaniz icin rica etmeye mi basliyalim? Her seyi biz Kurtler mi yapacagiz?

meydan geniş salla bakalım. nasıl olsa biz kürtlerin yaptıklarını bilmiyoruz. yoksa senmi bilmiyorsun. asıl insan olması gereken kürtler arasındaki sizin gibi zihniyetler. savaşı destekleyen, yıkımı ve ölümü destekleyen zihniyetler. hiçbirkimse Türklerin savaşçı olduğunu söyleyemez. bilakis barışçıl özelliğimizi herkes bilir. acınılacak haldesin. senin gibi düşünenler o kadar acınılacak haldesinizki artık milletin miğdesi bulandığı için yardıma bile yanaşmıyor. artık milletin o kadar çok miğdesi bulanıyorki üstünüze kusmaktan başka bişey yapamıyor. Tuzağın içine düşmüşüz bikere.

 

GERÇEĞİ GÖREN BÜTÜN KÜRTLER KARDEŞİMDİR.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ASLINDA BİZ ZAMANINDA DEDİK BU ADAMLARA YANIT VERMEYE BİLE DEĞMEZ DE NEYSE ADET YERİNİ BULSUN. BAKIN WALLA DİYORUM KÜRTLERİN ÇOĞUNLUĞU BU APOCU BEBEK KATİLİ, İNANÇSIZLAR GİBİ DÜŞÜNMÜYOR.

BENİM TEK ÜZÜNTÜM BU ADAMLARIN BAŞKALARINCA KULLANILMASI. YARIN BİRGÜN DAĞ BAŞLARINDA AÇ SUSUZ BIRAKILMALARI ALLAH KORUSUN. YOKSA BEN DE BİLİYORUM NE SOSYAL STATÜYE , NE PARANOYA'YA NE DE ŞABAN'A NE DE APOCULARA BU ÜLKENİN DEĞERİNİ BU DEVLETİN ANLAMINI BU İNSANLARIN ASIL SORUNLARINI ANLATAMAZSINIZ.

BOZAN SEVGİYLE KAL.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:D :D :D :D :D bunu sizmi diyorsunuz.

 

eminim bu söylediklerinin doğru olmadığını sende çok iyi biliyorsun. eğer bilmiyorsan şunu söyleyim o bahsettiğin karanlık güçlerin yüzümüze attığı bir lekeden başka bişey değilsin.

 

meydan geniş salla bakalım. nasıl olsa biz kürtlerin yaptıklarını bilmiyoruz. yoksa senmi bilmiyorsun. asıl insan olması gereken kürtler arasındaki sizin gibi zihniyetler. savaşı destekleyen, yıkımı ve ölümü destekleyen zihniyetler. hiçbirkimse Türklerin savaşçı olduğunu söyleyemez. bilakis barışçıl özelliğimizi herkes bilir. acınılacak haldesin. senin gibi düşünenler o kadar acınılacak haldesinizki artık milletin miğdesi bulandığı için yardıma bile yanaşmıyor. artık milletin o kadar çok miğdesi bulanıyorki üstünüze kusmaktan başka bişey yapamıyor. Tuzağın içine düşmüşüz bikere.

 

GERÇEĞİ GÖREN BÜTÜN KÜRTLER KARDEŞİMDİR.

 

Laflar duelosuna girmek istemiyorum ama sunlari da söylemek zorundayim.

 

Kendini bilen Kurt sana ve senin gibilerine inanmaz... Ismail Besikci benim kardesimdir. Siz Turkler kac milyonsunuz? Bilmiyorum. Sen de bilmiyorsun ve verecegin hic bir rakam gercegi yansitmaz. Ama eger sizlerden sadece bir Ismail Besikci cikmis ise ve siz bundan rahatsiz olmuyorsaniz, bu sizin karakteriniz ile ilgili bircok sey ifade ediyor.

 

Senin midenin bulanmasi olumlu bir sey. Mide ve cevresi, bedenin butun enerjisinin cakistigi merkezi bir öneme sahip. Ve senin kusman, kendini bosaltip yeniledigini gösteriyor. Ama bedenin ile iliskinin olmayisi, beynine doldurulmus cöpler ile dunyaya bakman ve hayatina yön vermen, bosalan midenin tekrar cöpluklerle doldurulacagini gösteriyor. Dolayisi ile senden pek umutlu degilim. Keske bosalan mideni daha olgun ve insani degerler ile doldursan.

 

Senin Kurtleri kategorilere ayirman ve bazilarina kardes demek pek bir sey ifade etmiyor. Kurtleri rahat birakmaya ne dersin? Kendini Kurtlere kardes olarak dayatmaya ne hakkin var? "Sizler basimizin belasisiniz" derken, bunu kastediyorum.

 

Ben kesinlikle, hic bir sekilde bir millet olarak Turklere hakaret etmek istemem. Ama sizin gibilerin uzerimize böyle cullanmalarindan dolayi, basimizin belasi olmalarinizdan dolayi (sizin devletiniz en buyuk bela, tabii ki), "siz Turkler" demek zorunda kaliyorum, ki amaclarimdan bir tanesi de kendine saygisi olan Turk'un sesini yukseltmesine katkida bulunmak.

 

Biz Kutler kendi halimizde iken, iyi-kötu yasamimizi surduruyorken, sizler Orta Asya'dan at ustunde gelip, kirip kesip yerlestiniz Kurdistan ve etrafina. Tarih sizlerden barbar olarak bahseder. Turk'un barbarligini en iyi bilenlerden biri de Kurtler.

 

Senin ve digerlerinin yazilarini okudukca gerceken cahil oldugunuzu göruyorum. Bunu hakaret olarak söylemiyorum. Sadece 80+ sistemin (egitim, medya, vs vs) bir urunusun ve dolayisi ile seni suclamiyorum, sana kizmiyorum. Sen bir kurbansin. Benim gibi.

 

Aramizdaki fark, benim az-cok bilincli, senin ise bilincsiz olusun, kendine verilenleri sorgulamadan benimseyip kabul edisin.

 

Sen devletini tanimiyorsun.

 

Bozo Avdan

 

ASLINDA BİZ ZAMANINDA DEDİK BU ADAMLARA YANIT VERMEYE BİLE DEĞMEZ DE NEYSE ADET YERİNİ BULSUN. BAKIN WALLA DİYORUM KÜRTLERİN ÇOĞUNLUĞU BU APOCU BEBEK KATİLİ, İNANÇSIZLAR GİBİ DÜŞÜNMÜYOR.

BENİM TEK ÜZÜNTÜM BU ADAMLARIN BAŞKALARINCA KULLANILMASI. YARIN BİRGÜN DAĞ BAŞLARINDA AÇ SUSUZ BIRAKILMALARI ALLAH KORUSUN. YOKSA BEN DE BİLİYORUM NE SOSYAL STATÜYE , NE PARANOYA'YA NE DE ŞABAN'A NE DE APOCULARA BU ÜLKENİN DEĞERİNİ BU DEVLETİN ANLAMINI BU İNSANLARIN ASIL SORUNLARINI ANLATAMAZSINIZ.

BOZAN SEVGİYLE KAL.

 

Bozan,

 

Sen gercekten insanlarin öldurulmesine prensip olarak mi karsisin, yoksa Kurt dusmanligini ve Kurtlere olan nefretini gizlemek icin "bebekleri" arguman olarak mi kullaniyorsun?

 

Sen bebekleri gercekten seviyorsan 80+ yildir öldurulen, katledilen "bebekleri" de seviyor musun? Yoksa o "bebekler" hic dogmadi mi?

 

Sen ve senin gibiler "Allah birdir" deyin, ben "mutlaka en az ikidir" diye dusunurum.

 

"Sevgin" sende kalsin

 

Bozo Avdan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:D İnanamıyorum yaa .. Adamlarda ki hezeyanlara bak .. Meğer bir kürdistan varmış ta biz Türkler orayı işgal etmişiz... :D Valla iyi yapmışız.. Türkiyenin bir karış toprağını bile almaya sizlerin gücü yetmez anca sanalda böyle çığırtkanlık yapabilirsiniz başaka da biş yapamazsınız.. A pardon masum insanları öldürmek dışında .. Bu arada dikkat ettim de gerçekleri yazınca susup kalıyorsunuz. :D

 

Arman,

 

"Sanal cigirkanligi" cok önemli bir konu... Actigin icin tesekkur ederim. Dikkat etmis misin, bilmiyorum, ama dikkate deger bir konuya dikkatini cekmek istiyorum.

 

Ben, bu Forum'da dile getirdigim dusuncelerimi "Turkiye" de ifade etmis olsaydim, sunlar olurdu:

 

1- "Turkiye'nin bölunmez butunlugune..." karsi suc islemis ve hapsi boylamis olurdum.

2- Serseri birinin saldirisina ugramis olurdum.

 

Ilki devlet, digeri "normal vatandas".

 

Devletin yasalari ve Anayasasi sirf Kurtleri yok etmek, Kurtlerin kendilerini ifade etmelerini ve bu yönlu siyaset yapmalarini engellemek icin duzenlenmis. Isvicre ve Almanya patentli fasizan bir Anayasa. (Bu son makyajlar da fazla bir sey degistirmiyor. Cirkin cirkindir). Dolayisi ile devlet rahatlikla beni alip 15-20 yil hapiste tutar.

 

"Normal vatandas" bana saldirdi diyelim. SUc islemistir, degil mi? Bir insana fiziki saldirmak ve manevi hakaretlerde bulunmak, Turk kanunlarina göre bile suctur. Ama ben ne yapabilirim? POlise mi gideyim? Dikkatini cekerim ki, o "normal vatandas" bana saldirdiginda, polisin ona yardim etmis olma ihtimali cok yuksek. Hayir, hic bir sey yapamam. AIHM kadar uzak bana adalet mekanizmalari.

 

Dikkat et ki, butun Kurt halki (eger kendini ifade etmek isteyecekse) "normal vatandaslarin" keyfine kalmis, herhangi bir yasal guvenceden mahrumdur.

 

Yasasin Kurt halki, ki 80+ yildir ayakta, 80+ yildir direniyor, 80+ yildir ölmedi, yasiyor. Aferim Kurtlere.

 

Kurtler hep yalniz kaldilar ama mucadelerini terketmediler. Bu arada ABD ve diger "emperyalistler" bir temizlik turuna cikmislar ve Saddam ve dostlarini (buna Turkler ve ****** devleti dahildir) cöpe atmislar, bazi "anti-emperyalist" Turkculer de bundan rahatsiz duyuyorlar.

 

Turki mantik islamci da olur, solcu da olur, liberal da olur. Bir Kurt icin hepsi aynidir, anti-Kurt'tur.

 

Kurd'un isi kolay, aslinda. Bir gercegimiz var, o kadar. Hakliyiz, kazanacagiz. Turk'un ise binbir topu havada tutmasi lazim. Zora dayali naylon bir devlet, muhendisler tarafindan yamalanmis bir "ulus" ve ne oldugu belli olmayan bir kimlik.

 

"SIzlere kolay gelsin" diyecegim ama gercekleri görmemekle isinizi zaten zorlastiriyorsunuz.

 

Bizi rahat birakin, yeter.

 

Bozo Avdan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen daha Türkiye ye gelmedin demi. gelde gör. Türkleri tanımadığını söylediydin .. gelde bir tanı. Bak bakalım bir Türklere bak birde kürtlere bak. Aradaki farkı hemen göreceksin.

 

yalan yanlış konuşuyorsun ama boşuna konuşuyorsun. konuşmana gerek yok sizin gibilerin ne mal olduğunu burda herkes çok iyi biliyor ve görüyor. Fiiller gerçekleri kelimelerden daha iyi anlatır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen daha Türkiye ye gelmedin demi. gelde gör. Türkleri tanımadığını söylediydin .. gelde bir tanı. Bak bakalım bir Türklere bak birde kürtlere bak. Aradaki farkı hemen göreceksin.

 

yalan yanlış konuşuyorsun ama boşuna konuşuyorsun. konuşmana gerek yok sizin gibilerin ne mal olduğunu burda herkes çok iyi biliyor ve görüyor. Fiiller gerçekleri kelimelerden daha iyi anlatır.

 

Ceviz, anlamadim... Kurt ve Turkleri kiyaslarken ne fark göruyorsun? Demek istedigin ne. Pek anlamadim... Bu sayfalarda sizlere sundugum, siradandisi bazi duygu ve dusunceler... Turkler'de görmedigim, sistemin gercek yuzunu görup, ortaya atilan iddia ve tezlere daha elestirisel bakmaktir. Turk insanin en karakteristik özelligi, asiri sekilde devletci olmasidir. Bu kemalist gelenegin bir sonucu ama butunuyle Turki mantigin da bir parcasi. Turk insani guce tapmak yönunde egitilmis.

 

Sonucta benim söylediklerimin özeti su: Kurtler var. Var olanin iradesi ve ulkesi var. Bu irade, ulke (ve diger butun degerleri) ****** devletinin asimilasyon (ve dolayisi ile yok etme) politikasina ugramis bu 80+ yildir. Turk sorunu (sizler "Kurt sorunu" dersiniz buna), yani Kurdistan'daki ******** devletinin varligi, hem bizim biz olmamiza engel, hem de sizin siz olmaniza engel. Mesele bu.

 

"Beraber" yasayacaksak, ki mumkun olmayan bir sey degil, böyle olmaz. Böylesine ne "beraberlik" ne de "kardeslik" denilebilir. Ben "***** devleti" diyorum, bazilari karsi cikiyor. Bu devlet ****** devleti degil mi? Istiklal marsindan tut bayragina kadar, tarih yazimindan tut, diline kadar... Hersey Turk. Kurtlere ait hicbir sey bu devletin icinde yok. Milyonlarca insanin dilini bir kursa ve haftada yarim saatlik sacma bir tv programina sikistirmak Kurtlere hakaret degil de nedir? Örnek olsun diye, anlayasaniz diye bu örnekleri veriyorum. Yoksa senin neyin varsa, bir Kurt de ona layiktir. Sonuc itibari ile, beraber yasayacaksak, bu Federasyon seklinde olur, ki gercek esitlik odur. Yoksa "herkes kanun önunde esittir" demek bir yalandan baska bir sey degil, cunku herkes kanun önunde TURK olarak esittir, kendisi olarak degil.

 

Federasyon olacaksa bile, bu Kurtlerin özgur iradesi ile olusabilecek bir sey, dayatma ile degil. Sonucta kendi kaderlerini Kurtlerin kendileri tayin edecektir. Isteseler bagimsiz olurlar, isteseler sizlerle federasyon kurarlar. Gercek sevgi ve saygi, nasil yasayacaklarina kendilerinin karar vermesini kayitsiz sartiz kabul etmektir. Baska bir degis ile, bir Turk'un bir Kurt uzerinde HIC BIR SÖZ HAKKININ OLMADIGINI ANLAMAKTIR. Sizler bunu kabul etmiyorsunuz, cunku ne insan, ne de toplum olarak olgunlasmissiniz. Dolayisi ile, hepimiz bir surecten geciyoruz ve benim özellikle dikkat etmek istedigim, bu surecin bariscil gecmesi, cunku savas ile gelen hicbir sey saglikli degildir. Savas isteyenler, savas cigirtkanligi yapanlar, vatan-millet-sakarya-bir karis cakil tasi-ya sev ya terk et gibi, dagdan gelip bagdakileri kovmaya calisanlar, sadece ya cahil, ya da özellikle bu sistemden ekmek yiyenlerdir. Ki demek istedigim, bu sistem ne Kurtlere, ne de Turklere yariyor. Turk, sadece özgur, egemen vs vs oldugunu saniyor, cunku bir bayragi, bir devleti, bir marsi, milli bir futbol takim falan var. Ama özgurluk bu sekli seylerden ibaret degil.

 

Yarin bagimsiz bir Kurdistan'da eger gercek anlamiyla özgur degilsem, ben o Kurdistan'da da muhalefetim. Ama o zaman kendi ulkemde, kendi devletime muhalefetlik yaparim.

 

BU DEVLET SENIN, BENIM DEGIL. BU BAYRAK SENIN, BENIM DEGIL. BU MARS SENIN, BENIM DEGIL. Turk-Kurt farki bence burda. "Biri digerinden daha iyidir" anlaminda degil; "o odur, digeri digeridir" anlaminda.

 

Farkli olmanin, iki ayri ulus olmanin da beraberinde getirdigi bazi seyler var. Bunlarin en basinda da irade gelir. Kurt iradesi, bugun ***** devletinin gaspi altindadir. Benim acimdan mesele böyle. Ve ben bir Kurt olarak hicbir zaman ne "Turk'um" diyecegim, ne de "Turkiye benim ulkemdir" diyecegim. Sizin ulkeniz guzel: sahilleri, sehirleri... Insanlariniz da guzel: misafirperver, yardimsever... Ama Kurt dusmani olarak egitilmisler ve butun dusunup yaptiklari ile Kurtlere hakaret uzerine hakaret, zulum uzerine zulum uyguluyorlar.

 

Bir Turk Kurtler yokolunca rahatlamaya ayarlanmis. Kurtler ve Kurdistan, görmek istemediginiz, görmeye korktugunuz gerceklikler. Korkuyorsunuz, cunku Kurtleri Kurt olarak kabul ettiginizde, 80+ yillik butun tezler, butun varsayimlar ve butunuyle bu duzen birden cöker. Ve sizler de sifirdan basliyacaginizi bildiginiz icin, binbir dereden su getirip isi kurtarmaya calisiyorsunuz. "Ust kimlik", "anayasal vatandaslik", "Turkiyelilik" vs vs... Butun bunlar isin teorize edilip eskinin devamini saglamak icin... Ama hayat dusuncelerden daha buyuk...

 

Hayat kazanacak... Sadece tarih, zaman ve cagimiz degil, hayat da biz Kurtlerden yana. Özgurlesecegiz. Yarin sizlere selam vermemiz icin, sizlerin de bugunden kendinizi degistirip gelistirmeniz lazim.

 

Ben kendi ulkem Kurdistan'da eger istedigimi dusunemiyorsam, bu sizleri rahatsiz etmeli. Etmedigi surece, kimse karsima cikip "insanliktan, kardeslikten" bahsetmesin.

 

Sevgilerimle

 

Bozo Avdan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürtlerle Türklerin kardeş bir şekilde yaşaması için ne yapılması lazm sence????

 

sözde kürdistan dediğiniz yer türkiyenin bir parçası. bunu kimse inkar edemez. asla orası birzamanlar kürdistan olmadı. peki siz ne yapacaksınız. savaşıp ülkemizin bir bölümünü elimizdenmi alacaksınız??

böle bişey asla olamaz. tıpkı "gel çocuğum sana şeker verecem" der gibi boş vaatlerle kandırıldığınızın farkında değilmisiniz. Irakta bile dünyaya rezil kepaze olan amerikanın Türkiye yi işgal edebileceğinimi sanıyorsunuz. edebilse bile ettikten sonra size orayı vereceğinimi sanıyorsunuz. nasıl bu kadar saf olabiliyorsunuz. kürdistana gidince deyip duruyorsun. halbuki öle biyer bile yok. sanki öle biyer varmış gibi sizi heveslendirip size istediklerini yaptırıyorlar. amaç bizi yavaş yavaş yıpratmak, başka bişey değil. her iki sonuçta bile avucunuzu yalıyacaksınız, kullanıldığınızla, aşağılandığınızla kalacaksınız ve artık Türklerle de kardeş olamıyacaksınız, benliğinize yerleştirilen amaçtanda kurtulamıyacaksınız. nasıl gerçekleri göremiyosunuz.

 

GERÇEKLERİ GÖREN BÜTÜN KÜRTLER KARDEŞİMDİR.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen daha Türkiye ye gelmedin demi. gelde gör. Türkleri tanımadığını söylediydin .. gelde bir tanı. Bak bakalım bir Türklere bak birde kürtlere bak. Aradaki farkı hemen göreceksin.

 

yalan yanlış konuşuyorsun ama boşuna konuşuyorsun. konuşmana gerek yok sizin gibilerin ne mal olduğunu burda herkes çok iyi biliyor ve görüyor. Fiiller gerçekleri kelimelerden daha iyi anlatır.

 

" bir Türklere bak birde kürtlere bak. Aradaki farkı hemen göreceksin."

 

ceviz merak ettim bu cümlenin içeriğini. ne tür bir farktan bahsediyorsun.

senin benden farkın ne öğrenmek isterim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.