Φ dominik Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Nüfus cüzdanı laikliğe aykırı Avrupa Mahkemesi, nüfus cüzdanındaki din hanesine ‘İslam’ yazılmasını istemeyen Alevi’yi haklı buldu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), nüfus kağıtlarında din hanesinin sonunu getirebilecek bir karara imza attı. Strasbourg Mahkemesi, Sinan Işık adlı Alevi Türk vatandaşının açtığı davada, resmî nüfus sicil ve kağıtlarına vatandaşların dini inançlarının kaydedilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu sonucuna vardı. Sinan Işık, nüfus kağıdındaki din hanesine İslam yerine Alevi ibaresinin yazılmasını istemiş ancak Türk mahkemeleri, Alevilik din değil mezheptir diyerek bu talebi geri çevirmişti. Sinan Işık, Türk mahkemelerine yaptığı başvurunun reddedilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olduğunu öne sürerek 2005 yılında Strasbourg Mahkemesi’ne başvurmuştu. Tarafsız devletle bağdaşmaz AİHM davayı konuya herhangi bir din veya mezhep yorumuyla değil, din hanesinin resmî kimlik belgelerindeki varlığı çerçevesinden ele aldı. Strasbourg yargıçları, Türk yargısının, davacının talebini reddederken, Diyanet İşleri’nin görüşü temelinde hükümde bulunmasının da tarafsız devlet anlayışıyla bağdaşık olamayacağı sonucuna vardılar. Bu saptamalardan yola çıkan Strasbourg Mahkemesi, AİHS’nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. maddesinin ihlal edildiğine hükmetti. Ancak AİHM, din ve vicdan özgürlüğü ihlalinin, nüfus kağıdına davacının inancının eklenmesi talebinin reddinden değil, nüfus kağıdında din hanesinin varlığından kaynaklandığına hükmetti. Mahkeme, nüfus kağıdındaki din hanesinin bireyin inancını açığa vuracağı ve özellikle resmi kurumlar bünyesinde ayrımcılığa neden olabileceğine de vurguda bulundu. Mahkeme, esas ihlalin “Alevi” yazılıp yazılmamasından değil, bizzatihi dini ibare taşıyan bir kimliğin kendisinden kaynaklandığını belirtti. Türk hükümetinin karara üç ay içinde itiraz etme ve AİHM’nin 17 yargıçlı büyük dairesine götürmek için başvuruda bulunma hakkı var. Ankara bu hakkını kullanmazsa karar kesinleşecek ve içtihat haline gelecek. Bu da Türkiye’nin nüfus cüzdanlarındaki din hanesini kaldırmasını veya alternatif çözümler üretmesini gerektirecek. Sessiz devrime eşi de karşı Davayı AİHM’e taşıyan Alevi Türk vatandaşı Sinan Işık, sessiz bir devrim gerçekleştir-diğine inandığını belirterek, şunları söyledi: “Laik bir yurttaş olarak benim isteğim din hanesinin tamamen ortadan kaldırılmasıydı. Ancak devlet eğer bunu yazmakta ısrar ediyorsa, o zaman benim din haneme Alevi yazılmasını istedim. Bu konu Aleviler arasında ciddi tartışmalara neden oldu. Benim eşim dahi bana bu konuda tepki gösterdi. Ama davamdan vazgeçmedim. Devlet şimdi AİHM’nin kararını yerine getirmelidir. Nüfus cüzdanlarındaki din hanesi kaldırılmalıdır.” Kaynak: -http://www.taraf.com.tr/haber/46857.htm- Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 AİHM, nüfus cüzdanından din ibaresinin kaldırılması gerektiğine karar verirken, alfabede yer almayan harflerin kullanılması talebini reddetti. AİHM, nüfus kağıtlarında din hanesinin sonunu getirebilecek bir karara imza attı. Strasbourg Mahkemesi, Sinan Işık adlı Alevi Türk vatandaşının açtığı davada, resmi nüfus sicil ve kağıtlarına vatandaşların dini inançlarının kaydedilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğu sonucuna vardı. Sinan Işık, nüfus kağıdındaki din hanesine İslam yerine Alevi ibaresinin yazılmasını istemiş, ancak Türk mahkemeleri, Alevilik din değil mezheptir diyerek bu talebi geri çevirmişti. ALEVİ YURTTAŞIN BAŞVURUSU İLE SÜREÇ BAŞLADI Sinan Işık, Türk mahkemelerine yaptığı başvurunun reddedilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) aykırı olduğunu öne sürerek 2005 yılında Strasbourg Mahkemesine başvurmuştu. AİHM davayı konuya herhangi bir din veya mezhep yorumuyla değil, din hanesinin resmi kimlik belgelerindeki varlığı çerçevesinden ele aldı. Strasbourg yargıçları, Türk yargısının, davacının talebini reddederken, Diyanet İşleri'nin görüşü temelinde hükümde bulunmasının da tarafsız devlet anlayışıyla bağdaşık olamayacağı sonucuna vardılar. Bu saptamalardan yola çıkan Strasbourg Mahkemesi, AİHS'nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. maddesinin ihlal edildiğine hükmetti. Ancak AİHM, din ve vicdan özgürlüğü ihlalinin, nüfus kağıdına davacının inancının eklenmesi talebinin reddinden değil, nüfus kağıdında din hanesinin varlığından kaynaklandığına hükmetti. Mahkeme, nüfus kağıdındaki din hanesinin bireyin inancını açığa vuracağı ve özellikle resmi kurumlar bünyesinde ayrımcılığa neden olabileceğine de vurguda bulundu. BUNDAN SONRA NE OLACAK? Mahkemenin kararı, Türk nüfus kağıtlarındaki din hanesinin AİHS ile uyumlu olmadığı anlamına geliyor. Türk hükümetinin karara 3 ay içinde itiraz etme ve AİHM'nin 17 yargıçlı büyük dairesine götürmek için başvuruda bulunma hakkı var. Ankara bu hakkını kullanmazsa karar kesinleşecek ve içtihat haline gelecek. Bu da Türkiye'nin nüfus cüzdanlarındaki din hanesini kaldırmasını veya alternatif çözümler üretmesini gerektirecek. Karar, AİHM'nin bu konuda ilk kez bir davada görüş belirtiyor olması bakımından önem taşıyor. Toplam 7 yargıçlı bir daire tarafından 1'e karşı 6 oyla alınan karara tek itiraz Portekizli yargıçtan geldi. Davacı herhangi bir tazminat talebinde bulunmadığından AİHM para veya mahkeme masrafı cezasına hükmetmedi. Q,X,W DEVLETİN TAKDİRİNE TAKILDI AİHM, Türk alfabesinde olmayan ancak Kürtçe'de kullanılan bazı harflerle ilgili ilk davada ise Ankara'yı haklı buldu. Kürt kökenli 8 Türk vatandaşı, isimlerindeki Türk alfebesinde kullanılmayan Q, W ve X harflerinin resmi kimliklerine kaydedilmemesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin özel yaşam ve aile hayatına saygı ve ayrımcılıkla ilgili maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Strasbourg Mahkemesine başvurmuşlardı. AİHM'nin davayla ilgili gerekçeli kararında, her devletin, kimlik ve diğer resmi belgelerdeki resmi dil veya dillerin kullanımını düzenlemekte hür olduğu vurgulandı. Türkiye'de Kürtçe isim kullanmanın yasak olmadığı, diğer Avrupa ülkelerinde de benzer sorun yaşandığı, göç hareketleriyle soruna sık rastlandığı not edildi. Mahkeme bu gerekçelerle Türk resmi makamlarının bu alanda kendilerine tanınan takdir yetkisini aşmadıkları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal etmedikleri sonucuna vardı. ntvmsnbc Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Nüfus cüzdanı laikliğe aykırı Avrupa Mahkemesi, nüfus cüzdanındaki din hanesine ‘İslam’ yazılmasını istemeyen Alevi’yi haklı buldu . . . Kaynak: -http://www.taraf.com.tr/haber/46857.htm- Öncelikle Sevgili radya çok güzel konuya değinmişsin teşekkür ederim. AHİM in kararında kimliklerdeki din ibaresini yazarken aynı zamanda q-x-w harflerini görmezden geliyorlar ne tesadüf değilmi ? Ben şahsen AHİM in bu kararlarını haklbuluyorum kimlik üzerinde din ibaresi olmamalı aynı zamanda w-x-q harflleri kararınıda haklı buluyorum ya siz ? Alıntı
Φ akıl Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 bence çocuk 18 yaşına gelene dek nüfuscüzdanına din ibaresi yazılmamalıdır.(alevi falan değilim) Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Öncelikle Sevgili radya çok güzel konuya değinmişsin teşekkür ederim. AHİM in kararında kimliklerdeki din ibaresini yazarken aynı zamanda q-x-w harflerini görmezden geliyorlar ne tesadüf değilmi ? Ben şahsen AHİM in bu kararlarını haklbuluyorum kimlik üzerinde din ibaresi olmamalı aynı zamanda w-x-q harflleri kararınıda haklı buluyorum ya siz ? Rica ederim... Bence de çok yerinde bir karar... bence çocuk 18 yaşına gelene dek nüfuscüzdanına din ibaresi yazılmamalıdır.(alevi falan değilim) 18 yaşım çok gerilerde kaldı... Geriye dönüp baktığımda dünümle bugünüm arasında din de olmak üzere birçok konuda düşünce yapımda farklılıklar oluşmuş...Ölene kadar insanlar sorgular ve öğrenir,inançları da değişebilir... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Yalnız, kimse alınmasın ve kişiselleştirme olarak algılanması ana Sevgili Dominik, aynı karar ile benzer bir biçimde alınan başka bir kararı nedense! görmezden gelmiş ya da zaten "işine yarayan şeyleri görebilen bir gazete"ye (Dominik'i değil, Taraf gazetesini kastediyorum; yanlış anlaşılmasın) odaklandığı için görmemiş. Fakat ne güzel ki Radya o haberi de alıntılamış... Q,X,W DEVLETİN TAKDİRİNE TAKILDI AİHM, Türk alfabesinde olmayan ancak Kürtçe'de kullanılan bazı harflerle ilgili ilk davada ise Ankara'yı haklı buldu. Kürt kökenli 8 Türk vatandaşı, isimlerindeki Türk alfebesinde kullanılmayan Q, W ve X harflerinin resmi kimliklerine kaydedilmemesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin özel yaşam ve aile hayatına saygı ve ayrımcılıkla ilgili maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Strasbourg Mahkemesine başvurmuşlardı. AİHM'nin davayla ilgili gerekçeli kararında, her devletin, kimlik ve diğer resmi belgelerdeki resmi dil veya dillerin kullanımını düzenlemekte hür olduğu vurgulandı. Türkiye'de Kürtçe isim kullanmanın yasak olmadığı, diğer Avrupa ülkelerinde de benzer sorun yaşandığı, göç hareketleriyle soruna sık rastlandığı not edildi. Mahkeme bu gerekçelerle Türk resmi makamlarının bu alanda kendilerine tanınan takdir yetkisini aşmadıkları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal etmedikleri sonucuna vardı. Ee tabiki bu karar, kimilerini "kafalarındaki Türkiye"yi yansıtmadığı için eleştirecek bir yer de bulamadılar sanırım. Ayrıca Türkçe içerisinde; Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca, Rumca, Rusça, Ermenice ve hatta Soğdca bile kelimeleri mevcut. Fakat bu dillere özgü herhangi bir kelimeyi, Türk Alfabesi ile yazdığınızda da anlayabilirsiniz. Birkaç örnek vereyim: Hint-Avrupa dil ailesinden Türkçe'ye geçen "Kent" sözcüğünün İngilizce karşılığı "Center". Yine aynı kökenden gelen "Burç"un karşılığı "Burj"dur ama anlam değişmesi olmuştur. Yine mesela "Bilader" Farsçadan gelir ama İngilizce karşılığı "Brother"dir, çünkü Farsça ile İngilizce aynı kökenden gelirler. "Peder"in karşılığı "Father"dır örneğin. En bilinen örnek ise "Nevruz" ile "Newroz" ayrımı!'dır. Şimdi asıl konu şudur burada: Bunlardan, örneğin "Burç"u "Burj" diye yazmanın bir manası yok aslında. Ya da "Bilader"i çoğu kişi "Birader" olarak da kullanır ve "Birader" olarak yazmanın da hiç bir önemi yok. Veya "Brother" yazmanın da bir anlamı ve önemi yok. Kürtçede kullanılan her kelime asıl ve daha geniş çapta kabul edilmiş halleri ile mevcut alfabe ile yazılıp okunabilmekte ve anlaşılabilmekte. DemirEfe zamanında ayrıntılamıştı sanıyorum; Bir kelimeyi yanlış ya da farklı telaffuz etmek, o kelimeyi Kürtçe yapmaz. Türk Alfabesi şu an Kürtçedeki sözcükleri de ifade edebilir niteliktedir. Peki bu harfler konusundaki talebin iç yüzü nedir? Uluslaşma sürecini olgunlaştıran ve olgunlaştırabilecek her toplumda bir takım ortak bilinç zorunludur. Bunlar; Aynı topraklarda yaşamak, aynı ortak geçmişe sahip olmak, aynı ortak değerlere sahip olmak, aynı ortak ifadelere sahip olmak ve kendine özgü olmak gibi sıralanabilir. Kürtçü kesim, kendisini "Kürt Olmayanlar"a "Ötekileştirmek" için, aslında zaten kullanılabilir olan alfabeyi de değiştirmek istiyorlar. Yani yapay da olsa bir Uluslaşma çabası gütmeye çalışıyorlar ve ne yazık ki bu yeterli olgunlukta olmadığı ve en azından bir yüzyıl daha olamayacağı için çok iğreti duruyor. Nevruz'u Newroz diye ifade edip, bunun da "Kürtçe" olduğunu savunmak örneğin... Zaten yeterince komik ve basit. Bilmeyen yok sanırım: Bu ad tamlaması Farsçadır... Kürtçenin çoğu içeriği gibi... Alıntı
Φ akıl Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 sevgili radya demişki 18 yaşımı geçeli çok oldu .evet bende geçtim ama kimileri yanından geçer kimileride içinden geçer.neresinden geçtiğinizi sormayacağım. insan araştırır sorgular ve fikirleri değişir demişsiniz doğrudur.ama ben fikrimi değişsin diye değişmem.karşıt fikir beni ikna etmelidir.tabii sizide.siz olayı siyah ve beyaz değilde hangi beyaz şeklinde yorumlarsanız olay sizi beyazın tonlarına götürür ve asla beyazı beyaz yapanın aslında siyah olduğunu anlayamassınız.aynı şey benim içinde geçerli tabii. Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 sevgili radya demişki 18 yaşımı geçeli çok oldu .evet bende geçtim ama kimileri yanından geçer kimileride içinden geçer.neresinden geçtiğinizi sormayacağım. insan araştırır sorgular ve fikirleri değişir demişsiniz doğrudur.ama ben fikrimi değişsin diye değişmem.karşıt fikir beni ikna etmelidir.tabii sizide.siz olayı siyah ve beyaz değilde hangi beyaz şeklinde yorumlarsanız olay sizi beyazın tonlarına götürür ve asla beyazı beyaz yapanın aslında siyah olduğunu anlayamassınız.aynı şey benim içinde geçerli tabii. Valla sorsanızda ben unuttum zaten artık,içinden mi geçtim,kenarından mı yoksa üstünden mi atladım... Elbette fikrimi ikna olmadan değiştirmem... Benim söylediğim şey şu:Bir insan ölene kadar,araştırır,düşünür,sorgular ve bunun sonucunda da,70 yaşında da müslüman olabilir,yada hıristiyan olabilir,dinden de çıkabilir diyorum...Ömrü hayatınca bütün dinleri araştırır,okur,tam öleceğine yakın "bu yaşıma kadar okudum ama beni hiçbiri ikna etmedi kardeşim,ben inanmıyorum"der ve ölür... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Aleviler de aynı Allah a, aynı peygambere inandıklarını yani müslüman olduklarını söylüyorlar. Onların niye itiraz ettiklerini anlamak mümkün değil? Azınlıklar (hıristiyan, yahudi, ateist) itiraz etse anlaşılabilir. Bu durumda hükümet Avrupa insan hakları mahkemesinin kararını kabul etmek zorunda kalacaktır. Dini siyasete alet eden Akp yine bir yolunu bulup seçmenini ikna etmeyi başaracaktır. Başka bir açıdan bakarsak % 99 u müslüman olan bir ülkede dinimi kimlik kartıma yazmak benim de insanlık hakkım olmalı. Bence yanlış bir karar. Herkes istediğini yazdırmakta hür olmalı. Çocuk büyüdüğü zaman isterse değiştirir. Saygılarla... Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Aleviler de aynı Allah a, aynı peygambere inandıklarını yani müslüman olduklarını söylüyorlar. Onların niye itiraz ettiklerini anlamak mümkün değil? Azınlıklar (hıristiyan, yahudi, ateist) itiraz etse anlaşılabilir. Bu durumda hükümet Avrupa insan hakları mahkemesinin kararını kabul etmek zorunda kalacaktır. Dini siyasete alet eden Akp yine bir yolunu bulup seçmenini ikna etmeyi başaracaktır. Başka bir açıdan bakarsak % 99 u müslüman olan bir ülkede dinimi kimlik kartıma yazmak benim de insanlık hakkım olmalı. Bence yanlış bir karar. Herkes istediğini yazdırmakta hür olmalı. Çocuk büyüdüğü zaman isterse değiştirir. Saygılarla... Sevgili Yılmaz; Bence bu konular gözüktüğünden daha hassas bir konudur ülkemiz üzerinde oynanan oyunların farkındasındır sanırım. Düşünün bu gün herkes kendi istediği dini yazdırıyor (Dediğiniz gibi aleviler ne yazdıracak o'da ayrı bir konu. Çünkü Aleviler kendilerini müslüman olarak görüyor) Yarın bu din ibareleri istismar edilecektir. Örneğin; Bir devlet dairelerinde, Emniyet, jandarma, hastanede vs yapılan hataları kimliğindeki din ibaresinden sanacaklardır. Bu gün bile çok defa şahit olmuşumdur. Örn batıda, doğulu olduğum için bana böyle davrandı, işimi yapmadı savsakladı vs. Doğuda'da bunun tersine şahit olmuşuzdur. Yani sevgili Yılmaz , Kimlikte din yazmasada ben dinimden birşey kayıp etmem. Çünkü din vicdan işidir.. Böylece dini istismar etmek isteyenleri de engellemiş oluruz diye düşünüyorum. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Arkadaslar ben haberi hangi gazetenin verdigine bakmam, benim icin önemli olan verilen haberlerin dogruluk payi. AHIM bir cok konularda karar veriyor ve her gazete her kararida burada yayinlamiyor. Taraf gazeteside anlasilan bäyle bir secenek yapmis, ama o benim sorunum degil ve ben her haberi okuduktan sonra baska kararda varda onuda yayinlamismi diye bakamam. Haberin icerigi bana göre cok dogru. Türkiye kendisini laik bir devlet olarak tanimliyor ama nüfüs cüzdanlarinda dini yaziliyor. Bu davranis kendisiyle celiskilidir ve derhal kaldirilmasi gerekli. Cok gec kalinmis bir karar, keseke türkiye bu yanlisini yillar önce kendisi görüpte kalsirsaydi daha hos olurdu. Benim dinim benimle ilgili ki birde ülkemizde sadece Alevi veya sunni vatandaslarimiz yok kimliklerinde islam yazili milyonlarca dinsiz vatandasimiz var. Yapilan saygisizliktir. Alfabe konusuna gelirsek, bende verilen karari sahsen dogru buluyorum. Bu ancak kendi icimizde uzlasmayla cözülebilecek bir olaydir. Kürt sorununu ciddi sekilde cözme amacimiz oldugu vakit alfabemizin icerisine kendi vatandaslarimizin kullandigi harfleri almakta herhalde gayet dogal bir durum olacak. Kimlige din ibaresini yazmak ise ülkenin kendisini tanimiyla zit bir durum olduguni icin verilmis bir karardir ve yerindedir. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Sevgili Yılmaz; Bence bu konular gözüktüğünden daha hassas bir konudur ülkemiz üzerinde oynanan oyunların farkındasındır sanırım. Düşünün bu gün herkes kendi istediği dini yazdırıyor (Dediğiniz gibi aleviler ne yazdıracak o'da ayrı bir konu. Çünkü Aleviler kendilerini müslüman olarak görüyor) Yarın bu din ibareleri istismar edilecektir. Örneğin; Bir devlet dairelerinde, Emniyet, jandarma, hastanede vs yapılan hataları kimliğindeki din ibaresinden sanacaklardır. Bu gün bile çok defa şahit olmuşumdur. Örn batıda, doğulu olduğum için bana böyle davrandı, işimi yapmadı savsakladı vs. Doğuda'da bunun tersine şahit olmuşuzdur. Yani sevgili Yılmaz , Kimlikte din yazmasada ben dinimden birşey kayıp etmem. Çünkü din vicdan işidir.. Böylece dini istismar etmek isteyenleri de engellemiş oluruz diye düşünüyorum. Batıda çalışanların hepsinin sünni olduğu varsayımına dayanan bir görüş sizinki. Ben Sakaryalıyım ve burada çalışan birçok doğulu var. İş savsaklamaya gelince heryerde var, çalışanın insafına kalmış. Bingöl de askerliğimi yaptım. Çarşıya çıktığımızda 15 ay boyunca bir selam dahi veren olmadı. Açılım çıkmadan önce her kim olursa olsun askere kendi çocuğumuz gibi davranıyorduk. Acı ama gerçek, asker veya halk artık soğuk karşılanıyor. Saygılarımla... Alıntı
Φ Buckminster Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Aleviler de aynı Allah a, aynı peygambere inandıklarını yani müslüman olduklarını söylüyorlar. Onların niye itiraz ettiklerini anlamak mümkün değil? Azınlıklar (hıristiyan, yahudi, ateist) itiraz etse anlaşılabilir. Bu durumda hükümet Avrupa insan hakları mahkemesinin kararını kabul etmek zorunda kalacaktır. Dini siyasete alet eden Akp yine bir yolunu bulup seçmenini ikna etmeyi başaracaktır. Başka bir açıdan bakarsak % 99 u müslüman olan bir ülkede dinimi kimlik kartıma yazmak benim de insanlık hakkım olmalı. Bence yanlış bir karar. Herkes istediğini yazdırmakta hür olmalı. Çocuk büyüdüğü zaman isterse değiştirir. Saygılarla... Türk Alevileri gerçekten demokratik bi kafa yapısına sahip olduklarından dolayı müslüman olmalarına rağmen bu talepte bulunuyo olabilirler mi acep diye bi soruverem dedim? Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Türk Alevileri gerçekten demokratik bi kafa yapısına sahip olduklarından dolayı müslüman olmalarına rağmen bu talepte bulunuyo olabilirler mi acep diye bi soruverem dedim? Son günlerde herkes talepte bulunuyor. Kimi orduyu lağvetmeyi istiyor, kimi özerklik istiyor, kimileri 35 bin kişinin katillerine af istiyor. Şimdiye kadar sen alevisin senin işini yapmam diyen olmuyordu. Bu her yere el atan becerikli hükümetimiz sayesinde olmasın. Acaba kullanılma sırası alevi vatandaşlarımıza mı geldi diye de ben bir sorem? Alıntı
Φ Buckminster Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Son günlerde herkes talepte bulunuyor. Kimi orduyu lağvetmeyi istiyor, kimi özerklik istiyor, kimileri 35 bin kişinin katillerine af istiyor. Şimdiye kadar sen alevisin senin işini yapmam diyen olmuyordu. Bu her yere el atan becerikli hükümetimiz sayesinde olmasın. Acaba kullanılma sırası alevi vatandaşlarımıza mı geldi diye de ben bir sorem? Alevilerin istekleri ne bölücü nitelikte ne de din ayrımı yapan bi nitelikte. Adamlar alevi devleti kuralım ya da özerk yönetim, özerk demokrasi felan gibi saçma art niyetli isteklerde bulunmuyolar. Doğru dürüst bi şekilde nüfus cüzdanının din hanesiyle ilgili haklı taleplerini dile getiyorlar. Gerçekten de din hanesinin olması laikliğe de demokrasiye de aykırı zaten. Ben ateistim, niye islam yazdıriim. Ya da niye ateist diye yazdıriim ki? İnsanlar bilmek zorunda mı? Nüfus memuru bana sormak zorunda mı? Bana ne başkasının dininden. Helal olsun alevilere, güzel bi talep. Din dersi konusu da haklı bi talep. Din dersi zaten oldum olası laikliğe aykırı. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Son günlerde herkes talepte bulunuyor. Kimi orduyu lağvetmeyi istiyor, kimi özerklik istiyor, kimileri 35 bin kişinin katillerine af istiyor. Şimdiye kadar sen alevisin senin işini yapmam diyen olmuyordu. Bu her yere el atan becerikli hükümetimiz sayesinde olmasın. Acaba kullanılma sırası alevi vatandaşlarımıza mı geldi diye de ben bir sorem? Acaba demek aklima geliyor?? Aleviler gecmiste hic ayrim görmemisler, duyunda inanmayin. Siz ne alevileri taniyorsunuz ne de Türkiye gerceklerini. Osmanlidan günümüze dek Alevi vatandaslarimizin baslarina gelen hic bir toplumun veya miletin basina gelmemistir ama halaa gözlerimizi yumuyoruzya ben ona sasiyorum. Evet Alevi vatandaslarimiz ilerici ve barisci olduklari icin baslarina ne geldiyse ayni yanlislarla cevap verecekleri yerde acilarini iclerine atmislardir, düsmanlarina her dönem kucak acmislardir. Dertlerini türkülerde bulmuslardir. Daha düne kadar Alevi vatandaslarimiz aciktan alevi olduklarini dahi sakliyorlardi, ancak cogunluk olduklari , yani emin olduklari yerlerde kendilerini bildiriyorlardi. Bir cok vatandaslarimizin "Alevinin kestigi yenmez, onlar mum söndürüyor, aile ici iliskileri var, alevi olacagina gavur ol" demeleri nasilda birden unutuverdik yaaaa. Evet alevilerin ne derdi varda istekte bulunuyorlarki? Neleri eksikki? Herhalde onlarda büyük bir ihtimalle Türkiye düamani ve bölücüler. Allahim ne insanlarimiz var halaa bizim yaaaa!!!! Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Alevilerin istekleri ne bölücü nitelikte ne de din ayrımı yapan bi nitelikte. Adamlar alevi devleti kuralım ya da özerk yönetim, özerk demokrasi felan gibi saçma art niyetli isteklerde bulunmuyolar. Doğru dürüst bi şekilde nüfus cüzdanının din hanesiyle ilgili haklı taleplerini dile getiyorlar. Gerçekten de din hanesinin olması laikliğe de demokrasiye de aykırı zaten. Ben ateistim, niye islam yazdıriim. Ya da niye ateist diye yazdıriim ki? İnsanlar bilmek zorunda mı? Nüfus memuru bana sormak zorunda mı? Bana ne başkasının dininden. Helal olsun alevilere, güzel bi talep. Din dersi konusu da haklı bi talep. Din dersi zaten oldum olası laikliğe aykırı. Tebrik etmekten baska bir secenegim yok. Koskoca bir Tebrik, kaleminize saglik. Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2010 Alevilerin istekleri ne bölücü nitelikte ne de din ayrımı yapan bi nitelikte. Adamlar alevi devleti kuralım ya da özerk yönetim, özerk demokrasi felan gibi saçma art niyetli isteklerde bulunmuyolar. Doğru dürüst bi şekilde nüfus cüzdanının din hanesiyle ilgili haklı taleplerini dile getiyorlar. Gerçekten de din hanesinin olması laikliğe de demokrasiye de aykırı zaten. Ben ateistim, niye islam yazdıriim. Ya da niye ateist diye yazdıriim ki? İnsanlar bilmek zorunda mı? Nüfus memuru bana sormak zorunda mı? Bana ne başkasının dininden. Helal olsun alevilere, güzel bi talep. Din dersi konusu da haklı bi talep. Din dersi zaten oldum olası laikliğe aykırı. O zaman kıyafeti de yasaklayalım. Kimse sakal bırakmasın, şalvar giymesin bir nevi bunlarda inançları gösteren unsurlar. Alevilerin derdi kalmadı mı nüfüs kağıdından başaka? Zorunlu din dersini kaldırırsın tamam. Dinini öğrenmek isteyen nerede öğrenecek? O zaman milleti attık mı tarikatların kucağına. Herkes kafasına göre bir din üretmeye kalkar ki bugün o durumdayız. Seçmeli yaparsın isteyen derse girer isteyen girmez. Gerçi derslerde din ne kadar öğretiliyor o da tartışılır ya... Bunların birileri tarafından kasıtlı olarak gündeme getirildiğini arkasında başka şeylerin yattığını düşünüyorum. Yeterince sorun zaten var, yurtsever alevileri birşeylere alet etmeye mi çalışıyorlar acaba? Türkiye da Türk olmak suç, % 99 u müslüman olan bir ülkede müslümanım demek de suç olsun. Biz bu duruma nasıl geldik, kimler neden getirdi? Saygılar... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 Acaba demek aklima geliyor?? Aleviler gecmiste hic ayrim görmemisler, duyunda inanmayin. Siz ne alevileri taniyorsunuz ne de Türkiye gerceklerini. Osmanlidan günümüze dek Alevi vatandaslarimizin baslarina gelen hic bir toplumun veya miletin basina gelmemistir ama halaa gözlerimizi yumuyoruzya ben ona sasiyorum. Evet Alevi vatandaslarimiz ilerici ve barisci olduklari icin baslarina ne geldiyse ayni yanlislarla cevap verecekleri yerde acilarini iclerine atmislardir, düsmanlarina her dönem kucak acmislardir. Dertlerini türkülerde bulmuslardir. Daha düne kadar Alevi vatandaslarimiz aciktan alevi olduklarini dahi sakliyorlardi, ancak cogunluk olduklari , yani emin olduklari yerlerde kendilerini bildiriyorlardi. Bir cok vatandaslarimizin "Alevinin kestigi yenmez, onlar mum söndürüyor, aile ici iliskileri var, alevi olacagina gavur ol" demeleri nasilda birden unutuverdik yaaaa. Evet alevilerin ne derdi varda istekte bulunuyorlarki? Neleri eksikki? Herhalde onlarda büyük bir ihtimalle Türkiye düamani ve bölücüler. Allahim ne insanlarimiz var halaa bizim yaaaa!!!! Askeri cuntacı, milleti ayrımcı görerek kurumları, vatandaşları niye gruplandırıyorsunuz? Nüfus kağıdına din yazmaktan daha önemli sorunları olduğu ortada. Demek ki kendilerini anlatamamışlar, anlatsınlar. Bizim alevilerle alıp veremediğimiz yok. Siz çok iyi bildiğinize göre sizin olmalı. Ülkeyi karıştırabilecek hangi sorun varsa üzerine balıklama dalıyorsunuz. Saygılar... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 Arkadaslar ben haberi hangi gazetenin verdigine bakmam, benim icin önemli olan verilen haberlerin dogruluk payi. O yüzden hep sadece Taraf'tan alıntılar yapıyorsunuz sanırım! AHIM bir cok konularda karar veriyor ve her gazete her kararida burada yayinlamiyor. Taraf gazeteside anlasilan bäyle bir secenek yapmis, ama o benim sorunum degil ve ben her haberi okuduktan sonra baska kararda varda onuda yayinlamismi diye bakamam. Bir haberi paylaşma sorumluluğu hissediyorsanız, o haber ile bağıntılı diğer bilgileri de araştırma ve paylaşma sorumluluğu hissetmeli, nesnel yorumlarınızı dile getirmelisiniz. Haberin icerigi bana göre cok dogru. Türkiye kendisini laik bir devlet olarak tanimliyor ama nüfüs cüzdanlarinda dini yaziliyor. Bu davranis kendisiyle celiskilidir ve derhal kaldirilmasi gerekli. Cok gec kalinmis bir karar, keseke türkiye bu yanlisini yillar önce kendisi görüpte kalsirsaydi daha hos olurdu. Benim dinim benimle ilgili ki birde ülkemizde sadece Alevi veya sunni vatandaslarimiz yok kimliklerinde islam yazili milyonlarca dinsiz vatandasimiz var. Yapilan saygisizliktir. Alfabe konusuna gelirsek, bende verilen karari sahsen dogru buluyorum. Bu ancak kendi icimizde uzlasmayla cözülebilecek bir olaydir. Kürt sorununu ciddi sekilde cözme amacimiz oldugu vakit alfabemizin icerisine kendi vatandaslarimizin kullandigi harfleri almakta herhalde gayet dogal bir durum olacak. Kimlige din ibaresini yazmak ise ülkenin kendisini tanimiyla zit bir durum olduguni icin verilmis bir karardir ve yerindedir. Dominik, ne yazık ki AİHM senin ve benim üzerimde ve daha nesnel bir karar yetkisine sahip. Şimdi, Laiklik ile ilgili karar işinize geliyor diye kabul edip, diğer karar size uymuyor diye reddettiğinizde, sorguladığımız şey AİHM değil, sizin gerçekliğiniz ve nesnelliğiniz oluyor. Zamanında Türban ile de ilgili davalar açıldı AİHM'ye ve çoğu da aynı akıbete uğradı; O zaman da AİHM'nin kararına saygı duydum, çünkü yine haklıydı. Kürtçe konusundaki karar da haklı bir karardır. Sizin düşüncelerinize uyup uymamasının da zerre kadar bir önemi yoktur. Kürtçe'de geçen hangi kelimeyi alırsanız alın, mevcut alfabe ile ifade edebilmektesiniz zaten. Diğerlerine gerek yok. Nevruz'a "Newroz" deyince Noel'i kastetmiş olmuyoruz, yine aynı günü kastettiğimiz anlaşılıyor değil mi? Ben şimdi "Nevruz" yazınca herhangi bir Kürt vatandaş çok başka birşey mi anladı? Hayır. Bundan başka diğer amaç zaten Kürtçenin Resmi ve Eğitim dili olması bakımından bu harflerin tanınmasıdır. Ee öyleyse bu ülkede Azeriler de yaşıyor, hem de oldukça fazla sayıdalar. Kafkasyada yaşayan kadar Kafkasyalı var neredeyse Türkiye'de... Kiril alfabesini de kabul edelim mi? Bu ülke de Rumlar da yaşıyor, onların da vatanı burası; Yunan Alfabesini de kabul edelim mi paşam? Bu ülke de hemen evde Kur'an var, hemen her evde müslüman var ve günde 5 vakit arapça ile ezan okunuyor. Arap alfabesini de kabul edelim mi efendim? Onu bırakın, Kürt olmayanları "Türk Irkçılığı" ile itham ediyorsunuz; Kim şimdiye kadar GökTürk Alfabesinin ya da Uygur Alfabesinin kabul edilmesini talep etmiş: Ama yine de bu ülkede Türkmenler var değil mi? Uygurcayı da, GökTürk Alfabesini de kabul edelim mi arkadaşım? Ya hu bu ülkede tek etnik unsur olarak sadece Kürtler YA-ŞA-MI-YOR... Ve bu ülke "Kürt Olanlar" ile "Kürt Olmayanlar"dan ibaret değil... Türk Vatandaşlarından ibaret... Koşullanmışlıklardan vazgeçmek lazım artık... Bu kadar da kafa karışıklığı olmaz... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 O zaman kıyafeti de yasaklayalım. Kimse sakal bırakmasın, şalvar giymesin bir nevi bunlarda inançları gösteren unsurlar. Alevilerin derdi kalmadı mı nüfüs kağıdından başaka? Zorunlu din dersini kaldırırsın tamam. Dinini öğrenmek isteyen nerede öğrenecek? O zaman milleti attık mı tarikatların kucağına. Herkes kafasına göre bir din üretmeye kalkar ki bugün o durumdayız. Seçmeli yaparsın isteyen derse girer isteyen girmez. Gerçi derslerde din ne kadar öğretiliyor o da tartışılır ya... Bunların birileri tarafından kasıtlı olarak gündeme getirildiğini arkasında başka şeylerin yattığını düşünüyorum. Yeterince sorun zaten var, yurtsever alevileri birşeylere alet etmeye mi çalışıyorlar acaba? Türkiye da Türk olmak suç, % 99 u müslüman olan bir ülkede müslümanım demek de suç olsun. Biz bu duruma nasıl geldik, kimler neden getirdi? Saygılar... "Okulda din dersi vermezsek, insanları Tarikatlerin kucağına itmiş oluruz!" lafı da çok hoşuma gider. Bu kadar çok inanılmış ama bu kadar çok boş başka bir laf da yoktur sanırım. Kimseyi kimsenin kucağına itmezsin merak etme. 80den önde Din dersi mi vardı da millet Tarikatlere yöneldi? Sen bilimsel ve çağdaş bir eğitim ver bakalım o insanlar tarikatlere yöneliyor mu? Ya da madem din dersi tarikatlere karşı bir alternatif; Ne zaman işe yaramış bu söyler misiniz? Din dersi dediğin şey, laik bir sistemde olmaz. Olursa da "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi" diye bir ders olmaz. "Dinler Tarihi" diye bir ders olur ve genel olarak tüm dinler hakkında, tarafsız bir ders verirsin olur biter. Bu dersde yine bilimsel nitelikte olur; Birini diğerine üstün kılmadan olur. Yoksa din eğitiminin alınacağı tek yer aile içidir. Kılık kıyafet konusuna gelince; O konu ile ilgili devrim, 70 yıl kadar önce yapılmıştı zaten... Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 O zaman kıyafeti de yasaklayalım. Kimse sakal bırakmasın, şalvar giymesin bir nevi bunlarda inançları gösteren unsurlar. Bu saydiklariniz zaten sahsin özel hayatina ait konular. Kimse kanun cercevesinde sakal biraksin veya kiyafet giysin demiyor. Özel hayatta din ile ilgili yasanitin serbst ve o sadece kendini ilgilendirir. Neden hala anlamamzliktan geliyoruz anlasilir degil. Türkiye kendisini laik bir devlet olarak tanimliyormu? Evet. Laik devlet ne anlama geliyor? En azindan insanlarin dini görüslerine etkilemez ve onlara direktifte bulunmaz. Ehh o halde, nüfus cüzdaninda "islam" yazilmasi ile lailigin ne iliskisi var? Diger taraftan konuya sadece Aleviler acisindan bakmamak gerek. Ülkemizde ateistlerde var, sünni olmalarina ragmen rahatsiz olanlarda var. Bu insanlari neden yok sayiyoruz? Bir atesisti hangi hakla islam dininden olarak niteleyebiliyoruz? mesele burada. Yoksa kimsenin dinine karismak gibi bir düsüncemiz yok, ama bazilari zorla herkesi kendi dinine bagliyor sorun burada. Alıntı
Φ dominik Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 Yazar Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 bazilarimiz hala yorumlari tersinden okumaya calisiyor ve sadece görmek istedigini görüyor. "onun icin sadce Taraf'tan alinti yapiyorsunuz" cümlesi benim alintilarimi zerre kadar arastirmadan baliklama atlayarak yazildigini bir isbatidir. Isteyen benim tüm yorumlarimdaki alintilara bakar ve diger kaynaklarida görür. Diger taraftan ben AIHM sadece isime gelenine degil tüm kararlarina saygiliyim ve alfabe konusunda bu görüsümü acikca söylemisim, ama burada da gene tersten okuyunca baska manalar cikiyor. Konunun özü tartisilacagi yerde kaynak tartisiliyor ve bu davranisda bizim ciddiyetimizi gösteriyor. Verilen haber yalansa buyurun söyleyin, dogruysa görüsünüzü bildirin. Yoo efendim AIHM baska konuda da karar vermiste bu kaynak bu karardan bahsetmemis, diger kararida baska kaynaktan siz gösteriin ve beraber paylasalim ney ani. tarafin verdigi bilgileride bazilari vermiyor ama o vermeyenlere kimse agzini acmiyor. Ama konu Traf ise her konuda bekleneni vermesi gerekiyor. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 Tabii ki AIHM'nin bu karari dogrudur,yerindedir.Kimsenin inanci kimseyi ilgilendirmez ve bununda teshir edilir gibi kimlige islenmesi gerekmiyor. Alevi arkadas,bunu niye yapmis acaba amaci gercekten bu muymus bunu tartismiyorum,tek kelimeyle alinan karar dogrudur diyorum. Diger yanda AIHM'nin Türkiye'yi ilgilendiren bircok karari vardir.Arkadaslarin degindigi gibi,örnegin türban davasi:Hatirliyorum,bu karara ilk tepkiyi basbakan koymustu.Hatta Türkiye'de ki tartismalar icinde türban yasaginin hakli bulummasina "Sen kimsin ya,bu isleri ulemaya sormak gerekir"diyerekte tepki koymustu.Bu kadar demokratik olan bir basbakan 7 yildir hükümetlik yapiyor ama her nedense kimliklerde bu din hanesinin demokratik olmadigini dile getiremedi bir türlü,halbuki bunun cok tartismasi yapildi Türkiye'de farkli zeminlerde. Harflere gelince,Bölücü,dinci ve yandas medyanin AIHM'nin harflerle ilgili aldigi karara sahifelerinde yer vermemeleri dogaldir.Cünkü o karar Türkiye'ye karsi degildir,bu nedenle o karardan bahsetmezler.Onlarin görevi Türkiye Cumhuriyetini haksiz gösteren kararlari ve konferanslari yayinlamaktir.Haliyle o medyadan yararlananlarda ayni kategorideki insanlardir,yani Türkiye karsitlari. Karar dogrudur,gercek demokratiklesme böyle olur,maalesef bizim demokrat gecinenlerimiz icin demokrasi önce türbandan ve bölünmekten geciyor. saygilarla Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 Gönderi tarihi: 4 Şubat , 2010 "Okulda din dersi vermezsek, insanları Tarikatlerin kucağına itmiş oluruz!" lafı da çok hoşuma gider. Bu kadar çok inanılmış ama bu kadar çok boş başka bir laf da yoktur sanırım. Kimseyi kimsenin kucağına itmezsin merak etme. 80den önde Din dersi mi vardı da millet Tarikatlere yöneldi? Sen bilimsel ve çağdaş bir eğitim ver bakalım o insanlar tarikatlere yöneliyor mu? Ya da madem din dersi tarikatlere karşı bir alternatif; Ne zaman işe yaramış bu söyler misiniz? Din dersi dediğin şey, laik bir sistemde olmaz. Olursa da "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi" diye bir ders olmaz. "Dinler Tarihi" diye bir ders olur ve genel olarak tüm dinler hakkında, tarafsız bir ders verirsin olur biter. Bu dersde yine bilimsel nitelikte olur; Birini diğerine üstün kılmadan olur. Yoksa din eğitiminin alınacağı tek yer aile içidir. Kılık kıyafet konusuna gelince; O konu ile ilgili devrim, 70 yıl kadar önce yapılmıştı zaten... Sizin düşündüğünüz bu sistemde dini eğitim verebilecek bir kurum var mı? Varsa bir sorun yok. Ama yoksa aile dini eğitimi nereden alacak, kitaplardan mı? O zaman diğer dersleri de kaldıralım herkes kitaplardan öğrensin. Tarikatların kucağına kimseyi atmazsın diyorsunuz, bugünkü durumu nasıl açıklarız? Kıyafet devrimi yapıldı, bu kanuna uymayana ceza verilebiliyor mu? Günümüzde türban, baş örtüsü ençok istismar edilen konulardan. Dini bilgisi olan da fetva veriyor olmayan da. Bu topluma dini öğretilmezse herkes kendine göre bir din meydana getirir. Bunun örnekleri günümüzde çok. Her tarikat kendi çıkarına göre yorum yapıyor. Daha önce de söylediğim gibi okullarda verilen dini eğitim yeterli mi, ne öğretiliyor, bu dersi koymalarının amacı nedir diye sorgularsak bana göre göz boyamaktan ibarettir. Üstünlük meselesine gelince, İslam Dini nde böyle birşey zaten yok. Bizim inancımıza göre kibirlenmek, böbürlenmek haramdır. Üstünlük takva yani inanç iledir onun da mükafatı ahirette verilecektir. Saygılarımla... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.