Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2010 Osman Baydemir, Munzur Festivali'nde Demokratik Özerklik'ten ne anladığını açıklayınca kıyamet koptu. İttihatçılıkla iç içe olan milliyetçiliği ile nam salmış Cemil Çiçek hemen 'Organları yer değiştirmiş adam' gibi abuk sabuk laflar kullandı. Ama zaten bir süredir Türkiye gündemine gelen 'Demokratik Özerklik' kavramı bir tür 'bölücülük hayaletinin' canlanması olarak sunuldu, tez elden lanetlendi. Son 90 yıllık cumhuriyet dönemi dışında hiçbir vakit tekçi ve merkeziyetçi bir yönetim tanımamış olan bu coğrafyada özerklik bir korku ağacı gibi sunulmaya çalışıldı. Oysa Demokratik Özerklik de başka öneriler gibi bir tür çözüm önerisi. Üstelik bu ülkede tarihi geçmişi olan, tanıdık bir öneri bu. Arapça karşılığı muhtariyet olan özerkliği Kürt sorununda bir çözüm formülü olarak ortaya atan ve böyle uygulayacaklarını ilk söyleyen kişi de Mustafa Kemal Atatürk'tü. Bugün Kürtlerin dillendirdiği bu çözüm önerisini Atatürkçülük adına, Atatürk'ün kurduğu ülkeyi korumak adına hareket edenlerin lanetlemesi, suç ve ihanet kriteri haline getirmesi Türkiye'nin kurucu tarihine ve liderine ne denli yabancılaştıklarının bir göstergesi. Bu nedenle Kürtlerin tartışmaya açtığı öneriyi 'tehdit' olarak değerlendirenlerin, Mustafa Kemal'in Kürtlere özerklik verilmesine yönelik yaptığı açıklamalara bakmalarını öneriyorum. 'Büyük Millet Meclisi ve Mustafa Kemal' imzalı ve El-Cezire Komutanı Tuğgeneral Nehat Paşa'ya gönderilen mesaja; Amasya Protokolleri'ne; İzmit konuşmalarına bakmalarını öneriyorum. Daha da ileri gideceğim ve ilk Büyük Millet Meclisi'nin Kürtlere özerkliği resmen verdiğini de belirteceğim. İngiliz ve Fransız arşivlerine göre 10 Şubat 1922'de Meclis'te yapılan gizli bir oturumda Kürtlere 'özerklik' tanıyan bir yasa kabul edildi. İngiliz tarihçi Robert Olson 'Kürt Milliyetçiliği ve Şeyh Said' adlı kitabında, 1922'de İngiliz Yüksek Komiseri olan Horace Rumbold'un İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon'a gönderdiği bir rapora da yer veriyor. Raporda, Meclis'te 'Kürdistan'ın Özerkliği Yasası'nın kabul edildiği belirtiyor ve 18 maddelik yasanın Meclis'te 64'e karşı 373 oyla kabul edildiği bile kaydediliyor. BMM'de kabul edilen söz konusu yasanın maddelerine bakılacak olursa bugünün özerk bölge ve yerel simgelerin kullanımı meselesinin bugün algılandığı gibi bir tür bölücülük olarak telakki edilmediği görülecektir. Yasanın maddelerini özetle hatırlatacak olursam; ''Madde 1: BMM (Büyük Millet Meclisi), Türk Milletinin medeniyetin gerekleri doğrultusunda ilerlemesini sağlamak amacıyla, Kürt milleti için kendi milli gelenekleriyle uyum içinde bir ÖZERK YÖNETİM kurmayı taahhüt eder. Madde 3: BMM, tüm Kürt Milleti tarafından benimsenen ve onurlu bir geçmişe sahip deneyimli bir yöneticiyi Genel Vali olarak seçecektir. Madde 4: Genel Vali üç yıl için atanacaktır. Bu dönemin bitiminde eğer Kürt Milletinin çoğunluğu, önceki Genel Valinin görevine devam etmesini istemiyorsa, yeni bir Genel Vali Kürt Milli Meclisi tarafından seçilecektir. Madde 6: Kürt Milli Meclisi, Doğu vilayetlerinde genel oya dayalı seçimle oluşturulacak ve her Meclis üç yıl için seçilmiş olacaktır. Meclis oturumları 1 Mart'ta başlayacak ve 4 ay süreyle görev yapacaktır. Eğer Meclis bu süre içersinde işlerini tamamlayamazsa süre, üyelerinin çoğunluğunun isteği ve Genel Valinin onayıyla uzatılabilir. Madde 9: ÖZERK BÖLGE sınırları karma bir komisyon tarafından belirleninceye kadar, KÜRDİSTAN İDARİ BÖLGESİ Van, Bitlis, Diyarbakır Vilayetleri, Dersim sancağı ve kimi kaza ve nahiyeleri içerecektir. Madde 10: Kürdistan'ın yönetimine ilişkin olarak, bazı yerlerde yerel duruma uygun olarak bir yargı örgütü oluşturulacaktır. Bu örgüt şu an için yarısı Türk, diğer yarısı Kürt olmak üzere yetkin elemanlardan oluşacaktır. Emeklileri durumunda Türk görevliler Kürt görevlilerce değiştirilecektir. Madde 12: Doğu Vilayetlerinde düzeni korumak amacıyla bir Jandarma Kolordusu oluşturulacaktır. Kürt Meclisi bu kolordunun oluşturulmasına ilişkin yasayı inceleyecek, ancak jandarmanın üst komutası hizmetleri gerekli görüldüğü sürece yüksek rütbeli Türk görevlilerin elinde olacaktır. Madde 15: Türk dili sadece Kürt Milli Meclisi'nde idari işlerde ve hükümet idaresinde kullanılacaktır. Bununla birlikte Kürt dili okullarda öğretilebilir ve yönetim, Kürt dilinin gelecekte hükümetin resmi dili olma talebine temel teşkil etmeyecek şekilde, bu dilin kullanılmasını teşvik edebilir. Madde 16: Hukuk ve Tıp fakültelerini içeren bir üniversitenin kurulması, Kürt Milli Meclisi'nin öncelikli görevi olacaktır. Madde 17: Genel Valinin onayı alınmadan ve BMM bilgilendirilmeden Kürt Milli Meclisi hiçbir vergi uygulamasına girişemez. Madde 18: İlke olarak BMM ile görüşülmedikçe ve onayı alınmadıkça, Kürt Milli Meclisine hiçbir imtiyaz tanınamaz. Öte yandan Mustafa Kemal'in 1921 Anayasası'na atıfla, 'Bu nedenle başlı başına bir Kürtlük düşünmektense, bizim Teşkilat-ı Esasiye Kanunu gereğince zaten bir tür yerel özellikler oluşacaktır. O halde hangi livanın halkı Kürt ise, onlar kendi kendilerini özerk olarak idare edeceklerdir. Bundan başka Türkiye'nin halkı söz konusu olurken onları da beraber ifade etmek gerekir. İfade olunmadıkları zaman bundan kendilerine ait sorun yaratmaları daima mümkündür. Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi, hem Kürtlerin hem de Türklerin yetki sahibi vekillerinden oluşmuştur. Ve bu iki unsur, bütün çıkarlarını ve kaderlerini birleştirmişlerdir. Yani onlar bilirler ki, bu ortak bir şeydir. Ayrı bir sınır çizmeye kalkışmak doğru olmaz' demiştir. Bu söylevin bir kısmına daha önce Milliyet gazetesinden Taha Akyol da bir makalesinde yer vermişti. Şimdi böylesi tarihi arka planı olan bir çözüm yaklaşımını tehdit olarak sunanlar, ihanet olarak lanse edenler bu ülkenin kurucu lideri Mustafa Kemal'i de, Kürtlere özerklik kararı veren 1922 Büyük Millet Meclisi'ni de suçlu ve hain ilan etmiş olacaklardır. 1920'li yılların başındaki siyasetçilerin görebildiğini ve öngörebildiğini aradan geçen 90 yıla rağmen bugünün karar alıcıları h�l� göremiyorsa bu ülkeye çok yazık olur doğrusu. Türkiye Kürt sorununu çözmek istiyorsa inkar ve imhaya dayalı tarihi referanslarını değil, bir de çözüme dayalı tarihi referanslarına bakmayı öğrenmelidir. Yüksel GENÇ 1 Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2010 Atatürk hiç bir etnik kökene özerklik vs. vaadinde bulunmamıştır. Atatürk cumhuriyet ve ulus devletden yanaydı.Siz kabul etmesenizde. Biraz tarih okuyun,araştırın,Atatürk'ün fikirlerinide araştırın,biraz gerçekleri görün. Herşeyi geçtim siz heralde "Misak-ı Milli" deden şeyi hiç duymadınız galiba. Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2010 Atatürk hiç bir etnik kökene özerklik vs. vaadinde bulunmamıştır. Atatürk cumhuriyet ve ulus devletden yanaydı.Siz kabul etmesenizde. Biraz tarih okuyun,araştırın,Atatürk'ün fikirlerinide araştırın,biraz gerçekleri görün. Herşeyi geçtim siz heralde "Misak-ı Milli" deden şeyi hiç duymadınız galiba. Atatürk'üde çok okudum,Misak-ı Milliyide çok iyi biliyorum,peki siz Atatürk'ün Nutuk'unun tamamını (Sansürsüz olarak) okudunuzmu? 90 yıllık devletimiz neden hala 1920'li yılların arşivlerini açmıyor? Bu ülkenin halkının Atatürk'ün ve O dönemki şahsiyetlerin neler yaptığını,kimlerle neler görüştüğünü neden öğrenemiyor? Mğrenmesi istenmediğinden olabilirmi? Yukarıdaki iletimde alınan kararları madde madde yazdım tarihi ile beraber hemde inanmıyorsanız araştırırsınız dediğim kararı ve maddelerini,size tavsiyem Nutuk'un tam olarak neden yayınlanamadığını sorgulayın yada Mustafa Kemal imzalı ve El-Cezire Komutanı Tuğgeneral Nehat Paşa'ya gönderilen mesaja; Amasya Protokolleri'ne; İzmit konuşmalarına bakmanız.... 1 Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2010 Atatürk'üde çok okudum,Misak-ı Milliyide çok iyi biliyorum,peki siz Atatürk'ün Nutuk'unun tamamını (Sansürsüz olarak) okudunuzmu? 90 yıllık devletimiz neden hala 1920'li yılların arşivlerini açmıyor? Bu ülkenin halkının Atatürk'ün ve O dönemki şahsiyetlerin neler yaptığını,kimlerle neler görüştüğünü neden öğrenemiyor? Mğrenmesi istenmediğinden olabilirmi? Yukarıdaki iletimde alınan kararları madde madde yazdım tarihi ile beraber hemde inanmıyorsanız araştırırsınız dediğim kararı ve maddelerini,size tavsiyem Nutuk'un tam olarak neden yayınlanamadığını sorgulayın yada Mustafa Kemal imzalı ve El-Cezire Komutanı Tuğgeneral Nehat Paşa'ya gönderilen mesaja; Amasya Protokolleri'ne; İzmit konuşmalarına bakmanız.... Okumuşsunuz ama tak olarak anlayamamışsınız galiba... Atatürk hiç bir zaman ayrı bayrak,ayrı dilde eğitimden bunlardan bahsetmiyor.Sadece yerel yönetimler. Daha öncede defalarca yazdık ama görmemezlikten geliyorsunuz hep. özerklik ve sözde bayrakla başlayan teleplerin devamı gelicektir.Yeni bahaneler yalanlar üretilip devletin TSK'nin bölgeden çekilmesine kadar gidecektir.Pkknın yıllardır silahla yapamadığını böylece siyasi yollarla elde etmeye çalışacaklar.Tabi bu arada pkknın da eli armut toplamıcak eylemlerini iyice arttırıp insanlar üzerinde baskı kurmaya devam edecek. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2010 Kürtlere özerklik diye bir söz verilmemistir.Bu tamamen, gerceklerin carpitilmasidir.Bir ülkenin kurukus asamasinda birtakim öneriler,düsünceler yer alir önemli olan bu düsünce ve öneriler degil nihai sonuctur.Simdi Atatürk'ün olabilir düsünmüs oldugu bir özerklik fikrini alipta "Atatürk Kürtlere özerklik vercekti"diye tarihi carpitmak ancak ülkedeki birlik ve bütünlüge kastetmis olanlarin taktiginden öte degildir. Osman Baydemir'in konusmasina gelince;BU BILE AKP VE BDP'nin hangi asgari müstereklerde birlestigini gösterir.Bir tarafta,henüz bir iddiadan öte gecmeyen bir suclamayla "IHALEDE YOLSUZLUK"yapti diye BELEDIYE BASKANLARI görevden alinir ama bir bölücü hala görevinin basindadir.Bu AKP'nin hangi amaclara hizmet verdigini dogrulayan bir belge niteligindedir.Bir tarafta TÜRK demeyi suc kabul eden bir iktidar ama diger tarafta Türkiye'nin bölünmesi icin mümkün olan her melanetten kacinmayanlara göz yuman ayni iktidar... Kürtlere özerklik verilmesi ancak AKP döneminde gerceklesebilecek bir durumdur.AKP bunun icin vardir,AKP bunun icin yargisini yaratmaya calismaktadir. saygilarla Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2010 Kürt dil kurumu ile beraber bölücülüğün yıllar öncesinden planı budur ,bundan sonrası ise kürt halkı k,ırak bölgesinde sözde kürdistana bağlanmak istiyır ve referendum !!! Bu katil öcalanın ifadeleridir bunlar.Korkarımki istenilen olacak.. Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 özerklik fikri, bundan 87 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk tarafından İzmit'e çağrılan İstanbul'da çıkan gazetelerin başyazarlarına 16-17 Ocak 1923 tarihinde İzmit Kasrı'nda açıklandı. Gazete başyazarlarını İzmit Kasrı'nda toplayan M. Kemal, gazetecilerin sorusu üzerine Kürtlere özerklik verileceği yönündeki düşüncelerini açıkladı. M. Kemal, toplantıda, '...Bizim Teşkilat-ı Esasiye Kanunu mucibince, zaten bir nevi mahalli muhtariyetler teşekkül edecektir. O halde hangi livanın ahalisi Kürt ise onlar kendilerini muhtar olarak idare edecektir' düşüncelerini dile getirdi. Türk Tarih Kurumu'nda (TTK) kopyası bulunan ancak 'Kürtlere özerklik' bölümü çıkarılan toplantı tutanaklarına göre, İzmit Kasrı'nda verilen toplantıya Halide Edip, İstanbul mebusu Adnan Bey, Vakit Başmuharriri Ahmet Emin Bey, Tevhid-i Efk�r başmuharriri Velid Bey, İleri gazetesi başmuharriri İsmail Müştak Bey, Akşam gazetesi muharriri Faih Rıfkı Bey, İleri gazetesinin İzmit muhabiri Kılıçzade Hakkı Bey katıldı. Ancak 1924 Anayasasında Tekçilik dayatmasının getirilmesi ve Kürt halkının yok sayılması üzerine ülkede huzursuzluk başgösterdi ve Şex Said isyanı 1925 yılındA başladı Mustafa Kemal'in kurtuluş savaşı hazırlıklarına başladığı dönemden 1925 yılına kadar Tekçi bir ülke kurmak amacında olduğu yönünde hiçbir cümle kurmamış olması düşündürücüdür,Kürtlerin kurtuluş savaşı hazırlıkları ve savaş esnasında herzaman Türk'lerle beraber olduklarıda bilinmektedir..... 1 Alıntı
Misafir Palaman Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 Bence Kürtlere bir fayda sağlamaz. Ama ben destekliyorum. Türkiye'yi bir ev gibi düşünürsek, Şimdi Kürtler ev halkından biri gibi. Özerk oldukları zaman bizimle aynı sofradan yemek yiyemeyecekler. Türkiye'den bir oda kiralamış gibi olacaklar. Bu durumda kendi başlarında ayakta kalmaları zor. Fakat yinede üç ihtimal var. 1. Kürtler sessiz sakin bir şekilde güneydoğu'da mutlu mesut yaşarlar. Kendi yağlarında kavrulurlar. 2. Kürtler ekonomik sıkıntıdan dolayı bağımsızlık isterler. Savaş çıkar. 3. Kürtlere ABD ve İsrail yardım eder, bağımsızlık isterler. Savaş çıkar. Bence savaş çıkması ihtimalinde Kürtler bir hainlik yapmış olur. Bu durumda da dostumuz belli düşmanımız belli olur. Bence bu kötü birşey değil. Tabi bu sadece ihtimal. Kişiler kurumlar herşey tamamen hayal ürünüdür. Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 özerklik fikri, bundan 87 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk tarafından İzmit'e çağrılan İstanbul'da çıkan gazetelerin başyazarlarına 16-17 Ocak 1923 tarihinde İzmit Kasrı'nda açıklandı. Gazete başyazarlarını İzmit Kasrı'nda toplayan M. Kemal, gazetecilerin sorusu üzerine Kürtlere özerklik verileceği yönündeki düşüncelerini açıkladı. M. Kemal, toplantıda, '...Bizim Teşkilat-ı Esasiye Kanunu mucibince, zaten bir nevi mahalli muhtariyetler teşekkül edecektir. O halde hangi livanın ahalisi Kürt ise onlar kendilerini muhtar olarak idare edecektir' düşüncelerini dile getirdi. Türk Tarih Kurumu'nda (TTK) kopyası bulunan ancak 'Kürtlere özerklik' bölümü çıkarılan toplantı tutanaklarına göre, İzmit Kasrı'nda verilen toplantıya Halide Edip, İstanbul mebusu Adnan Bey, Vakit Başmuharriri Ahmet Emin Bey, Tevhid-i Efk�r başmuharriri Velid Bey, İleri gazetesi başmuharriri İsmail Müştak Bey, Akşam gazetesi muharriri Faih Rıfkı Bey, İleri gazetesinin İzmit muhabiri Kılıçzade Hakkı Bey katıldı. Ancak 1924 Anayasasında Tekçilik dayatmasının getirilmesi ve Kürt halkının yok sayılması üzerine ülkede huzursuzluk başgösterdi ve Şex Said isyanı 1925 yılındA başladı Mustafa Kemal'in kurtuluş savaşı hazırlıklarına başladığı dönemden 1925 yılına kadar Tekçi bir ülke kurmak amacında olduğu yönünde hiçbir cümle kurmamış olması düşündürücüdür,Kürtlerin kurtuluş savaşı hazırlıkları ve savaş esnasında herzaman Türk'lerle beraber olduklarıda bilinmektedir..... Bir tarih ancak bukadar çarpıtılır.Atatürk ayrı bayraktanmı ayrılmadan mı bahsediyor burda,saedece her yerde olduğu gibi yerel yönetimlerden bahsediyor,muhtarlık vs.Türkiye'nin heryerinde böyledir zaten. Daha ne olmasını istiyosunuz ayrı bayrak devleten bağımsız yönetim ayrı ordu ha nedersiniz.. Çok değil daha dün bdp ölen teröristler için saygı duruşunda bulundu.Ve sizin profilinizde resmini kullandığınız şahısta buna dahil.Artık inanmıyoruz bu biz ayrılmak istemiyoruz aldatmacalarına. Ayrıca Şex değil "Şeyh Sait" olucak. Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 Bir tarih ancak bukadar çarpıtılır.Atatürk ayrı bayraktanmı ayrılmadan mı bahsediyor burda,saedece her yerde olduğu gibi yerel yönetimlerden bahsediyor,muhtarlık vs.Türkiye'nin heryerinde böyledir zaten. Daha ne olmasını istiyosunuz ayrı bayrak devleten bağımsız yönetim ayrı ordu ha nedersiniz.. Çok değil daha dün bdp ölen teröristler için saygı duruşunda bulundu.Ve sizin profilinizde resmini kullandığınız şahısta buna dahil.Artık inanmıyoruz bu biz ayrılmak istemiyoruz aldatmacalarına. Ayrıca Şex değil "Şeyh Sait" olucak. Atatürk Muhtariyetlerden bahsetmiştir buda Özerkliğe yakın bir durumdur,ayrı bayrak derken her bölgeyi temsil eden bir bayrak olabilir ama her bölgedeki resmi kurumların önünde 2 bayrak direği olur daha yüksek olanda ay yıldızlı Türkiye Bayrağımız diğerinde bölgesel bayrak,Türkiyeden bağımsız bir yönetimdende bahsetmiyor kimse bölgesel parlemantolar olabilir deniliyor,bunların temsilcilerinin oluşturduğu birde ulusal parlemantomuz olabilir,Orduya gelince Tsk hepimizin ordusudur,bunlar biraz teknik konulardır ama bence polis gücü oluşturulabilir bölgelerde ancak asker gücü Tsk dışında düşünülemez düşünülmesi yanlış olur,Bdp'liler Pkk'liler için saygı duruşunda bulunabilirler Pkk'lilerin uzaydan gelmediğini defalarca yazdım,Şex Said'e gelince Bill Clincton yazarken rahatsız olmuyorsunuzda bil kılinkton yazmıyorsunuzda Şex Said Yazmakmı sizi rahatsız ediyor,işte içinizdeki Kürt düşmanlığının dışa vurumudur bu.... 1 Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 Ataist kürler içinde şex sait ,müslüman kürlere de şeyh sait..... Bunların politakası bu. PKK Terörü de ilk kurulduğunda sözde bayrağı örs ve çekiçti ! Rüzgar nereden eserse oraya dönüyorlar onlara göre her yol mübah. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2010 Bdp'liler Pkk'liler için saygı duruşunda bulunabilirler Pkk'lilerin uzaydan gelmediğini defalarca yazdım,Şex Said'e gelince Bill Clincton yazarken rahatsız olmuyorsunuzda bil kılinkton yazmıyorsunuzda Şex Said Yazmakmı sizi rahatsız ediyor,işte içinizdeki Kürt düşmanlığının dışa vurumudur bu.... bdp liler bu milletin vergileriyle maaaş alıp, çoluk çocuk besliyorlar. Bu nedenle onların evladını katledenler için saygı duruşunda bulunması tek kelimeyle vatana ihanettir. Bu da partinin kapatılması için bir gerekçedir, savcıları görevini yapmaya davet ediyorum. Baykalı soruşturma yetkisini kendinde gören savcı hadi bunu da soruştur. Bill Clinton rahatsız etmez çünkü adam başkanlık yaptığı ülkenin diliyle, dünyada kabul edilen orijinal şekliyle yazılmış. Seyh Sait Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yaşayan bir kişi, yaşanan bir olay ise bu ülkede tek bir resmi dil olduğuna göre ve bugünlerde özerklik, ayrı bayrak söylemleri arttığına göre bizi elbette rahatsız eder. Elmalarla armutları karıştırmayalım... 1 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2010 bdp liler bu milletin vergileriyle maaaş alıp, çoluk çocuk besliyorlar. Bu nedenle onların evladını katledenler için saygı duruşunda bulunması tek kelimeyle vatana ihanettir. Bu da partinin kapatılması için bir gerekçedir, savcıları görevini yapmaya davet ediyorum. Baykalı soruşturma yetkisini kendinde gören savcı hadi bunu da soruştur. Bill Clinton rahatsız etmez çünkü adam başkanlık yaptığı ülkenin diliyle, dünyada kabul edilen orijinal şekliyle yazılmış. Seyh Sait Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yaşayan bir kişi, yaşanan bir olay ise bu ülkede tek bir resmi dil olduğuna göre ve bugünlerde özerklik, ayrı bayrak söylemleri arttığına göre bizi elbette rahatsız eder. Elmalarla armutları karıştırmayalım... şu verdiğimiz vergilerle maaş alıyorlar lafı çok ters bir laf,askerdeyken komutanım bir vatandaşa bişey hemen vatandaşın lafıda bu olurdu ''bizim verdiğimiz vergilerle maaş alıyorsunuz'' ee ne olmuş yani senin verdiğin vergi ile o maaş alıyorsa benim verdiğim vergi ilede Mhp'li yada Chp'li vekil maaş alıyor,benim verdiğim vergiyi takip edip Şu kişiye ulaşsın demem söz konusu olabilirmi,oğlu kardeşi yada arkadaşı vs.dağda olanlar vergi vermiyorlarmı,Bdp'ye oy veren yaklaşık 5 milyon kişi vergi vermiyormu yani,böyle gereksiz muhabbetler sorun çözme konusunda bii hiçbir yere vardırmaz. Baykal'a gelince devam eden bir yargılama sürecini etkilemeye kalkmıştır,bir siyasi parti liderinin çıkıpta devam eden bir yargılamada yargılananlar için ben onların avukatıyım demesi suçtur. Bill Clincton rahatsız etmez çünkü o amerikalıdır,ingilizce yazılmaktadır,ama kardeşiz dediğiniz halkın dili sizi rahatsız eder o dil ve o halka karşı içinizde büyük bir nefret var,bu ülkede 15-20 milyon insanın anadili olan Kürtçe sizi rahatsız eder her fırsatta çıkıp ''Türk Kürt Kardeştir'' dersiniz ama bu Kürtler arasından birileri çıkıp anadilimi öğrenmek öğretmek ve özgürce kullanmak istiyorum dedimi onada hemen ''hain'' yaftasını vurursunuz,eskiden bu kardeşlik uydurmacasına inanıyorduk ama artık inanmıyoruz bu saatten sonra eşit olursak kardeşiz yoksa bize kardeşlik masalları anlatmasın kimse.... 1 Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2010 Onlarca etnik olan bir ülkede, eğer Türk bir asimile ise, Türk-Kürt olunca iki asimile olur. Türk bir asimile değilse, ki değil, zaten sorun yok... Ayrıca şu Baykal'ın avukatlığı niye sorun da başbakanın savcılığı sorun değil ben onu anlamadım gitti. Söyleyince "o da sorun" deniyor. E sorunsa önce onu söyle birader? Avukatlık serbest bir meslektir, herkes avukat olabilir. Ama savcılık kamu görevidir. Serbest savcılık bürosu yoktur, savcı tutulmaz gidip de! Yani daha büyük ve öncelikli sorunun öncelikli dile gelmesi gerekmiyor mu? E, gerekir de, gizli ortaklık nerden belli olacak? Bakmayın didiştiklerine, Kürtçülerle dinciler evlendi de, çocuk olmadıkça birbirlerine sarıyorlar! "Senden olmuyor, yok asıl senden olmuyor!" Sittin sene çocuk yapamasalar, bu evlilikten usanacakları yok. E, zahir Şeyh Said kıymış nikahlarını, İngilizler de şahitlik yapmış, kıyamıyorlar boşanmaya bir türlü! Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2010 Ergenekon senaryosu ile yargilanacak olanlar veya yargilananlarin suclari Türkiye'nin "BIRLIK VE BÜTÜNLÜGÜ"nü savunanlardir.Bu serefli savunmayi hazmedemeyenler tabii ki onlara avukatlik yapanlarida hazmedemezler.Savci kimdi?BASBAKAN!Savci kamu görevlisi oldugu icin tutuklananlarin karsisinda olacaktir.Tabii ki Birlik ve Bütünlügü savunanlara karsi acilmis olan bir davada,birlik ve bütünlüge karsi olanlar icin savci degerlidir.O nedenle Baykal'a veryansin Erdogan'a ise "SANA HERSEY HELAL OLSUN BAYKAL'A KURSUNLAR"tarzi yaklasimlar olacaktir. Ayrica Demirefe'nin "SEYH SAID VE INGILIZ NIKAHI"tam oturdu bence. saygilarla Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2010 şu verdiğimiz vergilerle maaş alıyorlar lafı çok ters bir laf,askerdeyken komutanım bir vatandaşa bişey hemen vatandaşın lafıda bu olurdu ''bizim verdiğimiz vergilerle maaş alıyorsunuz'' ee ne olmuş yani senin verdiğin vergi ile o maaş alıyorsa benim verdiğim vergi ilede Mhp'li yada Chp'li vekil maaş alıyor,benim verdiğim vergiyi takip edip Şu kişiye ulaşsın demem söz konusu olabilirmi,oğlu kardeşi yada arkadaşı vs.dağda olanlar vergi vermiyorlarmı,Bdp'ye oy veren yaklaşık 5 milyon kişi vergi vermiyormu yani,böyle gereksiz muhabbetler sorun çözme konusunda bii hiçbir yere vardırmaz. Baykal'a gelince devam eden bir yargılama sürecini etkilemeye kalkmıştır,bir siyasi parti liderinin çıkıpta devam eden bir yargılamada yargılananlar için ben onların avukatıyım demesi suçtur. Bill Clincton rahatsız etmez çünkü o amerikalıdır,ingilizce yazılmaktadır,ama kardeşiz dediğiniz halkın dili sizi rahatsız eder o dil ve o halka karşı içinizde büyük bir nefret var,bu ülkede 15-20 milyon insanın anadili olan Kürtçe sizi rahatsız eder her fırsatta çıkıp ''Türk Kürt Kardeştir'' dersiniz ama bu Kürtler arasından birileri çıkıp anadilimi öğrenmek öğretmek ve özgürce kullanmak istiyorum dedimi onada hemen ''hain'' yaftasını vurursunuz,eskiden bu kardeşlik uydurmacasına inanıyorduk ama artık inanmıyoruz bu saatten sonra eşit olursak kardeşiz yoksa bize kardeşlik masalları anlatmasın kimse.... Niye ters olsun? Her vatandaş verdiği vergileri sonuna kadar takip etme hakkına sahiptir. O bölge ne kadar vergi veriyor, elektrik, su paralarının bile alınmadığı söyleniyor. Ya siz bdp yi boş verin, AKP ye geçin; nasıl olsa aynı fikirdesiniz, söylendiği gibi yargılama devam ederken başbakanın savcısıyım sözüne karşılık söylenen avukatıyım lafı yargılamayı etkiliyor da icranın başının savcılık iddiası etkilemiyor. Hem de bakanların savcıları telefonla aramalarına rağmen. Sayenizde artık o masaldan eser kalmadı gözünüz aydın, Türküm diyenleri de çileden çıkardınız; şahsen ben alışverişlerimde artık seçiciyim. Alıntı
Φ MonDieu Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 11 Ağustos , 2010 Nekadarda politika meraklisiyiz gorunen oki kendimize ait hic bir dusunce soz yok su soyle soylemis bu boyle soylemis akp suna sunu demis bpd bunu yapmis Deniz baykal avukatlik yapmis ya arkadaslar politika koca bir yalandir siz politikacilari yonlendireceginize politikacilar sizi parmaginda oynatmaktalar bugun Deniz Baykal R.T.E kameralar onunde kavga eder birbirlerinden sikayetci olurlar kameralar kapanir kapanmaz el sikisip opusuler eee ne oldu olan yine size oldu birakin siyasetcilerin hakkini aramayida kendi haklarinizi arayin . Daha henuz Turk nedir bunu idrak edemiyorsunuz yok kurtclukmus/turkculukmus soyleye soyle ben yazmaktan biktim Turk ulusal kimlikse kurt etnik kimliktir ozaman Kurt/Turk diye ayrim yapiyorsaniz ozaman politikacilar sizi parmaginda oynatiyor. Siz istediginiz kadar alisverisinizde secicilik yapin, demekki siz bir bahane ariyormussunuz buda sizin icin tuz biber olmus gerisi faso fiso. baska soze gerek yok Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2010 Atatürk Muhtariyetlerden bahsetmiştir buda Özerkliğe yakın bir durumdur,ayrı bayrak derken her bölgeyi temsil eden bir bayrak olabilir ama her bölgedeki resmi kurumların önünde 2 bayrak direği olur daha yüksek olanda ay yıldızlı Türkiye Bayrağımız diğerinde bölgesel bayrak,Türkiyeden bağımsız bir yönetimdende bahsetmiyor kimse bölgesel parlemantolar olabilir deniliyor,bunların temsilcilerinin oluşturduğu birde ulusal parlemantomuz olabilir,Orduya gelince Tsk hepimizin ordusudur,bunlar biraz teknik konulardır ama bence polis gücü oluşturulabilir bölgelerde ancak asker gücü Tsk dışında düşünülemez düşünülmesi yanlış olur,Bdp'liler Pkk'liler için saygı duruşunda bulunabilirler Pkk'lilerin uzaydan gelmediğini defalarca yazdım,Şex Said'e gelince Bill Clincton yazarken rahatsız olmuyorsunuzda bil kılinkton yazmıyorsunuzda Şex Said Yazmakmı sizi rahatsız ediyor,işte içinizdeki Kürt düşmanlığının dışa vurumudur bu.... Kimsenin Kürt düşmalığı yaptığı yoktur.Siz kendiniz zorla insanları Kürt düşmanı yapmaya çalışıyosunuz. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2010 Nekadarda politika meraklisiyiz gorunen oki kendimize ait hic bir dusunce soz yok su soyle soylemis bu boyle soylemis akp suna sunu demis bpd bunu yapmis Deniz baykal avukatlik yapmis ya arkadaslar politika koca bir yalandir siz politikacilari yonlendireceginize politikacilar sizi parmaginda oynatmaktalar bugun Deniz Baykal R.T.E kameralar onunde kavga eder birbirlerinden sikayetci olurlar kameralar kapanir kapanmaz el sikisip opusuler eee ne oldu olan yine size oldu birakin siyasetcilerin hakkini aramayida kendi haklarinizi arayin . Daha henuz Turk nedir bunu idrak edemiyorsunuz yok kurtclukmus/turkculukmus soyleye soyle ben yazmaktan biktim Turk ulusal kimlikse kurt etnik kimliktir ozaman Kurt/Turk diye ayrim yapiyorsaniz ozaman politikacilar sizi parmaginda oynatiyor. Siz istediginiz kadar alisverisinizde secicilik yapin, demekki siz bir bahane ariyormussunuz buda sizin icin tuz biber olmus gerisi faso fiso. baska soze gerek yok 30 senedir şehitler geliyor bu bahane olmuyor, şimdi bahaneyi bulduk öyle mi? Daha bugün Kürt kökenli fındık toplayan iki çocukla sohbet ettim, bu sıcakta hem de oruçlu olduklarını söylediler; bu mu düşmanlık? Evet son olaylar gerçekten tuz, biber ( hem de bayağı acı bir biber) ekti. Ülkede özerklikten, iki bayraktan bahsediliyor, siz Türklük ulusal kimlik diyorsunuz. Evet biz de aynı şeyleri söylüyoruz, onlar kabul etmiyor; siz de onlara karşı bir fikir savunun biz de faydalanalım. saygılar... Alıntı
Φ MonDieu Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 12 Ağustos , 2010 30 senedir şehitler geliyor bu bahane olmuyor, şimdi bahaneyi bulduk öyle mi? Daha bugün Kürt kökenli fındık toplayan iki çocukla sohbet ettim, bu sıcakta hem de oruçlu olduklarını söylediler; bu mu düşmanlık? Evet son olaylar gerçekten tuz, biber ( hem de bayağı acı bir biber) ekti. Ülkede özerklikten, iki bayraktan bahsediliyor, siz Türklük ulusal kimlik diyorsunuz. Evet biz de aynı şeyleri söylüyoruz, onlar kabul etmiyor; siz de onlara karşı bir fikir savunun biz de faydalanalım. saygılar... 30 senedir sehitler gelmekte dogru peki soruyorum ozaman 30 senedir gelen sehitlerin arasinda hicmi yok kurt kokenli askerler ? sehit olan erlerin hepsinin etnik kokenini biliyormusun yok tabi isinize gelmiyor.. Kurt kokenli findik toplayan cocuga sorsaydin peki ayri bir devlet ayri bir bayrak istiyormuymus bugun turkiyede kac bin yada milyon kurt kokenli vatandasimiz var sayisini bilmiyorum bunlarin kacina sordun kaciyla bir anket yapildi ozerklik istedigine dahi birakalim artik BDP sunu demis bunu demis Malesef gercek sudurki Ulkede herkes politikacilar ne derse koyun misali oyle yapiyor buradada cok guzel ornekleri mevcuttur.. devam edin. 1 Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 13 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 13 Ağustos , 2010 Ergenekon senaryosu ile yargilanacak olanlar veya yargilananlarin suclari Türkiye'nin "BIRLIK VE BÜTÜNLÜGÜ"nü savunanlardir.Bu serefli savunmayi hazmedemeyenler tabii ki onlara avukatlik yapanlarida hazmedemezler.Savci kimdi?BASBAKAN!Savci kamu görevlisi oldugu icin tutuklananlarin karsisinda olacaktir.Tabii ki Birlik ve Bütünlügü savunanlara karsi acilmis olan bir davada,birlik ve bütünlüge karsi olanlar icin savci degerlidir.O nedenle Baykal'a veryansin Erdogan'a ise "SANA HERSEY HELAL OLSUN BAYKAL'A KURSUNLAR"tarzi yaklasimlar olacaktir. Ayrica Demirefe'nin "SEYH SAID VE INGILIZ NIKAHI"tam oturdu bence. saygilarla Senaryo falan yok. Türkiye'de olan bitenleri artık herkes kabul ediyor. Bu derin devletin sonu gelmeli ve ne asker ne de sivil diktatörlük olmalı. Türkiye ne TSK nin ne de iktidarların tapulu malı. Herkes haddini bilecek. O kadar karanlık olaylar oldu bunları uzaydanmı yönettiler. O kadar savundugun 12 Eylülcülerin dahi nasıl geldikleri ortada iken daha kalkıpta yok şu senaryo bu hikaye demeze kalkışıyorsunuz. Kürt de , ermeni de , Çerkezde, ..... biz türkler gibi bu ülkenin sahipleri. Hırant Dink boşuna öldürülmedi, Malatya katliamı ve digerleride boşuna yapılmadı. Son dört yol saldırısına bakın oradada nelerin tezgahlandığı ortada. PKK ve devletin derin güçleri iş birliği ile ülkeyi kaosa götürmek istiyorlar. Bunun adınada Türkiye sevdalısı diyorlarş milliyetcilik diyorlar,..... Bu resmen faşizmdir. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 14 Ağustos , 2010 30 senedir sehitler gelmekte dogru peki soruyorum ozaman 30 senedir gelen sehitlerin arasinda hicmi yok kurt kokenli askerler ? sehit olan erlerin hepsinin etnik kokenini biliyormusun yok tabi isinize gelmiyor.. Kurt kokenli findik toplayan cocuga sorsaydin peki ayri bir devlet ayri bir bayrak istiyormuymus bugun turkiyede kac bin yada milyon kurt kokenli vatandasimiz var sayisini bilmiyorum bunlarin kacina sordun kaciyla bir anket yapildi ozerklik istedigine dahi birakalim artik BDP sunu demis bunu demis Malesef gercek sudurki Ulkede herkes politikacilar ne derse koyun misali oyle yapiyor buradada cok guzel ornekleri mevcuttur.. devam edin. Bana şehitler arasında hiç mi kürt yok sorunuzun nedenini açıklar mısınız. Ben böyle birşey söylediğimi veya bu yönde en küçük bir imam olduğunu hatırlamıyorum. Şehitler arasında kürt olması iyi ya işte bizim dediğiğmizi kanıtlıyor, kendi kökeninden insanları bile öldürüyorlar. Bu konuda da referanduma gidelim, nasıl olsa alıştık; evet çıkarsa bırakalım devlet kursunlar bu mu yani? Hayatın baharında bunca genç niye canını verdi o zaman, bunun hesabını kim verecek? Bir de şunu sorayım, memleketlerinden gelip de 20 L. yevmiye ile bu sıcakta fındık toplamak zorunda bırakan neden nedir, özerklik isteği mi? Senin yaptıkların hiçbir politikacının dediği kriterlere uymuyor mu, sen şahsına münhasır bir kişi misin? Herkesin savunduğu fikir bir parti tarafından kabul görmüş olabilir. Şahsen ben koyun gibi olmadığımı çeşitli partilere oy vererek, iyinin iyisini arayarak kanıtlamaya çalıştım ve hala da çalışıyorum. Ama halkımızın çoğu hakikaten dediğiniz gibi, bunu zaten bakan da itiraf etmişti. " Liderimiz uçurumdan atlasa biz de atlarız" demişti. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2010 Senaryo falan yok. Türkiye'de olan bitenleri artık herkes kabul ediyor. Bu derin devletin sonu gelmeli ve ne asker ne de sivil diktatörlük olmalı. Türkiye ne TSK nin ne de iktidarların tapulu malı. Herkes haddini bilecek. O kadar karanlık olaylar oldu bunları uzaydanmı yönettiler. O kadar savundugun 12 Eylülcülerin dahi nasıl geldikleri ortada iken daha kalkıpta yok şu senaryo bu hikaye demeze kalkışıyorsunuz. Kürt de , ermeni de , Çerkezde, ..... biz türkler gibi bu ülkenin sahipleri. Hırant Dink boşuna öldürülmedi, Malatya katliamı ve digerleride boşuna yapılmadı. Son dört yol saldırısına bakın oradada nelerin tezgahlandığı ortada. PKK ve devletin derin güçleri iş birliği ile ülkeyi kaosa götürmek istiyorlar. Bunun adınada Türkiye sevdalısı diyorlarş milliyetcilik diyorlar,..... Bu resmen faşizmdir. Ben 12 Eylülcüleri asla savunmadim. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2010 Bir kez daha söylüyorum: Darbe ne hazırlanır, ne istenir. Aynen savaş gibi kapıya dayanır. Ya açar yüzleşirsin, ya kapıyı kırar. Başka yolu yoktur. İnsanlar ülkenin nasıl Sovyet ve ABD kayaları arasında ezilen bir midye gibi çatırdadığını, tüm kurumları ve gençliğiyle ikiye ayrıldığını, iç savaşın çıkmak ve Sovyetlerin müdahale etmek için hazırlandığını unutuyorlar. 12 Eylül olmasa aynı Afganistan olurdu. Önce Sovyetler, sonra Amerikan müdahalesi. Yetti bu 12 eylül istismarı, istismar etmedik ne din bıraktılar, ayaklar altına atmadık ne ulusal onur! Ne insanların geçmişteki acıları! Bir kaldı tekkeler, yatırlar, şimdi onları da istismar ettiler! Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2010 Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2010 Bir kez daha söylüyorum: Darbe ne hazırlanır, ne istenir. Aynen savaş gibi kapıya dayanır. Ya açar yüzleşirsin, ya kapıyı kırar. Başka yolu yoktur. İnsanlar ülkenin nasıl Sovyet ve ABD kayaları arasında ezilen bir midye gibi çatırdadığını, tüm kurumları ve gençliğiyle ikiye ayrıldığını, iç savaşın çıkmak ve Sovyetlerin müdahale etmek için hazırlandığını unutuyorlar. 12 Eylül olmasa aynı Afganistan olurdu. Önce Sovyetler, sonra Amerikan müdahalesi. Yetti bu 12 eylül istismarı, istismar etmedik ne din bıraktılar, ayaklar altına atmadık ne ulusal onur! Ne insanların geçmişteki acıları! Bir kaldı tekkeler, yatırlar, şimdi onları da istismar ettiler! 12 Eylül konusunda sadece emekli general Armağan Kuloğlu gerekçe gösterdi, yeterli savunmaynın yapıldığını sanmıyorum. Biz bile yetkililerden fazla o günün şartlarında bu müdahalenin gerekli olduğunu söyledik. Tamam, bazı aşırılıklar, yanlışlıklar yaşanmıştır; iyi de bu duruma gelinmesinde grupların hiç mi suçu yoktu? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.