Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

kafamın icindeki karıncalanmadan kurtulamıyorum

sözlerim kelimelerim

yazdıklarımın ihnaetine ugruyorum

sırtımdaki her hancer kadar ihtiyarladım

iltihabtan sorumlu devlet bakanı gibiyim

ama bir turlu gorevini yerine getirmeyen

hakkında acılmıs sorusturmalardan

dokunulmazlık sayesinde kurtulan

 

ayak bileklerinden baglanıp asılan bir tutsak gibiyim bu dunyada

tersinden bakıyor olmak düzeltmiyordu

yanlıslıkları

seni kıskanıyor olmamın yetmemesi gibi

ve seviyorumlar

baska yorumlara yol acıyordu

içime cektigim bu hava

iliklerimdeki bu hırs

öfke nöbetleri

ekseninde bir dunyanın

kopmak isteyipte kopamamak gibi

topuklarından vurulmus bir borclu

ölmesine izin verilmemiş

cunku ölürse borcunu ödeyemez

kadar mantıklı

yaşaması gerek

ama yaşamak artık

kazanmaya yetmiyor kadar acizce

üstü kalmasın o paranın

cunku ustuyle hayır işlenmekten daha mühüm yerlerde kullanılabilir

tekrar gelecekmiyiz bu lokantaya?

hangimiz secti yiyecegi yemegi

simdi sikayetci olanlar kimler?

hesabı veren

bir turlu mutlu olamayan

karnı doymayan kim?

iliklerimdeki bu afyonun asıl sahibi kim?

ve hangisi medet umar benim dibe vuruslarımdan?

aklımın ucundaki

susma

birsey söyle

biraz olsun yardım et...

gelemiyorum üstesinden tek basıma derken sen

kanımı donduran bu sogukta nerden cıktı

ne cok zenginligim

seni dusunupte icebilmelerim

özgürlük bumu?

sensin diye beyaz tenli bir kadının kollarında

ayılabilmelerim..

Anlayamadıgım nasıl bir ruya bu

bir sonmu?

davetsizligim yüzsüzlüğüm

bu teninle yetnimeyip ruhuna sahip olma tesebbuslerim

susma

birsey söyle

kanımdaki toksin miktarının fazlalıgı ne kaddarını ispatlar

aklımdaki senin varlıgını?

en cok seni seviyorumlarla yorumlananlar

mesafelerlemi ölcülüyor bu askın buyuklugu

yoksa cektigin acıylamı orantı kuruluyor?

sustuklarımı nasıl tasıyorum bir bilsen

susma

birsey söyle

ben yeterince susuyorum

hem sana hem bana yetecek kadar...

Gönderi tarihi:

isyan gozlerimde, sözlerimin anlatmaya yetmedigi...

yanımda olmasını istedigim

olmadıgı icin seytanla pazarlıklara oturdugum..

bir gun gelse bile anlatamassın

icinde buyuttugun cicekler guneste solmasın

sakınır saklarsın

farkına vardıgında

dokunmadıgın icin soldurdugundur...

umutları ve hayalleri gercekleriyle karıstırıdgın bir hayatı özlersin

kıyıya vurdukca yalnızlıgın

onsuzluğa isyan edersin

kollarında uyanabilmek dusuncesi varken aklında

nasıl buz gibi bir yatakta

tek basına uyanabilrsin?

aklına her geldiginde tebessüm ettigin

sevgilim dedigin sevgilin dusuncesi

hangisi daha zor gelir insana?

sevmek mi?

sevildigini bilip

örtbas edememek mi bu acizliği...

her aklına düşüpte sevdigin

dokunamadıgında....

Gönderi tarihi:

Alıntıladıklarım var.. bazen bir söz bazen bir iki satır, bazen buğusu başka bir aşkın...ama genellikle kendi yazdıklarım..

cogu zaman gecenin bir yarısı gelip sayfama aklıma estigi gibi bişiler karalıyorum..bu yuzden imla hatalarım ve dikkatsizliklerim.. özür dilerim Türkçe'mden.. yaşar gibi yazıyorum.. nasıl zamanı durdurup hatalarını duzeltemiyorsun ya.. burda da aynı.. duzeltebilsem bile asla eskisi gibi kalmıyor.. bu yuzden ellemiyorum bitince hersey... Yanıt ekleye dokunuyorum ve ekleniyor birseyler... katlanılası buldugunuz ve okudugunuz icin tesekkur ederim...

Gönderi tarihi:

Sevdigim..

guzel sevgilim...

satırlarımı özlediginin farkındayım

ne zamandır konusamıyoruz...

cıkardıgımız sesler ne kadarını anlatıyor

yasadıklarımızın...

 

sevdiğim...

küçük sevgilim

ne cok yıldönumleri biriktrimişis farkına bile varmadan...

kayıtlarında tutuluyor dijital bir dunyanın

kavgalar edipte silmeye tesebbus ettigimiz kullanıcı isimlerimiz

pişmanlıkla durdurmaya calısıp yenilenen sayfayı

zamanı geriye alma cabalarımız...

 

sevdigim...

satırlarına tutundugum

aklımın icinde bagımsızlıgını ilan eden

seni ilk okudugum günden beri

kendi rejimime isyan edip dağa cıkan benim

bir gun dağa kaldırıcam diyerek yeminler ettigim

sen...

 

kafiyelerini özledim

beni beklerken o soluk monitör ısıgında

nasılda dudaklarını ısırırdın

ojelerin dökülür tırnaklarından

uykularına teslim olmamak icin

bana uyurdun

olurda ben gelirim diye ansızın

acık bırakır kollarını

dalıp gittiginde birden uyanır

konusmaya calısırdın...

 

şimdi

yanındayım

yanımdaki sevdigim kadın

ne cok söyledim ne cok yazıldı bu sevdam satırlarıma

ben hicbirine şimdiki kadar baglanmadım...

vaktiimiz dolduysa eger

yeni bir canlı baglantıya imkanımız kalmadıysa

ve son konturuysa bu

bize bahsedilen dijital sevdanın

sevdigini söyle

öptügünü ve sımsıkı sarıldıgını...

suya yazılmıs bir sevdaydı bizimkisi

ve dalgalara karıstı sözlerimiz

fırtınasında bir kaybolusun

bırakma beni

öptüğümüz ve dokunduklarımızın hatrına

al beni...

bin kilometrelik bir yolun sonunda bile olsa

değerdi

senin tarafından sevildigimi bilmeye...

Gönderi tarihi:

genctik o zaman iki yeni yetme aşık gibi

simdi ise sustukjca daralıyor daraldıkca nefes alamıyoruz

surekli yeni eeeelerle gecistiriliyor aklımıza gelenler

söze cevirecek kadar degerli bulmuyoruz

hatırlasana yeni tanıstıgımız gecelerde sabahlardık

ne cok anlatırdık ne cok dinler

tahammulsuz değildik simdiki gibi

durmadan birseyler mırıldanır sonra birbirimize bakıp guolumserdik

ne gunlerdi o gunler

senin gencligin benim kendini bilmez ukalalığım

bir hollywood filmindeki ikili kadar yakısırdı birbirine

zamansız cıkarıldık bu senaryodan

yerimizi dijital sesler ve goruntuler aldı

biz ise hala hayalini kuruyoruz eski siyah beyaz turk filmlerinin

hani sonunda genc kızla genc adam birbirine sarılır ve ardından

tek bir kelime akardı ekrandan

SON

Gönderi tarihi:
Alıntıladıklarım var.. bazen bir söz bazen bir iki satır, bazen buğusu başka bir aşkın...ama genellikle kendi yazdıklarım..

cogu zaman gecenin bir yarısı gelip sayfama aklıma estigi gibi bişiler karalıyorum..bu yuzden imla hatalarım ve dikkatsizliklerim.. özür dilerim Türkçe'mden.. yaşar gibi yazıyorum.. nasıl zamanı durdurup hatalarını duzeltemiyorsun ya.. burda da aynı.. duzeltebilsem bile asla eskisi gibi kalmıyor.. bu yuzden ellemiyorum bitince hersey... Yanıt ekleye dokunuyorum ve ekleniyor birseyler... katlanılası buldugunuz ve okudugunuz icin tesekkur ederim...

 

 

 

Lütfen kendine bu tür itamlayda bulunma sakın önemli olan içten gelen süslemesis ifadeler degilmidir?nedemek katlanmak bu foruma yazıyazmaya başlamadan önce bu ifadeleyi zevkle okuyordum ve hala devam da ediyorum...umarım bu şekilde devam edersin :) emegine saglık,o güsel duygularına saglık....

Gönderi tarihi:

cevap ver dünya..

avazım cıktıgı kadar bagırıyorum

cekmiyor burda telefonlarım

oysaki yuzde 93ü kapsama alanındaydı bu nufusun

yuzde yedilik sanssızlığımın sorumlusu kim?

cevap ver dunya...

bitiş dudugu kimin elinde?

yaptıgımız imla hatalarını duzeltmekle sorumlu tutulan kim

avrupa insan hakları mahkemesine taşımalı bu davayı

ölüyorum ve sorumlusu benim

kendimi idamla yargılamak istiyorum

tazminatım ruhum olmalı

yaptıgım pazarlıkların sonuna geldim

ve blöflerimi yemiyor artık şeytanım...

ırzına gecilen bir bedenin sahibi olmakla

ırza gecen olmak arasındaki yedi farkı kim gosterebilir?

 

cevap ver dunya...

sabrım tukeniyor

vaat edilen uyusturucuların yetmedigini gordukce

daha bir sıkılıyorum olan bitenden

kapadım butun alıcılarımı

ruhani varlıklardan medet umuyorum

ilahi bir guc cigerlerimdeki küfrü söker alır belki

almassada canı sagolsun

koyu kahverengi bir takım elbise icinde

yeni traş olmus

soluk benizli

ceketinin sag ic cebinde konyak şişesi

sol ic cebinde vesikalıkları

yasarken bu dunyaya ait bıraktıgı son izleri

cevap ver dunya

uzun suredir yanıt alınamıyor

ve bir sehir efsanesine donuyor umut dolu şiirlerim

aklımın ucundan bile gecmezdi

kapatıp aklımı kendi icime gömecegim

kayıp bir ruhun

yakıldıktan sonra ruzgara savrulması gereken

küllerini...

Gönderi tarihi:

yıllar onceydi cokta guzeldi simdi dusununce..benimsin demiştim bende senin...renkli ruyalar hotelinde...

sarhos olamadıgım icin

bu kdar mutsuzum belkide

bir turlu kaybedemedigim bilincimin

durup durup icimi kanatmasından yorgun

durup durup içimi yakmasından muzdarip

makdulu benim bu cinayetin

fail diyerek hakkında sorusturmalar acılan

yorgunum

bir turlu kaybedemedgim bilincimin

durup durup aynada yuzume bakmasından...

akıl almaz kurgularım arasında

kelimelerim ve aşkım

ve sevdam

ve sen

kadının sözlüğümdeki karsılıgı

aklımın icindeki yansımaların

bir telefon cıglıgıyla yanımdan kopup giden

bir otel odasında tek basına

bırakılan olmaktan yoruldum

dagınık bir yataktaki

dagınık bir beden

aklımın bana oynadıgı en guzel oyunlardan biriydin sen

gittiginden beri yorgun

bilincimi yitirememekten dolayı umutsuz

ölmek istiyorum

ama bunun nasıl oldugunu bile bilmeden...

coktan öldüm belki

senden sonra

dagınık bir yatakta

üstü örtulme geregi bile duyulmamıs

bir beden...

acık kalan gozlerimi hangi parmaklar kapayacak

ve hangi gazete sayfasıyla ortecekler üzerimi...

yakmalısın belki de

yeni bir aşk doğmamalı benden sonra

küllerimden...

Gönderi tarihi:

ruhumu istila eden bu vurdumduymazlık

aklımı uyusturmak icin belkide

içimi kapatışlarım

içime..

ölüyorum tanrım...

bunu zaten biliyordun...

gorevimi yerine getiremedigim icin üzgünüm

sanırım bunuda biliyordun...

bana sundugun nimetler için şükürler olsun

sunmadıkların icin seni affedermiyim emin değilim....

bari hic bahsetmeseydin...

iyi bir insan oldugumdan emin değilim ki

iyi bir kulun oldugum icin

içim rahat olsun...

mümkünse acısız olsun

beni biliyorsun

dayanıksız bir beden

fazla alıngan bir ruh

izleyemedigim butun guzel filmleri yanımda almak istesem

gidecegim yerde canım sıkılmasın diye değil

anımsayıp gulumseyebileyim

uyarılarını almıyorum sanma

zaten bunuda biliyorsun...

şimdi fiyakalı bir laf savurup

bitirmek vardı ya

bitmiyor işte

iznin olmadıkca gecmiyor zaman

durdugu yerde

o kadarda kötü değilmiş

bir kaç ömrü ufaltıp kucultup

aklıma sıgdırdım

geriye ne kalır emin değilim

bir kac satırım

kafiyelerim ve benzetmelerim

kendimi bir yerine koyamadıgım icin belkide

hayatımın

kırılan kalemlerim

infaz saatine ne kadar kaldı?

gerçi

ne önemi var

cok mutlu ölmekle

üzgün olmek arasındaki farkı

kim nasıl anlar?

adam gibi bir kardes

anne gibi bir anne

ve aşkım icin bir kadın verdigin icin bana

teşekkür ederim

gerisini zaten biliyorsun...

uzun zamandır konusmuyoruz seninle

aslında susan benim

sanırım

suskunlugumu bir tek sen anlıyorsun...

Gönderi tarihi:

kutusuz kasetlerim

ucu körelmiş yontulmaya muhtaç kara kalemlerim

çekmecelerine anılarımı tıktıpım dolabım

şimdi bir isgara daha yaksam üstüne

yaşadıklarımın

hangisi kadar değer biçilecek ömrüme

söylediğim sözlerin toplamı kadarmı

yoksa sustuklarımın ağırlığı kadarmı

ne kadarını bilebilirsin itiraflarımı

ya söylediğim yalanlarım

aşkın sözü gecmiyor artık hayatım üzerinde

bir zamanlar nasılda bar tabureleri üstünde kur yaparken

acemiliğim cekiciliğim kadar etkili

cekiciliğim yeni şiirlere gebe

seviştigim her kadın

daha derinine sapladıgım bir bıcak

ruhumun sırtına

sırıtıp dururken simdi bakıp kafiyesine

neden illede aynı sarkıyı calar radyo istasyonları

inadına üstüne gelir gibi

durmadan içine gömüp

kactıkların

tutulamıyor artık hesapları bu yüzleşmenin

oysa yeter diyordun bir kucuk sevgi parcası

seni seven baska bir insan

yetmiyormus

sorun yanlıs yerde aranmıs ve yanlış teshisler konmus bu yalnızlığa

şimdi neresinden geriye dönebilirsin yanlışlarının

dönsende ne kadar dogru olacak

yeni baştan yasayacakların...

anlasılmaz sözlerimi tercume etmeye calıstıkca

türkceye olan ihanetim buyuyor

baska bir dil varmı anlatabilecegim

yoksa yasadıklarım

bu gune kadar hicbir dilde söylenemeyenmi

durup durup ıslanmadıgı icindir belkide yanaklarım

bu kadar kuru ve yaralar içinde

bir kız cocuguna sevdirmedigim icindir

içimdeki et parcasına kalp diyemiyor oluşum...

 

satır başı

yapınca öteleniyormu yasayacakların

gunu gelmiş borcların

daha dibe inebilirmisin

yoksa en derinde içine cektigin bu duman

geri vermeden once arasına canını ekleyebilirmisin...

 

aklı selim bir insan olamadıgım icin

akla zarar işlerle meşguliyetim

paramparca bir hayat

ne kadar elini bastırsanda ustune

durduramassın o kanamayı

gözlerimin icine bakıp durma artık

hayata dair en son ışıltılarım

içimdeki karanlıga tutulsun

yaklas dudaklarıma

fısıltılarım

senin olsun...

Gönderi tarihi:

konusamıyor olmak ruhumu istila ediyor

anlatamamak

bir zamanlar kelimelerin efendisi ben

simdi nerden baslayacagını bilemeyen

ürkek ve cekingen

cevaplarını bildigim icin belkide

simdi sorularımı soramıyor oluşum

sonunu kestirebiliyor olmak

değiştirebilmeye yetmiyor

caresizlikmidir bu kadar canımı yakan

bilmeseydim belki de

hic dusunmeseydim

canım yanarmıydı?

avuclarımın arasından süzülüp gidiyorsun

bir turlu tutamıyorum seni

tutmak istedikce daha cok kırıp döküyorum

ne cok yazdım sana

bir turlu postaya veremedigim gibi

simdi söylemek istediklerimi

türkceye ceviremiyorum

baska bir dil daha bilseydim

bir halta yararmıydı

bilmiyorum...

 

nasıl söyliyebilrdim ki sana

beni secerek kaybettigni...

nasıl anltılabilirdi bu

sırılsıklam tutulurken bana

cırıpcıplak bir aşka

dirsekleri yamalı

cok fazla masa üstlerine dayamaktan

belkide cok dusunuyor olmaktan

yorgun

dusunmedigi zaman dusuncesizlikle suclanan

akıl yetmeyince ruhani varlıklardan medet uman bir sevgilin var senin

ordanda yanıt alamayınca kendini içine kapatan

nasıl söyliyebilrdimki sana

söylemesi ne kadar zorsa bir doktorun

ameliyat cıkısında

masada bıraktıgı hastasının yakınlarına

başaramadıgını

öyle zor simdi

türkceye cevirmeye calısmak

yanlıs adamı sevdigini

neleri kaybettigni

cok calısıp bu sınava

ikinci geldigi icin

bir yerleri kazanamadıgını

yenildik ama ezilmediklere yenisini eklerken

üzgünüm

hem yenildik hem ezildik biz

bu hayatın çarkları arasında

nasıl söylenir

gozleri ışıl ışıl yanan bir kız cocuguna

umutlarının karsılıksız cıkacagı?

karsılıksız düzenlenen bir çek gibiydi varlıgım

düzenlerkende altını imzlarkende bunun farkındaydım belki

ama öyle guzeldiki umut etmek

bir yalanda olsa

sana dokunup seni öperken

kollarının arasında

sanki hic bitmeyecekmiş gibi

iliklerime kadar yaşadıgım...

vadesi gelince bozdurmaya gideceksin bu çeki

ve sende ogreneceksin

karsılıksızlıgını bir sevdanın

nasılda yorgun ve bitkin duseceksin

icini cekerken

belkide ilk gordugun limana bırakacaksın kendini

kayalıklarında parcalanmaktan cekinmeden

belkide ilk sana tutulan adama vereceksin kendini

aklının bir kösesinde benim oldugumu

unutmaya calısarak...

haketmedigim icinmi böyle oldu bilmiyorum ama

haketmek icinde birsey yaptıgımı soyliyemem

ama bu haksızlık repliklerinden sıkıldım

en zor olanıda simdi

söylemeye calısmak

yanlıs adamın ustune oynadıgını bu kumarı

ve masada kalacağını

tek umabiligim

hayatın devam etmeli

sanki ben hic olmamısım gibi...

Gönderi tarihi:

bircok giden memnunki yerinden

cok seneler gecti

dönen yok seferinden...

ne guzel söylemiş şair

ve sarkıcı ne iyi etmişte

müzik eklemiş uzerine

dinleyenin katkısı bu kadar işte

takdir etmek

şairin ve sarkıcının buna ihtiyacı yok biliyorum

yinede teşekkür ediyorum

tüm guzel dizeler

ve notalar için...

Gönderi tarihi:

bir kac satir daha vardı aklımda

susmadan once

aleyhimde kullanılsın diye değil

baskası lehimde tanıklık etmeyecek diye

hayal kırıklıgım değil

tahmin ediliyordu bu durum

ve bahis siteleri oranları dusuk tutuyordu

zarar etme olasılıgına karsı...

 

her dakikasında hayatımın

uzaklasıyorum senden

bekledigin

belkide razı oldugun kadarını bile bulamıyordun

mutlu son yok bu hikayede

elimizdekilerle yetinmeliyiz

belkide

bırak gitsin

yetmedigi yerden kopar gibisinden

ölüyor olmaktan cok canımı yakan

ölüyor oldugumu bilmek

yasıyor olmaktan daha agır gelen

yaşarken seni bulup kaybetmek...

Gönderi tarihi:

gelip okuyormusun simdi yazıklarımı

yokse benden vazgecince

yazdıklarımdanda vazgectin mi

her gece gelip kontrol ediyormusun beni

yoksa zaten kaybetmişmiydin umudunu

hazır deilim seni kaybetmeye

nasıl olurdu

yarın uyanınca

sen yokmussun gibi

yoksun gibi

...

benzetemiyorum bunu baska birseye

nasıldı?

senden onceki hayatım

ne zaman bu kadar içime işledin...

özledim seni

gitmene bir kac saat kala

ya gidersen

unutulmus özlem sarkılarını anımsayamıyorum

ayrılık şiirleri eski birer ezber

kaybedecegim bunlarmı ilk once

mutluluktan yazamadıgım kafiyeler

senden sonra daha iyi bir şair olurmuyum

acın beni alır gotururmu buyuk ozanların diyarına

apoletlerime işlenecek yeni rutbeler

ya senden sonra?

yoklugun gibi

...

yıkıldıgım yerden ayaga kalkabilirmiyim

yoksa sigorta policemde seninle ilgili maddeler beni guvence altına alırmı

kapsamına ne kadar girer bu hayat sigortamın

nefes alıyor olmak sensiz bir dunyada

yaşıyor olmak gibi kabul edilebilir mi?

sigorta mufettislerinin sorularına nasıl yanıt verilir

evet burdayım

evet hayattayım

hayat hala

gormek duymak konusmak ve yazmak gibi

hayat hala

her sabah yeniden uyanmak gibi

yaşamak kapsamına girmiyor bu sigorta policesinin

cunku yasamak

hala benim sensiz tek basıma

bir turlu beceremediğim...

Gönderi tarihi:

kayıt zamanı şimdi

simdi yazılıyor bunlar sonrası yalan

oncesi anımsama

aklımın ucundan gecenleri

tutmaya calısıyorum

aklımdan gecmeyenleri özledigim gibi

seni simdi özluyor olmam

aglamıyorum

eski bir ezber

sen yaşadıklarımdan birer alıntı

en guzel yerlerinden

belkide fragmanı gibi bu filmin

her karesinde senden bir iki söz

gorenler gelip izlesin diye

cekiciligim yok

senden baska...

seni de cıkarınca hayatımdan

n'olur sonunu soyleme bu filmin

yoksa kimse gelip izlemez...

Gönderi tarihi:

avazım cıktıgı kadar susuyorum

hepinizmi sagır oldunuz..

alıntıydı dimi bu

daha once birileri soylemiş olmalı

alkol oranı dusuk bir icecekle vakit kaybediyorum

daha sertleri olmalı bu uyuşmanın

aklımın icinden gecenlerle oynuyorum

susturmanın bir yolu olmalı

bu ötüp duran horozların

cigerleim cektigim hava yetmiyor

birileri gidip oksijen tüpü almalı rafinerinin birinden

alınmıyorsa bir cözümü olmalı

para gerekli bir ask icin

para yoksa baska bir adama varılmalı

baska adam yoksa sorun değil

parayla adam olunmalı

olunamıyorsa sorun değil

para varsa sorun olmamalı

ya yoksa

unut gitsin

sevda satırların arasında kalmalı

aşk zenginlerin tekelinde artık

biz soytarı şair müsvetteleri

yazdıklarımızla tatmin olurken

en guzel sevilesi kadınları

hep gucu olanlar alıyor

gucu olanların parası

parası olanların adamlıgı

biz hala kapısında birer kul gibi

köşkün hanımefendisine platonik bağlı...

Gönderi tarihi:

bitip tukenmektense

yanıp yokolmak

dusuncesiyle bir sarkıcı

cenesine dayadıgı silahın

tetigine dokunur

ve atese verir gencligini...

ne buyuk bir kacıstır bu

nasıl bir vazgeciş

belkide onune sunulan tum coktan secmeli soruların

cok secenekleri yanlıs oldugu icin

secmek yerine

yarıda bırakmıstır sınavını

alıp ceketini cıkar salondan

cok zahmetle kazandıgı okulunu

bitiremeyecegini goze alarak

okulu bitirmekmidir önemli olan

yoksa kazanmak mı

yoksa ikisinin de bir anlamı olması gerekmiyordur

diyerek

yarıda bırakmak mı

bitirme sınavlarını

şimdi

aramızdaki mesafelerin bu kadar uzak oldugunu anlamak icin

bu kadar uzun susmak gerekiyormus demek

diyerek

susmalı

elimdeki son barutuda sürüp namlusuna elimdeki silahın

çeneme dayamak

ve tetiğe dokunmak

ya sonra?

aklı çelinmiş bir gencligin mensubu olmak isterdim

körü körüne inanmak

bana inan denilene

sonra ucuz bir kahramanlıkla

soyunmak bir vazgeciş romanına

basrolunda ben

yazarı ben

oynayanıda dublörüde kayda alanıda ben

sonra gösterime cıkmasın diye

hakkında olumsuz görüş bildiren kurulun baskanı ben

sen tabanlı bir işletim sisteminde

karsılasılan hataların çözümü ben

ama bir turlu iflah edilemeyeni bu aşkın

hayvanı ben...

sen kırmızı ojelerinle

salınıp gecerken seyrimden

dalıp süzülüşüne hayaller kurarken

sen kokan mısralara

sahip olmaya cabalayan yine ben...

Gönderi tarihi:

bugun gunlerden umut

girdigin gunahlarının bedeli

bensiz bir hayat olmalı

uyanmak istemedigin

cehennemin ortası

hatırlayamadıgın değil

işine gelmedigi icin anımsamak

icinde ben olmadıgım anları

beni sevdigin gibi

bensizligide sevebilirmisin?

hayatından cıkarken dokundugum her anıyı alıpta cıktım

geride bıraktıklarım

enkazında bir yangının

buyumeye calısan bir cicek

karıstıgın zamanların

belkide bu kadar baglanmasaydın bana

acın bu kadar buyumezdi icinde

aldığım zevkmi sanıyorsun

yaşadıklarımdan

belkide benim oldugum yerden bakabilseydin sana

büyüklüğünü görür

ve secde ederdin

aşkının şiddetine

hayat

bensizlikse

şimdi yaşa yaşayabildigin kadar

sensiz bir ömrü yasamanın

bütün anlamsızlığı bende...

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

bilseydi ozan

türküsünün bir radyoda reklam müzigi olacağını

yinede yazabilirmiydi

ne kadarını kestirebiliyordu insan

yasayacaklarını

yasarken

tahmin edemediklerini bulunca karsısında ne kadarına şaşıp kalıyordu

nerede baslıyordu tahammul sınırları

bu sınırları asınca ne kadarı hayvanca oluyordu

insan sıfatını tasırken

yaptıklarının

uzun bir yoluculuk olacak bu

sonunda mukafatın bir kac sise fazladan icki

bu kadarmı agır geliyordu sana yasamak

tahammul edebilmek icin

aklını cezalandırdıgın

durup durup duzeltmen gerekiyor artık yazdıklarını

anlasılabilmek icin

sanki herkez biliyordu gercegini

uymaz diye korkuyorsun

simdi canın yanmıyorsa

bu gormezden geldigin icin değil

daha fazla yanamayacagın icindir

bu dunyada....

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

Seni yazmak istedim...*

 

*Actim tertemiz bir sayfa,soyle bir derin nefes cektim

icime.Gozlerimikapadim ve

bekledim.Nereden baslasamdi acaba ? *

 

*Seni yazmak istedim...**Hic ummadigim bir zamanda surprizlerin en guzeliydi

yasamima girisin.Kucak dolusu sevgiler vardi ellerinde.Simsicak avuclarin

vardi.Simsicak nefesin.Simsicak yuregin.Yureginde sevgi.Yureginde

ben.Yureginde suskunluk sonra...Sonrasi sessizlik... *

 

*Seni yazmak istedim...*

 

*Guzel gunlerdi seninle dolu gunlerim.Guzeldi dedim ya sorunsuz demek

degildi.Ellerim ellerindeyken diyordum her bir sorunu hallederiz

beraberce.Sorun da neymis ki,akilli insanlardik biz ! Sorunlarin bizden daha

akilli olabilecegini,en hassas yerimizden vurulabilecegimizi bilmiyorduk

sebepsizce...Vurulmanin boyle sessiz,gurultusuz,acisiz ama yikici oldugunu

bilmiyordum henuz.Ayriliklarin en acisinin caresizlikten degil,zorunluluktan

degil,sevgisizce bir nedensizlikle oldugunu bilmiyordum...*

 

*Seni yazmak istedim...*

 

*Sana dair,bize dair istediklerim gibi icimde kaldi bu da.Sevgilerin en

guzeli ayriliksiz olani degildi,sevgilerin en guzeli,sonu nasil olursa olsun

gercek olaniydi.Icten olaniydi.Anilarda da olsa yasatilaniydi.Ayri da dusse

yurekler ,carpisini hissetmekti yurek yurege...*

 

*Vazgectim, yazmayacagim sana dair hic birsey...*

 

*Yok sayacagim yasanilmisi.Varsaymak seni ,hice saymak olacaksa

yasadiklarimi en guzeli hicligini secmek simdi. *

 

*Hicligini seciyorum sevgili.Askin yokluguna goz yummamak icin...*

Gönderi tarihi:

delice kıskansam seni..

aklın bir yerde tutulamayısı bu

sarhos olmak

carpılmak damdan duser gibi

tanrım bu benmiyim?

kalbur ustu laflar eden

üşürken sırılsıklam

aşkımm

uyuyorsun ya simdi

avuclarım yuzum ıpıslak

dudaklarım uyusuyor

özlüyorsan beni

icim kıpır kıpır

aklım parmaklarmın ucundan akıp gidecek simdi

bu aldıgım hazların en kutsalı

uyuyormusun

içini cekerken

avuclarımda goguslerin

yanıyormusun?

için alev alev

iliklerine kadar cektigin

benmiyim?

aşkımm

ört bas edilecek ne kadar ayıbımız kaldı

tenimde bıraktıgın izlerin

aklım basımda deilki

ayılacagım topraklar seninmi egemenliginde

öptügüm dudaklar senin mi

kollarının arasında inledigim kadın

ıslaklıgında atesimi söndürdügüm senmisin?

sustugumda icimde atan kalp seninmi

agladıgımda yüzümü silen

guldugumde hıckırıklarım

iplerim senin elindemi?

aldıgın hazzın kaynagımıyım

kalabalıkların arasında kaynayanmı

kadınım

bu senmisin?

dudaklarım titrerken

öpmeye kıyamadıgım...

al beni

atesimi söndür

yarın cok gec

şimdi öp beni

ısırırken en ıslak yerlerini

tenime izlerini bırak

aklımın almadıgı

kadınım

tanrımın kıskandıgı...

Gönderi tarihi:

varlıgın

armagandı varlıgıma

nasılda hüzün kokardı ellerin

dokundugunda

içini cekerken

gecenin bir yarısı

kollarının arasında

avuclarımda ellerin

ne büyük mutluluktu bu

ölümsüzlükle değişmek bir ölümlüyü

ölmek gibi severken

sevmek

hala sıradan bir fani hayatına sıgdıramadıgım

en cok buldğumda kaybettim seni

sesin titrerken

sesimde ne buluyordun bu kadar

nasılda ürküyordun

bırakıp gidersem

bir o kadar ayakların yere basarken

benimle kacıp gitme telasların gözlerinde

ışıl ışıl yanarken

namlusuna surulmus bir mermi gibi kader

ayrılık eski bir ezber

cigerlerimdeki bu sızı

kafiyesinden utanan şair

gecenin dördünde

hayalinde bi r ız cocugu

her sözü kahır

agır gelir yalnızlık

içine ceker dumanı

cigerlerinde kiralık bir hayat

aklında aşırma replikleri

sevgi sözcukleri öyle uzak ki...

kayıp bir sarkı dudaklarında

durdur beni

soluguma karısıyor karamsarlık gunleri

aşkın gecmeyen zamanları

buda oldu işte tanrım

sözlerim agır geliyor

yazdıklarım kuru sıkı doldurulmus

en cok sen uyurken bensiz

sensiz bu yataga girmek koyuyor...

Gönderi tarihi:

Adına şiirler yazmadım ; yazmayacağım....

 

ne gelişini beklemiştim yüreğime nede gitmen için bir hazırlık yaptım, dün geldin yarın gideceksin biliyorum.bir ılık bahar rüzgarı gibi geçip gideceksin ;ömrümün bir köşesinde misafir ettiğim yitik bir anı olacak varlığın. belki uzak bir yıldızın özleminde tuttuğum ellerini kırılmış bir kadehe doldurduğum şarapla yıkayacağım, belkide seninle paylaştığım herşeyi kutsal bir emanet gibi saklayacağım, kime ne??

benim varlığında kaybolduğumu benden başka bilecek var mı; yada senin bana kattıklarını göstermek zorundamıyım hayatın diğer yarısına . sen çılgın arzularımın hırçın dalgalarıyla sürükleyip getirdiği teknenin mavnasında oynaştığım gün ışığı olacaksın, gerisi hikaye...

kalırsa geriye benden kalır bir iki cümle, bir kaç parağraf; hayatın tozlanmış raflarında senden hatıra diye sakladığım bir kuru çiçeğe bakar sonra yeni günün getirdikleriyle doldururum heybemi, bana ne kalmış dönüp bakmam bile, bir günlük; yaşanmışlık ;der geçerim...

sana ne kalır benden bilemezsin, belki her şeyi toplar sana hayalini veririm, bir film çevirmekti tüm arzun; arzularını engin denizime bıraktım toplayacağın ne varsa senindir, bensiz ne kadar anlam taşırlar bilemem...

adına şiirler yazmadım , yazmayacağım ... söylenecek o kadar çok şey varki; yaşanacak onca zaman, paylaşacaklarımız zamanın yettiği kadar, alacakların bende kaldığı , alacaklarım verebileceğin kadar...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.