Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Yanlış mı düşüyorum


lorien

Önerilen İletiler

Merhabalar,  uzun zamandır kutsal dinler, yaratıcı, deizm, agnostisizm, ateizm vb  kavramların doğruluğunu uzun zamandır araştırıp, kendi mantığımla tartmışımdır. Son zamanlarda kendimce çözüm olduğunu bulduğum düşünceyi paylaşma istediği duyuyorum. Çünkü sizlerinde bu konuyla ilgili düşüncelerinizi merak ediyorum.

 

Öncelikle kavramlardan başlamak istiyorum ve kısa bir fizik . Zaman kavramını öğrendiğimde önce ve sonra, yokluk ve varlık kavramları anlaşılmaz hale gelmişti. Maddenin her zaman var olması yani yaratılmamış olmaması bu maddenin sonsuz bir zaman var olup herhangi bir eylem oluşturmayıp bigbang dediğimiz olayda bir patlama gerçekleştirme olayı 0'dır.Çünkü x bir sayı olsun X'i sonsuza bölersek 0 olur. Yani demek istediğim madde bilinçli değilse sonsuz bir zaman var olup eylem gerçekleştirmeyip ya da bigbang eylemini gerçekleştirmeden başka eylemler gerçekleştirmiştir, bilinçli olarak zamanın bir noktasında bigbang ortaya çıkmıştır. Madde bilinçli midir ya da maddenin üstünde bir güç mü vardır sorusuyla birlikte din ve yaratıcı konularını rasyonel bir kavram olup olmadıklarını anlamam gerekiyordu.

 

Kutsal dinler, sonsuz güçlü yaratıcı evet soyut şeyler. Yaratıcı ve dinler bunları ölçüp tartamıyoruz. Açıkçası hiçbir dini tam olarak araştırıp incelemedim, kutsal kitapları tamamen bitirme fırsatım olmadı nedeni rasyonel olmayan bir mantıkla oluşturulduklarını anladığımda ilgimi kaybedip hemen araştırmamı bitirdim. Çünkü dini başlarda yaratıcı anlamamız için gereken bir araç olduğunu düşünürdüm ve sonrası emirler, yasaklar, ödüller, cezalar, cennet , cehennem  yani din yaratıcının yaptığı bir oyun gibi bişeymiş. 

 

Henüz tanrının kötü ve ya nötr olduğunu söyleyen bir dinle karşılamadım. Hep sonsuz güçte iyi bir tanrı var. Evreni ve canlıları yaratıyor insanlara bilinç ve irade veriyor. İnsanların iradeleriyle yaptıkları şeylere göre yargılayıp ödül ve ceza veriyor. Kısacası Sonsuz ilim ve güce sahip olan bir yaratıcının iyi olduğunu kabul eden bir düşüncede yaratıcının yapacağı şeyleri olabilecek tüm senaryoları kendi ilmi ve gücü sayesinde bilir. Yani insan yaratılmadan önce irade bilinç verilmeden önce bile o insanın nasıl bir hayat yaşayacağını hangi kararları alacağı neler yapacağı yani kısaca yaratmadan önce bile o insanın herşeyini bilip . Sonra hadi sen şunu yaptın alsana ceza alsana ödül diyen bir sistem saçma geliyor bana.

 

Bu dünyanın sınav olduğunu söyleyen bir dinden çok bu dünyanın bir eğitim olduğunu söyleyen bir din olsaydı çok mantıklı olurdu. Tanrının, farklı bilinçleri direk olarak insana yüklemeyip yaşamla belirli olaydan zinciriyle oluşturması daha mantıklı. Yani iyilik ,kötülük, aşk, nefret, arkadaşlık ve diğer tüm kavramları öğrenmek için yaşıyoruz diyen bir din varsa söylesin bana. 

 

Uzun yıllardır kendime uygun bir düşünce bulamayıp agnostik oldum. Hiçbir şey bilenemez yani tanrı varda olabilir olmayadabilir, Varsa  iyi nötr ve ya kötü olabilir. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bence, dusuncenin dogru mu yoksa yanlis mi olmasindan ziyade, bilimsel mi, bilgisel mi bilissel mi cagdas mi olup olmadigi ve turunun insanoglu temelli hem kendi turune hem diger turlere hem de uzerinde yasadigi evren dunya ve dogaya zarar vermemesi gerekir.

 

Ayrica dusuncesi ile davranisini yansitan insanoglunun yansitan her bir biri olarak, neyi neden ve nasil nerde ve ne zaman yansitildiginda, yansitanin, yansittiginin birey bilincinde ve farkindaliginda olmasina,her yansittigini sorgulamasına, degerlendirmesine v.s. baglidir.

 

Simdi bu temelde metafizigin varliksal ve teolojik her turlu dusunce ve davranisini, basta bilimsel olmadigindan sadece kisinin kendi inancidir.

 

Zaman bir insanoglu urunudur, mekan ise daimidir. Yani mekan olmadan ne bir varlik ne de zaman mumkun degildir.

 

Burada bilimsel olanin temeli ne varliktir ne de varligin yaratimi, olum ya da iklimi, mutlakligi, teklifi ve ebediligidir ve de ebediligidir.

 

Bilimsel olan bilgidir ve insanoglu neyin nasil davranisini gozlemi ile ortaya koyar.

 

Metafizigin teolojisi olarak hic bir tanri ya da yaratici gozlem vermez ve bilimsel degildir, sadece birer inanctir lar.

 

Burada da konu bilinc ve bilissellik temelindeki ihtiyac algisidir.

 

Yani ihtiyac duyan kendisine teolojik Secimlerden birini secebilir.

 

Bu teizm, Deizm, agnostisizm, ateizm ya da non teizm,teolojik noncognitivizm olabilir.

 

Hangisi olursa olsun, ortada gozlem yoktur ve tum tartisma sadece inancsal temeldedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Öncelikle özen gösterip benimle düşüncelerini paylaştığın için cevap teşekkür ederim. Konumuzdan biraz sapıp Mencius ve Xunzi'nin iyilik ve kötülük teorisine değinmek istiyorum. Mencius insanların iyi olarak doğduğunu söylüyor. İyilik teorisi idealse kötülük teorisi gerçektir. Xunzi'ye göre inanın doğasının özünde yalan arzusu yatıyor ve insanlar bu arzular tarafından yönetiliyor. Ona göre eğer birisi iyi birşey yaptıysa bu onun doğrusu olmaktan ziyade bir yalan, yani doğasını reddedip iyi olmak iki yüzlülüktür. Mancius'a göre doğal olarak gerçek elmas değerlidir. Xunzi'ye göre sahte elmas çünkü kasıtlı olarak gerçek olmak gerçek olandan daha gerçektir. İsmini unuttuğum 3.filozof :D ise ikisi aynı değerde diyor. İyilik ve kötülük bir kartın iki yüzü, ikisi de aynı değerdedir. Kötülüğü yok edersen iyilik de yok olur. Bana göre de 3. kişi haklı mantığa en uygun o. Çevremdeki insanlardan gördüğüm bir şey var.Onlar kendilerini kurtaran o kahramanlara minnet duyuyorlar,şuan bu hayatta olmaları onların eseriymiş haklılar. Lakin kötülüğe minnet duymuyorlar. Bana göre binlerce yıl öncesinde yaşamış kötü bir adamın bile yaptığı şeyler şuan burada olmamızın nedenidir. Yani kelebek etkisi. Yani yapılan her iyi ya da kötü dediğimiz eylemler ya da düşünceler bizi var eden şeyler.

Konuya dönersek 

Teoloji bilimsel,deneysel değil ve gözlem vermez. Evreni, doğayı, olayları, kavramları bunları sadece bilimle açıklayamıyoruz. Bilimde felsefenin ürünüdür, matematik fiziki anlamamız için beynimizde felsefi olarak kurgulanmış bir dil değil midir? ve birbiriyle o kadar uyumlular ki doğru olarak kabul ediyoruz. Lakin her şeyi bilimle açıklamıyoruz, örneğin sevgi,nefret, iyilik,kötülük bunlar bilimin konusu değil metafiziğinde değil lakin bunları bir açıklama gereksinimi duyduğumuzda felsefi , düşünsel olarak yapmıyor muyuz. Yukarıdaki iyilik kötülük teorisinin doğruluğunu bilimsel olarak kanıtlayamadığımız gibi yaratıcıda aynı şekilde yani düşünsel olarak önümüze çıkan sonuçların bilimde yeri olmadığı için sonuçlardan bizim mantığımıza en uygun olanını kabul edebiliriz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Rica ederim. Ben de sadece konu ve kavramlar hakkinda bilgi veriyorum.

 

Herseyden once bir bilgi kavramsal temelde bir ....e goreye dayanır.

 

İyilik ve kotuluge gelince bu felsefenin etiginin konusudur.

 

İyilik ve kotuluk

 

Dogumdan gelmez.

 

Yasam ve iliskiden ogrenilir.

 

Goreceli ve degiskendir.

 

Algi olarak birinin iyisi baskasinin kotusu olabilir.

 

Yani kimse kendisinin kotu dusunup davrandigini kabul etmez.

 

Bir kisinin dusunce ve davranisini onu algilayan acisindan iyide kotude algilanabilir.

 

Kisi iyi ya da kotu olmaz. Sadece kisinin dusunce ve davranisi algi olarak iyi ya da kotu olur.

 

Bilimsel ve bilissel iyi kotu yoktur.

 

E goresine gore iyi kotu algisi vardir.

 

Zaten teoloji bilim ile aciklanmaz, cunku bilimin degil, felsefenin metafiziginin konusudur ve bilimsel bir icerigi yoktur.

 

Bilgi olarak ta ya ortaya konur, ya da kisi kendi inanci ile kendi teolojik savundugunu digerlerine karsi cikarak ortaya koyar.

 

Bilim felsefenin urunu degildir. Bilim dahil hersey insanoglu ifadesinin urunudur.

 

Burada onemli olan temel ve niteliktir.

 

Yani felsefe mi bilime temel olusturur, yoksa bilim mi felsefeye.

 

İlki bilimsel degil, felsefidir.

 

Bilim herseyin nasilini gozlem olarak aciklar.

 

İnsanoglunun da her turlu davranisi da bilimsel olarak aciklanabilir.

 

Burada onemli olan aciklamanin ne amacli oldugudur.

 

Etigin de bilimsel niteliği vardir.

 

Bilim adi ustunde bilir ve bildirir ve de bilginin herseyi, basi, sonu yoktur.

 

Bu sinirsiz bir bildirimdir.

 

Ustelik yanlislanabilendir.

 

Zaten inancdan farki da budur, inanc aklin merakını sonlandırmak icin ortaya inanci atar ve mutlaklastirir.

 

Bilim ise ortaya bilgi ve olgu atar, bunu caga gore yeniler, gelistirir.

 

Kisaca ya aklin Meraki ile inanilir, ya da bilimin bilgisi ile bilinir.

 

Ya inanclar ile ya da bilgi ile yasanir.

 

Bilissel mantik, olabilirligin olasiliginin bilimsel olabilmesi uzerinedir.

 

Yani ne olmusu ne de olabilecegi inanca tasimaz, gozlem ya da deneye teoriye, hipoteze Tasir.

 

Teolojisi en uygunu mantikli olarak sadece aklin merakını giderim icindir. Bilime bir yarari yoktur, cunku ortada bir gozlem ve Deney olanagi yoktur

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.