Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2011 4.6 Milyar Yıl Önce: Güneş sisteminin ve dünyamızın başlangıcı 3.9 Milyar Yıl Önce: Dünya üzerindeki göktaşı bombardımanı sona erer. Kanıtlar yaşamın var olduğunu gösteriyor. 3.5 Milyar Yıl Önce: Fotosentez gerçekleştiren siyanobakterilerin varlığının kanıtı 2.7 Milyar Yıl Önce: Zara bağlı çekirdekle kaplı DNA’lar bulunduran ilk hücreler olan ökaryotların var olduğuna dair olası kanıtlar 2.5 Milyar Yıl Önce: Arkeyan devrinin sonu. Serbest oksijen atmosferde toplanmaya başladı. 1.2 Milyar Yıl Önce: İlk çok hücreli canlıların ortaya çıkışı 542 – 488 Milyon Yıl Önce: (Kambriyen Dönemi) Kambriyen patlamasının gerçekleştiği dönem, yaşam formlarının çeşitlenmesi 488 – 444 Milyon Yıl Önce: (Ordovisyen Dönemi) Omurgasızlar – özellikle eklem bacaklılar ve yumuşakçalar – denizlere hükmettiler. İlk toprak bitkileri ortaya çıktı. 359 – 299 Milyon Yıl Önce: (Karbonifer Dönem) Ormanlar, bataklıklar, tohumlu bitkiler, yosunlar ve kurtayakları, amniyotik yumurtanın kökeni ile aynı zamana rastlar. Böcekler yaygındır. 251 Milyon Yıl Önce: Permiyen dönemin sonunda dünyanın yüzleştiği en büyük kitlesel yok oluş gerçekleşti. Pek çok bitki ve böcekle birlikte deniz ve kara omurgalı türlerinin büyük bölümü yok oldu. 251 – 65 Milyon Yıl Önce: (Mesozoik Zaman) Bu dönem açık tohumlu bitkileri, sürüngenleri ve dinozorları kapsar. 251 – 200 Milyon Yıl Önce: (Triasik Dönem) Dinozorların ataları da dahil olmak üzere “büyük ölüm”den kurtulanlar yeniden kolonileşir. Açık tohumlulardan ve ağaçsı eğreltiotlarından oluşan ormanlar yaygındır. 200 – 146 Milyon Yıl Önce: (Jura Dönemi) Dinozorlar ve kozalaklı bitkilerin egemen olduğu dönem 146 – 65 Milyon Yıl Önce: (Kretase Dönemi) Ilık denizlerle özdeşleşen, ismini bugün bile varolan tebeşirimsi kayalardan alan, dinozorlar çağının sonu olan dönem. Çiçekli bitkilerin ortaya çıkışı (130 – 125 milyon yıl önce). 65 Milyon Yıl Önce: Dünyaya asteroid çarpar. Denizde yaşayan türlerin ve bazı kara türlerinin (modern kuşların atası olan dinozorlar dâhil) kitlesel yok oluşu. Memeliler çağının başlangıcı. 65 – 1.8 Milyon Yıl Önce: (Tersiyer Dönemi) Kuşlar, memeliler, böcekler ve çiçekli bitkiler yaygın ve gelişmektedir. 25 Milyon Yıl Önce: Günümüz ormanlarının oluşumu; iklimsel soğuma ve geniş yapraklı yaprak dökmeyenlerin alçak enlemlerde sabitlenmesi; çayırların oluşumu 20 Milyon Yıl Önce: En erken maymun türlerinden olan Proconsul bu zamanlarda ortaya çıktı. 5.3 – 1.8 Milyon Yıl Önce: (Pliyosen Evre) İnsanın muhtemel atası Australopithecus, Afrika’nın çeşitli bölgelerinde yaşadı. Ünlü iskelet “Lucy”nin 3.2 milyon yıllık olduğu tahmin ediliyor. 2.5 – 2 Milyon Yıl Önce: Homo familyasının ilk türleri Güney ve Doğu Afrika’da yaşadılar. 1.8 Milyon Yıl Önce: Homo erectus Doğu Afrika’da yaşadı, Afrika, Avrupa ve Asya boyunca yayıldı. 150,000 – 100,000 Yıl Önce: Afrika ve Avrupa boyunca göç eden homo sapiens’in ilk ortaya çıkışı. 100,000 – 40,000 Yıl Önce: Soyları tükenen Homo neanderthhalensis Avrupa ve Asya’da yaşadı. M.Ö. 384 – 322: Aristo’nun dönemi. Yaşam formlarının üremeden, muhakeme becerisine kadar karakteristik bedensel aktivitelerine dayalı değişmez yaşam hiyerarşisini tanımladı. 1651: William Harvey, embriyonun oluşumunu açıklayan ve embriyolojide çığır açan, On The Generation of Animals’ı (Hayvan Nesilleri Üzerine) yayınladı. 1745: Pierre Louis Moreau de Maupertuis çalışmaları ile doğal seçilim hakkında ipuçları sundu. 1749: Georges Louis Leclerc, Comte de Buffon, kitabı “Histoire Naturelle”i yayınladı. Kitapta insan ve maymun arasındaki benzerliklere ve ikisinin ortak bir atadan gelmiş olabileceğine değinilmişti. 1753: Species Plantarum’da, Carolus Linneaeus, bitkileri familya ve tür olarak çift isimli bir sisteme göre sınıflandırdı. Daha sonra aynısını hayvanlarda uyguladı. 1794: Charles Darwin’in büyük babası Erasmus Darwin şöyle yazmıştı: “sıcakkanlı hayvanlar, kendi kalıtsal faaliyetleri ile gelişimi sürdürme becerisine sahip olarak tek bir canlı liften doğmuşlardır.” 1795: James Hutton, jeolojik tekdüzelikçilik teorisini ortaya attı. 1798: Georges Cuvier, mamut ve Hint fili anatomisi hakkındaki çalışmasını yayınladı. Bulguları, türlerin nesillerinin tükenebileceğini öne sürüyordu. 1809: Charles Darwin, İngiltere’nin Shrewsbury kentinde, 12 Şubat’ta doğdu. 1809: Jean Baptiste Lamarck Philosophie Zoologique’de, organizmanın yaşam süresi boyunca meydana gelen kalıtsal değişikliklerin çevre tarafından şekillendirilebileceğini bildirdi. 1825: Darwin, Edinburgh Üniversitesi’ne kaydoldu. 1827: Darwin, Cambridge Üniversitesi Christ’s College’e kabul edildi. 1829: Jeolog Charles Lyell, Dünya’nın yüzeyinin kademeli ve sürekli olarak değiştiği fikrini savunduğu Principles Of Geology’i (Jeolojinin Prensipleri) yayınladı. 1831: Darwin, Cambridge Üniversitesi’nden mezun oldu. 1831: Darwin, 27 Aralık günü Beagle ile yolculuğa çıktı. İngiltere’ye 1836’da döndü. 1838: Darwin, Ekonomist Thomas Malthus’un popülasyon raporunu okudu. 1839: Darwin, Emma Wedgwood ile evlendi. 1842: Darwin, Downe köyündeki Down House’a yerleşti. Evrimci fikirlerinin 35 sayfalık bir taslağını hazırladı. 1844: Darwin, Türlerin Kökeni’nin 230 sayfalık elyazmasını tamamladı fakat yayınlamadı. 1856: Lyell’in tavsiyesi üzerine, Darwin, Doğal Seçilim adındaki “büyük kitap” projesini yazmaya başladı. 1858: Alfred Russel Wallace, Darwin’e, Darwin’in fikilerini yansıtan bir mektup gönderdi. Her ikisinin fikirleri de Linnean Society’de sunuldu. 1859: 24 Kasım’da, Londra’da Türlerin Kökeni yayınlandı. 1862: Darwin, Angraecum sesquipedale’ı (kuyruklu yıldız orkidesi) polen yayarak dölleyecek uzunlukta dile sahip bir güve olması gerektiğini öngörmüştü. 1865: Gregor Mendel, melez bezelye bitkileri üzerinde yaptığı deneyleri sundu (Darwin’den habersiz olarak). 1869: Johann Miescher, nüklein diye adlandırdığı ve daha sonradan DNA olduğu anlaşılan fosfor ve nitrojen zengini bir molekülü ayrıştırdı. 1871: Darwin, Descent of Man’i (İnsanın Türeyişi) yayınladı. 1882: Darwin 19 Nisan günü, 73 yaşında hayata gözlerini yumdu. Westminster Manastırında toprağa verildi. 1892: August Weismann, germ hücrelerinin (sperm ve yumurtalar) sonraki nesle aktarılan kalıtsal maddeyi taşıdığını savunduğu germ-plasm teorisini yayınladı. 1900: Birbirinden bağımsız çalışan Hugo de Vries, Carl Correns ve Erich von Tschemark, Mendel’in kalıtsal özellikler üzerindeki çalışmasını yeniden keşfettiler ve doğruladılar. 1903: Walter Sutton, kalıtsal kromozom teorisi hakkında ilk kez net açıklamalarda bulunan bir makale yayınladı. 1903: Darwin tarafından var olduğu öngörülen güve Madagaskar’da keşfedildi ve isim olarak Darwin’in onuruna Xanthopan morganii praedicta (praedicta = öngörülen) verildi. 1908: Godfrey Harold Hardy ve Wilhelm Weinberg birbirlerinden bağımsız olarak popülasyonda gen alellerinin sıklığı hakkında formül tanımladılar. 1910: Thomas Hunt Morgan, Mendel’in resesif özellikleriyle ilişkilendirdiği cinsiyete bağlı bir özelliğe sahip olan beyaz gözlü mutant Drosophila’yı keşfetti. 1913: Morgan’ın öğrencilerinden Alfred Sturtevant, bir meyve sineği kromozomunun ilk basit haritasını yayınlayarak genlerin gerçek olduğunu kanıtladı. 1925: Çok ses getiren bir duruşmada, insanların daha düşük hayvanlardan geldiğinin öğretilmesini yasaklayan eyalet kanununu çiğnediği gerekçesiyle öğretmen John Scopes, Tennessee mahkemesi tarafından mahkûm edildi. 1925: Raymond Dart, keşfettiği yeni bir tür ve insanın evrim ağacının kilit bir üyesi olan Australopithecus africanus’un fosilleşmiş kafatasını yayınladı. 1927: H.J. Muller, Drosophila’da deneysel bir mutasyon yaratmak için X-ışınlarını kullandı. 1928: Frederick Griffith’in streptokok bakterileri üzerindeki dönüşüm deneyleri, genetik materyalin protein olamayacağını gösterdi. 1930: Ronald Fisher, popülasyondaki genlerin dağılımının doğal seçilim tarafından nasıl değiştirilebileceğini gösteren matematiksel bir analiz yayınladı. 1931: Mısır üzerinde çalışan Harriet B. Creighton ve Barbara McClintock ve Drosophila üzerinde çalışan Curt Stern, genetik çaprazlanmanın ilk görsel doğrulamasını sağladılar. 1931: Sewall Wright, bir popülasyonun gen sıklığındaki “random drift” (alellerin bir nesilden diğerine aktarılmasının rasgele doğası) ve olasılık dalgalanmalarının evrimde kayda değer bir faktör olabileceğini gösteren çalışmasını yayınladı. 1941: George Beadle ve Edward Lawrie Tatum, bir gen / bir enzim hipotezini ortaya koydular. 1942: Julian Huxley, Evolution: The Modern Synthesis’i (Evrim: Modern Sentez) yayınladı. 1943: Salvador Luria ve Max Delbrück, sadece seçilimin değil, rasgele mutasyonların da bakterilerde dirence yol açabileceğini bildirdiler. 1944: Oswald Avery, Colin McLeod ve Maclyn McCarty, nükleik asitlerin kalıtım maddesi olduğunu öne sürdüler. 1952: Alfred Hershey ve Martha Chase’in gerçekleştirdiği blender deneyi genetik maddenin protein değil DNA olduğunu kanıtladı. 1953: James Watson ve Francis Crick, DNA’nın ikili sarmal yapısını saptadılar. Rosalind Franklin’in X-ışını difraksiyon görüntülerini kullandılar. 1958: Crick, bilgi akışının nükleik asitten proteine doğru olduğu fakat tersi olmadığı efsanevi “Merkezi Dogma”yı duyurdu. 1958: Matthew Meselson ve Franklin Stahl, DNA kopyalandığında yeni sarmalın bir eski, bir yeni DNA dizisinden oluştuğunu gösterdiler. 1964: Louis Leakey, bulduğu fosili insan türünün en eski üyesi olarak tanımladı ve Homo Habilis (Yetenekli İnsan) olarak adlandırdı. 1966: Francis Crick, Sydney Brenner ve Alan Garen genetik kodu çözdüler. 1970: Lynn Margulis, ökaryot hücrelerdeki bazı iç yapıların bağımsız organizmalar olduğunu öne sürdü. 1971/1972: Niles Eldredge “punctuated equilibrium” (sıçramalı denge) teorisini ortaya koydu. Teori daha sonra Stephen Jay Gould tarafından geliştirildi. 1977: Carl Woese ve George Fox, yaşamın üçüncü alanı archaebacteria’yı (artık çoğunlukla arkea olarak dile getiriliyor) tanımladıkları bir makale yayınladılar. 1983: Homeobox genleri keşfedildi. Homeobox proteinleri hayvanın beden planının geliştirilmesi sırasında belirli zamanlarda, belirli düzenlerdeki diğer genleri aktifleştirir. 1990: Birleşik Devletler tarafından federal düzeyde finanse edilen İnsan Genom Projesi (Human Genome Project) hayata geçirildi. 1996: Yetişkin bir hücreden klonlanan ilk memeli, Koyun Dolly. 1998: J. Craig Venter’a ait özel bir şirket olan Celera Genomics, insan genomunu da sıralayacaklarını açıkladı. 1999: İnsan Genom Projesi, insan kromozomunun ilk sırasını tamamladı. 2001: Nature (İnsan Genom Projesi tarafından rapor edildi) ve Science’da (Celera Genomics tarafından rapor edildi) insan genom dizisinin ilk işleyen taslağı yayınlandı. 2004: İnsan Genom Projesi, neredeyse tamamlanan insan genom dizisini bildirdi. Sonrasında özel şirketler özgün genomlar için tam dizileri yayınladılar. 2004: Jeologlar, Kambriyen patlamasından önceki fosillerle kayda değer farklılık gösteren Kambriyen döneminin hemen öncesindeki Ediacaran dönemin ismini onayladılar. 2006: Benjamin Voight ve meslektaşları, insanlık tarihi boyunca, insan genomunun büyük bir kısmının “seçilim baskısı” nedeniyle değiştiğini ortaya koyan verileri yayınladılar. Kaynağı: sciencenews.org Alıntı
Φ tersinim Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2012 Klasik bir evrimci masalı. BİR ŞÖYLE OLDU BÖYLE OLDU EDEBİYATI. Her şeyden önce kanıtlarla şu sorulara cevap veriniz de diğerlerini tartışalım. 1-İlk canlılık nasıl oluştu? 2.Prokaryotlar ile ökaryot hücreler arasında en küçük bir BENZEŞİM YOKTUR.Ökaryot hücreli canlılar prokaryot hücreli canlılardan nasıl ve hangi yöntemlerle evrimleşti? 3-Eşeysiz üremeden eşeyli üremeye nasıl geçildi? 4-Çok hücreli canlılar nasıl oluştu? 5-Soğuk kanlı metabolizmadan sıcak kanlı metebolizmaya nasıl geçildi? vb. Binlerce soru. Cevabınızı bekliyoruz. Saygılar. Alıntı
Φ omar123 Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2012 Sevgili tersinim..Nitekim Evrimi Dawkins gibi abartmak istemem..Çünkü bu insan yüzünden(bunu gibiler) evrimin yanlış algılandığını düşünüyorum..Büyük büyük büyük babamızın balık olabilme ihtimali 0 dır..Ama evrim var,çünkü canlıların birçok türleri var ve net olan kendi türlerine göre evrim geçirmiş olmalarıdır..Mesela sürüngenler 8000 veya daha fazla tür sürüngenin bir bütün olarak kertenkele familyasının bilgilerini içerdiği gibi..Bir başka örnek vermek gerekirse normal bir insanın hayatında evrim olduğunu düşünüyorum...Bebek olarak doğar,ergenliğe girer,bir yetişkin olur,sonra yaşlanır ve ölürüz..Bu evrim bilinçlidir 1 Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2012 Klasik bir evrimci masalı. BİR ŞÖYLE OLDU BÖYLE OLDU EDEBİYATI. Her şeyden önce kanıtlarla şu sorulara cevap veriniz de diğerlerini tartışalım. Eğer bilimsel bir tartışma yapmak iddiasında iseniz öncelikle saygın bir yaklaşım ve ona uygun bir dil kullanmalısınız... Polemik yaparak , bilim dışı kaynakların %100'u çarpıtmalara dayanan argümanlarını kullanarak bilimsel tartışma yapılamaz. Sorularınıza yanıt almak istiyorsanız öncelikle bu yaklaşımınızı kökten değiştirmeniz gerekiyor.... Dikkatinizi çekmek isterim ki, "Evrim kuramı" dizinini açtığınızda şu yazı karşınıza çıkar.. "Evrim kuramı" dizini, evrim hakkında bilim esasına dayalı tartışma ve paylaşımlar yaptığımız bir dizindir. Biz burada kişilerin inanç ve düşüncelerine olan saygımızı koruyarak, kişileri inanç ve düşüncelerinden dolayı rencide etmeden, tamamıyla bilimi temel alarak Evrim kuramını tartışmaktayız." Konuyu inanç kaygılarınızla "Evrimci masalı" olarak algılıyorsanız, tartışmalarınıza daha önce açmış olduğunuz "Evrimci amcalardan masallar" başlığında devam edebilirsiniz... Alıntı
Φ tersinim Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Bir kaç sorucuk sorduk verdiğiniz cevaba bakınız. Bilmiyorsanız bilmiyoruz deyin olsun bitsin. Ne yani! Doğruluğu şüpheli bir teoriyi sizler gibi tartışmadan BİLİMİN ANNESİ, BABASI OLARAK MI KABUL EDELİM? Sorularımız açık ve net. Bilmemek ayıp değil. Alıntı
Φ tersinim Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Sevgili tersinim..Nitekim Evrimi Dawkins gibi abartmak istemem..Çünkü bu insan yüzünden(bunu gibiler) evrimin yanlış algılandığını düşünüyorum..Büyük büyük büyük babamızın balık olabilme ihtimali 0 dır..Ama evrim var,çünkü canlıların birçok türleri var ve net olan kendi türlerine göre evrim geçirmiş olmalarıdır..Mesela sürüngenler 8000 veya daha fazla tür sürüngenin bir bütün olarak kertenkele familyasının bilgilerini içerdiği gibi..Bir başka örnek vermek gerekirse normal bir insanın hayatında evrim olduğunu düşünüyorum...Bebek olarak doğar,ergenliğe girer,bir yetişkin olur,sonra yaşlanır ve ölürüz..Bu evrim bilinçlidir Merhaba! Tersinim teorisi pek çok konuda evrim ile aynı fikirdedir. Sadece yorumu farklıdır. Canlılıkta dahil tüm düzen ve sistem sahibi oluşumların zaman içinde DEĞİŞTİKLERİ açık bir gerçektir.Fakat bu değişim evrim değil tersinim (azalma, bozulma, eskime, sakatlanma, hastalanma, ihtiyarlama) yönündedir. Canlılarda dahil tüm düzen ve sistem sahibi oluşumlar zaman içinde bir şeylerini kaybederler. Canlılar ÜREME YOLUYLA DEVAMLI YENİLENDİKLERİNDEN varlıklarını sürdürebilirler. Eğer bu yenilenme herhangi bir nedenle gerçekleşmezse o tür yaşam sahmesinden silinir. Sevgi ve saygılar. Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Klasik bir evrimci masalı. BİR ŞÖYLE OLDU BÖYLE OLDU EDEBİYATI. Her şeyden önce kanıtlarla şu sorulara cevap veriniz de diğerlerini tartışalım. 1-İlk canlılık nasıl oluştu? 2.Prokaryotlar ile ökaryot hücreler arasında en küçük bir BENZEŞİM YOKTUR.Ökaryot hücreli canlılar prokaryot hücreli canlılardan nasıl ve hangi yöntemlerle evrimleşti? 3-Eşeysiz üremeden eşeyli üremeye nasıl geçildi? 4-Çok hücreli canlılar nasıl oluştu? 5-Soğuk kanlı metabolizmadan sıcak kanlı metebolizmaya nasıl geçildi? vb. Binlerce soru. Cevabınızı bekliyoruz. Saygılar. çok güzel sorular sizce nasıl oldu? Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 ben biyoloji okuyorum ve evrime kesinlikle karşıyım henüz mezun olamadığın için olabilir Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Ayrıca hocalarımızın hiçbiri inanmıyor afgan üniversitesi falan mı? hangi üniversite? Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 ayrıca sormak istediğim evrime sadece yaradılışa karşı çıkma amaçlı mı inanıyorsunuz yoksa gerçekten bu konuda derin araştırmalar mı yaptınız? bu konuda mümkün olduğunca araştırma yapıp bilisel kaynaklı yazıları okuyoruz. hangi üniversite pardon? Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 edit : harran üniversitesi. yazılarınızda başarılar bu arada teşekkür ederim size de. harran üniversitesinde hiç bir hoca evrime inanmıyor mu??!! Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 rica ederim harran üniversitesindeki tüm hocalarla tanışmadım henüz ama tanıştığım hocalar belirttiğim gibi kiminle tanıştın bilmiyorum. sizin hocalarınızın nerede ne okuyup da oraya geldiklerini de bilmiyorum. ama evrim teorisine bir akademisyenin inanmaması için onu çürütmesi gerekir. sizin o hocalarınız evrim teorisini nasıl çürütmüşler? yani aslında benim de sormak istediğim şu: evrim teorisine neden inanmıyorlar. derinlemesine araştırma yapmadıkları için mi yoksa tanrı fikrini çürütmesinden korktukları için mi? Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 ''inanması için çürütmesi lazım'' peki siz, evrim teorisine inanan biri olarak tanrı kavramını çürüttünüz mü acaba? dini konulara bir bakmanız lazım. gerekirse link veririz. çürütüp çürütmediğimizi ordan görebilirsiniz. fakat; çürütmemiz gerekiyor mu* evrime inanmak tanrıya inanmak gibi bir şey mi? hocalarınız da bunu birbirine karıştırıyor olabilir mi? evrim farklı bir vicdani inanç sistemi mi yoksa bir bilimsel teori mi? burada bazı arkadaşlar evrimin tanrı inancıyla asla çelişmeyeceğini söylüyor. bazı inananlarsa çeliştiğini düşünüyor. önce bu arkadaşların yani sizlerin bu konuda kafanızdaki karışıklığı gidermeniz gerekli bence Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 ayrıca sormak istediğim evrime sadece yaradılışa karşı çıkma amaçlı mı inanıyorsunuz yoksa gerçekten bu konuda derin araştırmalar mı yaptınız? hah : )) 12 den : .. Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 burada bazı arkadaşlar evrimin tanrı inancıyla asla çelişmeyeceğini söylüyor. bazı inananlarsa çeliştiğini düşünüyor. önce bu arkadaşların yani sizlerin bu konuda kafanızdaki karışıklığı gidermeniz gerekli bence orasi kolay ; evrimi ele alma bicimlerine gore degisiyor evrim var dersek evrimden neyi cikariyor oldugumuz ile alakalidir ; neticede 'evrim, kelimesi anonimdir ... bebek anne karninda evreler halinde olusur ve gelisir ve farklilasir ve son halini alir vs .. ama maymunlardan evrimlesmeye baslamak babinda bir evrim dersek buna kimse samimi olarak inanmaz .. ama teoriyi dine karsi bilimsel bir sper olarak kullanmak icin israrla kullaniyorlar . basarililar : )) cok fazla bilimsel kelime kullaniyorlar : )) Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Bir kaç sorucuk sorduk verdiğiniz cevaba bakınız. Bilmiyorsanız bilmiyoruz deyin olsun bitsin. Ne yani! Doğruluğu şüpheli bir teoriyi sizler gibi tartışmadan BİLİMİN ANNESİ, BABASI OLARAK MI KABUL EDELİM? Sorularımız açık ve net. Bilmemek ayıp değil. Sayın arkadaşım lütfen... Klasik polemik anlayışıyla anlamsız tartışmalar üretmeyin... Size yazdığım yanıtta sizden ne beklendiğini açıkça ifade ettim... Bunun ötesinde anlamsız vakit kayıpları yaratacak polemik yaklaşımlara yanıt alamayacağınızı bilmeniz gerekiyor. Burada kimin ne bildiğinin sınavını mı yapıyoruz! 1 Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 birbirine uydurulan kemikler benzeri bir kanıt değilse link verin lütfen incelemek istiyorum. evrim şu an darwinin bile tanıyamayacağı bir noktaya ulaştı. bilimsel bir teori olarak ortaya atılan evrim şu an inançsızlığın sembolü olarak kullanılıyor. peki sizce evrim tam olarak nedir bir bilimsel teori mi, inanç sistemi mi yoksa tanrıya olan inançsızlıkta tutunacak bir dal mı? biyoloji okuyan birisi olarak benden link mi istiyorsun?! elinde kaynak yok mu? biz de tam olarak biyoloji okuyan biri gelse de bize kaynak önerse bilmediğimiz konularda danışsak diyorduk. başımıza düşen taşa bak! evrim konusunu şu ana kadar hiç incelemedin mi? uydurulan kemik diye bir şey yok. nerden çıkarıyorsun? teorinin inançsızlığın sembolü olduğunu söyleyenler konuyla ilgili en ufak bir fikri olmayanlardır. bilimsel herhangi bir teoriye inanmak inançsız olmayı gerektiriyor mu? inançlı olan sizsiniz bunu siz cevaplayacaksınız. ama bence gerektirmemeli. eğer inançsız olup da evrimi savunan biri varsa bu evrimi savunmakla ilgili değildir bence... inançlı insanların dayanılmaz korkusu evrim teorisi evrim gayet tabi bir bilimsel teoridir sevgili biyoloji okuyan arkadaşım. başka ne olabilir....? Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2012 orasi kolay ; evrimi ele alma bicimlerine gore degisiyor evrim var dersek evrimden neyi cikariyor oldugumuz ile alakalidir ; neticede 'evrim, kelimesi anonimdir ... bebek anne karninda evreler halinde olusur ve gelisir ve farklilasir ve son halini alir vs .. ama maymunlardan evrimlesmeye baslamak babinda bir evrim dersek buna kimse samimi olarak inanmaz .. ama teoriyi dine karsi bilimsel bir sper olarak kullanmak icin israrla kullaniyorlar . basarililar : )) cok fazla bilimsel kelime kullaniyorlar : )) yahu mayki hastayım sana evrimi neresinden tutup da elinize alıyorsunuz? bir sorduğum soruya da cevap verin kardeşim.... anonimdir diyorsun. evrim teorisi anonim değildir. bilimsellikten bahsediyoruz. evrim teorisi kardeşim yahu. dilimde tuğ bitti denisse! bebeklerle ne ilgisi var yahu... maymun değil primat...PRİMAT..... bin defa söyledik, konuştuk! teoriyi dine karşı kimsenin kullandığı falan yok. kim dini konular başlığı altında mesela, bir kez olsun evrimi kullanmıştır. asıl siz kullanıp duruyorsunuz. dinden bize ne yahu. din sana lazım kardeşim. dine ihtiyaç duyan sensin. benim dini ağzıma aldığım mı var? 1 Alıntı
Φ tersinim Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2012 Sayın arkadaşım lütfen... Klasik polemik anlayışıyla anlamsız tartışmalar üretmeyin... Size yazdığım yanıtta sizden ne beklendiğini açıkça ifade ettim... Bunun ötesinde anlamsız vakit kayıpları yaratacak polemik yaklaşımlara yanıt alamayacağınızı bilmeniz gerekiyor. Burada kimin ne bildiğinin sınavını mı yapıyoruz! Elbetteki kimseyi sınamıyoruz. İnsanları sınamak ne haddimize Polemik filan yaptığımız yok. Sadece tartışmaya çalışıyoruz. Sadece bir kaç soru sorduk. Rahatsız oluyorsanız yazılarınızı tartışmaya kapatınız. FAKAT TEORİLER TARTIŞILARAK YÜKSELİR VE DEĞERLENİR. ÖZGÜRCE TARTIŞMAK BİLİMİN OLMAZSA OLMAZLARINDANDIR. BİLMEDİĞİNİ BİLMEK İLMİN BAŞLANGICIDIR.. TARTIŞMAYA AÇIK İSENİZ SORULARIMA YANIT BEKLİYORUM. SİZDE BANA SORULAR YÖNELTEBİLİRSİNİZ. 1 Alıntı
Φ dennise Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2012 Gönderi tarihi: 21 Nisan , 2012 yahu mayki hastayım sana saol ben de sana evrimi neresinden tutup da elinize alıyorsunuz?bir sorduğum soruya da cevap verin kardeşim.... tamam iste anonimdir diyorsun. evrim teorisi anonim değildir. bilimsellikten bahsediyoruz. evrim teorisi kardeşim yahu. dilimde tuğ bitti denisse! evrim teorisi degil ; evrim anonim .. evrim teorisi bilim-kurgu filmlerinde tasarlanan mantik butunlugu ile ancak bir filmin konusu olabilecek kadar etkili ... mesela, matrix ya da Fringe adli dizide bilim-kurgu ogeleri dikkat cekici hale gelebiliyor ... bence evrim de ayni kurgusal denklemdedir .. mantiksal butunluk tiyolari ise elbetteki senaryo geregi heryonden yamanir ... benim samimi dusuncem yoksa saygisizlik gibi bi gizli niyetim yok : )) bebeklerle ne ilgisi var yahu... o bi ornekti .. maymun değil primat...PRİMAT..... bin defa söyledik, konuştuk! primat mi .. maymun diyen evrimciler ne olacak .. ? teoriyi dine karşı kimsenin kullandığı falan yok. kim dini konular başlığı altında mesela, bir kez olsun evrimi kullanmıştır. asıl siz kullanıp duruyorsunuz. : )) ewt ... evrime saldiriyoruz : )) elestiriyoruz daha dogrusu ... siz de savunuyorsunuz .. bu guzel .. dinden bize ne yahu. din sana lazım kardeşim. dine ihtiyaç duyan sensin. benim dini ağzıma aldığım mı var? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.