Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Son günlerde tartışılan ve Hükümetin Türk askerini Lübnan'a gönderme ile ilgili olarak olumlu tavırları karşısındaki yanlışlığı gün ve gün ortadadır... Ülkemiz Cumhuriyet tarihi süreci içinde bugün hiç görmediği kadar terör kıskacı altında bulunurken Türk Askerimizin Lübnan'a gönderilmesini doğru bulmuyoruz... Türkiye'nin karşısına her gün yeni bir güvenlik riski ve tehdidi çıkardığı ortadayken Türk askerimizin LÜBNAN'a deil acilen KANDİL DAĞINA gitmesi gerektiğini düşünüyorum... Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 24 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 24 Ağustos , 2006 Aynı fikirdeyim fakat konunun dinle ilgisi ne ki başlık dini konular bölümünde açıldı bunu merak ettim yoksa Lübnan'a asker gönderme olayının dinle bir ilgisi olduğunumu düşünüyorsunuz?? Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 24 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 24 Ağustos , 2006 Aynı fikirdeyim fakat konunun dinle ilgisi ne ki başlık dini konular bölümünde açıldı bunu merak ettim yoksa Lübnan'a asker gönderme olayının dinle bir ilgisi olduğunumu düşünüyorsunuz?? Konunun din ile bir alakası yok sevgili suheda. Sanıyorum sehven bu bölüme açmış olmalıyım... Hemen düzeltilmesi talebinde bulunacağım.. Katkı ve uyarına teşekkür ediyorum... Sevgiyle kalın... İnsanın şunu haykırası geliyor; Hey gidi şanlı türk ordusu, yarım yüzyıldır birbiri peşisıra devletimizin başı olmuş basiretsiz, iktidarsız, *******, ***** hükümetler seni ne hallere düşürdü.. Bir baktıki kore'ye gitmişsin, Bir baktık maalesef somali'ye.. Ne acıdır ki şu anda ise savaşa gir de yan diye savaşa gönderiliyorsun.. Ne yazık ki sana ateş açanlara karşı savaşmaya değil, Ateş açanlara destek olmaya gönderiyorlar seni.. Haklıma "gulliver'i" uyurken yakalayıp bağlamışlardı ya, biz de mışıl mışıl uyumaya devam ettiğimiz günleri tekrar görür gibiyim... Yazık... Çok yazık... Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye'nin de katılması olası Lübnan Geçici Barış Gücü'nün (UNIFIL) görev tanımını değiştirdi. BM'nin 1701 sayılı kararı doğrultusunda birliğin görevleri arasında, Mavi Hat ve Litani Nehri arasındaki bölgede Lübnan ve UNIFIL askerleri dışında silahlı personel ve teçhizat kalmamasına yardım etmek de yer alıyor. Bu görevlerin uygulanması sırasında UNIFIL'in çatışmaya girmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiliyor. BM'nin internet sitesinde yer alan yeni görev tanımında, güvenliğin bu güç tarafından sağlanmasının istenmesi dikkat çekti. Mavi Hat bölgesinde UNIFIL dışında silahlı güç kalmaması için Lübnan Silahlı Kuvvetleri'ne yardım edileceği vurgulandı. Bu bölgede Hizbullah'ın ''füze bataryalarının'' bulunduğu biliniyor. 1701'deki görev tanımı "Güvenlik Konseyi'nin 11 Ağustos 2006'da aldığı 1701 sayılı kararıyla birlikte UNIFIL'in görevleri 1978 tarihli 425 ve 426 sayılı kararları da kapsayacak şekilde şöyledir: * Ateşkesi izlemek. * İsrail çekildikçe, Lübnan askerlerinin Güney Lübnan'a yerleşmesine ve Mavi Hat'ta konuşlanmasına refakat etmek ve desteklemek. * İsrail ve Lübnan hükümetleri arasında koordinasyon sağlamak. * Evinden olmuş sivil nüfus ve gönüllülerin güvenli şekilde geri dönmelerine yardımcı olmak. * Litani Irmağı ile Mavi Hat arasındaki bölgede Lübnan Silahlı Kuvvetleri ve barış gücü dışında silahlı personel, teçhizat ve silah kalmayacak şekilde bir bölge oluşturulmasında Lübnan Silahlı Kuvvetleri'ne yardım etmek. * Lübnan'a, Lübnan hükümetinin rızası olmaksızın, silah ve bu gibi malzemelerin girmemesi için sınır ve diğer giriş noktalarının güvenliğinin sağlanması için Lübnan Silahlı Kuvvetleri'ne yardım etmek. Konsey ayrıca UNIFIL'i, güçlerinin konuşlanacağı alanlarda gerekli bütün önlemleri ve yetenekleri dahilinde uygun bulunduğu takdirde, operasyon alanlarını her tü rlü düşmanca harekete karşı güvenceye almaya, Güvenlik Konseyi'nin emirleri altındaki görevlerinin yerine getirilmesinin engellenmesine teşebbüs edilmesi ve BM personeli, olanakları, askeri tesisleri ve ekipmanlarının koruması, BM personelinin, insaniyet çalışanlarının güvenliği ve hareket serbestisinin, Lübnan hükümetinin sorumluluklarına halel getirmeden, yakın fiziksel şiddet tehdidi altında bulunan sivillerin korumasının garantiye alınması için yetkilendirmiştir.'' YANİ BU DURUMDA ÇATIŞMA MAALESEF KAÇINILMAZ GİBİ GÖZÜKÜYOR... Kaynak: 25.08.06 / Cumhuriyet sürmanşet. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Cumhurbaşkanı Sezer de karşı... Cumhurbaşkanı, BM kararının çatışma koşullarını içerdiğini söyleyerek "O kararla insani yardım olmaz" dedi. Türkiye'nin karar çıkmadan asker göndermeye talip olan taraf olduğunu belirten Sezer "Bizim sırtımızı sıvazlayacaklar, aslansınız diyecekler, belirsiz bir ortama itecekler" diye konuştu. Sezer, Lübnan'da "başkalarının çıkarları" olduğunu vurgulayarak Türkiye'nin önce kendi iç güvenliğini sağlaması gerektiğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Sezer, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki görev devir teslim töreni sonrasında verilen kokteylde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sezer'e yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle: - Lübnan'a asker gönderme girişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? SEZER: Ben ona kesinlikle karşıyım. Mevcut BM kararı çerçevesinde hiçbir koşulda asker gönderilmesinden yana değilim. - İnsani yardım amaçlı olduğu söyleniyor, çatışmaya girmeyeceği söyleniyor? SEZER: Olur mu öyle şey, o kararla insani yardım olmaz. Oraya asker göndererek insani yardım yapılmaz. Asker insani yardımı savaş ortamında yapar. Madem barış var, barış ortamında da asker güvenlik sağlar, insani yardımı sivil güçler yapar. - Asker göndermenin Türkiye'nin ulusal çıkarlarının gereği olduğu söyleniyor. Demek ki buna katılmıyorsunuz... SEZER: Bizim orada ulusal çıkarımız yok. Bizim ulasal çıkarımız kendi iç güvenliğimizin sağlanmasıdır. Orada başkalarının çıkarları var, başkalarının çıkarlarını korumak, onların güvenliğini sağlamak bizim işimiz değil. - Bu görüşünüzü Milli Güvenlik Kurulu'nda hükümete de ilettiniz mi? SEZER: Elbette ilettim. ................................................ Kaynak: Cumhuriyet 26.08.2006 Alıntı
Φ ATİLLA Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Evet bende aynı kanıdayım. Lübnan'a hiçbir koşulda asker gönderilmemeli Alıntı
Φ yalnız ağaç Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 bence hem kandil dağına hem de lübnana asker göndermeliyiz Alıntı
Φ ilkay55 Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 26 Ağustos , 2006 Vaziyet öyle görüllüyorki; büyük agabey istiyor ve gidilecek! Sen ABD nin talimatiyla hareket eden bir hükümeten ne bekliyorsun? Lübnan´a gidip Israil´in serefini korumak bize düsmez, Hizbullah´i silahsizlandirmak da ne? Israil kendi basinin caresine baksin!!! Insallah Hizbullah Israil´de basarili olur, en kötü ihtimal Israil yipranir buda yeter! Kandil dagina gelince, is sadece orada bitmiyor! ABD bizim PKK´la kendi istedigi sekilde mücadele etmemizi istiyor. Yani masa basinda! AKP Amerika´nin emrinde calistigi icin masaya oturmanin yolunu ariyor! Irak´in kuzeyine gideceksen, öyle önceden herkese haber vererek gidilmez? Terörle mücadelede, basarili olmak sorunu cözmek istiyorsan, acimasiz olacaksin ve kararli. Öyle kimseden talimat falan alarak olmaz bu isler. Her gün sehid veririz okadar! Halbuki topyekün bir temizlik cok güzel olur, tabi sehid veririz ama mesele kökünden hal olur ve gelecek nesileri bu yükten kurteririz!!! Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2006 Radyo ismi: ANADOLUNU SESİ... Şarkı adı: Uyandırın Anamı... Sözleri ise: Aşağıda.. Uyandırın anamı, söyleyin gidiyorum yolumu gözlemesin, dönemem belki geri; arkadaşlarım duysun, söyleyin gidiyorum dönemem belki geri, kardeşim bunu bilsin... İnleyecek köpeğim ıslığım kesilince güvercinim saçağın boşluğuna sinecek; babama haber salın anılarım onda kalsın sulasın günaşırı dönemem belki geri... Korulara söyleyin, dağlara, asmalara baygın çocukluğumun çınladığı kırlara söyleyin gidiyorum dönemem belki geri gelsin anılarım beni uğurlasın... Sadece sevdiğimden gizleyin, söylemeyin duymasın, o kadar körpe ki kalbi, bilmiyor yitirmeyi; söylemeyin bu akşam sevdiğim ağlamasın .... Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2006 Madem, Mehmetçikler Lübnan'a gidiyor, o zaman Bilalcikler de Kandil Dağı'na gitsinler... Alıntı
Φ ilbey__26 Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2006 sayın başbakanımız ırakda ölen masum amerikan askerinin ailesine ne zaman ziyerete gidecek haberi olan var mı...??????????????? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.