Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2006 Elem Terefiş Kem Gözlere Şiş! (*1) Diyanet'in aile danışmanlarından 'yuva kurtarma' kılavuzu... Diyanet’in aile danışmanları şiddet gören kadınlara duayla yol gösteriyor. ‘Kocam beni dövüyor’ diyen kadına, ‘okunmuş su iç, kocana da içir’ diyerek tavsiyelerde bulunuyorlar. Diyanet’ten yardım isteyen iki kadın ve aldıkları cevaplar... İstanbul Müftülüğü'ne bağlı Süleymaniye'deki Aile Danışma Bürosu'ndan yardım isteyen biri telefonla diğeri direkt yardım isteyen iki kadına aynı tavsiyelerde bulunuldu ve aynı reçeteler verildi. 31 yaşındaki A.C.'nin Diyanet'in danışmanıyla yaptığı telefon konuşması şöyle: A.C.: Ben temizliğe gidiyorum ama kocam çalışmıyor. Temizliğe gittiğim halde, kocamın yakınları bana sen kötülük yapıyorsun' diyorlar, tehdit ediyorlar. Ben öyle birşey yapmıyorum. Üç çocuğum var. Ayrılmak istedim, seni öldürürüz' dediler. Ne yapacağımı bilmiyorum. Buradan yardım alabileceğimi söylediler. Danışman: Öncelikle dua edilebilir. Öncelikle duadan ayrılmamamız gerekiyor. A.C.: Ben çok dua ediyorum. Çok korkuyorum ne yapmam lazım? Danışman: Siz cıngar çıkartmış olsanız, bir şey yapamazlardı. Bakarsınız olmayacak gibiyse verirsiniz mahkemeye ayrılırsınız. A.C.: Beni kim koruyacak o zaman? Danışman: Yani kim koruyacak? Polis. O zaman ayrılmayın, ailenizle birlikte kalın. Bakın ben size bir dua vereceğim. 100 tane Felak, 100 tane Nas okuyacaksınız. A.C.: Hepsini okuyorum. BİR BARDAK SUYA 100 FELAK 100 NAS OKU! 27 yaşındaki S.G., Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İstanbul’daki Aile danışma Bürosu’na gitti. Büroda üç başı kapalı danışmanın bulunduğunu, birinin kulaklıkla konuştuğunu, diğerinin bilgisayarda fal açtığını, diğerinin de önünde Kur’an olduğunu söyledi. S.G.’nin yaşadıkları da şöyle: S.G.: Eşim bana karşı şiddet kullanıyor, alkol alıyor. Eşim ve ailesiyle aynı binada oturuyoruz. Danışman: Çalışıyor musun? Maddi kaynağın var mı? S.G.: Evim kira değil, haftada iki kez temizliğe gidiyorum. Danışman: Çocuğun var mı, kocan sana bakıyor mu? Size dua verebilirim. Bu duayla Allah yolunuzu açık eder. İbadetinizi yapıyor musunuz? S.G.: Eşim beni içkiliyken ilişkiye zorluyor. Danışman: Karşı gelebiliyorsanız karşı gelin. Ama karşı gelemiyorsanız boşanın. Bunun için de dua edin. Allah size iş bulsun. Eşiniz Allah’a inanıyor mu? “Gel umreye gidelim” deyin. Arkadaşlarıyla konuşun. Onu caydırmaya çalışın. İçkiliyken zaten bir adamın sizi zorlaması çok ********* S.G.: Ayrılmayı düşünüyorum.Yoksa çocuğumun babasıdır deyip çekeyim mi hangisi daha mantıklı? Danışman: Zor bir durum. Adamı eğitme imkanınız varsa... S.G.: Bana avukat bulabilir misiniz? Danışman: Bizim öyle bir birimimiz yok. Bu anlamda sivil toplum ünitelerinden yardım alabilirsiniz. Biz para yardımı yapmıyoruz. Sarıyer Müftülüğü’nde sohbetler var, oraya katılabilirsiniz. Belediyelerin avukatları belki sizin boşanma davanıza bakabilir ama bilmiyorum. Çocuğunuz için de tehlikeli, babasını örnek alabilir. Babaya onu söylemek lazım, “Bak artık bu çocuk büyüyor, erkek imajını, baba imajını zedeliyor” diye söylemek lazım. Baba çalışıyor mu? S.G.: Çalışmıyor. Danışman: Ailesi destek olsun, destek olmuyor mu? Doktora gitmeyi teklif ettiniz mi? AMATEM’e götürebilirsiniz. Buraya getir, burada söyleşilerimiz var ya da Sarıyer’e getir. Umre’ye gitmeyi teklif et. O alkollüyken görüntülerini çek, ona seyrettir. Arkadaşlarından rica et, onlar konuşsunlar. Bize bir telefon etsin, biz bir konuşalım, belki doktora gitmeye ikna ederiz. S.G.: Ben şimdi boşanırsam. Danışman: Yok bizim öyle bir yardımımız yok. Biz yalnızca sohbet edebiliriz. Yavaş yavaş kendine geliyorsa devam edin, gelmiyorsa da ayrılırsanız. Eviniz yok, sokakta kalacaksınız. İşiniz yok. Onun için çekmek zorundasınız. Allah yardım etsin. Ayrılmak iyi olur ama, şartlarınızı oluşturun. S.G.: Dini olarak onu reddetmem günah mı? Danışman: O Allah’ın buyruklarına karşı gelmiş, onun için günah olmaz. Ne kadar çok sabrederseniz Allah sizi öbür dünyada mükafatlandırır. Onun ne kadar kötü insan olduğunu bildiğiniz halde onu düzeltmeniz sizi hayırlı kul yapar. Çektiğiniz acılar ıstıraplar hepsi sizin için öbür dünyada mükafat. İbadet edeceksiniz. Düzgün bir aile reisini reddetmek günah. Düzgün bir adamsa, adam neden hoşlanıyorsa onu yaparsınız ama bu düzgün değil. Onun için yapmamanız günah değil. Bu duaları okuyun. Suya okuyun ve için. Allah yardımcınız olsun. BİLİM DIŞI! Konuyla ilgili olarak görüşleri alınan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İzzet Er, Danışma Büroları’nda görevlendirilenlerin eğitimden geçtiklerini, duayla, suya üflemeyle sorunlara çözüm bulmanın bilimdışı olduğunu ileri sürdü. Er, bu tür uygulamlara izin vermeyeceklerini söyledi. ___________________________________________ DİPNOT: (*1) - http://www.digimedya.com/Content/News/140818.aspx Alıntı
Φ grejuva Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2006 ben de arayayım da öğrenciyi yolan gaddar ev sahiplerine karşı hangi dualar etkiliymiş onu öğreneyim sevgili dipnot, yazdığın bir şeye cevap-karşılık gelmiyor, hayret Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2006 ben de arayayım da öğrenciyi yolan gaddar ev sahiplerine karşı hangi dualar etkiliymiş onu öğreneyim sevgili dipnot, yazdığın bir şeye cevap-karşılık gelmiyor, hayret "Cevapsız kalmak sorunu kabul etmek" olduğunu çok iyi biliyorlarda ondan cevap vermiyorlar segili grejuva... Belki anlamamışlardır.. Keğıda yazdıkları reçeteyi kendi el yazılıları ile aşağıda gönderiyorum... Umarım biraz olsun gerçekliğin farkına varırlar.. . . Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2006 "yobaz" kelimsi geçince, ayağa fırlayanların okuması gerek kanımca. Alıntı
Φ bekir Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Konuda tartışacak birşey yok ki tartışılsın. Diyanetin aile danışmanından ailevi sorunlara bilmem ne hanımın köşesindeki gibi cevap vermesini bekliyorsunuz. Lütfen, bu danışma büroları diyanetin. Başka bir yerin değil, yani valiliğin, sabah gazetesinin, hürriyetin veya vatan gazetesinin aile danışma bürosu değil. Dolayısıyla işe dini yönden bakan insanlar da ancak dini bir takım şeyler söyleyebilirler. Nasıl yani; kocanın felah bulması, doğru yola gelmesi için Allah'a dua edin derler ki demişler. Bu duanın bir şekli şemaili yoktur bana kalırsa ama felak ve nas sureleri biz müslümanların belalardan Allah'a sığındığımız için okuduğumuz dualardır. Her ne ise; Eğer hukuki bir yardım istiyorsanız size söylenecek ilk şey kendinize bir avukat tutundur. Bu arada kağıda yazılan bir reçete değildir, bir duanın nasıl yapılacağının pusulasıdır. Dün akşam Miraç kandilinde İmam şöyle bir cümle etti. "Bu geceye has belli bir ibadet şekli yoktur" bu cümleden hareketle ve dolayısıyla bazı gecelere bazı durumlara has ayrı ibadet şekilleri vardır. Mesela dünyevi bir isteği olanların hacet namazı kılarak Allah'tan yardım dilemeleri müstehaptır. Bakın tekrar ediyorum, bunlar inananların moral motivasyonunu artıracak şeylerdir. Ve dahası biz duayı ancak Allah'a ederiz. Ancak bizim dualarımız Peygamber dualarından esinlenerek edilen dualardır aynı zamanda. Dolayısıyla böyle bir dua peygamber efendimizin ettiği bir dua ise mesele yok... Teheccüd namazının da kendine has bir yolu yordamı vardır. Sizin gece namazı olarak gördüğünüz şeyin... O namazdan sonra kişiler felak ve nas surelerini okuyarak Allah'tan yardım dileyebilirler ama bu sizin yapacağınız işin uhrevi boyutudur. Allah'ın size ne zaman ve nasıl yardım edeceğini bilemezsiniz. Dolayısıyla siz seküler dünya şartları ölçüsünde gerekli tedbirleri de almak zorundasınız.. Kocanız sizi dövüyorsa ve artık bu çekilmez bir hal aldıysa şikayet edeceksiniz. Yarı Avukat olmam cihetiyle şikayet yerinin Cumhuriyet Savcılığı olduğunu belirteyim. Ama bunu yaparken en azından boşanmayı göze almak zorundasınız da...Boşanma durumunda daha sefil bir hayata düşecekseniz belayı kabullenmek zorundasınız. Böylesi bir durumda bu kadına siz bir danışman olsanız ne öğütlersiniz... Hal çaresi yok, boşandığında eski evine dönme ihtimali yok, geçimini sağlamaya gücü yetmeyecek ve ser-sefil olacak...Ama koca da hergün içip içip eve geliyor ve kadına etmediği işkenceyi bırakmıyor ve ananızı ağlatıyor. Ne yapacaksınız...Kadına, danışman olarak diyebileceğiniz tek şey dua et olacaktır veya sizler bir işte bulabilirsiniz ama...Sanırım danışman kadına bir iş bulamaza...Her ne ise, bu kadına en azından bir moral motivasyon olarak dua etmesini öğütlerseniz, kadının hayata tutunma ihtimali daha bir yüksek olacaktır. Zira kocasının Allah'ın izniyle düzeleceğine inanacaktır, zira bu kadın kuvvetli muhtemel inanan bir kadındır ki Diyaneti aramıştır... danışmanın el yazısı da amma kötüymüş, hiç beğenmedim ...Ama bazı danışmanların abuk subuk cevapları da yok değil hani...Kadın sizi aramış daha ne dediğinizi anlayacak kapasitede değil, hatta hemen birçok ev kadını gibi telefonda tanımadığı kimselerle konuşurken heyecanlanıyor ve başlıyorsunuz "Ailesi destek olsun, destek olmuyor mu? Doktora gitmeyi teklif ettiniz mi? AMATEM’e götürebilirsiniz. Buraya getir, burada söyleşilerimiz var ya da Sarıyer’e getir. Umre’ye gitmeyi teklif et. O alkollüyken görüntülerini çek, ona seyrettir. Arkadaşlarından rica et, onlar konuşsunlar. Bize bir telefon etsin, biz bir konuşalım, belki doktora gitmeye ikna ederiz" ula dur, dur bir saniye...Yavaş yavaş bir cevap bekle, sanki önünde yazılı bir metin var ve onu okuyor. Mesela arkadaşlarından rica et dediğinde kadının "bizim herifin heç arkadaşı yok ki" demesi lazım ki ondan sonra kadına, bizi arayın deyin... Kesin olarak danışmanların önündeki bir metinden istifade ettiklerini düşünüyorum. Ama daha kötü ihtimal acaba konuşma uydurulmuş olabilir mi? Yok canım, bu kadar da paranoyak ve komplocu olmanın anlamı yok... Komik bulduğunuz dualar var anlaşılan...Siz sanırım hacet namazı diye bir namaz duymamıştınız. İstihare namazı diye de birşey duymadınız. Bazı surelerin şifa niyetine okunduğunu da bilmiyorsunuz. Felak ve Nas surelerinin de ne için okunduğunu bilmiyorsunuz. Felak ve Nas Surelerinde geçen ayetlerin de anlamını bilmiyorsunuz galiba ki, komik bulmuşsunuz...Bunları öğrendikten sonra gülmenize devam edin...Ama bir şeyi unutmayın bu bir inanç meselesidir. Dolayısıyla bizim kıldığımız namazların da, kestiğimiz kurban'ında, tuttuğumuz orucun da komik gelmesini yadırgamıyorum...Zira bunlarında size komik gelmesi gerekir... Size tekrar hatırlatıyorum aile danışma hattının Diyanet'in hattı olduğunu unutmayın. Burayı arayan kişiler hukuki bir yardım için arayamazlar, aramamalılar, burası ancak ve ancak manevi bir yardım teskin edebilir. Hadi biraz da burada çalışanların kapasitesine göre eş-dosttan yardım edinin çağırısında bulunabilirler. Veya kendinize bir avukat bulun diyebilirler, veya kendinize geçiminizi sağlayacak bir iş bulun derler...Ve dahası dua edin derler. Ve dahası çoğu insanın doğal olarak soracağı üzere nasıl ibadet edelim sorusuna bir kitaptan cevap verirlerki bu kitap ihtimalki dua kitaplarından bir kitapdır... Bayağı uzun oldu be...Ne demeye çalıştığımı anlamayacak varsa inşallah anladığım zaman anlatırım... Alıntı
Φ bahar ülkesinden Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 O surelerin her biri ruha kalbe şifadır , huzur verir. Ne kalbi kararmış paslı kilitler onun iksiriyle açılmış müşriklikten putperestlilkten cahliyyeden zülmden insanları çıkarıp cennetle müjdelenecek hale getirmiştir..Lakin bunu sizin beyniniz ve kalbiniz idrak edemez , çarpıtma değil çünkü bu.. Ayrıca siz merak etmeyin öyle kaç tane örnek varmış , eşleri konuşarak ikna eden , yuvaları dağılmaktan kurtaracak konuşmalar yardımlarda yapılmıştır..Ama siz ısrarla o 522 kapıyı görmez bu bir tane şeyi nazara verirsiniz..Zaten sizinde istediğiniz bu ya , akılsızlık yapmaları , nede olsa Allahı kulları hoşnut eden icraatları sizin kapsama alanınıza girmiyor.. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Duayla kim bir şeyler elde etmiş ki, dua öneriliyor? Dua etmeyenler umut ettiklerini elde edemiyorlar mı? Bir ateist olarak çok uzun zamandır umut ettiklerim için dua etmiyorum. Ancak müslüman halimle ateist halim arasında umut ettiklerimin gerçekleşme orantısı değişmedi. Diyanet bu yaptığıyla vatandaşı hacı-hoca-üfürükçü takımına emanet etmiştir. Müslüman vatandaşlara hayırlı olmasını temenni eder, hacı-hoca-üfürükçü takımına bol kazançlar dilerim... Alıntı
Φ grejuva Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 e diyanet işleri başkan yardımcısı da bunun bilim dışı olduğunu ve izin vermiyeceklerini söylüyor? bir bardak suya okuyup 21 gün arka arkaya içmek ne oluyor peki? büycülük mü oynuyorlar yoksa? dinde yeri nerde bunun? dualara laf eden de yok ayrıca, bu safsatalara, cahiliye dönemi kalıntılarına gülüyoruz sadece... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Duayla kim bir şeyler elde etmiş ki, dua öneriliyor? Dua etmeyenler umut ettiklerini elde edemiyorlar mı? Bir ateist olarak çok uzun zamandır umut ettiklerim için dua etmiyorum. Ancak müslüman halimle ateist halim arasında umut ettiklerimin gerçekleşme orantısı değişmedi. Diyanet bu yaptığıyla vatandaşı hacı-hoca-üfürükçü takımına emanet etmiştir. Müslüman vatandaşlara hayırlı olmasını temenni eder, hacı-hoca-üfürükçü takımına bol kazançlar dilerim... Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım.Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad olurlar. (Bakara Suresi, 186) "... Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?" (Furkan Suresi, 77) Dua inananların işidir sayın yamyam.. İnanmıyorsan reddersin olur biter.. (zaten öyle yapmışsın) Şimdi kalkıp duanın bilimselliğini istemiceksindir heralde.. Kul dua ediyor, Yaratan icabet ediyor yada daha büyük bir lütuf ve inayet için ahiret hayatına tehir ediyor.. Senin inandığın zamanki yaptığın dua ile inanmadığın zamanda istediğin şeylerin olması belki innadığın zamanki duanın tehir edilmiş icabetidir... Çünkü her duaya bir icabet vardır.. Ama ne yönde olur bu icabet onu Allah bilir.. Nas ve felak sureleri muhafazateyn (koruyucu iki sure) olarak isimlendirilir.. Sünnetle ve o surelerin içeriğiyle de sabittirki, bu sureler'in şer'e ve korkuya karşı okunması önerilir... Bu işler bilmil ulaşamadığı belkide hiç ulaşamayacağı işlerdir.. Dua madde değildir..!! Saygılar... Alıntı
Φ ahirzaman Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Duayla kim bir şeyler elde etmiş ki, dua öneriliyor? Dua etmeyenler umut ettiklerini elde edemiyorlar mı? Bir ateist olarak çok uzun zamandır umut ettiklerim için dua etmiyorum. Ancak müslüman halimle ateist halim arasında umut ettiklerimin gerçekleşme orantısı değişmedi. Diyanet bu yaptığıyla vatandaşı hacı-hoca-üfürükçü takımına emanet etmiştir. Müslüman vatandaşlara hayırlı olmasını temenni eder, hacı-hoca-üfürükçü takımına bol kazançlar dilerim... Kusuruma bakma yam yam fikrimi söyliyeceğim.... Tipik bir Bilgi yoksunluğu yazısı... İşte yam yamcım Kelam böyle boş okumakla olmuyo... Senin hayır sandığını hakkında hayırlısı olduğunu ne biliyosun... Saygılar... Alıntı
Φ berker18 Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Kusuruma bakma yam yam fikrimi söyliyeceğim.... Tipik bir Bilgi yoksunluğu yazısı... İşte yam yamcım Kelam böyle boş okumakla olmuyo... Senin hayır sandığını hakkında hayırlısı olduğunu ne biliyosun... Saygılar... +1 Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Duayla kim bir şeyler elde etmiş ki, dua öneriliyor? Dua etmeyenler umut ettiklerini elde edemiyorlar mı? Bir ateist olarak çok uzun zamandır umut ettiklerim için dua etmiyorum. Ancak müslüman halimle ateist halim arasında umut ettiklerimin gerçekleşme orantısı değişmedi. Diyanet bu yaptığıyla vatandaşı hacı-hoca-üfürükçü takımına emanet etmiştir. Müslüman vatandaşlara hayırlı olmasını temenni eder, hacı-hoca-üfürükçü takımına bol kazançlar dilerim... Size katılıyorum ve düşüncelerinizin altına imz atıyorum sevgili yam_yam Bakın bir yazarımız aynen şöyle açıklıyor hayatı; Aynen "Hayat": Gerçeklerle hayallerin oluşturduğu karmaşa. Bu nedenle hayatı en iyi yaşayanlar yazarlardır. Kendi kurdukları hayal dünyasını gerçekle bütünleştiriyorlar ve hayal-gerçek sentezini yaşıyorlar. Fakat bir de şizofrenler var... Onlar da gerçekle hayali birbirine karıştırıp, gerçek gibi yaşıyorlar. Oysa normal insanlar, gerçeğin ve hayalin farkındalar. Hiçbir zaman gerçek ile hayal, ne yazıkki onlar için birarada bulunmuyor. Bazen bu dünyadaki yaşamın, tanrının bir rüyası olduğunu düşünürüm. Tanrı bir gün uyanacak ve bu saçma rüya bitecek. İşte o zaman gerçek başlayacak. Peki, tanrı bir daha gerçekle hayali birbirine karıştırmayacak mı? Ne zaman bir rüyamın gerçek olmasını istesem, hep gerçekleşenler kabuslarım oluyor. Alıntı
Φ grejuva Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 olay bir sosyal vak'ayı irdelemekten çıkıp kişisel değerlere (herkes için) dokunmaya kadar erişmiş anladığım kadarıyla. bence bırakalım kendi düşüncelerimizi empoze etmeyi (başka kelime gelmedi aklıma), insanlar kişisel dünyalarında bireysel bazda ne yapıyorsa yapsın. ha eğer ki bu duruma (kişisel anlayışlara) yönelik bir paylaşım ve tartışma içinde de olunacaksa en azından böyle yapmıyalım. çünkü insanlar hassas oldukları konularda kontrolsüz ve duygusal tepkiler de verebiliyorlar, bu da incinmelere yol açabilir gördüğüm kadarıyla... konu nerelerden nerelere geldi? bence bu konuyu sosyal bazda ele alalım, şahsen hiç de önemsiz durmuyor!... Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Size katılıyorum ve düşüncelerinizin altına imz atıyorum sevgili yam_yam Bakın bir yazarımız aynen şöyle açıklıyor hayatı; Aynen "Hayat": Gerçeklerle hayallerin oluşturduğu karmaşa. Bu nedenle hayatı en iyi yaşayanlar yazarlardır. Kendi kurdukları hayal dünyasını gerçekle bütünleştiriyorlar ve hayal-gerçek sentezini yaşıyorlar. Fakat bir de şizofrenler var... Onlar da gerçekle hayali birbirine karıştırıp, gerçek gibi yaşıyorlar. Oysa normal insanlar, gerçeğin ve hayalin farkındalar. Hiçbir zaman gerçek ile hayal, ne yazıkki onlar için birarada bulunmuyor. Bazen bu dünyadaki yaşamın, tanrının bir rüyası olduğunu düşünürüm. Tanrı bir gün uyanacak ve bu saçma rüya bitecek. İşte o zaman gerçek başlayacak. Peki, tanrı bir daha gerçekle hayali birbirine karıştırmayacak mı? Ne zaman bir rüyamın gerçek olmasını istesem, hep gerçekleşenler kabuslarım oluyor. Ve kısacık bir ek... .......... "Çok uzakta ve gerçek sayılmayacak bir amaç isteyenler daima kaybedecektir..." .......... Dost sevgilerimle.. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2006 Benim amacım, bana göre gerçektir ve çok uzaktada değildir.. Zamanlı bir ömrün zamansızlık yanında hükmü sıfırdır.. Ölmeyecekmiş gibi devam et arkadaşım.. Ama lütfen manevi değerilerimizle alay etmeyin.. İnananlara şizofren demeyin.. Yani en azında kendinize saygı duyun.. Saygılar.. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2006 üfürükçülük ve hurafedende iman çıkarmak, gerçekten büyük bir meziyettir. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2006 üfürükçülük ve hurafedende iman çıkarmak, gerçekten büyük bir meziyettir Bana diyorsan, ben duadan bahsediyorum üfürükçülükten değil sevgili cyrano.. Ama duayada üfürük dersen o başka.. Saygılar.. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2006 dua mı?. Bir bardak suya dua okuyup kocasına içirmesi içinde dua var diye üfürükçülük ve hurafe olmuyormu. Zaten üfürükçüler duaları kullanır. tevekkülüde mi çarpıtacaksın şimdi bana. Tevekkül önce yapılması gereken bütün maddi şeyleri yapıp gerisini Allah'a bırakmaktır. yok direk dua ile bu iş çözülür demek üfürükçülüktür. İyi sen çalışma, otur akşama kadar dua et Allah rızkımı versin diye. Ya da hasta birini doktora götürme otur dua et. ondan sonra da bu üfürlükçülük değildir de. Reçete halinde dua vermenin üfürükçülük dışında ne yanı var. neresinde iman buldunuz bunun siz. O görevli o kadına, bir uzmanı tavsiye eder, psikoloğu tavsiye eder. Maddi imkanlarını sorar. yoksa onu kurumun uzmanlarına yönlendirir. Kadın bunları yapmaya korkuyorsa, onu teşvik eder. Şiddetli geçimsizliğe bir uzmanın yardımının dokunacağını beyan eder. Böylece belki ileride işlenecek bir cinnet, bir aile içi cianyet, bir üçüncü sayfa haberini önler. Onun yerien dua reçetesi verip. kocasına üflenmiş suyu içirmesini önermesin de iman aramak ondan sonra da "dua var içinde" demek. şahana bir mantık. gerçekten ilginçsiniz, klasik bir üfürükçü reçetesinde bile iman arıyorsunuz. şaşmamalı böyle insanların bu kadar para kazanmasına. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2006 Neden çarpıtıyorsun arkadaşım.. Sana oturalım diyen varmı.. Sana hastaneye gitme diyen varmı.. Allah aşkına ben ne yazmışım sen ne yazmışsın.. Ya senin amacın üzümmü bağcımı arkadaşım.. Bırak ya böyle tartışma olmaz.. Sırf muhalefet olsun diyede yazılmazki... Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım.Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad olurlar. (Bakara Suresi, 186) "... Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?" (Furkan Suresi, 77) Dua inananların işidir sayın yamyam.. İnanmıyorsan reddersin olur biter.. (zaten öyle yapmışsın) Şimdi kalkıp duanın bilimselliğini istemiceksindir heralde.. Kul dua ediyor, Yaratan icabet ediyor yada daha büyük bir lütuf ve inayet için ahiret hayatına tehir ediyor.. Senin inandığın zamanki yaptığın dua ile inanmadığın zamanda istediğin şeylerin olması belki innadığın zamanki duanın tehir edilmiş icabetidir... Çünkü her duaya bir icabet vardır.. Ama ne yönde olur bu icabet onu Allah bilir.. Nas ve felak sureleri muhafazateyn (koruyucu iki sure) olarak isimlendirilir.. Sünnetle ve o surelerin içeriğiyle de sabittirki, bu sureler'in şer'e ve korkuya karşı okunması önerilir... Bu işler bilmil ulaşamadığı belkide hiç ulaşamayacağı işlerdir.. Dua madde değildir..!! Saygılar... Benim amacım, bana göre gerçektir ve çok uzaktada değildir.. Zamanlı bir ömrün zamansızlık yanında hükmü sıfırdır.. Ölmeyecekmiş gibi devam et arkadaşım.. Ama lütfen manevi değerilerimizle alay etmeyin.. İnananlara şizofren demeyin.. Yani en azında kendinize saygı duyun.. Saygılar.. Neden çarpıtıyorsun arkadaşım.. Sana oturalım diyen varmı.. Sana hastaneye gitme diyen varmı.. Allah aşkına ben ne yazmışım sen ne yazmışsın.. Ya senin amacın üzümmü bağcımı arkadaşım.. Bırak ya böyle tartışma olmaz.. Sırf muhalefet olsun diyede yazılmazki... Varlığın sırrı saklı senden, benden; Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde ardında dedikodu: Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben Yaşamanın sırlarını bileydin Ölümün sırlarını da çözerdin; Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok: Yarın, akılsız, neyi bileceksin? Ömer Hayyam Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Varlığın sırrı saklı senden, benden; Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde ardında dedikodu: Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben Ha şunu bileydin.. Tebrik ederim.. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Ne oldu arkadaşım.. KenDi dağarcığın bittimi.. Şiirlerle alıntılarla hakaretler başladı.. Bu yaptığın iki oldu Dipnot.. Aslına bakarsan o şiir size.. Ama ne gariptirki bunuda anlamamışsınız.. Fakat amacınız biz ve bize hakaret olduğu için bulmuş bir şiir yazmışsınız.. Eğer forum yönetimi buna bir dur demezse bizde şiirlerle yazarlarla hakaretlere başlayacağız.. Siz vururken biz armut toplamıcaz heralde.. İnşallah bir daha böyle çirkin bir davranış daha sergilemezsin DİPNOT.. Eğer emeğe saygı deyipte düşünen, araştıran, inceleyen ve emek bu konulardan bilgi adına emek sarfeden arkadaşlara tamamıyle dalaşıp ve olayları kişiselleştirip sen şusun, sen şusun demekten başka bir işe yaramayan anlamsız çıkışların var ve bunlar sürekli olabiliyor... Burada beyniyle düşünen ve çözüm üreten, bir yorum yapan ve en azından değişik bir yelpaze açan birçok değerli arkadaşlarım var. En azında onlara saygı göster... Ben senin gibi düşünemem... Ve sende benin gibi tabiki düşünemezsin.. Yukarıda bir bak ve (daha öncede seni uyardım) herşeyi kişiselleştirmektesin.. Hiç bir konuda sana ait ve senin düşüncen olan hiçbirşeye rastlamadım bu forumda... Senden rica ediyorum.. Lütfen ama lütfen olayları kişiselleştirme... Ve yine herşeye rağmen... Dost sevgilerimle... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Aslına bakarsan benim yazılarımdan birşey anlamanı beklemiyorum.. Beklememde.. Olay ne biliyormusun.. Birşey yapmış edasıyla ve süslü kelime ensturumanlarıyla bilge geçinen.. Çok ustaca karşısındakini tahrik edip.. En sade, sade yağından dahada sade bir şekilde su üstüne çıkma.. Bilginin "b" sinden kilometrelerce uzak ama sanki bilgiyi yutmuş bir tavırla.. Yazarlık yapma hevesinin ve içinizdeki ezilmişliğin dışa vurumunun hazin görüntüsünü sergilemenizden başka bir şey göremiyorum.. Bu yüzdne asıl ben sizi uyarıyorum.. Onun bunun şiirleriyle hakaret etme çabanız acziyetinizin en güzel örneğidir.. İki ileti yukarda aynı taktikle yaptığınız hakarete tepki gösterdim.. Cloud sildi.. Cloud'a da yazdım.. Bu böyle devam edecekse, biz inananlar forumu toptan terkedelim olsun bitsin.. Kişiselleştiren sizsiniz.. Ben orada dua hakkında bir şeyler yazmışım.. Siz hemen altına bir şiirle hakaret yapıştırıp kişiselleştirmişsiniz.. Oradan "Hiç bir konuda sana ait ve senin düşüncen olan hiçbirşeye rastlamadım" demen sadece içindeki ezikliğin dışa vurumunu gösterir.. Dipnot sakın bana popüler kültür havası yapma...!! Entellektüel seremonisi çalma.. Sana bunun derslerini verdiğim gibi.. Diplomanıda verebilirim.. Burada entellektüellik çabasında değiliz.. Ama varsa bir bilmem ne yarışı isteğin.. Buyur hodri meydan.. Saygılar... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Birileri fena öfkelenmiş ve külhanbeyi havalarına gelmiş. "Az kaldı yakında küfür edeceksin" Bu sözü hatırlıyor musun kralx? Neyse... Görüyorum ki, seviyeni gittikçe düşürmeye başlamışsın... Hadi onu da geçtik de, başkalarının entellektüelitesini sorgulama hakkını nerede buluyorsun? Yok bunun dersini verebilirmişsin de, yok üstüne diploma da hazırlarmışsın da... Burasının 9 yaşındaki çocukların atışma yeri olduğunu mu sanıyorsun? Hadi sen kendini öyle hissedebilirsin de, emin ol karşındakiler öyle değil. Foruma dön de bir bak bakalım, tartıştığın insanların içinde bu tür yaklaşım sergileyen bir başkası var mı... Ayrıca ibret linki yerinde dururken, "içindeki ezikliğin dışa vurumu" gibi ifadeler kullanman da pek bir ironik olmuş doğrusu... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2006 Aferin size yamyam.. Ekip ruhu diye buna derim işte.. İyi bir ekipsiniz inşalah bozulmaz bu ekip.. Korkma benden küfür çıkmaz.. Bu arada sende entellektüel olmaya çalışanlardandın dimi.. Yani senindemi ayağına basmış bulundum.. Yarım yamalak entellektüelliklerinizin ne kadar komik göründüğünü yazdım.. Başkada bir derdim yok.. Forumda yapılanlar ve emekler ortada.. Bilen bilir boşver.. Saygılar.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.