Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Piltdown Adamı: 1912'de bulunan ve yarı maymun yarı insan bir canlıya ait olduğu öne sürülen bir kafatası fosilidir. Evrimciler yaklaşık 40 yıl boyunca bu fosili en önemli sözde delil olarak kullanmışlar, hakkında sayısız yorum ve resimler yapmışlardır. 21 Kasım 1953 günü yapılan bir açıklama ile Piltdown kafatasının bir sahtekarlık ürünü olduğu dünyaya ilan edilmiştir. 40 sene sonra uygulanan tarihlendirme testinde, çene ile kafatasının yaşlarının birbirlerinden çok farklı olduğu ortaya çıkmış, ardından yapılan daha ayrıntılı incelemelerde Piltdown Adamı'nın, bir insan kafatasına orangutan çenesinin eğelenerek monte edilmesi ve potasyum dikromatla eskitilmesi ile üretildiği anlaşılmıştır. Londra'daki Doğa Tarihi Müzesi'nde 40 yıl boyunca sergilenmesine rağmen fosil üzerinde bu süre boyunca hiçbir bilimsel çalışma yapılmasına izin verilmemiş olması önemli bir skandal olarak tarihe geçmiştir. Java Adamı ve Pekin Adamı: 1891 ve 1892 yıllarında Java Adası'nda bulunan fosiller Java Adamı (Pithecanthropus erectus) olarak; 1923-1927 yılları arasında Pekin yakınlarında bulunan fosiller ise Pekin Adamı (Sinanthropus pekinensis) olarak isimlendirilmiştir. Ancak her ikisinin de normal insanlara ait olduğu 1939 yılında Ralph Von Koenigswald ve Franz Weidenrich isimli uzmanlarca ortaya konulmuştur.(1) 1944 yılında ise, Harvard Üniversitesi'nden Ernst Mayr, her ikisini de insan olarak sınıflandırmıştır.(2) Zinjanthropus: 1959 yılında bulunan fosil, insanın atası olarak ilan edilmiştir. Ancak ayrıntılı incelemeler sonucu Zinjanthropus'un her yönüyle sıradan bir maymun olduğu ortaya çıkmıştır. İki defa isim değişikliğine uğrayan Zinjanthropus, günümüz evrimcileri tarafından insanla hiçbir ilgisi bulunmayan, soyu tükenmiş bir canlı olarak kabul görmektedir.(3) Zinjanthropus adlı fosil için çizilen birbirinden tamamen farklı olan bu üç çizim, fosillerin evrimciler tarafından nasıl hayali biçimde yorumlandığının önemli örneklerindendir. Nebraska Adamı: 1922 yılında Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nden Henry F. Osborn tarafından bulunan tek dişin insanla maymun arası bir canlıya ait olduğu öne sürülmüştür. Ancak Osborn'un çalışma arkadaşı William Gregory, 1927 yılında Science dergisinde yayınladığı bir makaleyle bulunan dişin gerçekte bir yaban domuzuna ait olduğunu açıklamış ve fosille ilgili evrimci iddia sessizce ortadan kalkmıştır. Yandaki çizim, tek bir dişten yola çıkılarak evrimcilerce hazırlanmış, zamanın basın organlarında yayınlanmıştır. Sadece bir tek dişten, bir canlının tasvir edilmeye kalkışılması, evrimcilerin teorilerini savunmak ve kabul ettirmek için ne denli taraflı ve yanıltıcı olabildiklerinin çarpıcı bir örneğidir. Neandertal Adamı: Evrimciler, ilk örnekleri 1856 yılında Almanya'nın Neander Vadisi'nde ele geçirilen Neandertal Adamı'nın ilkel bir maymun adama ait olduğunu öne sürmüşlerdir. Ancak sonradan yapılan arkeolojik bulgular, bu iddianın hiçbir bilimsel dayanağı olmadığını ortaya koymuştur. Neandertal uzmanı ve evrimci Erik Trinkhaus'un da itiraf ettiği gibi, “Neandertallerin anatomisinde ya da hareket, alet kullanımı, zeka seviyesi veya konuşma kabiliyeti gibi özelliklerinde modern insanlardan aşağı sayılabilecek hiçbir şey yoktur”.(4) Ayrıca Neandertal Adamı'nın kafatası hacminin, günümüz insanından 200 cc daha büyük olması, insan-maymun arası bir varlık olduğu iddiasının geçersizliğini ortaya koymaktadır. Taung Çocuğu: Raymond Dart tarafından Güney Afrika'da 1924 yılında ele geçirilen bir kafatası fosili, ilk başlarda insanın atası olarak öne sürülmüştür. Ancak, bugün evrimciler bu fosili insanın atası olarak savunamamaktadırlar. Çünkü fosilin genç bir gorile ait olduğu anlaşılmıştır. Ünlü anatomist Bernard Wood da, New Scientist dergisinde yayınlanan bir makalesinde bu fosilin evrim iddiasına destek olamayacağını açıklamıştır.(5)(5) Lucy: 1974 yılında Afrika'da ele geçirilen bu fosil, evrimcilerin en çok itibar ettikleri, hakkında en fazla spekülasyon yapılan fosil özelliği taşımaktadır. Ancak günümüzde Lucy'nin (A. Aferensis) ağaçlarda yaşamaya uyumlu bir anatomiye sahip olduğu ve bildiğimiz maymunlardan farklı olmadığı ortaya komuştur.(6) Fransız bilim dergisi Science et Vie, 1999 yılında kapağında “Elveda Lucy” başlığını kullanmıştır. 2000 yılında gerçekleştirilen bir çalışmada, Lucy'nin ön kol kemiklerinde, günümüz şempanzeleri gibi parmak boğumu üzerinde yürümeyi mümkün kılan kilit sistemi bulunmuştur.(7) Tüm bu bulgular karşısında birçok evrimci uzman, Lucy'nin insanın atası olamayacağını açıklamışlardır.(8)(8) Ramapithecus: 1930'lu yıllarda, G.E. Lewis tarafından Hindistan'da bulunan, iki parçadan oluşmuş eksik bir çene kemiğidir. İlginçtir ki, evrimciler, 14 milyon yaşında olduğunu ileri sürdükleri bu çene kemiği parçalarından yola çıkarak Ramapithecus'un ailesini ve yaşadığı hayali ortamı (yanda) çizebilme becerisini (!) göstermişlerdir. 50 sene boyunca insanın atası olduğu savunulan fosil, 1981 yılında babun kemikleriyle yapılan bir anatomik karşılaştırma sonucunda ortaya çıkan gerçekle evrimcilerce rafa kaldırılmak zorunda kalmıştır.(9) Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Evrim teorisinin hücrenin nasıl var olduğu sorusunu açıklayamamasının en temel nedenlerinden biri, hücredeki "indirgenemez komplekslik" özelliğidir. (bkz. İndirgenemez komplekslik) Bir canlı hücresi, çok sayıda küçük organelin uyum içinde çalışmasıyla yaşar. Bu parçaların biri bile olmasa, hücre yaşamını sürdüremez. Hücrenin doğal seleksiyon ve mutasyon gibi bilinçsiz mekanizmaların kendisini geliştirmesini bekleme gibi bir imkanı yoktur. Dolayısıyla, yeryüzünde oluşan ilk hücrenin yaşam için gerekli tüm organel ve fonksiyonlara sahip, eksiksiz bir hücre olması gerekmektedir. halbuki Darvinin hucreyi tanimlamasi ; ici su dolu baloncuklar seklindeydi elektron mikroskobu olmadigi icin hucrelerin olusturdugu dokulari; bir duvari olusturan tuglalar misali son derece ilkel bir sekilde tanimlamisti ; ve butun canlilarin ayni hucrelerden olusabilecegini zannetmisti bugun genetik , molekuler biyoloji vs bilim dallari kalitim kanunlarini kesin bir sekilde ortaya koymustur .. ewrim teorisi curutulmustur ; ancak insanlarin aliskanliklarinin degismesi zordur ; Kuranda ; biz atalarimizdan bole gorduk (ayet) derler .. peki ya atalarinin uzerinde bulundugu tezat ise o zaman da mi (ayet) isari manada bu ayet inanin aliskanliklarini degistirmesinin ne kadar zor oldugunu ve ilk etapta hicbiseykilde yeni bakis acisina adapte olmak istemiyecegini vurguluyor : )) kisacasi ewrim sallaniyor Alıntı
Φ Nüans Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 hım etkileyici belgeler... sen ne düşünüyorsun bu konuda @@dennise ??? 1 Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 hım etkileyici belgeler... sen ne düşünüyorsun bu konuda @@dennise ??? belgeler 20 yil yeticek kadar cok : ) ama anafikir onemli ; ewrim hic olmadi hatta bilime 150 yil kaybettirdi ... zorlama ve destekli teoriler bir bir curudukce evrim tek basina bir fikir olarak kalakaldi ... saskinlar : ) kendileri de farkindalar evrimi curuten 12 tene ayri dal gelisti bu dallar hakkinde en ufak bir bilgi sahibi olmayan kisiler Evrim konusunda israrla felsefi ve olabilite hesaplari ile kendilerini zorluyorlar : )) evrim bu yonu ile bilimi 150 yildir yavaslatti .. bilim 300 yil ileride olabilirdi .. Alıntı
Φ Nüans Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 belgeler 20 yil yeticek kadar cok : ) ama anafikir onemli ; . . . bilim 300 yil ileride olabilirdi .. bence hani o bahsettiğin ; "yeryüzünde oluşan ilk hücrenin yaşam için gerekli tüm organel ve fonksiyonlara sahip, eksiksiz bir hücre olması gerekmektedir." tamda burayı sanırım banada kimse açıklayamayacak ... o "ilk " lik kavramı ??? 1 Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Evrimciler geri kafalidirlar ; su manada ki ; Darvinin devrine gidelim ; o donemde acikta kalan etin uzerinde kurtlarin gezinmeye baslamasini ; cansiz madeden canli maddenin olusabilecegi yanilgisini veriyordu ; bakteriler bilinmiyordu ; sineklerin biraktiklari yumurtalar gozlemlenemiyordu ... ilkel bakis acisi bole bi ortanda ortaya cikti : Darvinizm sonra birkac nesil kolu kesilen insanlarin torunlarinin da tek kollu dogucagi zannediliyordu !!!1 genetik ve kalitim kanunlari bilinmiyordu ... dahasi da var ; o donemde karbon 14 deneyi olmadigi icin ; fosillesmis cene ve kafa taslari alakasizca birlestiriliyor ve sozde yari maymun yari insan biraylerin yasadigi empoze ediliyordu ... dahasi da var ama sindire ilerlemek istiyorum : ) Darvinizm ortacagin karanlik yuzunden de karanlik bir ogretidir aslinda ... Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 bence hani o bahsettiğin ; "yeryüzünde oluşan ilk hücrenin yaşam için gerekli tüm organel ve fonksiyonlara sahip, eksiksiz bir hücre olması gerekmektedir." tamda burayı sanırım banada kimse açıklayamayacak ... o "ilk " lik kavramı ??? bilime zaman vermek lazim zamanla o da ortaya cikar : ) dusunuyor olmak yeterli bu konuda hem de fazlasiyla yeterli : )) dusundukce cikmaza girmekten cok, dusundukce harikalar diyarinin icinde kaybolmak onemli : )) cevaplar zaten belli Alıntı
Φ Nüans Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 bilime zaman vermek lazim zamanla o da ortaya cikar : ) dusunuyor olmak yeterli bu konuda hem de fazlasiyla yeterli : )) dusundukce cikmaza girmekten cok, dusundukce harikalar diyarinin icinde kaybolmak onemli : )) cevaplar zaten belli 1 Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 bilime zaman vermek lazim zamanla o da ortaya cikar : ) dusunuyor olmak yeterli bu konuda hem de fazlasiyla yeterli : )) dusundukce cikmaza girmekten cok, dusundukce harikalar diyarinin icinde kaybolmak onemli : )) cevaplar zaten belli Bilimin zamani varda, senin zamanin yok. Cunku yazdiklarin zaten bilimselligin algilanmadigini gosteriyor. Epistemolojik-anlik gelinen bilgi siniri. Olgusal-gecerlilik Gozlemsel yanlislanabilirlik Teori-test edilebilirlik Yani bilimin bilimselliginde ne kesinlik ne de suphe mevcut degildir. Sadece gecerlilik vardir. O da degiskendir. 1 Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Coğu insan bir bilim adamından duyduğu herşeyi, mutlak doğru sanır. Bu bilim adamının birtakım felsefi ya da ideolojik önyargılara kapılmış olabileceğinden endişe etmez. Oysa bilim adamlarının bir bölümü, sahip oldukları bazı önyargıları ya da bağlı oldukları felsefi görüşleri, bilimsel bir görünüm altında topluma empoze ederler. Örneğin, tesadüflerin karmaşa ve düzensizlikten başka bir şey oluşturamadığını gözleriyle gördükleri halde, evrendeki ve canlılardaki yapıların, plan ve düzenin tesadüfler sonucu ortaya çıktığını savunurlar. Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Oysa aynı bilim adamı, boş bir arazide yürürken üst üste dizilmiş üç tuğla görse, bunların tesadüfen meydana gelip, sonra yine tesadüfen üst üste dizildiklerine asla ihtimal vermez. Hatta böyle bir şey iddia eden kimsenin aklından kuşkulanır. Peki, sıradan olayları normal değerlendirebilen bu insanlar, konu kendilerinin nasıl var olduğu sorusunu araştırmaya gelince, nasıl olup da bu denli akıl dışı bir tutum sergilerler? Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Amerikalı biyokimyacı Prof. Michael J. Behe, canlılardaki yaratılışın varlığını kabul etmemekte direnen bilim adamlarını şöyle anlatır: Son kırk yıl içinde, modern biyokimya, hücrenin sırlarının önemli bir bölümünü ortaya çıkardı. Onbinlerce insan, bu sırları bulmak için yaşamlarını laboratuvarlardaki uzun çalışmalara adadılar... Hücreyi araştırmak için gerçekleştirilen tüm bu çabalar, çok açık bir biçimde, bağıra bağıra, tek bir sonucu veriyordu: "Düzen!" Bu sonuç o denli belirgindi ki, bilim tarihindeki en önemli buluşlardan biri olarak görülmeliydi... Ama aksine, hücrede keşfedilen kompleks yapı karşısında, utangaç bir sessizlik hakim oldu... Peki neden? Neden bilim dünyası, keşfettiği büyük gerçeğe sahip çıkmıyor? Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Amerikalı moleküler biyolog Jonathan Wells, 2000 yılında yayınlanan Icons of Evolution adlı kitabında bu zorlayıcı mekanizmalardan şöyle söz eder: Dogmatik Darwinistler işe, kanıtlar hakkında dar bir yorum empoze ederek ve bunu bilim yapmanın tek yolu olarak göstererek başlarlar. Bunun ardından eleştiri getirenler bilimsel olmamakla damgalanır; yazdıkları makaleleler, yönetim kurullarına dogmatik (evrimci)lerin hakim olduğu önde gelen bilim dergileri tarafından reddedilir, kendilerine gelen bilimsel projeleri "ön yorum" için dogmatik evrimcilere yollayan devlet kurumları ise (evrim teorisine) eleştiri getirenlere fon sağlamazlar; ve sonuçta evrimi eleştirenler bilimsel camiadan tamamen dışlanır. Bu süreç içinde, Darwinist bakış açısı aleyhinde deliller yok edilir, güçlüler karşısındaki şahitlerin susturulması gibi. Ya da deliller özelleşmiş teknik bilim dergilerinin içine gömülür, öyleki bunları buradan ancak kararlı bir araştırmacı bulup çıkarabilir. Eleştiri getirenler susturulduktan ve karşı deliller gömüldükten sonra, artık dogmatik evrimciler teorileri hakkında bilimsel bir tartışma bulunmadığını ve aleyhinde de bir delil olmadığını ilan ederler Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Darwin teorisinin pek çok açmazla karşı karşıya olduğunun farkındaydı. Bunları kitabının "Teorinin Zorlukları" (Difficulties on Theory) adlı bölümünde itiraf ediyordu. Bu "zorlukların" başında, fosil kayıtları, canlılardaki tesadüfle açıklanması mümkün olmayan kompleks organlar (örneğin göz), canlıların içgüdüleri gibi konular geliyordu. Darwin bu zorlukların ileride yapılacak yeni keşiflerle çözüleceğini ummuş, bazılarına da çok yetersiz açıklamalar getirmişti. Amerikalı fizikçi Lipson, Darwin'in bu "zorlukları" hakkında şu yorumu yapar: Türlerin Kökeni'ni ilk okuduğumda Darwin'in genelde sunulan tablonun aksine, kendisinden pek de emin olmadığını fark etmiştim. "Teorinin Zorlukları" başlıklı bölüm, örneğin, çok belirgin bir güvensizlik yansıtmaktadır. Bir fizikçi olarak, gözün nasıl ortaya çıkmış olabileceği yönündeki yorumları karşısında şaşkınlığa düştüm. 10 Darwin'in en büyük zorluğu ise, teorisinin sorunlarına çözüm getirmesini umduğu bilimin gerçekte bu sorunları dev boyutlara taşıması olacaktı. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Birincisi bilim kisisinin bilimselligi baskadir, bilim kisisinin kendi bireysel inanclari ideolojileri dogrulari baskadir. Baak ben sana bilimin son bir orneginivereyim. Once CERN'dse bir deneyde bir atomic parcacigin isik hizini gectigi soylendi. http://www.livescience.com/16183-faster-speed-light-physics-breakthrough.html Sonra bu bilginin kisa sure sonra dogru olmadigi aciklandi. Neutrino Subatomic Particles Don't Travel Faster Than Light--Einstein Was Right, Physicists Say http://www.huffingtonpost.com/2012/06/09/neutrinos-subatomic-particles-light-physicists_n_1582666.html Burada da yanlis bilginin nereden kaynaklandigi anlatiliyor. Neutrino 'faster than light' scientist resigns-Yani bunu aciklayan bilim adami istifa ediyor. http://www.bbc.co.uk/news/science-environment-17560379 Iste bilim ve onun bilimselligi verdigi deger, onemi v.s. budur. Fazla soze gerek yok. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Evrim Sirke sineklerinin nesilden nesile değişmesi nesiller arası organizma değişiminin bir gözlemidir. Organizmaların nesilden nesile değişmesine evrim denir. Evrim bir olgudur. Evrim olgusunun modern sentez tarafından yapılan açıklaması en güncel ve en çok kabul gören Evrim Teorisidir. Evrim bir olgu ve bir teoridir. Tabiki evrim bu guncellige ve kabule gelene kadar teoriler gecirmistir. Mesela; Bunlar artık kullanılmayan açıklamalardır. Lamarckizm, Dönüşümcülük ve Ortogenez evrim olgusunun açıklamaları olarak oluşturulmuştur. Artık bu açıklamalar itibar görmemektedir. Darwin'in evrim açıklaması kabaca doğrudur ama geliştirilmeye ihtiyaç duymuştur. Modern evrimsel sentez, genleri açıklamasında yer vermeyen Darwin'in evrim açıklamasının geliştirilmiş halidir. Bu modern sentez evrim olgusunun günümüzde en çok kabul gören açıklamasıdır. Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Charles Darwinin önemli fakat az bilinen bir özelliği, Avrupalı beyaz ırkları diğer insan ırklarına göre çok daha ileri sayan bir ırkçı olmasıdır. Darwin, insanların maymun benzeri canlılardan evrimleştiğini öne sürerken, bazı ırkların çok daha fazla geliştiğini, bazılarının ise hala maymunsu özellikler taşıdığını iddia etmiştir. Türlerin Kökeninden sonra yayınladığı İnsanın Türeyişi (The Descent of Man) adlı kitabında, insan ırkları arası eşitsizliğin apaçıklığı gibi yorumlar yapmıştır.1 Darwin sözkonusu kitabında zenciler ve Avustralya yerlileri gibi ırkları gorillerle aynı statüye sokmuş, sonra da bunların medeni ırklar tarafından zamanla yok edilecekleri kehanetinde bulunarak şöyle demiştir:Belki de yüzyıllar kadar sürmeyecek yakın bir gelecekte, medeni insan ırkları, vahşi ırkları tamamen yeryüzünden silecekler ve onların yerine geçecekler. Öte yandan insansı maymunlar da... kuşkusuz elimine edilecekler. Böylece insan ile en yakın akrabaları arasındaki boşluk daha da genişleyecek. Bu sayede ortada şu anki Avrupalı ırklardan bile daha medeni olan ırklar ve şu anki zencilerden, Avustralya yerlilerinden ve gorillerden bile daha geride olan babun türü maymunlar kalacaktır. 2 Darwinin bu saçma fikirleri yalnızca teoride kalmamıştır. Darwinizm, ortaya atıldığı tarihten itibaren ırkçılığın en önemli sözde bilimsel dayanağı olmuştur. Canlıların bir yaşam mücadelesi içinde evrimleştiklerini varsayan Darwinizm, toplumlara uygulanmış ve ortaya Sosyal Darwinizm olarak bilinen akım çıkmıştır. bilin bakalim ingilizler neden irkcilar ? neden dunyada en cok ingilizler somurgecilik yapmislardir ? ingilizlerin somurgecilikte yaptiklari acimasizliklarin temelinde bunu dogal karsilamalari ve gerekli gormeleri yatmaktadir ... DArvinin teorisi onu savunan ruh icin intihar davetiyesidir ! Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Ne o, neden son iki mesajimi "es gectin?" orda bilimin ne olduguna bir ornek ve evrimin olgu oldugu aciklaniyor? Allah'ina bir sor bakalim sana bunlar ile ilgili ne dedirtecek? Sosyal darwinizmin politik canavarligini Darwin ve evrim ile bagdastirmask, hem bilime hem de Darwin'e hakarettir, unutma. Sosyal Darwinizm, nasil din her turlu firsatta bilimi kendi yonune dogru carpitiyorsa;burada olasn da politik carpitmadir. Ayrica beni turkceleri kesmez. Cunku cevirenin kendi oznelligi ceviriye kastki saglar. Bana orijinalleri lazim. Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 ben bi tema duzenliyorum ve dallanip budaklanmasini istemedim .. ; ) konu ac davet et oraya geleyim ; )) en acil derlemeri yaparken seni ihmal etmem merak etme .. aceleci olma Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 ben bi tema duzenliyorum ve dallanip budaklanmasini istemedim .. ; ) konu ac davet et oraya geleyim ; )) en acil derlemeri yaparken seni ihmal etmem merak etme .. aceleci olma Neyle ilgili konu. Yoooo yemezler. Pekala yanit vermek istediginde veriyorsun. Ben senden, pardon seni yazdiracak Allah'indan o iki mesaja yanit bekliyorum. Bilimin tutumu ve evrimin olgu olmasi ile ilgili. 15 ve 16 nolu mesajlar. Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Sosyal darwinizmin politik canavarligini Darwin ve evrim ile bagdastirmask, hem bilime hem de Darwin'e hakarettir, unutma. sanki ben bagdastiriyorum ; hitler binlerce yahudiyi yakarken kime guvendi ; darvinin evrim teorisi ile gelen guclunun gucsuzu ezmesi gerektigi politikasina ; ) ben bagdastirmiyorum ; teori zaten birsuru bozgunu curuk temeli ile birlikte getiriyor ... hitler Ataturke hayrandi ama onun iradesine ve kararliligina ozendigi icin hayrandi ; asil hitler darvine simsiki sarilmisti .. Kavgam adli kitabinda darvinin teorisini ove ove bitiremiyor !! Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Ben senden, pardon seni yazdiracak Allah'indan o iki mesaja yanit bekliyorum bu sekilde mi bekliyosun olmadi bu benim icin olagan reaksiyon ama senin icin olmadi Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 sanki ben bagdastiriyorum ; hitler binlerce yahudiyi yakarken kime guvendi ; darvinin evrim teorisi ile gelen guclunun gucsuzu ezmesi gerektigi politikasina ; ) ben bagdastirmiyorum ; teori zaten birsuru bozgunu curuk temeli ile birlikte getiriyor ... hitler Ataturke hayrandi ama onun iradesine ve kararliligina ozendigi icin hayrandi ; asil hitler darvine simsiki sarilmisti .. Kavgam adli kitabinda darvinin teorisini ove ove bitiremiyor !! Senin Allah'inin sana verdirdigi ve yayinladigin bilimsel olmayan yazilar bagdastiriyor. Sen, olur mu? sen teslim olmus kul bir meleksin Sonucta yazilanlari sen yazmiyorsun ki, Allah'in yazdiriyor; yaniliyor muyum? Birincisi "guclunun gucsuzu ezmesi" her turlu diktator rejimin kendine uyarlamasi ama senin yerine bunu Allahlarina degil; darwin'e vermesidir. Ikincisi Darwin orada bir adaptasyondan bahsetmektedir. Yani olan sartlara ayak uydurabilenin yasamini surdurebileceginden bahsetmektedir. Yani mutasyondan. Cunku bir yerde bir seyin olabilmesi ve kalabilmesi sartlara ve sartlarin degisimine baglidir. Yani burada insanoglu elinin ya da tanrinin elinin bir zorlamasi bir diktatorlugu yoktur. Cunku secim degil; secilim dogaldir. Iste buradaki sosyal darwinistler inanirin tanrisina bahsettigi akilliligio guce ve iktidara yani kendi guc ve iktidarina bahsetmektedir. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 bu sekilde mi bekliyosun olmadi bu benim icin olagan reaksiyon ama senin icin olmadi Neden yaniti verecek olan senin vucudunu kullanacak olan Allah'in degil mi? Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2013 ikinci dunya savasinin cikmasinda bilimsel platformun buna zemin hazirlamasinin rolunu es gecemeyiz ; irkcilik ve vahsetin dunyanin hertarafinda kan akitmasi, pervasizca atom bombalari ile kitle imhaya gidilmesi dunya tarihinde gorulmus bir savas disiplinine asla uygun degildi ... ne oldu da insanlar canilesti ve maneviyatlarini tamamen kaybedebildiler .. topak kavgasi ne oldu da bu kadar degerli gozukebildi insanlarin gozune ? iste sosyal darvinizm ile gelen bilinc alti kurgulama kendini bir noktada disariya puskurtucekti ... butun diktatorlerin israrla savundugu tek bir teori vardi kapali kapilar ardinda o da darvinin evrim teorisiydi ! Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.