Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Atatürk’ü Peygamber Yerine Koyan Laikler


Önerilen İletiler

Atatürk'ü Sevmeye Mecbursun!

 

Bu bir dayatmadır üstelik de devlet eliyle yürütülen.

 

Türkiye’nin siyasi portresi şizofreniktir. Birinci kimliği, gerçekten de halkın iradesi ile seçilmiş hükümetlere dayanır ki bunun da alt katmanı çoktur ama hep dediğimiz gibi bu ülkede tüm zorlamalara karşın demokrasi filizi toprakta her daim biter.

 

Geçmişin resmi tarih diktası, yaşanmışlıkları şehir efsaneleri olarak betimleyip elinin tersiyle itse de, Cumhuriyet döneminin ‘Merkezi ulus devlet’ fenomeni bir yere kadar başarılı olmuştur.

 

Halkın bağımsız iradesi pek tabii ki Demokrat Parti’yi de, Refah Partisi’ni de, en nihayetinde AK Parti’yi de hükümete taşımıştı.

 

Seçmenin tercihi demokraside esastır ancak Türk parlamenter yapısının diğer kardeşi militarizmin bir elini kışlaya diğerini de siyasetin cebine koymasıyla başkalaşım geçirmiş ve tuhaf bir şekle bürünmüştü.

 

Diğer yandan JİTEM deyin, Ergenekon veya total anlamda Derin Devlet; bugün yargının ayıklamaya çalıştığı karanlık yapı bu şizofrenik sistemin perde arkasındaki yüzüyle doğdu, serpildi ve büyüdü.

 

Devletin gizli karakterinde bir yön daha vardı ki, istediğiniz kadar darbeler için TSK’yı suçlayın, -vurun ama dinleyin- dikte edilmiş dayatmaları ezberlemiş bir hafızayı temel alıyordu.

 

Türkiye’de halkın tercihi olan hükümetler, sadece devleti yönetmekle değil içerideki katı devletçi mekanizma ile de mücadele etmek zorundadırlar. Kafanız karıştı, biliyorum, şöyle basitleştirelim!

 

Diyelim ki X Parti seçimle iktidara geldi, güzel. Eğer X Parti, sistemin çarklarının talep ve ihtiyaçlarına yanıt vermiyor veya beklentiyi karşılamıyorsa, o vakit ya darbe yada muhtıra için düğmeye basılıyor. Yani devletin bekaasını temel alan zihniyet, öncelikli olarak kendi tabiatını muhafaza etmeye çalışıyor.

 

Kemalizm’in korunması diyebilirsiniz buna, doğal bir refleks ideoloji adına fakat bu eğilimin hem kendisi hem de taraftarları daha tehlikeli oluşumları tetiklemişti. Yalnızca darbeler ile sınırlı değil, faili meçhuller, sebepsiz ve kanunsuz yargılamalar, fikir suçlarının ayyuka çıkması ile devletçiliğin zırhı da kalınlaştıkça kalınlaştı.

 

Bugün hükümet devleti idare etmeye çalışırken, yapı içinde hoşgörüsüz ve tartışmaya kapalı bir zihniyet halen varlığını koruyor.

 

Esasında Ergenekon dediğimiz yapının da özünde bu var. Biz Ergenekon diyoruz, deşifre olan tabir bu, belki adamlar kendi aralarında ‘Cengaverler’, ‘Yiğitler’ vs diye hitap ediyorlardır. Bunu bilemeyiz ancak akıl sorgulayıcı bir silahtır ve korku imparatorlukları bu nedenle özgür zihinlerden korkar!

 

Devletin yekpare yapısını koruyan zırhın katılığı yüzünden iktidardaki X Partisi’nın işi hayli zor.

 

Şimdi parantezi biraz daha açalım; AK Parti’den ölesiye nefret eden laisistlerin karabasanı Türkiye’nin demokratik dönüşümünde ezberletilmiş Kemalist doktrinlerin safdışı bırakılması.

 

Şükür ki gün geçtikçe dogmalarımızı masanın üzerinde bırakıyoruz fakat şizofreninin en kötü yanı olan kişilik dönüşümü en olmadık mecralarda karşımıza çıkıyor.

 

Bu yazıyı neden yazdım?

 

Devlete bağlı bir kurum var, Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu.

 

Kamu hizmetinin hele ki son derece hassas bir alanında iştigal ediyorlar, güzel, kurumun bir de internet sitesi var. Girin, bakın. Evlat edinme koşulları butonuna tıklayın, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere yönelik kurallar burada sıralanmış. Evli olacak, şu yaşta, falanca konumda, durumda vs vs.. Aranan adayların özellikleri kalem kalem belirtilmiş.

 

Buraya kadar herşey standart! Fakat evlat edinme koşulları arasında öyle bir derecelendirme var ki aynen paylaşıyorum:

 

“Sosyal ilişkiler açısından toplumun norm ve değerlerine aykırı düşmeyecek özellikler taşıması, kılık kıyafet, yaşam tarzıyla çağdaş görünüm ile Atatürk İlke ve İnkılaplarını yaşamında uygulayabilecek düşünce yapısına sahip olması…”

 

Evlat edinmeye gittiniz, hanımınız kapalı. Bitti! Kusura bakmayın, çocuk mocuk yok size.

 

Beyefendinin sakalı İslami bir görünümde.. Olmaz!

 

Sayarız da sayarız karamsar senaryoları da, bu küçücük unsurlar dahi Türk devlet yapısına 1923 sonrasında enjekte edilmiş Apartheid baskının yeterli delilidir.

 

Eminim ki Sayın Başbakan’ın bundan haberi yoktur, ihtimal ki kurum başkanı bile bilmiyordur. Hiç aklınıza gelir mi, mağdur bir çocuğa sıcak bir yuva sağlamak isteyen çiftlerde üstü kapalı olarak türban avcılığı yapılacak?

 

Atatürk yaşasaydı, isminin bu yobazlıklara alet edilmesine kızardı, eminim! Bu yaptırımlar ve putlaştırma misali eğilimler ‘Beni övmeyi bırakın’ diyebilmiş bir adamın hümanizmasında sanırım barınamaz.

 

Bugüne dek sisteme dairdi bütün tartışmalarımız, Atatürk’ü sanal bir peygamber yerine koyan faşizan laikler her türlü küfürü etti bunları söylediğimizde.. Kişileri ne karalamak ne de yersiz yüceltmek evladır; her iki koşulda da uygulayan komik duruma düşer, ismi özne olarak kullanılan kişi değil!

 

Atatürk’ün ismini kullanarak sistemin çarklarını kendi çıkarlarının yönüne çevirmeye çalışanlar..

 

Komik bile değil…

 

Gülünçsünüz…

 

Son söz, anına saygılar sarışın mavi gözlü adam.. Bil ki bunlar seni aslında sevmiyor, odaklarına flama diye açıyorlar resmini.

 

Huzur içinde yat!

 

Ozan İncesaraç- Haber365

 

Atatürk'ü çıkarlarına kalkan yapmaya alışmış zihniyetten bir örnek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Topluma kin ve nefret pompalamakla görevli cemaatin emperyalizmin kucağında oturan efendisi takiye uğruna kırk takla atmakla ünlüdür. Şimdi de Atatürk'ü açıktan hedef almama, üstü kapalı eleştirme ve düzenledikleri paneller, konferanslarla Atatürk'ün adını anmadan Mustafa Kemal veya sadece Mustafa diye geçiştirerek kurtuluşta hiç bir rolü olmadığı imalarını yaymaya çabalamaktalar. Sıkışırlarsa "yok biz öyle demek istemedik" diye sıyrılıyorlar.

 

Bunların allah bir dediklerine bile inanılmaz. Görevlendirildikleri misyon, toplumu düşman kamplara bölmek için Atatürk ilkelerine bağlı herkese akıl almaz iftiralar yöneltmektir. Emperyalist ağaları bu emri vermiştir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk'ü sevmek her Türk'ün görevi olmali.Cünkü bu millet ona cok seyler borcludur.Bunu dayatma olarak gören zihniyetin Atatürk'ü sevmeyen zihniyet olduğunu düşünüyorum.

 

Atatürk bu millete cok seyler verdi.Herseyden önce millet olma suurunu verdi.Bu milleti bagimsiz bir millet yapti.Onu sevmek bir borctur evet.Onu sevmeyen fakat bunu söyleyemeyenler onu sevmeyi birtakim kaliplara oturtmus ve onu sevenlere hakaretler yagdirmaktadirlar.Haber 365 denilen internet sitesi bunlardan biridir.

 

Milleti Kurtulus Savasina karsi kiskirtan,Ingilizlerin tarafında olup Kurtulus Savasi verenleri eskiyalikla suclayan bazı din adamları ki bunlardan biriside Saidi Kürdi'dir, dogdugu köyün adini kullanmistir.Saidi Kürdi, Mustafa Kemal'e Deccal demiştir.Kendini peygamber olarak tanimlayan bu kişi Kurandaki bazi ayetlerin kendisi icin yazilmis oldugunu bile ileri sürmüştür.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Milletin inanç ve değer yagılarını aşağılayanlar, Atatürk adının ardına sığınıyorlar(dı) genelde.

 

Hatta milleti hortumlarken de yakalarında Atatürk rozeti , ellerinde Atatürk posteri vardı; İrtica geliyor diyorlardı.

 

Ama şimdilerde , kirli ODA plan ve şantajları ortayı çıkınca , Atatürk'ün adını ağzına almaktan utanır oldular.

 

Öyle ya , Dünya alem Atatürk rozeti takarak kalkınmıyor ya.

 

Çalışıyor, hak , hukuk, adalet, insan hak ve özgürlükleri bağlamında, ihtiyaç duyulan çalışmaları yaparak gelişip ilerliyorlar.

 

Gerçi bizimkiler arasıra, laikçi yatırı haline getirdikleri Anıtkabir ziyaretlerinde işe yaramaz gözdağları vermeye çalışsalarda, eskisi gibi prim yapmadığını, gazetelerin son sayfasının en altında üç satırda haber olduklarını görünce, Atatürk istismarını bırakmaları gerektiğini anlamaya başladılar.

 

Bu iyi bir gelişme.

 

Millete mal olmuş bir insanı; 1920 model, kendi uydurdukları BASİT ideolojilerine alet etmeye kalkmaları ve bunu yıllardır bir zulüm olarak millete dayatmaları, onun adına darbeler yapmaları utanç vericiydi, çağ dışıydı.

 

Artık onun yakasından düşüp, adam gibi plan, proje üretmek ve çalışmak zamanıdır.

 

Eminim yakın bir zamanda, İrtica paranoyasından kurtuldukları gibi Cemaat paranoyasındanda kurtulacaklar.

 

Tedavisi uzun, meşakkatli, ama ne yapalım, kazanan biz olursak sabredeceğiz. Allah hidayet versin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah hidayet versin.

 

Milletin kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin ilkelerini beğenmeyenler, dinin arkasına sığınıyorlar.

 

Hatta milleti hortumlarken de ellerinde dini kutsallar var. Darbe geliyor diyorlar.

 

Ama şimdilerde yalan iftiraları ortaya çıkıyor.

 

Öyle ya, dünya alem dini siyasete alet ederek kalkınmıyor ya?

 

Çalışıyor, hak , hukuk, adalet, insan hak ve özgürlükleri bağlamında, ihtiyaç duyulan çalışmaları yaparak gelişip ilerliyorlar.

 

Gerçi bizimkiler arasıra, dinci silahı haline getirdikleri yargı ile gözdağları vermeye çalışsalarda, Atatürkçüleri yıldıramayacaklarını anlayacaklar.

 

Milletin inancını BASİT ideolojilerine alet etmeye kalkmaları ve bunu yıllardır bir zulüm olarak millete dayatmaları, onun adına dinci diktaya heveslenmeleri utanç verici, çağ dışı.

 

Artık onun yakasından düşüp, adam gibi plan, proje üretmek ve çalışmak zamanıdır.

 

Eminim yakın bir zamanda, darbe paranoyasından kurtulacaklar ve millet de onlardan kurtulacaktır.

 

Hukuksuz hukuk meşakkatli, ama ne yapalım, kazanan ülkemiz olursa sabredeceğiz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok şükür, çalışıp proje üretiyor ve iktidarımıza sahip çıkıyoruz.

 

Bir türlü İktidar olamayan Muhalefet ve destek çıktığı Darbeciler eline yüzüne bulaştırdılar.

 

Yüz karası planlarını parke altlarına döşerken yakalandılar.

 

Suç üstü yakalananlar ifadeye, Ak Parti yüzde 50 iktidara, varmı ötesi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Akıl vaaar, mantık var. Darbe yapacakmışsın, yapamamışsın. Planlarını parke altına niye saklayasın? Darbe zaten suya düşmüş, darbecileri içeri alıyorlar. Darbeci fikirler de bir daha asla gelmeyecek tanrı ilhamı değil, zamanı gelince yine düşünürsün. O halde vahiymiş, bir daha gelmezmiş gibi niye saklayasın? Elinin kiri değil mi, yok et, kurtul! "İstersem bana bile geri vermeyin" deyip de mi, ne diye parke altına döşeyesin yahu? :lol: Eeeey akıııl, eeeyyy fikir! Ve de eeey zekâ!!! Hayır, "Görevimiz tehlike" izleyen bile bilir bu işin raconlarını yahu, orda bile belge imhasının önemi vurgulanır! Darbe planı yapıp "olmazsa on yıl sonra çıkarır, bakar yaparız" diye döşeme altına saklandığı nerde görülmüş? Darbe ya yapılır, ya yapılmaz, yapılmayınca plan suya düşmüştür, belge de imha edilir.

 

Yok da insanlar illa Aziz Nesin'in yüzünü kara çıkarmayalım, hatta verdiği yüzdeden de daha yüksek oranı tutturalım diye niye bu kadar gayret içindeler ben onu anlamıyorum. İleri demokraside Eritre'yi de sollayıp dünyada birinciliği yakalamak için mi? :lol:

 

Darbe belgeleri öyle saklanmaz. Kenan Evren darbe belgesini özel kasada sakladı, kendinden başka kimseye göstermedi. Darbe böyle yapılır. Yüzlerce subayın katıldığı seminerlerde darbe planı yapılmaz! Yapılıp kozmik odalara sarımsaklayıp saklanmaz. Atıyorum 22 Mart'ta darbe mi planlandı? Plan gerçekleşmezse 23 Mart'ta belgeler ortadan kalkar. Pır yani, uçar. Tozu bulunmaz. Bu böyledir yahu, çocuk mu kandırıyorsunuz?

 

Haaa, yok, Silahlı Kuvvetler emir komuta zinciri içinde darbe planladı diyorsanız Hilmi Özkök en başta yargılanır, biz de o zaman inanırız. Haberi ya vardır, ya yoktur. Var da diyemem, yok da diyemem demekle sıyrılınmaz. O zaman bu iş tezgah olur, düzen olur, madrabazlık, hokkabazlık olur...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tebrikler ! Bundan daha iyi ifade edilemezdi gerçekten, mantık ve ironi iç içe ! :iyi:

 

Akıl vaaar, mantık var. Darbe yapacakmışsın, yapamamışsın. Planlarını parke altına niye saklayasın? Darbe zaten suya düşmüş, darbecileri içeri alıyorlar. Darbeci fikirler de bir daha asla gelmeyecek tanrı ilhamı değil, zamanı gelince yine düşünürsün. O halde vahiymiş, bir daha gelmezmiş gibi niye saklayasın?

 

 

Saygılar sunarım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Haaa, yok, Silahlı Kuvvetler emir komuta zinciri içinde darbe planladı diyorsanız Hilmi Özkök en başta yargılanır, biz de o zaman inanırız. Haberi ya vardır, ya yoktur. Var da diyemem, yok da diyemem demekle sıyrılınmaz. O zaman bu iş tezgah olur, düzen olur, madrabazlık, hokkabazlık olur...[/font]

 

Charli nin planları da kendi kendini imha ediyordu.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Darbe yalanlari sadece baslattiklari cadi avini sürdürebilmek icin üretilmis yalanlardir,belgelere gelince,akli basinda olan hickimse,öyle belgelerin bilmem nerelere saklanacagina inanmaz.Ve yine akli basinda olan herkes o belge denilen sahte kagitlarin birileri tarafindan önceden oralara sokulmus ve zamani geldiginde ortaya cikarilmis oldugunu anlar.

 

Yani asker darbe yapacak,birsürü kagit vesaire,sonra bunlar biryerlere saklaniyor,böyle bir mantik tutulmasi olurmu?Hemde asker yapacak bunu.Bu aynen Amerikali abilerinden silah saklama dersi alipta bir kazma vurusta "hah buldum"demeye benzer.Oda TV o nedenle basilmadi mi?

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.