Φ Evrensel Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2006 TANRI VE DİN: Sevgili Arkadaşlar, Bu yazımda aslında çoktan başlık konusu olması gereken bir konuyu ele alıyorum. Daha anlaşılır olması için konunun özetini en başta yazmayı uygun gördüm: "Tanrıya inanmakla dinlere inanmak ayrı ayrı şeylerdir, birbirinden bağımsız olarak ele alınmalıdır." Ayrıca şunuda belirtmek istiyorumki, ateist kardeşlere belki güveniniz yoktur ama ben ateist değilim, buna göre yazımı okurken önyargılarınızı bir kenara bırakmanızı rica ederim. Sizler benim can dostlarımsınız, niyetim sizi kandırmak değil birşeyler anlatabilmektir. Standart halk genelde tanrıyla dini birlikte ele alır ve ayrı ayrı düşünmeyi aklına getirmez. Bunun sebebi ise şudur: Tanrı inancı çocuk yaşlarda insanların beynine bir öğreti şeklinde, sadece bir bilgi olarak sokulur. Bu zorunlu gibidir, çünkü çocuk sorar. Daha o yaşlarda bu bir düşünce, inanç veya anlama şeklinde değildir, sadece tanrı diye bir varlığın bulunduğundan haberdar olma şeklindedir. Bunun denemesini 7 yaşındaki herhangi bir çocukta yapabilirsiniz; "o çocuğa seni kim yarattı?" dediğiniz zaman, "Allah baba" der ama "nerden biliyorsun?" diye sorarsanız "babam söyledi" gibisinden kendi analizinden uzak bir cevap verir. Daha ilerki yaşlarında ise çocuklara tanrının varlığı konusunda daha detaylı bilgi verilince gerçek tanrı inancı pekişmeye başlar. İşte tam bu noktaya dikkat etmek gerekir, çünkü burda gözden kaçan birşey vardır. Tanrının varlığı hakkında daha detaylı bilgi verilir derken, bu bilginin nerden alınıp verildiğine çok dikkat etmek gerekir. Çocuğa her konuda bilgi ve eğitim sağlanırken, bilimden ve gözle görülür kaynaklardan faydalanılırken, tanrının varlığı konusu bilimsel kaynaklardan değil, din kitaplarından öğretilir. Aslında bunda şaşılacak birşey de yoktur, çünkü bir insana tanrının varlığı anlatılırken bilimden faydalanılamaz, çünkü bilim tanrıyla ilgilenmez. Oysa çocuğun aklı kesmeye başlamıştır, kendi mantığıyla anlaması için, mutlaka detaylı bilgiye ihtiyacı vardır. Tanrının varlığını anlatan dinden başka bir kaynak olmadığı için tek çare olan dine başvurulur. Aksi halde çocuk büyüyünce kendine göre bir tanrı keşfedip onun tanrı olduğuna inanacaktır. Böyle olmasıda bildiğiniz gibi çeşitli toplumsal tehlikeler doğurur. Doğal olarak da bu tür kişiler yetiştirilmek istenmez.Çünkü, toplumsal ve ailesel düzen vede bir birlik olabilme sözkonusudur Herkezin tanrısı başka olursa kimin ne zaman, nerde ve ne şekilde davranacağını kestiremezsiniz, buda uyumsuzluk ve tehlikeler doğurur. Şimdi biraz başa : Tanrının varlığını açıklayan tek kaynak din olduğu için, tanrının varlığı din yoluyla öğretilir ve öğrenilir. Tanrıyı din yoluyla anlama yolu, kişi tarafından da yadırganmaz. Çünkü en güvendiği ailesi ve yakınları da böyle yapmıştır. En güvenilen kişilerin kendisini yanlış yola sevkettiği düşünülemez, üstelik daha milyarlarca insan aynı yolla tanrının detaylarını öğrenmiştir, bu da kendisini rahatlatıcı ayrı bir referanstır. Dinler de insanların tanrının varlığını anlama mecburiyetinden faydalanmaktan geri kalmaz. Neden faydalanmak diyorum onu da açıklayayım. Çünkü insanlar tanrının varlığını zaten biliyor olsalardı, dinler o zaman kendilerinin varlığını, yani gerçek olduklarını ispatlamak zorunda kalacaklardı. Oysaki tanrının varlığını ispatlarken, bunu tek açıklayan kaynak olduklarından dolayı, kendilerine duyulan güven duygusu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Ayrıca arkalarına bir önceki inandırdıkları insanların da desteğini alarak, kendilerine duyulan güvenin daha da artmasına sebep olurlar. Yani dinler otomatik yürüyen bir sisteme sahiptirler, kendilerini ispat etme çabalarına girmelerine gerek yoktur. Müşteri problemleri yoktur, kendi dallarında tanrıyı tek açıklayan olarak, tekeldirler. Zaten tekel olan bir şeyin de kendini ispatlamasına gerek kalmaz. Dikkat ederseniz, dinler tanrıyı anlatırken doğayı örnek gösterirler. Oysaki anlattıkları şey tanrının varlığını bir ölçüde ispatlasa bile kendilerinin varlığını asla ispatlamaz. Dinler kendi tarihleri içinde, kendilerini bilimsel yollarla da ispatlamaya çalışmamışlardır. Çünkü kendi zamanının bilimiyle uyumlu kalmaya mecburdular ve ona göre yazıldılar. Zira o zamanın bilim ve mantığına aykırı davransalardı kendilerini insanlara inandıramazlardı. Ancak günümüzün din yanlısı kesimlerinin işleri dinlerin çıktığı dönemdeki kadar kolay değildir. Çünkü 1400 yıl önceki bilimle açıklanmış ve sabitlenmiş oldukları için, şimdiki bilimle başları derttedir. Bu yüzden de üstlerinde sadece insanlara tanrıyı ispatlama görevi değil, aynı zamanda şimdiki bilimi inkar etme görevi de düşmüştür. Ancak bunu yaparken öylesine bocalarlarki, "o dine inanmayan" bilim adamlarının buluşlarını bile, dini yönlere çekmeye uğraşırlar. Örneğin birçok dini yayında Einstein gibi birçok hristiyanlıktan gelme bilim adamlarının buluşlarını dini bulgu sayarak komik durumlara düşerler. Oysaki o buluşun dini yönü olsa o dine inanması gereken ilk kişi o bilim adamının ta kendisi olmalıdır. Dini tv kanalları açarlar ve ne kadar hristiyan kişilerin yaptığı doğa araştırması belgeseli varsa, hepsini islama maletmeye çalışırlar. Oysaki o belgeseli yapan kişilerin o dine mensup olmamaları çok hazin ve trajik bir durumdur. Yani dinler artık, bırakın kendilerini ispatlamayı, tanrının varlığını bile anlatırken, kendi rakiplerinin külüne dahi muhtaç durumlara düşmüşlerdir. Bir başka mesele ise, 2006 yılının insanı artık yavaş yavaş, tanrıdan ziyade dinlerin ispatlanması gerektiğini de anlamaya başlamıştır. Esas dini bocalama ise burada kendini gösterir. Tüm dini kesimler, bilime tamamen aykırı metotlarla, mucize arayıp, bulmak ve sunmak zorunda kalmıştır. Hristiyan toplumların verdiği nimet olan teknolojilerle, havada duran taşlar, namaz kılan ağaçlar üretmek zorunda kalmışladır. Kaptan kusto ve Neil Amstrong gibi hiçbir zaman müslüman olmamış kişileri müslüman olmuş gibi sunarak, Muhammed ali gibi kafasına yüzbinlerce yumruk yemiş boksörlerin ve esrardan, eroinden beyni dönmüş müzisyenlerin müslüman olmasını referans sayarak, dindeki mantığı ispatlama mecburiyetlerinde kalmışlardır. Bunları aslında kötü niyetle değil, kendilerinin samimi olarak inandıkları dinlerini koruma amaçlı yapıyorlar. Çünkü onlar için, Allah yolunda yapılan kötü davranışlarda hak davranışlardır. İnsanlara dinlerin tek tanrı açıklayıcısı olmasından dolayı, tanrı ve din inancı tek paket halinde yüklenir. Bunun böyle olmasını hem din ister, hem ebeveynler ister, hem toplum ister ve en önemlisi kişinin kendisi de böyle ister. Çünkü bu bir kolaylıktır. Hazır sistemdir. Bu yüzden de insanlar dinlerinden şüpheye düştüğü anlarda, tanrıdan da şüpheye düşeceğini zannederek, dinlerini samimi olarak sorgulamazlar. Tek bir paket halinde yüklenen bu ikilinin kaldırılmasının da yüklendiği şekilde, yani tek bir paket halinde kaldırılmasının gerektiğini sanarlar. Buna göre de ya Ateist olunur veya eski şekilde dine devam edilir. Üçüncü bir alternatif akla gelmez. Kişi tanrıda şüphe bulmamıştır, dinde bulmuştur ama kendisine tanrıyı kazandırmış olan dini sorgulamakla tanrıyı sorgulamış olacağını sanar. Buda zaten dinlerin tam istediği şeydir. Tutunabilmelerinin de tek sebebi budur. Yoksa zaten, kişiye mantıksal bir şekilde tanrı anlattıktan daha sonra (imkan olursa) "işte bak, tanrı bu kitabı gönderdi" derseniz, iş işten geçmiştir. Tanrıyı yeniden anlamaya ihtiyacı olmayan bir kişiyi o kitaba inandıramazsınız. Zira, bildiği şeyi anlatan bir kitaba niye inansınki? onu yapacağına o kitabı sorgular. Sevgili Arkadaşlar, Dinler ile tanrıyı ayrı, ayrı düşünün. Biliyorumki, din olmadan tanrıyı bulmak pek kolay birşey değil. Ama hiç olmazsa, dinlerde yanlış şeyler gördüğünüz zaman tanrı inancınız sarsılmaz. Belki din olmadan tanrıyı bulamayacaksınız, çünkü tanrıyı bulmak çok kolay olsaydı; herkezden önce bilim onu bulurdu. Bulamadığımız zaman ne yapalım ? Bırakın öyle kalsın, tanrıyı bulmak mecburiyetinde değilsiniz. Kafanızda dinden gelen bin tane soru işaretiyle yaşayacağınıza, bir tanesine razı olun. Kimbilir, belki günün birinde bilim tanrıyı da bulacaktır. Ama unutmayınki henüz tanrı bulunmamış olsa bile, bir gün bulunursa, onu ilk bulacak kişiler bilim adamlarından başkaları olmayacaktır. Ben Ateist değilim, içinde yaşadığımız evrenin tanrının kendisi olduğuna inanıyorum. Ancak bu benim için, kendime direttiğim bir fikir değildir. Belkide tanrı o da değil, başka birşey, yada hiç yok. Mademki benim bunu bilimsel yollardan çözecek kadar zekam yoksa, o zaman fazla zorlamanın gereği de yok. Ben kendime göre, bana en mantıklı yolu buldum. Belkide siz benden daha doğru yolu bulursunuz. Fakat yanlışın içinde doğruyu aramadığınızdan emin olmadan, değerli hayatınızı 1400 yıl öncesinin insanına teslim etmeyin. İnsanlık onların sayesinde değil, onlara rağmen bilim sayesinde günümüze gelmiştir. Ya Ateist olursam ? Bırakın.. Olursanız olun, neticede tanrı varsa tanrının verdiği akıl seviyesiyle Ateist olmuş olursunuz. Tanrı kendi kullarını, kendi verdiği akıl seviyesinin doğurduğu sonuca göre onu acımasızca cehennemde yakmaz. Ateistler öcü değildir, doğanın ürünüdür. Doğa müsade etmeseydi ateist olunamazdı. Ateistler insancıl ve aşık olunacak insanlardır. Dedelerimizin onlar için söyledikleri iftiradır, doğru değildir, din koruma amaçlıdır. Liseler bitiriyor, üniversiteler okuyorsunuz. Bilimsel olmalısınız, bilimde method, en ufak bir şüphenin üstüne "sonuna kadar" vede "kuşkuyla" gitmektir. Bu iki terimi unutmayınız. Kuşkuyla ve sonuna kadar. Çünkü bilimde amaç, doğruyu ararken ilk önce olası yanlışları ortadan kaldırmaktır. Yanlışı kaldırmadıkça, kafanızda doğruya yer açılmaz. Önce yanlışı temizleyip, sonra doğruyu arayınki, olası yanlışlar doğruyu bulmanıza engel olmasın. Bilim sizin en iyi dostunuzdur. Yaptığı ilaçlarla, aşılarla sizin en değerli varlıklarınızı, Annenizi, Babanızı, Bebeklerinizi, Sevgililerinizi ölümlerden kurtarır. Hayallerinizi gerçekleştirir, sizi mutlu eder. Sizi kötülüklerden korumak için gece gündüz demeden, "din adamlarınızın engellerine ve tehditlerine" göğüs gererek kahramanca çalışır. Siz uyurken, bilim uyumaz, sizin için çalışır. Bilimadamları sizin için ağlar, sizin için ölürler. Onların geceleri, gündüzleri, bayramları ve tatilleri yoktur, sadece sizleri vardır. Din adamları ise bardak yapmak değil, bardak kırma peşindedir. Bardağın kırılmasına yardım etmeyin. "Ben bilim adamı değilim, dinden çıksam bile benim bilime ne faydam olacakki" de demeyin. Dinden çıktığınız zaman tavrınız, kişiliğiniz, davranışlarınız o kadar değişecekki, farkında bile olmadan, en az bilim adamları kadar bilime katkıda bulunmuş olacaksınız. Kendinize bile inanamayacak, "bu benmiyim ?" diyeceksiniz. Doğanın aklınıza değer biçtiği koşu mesafesi uzundur, bu kadar uzun mesafe prangalarla koşmaya müsait değildir. Düşünün arkadaşlar, düşünün. Düşüncelerinizden korkmayın. Bilim adamları düşünüyor, siz de düşünün. Bilimde dünkü çocuk Avrupa, dinden sıyrılmış, düşünüyor, sizde düşünün. Kendinize güvenin, bende size güveniyorum, herkes size güveniyor, insanlık güveniyor. Doğa, doğruyu bulacak akılı size yüklemiştir, bu kudret sizde var, başka yerde aramayın, bulun o akılı. Ben sizin bilgilerinizi değil, değerli akıllarınızı fikirlerinizi ve ürettiklerinizi görmek istiyorum. Ben bilgiyi her yerden bulurum, ama fikirlerinizi her yerde bulamam, muhtacım onlara. Size karşı çıkanlar bir süre sonra sinecektir, silinecektir, dayanma güçleri zayıftır, naçizdir. bunun sözünü namusum üzerine ben size veriyorum. Düşünmek sizi yüceltecek, bunu eninde sonunda göreceksiniz. Sorun olan, vede tartışmalar, huzursuzluklar yaratan tanrının varlığı veya yokluğu değildir. Sorun olan dinlerdir, insanlar arasındaki kardeşliğe, sevgiye, hoşgörüye, barışa engel olan, dinlerdir. Eğer tanrının varlığı veya yokluğu problem olsaydı. Buradaki Ateist arakadaşlarımla benim aramdaki tartışmalara da şahit olurdunuz. Oysaki ben tanrıya inandığım halde değerli ateist kardeşlerimle hiçbir zaman bu tartışmaya girmeye gerek bile duymamışızdır. Ben Ateist dostlarımızın tanrısızlığını severim, onlarda benim tanrımı severler. Çünkü tanrının varlığı da tehlikesizdir, yokluğu da tehlikesizdir. Yani tanrı varsada ve yoksada kimseyi rahatsız etmez. Ama dinler tehlikelidir. Çünkü Tanrı sadece kişinin kendine has fikridir. Oysaki dinler kendini toplumsal yaşamın reisi olarak ilan ederek, devlet rejimlerini, bilim kurallarını ve insan özgürlüklerini kendi yaşam kurallarını direterek tehdit ederler. İnsanların ideal mutluluğu ancak dinler bittiği zaman olacaktır. O zaman kardeşlik daha iyi anlaşılacak, ırklılık ve milletçilik bile gereksiz kalacaktır. Bu topraklar, tarihteki en büyük medeniyetlere ulaşmış topraklardır. Bunun kalıntılarını tüm ülkemizde görürsünüz. Bu topraklar zamanının en üst seviyedeki medeniyetini ve teknolojisini yakalamışken, Avrupa nereseyse cilalı taş devrini yaşıyordu. Şimdi ise, geriden başladıkları halde bizi en az 1000 yıl geçmişlerdir. (neden 50 değil, bin yıl anlatırım) Oysaki üzerine bindiğimiz, medeniyet treniyle, bizim onları bin yıl geçmemiz gerekirdi. Bunun tek sebebi, onların dinlerini vatikanda dondurması, bizim ise alevlendirdikçe alevlendirmemizdir. Onların bilim adamları, halkı arkasına almış, daha özgürce çalışıyor, bizimkiler ise halk yüzünden türbanı tartışmak mecburiyetinde kalıyor. Siz din adamları arkasında yığılmazsanız, bizim bilimimiz onlarınkine fark atacaktır, buna emin olun. Siz herbiriniz en az bir Avrupalı kadar zekisiniz. Kahramanlıklar yazmış, dahi Atatürk'ün evlatlarısınız. Sizin enerji ve zekanız, Avrupalıda kesinlikle yok, o mercedes yapıyorsa, sizin yapabileceklerinizin yanında o mercedes kağnı arabası gibi kalır. Yeterki Arap zincirlerinizi kırın, parçalayın, teknoloji sizin gibi bir millet için, en basit şey olacaktır. Sizin tarihleriniz var, kanınızda medeniyet ve asalet var, papuç bırakmayın Avrupalıya, Amerikalıya. Kırın zincirlerinizi, gösterin kendinizi tüm dünyaya. Mercedesin yıldızı beni utandırmasın, şanlı bayrağımızın yıldızının yanında mercedesin yıldızı sönük kalsın. Gösterin gerçek yüzünüzü, gücünüzü, sevginizi, barışınızı tüm dünyaya. Damarlarınızdaki asil kanı hak edin. Onunla ülke çapında değil, tüm dünyada gurur duyun. Not düşelim: Sevgili kürt ve diğer azınlık dostlarım; bayrak dediğime üzülmeyin, bayrağımız sizinde ortak olduğunuz topraklarımızın simgesidir, sizde bizim kadar asilsiniz. Sizde Atatürk'ün en değerli evlatlarısınız. Ülkemin değerli insanları, Size güveniyorum. Hepinizi çok seviyorum. Biraz da alakasız not düşelim: Bu gün sevgilinizi daha çok sevin. Ona sımsıkı sarılıp, "seni çok seviyorum deyin". Ona farklı gözlerle bakın, neler neler göreceksiniz. Konuşmayın, sadece yüzüne bakın, şefkatle okşayıp sevin onu. Sessiz olun, izleyin onu, o kadar tatlıdırki o, siz onu seyredin. Sonra gidip, bebeğinizi koklayın, o kadar güzel kokarki o. Annenize sarılın, öpün onu, o kadar güzel ağlarki o. Babanıza uzaktan, babacığııııım deyin, öyle bir bakacakki, şefkati içinizi sızlatacak. Köpeğinize gidip, poposuna şöööyle bir şaplatın, öyle güzel öperki sizi. Tanrıyı buldunuz, tamam işte, hoş olan budur, gerisi boş. Alıntı
Φ frozen Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 29 Temmuz , 2006 inan ki anlamaya çalışıyorum ama aklım hep şu soruda takılıyor bizim inancımızdan size ne neyi ispat etme çalışması bu,ister ateist ol ister dinleri kabul etmeyen biri,bu senin kişisel görüşündür yada bu görüşü paylaşanların. ben allaha ve kuran'ı kerim 'e inanan biri olarak sizi yargılama hakkını kendimde bulmuyorum,siz bu hakkı nerden alıyorsunuz. sana şurda katılabilirim yobaz düşünceler nedeni ile evet müslüman ülkeler bugün malesef oldukça kötü durumda ama bunun suçu kesinlikle dinde değil,onu kendi çıkarları doğrultusunda yanlış anlatanlardadır. ayrıntılara girmiyorum çünkü hiç bir yere varılmaz bu tartışmayla.bence herkes kendi inancı her ne ise karşı tarafa hoşgörülü bakabilmeyi öğrensin. sevgili evrensel ister inan ister inanma ama biz inananlarında aklı var ve bize öğretilenlerle yetinmeyip kendi sorgulamalarımızıda yapıyoruz.tabi gericiler için aynı şeyi söylemem en azından kendi adıma mümkün değil. son birşey daha bilim allahı ve dini inkar edebilir ama kuran'ı kerim bilimi reddetmez,içinde barındırdıklarıyla. bilim kuran'ı kerimi doğrular aslında. sevgiler.. Alıntı
Φ Thebeliever Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 Sevgili Evren, Sabirli bir sekilde yazdiklarini okumaya calistim,, cunku her bir cumlenden sonra soyleyecek cok seyler buldum.. Ama oncelikle genellemelr yaparak konusman beni gercekten cok uzdu.. Demisisn ki "Tanrıya inanmakla dinlere inanmak ayrı ayrı şeylerdir, birbirinden bağımsız olarak ele alınmalıdır." Kesinlikle ve kesinlikle ayri seyler degildir.. Eger bir kisi Allah oldugunu bunu sadece cevresini gozlemliyerek bile buluyorsa bu Yaradanin kendilerini basbibos birakmayacagini da bilir..Kisi Allah varmidir diye sorar Vardir cevabina inaninca sorulari artar.. Oyleyse biz niye yaratildik Olum nedir sonrasi nedir gibi sorular.. Iste herseyi yaratan Allah bizleri bos birakmayacaktir ve sonucta bu sorularin cevaplarini bizlere gonderecektir Peygamberler vasitasiyla.. Yani Allah’in valigini Kabul ediyorsan O’nun bizi bos birakmayagini ve bize din ile hem sorularimiza cevap verip hemde dogru yolu gostereceginede inanmak gerekir. Ayrıca şunuda belirtmek istiyorumki, ateist kardeşlere belki güveniniz yoktur ama ben ateist değilim, buna göre yazımı okurken önyargılarınızı bir kenara bırakmanızı rica ederim. Sizler benim can dostlarımsınız, niyetim sizi kandırmak değil birşeyler anlatabilmektir. Guzel kardesim, Guzel bir sey soylemissin onyargilari birakalim diye hemen arkasindan onyargilarla dolu bir mesaj gondermissin malesef. Bunun denemesini 7 yaşındaki herhangi bir çocukta yapabilirsiniz; "o çocuğa seni kim yarattı?" dediğiniz zaman, "Allah baba" der ama "nerden biliyorsun?" diye sorarsanız "babam söyledi" gibisinden kendi analizinden uzak bir cevap verir Bir duzeltme yapalim istersen once.. Allah baba denmez Cunku Allah ne babadir ne annedir ne oguldur ne kardestir.. Allah Yaradandir yarattiklarinin hic birine benzemez.. Baba kelimesi hristiyanlarda kullanilan bir terimdir.. Allah’a babalik isnad etmek sirktir ve sirk en buyuk gunahtir. Ve evet, Butun cocuklar Musluman dogar cunku bir onceki alemde butun ruhlar Muslumandir ve dogduklari andada Muslumandir dinlerini sonradan aileleri degistirir yani kendi iradeleri henuz yoktur. ZAten Islam’ da bu sebebten dolayi, eger cocuk yasta olurlerse, ve baska bir din uzerine olseler bile onlar cennetliktir cunku henuz iradelerini kullanip kendi kararlarini kendileri verecek durumda degillerdir.. Çocuğa her konuda bilgi ve eğitim sağlanırken, bilimden ve gözle görülür kaynaklardan faydalanılırken, tanrının varlığı konusu bilimsel kaynaklardan değil, din kitaplarından öğretilir. Dogru cunku nasil basin agriyinca doktora yani bu isin uzmanina gidiyorsan dini konuslara geldigi zamanda tabiki dini bilen kisilere gidip ogrenmenden ya da dini kaynaklardan ogrenmenden daha dogal bir sey yoktur. Aslında bunda şaşılacak birşey de yoktur, çünkü bir insana tanrının varlığı anlatılırken bilimden faydalanılamaz, çünkü bilim tanrıyla ilgilenmez. http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=41199 Bu mesaji okursaniz sevinirim ve bu mesajin sonunda derki.. Bizler bilim ile bir Yaradanin oldugunu ispatliyoruz ama Yaradan kimdir niye yaratmistir bu gibi konular dinin gorevidir bu noktada kisi kendisinin arastirip bulmasi gerekir der. Yani bilir kisiye gonderir. Aksi halde çocuk büyüyünce kendine göre bir tanrı keşfedip onun tanrı olduğuna inanacaktır. Böyle olmasıda bildiğiniz gibi çeşitli toplumsal tehlikeler doğurur. Doğal olarak da bu tür kişiler yetiştirilmek istenmez.Çünkü, toplumsal ve ailesel düzen vede bir birlik olabilme sözkonusudurHerkezin tanrısı başka olursa kimin ne zaman, nerde ve ne şekilde davranacağını kestiremezsiniz, buda uyumsuzluk ve tehlikeler doğurur. Farkli dinden irktan insanlar bir devlet altinda, gecmisteki ornek Osmanli gunumuzdeki ornek Amerika.. Müşteri problemleri yoktur, kendi dallarında tanrıyı tek açıklayan olarak, tekeldirler. Guzel kardesim hangi tekellikten bahsediyorsun.. Burasi bir deneme dunyasi ve herkez her istegine inaniyor bu dunyada Eger dileseydi senin dedigin gibi hepimiz (butun dunya) gercek tek din olan Islam’a inanir olurduk Ama Allah insanlara ozgur irade vermis secmeleri icin, deneme dunyasinin bir geregi olarak ve ister ateist oluyorsun ister putperest isterse baska bir sey ama senin dedigin gibi din tekel degildir Tek Hak din vardir ama insanlar tarafindan yaratilan dinlerde vardir Dinler kendi tarihleri içinde, kendilerini bilimsel yollarla da ispatlamaya çalışmamışlardır. Çünkü kendi zamanının bilimiyle uyumlu kalmaya mecburdular ve ona göre yazıldılar. Zira o zamanın bilim ve mantığına aykırı davransalardı kendilerini insanlara inandıramazlardı. Bak guzel kardesim.. ya gercekten bir din cahilisin ya da bunu bilerek ortaya fitne atmak icin yapiyorsun ya da her ne sebeple yapiyorsan.. Dogru biz insanlar zamana gore farkli inanislarimiz ya da sorunlarimiz olabilir nasilmi.. Hz Musa zamaninda insanlar falcilik buyuculukle ugrasiyordu. O’nun (Hz Musa’ yi) test etmek istediklerinde,Hz Musa’nin elinden attigi asa bir yilana donusup diger buyuculerin yaptiklarini yutunca gercek buyuculer bunun bir buyu olmadigini gordu ve hemen imana geldi.. ve O donemde insanlar buyuculuk ve falcilikla cokca ilgileniyordu.. Allah’da onlara uygun, onlarin idrak edebilecegi dilde bir mucize gondermistir.. Hz Isa zamaninda hastaliklar cok fazlaydi insanlar izdirap icindeydi ve olumler coktu.. Hz Isa sakatlari iyilestirdi, Oluleri yeniden diriltti Allah’in izniyle.. Neden Cunku o devirde insanlarin sorunu daha cok hastaliklar ve olumlerdi.. Peki simdiki donem Sevgili peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa Saw. Donemi, Simdiki donem teknolji donemi.. O sevgili, hic okula gitmemis hic ogretmeni olmamis, Vahiy gelinceye kadar hristiyan ve yahudiler le sadece bir kac kere kisa sureligine karsilasmis..Yani onlardan bilgi alacak konumuda yok..Dedesi, tek Allah’a inanan biri olsada, (dedesini kucuk yasta kaybeder) Hayati putperest olan Kureys kabilesinde gecer ama cocukluk dahil hic bir ayini gormez, katilmaz, Cocukken zorla goturulse bile baslamadan uykuya dalarmis (ilahi bir hikmetle) bitince uyanirmis.. Simdi bu Sevgili, okur yazar degil henuz, hristiyanlik ve yahudlik hakkinda bir bilgiside yok.. Tek bilinen, Muhammedul Emin olarak cagrilmasi yani hayatinda hic yalan soylemedigi bilinen biri Kabilesince saygi duyulan biri, O zamanin kafirleri dahi Mualumanliga inamasa bile hic bir zaman O’nu yalancilikla suclamamis, kahin demis, buyulenmis demis seytan, cin yonetiyor demis ama hic biri yalanci dememis Bu kadar guvenilen biri.. 40 yasinda vahiy geliyor ve Bu sevgili, Allah’in hikmeti ile okumaya basliyor . O O’na bildirilenleri anlatiyor biz dinliyor.. Diyorlarki O Incil ile Torah’I kopyaladi. Peki Incil ve Torah Paharaoh derken Kur’an- Kerim Firavun diyor.. Ilginctirki Tarihi kazilarda o donemde yasayanlar krallarini kendi dillerinde Firavun diye cagiriyorlar. Yalniz Bu gercek yenilerde bulunuyor 14 yy oncesinde degil.. O bir Tarihci miki bunu biliyordu.. Bugun bilim Evrenin genislediginden bahsediyorki bu yenilerde bulundu Kur’ani Kerim diyorki “51-47. Biz göğü kudret(imiz)le bina ettik. Şüphesiz, onu genişleten de biziz.” O astronomi ile mi ugrasiyorduki bunu biliyordu.. Bildigin uzere atmosfer 7 tabakadan olursur Bak Kur’ani Kerim ne diyor “29. O (Allah) ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı; sonra (iradesiyle) göğe yönelip onları yedi (kat) gök olarak (bir sistem üzere) düzenledi. O her şeyi hakkıyla bilendir.” Sende O Cografi ozellikleri sence nasil biliyordu. Kaptan Custo ornegi o Musluman olsun ya da olmasin Isi, yogunluk ve tuzluluk oranlari farkli olan 2 deniz birbirnekarismiyor ve bu Kur’ani Kerimde aciklaniyor 55-19 19. (Suları acı ve tatlı olan) iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. 20. Aralarında bir engel (ve bir perde) vardır ki, birbirinin sınırını aşmıyor (birbiriyle karışmıyor)lar. Acaba peygamber Efendimiz bir okyonus bilimcimiydiki bunlari biliyordu.. Kur’ani Kerim diyorki 56. Âyetlerimizi inkar edenler (kabul etmeyenler) var ya, hiç şüphesiz, onları ateşe atacağız, derileri piştikçe (her defasında) azabı tatmaları için onları başka (taze) derilerle değiştireceğiz. Şüphesiz ki Allah mutlak galip, mutlak hüküm ve hikmet sahibidir. Bilim ne diyor deri 3 tabakadan meydana gelir deri ustu deri ve deri alti diye.. 3 derece yanik vardir . 1. derece yanikta kizarmalar olur 2. derece yanikta su toplamalari ve 3 derece yanikta acik kirmizilar ve siyah tonlar vardir ve 3 derece yanikta cogunlukla sinir uclari yandigi icin sinir uclarinda bir tahribat gelir ve gorevini yerine getiremez boylece aci hissi duyulmaz.. bu demek oluyor ki deri tamamen yanarsa artik aci hissedilmiyor cunku sinirlerde yaniyor ve islevini gormuyor artik.. Peki Kur’ani Kerim’in soyledigini tekrarliyalim..” derileri piştikçe (her defasında) azabı tatmaları için onları başka (taze) derilerle değiştireceğiz”. Yani deriler yandiktan sonra aci hissetmiyecekler oyleyse bizde derilerinizi tazeliyecegizki azabi tatsinlar.. diyor Allah. Sence Derilerki bu bilimsel gercegi Peygamber efendimiz 14 yy oncesinden mi biliyordu. Senin belirttigin gibi Islam’in bilimle basi dertte degil Aksine her gecen gun bilim Islami kanitlar nitelikte.. Hristiyan toplumların verdiği nimet olan teknolojilerle, havada duran taşlar, namaz kılan ağaçlar üretmek zorunda kalmışladır. Kaptan kusto ve Neil Amstrong gibi hiçbir zaman müslüman olmamış kişileri müslüman olmuş gibi sunarak, Muhammed ali gibi kafasına yüzbinlerce yumruk yemiş boksörlerin ve esrardan, eroinden beyni dönmüş müzisyenlerin müslüman olmasını referans sayarak, dindeki mantığı ispatlama mecburiyetlerinde kalmışlardır. Baska bir onyargi daha Namaz kilan agaclarla kendilerini kanitlamak.. daha mesajinin basinda kendilerini ispatlamalarina gerek yoktur cunku tekildirler diyordun simdi ise ispatlamak icin sunu bunu yapiyorlar diyorsun.. Celiskilerle dolu mesajin var. Birincisi, Eger Allah inancin Yaradan inancin varsa, Allah ‘in herseyi gucu yettigini de bilirsin.. Yani fizik kurallarini nihayetinde Yaratanda uygulayan da odur.. Dilerse sebepler neticesinde kendi varliginindan haberdar eder bizleri fizik kanunlari ile dilerse bu kanunlara uygulamadan yapar O bir seye ol derse o oluverir. Evren, sen unlulerden ornek vermissin bende siradan insanlardan ornek vereyim Ben Amerikadayim.. Islami arastirdikca Islam’in Dunyadaki en hizli yayilan din oldugunu ogrendim ozellikle Avrupada ve Amerikada..Bunu kendi hayatimdan orneklerle segiliyebilirim, Mesela bir chat kanalinda kendi kulaklarimla en az 5-6 kisinin sehadet getirdigini musluman oldugunu gordum, (ayri zamanlarda) Doktorluk egitimini yarida birakip Islam’I daha iyi ogrenmek icin Turkiye’ ye gelip bir kac yil kalan ve sonrasinda Amerikaya tekrar gelen okulunu bitiren ve bir gun Turkiyede doktorluk yapmayi planliyan Amerikaliyla konustum, Musluman olmus bir Amerikali. Gecen Regaip kandilinde Turk camimizde 1 asyali (Cinli veya Koreli olabilir) 1 sarisin bir de bangladesli vardi. Asyali ve sarisin olan belliki dinimizi ogrenmek icin gelmis bangladesli ise bizim birlikte ibadet etti. Baslarinida ortmusler.. Ya da isyerinden.. Bir Ispanyol Musluman olmus Ismini Ayseye degistirmis.. Bir digeri var Ispanyol bende diyor inaniyorum Musluman olmak istiyorum ama nisanlimda Musluman olsun istiyorum onu bekliyorum diyor, Bir digerine Allah kismet ederse Kur’ani Kerim’in ingilizce cevirisini goturecegim, bu kisi her Islam’dan bahsettigimde yuzunu gormelisiniz, nasil bir inanisla dinliyor sozlerimi, ve kendi dinindeki suphelerinden bahsediyor. Bir Papaz Musluman olmus, Esi arkadaslari cocuklari musluman, Amerika cevresinde Muslumanlik uzerine Amerikan univeristelerinde konferanslar veriyor. Bir yahudi Musluman olmus, Web sayfasi acmis Muslumanligi savunuyor.. Daha bir coklari, Bircoklari Islam’a geliyor Allah’in izniyle.. Bizim Ulkemizde bir Musluman ulkede bazilari Islami gericilik diye tanimlamaya calisirken Avrupa ve Amerika yavas yavas Musluman oluyor. Yani buradada yanlisin var.. Çünkü onlar için, Allah yolunda yapılan kötü davranışlarda hak davranışlardır. Bu nasil bir soz.. Kotu davranis nasil Hak bir davranis olur.. Bu nasil bir genelleme bu nasil bir onyargi.. Bu yüzden de insanlar dinlerinden şüpheye düştüğü anlarda, tanrıdan da şüpheye düşeceğini zannederek, dinlerini samimi olarak sorgulamazlar. Dini konularda neden sorular olmasinki tabi sorular olacaktir soracagizdir.. Mesela benim sorularimdan biri neden Allah tek oldugu halde Kur’ani Kerim Allah kendinden bahsederken “Biz” diye hitap ediyordu.. Imanim tamdi benim bilmedigim Allah’in bildigi bir sey ler vardi muhakkak, bunun icin inancimi kaybetmedim, ama bunun gibi sudan sebebplerden dolayi hemen kendince fikirler uretip sonrasinda bu fikirlere inanan ve inancindan olan insanlar var.. Mesela ben bu sorumun cevabini aldim.. Arapcada Biz kelimesi ayni zamanda “Yuce Ben” Ingilizcede You, kelimesi sen ve siz diye kullanilir bunun gibi Arapcada ise Biz kelimesi “Yuce Ben” anlaminada geliyormus .. Yani Yuce Allah kendinden bahsederken kendisini bizlerden ayirarak yuceligini belirterek kendinden bahsediyor. Sorular olacaktir, sabirla cevaplarini Allah’tan beklemliyiz, bazen okudugumuz bir makalede bir haberde belki bir soyleside olacaktir cevaplar.. Ben Ateist değilim, içinde yaşadığımız evrenin tanrının kendisi olduğuna inanıyorum. Sevgili Evren acaba sen neye inandigina karar verdinmi? Bu arada bilim senindedigin kadarda guvenilir degil cunku Bilimsel teorilerin bir cogu zaman icinde curutulup bir yenileriyle degisitirilmistir. Fakat yanlışın içinde doğruyu aramadığınızdan emin olmadan, değerli hayatınızı 1400 yıl öncesinin insanına teslim etmeyin. 1400 sene once yasayan Sevgili peygamberimiz yanliz cagindakileri bildirmemis kendinden oncekileride bildirmistir sonrakileride ki, Kur’ani Kerim Cag gerisinde kalmis bir kitab degil Cag otesi bir kitabtir. Ya Ateist olursam ? Allah sen ateist ol dedigi icin ateist olmazsin..Sen kendi ozgur iradenle bunu secersin, dusuncelerin ve yaptiklarinla kalbin katilasir inanmaz olursunve ateist de olabilirsin ama bu kendi seciminle olur.. Allah sana O’nu bulucak olan akli vermistir.. ama nefis ve seytani da vermistir bir imtihan dunyasi oldugu icin.. Sen Aklinla Allah’i bulursun ama nefsin ve seytan turlu oyunlarla bunu sana Kabul ettirmek istemez, bir kendini begenmislige burunebilirsin, kendinden ustun biri olsun istemeyebilirsin, bunun sonucu olarak kendi ellerinle yaptiklarindan dolayi atese atilabilirsin, yoksa Allah Adildir, Onu bulup, dogru yolda yasayanlarini yakmaz. Evren surekli bilimden bahsetmissin.. Ama bildigin uzere Bilimsel teorilerin hic bircogu bir yenisiyle degistirilmistir.. Hem Islam dini bilime karsi degil ki. Ya biri ya oteki denilsin.. Bizde ikiside var.. Yeterki Arap zincirlerinizi kırın, parçalayın, teknoloji sizin gibi bir millet için, en basit şey olacaktır Islam dininin Araplikla ne alakasi var bizim kulturumuz bize onlarin kulturu onlara ki kulturlerimiz cok farkli, biz dinden bahsediyoruz Arap kulturunden degil Allah dileseydi Peygamber efendimiz baska bir irktanda gonderilebilirdi. Sevgili Evren Allah’ima cok sukur ki Ben dinimi cok seviyorum ulkemi vatanimida cok seviyorum Ataturk’ude seviyorum ve bilim den yanayim.. Sanki bunlarin hepsi ayri faktorlermis gibi konusmussun.. Bunlarin hepsi ayni anda olabilir. Selametle.. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 inan ki anlamaya çalışıyorum ama aklım hep şu soruda takılıyor bizim inancımızdan size ne neyi ispat etme çalışması bu,ister ateist ol ister dinleri kabul etmeyen biri,bu senin kişisel görüşündür yada bu görüşü paylaşanların. ben allaha ve kuran'ı kerim 'e inanan biri olarak sizi yargılama hakkını kendimde bulmuyorum,siz bu hakkı nerden alıyorsunuz. sana şurda katılabilirim yobaz düşünceler nedeni ile evet müslüman ülkeler bugün malesef oldukça kötü durumda ama bunun suçu kesinlikle dinde değil,onu kendi çıkarları doğrultusunda yanlış anlatanlardadır. ayrıntılara girmiyorum çünkü hiç bir yere varılmaz bu tartışmayla.bence herkes kendi inancı her ne ise karşı tarafa hoşgörülü bakabilmeyi öğrensin. sevgili evrensel ister inan ister inanma ama biz inananlarında aklı var ve bize öğretilenlerle yetinmeyip kendi sorgulamalarımızıda yapıyoruz.tabi gericiler için aynı şeyi söylemem en azından kendi adıma mümkün değil. son birşey daha bilim allahı ve dini inkar edebilir ama kuran'ı kerim bilimi reddetmez,içinde barındırdıklarıyla. bilim kuran'ı kerimi doğrular aslında. sevgiler.. "inan ki anlamaya çalışıyorum ama aklım hep şu soruda takılıyor bizim inancımızdan size ne neyi ispat etme çalışması bu,ister ateist ol ister dinleri kabul etmeyen biri,bu senin kişisel görüşündür yada bu görüşü paylaşanların." Bu konuda haklımısınız acaba ? Şu bir gerçektirki; Tüm inançlar diğer inançlar tarafından sorgulanır. Asıl gerçek, güncel bilimsel gerçeklerdir. "ben allaha ve kuran'ı kerim 'e inanan biri olarak sizi yargılama hakkını kendimde bulmuyorum,siz bu hakkı nerden alıyorsunuz." Öyle yapmanız gerek. İnancınız itirazsız sorgulama/yargılama hakkını almıştır sizlerden. Sorgulama/yargılama bilimsel ilkelerle mümkündür. sana şurda katılabilirim yobaz düşünceler nedeni ile evet müslüman ülkeler bugün malesef oldukça kötü durumda ama bunun suçu kesinlikle dinde değil,onu kendi çıkarları doğrultusunda yanlış anlatanlardadır. Veriler somut gerçeklere dayanmadığı sürece yorumlar aşırı ve ılımlı şekilde olabiliyor. Buna meydan verilmemesi için kaynağının bilimsel gerçekler olaması gerekiyor. ayrıntılara girmiyorum çünkü hiç bir yere varılmaz bu tartışmayla.bence herkes kendi inancı her ne ise karşı tarafa hoşgörülü bakabilmeyi öğrensin. Tahlilde, yanlışlığı ispatlanmış ve toplumları olumsuz etkileyen görüşlere, iyimser olmak nasıl başarılabilir anlatabilirmisiniz? sevgili evrensel ister inan ister inanma ama biz inananlarında aklı var ve bize öğretilenlerle yetinmeyip kendi sorgulamalarımızıda yapıyoruz.tabi gericiler için aynı şeyi söylemem en azından kendi adıma mümkün değil. Öğretilenlerin dışında ne ile sorgulama yapabildiğinizi merak ettim doğrusu. Mümkün olabiliyormu ? "son birşey daha bilim allahı ve dini inkar edebilir ama kuran'ı kerim bilimi reddetmez,içinde barındırdıklarıyla." "bilim kuran'ı kerimi doğrular aslında." Tüm inançlar, inandırıcı olabilmeleri için bilimsel kurallara tutunmak zorundadır. Bazende, bilimi kendi kurallarıyla açıklamaya çalışır ama başaramaz. Bilim ise; Madde ve toplumsal ilişkilerin analizinde, kendisine alternatif kabul etmez. İyi dileklerimle.. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 Yunus Suresi Ayet 95: Ve sakın Allah'ın ayetlerini yalanlayanlardan olma. Sonra ziyana uğramışlardan olursun. Ayet 40-41: Ve onlardan kimisi ona iman eder ve onlardan kimisi de ona iman etmez. Ve Rab'bin bozguncuları pek ziyade bilendir. Ve eğer seni yalanlarlarsa artık de ki: Benim amelim banadır, sizin ameliniz de sizedir. Siz benim işleyeceğimden berisiniz, ben de sizin işleyeceğiniz şeylerden beriyim. Kamer Suresi Ayet 17: Ve and olsun ki, biz Kur'an'ı düşünülmek için kolaylaştırdık. Fakat düşünen var mı? Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 inan ki anlamaya çalışıyorum ama aklım hep şu soruda takılıyor bizim inancımızdan size ne neyi ispat etme çalışması bu,ister ateist ol ister dinleri kabul etmeyen biri,bu senin kişisel görüşündür yada bu görüşü paylaşanların. ben allaha ve kuran'ı kerim 'e inanan biri olarak sizi yargılama hakkını kendimde bulmuyorum,siz bu hakkı nerden alıyorsunuz. Çok değerli Frozen, Yargılamayı, çıkan sonuca göre hüküm koyarak; bunu birilerine diretmek olarak düşünürsek, bu şekilde bir yargılamayı ne ben nede bir başka şahıs yapabilir. Çünkü bu çeşit bir yargılamayı yapmaya ancak devletlerin mahkemeleri yetkilidir. Burada benim ve diğer forum arkadaşlarımızın yaptıkları sadece eleştirel fikirlerdir, kimseye diretme değildir. Aynı şekilde koşullarda sizinde, benim ve buradaki herkezin fikirlerini eleştirme hakkınız vardır ve bunu da yapmışsınız zaten. Ancak buna rağmen, ben sizin aslında ne demek istediğinizi anladım. Siz diyorsunuzki; "bu eleştirileri yapmaya, bu konuları açmaya ne gerek var? bırakın inanan inansın inanmayan inanmasın." Bende şimdi size bunu açıklayayım. Tanrı inancı "Allahla kul arasındadır". İster inanır, ister inanmaz. Ancak dinler söylenildiği gibi, "Allahla kul arasında değildir". Neden değildir hemen belirtelim; Dinler sadece kişiyi hedef alarak değil toplum yaşamını da hedef alarak yazılmıştır. Dolayısıyla da sadece o dine inananı değil inanmayanı da etkiler durumdadır. Eğerki dinler sadece kişilerin içlerinde yaşayan bir inanç olsaydı, vede toplumsal yaşamı etkilememiş olsaydı, o zaman din konusu en azından şimdiki kadar eleştiriye mağruz kalmazdı. Size binlerce örnek arasından bir kaç tane örnek sunayım: Kurban bayramlarında uluorta yerlerde ortalık kan gölüne çevriliyor. Sizde muhakkak buna karşısınız ama neticede katlanmakta olduğunuz şey sizin kendi dininizdir. Fakat bütün bunlara bu dine inanmayan kişiler de katlanmak zorunda kalıyor. Camilerden günde 5 kere yüksek sesle ezan okunuyor, bu o dine inanan kişi için zorunlu olabilir ama o dine mensup olmayan kişiler için rahatsız edicidir. Başka bir örnek; Türkiyede onbinlerce cami, imam hatip okulu vs gibi dini kurumların masrafları vergi yoluyla islam mensubu olmayan kişilere de ödettiriliyor. Bu konuda koca bir cilt kitap yazacak kadar geniş örnekler vardır. Gördüğünüz gibi dinler sadece "Allah ve kul arasında" değildir. Eleştirilerin sıklığı bu yüzdendir. sana şurda katılabilirim yobaz düşünceler nedeni ile evet müslüman ülkeler bugün malesef oldukça kötü durumda ama bunun suçu kesinlikle dinde değil,onu kendi çıkarları doğrultusunda yanlış anlatanlardadır. Dinleri çarpıtanlar da o dinlerin ürünüdür. Nasılki bir fabrikanın ürettiği kaliteli ürünler o fabrikaya aitse, aradan çıkan defolu ürünler de o fabrikanın ürünüdür. İnsanlar ürettikleri ürünlerin tamamını hatasız olarak üretmeye çalışır, fakat buna rağmen insan yapımı ürünler hatalı olabilir. Dinlerin hedefi insanların tamamını olabildiğince en ideal yola sokmaktır, ama eğer bahsettiğiniz kişiler islamın istediğinden uzak kişilerse, o halde tanrı hedefine ulaşamamış anlamına gelir ki, o zaman bu da din ve tanrının birarada olmasına ters düşer. Esasında dinler tanrının sınırsız gücü olduğunu söylerler ama verilen bazı bilgilerde ise tanrının gücünün sınırlı olduğu manası çıkar. Örneğin islami inanışa göre kuran değiştirilememiştir çünkü tanrı tarafından korunmuştur. Oysaki yine islam inanışına göre, İncilin değiştirildiğinden bahsedildiği zaman, tanrının İncili koruyamadığı ortaya çıkar. sevgili evrensel ister inan ister inanma ama biz inananlarında aklı var ve bize öğretilenlerle yetinmeyip kendi sorgulamalarımızıda yapıyoruz.tabi gericiler için aynı şeyi söylemem en azından kendi adıma mümkün değil. Çok değerli Frozen, Sizin zeki olduğunuz zaten belli, büyük bir ihtimalle benden de daha akıllısınız. Buna itirazım yok. Ancak aklınızı ne şekilde kullandığınızda önemlidir. Yaptığınız sorgulamalar gerçekten bilimsel sorgulamalar mı, değilmi buna dikkat etmelisiniz ? Tanrıyı ararken bilimsel yöntemlerle araştırmalar yaparak, deneylerle bulduysanız, o zaman dünyanın gelmiş geçmiş en büyük bilim adamı olmuş olursunuz. Çağ değiştirir, çığır açarsınız. Bütün dünyayı alarma geçirirsiniz. Haberlerde sizden başka haber bile sunulmaz, hatta başka bir yayın bile sunulmaz. Hele bir de bunu islamla birlikte ispatladıysanız, Yeryüzünde islamdan başka bir dine inanan tek bir kişi bile kalmaz. bilim allahı ve dini inkar edebilir ama kuran'ı kerim bilimi reddetmez,içinde barındırdıklarıyla. bilim kuran'ı kerimi doğrular aslında. Bakınız burada ufak bir mantık hatasına düşmüşsünüz. Bilim Allahı ve dini inkar edebilir ama kuran'ı doğrular demişsiniz. Kuran bir din kitabıdır. Allahı ve dini inkar eden bilim, nasıl olurda Kuran'ı doğrular ? Üstelik Kuran tanrının varlığını anlattığı halde. Dost sevgilerimle.. Alıntı
Φ Thebeliever Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 Camilerden günde 5 kere yüksek sesle ezan okunuyor, bu o dine inanan kişi için zorunlu olabilir ama o dine mensup olmayan kişiler için rahatsız edicidir. Bak guzel kardesim bu ve buna benzer bir suru ornek vermissin.. Dunyanin hangi ulkesine gidersen git, o ilkede hangi inanc sitemi baskinsa sende onlara inanmasanda saygi duymak durumunda kaliyorsun, aslinda sadece din degil bu kultur de olabilir Bu toplum olmanin bir sonucudur . Herkez sizin bireysel isterlerinize gore davranamaz toplumda yasiyorsaniz digerlerinin inanc ve geleeklerine saygi duymak durumundasin.. Onceden de soyledigim gibi Su an Amerikadayim.. Bizlerde pazar gunu can sesi duyuyoruz ya da bazen ayinler sarkilar soyluyorlar ozel gunlerde camlari acik yuksek sesle kendi camin kapali da olsa bazen duyuyorsun ya da hintliler eski otrudugumuz yerde her haftasonu her tatil bir cok hintli gelir park edecek alan kalmazdi gecit yaparlar torenlerinde bazen butun sokak yapanir onlarin torenleri icin.. Mesela cinlilerin parade lei olur biz onlarin yuruyusu yuzunden yollar kapandigi yol degistirmek durumunda kaliriz ? Turkih parade de baskalari.. Baskalri bizim sesimizi dinlemek zorunda kalir.. Daha sayamiyacagim kadar cok mesela bir cok kose bainda Seni Hristiyanliga cagiranlar olur gelip sninle kousmaya calisanlar, bir kosede avaznin ciktigi kadar yuksek sesle vaaz verenler.. Kimse cikip yeter kardesim sus demez..Ve daha bir cok sey.. Eger bir toplum icinde yasiyorsun diger inanclara da saygi gostermek durumundayiz.. Esasında dinler tanrının sınırsız gücü olduğunu söylerler ama verilen bazı bilgilerde ise tanrının gücünün sınırlı olduğu manası çıkar. Örneğin islami inanışa göre kuran değiştirilememiştir çünkü tanrı tarafından korunmuştur. Oysaki yine islam inanışına göre, İncilin değiştirildiğinden bahsedildiği zaman, tanrının İncili koruyamadığı ortaya çıkar. Guzel kardesim, Anladigim kadariyla siz din konusunda ya da soyle soyluyeyim Islam konusunda bir bilgin yok ama bilmedigin konuslar uzerinde sorular sourp ogrenmek yerine yorumlar yapiyorsun yani bu yargisiz infaz gibi birsey.. Bak KralX kardesimin Mevlanin bir sozunu gondermis "Cahilin cehaletini ispat etmek kolay ama itiraf ettirmek zordur" Once sor kardesim, hemen kendince fikriler yuruttme bilmeden.. Allah soz vermistir bir tek harfi degismeyecektir diye evet dogru ve degismeyecektir.. Cunku Kur'ani Kerim son kitaptir yani Kiyametin sonuna kadar ne baska bir peygamber gelecektir nede baska bir kitap gonderilecektir.. Iste Kiyametin sonuna dogru dogan biri demiyecektirki.. Ama Senin soznun degismedigi bir kitap yoktu O yuzden bulamadim diyemeyecektir Cunku Kur'ani Kerim orda olacaktir. bu sebeple tek bir harfi bile degismeden kalacaktir Buna da Allah soz vermistir.. Diger kitaplarin degismesi olayi ise insanlarin yine kendi elleriyle yaptiklarindandir Yuce Allah'in degistirdiginden dolayi degil.. Allah sozunu degistirmez daha iyisiyle yeniler.. Tanrıyı ararken bilimsel yöntemlerle araştırmalar yaparak, deneylerle bulduysanız, o zaman dünyanın gelmiş geçmiş en büyük bilim adamı olmuş olursunuz. Çağ değiştirir, çığır açarsınız. Su an hem dini bilgisi hemde egitim goren bir cok gencler bilim alaninda okullar arasi acilan yarismalarda oduller kazanmaktadirlar Islam bilime karsi degildir aksine bilimide kapsar. Son olarak Lekum Dinikum Veliye din. Sizin dininiz size benim dinim bana. Selametle Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 Bu gün sevgilinizi daha çok sevin. Ona sımsıkı sarılıp, "seni çok seviyorum deyin". Ona farklı gözlerle bakın, neler neler göreceksiniz. Konuşmayın, sadece yüzüne bakın, şefkatle okşayıp sevin onu. Sessiz olun, izleyin onu, o kadar tatlıdırki o, siz onu seyredin. Sonra gidip, bebeğinizi koklayın, o kadar güzel kokarki o. Annenize sarılın, öpün onu, o kadar güzel ağlarki o. Babanıza uzaktan, babacığııııım deyin, öyle bir bakacakki, şefkati içinizi sızlatacak. Köpeğinize gidip, poposuna şöööyle bir şaplatın, öyle güzel öperki sizi. Tanrıyı buldunuz, tamam işte, hoş olan budur, gerisi boş. Sevgili evrensel, yazdıklarını dikkatle okuyup, bir kopyasını kitaplığıma özenle ilave ettim... Yaptığın bütün değerlendirme ve örneklemeleri bile bir kenara bıraksak.. ALAKASIZ OLARAK DEĞERLENDİRMENE KARŞIN ne kadar iyi niyet ve insani değerleri öne çıkararak duygu ve sevgi dolu yaklaşımınla bu satırları yazmaya çalıştığın yukarıya bir kez daha alıntı yaptığım satırların gösteriyor aslında... İnandığım bir şey var oda şu ; aslında belli kalıpları ne kadar özümsemişte olsa bir çok kişinin üzerinde durup düşüneceği şeyleri en anlaşılır üslup ve basit bir anlatım dilini kullanmış olmanla ne kadar karşı duruşta gösterseler de bir şeylerin farkına varacak olmaları... Yada bu humanist ve daha akılcı düşünce yakaşımlarına yakın her yaşta insanın bu konuda görüş ve düşüncelerinin biraz daha açılmasına yararlı olduğu... Sana sevgi ve selamlarımı yolluyorum... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 Camilerden günde 5 kere yüksek sesle ezan okunuyor, bu o dine inanan kişi için zorunlu olabilir ama o dine mensup olmayan kişiler için rahatsız edicidir. Sevgili bilimselci.. Sizde bilirsinizki kurallar genelikle çoğunluğun menfaatine ve isteğine göredir.. Halkının %98 i müslüman olan bir ülkede yaşadığınızı ve ateistlerin geriye kalan %2 lik oranın belki binde biri bile olmadığı bilmelisiniz.. Müslüman ülkelerde ezan sesinden, hıristiyan ülkelerde çan sesinden rahatsız olmucaksınız, olsanızda milletin dinine ve isteğine saygı duyacaksınız.. Milyonlar size ayak uydurmak zorunda değil.. Önce tahammül, inançlara saygı sonra sevgi ve barış.. Saygılar-sevgiler... Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Ama oncelikle genellemelr yaparak konusman beni gercekten cok uzdu.. Demisisn ki "Tanrıya inanmakla dinlere inanmak ayrı ayrı şeylerdir, birbirinden bağımsız olarak ele alınmalıdır." Kesinlikle ve kesinlikle ayri seyler degildir.. Eger bir kisi Allah oldugunu bunu sadece cevresini gozlemliyerek bile buluyorsa bu Yaradanin kendilerini basbibos birakmayacagini da bilir..Kisi Allah varmidir diye sorar Vardir cevabina inaninca sorulari artar.. Oyleyse biz niye yaratildik Olum nedir sonrasi nedir gibi sorular.. Iste herseyi yaratan Allah bizleri bos birakmayacaktir ve sonucta bu sorularin cevaplarini bizlere gonderecektir Peygamberler vasitasiyla.. Yani Allah’in valigini Kabul ediyorsan O’nun bizi bos birakmayagini ve bize din ile hem sorularimiza cevap verip hemde dogru yolu gostereceginede inanmak gerekir. Kıymetli Thebeliever, Dünyanın çeşitli yerlerinde, balta girmemiş ormanlarda birçok ilkel ve akılsız hayvanlar yaşıyor. Bunların hepsi başıboş yaşayan hayvanlardır. Bu kadar akılsız bir varlıkları bile Tanrı başıboş bırakmışsa, başı boş oldukları halde yaşamlarını sürdürebiliyorlarsa, uzayda cirit atacak kadar akıllı varlık insanı neden başıboş bırakamasın ? "Oyleyse biz niye yaratildik Olum nedir sonrasi nedir gibi sorular." İnsanoğlunun kafasında sadece bunlar değil, buna benzer yüzlerce soru daha vardır. Mademki din bu tür sorulara cevap veriyor, o zaman bu sorulara da cevap vermesi gerekir: 1- Tanrı bizi ne zaman yarattı ? Bizi yaratmadan önce kendisi ne yapıyordu, ne ile meşguldu ? 2- Kıyamet sonrası herkez cezasını çekecek ve cennete gidilecek. cennette ise artık kimse günah işler durumda olamayacak. O halde tanrının görevi de tamamlanmış olacak. Peki kendisi sonra ne yapacak ? Ne işle meşgul olacak ? 3- Tanrı evreni yaratmadan önce kendisi nerdeydi ? 4- Tanrı evreni ne zaman yarattı ? neden daha önce yaratmadı ? Evreni yaratmadan önce ne ile meşguldü ? 5- Bizi kendisine tapalım diye yarattıysa, bunu niçin yaptı ? Tapılmaya ihtiyacımı vardı ? Eğer öyle ise; neden tapılmaya ihtiyacı var? Daha buna benzer binbir türlü insan sorusu var. Yanıtlasın o zaman bunları. Ama insanın mantığına uygun bir şekilde yanıtlasın. Mantıktan uzak bir şekilde bende yanıtlarım. Ayrıca şunuda belirtmek istiyorumki, ateist kardeşlere belki güveniniz yoktur ama ben ateist değilim, buna göre yazımı okurken önyargılarınızı bir kenara bırakmanızı rica ederim. Sizler benim can dostlarımsınız, niyetim sizi kandırmak değil birşeyler anlatabilmektir. Guzel kardesim, Guzel bir sey soylemissin onyargilari birakalim diye hemen arkasindan onyargilarla dolu bir mesaj gondermissin malesef. Bunun denemesini 7 yaşındaki herhangi bir çocukta yapabilirsiniz; "o çocuğa seni kim yarattı?" dediğiniz zaman, "Allah baba" der ama "nerden biliyorsun?" diye sorarsanız "babam söyledi" gibisinden kendi analizinden uzak bir cevap verir Bir duzeltme yapalim istersen once.. Allah baba denmez Cunku Allah ne babadir ne annedir ne oguldur ne kardestir.. Allah Yaradandir yarattiklarinin hic birine benzemez.. Baba kelimesi hristiyanlarda kullanilan bir terimdir.. Allah’a babalik isnad etmek sirktir ve sirk en buyuk gunahtir. Baba kelimesini bazı çocukların böyle hitap ettiğini bildiğim için yazdım. İslamda geçersiz bir kelime olduğunu bende biliyorum. Sadece bir çocuk ağzı kullanmış olmak için bu şekilde örnek verdim. Ama siz ona takılmayın, cümlede anlatılmak istenene konsantre olun. Ve evet, Butun cocuklar Musluman dogar cunku bir onceki alemde butun ruhlar Muslumandir ve dogduklari andada Muslumandir dinlerini sonradan aileleri degistirir yani kendi iradeleri henuz yoktur. Mademki dinlere mantık yoluyla inanılıyorsa, o zaman şunu açıklamalıyım. Mantık tek hamlelik değildir, sonuca ulaşılana kadar devamlılık arzeder. Başlanırken başından başlanır, sonuca doğru devam edip tamamlanır. Yani sinsilesi vardır. Mantık kurmaya konunun ortasından veya sonundan başlarsanız, belki sonuca daha çabuk ulaşabilirsiniz ama sonuç mantığa uygun olmayabilir. Buna göre mademki bir dinin gerçek olup olmadığını tartışıyorsak, önce o dinin gerçekliğini (kendi içinde ve dışında ) araştırıp ondan sonra onun ne dediğine inanmalıyız. Önce söylediklerine inanıp, sonra gerçek olduğunu anlamaya çalışırsak, o zaman bunu yapmaya bile gerek yok, çünkü zaten baştan inanmış olursunuz. İslamın bu söylediğini her din kendi için söyleyebilir. Çocuğa her konuda bilgi ve eğitim sağlanırken, bilimden ve gözle görülür kaynaklardan faydalanılırken, tanrının varlığı konusu bilimsel kaynaklardan değil, din kitaplarından öğretilir. Dogru cunku nasil basin agriyinca doktora yani bu isin uzmanina gidiyorsan dini konuslara geldigi zamanda tabiki dini bilen kisilere gidip ogrenmenden ya da dini kaynaklardan ogrenmenden daha dogal bir sey yoktur. Doğal olduğunu bende söyledim zaten, çünkü insanlara tanrıyı anlatmaya talip olan dinden başka birşey yoktur. Ancak doğal derken, bu kural her kişi için doğal değildir. Sadece standart halk için doğaldır. Mantıklımıdır ? Belki. Sizin söylediğiniz gibi düşünülürse mantıklı olabilir. Yani hasta olunca doktora, din lazım olunca din adamına, derseniz uzaktan bakışta mantıklı gelebilir. Ama birde şöyle düşünün: 1- Hasta olunca doktora, yani bilime. 2- Hukuk gerekince Avukata, yani gene bilime. 3- Tarih lazım olunca Tarihçiye, yine bilime. 4- İnşaat yaparken, mimara, mühendise, yine bilime. 5- Hava durumunu öğrenirken meteoroloji uzmanına, yine bilime. 6- Tanrı varmı, yokmu deyince dine. Şimdi diyeceksiniz ki; siz kendiniz söylediniz, dinden başka tanrıyı açıklayan yok diye. Evet bu doğru, ama dinden başka tanrıyı açıklamaya kalkışan da yok. Üstelik dinler tanrıyı açıkladığını sadece iddia eder. Kesin bir şey yoktur ortada. Eğer birkaç kayda değer bilim adamı birleşip, yarım yamalak da olsa tanrıyı anlatmaya kalksaydı. O zaman tanrıyı aramaya yine bilime gidilir, dinlere güvenilmek zorunda kalınmazdı. Ama hiçbir kayda değer bilimadamı bunu yapmaz, çünkü bilim herşeyden önce dürüstlük gerektirir. Dürüst olmayan diğerleri ise kayda değer bilimadamı olamaz. Ancak kendi cemaatlerinin bardakkıran bilim adamları olurlar. Yukarıda bahsettiğim 5 bilim dalı da gerektiğinde birbirlerine danışır. Üniversiteleri de birbirleriyle diyalog halindedir. Ama bu bilim dallarının hiçbiri de din adamlarına gidip de birşey danışmaz. İlahiyet fakültelerine diğer üniversiteler hiçbirşey sorup danışmaz. Buda dinin bilim dışı bir dal olduğuna bir diğer ispattır. Nasıl ki bilim tarafından bir falcıya, medyuma birşey sorulmazsa, din adamına da birşey sorulmaz. Kişisel olarak bir kaç kişi birşey sorsa bile, bunu üniversitenin belgelerine sokamaz. Örneğin ben çocuğuma bilimsel olmayan hiçbir kaynakla hiçbir bilgiyi öğretmeye yeltenmem. Çocuk kendisi gidip dinden birşey öğrenmek istese bile, ona önce dinin gerçek olup olmadığını bilimsel yoldan araştırmasını öğütlerim. Bu sadece benim için geçerli bir yöntem değildir, tüm AB ülkelerinde bir hayli yaygındır. Aslında bunda şaşılacak birşey de yoktur, çünkü bir insana tanrının varlığı anlatılırken bilimden faydalanılamaz, çünkü bilim tanrıyla ilgilenmez. http://www.turkish-media.com/forum/index.php?showtopic=41199 Bu mesaji okursaniz sevinirim ve bu mesajin sonunda derki.. Bizler bilim ile bir Yaradanin oldugunu ispatliyoruz ama Yaradan kimdir niye yaratmistir bu gibi konular dinin gorevidir bu noktada kisi kendisinin arastirip bulmasi gerekir der. Yani bilir kisiye gonderir. Bahsettiğiniz mesajı okudum. Orada tanrının veya dinlerin varlığını ispat eden hiçbir bilimsel buluştan bahsedilmiyor. Aşağıdakileri okuyunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. 1- Evrim dini amaçlı bir araştırma ve çalışma sonucu ortaya çıkmamıştır. Doğa araştırılmaları esnasında ortaya atılmıştır. 2- Evrim tanrının yokluğunu da ispatlamaz, çünkü yaradılış evrim yoluylada yapılabilir. 3- Evrim dinlerin gerçek olmadığını ispatlar. Çünkü dinde anlatılanla farklı bilgiler verir. Eğer dinde evrim yoluyla yaratılış yazsaydı, o zaman hiçbir evrim tartışması olmayacaktı. 4- Evrim karşıtı çalışmalar üretmeye değil, tüketmeye yöneliktir. Çünkü evrimi çürütmekle bilimsel yoldan yaradılışın nasıl gerçekleştiği anlaşılmış olmaz. 5- Evrim canlıların kim tarafından yaratıldığına yönelik bir çalışma değildir, hangi canlıların hangi yollarla meydana geldiğini araştırır. Dolayısıyla evrimi çürütmek için, başka bir bilimsel çalışmayla canlıların hengi aşamayla meydana geldiklerinin anlatılmasıyla ancak olur. Daha mantıklı bir yaratılma süreçi veya şekli evrimdeki gibi detaylı bir şekilde anlatılmadığı sürece en geçerli mantık evrimdir. Yani insanların kim tarafından yaratıldığı değil ne şekilde yaratıldığı ispatlanmalıdır. Yani bir bardağı kırıyorsanız, yerine bir başka bardak koymalısınız. 6- Evrim eksiktir, evrim kuramının tamamlanması için, belki binlerce yıl daha çalışma yapılacaktır. Bu yüzden de bazı fosillerin bulunamaması normaldir. Ancak unutmamalıdırki; Ademle havvanın fosilleri de bulunamamıştır. Yada 1 milyon yıl öncesinden kalma, bu günün insanının fosili de bulunamamıştır. Aksi halde çocuk büyüyünce kendine göre bir tanrı keşfedip onun tanrı olduğuna inanacaktır. Böyle olmasıda bildiğiniz gibi çeşitli toplumsal tehlikeler doğurur. Doğal olarak da bu tür kişiler yetiştirilmek istenmez.Çünkü, toplumsal ve ailesel düzen vede bir birlik olabilme sözkonusudurHerkezin tanrısı başka olursa kimin ne zaman, nerde ve ne şekilde davranacağını kestiremezsiniz, buda uyumsuzluk ve tehlikeler doğurur. Farkli dinden irktan insanlar bir devlet altinda, gecmisteki ornek Osmanli gunumuzdeki ornek Amerika.. Dikkat ederseniz, üstteki paragrafımın içinde din kelimesi geçmiyor. Farklı tanrılardan bahsediliyor. Osmanlı ve Amerika örneğinde tek tanrı yoğunluktadır. Putperestlik ise yine genel bir dindir, yani oda toplumsaldır. Ancak benim paragrafımda anlattığım şey başkadır. Tehlikeli olan şeyin ne olduğunu orada bahsetmedim ama burada bahsedeyim. Herkezin kişisel tanrısı olursa, birisi ineğe, öbürü köpeğe, biri güneşe öbürü de rüzgara tapar. O zaman ineğe tapan, size inek yedirtmez, köpeğe tapan da köpek besletmez. Belki devlet rejimlerinde kimse kimseye böyle şeyler diretemez ama, elinden geldiğini yapmaya çalışanlar da olur. Ayrıca toplum birliği yanında birde aile birliği arzulanır, bu yüzden da aile huzurunu garantiye almak için çok tanrılı çocuklar yetiştirilmek istenmez. Müşteri problemleri yoktur, kendi dallarında tanrıyı tek açıklayan olarak, tekeldirler. Guzel kardesim hangi tekellikten bahsediyorsun.. Burasi bir deneme dunyasi ve herkez her istegine inaniyor bu dunyada Eger dileseydi senin dedigin gibi hepimiz (butun dunya) gercek tek din olan Islam’a inanir olurduk Ama Allah insanlara ozgur irade vermis secmeleri icin, deneme dunyasinin bir geregi olarak ve ister ateist oluyorsun ister putperest isterse baska bir sey ama senin dedigin gibi din tekel degildir Tek Hak din vardir ama insanlar tarafindan yaratilan dinlerde vardir Şu din tekeldir diyemezsiniz, zaten öyle bişeyden bahsetmedim. Ama dinler tekeldir diyebiliriz. Çünkü tanrının varlığını açıklamaya talip olan sadece dinlerdir. Tabiki bir dinden ötekine geçen, yada dinlerin tamamını reddedenler olur. Ama istisnalar kaideyi bozmaz. Benim burada bahsettiğim neyin ne şekilde yapıldığıdır. Geneli hangi yola başvuruyor ona dikkat çekerim. //////////////////////////////// Forumda disk israfı yaratmamak açısından ve daha anlaşılır cevap verebilmek için diğer yazdıklarınızdan sadece pasajlar aldım: ------> O bir Tarihci miki bunu biliyordu.. Bakınız, geçmişte tarihçilik yoktur diye birşey sözkonusu değil. Ayrıca bir kısım tarih bilgisi bilmek için tarihçi olmayada gerek yoktur. Birde ilave yapmalıyımki, dinler bir kişinin ortaya çıkarabileceği birşey değildir. Maddi gücün yanında, yardımcılar, havariler ve destekçiler gerekir. Bu kişilerin arasında pekala tarihçilerde olabilir. Dinler basit değildir, detaylı ve grup çalışması ürünüdür. ------> Bugun bilim Evrenin genislediginden bahsediyorki bu yenilerde bulundu Kur’ani Kerim diyorki “51-47. Biz göğü kudret(imiz)le bina ettik. Şüphesiz, onu genişleten de biziz.” O astronomi ile mi ugrasiyorduki bunu biliyordu.. ------> Bildigin uzere atmosfer 7 tabakadan olursur Bak Kur’ani Kerim ne diyor “29. O (Allah) ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı; sonra (iradesiyle) göğe yönelip onları yedi (kat) gök olarak (bir sistem üzere) düzenledi. O her şeyi hakkıyla bilendir.” Sende O Cografi ozellikleri sence nasil biliyordu. 1- Evrenin genişlemesi yeni ortaya atılmıştır ve sadece bir teoridir. 2- Kuran'da gök için bazıları Evrenden bahsedildiğini, bazıları ise gökyüzünden bahsedildiğini iddia eder. Gökleri 7 kat yarattık derken, atmosferi kastederler, gökleri genişletiyoruz derkende Evreni kastederler. Oysaki buna göre tam tersi de düşünülebilir, yani atmosferi genişletiyoruz, Evreni de 7 kat yarattık denilebilir. 3- Atmosferdeki katman sayısı görecelidir. Kimi hesaplamaya göre troposfer, stratosfer, mezosfer, iyonosfer ve en dış kabuğu da eksosfer olmak üzere 5 katmandır. Kimisi ozonu da ayrı düşünür, 6 katman olur. Ancak katmanların içinde de yoğunluk değişimleri olduğundan dolayı daha fazla alt katmanlar yaratıp, 20 katmana bile çıkarmak mümkündür. Bu yüzden dinle ilişkisi olmayan bilimsel kaynaklara bakmak gerekir. Örnek: http://tr.wikipedia.org/wiki/Atmosfer ------> Kaptan Custo ornegi o Musluman olsun ya da olmasin Isi, yogunluk ve tuzluluk oranlari farkli olan 2 deniz birbirnekarismiyor ve bu Kur’ani Kerimde aciklaniyor 55-19 19. (Suları acı ve tatlı olan) iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. 20. Aralarında bir engel (ve bir perde) vardır ki, birbirinin sınırını aşmıyor (birbiriyle karışmıyor)lar. Acaba peygamber Efendimiz bir okyonus bilimcimiydiki bunlari biliyordu.. Muğla'da gökova körfezindeki, Akyaka beldesine gidin, orada denizin içinde tatlı suyla deniz suyunun karışmadığı yüzlerce yer göreceksiniz. Dünyada bu tür yerler binlerce ve belkide milyonlarca vardır. Tarih boyunca da insanlar tarafından görülmeye açıktılar. ------> Kur’ani Kerim diyorki 56. Âyetlerimizi inkar edenler (kabul etmeyenler) var ya, hiç şüphesiz, onları ateşe atacağız, derileri piştikçe (her defasında) azabı tatmaları için onları başka (taze) derilerle değiştireceğiz. Burada bilimde kullanılan deri tabakalarından bahsedilmiyor. Sadece yanan derinin tamamının değiştirileceğinden bahsediliyor. Ayrıca acı duyulmasını sağlayan sinirler sadece deride bulunmaz, derisi yanık bir insanı da yaksanız, deri altı sinirler yoluyla yine acı duyar. Derilerimiz uyarıcı olması bakımından, daha çok duyarlı sinir uçlarına sahiptir. Bunun derinin daha fazla acıya duyarlı olduğu islamdan çok daha önce bilinen bir şeydir. Yanmış bir insandan bunu öğrenmek gayet basit bir iştir. Ayrıca bu verdiğiniz örnekte, Tanrının kullarına işkence yapacağından bahsediliyor. Modern hukuk da bir bilim dalıdır. Modern hukukta işkence yoksa, bilimde de olamaz. Ayrıca bir başka önemli nokta da, tanrının kullarını kendi verdiği akıl seviyesinin sonucundaki işlenen suçlara göre eziyet etmesidir ki, bu da mantıkla bağdaşmaz. İnsanları yaratan tanrıysa, beyinlerini yaratan da tanrıdır. Cennet ve cehennemin olmuş olmasını bende isterdim. Ama bu kadar korkunç cezalarla değil tabi. Hatta umarımki ben yanılırım da cennet ve makul bir cehennem gerçek olmuş olur. /////////////////////////////// Hristiyan toplumların verdiği nimet olan teknolojilerle, havada duran taşlar, namaz kılan ağaçlar üretmek zorunda kalmışladır. Kaptan kusto ve Neil Amstrong gibi hiçbir zaman müslüman olmamış kişileri müslüman olmuş gibi sunarak, Muhammed ali gibi kafasına yüzbinlerce yumruk yemiş boksörlerin ve esrardan, eroinden beyni dönmüş müzisyenlerin müslüman olmasını referans sayarak, dindeki mantığı ispatlama mecburiyetlerinde kalmışlardır. Baska bir onyargi daha Namaz kilan agaclarla kendilerini kanitlamak.. daha mesajinin basinda kendilerini ispatlamalarina gerek yoktur cunku tekildirler diyordun simdi ise ispatlamak icin sunu bunu yapiyorlar diyorsun.. Celiskilerle dolu mesajin var. Yanlış yerden alıntı yaparsanız, yanlış anlarsınız. Alıntı yapmanız gereken yer alttakidir: Dinler kendi tarihleri içinde, kendilerini bilimsel yollarla da ispatlamaya çalışmamışlardır. Çünkü kendi zamanının bilimiyle uyumlu kalmaya mecburdular ve ona göre yazıldılar. Zira o zamanın bilim ve mantığına aykırı davransalardı kendilerini insanlara inandıramazlardı. Ancak günümüzün din yanlısı kesimlerinin işleri dinlerin çıktığı dönemdeki kadar kolay değildir. Çünkü 1400 yıl önceki bilimle açıklanmış ve sabitlenmiş oldukları için, şimdiki bilimle başları derttedir. Bu yüzden de üstlerinde sadece insanlara tanrıyı ispatlama görevi değil, aynı zamanda şimdiki bilimi inkar etme görevi de düşmüştür. Bu üsttekine göre, ne anlam çıkıyor ? Dinlerin çıktığı dönemde kendilerini bilimsel yollardan ispatlamaya çalışmamışlardır çünkü zaten o zamanın bilimiyle uyumlu idiler. Ama şimdilerde, bu zorunluluk ortaya çıkmaya başlamıştır. Yani yazımda sadece zaman farkı var bir çelişki yok. Ayrıca şunu da ilave edeyimki, dinler kendi çıktıkları tarihlerde zor kullanma yoluyla yayıldıkları için, herhangi bir ispatlama çabalarına da gerek yoktu. O zamanın mantığına ters düşmemeleri yeterliydi. Şimdi ise hem bilim gelişti, hem insanların zekası arttı ve hemde zor kullanma dönemleri büyük bir ölçüde kapandı. Bu yüzden de şimdiki din adamlarının dinleri ispatlama mecburiyetleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştır. Dikkat ederseniz, oradaki yazımda da yavaş yavaş dedim. Yani hala tam bir ispatlama mecburiyeti gözükmüyor. Ancak gün geçtikçe, bilim geliştikçe ve insanlar değiştikçe bu mecburiyet daha artacaktır. İnsanlar daha da somut deliller istemeye başlayacaklardır. Bu süreç Avrupada başladı, yavaş yavaş her yere yayılmaktadır. Avrupada, daha 50 yıl kadar öncesine kadar, herkezin din mensubu olmasına rağmen, şu anda dinsizlik oranı neredeyse yarıya yaklaşacak durumdadır. Standart halkta dindarlık ise neredeyse yok olmak üzeredir. O bir seye ol derse o oluverir. Neden o zaman bana islama inanacağım kadar zeka vermiyor ? Ol deyip, bir çırpıda benim zihnimi açmıyor ? Bana bir garezimi var ? Mantık vermiş, kullan diyeceksiniz. Tamam kullanıyorum, ortaya dinsizlik çıkıyor benim suçum ne şimdi ? Evren, sen unlulerden ornek vermissin bende siradan insanlardan ornek vereyim Ben Amerikadayim.. Islami arastirdikca Islam’in Dunyadaki en hizli yayilan din oldugunu ogrendim ozellikle Avrupada ve Amerikada.. Ben ünlülerden örnek verdim çünkü islam dünyası işin kurnazlığına kaçıp en çok ünlüleri örnek vererek onların ününden faydalanmaya çalışıyor. Bunu niçin yapıyorlar ? Çünkü ünlüler genellikle başarılı insanlar arasından çıkar. Başarılı insanlar da normalden daha akıllı insanlar olarak düşünülürler. Yani verilmek istenen mesaj şudur: "Akıllı insanlar islamın gerçek olduğunu anlayabiliyor. İslamyanlış olsa akıllı insanlar inanmaz". Bu bir şaşırtmacadır, çünkü örnek verilen kişinin biri bir boksördür. Akılla hiç alakası olmayan bir dalda başarılı olmuştur. Çünkü boks akıldan çok bedensel güç gerektirir. Bir diğeri ise, uyuşturucudan şaşkın hale gelmiş, mantığını yitirmiş bir müzisyendir. Verdikleri örneklerin içinde sadece iki tane bilimadamı vardır, onlarda zaten uydurmadır. Sıradan insanlara gelince; Dinden dine geçiş yapan sıradan insanların olması normaldir. ve referans olamazlar. Eğer diğer dinlerden islama geçiş daha fazla ise bunun da açıklaması vardır. İslam dini mensupları diğer din mensuplarına nazaran dinlerine daha sıkı bağlıdırlar. Bu yüzden de herbiri sıkı bir misyonerdir. Zaten müslüman olan insanlara dahi misyonerlik yaparlar. Misyonerlik yapılınca tanrının onlara sevap yazacağına inanırlar. Bunun neticesinde de diğer dinlerdeki inancı zayıf kalan insanları kolayca islamlaştırırlar. Diğer dinlerde ise sadece din adamları misyonerdir. Onlar bile sıradan bir müslüman kadar misyoner olamazlar. bunun da bir teknik sebebi vardır ama konu çok uzar. En çok Avrupa ve ABD ye gelince; dedim ya, hristiyan dünyası, özellikle Avrupada artık dinden kopma noktasına gelmiştir. Bu yüzden de çocuklarına müslümanlar kadar din aşılama peşinde koşmazlar. Dine müsait olan çocuklardan bazıları da, kendilerine din ararken, milyarlarca müslüman misyonerden birine yakalanırlar. Bu çocukların islama daha kolay geçişinde bir ayrı sebep daha vardır. Zira ebeveynleri hristiyanlıktan gelmedir. Buna göre, "ailem hristiyanlığı hiç kaale almadığına göre, gerçek din hristiyanlık değilmiş" diye düşünürler. Din ile tanrıyı da bir paket sandıkları için, akıllarına başka bir alternatif gelmez. Hristiyanlık dünyasında her yıl yüzbinlerce kişi dinsizliğe geçmekte. Beş onbin tanesi de islama geçebilir. Anormallik yok. Zaten, sizde diyorsunuz ya sıradan insan diye, bu insanların hiçbiri geçerli veri olamaz. Geçerli olan, bilim adamları arasında dinler arası geçiş olup olmadığıdır. Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Çünkü onlar için, Allah yolunda yapılan kötü davranışlarda hak davranışlardır. Bu nasil bir soz.. Kotu davranis nasil Hak bir davranis olur.. Bu nasil bir genelleme bu nasil bir onyargi.. Önyargı olması için, müslüman olan herkezin böyle yaptığını söylemiş olmam gerekirdi. Oysaki herkezin böyle yaptığından bahsetmedim. Ancak, böyle düşünen insanların azlığından da bahsedemeyiz. Örneğin, terör saldırılarında hiç günahsız çocuklar, siviller de öldürülüyor ama allah yolunda yapıldığı için günah sayılmıyor. İslamda normal şartlarda köle sahibi olamazsınız ama allah yolunda yapılan savaşlarda köle ve hatta ganimet sahibi bile olabilirsiniz. Teröre kılıf uydurmak basittir ama, köle ve ganimet şuçlarına bu günkü hukuka göre kılıf uydurmak mümkün değildir. Buna da belki o zamanın şartları dersiniz ama kölelik ve ganimet hak ele geçirmektir. Dolayısıyla hak yolu gösteren bir din ilk önce bunları yasaklamalıydı. Üstelik Kuran'a tüm zamanların kitabı dersek; köleliğin ve ganimetin şimdide hak olması gerektiği ortaya çıkar. Ben Ateist değilim, içinde yaşadığımız evrenin tanrının kendisi olduğuna inanıyorum. Sevgili Evren acaba sen neye inandigina karar verdinmi? Bu arada bilim senindedigin kadarda guvenilir degil cunku Bilimsel teorilerin bir cogu zaman icinde curutulup bir yenileriyle degisitirilmistir. Yenisiyle değiştirilmiştir ama her defasında yine başka bir bilimsel çalışmayla değiştirilmiştir. Bilim güvenilir değilse, doktora değil üfürükçü hocalara gitmemiz gerekir. Fakat yanlışın içinde doğruyu aramadığınızdan emin olmadan, değerli hayatınızı 1400 yıl öncesinin insanına teslim etmeyin. 1400 sene once yasayan Sevgili peygamberimiz yanliz cagindakileri bildirmemis kendinden oncekileride bildirmistir sonrakileride ki, Kur’ani Kerim Cag gerisinde kalmis bir kitab degil Cag otesi bir kitabtir. Böyle birşey doğru olsaydı, Beyaz hocanın da dediği gibi; en çok bilim adamı ve mucit, hacılardan, hocalardan çıkardı. Beyaz hoca ne dedi ? "Kuran bir bilim kitabı değildir. Kuranda bilime ışık tutacak bilgiler yoktur. Kuranda bilimsel bilgiler olsaydı bunu en çok okuyanlar olarak tüm icatları biz yapardık." Ya Ateist olursam ? Allah sen ateist ol dedigi icin ateist olmazsin..Sen kendi ozgur iradenle bunu secersin, dusuncelerin ve yaptiklarinla kalbin katilasir inanmaz olursunve ateist de olabilirsin ama bu kendi seciminle olur.. Allah sana O’nu bulucak olan akli vermistir.. ama nefis ve seytani da vermistir bir imtihan dunyasi oldugu icin.. Sen Aklinla Allah’i bulursun ama nefsin ve seytan turlu oyunlarla bunu sana Kabul ettirmek istemez, bir kendini begenmislige burunebilirsin, kendinden ustun biri olsun istemeyebilirsin, bunun sonucu olarak kendi ellerinle yaptiklarindan dolayi atese atilabilirsin, yoksa Allah Adildir, Onu bulup, dogru yolda yasayanlarini yakmaz. Tanrı önceden sonucunu bilebileceği bir şey için, insanları imtihana sokmaz. Bile bile insanların aklına şeytanı sokup, sonrada onları yakmaz. Nefis derseniz, nefis de tanrının eseridir. yaradılışa inanılıyorsa nefis de insanın yaradılışında vardır. Yine suç insanda olamaz. Evren surekli bilimden bahsetmissin.. Ama bildigin uzere Bilimsel teorilerin hic bircogu bir yenisiyle degistirilmistir.. Hem Islam dini bilime karsi degil ki. Ya biri ya oteki denilsin.. Bizde ikiside var.. ? İslam dinin bilime karşı olması zaten mümkün değildir. Hiçbir din bilime karşı değildir. Bilime karşı olsalardı zaten kimseyi inandıramazlardı. Bilime karşı değildir ama bilime engeldir. Yolun ortasında durursanız, yola karşı olmazsınız ama gelene geçene engel olup, yolu tıkarsınız. Karşı değilse bıraksın o zaman evrimde gelişsin, insan da kopyalansın, organ nakli de yapılsın. İslam ülkelerindeki bilim seviyesi size biraz ipucu verir. İslam dünyası, batı dünyasından en az 1000 yıl geridedir. Vakit olursa bir gün bu 1000 yıl meselesini de açıklayacağım. Yeterki Arap zincirlerinizi kırın, parçalayın, teknoloji sizin gibi bir millet için, en basit şey olacaktır Islam dininin Araplikla ne alakasi var bizim kulturumuz bize onlarin kulturu onlara ki kulturlerimiz cok farkli, biz dinden bahsediyoruz Arap kulturunden degil Allah dileseydi Peygamber efendimiz baska bir irktanda gonderilebilirdi. Arap zincirleri demekle, Arapların icat ettiği din demek istedim. Başka türlü bir manası yok. Sevgili Evren Allah’ima cok sukur ki Ben dinimi cok seviyorum ulkemi vatanimida cok seviyorum Ataturk’ude seviyorum ve bilim den yanayim.. Sanki bunlarin hepsi ayri faktorlermis gibi konusmussun.. Bunlarin hepsi ayni anda olabilir. Sevgili Thebeliever, Belliki, kendi halinizde ve zararsız bir dindarsınız. Dininize bu şekilde devam edin, desteklerim. Benim zararlı gördüğüm şey sizin gibi kişiler değildir. Zararlı gördüğüm şey dinlerin kendileridir. İnsanların ilgilenebileceği alanlar zaman meselesinden dolayı kısıtlıdır. Her alanla dilediğimiz kadar, bol bol ilgilenmemize imkan yoktur. Birçok konuyla ilgilensek bile, derinlemesine girebildiğimiz bir veya birkaç konu olur. Bu konular da insanın kendi seçimi ile devreye girer. Ya biraz fazla sayıda alan birden seçer, zamanınızı onlara paylaştırırsınız. Veya daha az alanda daralır o konuda gelişmeye çalışırsınız. İlgilendiğiniz konuların sayısı ne kadar çok artarsa, konularda uzmanlığınızın derecesi de o kadar düşer. Dindar olmak da bir hayli çok zaman ve emek gerektirir. Dolayısıyla ister istemez diğer alanlarınızdan alıkoyulmuş olursunuz. Dindar olan kişiler bilimden anlamaz, bileme aklı ermez diye birşey yoktur ama bilimsel gelişmeye vakit ayıramadıkları için kendi güçleri dahilindeki gelişmelerini sınırlı tutmak zorunda kalırlar. Bu tabiki kişinin akıl ve çalışkanlık seviyesine göre kişiden kişiye değişkendir ama kendi derecesini etkileyeceği de muhakkaktır. Dindarlaştıkça, din için daha fazla vakit ayırır, diğer alanlarda ister istemez daha kendinize göre zayıf kalırsınız. Dikkat ederseniz, çember sakallıların arasından bir tane bile bilim adamı çıkmaz. Oysaki ne sakallı bilime karşıdır, nede sakal da bilime engeldir. Bunun sebebi sadece o derece dindar kişilerin dinlerine ayırdığı vaktin daha fazla oluşudur. Haydi sakalı bir kenara bırakalım. Alttan kesik bıyıklılardan da buluş yapmış bilimadamları çıkması da çok zordur. Bunun kararını siz verirsiniz. İster üç eşit parça halinde Bilim, Atatürk ve Din olarak bölersiniz. Yada daha farklı şekillerde kendi gücünüzü kullanır, açığa çıkarırsınız. Ama unutmayınızki, bilimci kadar bilim, Atatürk düşkünü kadar Atatürkçü, din adamı kadar dindar olmanız için, zekanız yetse bile, en azından 2 kat fazla zamanınız da olması gerekir. Gurbet elde yaşamak zordur sanırım. İnşallah fırsatınız çok oluyorda ülkenize sık sık gelebiliyorsunuzdur. Ama her zorluğun da bir refahı vardır. Fikirlerimiz farklıda olsa biz sizinle kardeşiz, size ülkenizden sıcak sevgiler gönderiyorum. Tüm mutluluklar sizlerin olsun.. Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 İnandığım bir şey var oda şu ; aslında belli kalıpları ne kadar özümsemişte olsa bir çok kişinin üzerinde durup düşüneceği şeyleri en anlaşılır üslup ve basit bir anlatım dilini kullanmış olmanla ne kadar karşı duruşta gösterseler de bir şeylerin farkına varacak olmaları... Çok sevgili GeceKuşu, Söylediklerinize %100 katılıyorum. Benim dinden çıkma sürecim, 10 yıl kadar sürmüştü. Hiç kolay olmamıştı, cennet ve cehennem varken. O zamanlar internet de yoktu, medyada ise karşı fikirlere asla yer verilmezdi, hala da verilmez. Hatta yer verilse bile medyaya çıkıp, karşı fikir sunanın son karşı fikir sunuşu olacağından da eminim. Dinlerdeki demokrasi malum çünkü. Ancak şimdiki nesilin, internet gibi demokrat bir ortamı var. Dolayısıyla birşeyleri daha hızlı anlama şansları da var. İlk anda olmasa bile, elverişli kişiler, trende, vapurda, yolda giderken bunları düşünmeye başlayacaklardır. İlk okumada tam kabul zordur ama, müsait kişiler en fazla bir-iki yıl harcadıkları zaman, mesajım tam yerine oturacaktır. Basit dili de özellikle kullanmaya gayret ediyorum. Mesajlarımı bitirdikten sonra birkaç kez herkezin anlayabileceği şekilde yeniden düzenliyorum. Hatta bazen yeniden düzenlerken, cümlelerin arasında eski cümlelerden parçalar kalıyor, ve garip gözüküyor. Neyseki, yazılarımı anlayacak kişiler onun da bir aksaklık olduğunu kestirebilecek kişilerdir. İltifatlarınız için çok teşekkür ederim. İnanınki bana sunduğunuz iltifatlardan çok daha fazlasını hak ediyorsunuz. Ulusumuzun zeki ve fedakar insanlarısınız, sizinle gurur duyuyorum. Sonsuz sevgimle kalın.. Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Camilerden günde 5 kere yüksek sesle ezan okunuyor, bu o dine inanan kişi için zorunlu olabilir ama o dine mensup olmayan kişiler için rahatsız edicidir. Dunyanin hangi ulkesine gidersen git, o ilkede hangi inanc sitemi baskinsa sende onlara inanmasanda saygi duymak durumunda kaliyorsun Sevgili Thebeliever, Ezan sesi susturulsun diyen yok. Saygımız yok diyen de yok. Rahatsız etsede, alışkın olduğumuz için, aşırı rahatsız da etmiyor zaten. Katlanmak zorundasın dersen, zaten öyle yapıyoruz. Bu konuyu örnek vermemin sebebi, "insanın dini tanrı ile kul arasındadır" deyişinin yanlış olduğunu belirtmek amaçlıydı. Ben size başka örneklerde vermiştim ama siz arasından sadece bunu çekip almışsınız. Baskın güç, avantajına sığınıp, kutsala söz söylendi havasını vermişsiniz. Esasında ezanın, teknojojik imkanları da var ama, bu şekline de razı gelmek zorundayız. Eğer yasaklansın deseydim. O zaman saygısızlık diyebilirdiniz. Siz konunun özünü bırakıp, cımbızla kullanabileceğiniz yeri almışsınız. Konunun özü "dinlerin tanrıyla kulun arasında bitmediğidir". Eğer örnekler isterseniz tonla örnek gönderiririm. Ama gerek yok sanırım, düşünecek olursanız siz bunların hepsini benden de iyi bilirsiniz. Diger kitaplarin degismesi olayi ise insanlarin yine kendi elleriyle yaptiklarindandir Yuce Allah'in degistirdiginden dolayi degil.. Allah sozunu degistirmez daha iyisiyle yeniler.. Ben size tanrı incili değiştirmiştir demedim. İnsanların değiştirmiş olduğundan bahsettim. Sizde şimdi aynısını söylemişsiniz. Buna göre ne oluyor ? Tanrı incili insanlardan koruyamamış oluyor. Yani başarısız olmuş oluyor. Sevgili Thebeliever, Önce sor demişsiniz, soruncada böyle cevaplar geliyor işte. Ben yeterince Kuran'ı da araştırdım, güvenilir kişilerin ağzından da bilgi aldım. Dini savunan kişiye ne kadar sorsanız, sorun yinede dini mantıklarla cevaplar verir. Kendi bilgim ve mantığım bana yeterlidir. Yetmediği yerlerde de sadece gerekli gördüğüm yerlerden araştırırım. Ama islam dünyası lastiklidir, Esnektir. Bir bakarsınız, hadislerden örnek verirler, ondan sonra aynı kişiye hadislerde çelişki sunduğun zaman, bu sefer de yok efendim o hadis çarpıtılmıştır, sen kurana bak der. Kuran'da çelişki gösterirsin, bu sefer kuran öyle yorumlanmaz, böyle yorumlanır derler. Biri öyle der, öbürü böyle der. Kendi aralarında anlaşabilseler içim gam yemiyecek. Parmak izi kadar çok çeşitli, herkezin dini kendi kurduğu şekilde. Kime sorsan, sen ona inanma bana inan diyor. İslam alimleri denilen adamlar bile televizyonlarda birbirleriyle yok öyle değil, yok böyle tartışmalarına giriyorlar. Namaz 3 vakittir diyen, din adamları bile oldu. Kimisi der türban var, öbürü derki yok. Kuran değiştirilemez, tanrının sözüdür diyorsunuz. Bu ortamda Kuran'ı değiştirmeye ne gerek varki? Mademki kuran bu kadar zor anlaşılır bir şey, bu kadar çok yoruma açık birşey, kur kendi dinini gitsin. Değiştirip de ne yapacaksın ? Herkezin yaptığı da bu zaten, biri kara çarşaflar içinde, öbürü plajda üstsüz, tanga mayoyla. Ama ikisi de elhamdurullah en iyi müslüman benim diyor. Şimdi size sorsam, sizde onlar çarpıtıyor, esası şu diyeceksiniz. Yarın da öteki oradan çıkıp, Thebeliever'ınki yanlış, esası budur diyecek. Bu bölümde size biraz kızdım, çok özür dilerim. Ama şimdi, kızgınlığım geçti en iyi dileklerim sizin için olsun. Alıntı
Φ uurrr Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Muhammed ali gibi kafasına yüzbinlerce yumruk yemiş boksörlerin ve esrardan, eroinden beyni dönmüş müzisyenlerin Sevgili Evrensel, Bu konuda demek estedigim tek sey, Muhammed Ali ve musluman olan diger muzisyenleri tasvir etme seklinin o insanlari kucuk dusurucu ve hakarete kacan bi sekilde olmasi. Ben o insanlara saygi duyan biri olarak, bu sekilde tasvir edilmelerine uzuldum... Saygilar Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Kaldırılamaz tabi onlar için varlık içindeyken Müslüman olanlar ya da Müslümanken başarı kazananlar... Beyaz hocaya da selamlarla İslam bilginlerini hatırlatıyorum ve daha tarih bilmeden bu konulara girmemesini tavsiye ediyorum... Ve Evrensel arkadaş niye Kur'an'ı tam olarak okumuyorsun;bir de onu dene bu soruları sormadan önce... Dinin bağlı olduğu kitabı bilmeden onn hakkında konuşmak doğru olmaz... He siz şimdi okudum derseniz ben de o zaman bi daha lütfen derim;şöyle adamakıllıca... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Bize "Kur'anı okuyun" diyenler, ömrü hayatlarında bir defa açıp da okumuşlar mıdır acaba? Onlar için Kur'an, ufak yaşlardan itibaren kafalarına kazınan kutsallıktan öte bir şey değil. Ben 4-5 defa okudum, hala da okuyorum. Tek gördüğüm, 1400 yıl önceki arap bedevi toplumuna önderlik etmeye kalkışan birinin, yirmi küsür yılda oluşturduğu bir kitap. Belki edebi bir değeri olabilir ama, kutsallıktan söz edemeyiz. Bunu anlayabilmek için Kur'an'a önyargısız bakmak yeterlidir. Ancak Kur'an'a bakan bir teist tamamen önyargı ile yaklaştığından Kur'an'daki absürdlükleri göremez. Görse bile bunda bir hikmet aramaya çalışır. Örnek mi ? Bakın aşağıda bir kaç tanesini gösteriyorum... 67/5- Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık. Astronomi bilgisinin çok kısıtlı olduğu bir dönem için normal sayılabilecek sözler. Sanırım halk arasında "yıldız kayması" diye tabir edilen olay için kullanılan bir söylem. Yoksa yıldızlarla şeytan taşlamak da neyin nesi? 13/2- Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş'a kurulan, güneşi ve ayi buyrugu altina alandir.... Peki bu ifadeler ne tür bir astronomi bilgisi ile açıklanabilir? Yani gökyüzünü direkli ya da direksiz nasıl yükseltebilirsiniz. Bunu yapmanın tek yolu, gökyüzünün bir tavan olduğunu düşünmek. Zaten Kur'an'da da 21/32- Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. denilerek bu eski inanç biçimi açık seçik gösterilmiş. Anlayacağınız, Kur'an bir mucize değildir. Kendi döneminin ihtiyaçlarına cevap vermek adına, toplumuna önder olma girişiminde bulunan bir adamın yirmi küsür yılda hazırladığı bir öğretidir. Biz bunu biliyoruz da, size bir türlü anlatamıyoruz. Siz de önyargısız açın okuyun, sonucu göreceksiniz. Mucize mi arıyorsunuz ? Jules Verne kitaplarını deneyin... Alıntı
Φ Thebeliever Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Sevgili Evren, Ben sana kizmiyorum, Ben uzuluyorum, kisi nasilki kendisi icin iyi seyler ister, benim istedigim bu kendimce iyi oldugunu dusundugum seyin basklari icinde olmasini istedigim icindir..ama dayatmaci baskici bir sekilde degil, Yuce Allah Kur’ani Kerim’de dinde zorlama yoktur der. Oncelikle biraz kendimden bahsedeyim.. Sizin yaklasik 10 yil almis dinden cikmaniz.. Ben dinden cikmayan biri olamamakla birlikte Islami arastirmam Amerika'ya geldikten sonra oldu.. Her ne kadar biz Amerikaya yi gelismis gorsekte bizden ogrenmeleri gerekenler de var.. Ya da ny hakkinda konusayim cunku Amerika'nin her yeri ayni da degil sonucta.. Burda Maddiyatcilik cok fazla.. Uyusturucu orani yuksek, suc orani yuksek,, Tvde ki Bayanlara yardima cagirirken soylen su.. Amerika'ada her 5 dakika bir tecavuz oluyor bunlarda kayitlara gecenler bu sizin sucunuz degil gelin yardim edelim diyor.. Bakin her 5 dakikada bir diyor.. Tren istasyonuna bir pankart asmislar.. Kadina karsi islenen dayaga ve siddete dur demek icin..(diyeceksiniz ki Bunlar bizim ulkemizde yokmu var Ama Amerikada ki kadar yogunlukta degil).. Burdaki gencler yarisindan fazlasi liseyi birakiyor..bir kismi tekrarokula donup disardan bitiriyor..Ispanyollarin cogu bildigim kadariyla genelde evlenmiyor ama evliyim diyor coluk cocuk oluyor, ayrilik olunca cocuklar ortada tabi..Bosanma olabilir mi olur tabiki ama bu kadar da degil Amerikada Evliliklerin yuzde ellisinden fazlasi bosanma ile gerceklesiyor.. Ispanyol arkadaslarin bir cogunu anneleriyle yetismis babalarini ya tanimiyorlar ya bir kez gormusler yada gorselerde anneyle yetismisler, nerdeyse benim tanidiklariminhemen hemen hepsi ayni sekilde..19 yasinda bir arkadas annesinden ayri eve cikti.. dedimki en azindan okulun bitinceye kadar kalsaydin (NY da kiralar cok yuksektir) en azindan sana yardimci olurdu annen dedim.. guldu.. ee ben annemede kira oduyordumki ne farki var dedi... (yani bizlerde aileye yardimci oluruz maddi sikintida isek ama illaki kiranin su kadar diye diretmez aileler) burda hersey maddiyatcilik.. 18 yasindaki arkadas guzellik ameliyatindan bahsediyor sonra diyorki benim ulkemdeki kizlarin cogu ameliyatli diyor sonra yaninda bulunan resimlerden en az 3 -4 kisi gosteriyor iste bunlar guzellik ameliyati yaptiranlar.. (Eger gercekten cok kotu durumda ise yaptirilabilir karsi degilim ama normal insanlar bile daha guzel olmak icin ameliyat oluyor) 40 yasindakide ameliyattan bahsediyor 18 yasindakide..Anlayacaginiz bir maddiyatcilik bir gorunus ozentisi almis yurumus.. Tabi bunun yaninda guzel aile yasantisi olanlarda var ama azlar.. (Ameika'da almamiz gereken teknik yapilanma ya da baska seyler var katiliyorum ama ozel hayat bence sifir, kendileri bunun farkinda bile degil) Sonrasinda dusundum, Bu mu olmak istedigim diye dusundum bumu sonumuz olmali diye.. Cevap tabiki hayirdi.. Sonrasinda isten ciktim, cunku ne kazanilanilan para mutlu ediyordu nede digerleri.. Bir kac ay arastirma yaptim dinimiz uzerine ben arastirdikca sorularima cevaplar buldum.. arastirdikca yuregim acildi..Huzur buldum,,Genelde ingilizce okudum cunku kaynak fazladir diye ama bu sefer de Islam karsitlari ile karsi karsiyasin cunku arastirma yaparken bunlarla da karsilasiyorsun.. gendel Hristiyanlar (katolik evangelist etc hepsine hristiyan diyorum ben) karsi koyuyor.. ve akliniza gelmiyecek kadar yalan dolan seyler soyluyorlar.. Mesela bizlerin Aya taptigimiz gibi (Oysa Ay imaji Osmanli zamaninda bir padisahin gordugu ruyadan sonra bayraga ay sembolu koymasi ile olmus ve camilerede bunlari koyunca ay sembolu olusmus.. Aslinda dinimizde hic bir sembol yoktur hilal sembolu bile) .. ve Bu yuzden Incili sokakta ki normal hristiyandan daha iyi bilir konuma geldik..(Ben onlarin dini hakkinda onalrin kaynaklarinca arastirma yaptimki kesinlikle ve kesinlikle degistirilmis bir din ) Herneyse turk yerlerine henuz yeni yeni giriyorum Islami forumlari arastirdim.. niyetimde hem yeni seyler ogrenmek hemde bildiklerimi paylasmakti ama burdada yabancilarin disinda bizlerde Ateist ve inanan catismasi varmis bilmiyordum ogrenmis oldum..Ama yine de bilgi paylasimi oluyorsa guzel bir sey ama kisir dongulerle laf atismasi olacaksa kotu bir durum cunku bu bence zaman kaybi demektir.. Mademki Islami, dini bir Forum dinimiz uzerine yeni seyler ogrenmek aktarmak paylasmak gerekir diye dusunuyorum.... Evren, Yazdiklarinin hepsine tek tek cevap vermek isterdim ama cok uzun oluyor sadeec bir kacina cevap vermek isterim.. DEmissinki..Avrupada ve Amerikada yasayan insanlarin bir dinden kopmada bulunduklarini bunun icinde dine bagli Muslumanlari gorunce bu dinle ilgilendmeleri normaldir demissin yanlis anlamdigim kadariyla.. Onceden de ornek verdigim gibi.. Din Mensubu bir adam Kiliselerde vaazlar veriyor ayni zamanda zenginler ve bu zenginligini baska yerlerde kiliseler acarak devam ettiren biri kendisi ve ailesi.. ve baska tur yardimlarda bulunan da biri.. Bir gun ailesi Sanirim Misirliydi.. Bir Muslumanla is anlasmasinda bulunmalari gerekiyor.. Bu israrla karsi cikiyor Muslumanlar gibi gerici, birsey bilmeyen, terrorist ve buna benzer bir cok kelime kullaniyor ben onlarla ortak is yapmam diyor ama babasinin israri uzerine ise girisiyorlar.. Bu Musluman ibadetini yapan biri, ve buna sorular sormaya basliyor.. ogrenmek icin degil buyuk bir olasilikla kucumsemek ve belkide kendi dinine ogretmek icin.. O soruyor Musluman cevap veriyor.. Bu sorular karsinda Bu din adaminin cevresindeki din arkadaslari (onlarda kiliselerde vaaz veren insanlar ) musluman oluyor Adamin karisi da Musluman oluyor.. Ama hala kendisi sorular soruyor arastriyor ogreniyor.. Sonunda soyle bir karar aliyor bu boyle olmayavck diyor ben onlar gibi basimi secde koyacagim bakalim neler olacak diyor ve adam diyorki.. Ve bunu yaptiginda diyorki duygularimi anlatamam cunku tariff yoktur diyor iste o an ben Muslumanligin tek hak din oldugunu Kabul ettim diyor.. Simdi bu insan enerjisini ve parasini muslumanlik yolunda harciyor ve univesiterlde konferanslar veriyor.. Bu kisiler dininden suphe duyan bunun sonucu Muslumanliga gecen insanlar degil.. Aksine.. Muslumanligin dogru oldugunu inandiklari icin Musluman olan insanlar, bir digeri.. Cocuk Amerika’nin iclerinde oturan biri, Muslumanlarin yasamadigi bir yer..Ailesi cok dindar ve zengin ve bu hem SIKI bir dini egitim aliyor hemde diger alanda kaliteli okullarda okuyor.. kendiside dindar biri.. Bir gun neden oldugunu bilmiyorum diyor.. Kazara elime Mulsumanlikla ilgili bir kitap gecti Kutuphaneden diyor Bunu aldim.. neden aldim bilmiyorum diyor.. Sonra dini programlar olan yerel tvler vardir..Bunlardan birindede saati gelince Muslumanlar konusuyormus.. Ben diyor banyoya gittim elimi yuzumu boynumu ayaklarimi etc yikadim diyor Tv actim ki Muslumanlarin programi var diyor Onlar konusuyor benim icimdeki bir huzur olusuyor diyor..Aldigimi kitabinda sonucu Musluman olmaya karar veriyor.. Musluman oluyor ama ailesi siddetle karsi cikiyor.. namaz kilarken onune filan geciliyormus.. en cok da annesinden cekmis.. ama ninesi (grandmother – babaanne ya da anneanne) yardimda bulunmus, evine almis.. bu insan soyle dua ediyor Allah nineme biraz daha omur verir InshAllah, cunku okul bitirmeden olurse ailem bana cok cektirir diyor, Yani evren senin sandigin sekilde degil kendin dininden emin oldugunu dusunen ve dindar olan insanlarda Musluman olabiliyor.. Uyusturucu kullanii musluman olmuyormu oluyor .. Mesela bir tanesi diyorki.. Ben kucukken Babamin aslinda gay oldugunu ogrendik ve aids’den gozumuzun onunde acilar icinde oldu diyor 17 yalarindaykende ennesi kanserden oluyor bu cocuk yalniz kaliyor kendine ickiye ve uyusturucya veriyor.. Hapse giriyor.. Musluman biriyle karsilasyor..Islami ogreniyor cikiyor arastirmasini yapiyor Musluman oluyor simdi temiz bir hayati var icki uyusturucu hic birsey namazi kilan isine giden yani topluma kazandirilmis suc islemeyen calisan biri.. Bunun yaninda profesorken, ogretmenken Musluman olanlar da var.. 70-80 yaslarda Muslumanligi bulunlar oldugu gibi, kendi kucuk arsatirmasiyla 13-14 yasinda Musluman olmaya karar vermis kisilerde var, ailesi istemesde…Meslekleri farkli, dinleri ve inanis bicimleri farkli, yasam bicimleri farkli, yaslari farkli, egitim duzeyleri farkli, irklari farkli kulturleri farkli ve daha bir cok farkliliklari bulunan bir cok insan Musluman oluyor.. Mesela bir tanesi Avrupa’dan. bu kisiler kucuk bir yerde oturuyor.. hic Musluman yok cevrelerinde kendi babasi yahudi anne hristiyan, anne baba ayri babayla kalan iki kiz kardes.. Muslumanlikla alakalari yok Cevrelerinde Musluman yok.. Her nasilsa, Muslumanlik hakkinda duyuyorlar (Buyuk bir olasilikla internetten ya da aldiklari kitaplardan) arastirmaya basliyorlar ve Musluman oluyorlar,sorun basortusu takmayla basliyor cunku okul onalri Kabul etmek istemiyor ve bir cok olaylar yasaniyor basta baba da bunu Kabul etmek istemiyor ama bunlar dedim kizlarim yardim etmeliyim diye dusunuyor sonunda..Yani herkezin hikayesi farkli bu hikayelerde ortak nokta hic birinin basina silah cekilip hadi Musluman ol denilmemis aksine bir cogu Musluman oldunduktan sonraki SIKINTILARI bile bile Musluman olmus insanlar.. SAnirim Uyusuturucu bagimlisi sarkici derken Cat steven’dan yani Yusuf Islam’dan bahsediyorsun. Bu kisi parayi ve unu amac edinmis bir insanmis ve unu ve parayi kazanmis, uyusturucu kullanmismi bilmiyorum olabilir.. Sonrasinda hastalaniyor ve olumu dusunuyor ve ne olacgini dusunuyor.. Ve yine Bakin.. Cevresinde Musluman insan oldugu icin degil, Musluman olmayan kardesinin kendine verdigi Kur’ani Kerim’I yillar sonra okumasiyla Muslumanligi arastirmaya basliyor ve bunun neticesinde Musluman oluyor.. Uyusturucu kullananlar bile Musluman olduktan sonra Uyusturucuyu birakiyorlar.. Demekki Islami gercek anlamda anlayanlar icin Muslumanlik insanlari topluma kazandiriyor varsa kotu liskanliklarini azaltiyor (hepimiz insaniz hatasiz kisi yoktur) Sorularinda cevap vemek isterim.. Sorularina kendimce bildigim kadariyla cevap vereyim ama Senin Islam’a karsi kalbini yumusatacak olan Allah’tir ben degilim sonucta Biz milyon tane mucize ve kanitta gostersek Allah dilemedikten sonra buna inamazsiniz.. (Allah’in dilmeside bizlere bagli, mesela soylenen hakaret dolu bir soz “ Allah’in idraki yoktur” gibi ya da yapilan yanlis bir hareket ya da gercekten sormak ve ogrenmek icin sorulmayan ama kendini ispat amacli, karsiyi curutmek amacli sorular ya da neden neyse Allah kalpleri acmayabilir.. Cunku amac aslinda ogrenmek degil zaten tamamen tersine inanmis bir sekilde gelip, kendi inanclarini ispatlamak amaclis sorulardan dolayi olabilir..Nedenini Allah bilir) Ama ben yinede cevapliyayim "Oyleyse biz niye yaratildik Olum nedir sonrasi nedir gibi sorular." İnsanoğlunun kafasında sadece bunlar değil, buna benzer yüzlerce soru daha vardır. Mademki din bu tür sorulara cevap veriyor, o zaman bu sorulara da cevap vermesi gerekir: 1- Tanrı bizi ne zaman yarattı ? Bizi yaratmadan önce kendisi ne yapıyordu, ne ile meşguldu ? 2- Kıyamet sonrası herkez cezasını çekecek ve cennete gidilecek. cennette ise artık kimse günah işler durumda olamayacak. O halde tanrının görevi de tamamlanmış olacak. Peki kendisi sonra ne yapacak ? Ne işle meşgul olacak ? 3- Tanrı evreni yaratmadan önce kendisi nerdeydi ? 4- Tanrı evreni ne zaman yarattı ? neden daha önce yaratmadı ? Evreni yaratmadan önce ne ile meşguldü ? 5- Bizi kendisine tapalım diye yarattıysa, bunu niçin yaptı ? Tapılmaya ihtiyacımı vardı ? Eğer öyle ise; neden tapılmaya ihtiyacı var? 1, simdi oncelikle zaman konusundan bahsedelip, Mesela Istanbul’dan Ny’a ucan biri yaklasik bildigim kadariyla 10 saat filan ucar, orda saat 11’ de bindi ise ucaga burda ayni gun icinde saat 3 -4 olmustur aslinda 4-5 saatlik zaman farki gibi gorunur. Yani dunyanin konumuna, yapisina, donus hizina , donus istakemetine gore zaman degisiyor gecirilen zamanda degisiyor.. ya da bildiginiz uzere hiza gore zaman degisebiliyor.. Mesela bir yerde okumustum belli bir hiza ulasan roketle uzaya firlatilan kisi belki o rokette bir kac ay gecirmis gibi gorunurken geri dondugunde dunyada belkide cok de cok uzun yillar gecmis olacaktir diyor .. Yani yine hiza gore zaman degisebiliyor.. Birde, Big bang teorisini kesin duymussundur.. Bu da bir teoridir ispatlanmaistir.. ama bu teoriye gore.. Big Bang’den once zaman dahil hic bir sey yoktu..yani Zaman bile yoktu ama her nasilsa hic hirseyin olmadigi bir yerde birden bire bir patlama oluyor ve birseyin olamsi icin bilimde bir tetikleyici olmasi gerekir.. Peki nerde bu tetikleyici, nedir bu patlamin sonucu, bir de anlastiklari nokta sudur her patlama zarar vermeye yonelikken, bu patlama aksine vereni duzenleyen bir duzenye yardim etmis bu patlamadan zonra mukemmel bir yayilma genisleme baslamistir, diyorlar bilim adamlari soyluyor bunu.. Bilim zamanin goreceli oldugundan degistirlebilir oldugundan baslangici oldugundan bahsetmekte.. Sence Bilim bunlari konusurken.. Bizler.. Allah’a inananlar, Allah’i zamanla sinirlandirabilirmiyiz.. Hayir Cunku ZAmaninda yaratan Allah’ tir. Allah zaman ve mekandan munezzehtir.. 1- Tanrı bizi ne zaman yarattı ? Bizi yaratmadan önce kendisi ne yapıyordu, ne ile meşguldu ? Her nekdar oncesi ve sonrasi diye konusmak dogru olmasada bildigim kadariyla anlatayim (Cunku Allah icin zaman ve mekan kavrami yoktur).. Bildigin uzere biz evren yaratildiktan sonrayani dunya yaratildiktan sonra yaratildik ama Bu zaten bir planda idi benim bildigim kadariyla..ve melekler yaratildi cinler yaratildi seytan yaratildi ve isnan oglu yaratildi, Sonrasi sonrasi diye konusuyorum cunku Allah evren ile birlikte bizler icin zamanida yaratmistir ve evrenin ve zamanin daha yaratilmadigi bir donem icin oncesi ve sonrasi diye konusmak mantikli olmayacaktir. 2- Kıyamet sonrası herkez cezasını çekecek ve cennete gidilecek. cennette ise artık kimse günah işler durumda olamayacak. O halde tanrının görevi de tamamlanmış olacak. Peki kendisi sonra ne yapacak. Yuce Allah’ain gorevi diye birsey yoktur.. Allah bir seyi dilerse o olur yani o is o diledigi icin olur.. Eger bir Cennet ve Cehennem varsa O yine Allah diledigi icin vardir Orda bizim hayallerimize bile girmeyecek seylerin varligindan soz edilir.. simdi hayallere bile giremeyecek olan seylerden bahsederken, nasil gorev sona erer ki ki bu gorev degildir lutufdur.. Yani bilmedigimiz bir sey hakikinda yine yorum yapilmasi dogru degildir.. Cunku dedigim gibi hayalere bile giremeyecek olan son derece lutufkar olan Allah lutfunu bize sunmaya devam edecektir.. 3. Is? Ne isi Allah askina?? Biz Allah’tan bahsediyor sense Allah’I insani durumlarla karsilastirmaya calisiyorsun.. Allah insan degil ki, bir isle Megul olsun.. Allah ne tasarim yapar ne dizayn yapar Allah bir seye Ol dedimi o oluveirir.. Tasari, dizayn, is bunlarin hepsi Insan olmanin gerekleridir.. 4- Tanrı evreni ne zaman yarattı ? neden daha önce yaratmadı ? Evreni yaratmadan önce ne ile meşguldü ? Cevabi bir numarali sikda yine zaman kavrami ile ilgili odlugu icin.. 5- Bizi kendisine tapalım diye yarattıysa, bunu niçin yaptı ? Tapılmaya ihtiyacımı vardı ? Eğer öyle ise; neden tapılmaya ihtiyacı var? Evet Allah bizi yalniz Ona ibadet edelim diye yartti bir oyun icin yaratmadi.. Bakin burda bir yaratma soz konusu Allah Allah bize herseyi veriyor el kulak beden oksijen heresy aynada gordugmuz iste ben dedigimiz yuzumuz bile Allah’in bize bahsettiklerinden, Simdi Bu kadar seye karsi Allah bizden O’na ibadet etmemizi sukrumuzu vememizi istiyor.. Yani sizi yaratiyorum ama Yaradani bilin diye yaratiyor ve Istedigi sukur yani emrettigi namaz 24 saat icinde sadece yaklasik toplam 1 saat surer. Yani verdigi 24 sate karsilik 1 saat sukrunuzu eda edin der. Ve Allah’in bizim ibadetlerimize ihtiyaci yoktur Bizlerin buna ihtiyaci vardir.. Nasilmi.. Abdest temizliktir v ev bildigim kadariyla vcuddaki elektronlari notrolize eder Buna Allah’in mi ihtiyaci vardir bizimmi?.. Namaz ile sayilamiyacak kadar cok faydalar vardir saglik yonunden sadece bedenen degil ruhi faydalarida vardir, Bunlara bizim Ihtiyacimiz vardir Allah’in degil.. Yani Allah Bizleri bizlerden daha iyi tanidigi icin Bizim Ona sukrumuzu verirken bile Bizim faydalanmamiza saglar hem bu dunyada hem obur dunyada InshAllah..Yoksa Heryi Yaratmaya Muktedir olan Allah’in bizim ibadetlerimze ihtiyaci yoktur. Biliyorumki bu cevaplarin hic biri seni tatmin etmeyecektir.. cunku Sen kendi inanclarina tam olarak inanmis bir sekilde burdasin sorup ogrenmek icin degil ve sorular gercek anlamda cevap bulmak icin degil, iste ben hakliyim tam bir cevap veremediini kanitlamak icindir..Belkide kendi inanc sstemine bizleri inadirdirmak icin buradasin Allah bilir, ben bilemem. Belkide su an yaptiklarim bi zaman kaybi.. ama Allah bilir.. En Azindan Allah biliyorki Allah icin yapiyoruz.. Birde Evren konusunda sunlari soylemek isterim Evrimsellesme bir teoridir. Bir cok kez Ispatlandi demistirler ve yillar sonrasinda bazilarinin yaptigi hileler ortaya cikmistir Evrimsellik bir teoriden ibarettir Ispatlanmamistir. Biraz once dedigim gibi Evrimsellesme kendini henuz ispatlamaistirki dinlerin varligini ispatlasin.. Ki evrimsellesme teorisinin dinlere karsit bir yapi olusturdugunu hepimiz biliyoruz. Bugun sadeec evrimsellesme teorisi yoktur baska teorilerde vardir yani bilim kendi icinde bolunmustur.. Kimi Allah’in varligini Kabul ederek ve Bilimsel yonden bunu ispatlamaya caslimaktadir kimi ise Evrim yoluyla ispatlamaya calismistir. Kusura bakma, Cok uzun oldu yine.. Sanirim bir sonraki msajim bir kac cumlelik olacak..Yoksa uzadikca uzuyor.. Kendine iyi bak Selametle Kal Alıntı
Φ Thebeliever Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Sevili Yam Yam, We made the sky a preserved and protected roof yet still they turn away from Our Signs. (Qur'an, 21:32) This attribute of the sky has been proved by scientific research carried out in the 20th century: The atmosphere surrounding the Earth serves crucial functions for the continuity of life. While destroying many meteors-big and small-as they approach the Earth, it prevents them from falling to Earth and harming living things. In addition, the atmosphere filters the light rays coming from space that are harmful to living things. The most striking feature of the atmosphere is that it lets only harmless and useful rays-visible light, near ultraviolet light and radio waves pass through. All of this radiation is vital for life. Near ultraviolet rays, which are only partially let in by the atmosphere, are very important for the photosynthesis of plants and for the survival of all living beings. The majority of the intense ultraviolet rays emitted from the Sun are filtered out by the ozone layer of the atmosphere. Only a limited and essential part of the ultraviolet spectrum reaches the Earth. The protective function of the atmosphere does not end here. The atmosphere also protects the earth from the freezing cold of the space, which is approximately -270oC. It is not only the atmosphere that protects the Earth from harmful effects. In addition to the atmosphere, the Van Allen Belt-the layer caused by the magnetic field of the Earth-also serves as a shield against the harmful radiation that threatens our planet. This radiation, which is constantly emitted by the Sun and other stars, is deadly to living things. If the Van Allen belt did not exist, the massive outbursts of energy called solar flares that frequently occur in the Sun would destroy all life on Earth. Dunyamiz atmosferle cevrilmistir ve bizim su an hayatta olmamizin sebeplerinden biride atmosferin dunyayi koruyucu bir kalkan gibi cevrelemesindendir.. Bakin atmosfer tabakasi nelerden koruyormus bizi, Ray isiklari filtre ediyorki bunlar bizim icin zarali isiklar ve yarali isiklar iste bunlar atmosferden gecebiliyor. Mesela uzayin donduruc sogudundan da bizi koruyormus ki bu yaklasik -270 dereceymis.. Birde Van Allen kemeri varmiski bu da bizleri zararli radyasyondan koruyormus.. Isin ozu Kur'ani Kerim'de Allah diyorki dunaynizi cevreleyen bir atmosfer yarattim ki bu sizi bir cok zararli seyden koruyor tipki bir tavan gibi ama bu boylel bir tavanki direkleri olmadan yaratilan yani Allah'in dilerse herseyi istedigi gibi istedigi olcude yaratabileecgini gosteren birsey.. Kusura bakam once ingilizce olarak gonderdim cunku arastirmak yerine zaten onceden okudugum ve bildigim bir kaynaktan yararlanmak istedim.. 67/5- Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık. Bunu da okumustum ama su an bulamadim bulunca bunu da gonderirim Selametle.. Alıntı
Φ Thebeliever Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Evren, Bir de anladigim kadariyla, bir sekilde Herseyin Bilimle Aciklanacagini savunuyorsun. Eger bilimle aciklanmiyorsa o gercek degilsin diyorsun Anladigim kadriyla yanlis anliyorsam duzelt. Kendi basimdan gecen kucuk bir olayi aktarmak istiyorum .. Bilimsel aciklanman ne yonde olacak diye merak ediyorum.. Bildigin gibi yer cekimi kanunu var.. Bir yerden atlarsak duseriz normal olarak degilmi.. Iste ben de 4-5 yaslarinda iken 2. katin parmakliklarinda oynarken dengemi kaybetip 2. kattan bodrum kata kadar dustum.. yani nerdeyse2,5- 3 kat.. bas ustu dusmeye basladim duserken bodrum katiyla birinci kat arasinda dikdoktgenseklinde bir hallden gectim(parmaklilardan) yalniz benim gecebilecegim kadar kucuk bir yerdi, ne kol ne bacak ne bas hic birsey carpmadan gectim.. buraya kadar hersey normal olabilir.. ama burdan gectikten sonra duz bir sekilde dusup betona carpmam gerekiyordu ama nasil oldu ise, zemine 1 ya da 1,5 metre kala 40- ya da 45 derecelik aci yaparak toprak zemine dustum.. Allah'a sukur ki hic bir sey yoktu ne kirik ne cikik sadeec ayak parmaklarimin birinde kucuk bir siyrik.. o kadar.. Tabi oyle bir bagirdimki Babam aninda geldi.. herkeze olayi anlattim ama bana inanmadilar.. soranlar oldugu zaman dediler ki bodrum merdivenlerinden yuvarlanmis, ama 2. kattan dustugunu saniyor. ben 2. kattan dustugum konusunda israr etsemde.. Kucuk oldugum icin tabi neden boyle konustuklarini anlamiyordum taki biraz buyuyup dustugum mekani tekrar alici gozle baktiktan sonra anladim, neden boyle dusunduklerini.. Halada nasil oldugunu anlamis degilim ama bildigim tek sey varki Cok sukur ki Allah korumus.. Selametle.. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Sevili Yam Yam, Dunyamiz atmosferle cevrilmistir ve bizim su an hayatta olmamizin sebeplerinden biride atmosferin dunyayi koruyucu bir kalkan gibi cevrelemesindendir.. 67/5- Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık. Bunu da okumustum ama su an bulamadim bulunca bunu da gonderirim Selametle.. Sizin de yazmış olduğunuz ayete bakarsanız eğer, göklerden kastın atmosfer olamayacağını anlamanız gerekirdi sayın inançlı... Zira tanrı yakın göğü yıldızlarla donattığını söylüyor ve yıldızlar atmosfer tabakaları arasında değildir. Bu bağlamda reddiyeniz geçersizdir... Alıntı
Φ Thebeliever Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Hayir kardesim,, Kur'ani Kerim okuyanlar bilirki gok kelimesi ile hem gok hemde evren kasdedilir.. nasilki arapcada biz kelimesi hem ben hemde " Yuce ben" anlaminda kullanilir ya da ingilizcede You kelimesi sen ve siz anlaminda kullanilir.. Kur'ani Kerim'i okudugunu soyluyorsun demekki Kur'ani Kerim'in bir cok ayetinde Allah derki "Siz bilmiyorsunuz Biz biliyoruz" der. yani yuce Yaratici olan ben biliyorum der. Ben baska bir mesajda yazdigim gibi Kur'ani Kerim arapcasini bilmiyorum.. (gunumuz arapcasi degismistir) O yuzden bunun detayli aciklamasini yapamam ama yapanlar var.. Selametle Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Arkadaşlar bence yakın gökden kasıt uzayın yıldızların bulunduğu kısmıdır.. Ama en doğrusunu yine Allah bilir.. O kadar teknolojiye rağmen daha yakın göğü geçemediki bilim, yıldızlardan sonra ne var kim bilyor.. Yani yakın gökten kasıt senin benim şuanki görebildiğimiz kısımdır.. Bu evren öyle büyük ve öyle muazzamdırki bilim adına bırakın yol kat etmeyi daha yola bile çıkamadık.. Ayrıca Kuran-ı Kerim Allah sözüdür peygamberin yazması değildir.. Bunun ıspatı noktasında herhangi birşey yazmayı gerek görmüyorum.. Çünkü beyaz beyazdır, beyazın beyaz olduğunu ıspata gerek yoktur.. Saygılar-sevgiler.. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Hayir kardesim,, Kur'ani Kerim okuyanlar bilirki gok kelimesi ile hem gok hemde evren kasdedilir.. Yukarıda kalın ve altı çizili kelime ne ifade etmektedir sayın inançlı ? Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Arkadaşlar bence yakın gökden kasıt uzayın yıldızların bulunduğu kısmıdır.. Demek uzayın yıldızların bulunduğu kısmı.. İlahi kralx, sen beni güldürdün , tanrın da seni güldürsün... Alıntı
Φ Thebeliever Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2006 Bak yamyam Kardesim, Kur'ani Kerim'in dili Arapcadir yani orijinali Arapcadir.. Sen Benim ismimi Inancli diye cevirmissin Ben inanan diye cevirirdim.. Hatta bizde the eki kullanilmaz.. ama Ingilizcede The ekininde anlami vardir Herseye the eklenmez.. Turkce de kesin bir karsligi olamamasina karsi yine yakin kullanislari da yok degildir bakin biz sadece ingilizcedeki cevirinin bir kelimesinde bile nasil farklilar ortaya cikabiliyor Biz Kur'ani Kerim'in arapcasindan bahsediyoruz. gunumuzun Arapcasi da degil.. Bunun icin bunu bilen kisilere sormak lazimdir.. Nasil ki Bak Allah biz diyor demekki aslinda Tek degilde cogul demek gibi bir sey olurki (Turkcede cevrilisiyle anlam vermeye calisirsan) Ama aslinda Arapcada "Biz"'in anlami ayni zamanda "Yuce Ben" dir.. Ismimin The Believer olmasinin sebebi ilk olarak yabanci yerlere yazmamdan dolayi idi.. ve bu ismi burdada kullaniyorum.. Kur'ani Kerim Ingilizce cevirilerde inananlara The Believers diye seslenir, Turkcede de "Inanlara soyle" seklinde konusur.. Inancli kisiyi ben su sekilde cevirirdim.. Inancli = Faithful ya da One who has faith...Inanci olan kisi Is ceviriye gelince degisik ceviri ornekleriyle karsilasiriz.. Bu Arapca icinde gecerli.. Selametle.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.