Φ politika Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2011 Her fani gibi basbakaninda annesi iki gün önce vefat etti,Allahtan rahmet dilemekten öte birsey gelmez elimizden,yani aglamak o anneyi geri getirmez,Kuddusi Okkir'da geri gelmeyecek,Dogan Yurdakul'un eside geri gelmeyecektir.Ölenle ölünmez,hem Islam dininde ölünün arkasindan aglamayin diye de bir ögüt vardir.Tabii ki insan sevdigi birisini kaybedince aci duyar,aglar bazilari cok aglar bazilari daha metindir az aglar veya hic aglamaz.Acisini yüregine akitir.Basbakanin annesi ölünce farkli degildir.Basbakanin annesinin ölümü ne cok aglamayi gerektirir ne de sevinmeyi. Hergün sehit verdigimiz bu ülkede,sehitlere ayrilan yayin saati en fazla 5 dakikadir,bu da sehit cenazesinde ki cemaatin coklugu ve azligina göre degisir bazen bir dakikalik bir haberle sehit unutulur. Herhalde söyleyecek bir kelime bulamamis veya kelimeler bogazinda dügümlenmis olacak ki NTV'nin Karacaahmet'ten haber yapan muhabiri olan kadincagiz 5 dakikalik bir haberin icine 15 defa "BASBAKAN ERDOGAN"sözlerini yerlestirdi,sanki basbakan Erdogan'in adini ezberlemeye calisan ilkokul talebesi gibi. NTV malum oldugu üzere,patronunun AKP'den büyük cikarlari olan bir medya kurulusudur.Siradan bir habercinin 5 dakikada 15 defa basbakan Erdogan demesi de sanirim bundan kaynaklanmaktadir.Velinimetlerin adlari hep anilir. Basbakan Erdogan'in annesi vefat etti,Allah rahmet eylesin,hergün onlarca anne vefat ediyor,kimisi acliktan kimisi hastaliktan kimisi kahirdan ama bunlarin hicbirisi icin televizyon kanallari kollari sivayip özel yayinlar yapmiyor.Ne de olsa basbakanin annesiydi ölen,basbakanla aglayip onunla üzülmek farz olmustu müslümanlara!Hatta birisi basbakan Kuran okurken herkes agladi diye de bir haber saldi ortaliga,ne de olsa basbakanin sesi güzel.Hani nasildi o satirlar:" Adi güzel,Kendi güzel Muhammed" Dünyanin hicbir ülkesinde bir basbakanin annesi öldügünde yer yerinden oynamaz.Türkiye haric.Cünkü Türkiye'de yagdanliklar hala mevcut. saygilarla Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2011 Acun Ilicali'nin Erdogan sevgisi Böyledir bunlar... Acun Ilicali,televizyon kanallarinin güleryüzlü sempatik tavirli shovmeni.Birden bire sivrilip her dala konan birisi. Acun Ilicali basbakanin annesi öldü diye o geceki programini baska bir tarihe ertelemis ve bunu da gururla anlatiyor. Sormak istiyorum Acun'a;kac tane sehit icin programini erteledin bugüne kadar.Kac anne icin programini iptal ettin bugüne kadar.Seni herkes izliyor televizyonda,severek,kim ve ne olduguna nasil sivrildigine aldirmadan seni izliyorlar,sen ise yüzlerce sehit icin ertelemedigin programlarini basbakanin annesi öldü diye erteliyorsun,bu sevgimidir saygimidir yoksa ileriye dönük bir yatirimmidir? Acun Ilicali'ya bu davranisini hic mi hic yakistiramadim. saygilarla Alıntı
Misafir skydavar Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2011 Bir insanın anasını/babasını kaybetmesinden daha büyük bir kayıp herhalde çocuğunu kaybetmesidir. Ölüm gerçekliği her türlü hasımlığın, muhalefetin, kavganın üzerini kara bir örtü gibi örter ve susturur. Susturması gerekir. Ölüm aynı zamanda insanın varlığının kafesine çarpıp düştüğü bir andır. Bir sözünüzle yüzlerce kişiyi içeri attırabilen bir Başbakan da olsanız, anası öldüğünde cenazesine katılamayan bir Silivri mahkumu da olsanız ölüm herkesi geçici süreliğine de olsa tahtından da, oturağından da eder, sizi merhumla birlikte o dar çukura indirir. Anası Tenzil Erdoğan'ın vefatı vesilesi ile Tayyip Erdoğan'ın da kendi nefsi ile başbaşa kaldığını umut ediyoruz. Bu nefs hesabı sırasında, iktidarı sırasında haksız yere suçlamalarla içeri atılan ve içerideyken annesinin cenazesine katılamayanların aklına gelmediğine eminiz. Hopa'da öldürülen öğretmenle ilgili gösterdiği o vicdansız tepki hatırlandığında, Tayyip Erdoğan'ın Azrail'le ilişkisinin bile partizanca olduğu söylenebilir. Padişahların insafa gelmesini bekleyen kullar olmadığımız için mücadelesini Tayyip Erdoğan'ın nefsi ile hesaplaşmasına endeksleyecek kadar saf değiliz. Bizi ilgilendiren Tayyip Erdoğan'ı nefsi ile başbaşa bırakan bu an vesilesi ile toplumumuzun geldiği noktanın gözler önüne serilmesi. Bir bireyin nefsi ile başbaşa kalmasına vesile olması gereken bir an, bir sürü insanın iktidara ortak olma şovuna dönüşmüş durumda. Ve kusura bakmayın biz bu sahneleri, kitlelerin Tenzile Erdoğan sevgisine endeksleyemiyoruz. Sahneler bir düzine... Tayyip Erdoğan'a suratına tükürse "ya rabbi şükür" diyecek kadar Tayyip Erdoğan aşığı Mehmet Metiner ekranda... Tayyip Erdoğan'I eleştiren sözleri Internete düşünce, iktidar nimetlerinden faydalanmasının önü kesilmesin diye ekran ekran özür dileme turuna çıkan ve dünya eğilme rekorunu kıran Mehmet Metiner fırsatı kaçırmamış, evin önünde hemen yerini almış. "Acımız büyük" klişesi ile başlayıp, "Sayın Başbakanımızın annesi hepimizin annesi" gibi yağcılık sanatını ortaya koyduktan sonra sözü "Başbakanımızla aramıza kimse giremez"'e getiriyor. Bir ananın vefatını, iktidarın eteğine tutunma çabasına alet ediyor. Acısı büyük. Tenzile Erdoğan'la veya Tayyip Erdoğan'la ilgili değil bu acı. Yıllardır dülbendoğlanlığını yaptığı iktidarın nimetlerinden koparılma olasılığı acı veriyor. Mümkün olsa leğen kemiğini de eğecek ama sadece Allah'a secde etmek için eğmesi gereken omurlarını Tayyip Erdoğan'a biat için eğiyor da eğiyor. Bu kadar eğilme sonrası bir gün beli tutulduğunda, acısı o zaman gerçekten büyük olacak. Bu cenaze töreni binlerce Mehmet Metiner'le dolu. Tenzile Erdoğan için gerçekten üzüntü duyabilecek, acısını hissedebilecek kadar Tenzile Erdoğan'a ve/veya Tayyip Erdoğan'a yakınları tenzih ederek izliyoruz bu kalabalığı Tayyip Erdoğan'la kişisel ilişkileri , annesinin cenazesine bizzat katılarak başsağlığı dileyecek kadar yakın olanların oluşturduğu kalabalığın ötesinde bir kalabalık bu. Bu kalabalık , AKP iktidarının oluşturduğu rant halkasının kalabalığı. Tek dertleri; Tayyip Erdoğan'a görünemeseler bile, Tayyip Erdoğan'ın 2. veya 3. halkasından birilerine görünebilmek , "oradaydım" diyebilmek. AKP'nin kendi iç cuntası tarafından olumsuz şekilde fişlenmekten kurtulmak. Bu kalabalık , bir canı sahibine uğurlarken nefsini unutan, görünmezleşen kulların kalabalığı değil. Bu kalabalık, nefsleri için görünmeye çalışanların kalabalığı. Tenzile Erdoğan; Tayyip Erdoğan iktidardan indikten sonra vefat etseydi bu kalabalığın orada olmayacağına emin olabilirsiniz. Ve bu kalabalığı "devlet törenine" dönüştürenler... Bir adamın anasına vedasını bir propaganda aracına dönüştürenler... Ve bu kalabalığı haber değeri bulup saatler boyu özel yayınlarla şişiren yalaka medya... İşte onlar bu tarz kalabalıklardan beslenen diktatöryel yapıların gökte arayıp yerde bulacağı cinsten. Bu bir "sevgi" seli değil, bu bir iktidar seli. Bu ölüm karşısında Allah'a secde eden kulların değil, güç karşısında iktidara secde eden kalabalıkların seli. Tayyip Erdoğan'ın annesine helallik verirken gözyaşları ne kadar samimi ise... Tayyip Erdoğan'ın iktidar halkasına üyelik tazelemek için orada bulunan o Mehmet Metiner ve türevlerinin varlığı o kadar sahte. Kendisine bu tarz biat eden kalabalıklarla çevrilen bir fani ruha göre Tayyip Erdoğan'ın yine de içindeki dikta hevesini iyi dizginlediğini düşünmeden edemiyoruz. Bir aile ve yakın çevresinin acı gününün, bir millet ve devletin resmi törenine dönüşmesi ancak otoriter rejimlere özgüdür. Ve bu otoriter rejimleri, Tayyip Erdoğan'lar değil, Tayyip Erdoğan'lara biat eden Mehmet Metiner ve türevi kalabalıklar kurar. Bu vesile ile Tayyip Erdoğan'a başsağlığı ; Mehmet Metiner'leşen kalabalıklara akıl sağlığı diliyoruz. Açık İstihbarat Bir yağdanlık örneği de İstanbul büykşehir belediye başkanından geldi. Partililerin telefonlarına "milletimizin başı sağolsun " diye mesaj yolladı. Bize bir padişah doğurdu ya normaldir. Milletin üzülmesi gerek. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2011 Yine şükür... Ulusal yas ilan edip bayrakları yarıya da indirtebilirlerdi! Belki de yaparlardı da şöyle demişlerdir: "Ya şimdi ulusal mulusal... Yanlış anlaşılır! Ulusalcılığı yok edeceğiz diye imanımız gevrerken ulusal lafı çıkarmayalım şimdi!" "Biz milli deriz, ergenekoncular fırsatı kaçırmaz, ulusal yas ilan ettiler derler! Aman adı anılmasın! Tü tü tü! İyi saatte olsunlar! Estaizübillah!" Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Ben asla politikacı olmak istemezdim.En değerli varlıklarınızdan birini yitiriyorsunuz, insanlar bunun üzerinden bile konuşup yazıyor..Doğurulmuş olana olmasa bile, doğurmuş olan suküneti ve saygıyı haketmiyor mu? Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Doğurulmuş olana olmasa bile, doğurmuş olan suküneti ve saygıyı haketmiyor mu? Bu insani anlayışla düşünenler için evet... Üstelik, kim olursa olsun... YERYÜZÜNDE YAŞAYAN VE YAŞAMIŞ TÜM ANNELER BUNU HAK EDİYOR. Ancak; doğurana değilde doğana biat eden yalaka zihniyetidir eleştirilen... Başlık yazısı bu açıdan senin önerin doğrultusunda kaleme alınmış aslında... TV lerde izlemedik mi? Kendi annesine hakettiği saygıyı gösterdiği bile şüphe götürür şahsiyetler "Kendi annem ölmüş kadar üzülüyorum" diyebiliyorlardı. Sukuneti bozanlar bu insanlar... Sukuneti yalaka anlayışıyla bozanları eleştirenler değil... Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 doğana biat eden yalaka zihniyetidir eleştirilen... Onların yatacak yeri yok canım zaten... Alıntı
Misafir £vrensel Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Doğurulmuş olana olmasa bile, doğurmuş olan suküneti ve saygıyı haketmiyor mu? Yazılanlar, eşit olmayan saygıya.. Saygı eşit olsun bakalım, hiç kimse bir şey yazar mı? Alıntı
Misafir skydavar Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2011 Onların yatacak yeri yok canım zaten... Siz yatacak yeri olmayanları eleştirmiyorsunuz ki.Bunları eleştirenleri eleştiriyorsunuz. . Sanki onlar " aman ne iyi oldu " diyorlarmış gibi. Saygı Öztürk'ün yazmış olduğu bir yazı var okumanızı şiddetle tavsiye ederim.Belki aradaki farkı daha rahat görebilirsinizi. İki cenaze töreni, bir miting 10 Ekim 2011 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın annesi Tenzile Erdoğan’ın İstanbul’da cenaze töreni devam ederken, Ankara’da da yaklaşık 20-25 bin kişi “İnsanca Yaşam İçin Eşit, Özgür, Demokratik Bir Türkiye” adı verilen mitingdeydi. Ertesi gün gazetelerin önemli bir bölümünün sürmanşetinde, manşetinde Başbakan Erdoğan’ın annesinin cenaze namazına ilişkindi. “Ağlatan veda”, “Ana hakkına gözyaşı”, “Anneye gözyaşı”, “Gözyaşlarıyla uğurlandı”, “Başbakanlar da ağlar” , “Veda anı”, “Örtüsü Kâbeden” başlıklardan bazılarıydı. Peki, 25 bin kişinin mitingiyle ilgili haberleri gazetelerin birinci sayfasında gören oldu mu? Cenazede büyük bir kalabalık var ama o kalabalıktan da çok neredeyse sivil-resmi polis var. Biliyoruz ki kalabalığı yarıp Başbakana samimiyetle “Başsağlığı” dileğinde bulunmak isteyenler, Başbakana ulaşmak şöyle dursun, barikatın birisinde mutlaka polis engeline takılmışlardır. Siz, annenizin ardından ağlamadınız mı? Evet, terör örgütleri böyle ortamları sever. O yüzden güvenlik önlemleri tabii ki alınmalı. Ancak, bunun da bir orta yolu olması gerekirdi. Aslında, Türkiye’de her şey abartılıyor. Bir evladın, vefat eden annesinin arkasından gözyaşı dökmesi son derece insani ve doğal bir olay. Yani, Başbakanın annesinin ardından ağlaması gerçekten manşetlere taşınmalı mıydı? Ya da bu kadar büyük verilmeli miydi? Manşete göre “Başbakanlar da ağlar”mış. Başbakan değil, kim olursanız olun, kaybettiğimiz de hangimiz annemizin, babamızın ardından ağlamadık? Cenaze namazı kılınırken, onu toprağa verirken göz yaşı dökmedik? Başbakan Erdoğan’ın, ne kadar duygusal olduğu da bilinir. Onun bir şarkı, türkü, şiir dinlerken de ağladığına hep tanık olmuşuzdur. Kuşkusuz o ağlamalarla, anneni, babanın ardından ağlamak da çok farklı şeyler. Tenzile Hanıma Allah rahmet eylesin… Kâbe’nin örtüsü her yıl değiştirilir Suudi Arabistan’da sadece işi Kâbe’nin örtüsünü üretmek için bir fabrika var. Örtünün ağır bir maliyeti var. Hacı adaylarının Arafat’a çıkışı sırasında, Kabe’nin örtüsü yavaş yavaş indirilmeye başlanır, bu örtünün yerine milyarlarca liralık harcamayla yaptırılan yeni örtü, Kabenin içinin gül suyuyla yıkanmasından sonra takılır. Üzeri dualarla dolu olan siyah örtü, küçük parçalara bölünür ve Kral’ın davetlisi olarak ülkelerine gelen Devlet, hükümet temsilcilerine, bürokratlara armağan edilir. Tenzile Hanımın cenazenin örtüsü de, Erdoğan ailesine “son dakika”da değil, daha önce hediye edilmiş olan örtüydü. İsmet İnönü’nün annesi de aynı camiden kaldırılmış Sökmen Baykara, İstanbul ve Ankara’da yıllarca fto muhabirliği yaptı. Yaş 75 ama hala fotoğraf makinesini boynundan düşürmez, iyi bir görüntü yakalamak için uğraşır. O şimdi Antalya’da yaşıyor. Dün telefonla, “Abi, eskiden liderlerin annesi vefat ettiğinde de fotoğraf çekmek için bu kadar zorlandığınız oldu mu?” diye sorduğumda, liderin annesinin vefatının “gazeteciliğin gazetecilik olduğu günlerde bırakın manşete, sürmanşete taşınmasını birinci sayfada haber değeri bile olmazdı” dedi. Televizyonlarda cenaze töreninin naklen verilmesini, gazetelerin manşetleri gibi eski Başbakan ve Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal’ın annesinin “tarikat mensubu” diye cami bahçesindeki mezarlığa defnedilmesini de yadırgamış. Sökmen Baykara bunları söyledikten sonra, “Bulabilirsem, sana İsmet İnönü’nün annesinin cenaze töreninde sadece benim çektiğim ve başka da olmayan fotoğrafı göndereyim. Tenzile Hanımın da cenaze namazının kılındığı Fatih Camiinde, 1959 yılında da İnönü’nün annesi Cevriye Hanımın cenaze namazı kılınmıştı” diye ekledi. Tabutun üstünde Türk Bayrağı örtülüydü CHP Genel Başkanı, eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün annesi vefat etmesi o dönem de yayınlanan gazeteler için iç sayfalarda verilecek küçük bir haberdi. Manşete çıkması ise asla mümkün değildi. Sökmen Baykara, Fatih Camiinde İnönü’nün annesinin cenazesinin kaldırılacağını tesadüfen öğrenmiş. Cevriye Hanımın tabutunun üzerine Türk bayrağı örtülmüştü. İsmet İnönü, tabutun başında ellerini açmış, annesi için dua ediyordu. Hemen yanında da Fatih Camii imamı bulunuyordu. Cenaze töreninde ne hınca hınç bir kalabalık, ne koruma ordusu, ne de Diyanet İşleri Başkanı, ne de tabutun üzerinde Kâbenin örtüsü vardı…Sökmen Baykara, “En fazla 100 kişi ya vardı, ya yoktu” diyor. Milli kahramanı doğuran annenin vefat haberi ise CHP’nin yayın organının iç sayfasında küçük bir haber olarak yer almıştı. Baykara’ya, “İsmet İnönü’nün ağladığını çekememişsindir” dediğimde, İnönü’nün ağladığına tanık olmadığını belirtiyor, “Ama, İnönü dua ediyordu. Hem de bayrağımızın örtülü olduğu tabutun önünde. Bu, daha anlamlıdır” diyordu Ayrıca Turgut Özal annesini türbeye özel olarak çıkarttığı Bakanlar kurulu kararıyla gömdürdü. Onların annesi hangimizin annesinden daha kıymetli. İnsani duygular güzel hoş ama gözümüzü kör etmediği sürece. Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2011 Saygı Öztürk'ün yazmış olduğu bir yazı var okumanızı şiddetle tavsiye ederim.Belki aradaki farkı daha rahat görebilirsinizi. Ayrıca Turgut Özal annesini türbeye özel olarak çıkarttığı Bakanlar kurulu kararıyla gömdürdü. Onların annesi hangimizin annesinden daha kıymetli. İnsani duygular güzel hoş ama gözümüzü kör etmediği sürece. Yakala, yağdanlık yatacak yeri olmayan vs.Bu davranış şeklini onayladığımı mı sanıyorsunuz? Ben sadece bu konu hakkında öyle yada böyle bu kadar konuşulmasını eleştirdim.Şiddetle tavsiye ettiğiniz yazıyı okudum: Bu ülkede başbakanlığın getirdiği avantajları sanki bir tek Tayyip Erdoğan kullandı... Gösterişi seviyorsan gösterişli düğün de yaparsın gösterişli cenaze'de...İsteyen kabe örtüsü koyar isteyen bayrak...Giden gittikten sonra ne farkeder halbuki... Gözlerim kör değil benim...Sadece ölüm' e karşı bakışım farklı...Belki de acım daha çok taze olduğundandır... Neyse,"pkk leş'i teşhir edenlerden utanıyorum" dedim pkk yanlısı oldum...hadi şimdide Tayyip'ci deyin... Sevgiler Alıntı
Misafir skydavar Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2011 Yakala, yağdanlık yatacak yeri olmayan vs.Bu davranış şeklini onayladığımı mı sanıyorsunuz? Ben sadece bu konu hakkında öyle yada böyle bu kadar konuşulmasını eleştirdim.Şiddetle tavsiye ettiğiniz yazıyı okudum: Bu ülkede başbakanlığın getirdiği avantajları sanki bir tek Tayyip Erdoğan kullandı... Gösterişi seviyorsan gösterişli düğün de yaparsın gösterişli cenaze'de...İsteyen kabe örtüsü koyar isteyen bayrak...Giden gittikten sonra ne farkeder halbuki... Gözlerim kör değil benim...Sadece ölüm' e karşı bakışım farklı...Belki de acım daha çok taze olduğundandır... Neyse,"pkk leş'i teşhir edenlerden utanıyorum" dedim pkk yanlısı oldum...hadi şimdide Tayyip'ci deyin... Sevgiler Sizin kötü niyetli olduğunuzu düşünmedim aslında. Nasıl insanların ölümünü gururla sunmak utanılacak bir durumsa kim olursa olsun ,burada cenazeyi bir yağ çekme malzemesi olarak görmek ve bunu uygulamakta utanılacak ve eleştirilecek bir durum. Arada fark yok. Burada halen anlayamadığınız şu: Kimse RTE nin acısıyla dalga geçmiyor, eleştirmiyor ya da annesinin ölmesini. Burada eleştirilen acıyı paylaşanlar değil bu acıdan nemalanmaya çalışanlar -kişiler, medya vs- Gözünüz kör demedim. Ama bu ülkede insanların insani duygu ve erdemleri sömülerek üstümüze giydirilmeye çalışılan o kadar çok şey var ki ; bu duygularımız gözlerimizi kör etmesin dedim. Bu kadar kızarak verdiğiniz cevaptan sonra "sevgiler" diye sonlandırmanız. "Allah belanızı versin" gibi olmuş Alıntı
Misafir £vrensel Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2011 Gösterişi seviyorsan gösterişli düğün de yaparsın gösterişli cenaze'de...İsteyen kabe örtüsü koyar isteyen bayrak...Giden gittikten sonra ne farkeder halbuki... Cümlede çelişki var sanki Sn. Radya.. "Gösterişi seviyorsan gösterişli düğün de yaparsın gösterişli cenaze'de.." ile "ne fark eder halbuki" uyumsuz. Cümle sanki gösterişi haklı kılar gibi. Sınıf bilincinin daha çok farkına varıldığı günümüzde, gösterişli merasimler kimsesiz veya olanaksız insanlara buruk bir duygu veriyor. Onlar da insan ve bu memleketin vatandaşları. İstiyorlar ki kendileri de o imtiyazlı insanlar gibi fark edilsin, olanaklardan yararlansın. Olumsuzluklar düzenin çarpıklığı aslında. Hoş burada sömürü düzeninin tartışılması da gerekecek tabi ki. Konu dışı ama sorunlar biribirine bağlı. Törende yanlış görülen, yağdanlıkların fazla abartıları. Günümüzde bu adeta sanat haline geldi. Kısa yoldan köşe dönme yolunu arıyorlar insanlar. Bunun en kestirme yolunu da, varlıklı veya imtiyazlı kesime yağdanlık yapmakta buluyorlar. Sömürü düzen bunu gerektiriyor. Gösterişili cenaze töreni yapmanın, ölene değil kalana yararı oluyor genelde. Keza düğün töreni de öyle, gösterişli düğün töreninin evli çiftlere bence bir getirisi yine yok. İstediğin kadar dolar ve katılım gösterisi yap. Önemli olan, çiftlerin daha sonraki mutlu bir evlilik için olması gerekli kültürel ortak paydaları. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2011 insanlar bunun üzerinden bile konuşup yazıyor Burada yapay bir sorun yaratılmış. Ben burada kimsenin "ölmüşse ölmüş, ne yapalım canım, ağıt mı yaksaydık, yallah mezara kadar yolu var" filan türü bir şey yazdığını görmedim. Burada ölenle ilgili en küçük bir olumsuzluk dile getirilmemiş. Demek olmayan bir sorun, var gibi gösterilmiş oluyor. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2011 Bu cenaze bize, ateş düştüğü yeri yakar ifadesinin doğruluğunu bir kez daha kanıtladı. 13 Şehit verildiğinde Kuzey Afrika gezisine çıkanların kendi cenazeleri için geziyi iptal edebildikleri görüldü. Ölenlere Allah dan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2011 Bu kadar kızarak verdiğiniz cevaptan sonra "sevgiler" diye sonlandırmanız. "Allah belanızı versin" gibi olmuş Size kızdığımı da nereden çıkardınız..Benimle aynı fikirde olmadığınız için yada anlatmak istediğim anlaşılmadı diye size kızmalımıyım...Kesinlikle hayır... Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2011 Cümlede çelişki var sanki Sn. Radya.. "Gösterişi seviyorsan gösterişli düğün de yaparsın gösterişli cenaze'de.." ile "ne fark eder halbuki" uyumsuz. Cümle sanki gösterişi haklı kılar gibi. Sınıf bilincinin daha çok farkına varıldığı günümüzde, gösterişli merasimler kimsesiz veya olanaksız insanlara buruk bir duygu veriyor. Onlar da insan ve bu memleketin vatandaşları. İstiyorlar ki kendileri de o imtiyazlı insanlar gibi fark edilsin, olanaklardan yararlansın. Olumsuzluklar düzenin çarpıklığı aslında. Hoş burada sömürü düzeninin tartışılması da gerekecek tabi ki. Konu dışı ama sorunlar biribirine bağlı. Törende yanlış görülen, yağdanlıkların fazla abartıları. Günümüzde bu adeta sanat haline geldi. Kısa yoldan köşe dönme yolunu arıyorlar insanlar. Bunun en kestirme yolunu da, varlıklı veya imtiyazlı kesime yağdanlık yapmakta buluyorlar. Sömürü düzen bunu gerektiriyor. Gösterişili cenaze töreni yapmanın, ölene değil kalana yararı oluyor genelde. Keza düğün töreni de öyle, gösterişli düğün töreninin evli çiftlere bence bir getirisi yine yok. İstediğin kadar dolar ve katılım gösterisi yap. Önemli olan, çiftlerin daha sonraki mutlu bir evlilik için olması gerekli kültürel ortak paydaları. Çelişki yok da sanırım istediğim gibi ifade edemedim. Kırmızı'ya boyadığım cümle de; Herkesin şahsi tercihidir diyorum...Yani isteyen imkanları ölçüsünde dilediğini yapar.İkinci cümle benim şahsi fikrim.Geçenlerde bir akrabam gidip 300 lira verip saçını kestirmiş.Duyduğumda inanın içim cız etti, üç kuruş için didinen insanları düşündüğümde onun namına ben utandım.Ama ona "sen utanmadın mı"? diyemem.Para onun parası.Bir insana bu terbiye çocukluğunda kazandırılır, onun için, çok geç artık.Ama kendi çocuğum büyüdüğünde aynı hataya düşerse, yaşı kaç olursa olsun Allah yarattı demem. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2011 Burada bırakın Tenzile Erdoğan hakkında konuşulmasını, Tayyip Erdoğan hakkında bile eleştiri yok! Hatta tersine Erdoğan'ın bu kadar yağdanlıkla çevriliyken yine kendini iyi ki megalomanlığa kaptırmadığını söyleyen bile oldu, yani Tayyip övüldü bile yanılmıyorsam! Burada yağdanlık eleştirisi yapıldı. Benim bir ilkem var: Bu iktidarın değirmenine damlalıkla su damlatandan bile şüphe ederim! O yüzden eleştiriye itiraz edilmesini ben de iktidar savunuculuğu olarak algılarım! Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2011 Ölüm aci bir sondur ve ölen icin üzülünür.Insan olanlar icin ölüme üzülmek dogaldir.Ölünün kimligi önemli olmamali bu üzüntüde. Trabzon'lu bir Türk vatandasi olarak Cuma günü oynanan Trabzonspor -Ankaragücü macinda tribünlerde acilmis olan ve Recep Tayyib Erdogan'a hitaben yazilmis olan "acin acimizdir"pankarti beni fazlasiyla üzdü.Trabzonspor bir spor klübüdür ve de büyük bir camiadir,milyonlarca insanin gönlünde Tranzonspor sevgisi yatar.Trabzonspor'un tribünlerini Recep Tayyib Erdogan'in reklam araci olarak kullandirmak herseyden önce ayiptir ve bu ayibi Trabzonspor yönetimi tüm olarak boynunda tasimistir.Trabzonspor ne Recep Tayyib Erdogan'in ne de Fetulahin yayin organi ZAMAN'in propaganda aleti olamaz. Bunca sehit verdik yillardir,Trabzonspor'un tribünlerinde ne zaman sehit annelerine hitaben "ACINIZ ACIMIZDIR"pankarti acildi? Ayiptir,yaziktir Trabzonspor'a,yakismiyor yalakalik yakismiyor.Trabzonspor AKP'nin taseronlugunu üstlenemez. saygilarla Alıntı
Misafir skydavar Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Kusura bakmayın sayın politika ama Trabzonspor kulübü her alanda ve her zaman bu seviyesiz davranış ve tutumları sergiliyor. Hiç bir zaman sağlam adam gibi bir duruş sergilemiyorlar. Ayrıca en fazla şehit veren il Trabzon olmasına rağmen anayasa değişikliği için oylama da en yüksek evet oyu veren il. O zaman şaşırmamak lazım değil mi gösterdikleri duruşa? Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Kusura bakmayın sayın politika ama Trabzonspor kulübü her alanda ve her zaman bu seviyesiz davranış ve tutumları sergiliyor. Hiç bir zaman sağlam adam gibi bir duruş sergilemiyorlar. Ayrıca en fazla şehit veren il Trabzon olmasına rağmen anayasa değişikliği için oylama da en yüksek evet oyu veren il. O zaman şaşırmamak lazım değil mi gösterdikleri duruşa? haklisiniz. saygilarla Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Burada bırakın Tenzile Erdoğan hakkında konuşulmasını, Tayyip Erdoğan hakkında bile eleştiri yok! Hatta tersine Erdoğan'ın bu kadar yağdanlıkla çevriliyken yine kendini iyi ki megalomanlığa kaptırmadığını söyleyen bile oldu, yani Tayyip övüldü bile yanılmıyorsam! Burada yağdanlık eleştirisi yapıldı. Benim bir ilkem var: Bu iktidarın değirmenine damlalıkla su damlatandan bile şüphe ederim! O yüzden eleştiriye itiraz edilmesini ben de iktidar savunuculuğu olarak algılarım! Ben ve iktidarı savunmak öyle mi... şaka yapıyor olmalısın... Ben asla politikacı olmak istemezdim.En değerli varlıklarınızdan birini yitiriyorsunuz, insanlar bunun üzerinden bile konuşup yazıyor yazılanların içeriğini eleştiren kim? Alıntı
Misafir skydavar Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Ben asla politikacı olmak istemezdim.En değerli varlıklarınızdan birini yitiriyorsunuz, insanlar bunun üzerinden bile konuşup yazıyor..Doğurulmuş olana olmasa bile, doğurmuş olan suküneti ve saygıyı haketmiyor mu? Siz bu iletiyi yazmadan önce 4 adet ileti var bu olayla alakalı yağdanlıkları eleştiren. Bizim anlayışımız biraz kıt olabilir. Alıntıladığım iletininizi neye istinaden yazdınız? Ben açıkçası şöyle anladım: Siz RTE yi sevmeyebilirsiniz. Bu durumda bile konuşuyorsunuz. Ölene saygı gösterip susun. Bizim eleştirdiğimiz nedir? Siz gerçekten bu kısmı anladığınıza emin misiniz? Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Bizim anlayışımız biraz kıt olabilir. Alıntıladığım iletininizi neye istinaden yazdınız? Kimseye anlayışı kıt demedim, sizin olmadığı gibi benimde kıt değil, elbette sizi anlıyorum..! Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Valla Radya, kusura bakma... Burada yalakalık eleştirilir ve sen de millet ölünün arkasından konuşuyor dersen, en azından damlalıkla AKP değirmenine su damlatmakla suçlanırsın. Hiiiç kusura bakma. İstediğin kadar AKP karşıtı ol. Bu ülkede tam karşıtı olduğu şeylere farkında olarak veya olmayarak hizmet eden o kadar çok insan var ki... Bir insanın ölümü ile, yalakalık yarışına start vermiş gibi yağ selleri akmasına eleştiri yapılmışsa, bilinçli bir insana millet konuşuyor demek değil, o yağ selini eleştirmeye katılmak düşer. Kimse ölene bir tek laf etmedi. Ölünün en yakınına eden de olmadı. Alıntı
Misafir skydavar Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2011 Kimseye anlayışı kıt demedim, sizin olmadığı gibi benimde kıt değil, elbette sizi anlıyorum..! Böyle bir şey dediğinizi idda etmedim. Sadece belki yazdığınızı anlamamış olabiliriz.Bu da bizden kaynaklanan bir durum olabilir. Açıklayın neye istinadan yazdığınızı dedim. Neyse uzatmaya gerek yok. Galiba ne biz sizi nede siz bizi anlamadınız bu konuda:) Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.