Bu sene oscar adayı filmlerinden birisi olan Whiplash'i geçenlerde izledim. Kim ne düşünüyorsa düşünsün, ben bu filmi çok çok beğendim, müthiş bir sonu var ki benim için bir filmi güzel yapan en önemli kriterlerden birisi de sonunun iyi olmasıdır. Üzerine filmi bir kez daha izlemek istiyorsam, aklımdan çıkaramamışım, paylaşmak istiyorum demektir ki hafta sonu arkadaşlarımla bir kez daha izledim. Hatta aslında filmi bitirmeyle tekrar baştan izlemek istedim.

 

Tutku ve hırs ve hatta kin işte bu üç duyguyu içinde barındırıp çok da güzel dillendiren filmin konusuna gelince ülkenin en iyi müzik okullarından birisinde okuyan Andrew, caz alanında usta bir baterici olmak ister. Bunun için de yine aynı okulun en iyi hocalarından birisi olan Fletcher ile çalışması gerektiğine inanır. Fletcher nihayetinde Andrew'i keşfeder ancak ikisi arasındaki inanılmaz bir çatışma yaşanmaya başlar.

 

Bence kaçırmayın izleyin.

 

 

A promising young drummer enrolls at a cutthroat music conservatory where his dreams of greatness are mentored by an instructor who will stop at nothing to realize a student's potential.

Director:Damien Chazelle

Writer: Damien Chazelle

Stars: Miles Teller, J.K. Simmons, Melissa Benoist

 

Burada gösterime girmesini bekleyemedim ve izledim. Sinema'da bir kere daha izlerim çünkü çok beğendim. Oscardan boş çıkmayacaktır..

Senaryosu ve yönetmenine tam puan verdim ayrıca J.K. Simmons oyunculuğu çok ustaca ama Miles Teller yapmacık bir baterici / davulcu / drummer olmuş, bir baterici / davulcu / drummer'ı tam olarak oynayamamış bir çok insan gibi bende aynı düşüncedeyim. Özellikle bir baterici / davulcu / drummer'ın stress altındaki davranışlarını sergileyememiş...

 

Ayrıca belirteyim bence (başkalarıda buna katılabilir) eğer Miles Teller rolüne tam otursaydı bu film birdman (Atmaca) aynı kulvarda yarışacak senaryoya sahip....

 

Ve film sonu senaryosunun ne kadar güzel yazıldığını gösteriyor...