Φ tebu Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Herkese selamlar ve saygılar, Tartışılan konu beni üzmekte lakin herkesin fikri ve inancı kendine. Kimsenin zorla inanmayacağına Kuran'da deyinmiştir ve Peygamber'ine sen sadece açık ve kesin bir şekilde uyar demiştir. İnanmayanlara kimse zorla inandıramayacaktır bu kesin, ne kanıt ne ayet ortaya koyarsanızda bu değişmeyecektir. Gerçekten Allah'în varlığını görmek için okadar çok şey varken görmemek insanın kendinde bulunan bir eksikliktir. Okadar çok şey varki cevaplanacak fakat konunun başından sonuna kadar tartışmalar hep sonuçsuz kalmış, o yüzden sanırım yeniden yeniden konuşmaya gerek yok. Herkesin Kuran mealini duru bir kafayla münkünsen bir kezden fazla okuyup, tekrar düşündüklerini gözden geçirmesini tavsiye ederim. Sadece şuna cevap vermek istiyorum bu tartışma için değil yanlış bir bilgiyi düzeltmek için. Hz.Osman zamanında yazılan Kuran-ı Kerim'in nerde olduğu belli değil denmiş. Sanırım Hz.Osman zamanında yazılan ilk Kuran'lardan bir tanesinin geçtiğimiz ramazan ayında Topkapı Sarayı kutsal emanetler bölümünde kısa bir süreliğine sergilendiğini işitilmemiş. Birde inanmayan arkadaşlara sadece şunu soruyorum ya gerçekse? Bizim gibi inanların hiç kuşkusu yok şüphesiz, peki sizin inanmadığınız Allah ve onun vaad ettiği sonsuz Ahiret hayatı ya gerçekse? bunu kendi kendinize sorun bir kez. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Birde inanmayan arkadaşlara sadece şunu soruyorum ya gerçekse? Bizim gibi inanların hiç kuşkusu yok şüphesiz, peki sizin inanmadığınız Allah ve onun vaad ettiği sonsuz Ahiret hayatı ya gerçekse? bunu kendi kendinize sorun bir kez. Ya Mısırlılar'ın "Amon Ra"sı, Aztekler'in "Tlaloc"ı, Gök-Türkler'in "Gök-Tanrı"sı, Helenler'in "Zeus"u, Hıristiyanlar'ın "Baba-Oğul-Kutsal Ruh"u, Yahudiler'in "Elohim"i vs. gerçekse? O zaman siz ne yapacaksınız? Ya da sizinki ile birlikte, ya hiçbirisi gerçek değilse! Niye yapasınız? Alıntı
Φ tebu Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Ya Mısırlılar'ın "Amon Ra"sı, Aztekler'in "Tlaloc"ı, Gök-Türkler'in "Gök-Tanrı"sı, Helenler'in "Zeus"u, Hıristiyanlar'ın "Baba-Oğul-Kutsal Ruh"u, Yahudiler'in "Elohim"i vs. gerçekse? O zaman siz ne yapacaksınız? Ya da sizinki ile birlikte, ya hiçbirisi gerçek değilse! Niye yapasınız? Benim inancımdan şüphem yok kesinlikle, ben sordum sadece senin de şüphen yoksa amenna. Ayrıca hristiyan ve yahudiler'de tek tanrıya ve ahiret hayatına inanır. 4 büyük dine inanların sayısı dünyada yaklaşık 4 milyar civarıdır. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Benim inancımdan şüphem yok kesinlikle, ben sordum sadece senin de şüphen yoksa amenna. Ayrıca hristiyan ve yahudiler'de tek tanrıya ve ahiret hayatına inanır. 4 büyük dine inanların sayısı dünyada yaklaşık 4 milyar civarıdır. Muhammed'in peygamber olmadığına inananların sayısı da yaklaşık 5 milyar civarıdır.. 1 Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Ateist olanların sayısı ne kadardır? MUHABBETLE... Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Ben kuranı okudum yahudilerle hırıstiyanlarla muhabbet etmeyin onları kıstırıp öldürün, bunlar elbise giymiş keresteler gibidir der. Kurandaki bu sözler allahınmı yoksa muhammedin sözümüdür biraz şüpheliyim. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Benim inancımdan şüphem yok kesinlikle, ben sordum sadece senin de şüphen yoksa amenna. Ayrıca hristiyan ve yahudiler'de tek tanrıya ve ahiret hayatına inanır. 4 büyük dine inanların sayısı dünyada yaklaşık 4 milyar civarıdır. Hıristiyanlar tek bir Tanrı'ya inanmazlar, Teslis'e inanırlar. Ayrıca hadi 3 dini biliyoruz: Hıristiyanlık, Musevilik, Müslümanlık... Dördüncüsü hangisi? Ayrıca o inançları "Büyük" yapan nedir? Sizin o inançlardan birisine inanıyor olmanız mı? İnananlarının sayısının fazla olması onları gerçek kılmaz; Kandırabilme yetilerinin yüksek olduğunu ve kanabilecek insan sayısını gösterir... Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Şu doğanın hikmetine bakın(!), insanı ne kadar da kandırılmaya meyilli yaratmış(!)... MUHABBETLE... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Dördüncü zebur. "Zebur" bir din adı değildir. Tevrat'ın son bölümünün adıdır. Ayrı bir dinin de kitabı değildir. Şu doğanın hikmetine bakın(!), insanı ne kadar da kandırılmaya meyilli yaratmış(!)... MUHABBETLE... Bence asıl şaşılacak şey şu: Sanırım asıl hikmet de bu olsa gerek... Allah, kendi kutsal sözlerinden oluşan kitaplar gönderiyor... Her defasında, kutsal ve Allah sözü olmalarına rağmen yanlış anlaşılıyorlar. Sonunda en sonuncusunu gönderiyor; Ancak o da herkes tarafından yanlış anlaşılıyor... Şunun hikmetine bakın(!), sözlerini ne kadar da yanlış anlaşılmaya meyilli söylemiş(!)... Selametle... Alıntı
Φ taypa Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 5 Ekim , 2009 Türkiye şartlarında bu konunun tartışılması nederece sağlıklı bilemiyorum.Neden diyeceksiniz??? -İslamiyet arabistandan yayılmaya başlamıştır ve ilk temsilcisi başta peygamberimiz olmak üzere araplardır.Ama nedendir bilinmez dini herşeyde en fazla öne atan bizim milletimiz ve din üzerinden rant elde etmeye çalışandan gene bizim millet... -yolda saçı kapalı bir bayan gördüğümde neden saçını kapatıyorsun desem "dinim emrediyor" diyor.Karşısından bir bayan geliyor saçı açık soruyorum senin dinin nedir cevap islamiyet oluyor.Peki senin saçın niye açık bu kitap ayşeye ayrı fatmaya ayrı mı .... -Kuranda üfürük, dua ile tedavilerin yada buna benzer şeylerin haram olduğu yazar ama nedense Türkiye dışındaki bir tane müslüman ülkede dini alet eden şarlatan tayfasına rastlayamassınız ama bizim ülkemiz hem dindar geçinir hemde elini açıp bilmem neci babanın ocağı imiş diyip, yok bilmem çoban dede türbesi gibi saçma sapan resmen putperestlik olan bir unsurun peşinden gider.Allaha inanıyorum diyen bir insan neden böyle yerlerde el açıp dua eder dilek dilerki birde para atarlar.... -Ne ekersen onu biçersin diye bir laf vardır.Sen yan gel yat otur, ne emellerin için ne de hayatın için bir mücadele verme sonra Allah büyük de ellerini aç dua et...Allah sana akılı verir kullanması sana kalmıştır..Kullanma yeteneğine kalmıştır.Allah yazılımcıdır insanlarda o kodlardan meydana gelen programlardır.Programda işlemler yüklüdür siz materyalleri kullanarak o programı çalıştırırsınız artık ne kadar zorlarsınız kendinizi bilemem.Çünkü hiç bir insan bir diğerinden üstün değil sadece farklı o farkı ise insan kendi ortaya çıkarır.Kendinizi kendinizin ne kadar kullanabildiğine bağlı.Allah neden bu kadar kontrolü eline alsın ki o zaman hayat denen sınavın esprisi nerde....?? Dünyada arap ülkeleri hariç din üzerinden siyaset yapan dini kurallara göre yönetilen bir ülke yoktur.Ancak Türkiye dışında da laik gösterilip dinin alet edildiği ve artık "din bir araç değil amaç doğrultusunda kullanılan bir olgudur" mantığı çökmüştür.Atatürk çok doğru söylemiş Türk milletini ümmetçilik çürütmüştür çünkü bizim kültürümüzde budun vardır ümmetçilik yoktur şimdi şöyle bir baktığımızda Allah var mı yok mu ...Kimine göre var kimine göre yok ... Kurandaki veriler doğru mu değil mi... Atatürk kuranın Türkçe mealini çevirin dediğinde o zaman ki yetkililer kuranı Türkçeye çevrilemez demiştir.Atatürk 'ün cevabı güzeldir "Allah anlamı olmayan birşeyi göndermez" ...varoluş olgusunu kabul etmeden önce insan olgusunu kabul etmeli ve eğer yaradılış soyut bir kavram ise insanlarda soyuttur çünkü eğer olmasa idi herkes ölümsüz olurdu... Alıntı
Φ tebu Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Ben kuranı okudum yahudilerle hırıstiyanlarla muhabbet etmeyin onları kıstırıp öldürün, bunlar elbise giymiş keresteler gibidir der. Kurandaki bu sözler allahınmı yoksa muhammedin sözümüdür biraz şüpheliyim. Yanlış okumuşsunuz o ayetin yahudi yada hristiyanlarla hiç ilgisi yok ayetin öncesindeki ayeti okuyun lütfen. Alıntı
Φ tebu Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 "Zebur" bir din adı değildir. Tevrat'ın son bölümünün adıdır. Ayrı bir dinin de kitabı değildir. Zebur tevratın son kısmı değildir. Hz. Davuda indirilen kitabın adıdır. Kuran'da iki ayette Hz. Davud'a Zebur'un verildiği yazar. Nisa 163 ve İsra 55 sizin kaynağınız ne acaba merak ettim? Alıntı
Φ tebu Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Hıristiyanlar tek bir Tanrı'ya inanmazlar, Teslis'e inanırlar. Ayrıca o inançları "Büyük" yapan nedir? Sizin o inançlardan birisine inanıyor olmanız mı? İnananlarının sayısının fazla olması onları gerçek kılmaz; Kandırabilme yetilerinin yüksek olduğunu ve kanabilecek insan sayısını gösterir... Sürekli çarpıtma peşindesiniz ama ben sabırla cevap vereyim. 4 büyük din denmesinin sebebi inananların sayısını fazla olmasındandır yani üstün yada bunlar en iyisidir diye söylenmemiştir, benim onlardan birine inanmamlada hiç bir ilgisi yoktur. İnananların sayısının fazla olması gerçek olma olasılığının yüksekliğini gösterir sizin dediğiniz gibi kandırılmışlıkla ilgisi yoktur. Neyse başta söylediğim gibi tartışmalarla bir yere varılmıyor maalesef. Ölüm er yada geç hepimize gelecektir, o zaman kimin doğru, kimin yanlış olduğu, yada kimin kandırıldığı açıkça ortaya çıkar. Herkese saygılar. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Zebur tevratın son kısmı değildir. Hz. Davuda indirilen kitabın adıdır. Kuran'da iki ayette Hz. Davud'a Zebur'un verildiği yazar. Nisa 163 ve İsra 55 sizin kaynağınız ne acaba merak ettim? Tevrat'ı aç, oku, son kısmının o kitap olduğunu göreceksin. Müslümanlar ayrı bir kitap olarak ele alır, Yahudilere göre Tevrat'ın son kısmıdır. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 "Zebur" bir din adı değildir. Tevrat'ın son bölümünün adıdır. Ayrı bir dinin de kitabı değildir. Bence asıl şaşılacak şey şu: Sanırım asıl hikmet de bu olsa gerek... Allah, kendi kutsal sözlerinden oluşan kitaplar gönderiyor... Her defasında, kutsal ve Allah sözü olmalarına rağmen yanlış anlaşılıyorlar. Sonunda en sonuncusunu gönderiyor; Ancak o da herkes tarafından yanlış anlaşılıyor... Şunun hikmetine bakın(!), sözlerini ne kadar da yanlış anlaşılmaya meyilli söylemiş(!)... Selametle... Kİtapların tahrif edilmesine mukabil yenisinin gönderilmesiyle, bu durumun yanlış anlaşılmaya bağlanması bir yanlış anlama ya da yanlış anlaşılmaya meyilli ifade olarak görünüyor sözlerinizi yanlış anlamadıysam... Benim sözüm din olgusuyla bu olguya temel olacak Allah'ın inanmaya meyilli bir fıtratta yaratmış olma fikriyle buna mukabil doğanın parçası olan, doğanın insanı yarattığı fikrinden hareketle inanç olgusuna bir göndermeydi. İnanma olgusunu inançlılar Allah'a bağlayıp açıklıyor inanmayanlar ya da farklı düşünenler, insanı salt doğanın oluşturduğunu düşünenler de doğa insanı aciz oluşturmuşa bağlıyor yanılıyor muyum? İnanma olgusu doğaya(madde) bağlanıp açıklanırsa insanların bir inanca olan meyilleri,inananların çokluğu üzerinden şu doğanın hikmetine bakın sözünü söylemem çok da absürt olmaz herhalde?Eğer ki bir hikmeti varsa bu da salt doğa üzerinden düşünülürse neden doğa insanı buna meyilli yaptı sorusunu sormak da cevap gerektiren bir sorudur bence. Kandırılmaya gelince kandırılma derecesinde inançlı olup olmamak durumu göz önünde bulundurulduğunda inancı araç olarak kullanıp, insanı,insanları kandırmak kolaydır doğru. İnanmayan insanları da kandırmak onun inandığı soyut,somut değerler üzerinden, inanan insanı inancı üzerinden kandırmak kadar mümkündür.İnanmayan insanın da inanan insan kadar inancın yerine koyduğu soyut değerleri vardır yanılıyor muyum?Siz hiçbir yere maddi yardımda bulunmuyor musunuz örneğin?Yaptığınız yardım size hitap eden bir soyut değere bağlıdır mutlaka.Kandırılmanız da kolaydır bu bağlamda. Muhabbetle... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Kİtapların tahrif edilmesine mukabil yenisinin gönderilmesiyle, bu durumun yanlış anlaşılmaya bağlanması bir yanlış anlama ya da yanlış anlaşılmaya meyilli ifade olarak görünüyor sözlerinizi yanlış anlamadıysam... Benim sözüm din olgusuyla bu olguya temel olacak Allah'ın inanmaya meyilli bir fıtratta yaratmış olma fikriyle buna mukabil doğanın parçası olan, doğanın insanı yarattığı fikrinden hareketle inanç olgusuna bir göndermeydi. İnanma olgusunu inançlılar Allah'a bağlayıp açıklıyor inanmayanlar ya da farklı düşünenler, insanı salt doğanın oluşturduğunu düşünenler de doğa insanı aciz oluşturmuşa bağlıyor yanılıyor muyum? İnanma olgusu doğaya(madde) bağlanıp açıklanırsa insanların bir inanca olan meyilleri,inananların çokluğu üzerinden şu doğanın hikmetine bakın sözünü söylemem çok da absürt olmaz herhalde?Eğer ki bir hikmeti varsa bu da salt doğa üzerinden düşünülürse neden doğa insanı buna meyilli yaptı sorusunu sormak da cevap gerektiren bir sorudur bence. Kandırılmaya gelince kandırılma derecesinde inançlı olup olmamak durumu göz önünde bulundurulduğunda inancı araç olarak kullanıp, insanı,insanları kandırmak kolaydır doğru. İnanmayan insanları da kandırmak onun inandığı soyut,somut değerler üzerinden, inanan insanı inancı üzerinden kandırmak kadar mümkündür.İnanmayan insanın da inanan insan kadar inancın yerine koyduğu soyut değerleri vardır yanılıyor muyum?Siz hiçbir yere maddi yardımda bulunmuyor musunuz örneğin?Yaptığınız yardım size hitap eden bir soyut değere bağlıdır mutlaka.Kandırılmanız da kolaydır bu bağlamda. Muhabbetle... Noktalama işaretleri, lütfen, noktalama işaretleri kullanalım... Yanıt vermek istiyorum; ancak net bir ifade çıkaramıyorum yazdıklarınızdan... Sıfatlar, nesneler, özneler birbirlerini niteler olmuşlar; Virgül nerede, nokta nerede; Hangi anlamı, hangisi ile bağlayayım bilemedim... Lütfen, noktalama işaretlerini kullanalım... Yalnızca "Kitapların tahrif edilmesi..." konusuna değinmek istiyorum: Kur'an-ın neresinde, İncil ve Tevrat'ın tahrif edildiği yazıyor, Benimle bu bilgiyi paylaşırsanız sevinirim... Ayrıca; Kur'an, eğer İncil ve Tevrat'ın tahrif edildiklerini düşünüyorsa; Niçin tahrif edilmiş o kitapları referans gösteriyor, Eğer asılları yok ise!? Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Noktalama işaretleri, lütfen, noktalama işaretleri kullanalım... Yanıt vermek istiyorum; ancak net bir ifade çıkaramıyorum yazdıklarınızdan... Sıfatlar, nesneler, özneler birbirlerini niteler olmuşlar; Virgül nerede, nokta nerede; Hangi anlamı, hangisi ile bağlayayım bilemedim... Lütfen, noktalama işaretlerini kullanalım... Yalnızca "Kitapların tahrif edilmesi..." konusuna değinmek istiyorum: Kur'an-ın neresinde, İncil ve Tevrat'ın tahrif edildiği yazıyor, Benimle bu bilgiyi paylaşırsanız sevinirim... Ayrıca; Kur'an, eğer İncil ve Tevrat'ın tahrif edildiklerini düşünüyorsa; Niçin tahrif edilmiş o kitapları referans gösteriyor, Eğer asılları yok ise!? Cevap olarak yazacağım yazıda, bir önceki yazıda kullandığım noktalama işaretlerinin dışında, bunlara karşılık gelecek, sizin doğru anlamanızı sağlayacak alternatif noktalama işaretlerini bilmediğimden, kullanamayacağım hasebiyle, sizce de anlaşılmayacak cümleler kurmanın manasızlığına kanaat edip tartışmayı kendi adıma sonlandırıyorum... Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Var yada yok..günlük yaşamınızda değişen ne olurki..her iki durumdada Hayat tam gaz devam ediyor..yok diyenle var diyen aynı güneşten faydalanıyor..aynı havayı soluyup, marka değişikte olsa aynı suyu içiyor.. biri var diyor..biri yok..hadi buyur buradan yak.. Hadi var ve bulduk Tanrıyı..ne istiyeceğiz..işmi..eşmi..aşmı..yoksa biraz dolarla biraz euromu..he.. ne isteklerde bulunacağız.. hazırlayın listelerinizi..bellimi olur..bir gün dile ne dilersen kulum deyiverirse.. Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2009 Hadi var ve bulduk Tanrıyı..ne istiyeceğiz..işmi..eşmi..aşmı..yoksa biraz dolarla biraz euromu..he.. ne isteklerde bulunacağız.. hazırlayın listelerinizi..bellimi olur..bir gün dile ne dilersen kulum deyiverirse.. Liste kolayda ben şimdi bilemedim...Listeyi Türkçe mi yapsam Arapça mı... Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2009 Liste kolayda ben şimdi bilemedim...Listeyi Türkçe mi yapsam Arapça mı... Sn.Radya.. Listeni vereceğin Amerikan konsolosluğu değil..Tanrı..Tanrı.. lisan sorunu yaşamazsın..bütün dilleri bilir ''O''.. 1 Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2009 Sevgili Dostlar ; Sanatsal Bir Yaklaşım İle Bakılınca Bile Görülebilir ALLAH. Edebiyat İle Dahi Ulaşılabilir ALLAH a. Nasıl mı ? Tıpkı, En Büyük Türk Şaiir inin Söylediği Gibi ; O VAR !.. Her defa haberi taze bir müjde ; O var ! Her defasında, geç, gafletten vecde; O var ! Ne sen varsın , ne ben , ne yâr, ne kimse; O var ! Bütün sevdiklerin elden gittiyse ; O var ! Kalacak kim var ki dost tomarında ? O var ! Sana daha yakın şah damarından; O var ! Arama, bir ilaç yok ezzahanede ! O var ! Gayede , sebepte ve bahanede ; O var ! Sevdiğini ebed botu tutan dinç ; O var ! Ölümsüzlük şevki, ilahi sevinç; O var ! Yıkılmaz dayanak , kırılmaz destek ; O var ! Tekten de tek, bir tek , tek başına tek; O var ! Necip Fazıl Kısakürek. Saygılarımla. Doğan Gülbudak 1 Alıntı
Φ Balzac Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2009 Necip denilen adam mı büyük Türk şairi sadece gülerim demek bile isterdim yazık, ben bu konudan zerre kadar bir şey anladığınızı sanmıyorum, ee tabii sizinde geçiminiz bundan. Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2009 Necip denilen adam mı büyük Türk şairi sadece gülerim demek bile isterdim yazık, ben bu konudan zerre kadar bir şey anladığınızı sanmıyorum, ee tabii sizinde geçiminiz bundan. Sevgili Balzac ; Eminim Türk Edebiyatı Hakkında, Bir Şeyler Öğrenebilirsiniz. Bakalım Kimmiş NECİP FAZIL KISAKÜREK ; * 1912 yılında Gedikpaşa Fransız Mektebi'nde okumuştur. Ardından Amerikan Mektebi'nde okumaya başlamış ve sırasıyla Büyük Dere Emin Efendi Mahalle Mektebi'nde, Büyük Reşit Paşa Nümûne Mekebi'nde okumuştur. ve Vaniköy Rekber-i İttihad Mekteb-i Fünunu Bahriye'ye (Askerî Deniz Lisesi) girmiştir. Ardından, Felsefe öğrenimi için Paris'e gitmiştir. * 12 yaşında şiire başlayan Necip Fazıl'ın ilk şiir kitabı daha 17 yaşında iken yayınlandı. ve şiirleri ''M.E.B'' (Milli Eğitim Bakanlığı) ın ders kitaplarında okutuldu. * Genç yaşta yazdığı tiyatro eserleri, dönemin tiyatrolarında aylarca kapalı gişe sahnelendi. * 1980'de Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü'nü, İman ve İslam Atlası adlı eseriyle fikir dalında Millî Kültür Vakfı Armağanı'nı (1981), Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülü'nü (1982) almıştır. * Türk Edebiyatı Vakfı'nca 1980 Yılında İlk ve Son Kez Verilen Bir Beratla, ''SULTAN'ÜŞ ŞUARA'' (ŞAİRLERİN SULTANI) Ünvanına Layık Görülmüştür. * Kültür Bakanlığı tarafından “Büyük Kültür Armağanı”na layık görüldü. Türk Edebiyatı Vakfı ise, Necip Fazıl’ı “TÜRKÇE NİN YAŞAYAN EN BÜYÜK ŞAİRİ” ilan etti. Ve Sultanü’ş Şuara (Şairler Sultanı) unvanı verdi. * Türk Edebiyatı Vakfınca kendisine verilen, ''Sultan üş Şuara'' belgesinin altında, Milli Eğitim Bakanı Prof. Tahsin Banguoğlunun, ve Kültür Bakanlığı Müsteşarı Prof. Emin Bilgiç’in ve Vakıf Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Kabaklı’nın imzaları yeralıyordu. Evet. Sayın Balzac, Böylelikle Kısaca Tanımış Oldunuz Necip Fazıl Kısakürek i ; Siz Şimdilik Yalnızca Şunu Bilin ve Sakın Unutmayın ; Necip Fazıl Kısakürek ; TÜRKİYE CUMHURİYETİ Devlet i Tarafından, “TÜRKÇE NİN YAŞAYAN EN BÜYÜK ŞAİRİ” Seçilmiş , ''T.C. Milli Eğitim Bakanlığı'' ve ''T.C.Kültür Bakanlığı'' nın Tadik ve Onayı İle ''ŞAİRLERİN SULTANI'' Ünvanını Almıştır. Umarım Bu Bilgiler Doğrultusunda, Bizimle Tartışırken İhtiyaç Duyacağınız Kültür Altyapınızıda Geliştirmiş Oluyorsunuzdur. Saygılarımla Doğan Gülbudak 1 Alıntı
Φ al_capone Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 arkadaşlar, lütfen beni azcık dinleyiniz. beni dindarların şaşırtmasını istiyorum: dua ediyoruz, hemen gerçekleşmiyor, aylar sonra gerçekleşiyor, bunu tanrının kudretine bağlıyoruz, etmesek olmayacakmıydı? şimdiye kadar binlerce din geldi geçti ve günümüzdede birsürü din var. sonuçta 6 kişiden 5 i müslüman değil veya 3 kişiden 2 si hristiyan değil ve çoğunluk atalarından gelen dine inanmaya devam ediyor. bunun dışında günahkarları da sayarsak cennete kaç kişi cehenneme kaç kişi gidecek bu yüksek farkı siz düşünün. herkes kendi dini dışındaki diğer dinleri reddediyor. hangisi doğru, buna akıl sır ermez; ve yanlış yaparsak islamı reddedersek cehenneme mi gideceğiz?? veya islama inanırsak diğer yüzlerce din bizim cehenneme gideceğimizi söylemiyor mu? hata yapamazmıyız? tanrı herkesi cezalandırmak mı istiyor? Ayrıca bu kadar çok dinin aynı anda var olması ve aynı anda çok ilgi görmesi, olası bir doğru dinin bulunmadığının işaretidir. Ya da insanlık doğru dini seçemeyecek kadar akılsızdır. Her iki durumda da diyebiliriz ki, tanrı insanlığa, mevcut formlarda, sayısız çelişki içeren ve doğrulanamayan bir din göndermez. söyleyin bana yıllar önce ne olduğu belirsiz uyduruk bir kitaba bağlı kalarak cinlere perilere, bu dünyada görmediğimiz her türlü güzelliklere inanmanın masala inanmaktan ne farkı var? bana dünya üzerinde tanrıya ait BİR tanecik kalıntı söyleyin. adak adamanın mantığını söyleyin. bir ev alırsınız kurban kesilir kan akar. araba alırsınız kan akar. tanrıyla rüşvete girmek ne kadar mantıklı birşeydir? muhammedin çok yakın arkadaşı ebubekir in kızı 6 yaşındaki ayşeyle evlenip 9 yaşında gerdeğe girmesi ?? kendimi daha temiz gördüm açıkçası=) 6 ay gündüz 6 ay gece olan kutup bölgelerinde oruç tutmak imkansızdır, çünkü gece olduğu zaman hiç gündüz olmaz, gündüz olduğu zaman hiç gece olmaz. koskoca tanrı bunu unuttumu, veyahutta bunu 7. yüzyılda arap yarımadasındaki biri, heryerin aynı olduğu düşüncesiyle bu kitabı mı yazdı. Sizce? be adam sen 40 yaşına gelmişsin, herşeyin mantıklı da neden inlere cinlere inanıyorsun. bana da kanıtlayın ben de inanayım =) Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.