Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2008 17 yıl Yazar hazırlıksızmı yakaldım seni... bu kadarmı sürprizdim senin icin yoksa korkuyormuydun bir kez daha terkedilmekten bir ılık bahar rüzgari gibi esip gecerken teninden hayatında bir anı olarak kalmanın sorumlulugunu bir kez daha tasıyabilrmiyim? ellerimdeki yorgunluk izleri kırık bir kadeh dolusu sarapla tazelenirmi sence? içimdeki gencligin ateşi dokundugum her yerin en kutsal emanetim benden sana sakınıp saklayacagın bir gün sorarlarsa duymazdan gelip konuyu değiştirecegin... ruhuma karısıp kayboldugun yada benden ögrendiklerinin karmaşası benden sonraki hayatındaki bu iç savasşların ben arzularının dalgaları arasında pusulası bozulmuş bir kayıp mavnasında teknemin ışıltılarınla çiçekler actıransın zamansız ardından solduran umutlarımı üşümesi gibi kasım soğuğunda asfaltın üzerinde yatan bir ihtiyarın... senden kalan iki satıra ve bir kac cumleye sarılan bir ucube gibi yoksullugum benden sonra tozlu raflarında kurutulmus gül yaprakları kitaplarının sayfaları arasında bir gün özlersin dokunur tenine catlamış dudaklarım ardından sabah olur uyanırsın yeni günün getirdikleriyle hayata yeni bir yok oluşa yol alırsın gülüp gecerken pencereni actıgında duydugun gül kokularına... bana senden kalan bir kac film karesinden ibaret renkleri solmuş yanık izleri dolu hayallerimin ardından sana dairlerim tüm arzularım ve hırslarımdan seni cıkarınca ne kadarda caresizmişim söylenecek o kadar cok şey vardı ki yaşanacak onca zaman... paylasacaklarımız zamanımızın yettiiği kadar alacaklarım sende kaldı bende bıraktıkların ağır geliyor artık emanetlerini sana ulastıramadan düşersem eğer beni affet yoruldum maviliklerinde kaybolup durmaktan kıyılarına vuran bir ceset olursam eğer tanınmayacak halde olmayı dilerdim aklına düşerimde hatırlarsan diye başkası gibi yazıyorum artık başka bir kadına tutulmuş gibi tenimde yabancı izler ruhum girdabında kaybolusların benden sana arta kalan hırcın dalgalarında cırpınısı acemi bir balıkcının...
Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2008 17 yıl delice kıskansam seni..aklın bir yerde tutulamayısı bu sarhos olmak carpılmak damdan duser gibi tanrım bu benmiyim? kalbur ustu laflar eden üşürken sırılsıklam aşkımm uyuyorsun ya simdi avuclarım yuzum ıpıslak dudaklarım uyusuyor özlüyorsan beni icim kıpır kıpır aklım parmaklarmın ucundan akıp gidecek simdi bu aldıgım hazların en kutsalı uyuyormusun içini cekerken avuclarımda goguslerin yanıyormusun? için alev alev iliklerine kadar cektigin benmiyim? aşkımm ört bas edilecek ne kadar ayıbımız kaldı tenimde bıraktıgın izlerin aklım basımda deilki ayılacagım topraklar seninmi egemenliginde öptügüm dudaklar senin mi kollarının arasında inledigim kadın ıslaklıgında atesimi söndürdügüm senmisin? sustugumda icimde atan kalp seninmi agladıgımda yüzümü silen guldugumde hıckırıklarım iplerim senin elindemi? aldıgın hazzın kaynagımıyım kalabalıkların arasında kaynayanmı kadınım bu senmisin? dudaklarım titrerken öpmeye kıyamadıgım... al beni atesimi söndür yarın cok gec şimdi öp beni ısırırken en ıslak yerlerini tenime izlerini bırak aklımın almadıgı kadınım tanrımın kıskandıgı... Söyliyecek söz bulamadım...yorumsus kalsın daha iyi...................................
Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2008 17 yıl Yazar yalnızlık payı suskunluklarımın toplamı okunan ezanların bir anlamı olmalı iliklerime kadar cektigim bu yoksulluk ya sende olmasaydın... ucları kıvrık sacların yangından ilk kurtarılacaklar arasındaydın oda servisi isteyerek yasamak varken bir ömrü birlikte ne bir odamız oldu bizim nede birlikte bir ömrümüz parantez ici kacamaklarımız oldu her zaman parantez ici ozgurluklerimiz yayın saatlerini aşan bir sevdaydı artık bu bitmesi gereken zamanın ötesine gecmiş sıradan bir insan aklının almadıgı ve telaffuzlarımın yoruldugu alkol birikintilerinde bogulmak üzereyim damarlarımda gezinen sensizlik ben hala sensiz bir şiiri bitirmekten aciz üstünü örtüyorum cirkinliklerimin hayaliyle seviştigim kadın elimde avucumda ne varsa harcadım yeni baslangıclar yok artık ben en son bahsimi senin üstüne oynadım...
Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar durulan sularmı yabancılasan baharmı tenime bu sogukluk nerden geliyor örtbas edilememiş sucların faili kim içimde durmadan kanayan bu yaranın ne ölüm var sonunda nede şifası aklım fikrim fırtına sonrası sessizlikte dalgalarından sag kurtulmayı basarmıs ama hayata tutunamamıs bir kazazede belkide onu rehin alan bir asiye tutulmus kurtarılmaktan cok tutsaklığa kapılmıs özgürlüğü esaretinde bulmus yutkundukca bir turlu bogazından asagıya inemeyen ne? actıgın her sayfanın uyandıgın her günün tarifi zorlasıyor artık yaşlılığın kısalan cumlelerin değil cevap beklerken attıgın her mesajda azalan sabrın aldıgın alkol oranlarının yetmemesi gibi artık yazmak icin beklediğin muhtesem bir sonmuydu şimdi bu çöküş karsısındaki hezimetin elinde kılıcıyla carpısırken can veren kahramanların anlatıldıgı türden değildi bu hikaye suskunlugum burdan belkide içimde birikenler tortusunda bir aşkın bir türlü söylenemeyenler aramızdaki bu mesafe parmagım tetige dokunamıyor artık korkaklıgım hakkım değilmidir bundan sonra cesaret pelerinimde yamalar susmak icin cokmu gec kaldım simdi susmak sen konus dedikce içimde dindirilemeyen kanamalar...
Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar tutup yakalarımdan caprsan dolaba ve yaslayıp dudaklarını dudaklarıma nefessiz bıraksan bir kez daha aksamın bir yarısı kör koyu bir kalabalıkta utanmadan hic sıkılmadan alsan beni içine başka bir boyut baska bir evren baska bir dunyada dogursan beni yeniden teninin kokusuyla uyuşurken kollarının arasında bogulsam öyle sarılsan bana sanki bıraksan kapılıp bosluguna yaşamak telasının kaybolsam korkum senden sonra yeniden ayaga kalkamasam değil sen gelene kadar hazırlayamasam bu bedeni yeni bir yıkımına yangınına küllenmiş sayfaları arasından mısralar hatırlamaya calısan kör kütük sarhos bir şair hatırlayamasam da sen öp beni tut yakalarımdan carp bir dolabın kapagına sil aklımdakileri yenilerini programla hatalarımla öp beni ısır dudaklarımdan kanımı akıt icine utanmadan hic sıkılmadan ayıp sözleri fısılda al beni içine baska bir dunyada yeniden dogur avuclarında terlesin ellerim adım anılsın adının yanında yoksan eger senden sonra kalkamazsam ayaga boş bir tas bıraksınlar bas ucuma
Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar tutkusundan yorulmus tutulmak sucundan muebbet yatarken şehir ici bir eskiya havasında fiyakam burdan yuz metre ilerde biter sözlerimin hukmu daha kısa bir yabancıya alısıyor simdi tenim bu sözler kimden alıntı dibine kadarmı süzüldüm kurumus bir cicek bile gunde bir kez acar kimse gormesede her rengi olsada neye yarar karanlıkta ve hangisini anlatabilrsin bir köre... oynamak icin arandıgım üstümde iyi duran bir rol bana verilen ücüncü sınıf bir figuranın repliklerinden ibaret hadi simdi unut bunları nasılda titrerdim duydugumda sesini tutulur konusamaz tutulur bakıslarına bakamazdım bu körluk bu acizlik hala ne buyuk nimet sukrederken ellerimi acıp tanrıma parmaklarımın arasından süzülüp düşen senmisin?
Gönderi tarihi: 5 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar hakkını ver yalnızlıgının ölüyorsan eger her gecen dakikada seviyorsan eger sevgilim dedigini bırak gitsin sevdiginin kollarına hakkını ver yalnızlıgının kolay kazanılmıyor bu zaferler yıkıntılarında cicekler acmaz her zaman kundaklanıp küllenen binaların umut vaat etmez seytan her zaman ruhunun karsılıgında seviyorsan eger sevgilim dedigini bırak gitsin ona sevgili sıfatını vermeyi daha cok hak edecek birinin kollarına... hakkını ver yalnızlıgının sarktıgın ucurumların yasadıgın fırtınaların hiddetinin yorgunlugunun ve yenilgilerin düştügün yerden kalkamamalarının geriye sarıp sarıp dinledigin sarkıların bir turlu üstüne koyamadıgın yazdıklarının her seye ragmen yasadıklarının hakkını ver gozlerini ve burnunu sil ve bırak sikayet etmeyi seviyorsan eger sevgilim dedigini bırak gitsin ve yasasın bunca zaman senin isteyipte yasatamadıklarını baska bir adamın koynunda sabahlasa bile bileceksin senden sonraki hayatında daha mutlu olacagını...
Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar gögsumun kafesinde sıkısıp kalmıs deliliğim kelimelerle oynadıgın gibi oynanmıyor bu hayatla ada vapurunun yan tarafından sarkarken denize yuzune carpan serinlik her zaman istedigin sarkıyı söylemiyor martılar cıglık cıglıga bir seyyar satıcı dolu oldugu icin kapısında asılı gitmek gidecegin yere topkapı minübüsünün kaldırım tası boyamasın diye üstünü basını artık kaldırım kenarında soluklanamayısımız bu kadarmı ihtiyarladık biz sen gittikten sonra bol sıfırlı rakkamlar eklenmiş ömrümüze bu kadarmı yoksullastık akbil basarken kucuk soluk ekranda kalan para miktarına dikkat edişlerimiz gelecek nesillere bırakılacak satırlarımız yok bizim ne yasıyorsak dilimizin ucunda yazıya dökülürse eger bu sözler akıp gider sayfanın yırtılmıs yerinden devraldıgımız mirasımızda yoktu bizim kulaktak kulaga duyduklarımızla sevda efsanelerimiz ne leylamız sarısın mavi gözlu nede mecnunlarımızın altında son model toyota corollalar tek kapılı gogsumun kafesine sıkısıp kalmıs deliliğim hala kanun hukmunde kararnamelerim dikkate alınmıyor ve nufuzlu bir abi bulamadım kendime o gun bugun güven pazarlıyorum inanc alıyorum karsılıgında beklentilerin ötesinde planlanamayan bir hayaldi bu yasadıgım belkide bu yuzden en beklemedigim yerde bitmek uzere gögsumun kafesinde bir hukumlu gibi deliliğim aldıgım raporlar yetmiyor temyiz mahkemelerine dağa cıksam olmuyor ovaya insem bu rahatlık agır geliyor bahardanmı bilmem kanım ısındıkca bir kız cocuguna kendimden soguyorum sevdikce küçülüyorum sevildikce agzım kulaklarımda bir vapurun yan tarafından sarkarken denize yuzumde bir serinlik bıraksam kendimi diyorum marmaramın gri sularına elime sıkı sıkı yapısmıs 19 yasında bir kız cocugu eli yoruldum diyorum anlamıyor sokuldukca sokuluyor susmam icin basını yaslayıp ceneme iç çekişlerime tanıklık ediyor yoruldum diyorum sormuyor bile... tanıklıgın gecersiz diyorum duymuyor aklı fikri şiirlerimde sana yazmadım diyorum aglıyor kıyamıyorum derin bir of cekip dalıyorum gozlerinin mavisine sana yazmadım diyorum tadın bir şiirle gecmez bırak, yazılamayanı ol bu sevdanın her yazılan bu deliligi o kafeste tutmaya yetmez....
Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar bosalmıs koptugu yerden onunde durulamayan caresizliklerin inkar en buyuk gunah yatacak yeri yok bu kimsesizliklerin elini üstüne koy demişti kadın actıgı kanamalı yaranın takviyeler yetişmez diye belkide gozlerimin icine bakarkenki merhameti serzenisleri havada yankılanır ugradıgı haksızlıkların akıbeti aglama dönmez artık kristal bir avize düşer yere sesi yankılanır boslukta tutuldugun guzelligimidir yoksa kırılmanın sehvetimi avuclarında son anlarında ayrılıgın suskunlugum söyleyecek birsey olmadıgı icin değil soyleyecek daha iyi birsey olmadıgı icin bu yoksunluk pazarında içime ektigin sevda ciceklerinin kokusu tenimde senden sonra hangi kadın öpse beni özledigi aşkı sanacak senden sonra hangi kadın benim kollarımda senin kadar masum uyuyacak? günbatımlarından safağa öptügüm yerlerinde cicekler acacak...
Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar giderken bıraktıgın butun renkler siyah oldu uzulme anla artık belkide huzur bulduuuuu dursun zaman dursun diyorsunda oyun deilki yasamak sen inanmasanda bu solmayanda herkese inattt.... her sabah dogan gunes bir sabah dogmaz oldu elleri elleirnden kayıp giden yzldız oldu gulunce ısık sacan o gozler yasla doldu aglama donmez artık bi varmıs bi yok oldu giderken bıraktıgı butun renkler siyah oldu uzulme anla artık belkide huzur buldu dursun zaman dursun diyorsunda oyun deilki yasamak sen inanmasanda bu solmayanda herkese inattt... dursun seni gorsun diyorsunda oyun deilki yasamak.... yok bi care anla sakın uyanma yılllara inaaaaaaatttttt....... dibine kadar eritiyor bu yalnızlık adamı kac bin kilometrekarelik bir bosluktu bu avazın cıktıgı kadar bagırsanda duyan yok kendinden baska kör sagır dilsiz ölmek boyle birseymi kendin yazıp kendin okumak gece uc bes nobetlerine kalkmak zor deildir askere zor olan gecenin ucunde uyanıpta öpememektir sevdigini yasal uyarı: sigara icmek genc yasta ölmenize sebep olur kimse yasal uyarmayanlardan bahsetmiyor sigara icmek katlanılır kılar genc yasta ölmek dusuncesini belkide bu yuzden idam mahkumları son yemek yerine daha cok dusunur son sigarasını ne sececegini.... yasal uyarılar daha uzun yasamanızı saglayabilir belki ama kim garanti edebilir daha mutlu yasayabileceginizi.... dursun zaman dursun diyorsunda oyun deilki yasamak.... bir koca gunun ardından gece olurya bin kilometrekarelik yalnızlıkta sevdan olsa neye yarar gece basını yastıgı yalnız koymakta ruh kaybının farkında kafiyesini zengin tutup yazmakta bir halta yaramıyor suskunlugunu uzun tutup büyümüş bi adam gibi davranmakta...
Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar en verimli cagında kırılır sairin kalemi belkide bu zaman tutmazlık yuzunden cabuk yaşlanır kelimelerin dili tutukluluk halinin devamına karar veren bir hakim kadar üzgünüm simdi sucsuzlugunu ispatlayamasada suclulugu kanıtlanmamıs bir zanlının davasına bakan yada dogrultup tabancasını ates etmeye hazırlanan bir polis gibi kararsız ardına bakmadan kacan bir adamın dur ihtarına uymayan ustelik hangimiz hangi ihtara riayet ettiki hayatı boyunca simdi bir ihtarımızı dinlemiyor diye belkide hızlı yanıt vermiyor diye tepki süresi yuksek bir monitör gibi ki bu tepkisizligin bedelini agır ödeyecek kadının asık oldugu adamın tepkisizliginden yorulup alıp basını gitmesi gibi etkileri cok sonradan ortaya cıkacak mutsuzluk kene gibi yazılan her satıra yapısıp kalacak kanamalı bir hastalıga donusecek kangren hatta kesilen uzvun buyuklugu akla zarar sayılacak bitecek belki birgun insan alısacak bir daha ne zaman insan ilk sevdigi kadar derin damdan düser gibi baska bir insan evladına vurulacak?
Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar en hızlı cevap buydu belkide sen konus dedikce susmalarım aklı basında bir birliktelik değildi aklımızı basımıza alamadıgımız icin gercek oldukca istediklerimiz korktuk yaklastıkca sonuna yorgunduk erteledik veda sözlerini işimize gelmeyen hangisiydi ayrılırken geride bırakacaklarımızın büyüklügümü yoksa icimizde acılacak boslugun canımızı yakmasımı yoruldum fişini cek artık bu makinanın düzgün bür kapatılmaya gucum kalmadı ugrayacagım zararların sorumlulugu bana ait sen sadece alıp basını git yalnızlıgım ve anılarımı hesabıma borc kaydet ben nasıl olsa bir gun kapatırım bu borclanmayı sen tadını cıkar bensizligin bende saklı kalacak sensizligin acısı....
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar beynim kulaklarımdan akıyor söyleyemediklerimi biriktirip sade bir törenle topraga veriyorum agladıgımdan beri aklımın ucundan gecen her düşünceden korkuyorum, yeniden aglarım die.. alkol kokan satırlardan sıkıldım bir sigara yaksam diyorum icime cekemedigim her acının ustune toprak atsam istiyorum karanlık olsun, ama bana dokunmasın diyorum aglıyorum dünden beri kimseye söylemiyorum uyuyorum hala gozlerim kan canagı nobete dikilmiş yeşil uniformaları icinde denizci cocuklar ben beyaza bürünmüş bir dunya bekliyordum bunun bir geri dönüştürme dügmesi olmalı hala aklımın ucundan gecenlere anlam veremiyorum yarim.. söyleyemedigim her kelimenin sorumlusu olarak görme beni senden ayrıldıgımdan beri üstlendigim her suctan idam yedim.. asılacak kac dar agacı var bilmiyorum verebilecegim daha kac can var? bakışlarına tutunup ucmak istiyorum oysa hala haber degeri tasımıyor aşkını ve ona ait ne kadar kelime varsa sahilden denize bırakan balıkcının bir daha suya acılmamak icin ettigi yeminler.. bunun bir acıklaması olsun diye gorustugum butun bilirkişiler ya cok mesguller.. yada daha sonra bana geri donecekler.. yalan.. rotasında buzdagları kaplı geminin seyir defterinden dahamı acıklıdır şimdi ertesi gunleri ertelenmiş bir adamın günlüğü?
Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar uykum kaplıyor sensizligi dayanılması zor geldigi yerde kırılıyor bedenin sabrı saklama artık cürüyor kalbim satırlarımın arasında aldıgım her derin nefes son olacakmı diye endiseyle beklerken endişe ettigim son gidisinle olacakmıs simdi gecenin ucunde karsılıksız cıkarken umutlarım gelmeyisinin anlamını tesaduflere yukluyorum arayıp sormayıslarını kdere havale ederken ve biterken bu birliktelik gormezden gelmek yetmiyormus ustesinden gelmeye içini cekip sustugun ilk andan beri yazgısından kacamayan bir fani gibi kabullenip yenilgiyi susmam gerekirdi avazım cıktıgı kadar bagırdıgıma bakma baska bir bedende hayat buluyorken sen içki şişelerine gomulen benim aklımdı bir turlu seni cıkartamayıp icinden üstüne kilitler vurdugum sıgınıp yorgunlugunun golgesine al beni diye yalvardıgım koynuna almadıgın zaman bir cocuk gibi agladıgım ******** yuzum gozum ıpıslak her agladıgında istedigi yerine getirlmeyen cocuklardandım ben belki de bu yuzden uzun bir sure once aglamaktan vazgecen...
Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2008 17 yıl Geldigim an foruma nedense ilk daldıgım bölüm ve ilk yeni birşey eklemişmi diye baktıgım yer....YÜREGİNE SAĞLIK....
Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar icimde biriktiryorum soyledigin her kelimyei gelirsin diye ezbere aldıgım hayatımın sensis gecen her saniyesi sen gelmiceksin diye genis zamanlara sarkıyor yalnızlıklarım ve ben sen icinde olmadıgın hicbir cumleyi noktalayamıyorum artık kafiye olsun diye deil sen olurda bir gun okursun diye bildigim her şiiri sana uyarlıyorum okumassan canın sagolsun.. bir gun aklına gelirim diye bütün bir ömru ben sana tasıyorum... 06/06/2006 01:23
Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar aradıgınız kişi cagrınıza cevap vermiyor... baska kimi arayabilirim ki ben kimi aramak isterim sesimi duymak isteseydin bu kadar sensiz bırakırmıydın beni? şimdi numaranı tuslarken yıkıyorum icimdeki gururdan kaleleri sesini duyamamak korkusu hepsinin uzerinde tüm krallıgım ve şehvetimin baska kimim varki benim buyumeyen bir bebekti caresizligim alkole bastırırken kanayan yerlerimi mikrop kapmasın diye değil bir an önce gecsin diye acısı aklım fikrim sesini duymadan gecen iki gunluk yorgunlukta gulumsuyorsam hala yuzundeki makyajını silmeden sokaga cıkan palyaco edasıyla yalnızlıgım bir kara delik gibi tum beyazları koynuna alıp kanını emen bir vampir gibi hayatımın duymak istediklerimden emin değilim söylemek istediklerini coktan sonuna gelinmiş bir birlikteligin formalitesi gibi sıradan bir hoscakal'ın gereginden fazla abartıldıgı bu kadar abartmak fazlaysa bu icimde dinmeyen kanamanın üzerine hangi kelimeyi sarmalı?
Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar kapımın girisine beyaz bayrak astım gelirsen eger bu teslimiyetim senden sonra kalan kelimleerimin anlamı yok gelirsen kafiyesi olur şiirimin gelmezsen yarısında kırılması gibi kalemimin anayasa mahkemesi bile duzeltemez bu yanlıslıgı avrupa insan hakları mahkemesinden dönse neye yarar ben birleşmiş milletlerden iltica hakkı almıs bir multeci kanım cekiliyor damarlarımdan baglandıgım yasam destek uniteleri dudaklarının arasından cıkacak bir söze endeksli
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar bekledim seni.. gelmeyince ben gideyim dedim başım alıp ben gidemeyince umudu sana bagladım boşa çıkan ama herhangi bir baska yola cıkmayan bir evin bahcesine acılan cıkmaz bir sokaktayım seni bekledim gelmeyince alıp başımı gideyim dedim gidemeyince kendime kapadım yollarımı sarı plastikten bir bantla kazı calısması var diye levha astırdım köşe baslarına o gun bugun bir yere cıkamayan sokagımda alıp basımı gidemeyen ben yüzüme kapadım sayfalarımı elimde kazınmıs ama ikramiye kazanamamıs bir bilet içimden koparılmıs ama derin dondurucuda saklanılamadıgı icin baskasına nakledilememiş bir kalp alıp başım gittim diyelim.. cıkmayan sokagın ucuna kadar.. seni bekledim gelmedin ne anlamı varki o sokagın ucunda kösesinde yada ortasına kazılan iski cukurunda ölü-yor olmamın ölü bulunmamın yol almamın yor-gunum.. günüm..dünden agır bugun hala kulaklarımda cınlar ruhum mitolojik anlam yüklü bir sagır ne seni duyar ne benden medet umar aklımın kacıklıgı dogustan deil kacırılmaya bu kadar musait olması aklımın benim sucum deil ... nerdeyim bir ucu cıkar digeri bahceye acılır bir sokagın park edilemes levhası altındayım.. ve hala caddemin afet anında birinci derecede ulasım yolu ilan edilmesine anlam veremeyen bir garip bedensizim... aklımın uzerindeki ellerini cek artık son veda zamanlarından yoruldum.. altı sekizlik bir sarkının gecişlerin de olmamış bu denilen kafiye gibiyim nerdeyim... ? 14.06.2006 01:12
Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar aklını kacırmaktan korktugu icin dusunmekten vazgecen ihtiyar adam gibi hissediyorum kendimi.. bomboş bir dunyada mesai saati bitsin kartına bassın ve evine gitsin diye beklerken görduklerini inkar edip konusma hakkından feragat eden... ne kadar az kelime bırakırsan bu dunyaya sen gittikten sonra o kadar cabuk unuturlar... saygı duyulası bir adam olamadıgım icin belkide sevgilim bile beni terkedip giderken acık bıraktı ısıkları uyuyor olmama aldırmadan... tutup yeni sevgilisinin elinden ardına bile bakmadan.... hayat iki sevgili arasına sıkıstırılmıs yalnızlıkların toplamımıdır yoksa cıkartılmasından arta kalan posasımı? ayrılınca sevgiliden sevişirken üzerine sinen ten kokusuda ayrılırmı teninden?
Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar sesini duymadan geceleri uyuyamayan kadın artık aramalarını mesgule dusuruyorsa ya sesinin bir etkisi kalmamıstır uzerinde yada varlıgının varlıgında bakma sen bana gider gelir akıllı oldum bu aralar.. gecenin bir yerinden sonra yörüngesinde tutunamayan uydular gibi bosluga kapılıp gitmemek icin dunyaya tuhaf mesajlar atan....
Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar buraya ayrı ayrı yazdıklarımı alt alta yazınca kafiyeli oluyorsa aslında yazdıgım şiirmidir.. teninde gezinirken bir kadının dokundugum her yeri örtbas edilemeyen bir sehvetin tanıklıgımıdır tanık koruma programlarından yararlanıp adı işi yasadıgı yeri değiştirilen insanın kendisimidir kopup geldigin bu yerde taktıgın maskelerin asıl sahibi hak iddia ederse bu davaya bakan mahkeme hangisidir? geceni bir yarısından sonra bahsi gecen sözlerin gücü telafisinda zorlanılan gece tarifesimidir susmak gönül işi konusmak hangi gönülsüzün üstlendigi suclamanın en adisi aramızdaki bin kilometrenin bir bölü bin ölcegimidir haritanın yırtıldıgı yerinde kaybeden yolunu bu askın sahibimidir? her gün yeniden baslayıp geceye tasınan bu ruhsuzluk hali gece olunca bastırsın diye icindeki acıyı belkide öldursun diye mikrobunu üzerine dökülen alkolun serinligimidir parmak uclarından süzülen kimin kanıdır dizlerinin üzerine dustugu zaman bir askın öldürülmesi vacipmidir....?
Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar yanlıs yerde yanlıs zamanda söylenen sözlerin toplamını cıkarınca sustuklarından sokulurken bedenin bedenime alev alev yanan bu ten sönmek icin yalvaran avuclarımın arasındaki bu ıslaklık ısırırken dudaklarımı seviyorumlara yeni caresizlikler eklerken kafiyesi tutsun diye belkide iç çekerken ansızın içine cekerken nefesimi titremelerine anlam ararken nasılda tutulurdum sen nefes alıp verirken kapamısken gözlerini gecenin kör karasında bulanırken günaha seytan bile arkasını döner bu inkara aklımı basımdan alıp gidiyorsun ya tek basına hangi cografyanın ikliminde buz tutar bu beden sokulurken üzerine sen ölümsüzlükmüdür vaat edilen bu yuzdenmi tanrılar bir yuzyıl fazla yasar en cok sevilenden bu yuzdenmi adam yarım kalır sen düsüncesinin icine dusurmeden bu kayıp ruhlı şair inlemelerini tutarken dudaklarının arasında cıkaramadıgı sesleri benzetmeye calısır sen uyurken soluk bir ekran ısıgında yazmaya calısırken basarısızlıklarını sudan bahanelere yuklerken ne cok geniş zamana sarkar bu tad gecmesin diye damagından öpmesin diye baska beden kıvrımlarını susar sustukca icindeki bu yangında kavrulup eridikce anka kuşu gibi seni aklına alıp yeniden dogar....
Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar kaybedilmek üzereyken son anda farkedilen.. tum hissi mudahalelere ragmen ancak makina yardımıyla hayata tutturulan bir birliktelikti bizimkisi.. simdi ikimizinde onay vermesi gerekiyor bu acının bitmesi icin... kısa bir metin altına atılacak iki imza oysa buyuk bir defterin birliktelik sözlesmesi icin ayrılan kısmına yazılabilirdi adlarımız.. boşa harcanmıs yılların telafisi yoktu. bunu bilmek bile öyle agır geliyorduki düşünmemek icin bedenlerimizi bedenlerimizle uyusturup yorgunluktan sızana dek sevişirdik... ağladıgnı gördüm.. gülümsemeni... taninin kokusunu icime cektim.. sarıldım sımsıkı yatagını paylasırken..küçük bir cocuk gibi koynunda uyurken nasılda huzurla... seni sevdim... hazırdın bana tutulmaya ve ben bunu sonuna kadar kullandım... şimdi sana ölesiye tutkunum... öylesine yazılmıs olsun diye değil... korkularını biliyorum arzularını... isteklerinin ötesinde ne oldugunu biliyorum... esmer teninin kıvrımlarını... dudaklarının tadını.. kapatıp gözlerini uykuya dalarken nasılda hızlı hızlı nefes alıp verirdin... sen uyurken ürkek ve masum nasılda bütün ömrümün akısını değiştirip yeniden planlardım... şimdi soluk bir monitör ısıgında karalanırken bos sayfalar, baglılıgımız makinalar yardımıyla.. bir telefon bu kadarmı soguk gelirdi insan eline? ve sözler bu kadarmı havada kalırdı artık seni seviyorum... sensiz yasayabilecegime inanmıyorum... benim icin sadece sen varsın birtek sen... ben hala ellerini tutuyorum sen uykuya dalarken... ayaklarına kapanıp yalvarmak isterdim simdi... ayaklarına kapanıp kölen olmak... gitmek istediginin farkındayım.. yoruldugunun.. sonuna geldigmizin bu 'biz' olma kavramının... simdi ikimizinde onayı gerekiyor baglı oldugumuz makinanın fişinin cekilmesi icin.. sen coktan altını imzalamıssın kararnamenin... ben bana ait kısmını bos bırakıcam... alıp basını gitmekte özgursun... ben bu köleliliğn düşkünü oldum... sana tutuldum... hoşçakal aşkım...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.