Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İşte Faşizm Böyle Gelir!


YaramazMélék

Önerilen İletiler

AKP hükümeti,üçüncü döneminde açık bir fark ile %85 oy oranında %50 ye yakın oylar ile yeniden seçilmiştir.Genelleştirir isek bu %59 orana çıkar ki bu oran yeterinden de öte ciddidir.

 

Benim hesabıma göre %41 yapıyor, siz nasıl hesap yaptınız da %59 çıktı merak ettim.

Asgari ücret evet yükseldi ama alım gücünün arttığını hiç sanmıyorum. TÜİK nun verilerine bakarsak enflasyon düştü, gel gör ki cebimize bakarsak hiç de öyle değil, ay sonuna para ile giremiyoruz, bazıları diğer aydan yiyor. Kredi kartı kullanmadığım için o konuda bir şey söylemeyeceğim, kullanan biri bizi aydınlatır. Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkması kimin zamanında oldu, iyi araştırılması gerekir. Kitap sorunu hiç de halledilmedi, bedava verilen kitapların kapakları dahi açılmıyor. Evet, sosyal güvenlik bina olarak tek çatı altında toplandı; SSK ve BAĞKUR aynen devam ediyor.

Eee! gugukcuk da böyle derse %50 almaları çok normal değil mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Faili mechulleri inkar eden, 12 eylül fasist cuntasini savunan, etnik kökenlilerini hic sayan, etnik milliyetciligi normalmis gibi gösterip savunan,.... nasil Fasizme karsi olabilir anlasilir degil. Hic inandirici degilsiniz!!!

Sizin bana inanip inanmamaniz beni irgalamiyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

gugukcuk sağol benim yerime saydın :)söylenecek daha bir çok icraat var..hoş bunları bizden daha iyi bilenler bizim düşüncelerimizi çürütmeye çalışanlar sadece işlerine gelmiyor okadar.aslında bu tartışmalar konuşmalar yazılar anlamsız herkes herşeyin farkında fakat bu dünyanın kuralı illaki birileri birilerini kötülüyecek iyide yapsa bu böyle..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yeniden ve yeniden Faşizmin ne olduğunu tartışır isek,onca cabalarımız,yazılarımız yorumlarımız degerliliğini kaybetmez mi? Kavgamın çiçeği arkadaşımız çok hızlı bir şekilde olaya müdahil oldu.Yazdıklarında yanlışa pek raslamadım ama

.

.

.

AKP elbette hata yapacaktır.Bence en önemli olan şey,tahayyüllerini engellemektir.

Saygılarımla,

Evet Gugukcuk bende neden AKP böyle acik farkla kazandi diye düsünüyordum,sayenizde ögrenmis olduk.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunun temelini Ecevit-Bahceli-Yilmaz koalisyonu atmistir, o dönemler böyle cikislarda bulundugunuzu zannetmiyorum.

 

Ya niye hep eskiye takılıp kalmışsınız, defalarca belirttim, millet onları tarihe gömdü. O tarihlerde takdir edersiniz ki iletişim teknolojisi bu kadar gelişmemişti ( şimdi buradan da AKP ye bir pay çıkacaktır, izin verin de o kadar olsun), biz de bir on yaş daha gençtik ve siyasetten de uzaktık; bunun sebebi de bu bahsettiğiniz tutarsız politikacılardı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

merak etmeyin siz hiç kimse hiç biryere çıkmaz.çıksada eskisinden beter olmaz emin olun denemeye değer...

 

Çıkar mı, çıkmaz mı bence bir karar verin. Bir adada bu kadar önemsendiğine göre, dışarıda olacakları da az çok tahmin edebiliriz. Yakın, yıkın, olacaklardan ben sorumlu değilim, vs...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

gugukcuk sağol benim yerime saydın :)söylenecek daha bir çok icraat var..hoş bunları bizden daha iyi bilenler bizim düşüncelerimizi çürütmeye çalışanlar sadece işlerine gelmiyor okadar.aslında bu tartışmalar konuşmalar yazılar anlamsız herkes herşeyin farkında fakat bu dünyanın kuralı illaki birileri birilerini kötülüyecek iyide yapsa bu böyle..

 

Biz işkembeyi kübradan atmıyoruz, rakamlarla konuşuyoruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Devekuşuna madem kuşsun uç denince deveyim demiş, öyleyse yük taşı deyince kuşum demiş...

 

AKP ye faşizm uyguluyorsunuz deyince "bu ülke zaten hep faşistti" diyorlar. Peki ilerleme, demokratikleşme iddianız var deyince "hem de nasıl, üstelik ileri demokratız" diyorlar. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu deyince "çoğunluk böyle istiyor" oluyor.

 

Elbette değişim kaçınılmaz. Toplum dünya ile birlikte elbette dönüşecek. 12 Eylül kutuplaşmayı, düşmanlaşmayı tarihe gömdü. 28 Şubat da radikal dinciliği tarihe gömdü. Bunlar askeri darbelerin marifeti değildir, darbeler bir süreci başlatmaz, bir süreç darbe ile sonuçlanır ve yeni bir dönem açılır.

 

Şimdi bir sivil darbe sürecinden bahsediliyor. Olumsuz sonuçları olma olasılığı, ABD nin sürece rakipsiz biçimde ağırlığını koymuş olmasından kaynaklanıyor. Fakat değişim kaçınılmazdır.

 

Belki de tanrının seçtiği kutsanmış millet dogmatizminden kurtulmanın tek yolu acı bir reçeteyi yutmaktır, böylece kutsanmış filan olmadığımızı, bizim da başımıza başkalarının başına gelenlerin gelebileceğini anlamamız ancak bu yolla olabilecektir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

2 dönemdir aynı şeyleri tekrarlayıp duruyorsunuz..ama söylediklerinizden birtanesi oldumu hayır.olacakmı hayır..işte kendi kendinize bişilerin hayalini kurup duruyorsunuz.biraz iyimser olmaya davet ediyorum sizleri...dikkat ederseniz bizdeki rakamlar hayli fazla olumlu olan şeyleri düşünün dünya olacaklarla ilerlemez olmuşlarla ilerler.bırakın deveyi kuşu ayağınızı yere basın yeter..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim hesabıma göre %41 yapıyor, siz nasıl hesap yaptınız da %59 çıktı merak ettim.

Asgari ücret evet yükseldi ama alım gücünün arttığını hiç sanmıyorum. TÜİK nun verilerine bakarsak enflasyon düştü, gel gör ki cebimize bakarsak hiç de öyle değil, ay sonuna para ile giremiyoruz, bazıları diğer aydan yiyor. Kredi kartı kullanmadığım için o konuda bir şey söylemeyeceğim, kullanan biri bizi aydınlatır. Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkması kimin zamanında oldu, iyi araştırılması gerekir. Kitap sorunu hiç de halledilmedi, bedava verilen kitapların kapakları dahi açılmıyor. Evet, sosyal güvenlik bina olarak tek çatı altında toplandı; SSK ve BAĞKUR aynen devam ediyor.

Eee! gugukcuk da böyle derse %50 almaları çok normal değil mi?

 

Sayın Yımaz,

 

 

"Kitap sorunu hiç de halledilmedi..." şeklinde başlayan cümlenizi okuduktan hemen sonra "Yılmaz, yanlış yerden savunmaya geçmiş" dedim. Neden mi;çünkü küçümsediğiniz bu bedava kitaplar çocuklarımız için atılmış en güzel adımlardan biridir. Ve biz bu kitapların yüzünü hergün açıyoruz.Sosyal devlet anlayışı bu küçük adımlarla tplum yasalarına çok daha kolay yerleşebilir.Velilerin alım gücünü düşündüğünüzde oldukça yerinde bir adımdır.

 

Ve SGK;

 

SGK'da personel olarak beş yıl çalıştım; Çalışmaya başladığım zamanlar da "benim memurum" olan anlayış yerini "benim vatandaşım" a bıraktı. Kurumsal anlamda bize öğretilen "vatandaş endeksli ve memnuniyeti"ydi. Mevzuat hakkında az çok bilgisi olan biri olarak da şunu belirteyim;eksik olsa da yasalar ile desteklenen işçiler var bu kurum sayesinde. Ayrıca bu iktidar döneminde ki yapılandırmalar ile Bağ-Kur borçlusu olan birçok vatandaşımız emekli olmuştur.SSK ve BAĞ-KUR aynen devam etmiyor kesinlikle, sanılanın aksine tek çatı olma yolunda hayli yok alındı.

 

Zorunlu eğitimi 8 yıl çıkaran anlayış "iyi eğitim" anlayışı değil;

 

Tamamen hesaplar üzerine kurulmuş anlayışın ürünüdür.

 

Hayrettin Karaman bu konuda tüm müslümanları uyarır, amacın dini eğitimi baltalamak olduğunu savunur.

 

İlhan Selçuk ise;

"Bir ülkede öğretim zorunluluğu 5 yıldan 8 yıla cumhuriyetin ilanından 74 sene sonra ancak asker dayatmasıyla çıkarılıyorsa, müdahale gerçekten postmodern darbe olur..." der.

 

 

Demek istediğim;

 

"neyi, ne için eleştirdiğimizi bilelim."

 

Güzel olana sahip çıkmakla, eksik olanı tamamlamakla,yanlış olanı düzeltmekle yükümlüyüz. Yani arkadaşımız Gugukcuk'un dediği gibi.

 

Vatanseverlik budur.

 

Bu arada "işte faşizm böyle gelir!" diyen arkadaşımıza biri "faşizm hazretleri ülkemize kurulduğu gün teşrif etMİŞ" desin.

 

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Madem AKP döneminin olumlu gelişmelerinden bahis açılmış, ben de neyi olumlu gördüğümü belirteyim: :)

 

Dikkatli gözler Türkiye'de radikal İslam diye bir şeyin artık esamesinin okunmadığını, bir daha da böyle bir şey olamayacağını, yani radikal İslam'ın resmen öldüğünü görüyorlar. Bu 28 Şubat sürecinin bir sonucudur. 28 Şubat'ın ürünü olan 8 yıl kesintisiz eğitimin AKP ye maledilmesi ilginç bir gösterge.

 

İşte darbeler böyledir. Bir olumsuzluğu kapatır, ama yeni süreç başka olumsuzluklar getirir. Yani süreç doğal işlemiyor, gerekli tasfiyeleri bünye doğal yoldan yapamıyor, birikim tümörleşiyor ve kesilip atılması başka rahatsızlıklar yaratıyor bünyede. Bu sürecin getirdiği olumsuzluk da, evet radikal dincilik ortadan kalktı, ama bu kez din ucuz bir istismar aracı, bir riyakarlık ve kandırma aleti haline geldi. Dikkat edin baş örtmek artık yani resmen bir formalite, ucuz bir şekilcilikten öte bir şey değil. Geçenlerde elinde Kuran, cami kursuna giden bir kızın başında örtü, ama altında dar bir kot pantolon olduğunu görünce şaşırmaktan kendimi alamadım. Böyle görüntüler artık sıradanlaştı, öyle yaygın ki... Yanlış anlaşılmasın, eleştirmiyorum, kimsenin ne giydiğine karışmam da, ama bu bir gösterge yani!

 

Ben hep din radikal ele alınmamalı, toplumsal bir motif olarak ele alınmalı diyordum ve şu an göz kandıran bir işlemeli süsten başka bir fonksiyonu kalmadı gibi. Bu dileğim gerçekleşme yolunda yani...

 

Başka türlü de olamıyor, aşamadan geçmeden hop diye bir gelişme oluvermiyor. Şimdi bu süreçte de dinin istismarı, kandırma amaçlı bir süs olarak kullanılması dönemi geçiriliyor, ama süreçler de ancak böyle aşamalı işler yani, sihirli değnek hop diye dogmaları hokus pokusla ortadan silemez zaten. Bu aşamadan zorunlu olarak geçilecek ve toplum sürecin sonunda artık dinin istismarından da huylanır olacak. Dogmatizm tümüyle o zaman zayıflayabilecek.

 

AKP yi dini temsil ediyor gören veya gösterenler de durumun az çok farkında aslında. Ama böylesi işlerine geliyor. Görmezden gelmek, kandırılmak daha tatlı geliyor. İnanın hayatı kolaylaştıran dosdoğru gerçekler değil, süslü yalanlardır.

 

Sürecin etnik ayrışma konusunda böyle işleyeceği ise çok kuşkulu. Etnik öyle din gibi bir kullanılan, süslemede faydalanılan bir motif olarak kalacak gibi hiç görünmüyor. Çünkü sürecin mimar ve mühendisleri, tasarladıkları yapıda dini evet bir süs motifi olarak kullanıyorlar ama, etniği hiç öyle kullanmıyorlar. Tersine etnik ayrım üzerine bir yapı planlıyorlar.

 

Aynı bağ aynı dağ türküleri, mezarlıktan geçerken ıslık çalmak gibi bir perdeleme, bir iç bastırma, bir gözden kaçırma eylemidir. Yoksa cin şişeden çıkarıldı, geri de girmez. Yani şimdi ilkokuldan başlayarak Kürtçe eğitim yapılan, dolayısıyla Kürtçe sınav yapılan ve Kürtçe eğitim veren üniversiteleri olan, devlet dairelerinde Kürtçe konuşulan özerk bir Kürt bölgesini, kendi parlementosu, kendi yasaları, kendi mahkemeleri olmasını AKP yeni anayasaya koyacak mı?

 

Bilemiyorum. Ama parlementoda oluşan 4. güç bu taleplerde kesinlikle ısrarcı olacaktır, bunu görebiliyoruz. AKP lilerde ise Erdoğan'ın seçim öncesi pompaladığı milliyetçi gaz, gözle görülür bir şişme yaratmış durumda, bunu açıkça görebiliyorum. Bu konuda bir çelişki ortaya çıkmış durumda, kimi AKP li kesinlikle taviz verilmeyeceğini savunuyor, kimi AKP li ise açılımın asla yarım bırakılmayacağını savunuyor.

 

Hangisi doğruyu söylüyor bilemiyorum! Ne olacağını cidden bayağı merak ediyorum!

 

1 Mayıs bayram olmuş, yok Nazım Hikmet'in itibarı filan gibi ağza çalınan bir parmak bal kadar bile değeri olmayan şeylerin dile getirilmesi bile tavşan Bags Bunny'nin saftirik Elmor'unu bile gülümsetecek unsurlardır bence...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'de bazi seylerin olumlu oluyor gibi görünmesi aldaticidir ve de ciladir bunu bir kez daha yazmis olayim.

 

Türkiye'de rakamlar oldukca olumlu,ekonomi cok iyi gidiyor,Türkiye kabuk degistiriyor diyenleri ben samimi degil tarafli buluyorum yani iktidar taraflisi veya iktidara sempati duyanlar.Zamaninda Zeki Müren'e ayilip bayilan kadinlar vardi ve bu nedenle cok bosanmalar bile olmus.Kadinlarda kabadayi,babayigit,sözünü bilmeden savuran kisilere karsi bir empati vardir genelde.Hepsi icin gecerli degil bu.Aslinda tüm toplum olarak bu özelligimiz var;masaya yumrugu koydu mu... tarzi.

 

Türkiye'de hicbirsey olumlu degil öyle gösteriliyor.Bugün medyanin yüzde 70'indan fazlasini elinde tutan bir iktidarin tabii ki methiyeleri dizilecektir,bu doganin yapisinda olan birseydir.Ihale cikarlari veya ideolojik nedenlerle iktidara yandaslik eden medya patronlari iktidarin methiyesini yapmazlarsa Dogan medya gibi olurlar.Biliyorsunuz;Basbakan Dogan Medya'da hicbir kisiyle söylesi yapmazdi,vergi dalaveresinden sonra bu degisti,simdi özellikle Star Tv artik sabah aksam Erdogan reklami yapmaktadir.Her neyse.

 

Bakin cok carpici bir örnek vereyim:Türkiye'de satilan her 60 arabadan 40'i disardan geliyor,sattigimiz 20 arabanin bircok aksami disardan ithal ediliyor.Ve bizde bununla gurur duyuyoruz.Cari acik yüzde 70'ler de seyreden bir ülkede ekonomi veya rakamlar olumlu diyebilmek icin AKP'li olmak yeterlidir.

 

Bir baska örnek:"2003 yilinda 13,4 milyar TL.olan toplam hane borcu,2010 yilinda 191,1 milyar TL.olup 14,2 kat artmistir.Buna karsin yine 2003 yilinda Hane halki harcanabilir gelir 180 milyar TL.iken bu miktar 2010 yilinda sadece 463,9 milyar TL.ye cikmis yani 2,5 kat artabilmistir.

 

Iktidarin kurumu olan TÜIK'in bile vermis oldugu rakamlar aslinda Türkiye'de rakamlar olumlu diyenlere bir ders olmaliyken olmuyor maalesef cünkü sartlanmislik bunu engelliyor.

 

TÜIK'in rakamlari söyle:

 

-Türkiye'de 12 milyon kisi yoksulluk riskinde,

-Nüfusun yüzde 40'i kendilerine ait olmayan konutta oturuyor,

-Her 100 kisinin 42'sinin oturdugu konutun catisi su akitiyor,duvarlar nemli,pencereler cürümüs,ev iyi isinmiyor.

-Her 100 konutun 60'inda borc sorunu var.30 hanenin borc yükü ise cok agir.

-Nüfusun en fakir yüzde 10'luk kesimi milli gelirin yüzde 2,2'sini,en zengin yüzde 10'luk kesim ise toplam gelirin yüzde 30,9'unu elde ediyor.

-15 yasin üzerindeki 62 milyon insanimizin sadece 22 milyonunun isi var.

-Isi olan her 100 kisinin 43'ü kayit disi,sigortasiz calisiyor.

-Her 100 gencin 21'i sokaklarda bos geziyor.

 

Bu rakamlara olumlu demek biraz vicdan isidir.Fazla yoruma gerek yok.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Madem AKP döneminin olumlu gelişmelerinden bahis açılmış, ben de neyi olumlu gördüğümü belirteyim: :)

.

.

.

1 Mayıs bayram olmuş, yok Nazım Hikmet'in itibarı filan gibi ağza çalınan bir parmak bal kadar bile değeri olmayan şeylerin dile getirilmesi bile tavşan Bags Bunny'nin saftirik Elmor'unu bile gülümsetecek unsurlardır bence...

Bu kadar seyler olmus ama secim sistemi ayni kalmis,ileri demokrasilerde vatandasin oyu verdigi partiye gider vermedigi partiye degil.Secim barajini yükseltmeyip,bulgur ve makarnayla oy gaspiyla doymayanlar baraji gecemeyen partilere verilen oylarada konuyorlar.70 bin kisi Hatip Dicle'ye oy verdi yani PKK'ya oy verdi,AKP'nin secim kurumu dümeni cevirdi ve PKK'ya verilen bu 70 bin oyu AKP'ye kazandirdi.Buna ileri demokrasi deniyor bu da yetmiyor,1 Mayis bayram oldu,Nazim Hikmet itibar kazandi diye kendimizi avutarak gerceklere sirtimizi dönüyoruz.Demek ki Nazim Hikmet'in itibari,1 Mayis'in bayram olusu,fasizmden daha önemliymis.Ne diyelim.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Devekuşuna madem kuşsun uç denince deveyim demiş, öyleyse yük taşı deyince kuşum demiş...

 

AKP ye faşizm uyguluyorsunuz deyince "bu ülke zaten hep faşistti" diyorlar.

Cok güzel carpitabiliyorsunuz konuyu. Eskiden de fasizim vardi, ehh AKP'de uygulasin diyen yok. Önceki fasizan uygulamalari destekleyenlerin ve hatta günümüzde dahi Pamukolglu gibilerin aciktan fasizan ve irkci söylemlerini destekleyenlerin fasizimden dem vurmalari biraz düsündürücü ve inandirici degil.

Fasizme karsiysaniz sadece AKP fasizmine degil her türlü fasist egilimlere ve uygulamalara karsi olmaniz gerekli. Evren'i savunarak, Pamukoglu'nu demokrat göstererek, eski fasizan uygulamalari hem destekleyip hemde eskiyi gecmiste birakalim diyerek fasizme karsi olunmaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Yımaz,

"Kitap sorunu hiç de halledilmedi..." şeklinde başlayan cümlenizi okuduktan hemen sonra "Yılmaz, yanlış yerden savunmaya geçmiş" dedim. Neden mi;çünkü küçümsediğiniz bu bedava kitaplar çocuklarımız için atılmış en güzel adımlardan biridir. Ve biz bu kitapların yüzünü hergün açıyoruz.Sosyal devlet anlayışı bu küçük adımlarla tplum yasalarına çok daha kolay yerleşebilir.Velilerin alım gücünü düşündüğünüzde oldukça yerinde bir adımdır.

 

Belki taraflıyım, ama siz de en az benim kadar tarafsınız. Üç çocuğum okula gidiyor ve o kitaplar emin olun ki hiç bir işe yaramıyor. Madem o kitaplar okunacak biz niye diğer kitaplara hala para ödüyoruz? Her hafta bir test kitapçığı çözmek zorunda çocuklar. Bilmiyorum kırsal kesim nasıl, orada da o kitapların okunduğunu sanmıyorum. Dershaneye gidenler zaten o kitaplara dokunmuyor, gidemeyenler de piyasada satılan test kitapçıklarını alıyorlar.

AKP nin bir stratejisi var, vatandaşın gözünü boyayıp iktidarda kalmak, bunu da başarıyorlar. SGK na gelince, bağkur ve ssk adlı iki ayrı kurum var mı, bu kurumlardan emekli olanlar ayrı maaş alıyorlar mı? O zaman nasıl tek çatıdan bahsedebiliriz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eskiden de fasizim vardi, ehh AKP'de uygulasin diyen yok.

Benim AKP ye yönelttiğim eleştiriyi üzerinize alınmanıza ne anlam vermeliyim? :D

 

Dikkatli okuyun, orada devekuşu siz olmuyorsunuz, AKP oluyor! "Önce onlar bizi fişliyordu, şimdi biz onları fişliyoruz" çarpık mantığını eleştiriyorum. Sizi değil... Sizin herhalde, mutlaka ki seçilmiş milletvekilleri için "başka aday bulamamışlar mıydı" söylemini destekleyeceğinizi düşünmüyorum.

 

Bu da herhalde eleştirileybıl ! bir mantık olsa gerektir, çünkü eski hamam eski tas ise hani değişim? Bu yani söylediğim, her zaman beni konuyu alıııp başka yerlere götürmekle suçlarsınız ama bu kez bunun alasını kendiniz yapmışsınız! :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SGK na gelince, bağkur ve ssk adlı iki ayrı kurum var mı, bu kurumlardan emekli olanlar ayrı maaş alıyorlar mı? O zaman nasıl tek çatıdan bahsedebiliriz?

Hay yaşa... Bunu yandaşlar sürekli anlamazdan geliyor. Tek çatı filan yok, ayrı... Tek değişiklik, SSK oldu SGK. Yine Bağkur, yine Emekli Sandığı var. Yine emekli maaşları arasında uçurum, yine kıdem tazminatları arasında uçurum, yine işçi-memur ayrımı var. Bu sorunların hiç biri hallolmadı.

 

Yalnız sistemi rahatlatan ve kırtasiyeyi azaltan, bilgisayar sisteminin yaygınlaşması oldu. "Senin hastanen şu, senin eczanen şu" olayı evet kalktı. Eee, ampülü AKP değil Edison icat ettiği gibi, interneti de Erdoğan filan keşfetmedi yani! Şu internet ortamında bir de eski sağlık karnesi sistemi devam etseydi bari!

 

Yok yani bir de dünya gelişirken biz yaya kalsaydık, baksaydık bari! Aynı teraneleri Özal için de söylediler. Yok eskiden telefonda kuyruğa girer sesimizi duyurmak için bağırırmışız, şimdi (o zaman) herkesin evinde telefon varmış! Ya bunlar saftirik kandırma değil de nedir? Özal telefonu icat edip de evimize mi koydu? Yok bari, dünyada millet vızır vızır telefon kullanırken biz telefonu yabancı filmlerde görseydik bari! Yok tenekeden arabaları, beyaz eşyaları pahalı satmışlar da şimdi ucuzmuş. Herhalde otomasyon diye bir şey gelişti, teknolojinin ilerlemesi diye bir şey oldu dünyada! Üretimin ve tüketimin biçimi değişti herhalde, elbette!

 

Zahir cep telefonunu da bir Türk böyyüğümüz efendimiz hazreti mucit macit icat ediverip cebimize koymuştur! :lol:

 

Bunu sürekli yapıyorlar, her tür altyapı propaganda konusu oluyor.

 

Ama bakın şu vardı: 12 Eylül öncesinin o akıl almaz, süper güçlerin satranç tahtası olmamız ortamında, birileri altyapıyı bilerek baltalıyor, halkta hoşnutsuzluk yaratmayı ve Sovyetler gelsin düzeltsin havasını uyandırmaya çabalıyorlardı. Grev deyip fabrikaları yakıyorlardı. Boykot deyip derslikleri ders yapılamaz hale getiriyorlardı. Türkiye'nin Nato'dan kopup Varşova paktı üyesi olması artık kaçınılmaz gibi gelmeye başlamıştı! Fakat birden Varşova kaybetti, Nato kazandı. Bunda Afganistan işgali bir, 12 Eylül iki, önemli rol oynamıştır. Bu başarısızlıklar Sovyetleri bitirdi.

 

Halk hâla o "anarşist gomonoslar" sendromundan tam çıkmış değil. Dünyada kutuplaşma diye bir şey kalmadı, ama anlatamadık yani, bir türlü anlatamadık. Hâla sağ sol kavramları yankı buluyor, oyları kutuplaştırıyor, "aman o gelmesin" "aman elimizdeki gitmesin" korkusu pompalamak hâla halkı kutuplaştırabiliyor. 20. yüzyılın sonunda yaşadığı yenilginin ezikliği içinde olan sol, oyuna daha çok geliyor. Sürekli dönek üretiyor ve dönmeyenler de yok Nazım'ın itibarı iade edilmiş, yok bakın ne güzel 1 Mayıs kutladık teraneleri ile uyutuluyor. Yok bir de olmasaydı bari! Koskoca Sovyetler yıkıldı gitti yahu, ne Nazım'ı, ne 1 Mayıs'ı? Siz asıl "Allahın seçtiği kurtulmuş millet" dogma teranelerini savuran şairlerin itibarlarının nasıl roket gibi yükseldiğine bakın, asıl iş orda! Nazım'ı takan kim?

 

Yani, toplum yavaş değişiyor, değişim elbette var ama bence çok yavaş bir, ikincisi değişim evet toplamda az uz da olsa bir yol alıyor ama çok yanlış zigzaglar çiziyor. Evet zigzag çizmeyen, tam doğrusal hiç bir değişim yoktur. Ama genliği fazla zigzaglar tehlikelidir. Özellikle yol uçurumluysa...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim AKP ye yönelttiğim eleştiriyi üzerinize alınmanıza ne anlam vermeliyim? :D

 

Dikkatli okuyun, orada devekuşu siz olmuyorsunuz, AKP oluyor! "Önce onlar bizi fişliyordu, şimdi biz onları fişliyoruz" çarpık mantığını eleştiriyorum. Sizi değil... Sizin herhalde, mutlaka ki seçilmiş milletvekilleri için "başka aday bulamamışlar mıydı" söylemini destekleyeceğinizi düşünmüyorum.

 

Bu da herhalde eleştirileybıl ! bir mantık olsa gerektir, çünkü eski hamam eski tas ise hani değişim? Bu yani söylediğim, her zaman beni konuyu alıııp başka yerlere götürmekle suçlarsınız ama bu kez bunun alasını kendiniz yapmışsınız! :)

Beni elestirmediginizi biliyorum, ben sadece sizin bir taraftan hakli olarak AKP'nin "Önce onlar bizi fişliyordu, şimdi biz onları fişliyoruz" mantigini elestirmenizi ama diger taraftan eskiden fisleyenleri unutalim demenizi elestiriyorum. Gecmisini masaya yatiramayan asla fislemelere, fasizme,... gercek anlamda karsi olamaz.

 

Ben sadece ülkemizde yillarca uygulanan fasizan sistemi hakli gösterip, 12 Eylül icin, Evren icin inciler düzüp, faili mechulleri inkar edip, Pamukoglu gibi acikca etnik milliyetcilik yapani, cözüm yerine savas kiskirticiligi yapani destekleyip,.... sonrada burada keskin demokrat ve anti-fasist gecinenlere karsiyim. Yoksa acikcasi özünde AKP ile sizin savunduklariniz arasinda fark yok. Hepside demokrasi düsmani, fasizan düsüncelere sahip,..... sahsiyetler, siyasiler,.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

eskiden fisleyenleri unutalim demeniz

Benim böyle bir söylemim yok...

 

Irkçılık konusunda, darbeler konusunda, terör konusunda o kadar ayrıntılı yazdım ki, hiç birini tekrara niyetim yok. Bu konuları bir kaç sloganik cümle ile çözümleyemeyiz.

 

Ama kısaca ırkçı olmadığımı, darbe yanlısı olmadığımı, savaş çığırtkanı olmadığımı söyleyebilirim ve tabii Pamukoğlu da kesinlikle değil.

 

Esasen toplum olarak da fikir tartışılmıyor, sloganlar ve bazı pompalanmış söylemler olayı götürüyor. Böyle gidecek... Sonucu da bir şekilde alınır, şu an iddialaşmanın pek bir anlamı gözükmüyor. Bekler görürüz...

 

Ha, bu arada pardon, bir itirafta bulunayım, ben son anda CHP ye oy verdim. Neden, Kılıçdaroğlu'nun Alevi Alevi diye başına kakılmasına gönlüm razı olmadı, sırf buna tepki için...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim hesabıma göre %41 yapıyor, siz nasıl hesap yaptınız da %59 çıktı merak ettim.

Asgari ücret evet yükseldi ama alım gücünün arttığını hiç sanmıyorum. TÜİK nun verilerine bakarsak enflasyon düştü, gel gör ki cebimize bakarsak hiç de öyle değil, ay sonuna para ile giremiyoruz, bazıları diğer aydan yiyor. Kredi kartı kullanmadığım için o konuda bir şey söylemeyeceğim, kullanan biri bizi aydınlatır. Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkması kimin zamanında oldu, iyi araştırılması gerekir. Kitap sorunu hiç de halledilmedi, bedava verilen kitapların kapakları dahi açılmıyor. Evet, sosyal güvenlik bina olarak tek çatı altında toplandı; SSK ve BAĞKUR aynen devam ediyor.

Eee! gugukcuk da böyle derse %50 almaları çok normal değil mi?

 

Sevgili Y.Yılmaz,kalan %15 in %49 unu almıştım sonrada alınana eklemiştim.Elbette hatalar olabilir lakin istatistiki bir değer olarak lütfen bakmayın.Oranlar ile oynamak benim değil devlet istatistik kurumunun yetki alanındadır. :)

Cebinize gelince işte benimde bir türlü çözemediğim sır bu işte.

Alım gücü yukarı çıktığı halde cüzdandaki yansıması nasıl oluyorda ters orantılı gidiyor?Çözmemiz gereken önemli bir noktaya temas etmişsiniz.

Şu son satırınız çok hoş bir sitem ama ben sadece toplumsal artılardan bahsetmiştim.Özünde demokrasi kimliğim kristalizeye yakındır.Bunu da bu arada belirtmiş oldum sayenizde.Eleştrileriniz için de ayrıca teşekkür ederim.

Sevgilerimle,

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.