Φ hasan17 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Nicedir bu sorunun yanıtını arıyorum. Kendi içimde... Aslında bu sorunun yanıtı, bize kimin sonuca ulaşacağını da gösteriyor. Belki de herkesin kafasındaki yegane soru bu. "Biz kaç kişiyiz?" Hatta sormaya devam ediyorum: Çoğunluk muyuz? Yoksa artık az mı kaldı bizden ? Devir değişti mi ? Ülke bizim gibi düşünenlerden kurtulacak mı? Ben çoğunlukta hatta çok, çok ,çok çoğunlukta olduğumuzu düşünenlerdenim. Çünkü neden hükümet olunmasına rağmen iktidar olamayanların en iyi açıklaması budur. Giderayak başlayan gerginliğin,bu sinirin,basit hadiseler karşısında bile gösterilen aşırı tepkilerin sebebi de budur. Ben kendi içimde bu soruların yanıtları ile bir açıklama yaratmaya çalışırken ancak henüz yazmazken sağolsun küfürbaz bir okuyucumuz beni kendime getirdi. Daha öncede söylediğim gibi küfür içerikli yorumları siteye taşımamaya özen gösteriyoruz.Küfürün hedefi kim olursa olsun. Ancak bu saygıdeğer (!) yorumcumuzun cinsel içerikli isteklerini sıraladığı görüşleri haricinde ciddiye alınacak bir sorusu vardı. "Siz kaç kişisiniz?" Demek ki yalnız değildim. Küfürleri ayıkladıktan sonra en hafifinden şöyle diyordu bu sevgili (!)okuyucumuz: "Yazılarınıza başladığınızdan beri takip ediyorum,ama şöyle bir hesapladım,toplam 20 bin kişi bile yok saçmaladığınız yazılarınızı okuyan" Saçlayıp saçmalamadığımın takdiri bir yana ,evet şimdi bu soruyu ben de sormak istiyorum. "Biz kaç kişiyiz?" Türkiye de Atatürkçüyüm diyecek,laik, demokratik, cumhuriyet ilkelerini savunacak,kaç kişi var? Gerçekten iddia edildiği gibi az mı sayımız? Gerçekten biz geri kafalı mı kaldık? Bir zamanlar yedi düvele meydan okuyan ve ilmi hür ,irfanı hür nesiller yetiştirmek isteyen,yaptığı mücadele ile tüm dünyada, Mısır'dan Hindistan'a ezilmiş toplumlara umut ışığı olan bu devrimin çocukları artık nesiller içinde kayıp mı oldu? Atatürk devriminin sonunu mu yaşıyoruz? Yoksa karşı devrim isteği içindekiler kuvvet uygulayarak,psikolojik savaş yöntemleri ile safları mı dağıtmaya çalışıyor? İnancımızı ,devrimi tazeleme ihtiyacı içinde miyiz? Yoksa baskı altında çözülecek miyiz? Bu saygıdeğer (!) okuyucumuz beni yeniden bu soruları sormaya, yanıtlarını aramaya sürükledi. Çünkü açıkçası bu siyasetin kısa,orta ve uzun dönemde farklı sonuçları olacağını düşünenlerdenim. Kısa dönemde sevinenlerin orta ve uzun vadede yeniden hüsrana uğrayabileceğinden endişeliyim. Çünkü ihtiyacın yanlızca bir iktidar değişikliği değil, bir anlayış değişikliği olduğunu düşünenlerdenim. Çünkü hükümetin yeni sahiplerinin eski alışkanlıkları sürdürmeyecek,yeni bir zihniyet ama gerçekten yeni bir zihniyet ile görev yapmak zorunda olduklarına inanıyorum. Çünkü gerçek değişim yaşanmazsa, hükümetin değişmesinin aslında hiçbir şeyi değiştirmeyeceğine,bir sonraki raunda kadar kuvvet toplanmasına yarayacağına inanıyorum. Türkiye'nin ikinci bir karşı devrim girişimine artık tahammülü yok diye düşünüyorum. Çünkü eski Türkiye'nin artık üzerindeki tozu silkeleyip,devrimin tazeleyen gömleğini giymesi gerektiğine,eskittiği,yıprattığı,kötüye kullandığı tüm erdemlerine hakettiği saygıyı göstererek yepyeni,taptaze,güçlü,kararlı bir kaptanlıkla istim basması gerektiğine inanıyorum. İşte bu yüzden inancımızı tazelememiz gerek. İşte bu yüzden ne çok olduğumuzu anlamamız gerek. Ben bana küfür ederek ben ve benim gibileri karamsarlığa sürüklemeye çalışan ve gerçekten,gerçekte ne düşündüğünü anlayamadığım,neye inandığını çözemediğim,neden gerçekleri görmekten kaçtığını bilemediğim bu zihniyete bir yanıt verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yazının okunma sayısı belki onlara en iyi yanıt olacaktır. Cumhuriyet çocuklarının sayısını belirleyecek kişi elbette ne o okuyucu, nede benim yazılarımın okunma hiti. Ancak sizden ricam bu yazının çok okunmasını sağlayın. Sayımızın ne kadar olduğunu düşünüyorsanız o kadar okunmasını sağlayın. 20 bin mi 50 bin mi 100 bin mi yoksa altmış milyon muyuz herkes görsün. Her bir hit saflarımıza çakılan bir çivi gibi maneviyatımızı kuvvetlendirecek. Her bir hit buradan yola çıkıp, Türkiye'yi yenilemek isteyen milyonlara kuvvet verecek. Buradan size çağrıda bulunuyorum. Bu yazının azaldığımızı düşünenlere bir yanıt olmasını sağlayın. Sayımızın ne çok olduğunu gösterin. İnanıyor ,bekliyorum. kck Not: Bu yazıyı sonlandıramıyorum,çünkü “biz kaç kişiyiz” sorusunun yanıtını günden güne çoğalarak veriyoruz. Atatürkçüler rekora koşuyor Bu yazı 6.687.999 defa okundu kerimcan KAMAL kanalTÜRK Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Nicedir bu sorunun yanıtını arıyorum. . . . Bu yazıyı sonlandıramıyorum,çünkü “biz kaç kişiyiz” sorusunun yanıtını günden güne çoğalarak veriyoruz. Atatürkçüler rekora koşuyor Bu yazı 6.687.999 defa okundu kerimcan KAMAL kanalTÜRK Nesiniz tam olarak anlaşılmıyor ama şu kadarını söyliyeyim, ben her ne iseniz ondan kesinlikle değilim... bozan Alıntı
Φ hasan17 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Nesiniz tam olarak anlaşılmıyor ama şu kadarını söyliyeyim, ben her ne iseniz ondan kesinlikle değilim... bozan ya bende seni tam olarak anlayamadım ben neyim sen kimsin biraz da açık ol çok kısa bir cvp vermişsiniz ya siz metni tam okumadınız gailbaaa Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 ya bende seni tam olarak anlayamadım ben neyim sen kimsin biraz da açık ol çok kısa bir cvp vermişsiniz ya siz metni tam okumadınız gailbaaa Sevgili dostum metni okudum. İçerisinde pek ciddi tutarsızlıklar olduğu kanaatindeyim. Bir de üzerinde bu ülke insanının bir türlü mutabakata varamadığı hususlar olan kavramlar sanki hiç böyle değilmiş gibi yazılıvermiş. Şunu ifade etmek isterim ; Atatürkçü, Laik, Demokrat, Cumhuriyetçi gibi kavramlar hala herkesin kendine göre yorumladığı bir takım ideler halinde ülkemizde. Daha oturmamış kavramlar herkes atatürkçü, herkes demokrat, herrkes laik, her kesim Cumhuriyetçi Fakat buna rağmen ; Bu ülkede seçilmiş Başbakan asılırken bu demokratlar neredeydi sorusunun cevabı muallak, Bu ülkede hala ülkeyi kurtarmak miçin tehlikeli örgütlr oluşturuluyor, adam vuruluyor. Bizler yukarıda sayılı düşüğncelerin hiçbirinde mutabık değiliz yoplum olarak da okumuşlar olarak da. yani bu Kavramları öyle alt alta yazınca hadi olalım deyince olmuyor olunamıyor. Ben kendi hesabıma yukarıdaki yazıya hiç katılmıyorum bu yüzden . Taraf olduğum husus Türkiyedeki Ağır Faşist Bürokrasinin yerini seçilmişlere, şehir görünümlü kasabaların yerini gerçek şehirlere, ve köylülerin de kendilerini geliştirerek şehirlilere bırakması. Bu da en az iki nesil demek. 2. ABD hamitten bu yana Bürokrasi halkla uğraşacağına iktisatla uğraşsaydı, korkularından arınabilseydi farklı noktada olurduk bugün. 2. ABD hamit kendisini tahtan indirecekler diye korktu, sonunda tahttamn indirdiler, ama bürokrasi değişmedi. Cehapa ittihat terakkiden aldığı iktidarı demokratlara kaptıracam diye korktu, sonunda kaptırdılar ama bürokrasi değişmedi, Sayın ecevit Kıbrısı almaya çalışacağına ekonomi yapsaydı şimdi başka noktada olmazmıydık. Şimdi napacaz, arap ülkeleri petrol zengini diye arabistanı mı feth edelim, hem oralar bizim eski topraklar ) işte bu yüzden dostum bunlara katılmıyorum... bozan Alıntı
Φ hasan17 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 çok güzel yazmışsın da yalnız o yukardaki verdiğim yazı yazarın yazısını ben aynen geçtim bide ordaki eleştiri şuan iktidar gücünü elinde bulunduran yönetime karşı kendini laik ve demokrat ve değişmiş olarak kabul eden yöneticilere karşı.. senin yazın son yazdığın yazı farklı mecralara çekmişsin mesala kıbrıs konusundan bahsetmişsin ekonomiden bahsetmişsin bunlarda kesinlikle haklısın bende aynen senin gibi düşünüyorum ama ben bunların benim yazımla alakalı olduğunu pek düşünmüyorum.. senin eleştirin farklı kişilere gibi ...... saygılarımlaaaaa Alıntı
Φ a.y.h.a.n Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 ...Sayın ecevit Kıbrısı almaya çalışacağına ekonomi yapsaydı şimdi başka noktada olmazmıydık... bozan tabi biz burda güzel güzel ekonomi yapsaydık da kıbrısta türkler katliama uğrasaydı,erkeklere işkence,kadınlara tecavüz edilseydi,hepsi yerlerinden yurtlarından kovulsaydı dimi daha iyi olmazmıydı? Alıntı
Φ hasan17 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 tabi biz burda güzel güzel ekonomi yapsaydık da kıbrısta türkler katliama uğrasaydı,erkeklere işkence,kadınlara tecavüz edilseydi,hepsi yerlerinden yurtlarından kovulsaydı dimi daha iyi olmazmıydı? haklısın ayhan dostum nerde bir Türk katliama uğrasa bizim içimiz sızlar bişeyler yapmak isteriz haklı davamız olan Kıbrısta bunun örneği.......bizim durumuz ne kadar kötü olursa olsun ekonmimiz dibede vursa birileri bu ülkeyi yağmalasada biz hAKLI DAVALARIMIZDAN VAZGEÇMİYCEZ. bOZan ark. yaptığı açıklama kıbrısla yaptığı açıklama tamamen tahlisiz bir açıklama gAliba dili sürçtü böyle bir açıklama yaptı(!) Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak, Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır,parlayacak, O benımdır,O benim;milletimindir ancak...!!! Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2006 Türkiye de Atatürkçüyüm diyecek,laik, demokratik, cumhuriyet ilkelerini savunacak,kaç kişi var? Merhaba sevgili Hasan17, Size istediğiniz kadar Atatürkçü bulurum, siz yeterki paradan haber verin. Fındığı, Tütünü, pancarı, buğdayı gaçtan alceksiniz mesela ? Seçim zamanı erzak yardımı yapcekmisiniz ? Bizim gecekonduların tapusunu vercekmisiniz ? Oğlan askerden gelecek, devlet kapısında yumuşak bi döşek verebilicekmişsiniz ? Yeşilmiydi neydi o garttan dağıtıyomusunuz ? Şeerin güzel bi yerinde bana da bi otopark vercekmisiniz ? Eğer bunların hepisini yapabilecekseniz, neci olcağımızı bana bi kağada yazıp verin, hallederiz. Yanlız gandırmaca yok haa, yoksa döneriz valla bi daaki seçimde AKP ye. Nede olsa cebi sağlam parti, belediyeleri de bizden. Yohsa coh uğraşırsınız valla, çocuk da bizde para da bizde. Neyse hanımın sancısı duttu yine, soona goruşürüz. Alıntı
Φ hasan17 Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2006 Merhaba sevgili Hasan17, Size istediğiniz kadar Atatürkçü bulurum, siz yeterki paradan haber verin. Fındığı, Tütünü, pancarı, buğdayı gaçtan alceksiniz mesela ? Seçim zamanı erzak yardımı yapcekmisiniz ? Bizim gecekonduların tapusunu vercekmisiniz ? Oğlan askerden gelecek, devlet kapısında yumuşak bi döşek verebilicekmişsiniz ? Yeşilmiydi neydi o garttan dağıtıyomusunuz ? Şeerin güzel bi yerinde bana da bi otopark vercekmisiniz ? Eğer bunların hepisini yapabilecekseniz, neci olcağımızı bana bi kağada yazıp verin, hallederiz. Yanlız gandırmaca yok haa, yoksa döneriz valla bi daaki seçimde AKP ye. Nede olsa cebi sağlam parti, belediyeleri de bizden. Yohsa coh uğraşırsınız valla, çocuk da bizde para da bizde. Neyse hanımın sancısı duttu yine, soona goruşürüz. ben ulusal değerlerden manevi değerlerden parayla alınamayacak kadar büyük değerlerden bahsettim... bize parayla yanımızda yer alacak adama ihtiyacımız yok... ben daha çok orda siyasi mesellerden bahsettim. ama senin söylediklerin bir Türkiye gerçeği doğrudur.... Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2006 tabi biz burda güzel güzel ekonomi yapsaydık da kıbrısta türkler katliama uğrasaydı,erkeklere işkence,kadınlara tecavüz edilseydi,hepsi yerlerinden yurtlarından kovulsaydı dimi daha iyi olmazmıydı? Sevgili dostum malesef sen Kıbrıs hususunda sana faşist Bürokrasininb öğrettiği şeylerden başka bir düşünce geliştirememişsin. şayet Kıbrıs nedir merak ediyorsan buraya bir ileti yazarsın ben de sana durumu izah ediveririm.. bozan Alıntı
Φ a.y.h.a.n Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2006 Sevgili dostum malesef sen Kıbrıs hususunda sana faşist Bürokrasininb öğrettiği şeylerden başka bir düşünce geliştirememişsin. şayet Kıbrıs nedir merak ediyorsan buraya bir ileti yazarsın ben de sana durumu izah ediveririm.. bozan izah etmeni çok isterim sevgili bozan Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2006 izah etmeni çok isterim sevgili bozan Politika bölümünde izah etmeye çalıştım... bozan Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2006 Merhaba arkadaşlar, Kaç tane Atatürkçü var diye araştırırken, Atatürk sevmekle Atatürk'ü anlamanın farkını ortaya koymak lazımdır. Eğer Atatürk'ü seven Atatürkçülerin sayısı merak ediliyorsa, bence bu sayı 70 milyonluk Türkiyede 69 milyonu geçer. Çünkü Atatürk bu ülkeyi düşman işgalinden kurtarmıştır, bu sebeplede hemen hemen herkez tarafından sevilmesi normaldir. Ama siz Atatürk'ü gerçekten anlayan, onun fikirlerine katılan Atatürk'çüleri merak ediyorsanız, sayılarının çok çok az olduğuna emin olabilirsiniz. Bunu da kendi fikrimle değil Atatürk'ün fikriyle söylüyorum. Çünkü Atatürk, gerçek Atatürk'çü olmanın ilk şartını zaten kendisi söylemiştir. Bu açıdan, kim gerçek Atatürk'çüdür tartışmasına da gerek yoktur aslında. Bakın Atatürk hangi yolla gerçek Atatürk'çü olunacağını nasıl açıklamış: Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en hakiki rehber ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında rehber aramak gaflettir, (vurdumduymaz) cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Atatürk'ün bu cümlesi, onu anlayabilecek kişilere gizlice verilmiş bir mesajdır. Bu mesajın gizlice verilmiş olmasının sebebi ise, ilim ve fen dışında başka rehberleri de olan halkın vereceği ters tepkidir. Atatürk'ün bu cümlesindeki en çok düşünülmesi gereken kelime ise "vurdumduymaz" kelimesidir. Bu vurdumduymaz kelimesinin manası "Benim bu cümlemi herkez anlamaz" manasındadır. Zaten bu cümleyi herkezin anlamaması gerekiyordu. Eğer o zamanlar Atatürk bu cümleyi herkezin anlayabileceği şekilde söyleseydi, çok büyük bir ihtimalle daha fazla yaşama şansı kalmazdı. Hayatta kalmayı başarabilse bile, en azından halkın sevgilisi Atatürk olarak kalması mümkün olmazdı. İşte Atatürke göre Atatürkçü olmanın şartı: İlim ve fen dışında herhangi bir üçüncü rehberiniz daha varsa; (Her ne olursa olsun ) Atatürk'e göre Atatürkçü değilsiniz demektir. Zaten Atatürk bu cümleyi sırf "üçüncü bir rehberiniz daha olmamalı" demek için, kasten söylememiştir. Ne mutlu yüce Atatürk'ü anlayana. En derin sevgilerimle Alıntı
Φ delta11 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2006 Arkadaşlar,sanırım bir kere yazmıştım bu konuda fikirlerimi,ama dayanamayıp tekrar yazıyorum.Birincisi olur olmadık şekilde Atatürk,Atatürkçülük gibi kelimeleri telaffuz etmenin hiç yararı yok zira sempetisini yitirtiyor.İkincisi bizim henüz başaramadığımız bence laiklik değil cumhuriyet kavramı.Hala cumhuriyet nedir,demokrasi nedir farkında değiliz.Bu devlet kurulurken hedef çoğulcu demokrasiydi,ama bir avuç kişinin yönetiminde koyun gibi yaşıyoruz.Üstüne üstlük bizi yönetmeye çalışan cebi şişkin ya da tek amacı şişirmek olan bu adamları da memlekete beş kuruş faydası olmayacağını bile bile de seçiyoruz ya da görevlendiriyoruz.Kendini demokrasiye katılımcı zanneden azınlık kişiler de keser gibi kendi çıkarları dışında bir fikir ortaya sürmezler.Şimdi başlık sorunuza geleyim:beni sorarsanız ben Atatürk'çü değilim!Ha bu demek değil ki onu,yaptıklarını ya da fikirlerini sevmiyorum.Ama çok şükür benim de bir beynim var,doğruları az çok bulabiliyorum ve emin olabilirsiniz ki memleketimi seviyorum. Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2006 Merhaba arkadaşlar, . . . Ne mutlu yüce Atatürk'ü anlayana. En derin sevgilerimle Bu görüşüne malesef hiç katılamayacağım... Gökyüzündeki yıldızlarını düşürmeye cesaretin varsa bunu açıklayabilirim... bozan Alıntı
Φ Damien Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2006 Atatürkçülük büyük bir ideolojidir. temelleri sağlam ve mantıklıdır. hatta, türkiye'yi çağdaş seviyeye taşıyabilicek tek ideolojidir. ama Atatürkçülük gerektiği gibi mi öğretiliyor. ben her ne olursa olsun, hiçbir ideolojinin fanatizme çekilmesi taraftarı değilim. fanatizme çekilirse muhakkak muhalifleri çoğalacaktır. söylediklerimde ters algılanıcak bir şey yoktur. çünkü Atatürk, Türk milletinin ve devletinin sembolü olduğu kadar benim de sembolümdür. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2006 Sevgili hasan17... Yüzlerce gerici, yobaz, ticani ve urafeye karşılık bir Atatürkçü milyarlara bedel... Çünkü Dünyada başka Mustafa Kemal Atatürk yok... O'da bizde var... Varsın anlamayan, sindiremeyen ve farkında varamayan olsun... Varsın Araplaşsınlar... Ama tanrıda bir, Allahta... Ne mutlu farkında olabilenlere, fark edebilme yeteneğine sahip olabilenlere Ben +1 diyorum... Yanlız değilsiniz... Sevgiyle kalın... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 Sayamayız ki çok kalabalık, koca bir ulus. bu ulustanda ibaret değil, cezayirde bağımsızlık için savaşan insanlar öldüğü zaman ceplerinden çıktı Atatürk resimleri. O'na tahammülü olmayanların, O'nun fikirlerinden nefret edenlerin. yeni numaraları vardır. her Atatürk'çüye sahte atatürkçü damgası vurmak. yıllarca ona saldırmışlardır, fikirlerini silmeye çalışmışlardır ama her seferinde duvara çarpmışlardır. Bu ulusun benliğinden O'nu ve O'nun fikirlerini silememişlerdir. Şimdiyse karşısında ezildikleri bu varlığa öykünmektedirdler. bir zamanalrın İkinci Cumhuriyet manevrası gibi. İkinci Atatürkçülük zırvalarına sarılmaktadırlar. O ve O'nun fikirleri ilkeleri bu ulusun benliğinde sarsılmaz biçimde yerleşiktir. Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 Sevgili arkadaşlar, Görülüyorki, herbirimiz Atatürk'çülükten farklı anlamlar çıkarabiliyor ve kendi çıkardığımız yoruma Atatürk'çülük diyoruz. Farklı düşünenlere ise Atatürk'çülüğü çarpıttığını söylüyoruz. Bu aynı "kim gerçek müslümandır" tartışmasına benziyor. Müslümanlığı da aynı Atatürkçülük gibi kimse kimseye kaptırmıyoruz. Kimisi namazında niyazında kalıp, "müslümanlık budur" diyor. Kimisi ise tanga (ip) mayoyla, üstsüz denize girip, "Elhamdurüllah müslümanım" diyor. Kimisi islami kıyafetler giyinip, faizle, tefecilikle geçimini sağlıyor. Kimiside tam bir Atatürk'çü görünümüyle, gravat takıp, Atatürk'çüyüm diyor ve Atatürk'e küfür etmiş partilere oy veriyor. Kimisi Atatürk "muasır medeniyetler" demiştir deyip, doğu kültürüyle batıya girmeye çalışıyor. Kimisi ise Atatürk "mısır medeniyetleri" demiş gibi, batılı görüntüsüyle doğuya koşuyor. Esasında bunun yapılmasının tek sebebi var. Bunu yaptığınız zaman her iki tarafa da ters düşmezsiniz ve bu sayede "gemisini yürüten kaptandır" ilkesine de uymuş olursunuz. Yani ne şiş yansın ne kebap felsefesi. Bu sayede rakı masasında fatiha bile okusanız, kimse size gık bile diyemez. Bu felsefe, çoğunluğun uyguladığı bir felsefedir ve bir açıdan herkezin işine yarayacak bir ortam olmuştur. İslamcılar açısından bakıldığında, kendilerine ters gelsede, bu felsefeni bazıları tarafından uygulanması onların işine yarayabilir. Çünkü tatlı su müslümanlığı bile olsa, hiç olmazsa müslümanım diyor, "bende ülkemizin şu kadarı müslümandır diyebiliyorum." şeklinde ele alırlar. Diğer bir açıdan bu felsefe Atatürkçü'lerin de işine geliyor (Bende dahil) çünkü tatlı su Atatürk'çülüğü bile olsa hiç olmazsa Atatürk'çüyüm diyor ve Atatürk'çülüğe bir destek vermiş oluyor. Geçenlerde "islamın 5 tane şartı vardır" dedim, bunu söylerkende "şart" kelimesinin manası üzerinde vurgu yaptım ve arı kovanına çomak sokmuş gibi oldum. ( Sevgili arkadaşım, bu konuda sizinle tartışmıştık ama siz üstünüze alınmayın, ben sizi kastetmiyorum ! ) Şimdi de Atatürkü anlamanın bir şartı vardır dedim, yine arı kovanına çomak sokmuş gibi oldum. Ancak herkezin dikkat etmesini isterimki bu çomakları bu arı kovanına ben sokmadım. Çünkü haşa, islamın 5 şartını da ben koymadım, Atatürkçü olmanın şartını da ben koymadım. Çomaklar zaten arı kovanındaydı, benim yaptığım sadece bu çomakları biraz kıpırtdatmak oldu. Fikirlerimin tartışılmasına daima açığım ve bundan ayrıca memnuniyet duyarım. Ancak şunu da belirteyim, Atatürk'çülüğü ve Islamı esnetmeye çalışan kişiler varsa, onların adeti olan esnek tartışmalara da girmek istemem. Bende esneme, yaylanma gibi kabiliyetler yoktur. Konu neyse onu tartışırım. Ne söylediysem onun tartışılmasını isterim. Bu yüzden, ne söylediğimin dile getirilmediği tartışmalara girmek istemem. Bu yüzden ne söylediğimi özür dileyerek tekrar ediyorum ve fikrime karşı olanların aşağıdaki, tırnak içindeki cümlemi alıntı yapmasını rica ederim: "Atatürk, ilim ve fen dışında üçüncü bir rehber aramayı cahillik olarak nitelendirmiştir." Bu yukarıdaki cümleme karşı olanlar varsa, lütfen bu cümlemi alıp, cevaplarına başlık yapsınlar, altına da neden yanlış olduğunu yazsınlar. Yüce Atatürk bunu görüşünü belirtmekle kalmamış, aynı zamanda ilim ve fen dışında üçüncü bir rehberi daha olan, hatta ilim ve fenden önce, birinci başka rehberi olan kişilere de özgürlük tanımıştır. Bu da zaten Atatürk'çü olmanın şartlarından biridir. Ancak, Atatürk'ün kendisiyle aynı görüşte olmayanlara özgürlük tanımış olması, kendi fikirlerinde esnek ve kararsız olduğu veya karşı tarafın görüşlerine katıldığı manasına gelmez. Karşı fikirlere özgürlük tanımak farklı bir şeydir, karşı fikirlere katılmak, desteklemek farklı bir şeydir. Bu yüzden, lütfen bana cevap yazarken, başka şeylerden örnek vererek cevap yazmayınız. Benim bu aşağıdaki cümleme cevap yazınız: "Atatürk, ilim ve fen dışında üçüncü bir rehber aramayı cahillik olarak nitelendirmiştir." En derin sevgilerimle. Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 Bu görüşüne malesef hiç katılamayacağım... Gökyüzündeki yıldızlarını düşürmeye cesaretin varsa bunu açıklayabilirim... bozan Çok sevgili Bozan, Tabiki görüşlerinizi almayı ve faydalanmayı isterim. Ancak bu konuda ufak bir tereddütüm var. Genelde, forumlarda bir görüşe karşı çıkıldığı zaman, eğer görüşün tamamına karşı çıkılıyorsa, yazının tamamı alıntı olarak kopyalanıyor ve altına karşı görüş yazılıyor. Eğer tamamına değilde bir kısmına karşı çıkılıyorsa, o zamanda sadece karşı çıkılan yerler alıntı olarak kopyalanıyor ve altlarına karşı görüşler yazılıyor. Eğer sizde bu şekilde yaptıysanız, benden aldığınız alıntıda fikir olarak sadece "Ne mutlu yüce Atatürk'ü anlayana." fikrimi bırakmışsınız. Buna göre de, bu fikrime karşı çıkıyor olmalısınız ki, böyle düşündüğünüze hiç ihtimal bile yok. Yada eğer tam tersini yaptıysanız; yani asıl karşı çıktığınız fikirlerimi alıntı yapmayıp, ama onlara karşı çıktığınızı söylüyorsanız, o zaman sizden ricam; karşı fikirlerinizi belirtirken farklı davranarak yazımın içinden karşı çıktığınız yerleri alıntı yapmanızdır. Çünkü bu şekilde yapıldığı zaman, ana fikirden uzaklaşılarak yan fikirlerle konu başka yerlerde tartışılacak gibi bir izlenim alıyorum. Nitekim de farkettğiniz gibi, "biz kaç kişiyiz" tartışması neredeyse kıbrıs tartışmasına dönecekti. Yanlış anlamayınız, size konuyu başka yerlere çekeceksiniz demek istemiyorum. Belkide sizin yazılanlardan alıntı yapma tarzınız farklıdır. Ancak ben sadece endişemi dile getirdim ve bana cevap yazmanızdan önce, karşı çıkıyor olduğunuzu tahmin ettiğim ana fikrimi tekrar yazıyorum: "Atatürk, ilim ve fen dışında üçüncü bir rehber aramayı cahillik olarak nitelendirmiştir." Eğer bu fikrime karşıysanız, lütfen bana cevap yazarken yukarıdaki cümlemi alıntı yapıp, altına da karşı çıkma sebebinizin yazınız. Eğer karşı çıktığınız şey bu da değilse, hangi cümleme karşı çıkıyorsanız, onu da alıntı yapabilirsiniz. Yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim. Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 Bu yazı sevgili evrensel arkadaşımıza bir yanıttır… 1. Sevgili dostum öncelikle şu hususu uyarayım, ben senin yazının bütününün mantığına karşı çıktım, bir cümlesine değil. Benim yanıtımın o şekilde görülmesi bir forum kuralı. Ben senin yazının tümünün altına buna karşıyım diye yazınca forumda yer kaplamasın diye bu şekilde kısaltıldı, oradaki hadise benim dışımda yani.. 2. Merhaba arkadaşlar, Buna herhangi bir itirazım yok, en nihayetinde bizler arkadaşız.. 3. Kaç tane Atatürkçü var diye araştırırken, Atatürk sevmekle Atatürk'ü anlamanın farkını ortaya koymak lazımdır. Bu tamamen sizin yorumunuz, pekala kaç tane Atatürkçü var araştırması, Atatürk’ü sevmekle anlamak farkı ortaya konmadan doğrudan da sayılabilir, soru rakamlı yani nicelikli , kemiyetle ilgili zira… 4. Eğer Atatürk'ü seven Atatürkçülerin sayısı merak ediliyorsa, bence bu sayı 70 milyonluk Türkiyede 69 milyonu geçer. Böyle olduğunu hiç düşünmüyorum, bunun böyle olmamasının en ehemmiyetli saiki ise kendi Atatürk sevgilerini başkalarına kinlerinden dolayı kutsayanlar yüzündendir. Son cümlem biraz müphem kaldı, anlaşılmadıysa izah ederim. 5. Çünkü Atatürk bu ülkeyi düşman işgalinden kurtarmıştır, bu sebeplede hemen hemen herkez tarafından sevilmesi normaldir. Elbetteki sizin düşünceniz bana göre ise Bilime karşı, ilme karşı, bilhassa Tarihe karşı bir darbedir, zira bu cümle yalnızca bir hamasetten ibarettir. 6. Ama siz Atatürk'ü gerçekten anlayan, onun fikirlerine katılan Atatürk'çüleri merak ediyorsanız, sayılarının çok çok az olduğuna emin olabilirsiniz. Şimdi anlaşılan kafanızdan yaptığınız tasnif neticesinde sevenleri milyonlar anlayanları ise binler ya da yüzlerle ifade etmişsiniz. Peki güzel. Bir adamın bir mefhumu anlayıp anlamama vetiresini hangi Alat-ı mucizeyle tetkik ediyorsunuz ? Hiss-i kablel vuku ile mi ? 7. Bunu da kendi fikrimle değil Atatürk'ün fikriyle söylüyorum. Çünkü Atatürk, gerçek Atatürk'çü olmanın ilk şartını zaten kendisi söylemiştir. Bu açıdan, kim gerçek Atatürk'çüdür tartışmasına da gerek yoktur aslında. Bakın Atatürk hangi yolla gerçek Atatürk'çü olunacağını nasıl açıklamış: Burada topu da Atatürk’e atmışsınız başarıyla. Hani din alkimleri de yorumlar yorumlar da sonra da ben değil Allah böyle diyor diye millete vaaz verir ya bundan mantık olarak hiçbir farkı yok yorumunuzun… 8. Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en hakiki rehber ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında rehber aramak gaflettir, (vurdumduymaz) cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Gelelim yazının başından beri oyalayıp durduğun meseleyi döktürmene.. Evvela şunu izah edeyim bu cümle Atatürk’ü anlama m,izan ve mihenk cümlesi falan değildir, Bu cümleyi Atatürk hiç de öyle beni anlayanlar anlamayıp da yalnızca sevenler diye birisi ayırım yapsın diye de icat etmemiştir. Tamamen kendi yetiştiği kuşakta tesirinde kaldığı kişilerden iktisap ettiği tecrübelerini ve içinde bulunduğu toplumun vaziyetini izah eden bir cümledir.. Atatürk ve arkadaş çevresi yaşları ve dünyanın umumi durumu itibari ile Rasyonalizmden etkilenmiştir, Abdullah Cevdetten etkilenmiştir, Fransız milliyetçiliğinden etkilenmiştir, Alaman ekolünden etkilenmiştir… her mahallede bir tekke, bir molla, bir mürşit olan bir vatanda bırakın bunları asıl mürşit ilimdir demekten daha tabii ne olabilir ?? Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’in manası budur.. Teolojik saplantıları bırakın, buna halife de dahildir parantezin taaaa içinde , en büyük rehber ilimdirin manası budur, başka bir şey değil ve bu mana Atatürk’ü sevenler ve de anlayanlar ayrımının bir mihenki değildir, belki de en çok bu değildir.. 9. Atatürk'ün bu cümlesi, onu anlayabilecek kişilere gizlice verilmiş bir mesajdır. Dö Vinsinin şifresini falan mı okuyorsun. Atatürk en bu şifreli gizli, büyülü perili mesajlşarta karşıdır. Atatürk Kenzul havaslara, peri hikayatına karşıdır, ortada fgizli ileti falan yok, yani Atılmaya gerek yok ey Türk genci.. 10. Bu mesajın gizlice verilmiş olmasının sebebi ise, ilim ve fen dışında başka rehberleri de olan halkın vereceği ters tepkidir. Koskoca Atatürk haklatan mı ? onun vereceği tepkiden mi korkacak ? Bu halk mı ? kafasına 10 yılda bir darbeyle çuval geçirilen bu halkın tepkisinden mi korktular ? arkadaşlar siz hiç meclis zabıtları okumuyorsunuz herhalde ? 11. Atatürk'ün bu cümlesindeki en çok düşünülmesi gereken kelime ise "vurdumduymaz" kelimesidir. Bu vurdumduymaz kelimesinin manası "Benim bu cümlemi herkez anlamaz" manasındadır. Zaten bu cümleyi herkezin anlamaması gerekiyordu. Burada iyice dibe vurmuşşş… Neden bilmemesi gerekiyordu ? Acaba bu ilahi bir sır mıydı ? Anıtkabirin şifresi sinemalarda ?? yahu neden anlaşılmasın ? Hiçbir adam anlaşılmamak için konuyşur mu yahu ??? neredesin Nicomedias çıldırdım… 12. Eğer o zamanlar Atatürk bu cümleyi herkezin anlayabileceği şekilde söyleseydi, çok büyük bir ihtimalle daha fazla yaşama şansı kalmazdı. Hayatta kalmayı başarabilse bile, en azından halkın sevgilisi Atatürk olarak kalması mümkün olmazdı. Aman Allahım o da ne duyduğum en fantastik teori !!!! Eğer halk Atatürk’ü sevmek yerine anlasaydı onu öldürürdü !!!!! yani Atatürk’ün yaşama nedeni halkının onu anlamamasıydı, yani Atatürk’ün yaşaması halkının onu anlamaması ile mümkin oldu… 13. İşte Atatürke göre Atatürkçü olmanın şartı: İlim ve fen dışında herhangi bir üçüncü rehberiniz daha varsa; (Her ne olursa olsun ) Atatürk'e göre Atatürkçü değilsiniz demektir. Zaten Atatürk bu cümleyi sırf "üçüncü bir rehberiniz daha olmamalı" demek için, kasten söylememiştir. Ne mutlu yüce Atatürk'ü anlayana. Yukarıdaki izahlarım neticesinde sizin pek mesut ve mutlu biri olmadığınız ortaya çıkıyor… Zira Atatürk’ü pek anlayamamışsınız. Hatta bir ara öyle coşmuşsunuz ki halkı Atatürk’ü anlasaydı Atatürk çok yaşamazdı demişsiniz… vallahi çok güldürüşlüsünüz…. 14. En derin sevgilerimle.. En derin sevgilerinize bil mükabele diyerek en derin saygılarımı da ilave ediyorum… bozan Alıntı
Φ Evrensel Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 Merhaba çok sevgili Bozan, Bana yazdığınız cevabı okuduktan sonra, biraz sizi tanıyabilmek amacıyla forumdaki diğer yazılarınıza da göz attım. Buna göre, bir hayli tecrübeli, kültürlü renkli bir kişi olduğunuza kanaat getirdim. Inanıyorumki, her ne kadar bazen yadırgansanız da, sizin gibi kişiliklerin bu ülkeye ihtiyacı vardır. Affınıza sığınarak, sizden ricam sadece forumdaki arkadaşlara karşı, biraz daha yumuşak davranmanız ve herkezin anlayabileceği şekilde fikirlerinizi sunmanızdır. Sanırım yaşınız bizlerden bir hayli ileri, eğer sizin fikirlerinizden faydalanmamızı istiyorsanız; tecrübelerinizi ve bilgilerinizi bize daha yumuşak, daha açıklayıcı ve şimdiki türkçe diliyle açıklamanızı arzu ederiz. Bu şekilde daha faydalı olacağınızı düşünüyorum. Yazılarınızda bir başka dikkatimi çeken konu ise, yazılarınızı genellikle fikirleri eleştirir tarzda yazıyor ve kendi fikirlerinizi daha az sunuyorsunuz. Oysa sizin gibi tecrübeli bir insanın, eleştiriden çok bilgi verir bir şekilde yazması daha faydalı olurdu. Sevgili dostum öncelikle şu hususu uyarayım, ben senin yazının bütününün mantığına karşı çıktım, bir cümlesine değil. Benim yanıtımın o şekilde görülmesi bir forum kuralı. Ben senin yazının tümünün altına buna karşıyım diye yazınca forumda yer kaplamasın diye bu şekilde kısaltıldı, oradaki hadise benim dışımda yani.. Anladım, Bu yüzden bende bütün ve uzun yazıları kopyalamamayı tercih ediyorum. Sizin de böyle yapmanız çok güzel bir davranış. Bu tamamen sizin yorumunuz, pekala kaç tane Atatürkçü var araştırması, Atatürk’ü sevmekle anlamak farkı ortaya konmadan doğrudan da sayılabilir, soru rakamlı yani nicelikli , kemiyetle ilgili zira… Mümkündür tabiki, Ancak bu başlığı açan arkadaşın bunu pek kabul edeceğini zannetmem. Örneğin yukardaki bir örnekte, para için Atatürk'çü olanları kabul etmedi. Etmesi de düşünülemezdi zaten. Şimdi ben, "ben para için değil, ama çağdaş ve modern gözükmek için Atatürk'çü olmak istiyorum" desem, eminimki onu da, haklı olarak kabül etmez. En iyisi bunun yorumunu o arkadaşımıza bırakmak bence. Böyle olduğunu hiç düşünmüyorum, bunun böyle olmamasının en ehemmiyetli saiki ise kendi Atatürk sevgilerini başkalarına kinlerinden dolayı kutsayanlar yüzündendir. Son cümlem biraz müphem kaldı, anlaşılmadıysa izah ederim. Gerçektende hiçbirşey anlamadım. Ben şöyle demiştim "Eğer Atatürk'ü seven Atatürkçülerin sayısı merak ediliyorsa, bence bu sayı 70 milyonluk Türkiyede 69 milyonu geçer". Sizce 69 milyondan azmıdır ? Yoksa çokmudur ? Elbetteki sizin düşünceniz bana göre ise Bilime karşı, ilme karşı, bilhassa Tarihe karşı bir darbedir, zira bu cümle yalnızca bir hamasetten ibarettir. İtiraz ettiğiniz şeyi de yazsaydınız, çok iyi olurdu. Atatürk'ün bu ülkeyi düşman işgalinden kurtardığına mı, yoksa çoğunluk tarafından sevildiğine mi itiraz ediyorsunuz ? Sebepleriyle yazarsanız memnun olurum. Şimdi anlaşılan kafanızdan yaptığınız tasnif neticesinde sevenleri milyonlar anlayanları ise binler ya da yüzlerle ifade etmişsiniz. Peki güzel. Bir adamın bir mefhumu anlayıp anlamama vetiresini hangi Alat-ı mucizeyle tetkik ediyorsunuz ? Hiss-i kablel vuku ile mi ? Neyseki bunu anlayabildim. Sevgili Bozan, Bu arada aklıma gelmişken; neden böyle Arapça, eski Türkçe ve Farsça karışık bir lisan kullandığınızı da yazarmısınız lütfen ? Şimdiki Türkçeyi konuşamadığınızı zannetmiyorum. Cevabımı vereyim: Binler ya da yüzlerle ifade etmedim. Çok çok az olduğunu söyledim. Zaten bunu sayı olarak iddia etmek manasız ve ispatsız olur. Çok az olduğunu söyleme sebebimse, şunlardır. 1- Atatürk'e küfür eden bir partinin seçimlerde tek başına iktidar olarak galip çıkması. 2- Atatürk'çüyüm diyen partilerin bile, Atatürk'ün birinci ilkesi olan laiklik adına hiçbirşey yapmaması. Burada topu da Atatürk’e atmışsınız başarıyla. Hani din alkimleri de yorumlar yorumlar da sonra da ben değil Allah böyle diyor diye millete vaaz verir ya bundan mantık olarak hiçbir farkı yok yorumunuzun. Sevgili bozan, Sizin o bahsettiğiniz kişiler, eğer kitaplarda yazanları değiştirip, halka da kitapta böyle yazıyor derlerse yanlış yapmış olurlar. Eğer bende Atatürk'ün ne söylediğini değiştirip, Atatürk böyle diyor dersem, bende yanlış yapmış olurum. Ben Atatürk böyle söylüyor derken Atatürk'ün söylediği cümleyi alıp aynen buraya taşıdım. Değiştirmeme de imkan yok, zira Atatürk'ün bu cümlesi okullardaki büstlerin üzerinde bile yazıyor. Evvela şunu izah edeyim bu cümle Atatürk’ü anlama m,izan ve mihenk cümlesi falan değildir, Bu cümleyi Atatürk hiç de öyle beni anlayanlar anlamayıp da yalnızca sevenler diye birisi ayırım yapsın diye de icat etmemiştir. Yani her Atatürk'ü anlayan da bir anlamayan da bir diyorsunuz. Öyleyse 69 milyondan fazladır diyorum, ona da itiraz ediyorsunuz. En iyisi bu noktada ben susayım daha iyi. Tamamen kendi yetiştiği kuşakta tesirinde kaldığı kişilerden iktisap ettiği tecrübelerini ve içinde bulunduğu toplumun vaziyetini izah eden bir cümledir.. Eğer o cümleler, o zamana ve Atatürk'ün içinde bulunduğu şartlara göre söylenmişse, şu anda okullardaki büstlerden de o yazıyı kaldırmak lazım. Demekki o zaman ve şartlar içersinde ilim ve fennin dışında başka bir rehber aramak gafletti, şimdiki şartlarda ise fazilet oluyor. Yorumunuza memnun oldum, ama ben buna malesef katılamıyorum. Bu yorumunuza en çok, şeriatçılar sevinecek. Atatürk ve arkadaş çevresi yaşları ve dünyanın umumi durumu itibari ile Rasyonalizmden etkilenmiştir, Abdullah Cevdetten etkilenmiştir, Fransız milliyetçiliğinden etkilenmiştir, Alaman ekolünden etkilenmiştir. Yani bu sözleri başkalarının etkisi altında kalıp, ne dediğini bilemeden söylemiştir öyle mi ? Dolduruşa gelmiş yani. Eğer bu sözleri etkilenmiştir derken faydalanmıştır diyerek söylüyorsanız, bir diyeceğim yok, Atatürk gibi dahi bir insan mümkün olan herşeyden faydalanır. Düşmanından bile birşeyler öğrenmeye çalışır. Ama etkilenmiştir de ondan söylemiştir derseniz, buna da katılamam. Atatürk'ten bahsediyoruz, Kemal Sunal'ın canlandırdığı tiplerden değil. her mahallede bir tekke, bir molla, bir mürşit olan bir vatanda "bırakın bunları asıl mürşit ilimdir" demekten daha tabii ne olabilir ?? Peki, Atatürk'e laikliğe küfreden bir partinin öne geçtiği, yargımızın cinayete kurban edildiği, aydınlarımızın diri diri yakıldığı bir ortamda, "bırakın bunları asıl murşit ilimdir" demekten tabii ne olabilir ? Teolojik saplantıları bırakın, buna halife de dahildir parantezin taaaa içinde , en büyük rehber ilimdirin manası budur.[/b] Sevgili Bozan, Atatürk en hakiki murşit ilimdir, fendir dedikten sonra sözlerini bitirseydi, belki sizin dediğiniz şekilde de yorumlanabilirdi. Ancak dikkat ederseniz, Atatürk sözlerini bu şekilde veya başka bir şekilde yorumlara kapatmak için o noktada bitirmemiş ve ""bunun dışında" bir rehber aramak gaflettir" diye de ilave etmiş. Zaten bu açıdan da benim orada yazdıklarıma da yorum da diyemem. Yoruma özellikle kapatılmış bir cümleyi, gerçek manası dururken yorumlamak yanlış birşeydir. Eğer ne söylediği yeterince anlaşılamasaydı. O zaman yorum yapardık. Ayrıca Atatürk gibi bir dahi o sözlerin o zaman için geçerli olduğunu düşünseydi, sözlerinin başına "Bu zamanda" diye eklerdi mutlaka. Dö Vinsinin şifresini falan mı okuyorsun. Atatürk en bu şifreli gizli, büyülü perili mesajlşarta karşıdır. Atatürk Kenzul havaslara, peri hikayatına karşıdır, ortada fgizli ileti falan yok, yani Atılmaya gerek yok ey Türk genci.. Sevgili Bozan, Periden, büyüden bahsetmedim. Ne demek istediğimi de aynen orada yazdım. Koskoca Atatürk haklatan mı ? onun vereceği tepkiden mi korkacak ? Bu halk mı ? kafasına 10 yılda bir darbeyle çuval geçirilen bu halkın tepkisinden mi korktular ? arkadaşlar siz hiç meclis zabıtları okumuyorsunuz herhalde ? Bu halkın kafasına 10 yılda bir çuval geçirebilirsiniz. Yeterince paranız varsa, onu Atatürk'çüde yapabilir, Leninci de yapabilirsiniz. Hatta ne olduğunu anlatmadan Hitlerci bile yapabilirsiniz. Ancak gidip bir kahvehanede "din ile alakasız, bir devlet rejimi kuruyoruz" derseniz, o zaman hayatınız tehlikede demektir. Heleki birkaç şeriatçıya denk gelirseniz, o zaman sizi canlı ele geçirmeye çalışacaklarına hiç şüpheniz olmasın. Atatürk bir korkak değildir. Ancak korkak değildir diye, tedbirsiz bir insan da değildir. Milletine faydası olabilmesi için yaşaması ve bunun yanında onlara dediğini yaptıracak kadar sevilmesi gerekliydi. Bu yüzden de "din yoluyla ilerleme olmaz, ilerleme bilimle olur" diyemezdi. Ne yapacaktı eğer halk ona isyan ederse, ordusunu alıp halkın üzerine mi sürecekti ? Diyelimki halk isyan etmedi. Kapısında gece nöbeti tutan askerin şeriat yanlısı olup olmadığına nasıl emin olacaktı ? Dünya da bir çok kere en korumalı insanlar bile suikaste kurban gitmiştir. Atatürk zaten halkın bu yönüyle oynamanın tehlikeli olduğunu en iyi bilen insandı. Bakınız ne demiş: Tüm dönemlerde toplumun kutsallaştırdığı boş düşüncelerden tehlikesizce sıyrılmak imkansızdır. M.K. Buna da o dönemler için söylenmiştir demezsiniz inşallah. Burada iyice dibe vurmuşşş… Neden bilmemesi gerekiyordu ? Acaba bu ilahi bir sır mıydı ? Anıtkabirin şifresi sinemalarda ?? yahu neden anlaşılmasın ? Hiçbir adam anlaşılmamak için konuyşur mu yahu ??? neredesin Nicomedias çıldırdım…[/b] Yukardaki örnekte söyledim ya. Gidin bir kahvehaneye, Atatürk'ün söyleyemediğini siz söyleyin o zaman anlarsınız neden herkezin anlamamasının gerekli olduğunu. Bakalım laikliği bilimsel olarak anlatabilecekmisiniz ordaki halka. Aman Allahım o da ne duyduğum en fantastik teori !!!! Eğer halk Atatürk’ü sevmek yerine anlasaydı onu öldürürdü !!!!! yani Atatürk’ün yaşama nedeni halkının onu anlamamasıydı, yani Atatürk’ün yaşaması halkının onu anlamaması ile mümkin oldu. Siyaset böyle değilmidir ? Hangi siyasetçi her yaptığını, her düşündüğünü halka açık açık söylüyor ? Demekki halklara direk olarak söylenebilecek ve söylenemeyecek konular da vardır. Din konusu bu sayın Bozan. Din için adam öldürenler direk cennete gidiyor. Din için kendi çoluğunu çocuğunu hatta kendini öldürenler var. Atatürk'ümü dinleyecek. Din meselesi yüzünden milyonlarca insan öldürülmüştür bu dünyada. Hala da hiç hız kesmeden öldürülüyor. Atatürk cam kafeste yaşamıyordu. Onun da bir pundunu bulurlardı elbet. Yukarıdaki izahlarım neticesinde sizin pek mesut ve mutlu biri olmadığınız ortaya çıkıyor… Zira Atatürk’ü pek anlayamamışsınız. Hatta bir ara öyle coşmuşsunuz ki halkı Atatürk’ü anlasaydı Atatürk çok yaşamazdı demişsiniz… vallahi çok güldürüşlüsünüz….[/b] Sevgili Bozan, Üsübunuzda küfür yok, direk olarak ağır hakaretler de yok. Ancak kişilik ................... tavırlarınız var. Benim için farketmez, bana isterseniz küfür de edebilirsiniz, fakat sizin yaşınızdaki bir insanın daha şefkatli ve daha kibar olması gerektiğini düşünüyorum. Yine de siz bilirsiniz. Benimki sadece naçizhane bir öneri. İnsanların mutluluğu zamana ve konuya bağlıdır. Her konuda ve her zaman mutlu olan bir insan olacağını tahmin etmiyorum. Bende bazen mutluyum, bazen de değilim. Ama ne kadar mutlu olup olamdığımı da sanırım en iyi ben bilirim. Bana göre de genelde mutlu biriyim. Atatürk'ü anlayamama gelince, Olabilir herşeyi anlayabilmeme imkan yok. Siz anlamışsanız ne mutlu size. Komik olduğumu da söylemişsiniz. Komedi anlayışınız sizi ilgilendiren birşeydir. Bu konuda size bir yorum yapamam. Saygı ve sevgilerimi sunarım. Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2006 ne oldu kaç kişiymişiz öğrendiniz mi bari ? bozan Alıntı
Φ figgaro Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2006 +1.... Bağımsızlık benim karakterimdir.. M.K.ATATÜRK Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.