Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 *** Köstebek ... 12 Ekim 2011 Beşir Atalay’ın içişleri bakanlığı döneminde, polislerden toplanan bağışlar, Kızılay dururken bu arkadaşlara verildi mi? Verildi. TBMM’nin mutfağı yenilenirken, TBMM’nin tabağı, çatalı, bardağı bu arkadaşlara verildi mi? Verildi. Kamu yararına dernek statüsü almak için başvuruda bulunduklarında, Danıştay tarafından iki defa reddedilince... Kamu yararına dernek statüsü verme yetkisi Danıştay’dan alınıp, Bakanlar Kurulu’na verildi mi? Verildi. Kamu yararına dernek statüsü verme yetkisi Bakanlar Kurulu’na geçer geçmez... Bu arkadaşlara, izin almadan bağış toplama yetkisi verildi mi? Verildi. Mehmetçik Vakfı’na bile verilmeyen vergi avantajı bu arkadaşlara verildi mi? Verildi. TBMM Üstün Hizmet Ödülü verildi mi? Verildi. Bu arkadaşları soruşturan savcıların işine son verildi mi? Verildi. * Ne der hep başbakanımız? Gözleri var görmezler... * Bi nevi “köstebek” tarifidir o. Gözleri vardır ama, görmez. * Dolayısıyla... Beşir Atalay asla köstebek olamaz. Gördüğünden eminim. * Bu ülkede yaşayıp, göz göre göre’yi hâlâ kim görmüyorsa... İşte odur köstebek. *** Alıntı
Misafir £vrensel Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 *** Bu ülkede yaşayıp, göz göre göre’yi hâlâ kim görmüyorsa... İşte odur köstebek. *** Gerçekten bizler de köstebek kişiler haline geldik. %50 göremeyenler bir tarafa, kalan %50 görenler olarak bizler de, kafamızı kuma sokmuş, "göz göre göre"yi görmüyoruz. Hiç sesimiz çıkmıyor. Layıkız köstebekler olarak köstebeklerin hakimiyetine. Alıntı
Φ Deluge Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Hiç sesimiz çıkmıyor. Layığız köstebekler olarak köstebeklerin hakimiyetine. Bence değiliz... Üstelik sesimizde oldukça gür çıkıyor. Yazıp söylenenler öyle içi boş kenara atılır cinsten değil. Ne demişti hep başbakanımız? " Gözleri var görmezler..." Gerçekte eksik kalan bir durum daha var... Kör olmanın yanında sağır olma durumu... Alıntı
Misafir £vrensel Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Bence değiliz... Üstelik sesimizde oldukça gür çıkıyor. Yazıp söylenenler öyle içi boş kenara atılır cinsten değil. "Ne demişti hep başbakanımız? Gözleri var görmezler..." Gerçekte eksik kalan bir durum daha var... Kör olmanın yanında sağır olma durumu... Peki sizce öyle olsun. Ama bence, cumhuriyetin kurulduğundan beri bugüne dek, cumhuriyete ne denli sahip çıkışımız, gelinen yer, "sesi gür çıkanlar" için bilimsel bir ölçü.. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Peki sizce öyle olsun. Ama bence, cumhuriyetin kurulduğundan beri bugüne dek, cumhuriyete ne denli sahip çıkışımız, gelinen yer, "sesi gür çıkanlar" için bilimsel bir ölçü.. İşte bunda çok haklısın. Sevgili Evrensel... Bağırıp çağırmakla hiç bir şey çözülemiyor. Geldiğimiz yer ve nedenleri üzerine gerekli değerlendirmeleri -ve ölçütü- sosyologlar yapıp sonuçlarını önümüze koyacaklardır elbet... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Geldigimiz yeri görmek icin Tortum'a bakin,bakin ki yasli yasli ve gözleri yasli onlarca kadin nasil HES'lere karsi caresizlik icinde mücadele verirken polis devletinin polisi tarafindan dagitildilar.Sadece kadinlar ve yasli erkeklerdi mücadele verenler.Iclerinde ne bir avukat,ne bir üniversiteli,ne bir gazeteci ,ne bir aydin yoktu.Onlar tek baslarina mücadele veriyordular.Pes ettirildiler,gücleri o kadarcikti.Kimbilir belki de haberleri izleyip bu sahneleri gören bazilari "OH OLSUN NE ISINIZ VARDI DA HES'E KARSI MÜCADELE VERIYORDUNUZ"diye göbeklerini kasimislardir. Iste Cumhuriyet kuruldugundan bugüne kadar geldigimiz nokta bu kadarcik mis bir arpa boyu bile degil... saygilarla Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2011 Neymiş efendim Beşir Atalay istifa etmeliymiş, peki neden, bu ilk kez mi oluyor? Cemil Çiçek savcıyı arayıp sanıkların serbest bırakılmasını istemedi mi? Bu ülkede Teröristlerle özel temsilci göndererek pazarlık edip de muhalefeti teröristlerle aynı safta göstermediler mi? Tüpraş, Galataport, ATV-Sabah satışı, şimdi de Rusya dan alınan doğal gazın özelleştirilmesi benim bir türlü unutamadığım Habur rezaleti bu ülkede yaşanmadı mı? Almanya asıl suçlular Türkiye de dediği halde soruşturmanın ancak üç yıl sonra başlaması, bir yerlere dokununca da savcıların görevden alınması sadece bakan tasarrufuyla mı yapıldı? Bu işlerin buraya geleceği MHP nin Cumhurbaşkanı seçiminde koltuk değneği olmasıyla ortaya çıkmıştı zaten. Bu halkın bir şey yapacağı yok, işimiz AB/D nin insafına kaldı, eğer AB/D, AKP ile işim bitti derse bu durumdan kurtuluruz. Peki AB/D bundan daha iyisini bulmadan böyle bir şey der mi? Tabloyu belki karanlık çizdim ama maalesef ufukta hiç bir ışık yok, günden güne daha kötüye gidiyoruz. Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2011 Yılmazın son yazdıklarından sonra tartışmanın geldiği bu noktada. Rutkay Azizin ülkenin içinde bulunduğu durmun kısa bir özetini geçtiği konuşmasından paragrafları buraya aktarmakta yara var gibi görünüyor. *** "Gerçek sanatçılar, ülkesinin ve dünyanın gerçeklerine tanık olmakla yükümlüdür. Benim Türkiye'min gerçeklerine tanık olduğum olay; hukukun üstünlüğünün yittiği, adaletsiz bir kalkınma gidişinin hızla yol aldığı, "parasız eğitim" diye pankart açan genç arkadaşımın 16 ay tutuklu kalması ama Şili'de o çocukların devrim yapması... Dünyanın hiçbir ülkesinde kadın, çocuk bu kadar tacize, cinayete maruz kalmıyor. Dünyanın gerçeğine dönüyorsunuz: savaş çığlıkları, açlık, işgal, sömürü... Goethe'nin dediği gibi, "Dünyanın en tehlikeli hali, cehaletin örgütlü eyleme geçme halidir." Bu da benim ülkemin bir gerçeğidir." *** Bu halkın bir şey yapacağı yok, Tabloyu belki karanlık çizdim ama maalesef ufukta hiç bir ışık yok, günden güne daha kötüye gidiyoruz. Konuşmada geçen "Gerçek sanatçılar" ın yerine -"BEN" i veya "HALK"ı koyup ... "yükümlüdürler" veya "YÜKÜMLÜYÜM"- diyebilmenin kavranması ve tüm topluma yayılması gerekiyor aslında... Alıntı
Misafir skydavar Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2011 Neymiş efendim Beşir Atalay istifa etmeliymiş, peki neden, bu ilk kez mi oluyor? Cemil Çiçek savcıyı arayıp sanıkların serbest bırakılmasını istemedi mi? Bu ülkede Teröristlerle özel temsilci göndererek pazarlık edip de muhalefeti teröristlerle aynı safta göstermediler mi? Tüpraş, Galataport, ATV-Sabah satışı, şimdi de Rusya dan alınan doğal gazın özelleştirilmesi benim bir türlü unutamadığım Habur rezaleti bu ülkede yaşanmadı mı? Almanya asıl suçlular Türkiye de dediği halde soruşturmanın ancak üç yıl sonra başlaması, bir yerlere dokununca da savcıların görevden alınması sadece bakan tasarrufuyla mı yapıldı? Bu işlerin buraya geleceği MHP nin Cumhurbaşkanı seçiminde koltuk değneği olmasıyla ortaya çıkmıştı zaten. Bu halkın bir şey yapacağı yok, işimiz AB/D nin insafına kaldı, eğer AB/D, AKP ile işim bitti derse bu durumdan kurtuluruz. Peki AB/D bundan daha iyisini bulmadan böyle bir şey der mi? Tabloyu belki karanlık çizdim ama maalesef ufukta hiç bir ışık yok, günden güne daha kötüye gidiyoruz. Bu yazdıklarınızın haklılığı ortada. Hepimizin zaman zaman düştüğü umutsuzluğu yansıttığını düşünüyorum. Ancak bu sabah 5'te uykum kaçınca 2 gündür okuduğum kitabımı aldım elime. Orada okuduğum bir bölümü buraya aktarmak iyi olur diye düşündüm. Belki faydası olur çoğumuzun zaman zaman içine düştüğü bu umutsuzluğa: "Kötü düşünceleri söküp atamıyorsun diye, müzminleşmiş hastalıklara yüreğinden geçtiği şekilde deva olamıyorsun diye, toplumu kendi haline bırakıp çekip gidemezsin, rüzgarlara karşı kürek çekemiyorsun diye gemiyi fırtınalı dalgaların ortasında bırakamazsın. Öte yandan, farklı düşünceler kapılmış insanlar üzerinde hiç bir etkisi olamayacağını bile bile tuhaf ve haddini aşan bir konuşma yaparak onları ezmemelisin.Bunun yerine dolaylı bir yoldan yaklaşarak meseleninüzerine gitmelisin, elinden gelen bütün çabayı sergilemeli, her ayrıntıyı ilmek ilmek dokumalısın, böylece bazı şeyleri iyyiye döndürmeyi başaramasan bile en azından kötülüğü törpülemiş olursun. Çünkü insanlar iyi olmadıkça herşeyi iyileştirebilmen olanaksızdır...." Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2011 Türkiye'de kapali fasizm artik acik fasizme dönüsmüstür,buna karsi olmayanlarin kendilerini sanatci olamazlar. 50 yildir Somali trajedisi var,cocuklar acliktan ölüyor Somali'de,tüm Avrupa Somali'ye yardim yagdiriyorken neredeydi Egemen Bagis'in hayrani plastik Ajda? Iktidara yalakalik yapan ve de kendilerini sanatci diye satanlar gitsin Avrupa'da sanatcinin ne oldugunu ve neler yaptiklarini görsünler.Sanatci cok kaset satmakla olmaz,sanatci devrimcilikle olur.Cok kaset satmakla sanatci degil zengin olunur. Millet olarak aymazligin ve cehaletin daniskasini sergiliyoruz. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2011 Ben olumsuzluklar karşısında şöyle düşünürüm: Doğa hiç bir zaman tekdüze işlemez. Hep aynı doğrultuda giden bir olay yoktur. Her şey periyodik dönüşümler izler. Böyle olmasa zaten hiç bir gelişme ve ilerleme olmaz, yeknesak bir monotonluk egemen olurdu. İniş çıkışlar yaşanması, farklı yöntemler denenmesi insanın doğasında var. Bu tabii ki olumsuzluklara da neden olur. Eski köye yeni adet çıkarmak bazen iyi, bazen kötüdür. Uyuşturucuyu denemenin sonu çok kötü olabilir. İnsanı yirmibeş yaşında kırkbeşine getirir ve öldürür. Bu çok kötü bir denemedir. Fakat bir insan yapacak hiç bir şey bulamıyorsa, sıkıntıdan patlıyor, hiç bir dünya nimetinden tatmin bulamıyorsa, o uyuşturucuyu deneyecektir. Ve o çok kötü sona yuvarlanmasına kimse engel olamayacaktır. Toplumların afyonu da dogmalardır. Yaşananların tek nedeni var: Dogma. Hiç evirip çevirip şu bu demeye gerek yok. Bu toplum illa ki emziği ağzından çekilmiş gibi hissediyor, dini dogmaları artık ne akla hizmetse, nedense, pek bir tatlı, bırakamıyor. Demircan hocanın kurduğu cennet fantezileri mi tatlı artık, her neyse hayal dünyasında beslediği... Demircan hocaya değil de, o fantezileri kitabından alıp konu edene bu kadar aşkla şevkle saldırdıklarına göre, vaziyet öyle... İş olacağına varır... Belki de dogmadan bir halt olmayacağı ancak kafasına bu şekilde dank edecektir. Süheyl Batum bile Türk ulusu adının kaldırılmasını, yurttaş denilmesini önermiş diyorlar. Yalanlama yaptığını da duymadım. CHP de güvenilebilecek gibi gözüken de bir o kalmıştı zaten... "Yurttaşistan Cumhuriyeti yurttaşı" olacakmışız! Eh, artık Atatürk soyadı da bir kanun çıkarılıp iptal edilir. Olmayan Türkün atası mı olur? Yani kendi bilir millet, dünyaya Türk diye bir millet hiç lazım değil zaten, olmayıverir, biter. Türk adının bir tarihsel atamadan başka bir şey olmadığını, bir kimlik oluşturmak için bir tarihsel atamanın gerekli olduğunu, ırkçılık olmadığını anlatmaktan, anlamaktan acizsek, başımıza ne müstahaksa gelsin, çok da iyi olur... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Ve bu rezaleti tüm toplum izliyor aynen dizi filimler,evlenme programlari,yemek tarifleri,kadin programlari ve magazin programlari izler gibi izliyor. Bunun anlami,toplum Türk kelimesinden bikmistir artik,cünkü Türk olmak 10 yil öncesine kadar Türkiye disinda bir problemdi,Bulgarlar,Yugoslavlar,Avusturyalilar,Almanlar ve hemen hemen tüm Avrupa Türk kelimesin karsiydi,bu modaya 10 yildir kendimizde uyum sagladik.Malum Erdogan uyum yasalari diye AB'nin ne kadar dayatmasi varise bir gecede cikarttirdi iste Türk olmanin bir sorun olmasida böylece basladi Türkiye'de. Birisi bana Türkiye'de Türk olan bir sey göstersin.Göstersin derken;dincilik,üc kagitcilik,din simsarligi,köse dönmece,döneklik,yalakalik,devlet düsmanligi,Türk olmaya karsi olmanin disinda TÜRK OLAN BIR SEY göstersin. Süheyl Batum baska bir dünyadan gelmedi.O da bu toplumun bir ferdi olduguna göre ayni meziyetlerin az veya cok onda da olmasi sasirtici degildir. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Şimdi dünyada Almanya halkına Alman demekten, Fransa halkına Fransız demekten, İtalya İtalyan demekten, Yunanistan Yunan demekten, İspanya İspanyol demekten, ABD Amerikan demekten, Rusya Rus demekten vaz geçmiş, olsa... Koskoca dünyada halkına Türk demeye devam eden bir Türkiye dımdızlak kalmış olsa... Bütün dünya "ne geri ülke ya! Dünyada şu Türkiye'den başka ulus ismi kullanan kalmadı, hâla kendilerine Türk demeye devam ediyorlar!" diyor olsa... Anlayacağım. Da, anlamadığım, dünyada niye bu işe öncülük etmeye gönüllü biz ortaya atılıyoruz? Bilimde lider değiliz. Sporda değiliz. Sanatta değiliz. Düşünce insanı, fikir insanı yetiştirmekte, ihracatta, üretimde, teknolojide lider değiliz. Kadına ve çocuğa şiddette, hukuku çiğnemekte, insan haklarını ihlalde, gazeteci tutuklamada, trafik kazalarında, cari açıkta, borçlanmada ya lideriz, ya başa güreşiyoruz. Şimdi başa güreşecek bir olumsuzluk daha bulduk milletçe. Övünebiliriz. Kendi eliyle kendi ulus bilincini yok etmeye gönüllü ilk ulus olduk dünyada! Türk öğün, yat, tevekkül et, başta allahına, sonra yöneticilerine. Onlar senin müstahakını senden iyi düşünürler. Senin düşünmene gerek yok... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 plastik Ajda Ben Ajda ile Sezen'i iyice öbür dünya korkusu sardı diye düşünüyorum. Herhalde Fetullaha da biat etmişlerdir, öte tarafta cübbesinin eteğine tutunur yırtarız diye... Evde risale cevşen filan okuyorlarsa hiç şaşmam! Ne de olsa eskisi kadar şarkı sözü ezberlemekle uğraşmıyorlardır, boş zamanları vardır! Korku belası bu! Kolay değil! Ajda Pekkan'ın bir tarihte gittiği Avrupa'da "Türkiye'de biz de hristiyanız" dediği yazılıp çizilmişti. Tevbe etti, imana geldi zahir! Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2011 Süheyl Batum bile Türk ulusu adının kaldırılmasını, yurttaş denilmesini önermiş diyorlar. Yalanlama yaptığını da duymadım. CHP de güvenilebilecek gibi gözüken de bir o kalmıştı zaten... Gazetede haberin başlığını gördüm fakat inanmadığım için okumadım, böyle bir şey diyeceğine inanmıyorum; eğer dediyse dalgalı okyanusun ortasında yakıtı biten gemi misali tutunacak dal kalmamıştır. Şeytanın avukatlığını yapalım. Madem Türk kelimesi kabul edilmiyor (yine spordan örnek vereceğim) o halde Hamit, Nuri, Gökhan gibi (adını hatırlayamadıklarım kusura bakmasın) Almanya, Avusturya, Fransa, İsviçre gibi ülkelerin vatandaşlarını TÜRK(Türkiye değil) Milli Takımı nda oynatıyoruz. Almanya da Çifte vatandaşlık olmadığına göre bu kişiler Alman Vatandaşı. Türk Milli Takımı nda oynatılmalarının gerekçesi ne ola ki? Yurttaş diye kavram gelirse bu şahıslar Alman Yurttaşı olarak milli takımımızda oynamayacak mı? Başka sorum yok... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2011 Öyle anlaşılıyor ki bundan sonra ABD planlarını tıkır tıkır işletecek ve istediği sonuca ulaştıracak. Dokuz vatandaşını kıtır kıtır doğratan ve iyi bir iş yapmakla övünen, insanları infaz edip evinin bodrumuna gömüp üzerinde yemek yiyen uyuyan canileri, oteli ateşe verip gelen itfaiyeyi engelleyen katliamcıları, alenen Anıtkabir'e bombalı uçak düşürmeyi planladıklarını iftiharla itiraf eden devlet düşmanlarını serbest bırakan, terörist üniformasıyla gelip "pişman değiliz, görüşmeye geldik" diyen katilleri çadır mahkemesini ayaklarına getirip beraat ettiren, diğer yandan yok cami bombalayacaklardı, yok tarikatı bombalayacaklardı, yok suikast yapacaklardı diye uydurma kendi doldurdukları CD lerle terörle mücadele edenleri hapse atanları yarı yarıya onaylayan bir halkın ABD nin planlarını durdurabileceğini sanmıyorum. Taşeron, işbirlikçi, çanak tutucu ve yalayıcılar değişse de değişmese de bu gerçeğin değişebileceğini sanmıyorum. Zaten başa gelen geldikten sonra "siz ne yapmışsınız böyle?" diye yakasına yapışabilecek birilerini bulacaklarını sanıyorlarsa, Aziz Nesin ve Atila İlhan çok düşük oranlar vermişler. Gerçek oran yüzde elli civarı olmalıydı... Doğrusu: "Türkiye'nin yarısı merinos" olacaktı... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2011 Süheyl Batum bile Türk ulusu adının kaldırılmasını, yurttaş denilmesini önermiş diyorlar. Yalanlama yaptığını da duymadım. CHP de güvenilebilecek gibi gözüken de bir o kalmıştı zaten... Bu gün ART de Süheyl Batum, Anayasa dan Türklük kavramının kalkması diye bir şeyden hiç söz etmediğini, sözlerinin çarpıtıldığını ve bir gün sonra Habertürk ün bunu tekzip ettiğini söyledi. Ayrıca Süheyl Batum, AKP nin getireceği Anayasa değişikliklerinin kendileri tarafından kesinlikle kabul edilemeyecek maddeler olduğunu söyleyerek uzlaşamayacaklarını belirtti. Bu değişikliklerin ABD tarafından dayatıldığını, federasyon ve başkanlık gibi değişiklerin yapılmak istendiğini, sadece ilk üç madde değil, Atatürk İlke ve İnkılaplarına dayalı, demokratik sosyal hukuk devletine aykırı hangi madde gelirse gelsin kesinlikle kabul etmeyeceklerini söyledi. Gördüğümüz gibi Süheyl Hoca dimdik ayakta ve hiç bir değişime uğramamış. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2011 Bu gün ART de Süheyl Batum, Anayasa dan Türklük kavramının kalkması diye bir şeyden hiç söz etmediğini, sözlerinin çarpıtıldığını ve bir gün sonra Habertürk ün bunu tekzip ettiğini söyledi. Ayrıca Süheyl Batum, AKP nin getireceği Anayasa değişikliklerinin kendileri tarafından kesinlikle kabul edilemeyecek maddeler olduğunu söyleyerek uzlaşamayacaklarını belirtti. Bu değişikliklerin ABD tarafından dayatıldığını, federasyon ve başkanlık gibi değişiklerin yapılmak istendiğini, sadece ilk üç madde değil, Atatürk İlke ve İnkılaplarına dayalı, demokratik sosyal hukuk devletine aykırı hangi madde gelirse gelsin kesinlikle kabul etmeyeceklerini söyledi. Gördüğümüz gibi Süheyl Hoca dimdik ayakta ve hiç bir değişime uğramamış. Süheyl Batum çok önemli bir şey daha söyledi onu unutmuşum, Başbakanın TBMM de bulunan kalpazanlık, evrakta sahtecilik gibi suçlardan bahseden fezlekenin dokunulmazlık gerekçesiyle işleme konmamasını onaylamış. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2011 CHP Milletvekili Süheyl Batum dünkü yazımla ilgili olarak aradı. Benim eleştirdiğim sözleri konusunda “Ben bu gazeteye asla konuşmadım, yeni anayasadan Türklük kavramı çıkarılıp yerine yurttaşlık kavramı getirilsin, anadilde eğitim (Kürtçe) serbest bırakılsın gibi sözler söylemedim. O sözlerin hiçbiri bana ait değildir” dedi. Emin Çölaşan'ın açıklamasıdır. Bu tavaf mıdır kavaf mıdır ne paçavradırın yalanlarından da bu insanlara artık gına gelmediyse ben bilemiyorum artık, kim okuyorsa bu paçavrayı... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2011 Emin Çölaşan'ın açıklamasıdır. Bu tavaf mıdır kavaf mıdır ne paçavradırın yalanlarından da bu insanlara artık gına gelmediyse ben bilemiyorum artık, kim okuyorsa bu paçavrayı... Sayın demirefe o paçavrayı taraftarlar okuyorlardır herhalde... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2011 Bazı kağıtlar okumak değil, lavaboda elini (veya nerde nereyi anlarsan) kurulamaya kullanılmaz... O kağıtların yapıldığı ağaçlara yazık... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.