Φ Odris Gönderi tarihi: 27 Ocak , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 27 Ocak , 2012 Fransiz peynirini boykkot etmekle yürümez bu isler.Bu islerin yürümesi milli onurla olur ancak ki bu da son 10 yilda bizden uzaklastirildi. Avrupa Birligi dendi "uyum yasalari "bir gecede gecirildi.AB emretti gayri müslümvakiflarin mallarini iade etme yasasi cikardik.Gayri müslim olmayan yerlerdeki kiliseleri ibadete actik,milletin vergileriyle o kiliseleri onardik restore ettik.Yillardir müze olan SÜMELA MANASTIRI ibadete acildi.AB ugruna yapmadigimiz hicbirsey kalmadi,terörle pazarliga kadar bize ne talimat verdilerse yerine getirdik.Denktas'i vatan haini,ergenekoncu yaptik adam ölmeseydi Siliviride can verecekti.Cünkü AB Kibris Rum adasidir demisti ve Denktas buna karsi cikmisti.Ne kadar Ermeni veya Ermeni yandasi varsa Denktas'a karsi cikmisti. Özür diliyorlar bölücülerden,cünkü AB öyle emrediyor.Ve diyor ki AB;Erdogan Kürtlerden özür diledi ama Ermenilerden dilemedi. Birileride kalkmis Fransiz peynirini veya bilmen nesini boykot etmekten bahsediyor.Boykot etmeye yüreginiz varsa Tunceli isyanlarini bastiranlari katil diye damgalayip AB'ne yaranmaya calisanlari boykot edin.Birakin gazel atmayi. saygilarla gazel falan attığımız yok. fransız ürünlerinin boykot edilmesi gösterilecek tepkilerden biridir. burada gazel atmak olarak değerlendirilecek bir durum olduğunu da sanmıyorum. ha, ben fransız peyniri yiyerek büyüdüm, yemezsem çatlarım, iki gözüm arkada küt diye giderim diyen varsa da afiyetle yesin; yeyip içenlere de saygı duyarız. AB'nin türkiye konusunda ne kadar samimi ve dostane olduğu tartışılır. ama iyi ki de AB diye bir oluşum var, olmasaydı Türkiye gibi bir orta zekalılar ülkesinde kişi hak ve özgürlüklerinden az da olsa bahsetmek mümkün olmayacaktı. bu ülkenin, kendi vatanadaşlarının iyiliği sağlığı, refahı ve özgürlüğü için bir potansiyele sahip lduğunu sanmıyrum. dış dinamiklere malesef gereksinim var. Eğer bir yer gayrimüslimlerin ibadet yeriyse, gayrimüslimlerin ibadet yeridir, onlarındır. ben geldim burayı aldım benim oldu, sen de buradan çek git denemez. eşkiyalık devri kapandı. herkes sahip olduğu şeyin sahibidir. daha fazlasına sahip olmak isteyen çalışıp kazanacak, "eşkiyalıkla aldım benim oldu" devri bitmiştir. bu ülkede müslümanlar da var müslüman olmayanlar da var. herkesin hakkını vermek zorundalar. milletin parasıyla gayrimüslimlerin ibadethanelerini onardık demek ne demek? gayrimüslimler vatandaşlık haklarından yararlanamaz mı? bu milletin parasıyla her mahalleye 5 tane cami mi yapılsın yani? milletin parası sadece camileri onarmak için midir? eğer öyleyse bu millet kimdir? ben tunceli isyanlarının bastırılmasının devrim koşullarında olağan ve doğru olduğunu düşünüyorum. fakat siz gazel atmayan biri olarak tunceli isyanlarını bastıranları katil diye damgalayıp AB'ne yaranmaya çalışanları nasıl boykot ediyorsunuz çok merak ettim. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 27 Ocak , 2012 Gönderi tarihi: 27 Ocak , 2012 Gayri müslimlerin yasadigi yerlerde ki ibadethanelerinin devlet daha dogrusu diyanet tarafindan onarilmasi dogru bir istir buna zaten karsi olan yoktur,bagimsiz bir ülkede o ülkenin insanlarinin hükmü gecer AB'ni degil.AB bagimsiz bir ülkeye eger gayri müslümlerin ibadet yerlerinin onarilmasini dayatiyorsa ayni seyi hiristiyan ülklerindeki müslümanlara ait ibadet yerleri icinde dayatmalidir.10 <yil öncesine kadar müze olarak kullanilan bir kilisenin ibadete acilmasinin anlami farklidir,ayni seyi Ayasofya icin yaptiklarinda da ayni argümanlarimi ileri süreceksiniz? Ben kiliseleri somut örnek olarak verdim,kiliselerin yanisira AB'nin dayatmis oldugu daha bircok alan var.Kibris bunlardan biridir,Ermeni iddialari bunlardan biridir.Bugüne kadar henüz hicbir AB ülkesi gercek anlamda Fransa'yi kinamamistir.Gercekleri görmek olaylara gercekci gözle yaklasmayi dogurur. Ben gerektiginde sokaga cikarak gerektiginde elimden geldigince yazarak,bu iktidarin yandasligini yapan ne kadar gizli acik site varsa oralarda yorumlarimla mücadelemi veriyorum.Vatansever aydinlarin konferanslarina giderek vermis olduklari mücadeleye katkilarimi veriyorum,Türkiye aleyhinde calismalar yapan dis mihraklarin sitelerine girerek her türlü elestirimi yapiyorum,Almanca yazan ve Türkiye ile ilgili gercekleri yansitmayan tamamen emperyalist fikirlerle yazi yazanlara karsi elimden geldigince mücadele ederek savasimi sürdürüyorum.Sanirim ki Fransa peynirini boykot etmekten daha fazla mücadele vermekteyim. Ayrica bu gazel atmayin sözlerim icin özür dilerim biraz kaba kacti. saygilarla Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2012 Fransa'da bundan sonra ne olacak?Fransa'da 77 senatör ve 65 milletvekilinin bugün, geçen hafta kabul edilen yasaya itiraz etmesinin ardından, bütün gözler bu konudaki son kararı verecek olan Anayasa Konseyine çevrildi. Anayasa Konseyinin üyeleri dokuz yıllığına seçiliyor. Üç üyeyi meclis başkanı, üç üyeyi senato başkanı, üç üyeyi de cumhurbaşkanı belirliyor. Fransız anayasasına göre eski cumhurbaşkanları bu konseyin tabii üyesi sayılıyorlar ve istedikleri takdirde bu konseye gelip oy kullanabiliyor. Anayasa Konseyinin Başkanı Jean Louis Debre, bu tür bir yasaya karşı olmasıyla tanınıyor. Debre, Meclis Başkanı olduğu dönemde, 2006 yılında Jacques Chirac'ın da talimatıyla yine aynı yönde bir yasa teklifini engelleme girişimiyle tanınıyor. Anayasa Konseyi üyelerinden şu ana kadar sadece Michel Charasse, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından bu göreve atandı. Senatoda Sosyalist grup üyeliği yapan Charasse, daha önce senatoya gelen bu yöndeki yasaların oylamasında genel kurula gidip oy kullanmamıştı. Badinter uyarmıştı Eski Anayasa Konseyi başkanı, eski adalet bakanlarından ve bir dönem senatörlük de yapan ünlü hukukçu Robert Badinter, geçen yıl 4 Mayıs'ta senato genel kurulunda yaptığı konuşmada, senatörleri bu yöndeki bir yasa teklifini kabul etmemeleri konusunda uyarmıştı. Ermeni diasporasını ''Siz kendi kuyunuzu kazıyorsunuz'' diye uyaran Badinter, Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören yasa teklifinin kabul edilmesinin ardından itiraz edilip Anayasa Konseyine gidilmesi halinde, 2001 yılında kabul edilen ilk yasanın da iptal edilebileceğine dikkat çekmişti. Anayasa Konseyinin, kendisine yapılan bir itirazda, söz konusu yasaya dayanak olan diğer yasaları da incelediğini hatırlatan Badinter, reddinin cezalandırılması suç sayılan yasanın anayasaya aykırı bulunması halinde, ilk yasanın da yine anayasa hukukuna göre iptal edilebileceğini söylemişti. İptali için başvuru yapılan yeni yasa, Fransa kanunlarınca soykırım olarak tanımlanan olayların soykırım olmadığını söylemeye ceza getiriyor. 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları 2001'de Fransa tarafından yasa ile tanımlanmıştı. (Cumhuriyet) Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2012 Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2012 Fransa'ya karsi agzi olan herkes birseyler söyledi,kimi küfretti kimi tehdit etti kimi hakli kimi haksiz dedi.Ama birtek sey unutuldu o da bizde ILERI DEMOKRASI Fransa'da ise DEMOKRASI oldugu!!! Simdi bu iki devlette ileri demokrasi ile demokrasinin nasil isledigine bakalim: Ileri demokraside,ordu ele geciriliyor,iktidar karsiti sivri isimler icin toplama kampi olusturuluyor ve özel mahkemeler kuruluyor,bu toplama kampina ülkenin öne gelen fakat iktidar yandasi olmayan gazeteciler gönderiliyor.Iktidar yandasi gazetecilerse oturduklari köselerde toplama kampina gönderilen gazetecilere veryansin ederek yarginin isini kolaylastiriyorlar. Yargi,yargi oldugunu coktan unutmus,iktidarin bir enstrümani olmus,iktidar topla diyoe yargi topluyor,iktidar saliver diyor yargi saliveriyor.Iktidar,devletin 30 yildir mücadele ettigi kanli ve bölücü terör örgütü PKK ile Oslo'da pazarlik yaparken,teröristlere yaranmak icin onlara karsi gögüslerini geren serefli komutanlari subaylari tutuklatip "BUNLAR ÜSTADIMIZ FETULAH GÜLEN'E KARSI KOMPLO DÜZENLEDILER"senaryosu ile özgürlüklerini mahrum ediyor. Ileri demokraside "egemenlik ulusundur"diye ortaya cikanlar ulusun secmis oldugu milletvekillerini bu toplama kampindan disari adim attirmiyorlar.Yargic kisvesini tasiyanlarin yargi bagimsizligina halkin egemenligine saygi duymalari sarttir ancak bu Ileri Demokrasi olan ülkelerde olmaz. Ülkenin büyük bir ilinin Belediyesi iktidarin eline gecmedigi icin yillardir bu belediyeye karsi komplo üzerine komplo üretiliyor o ilin belediyesini ele gecirmek ugruna,ileri demokrasi savcilarina bu belediyenin baskanina 397 yil hapis cezasi istemesi öneriliyor. Kredi karti ve tüketici kredileri ile halk prangaya vurulmus.Bankalar "para satiyor"cünkü serbest piyasa ekonomisi var.Ancak bu bankalar yabancilarin elindedir.Adini vermeyecegim bir yabanci bankanin 17 milyar dolarlik karinin 13 milyar dolari ülkesine transfer edilmis geri kalan 4 milyarlik kar üzerinden vergi daireleri islem yapiyor. Ileri demokrasi ülkesi oldugumuz icin;cebinde kredi karti olan herkes hayatindan memnundur aybaslarina kadar.Asgari ücretle gecinmeye calisan milyonlarin ileri demokrasilerde adindan bile bahsedilmez.Hele aclik sinirindaki emeklilerden hic bahsedilmez onlar sadece EL FATIHA'yi haketmektedirler. Demokrasilerde ise tamamen farklidir:Fransa'da demokrasi calisiyor,bizde bazi lafini bilmeden konusanlar vardir Fransa icin:"Duvara tosladilar,Sarko sasirdi,Saerko telefona cikmadi vs vs."Bunlar yandaslik vefasidir.Fransa ne duvara tosladi ve ne de sasirdi.Fransa kendi politikasini yürütüyor,biz ise bize verilen talimatlari yerine getiriyoruz.Fransa'ya talimat verme hadsizligini kimse yapamaz ama Türkiye hergün talimatla hareket etmektedir. "" 10 yil önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir onuru vardi simdi bu yok artik cünkü Ileri demokrasilerde onur olmaz. 10 yil önce Suriye dostumuzdu bugün düsman ilan edildi. 10 yil önce Rus ve Iran füzelerinin yönü Türkiye'ye dönük degildi bugün bu füzelerin hedefinde Türkiye var. 10 yil önce Irakla sorunumuz yoktu bugün Irakla hasim olduk,"" YENI CAG Yukarida kisaca Ileri Demokrasi ile Demokrasinin ne oldugunu anlatmaya calistim. Eger bir devletin basindaki basbakan,kürsüye ciktiginda agzindan köpükler sacarak konusuyorsa o ülkede birakin ilerisini,demokrasi degil geriye dönüs vardir. Eger bir ülkenin basbakani,kürsüye ciktiginda muhalefete hakaret ediyorsa o ülkede birakin demokrasiyi o ülkede despotluk rejimi vardir. Bir ülkenin basbakani devletin kurucularina olan kini nedeniyle,yalanlara sarilip tarihcilik oynuyorsa bu basbakanin baska ülkelerden aksini bekleme hakki yoktur. Türklüge karsi bilincli olarak yönlendirilen saldirilarin arkasinda ülkeyi yöneten kadrolar ve onlarin belirli yerlerdeki yandaslari vardir.Medya ve cemaat icinde yuvalanmis olan bu Türklük düsmani odaklar siyasi gücten aldiklari cesaretle Türklüge ve onun Atasina hayasizca saldirmaktadirlar,bunlarin Fransaya karsi olmalari da sahtedir.Türk ulusunu katil gösterenlerin neden Fransa'ya karsi olabileceklerini benim mantigim kabul etmez. saygilarla Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 1 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 1 Şubat , 2012 Fransa'ya kardeş vetosu Azerbaycan Milli Meclisi, Fransa'nın AGİT Mink Grubu Eşbaşkanlığı görevinden uzaklaştırılması önerdi Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı Oktay Esedov, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu eşbaşkanlarından olan Fransa'nın ''eşbaşkanlıktaki manevi hakkını kaybettiğini'' belirterek, ''Biz araştırmalıyız bunun hukuki süreci nasıldır? Azerbaycan, Türkiye için mümkün olan her yolu deneyecek'' dedi. Azerbaycan Milli Meclisi'nin bugün yapılan 2012 yılı başlangıç toplantısında, bazı milletvekilleri, Fransa'nın, Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ sorununun çözümünde arabuluculuk üstlenen AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanlığı görevinden uzaklaştırılması önerisini getirdi. Öneri, başta Meclis Başkanı Esedov olmak üzere toplantıya katılan bütün milletvekilleri tarafından desteklendi. "O SENATÖRLER TÜRKİYE VE AZERBAYCAN'A ALINMASIN" Meclis toplantısında Yeni Azerbaycan Partisi Milletvekili Melahat İbrahimkızı da, ''Fransa'da Ermeni yasa teklifi lehine oy kullanan parlamenter ve senatörlerin Türkiye ve Azerbaycan'a giriş izni verilmemesi için iki ülke dışişleri bakanlıkları düzeyinde çalışma yapılmasını'' önerdi. Toplantıdan sonra basına açıklama yapan İbrahimkızı, ''Fransa Senatosu'nda kabul edilen Ermeni yasa tasarısının kabul edilmemesi için en çok çabayı Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi milletvekili Mihriban Aliyeva'nın gösterdiğini'' söyledi. Milletvekili Ganire Paşayeva ise basına yaptığı açıklamada, Fransa'nın AGİT Minsk Grubu'nda eşbaşkanlığı sürdürmesinin mümkün olamayacağını belirtti. (Kaynak: AA) Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 1 Şubat , 2012 Gönderi tarihi: 1 Şubat , 2012 Fransa'ya karsi ne Türkiye hükümeti ve ne de Azerbaycan hükümeti birsey yapamaz.Böyle abuk subuk önerilerle devlet yönetilmez,devlet ciddiyet ister.Siz Fransa'nin senatörünü ülkenize sokmazsiniz,Fransa'da sizinle diplomatik iliskiyi keser peki sonra? Ne Azerbaycanli milletvekili ve ne de Türkiye Hükümeti üzerlerine düsen görevleri yerine getirmemislerdir.Bugün Azerbaycan'in yaptigi destek degil köstek olmaktir daha kabacasi yagciliktir,Erdogan'a.Azerbaycan önce kendi önüne bakip Ermenilerden topraklarini kurtarsin sonra da Türkiye'ye akil versin. Türkiye'de bir Fransiz soykirim heykeli yok zaten olsa da din tacirleri karsi cikarlar put diye,Ama Fransa'da Ermeni soykirim aniti var,iste Fransa ile Türklye'nin kalibi burada ortaya cikiyor.Fransa'nin kimseye ihityaci yok Türkiye'nin var.Cünkü Türkiye su anda tüm Hiristiyanlara muhtactir Atatürk'ü tarihten silmek icin.Bu kadar basit.Türkiye hicbirsey yapamaz yapamadiginida 10 yildir ispatlamistir. saygilala Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2012 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2012 Bırakın Fransa'yı da; Muhafazakar iktidarımız 2,5 hektar olan yabancıların toprak alım sınırını 30 hektar'a çıkardı!.. Bu ne şimdi? Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2012 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2012 Bu Türkiye'nin parsellenmesi demektir,yani cagdas SEVR! saygilarla Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2012 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2012 Haber Türk TV'nin haberine göre, Fransa Anayasa Konseyi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören yasayı iptal etti. 142 İMZAYLA GİTMİŞTİ Yasanın Fransız Senatosu'ndaki kabulü ardından Senatoda Avrupa Demokratik ve Sosyalist Birlik Grubu Başkanı Jacques Mezard'ın öncülüğüyle başlayan girişim sonucu toplam 77 üyenin imzası toplanırken, mecliste de iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) üyesi Michel Diefenbacher'ın girişiminde 65 imzaya ulaşılarak, Anayasa Konseyine itiraz edilmişti. İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE AYKIRI Gerekli imza sayısına fazlasıyla ulaşan milletvekilleri ve senatörler, Fransız Anayasası'nın 33. maddesine ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle yasanın iptalini istemişti. Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2012 Fransa Anayasa Konseyi yasayı iptal etti Fransa Anayasa Konseyi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören yasanın iptali konusundaki itirazı kabul etti. Anayasa Konseyi, bir grup milletvekili ve senatörün yasanın iptali için yaptıkları başvuruyu karara bağladı. Anayasa Konseyi tarafından iptal edilen yasa, Türkiye ve Fransa arasındaki ilişkilerde son iki ay içinde ciddi bir kriz yaratmıştı. Türk yetkililer, söz konusu yasanın yürürlüğe girmesinin ikili ilişkilerde tamiri imkansız yaralar açacağı uyarısında bulunmuştu. Sözkonusu yasa, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin de desteğiyle aralık ayında mecliste ve ocak ayında senatoda oylandıktan sonra kabul edilmişti. Yasanın kabulünün ardından Senatoda Avrupa Demokratik ve Sosyalist Birlik Grubu Başkanı Jacques Mezard;ın öncülüğüyle başlayan girişim sonucu toplam 77 üyenin imzası toplanırken, mecliste de iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) üyesi Michel Diefenbacher'ın girişiminde 65 imzaya ulaşılarak, Anayasa Konseyine itiraz edilmişti. Gerekli imza sayısına fazlasıyla ulaşan milletvekilleri ve senatörler, Fransız Anayasası'nın 33. maddesine ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle yasanın iptalini istemişti. Anayasa Konseyi tarafından iptal edilen yasa, Fransa'daki medya kuruluşları, tarihçiler ve tarihçilerin de sert tepkisine yol açmıştı. Bozulan yasa, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddini inkar edenlerin 1 yıl ile 45 bin avroya kadar ceza istemiyle yargılanmalarını öngörüyordu. Yasanın parlamento tarafından kabul edilmesi ikili ilişkilerin tamamen durma noktasına getirmişti. Yeni tasarı gelebilir Anayasa Konseyi'nin kararı sonrası yasa artık Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye imza için gidemeyecek. Ancak Fransa Cumhurbaşkanı daha önce açıkladığı gibi yeni bir tasarı getirebilir. Ama, böyle bir durumda o tasarıyı uzun bir süreç bekliyor. Zira tasarının yeniden parlamentonun her iki kanadına gelip oylanması gerekecek. Fransada parlamento, cumhurbaşkanlığı seçimleri sebebiyle Mart ayında tatile giriyor. Yani yeni bir tasarı getirilse bile yasalaşması bir sonraki bahara kalacak. Ankara, Anayasa Konseyi'nin verdiği hükümden memnun. (cnnturk) Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2012 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2012 Kibris'ta Kuzey Kibris'in Rum'larin eline gecmesi yine Rum'larin Annan Plan'ina HAYIR demeleri ile mümkün olmamisti,Fransa'da fikir özgürlügünü ihlal eden yasayida yine Fransizlar'in kendileri iptal ettiler. Bu iki vaka somut gerceklerdir.Birinde AKP iktidari ve Rum yandasi M.Ali Talat'in girisimleri ve Kibris Türkleri'ne AB fonlarindan verilen rüsvetlerle Annan Plani'na EVET dedirtilerek KIbris'in Rum adasi yapilmasi amaclanmisti,digerinde ise,Devlet adami olamayanlarin,üretilmis Ermeni sacmalarina karsi yeterli derecede dik duramamalari sonucu Türkiye aleyhine cikartilan bir yasanin yine Fransizlerin kendileri tarafindan iptal edilmesiyle Türk Milleti'nin haysiyeti Fransizlar tarafindan kurtarildi. Simdi yandas medya yine zurna pesrevine baslayacak,AKP iktidarinin almis oldugu karsi önlemler sonucu bu yasanin iptal edildigini Fransizlarin korktugunu yazacaklardir. saygilarla Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 3 Mart , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 3 Mart , 2012 petrosyan'a bak, anında satmış anlaşılan ermenistan da ne istediğini bilmiyor, çünkü henüz bu olayın başlangıcında gelişmeleri memnuniyetle karşıladığını açıklamıştı ve fransa'ya teşekkür etmişti. Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 7 Mart , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 7 Mart , 2012 'Ermenilerden önce Cezayir'e bakın'Fransa'da yabancı düşmanlığıyla tanınan Ulusal Cephe Partisi lideri Le Pen, inkar yasasını eleştirerek, "Fransa Ermenilerden önce, Cezayir'de yaşananları tanımalı" dedi. Fransa'da, aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin lideri Marine Le Pen, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası dolayısıyla çıktığı bir televizyon programında Ermeni diasporasını şaşırttı. ''TF1'' televizyon kanalına konuk olan Le Pen, ''Fransa, Ermeni soykırımından önce Cezayir'de Fransızların yanında savaşmış Harkilere yapılan kötü muameleyi tanımalı'' dedi. ''Harki'' diye adlandırılan Cezayirli Müslüman topluluk tarihte Fransa'ya sürekli olarak sadık kalmasıyla tanınıyor. Yabancı düşmanlığıyla tanınan aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi lideri Marine Le Pen, Paris'te ''Helal et'' kesimine savaş açarak, konuyla ilgili ilk tartışmayı başlatan siyasetçi olmuştu. 'HELAL ET ZALİMLİK' Le Pen, avukatları tarafından savcılığa yapılan şikayet başvurusunda, Paris'teki mezbahalarda ''Helal et'' kesim biçiminin ''zalimlik'' olduğunu iddia etmişti. (ntvmsnbc.com) Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2012 Fransa tarihinde bir ilkFransa Cumhurbaşkanı Sarkozy yarın Paris'te düzenlenecek Ermenilerin anma törenine katılarak Fransa tarihinde bir ilki gerçekleştirmiş olacak. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, yarın Paris'te düzenlenecek 1915 olaylarıyla ilgili anma törenine katılacak. Fransa'daki Ermeni dernekleri tarafından yapılan yazılı açıklamada, Sarkozy'nin Paris'in merkezindeki Komitas heykelinin önünde akşam saatlerinde düzenlenecek anma törenine katılacağı bildirildi. Törene resmi olarak cumhuriyet muhafızlarıyla katılacağı bildirilen Sarkozy'nin anıta çelenk koyacağı bildirildi. Fransa cumhuriyet tarihinde ilk defa bir cumhurbaşkanın bu tür bir anma törenine katılacağı kaydedildi. Sarkozy, seçimlerden önce, daha önce karşı çıkmasına rağmen, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkarının suç sayılmasına olanak sağlayan yasanın çıkarılmasında önemli rol oynamıştı. Yasa, Anayasa Konseyi'nce iptal edilmişti. (milliyet.com.tr) Hemen belirtelim; Başbakan en son Fransız patentli elektronik yeni teknoloji araçların tanıtımına katılmış, "60,000 TL anahtar teslim fiyatı, çok ekonomik, siz de kullanın, para değil yahu!" demiş ve araçla iki tur atmıştı. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.