Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2010 Gazze’ye yardım gemisine yapılan müdahale tartışılırken bir grup İsrailli öğrenci Akdeniz´e özel yatlarla çıkmayı planlıyor. Özel yatlarını öğrencilere tahsis etmek isteyen 400 İsrailli işadamı da öğrencilerin Akdeniz’de Gazze´ye doğru yola çıkan konvoyları karşılamalarını destekliyor. Kısa adı NUIS (National Union of Israeli Students) olan bir grup öğrenci, “Kürt ve Ermeni halkları başta olmak üzere, Türkiye de ki azınlıkların durumuna dikkat çekmek ve Kuzey Kıbrıs´taki Türk ‘İşgaline’ gönderme yapmak için Akdeniz'e çıkmayı planladıklarını” açıkladı. Grup daha önce de İran rejimine karşı bir grup İranlı öğrenci ile de temasa geçip ortak eylem planları yapmıştı. "İNSANİ YARDIM" Bu karşı "barış gemilerinde", “Türkiye emperyalizmi altında baskı gören azınlıklara insani yardım götürülecek” açıklamasında bulunuldu. “Türkiye´de çok yoksulluk olduğunu ve yardımlarının da bu yönde olacağını” belirten İsrailli öğrenciler, amaçlarının tamamen barış ve yardım olduğunu iddia ettiler. “Dünya kamuoyu önünde İsrail in kötü bir ülke olduğu imajı yaratılmaya çalışıldı. Dünya kamuoyunun, İsrail´in Gazze işgalini manşetlere çıkarırken, İslam terörünü görmezden gelmesini ikiyüzlülük” olarak değerlendiren NUIS´in sözcüsü ve eylemin planlayıcılarından Boaz Toporovsky dünya basınını da eleştirdi. KÜRTLER İLE FİLİSTİNLİLER’İ KARŞILAŞTIRDILAR Türkiye´yi dünyadaki bu anti-İsrail propagandasının öncülüğünü yapmakla suçlayan Toporovsky, “işte yine aynı Türkiye kendi ülkesinde gerçekleşmiş Ermeni soykırımını reddedip, Kürtlere karşı baskı uygulayandır. Oysaki Kürtler, İsrail henüz ortada yokken bile bağımsızlık istiyorlardı” diyerek Kürtler’in Filistinliler’den çok daha uzun zamandır bağımsızlık savaşı verdiği yorumunu yaptı. “Türkiye bize limanlarını açarak ne kadar barışçı olduğunu gösterecektir. Ayrıca bizim konvoyumuzda ne bıçak ne de taş olmayacaktır” diyen öğrenci temsilcisi “eğer Başbakan Tayyip Recep Erdoğan´ın kalbi ile ağzı aynı ise, konvoyun gelişinin Türkiye tarafından engellemeyeceğini umduklarını” söyledi. Aynı konvoyun Kuzey Kıbrıs´a da çıkma planlarına değinen NUIS sözcüsü, “Kıbrıs´ın aslında işgal altında olduğunu ve sadece Türkiye Kıbrıs Kuzey kesiminin kendisine ait olduğunu savunduğunu” sözlerine ekledi. Toporovsky, 2009 Nisanın da bir BM toplantısına palyaço giysileri ile sızıp, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad´a saldırarak dünya basınında yer almıştı. Bu arada küçük bir parti olan İsrailli Sosyalist Meretz Parti´si de “Kıbrıs´taki işgale son” adını verdikleri konvoy ile Kuzey Kıbrıs´a gitme planları yapıyor. Yorumsuz: -http://www.odatv.com/n.php?n=ezilen-kurtlere-insani-yardim-getirecekler--1306101200- Saygılar... DİPNOT... Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2010 Israil yillarca yapmis oldugu kiyim politikasi ve en son uygulanan yasadisi ambargo ile dünyadaki insanlari kedilerine karsi ayaga kaldirmistir. Israil'e karsi gelmek veya Filistin halkinin hakli mücadelesini desteklemek kimsenin tekelinde olamaz. ben sahsen isterdimki keske demokratik gücler insani yardim yoluyla bu insanlik disi haksiz ambargoya karsi geleselerdi. Onlar yapmadi, ama dinciler yapti. Ehh simdi ben dincilere karsiyim diye onlarin Filistin halki icin yaptiklarina ve Israil'in yasadisi amborgosunu delmeye calismalarina karsimi gelecegim? Diger taraftan Türkyie'de kendi etnik kökenleriyle olan sorunlarini cözmedigi sürece dogal olarak baskalarida o inanlarin haklarini aramalarina destek olacak. Suc bu sorunlari cözmeyipte sirtimizda bir kambur olusmasini saglayanlarin. Ne yani Israil vatandaslari Kürt'lerin veya baskalarinin mücadelelerini destekleyemezlermi? Kimlerin destekleyeceginedemi bizler karar verecegiz? Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2010 Gazze’ye yardım gemisine yapılan müdahale tartışılırken bir grup İsrailli öğrenci Akdeniz´e özel yatlarla çıkmayı planlıyor. Özel yatlarını öğrencilere tahsis etmek isteyen 400 İsrailli işadamı da öğrencilerin Akdeniz’de Gazze´ye doğru yola çıkan konvoyları karşılamalarını destekliyor. * * Bu arada küçük bir parti olan İsrailli Sosyalist Meretz Parti´si de “Kıbrıs´taki işgale son” adını verdikleri konvoy ile Kuzey Kıbrıs´a gitme planları yapıyor. Kuzey Kıbrıs'a giderlerse Kıbrıs'ta çiçeklerle karşılanacaklarını Derviş Eroğlu açıkladı. Türkiye'ye gelirlerse yine çiçeklerle karşılanacaklarını Egemen Bağış açıkladı. Umarım vazgeçmezler. Ve hem kendi halklarına, hem de dünyaya, Türkiye'nin ve Türk halkının İsrail'den ne kadar farklı olduğunu göstermiş olurlar. Tabi Kıbrıs'a dünya tarafından uygulanan ambargoyu da kırmış olurlar Yalnız dikkat etmeliler Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin kontrolündeki sulardan geçerken. Çünkü tıpkı kendileri gibi Güney Kıbrıs da, KKTC'ye uygulanan ambargoyu delmemeleri için güç kullanabilir. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2010 Israil yillarca yapmis oldugu kiyim politikasi ve en son uygulanan yasadisi ambargo ile dünyadaki insanlari kedilerine karsi ayaga kaldirmistir. Israil'e karsi gelmek veya Filistin halkinin hakli mücadelesini desteklemek kimsenin tekelinde olamaz. ben sahsen isterdimki keske demokratik gücler insani yardim yoluyla bu insanlik disi haksiz ambargoya karsi geleselerdi. Onlar yapmadi, ama dinciler yapti. Ehh simdi ben dincilere karsiyim diye onlarin Filistin halki icin yaptiklarina ve Israil'in yasadisi amborgosunu delmeye calismalarina karsimi gelecegim? Diger taraftan Türkyie'de kendi etnik kökenleriyle olan sorunlarini cözmedigi sürece dogal olarak baskalarida o inanlarin haklarini aramalarina destek olacak. Suc bu sorunlari cözmeyipte sirtimizda bir kambur olusmasini saglayanlarin. Ne yani Israil vatandaslari Kürt'lerin veya baskalarinin mücadelelerini destekleyemezlermi? Kimlerin destekleyeceginedemi bizler karar verecegiz? Gelsinler Türkiye´nin gocunacak yarasi yok buyursunlar gelsinler Türkiye´nin sorunlari zaten yardim düzeyinde calismayip yan gelip yatan insanlarimiz bu yardimi severek karsilayacaktir ama ne yazik ki yan gelip yatanlar bir erzaga karinlari tok onlarin beklentisi kisa zaman da köse olmak gelenlerin erzak yerine cuval cuval para getirmeleri gerekiyor.. Sonra.. Diyarbakir´da her gün hangi misyon eksik ki? Avrupali milletvekilleri orayi mesken tutmadi mi.. kim kollarindan simdiye kadar tutup atti gecin bunlari derim, hergün buralara oluk oluk para akarken gelecek ekmek yardimini kim tirsar. Diyarbakirli tirsar mi diyarbakirlilar ne zaman dan beri ac kaldi ki bu ülkede!!! Dünya böyle olayi tinlamaz bu isgal altinda ki bir ülkeye yardim degil Aile icini karistirmaktir.. Dünya böyle olaylari yemiyor karni tok kendi iclerinde yeterince bu tür konularla karinlari doymus. Israil´li gencler baska kapiya gitsin. (gidecek yüzleri olacak bir kapi bulabilirlerse) EEE RECEP BEY BUNLARIDA COSTURDU Alıntı
Φ Zehir Hafiye Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2010 Bu arada küçük bir parti olan İsrailli Sosyalist Meretz Parti´si de “Kıbrıs´taki işgale son” adını verdikleri konvoy ile Kuzey Kıbrıs´a gitme planları yapıyor. İsrail'deki Sosyalistlerin de gerçek sosyalist olmadıklarına inanmaya başlıyorum artık. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 16 Haziran , 2010 İsrail'deki Sosyalistlerin de gerçek sosyalist olmadıklarına inanmaya başlıyorum artık. Siz bana kendi görüsünüze göre "gercek bir sosyalist" parti gösterinki bu parti Kibris olayina degisik baksin? Alıntı
Φ Zehir Hafiye Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Siz bana kendi görüsünüze göre "gercek bir sosyalist" parti gösterinki bu parti Kibris olayina degisik baksin? İsrail Sosyalist Meretz Partisinin Kıbrıs olayına bakışını gerçek sosyalist bir bakış olarak mı görüyorsun, böyle mi anlamalıyım yazdıklarını ? Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 İsrail Sosyalist Meretz Partisinin Kıbrıs olayına bakışını gerçek sosyalist bir bakış olarak mı görüyorsun, böyle mi anlamalıyım yazdıklarını ? Benim görüsüm o kadar önemli degil. Siz kendiniz "gercek Sosyalistlikten" bahsetmissiniz. O halde gercek Sosyalistlerden Kibris konusunda eminimki degisik örnekler biliyorsunuz. Bu örnekleri bizimle paylasmanizi beklerdim. Bu anlamda sorum aynen gecerliligini koruyor. Alıntı
Φ Zehir Hafiye Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2010 Benim görüsüm o kadar önemli degil. Siz kendiniz "gercek Sosyalistlikten" bahsetmissiniz. O halde gercek Sosyalistlerden Kibris konusunda eminimki degisik örnekler biliyorsunuz. Bu örnekleri bizimle paylasmanizi beklerdim. Bu anlamda sorum aynen gecerliligini koruyor. Hımm, benden Türkiye'den parti ismi istiyorsan, vermem. zaten '' gerçek sosyalistler''den bahsettim, '' gerçek sosyalist parti '' lerden değil. İlaveten hiç bir parti ile kategorize edilmek istemem, vereceğim örnekler üzerinden kategorize edilip tartışmayı bu yönde sürdürmeye niyetim yok. Dünyadan örnek istiyorsan, hemen vereyim : AB Parlementosu Sosyalistler grubu, K.Kıbrıs'a uygulanan ambargonun delinmesi için, Kıbrıs'ın AB ile doğrudan ticaret yapabilmesini sağlayacak tüzük önerisine destek vermişti. Yok o değil de, Kıbrıs konusunu sosyalist perspektiften tartışmak istiyorsan buyur tartışalım dostum. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Bu İsrail'in Güneydoğuya yardım göndermesi filan daha İsrail'in yapacakları yanında devede kulak bile değil, devede kıl kalır. İsrail bundan böyle Kürdistan'ın kurulmasını açıktan destekleyecek, öyle yardımlarını Kuzey Kürdistan'a(!!!) filan da değil, Güney Kürdistan'a (!!!) açık açık gönderecektir. Ermeni tezlerini destekleyecek, Kıbrıs'ta Türk kuvvetlerini işgalci ilan edecek ve çekilmesini talep edecek, daha durun bakalım... Güneyin yetmeyeceğini, kuzeyin de bu oluşuma katılması gerektiğini de söyleyecek. Bizimkiler "aaa! Nasıl da unutmuşuz Irak bayrağını! Koysa mıydık?" diye akılları sıra dalga geçe dursunlar Barzani'nin arkasında... Bu Barzani'nin asıl babasının arkasında İsrail vardı zaten. Daha kurtlar sofrasında kimlerle dansettiğinizi anlamadınız... Gülen efendi boşuna mı beyan etti: "Ya Türk hükümeti gider, ya İsrail hükümeti" demedi mi? Adam suyun başını boşuna mı bekliyor? Yani şimdi siz ABD'nin Afganistan'ı, Irak'ı boşuna, spor olsun diye işgal ettiğini, savaşma hevesini alınca Obama da zaten yumuşak jelibon şekeri, tası tarağı toplayıp gideceğini sanıyorsunuz öyle mi? PKK yı uyumaya bırakın, onunla mücadele edenleri pişman etmek için elinizden geleni yapın, sonra bir de Gazze kurtarıcılığına soyunun! Tırnağın varsa başını kaşı derler adama! Heeey güzelim ülkem, heeey güzelim halkım... Uyu daha kan uykularında uyu... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Bu İsrail'in Güneydoğuya yardım göndermesi filan daha İsrail'in yapacakları yanında devede kulak bile değil, devede kıl kalır. İsrail bundan böyle Kürdistan'ın kurulmasını açıktan destekleyecek, öyle yardımlarını Kuzey Kürdistan'a(!!!) filan da değil, Güney Kürdistan'a (!!!) açık açık gönderecektir. Ermeni tezlerini destekleyecek, Kıbrıs'ta Türk kuvvetlerini işgalci ilan edecek ve çekilmesini talep edecek, daha durun bakalım... Güneyin yetmeyeceğini, kuzeyin de bu oluşuma katılması gerektiğini de söyleyecek. Bizimkiler "aaa! Nasıl da unutmuşuz Irak bayrağını! Koysa mıydık?" diye akılları sıra dalga geçe dursunlar Barzani'nin arkasında... Bu Barzani'nin asıl babasının arkasında İsrail vardı zaten. Daha kurtlar sofrasında kimlerle dansettiğinizi anlamadınız... Gülen efendi boşuna mı beyan etti: "Ya Türk hükümeti gider, ya İsrail hükümeti" demedi mi? Adam suyun başını boşuna mı bekliyor? Yani şimdi siz ABD'nin Afganistan'ı, Irak'ı boşuna, spor olsun diye işgal ettiğini, savaşma hevesini alınca Obama da zaten yumuşak jelibon şekeri, tası tarağı toplayıp gideceğini sanıyorsunuz öyle mi? PKK yı uyumaya bırakın, onunla mücadele edenleri pişman etmek için elinizden geleni yapın, sonra bir de Gazze kurtarıcılığına soyunun! Tırnağın varsa başını kaşı derler adama! Heeey güzelim ülkem, heeey güzelim halkım... Uyu daha kan uykularında uyu... Sayın demirefe, belki katılmayacaksınız ama Sayın Osman Pamukoğlu nu tanımayan medya son günlerde onu birden hatırladı ve programlara sık sık çıkarmaya başladı, sizce bunun nedeni ne olabilir? Ben bunun CHP den oy alabilmek adına yapıldığını sanıyorum. Osman Pamukoğlu AKP yi bitirmek için operasyon yapıldığını, bu nedenle de CHP ye de bir operasyon yapıldığını söyledi. AKP ile işi bitenler şimdi de CHP yi mi hedef olarak seçtiler? Eğer öyleyse biz ne yapacağız, hiç mi bağımsız olamayacağız? Kırgızistan olayları bu planların neresinde, bu olaylardan hiç bahseden yok, medyamızda da yer almıyor. Sizin bu konudaki fikriniz nedir? Alıntı
Φ Zehir Hafiye Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 PKK yı uyumaya bırakın, onunla mücadele edenleri pişman etmek için elinizden geleni yapın, sonra bir de Gazze kurtarıcılığına soyunun! Tırnağın varsa başını kaşı derler adama! Olay öncesinde ve sonrasında, Gazze kurtarıcılığına asıl muhalefet soyunabilse idi, bu oyunlar bozulur, FG'nin dediği her iki durum da birlikte gerçekleşirdi. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Olay öncesinde ve sonrasında, Gazze kurtarıcılığına asıl muhalefet soyunabilse idi, bu oyunlar bozulur, FG'nin dediği her iki durum da birlikte gerçekleşirdi. Gazze, sadece muhalefet ve iktidarın kurtarıcı olacağı bir sorun değildir, bu uluslararası bir konudur; kahramanlık yapılmasının sebepleri iyi düşünülmelidir. Az önce A.Sirmen in de dediği gibi bir süre sonra nasıl hatalar yapıldığı ortaya çıkacaktır. Alıntı
Φ Zehir Hafiye Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2010 Gazze, sadece muhalefet ve iktidarın kurtarıcı olacağı bir sorun değildir, bu uluslararası bir konudur; kahramanlık yapılmasının sebepleri iyi düşünülmelidir. Az önce A.Sirmen in de dediği gibi bir süre sonra nasıl hatalar yapıldığı ortaya çıkacaktır. İşte onu diyorum, Filistin davası ve o kahramanlık yapanlar benimsenip AKP'nin üzerine doğru siyaset ile gidilebilseydi, ne AKP kalırdı ne de İsrail'deki aşırı sağcı hükümet. Sonradan yapılan hatalar ortaya çıksa bile toplumumuz balık hafızalıdır, unutur. Yeni kahramanlıklarla yönlendirilir yine nasıl olsa. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2010 belki katılmayacaksın Doğru, medyanın Pamukoğlu'yu keşfettiği görüşüne tabii ki katılamam. Çünkü medyanın gözü onun zaten hep üzerindeydi. Değişiklik şu: Onun kurduğu partinin adı duyulmasın, gündeme gelmesin, hatta bir parti kurduğunu kimsecikler duymasın çabası vardı. Bu eşik aşıldı. Parti kurduğunun geniş kitlelerce duyulması bir yana, görüşlerinin ne olduğu da geniş kitlelerce öğrenildi. Bugün ortalama her vatandaş Pamukoğlu'nun ne söylediğini, nasıl bir yönetim vaad ettiğini biliyor. Hani "fenomen" kavramı vardır. Pamukoğlu artık saklanamaz, gözden kaçırılımaz bir konuma geldi. Medya bu yüzden duyarsız kalamıyor. Fakat asıl değişiklik bu değil. Pamukoğlu'ya karşı asıl tavır değişikliği şu: Şimdiye kardarki programlarda karşısına oturtulanların tek amacı onun hiç bir varlık gösteremeyeceği küçümsemesi algısını yaratmak, onu sinirlendirmek, söylemlerini sabote etmek idi, bunun için özellikle tembihlenip karşısına oturtuluyorlardı. Sokak röportajları da özellikle karşı söylemler seçilerek bu amaçla derleniyordu. Bu strateji, Nazlı Ilıcak'ın karşısına oturtulduğu programda çöktü. Ilıcak tam anlamıyla iflas etti. Resmen bocalarken saçmaladı. Bundan sonra Siyaset Meydanı programı devreye girdi. Sizin de bu noktada dikkatinizi çeken durum ortaya çıktı. Bu programda asıl önemli olan şudur: Doğu Ergil çok kısa bir süre önce Pamukoğlu'yu susturmak, konuşturmamak, sinirlendirmek için elinden gelen her provakasyonu yapmış, kışkırtıcı sözlerle her cümlesine müdahaleler etmişti. HT deki programdı. Bu kez sanki oraya Pamukoğlu'yu dinleyip onaylamak için oturmuş gibiydi. Yanlış anlamayın, bu görevi alıp oturmuş değildi. Elinden bundan fazlası gelmiyordu, çaresizdi. Tek yapabildiği, "kendisine yanıt vereceğim" derken kamera üzerinde, mikrofonu açıkken mendiline çirkin bir tarzda burnunu temizlemesiydi. Aklı sıra önemsemez tavır takınıyordu. Elinden gelen bundan başka hiç bir şey yoktu. Bahsettiği yanıtı verdiğinde de Pamukoğlu'yu onaylamaktan başka elinden hiç bir şey gelmedi. Bu manzara, çaresizlik ve teslimiyetin fotoğrafıydı. Yani değişen bu, başka bir şey değil. Değişmesi gereken bir başka algı daha var: Bu ülkede hep ABD'den icazet almadan kimsenin iktidar olamayacağı söylenir. Kim iktidara adaysa, ABD'den onay almak zorundadır. ABD bir takım formatlar çeker, yazılımı yükler, iktidar değişir. Buna son vermenin artık zamanı geldi. ABD'nin AKP'yi eskitip, yeni atla yola devam etmek için Baykal'ı devirip Kılçdaroğlu'yu parlattığı, AKP'yi Gazze üzerine salıp oyun artacak diye kandırıp sonra tazıya tut diyerek onurunu yerlere serdiği, İran ile anlaşma yap diye kandırıp sonra anlaşmayı askıda bıraktığı, hep algılardır. Algıları destekleyen, Kılıçdaroğlu'nun genel aftan bahsetmesi, Dersim çıkışı gibi tavırlarıdır. Barzani Irak bayraksız gelmekle K. Irak Kürt devletini Türkiye Cumhuriyeti hükümetine onaylatmıştır. ABD bu çabadan dönmeyecek. PKK yasallaşacak, önce federasyon, sonra bölünme gündeme getirilecek. ABD ye bunlara direnmeyecek bir başbakan lazım. Çekoslavakya modeli... Kesindir, hiç şüphe yoktur bu söylediğimde. Atatürk'ün her yaptığının arkasında kaya gibi, beton gibi durmayan bir başbakan bu baskılara karşı çıkamaz. Dersim'de Atatürk'ün onayı vardır. Her devlet otoritesine baş kaldıranın başını ezer. Bu konuda lam cim olamaz! Genel affın sözü dahi hiç bir biçimde ağza dahi alınamaz! Bu kadar! Kesin ve nettir! Son olarak Pamukoğlu'nun kitabından bir alıntı yapmak istiyorum: "İnsanı yiğitlik göstererek hayatını tehlikeye atmaya sevkeden nedir?" diye sorar ve şu açıklama ile soruyu genişletir: "Bugün ganimetin bir anlamı yoktur." der. Eskiden savaşlar ganimet için yapılırdı. Ele geçirilen bir beldenin üç gün yağmalanması yasaldı. İstanbul da üç gün yağmalanmıştır. Yağmada her şey galiplerindir, ve herkes. Üç gün yağmada hiç bir sınır yoktur. Üç günden sonra otorite duruma el koyar, düzenleme yapardı. Kural buydu. Pamukoğlu kimsenin göğsüne takılacak teneke parçalarının pırıltısı için çarpışmayacağını da ifade eder. Geriye şunu bırakır: "Ülkesi ve insanlarına olan derin sevgi ve muhabbet." İşte budur. Bu olmadan kimse çarpışmaz. Tarihin en çetin savunmalarından biri olan Petersburg savunmasında Almanların aşamadığı çelik duvar ne inanç, ne din, ne Marksizmdi. Rusların ulusal onuruydu. Bu onuru tarihte kimseye çiğnetmediklerini, Napolyon'un bile Moskova'ya ulaşamadığını, dize geldiğini biliyorlardı. Hitler de ulaşamayacaktı. İşte dava buydu! Ulusal onur, bir milletin belkemiğidir. Onu kırmaya yönelik har tavır, ihanettir. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2010 Pamukoğlu'nun "Kara Tohum" kitabından tüylerimi ürperten bir aktarma daha yapmak istiyorum: Attila Aguiela kenti ve kalesini kuşatmıştır. Hücum hazırlıkları yaparken bir leyleğin kent üzerinde yavrularını önüne katmış olarak havalandığını görür. Bir süre dalgın şekilde onu izler. Leylek analık içgüdüsüyle yavrularını felaketin dışına taşımaktadır. O an Attila kahinlere gerek duymaz, kendisi bir kahin olur. Kentin eline düşeceğini anlamıştır. Çünkü bunu kendisinden önce anne leylek anlamıştır. O duygu ile kurmaylarına söylediği sözleri Pamukoğlu anlatıyor. Fakat Attila derin bir kader duygusunun pençesindedir. Bu duygularını şöyle sözlere döker: "Burada bizler, şu kaledekiler ve şu anne leylek, bilmediğimiz bir gücün aletlerinden başka bir şey değiliz." Tarihin en çok yorumlanan ve en birbirine zıt biçimde yorumlanan duygusu... Ben şimdi burada yorumlamaktan kaçınacağım... NOT: Kara Tohum kitabında Pamukoğlu insanlığın en çirkin yüzü olan savaşın ne yazık ki aynı zamanda kaderi olduğunu, bu kaderin yakın bir tarihte ise asla değişmeyeceğini anlatır. Kitapta şu anekdot da yer alıyor: Bir Fin köylüsüne Finlandiya üzerine yüzbinlerce Rus askerinin yürüdüğü söylenince şu cevabı verir: -"Onca insan nereye gömülecek?" Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2010 Bu strateji, Nazlı Ilıcak'ın karşısına oturtulduğu programda çöktü. Ilıcak tam anlamıyla iflas etti. Resmen bocalarken saçmaladı. Bundan sonra Siyaset Meydanı programı devreye girdi. Şimdi ben merak ettim, Türkiye'nin terörle mücadelesi sayesinde tanıdığı Osman Pamukoğlu'nun adı geçen tartışma programında HAMAS'la ilgili değerlendirmelerine katılıyor musun ? Osman Pamukoğlu, HAMAS'ın terörist değil direnişçi olduğunu, herkes HAMAS'a terörist derken kendisinin direnişçi olduklarını düşündüğünü söylüyordu Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2010 Osman Pamukoğlu, HAMAS'ın terörist değil direnişçi olduğunu Hayır öyle demedi. "Benin terörist deyip dememem bir şeyi değiştirmez, tüm dünya devletleri terörist olarak tanımlıyor" dedi. Ha sen bundan ne anladın dersen, "anlamam gerekeni!" Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2010 Sonradan yapılan hatalar ortaya çıksa bile toplumumuz balık hafızalıdır, unutur. Yeni kahramanlıklarla yönlendirilir yine nasıl olsa. Malesef doğru... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2010 Doğru, medyanın Pamukoğlu'yu keşfettiği görüşüne tabii ki katılamam. Çünkü medyanın gözü onun zaten hep üzerindeydi. Değişiklik şu: Onun kurduğu partinin adı duyulmasın, gündeme gelmesin, hatta bir parti kurduğunu kimsecikler duymasın çabası vardı. Ben yine aynı görüşteyim, bu oyuna Genç Parti ile geldik, bu seçim sistemi devam ettiği müddetçe HEPAR nin meclise girmesi mümkün değil. Medya bunu bildiği halde niye Sayın Pamukoğlu nu sık sık ekrana çıkarmaya başladı? Milliyetçilik son günlerin yükselen değeri, AKP bile affettiği pkk lıları tutuklatıyor. MHP den ümidini kesen insanlar da CHP demeye başladı, bu milliyetçi oyların bölünmesi gerekiyor. Bence hesaplar bu yönde... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2010 Sayın yılmaz, söylediklerimi değerlendirmemişsiniz. Pamukoğlu sık filan çıkmaya başlamadı, herhangi bir artış yok. Ben sürekli izlerim. Önceden ne sıklıkla çıkıyorsa yine aynı sıklıkta çıkıyor. Fakat ona karşı olan tavır değişti. Haklılığı karşısında kimse itiraz edemiyor. İnandığımız ilkelere başka inanan yok diye yola çıkarsak kişiliğimiz, benliğimiz ne olur hiç düşündünüz mü? Bir daha düşünün. Ayrıca AKP ye oy verilmemesi önemli. Oy verilmezse zaten iktidardan düşer. Oylar başka nereye dağılırsa dağılsın. Böyle gelmiş böyle gider anlayışının bu halkın zihninden sökülüp atılamamasının tek sorumlusu, bu "oyları bölmeyelim" zihniyetidir. "Oyları bölmeyelim" diye diye nerde menfaatçi, adam kayırmacı, ihale kapmacı varsa bir partiye toplanıveriyor, "oyları bölmeyelim" diye oylar yurraa o partiye... Oylar da bölünmüyor... Biz de her dönem yolsuzluk, yandaş kayırma, senin adamın benim adamımcılıktan yakınıp duruyoruz. Bu devran hiç de değişmiyor... Yok şimdi anlamadım, MHP den ümidini kesen niye CHP desin ki? HEPAR desin? Madem baraj sorunu varsa, o da kalmamış olur. MHP barajı aşan bir parti olduğuna göre? Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2010 Sayın yılmaz, söylediklerimi değerlendirmemişsiniz. Pamukoğlu sık filan çıkmaya başlamadı, herhangi bir artış yok. Ben sürekli izlerim. Önceden ne sıklıkla çıkıyorsa yine aynı sıklıkta çıkıyor. Fakat ona karşı olan tavır değişti. Haklılığı karşısında kimse itiraz edemiyor. İnandığımız ilkelere başka inanan yok diye yola çıkarsak kişiliğimiz, benliğimiz ne olur hiç düşündünüz mü? Bir daha düşünün. Ayrıca AKP ye oy verilmemesi önemli. Oy verilmezse zaten iktidardan düşer. Oylar başka nereye dağılırsa dağılsın. Böyle gelmiş böyle gider anlayışının bu halkın zihninden sökülüp atılamamasının tek sorumlusu, bu "oyları bölmeyelim" zihniyetidir. "Oyları bölmeyelim" diye diye nerde menfaatçi, adam kayırmacı, ihale kapmacı varsa bir partiye toplanıveriyor, "oyları bölmeyelim" diye oylar yurraa o partiye... Oylar da bölünmüyor... Biz de her dönem yolsuzluk, yandaş kayırma, senin adamın benim adamımcılıktan yakınıp duruyoruz. Bu devran hiç de değişmiyor... Yok şimdi anlamadım, MHP den ümidini kesen niye CHP desin ki? HEPAR desin? Madem baraj sorunu varsa, o da kalmamış olur. MHP barajı aşan bir parti olduğuna göre? Sayın demirefe, oyları bölmeyelim denmediği için AKP iktidar oldu, kaç tane aynı siyaseti temsil eden parti var; bu oylar dağılınca hiçbirinden birşey olmuyor. Yaşar Okuyan ın, Y.Nuri Öztürk ün, H.Cindoruk un, Masum Türker in, O.Pamukoğlu nun bu seçim sistemiyle barajı geçebileceğine ben inanmıyorum. Bu insanlar kendilerine yakın hissettikleri partiye katılsalar ülkeye daha iyi hizmet etme olanağı bulabilirler. MHP den ümidini kesenlerin HEPAR demesi daha uygun olur tabii ama demek ki benim gibi düşünüyorlar. Paşa inşallah barajı geçer de fikirlerini TBMM den duyurma imkanını bulur. Demokrasiyse tüm görüşlerin TBMM de temsil edilmesi gerekir, bunun için de baraj düşürülmeli hatta mümkünse kaldırılmalıdır. İşte o zaman herkes gönlündeki partiye oy verme lüksüne sahip olur. Bugün her ulusalcının üzerine düşen AKP den nasıl kurtuluruzun cevabını aramaktır. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2010 Bakın bu "oyları bölmeyelim" teranesi her zaman vardı, baraj yokken de vardı. "Oyları bölmeyelim, karşı tarafa yarıyor" Yav kardeşim, "karşı taraf" iktidara gelemiyor, çünkü oylar bölünse de belli partilerde toplanıyor. Siz koalisyon yapıyorsunuz. İktidarsınız. E neyi paylaşamıyorsunuz? İhaleleri mi? Bankaları mı? Yandaş kayırmacılıkta mı sorun çıkıyor? Nedir? "Sen yandaşını daha iyi yere yerleştirdin, sen yandaşına daha fazla kredi sağladın, sen yandaşını daha önemli mevkiye getirdin" yarışı yapacağınıza, işinizi yapın? Bu anlayışlarla, bu zihniyetlerle nereye kadar? Hiç kusura bakmayın. Ben CHP ye oy vermem. Bu ülkede din kullanılmadan, istismar edilmeden siyaset yapılamayacaksa koy ipini gitsin! Sözcüsü "bu halk ya Muhammed ya Ali diyen bir halktır" diyen bir partiye ben hayatta oy vermem, hiç kusura bakmayın. Pamukoğlu dine son derece saygılı bir insandır. Ama oy için dini istismar etmeye de tenezzül etmez. Böyle sloganik gönül çelici sahte sözlere de başvurmaz. "Bu halk dinine bağlıdır. Biz de buna saygı gösteririz. Kimseye de halkın dinine saygısızlık ettirmeyiz" der, din konusunda söylediği budur... Gerçek de budur. Daha söze, bu bağlılığı sahte sözlerle istismara gerek yok... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 20 Haziran , 2010 Bakın bu "oyları bölmeyelim" teranesi her zaman vardı, baraj yokken de vardı. "Oyları bölmeyelim, karşı tarafa yarıyor" Yav kardeşim, "karşı taraf" iktidara gelemiyor, çünkü oylar bölünse de belli partilerde toplanıyor. Siz koalisyon yapıyorsunuz. İktidarsınız. E neyi paylaşamıyorsunuz? İhaleleri mi? Bankaları mı? Yandaş kayırmacılıkta mı sorun çıkıyor? Nedir? "Sen yandaşını daha iyi yere yerleştirdin, sen yandaşına daha fazla kredi sağladın, sen yandaşını daha önemli mevkiye getirdin" yarışı yapacağınıza, işinizi yapın? Bu anlayışlarla, bu zihniyetlerle nereye kadar? Hiç kusura bakmayın. Ben CHP ye oy vermem. Bu ülkede din kullanılmadan, istismar edilmeden siyaset yapılamayacaksa koy ipini gitsin! Sözcüsü "bu halk ya Muhammed ya Ali diyen bir halktır" diyen bir partiye ben hayatta oy vermem, hiç kusura bakmayın. Pamukoğlu dine son derece saygılı bir insandır. Ama oy için dini istismar etmeye de tenezzül etmez. Böyle sloganik gönül çelici sahte sözlere de başvurmaz. "Bu halk dinine bağlıdır. Biz de buna saygı gösteririz. Kimseye de halkın dinine saygısızlık ettirmeyiz" der, din konusunda söylediği budur... Gerçek de budur. Daha söze, bu bağlılığı sahte sözlerle istismara gerek yok... Yav Kardeşim, ben illa CHP ye oy ver demedim ki, o izlenimi verdiysem pardon yani. Belki CHP li izlenimi bırakmış olabilirim, ama şunu söyleyim ben son belediye seçimlerinde o da yanlışlıkla CHP ye ilk defa oy verdim. Sağ görüşlü olduğum halde şu an sağ, sol düşünecek zaman olmadığını ve ilk işin bu iktidardan kurtulunması gerektiğini düşündüğümden en kuvvetli muhalefeti destekleyeceğim. Bu benim bölgemde CHP olur herşeye rağmen MHP olur fark etmez. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır dimi? Pamukoğlu nun tüm fikirlerine katılıyorum, bu ayrı konu, dediğim gibi baraj meselesi. Önceki seçimde baraja takıldığım için ben bu baraja taktım! Alıntı
Φ Zehir Hafiye Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2010 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2010 Ayrıca AKP ye oy verilmemesi önemli. Oy verilmezse zaten iktidardan düşer. Oylar başka nereye dağılırsa dağılsın. Bu mantık yanlıştır. Sen Hepar'ın AKP'den oy devşirebileceğini mi sanıyorsun ? Nedir hep eleştirilen CHP'de ? 2000'lerde zengin semtlerin partisi olması, varoşlardan 90'larda var olduğu gibi oy alamaması... Bakıyoruz AKP, 90'lardaki SHP'nin aldığı oylarını almakta şimdi. Ne gariptir ki, Zengin semtleri ise ANAP, DYP gibi '' liberal-muhafazakar '' partiler götürüyordu o yıllarda. Tamam '' oyları bölmeyelim '' mantığı yanlıştır, aynı CHP'nin 2000'lerde varoşlardan, 90'larda var olduğu gibi oy alamamasının sebebi olan, siyaset çizgisini, AKP'nin belirlediği '' laiklik '' ve '' rejim tartışmaları '' eksenine oturttuğu gibi... Fakat, CHP'nin yeni siyaset tarzını oturtmak istediği '' emek/yoksulluk/dürüstlük-sermaye/zenginlik/yolsuzluk '' ekseninde hitap edebileceği kesim, AKP'nin kemik tabanı haricinde büyük oranda oy aldığı '' varoşlar ''dır, yoksul kesimdir. 90'lardaki E.İnönü, 70'lerdeki Ecevit gibi. Bu noktada bir açıklama yapmak gerekir ki, ne demek istediğim daha net anlaşılsın : İnsanların görüşleri bir çok faktörün bileşkesinden oluşur. Üç boyutlu uzayda ifade etmek gerekirse; düşüncenizin hangi eksende ne oranda bir değeri varsa, bu koordinatların birleştiği nokta görüşünüzü, düşüncenizi ifade eder. Aslında bu sisteme 4. boyutu da, yani '' Tam ulusal, bağımsızlıkçı düşünen-Global(!), bağımlılıkçı düşünen '' diye bir ekseni de ilave edebiliriz. AKP 2000'lerde siyaset çizgisini, yukarıdaki kartezyen sistemde, aynı anda hem '' Otoriter-Liberter '', hem de '' Ateist-Mütedeyyin '' eksenlerine oturttuğu için ve CHP de, siyasi mücadeleyi bu eksenlerde kabul ettiği için, AKP varoşlardan büyük destek bulmuştur. Çünkü, bir insanın dinle bağı kopmamışsa, onu '' laiklik dinsizliktir '' veya '' Türkiye'deki laiklik aslında laiklik değildir, laikçiliktir. Dine alerjisi vardır, baskıcıdır '' söylemleri ile, hem '' Otoriter-Liberter '', hem de '' Ateist-Mütedeyyin '' eksenlerinde düşünmek üzere manipüle edebilir, bu şekilde cebini, ekonomik çıkarını, ülke bağımsızlığını düşünmesini ikinci plana atabilirsiniz. Hatta, işte bu nedenle, yıllar boyu, ülkemizde bir çok ortalama insan, '' Komünizmin tam zıttı Şeriattır '' diye düşündürülegelmişlerdir. Marks'ın '' din kitlelerin afyonudur '' sözü, ABD ve NATO'nun Türkiye'ye reva gördüğü sömürü düzeninin sürmesi için özellikle çarpıtılmıştır. Tabi bu sözü yanlış anlayan Sosyalistlerin de katkısı olmuştur bu duruma, o ayrı... Netice itibariyle, '' Tam ulusal, bağımsızlıkçı düşünen-Global(!), bağımlılıkçı düşünen '' ekseninde, Hepar olsa olsa MHP oylarından koparabilir. Y.Yılmaz rümuzu ile yazan arkadaş haklıdır. Onun dediği gibi, medya Y.Okuyan'a, Y.N. Öztürk'e, H.Cindoruk'a, M. Türker'e, O.Pamukoğlu kadar ilgi göstermemektedir. Bir de Sarıgül var tabii, o da hariç... CHP'den oy koparabilme potansiyeli yüksek olan da odur çünkü. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.