Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

VEDA HUTBESİ

 

 

 

EY INSANLAR! Sözümü iyi dinleyin!Biliyorum,belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birlesemeyecegim.

 

INSANLAR! Bu arife gününüz,bu hac ayiniz ve bu Makke sehriniz nasil hürmete deger seylerse canlariniz,mallariniz namuslariniz da ayni hürmete sayandir,her türlü tecavüzden korunmustur.

 

ASHABIM! Yarin Rabbinize kavusacaksiniz ve bugünkü her hal ve hareketinizden sorguya çekileceksiniz.Sakin benden sonra eski sapikliklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayiniz!bu vasiyetimi burada bulunanlar,bulunmayanlara bildirsin!Olabilir ki bildiren kimse burada bulunupda isitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmis olur.

 

ASHABIM! Kimin yaninda bir emenet varsa onu sahibine versin!Faizin her çesidi kaldirilmistir.Ayagimin altindadir.Lakin borcunuzun aslini vermeniz gereklidir.Ne zulmediniz,ne de zulme ugrayiniz.Allah'in emriyle faizcilik artik yasaklanmistir.Cahiliyetten kalma bu çirkin adetin her türlüsü ayagimin altindadir.Ilk kaldirdigim faiz de Abdülmuttalib'in oglu(ancam)Abbasi'in faizidir.

 

ASHABIM! Cahiliyet devrinde güdülen kan davalari da tamamen kaldirilmistir.Kaldirdigim ilk kan davasi Abdulmuttalib'in torunu(amcazadem)Rabiya'nin davasidir.

 

INSANLAR! Bugün seytan sizin su topraklarinizda yeniden tesir ve hakimiyetini kurma gücünü ebedi surette kaybetmistir.Fakat siz,bu kaldirdigim seyler disinda,küçük gördügünüz islerle ona uyarsaniz bu da onu memnun edecektir.Dininizi korumak için bundan sakininiz!

 

INSANLAR! Kadinlarin haklarini gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanizi tavsiye ederim.Sizizn kadinlar üzerinizde hakkiniz,onlarinda sizler üzerinde haklari vardir.Sizin kadinlar üzerindeki hakkiniz,onlarin,aile yuvasini hoslanmadiginiz hiç bir kimseye çignetmemeleridir.Eger razi olmadiginiz herhengi bir kimseyi aile yuvaniza alirsa,müeyyide kullanarak engel olabilirsiniz.Kadinlarin da sizin üzerinizde ki haklari,dine ve gelenege uygun olarak,her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.

 

MÜ'MINLER! Size bir emenet birakiyorum ki ona siki sarildikça yolunuzu hiç sasirmassiniz.O emenet Allah'in kitabi Kur'an'dir.Mü'minler! Sözümü iyi dinleyin ve iyi belleyin!Müslüman müslümanin kardesidir,böyleçe bütün müslümanlar kardestir.Din kardesinize ait olan herhengi bir hakka tecavüz etmek baskasina helal degildir,meger ki gönül hoslugu ile kendisi vermis olsun.

 

ASHABIM! Kendinizede zulmetmeyiniz.Kendinizinde üzerinizde hakki vardir.

 

INSANLAR! Allah Teala her hak sahibine hakkini (Kur'an'da)vermistir.Varise vasiyet etmege luzum yoktur.Çoçuk kimin nikahinda dogmussa ona aittir.Zina edenin çoçuga sahip olma hakki yoktur.Babasininkinden baska bir soy idda eden soysuz,yahut efendisinden baskasina baglilik öne süren nankör,Allah'in gazabina,meleklerin lanetine ve bütün müslümanlarin ilencine ugrasin!Cenab-i Hak,bu gibi insanlarin ne tevbelerini,nede adalet ve sahadetlerini kabul eder.

 

INSANLAR! Rabbiniz birdir.Babiniz da birdir;Allah yaninda en kiymetli olaniniz,en çok saygi göstereninizdir.Arabin arap olmayana-Allah saygisi ölçüsünden baska-bir üstünlügü yoktur.

 

INSANLAR! Yarin beni sizden soracaklar,ne diyeceksiniz!

 

"-Allah'in elçiligini ifa ettin,vazifeni yerine getirdin,bize vasiyet ve ögütte bulundun,diye sahadet ederiz."(Bunun üzerine Resul-i Ekrem sahadet parmagini göge dogru kaldirarak,sonrada cemaat üzerine çevirip indirerek söyle buyurdu:)

 

Sahit ol ya Rab! Sahit ol ya Rab! Sahit ol ya Rab!

 

 

 

(Bu hutbe, M.S. 632 yılında Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimiz tarafından yüz bini aşkın müslümana irad edilmiştir.

Gönderi tarihi:

Bu paylaşımın için çok teşekkürler suheda :clover:

 

Veda hutbesini her okuduğumda dikkatimi çeken hep su olmustur ki Peygamberimiz (sav) hayatı boyunca islam adına yaptıgı onca fedakarlık ve verdigi mücadeleden sonra herseye ragmen dönüp soruyor ashabına

 

INSANLAR! Yarin beni sizden soracaklar,ne diyeceksiniz! diyerek...

 

Ve yaptıgı onda hizmete ragmen geleceginden endişe içinde görevimi hakkıyla ifa ettim mi diye düşünüp sızısını tasıyor yüreğinde...

 

Acaba bizler bu yolun neresindeyiz ki , bu kadar rahat hiç düşünmeden yaşıyoruz bu hayatta...

Efendimizden daha iyi bir mertebe de miyiz ki dönüp hiç bakmıyoruz hayatımıza...

 

ne yapmalıyız?

neler yaptık?

bu yolun neresindeyiz?

 

Selametle...

Gönderi tarihi:

sevgili suheda :clover:

 

beni yine kalbimden vurdun. dünyada beni en etkileyen hitabelerin başında gelir Resulullahın veda hutbesi. hele Rabbime şahitlik etmesi için mübarek şehadet parmağını kaldırıp şahitlik istemesi canımı titretir. O ki insanların en hayırlısı yapıp ettiğinden dolayı Allah'a yakarıp onay bekliyor biz bunca saçmalığın içinde halimizden haberdar mıyız.?

 

Rabbim yaptıklarımızı hayıra yazsın inşallah... :clover:

Gönderi tarihi:

Abdullah bin Serces (ra) bir gün Peygamber efendimize gidip "Ben Ebu Zerr'i (ra) seviyorum"demişti Peygamber efendimiz "Bunu kendine bildirdin mi?" diye sordu "hayır" diye cevap verdi

Abdullah.Peygamberimiz:"öyleyse onu haberdar et"buyurdu.Abdullah,bu tavsiye üzerine kalkıp Ebu Zerr'in yanına gitti ve ona;"Ben seni Allah için seviyorum"dedi.Ebu Zerr de "Beni kendisi için sevdiğin Allah da seni sevsin"cevabını verdi.Abdullah,daha sonra Hz.Peygamber'in yanına geldi ve Ebu Zerr ile aralarında geçen konuşmayı nakletti.Rahmet Peygamberi:"sevmekte olduğu gibi,sevdiğini söylemekte dahi sevap vardır"buyurdu.

 

 

berceste,sardunyam,yeniçeri ben sizi Allah için seviyorum,Rabbim güzel yüreğinizdeki tüm dilekleri kabul etsin....

Gönderi tarihi:

 

berceste,sardunyam,yeniçeri ben sizi Allah için seviyorum,Rabbim güzel yüreğinizdeki tüm dilekleri kabul etsin....

 

Allah razı olsun suheda..Bende seni , burada ki arkadasları ve tüm inananları Allah için seviyorum...Zaten en güzel sevgi de Allah için olan sevgi değil mi :)

 

Rabbim tüm inananların işlerini hayra tebdil etsin inş...

Gönderi tarihi:

MEDİNE'NİN GÜLÜ

 

 

 

Andım yine Sen'i her şey yâdımdan silindi,

Hayalin gönlümün tepelerinde gezindi;

Bu bir serap olsa da hafakanlarım dindi..

Andım yine Sen'i her şey yâdımdan silindi.

 

Keşke her an aşkınla oturup aşkınla kalksam,

Ruhlar gibi yükselip de ufkunda dolaşsam;

Bir yolunu bulup gönlünden içeri aksam..

Keşke her an aşkınla oturup aşkınla kalksam.

 

Anladım vaslına ermek için artık çok geç,

Hicranla yanan gönlüm durmadan inleyecek;

İnleyip en taze hislerle hep bekleyecek..

Anladım vaslına ermek için artık çok geç...

 

 

Kalbim bir güvercin kalbi gibi titrerken adından,

Ne olur Sana ulaşmam için kanadından;

Bana bir tüy ver pervaz edeyim hep ardından..

Kalbim bir güvercin kalbi gibi titrerken adından.

 

Ey kupkuru çölleri cennete çeviren gül;

Gel o bayıltan renklerinle gönlüme dökül!

Vaktidir ağlayan gözlerimin içine gül!.

Ey kupkuru çölleri cennete çeviren gül!

 

Mecnûn gibi arkanda koşan kulun olayım,

Bir kor saç içime ocaklar gibi yanayım;

Sensiz geçen bu acı rüyadan kurtulayım..

Mecnûn gibi arkanda koşan kulun olayım..

 

Aklım uzakta kaldığı günleri saymakta,

Ruhuma sisli-dumanlı bir kasvet yaymakta;

Göster çehreni ki güneş gurûba kaymakta..

Aklım uzakta kaldığı günleri saymakta...

 

Son demde hiç olmazsa gurûbum tulû olsun,

Gönlüm ufkunun en taze renkleriyle dolsun;

Her yanda tamburlar çalınsın; neyler duyulsun..

Ne olur hiç olmazsa gurûbum tulû olsun..!

 

F.GÜLEN

  • 4 ay sonra...
Gönderi tarihi:

"MÜ'MINLER! Size bir emenet birakiyorum ki ona ski sarildikça yolunuzu hiç sasirmassiniz.O emenet Allah'in kitabi Kur'an'dir."

 

ben iki emanet bıraktığını söylediğini biliyodum bunlar da ehlibeyti ve kur'an

bikaç yere daha baktım ben bazı yerlerde kur'an ve sünnetleri yazıyo bazı yerlerde sadece kur'an yazıyo herkes kendi tarafına mı çekiyo nedir :?

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Hepsi iyi güzel de ;

 

"yahut efendisinden baskasina baglilik öne süren nankör" ifadesi buna gölge düşürüyor.

 

Muhammed'in köleliği kaldırmaya çalıştığını iddia edenler, neredesiniz?

Gönderi tarihi:
Hepsi iyi güzel de ;

 

"yahut efendisinden baskasina baglilik öne süren nankör" ifadesi buna gölge düşürüyor.

 

Muhammed'in köleliği kaldırmaya çalıştığını iddia edenler, neredesiniz?

 

 

 

 

 

"A tasından başkasına bağlılık gösteren ....... " diyede arapça meali var . yani ana babasından başkasına ülvet yapan kişiler kast ediliyor..Yani soyunu sopunu inkar edenleri kast ediyor.Ha unutuyordum..Efendiden kasıt kadının kocasına olan bağlılığı

 

 

 

Kapiş :)

Gönderi tarihi:

"A tasından başkasına bağlılık gösteren ..... " diyede arapça meali var . yani ana babasından başkasına ülvet yapan kişiler kast ediliyor..Yani soyunu sopunu inkar edenleri kast ediyor.Ha unutuyordum..Efendiden kasıt kadının kocasına olan bağlılığı

 

 

 

Kapiş :)

 

Sizin bahsettiğiniz ana baba konusu zaten benim alıntıladığım ifadeden önce geçiyor. Bknz : "Babasininkinden baska bir soy idda eden ......"

 

Efendiden kasıt kadının kocasına olan bağlılığı mı? :wacko: Saçmalamayın lütfen...

Gönderi tarihi:

 

Sizin bahsettiğiniz ana baba konusu zaten benim alıntıladığım ifadeden önce geçiyor. Bknz : "Babasininkinden baska bir soy idda eden soysuz"

 

Efendiden kasıt kadının kocasına olan bağlılığı mı? :wacko: Saçmalamayın lütfen...

 

 

 

 

Haklısın ben bile tatmin olmadım cevaba..Lakin ! neden bu kadar karşısın.İslam dini güzel ve insan haklarına yani kul hakkına öncelik tanıyan bir din.Ön yargılısın.Düşmanca bir yaklaşımın var.Sen atemisin ate isen neden dini konularla bu kadar ilgilisin . Amacın ne .Bu kadar niye uğraşıyorsun anlamıyorum ATE misin değilmisin .onu söyle .yanlış anlama merak ettim... Fazla uzatmayayım arkadaşın topicini tartışmaya açmak istemiyorum. Sadece merak ettim oke :)

Gönderi tarihi:

Hepsi iyi güzel de ;

 

"yahut efendisinden baskasina baglilik öne süren nankör" ifadesi buna gölge düşürüyor.

 

Muhammed'in köleliği kaldırmaya çalıştığını iddia edenler, neredesiniz?

 

 

Bravo tebrikler yam yam tam can evinden yakalamışsın.İslam kölelliği kaldırmış diyenler buna nasıl cevap verecekler merak ediyorum ?

Gönderi tarihi:

Kölelik sistemini sanki İslamiyet kurmuş gibi, bazıları dinimizi kötülüyorlar. İslamiyet, Yunan ve Roma’da görülen köleliğin kaldırılması için bir çok tedbir bildirmektedir. Hem de kölelere iyi muamele edilmesini emretmektedir..

 

"Kölelere iyilik edin." [Nisa 36]

 

"Yanlışlıkla bir adam öldürenin, bir köle azat etmesi gerekir." [Nisa 92]

 

"Yemin kefareti, on fakiri yedirmek, giydirmek veya bir köle azat etmektir." [Maide 89]

 

"Bir mal karşılığı kölelikten kurtulmak isteyenlere yardım edin." [Nur 33]

 

"Savaşta alınan esirlere iyilik edin veya fidye alarak bırakın." [Muhammed 4]

Gönderi tarihi:

Kölelik sistemini sanki İslamiyet kurmuş gibi, bazıları dinimizi kötülüyorlar. İslamiyet, Yunan ve Roma’da görülen köleliğin kaldırılması için bir çok tedbir bildirmektedir. Hem de kölelere iyi muamele edilmesini emretmektedir..

 

"Kölelere iyilik edin." [Nisa 36]

 

"Yanlışlıkla bir adam öldürenin, bir köle azat etmesi gerekir." [Nisa 92]

 

"Yemin kefareti, on fakiri yedirmek, giydirmek veya bir köle azat etmektir." [Maide 89]

 

"Bir mal karşılığı kölelikten kurtulmak isteyenlere yardım edin." [Nur 33]

 

"Savaşta alınan esirlere iyilik edin veya fidye alarak bırakın." [Muhammed 4]

 

İşine gelince "İslamiyet diri diri gömme (!) geleneğini kaldırmıştır " , gelmeyince "Kölelik İslamiyet'den önce de vardı"

 

Bırakın bunları kralx... Allah köleliği ve cariyeliği neden yasaklamamıştır da, kula kulluk ettirmiştir onu söyle bize...

Gönderi tarihi:

 

İşine gelince "İslamiyet diri diri gömme (!) geleneğini kaldırmıştır " , gelmeyince "Kölelik İslamiyet'den önce de vardı"

 

Bırakın bunları kralx... Allah köleliği ve cariyeliği neden yasaklamamıştır da, kula kulluk ettirmiştir onu söyle bize...

 

 

 

evvela gidip kuranın ayetleriyle kölelık sisteminin tedricen nasıl kaldırıldığına bir bak istersen.sonra Kölelik cariyelik eme ...bu sistemi incele...araştırman ve düşünmen noktasında faydalı olur diye birde ek bilgi vereyim tarihi konular kendi kültürleri içinde değerlendirilmelidirler ki sağlam bir sonuş alınsın.

 

hz.ömerin kölesini kendi yerine deveye bindirip yaya yürümesini de gör...

 

o zamalar toplumda hakim bir sistem olan kölelik birden kaldırılsaydı sosyal bir çöküntü yaşanacaktı.hatta bunu istemeyen ve köle olmadıkça geçimini devam ettiremeyecek insanlar vardı.ve bolşevik ihtilali gibi bir patlamada olabilirdi...zira aniden başı boş ve işsiz güçsüz binlerce insanın ortalığa yayıldığını düşün..

 

ama iyi incele ,şartlanmadan yani.

 

saygılar.

Gönderi tarihi:

İşine gelince "İslamiyet diri diri gömme (!) geleneğini kaldırmıştır " , gelmeyince "Kölelik İslamiyet'den önce de vardı"

 

Bırakın bunları kralx... Allah köleliği ve cariyeliği neden yasaklamamıştır da, kula kulluk ettirmiştir onu söyle bize...

 

Sayın yamyam peki siz açıklayın o zaman

Kölelik ilk nasıl kimlere uygulanmıştır hangi medeniyetler kölelik için bundan 1400 yıl önce ne gibi yaptırımlar yapmışlardır?

İslam dini köleliği tavsip etmişmidir?etmişse nasıl desteklemiştir?yoksa ne gibi teşviklerle köleliğe karşı olduğunu beyan etmiştir?

Bunları birde sizden okumak istiyorum zahmet olmazsa....

Gönderi tarihi:

Sayın yamyam peki siz açıklayın o zaman

Kölelik ilk nasıl kimlere uygulanmıştır hangi medeniyetler kölelik için bundan 1400 yıl önce ne gibi yaptırımlar yapmışlardır?

İslam dini köleliği tavsip etmişmidir?etmişse nasıl desteklemiştir?yoksa ne gibi teşviklerle köleliğe karşı olduğunu beyan etmiştir?

Bunları birde sizden okumak istiyorum zahmet olmazsa....

 

Sayın suheda;

 

Köleliğin ilk defa kimler tarafından uygulandığı konusu meçhuldür. Ancak konumuzla pek de alakası yoktur. Zira bizim eleştirdiğimiz her şeyiyle üstün olduğunu iddia eden bir dinin, tanrı sözü olduğu iddia edilen bir kitabın muhteviyatında bu gibi ilkelliklerin olması beklenemez olduğudur. Bizim eleştirdiğimiz budur. Yoksa elbette başka pek çok uygarlıkta da köle ve cariye uygulaması vardı.

Gönderi tarihi:

Köleliğin Tarihçesi:

 

Köleliğin tarihi çok eski zamanlara dayanmaktadır. “İnsanlık kadar eskidir” dense yeridir. Zira dinî metinlere göre kölelik uygulaması tarih öncesi zamanlara kadar gitmektedir. Dinî metinlerin dışında, karanlık döneme ait ne bilgi ne de efsane olmadığı için, bu konuda başvurulacak yegâne kaynak dinî metinler olmaktadır.

 

Müslümanlık ve kölelik:

 

İslâm’ın ortaya çıktığı dönemde, Arap Yarımadası’nda ve Hicaz yöresinde kölelik oldukça yaygındı. Kölelerin çoğunluğunu, Afrikalı siyahîler teşkil etmekte idi. Nitekim Peygamber’in müezzini Bilâl-ı Habeşî de bunlardan biriydi.

Kaynağı tam olarak bilinmemekle birlikte bu köleler, Eski Yunan ve Roma’daki köleler gibi, ya ele geçirenler tarafından satılmış ve el değiştire değiştire Mekke’ye kadar getirilmiş esirler veya kıtlıklar yüzünden aileleri tarafından satılmış çocuklardı. Diğer taraftan, Arap Yarımadası’na başka beldelerden getirilen köleler de vardı. Meselâ; İkrime b. Ebî Cehl’in kölesi ile Ezrak b. Ukbe es-Sekafi ve Suheyb-i Rûmî, Rum kökenli kölelerdi. Ancak Suheyb, kendisinin aslen Arap olduğunu ve bir savaş sonucu Rumlara esir düştüğünü söylemiştir. Selmân-ı Fârisî İranlı idi. Kaçırılarak Yahudilere satılmış, Müslüman olmak için Medine’ye kadar gelmişti. Peygamber hürriyetine kavuşması için Selmân’a para yardımında bulunmuştur. Peygamber’in sonraları azat edip, evlatlık edindiği Zeyd b. Hârise ise Arap kölelerden idi.

İşte Kur’an böyle bir zamanda ve ortamda indi ve böyle bir karanlığı aydınlattı. Kölelikle ilgili ilk ayet, peygamberimiz henüz Mekke’de iken inen Beled suresinin içinde yer aldı ve mümin-kâfir ayrımı yapmadan, köleleri özgürlüğe kavuşturmayı, cennete girebilmenin yollarından biri saydı. Böylece de herkesi buna özendirdi:

 

Beled; 11-13: Fakat o, Akabe’ye (o sarp yokuşa) saldırmadı.

Ve Akabe’nin (o sarp yokuşun) ne olduğunu sana ne bildirdi?

Köle azat etmektir,

 

Bakara; 177: Yüzlerinizi doğuya ya da batıya çevirmeniz “birr” değildir. Ama “birr”, Allah’a, “ahir güne / son gün”e, meleklere, Kitap’a, peygamberlere inanmak; sahip olduklarından akrabalara, yetimlere, yoksullara, yolcuya ve dilenenlere ve boyundurukları çözmeye (hürriyeti olmayanların hürriyetlerine kavuşmaları için), Allah sevgisi için vermek ve namazı kılmak, zekâtı vermektir. Ve sözleştiklerinde, sözlerini tastamam yerine getirenler, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabredenler, işte içtenlikli olanlar bunlardır. İşte bunlar takvalıların ta kendisidir.

 

 

Ayrıca Kur’an, henüz hürriyetlerine kavuşmamış, köle olarak yaşayanlara da hürlere yakın bir statü vererek onlara iyi davranılmasını hükme bağlamış, böylece onların hürriyetlerine kavuşuncaya kadar iyi şartlarda yaşamalarını sağlamıştır:

 

Nisa; 36: Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ve de anaya-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, akraba olan komşulara, yakın komşulara, yanında bulunan arkadaşa, yolda kalanlara, sağ ellerinizin sahip olduklarına (sahip olduğunuz kölelere) iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez.

 

 

 

Bakara; 221: Müşrik kadınları, iman etmedikçe nikâhlamayın. Bir müşrik kadın, sizin hoşunuza gitse bile, iman etmiş olan bir cariye kesinlikle ondan daha hayırlıdır. Müşrik erkeklere de mümin kadınları nikâh ettirmeyin. Bir müşrik, sizin hoşunuza gitse bile, mümin bir köle elbette ondan daha hayırlıdır. Onlar sizi ateşe davet ederler, Allah ise, kendi izniyle cennete ve mağfirete davet ediyor ve ayetlerini insanlara açıklıyor. Umulur ki onlar öğüt alırlar.

 

Nisa; 25: Ve sizden her kim hür mümin kadınları nikâh edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da ellerinizin altındaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rızası ile nikâhlamak var. …….

 

???Bu ayeti en iyi şekilde uygulan peygamberimizin, “kölelere, “oğlum, kızım” deyin. Sakın onlara kaba davranmayın” öğüdü de dikkat çekicidir.

 

Kur’an, peygamberimiz Medine’de iken 3. sırada inen Âl-i Imran suresinde de köle edinmeyi, peygamberimize ve sıradan tüm insanlara (sadece Müslümanlara değil, tüm beşere) yasaklamıştır:

 

Âl-i Imran; 79: Allah’ın kendisine kitap, hüküm (yasamayı yürütmek) ve peygamberlik verdiği hiçbir beşer için (İnsanlardan hiçbir kimse için), insanlara: “Allah’ın astlarından bana kul / köle olun.” demek yakışmaz. Fakat: “Öğrettiğiniz ve ders aldığınız (okuduğunuz) kitap gereğince Rabb’e içtenlikli kullar olunuz” (demesi yaraşır).

 

Dikkat edilirse ayette HİÇ BİR BEŞERİN, bu kendisine kitap, yasa ve peygamberlik verilmiş birisi de olsa, kesinlikle kimseye “BANA KUL-KÖLE OL!” deyemeyeceği bildirilmiştir. Yani HİÇ KİMSE, köleliğin lâfını bile edemeyeceğine göre, bunu kesinlikle pratik hayatta da UYGULAYAMAZ.

Bu konuda, kendisine bir çok ayrıcalık tanınmış olan peygamber bile böyle bir uygulama yapamazsa, sıradan insanlar nasıl köle edinebilir!!!

Mesajı genel ve evrensel olan bu ayet, bulunduğu pasaj içerisinde ehli kitabın sapıklıklarını yeren ayetlerden birisidir. Bu sebeple Müslümanlar genellikle burada “peygamberlik verilmiş bir kişi de olsa” tabirinden İsa peygamberi anlarlar ve olayı kendilerine hiç yaklaştırmazlar.

Daha sonra Kur’an, Müslümanların ve Müslüman olmayanların elinde bulunan kölelerin özgürlüğe kavuşturulması ve köleliğin insanlık tarihinden tasfiyesi için, kefaret borçlarına karşı köle azat etmeyi yasalaştırmıştır:

 

1) Hataen öldürmede köle azat etme:

 

Nisa; 92: Ve hata dışında bir mümin, diğer bir mümini öldüremez. Ve kim bir mümini hataen öldürürse, mümin bir köleyi özgürlüğe kavuşturmalı ve ölenin ailesine (vârislerine) teslim edilecek bir diyet vermelidir. -Ancak ölünün ailesinin bağışlaması müstesnadır.- Eğer öldürülen, mümin olmakla beraber size düşman bir kavimden ise, o zaman, öldürenin (mümin-kâfir ayırımı yapmadan ) bir köleyi özgür bırakması gerekir. Eğer öldürülen sizinle aralarında antlaşma olan bir kavimden ise, öldürenin, ölenin ailesine diyet vermesi ve mümin bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması gerekir. Bunlara gücü yetmeyenin de Allah tarafından tövbesinin kabulü için arka arkaya iki ay oruç tutması gerekir. Allah, Alimdir (her şeyi bilendir), Hakimdir (yasa koyandır).

 

 

2) Yemin bozmada köle azatetme:

 

Maide; 89: Allah sizi, yeminlerinizdeki boş şeyler ile muaheze etmez (sorumlu tutmaz, hesaba çekmez). Fakat yeminleri bağladığınızla (bile bile ettiğiniz yeminlerle muaheze eder (sorumlu tutar, hesaba çeker). Bu nedenle onun (bozulan yeminin) keffareti (cezası), ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on yoksulu yedirmek veya giydirmek yahut da bir köleyi hürriyete kavuşturmaktır. Verecek bir şey bulamayan kimse için de üç gün oruç tutmaktır. İşte bu, yemin ettiğiniz zaman yeminlerinizi bozmanın cezasıdır. Yeminlerinizi koruyun. İşte Allah âyetlerini size böyle açıklar ki, şükredesiniz.

 

 

3) Zıhar hâlinde köle azat etme:

 

Mücadele; 3: Ve kadınlardan “zıhar” ile ayrılmak isteyip de sonra söylediklerinden dönenlerin, birbiriyle temastan (ilişkiden) evvel bir köleyi hürriyete kavuşturmaları gerekir. İşte siz bununla öğütleniyorsunuz (size öğütlenen, yapmanız gereken işte budur). Allah, yaptıklarınızdan çok iyi haberi olandır.

 

 

 

4) Yetimlere bakmakla yükümlü kadınlarla evlenme kampanyasında kampanyaya katılmayan kimselerin cariyeleriyle evlenmeleri ve böylece cariyelerin özgürleştirilmesi:

 

Nisa; 3: Ve eğer ki yetimleriniz konusunda adaleti koruyamayacağınızdan korktuysanız; o takdirde sizin için hoş (helal, uygun) olan, yetimlerin kadınlarından ikişer ikişer, üçer üçer, dörder dörder nikâhlayın. Şayet o takdirde de adaleti gözetemeyeceğinizden korktuysanız, bir tanesini nikâhlayın. Ya da sahibi bulunduğunuz cariyenizi nikâhlayın. Bu haksızlığa sapmamanız için en uygunudur.

 

 

 

5) Kölelerin kurtarılmalıklarının devlet bütçesinden karşılanması ve bu suretle kölelerin özgürleştirilmesi:

 

Tövbe; 60: Kesinlikle, Allah tarafından bir fariza (taksim / zorunlu görev) olarak; sadakalar (kamunun gelirleri) ancak, fakirler, miskinler (yoksullar, işsizler) o iş üzerine çalışan görevliler (kamu görevlileri), müellefe-i kulûb (kalbleri İslâm’a ısındırılacaklar), boyunduruktakiler (özgürlüğü olmayan köleler), ağır borç altındakiler, Allah yolundakiler (askerler, öğrenci ve öğretmenler), yolda kalmışlar içindir. Allah her şeyi en iyi bilendir ve yasa koyandır sahibidir.

 

 

 

Bu maddelerin dışında insan hakları, Akrabalık hakları çerçevesinde “Mükatebe (Sözleşme)” yoluyla azad, mecburi azad, kanuni azad, ölüme bağlı azad, doğuma bağlı azad gibi yollarla da toplumda kölenin kalmaması yolunda ilkeler oluşturmuştur.

 

 

İslâm dini köleliği kesin olarak yasaklamıştır. Yüce Allah’ın talimatı gereği Müslüman olan veya olmayan hiç kimse, yol ve yöntemi ne olursa olsun köle edinemez.. Rabbimizin kölelikle ilgili emri budur. Ama fıkıh kitaplarında gördüğümüze göre; “İslâm dini, savaş esirlerinin dışında köle edinmeyi yasaklamıştır. İslâm’da köleliğin tek kaynağı savaştır.” fetvası ortaya çıkarılmakta ve esirlerin köleleştirilmesi, öldürülmelerinin, hayatlarının alternatifi olarak kabul edilmektedir. Yani, savaş esirlerinin köleleştirilmesine izin vererek İslâm’ın, hayatı ölüme tercih ettiği ileri sürülmektedir. Allah’a rağmen, devletin bir kimseye, öldürme, serbest bırakma veya köleleştirme yetkisi veren bu fetvalara gerekçe olarak ise; tek taraflı olarak Müslümanların esirlerini köleleştirmeyip serbest bırakmaları hâlinde, kuvvetler arasındaki dengenin bozulacağı gösterilmiştir. Serbest bırakılan esirin Müslümanların alicenaplığı karşısında takınacağı olumlu tavır ise hiç dikkate alınmamıştır.

Bu fetvaların ana malzemesi her zamanki gibi rivayetler olmakla birlikte, bir de ek olarak her sözcüğü gayet net olan bir muhkem ayet, bu malzemelere eklenmek istenmektedir. Konuya malzeme yapılmak istenen ayet şudur:

 

Muhammed; 4: Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun (onları öldürün). Sonra onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayın (cephe gerisindekileri esir alın). Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya KARŞILIKSIZ OLARAK, ya da fidye ile salıverin. İşte! (Allah’ın emri budur.) Eğer Allah dileseydi onlardan elbette intikam alırdı (onları cezalandırıp adaleti sağlardı). Fakat (böyle olması) sizi birbirinizle denemek içindir. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmaz.

 

Görüldüğü üzere bu ayette esirlerin öldürülmesi diye bir hüküm söz konusu değildir. Bazıları, ayetteki “mennen (karşılıksız olarak)” ifadesini değişik yorumlara tabi tutmuş ve bu “karşılıksız serbest bırakma” ilkesini;

- esaret müddetince esire iyi davranılması,

- öldürme veya müebbet hapse mahkûm etme yerine onu köle yaparak Müslümanların hizmetine verme,

- cizye alarak (senelik devlet vergisi koyarak) İslâm devletinin vatandaşı (zımmi) yapılması,

- karşılık alınmadan serbest bırakılması,

olarak açıklamıştır.

 

Ayette geçen “Fidye karşılığı salıverme” ilkesi de yine bu kimselerce;

- bir takım özel hizmetler yaptırdıktan sonra serbest bırakma,

- maddî karşılık alarak serbest bırakma,

- düşman eline düşmüş Müslümanlarla takas etme,

olarak açıklanmıştır.

 

Her akıllı insan bilir ki, yukarıda gösterdiğimiz dört madden ilk üçünü, “menn (karşılıksız olarak)” ile açıklamak ve bundan “Öldürme veya müebbet hapse mahkûm etme yerine onu köle yaparak Müslümanların hizmetine verme” anlamı çıkarmak mümkün değildir.

 

Savaş hukuku ile ayrıntılı açıklamalar Tövbe, Enfal ve Muhammed suresinde mevcuttur. İnşallah savaş hukuku konusuna ve bu ayetin kimler tarafından ve nasıl çarpıtıldığına orada değineceğiz.

 

Görüldüğü gibi İslâm, köleliği tüm insanlık için uygun bulmamış, gerek kendi içlerindeki, gerekse dünyanın her tarafındaki kölelerin özgürleştirilme işini, karşılığında cennet vadederek Müslümanlara görev olarak vermiş ve bunu değişik yollarla, hatta devlet bütçesinden ayrılacak parayla bile yapılmasını emretmiştir.

 

alıntı iştekuran

Gönderi tarihi:

Sayın suheda üzgünüm ama sizi kandırmışlar. Hiç bir tefsirde Al-i İmran suresi 79.ayet için köleliğin yasaklandığı yorumunu göremezsiniz. O ayet İsa'nın tanrı olduğu iddialarına atfendir.

Gönderi tarihi:

evvela gidip kuranın ayetleriyle kölelık sisteminin tedricen nasıl kaldırıldığına bir bak istersen.sonra Kölelik cariyelik eme ...bu sistemi incele...araştırman ve düşünmen noktasında faydalı olur diye birde ek bilgi vereyim tarihi konular kendi kültürleri içinde değerlendirilmelidirler ki sağlam bir sonuş alınsın.

 

hz.ömerin kölesini kendi yerine deveye bindirip yaya yürümesini de gör...

 

o zamalar toplumda hakim bir sistem olan kölelik birden kaldırılsaydı sosyal bir çöküntü yaşanacaktı.hatta bunu istemeyen ve köle olmadıkça geçimini devam ettiremeyecek insanlar vardı.ve bolşevik ihtilali gibi bir patlamada olabilirdi...zira aniden başı boş ve işsiz güçsüz binlerce insanın ortalığa yayıldığını düşün..

 

ama iyi incele ,şartlanmadan yani.

 

saygılar.

yam yam ve hak söz buraya bakın!!

himyatanın yazısına cevap verin ,

sosyal sınıfları kaldırmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini, kaldıki olsa bile bunun sosyal hayatta büyük bir dengesizlik olacağını nasıl idrak edemiyorsunuz?yoksa ediyorsunuzda amaç karalamak olduğu için mi bunu öne sürüyorsunuz?selam ile...

Gönderi tarihi:

Sayın suheda üzgünüm ama sizi kandırmışlar. Hiç bir tefsirde Al-i İmran suresi 79.ayet için köleliğin yasaklandığı yorumunu göremezsiniz. O ayet İsa'nın tanrı olduğu iddialarına atfendir.

 

Yamyam lütfen dikkat edin bakın...

 

3/79. Allah'in kendisine Kitab'i hukmu, peygamberligi verdigi insanogluna: "Allah'i birakip bana kulluk edin" demek yarasmaz, fakat: "Kitabi ogrettiginize, okudugunuza gore Rabb'e kul olun" demek yarasir.

 

Burda konu Hz. İsa olabilir ama verilen mesaja dikkat edin kulluğun sadece Allah'a yapılacağına dikkat çekiyor ordaki verilen örnektede dikkat çekilmek istenen nokta bu insan insanın kulu olamaz.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.