Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Canraşit;

 

Kendi kelimelerinizle, çocuk tecavüzleri ve ölümleri davranışları sergileyen insanların normal olmadığı psikolojik olarak hasta oldukları için ceza almaları -idam gibi- olanaksızdır demişsiniz. Yani, bunları Psikoz hastası sınıfına sokup, cezai ehliyetleri yoktur demeye getirmişsiniz.

 

Siz öyle anladıysanız sorun yok Ben idam gibi cezalar verilemez diye bahsettim.Belki de ben ,cümlelerimi seçerken hata yaptım. İnsanların özellikle bu tür sapkın cinayetleri işleyenlerin, işleme nedenleri altında psikolojik nedenler yatar bu nedenle de cezai ehliyetleri sınırlandırılmıştır.. Bu tür sanıkların psikolojik incelemeleri yapıldığında da büyük bir oranda altında yatan nedenler görülür. Bunlara istinaden de gerekli indirimler yapılır ya da bir tedavi süreci öngörülür.

 

skydavar;

Bunu savunurken şunu da düşünmeniz gerekiyor. İdam cezasına çarptırılan kişinin yaptığı eylem işkence midir değil midir?

 

Canraşit;

 

Düşündük efendim, hatta düşünmekle kalmayıp yazdık da :

Bir suçlu hapse götürülürken mi daha çok direnir, kabullenemez, yoksa idama yani ölüme götürülürken mi ? İdama götürülürken direnen, bunu kabullenemeyen bir suçluyu -mecburen- döverek, hakaret ederek, sürükleyerek idam sehpasına götürmek işkence değil midir, zalimce değil midir, insanlık dışı değil midir, onur kırıcı değil midir ?

 

 

her idam mahkumunun Saddam misali '' erkek gibi '' idam sehpasına gittiğini mi sanıyorsunuz ? Kapalı kapılar ardında neler yaşanıyor bilemezsiniz. Sabaha karşı idam infaz edilecek dendi mi, bundan dönüş yok. Ölümün soğuk nefesi bu kadar yakın ve kesin hissedildiğinde ne gibi duygular yaşandığını, nasıl davranışlara sebep olduğunu gerçekten bilemeyiz.

Benim ne dediğime bakalım

 

İdama çarptırılan kişinin yaptığı eylem . Yani öldürme eylemi?

Öldürmekle yetinmeyip parçalara ayırma eylemi, günlerce işkence yapılarak gerçekleştirilen cinayet eylemleri.

Bunlar işkence midir değil midir?

Efendim işlediği suçun karşısında aldığı ceza ve bunun infazı çok kötüymüş, onur kırıcıymış. Haklısınız öldürülenler de büyük bir keyif almışlardır bu işlemlerin kendi üzerlerinde denenmesinden.

Müsaade edin de oraya giderken biraz da acı çeksinler. Aynı acıların fazlasını mağdurlar yaşarken, onların aileleri ömür boyu yaşıyorlar. 

Benim sorduğum ne sizin verdiğiniz cevap ne? Bu durumda düşünmemiş ve de yazmamış oluyorsunuz anlaşılan.

 

Ben ne demişim ;

 

Tabir yerindeyse devletler her geçen gün insana yakışır uygun kurallar getirmeye doğru evrilirken -istisnalar mevcuttur- , insan bunu başaramıyor.

 

Siz ne demişsiniz ;

Bunu da söyledik, yazılanları okumuyorsanız ben napayım efendim ?

hukuk kurallarının niteliği, toplumdaki vicdani bilincin gelişmişlik düzeyine göre belirlenir. Hukuk, toplumun ne gerisinde ne ilerisinde olmalıdır. Topluma tam paralel olmalıdır ki huzursuzluk ve sıkıntı doğmasın.

 

Bir taraftan idam cezaları konusunda devletin gösterdiği gelişimin daha insani olduğunu ve insanın bunu başaramadığını söylediğim yargıma ,"bunu da söyledik"diye cevap vereceksiniz. Diğer taraftan bana cevap olarak :

"Hukuk, toplumun ne gerisinde ne ilerisinde olmalıdır Topluma tam paralel olmalıdır ki huzursuzluk ve sıkıntı doğmasın."

 

diyeceksinz.

 

Yargınız hangisi insanın devlet kadar evrilme sürecinde başarılı olamadığı mı , yoksa konulan hukuk kurallarının aslında tam da toplumla paralellik gösterdiği mi?

 

Hangi yargıya katılıyorsunuz?

 

 

Saygılar bizden efendim.

Gönderi tarihi:

Bir taraftan idam cezaları konusunda devletin gösterdiği gelişimin daha insani olduğunu ve insanın bunu başaramadığını söylediğim yargıma ,"bunu da söyledik"diye cevap vereceksiniz. Diğer taraftan bana cevap olarak :

"Hukuk, toplumun ne gerisinde ne ilerisinde olmalıdır Topluma tam paralel olmalıdır ki huzursuzluk ve sıkıntı doğmasın."

 

diyeceksinz.

 

Yargınız hangisi insanın devlet kadar evrilme sürecinde başarılı olamadığı mı , yoksa konulan hukuk kurallarının aslında tam da toplumla paralellik gösterdiği mi?

 

Hangi yargıya katılıyorsunuz?

:) Güzel, sizinle tartışmak zevkli. Fakat, bu cevabı verdiğiniz iletimin kenarındaki ok'a tıkladığınızda iletimin tamamına ulaşıp görseydiniz;

 

Eğer, toplumun genel vicdani bilinç düzeyi, idam cezası ile rahatlayacaksa, idam olabilir ancak bunun çağdaş olacağı, insani olacağı söylenemez.

 

Eğer, toplumun genel vicdani bilinç düzeyi, ağırlaştırılmış müebbet cezası ile rahatlayacaksa, çağdaş bir toplum olmuşuz demektir.

dediğimi de okumuş olurdunuz.

 

Yani, ilkesel olarak idamın olmaması gerektiğini savunmakla, Türkiye için idamın olmaması gerektiğini savunmanın bir farkı var değil mi ?

 

Biz de toplumun genel vicdani bilinç düzeyini yükseltmeye çalışıyoruz işte efendim, kendi çapımızda nacizane... :blush:

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

İdama çarptırılan kişinin yaptığı eylem . Yani öldürme eylemi?

Öldürmekle yetinmeyip parçalara ayırma eylemi, günlerce işkence yapılarak gerçekleştirilen cinayet eylemleri.

Bunlar işkence midir değil midir?

Efendim işlediği suçun karşısında aldığı ceza ve bunun infazı çok kötüymüş, onur kırıcıymış. Haklısınız öldürülenler de büyük bir keyif almışlardır bu işlemlerin kendi üzerlerinde denenmesinden.

Müsaade edin de oraya giderken biraz da acı çeksinler. Aynı acıların fazlasını mağdurlar yaşarken, onların aileleri ömür boyu yaşıyorlar. 

Benim sorduğum ne sizin verdiğiniz cevap ne? Bu durumda düşünmemiş ve de yazmamış oluyorsunuz anlaşılan.

Efendim, aynı şey değil. Kurban her zaman kurtulacağı yönünde bir umut taşır ama idam mahkumunun bu umudu asla yoktur. :excl:

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

İnsanların özellikle bu tür sapkın cinayetleri işleyenlerin, işleme nedenleri altında psikolojik nedenler yatar bu nedenle de cezai ehliyetleri sınırlandırılmıştır.. Bu tür sanıkların psikolojik incelemeleri yapıldığında da büyük bir oranda altında yatan nedenler görülür. Bunlara istinaden de gerekli indirimler yapılır ya da bir tedavi süreci öngörülür.

Dediklerinizle bağlantılı olarak, sayın Evrensel'e cevaben şunları yazmıştım. Belki işe yarar : :)

 

Bilimsel araştırmalar, idam konusunun tekrar gündeme gelmesine neden olan hem Pedofilik hem de Anti-Sosyal Kişilik bozukluğu gösteren çocuk tecavüzcüsü katillerin, bu bozukluklarının büyük ölçüde kalıtımsal olduğunu fakat bu kalıtımsal unsurun kötü aile ortamında daha da etkin hale geldiğini gösteriyor. Bu bozukluğun etkilerinin azaltılması yönünde, kötü aile ortamlarının oluşmasında ideolojilerin etkisi tartışılabilir ancak bu bozuklukların tamamen ortadan kaldırılması gibi bir durum söz konusu değildir.

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

"Kısas kısas" çok yanlış bir terminoloji. "Ölü ölmüş" veya "yangın yandı" demek gibi bir şey. Kısas demek zaten suça misliyle ceza vermektir. Suç ve karşılığında kısas oluşur, olay biter. Eğer kısasa kısas olsaydı, bu bitmeyen bir kan davasına yol açardı. Her kısasa karşılık kısas! :) Bunun sonu gelmez!

 

Bunu belirttikten sonra, tanımına döndüğümüzde, kısas kesinlikle önerilemeyecek, çağdışı, ilkel, insanlık dışı bir olaydır. Önerilmesi, tartışılması düşünülemez. Çünkü cinayet canavarca işlendiğinde, karşılık olarak idamın aynı canavarca yöntemle işlenmesini öngörür. Hatta kısas sadece cinayetleri değil, yaralamaları da kapsamına alır. Birinin kolunu kıran birinin de ceza olarak kolu kırılır. Bu ise ele alınıp teklif bile edilemez. Bu kadar kesin ve net bir konuyu üstelik daha önce açıkladığım halde niye tekrar açıklamak zorunda kaldığıma hayret ediyorum. Bu kadar mı argüman koyabilme sıkıntısı var?

 

"Kurban kurtulma umudu taşır ama idam mahkumu taşımaz" savlamasına ise çok şaşırdım. Bu nasıl bir savlama böyle? Canavarca işkence edilen ve acı çektirilerek hayatını kaybeden bir sadist kurbanı ile gerekirse teskin edici iğne yapılan, yasal güvence ile, yasa koruyucunun gözetimi altında insanlık dışı bir davranışa izin verilmeden idama götürülen katilinin, acı çekmesini modern tıbbın tüm olanakları ile önleyen idam otomatı ile hayatına son verilmesi nasıl kıyaslanabilir, aklım havsalam almadı.

 

Yani herhalde bir işi yapacaksanız insanca, insan gibi yapacaksınız. İran gibi halkın önünde vince çekmeyeceksiniz veya yarı beline kadar toprağa gömüp taşlamayacaksınız herhalde! Yani elbette bu vahşi uygulamalar, ortaçağdan fırlayıp çıkmış ejderhalar gibi kabul edilemez ilkel, insanlık dışı uygulamalardır.

Gönderi tarihi:

Ben idamın gerekliliği konusunda hiç bir tereddüt görmüyorum. Ben bunun ötesinin tartışılmasını isterdim. İdam mahkumları tıbbi deneylerde kullanılabilir mi, yani nasılsa idam edilecek, tıbba bir faydası olsun hiç olmazsa diye örneğin beyin nakli denemesi gibi deneylerde kobay olarak kullanılabilirler mi? Anestezi altında beyni çıkarılacak, hiç bir şeyden haberi olmayacak. Çıkarılan beyin başkasına nakledilmeyecek, fakat vücut dışında nasıl canlı tutulabileceği araştırılacak.

 

Olabilir, yasa bu olayı tanıyabilir mi?

 

Buna evet demeyi bugün çok zor görüyorum. Çünkü beyin bir şekilde alındıktan sonra uyanırsa içine düşeceği çaresizliği hayal etmek bile istemiyorum! Bir kavanoz içinde omurilik sıvısı içinde yüzen beyin uyandı ama kimse farkında bile değil, çünkü herhangi bir yerini kıpırdatabileceği bir vücuda sahip değil!

 

Gelecek kabuslar mı getirecek ne? :unsure:

Gönderi tarihi:

"Kısas kısas" çok yanlış bir terminoloji. "Ölü ölmüş" veya "yangın yandı" demek gibi bir şey. Kısas demek zaten suça misliyle ceza vermektir. Suç ve karşılığında kısas oluşur, olay biter. Eğer kısasa kısas olsaydı, bu bitmeyen bir kan davasına yol açardı. Her kısasa karşılık kısas! :) Bunun sonu gelmez!

Haklısınız. Bir kalem sürçmesi olmuş. Hatamı gösterdiğiniz için teşekkür eder, özür dilerim.

 

 

 

kısas kesinlikle önerilemeyecek, çağdışı, ilkel, insanlık dışı bir olaydır. Önerilmesi, tartışılması düşünülemez. Çünkü cinayet canavarca işlendiğinde, karşılık olarak idamın aynı canavarca yöntemle işlenmesini öngörür. Hatta kısas sadece cinayetleri değil, yaralamaları da kapsamına alır. Birinin kolunu kıran birinin de ceza olarak kolu kırılır. Bu ise ele alınıp teklif bile edilemez.

Yaşama karşı yaşam kısastır. İran'da, Suudi Arabistan'da idam aynı canavarca yöntemle mi yapılıyor ? Katile de öldürmeden önce tecavüz edilmesi şart midur Kısas için ?

 

İran gibi halkın önünde vince çekmeyeceksiniz

 

 

 

Bu kadar kesin ve net bir konuyu üstelik daha önce açıkladığım halde niye tekrar açıklamak zorunda kaldığıma hayret ediyorum.

Demek ki açıklamalarınız yeterince tatmin edici değilmiş efendim:

 

Adil, eşit, karşılıklılık ilkesine uygun son derece mantıklı bir cezadır.

idam cezasının olmayışı bir adalet eksikliğidir. İnsanın değersizleşmesidir. İnsan hayatının değerini ölçemiyorsak, aynı şekilde değeri ölçülemeyen bir bedeli olması gerekir.

 

İdam cezasını kaldırmak, insan hayatını hiçe saymaktır...

İdam cezasının adaleti tam olarak sağladığı argümanı ise yetersizdir.

 

Çünkü, bir katil hakkında gerçekten zor bir karar olan idam cezası kararını veren yargıçın ve özellikle bu cezayı infaz eden cellatın vicdanı, adaleti sağladığı gerekçesi ile bir nebzeye kadar rahat olabilir

 

ama diyelim ki, bu cezanın genellikle gündeme geldiği Pedofili bozukluğuna bağlı çocuk tecavüz ve cinayeti vakalarında, tam bir adalet sağlanması için, aynı eylemin, simetrik olarak katilin ...kendisi üzerinde de gerçekleştirilmesi gerekeceği için

 

bu cezayı infaz edecek cellatın vicdanının rahat olması - eğer kendisi de sapık ruhlu değilse - söz konusu bile olamaz. Bu eylemi gerçekleştirebilecek olan '' cellat '' için de yine aynı adalet sağlanmaya kalkışılırsa işin içinden çıkılamayacağı çok net görülür.

Burada "kısas"tan bahsedilmedi, konu idam...

Efendim, '' İnsan hayatının değerini ölçemiyorsak, aynı şekilde değeri ölçülemeyen bir bedeli olması gerekir. '' demek '' kısas ''tan söz etmektir, konunun tam olarak '' kısas '' olmasıdır.

Ben burada kısas gibi ilkel, çağdışı ve vahşi bir uygulamayı öneren kimse görmedim.

 

 

 

"Kurban kurtulma umudu taşır ama idam mahkumu taşımaz" savlamasına ise çok şaşırdım. Bu nasıl bir savlama böyle? Canavarca işkence edilen ve acı çektirilerek hayatını kaybeden bir sadist kurbanı ile gerekirse teskin edici iğne yapılan, yasal güvence ile, yasa koruyucunun gözetimi altında insanlık dışı bir davranışa izin verilmeden idama götürülen katilinin, acı çekmesini modern tıbbın tüm olanakları ile önleyen idam otomatı ile hayatına son verilmesi nasıl kıyaslanabilir, aklım havsalam almadı.

Aşağıdaki film örneğini de boşuna vermedik efendim:

 

'' Dead Man Walking '' diye bir film vardı. Konusu ABD'deki bir hapishanede geçen, çocuk tecavüzcüsü katil bir idam mahkumu ile ona dini telkin için görevlendirilen bir rahibe arasındaki duygusal paylaşım üzerinden ölümü gerçekten duyumsatan Oskarlı bir filmdi.

 

İdamın infazına doğru son saatlerde, mahkumu götüren gardiyanla, rahibenin konuşmaları çok şeyler anlatıyordu:

 

Gardiyan- Bana şunu söyleyin hemşire, sizin gibi bir rahibe burada ne yapar. Çocuklara öğretmenlik yapmanız gerekmiyor mu? Bu adamın ne suç işledigini bilmiyor musunuz? O çocukları nasıl öldürdüğünü?

 

Rahibe- Karıştığı şey kötüydü, bunu hoş görmüyorum. Sadece insanları öldürmenin yanlış olduğunu söylemek için insan öldürmeyi anlamıyorum.

 

Gardiyan- İncil ne der bilirsiniz, "göze göz".

 

Rahibe- İncil başka neler için ölüm cezası talep eder bilir misiniz? Evli birinin zinası, fahişelik, homoseksüellik, kutsal topraklara ayak basma, kutsal dinlenme gününe veya ana babaya saygısızlık.

 

ve o idam mahkümunun şırıngalarla damarlarına öldürücü kimyasal zerkedilerek infazından onceki son cümlesi :

 

'' tek söylemek istediğim şu, öldürmek yanlıştır, her kim yaparsa yapsın, ben, sizler ya da hükümetiniz... ''

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Film bana hiç bir şey anlatmadı, söylemiştim. Filmi izlediğimi ve 'umarım idam durdurulmaz'dan başka bir şey düşünmediğimi söylemiştim. Rahibe gardiyana güzel yanıt veriyor, ama bana değil.

 

Bir film de ben anlatayaım madem. İsmini hatırlamıyorum. Fakat suçluların rehabilitasyonu ile ilgili bir kitap yazan bir profesör, kitabındaki savını kanıtlamak için bir cinayet suçlusunu evinde çalıştırmaya başlar. Profesörün kızı en büyük destekçisidir, o da suçlunun rehabilitasyonu için elinden geleni yapmaktadır. Olaylar gelişir ve bir gün profesör evde kızının cesedini bulur. Katil onu da öldürmüştür. Cesedi yok etmek için hazırlık yaparken yakalar katili.

 

Bir süre sonra eve gelen polisler, bahçede direğe bağlı yanmış bir ceset bulurlar. Profesör katili direğe bağlayıp suçluların rehabilitasyonunu anlattığı kitapları altına yığmış ve ateşe vermiştir. Profesörü de kızının cesedi başında ondan af dilediğini sayıklarken bulurlar...

 

Kısasın bahse konu bile olmadığını, ilkel, çağ dışı ve insanlık dışı bir olay olduğunu, cana can değil, her yapılana aynen misliyle karşılık vererek cezalandırma olduğunu, bundan ise modern hukukta söz bile açılmasının olası bile olmadığını ise bir kez daha belirtiyorum.

Gönderi tarihi:
idam cezasının olmayışı bir adalet eksikliğidir. İnsanın değersizleşmesidir.

 

Aksine idam cezaları adalet eksikliği olan düzenlerin getirileridir. İnsanlar(tümü) değerlendirildiğinde suç unsurları da ortadan kalkacaktır. Asıl yargılanması gereken, adaletsiz yoz düzenlerdir.

 

Yanlış ideolojiler yanlış bilinçler oluşturuyor.

Gönderi tarihi:

Kısasın bahse konu bile olmadığını, ilkel, çağ dışı ve insanlık dışı bir olay olduğunu, cana can değil, her yapılana aynen misliyle karşılık vererek cezalandırma olduğunu, bundan ise modern hukukta söz bile açılmasının olası bile olmadığını ise bir kez daha belirtiyorum.

Yani, sizin tanımınıza göre, İran ve Suudi Arabistan'da kısas uygulanmadığını mı düşünmemiz gerekir ?

 

Tecavüz edene tecavüz edilmiyor oralarda yani. ;)

 

 

Kısas nedir bir bakalım:

 

Kısasın farz olduğu Kuranı Kerimde şu şekilde açıklanır.

 

“Ey iman edenler! öldürülen kimseler hakkında size kısas farz kılındı. Hür hür ile, köle köle ile, dişi dişi ile kısas olunur. Ama kim, maktûlün velisi tarafından affedilirse kısas düşer. Bundan sonra gereken diyeti ona güzel ve makul bir şekilde ve tam olarak ödemek gerekir. Bu esneklik Rabbiniz tarafından bir kolaylık ve lütuftur. Artık kim bundan sonra karşıdakinin hakkına tecavüz ederse ona son derece acı bir azap vardır.

 

Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Böylece korunmayı umabilirsiniz. Kısas hayat hakkının ve canı korumanın gereğidir. Gerçi kısasın kendisi cezayı hakketmiş bir hayatı yok etmedir, ama aynı zamanda haksız yere hayatı yok etmeye karşı, hayatın en büyük müeyyidesidir. Kısas gibi caydırıcı bir hüküm, toplum ve kişi hayatının garantisidir. Böylece dünya hayatınızı olduğu gibi ahiret hayatınızı da korursunuz.

(Bakara, Suresi, 178-179)

 

-http://www.sorularlaislamiyet.com/qna/1877/kisasa-kisasi-nasil-anlamaliyiz-nerelerde-kisas-uygulanabilir-siniri-nedir.html-

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Tecavüze kısas olarak tecavüz konusunda bir içtihat illa geliştirilmiştir. İşte buna ya ahlaka mugayir, ya menfur fiil filan gibi bir içtihat getirmişlerdir. Elbette tecavüz edene tecavüzle ceza verilmiyor. Ya bu zaten çok komik olurdu, düşünsenize! Cellat adamı hiç çekici bulmazsa ne olacak?

 

Hayır, infazı halk izliyor bir de! Kısas halk önünde gerçekleştirilir o ülkelerde!

 

Ya bırakın, iş nerelere geldi, lütfen artık ya! Ben de oturmuş yanıt veriyorum...

 

Neyse ama yani, İran'daki vahşi infazları, vincin ucunda çırpınan, elleri bağlı nefesinin tükenmesini ve acısının dinmesini dakikalarca beklerken debelenen insanları, gördük, biliyoruz. Bu insanlık dışı konularda laf ebeliği yapmak benim ağrıma gidiyor, bırakalım. Burada bir insanlık dramından, işkenceden bahsediyoruz ya!

 

Asarak idamın bile bir yöntemi vardır, öyle vince çekilmez. Ani bir düşüşle boynun kırılması sağlanır. Kaldı ki bu bile artık terkedilmiştir. Asma, nefessiz bırakarak infaz demek değildir. Böyle uygulayanlar canidir, insanlıktan uzak canavarlardır. O suçlu kadar suçludurlar. Öyle idam olmaz!

Gönderi tarihi:

Tecavüze kısas olarak tecavüz konusunda bir içtihat illa geliştirilmiştir. İşte buna ya ahlaka mugayir, ya menfur fiil filan gibi bir içtihat getirmişlerdir. Elbette tecavüz edene tecavüzle ceza verilmiyor. Ya bu zaten çok komik olurdu, düşünsenize! Cellat adamı hiç çekici bulmazsa ne olacak?

 

Hayır, infazı halk izliyor bir de! Kısas halk önünde gerçekleştirilir o ülkelerde!

 

Ya bırakın, iş nerelere geldi, lütfen artık ya! Ben de oturmuş yanıt veriyorum...

:) Yaa, demek ki neymiş ? Kısas, '' cana can değil, her yapılana aynen misliyle karşılık vererek cezalandırma '' değilmiş, değil mi efendim ? Ben de bunu anlatmaya çalışıyordum.

 

 

 

Asarak idamın bile bir yöntemi vardır, öyle vince çekilmez.

Evet, ayette de '' vince çekme '' diye bir konu olmadığına göre, sizin idamı savunma mantığınız kısasa dayanıyormuş. Umarım bu kez ne dediğim anlaşılmıştr.

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

İdam karşıtıyım diyorsunuz da idam cezası gelsin diyenler her suçta insanlar idam edilsin demiyor ki...

Ben de idam cezasının gelmesini istiyorum ama gerektiginde kullanılabilmeli!.. Her suçun her cinayetin cezası idam olsun demiyorum böyle birşey söz konusu olamaz. Ama öyle caniler var ki insan olmaktan çıkmış kimseler ve bunların insanlar arasında nefes almaları sakıncalı neticeler doguruyor. haksız mıyım ?

Gönderi tarihi:

İdam karşıtıyım diyorsunuz da idam cezası gelsin diyenler her suçta insanlar idam edilsin demiyor ki...

İdam yanlısıyım diyorsunuz da idam cezası olmasın diyenler caniler serbest bırakılsın demiyor ki...

 

O kadar iletilerde yazılanları okudunuz da, bunu mu anladınız ?

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

cana can değil

...nefse bin nefsi... Cana can...

İnsan hayatının değerini ölçemiyorsak, aynı şekilde değeri ölçülemeyen bir bedeli olması gerekir.

Kısasın bahse konu bile olmadığını

:)

 

Bence, bu konudaki tartışma bitmiştir.

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Yeri gelmişken sorayım: Kutsal olduğu iddia edilen bir metinde nasıl olur da "Hür hür ile, köle köle ile, dişi dişi ile kısas olunur" gibi akıl dışı, insanlık dışı, hukuka temelden aykırı bir ifade bulunabilir? Benim savunduğum bir metinde bu ifadenin yer almasından benim yüzüm kızarır, yerin dibine geçerdim. Ne demek ya? Bu nasıl olur? Var mı böyle rezalet ya? Bunu bir İslam düşmanı tercümede eklese, orjinal metinde olmasa ancak olurdu! Ancak ne yazık ki metin orjinal!

 

"el hurru bil hurri vel abdü bil abdi vel ünsa bil ünsa" orjinal metin bu! Arapça allamesi olmaya da gerek yok, anlam apaçık!

Efendim, konuyu yine saptırmamak için, bunun cevabını ayrılan başlıkta verdim.

 

LİNK: DİN, DOGMALAR VE BİLİM

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

:D "Cana can değil" diye bir iddiam olamaz, çünkü kısas edilecek dişse, diş tamam, gözse göz, tamam. Ama kısas edilecek cansa ne olacak? "Sadece cana can değildir" demek istediğimin herhalde çok açık olması gerekiyor! :) E biraz anlama yeteneği, mümkünse, lütfen!

 

Kısas istiyor olsam, göze göz, dişe diş, cana da can isterim derdim!

 

İdam bundan çok ama çok ayrı bir şey. Kısasla idamın ilgisi yok. Kısas "SADECE" (Aman bu kez unutmayayım, iyice belirteyim) canı içermez. "Kısas isterim, gözse göz, dişse diş, cansa can" dedin mi işte bu idam olmaz, kısas olur! :) Sadece tecavüz konusunda "ya valla hanım abla, tamam kısasını alacağız bu adiden de, adamın tipi berbat şekilde kaçık, şaftı kayık bir tip, hiç kimse ona tecavüze yanaşmıyor!" sorunu çıkabileceği, ya da eni konu kısas bu, uygulayacak olanların dini bütün, nasıl tecavüz ettirsinler adama sorunu ciddi bir sorun olduğundan herhalde tecavüz edene kısas olarak tecavüz edilemiyordur, bilmiyorum, belli de olmaz bu dogmatikler ama! :D

 

Yani bu kadar apaçık konuları tartışmak da çok abes kaçıyor, ne faydalı oluyor, ne öğretici oluyor, gerçekten de bitsin yani, ikna olmak diye bir şart yok.

 

Kaldı ki benim bu parlementodan idamı geri getirsin diye değil, hiç bir şey yapması talebim yok! Bu parlementodan ve bu iktidardan tek dileğim var, o da bir an önce ortadan yok olması! :lol:

Gönderi tarihi:

İdam bundan çok ama çok ayrı bir şey. Kısasla idamın ilgisi yok.

:lol: Yine başa döndük:

 

Yani, sizin tanımınıza göre, İran ve Suudi Arabistan'da kısas uygulanmadığını mı düşünmemiz gerekir ?

Yani anlamamak için bu kadar direnmek niye ? İlla ki tecavüzlük bir suç da olması gerekmez. Göze göz, dişe dişse, neden kurbanını parçalara ayıran bir katile, İran'da veya Suudi Arabistan'da aynı muameleyi yapmıyorlar ?

 

Yoksa, onlar da sizin savunduğunuz '' Modern Hukuk ''a geçmişler de haberimiz mi yok ? :D

 

Bakın, idamı savunma gerekçenizin kısas mantığı ile aynı olduğunu söylüyorum. Her idamı savunanın kısası savunduğunu değil. Sayın Evrensel de bunu farketmişti, hatırlayın.

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

idamı savunma gerekçenizin kısas mantığı ile aynı olduğunu söylüyorum. Her idamı savunanın kısası savunduğunu değil.

Hele şükür! Sonunda!

 

Sizin kafanızda bir benzerlik canlanmış olabilir, ama yanılıyorsunuz. Ben kısastan hiç esinlenmiyorum. Tam tersine, dogmadan hiç hazzetmediğim ortada, apaçık sanıyorum. Sizin kaygınız, sanırım beni kendi argümanım ile vurmaya kalkmanız oldu. Bu da olmadı, gördünüz.

 

Benim baştan beri ortaya koyduğum düşüncelerin kısasla hiç bağlantısı olmadığı halde, bu konuyu siz iddia ettiniz, sonra da konuyu dağıtmakla beni suçladınız. Şöyle bir tartışmanın seyrini toparlayın zihninizde, göreceksiniz... Benim en ufak bir "zaten dinde de böyledir" filan türü lafım olmuş olsa, amenna. Kusurumu itiraf eder, boynumu bükerim. Ama öyle bir îma etmem bile olmadığı için bende kabahat yok, olsa kabul etmeyi erdem sayarım.

 

Saygılar benden...

Gönderi tarihi:

Benim baştan beri ortaya koyduğum düşüncelerin kısasla hiç bağlantısı olmadığı halde, bu konuyu siz iddia ettiniz, sonra da konuyu dağıtmakla beni suçladınız.

Vurma falan bunlar çirkin şeyler ve konuyu zihnimde toparlamama da gerek yok sayın demirefe.

 

Zira, şöyle ilk sayfaya gidip '' kısas '' kelimesini arattığımda zaten ilk çıkan yazı size ait:

 

Burada "kısas"tan bahsedilmedi, konu idam...

Yani; söylediklerimi kısasla ilişkilendiren sizsiniz. Ve tekrar o sayfalara dönüp bakarsanız, idam gerekliliğini kısas benzeri bir mantığı içeren gerekçeye dayandırdığınızın, sayın gugukçuk, sayın Ulaş42, sayın Evrensel tarafından da farkedilip ifade edilmiş olduğunu görürsünüz. :)

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

"Kendi argümanı ile vurmak" sözünde ben "çirkin"?? olan bir şey göremedim. Önce siz açıkça kısası tanımlayan şeyler söylediniz, ben de "ben kısastan bahsetmiyorum ki bunları söylüyorsunuz" dedim. Sonra da siz benim kısas istediğimde ısrarcı oldunuz. En son da bu ısrarınızdan vaz geçtiğiniz için teşekkür ediyorum.

Gönderi tarihi:

Ben dünyada adaletin değerini tartacak bir ölçü bilmiyorum. Adaletin değerini belirtecek bir birim de bilmiyorum. Adaletin yerine gelmesinin değeri ölçülemez. Para ile, altın ile, dağlar kadar yığılsa, bir adaletin sağlanmasının karşılığı olamaz!

 

Adalet bu kadar değerli, bu kadar yücedir. Dünyada değeri onun ile kıyaslanacak bir şey bilmiyorum.

 

O yüzden adalet mutlaka yerine gelmelidir. Bunun değerini tartacak dünyada ölçek yok, yerine geçecek hiç bir değer yok, bu kadar önemli adalet! Bir mağdurun göz yaşı bence yerleri, gökleri titretmeli. O damla yere düşmeden adaletin eli uzanıp onu silmeli.

 

Bunun değerini ölçecek hiç bir nesne, kavram, ölçüt, değer bilmiyorum. Yeryüzünde insan türünün yapabileceği en değerli iş, adaleti sağlayabilmektir. Bunun önemini ve değerini ölçecek, karşılayabilecek hiç bir şey yoktur...

Gönderi tarihi:

En son da bu ısrarınızdan vaz geçtiğiniz için teşekkür ediyorum.

Bence boşuna teşekkür etmeyin efendim. Zira, savunduğunuz mantığın kısas mantığı olduğu iddiasından vazgeçmiş değilim, nereden çıkardınız bunu merak etmedim de değil hani ? :D

 

 

 

Saygılar sunarım.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.