Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Ankara'nın Maltepe semtinde kimliği belirsiz kişilerce şeriat bildirisi dağıtıldı. Mahalle sakinleri bildirilerin posta kutularına sarıklı ve cübbeli şahıslar tarafından bırakıldığını söyledi.

Ankara’nın Maltepe semtinde bağlı Özveren Sokak’ta dün kim tarafından bırakıldığı belli olmayan şeriat bildirileri dağıtıldı. Evlerin posta kutularına bırakılan bildirilerin sarıklı ve cübbeli kişilerce bırakıldığını gören mahalle sakinleri duruma tepki gösterirken, bildiride laikliğin din hükümlerine aykırı olduğu ve şeriatın Türkiye’de de uygulanması gerektiği yazılıyor. Bildiride yer alan bazı satır başlıkları şu şekilde;

“Kulların nasıl ve ne şekilde yaşayacaklarına dair emir ve yasakları koyan ancak Allah’tır. Bir ayeti kerimede ‘hüküm vermek ancak Allah’a aittir’ buyrulmuştur. Fakat çok iyi biliyoruz ki 1920lerden sonra hakimiyet yani emir ve yasak koyma Allah’a değil kullara verilmiştir. Hatta hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir denmektedir. Bu yetmiyormuş gibi birde laiklik şartı vardır. Çıkarılan kanunlar dine uygun olamazmış. Bu sebeple demokrasi de laiklikte İslam’a tamamen ters olan küfür sistemlerdir”

“Laikler kafirdir”
Yine aynı bildiride laiklik savunucuların ve laik partilere oy verenlerin Allah’ın hükümlerini reddederek kafir olduklarını iddia eden gericiler, çeşitli ayetlerde bunu savunmaya çalışıyor. Bildiride yer alan bazı cümleler Atatürk devrimlerinin de İslamiyet’i yok etmek için yapıldığını belirtiyor. Bildiri şu şekilde devam ediyor;

“İmanı bozan şeyler sadece partilerde mevcut sayılmasın. Günümüz okullarında da mevcuttur. Çünkü ilkokullarda her gün çocuklara ‘Ey ulu Atatürk, açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime and içerim’ diye bir yemin verdiriliyor. Ders kitaplarında ise Atatürk’ün İslam’a zıt olarak yaptığı devrimler iyi bir şeymiş gibi öğretiliyor. Mesela ‘şeriat bizi geri bıraktı, en iyi yönetim demokrasi ve laikliktir. Arap harfleri karma burma olduğu için harf devrimi yapıldı’ gibi şeyler söyleniyor. 9 Mayıs, 23 Nisan, 19 Ekim gibi bayramlar kutlanmaya başlandı. Çünkü bugünlerde hakimiyet hakkı millete verildi. Yani şeriat kanunları kaldırıldı. Halbuki bir fetvada ‘bir kimse Nevruz günü kafirlerin toplandığı yere giderse kafir olur’ diye yazılıdır. Nevruz gününe katılanlar bile kafir olursa şeriatın kaldırıldığı günlere katılanlar katmerli kafir olurlar. Ayeti kerimelerde İslam’a ters düşen şeylerin öğretildiği ve de harama, helale dikkat edilmediği böyle yerlerde eğitim olmak şöyle dursun oturmaya bile izin verilmiyor”

Fatoş Kalaçay/soL

 

Gönderi tarihi:

Aslinda bu cahil cühelanin ve de art niyetli cemaatlerin Laiklige karsi,mücadele vermeleri yeni degildir bu 90 yil boyunca hep vardi.Ancak bunlar zayif buldugu bir delikten cikan su hesabi hep ülkenin karisik ve gücsüz dönemlerinde ortaya cikmis güclü oldugu dönemlerde toprak altina girip kis uykusuna yatmislardir.Bunlar aslinda ayrik otlaridir kökleri kazimakla bitmez topraga zehir verilmesi gerekir ayrik otlarinin kökünü kurutablmek icin.

 

Milli Bayramlara ait ileri sürdükleri iddialarin aksine aslinda Türkiye'de yobazligin ortadan kaldirildigi tarihlerdir.Dini insanlari sömürmek icin kullananlara yobaz denir veya dim simsari,din bezirganlari da denebilir.

 

Milli Bayramlardan konu acilmisken bir hatirlatma yapmak gerekir:Dikkat ederseniz,ülkenin basbakani bu milli gurur günlerinde hep bir bahane ile bu bayramlara katilmamaktadir.Artik bu katilmama durumu öyle bir konuma gelmistir ki,basbakan yemin bile etse artik inanilmayacak kadar acik ve secik olarak kasten katilmadigi biliniyor.Bence,o sarikli salvarli din bezirganlarinin dagittigi bildirilerdeki milli bayramlara ait uyarilara basbakan uymaktadir,diyebilirim ki basbakan bu milli bayram karsitlarinin safindadir.Sadece o mu,tüm AKP ve onun pesinden gidenler ve hatta Genelkurmay bile.

 

Bir ülkenin basbakani,bu tür radikal güclere karsi ülkenin rejiimini korumakla mükelleftir.Bu normal calisan demokrasi olan ülkelerde hep böyledir.O ülkenin milli günlerinde devlet erkani gövde gösterisi yaparak dosta düsmana karsi bir birlik olundugunu vurgularlar.

 

28 Subat'in gerekceleri iste bunlardi.Bugün eger 28 Subat'cilar diye birtakim subaylar tutuklandiysa bunlar suc isledikleri icin degil,bugünkü rejim düsmanlarinin o günlerde yollarina tas koyduklari icindir.Aslinda bu tutuklu subaylarin hepsinin  alkislanmasi gerekir.Eger o subaylar alkislanabilseydi,sarikli cüppeli din bezirganlari posta kutularina SERIAT GELSIN diye bildiri atamazdilar.

 

Demokrasi var herkes istedigi görüsü savunabilmelidir diyenler  tabii ki cikacaktir.Ama o zaman da Türkiye Laiktir laik kalacaktir diyenlerin karsisinada polis ordusunun cikarilmasi demokrasinin ihlalidir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Bu da Marmara Bahar Şenlikleri öncesi dağıtılan bir bildiriymiş... 

 

ncns8.jpg

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.