Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Kuranda o şekilde bahsediyorsa ben buna kayıtsı şartsız iman ederim. 

 

Fakat bu çok tuhaf bir durum değil mi? Apaçık yanlış olduğu görünen bir konuya inatla inanmak ne kadar sağlıklı bir durum olabilir? Apaçık ki yanlış bir ifade kullanılmış. Verilen bilgi kesinlikle yanlış. 

 

Bakın Kuran dönemin Mekke muhalefeti tarafından Tevrat'tan kopya çekilerek yazılmıştır. Amaçları ise iktidarı ele geçirmektir. Bunun için Muhammed'i kullanmışlar ve onu peygamber olarak lanse etmişlerdir. Kuran bu şekilde ortaya çıkmıştır. Bir sistematiğe sahip değildir, ihtiyaç duydukları ayetleri Muhammed'e ısmarlayıp ürettirmişlerdir. Dolayısıyla ortaya karmakarışık ve birbiri ile tutarsız bir ifadeler yığını çıkmıştır. Sonra bunu derleyip toplamaya kalkışmışlar, iyice karışmış, yazılma sırası filan da kaybolmuştur. 

 

Eğer Muhammed bunu öyle vahiy ya da aklına geldiği şekilde kendisi söylemiş olsa, sağlığında derlettirirdi. Ölmeden bunu bir kitap haline mutlaka getirirdi. Mısır'dan cariye yerine papirüs ister, yazdırırdı. Muhammed kendisi bile ayet diye ne ürettiğini, toplamının neye ulaştığını bilmiyordu. Ömrü kendisine ayet üretmesi karşılığında verilen geniş harem ile uğraşmakla geçmiştir. Karılarını boşamakla tehdit ederek, başkasına gitmelerini yasaklayarak, elde edebileceği bütün kadınları kendisine helal sayarak, bunlarla uğraşarak ömür tüketmiştir. İşleri yürüten iktidarı ele geçiren muhalif ekiptir. Muhammed sadece bu ekibin emrinde çalışan bir ayet üretim makinesidir. Görevi, ekibin ısmarladığı ayetleri üretmektir. 

Gönderi tarihi:

Eğer Allah Kuranda o şekilde bahsediyorsa ben buna kayıtsız şartsız iman ederim.

 

"Şartsız"ın içerisinde akıl ve mantık kullanmazlığıda var. Bunlar olmadan da inanıp iman eder misin?

Gönderi tarihi:

Muhammed ileri yaşına kadar bir dulla yaşamış, onun önceki kocasından olan kızlarına kızım demiştir. Kendi çocuğu yoktur. Gençliğini dağlarda, mağaralarda harcamış bir kişidir. Kutsal kişi olduğunu iddia etmek daha kolay olduğundan onu seçmişlerdir. 

 

Anlaşma yapıldıktan sonra da evlatlığının karısına varıncaya kadar istediği bütün kadınları almıştır. En son bu olmuş ve ekip artık resti çekip bundan sonra başka kadınların kendisine haram olduğunu bildirmişler ve bunu Kurana koymuşlardır. 

 

Ayşe ile ilgili aşk dedikodularını tehditle bastırmıştır. Eşlerini boşamakla ve başka kimseye gitmelerini yasaklayarak yalnızlıkla tehdit etmiştir. Sürekli işini tehditlerle yürütmüştür. En son görevi bitince, yani Mekke, yani iktidar ele geçirilince son kullanma tarihi dolmuş ve Ayşe tarafından zehirlenerek öldürülmüştür. Ayşe çocuk yaşta verilip hayatı zindan olan bu adamdan intikamını böyle almıştır.

Gönderi tarihi:

Ahzäb 36- Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

 

Ey iman edenler! Allah 'a ortak koşan kadınlarla, onlar iman etmedikçe evlenmeyin...

 

Kişinin özgür iradesi, düşüncesi ve dünya görüşü sadece sadece yukarıdaki ayete göre, Allah ve Resulünün helal ve harama koyduğu sınırlar arasındadır.

hani İslam dini sevgi hoşgörü diniydi.

insanları buyruklarla sürekli korkutarak sevgiden bahsedemezsiniz.

sadece toplumun sevgisiz zalim bir yapıya dönüşmesine katkı sunmuş olursunuz.

sevgi üzerinden gelişen ilişkilerin, kültürün bir geleceği olabilir.

korkutanların kurduğu bütün korku imparatorlukları kağıttan kale gibi hepsi yıkılmış ve yıkılacak.

ve gerçeğin yasaları emin olun sizin buyruklarınızdan çok daha acımasızdır.

kimbilir birgün bir yerde iman etmeyen birini sizin de sevme ihtimaliniz olabilir...

Gönderi tarihi:

Maalesef din kardeşi kardeşe düşman etme potansiyelini içinde taşıyan son derece tehlikeli bir unsur. Dini ciddiye alan bir kişinin akıl sağlığının düzgün kalabileceğine inanmıyorum. Din inanılsa da ciddiye alınamayacak folklorik bir unsurdur. Nağmeli ilahi, mevlit, kaside, çağrı ve kutsal metinler okumalardan öte gitmesi son derece sağlıksızdır. Bunları çok ciddiye alanlar ve öteye götürenler ruhsal problemlerle yüz yüze kalırlar. İnsanlık için de tehlikeli olurlar.

 

Ben çiçek gibi kız kardeşinin kapalı giyinmiyor diye ateşlere atılıp yakılacağına inanan bir insanın ruhsal ve akılsal bakımdan normal olabileceğine asla inanmıyorum. Hele o kızcağız kapanmadı diye ateşlerde işkencelere tutulurken hurilerle zevk yaşayacağına inanan bir insanın normal olmasının hiç bir olasılığını göremiyorum.

Gönderi tarihi:

Aynen öyle sırf kapanması için aile baskısı hatta meşhur mahalle baskısı gören kızlar bile vardır

 

Bu durumda nerede akıl sağlığı nerede özgürlük hani din de zorlama yoktu hani herkes özgür idi hani gören varsa el

kaldırsın @@democrossian Son paragraf iyiydi

Gönderi tarihi:

hani İslam dini sevgi hoşgörü diniydi.

insanları buyruklarla sürekli korkutarak sevgiden bahsedemezsiniz.

sadece toplumun sevgisiz zalim bir yapıya dönüşmesine katkı sunmuş olursunuz.

sevgi üzerinden gelişen ilişkilerin, kültürün bir geleceği olabilir.

korkutanların kurduğu bütün korku imparatorlukları kağıttan kale gibi hepsi yıkılmış ve yıkılacak.

ve gerçeğin yasaları emin olun sizin buyruklarınızdan çok daha acımasızdır.

kimbilir birgün bir yerde iman etmeyen birini sizin de sevme ihtimaliniz olabilir...

Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir." (Bakara, 2/256)
Gönderi tarihi:

@@ismailix allah isteseydi sizi tek ümmet yapar'dı ama yapmadı bundan şunu mu çıkaralım allah herkesin cennete gitmesini istemiyor...

 

Kesinlikle değil. Üstüne Rabbim senin annenin sana karşı şefkatinde 100 misli kullarına karşı daha şefkatlidir. Rahmandır Rahimdir Gaffardır.

kanıtı ise aşağıda

 

Hicr süresi

28 - Ey Peygamber! Rabbinin meleklere şöyle dediğini hatırla: "Ben, kuru balçıktan, şekil verilmiş kokuşmuş çamurdan bir insan yaratacağım."

29 - Ben, onun yaratılışını tamamladığım ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın."

30 - Bunun üzerine meleklerin hepsi toptan secde ettiler.

31 - Yalnız İblis hariç. O secde edenlerle beraber olmaktan çekinmişti.

32 - Allah buyurdu ki: "Ey İblis! Ne oluyor sana da, secde edenlerle beraber olmuyorsun?"

33 - İblis şöyle dedi: "Kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın bir insana secde edemezdim."

34 - Allah şöyle buyurdu: "Öyle ise oradan çık! Sen, artık kovulmuş birisin."

35 - "Kıyamet gününe kadar lanet senin üzerindedir."

36 - İblis: "Rabbim! Öyle ise insanların kabirlerinden kaldırılacakları güne (kıyamete) kadar bana mühlet ver" dedi.

37 - Allah buyurdu ki: "Sen mühlet verilenlerdensin."

38 - "Allah katında bilinen vaktin gününe kadar..."

39 - İblis şöyle dedi: "Rabbim! Beni saptırdığın için, mutlaka ben de yeryüzünde onlara günahları süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım!"

40 - "Ancak içlerinden ihlaslı kulların müstesnâdır."

41 - Allah şöyle buyurdu: "İşte bana ulaşan dosdoğru yol budur."

42 - "Sana uyan azgınlardan başka, kullarımın üzerinde hiçbir nüfuzun yoktur."

43 - "Şüphesiz ki onların hepsine vaad edilen yer cehennemdir."

44 - "Cehennemin yedi kapısı vardır. O kapıların herbiri için birer grup ayrılmıştır."

45 - Allahtan korkanlar, elbette cennetlerde ve pınarların başındadırlar.

46 - Onlara: "Selametle güven içinde oraya girin" denir.

 

De ki: Allah şöyle buyuruyor: “Ey nefislerine uyup da sınırlarımı aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin, Allah bütün günahlarınızı bağışlar, şüphe yok ki O, çok bağışlayan ve çok acıyandır.” Zümer 35

 

Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz. Maide 35

Gönderi tarihi:

"Şartsız"ın içerisinde akıl ve mantık kullanmazlığıda var. Bunlar olmadan da inanıp iman eder misin?

 

İnananın ve müminin aklı Allah ın hükümleri doğrultusundadır. Allah'ın hükümlerine ve Peygamber efendimiz (S.A.V.) bize tavsiye ettikleri doğrultusundadır.

 

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan idarecilere de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz onu Allah’a ve Resulüne götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı hem de netice bakımından daha güzeldir.” (Nisa, 4/59)

Gönderi tarihi:

Fakat bu çok tuhaf bir durum değil mi? Apaçık yanlış olduğu görünen bir konuya inatla inanmak ne kadar sağlıklı bir durum olabilir? Apaçık ki yanlış bir ifade kullanılmış. Verilen bilgi kesinlikle yanlış. 

 

Bakın Kuran dönemin Mekke muhalefeti tarafından Tevrat'tan kopya çekilerek yazılmıştır. Amaçları ise iktidarı ele geçirmektir. Bunun için Muhammed'i kullanmışlar ve onu peygamber olarak lanse etmişlerdir. Kuran bu şekilde ortaya çıkmıştır. Bir sistematiğe sahip değildir, ihtiyaç duydukları ayetleri Muhammed'e ısmarlayıp ürettirmişlerdir. Dolayısıyla ortaya karmakarışık ve birbiri ile tutarsız bir ifadeler yığını çıkmıştır. Sonra bunu derleyip toplamaya kalkışmışlar, iyice karışmış, yazılma sırası filan da kaybolmuştur. 

 

Eğer Muhammed bunu öyle vahiy ya da aklına geldiği şekilde kendisi söylemiş olsa, sağlığında derlettirirdi. Ölmeden bunu bir kitap haline mutlaka getirirdi. Mısır'dan cariye yerine papirüs ister, yazdırırdı. Muhammed kendisi bile ayet diye ne ürettiğini, toplamının neye ulaştığını bilmiyordu. Ömrü kendisine ayet üretmesi karşılığında verilen geniş harem ile uğraşmakla geçmiştir. Karılarını boşamakla tehdit ederek, başkasına gitmelerini yasaklayarak, elde edebileceği bütün kadınları kendisine helal sayarak, bunlarla uğraşarak ömür tüketmiştir. İşleri yürüten iktidarı ele geçiren muhalif ekiptir. Muhammed sadece bu ekibin emrinde çalışan bir ayet üretim makinesidir. Görevi, ekibin ısmarladığı ayetleri üretmektir. 

Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar! Asla! O, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş toplumu uyarman için Rabbinden (olan) Hak'tır. . . Umulur ki (değerlendirip) hakikate ererler. Secde süresi 3.ayet

Gönderi tarihi:

Muhammed bir metin yazdıracak durumda biri değildir. Ömrü hayatında bir okuma yazmayı sökememiş, eline kalem alıp bir harf yazamamış, eline kağıt alıp bir kelimeyi okumayı sökememiş bir insanın bir kapasitesi olduğundan bahsedilemez. Nice köyde büyümüş, mektep görmemiş insanlar kendiliklerinden gazete başlıklarına bakarak okumayı söküyorlar. 

 

Kuranı Muhammed kendi ortaya attı iddiası da yanlıştır. Kuranı ortaya atanlar o günkü iktidarı ele geçirmek isteyen Mekke muhalifleridir. Muhammed'e sadece bunların allahtan geldiğini söyleme görevi vermişlerdir. Bir de bizim sana ısmarlamadığımız bir ayeti kendiliğinden söylersen, seni öldürürüz diye tehdit etmiş, bunu da Kurana yazmışlardır. 

 

Yani işler hep aynı yürüyor. O zaman kullanılan Muhammed olmuş, şimdi kullanılan çok daha uzakta ikamet ediyor. Emperyalist efendileri ne buyurursa onu yapıyor. Aynısı... Değişen hiç bir şey yok. Yine muhalifler iktidarları ele geçirmek için dini kullanıyorlar. Din bir sömürü aracıdır. İcat edilme amacı budur.

Gönderi tarihi:

Muhammed bir metin yazdıracak durumda biri değildir. Ömrü hayatında bir okuma yazmayı sökememiş, eline kalem alıp bir harf yazamamış, eline kağıt alıp bir kelimeyi okumayı sökememiş bir insanın bir kapasitesi olduğundan bahsedilemez. Nice köyde büyümüş, mektep görmemiş insanlar kendiliklerinden gazete başlıklarına bakarak okumayı söküyorlar. 

 

Kuranı Muhammed kendi ortaya attı iddiası da yanlıştır. Kuranı ortaya atanlar o günkü iktidarı ele geçirmek isteyen Mekke muhalifleridir. Muhammed'e sadece bunların allahtan geldiğini söyleme görevi vermişlerdir. Bir de bizim sana ısmarlamadığımız bir ayeti kendiliğinden söylersen, seni öldürürüz diye tehdit etmiş, bunu da Kurana yazmışlardır. 

 

Yani işler hep aynı yürüyor. O zaman kullanılan Muhammed olmuş, şimdi kullanılan çok daha uzakta ikamet ediyor. Emperyalist efendileri ne buyurursa onu yapıyor. Aynısı... Değişen hiç bir şey yok. Yine muhalifler iktidarları ele geçirmek için dini kullanıyorlar. Din bir sömürü aracıdır. İcat edilme amacı budur.

“Birbirleriyle kavuşmak üzere iki denizi salıverdi. İkisi arasında bir engel vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler.” (Rahman Suresi, 19-20)

Gönderi tarihi:

@@ismailix inanç başkasının dediklerini kayıtsız şartsız kabuldür ...bilim ise delile kanıta dayanır aslında inaçsızlar yani bizler aklını kullanmayı daha iyi bilenleriz inançlı olup zeki insanlar da var

 

Ama dogmalara inanıp tamamen ilime kendini vermek aklı selim bir hareket olmadığı gibi bir başkasına örnek olunuyor

Gönderi tarihi:

Apaçık görüyoruz. İnsanları "Muhammed'in annesinin adı ne" diye sorup bilemeyince infaz eden, çatıdan teker teker atarak öldüren elleri kanlı caniler mezhep bahanesiyle alabildiğine destekleniyor ve vahşi cinayetlerine ortak olunuyor. Yaralandıklarında tedavi edilip yeniden katliam yapmaya gönderiliyorlar. Suriye'de muhalif denilen canilerin yarısı dünyanın her yerinden toplanmış vahşi teröristler. Ellerine silah verilip sınırdan serbestçe geçirilip katliam yapmaya gönderiliyorlar.

 

Ne için? İktidar kaygısıyla. Din korkunç yüzünü apaçık gösterdi. Katliamcı, vahşi, acımasız ve kandan, vahşetten, ölümden çıkar sağlayan korkunç yüzünü... 

 

Zaten Kaddafi'nin nasıl vahşice öldürüldüğünü hepimiz gördük. İnsan olan insan, yaralı bir adamı suçu ne olursa olsun tekmeleyerek öldürmez. İnsanlıktan çıkmışlar. Bunlara insan demek için bin değil bütün insanlar şahit olsa yetmez. Din öyküsü tarih boyunca aynı. Görebilene...

Gönderi tarihi:

Hangi inanç ve inançsızlığa sahip olduğumuz o kadar da önemli değil, sonuçta netice aynı...

 

Bu bir yaşam değil ki. Yaşamda farklı düşünceler dolaylı olarak farklı davranışlar var. Önemli.

Gönderi tarihi:

@@democrossian kaddafi'yi de örnek verebilirsin. saddam ı da hitler i, inanmayan nemrut uda yada firavun u da. baktığın pencerenin açısına oranla örnekleri artırabilirsin.

 

bunların hepsinde de iktidar sevdası, başa geçme sevdası, dünyalık menfaatler ve kendilerini tağutlaştırıp en büyük benim meselesinden ibaretti.

 

Onlar yaradanı unuttular. Yaradan da onlara kendini her dönemde hatırlattı. ve hatırlamaya devam ettiği gibi devam da edecektir.

 

MAİDE 32. İşte bu yüzdendir ki İsrailoğulları’na şöyle yazmıştık: Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur. Peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırı gitmektedirler.

Gönderi tarihi:

@@ismailix inanç başkasının dediklerini kayıtsız şartsız kabuldür ...bilim ise delile kanıta dayanır aslında inaçsızlar yani bizler aklını kullanmayı daha iyi bilenleriz inançlı olup zeki insanlar da var

 

Ama dogmalara inanıp tamamen ilime kendini vermek aklı selim bir hareket olmadığı gibi bir başkasına örnek olunuyor

 

sen neye inanmakta zorluk çekiyorsun. yada senin bilim dediğin aklının kullanmada kastın nedir.? örnek verir misin. rica etsem?

kal sağlıcakla.

Gönderi tarihi:

Ha yani Kaddafi'ye yaralı halde o tekmeleri kendini hatırlasın diye allah attırdı öyle mi? 

 

Hayır yani, adam az sonra allaha kavuşacak zaten, allah kendisi "gel bakalım, ben allah" diye hatırlatsa olmuyor mu? İnsan gibi yargılansa da cezalandırılsa suçu her neyse, kıyamet mi kopuyor? Yaralı halde tekmelemeyip insan gibi davranılsa allah güceniyor mu? 

 

Yani yapacak başka yorum kalmadı, denecek başka bir şey de kalmıyor yahu!

Gönderi tarihi:

@@ismailix sanki gören de ben dinlere inanmayı istiyorum ama bir türlü olmuyor havası 

estirmiş'sin 

 

ben hiç bir şeye inanmak için zorlanmıyorum ...aklını kullanmaktaki maksat daha fazla mesai demek bilim demek mantık demek saksıyı fazla yormak demek

 

birilerinin sen doğarken din'ini belirlemek değil asla 

 

sağlıcakla kal 

Gönderi tarihi:

aile farklı inanç ve düşüncelere saygılıysa problem olmaz ama kimsede kalkıp ilk tanışmada anne baba tanıştırayım bu sevgilim ve kendisi dinsiz demez. kişi sevgilisini seçerken ailesinden izin alacak kadar acizse zaten o ilişkiden hayır gelmez. kişilerin neye inandığı yada inanmadığı değil saygılı ve anlayışlı olmasıyla yürünür o yolda.

Gönderi tarihi:

Hangi inanç ve inançsızlığa sahip olduğumuz o kadar da önemli değil, sonuçta netice aynı...

 

Bu bir yaşam değil ki. Yaşamda farklı düşünceler dolaylı olarak farklı davranışlar var. Önemli.

 

Yönetici, iskelet resimlerini kaldırdığı için iletim anlaşılmıyor. Tekrarlamak zorunda kaldım.

 

İskeletler görünümü yaşam değil ki. Yaşamda farklı düşünceler dolaylı olarak farklı davranışlar var. Önemsiz değil önemli.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.