Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Efendim o sizin dediğiniz Seküler Devletlerde olur. Laik Devlette diyanet gibi bir kurumun olması da dinin desteklendiği anlamına gelmeyebilir.

 

 

Saygılar sunarım.

bir dinin parasal olarak finanse edilip yaygınlaşması için hizmet yapmak nedir destek değilmidir.

Gönderi tarihi:

bir dinin parasal olarak finanse edilip yaygınlaşması için hizmet yapmak nedir destek değilmidir.

Efendim, camileri diyanet yaptırmıyor. vatandaşlar yaptırıyor. devlet yalnızca eğitimli imam tayin ediyor. böylece camilerde siyaset yapılması önleniyor. diyanet vakfı ise isteyen vatandaşlardan toplanan bağışlarla faaliyet gösteriyor.

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Simdi yazilanlari okuyorum ve herkesin isin girgirinda veya edebiyatinda oldugunu görüyorum.Aslinda zaman ne girgir ne edebiyat zamanidir.Eger hala olanlari cözümleyemiyor ve isi girgira veriyorsak bu cok vahim bir durumdur.

 

Önce pesinen sunu söyleyeyim;benim kapima gelen imam önce dayak yemeyi ve hatta varsa sakalinin yolunmasini gözüne almalidir.

 

Imamin yeri camidir.Laik bir ülkede imamlar ev ziyaretleriapiyorsa bunun adina MISYONERLIK denir ve Islam dininde bildigim kadariyla MISYONERLIK KURUMU YOKTUR.Avrupada arada bir kapiniz calinir ve rahibe ve papaz misyonerler sizin dilinizde size Isa'dan bahsetmeyi teklif ederler.Aile Imanligida aynen böyledir.

 

AKP iktidari,hocalarinin yolun takip etmektedir.Hocalari öldü ama asil büyükleri Amerika'da IMAMLIGINI ILAN EDECEK ZAMANI BEKLIYOR.Ona bundan bir yil önce "NEDEN TÜRKIYE'ye dönmüyorsunuz"diye soranlara o,"henüz sartlar yeterli degil"demistir.Aslinda FETULAH GÜLEN iSTEDIGI ZAMAN dönebilir Türkiye'ye.Yani herhsngi bir kogusturmasi yoktur,beraat ettirilmistir AKP yargisi ile.Fetulah Gülen'in Türkiye dönmesi icin Türkiye'nin tamamen Islami yönetime gecmesi gerekir.Bunun calismalari yapilmaktadir.Bakmayin arada bir AKP'cilerin Laiklik cikislarina,o sözler etrafi yaniltmak icindir.Ne kadar üzücüki bunca gercege ragmen hala adam toplumu aldatabilmektedir.

 

Fetulah Gülen Türkiye'ye döndügü zaman Türkiye'da artik Laiklik ve Atatürk konusulmayacaktir.Cumhuriyet farkli bir adla anilacaktir.

Eger bunlari hala görmeyip isi girgira aliyorsak Erdogan'in neden basarili oldugunu tartismaninda bir anlami kalmiyor.

 

Aile Imamligi tesisi dinci devlete giden adimlardan biridir.Dinciler Türklerden hoslanmazlar.Nereden nereye diyenler olabilir ama eger resmi bütün ayrintilariyla incelemezsek gözümüzden kacanlari farkedemeyiz.

 

Dinciler,Türklerden hoslanmazlar,cünkü Türklük bir irktir.Dinciler icin ise irk olayi yoktur sadece tek bir ÜMMET vardir.Bu nedenle kim Türklügü savunur ve önce Türk sonra müslüman diyorsa dincilerin gözünde bunlar susturulmasi yok edilmesi gerekenlerdir.Ergenekon'a bu gözle bakmakta yarar vardir.Ergenekon saniklarinin arasinda neden bir tane seriatci dinci yok saniyorsunuz?

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

türk ırkçılığı yapmak doğrumu peki en az ümmetçilik kadar kötüdür çünkü bunlarda insanları senci benci diye ayırmak vardır bu doğru değildir hepimiz insanın ve herkese eşit yaklaşacaksın adaletin temeli budur.

Gönderi tarihi:

çünkü din insan haklarına uygun bir olgu değildir

 

Yani insanın istediğine inanıp inanmaması insan haklarına uygun bir olgu değildir, öyle mi?

Gönderi tarihi:

 

Fetulah Gülen'in Türkiye dönmesi icin Türkiye'nin tamamen Islami yönetime gecmesi gerekir.

 

Bence İslam ı karıştırmayıp, dinci yönetim dersek daha isabetli bir yol izlemiş oluruz çünkü gerçek İslam bu kadar mal varlığının nasıl olduğunu sorgular. Böyle bir yönetim de yeryüzünde zaten yok.

İmamlara gelince, onlar ne yapsın be politika, adamları dövme, nasihat edip gönder, adamlar emir kulu. :lol:

Gönderi tarihi:

Gerçekten önleniyor mu?

Efendim, '' niyet neydiii, akibet ne oldu '' diye bir söz vardır. Yani, sorduğunuz soru konumuzun dışında , bizim buradaki tartışmamız ilkesel fakat yine de sorunuz üzerine bir şeyler söyleyeyim.

 

Bugün, geldiğimiz noktada Diyanet içinde iktidarın yaptığı operasyonu, aydın din görevlilerinin tasfiye edildiğini, özerk bir kurum olan diyanetin oto denetleme mekanizmalarının bozulduğunu biliyoruz fakat bugünkü duruma bakıp eskiden de öyleydi diyebilir miyiz ? Atatürk bunu böyle istedi diyebilir miyiz ? Laiklikte diyanet olmaz diyebilir miyiz ?

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Yani, sorduğunuz soru konumuzun dışında

 

Konumuz dışında olduğunu düşünmüyorum, konumuz tam da bu, iktidarın iktidarını güçlendirmesi için yapılan bir proje olduğunu görmek için allame olmaya gerek yok sanırım. Ben zaten günümüzdeki uygulamayı kastederek bu soruyu sormuştum.

Gönderi tarihi:

camilere imam atayıp bu imamın maaşını devlet ödüyorsa bu dini destekliyor demektir çünkü din insan haklarına uygun bir olgu değildir onun için devlet hiç bir dini desteklemez.

Efendim, Sünni İslam anlayışının hukuka ve devlet yönetimine yönelik hükümlerinin olması, bu olgu siyasallaştırılmadıkça laik bir devleti ilgilendirmez. Onun için, Laik bir devlette dinin siyasallaştırılmasının önündeki en büyük engel de diyanet benzeri kurumlardır. Bu durum yakın zamana kadar Laikliğin kalesi Fransa'da da böyle idi.

 

Laik bir devlet siyasallaştırılma potansiyeli olan bir din anlayışını kontrol altına almayıp, serbest bıraktığında oluşacak tabloyu hayal etmek güç değildir. Her cemaatin, her tarikatın ayrı camilerinin bulunduğu ve bu camilerde siyaset yapılarak halkın kışkırtıldığı bir ülkedeki laik devletin uzun süre yaşaması beklenebilir mi ?

 

Sizin savunduğunuz olay, ABD veya Almanya gibi dini anlayışların hukuka ve devlet yönetimine yönelik hükümlerinin olmadığı Protestan ülkelerdeki '' Seküler Devlet ''lerde geçerlidir. Fransa'daki Katoliklik gibi hukuka ve devlet yönetimine yönelik din anlayışlarının olduğu Laik Devletlerde değil. Nitekim, Fransa'da da Katoliklik'in böyle bir iddiası artık kalmadığından din üzerindeki devlet denetimi gevşetilmiştir.

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Konumuz dışında olduğunu düşünmüyorum, konumuz tam da bu, iktidarın iktidarını güçlendirmesi için yapılan bir proje olduğunu görmek için allame olmaya gerek yok sanırım. Ben zaten günümüzdeki uygulamayı kastederek bu soruyu sormuştum.

Beyefendi, ana konumuz tabii ki o, ama şu anda tartışılan yan konu '' Laik bir devlette diyanet gibi bir kurum olabilir ''mi idi.

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Bakın sayın y.yılmaz, başka bir başlıkta benden bir talebiniz olmuştu hatırlarsanız :

 

Evet, o dönemin konjonktürü, yani; TSK'nın Laiklik hassasiyeti ile ABD'nin bölge üzerindeki çıkarlarına dayanan siyasetinin örtüşmesi bu darbeyi mümkün kılmıştır.

 

Bugün ise, tam tersine, konjonktürün uygun olmaması, yani; TSK'nın Laiklik hassasiyeti ile ABD'nin bölge üzerindeki çıkarlarına dayanan siyasetinin taban tabana zıt olması, TSK tarafından bir darbe yapılamadığını / yapılamacağını / yaptırılmayacağını gösterdiği gibi yine tam tersine şu anki tablo, ABD ve AKP tarafından, '' Ergenekon Davası '' ile, TSK ve diğer sivil ulusal güçlere bir '' SİVİL DARBE '' yapıldığını gösteriyor. Bu darbenin meşrulaştırılma zemini de yine yandaş ve holding medyası kullanılarak üzerlerine gidilen ulusalcı güçlerin hatalarıyla ve çeşitli hukuk dışılıklarla oluşturulmaktadır.

:clover:

Biraz açar mısınız...

Şimdi, bakın aşağıya ne dediğimi daha iyi anlarsınız, tam vakti geldi manzarayı koyalım :

 

Atatürk'ün söyledigi söz sudur:Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulusuna yardim eden herkes Türk'tür.Bu herkes Türk'tür sözü, kimligi, Türkiye Cumhuriyeti Vatandasi olanlari kapsayan bir sözdür ve bir ülkenin vatandasi olan herkes o ülkenin adi ile anilir burada etnik köken degil vatandaslik ön plandadir.

Sayın Politika burada doğru söylemiş, doğru bir tanım yapmış fakat o da ne ? Biraz üzerine gelindiğinde savunduğu değeri gerçekten özümsemediği anlaşılıyor, '' buyrun burdan yakın '' :

 

Türklük bir irktir.

 

Oldu mu şimdi bu ?

 

Ne demiştik efendim daha önce onu da bir hatırlayalım :

 

Türkiye'nin rejiminin dönüştürülmesi sırasındaki kontrol edilen iç dinamiklerle yapılan sivil darbenin meşrulaştırılma mekanizmalarını anlatmaya çalışıyoruz.

.

.

.

Bölücüler var diye Ulusalcıların bazıları Türkçü söylemle ( siyasete etnik kimlik karıştırmak )savunma yapıyorlar. Buna dayanarak Ulusalcılığı Irkçı gösteren birileri Ulus bilincini aşındırıyor.

 

Dinciler var diye Laiklerin bazıları Din karşıtı söylemle ( siyasete inançsal kimlik karıştırmak )savunma yapıyorlar. Buna dayanarak Laikliği Dinsizlik/Ateistlik gösteren birileri Laiklik bilincini aşındırıyor.

 

 

Ondan sonra da yok sivil darbeydi yok dincilerdi falan filan diye, dövünün durun !

 

Ee boşuna dememiş Konfüçyus '' İnsanlar layık olduğu biçimde yönetilirler '' diye...

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:
Oldu mu şimdi bu ?

 

Sayın Canraşit, Sayın politika ya haksızlık yapmayın, burada bir klavye sürçmesi olmuştur, yoksa onun Türklüğü hiç bir zaman ırkçı bir söylem olarak kullandığını söyleyemeyiz.

Gönderi tarihi:

Oldukça mantıklı bir uygulama hoş rahatsız olanlar olacaktır onlarda ben istemiyorum benimle ilgilenme demesiyeterli olur sanırım

Efendim, laik bir devletin olduğu bir ülkede böyle bir uygulama olamaz. Laikliğin olduğu bir ülkede kimse dini görüşünü, inancını açıklamak zorunda bırakılamaz, müslüman bile olsa kimseye hesap vermek zorunda bırakılamaz, fişlenemez. Bu uygulama laikliğe tamamen aykırıdır.

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

Bakın sayın y.yılmaz, başka bir başlıkta benden bir talebiniz olmuştu hatırlarsanız :

Oldu mu şimdi bu ?

Türklügün bir irk oldugunu kabul etmiyormusunuz yoksa?Ayrica herkese verdiginiz ögütü simdi kendiniz ortadan kaldirmadinizmi bir cümleyi cimbizla alip o cümle üzerinden görüs belirtirken...Türklügün bir irk oldugunu söylemek ne zamandan beri irkcilik oluyor,önce bunun bir aciklamasini yaparsaniz memnun olurum.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Simdi yazilanlari okuyorum ve herkesin isin girgirinda veya edebiyatinda oldugunu görüyorum.Aslinda zaman ne girgir ne edebiyat zamanidir.Eger hala olanlari cözümleyemiyor ve isi girgira veriyorsak bu cok vahim bir durumdur.

.

.

.

saygilarla

Türklük bir irktir,sözümü sayin canrasit ne hikmetse kendine göre yorumlamis.Biz kimsenin neyi nasil yorumladiginin hesabini yapmiyoruz fakat bizim yapmadigimiz birseyi yapmisisz gibi iddia etmek önyargidir.

 

Ben yukaridaki yazimda iki ayri kavramdan bahsettim.TÜRKLÜK ve Dincilik kavramlarini kullandim.Dincilerin neden irklara karsi oldugunu belirttim ve bunu belirtirken güncel oldugu icin Türklükle dinciligi ele aldim.Yazimin hicbiryerinde irkcilik kokmadigi halde bunu irkci bir kaliba sokma cabalari anlasilmaz cabalardir.

 

Bir insani elestirmeden önce onun söylemek istedigini art niyetsiz bir bakisla degerlendirmek etik bir olaydir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Yani insanın istediğine inanıp inanmaması insan haklarına uygun bir olgu değildir, öyle mi?

hayır dini olguların hepsi insan haklarına uyumlu değildir mesela islamda kadın evlilik dışı ilişki kurduğunda vahşice taşlanarak öldürülür oysaki her yetişkinin istediğiyle beraber olma hakkı verdır ve bu bağlamda eşcinselde olabilir ama din bunu yasaklar,insan istediği elbiseyi giyme hakkına sahiptir beden onun bedeni olduğu için çıplak bile dolaşır kimse ona karışamaz ama din örtünmeyi zorunlu kılar hem zaten dini kurallar insan haklarına göre çıkmaz alim bozuntularının iki dudağı arasından çıkan sözler önemlidir insan hakkı değil.

 

Efendim, Sünni İslam anlayışının hukuka ve devlet yönetimine yönelik hükümlerinin olması, bu olgu siyasallaştırılmadıkça laik bir devleti ilgilendirmez. Onun için, Laik bir devlette dinin siyasallaştırılmasının önündeki en büyük engel de diyanet benzeri kurumlardır. Bu durum yakın zamana kadar Laikliğin kalesi Fransa'da da böyle idi.

 

Laik bir devlet siyasallaştırılma potansiyeli olan bir din anlayışını kontrol altına almayıp, serbest bıraktığında oluşacak tabloyu hayal etmek güç değildir. Her cemaatin, her tarikatın ayrı camilerinin bulunduğu ve bu camilerde siyaset yapılarak halkın kışkırtıldığı bir ülkedeki laik devletin uzun süre yaşaması beklenebilir mi ?

 

Sizin savunduğunuz olay, ABD veya Almanya gibi dini anlayışların hukuka ve devlet yönetimine yönelik hükümlerinin olmadığı Protestan ülkelerdeki '' Seküler Devlet ''lerde geçerlidir. Fransa'daki Katoliklik gibi hukuka ve devlet yönetimine yönelik din anlayışlarının olduğu Laik Devletlerde değil. Nitekim, Fransa'da da Katoliklik'in böyle bir iddiası artık kalmadığından din üzerindeki devlet denetimi gevşetilmiştir.

 

 

Saygılar sunarım.

arkadaşım devletin istihbarat örgütü vardır din serbest bırakıldığında yanlış bişiyler yapılıyorsa tespit edilir hem devlet sünni inancın tek doğru din olduğunu insanlara aşılmasımı doğrudur yoksa hiç bir dine destek vermiyerek ve hiç bir dini doğrusu budur diye göstermemesimi devlet sünni inancın doğru olduğunu aşılarsa bu sünni inancın siyasi kuralları olduğu için toplum tek doğrunun sünni inanç olduğuna inandırıldığı için siyasetede dini sokacaklardır tabiki bu ancak günümüzdeki şeriatçıları ortaya çıkarır ve buda nitekim olmuştur zaten derin dünya devletide bunu istemektedir yani toplumu bu saçma dine inandırmak ve sonunda şeriatı getirmek diyanet bunun için kurulmuştur.

Gönderi tarihi:

hayır dini olguların hepsi insan haklarına uyumlu değildir

 

 

O halde kimse istediği inancı yaşama hakkına sahip değil midir?

Gönderi tarihi:

Türklük bir irktir

Elbette yahu, derelerde yetişen bir ot türü olacak değildi. Yani anlamıyorum ben bu ceviz altında maydanoz arama çabasını, herhalde siz de anlayamamışsınızdır. (Not: Ceviz ağacının altında maydanoz yetişmiyor! Nedense bilmiyorum, ceviz ağacı bir tür toksin salgılıyormuş herhalde. Halk arasında da ceviz ağacı altında uyumayın filan derler, aslı varsa...)

 

Neyse, ırk ayrıdır, ırkçılık ayrıdır. "Ankara kedisi çok özel ve güzel bir kedi ırkıdır." -_- "Ne? Irkçılık! Faşizm! Hitler'in ruhu aramızda! Yakında Mussolini de ona katılacakmış! Kül kedisi, kara kedi, tekir ve diğer bilumum kedilere özgürlük!" :lol:

Gönderi tarihi:

Türklük bir irktir,sözümü sayin canrasit ne hikmetse kendine göre yorumlamis.Biz kimsenin neyi nasil yorumladiginin hesabini yapmiyoruz fakat bizim yapmadigimiz birseyi yapmisisz gibi iddia etmek önyargidir.

 

Ben yukaridaki yazimda iki ayri kavramdan bahsettim.TÜRKLÜK ve Dincilik kavramlarini kullandim.Dincilerin neden irklara karsi oldugunu belirttim ve bunu belirtirken güncel oldugu icin Türklükle dinciligi ele aldim.Yazimin hicbiryerinde irkcilik kokmadigi halde bunu irkci bir kaliba sokma cabalari anlasilmaz cabalardir.

 

Bir insani elestirmeden önce onun söylemek istedigini art niyetsiz bir bakisla degerlendirmek etik bir olaydir.

Türklügün bir irk oldugunu kabul etmiyormusunuz yoksa?Ayrica herkese verdiginiz ögütü simdi kendiniz ortadan kaldirmadinizmi bir cümleyi cimbizla alip o cümle üzerinden görüs belirtirken...Türklügün bir irk oldugunu söylemek ne zamandan beri irkcilik oluyor,önce bunun bir aciklamasini yaparsaniz memnun olurum.

 

Tabii ki efendim, memnuniyetle. Fakat, mesele Türklüğün bir ırk olduğunu kabul etme-etmeme meselesi değil. Antropolojik anlamda elbette Türklük bir ırkdır. Bunu inkar etmek bilimi inkar etmek demektir.

 

Ancak, ümmeti ve ümmetçiliği esas alan dincilerin, Türk ırkını kabul etmedikleri üzerinden gerici oldukları eleştirisi temelsizdir. Şöyle ki; tarihe bakarsak, ırka dayalı birlik oluşturulmasının ilk olarak avcılık ve toplayıcılıkla geçinen ilkel kabilelerde, aşiretlerde, ilkel klanlarda olduğunu görürüz.

 

İnsanlar tarım toplulukları oluşturdukları zaman ise dine dayalı birlik oluşturmanın öne geçtiğini görürüz taa ki Fransız İhtilainden sonra yapılan devrimle ön plana çıkan '' Ulus Birliği Oluşturma '' aşamasına varılana dek.

 

Ümmetçilik tarım toplumuna ait bir sosyolojik birlik oluşturma aracıdır. Irkçılık ise, ilkel kabileler, aşitretlere özgü bir sosyolojik birlik oluşturma aracıdır. Dolayısıyla, ümmetçileri, ırkı kabul etmemekle suçlamak, bu tarihsel gelişimi inkar manasına gelir. Onların gerici değil aksine daha ileri bir pozisyonda olduklarını söylemek demektir.

 

Ümmetçiliğin eleştirisi ancak ve ancak, onları Ulus Birliğini kabul etmemekle suçlayarak olur.

Ülkemizde ABD'nin AKP eliyle yaptığı ''Sivil Darbe '' sürecinde, yine ABD emperyalizminin siyasi veya fiili işgallerini meşru göstermek için tüm dünyada yükselen trend olarak lanse ettiği içleri boşaltılmış / altı doldurulmamış '' demokrasi '' , '' özgürlük '', '' Anti-Rasisim '' sloganlarının kullanıldığını biliyoruz. Yine bu süreçte, yandaş medya tarafından Kemalizm'in '' antidemokratik '', '' özgürlük düşmanı '', '' ırkçı '' olarak lanse edilerek tasfiye edilmek istendiğini de biliyoruz.

 

E, tüm bunları bilmemize rağmen, Sivil Darbe aracı olarak kullanılan '' Ergenekon '' davasının sanıklarının Türk ırkından oldukları için içerde olduklarını iddia etmenin, Ulusalcılığı, Kemalizmi savunanların yalnızca Türk ırkından oldukları iddia etmenin, gerçek Ulusalcılıkla, gerçek Kemalizmle, Gerçek Atatürk Milliyetçiliği ile bir ilgisi olmadığı gibi bu Sivil Darbe'ye karşı doğru bir savunma da olmaz.

 

Ulusalcılığı, Kemalizmi savunanların Türk ırkı üzerinden savunma yapmaları, AKP'nin ve yandaş medyasının Kemalizmi, Ulusalcılığı '' ırkçı '' gösterme gayretlerini doğrulamakta, adeta ekmeklerine yağ sürmekle eşdeğer anlama gelmektedir.

 

Atatürk'ün hedef olarak gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesine, çağdaş değerleri yanlış anlayan, bilmeyen, bilerek çarpıtan, anlamayan dincilerin karşısına, bu değerleri anlayarak, bilerek, özümseyerek çıkmak yerine onların bu oyununa gelip, aynı düzeyde yanıt vererek ulaşmak yalnızca hayal olur.

 

Bu değerleri savunanlar olarak, bizim, bu değerleri gerçekten özümseyebilmemiz gerekir ki, bu değerlere saldıranlar karşısında sağlam durabilelim.

 

İşte bu sorumluluğun ağırlığını kendi adıma omuzlarımda hissettiğim için, bu oyuna gelmememiz gerektiğini bir an evvel anlatmak için, sizin yazınızı '' konu mankeni '' olarak kullanmak belki hatalı idi. Bu açıdan sizi üzdüysem özür dilerim fakat hepimiz bu sorumluluğu duymamız gerekir diye düşündüğüm için neden böyle yaptığımı da anlayacağınızı umuyorum.

 

 

 

Saygılar sunarım.

Gönderi tarihi:

hayır dini olguların hepsi insan haklarına uyumlu değildir mesela islamda kadın evlilik dışı ilişki kurduğunda vahşice taşlanarak öldürülür oysaki her yetişkinin istediğiyle beraber olma hakkı verdır ve bu bağlamda eşcinselde olabilir ama din bunu yasaklar,insan istediği elbiseyi giyme hakkına sahiptir beden onun bedeni olduğu için çıplak bile dolaşır kimse ona karışamaz ama din örtünmeyi zorunlu kılar hem zaten dini kurallar insan haklarına göre çıkmaz alim bozuntularının iki dudağı arasından çıkan sözler önemlidir insan hakkı değil.

 

 

arkadaşım devletin istihbarat örgütü vardır din serbest bırakıldığında yanlış bişiyler yapılıyorsa tespit edilir hem devlet sünni inancın tek doğru din olduğunu insanlara aşılmasımı doğrudur yoksa hiç bir dine destek vermiyerek ve hiç bir dini doğrusu budur diye göstermemesimi devlet sünni inancın doğru olduğunu aşılarsa bu sünni inancın siyasi kuralları olduğu için toplum tek doğrunun sünni inanç olduğuna inandırıldığı için siyasetede dini sokacaklardır tabiki bu ancak günümüzdeki şeriatçıları ortaya çıkarır ve buda nitekim olmuştur zaten derin dünya devletide bunu istemektedir yani toplumu bu saçma dine inandırmak ve sonunda şeriatı getirmek diyanet bunun için kurulmuştur.

'' Arkadaşım '' ne kadar mantıksız bir cümle yazdığınızın farkında değilsiniz. Diyanet kurulduğunda, Osmanlıdan kalan Şeriye ve Evkaf vekaleti yokmuş gibi, şeriat yokmuş gibi, sizce '' saçma '' olan dine, Diyanet kurulduğunda inanan insanlar yokmuş gibi, dine inandırmak için diyanetin kurulduğunu söylüyorsunuz. Bu durum bilgisizlikten mi kaynaklanıyor, mantıksızlıktan mı bilemiyorum ama en azından bu forumda yazı yazan birisi lise mezunudur diye tahmin ediyorum ve dolayısıyla bu yazdığım bilginin ilkokulda bile öğretildiğini biliyoruz.

 

Öte yandan, diyanetin kurulmasının, devletin insanlara sünni anlayışın doğru olduğunu aşılaması olduğu fikri de mantıksız ve yanlıştır. Yukarda dediğim gibi o tarihte insanlar zaten sünni anlayışın doğru olduğuna inanmaktaydılar, zaten dini siyasete sokmaya alışıktılar.

 

Bunu önlemenin tek yolu, yani dini siyasete sokmalarını önlemenin yolu, diyanet vasıtasıyla camilerden siyaseti uzak tutmak olacaktı.

 

Devletin istihbarat örgütü siyasi iradeye bağlıdır. Oysa, diyanet özerk bir kurum-du. Seçilmiş siyasi iradelerin ne olduğunu da zaten biliyoruz. Bu siyasi iradeleri çeşitli manipülasyonlarla ''seçtiren '' o bahsettiğiniz ama başka bir başlıkta '' belgelerle ispatlayamadığınız '' '' derin dünya devleti '' değil, '' DERİN AMERİKAN DEVLETİ '' dir. Çünkü, herşeyin bir nedeni vardır. Öyle, '' nedense, nedenini bilimiyorum ama, kıçının keyfinden '' türü açıklamalar mantıklı bir insan için geçersizdir. Mantıklı bir insan, olayların altındaki nedenleri '' arar ''. Yani, öyle basit değildir bu işler nedenlerin örüntüsü karmaşıktır.

 

Almanya örneğini ele alırsak, Seküler bir devlet olan Almanya dinleri serbest bırakmış ama kilise vergisini, isteyen vatandaşlardan toplamakta ve kiliseye aktarmaktadır. Fakat, Almanya'da yaygın din anlayışı olan Protestanlığın devlet üzerinde bir yönetim iddiası olmadığı için devlet dini kontrol altına ama gereği duymamıştır ve duymamaktadır.

 

Buna karşın, azınlıkta olan dinlerin yıkıcı faaliyetlerini önlemede de yetersiz kaldığını '' Cemallettin Kaplan''ın kurduğu İslam Federe Devleti örneğinden görmek gerekir. Alman istihbaratında bir tane bile müslüman olmamasına rağmen bu faaliyetlerin önüne zamanında geçilememiştir.

 

Şimdi, varın ülkemizin halini düşünün, AKP'ye yada diğer iktidar olan sağ partilere bağlı bir istihbarat mı önleyecekti, yanlış '' bişiyler '' yapıldığında tespit edecekti ? Bu bakımdan, Diyanet'in özerk olması, aydın din adamlarının görev yaptığı bir kurum olması çok önemli idi fakat o da fiilen AKP'ye bağlandı artık.

 

 

Saygılar sunarım.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.