Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

bak uyanığa :o ben yazdım döktüm irezil oldum sen smileyle idare etcen ha <_<

 

dur bende artıkın sana sadece smileyle cevap veremde kimse anlamasın :shifty:

:getlost::hug::glare::closedeyes::wub::angry::w00t:

  • Cevaplar 2,3b
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Gözlerimden akan yaşlar bulanık ırmaklara karıştı,

Sevilmedim anlaşılmadım ağıt kaderim selinin kurbanıyım…

Sadece uç yaşamanın savaşçı sahibi yıkar zor geçmişim,

Ruh perdem yırtılmış diye ayıplanmış gerçek fukarayım…

 

Seviyorum kurallar karşımda… Özgür ruhumla düşmanım,

Benimkisi doğada bulunan cinsten öylesine yalnızım,

Ağzımdan çıkan-oda aynı şarkı kabullenişi farklı

Hangi frekansa harmanlanmış içinden çıkamıyorum…

 

Bir ocak günü ocağımı yaksana,

Ne haldeyim baksana!

Soğuk bir âlem var dışımda,

Dağladığın yerden girip ısıtsana içimi!

 

Aynayım sana yansıyan görünen bende!

Günah diyorsan günahımsın!

Dokunmadım bir teline,

Vicdanınsa aradığın!

 

Dua ediyorum her fırsatta,

Gerçeği göresin diye aklınla…

Mahşer korkusu olmasın

Gezerken huzur çarşısında!

 

Sonra mum aramaya benzemez ki,

Alışkın gözlerde ışıklar sönünce!

O an içini yakar nelerin hesapları,

Temelinde sevgim olmayınca…

 

Sevmek o kadar ucuz değil inan,

Aldanma benden gördüğüne!

Gerçek inanç hele,

Güneşiyle doğmayınca!

 

Her şey manasız kalır yoksa

Yıkılır yedi şiddetinde deprem şokuyla!

Can derdinden gelecek kaygısı biter

Ümidin olmayınca…

 

Son gayretle mazine baksan,

Tavsiye dolu sözlere…

Sahiplendiğin her şey kendin dahi perişan

Tsunamiye mahkûm sahilde!

 

Bugün konuş eğlen… Şu aciz ve fukarayla,

Ben karınca sen ağustos böceği farkıyla,

Hesapların bittiği yarınlarda sensiz ne yaparım

Giderken ölüme adım adım!

 

Acı zerre zerre ruh koğuşumda,

Sabrım isyankâr komada,

Niçin cevabını aramak artık boşuna

İllaki yaşanmalı mı böyle, ne olur söyle…

Gönderi tarihi:
Gözlerimden akan yaşlar bulanık ırmaklara karıştı,

Sevilmedim anlaşılmadım ağıt kaderim selinin kurbanıyım…

Sadece uç yaşamanın savaşçı sahibi yıkar zor geçmişim,

Ruh perdem yırtılmış diye ayıplanmış gerçek fukarayım…

 

Seviyorum kurallar karşımda… Özgür ruhumla düşmanım,

Benimkisi doğada bulunan cinsten öylesine yalnızım,

Ağzımdan çıkan-oda aynı şarkı kabullenişi farklı

Hangi frekansa harmanlanmış içinden çıkamıyorum…

 

Bir ocak günü ocağımı yaksana,

Ne haldeyim baksana!

Soğuk bir âlem var dışımda,

Dağladığın yerden girip ısıtsana içimi!

 

Aynayım sana yansıyan görünen bende!

Günah diyorsan günahımsın!

Dokunmadım bir teline,

Vicdanınsa aradığın!

 

Dua ediyorum her fırsatta,

Gerçeği göresin diye aklınla…

Mahşer korkusu olmasın

Gezerken huzur çarşısında!

 

Sonra mum aramaya benzemez ki,

Alışkın gözlerde ışıklar sönünce!

O an içini yakar nelerin hesapları,

Temelinde sevgim olmayınca…

 

Sevmek o kadar ucuz değil inan,

Aldanma benden gördüğüne!

Gerçek inanç hele,

Güneşiyle doğmayınca!

 

Her şey manasız kalır yoksa

Yıkılır yedi şiddetinde deprem şokuyla!

Can derdinden gelecek kaygısı biter

Ümidin olmayınca…

 

Son gayretle mazine baksan,

Tavsiye dolu sözlere…

Sahiplendiğin her şey kendin dahi perişan

Tsunamiye mahkûm sahilde!

 

Bugün konuş eğlen… Şu aciz ve fukarayla,

Ben karınca sen ağustos böceği farkıyla,

Hesapların bittiği yarınlarda sensiz ne yaparım

Giderken ölüme adım adım!

 

Acı zerre zerre ruh koğuşumda,

Sabrım isyankâr komada,

Niçin cevabını aramak artık boşuna

İllaki yaşanmalı mı böyle, ne olur söyle…

 

ne kadar güzel bir şiir bu... canım kardeşim, teşekkür ederim... :clover:

 

unutturamaz seni hiçbirşey..

unutulsam da ben..

heryerde sen..

herşeyde sen..

bilmem ki nasıl söylesem..

 

yaa sarmaşığım ne güzel şarkılarımız var bizim..armağanımdır.. :wub::hug:

 

kaç kere yemin ettim

kaç gönülede girdim

sensiz yapamıyorum

ahh, bak yine geri geldim...

 

çok güzel şarkılarımız var İğdem, benimde armağanımdır... :clover:

Gönderi tarihi:

Sana bugün ki şiirim, takıntım Murathan Mungan'dan ..çok ama çok uzun olduğu için her deftere bir kısmını yazıyorum..dilersen diğer defterlerden birleştirerek tamamını okuyabilirsin..

 

bu arada bana armağan ettiğin dünkü şarkı da çok güzel.. :clover: sağol sarmaşığım.. :hug:

 

 

 

YALNIZ BİR OPERA'DAN...

 

 

ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda

yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim

oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim

Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

 

imrendiğin, öfkelendiğin

kızdığın ya da kıskandığın diyelim

yani yaşamışlık sandığın

Geçmişim

dile dökülmeyenin tenhalığında

kaçırılan bakışlarda

gündeliğin başıboş ayrıntılarında

zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu.

Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha

fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim...

 

Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki

gibi başlayıp, gün günden hayatıma yayılan, büyüyüp kök salan ,

benliğimi kavrayıp, varlığımı ele geçiren bir aşka bedellendin.

Ve hala bilmiyordun sevgilim

Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana

Bütün kazananlar gibi

Terk ettin!!!

 

 

Yaz başıydı gittiğinde. Ardından, senin için üç lirik parça

yazmaya karar vermiştim. Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim.

Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum.

Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum.

 

 

Sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu

yüzündeki küskğn kedere, gür kirpiklerinin altından

kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine

çerçevesine sığmayan

munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine

lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu

 

 

Yaz başıydı gittiğinde. Sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti

Mayıs. Seni bir şiire düşündükçe kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi

uçucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma. Önceki şiirlerimde hiç kullanmadığım bu sözcük usulca düşüyordu bir kağıt aklığına, belki de ilk kez giriyordu yazdıklarıma, hayatıma.

Yaz başıydı gittiğinde. Bir aşkın ilk günleriydi daha. Aşk mıydı,

değil miydi? Bunu o günler kim bilebilirdi? "Eylül'de aynı yerde ve

aynı insan olmamı isteyen" notunu buldum kapımda. Altına saat: 16.00

diye yazmıştın, ve saat 16.04'tü onu bulduğumda.

 

Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını

Takvim tutmazlığını

Aramızda bir düşman gibi duran

Zaman'ı

Daha o gün anlamalıydım

Benim sana erken

Senin bana geç kaldığını...

Gönderi tarihi:

Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını

Takvim tutmazlığını

Aramızda bir düşman gibi duran

Zaman'ı

Daha o gün anlamalıydım

Benim sana erken

Senin bana geç kaldığını...

 

canım, canım, canım

ne kadar güzel değilmi, bu şiirin ilk bir kaç satırını biliyordum, ama bu kadar uzun olduğunu bilmiyordum, gerçekten muhteşem bir şair bu adam...

 

Yaz başıydı gittiğinde. Ardından, senin için üç lirik parça

yazmaya karar vermiştim. Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim.

Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum.

Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum.

 

Aşkın kitabını hiç kimse yazamazda, aşkın şiirini yazan kendinden çok şey katıyor... yazanın yaşadıkları okuyana yansıyor... şarkıyı beğenmene sevindim bitanem...

Gönderi tarihi:

Tanımadığım kişiler var hep aynadaki yüzümde

Hiç bilmedim ki istediğimi ne seni nede kendimi

Birşeyim yok geçer dedim ama geçmedi

Bilmiyorum bilemiyorum artık hiçbirşeyi

Bize dair söylenecek tek şey bellidir

Biz sen ve ben ikimiz kabul et en dipteyiz

Sen ve ben ikimiz kabul et en dipteyiz

.........

 

kabul et gıcığım diptesin.. :whistling::w00t:

Gönderi tarihi:

Tanımadığım kişiler var hep aynadaki yüzümde

Hiç bilmedim ki istediğimi ne seni nede kendimi

Birşeyim yok geçer dedim ama geçmedi

Bilmiyorum bilemiyorum artık hiçbirşeyi

Bize dair söylenecek tek şey bellidir

Biz sen ve ben ikimiz kabul et en dipteyiz

Sen ve ben ikimiz kabul et en dipteyiz

.........

 

kabul et gıcığım diptesin..

 

Dipteyim, sondayım, depresyondayım. -_-:lol::P

Dipteyiz, sondayız, depresyondayız. -_-:lol::P

 

haklısın cadım, dipteyiz... dibini bulmuşuz bu dünyanın sanırım incileri bulmaya yaklaşmışız... :wub:

Gönderi tarihi:

Biz Ne Yapıyoruz?

Sürekli erteliyoruz.

 

Anne-babamıza onları ne kadar çok sevdiğimizi söylemiyoruz, sıkıca sarılmıyoruz. İş, para, kariyer diye gözümüz dönmüş, sevgilimizi haftada bir gün zor görüyoruz.

 

Eşimizle çıkacağımız tatili 28'nci kere planlıyoruz, 29'uncuda da gitmeyeceğimizi biliyoruz. Bebek istiyoruz ama "kendimize layık" eş bulamıyoruz. Bulduklarımızı kısa süre sonra diğerlerinin yanına "rafa kaldırıyoruz".

 

Reddedilmekten korkup, "seni seviyorum" diyemiyoruz. Arkadaşlarımızla randevularımızı "öncelikli ertelenebilecekler" listesine koyuyoruz. Aldatıyoruz, aldatılıyoruz ve "başkasını bulamam" diye yalanlarla yaşıyoruz.

 

İşsiz kalan arkadaşlarımızı arayıp, sormuyoruz. Karanlık kış günlerinin ardından parıldayan güneşi, plaza camlarının arkasından izliyoruz. Yağlı, kızarmış, kanserojen demeden, bilerek ve isteyerek "habire" yiyoruz. Her pazartesi rejime başlayıp, salı sabahı bırakıyoruz.

 

Sigara dumanını oksijenden daha büyük bir zevk duyarak ama "bırakmalıyım" diyerek içimize çekiyoruz. Kahve, çay, çikolata tüketiminden vazgeçmeyip selülit kremlerine ve mide haplarına servetimizi yatırıyoruz. Spor salonlarının broşürlerini arşivleyip, "işten güçten, bir türlü" gidemiyoruz.

 

Evimizi kitap doldurup hiçbirini okumuyoruz. Diş ağrısından ölüyoruz, gözlerimiz doğru dürüst görmüyor, doktora gitmiyoruz. Bizden sonrakiler için yalnızca "tıklayıp" bir agaç dikmiyoruz. İhtiyaç duyan bir çocuğu okutmuyoruz. Nefret ettiğimiz işimize "para" için devam edip, seveceğimiz bir iş arayışına girmiyoruz.

 

Sözylesenize bana; biz ne yapıyoruz?

Can Dündar

Gönderi tarihi:

bir kapının bir yüzü gökyüzüdür

bir yüzünde ağıtı gizlidir tüm annelerin.

 

içerde biçilen sözcükler çınlar/süt kokan

ağızdan

bir bebek uzun yolculuğuna çıkar uykunun

ufkunda

sobanın parlayan alevleri resmini çizer

yalnızlığın

içerde sözcüklerin masalları dokuyan sıcaklığı

seferberlik trenleridir cephede kalanları

anlatan.

 

içerde begonyanın damarlı yaprakları

bir haritayı tamamlar

duvarda türküler içmiş bir saz salınır

akordlu telleriyle

mayıslardan fotoğraflar/yürüyen seslere

yaslanmış şiirler

saatin çalışkan yelkovanı/tembel akrep

kutsal kitabın çöl ikliminden sağılan sesi.

 

dışarıda çınarın dalları tarihle kucaklaşır

karanlığın ellerinden kurtulan güneşin bilge

yüzü

dökülür kapının bir yüzüne

dışarda ayın karanlığı biçen ışığı/suyun

kanayan sesi

 

kuşların sokulgan uçuşları sirenlerin ürperten

dişleri

korkuya teslim olmuş duvarlar.

 

gecesefaları yaseminlerle kolkola

bir buhurdandır düşlerimizi havalandıran

dışarda bir hüzün yeli dolaşır

parmakları

tokmakların tozlarında.

 

içerisi sevgiye akar sesimiz yettiğince

dışarısı hüzne sefer eyler düşlerimizi içerek.

Gönderi tarihi:

Elimden gelen bu ben iki kişiyim

Çoğalmak neyse ne azalmak zor

Birisi seni her an bırakıp gittiğim

Öbürü kan gibi tutulmuş seviyor

Ağzındaki acı alnındaki çizgiyim

Gözlerine kirli bir bulut getirdim

Hiçbir sevinç aydınlığı onu silemiyor

 

Elimden gelen bu ben iki kişiyim

Birisi kapadığın kapılardan gitmiyor

Yağmur yağmaksa o güneş açmaksa o

Bir yerin üşüse onun sıcaklığı

Öbürü en içten çağrını işitmiyor

Alıp tutmaksa o basıp gitmekse o

Bakışları kıyısız deniz uzaklığı

 

Elimden gelen bu ben iki kişiyim

İkisi birden çıkmaya uğraşıyor

Bilmem ki hangisinden nasıl vazgeçeyim

Birisi yeni baştan serüvene başlamış

Öbürü silahında son mermiyi sıkıyor

Çoğalmak neyse ne azalmak zor

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.