Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Babalar Günü'ne Özel..


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Hiçbir tahsili olmadığı halde kimseden alamadığım dersleri veren..

Annemin hasta olarak geçirdiği son 9 yılında,tek başına çalışıp,hem anneme hem de bana ve büyük kardeşlerime eksiksiz bakan,bize anne ve baba olan..

Aramızdaki büyük yaş farkına rağmen,bana arkadaş olan..

Bir gün olsun kalbimi kırmayan,canımı yakmayan..

Kendinden önce bizi düşünüp,kendi hayatını yaşayamayan babamın BABALAR GÜNÜ'nü kutluyorum..

Babacığım seni seviyor ve çok özlüyorum..

Biz seni rahat ettirip ağırlayamadık,inşallah Allah seni cennetinde ağırlar güzel babam..

Gönderi tarihi:

Canım Babammmm,

En buyuk hayalimdi o okulda okumak... Bana hep derdin ki cok calıss derslerine bi gun o okulda mutlaka okuyacaksın...

Bir yaz gunuydu... O gun beni terminalde karşıladı.. Sımsıkı sarıldım cok ozlemiştim cunkü. Sonra birlikte eve gittik. Guzel bir kahvaltı hazırlanmıştı. Kahvaltımızı ettik bana dedi ki "simdi sana bir surprizim var benimle odaya gel." Elimi tuttu... 12 yaşımdaydım... odaya girdik beraber... Yatağın ustunde hep bir gun ogrencisi olmayı hayal ettiğim okulun forması seriliydi... Kafamı kaldırdım, ona baktım gözleri dolu dolu... İlk defa o gun mutluluktan ağlamanın ne demek oldugunu ogrendim.. İlk defa o gündü, ben mutluluktan ağladım. Ben o okulun mezunu oldum ve onun iyiliğini, fedakarlığını ona cok iyi ve gurur duyacağı bir öğrenci olarak ödedim...

Bana derdi ki her zaman bak ben senin için elimden gelen herşeyi yaptım. Onune tum imkanları serdim artık geriye senin bu imkanları degerlendirmen kaldı... Sen ister degerlendirirsin, istemezsin degerlendirmezsin... Ama ilerde bir gun pişman oldugunda bu senin hatan ve eksikliğin olur.. benim değil...

Canım babam bu sozlerini ilk duydugumda anlamıştım ne demek istedigini... Hala bilincindeyim. Benim için cok sey yaptın... hep hırslanmamı sağladın... hep başarılı olmamı sağladın.. Tuttugunu koparmayı, istedigini elde etmeyi... Hedefe ulaşmamı ama bu hedefe ulaşırken başkalarına zarar vermemem gerektiğini ve hep iyi insan olmamı sağladın... Biliyor musun iyi ki varsın... İyiki de babamsın... Seni seviyorum... Sen hayatımdaki en doğru insanlardan birisin...

 

SENİ ÇOK AMA COK SEVİYORUM CANIM BABAM... BABALAR GUNUN KUTLU OLSUN...

Gönderi tarihi:

Ah babam!

 

 

Ne yolculuktu ama...

Uçağa zor yetişmiştim...

Beni çağırıyorlardı...

Ama neden?

Bilmiyordum...

. . .

Çağrıldığıma göre önemliydi...

Hem de çok önemliydi...

Yoksa kolay kolay çağırmazlardı... Çağıramazlardı...

Bir saatlik taksi yolculuğu...

Beni vaktinde yetiştirmeye çalışan pozlarda ama aslında umursamaz bir şoför ve teypte anlamsız bir türkü...

Beynim durdu...

Milyon ihtimal birbiriyle bağlandı, birbiriyle kesişti ve netice:

Ya müjde, ya ölüm...

Neticeye baktım ve bir kenara koydum...

Saate bakmak daha mantıklıydı...

Uçağa az vardı...

Yetişmek zorundaydım...

Şoför ilginç bir adamdı... Dışarısı öyle...

Asfalt berbat...

Otomobil kevgir...

Gidiyordum...

Ya müjde, ya ölüm...

. . .

Uçak...

Her şey yirmibeş dakika sonra...

Uçaktan ineceğim...

Çıkış kapısının önünde bekleyenler bir şey söylemese bile, neticeyi anlayacağım...

Müjde için başka insanlar, ölüm için başka insanlar karşılamalıydı beni...

İndik...

Çıkış kapısındayım...

Bekleyenlere, kalabalığa bakıyorum...

Ve ölüm...

. . .

Babam ölmüş...

. . .

O an babamı aslında ne kadar yanlış tanıdığımın ve aslında ne kadar yanlış bir evlât rolü oynadığımın farkına varıyorum...

Ama...

Ama geçmiş olsun...

. . .

Baba...

Babam...

Bu ne ifade ediyor. Babam deyince aklınıza gelen, aslında hep aklınıza gelen şeydir...

Babanızı, babalık sıfatından soyutlayıp, insanlardan bir insan olarak ele aldınız mı hiç?

Onu anlamaya çalıştınız mı?

Hayır...

Bunu ben ancak "baban öldü" dedikleri zaman anladım...

Sadece babamı değil, bir türlü dost olamadığım en iyi dostumu, bir türlü arkadaş olamadığım en iyi arkadaşımı kaybettiğimi anladım...

. . .

Ve şimdi...

Aynaya bakıyorum...

Babamı görüyorum...

Oğluma bakıyorum...

Kendimi görüyorum...

Korkuyorum...

Gönderi tarihi:

Baba deyince , aklıma bir sevgi seli gelir adeta...

 

Ucu bucağı olmayan...Hesapsızca , umarsızca verilen , çağlayan gibi akan bir sevgi seli...

 

Hayatında hiç kimseyi ne pahasına olursa olsun kırmayan....

 

Kimseyi bir zerre dahi incitmeyen...

 

Bir yerde bir fakir , kimsesiz varsa onun için gözyaşı döken...

 

Elinde avucunda ne varsa veren ...

 

Merhamet timsali...

 

Ailesini ve tüm insanları kendinden çok düşünen babam benim...

 

Hayata dönüp baktığımda güzellik namına ne varsa hepsini senden öğrendim babacığım...

 

Bugün hala yüzüm herşeye rağmen gülüyor ve kalbimin kapılarıda sonuna dek açıksa herkese senin sayendedir ancak...

 

Seni çok seviyorum babacığım...

 

Ve suan benden uzaklardasın...

 

Seni çok özlüyorum...

 

Babalar günün kutlu olsun...

 

Ve tüm babaların babalar günü kutlu olsun...

Gönderi tarihi:

Zor bir aileden geliyordu ve yaşamı boyunca kavgalar verdi.Zamanının en hızlı solcularından Ecevitin bağlı olduğu partinin bayraklarıyla mahalleyi donatmak en sevdiği şeydi (Gerçi sonrasında ecevite baya bir saydı )

 

Şimdi düşünüyorumda Libya da çalışma süreci aklıma geliyor.Çalışmak için onca yolu kat ediyor yabancı bir memlekete gidiyor ve bir gece rüyasında abimi görüyor ve kesinlikle başına bişe geldi deyip ver elini diyor türkiye.Geldiğinde de abimi hastane de buluyor.Baba bumuydu acaba.Evladına bişey olduğunu anlaması için bir habere ihtiyaç duymamasımıydı.Hani derler ya ayan olur insana diye aynen öyle işte.

 

Birde çok feodal bir adam olmasına rağmen çok esnek tarafları vardı.Hani feodal aile yapılarında kız çocuklarına mal paylaşımı sırasında sadece cefalar layık görülür ya benim babam aksine kızıma arsa alacağım bu oğlanlar kızımı perişan eder derdi. (bu oğlanlar dediğide abim giller)

 

Birde babam hayatta iken yarım günlük iş hayatım var..

 

Şimdi efendim ben 13 yaşındayken mağazanın birinde bir elbise gördüm ve anneme yalvardım anneeeee alalım nolur.Annem tabiki gayet sert hayır her bayram elbise mi oolur geçen bayram aldık bu bayram da giy dedi.Bende edepsizim ya başladım çarşının orta yerinde zırlama ya.Almazsanız almayın işe gider alırım.Çalışırım kendi paramla alırım O günü takip eden saatler de tek lokma yemek yemedim.Elbise alınmadı ya yemek yesem ne olur yemesem ne olur hatta ölsem iyi bir yol.Elbise yok yaşamışım da ne olmuş

 

Neyse akşam oldu yemek hazırlandı babam eve geldi.Herkes masa da yemeğe hazır havin yok Ehh tepki koycam ya buna da en iyi yol aç kalmak Grev gibi bişey.Babam sesleniyor kızım nerdesin ben kendimi uykuya veriyorum güya uyuyorum.Annem hemen yok o aç değil biz yiyelim diyor ama babam bu yahu yermi.Beni çağırdı eh gitmesem daha vahim olacak Sonunda efendim dedim.Ne oldu kızım dedi sorun nedir ?

 

Aman allahım sorun ne olacak elbise alınmamış arkadaşlarım almışlar ben resil olucam bundan daha büyük bir neden olabilirmi aç kalmak için

Anlattım annem böle böle dedi diye ama annem varya o ne zalım :) kızın diyor ki diye lafa girdi..İşe gidip elbise alcakmış kendisine..Eyvahh!!!! Senmisin işe gidicem diyen kızılca kıyamet koptu evde.Epey bir fırça dan sonra para verildi bana elbisem de alındı.Bende savaşı kazanmanın mutluluğu annemde yenilmenin hüznü günü bitirdik ama ben bu iş meselesini iyice kafam da oturtmuştum gidecektim başka yolu yok.Evdeki terörden kurtulmanın tek yolu işti.(iki abim vardı.Abisi olanlar beni anlıyordur eminim )

 

Neyse mahalle kuaföründe çıraklık işi bulmuştum ve geriye sadece babamı razı etmek kalmıştı .Bunun içinde bana yardımı dokunacak tek insan mecburen annem di.Babaları anneler kandırır birtek

 

Annem uzun uzun ikna çabalarından sonra bana tamam baban razı oldu dedi.Sabah uyandım giyindim işe gidiyorum.Efendim iş yerimde bizim evin yanında.Pek bir uzak yol inanın yoruluyordum gidene kadar.

 

Öğlene kadar çalıştım.Saç süpürdüm ve kadınlara ne kadar kızıyordum.Maymuna çevirip yolluyordu kuaför Hayır mesele kadınların çirkin oluşlarından kaynaklanmıyordu.Aksine güzelce hatunlardı mesele kuafördeydi.

 

Neyse efendime sölim.Ben eve geldim yemeğe babam evde.Tırırırırımmmmmmmmmmm.Beni bekliyor tabi bu kız ne yaptı diye işe bile gitmemiş.Bende anlattım babacım iş yerinde erkek yok malum kadın kuaförü bu erkeğin ne işi var :D Düşünün okulda erkek arkadaşlarından silgi bile isteme diyen bir babayı işe gitmek konusunda ikna etmişim ama edepsizim ya saçımı taramak gibi bir hata ettiim.Hanım dedi babam.İş miş bitti.Daha yarım gün çalıştı kuaförde saçını 1 saattir tarıyor tüm gün çalışsa mazallah al evde otursun iş bittiiiiiiiiiiiiii..

 

 

Ben tabi ağladım zırladım ama bu beni kurtaramadı bu kez.Şimdi düşünüyorum da çok yoğun bir tempo da işe başladım keşke babam olsaydıda hanım oturt şu kızı dizinin dibine deseydi.. :(

 

 

Çok güzel sesi vardı ve en sevdiği türkü Zahide'ydi.( Annem bunun altında epey birşeyler aradı ama zahideyi yakalayamadı :) )Babam karda yürür izini belli etmezdi.Ehh yakışıklıydı.Annemle çok uyumlu bir çifttiler.Babam 1.90 a yakın annem 1.50 taş çatlasın 51 :D acayip kıskanıyordu babamı.Ben bile bazen kıskanıyordum zavallı annem napsın.Ama oy fedakardı oy fedakardı.Dışarda bir simit alıyorsa kendisine yarısını saklar eve getirdi mutlaka.Oda diğer iyiler gibi yaşamadı fazla.Bu dünya ya fazla iyiydi sanırım.Yıllar geçti İZMİR e gitmiyorum.Ama doğduğum yerde hala adı sanı bilinir ve korkunç saygı duyarlar baba ma.

 

Ve bende her zaman söylediğimi yine yineliyorum belki ama doğru olduğu için.

 

Babamdan bana geriye sadece onuru kaldı..

 

 

Seni seviyorum babacım.Bunu sana sen yaşarken hiç söyleyemedim. Yaşamımdaki yerin o kadar derin ki.Hiç kimse dolduramıyor bu boşluğu.Ben hala o Darı aldığın küçük kızım.Büyüdüm sözüm ona ama bazen adım atamaz oluyorum.

Ektiğin bahçemizi özledim.Büyüttüğün o domates fidelerinin kokusu hala hatırımda.Hiç bir domates bana aynı lezzeti vermiyor. Çok özledim seni. :clover::clover::clover::clover:

Misafir Zıplayan Dana
Gönderi tarihi:

Bazıları için hakikaten zor bir gün...

 

Benim babam çok güzel hikayeler anlatır... Yaşadıklarından hikayeler anlatır ve de bazen de çok güzel fıkralar anlatır böyle durumlarda...Habire sıkıştırırım,bir an bana bakar ve çok güzel bir tonda bana hikaye anlatır ve kesinlikle bir hikayesi vardır bu konuda.En azından fıkra anlatır,genellikle de gülmekten konuyu unuturum,uzundur da hikayeleri...

 

Çoğunlukla Kürtçe anlatır ya da Zazaca,özellikle Kürtçe anlatınca bazan anlamam,"çevir" derim "bu ne demek,şu ne demek?" O zaman kızar işte "seninle mi uğraşacam,çeviriyle mi,yok işte,bilmiyorum" der karşılığını,"anana git" der,annem de okuma yazması yok ama müthiş bir çevirmendir...

Bazan de hakikaten çevirildiği zaman güzelliğini kaybeder hikayeler...

 

Dün akşam da LAZ fıkrası anlattı...

Temel bir gün bilgi yarışmasına katılır.Sorulardan biri de şudur:"T" ile başlayan bir kelime söyleyin?

Temel hemen söyler: ŞİŞE...

Lan derler olur mu hiç,"T" ŞİŞE'nin neresinde?

Temel de derki:TIPA'sında, TIPA'sında...

 

Babama göre o anda ben öye bir konuşmuşum ki böyle dir duruma düşmüşüm...

 

Babam Kürtçe hikayeler anlatınca daha bir güzel olur,eski bir fıkra vardı anlattığı dün yine anlattı:

Kürt'ün biri hayatında hiç et yememiş,bir gün eline fazladan para geçmiş ve hemen koşmuş kasaba ve yarım kilo kıyma almış.Akşam tabi eve gidiyor,et almanın zevkiyle eve koşar adımlarla gider ve ayağı takılır düşer.Et elinden düşer,karanlıkta göremezde ve eliyle aramaya başlar kör topal...Ama eli bir kurbağaya denk gelir,kurbağa da normal olarak sıkılınca bir el tarafından "kijik" der...yani "vraklar"...kürt de derki:

-Ez kiji vüji nızanım,perehu dım gewşt qanım...

yani çevirisi şu:

-Ben vrak mırak anlamam,parayı verdim et yerim.

Gönderi tarihi:

Babam ben kücükken hep pamuk elli kizim derdi, simdi ben büyüdüm babam yaslandi ve onun yaslandigini görmek nedendir bilmiorum icimi burkuyor.... :crying:

 

Her zaman bana inandigi, güvendigi, kararlarima saygi gösterdigi icin.

Benim rahatim bozulmasin diye fedakarlikta bulundugu icin.

Her tür nazimi, niyazimi cektigi icin.

Bana hem Annelik, hem Babalik hemde arkadaslik yaptigi icin.

Fazla söze gerek kalmadan halimden anladigi icin.

Sigara ictigimi bildigi halde bilmemezlikten geldigi icin.

Saymakla bitemeyecek kadar cok sey icin tesekkür ederim babacigima...

:clover::clover::clover:

Gönderi tarihi:

Bazıları için hakikaten zor bir gün...

 

Benim babam çok güzel hikayeler anlatır... Yaşadıklarından hikayeler anlatır ve de bazen de çok güzel fıkralar anlatır böyle durumlarda...Habire sıkıştırırım,bir an bana bakar ve çok güzel bir tonda bana hikaye anlatır ve kesinlikle bir hikayesi vardır bu konuda.En azından fıkra anlatır,genellikle de gülmekten konuyu unuturum,uzundur da hikayeleri...

 

Çoğunlukla Kürtçe anlatır ya da Zazaca,özellikle Kürtçe anlatınca bazan anlamam,"çevir" derim "bu ne demek,şu ne demek?" O zaman kızar işte "seninle mi uğraşacam,çeviriyle mi,yok işte,bilmiyorum" der karşılığını,"anana git" der,annem de okuma yazması yok ama müthiş bir çevirmendir...

Bazan de hakikaten çevirildiği zaman güzelliğini kaybeder hikayeler...

 

Dün akşam da LAZ fıkrası anlattı...

Temel bir gün bilgi yarışmasına katılır.Sorulardan biri de şudur:"T" ile başlayan bir kelime söyleyin?

Temel hemen söyler: ŞİŞE...

Lan derler olur mu hiç,"T" ŞİŞE'nin neresinde?

Temel de derki:TIPA'sında, TIPA'sında...

 

Babama göre o anda ben öye bir konuşmuşum ki böyle dir duruma düşmüşüm...

 

Babam Kürtçe hikayeler anlatınca daha bir güzel olur,eski bir fıkra vardı anlattığı dün yine anlattı:

Kürt'ün biri hayatında hiç et yememiş,bir gün eline fazladan para geçmiş ve hemen koşmuş kasaba ve yarım kilo kıyma almış.Akşam tabi eve gidiyor,et almanın zevkiyle eve koşar adımlarla gider ve ayağı takılır düşer.Et elinden düşer,karanlıkta göremezde ve eliyle aramaya başlar kör topal...Ama eli bir kurbağaya denk gelir,kurbağa da normal olarak sıkılınca bir el tarafından "kijik" der...yani "vraklar"...kürt de derki:

-Ez kiji vüji nızanım,perehu dım gewşt qanım...

yani çevirisi şu:

-Ben vrak mırak anlamam,parayı verdim et yerim.

Ne kadar şanslısın zıplayan dana baban yanında ve sana fıkralar anlatabiliyor...

 

Bu şansının ve mutluluğunun devamını diliyorum...

 

***

 

Tüm forumdaş babaların ve forumdaşlarımın babalarının bu mutlu gününü kutluyorum...

 

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.