Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Türk toplumunda Demokrasi kültürü ve gelenegi asla olmadigi icin, herkes kendine göre bir demokrasi kültürü acikliyor. Her türlü irkci, fasist düsünceye sahip, seriatci, gerici düsünceyi tasiyanlar dahi Türkiye'deki insanlara Demokrasi dersi veriyorlar. Dünya ise bizim halimize gülüyor haberleri yok.

 

Demokrasi kültürünü yasayabilmek icin önce Demokrasinin evrensel anlamini kavramak ve sonrada o kavrami icine sindirmek önemli.

 

Bizler sadece kendi istek ve siyasi düsüncemiz cikarlari etrafinda demokrasi diye haykiriyoriz. Baska bir seyde yapamayacagimiza göre en iyisi tabiiki haykirmak.

 

Sn.Dominik, tartışmayı bu başlık altında yapmanın daha doğru olacağını düşündüm. Siz hçbir şey yapılamayacağını söylüyorsunuz. Yani elimiz kolumuz bağlı oturup seyir mi edeceğiz. Bugün sonuç alınabilecek somut önerileriniz nelerdir? Ben kendi düşüncelerimi diğer başlık altında çok açık ifade ettiğimi zannediyorum. Siz de bir öneri getirin tartışalım.

Gönderi tarihi:

Demokrasi kültürü adalet temeline dayanır. Adalette tarafsız davranmayı ve herkese eşit seviyede olmayı gerektirir, yani hiç kimseye ayrımcılık yapmamayı gerektirir. Şayet ben Türk milletine ayrıcalık yaparsam bu doğru olmaz. 

 

Mesela Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet ismi verirsem Türklere ayrıcalık yapmış ve diğer milletleri gözardı etmiş olurum. Çünkü devletin ismi Türk olarak geçmektedir ve diğer milletlerin ismi anılmamış olmaktadır. Bu da adaletsizlik demektir eşit davranma ilkesine aykırıdır. Sizce adaletli davranmak gerekseydi devletin adı sadece Türk olarak mı anılması mı gerekirdi yoksa bu topraklarda yaşayan milletin ismi mi alınmalıydı. Sizce adil olan davranış hangisi olurdu.

 

Ayrıca (yeni bir siyasi sistem) ve (adalet kavramı ve dünyanın haksız paylaşımı) başlıklarında açıkladığım gibi dünya toprakları adaletin gereği olarak herkesin eşit hakka sahip olması gerekir, bir bölgenin bir millete başka bir bölgenin başka bir millete verilmesi şeklinde olmaması ya da bir milletin az bir milletin çok pay alması şeklinde olmaması gerekir. Dünyada yaşayan herkesin eşit hakka sahip olması gerekir. 

 

İşte bu yüzden dünyanın milletler arasında adil olmayan bir şekilde paylaşılması adalete terstir. 

Gönderi tarihi:

Demokrasi kültürü adalet temeline dayanır. Adalette tarafsız davranmayı ve herkese eşit seviyede olmayı gerektirir, yani hiç kimseye ayrımcılık yapmamayı gerektirir. Şayet ben Türk milletine ayrıcalık yaparsam bu doğru olmaz. 

 

Mesela Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet ismi verirsem Türklere ayrıcalık yapmış ve diğer milletleri gözardı etmiş olurum. Çünkü devletin ismi Türk olarak geçmektedir ve diğer milletlerin ismi anılmamış olmaktadır. Bu da adaletsizlik demektir eşit davranma ilkesine aykırıdır. Sizce adaletli davranmak gerekseydi devletin adı sadece Türk olarak mı anılması mı gerekirdi yoksa bu topraklarda yaşayan milletin ismi mi alınmalıydı. Sizce adil olan davranış hangisi olurdu.

 

Ayrıca (yeni bir siyasi sistem) ve (adalet kavramı ve dünyanın haksız paylaşımı) başlıklarında açıkladığım gibi dünya toprakları adaletin gereği olarak herkesin eşit hakka sahip olması gerekir, bir bölgenin bir millete başka bir bölgenin başka bir millete verilmesi şeklinde olmaması ya da bir milletin az bir milletin çok pay alması şeklinde olmaması gerekir. Dünyada yaşayan herkesin eşit hakka sahip olması gerekir. 

 

İşte bu yüzden dünyanın milletler arasında adil olmayan bir şekilde paylaşılması adalete terstir. 

 

Kusura bakmayın ama her seferinde aynı şeyleri yazıyorsunuz. Bunlar size göre doğru olabilir fakat günümüzde geçerli olan, uygulanabilir bir düzenden bahsediyoruz. Türkiye denilerek hangi ayrımcılık yapılmış lütfen söyler misiniz. Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Yunanistan, Bulgaristan bu ülkeler de tek milletten oluşmuyor. Bunlar da mı ayrımcılık yapıyorlar? Hayallerden değil gerçeklerden bahsedelim.

Gönderi tarihi:

Demokrasi dendiginde birileri demokrasiden; "Ülkesini,bayragini,milletini sevmemeyi anliyor":Yani birisi "VATAN"mi dedi,bu demokrat degildir irkci zihniyettedir.Birisi" bayrakmi" dedi,bu irkcidir gibi demokrasi kavramini yozlastirip onu solcu bir kimlige büründürmek,solcu olmayanlarin tümünüde ya IRKCI ya da FASIST olarak görme ögretisi ile beyinleri sartlandirilmis dolayisiyla tam bir ayrimciliga soyundurulmuslardir.Islerine gelmeyen cevreleri irkcilikla suclamak bir solcu taktigidir.Yillar öncede bu düsüncelerle gencecik insanlarin beyinleri doldurulmus zehirlenmis ve binlerce gencimizin hayatina malolmustur.Bugün yine ayni taktiklere basvuranlar var.Bugün hala ülkesini bayragini savunanlara karsi,bölücülügü karsi olanlarin karsisinda alinmaya calisilan bir cephe var.Yikici cephe.Bunlar her firsatta,her önlerine gelene ayni yaftalari yapistirarak ülkede insanlari birbirine kirdirmaya calisanlarin taseronlugunu üstlenmis kendilerini devrimci ayaklarinda satmaya calisanlardir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

millete özgü devlet yapılanması olamaz yani türkiye,almanya,fransa gibi devlet yapılanması dünyanın üzerinde herkesin eşit hakka sahip olmasından dolayı ve ırkçı bir devletin adalete aykırı olmasından dolayı olamaz çünkü dünyada herkesin eşit hakkı vardır ve oluşturulan devlet hiçbir millete ayrıcalık yapmamalı adil olmalıdır işte bu yüzdendir ki dünyada ırkçı hiçbir devlet kurulamayacağı gibi dünya tek çatı altında toplanılmalıdır yoksa adil olunamaz.

Gönderi tarihi:

millete özgü devlet yapılanması olamaz yani türkiye,almanya,fransa gibi devlet yapılanması dünyanın üzerinde herkesin eşit hakka sahip olmasından dolayı ve ırkçı bir devletin adalete aykırı olmasından dolayı olamaz çünkü dünyada herkesin eşit hakkı vardır ve oluşturulan devlet hiçbir millete ayrıcalık yapmamalı adil olmalıdır işte bu yüzdendir ki dünyada ırkçı hiçbir devlet kurulamayacağı gibi dünya tek çatı altında toplanılmalıdır yoksa adil olunamaz.

 

İYİ RÜYALAR!

Gönderi tarihi:

Irkci bir Devlet olan Güney Afrika,bircok kanli gecen yillardan sonra nihayet Apartheid Iktidarini yikarak demokrasiye gecis yapti.Bugüne kadar hicbir kayda deger sorun yasanmadi Güney Afrika'da.Ne varki gecenlerde öldürülen irkci liderin ardindan tehlikeli rüyalar görülmeye baslandi Güney Afrika'da.Istenildigi kadar taraflar yatistirilmaya bu cinayetin bir intikam olarak degilde öldürlen kisinin yaninda calisan iscilerle ücret tartismasi nedeniyle islendigi söylensede gercek olan bunun siyasi bir cinayet oldugu ve bu liderin taraftarlarinin intikam almaya kararli olduklaridir.Bunun anlamida,Güney Afrika'da yine belki büyük capta olmasada ufak capli siyasi cinaetlerin islenecegidir.Buradan bir sonuc cikiyor ki bu sonuc;birilerinin ne amacla olursa olsun düsünmeden hareket ettikleri ve ortami gerdikleridir.Yillar sonra gelen bu intikam Güney Afrika'da yine kan dökülmesine yol acabilir.Bu birazda kültür olayidir.Fransa'daki Irkci lider Le Penn'i bugüne kadar kimse öldürmeye kalkismadi.Siyasi olarak o cevabini aliyor halktan.

 

Irkci devlet kolay kolay kurulmaz cünkü dünya irkciligin faturasini cok agir ödemistir.Birinci Dünya Savasi,Ikinci Dünya Savasi irkcilik nedeniyle cikmistir.Ücüncü bir dünya savasi insanligin yok olmasiyla sonuclanir.Dünya ülkelerinin ayni cati altinda toplanmasi sözünüz pek cözemedim ne anlamda diye.Biraz daha acarsaniz daha yararli olabilir.Küresel anlamda bir catidan bahsediyorsaniz bu gücsüz ülkelerin güclüler tarafindan yutulmasi demektir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

 Demek istediğim dünyanın üzerinde herkesin eşit hakka sahip olması gerektiğidir yani dünya üzerinde yaşayan herkesin yani 6,5milyar insanın dünya üzerinde eşit hakka sahip olması gerekir işte bu yüzden günümüzde belli bir bölgenin bir milletin hakkı belli bir bölgenin başka bir milletin hakkı olması adalete terstir dünya üzerinde var olan en ufak toprak parçasına bile dünya üzerinde yaşayan 6,5milyar insanın hakkı olması gerekir ama günümüzde durum böyle değildir günümüzde en ufak toprak parçasına dünyadan yaşayan herkes ortak değildir günümüzde dünya belli bir bölge bir milletin belli bir bölge başka bir milletin şeklinde oluşmuştur buda adalete terstir dünya üzerinde her bir karış toprak üzerinde tüm dünya halkının hakkı olması lazımdır ve buda ancak dünyanın tek bir çatı altında toplanmasıyla mümkündür yani dünya devleti organizasyonu olması gerekmektedir ve dünya topraklarının en ufak toprağı bile dünya halkının ortak malı olmalıdır ve ayrımcılık ırkçılık vs olmamalıdır ki adalet yaşansın. 

Gönderi tarihi:

Demek istediğim dünyanın üzerinde herkesin eşit hakka sahip olması gerektiğidir yani dünya üzerinde yaşayan herkesin yani 6,5milyar insanın dünya üzerinde eşit hakka sahip olması gerekir işte bu yüzden günümüzde belli bir bölgenin bir milletin hakkı belli bir bölgenin başka bir milletin hakkı olması adalete terstir dünya üzerinde var olan en ufak toprak parçasına bile dünya üzerinde yaşayan 6,5milyar insanın hakkı olması gerekir ama günümüzde durum böyle değildir günümüzde en ufak toprak parçasına dünyadan yaşayan herkes ortak değildir günümüzde dünya belli bir bölge bir milletin belli bir bölge başka bir milletin şeklinde oluşmuştur buda adalete terstir dünya üzerinde her bir karış toprak üzerinde tüm dünya halkının hakkı olması lazımdır ve buda ancak dünyanın tek bir çatı altında toplanmasıyla mümkündür yani dünya devleti organizasyonu olması gerekmektedir ve dünya topraklarının en ufak toprağı bile dünya halkının ortak malı olmalıdır ve ayrımcılık ırkçılık vs olmamalıdır ki adalet yaşansın.

 

Örneğin; coğrafi koşullar bakımından da eşit haklara sahip olmalılar mı?

Ne bileyim işte, denize yakınlık konusunda eşit haklar olabilir!

Yakınlarda bulunan akarsuların debileri bakımından eşit haklar olabilir!

Yağmurun birim alana düşen metreküp cinsi miktarının eşitliği bile olabilir!

Malum, her yerde eşit değil bunlar!

 

"Eşitlik" olması gerektiğini bizde savunuyoruz;

Bu konuda bir kaygınız olmasın...

Hak ve Özgürlükler konusunda eşit olmayı abartıp, tarihsel adlandırmaları eşitsizlik olarak tanımlayabiliyorsan;

O zaman farklı dillerin farklı gelişimleri ile ilgili eşitsizlikleri de sorgulayacak kadar konunun ciddiyetinden uzaklaşılır.

Mesela;

Neden Fransızca'da dişil-eril kelimeler var da;

Türkçe'de yok!

Hadi bakalım, bu konuda da eşit olalım,

Tüm dillerde sözcükleri dişil-eril diye ayıralım!

Ya da hemen bir çok dilde Kadın ve Erken için üçüncü tekil şahıslar hep farklı farklıdır.

Türkçe'de değildir;

Bu eşitsizliği de kaldıralım ortadan!

 

Hatta Felsefe konusunda en çok filozof yetiştiren toplum, Avrupa toplumudur...

Durduralım onları; diğer toplumlar da o kadar çıkarsınlar ki eşitlik sağlansın...

Ya da her toplum yine yeniden Fransız İhtilalleri yaşasın ki eşit olalım!

 

Ha birde Şevki Yılmaz'ın "Eşitlik" ile ilgili çok önemli bir sözü vardır;

Dünya Felsefe Tarihi'ne etki eden...

Onu hatırlatmadan edemeyeceğim.

Gönderi tarihi:

bak dostum dünya üzerinde herkesin eşit hakka sahip olması şu şekilde mümkün olur dünya toplumu tek çatı altında birleşir ve bir para birimi ortaya çıkarılır günümüzdeki serbest piyasa sistemi uygulanmalıdır çünkü özgürlüğe en uygun sistem budur diyelimki belli bir toprağı bir kişi kullanmak istiyor o kişi tüm dünyayı temsil edecek dünya devletinden otoprağı kiralar yada belli bir bedel ödeyerek kullanma hakkını elde eder ama tabiki toprak asla kendisinin olamaz toprak elbetteki tüm dünya toplumunundur ve bu şekilde birbedel ödeyerek diğer ortak hakka sahip olan tüm dünya halkına haklarını ödemiş olur ama tabiki toprağa asla sahip olamaz çünkü doğacak çocuklarında o toprakta hakları vardır durum bu kadar basit.

Gönderi tarihi:

bak dostum dünya üzerinde herkesin eşit hakka sahip olması şu şekilde mümkün olur dünya toplumu tek çatı altında birleşir ve bir para birimi ortaya çıkarılır günümüzdeki serbest piyasa sistemi uygulanmalıdır çünkü özgürlüğe en uygun sistem budur diyelimki belli bir toprağı bir kişi kullanmak istiyor o kişi tüm dünyayı temsil edecek dünya devletinden otoprağı kiralar yada belli bir bedel ödeyerek kullanma hakkını elde eder ama tabiki toprak asla kendisinin olamaz toprak elbetteki tüm dünya toplumunundur ve bu şekilde birbedel ödeyerek diğer ortak hakka sahip olan tüm dünya halkına haklarını ödemiş olur ama tabiki toprağa asla sahip olamaz çünkü doğacak çocuklarında o toprakta hakları vardır durum bu kadar basit.

 

Pardon yaa, ben yanlış anlamışım:

Sen KapitaSosyalizm'den söz ediyorsun...

Pardon, pardon...

Gönderi tarihi:

toprağa bu bakış açısıyla bakılmalı ve çıkacak kanunlar bu temele göre yapılandırılmalıdır yani kullanılan hammaddenin ortak oluşu temeliyle vergi sistemi düzenlenmeli bence yani yapılacak herşey bu temel alınmalı ve adalete özen verilmeli yani ırklar arasında yarım olmamalı.

Gönderi tarihi:

bak dostum dünya üzerinde herkesin eşit hakka sahip olması şu şekilde mümkün olur dünya toplumu tek çatı altında birleşir ve bir para birimi ortaya çıkarılır günümüzdeki serbest piyasa sistemi uygulanmalıdır çünkü özgürlüğe en uygun sistem budur diyelimki belli bir toprağı bir kişi kullanmak istiyor o kişi tüm dünyayı temsil edecek dünya devletinden otoprağı kiralar yada belli bir bedel ödeyerek kullanma hakkını elde eder ama tabiki toprak asla kendisinin olamaz toprak elbetteki tüm dünya toplumunundur ve bu şekilde birbedel ödeyerek diğer ortak hakka sahip olan tüm dünya halkına haklarını ödemiş olur ama tabiki toprağa asla sahip olamaz çünkü doğacak çocuklarında o toprakta hakları vardır durum bu kadar basit.

 

Ya biz herkesin uyguladığı ve yeni bir icat olmayan demokrasiyi uygulamak için can atıyoruz, sen bize bilgisayar oyunlarından söz ediyorsun.

 

saygılar...

Gönderi tarihi:

arkadaşım sen nedemek istiyorsun anlamadım ne bilgisayar oyunu ben olması gerekeni söylüyorum olması gereken neyse o yapılmalı diyorum sadece.

 

Senin bahsettiğin dünya devleti bilgisayar oyunlarında var diyorum. Biz ülkemizi tek çatı altında birleştiremiyorken, bütün ülkeleri hem de eşit haklara sahip bir şekilde tek çatı altında toplamak hangi gerçekle bağdaşır? Kainatı yaratan bile her şeyi eşit yaratmamış; fakiri var, zengini var, sağlamı var, özürlüsü var, güçlüsü var, güçsüzü var, erkeği var, dişisi var vs.

 

saygılar...

Gönderi tarihi:

dostum önemli olan adaletin yaşatılabilmesidir adaletin olduğu yerde sorun olmaz işte bunun içinde düna devletlerinin birleşmesi ve tam demokratik bir yapılanmayla adalet temeli içerisinde bir dünya devleti oluşturulmalıdır bu zor bir iş değildir adalet bilinci olan herkes bu düşüğnceye destek verecektir çünkü dünyanın bir bölümünün bir millete başka bir bölümünün başka bir milletin olması adalet ve eşitlik ilkesine aykırıdır en doğrusu en ufak bir toprak parçasına bile dünyadaki herkesin ortak olmasıdır bu sayede adalet sağlanacaktır ve herkes eşit hak sahibi olacaktır ve sanırım bunu sizde doğrularsınız.

Gönderi tarihi:

dostum önemli olan adaletin yaşatılabilmesidir adaletin olduğu yerde sorun olmaz işte bunun içinde düna devletlerinin birleşmesi ve tam demokratik bir yapılanmayla adalet temeli içerisinde bir dünya devleti oluşturulmalıdır bu zor bir iş değildir adalet bilinci olan herkes bu düşüğnceye destek verecektir çünkü dünyanın bir bölümünün bir millete başka bir bölümünün başka bir milletin olması adalet ve eşitlik ilkesine aykırıdır en doğrusu en ufak bir toprak parçasına bile dünyadaki herkesin ortak olmasıdır bu sayede adalet sağlanacaktır ve herkes eşit hak sahibi olacaktır ve sanırım bunu sizde doğrularsınız.

 

Herkesin eşit haklara sahip olması kimsenin itiraz etmeyeceği bir durumdur, fakat gerçekçi bir yaklaşım değildir. Gerçek dünyaya dönmenizi tavsiye etmekten başka hiç bir şey elimden gelmez.

 

saygılar...

Gönderi tarihi:

bu yani devletin malının ortak oluşu günümüz devletlerincede uygulanan bir sitrateji olduğunu hatırlatırım günümüzde topraklar devlete aittir tabi devletin kişiğlere sattıkları hariç diğer tüm topraklar devlete yani tüm topluma aittir benim savunduğum sistem bundan farklı değil saqdece toprağı tapu edinme diye bişiyin olamayacağı bir sistem öneriyorum bu sistemde herşey topluma yani devlete ait olacak ve kişiler emeklerinin karşılığını alacak ama toprağa sahip olunamıyacak sadece toprağın kullanma hakkkına sahip olunulacak tapu şeklinde toptan bir sahiplenme söz konusu olamıyacaktır sistem bu bu kada . tabi bu sahiplenememenin gerekçesi var çünkü toprak üzerinde tüm dünya milletinin hakkı olduğu gibi doğmamış olanlarında hakkı vardır işte bu yüzden bu mümkün değildir.

ekoomik sistem serbest piyasa sistemi olması gerekmektedir çünkü özgürlüğe en uygun sistem budur ve herkes emeğinin karşılığını alacaktır mesela toprağı kiralayan kişi bununla elde edeceği mamülü satarak emeğinin karşılığını alacaktır tabi bu mamulün hammaddesi herkesin ortak olduğu toprak olduğu için belki ayrıca bir vergilendirilmeye tabi tutulabilir günümüzdeki kdv gibi toprak tüm halkın ortak malı olduğu için tüm halka böyle bir vergi verilebilir.

Gönderi tarihi:

bu yani devletin malının ortak oluşu günümüz devletlerincede uygulanan bir sitrateji olduğunu hatırlatırım günümüzde topraklar devlete aittir tabi devletin kişiğlere sattıkları hariç diğer tüm topraklar devlete yani tüm topluma aittir benim savunduğum sistem bundan farklı değil saqdece toprağı tapu edinme diye bişiyin olamayacağı bir sistem öneriyorum bu sistemde herşey topluma yani devlete ait olacak ve kişiler emeklerinin karşılığını alacak ama toprağa sahip olunamıyacak sadece toprağın kullanma hakkkına sahip olunulacak tapu şeklinde toptan bir sahiplenme söz konusu olamıyacaktır sistem bu bu kada . tabi bu sahiplenememenin gerekçesi var çünkü toprak üzerinde tüm dünya milletinin hakkı olduğu gibi doğmamış olanlarında hakkı vardır işte bu yüzden bu mümkün değildir.

ekoomik sistem serbest piyasa sistemi olması gerekmektedir çünkü özgürlüğe en uygun sistem budur ve herkes emeğinin karşılığını alacaktır mesela toprağı kiralayan kişi bununla elde edeceği mamülü satarak emeğinin karşılığını alacaktır tabi bu mamulün hammaddesi herkesin ortak olduğu toprak olduğu için belki ayrıca bir vergilendirilmeye tabi tutulabilir günümüzdeki kdv gibi toprak tüm halkın ortak malı olduğu için tüm halka böyle bir vergi verilebilir.

 

Tamam işte "KapitaSosyalizm" gibi birşey senin dediğin.

Özel Mülkiyet yok, üretim araçları devlete/topluma ait;

Ama buna rağmen Serbest Piyasa Ekonomisi hakim!

 

Karl Marx duysa kalbine inerdi adamcağızın!

Gönderi tarihi:

benim söylediğim sistemde tüm araçlar devletin değildir tüm toplumun hakkını ödediği sürece herkes emeğinin karşılığını alabilir mesela toprağı işlemek isteyen bir kişi tüm halkın hakkını ödedikten sonra emek sarfederek ortaya çıkardığı mahsülün sahibi olacaktır yada hakkını vererek demiri ürüne dönüştüren kişi içinde bu geçerlidir ama burada dikkat edilmesi gereken toprağın tamamen satılamıyacağı.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.