Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

 

7 yildir iktidarda olup hicbir girisimde bulunmayan AKP hükümeti secime bir yil kala yargi reformu ve anayasa degisikligi diye bastirmaya basladi.Secim kanunu degismiyor,partiler yasasi degismiyor,secim baraji kalkmiyor,dokunulmazliklara dokunulmuyor ama basbakan yargi reformu istiyor,anaysayi degistirmek istiyor,ne komik degilmi bunun adina da Türkiye'nin demokratiklesmesi adimlari deniyor,sanki Erdogan disinda Demokrasinin ne oldugunu bilen kalmadi Türkiye'de!

 

*****

 

saygilarla

 

Sn.Politika, yargıya el atmalarının sebebi, gideceklerini anlayıp kendilerini yargılamayacak bir yargı organı meydana getirmek olabilir mi? Çünkü referandumu bile göze alıyorlar; yani kesin karar vermişler gibi görünüyor. Herhalde onlarda yaptıklarının farkındadırlar; bir çok hukukçuları var.

 

saygılar...

Gönderi tarihi:

Nedense bazilari inadina yazilanlari tersten okuyorlar ve de öyle anliyorlar. Tabiiki her seyi ben bilirim matigiyla yapilan yorumlar sonunda bir kesim icin topyekün suclamalar getirilirken bir kesim icinde ehh tabiiki toplumda böyleleri var ama tümüne mal edemeyiz gibi iddaalar ortaya atiliyor.

 

Konu Kürt'ler ise tümünü icerisine aliyor ama Türk olunca öyle olmuyor.

 

Türkiye'nin siyasi yapisini tanimayanlar ancak tarikatlarin ve cemaatlarin etkilerini bilmezlikten gelebilirler. Veya islerine öyle geldigi icin görmemezlikten gelirler.

 

Bu forumda çok kere karşılaştım tabii ki böyle bir durumla ama ne yazık ki ilk defa "Acaba ben mi anlatamıyorum" diye kendimden kesinlikle şüphe etmiyorum.

Yazımı okursanız eğer, tüm Kürtleri aynı kategoriye koyamayacağımız açıkça yazdım.

O yüzden "Konu Kürt'ler ise tümünü icerisine aliyor" cümlesini neye istinaden yazdını hala anlamlandırabilmiş değilim.

Kürtlere de topyekün bir suçlama getirmedim; Aşiret Kültürünedir yaptığım tüm suçlamalar

Ve bu kültürün de en yoğun olarak Kürtler tarafından yaşatıldığını söylüyorum.

Aksini ispat edebilyorsanız edin; fazla lafa gerek yok...

 

İnsanların, Türkiye'nin siyasi yapısını bilmeden konuştuklarını iddia edebilmek için;

Önce Türkiye'nin siyasi yapısını ve kavramları biliyor olmak gerekir.

 

Ve evet;

Diğer forumdaşları bilemem,

Fakat ne yazık ki bu konulara sizden daha hakimim...

Ve mantığım da budur...

Gönderi tarihi:

Sn.Politika, yargıya el atmalarının sebebi, gideceklerini anlayıp kendilerini yargılamayacak bir yargı organı meydana getirmek olabilir mi? Çünkü referandumu bile göze alıyorlar; yani kesin karar vermişler gibi görünüyor. Herhalde onlarda yaptıklarının farkındadırlar; bir çok hukukçuları var.

 

saygılar...

 

Sayin y.yilmaz,kesinlikle öyledir.Eger bir siyasi parti,hükümet hem yargi reformu diye tutturup hemde meclisin yargi mensuplarini secme hakkindan bahsediyorsa bu tamamen ileriye dönük kendini kurtarma cabasidir.Düsünün ki,AKP Anayasa mahkemesi tarafindan Laiklige aykiri suclarin odagi haline geldigi icin yargilanmis bir partidir.Onun iktidar partisi olmasi birsey degistirmez,suc islenmisse bunun basta olmak veya ayakta olmakla ilgisi yoktur.Suc suctur.Iktidar partisi kapatilamaz diyenlerin büyük bir bölümü AKP'den cikarlari olan cevrelerle,Atatürk'ün Türkiye'sine karsi olan cevrelerdir yani inanc sömürücüleri,yalanci insan haklari savunucularidir.Her parti kapatilir eger suc sabit olmussa.Demokrasilerde parti kapatmak olmaz diyenler demokrasilerde partilerin suc isleme haklarininda olmadigini bilmeleri gerekir.

 

Simdi bu gerceklerin isiginda AKP'nin getirmek istedigi yargi reformuna baktigimizda,üyeleri mecliste secebilsin diye dayatmalarin arkasinda,cogunluk partisi olarak AKP'nin kendini kurtarma operasyonunu görüyoruz.Yargi Yasama ve Yürütmeyi kusatti diyor basbakan,bu cok büyük bir celiski ve de populist bir söylemdir.Zaten basbakanin konusurken sesinin tonu ellerinin pandomin yaparcasina hep havada olmasida onun nasil halka oynadigini gösterir.Aslinda "YÜRÜTME YASAMAYI ENGELLIYOR"basbakan bu gercegi örtbas etmek icin yalan söylüyor.Mecliste cogunluk partisi olarak demokratik ve milli devlete karsi cikarilmis olan onlarca yasa vardir.Yargi reformuda aynidir anti demokratik.Cünkü muhalefetin elestirme disinda engelleme imkani yoktur.Dolayisiyle yasalar iktidar partisinin oylariyla yasamadan gecmektedir,bu yasalarin demokratik anti demokratik olmasi farketmiyor.Anayasa mahkemesine basvurulmadiginda bu yasalar yasalasiyor.Türkiye'nin bugün icin en büyük sansi,"YARGITAY,DANISTAY VE ANAYASA MAHKEMESI"nin Demokratik duruslaridir.Iste AKP'nin cabasida bu demokratik durusu yikip o gücleri eline gecirmektir ki o zaman Türkiye bitmistir diyebiliriz.Büyük ihtimalle bu iktidarin iktidari kaybetmesi durumunda YÜCE DIVAN'a gitmeleri gereken bircok ismin oldugu gercegi vardir.Bütün caba bunun önüne gecebilme cabasidir.Bu nedenle meclisin iki ayagini bir papuca sokarak bir an önce yargi reformunu ve Anayasa degisikligini gerceklestirmek istiyorlar.Onlarin kurtulusu bundadir.Ve yandas medya kuruluslari liboslar ve Kürtcü aydinlarla birlikte calismaktadirlar.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Sn.Politika, şu hususta da fikrinizi almak isterim: On kişi suçu kabul etmiş, bir kişi red oyu kullanmış; yani suçluluğu kesin kanıtlanmış bir partinin şartlar düşünülerek kapatılmaması hukuka aykırı değil mi? Bu başka konularda da uygulanırsa çok vahim sonuçlar doğurmaz mı? Mesela terör konusunda, gerçi Habur da uygulandı.

Bir de, AKP bu kanunları çıkartmayı istiyor da ebedi billah iktidarda kalacağını mı sanıyor? Bu dünya Sultan Süleyman a kalmadı malum.

 

saygılarla...

Gönderi tarihi:

AKP'nin kapatilmamasi belki bizim acimizdan dis kamuoyuna karsi olumlu olmustur,ama belki de birazcik siyaset girmistir bunun icine.Bakin bugün bile AKP ne diyor eger kapatma davasi acilirsa hemen secime gideriz.Yani bunun anlami;AKP iktidari söyle veya böyle elinde bulundurmaya calisiyor.Buna karsi yapilacak tek hareket bugün hükümette olan bircok isme degilde Devlete meydan okuyan,PKK yandasligi yapan,acilimlar maskesi altinda AB dayatmasi yasalar cikartmaya calisanlar,Lozan'da kabul edilmis bazi kavramlari gevsetmeye calisanlar,Türk sözcügünü Anayasa'nin 66.Maddesinden cikarma girisiminde bulunanlara ömür boyu siyaset yasaginin getirilmesidir.Hic bir demokratik acilim bir ülkenin milli degerlerini,kurucusunu,bu devleti kuran ulusun adini silme hakkini vermez.Türklük bir etnisite degildir.Türkiye'de yasayanlarin yüzde 85'i ve hatta dahada fazlasi Türktür.Türk kimligi tasiyan herkes Türktür.Etnik kökeni bizi ilgilendirmez.Türkiye bir mozaikte degildir.Türkiye'ye mozaik denebilmesi icin etnisite oraninin genel nüfusa orani yüzde 35 olmalidir.Bu gercekleri yok sayip AB dayatmalari ile Türkiye'de farkli siyasi dümenlere yönelmek demokrasi degil ihanettir.

 

Bakin "TAS ATAN COCUKLAR"yasasinda ki gizli oyuna...Bu yasa torba yasa olarak taslak haline getirilmis ve bu yasanin icersindeki bir madde ÖCALAN'in da affina varabilecek bir tuzak olarak konulmustur bu taslaga.Öcalan'i affetmeye yürekleri yetmeyenler,ancak böyle gizili tuzaklarla bunu basarmaya calisiyorlar.Sonrada biz muhalefete gittik ama onlar uzlasmadi yalanlarinin arkasina saklaniyorlar.Demokratik acilimin icersinde ÖCALAN'a af da vardir.Cünkü AB bastirmaktadir.Alevi acilimda AB'nin baskilari ile yapilmaktadir.Ermeni siyasetide AB'nin dayatmalari ile yapiliyor.Bakin elciyi geri cagirdilar akillari sira tepki koydular sonrada seslerini kesip uyutma politikasina gectiler.Ecevit Amerika'ya tepki koymustu bu tepki sonucu 1974'te Kibris olaylari yasandi.Ecevit AB'ye tepki koymus Türkiyeye dönmüs arkasindan Fransa Cumhurbaskani özel ucagini göndererek Eceviti geri getirtmisti.AKP yani Erdogan Amerika'siz yapamiyacagi icin Amerika'ya tepkide koyamaz onda o yürek yoktur.Cünkü AMERIKA ONUN TEPKISINI YEMEZ.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Burada kimsenin "Kürtler tu kaka, Türkler sütten çıkmış ak kaşık" iddiası olmadığını siz de iyi bilirsiniz sayın dominik...

 

Ama Kürtlerden başka kimsenin de "asker vermem, vergi vermem" deyip defalarca ve emperyalistlerle işbirliği içinde isyana kalkışmadığını, bir terör örgütü kurmadığını ve destek vermediğini, bunu yine emperyalistlerle işbirliği içinde yapmadığını...

 

Dış ülke meclislerinde Kürtlerden başka bir etnikten gelen hiç bir Türkün Türkiye aleyhinde oy kullanmadığını da görmüş olmalısınız.

 

Silahlı terör her zaman öncelikli bir sorundur. Sizin bahsettiğiniz tarikat ve cemaatler henüz ellerine silahı almadılar. Alanlar başarılı olamadı, hizbullah gibi, işte tahrir bilmem ne gibi...

 

Ha, yöntemin kesinlikle daha sinsi ve tehlikeli olduğu konusunda sizinle mutabık kalırım. Yasa dışı silah almıyorlar ellerine, çünkü devletin yasal silahlarının bir kısmı ellerinde, amaçları tamamını ellerine almak...

 

Bölünme filan diye bir şey kesinlikle söz konusu zaten değil, onu da belirteyim. Böyle bir olasılıkta Nurettin Paşa yöntemini kesinlikle hemen devreye sokarlar. Diktaya giden adam ne bölünmesine yeşil ışık yakacak? Bu vaad her zaman olduğu gibi bir yemden başka bir şey değil. Yerine göre bölme ve devlet verme vaadi, yerine göre imparatorluk yaratma vaadi. Hangi yeme kim gelirse... Maksat yeme çekmek, zokayı yutturmak.

 

Ha, Hitler'in "en çok oyu alan parti" diktasının Dünya savaşına yol açması ve Doğu-Batı Almanya bölünmesi tipi bir ayrışmaya gidermiş iş sonunda, orasını bilemem...

 

Hatırlatırım, Hitler asker filan değildir, darbeyle filan iktidara gelmemiştir. En çok oyu alarak iktidara gelmiş ve diktaya gittikten sonra kendi kendini general yapmıştır... Mussolini de öyle yapmıştır. Bakmayın "danışman"ların çoğunluk diktasının azınlık diktasından bin kat iyi olduğunu filan söylediklerine. Korkunç bir yutturmaca içindedirler. "En çok oyu alan parti" diktalarının insanlığa kusturdukları kan, tüm insanlığı neredeyse boğacak düzeyde olmuştur. Azınlık diktaları sessizce yıkılıp gitmişlerdir...

Gönderi tarihi:

Burada kimsenin "Kürtler tu kaka, Türkler sütten çıkmış ak kaşık" iddiası olmadığını siz de iyi bilirsiniz sayın dominik...

 

Size tavsiyem önce "Kürtlere soruyorum" baslik altindaki yorumlari okumaniz. Sonra gene iddaa edebiliyorsaniz edersiniz, burada koímsenin "Kürtler tu kaka, Türkler sütten cikmis ac kasik" gibi iddaada bulunmaydigini.

 

Diger asker vermeme, Emperylistler ile ortaklasa yapilan isyanlara  ve terörö örgütlerini destekleme meselesine hic deginmeye gerek yok.

 

Emperyalistlerin kuklasi olmus Türkiye ve onun vatandaslari kalkip baskalarina bu konuda dil uzatiyoruz ve atifta bulunuyoruz. Bu hic yakisir degil.

Gönderi tarihi:

Türkiye degildir emperyalistlerin kuklasi olan ve Türk vatandaslarida degildir.1950 DP iktidariyla baslayan emperyalist iktidarlardir. Kürtcülere gelince onlar yüzyili askin bir süredir kukla olmaktan kendilerini asla geri cekmemisler.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Türkiye degildir emperyalistlerin kuklasi olan ve Türk vatandaslarida degildir.1950 DP iktidariyla baslayan emperyalist iktidarlardir. Kürtcülere gelince onlar yüzyili askin bir süredir kukla olmaktan kendilerini asla geri cekmemisler.

 

saygilarla

Kelime oyunlarini birakalim lütfen. Türkiye'de devlet ile iktidar ayrimi yani?

Diger taraftan Türkiye kurulusundan itibaren emperyalist ABD'den bagimsiz olamamistir ve olmamistirda.

 

Sözüm ona "Atatürkcü TSK" dahi her cunta girisiminden sonra Anti-Emperyalist gencleri ve siyasi düsünceyi ezmistir ve her dönem Emperyalistlerin emirlerinde olmuslardir.

Gönderi tarihi:

Kelime oyunlarini birakalim lütfen. Türkiye'de devlet ile iktidar ayrimi yani?

Diger taraftan Türkiye kurulusundan itibaren emperyalist ABD'den bagimsiz olamamistir ve olmamistirda.

 

Sözüm ona "Atatürkcü TSK" dahi her cunta girisiminden sonra Anti-Emperyalist gencleri ve siyasi düsünceyi ezmistir ve her dönem Emperyalistlerin emirlerinde olmuslardir.

Emrinde olupta Türkiye topraklarinimi teslim etmis, emrinde olupta Kibris´´i mi teslim etmis. Emrinde olupta K Irak ta teslim mi olmus, emrinde olupta IRAK´a mi girmis.. Emrinde olupta Iran ´a savas mi acmis emrinde olupta afganistanda birinci derecede savasa mi girmis.. Emrinde olupta somalide kan mi dökmüs veya ABD gibi kayip mi vermis emrinde olmak baska iliskiler baska...

Gönderi tarihi:

Emrinde olupta Türkiye topraklarinimi teslim etmis, emrinde olupta Kibris´´i mi teslim etmis. Emrinde olupta K Irak ta teslim mi olmus, emrinde olupta IRAK´a mi girmis.. Emrinde olupta Iran ´a savas mi acmis emrinde olupta afganistanda birinci derecede savasa mi girmis.. Emrinde olupta somalide kan mi dökmüs veya ABD gibi kayip mi vermis emrinde olmak baska iliskiler baska...

Ama 1950 lerden sonra emrindeydi diyenler var ve benim sözüm onlara.

 

Diger taraftan emperyalizma baguimliligin ölcüsü sizin sorularinizlami belirleniyor?

 

size sorarim neden her hükümet yeni kurulunca basbaka, yeni seciler her cumhurbaskani ve yeni göreve baslayan TSK genel kurmayi hemen görevlerinin arifesinde Wassigton'a giderler? Bu sorunun cevabini verebilirmisiniz?

Gönderi tarihi:

Kelime oyunlarini birakalim lütfen. Türkiye'de devlet ile iktidar ayrimi yani?

Diger taraftan Türkiye kurulusundan itibaren emperyalist ABD'den bagimsiz olamamistir ve olmamistirda.

 

Sözüm ona "Atatürkcü TSK" dahi her cunta girisiminden sonra Anti-Emperyalist gencleri ve siyasi düsünceyi ezmistir ve her dönem Emperyalistlerin emirlerinde olmuslardir.

 

Burada yine bir "Eksik Bilgi"yi tamamlamamız gerekiyor...

 

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan beridir ABD'nin emrinde olması imkansızdır.

Çünkü ABD 2nci Dünya Savaşı'na kadar Avrupa'nın bile siyasetine bulaşmaya hiç istekli olmamış; kapalı ve mesafeli bir siyaset gütmüştür.

Aynı zamanda 2nci Dünya Savaşı'da Japonya'ya Atom Bombalarını atana kadar askeri ve siyasi gücünü bütün devletlere kanıtlayabilmiş değildi.

Kaldı ki Türkiye'nin kuruluşunda yine 1940lara kadar çok etkin bir siyasa içerisine de girmemiştir.

Dolayısı ile Türkiye'nin 2nci Dünya Savaşı sonrasına kadar Amerika'nın güdümüne ya da emrine girmesine neden olabilecek herhangi bir süreç, olay, anlaşma ya da sözleşme gerçekleşmemiş;

Bu savaştan sonraki dönemde; Soğuk Savaş döneminde Rusya etkisinden kurtulmak ve çok partili düzene geçişte ABD'nin baskısından dolayı Türkiye 1946dan ancak sonra ABD ile siyasi ve ekonomik ilişkilere doğrudan ve etkin bir biçimde başlamıştır.

 

Dolayısı ile Türkiye'nin 1945ten önce ABD'nin değil emrini almak, doğrudan herhangi bir yaptırımına maruz kalması bile imkansızdır.

Çünkü Amerika o kadar etkili bir otoriteye henüz o dönemde sahip değildir.

Lozan'da bile taraf değil, gözetmen konumundadır.

 

Fantastik senaryolar yazmayın lütfen...

 

Türkiye, kuruluşundan itibaren ABD'nin emrinde olmuşmuş!

Duy da inanma...

Her zaman dediğim gibi;

Yüzüklerin Efendisi gibi kitapları okuyup, onu Türk Devrim Tarihi ile karıştırmak

Çok ciddi yanılgılara sebep olur.

Romanlar ile Tarih kitaplarını iyi ayırt etmek lazım...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.