Φ irinçköl Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2013 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2013 Mısır’da general Sisi’nin komutasında kanlı bir darbe gerçekleşti. Ordu Müslüman Kardeşler’in lideri Cumhurbaşkanı Mursi’yi iktidardan indirdi. Bu darbenin haksızlığı ve uyguladığı şiddet ise bazı hakikatlerin üzerini örtmeye başladı. Özellikle Türkiye’de çok “derin” bir psikolojik harekat yürütülüyor. Mısır’da darbe ile iktidardan uzaklaştırılan Müslüman Kardeşler’in İslami kimliğine vurgu yapılarak sanki İslamcılara karşı seküler bir ordu darbe yapmış gibi bir hava estiriliyor. Türkiye’de darbeyi protesto eden kimi İslami çevreler nedense darbeci Sisi ve ekibinin Müslüman ve İslamcı kimliğini sürekli gizlemeye çalışıyorlar. Oysa Mısır’da darbeyi yapan da darbeye uğrayan da İslamcı hatta darbeye hiç gecikmeden ilk destek veren Selefi Nur Partisi İhvan’a kıyasla daha radikal İslamcı bir gelenek… Yani darbeyle indirilen İhvan darbecilere kıyasla ılımlı Müslüman… Darbenin arkasındaki en önemli ülkenin Müslümanların kutsal şehri ve Kabe’yi yöneten Suudi Arabistan olduğu nedense unutturulmak isteniyor. Suudi Arabistan kralı Abdullah darbeye desteğini açıklarken ordunun Mısır’da teröristlere karşı mücadele ettiğini açıkladı. Türkiye’de daha dün Fatih’te Mısır’daki darbeyi protesto eyleminde “Kahrolsun Sisi kahrolsun demokrasi, geliyor hilafetin sesi” diye bir pankart” açıldı. Türkiye’de İhvan’a desteği arttırmak adına bilinçli bir propaganda yürütülüyor. Darbeyi yapanlar seküler demokratlar, darbeye uğrayanlar ise ümmet için mücadele eden müslümanlarmış gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Oysa gerçek hiç de öyle değil. Mısır’da darbeci yönetimin belirlediği yeni anayasada ilk madde şeriat oldu. Mısır’da El Sisi komutasındaki ordunun atadığı Adli Mansur’un 33 maddelik geçiş anayasasında şeriat tanımı ilk maddeye kondu. Yeni “şeriat maddesi” şöyle: “Mısır Arap Cumhuriyeti; sistemi demokratik olan, vatandaşlık ilkesine dayanan, devlet dininin İslam, resmi dilin Arapça olduğu bir devlettir ve İslam Şeriatı’nın ilkeleri (genel delilleri, temel ve fıkhi kuralları ile ehl-i sünnet vel cemaat öğretilerinde tanınan kaynakları da dahil), yasamanın ana kaynağıdır.” “Mısır’da müslümanlar zulüm görüyor” şeklinde yapılan propaganda ile madalyonun diğer yüzü sürekli örtülüyor. Müslümanlara zulmü Mısır’ın kendi eşi de başörtülü ve gayet koyu bir İslamcı olan general Sisi ile onu destekleyen İhvan dışı diğer İslamcı fraksiyonlar yapıyor. Ayrıca Mısır’da yaşanan bir Şii- Sunni mezhep çatışması da değil. Mısır’da darbeyi yapan da darbeye uğrayan da Sunni… Mursi’nin tüm çabalarına rağmen İhvan ile masaya oturmayan Mısır’daki Selefi Nur Partisi’nin lideri Yunus Mahyun, devlet televizyonunda darbecilerle samimi bir şekilde görüntü vermekten hiç çekinmedi. Türkiye kamuoyuna yönelik sürekli darbeye karşı ümmetin direnişinden, müslümanların dayanışmasından bahsedenler Mısır’daki darbecilerin İslami kimliğini gizleyerek gerçeklerin üzerine örtüyorlar. Tıpkı Ortadoğu’da olduğu gibi Mısır’da da İslami fraksiyonlar birbirlerine düşmüş durumdalar. Bu Ortadoğu’da mezhep çatışması olarak yaşanırken Mısır’da ise Katar ve Suudi Arabistan eksenli bir çatışma olarak yaşanıyor. Mısır’daki darbeci yönetimi ilk kutlayanlar Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri oldu. Katar’ın Müslüman Kardeşler ile olan ilişkileri Körfez ülkelerini birbirine düşürdü ve gerilim Mısır’da bir darbe ile sonuçlandı. Yani körfezin petro-dolar zengini İslam oligarkları Mısır’da birbirlerine düştüler. Körfezin petrol iktidarları Sunni İslam dünyasında kim lider olacak kavgasına tutuştular. , Türkiye’de ise birileri ısrarla sanki İslamcı bir harekete karşı seküler bir ordu darbe gerçekleştirmiş gibi bir algı yaratmaya çalışıyor. Bu kesimler sürekli cami, namaz gibi semboller üzerinden Türkiye’de düzenli “mağdur müslümanlar” propagandası yapıyorlar. Oysa Mısır’daki darbeci ordu da en az İhvan kadar abdestli, namazında ve cami merkezli bir ordu… Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da doğalgaz ve petrol üzerinden yaşanan büyük bir kavga var. Enerji üzerinden oluşan büyük pasta bölgenin İslamcı oligarklarının iştahını kabartmş durumda ve bu nedenle bölgede liderliği birbirlerine kaptırmamak üzere kanlı bir kavgaya tutuşmuş haldeler. Batı ülkeleri ve İsrail ise bu kavganın tam ortasında duruyorlar çünkü bu birbirlerine düşmüş İslam oligarklarının mallarını satacakları yağlı müşteriler onlar… Bu İslam oligarkları ülkelerindeki doğal zenginliklerin üzerine çöreklenmiş bildiğiniz bir tüccar sınıfı… Kendi halkları yoksulluk içinde yaşarken daha doğrusu varlık içinde yokluk yaşarken, bu petro-dolar zenginleri halkın elinde kalmış tek değerini yani inançlarını ipoteklemiş durumdalar. Asıl yatırımlarını dini yönetmek üzerine yapmış olan bu tüccarların en büyük ticari başarıları dini tekelleştirebilmiş olmaları… Mısır’daki darbe de işte bu halkın tüm kutsal değer ve inançlarını ticaretlerinin sponsoru haline getirmiş İslam oligarklarının halk üzerinde uyguladığı zulmün bir parçasıdır. Türkiye’de cami çıkışlarında tekbir getirerek zulmü protesto eden müslümanlar kimin kime zulmünü protesto ettikleri üzerine de biraz düşünmek zorundadırlar. Düşünmek iktidarların korktuğu en büyük eylemdir. Sendika.org/ Eren Eğilmez Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2013 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2013 Bunların her şeyi yalan dolan. RTE bir yandan Suud Kralı ile ele ele tutuşup, öte yandan Suud Kralının da arkasında olduğu bir darbeyi nasıl eleştirebilir ? İç politika malzemesi olsun da çamurdan olsun. Darbe Laikler tarafından yapılmış değil, ordu laik değil, o da şeriatçı ama olsun. Nasıl olsa kimse araştırmaz bunu da, kendisine biat edip bunu da yerler. Aynen Suriye'de Alevi-Sünni savaşı var yalanı gibi. " Her yerde Sünni Müslümanlar mağdur, diğerleri Zalim " nasıl olsa. Maden verimli işletmek gerek. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ politika Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2013 Paylaş Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2013 Mısır’da general Sisi’nin komutasında kanlı bir darbe gerçekleşti. Ordu Müslüman Kardeşler’in lideri Cumhurbaşkanı Mursi’yi iktidardan indirdi. . . . Düşünmek iktidarların korktuğu en büyük eylemdir. Sendika.org/ Eren Eğilmez Cami cikislarinda,tekbir getiren kalabalik kaygananin kac yumurtadan yapildigini bilmeyen bir kalabaliktir,onlara birileri cikinca hep bir agizdan tekbir getirecegiz deniyor ve onlarda getiriyor.Yani kimsenin gerceklerden haberi yok bilgisi yok ve de ögrenmekte cok zor geliyor onlara bu nedenle isin kolayina kaciyor ve tekbiiiir diye bagiranin pesinden tekbir getiriyorlar.Islam dünyasinin handikabi,insanlarin genelde cahil birakilmis olmasi yani düsünme yasagidir.Düsünmeyeceksin,bir bilen! ne diyorsa sen onu yapacaksin seklinde gelisiyor olaylar. Kuran insanlarin okumasi icindir ama heyhat gel gör ki;Kuran'i birileri okuyup cogunluga kendi versiyonunda anlatiyor,cogunlukta kafa sallayip ah vah ediyor. saygilarla Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.