Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Ankara - Ayaş


_asi_

Önerilen İletiler

AYAŞ

 

ayas-ilce-resimleri.jpg

 

İç Anadolu Bölgesi'nde, Ankara İline bağlı bir ilçe olan Ayaş, doğusunda Sincan ve Kazan, batısında Beypazarı, kuzeyinde Güdül ve Kızılcahamam, güneyinde Polatlı ilçeleriyle çevrilidir.

 

Ankara’nın 58 km. kuzeybatısında ve engebeli bir arazi yapısına sahip olan ilçenin Denizden yüksekliği 910 metre, yüz ölçümü 1158 km2, 2000 Yılı genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 21.239'dur.

 

İlçenin ekonomisi tarım ve besi hayvancılığına dayalıdır. Ayaş dutu, kirazı ve domatesi özellikle aranır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin en önemlisi şeker pancarı olup, modern yöntemlerle tarım yapılmaktadır. Ayaş, Ankara keçisinin en önemli üretim alanlarından biridir. Ayaş, cezaeviyle de ünlüdür.

 

Ayrıca Ayaş Kaplıcaları ve Karakaya kaplıcası oldukça ünlüdür. Kaplıcalar; Ayaş’a 23 kilometre uzaklıkta, Ayaş-Beypazarı yolunun 5 kilometre kadar içesindedir. Kaplıca suyunun sıcaklık derecesi 51 derece’ de 15 lt/sn, toplam mineraliz 410 mg/lt, Radyoaktivitesi 38 ş/Avp’ dir. İçme olarak kullanıldığında mide-barsak, karaciğer, safra kesesi ve metabolizma hastalıklarına iyi gelmektedir. Kaplıcalar 1000 yatak kapasitesine sahiptir. Tedavi amacıyla kullanılan kaplıca, otellerin dışında halka açık iki havuzu, dört özel banyosu, içme tesisleri ve Fizik Tedavi Enstitüsü’nün yanında lokantası, gazinosu bulunmaktadır.

 

Ayaş'ın ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu bilinmemekle birlikte; adının bir Türk oymağından geldiği sanılmaktadır.Ayaş, Türkçe bir isim olup, parlak aydınlık gece anlamına gelmektedir. Ayaş Oymağı, Oğuz Türklerinin Bozok kolu, Gün Han Oğulları, Bayat Boyu, Barak Obası’na bağlı bir oymaktır.

 

Osmanlı Devletinde, Ayaş adına ilk defa 1462 tarihli ve 9 numaralı Vakıf kayıtlarında rastlanmaktadır. 1073 yılında, Doğu ile Batı ülkelerinin çeşitli merkezlerini birbirine bağlayan yol üzerindeki beş büyük piskoposluk merkezinden biri olan Mnizos’u fetheden Selçuklu Ordusu, buraya Ayas oymağını yerleştirmiştir. Hem savunmasının kolay olması hem de şifalı suları nedeniyle Karakaya mevkiine yerleşen Selçuklular, burada bir kale ile kaplıca inşa etmişlerdir. Bin yıldan beri insanlığa şifa dağıtan Karakaya Kaplıcasının yanında ayrıca Kırkevler adı verilen ve halen harabe halinde bulunan Osmanlı dönemine ait bir Ayan binası bulunmaktadır.1644 - 1682 yılları arasında yaşamış olan büyük Türk gezgini Evliya Çelebi, Ayaş’a da uğramış ve Seyahatnamesinde Ayaş'tan söz etmiştir:

 

"Ayaş, Engürü sancağı hâkinde Harameyn evkâfıdır. Darüssaade ağası tarafından zaptolunur, yüzelli akçeli kazadır. Kalesi haraptır. Kethüda yeri vardır. Bin hane, on mihrabdır. Çarşı içindeki cami ve mescid ve han ve hamamları, hünkar hamamı, sûk-i muhtasarı müferrihtir. Cabeca bağ ve bahçesi vardır. Lâkin dere ve tepeli yerde vâki olmakla havası sakiledir. Amma şehri mamur ve cevanib-i erbaası bayırlıdır. emirdede ziyaretiyle, karşı batı tarafındaki dağ üzerinde Şeyh Buhari ziyareti vardır".

 

Ayaş ve çevresinde yapılan arkeolojik kazılar sonunda, Frig dönemine ait tanrı heykeli, kadın heykeli, mitoloji tanrılarından Dionysos, bir Hitit mührü, antik sikkeler, ağırşak, Prehistorik devir öğütme aleti ve el baltası, Roma, Helenistik, Frig, Kalkolitik Çağa ait kaplar, kırılmış bir Hitit Phyton’u ve hayvan heykelcikleri bulunmuştur.

 

ayas1na2.jpg

 

Ayrıca yöredeki höyüklerde öellikle Tekke Köyü’nde Gordion’dakilerin benzeri öğütme taşı , Gökçebağ Köyü’nde Galatlara ait kale kalıntıları, Ayaş, Hisartepe, Örenciktepe ve Bayram Köyü’nde Roma İmparatoru Diocletionus ve Maximianus dönemine ait kalıntılarla karşılaşılmıştır. Roma dönemine ait keramikler, Ilıca Köyü’nde menhirler, küp mezarlar da yöredeki diğer buluntulardır. Bunların yanı sıra 6-10 milyon yıl öncesine ait hayvan fosilleri de ortaya çıkmış ve koruma altına alınmıştır.

 

Ayaş yöresinde hüküm süren selçuklulara ait kale kalıntıları ve kaplıcaların yanı sıra Osmanlı eserleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları:

 

Ulu Cami (Eski Cami)

Killik Camisi

Bünyamin Camisi ve Türbesi

Aktaş Mescidi

Paşa Hamamı 'dır.

 

Ayrıca Ayaş'ın sivil mimari örnekleri de önemli olup,bunlardan 3 tanesi Kültür Bakanlığınca kamulaştırılarak müze ve kültür evi olarak değerlendirilecektir.

 

00187251ma3.jpg

 

 

Tarihi Camiler

 

Bünyamın Cami ve Türbesi

 

Bünyamin Cami’sinin kitabesi olmadığından yapım tarihi kesinlik kazanmamıştır. Bununla beraber yapı üslubundan XVI.yüzyıl başında yapıldığı sanılmaktadır. Caminin banisi olan Şeyh Bünyamin Hacı Bayram Veli’nin ölümünden sonra 1429’da kurulan Melamilik tarikatına intisap etmiştir.

 

Cami, dikdörtgen planlı ve fevkani olarak yapılmıştır. Bugün doğu tarafında sonradan açıldığı sanılan bir kapıdan içerisine girilmektedir. Arazi konumundan ötürü caminin batı yönü daha yüksektir. Batıda yüksek bir kaide üzerinde minare yer almaktadır. Cami, üçerli iki sıralı ağaç direk ile mihraba dik üç nefe ayrılmıştır. Orta nef diğerlerinden daha yüksektir. Kuzeydoğu köşesinde camiye bitişik olarak Şeyh Bünyamin’in basit türbesi bulunmaktadır.Türbeye cami içerisindeki bir kapıdan girilmektedir. Türbenin hacet penceresi üzerinde Şeyh Bünyamin’in türbesi olduğu belirtilmişse de ölüm tarihi yazılı değildir.

 

 

Killik Camisi

 

Ayaş Hacı Veli Mahallesinde yer alan Killik Camisi’nin kitabesine göre Elhaç Veli Bin Hızır tarafından 1560 yılında yaptırılmıştır.

 

Dikdörtgen planlı cami moloz taştan derzli olarak yapılmıştır. Ayrıca ağaç hatıllarda takviye edilmiştir. Kuzey cephesi dışında ağaç hatıllı ikişer pencere ile aydınlatılmıştır. Orijinalinde toprak damlı olan caminin üzeri bugün kırma çatı ile örtülmüştür. Caminin kuzeydoğu köşesine beden duvarları üzerine ahşap minaresi XX.yüzyılın başında yapılmıştır. İbadet mekanı iki sıra halinde dörder ahşap sütunla üç nefe bölünmüştür. Kıble duvarındaki alçı mihrap tavana kadar yükselmektedir.

 

 

Aktaş Mesçidi

 

Ayaş Hacı Memi Mahallesinde bulunan Aktaş Mescidi’nin XVI.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Banisi belli değildir.

 

Dikdörtgen planlı cami moloz taş duvarlı, kiremit çatılıdır. İbadet mekanı mihraba dik iki ahşap sütun sırası ile üç nefe ayrılmıştır. Kıble duvarındaki alçı mihrap Ankara yöresindeki camilerin çoğunda görülen alçak kabartmalıdır.

 

 

Ulu Cami

 

Ayaş Belediye Meydan’ındaki Ayaş Ulu Camisi Ayaş’ın en eski ve büyük camisidir. Kitabesi olmadığından yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber XV.yüzyıl eseri olduğu yapı tarzından anlaşılmaktadır.

 

Dikdörtgen planlı cami moloz taştan yapılmış olup, üzeri kırma çatı ile örtülmüştür.İbadet mekanı üçer ahşap sütun ile üç nefe ayrılmıştır. Orta nef diğerlerinden biraz daha yüksektir. İçerisi kıble duvarında altlı üstlü ikişer, doğu ve batı yönü de altta üçer, üstte ikişer pencere ile aydınlatılmıştır. Mihrap dışa doğru çıkıntılı olup, Ankara camilerinin çoğunda olduğu gibi ahşaptandır. Caminin en dikkati çeken yanı ahşap minberidir. XV.yüzyıl ahşap minberlerinin bir örneği olup kündekari tekniği burada uygulanmıştır. Caminin doğu duvarında kesme taştan minaresi bulunmaktadır.

 

 

Şeyh Muhittin Camisi

 

Ayaş Camii Atik Mahallesi’ndeki Şeyh Muhittin Camisi’nin yapım tarihi bilinmemektedir. Dikdörtgen planlı cami taş temelli, kerpiç duvarlı ahşap çatılıdır. Kuzey doğu köşesinde ana duvarları üzerinde ahşap minaresi bulunmaktadır.l968 yılında buraya ikinci bir minare yapılmıştır.

 

Cami basit bir yapı olmasına karşılık alçı mihrabı dikkat çekicidir. Ankara camilerinin çoğunda olduğu gibi mihrap yüzeyinde alçak kabartma halinde geometrik geçmelerden oluşan bir bezemeye yer verilmiştir.

 

 

Sinanlı Köyü Ulu Camisi

 

Ayaş’ın 5 km .uzağında bulunan Sinanlı Köyü Ulu Camisini 1547 yılında El Hac Sinan Bin Hacı Osman yaptırmıştır.

 

Dikdörtgen planlı, 1648 x13.04 m. ölçüsündeki cami, mihrap duvarına dik ağaç direklerle beş nefe ayrılmıştır. Oldukça yüksek duvarlı yapının üzeri kırma çatı ile örtülüdür. Cami ilk yapıldığında üzerinin toprak olduğu bazı izlerden anlaşılmaktadır. Kuzey kısmının tamamını ahşap mahfil kaplamaktadır. Mihrap onarım görmüş ve özelliğini yitirmiştir.

 

 

 

Tarihçesi

 

Arkeolojik kazılardan ve M.T.A. tarafından yapılan incelemelerden anlaşılmaktadır ki; Ayaş’ta tarihi devirler MÖ.2000 yıllarında Hititler ile başlamaktadır. Kazılar ve incelemeler sonucunda bulunan küp mezarlar, Hitit, Frig ve Helenistik devirlere ait seramikler, Çivi yazıları ve Hiyeroglifler bunun bir göstergesidir. Roma ve Bizans devirlerine ait paralar, Roma seramikleri, tarihi Roma hamamı Ayaş’ın tarihi zenginliğini bize anlatmaktadır.

 

1071 Malazgirt savaşı sonrası Oğuz Türklerinin Ayaş oymağı ilçeye yerleşmiş ve parlak, aydınlık gece anlamına gelen AYAŞ ilçeye ismini vermiştir. Selçuklu döneminde ilçede inşa edilen kale ve kaplıca bin yıldan beridir insanlığa şifa dağıtmaktadır.

 

Doğu ve batı ülkelerini birbirine bağlayan tarihi İpek yolu üzerinde bulunan Ayaş birçok medeniyete beşiklik etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemini yitirmeden günümüze gelmiş tarihi bir dokuya sahiptir. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesine hanları, hamamları, çeşmeleri, camileri, bağ ve bahçeleri ile konu olmuştur.

 

Ayaş; Osmanlı İmparatorluğu zamanında coğrafi ve idari durumunun kendine sağaldığı imkânlardan faydalanarak ekonomik, kültürel ve sosyal yönlerden hissedilebilir bir gelişme kaydetmiş ve bunun sonucu olarak da, ilimde, sanatta ve devlet idaresinde önemli kişiler yetiştirmiştir.

 

Ayaş’tan yetişen Bünyami-i Ayaşi, Vezir-i Azam Nişancı İsmail Paşa, Hekim Şaban Şifai, Seyit İsmail Paşa, Es’ad Muhlis Paşa, Muallim Şakir Efendi ve Sadullah Paşa gibi vezirler ve büyükelçiler Osmanlı İmparatorluğunun önemli isimlerindendir. Bu özelliğini yitirmeyen Ayaş Cumhuriyet döneminde de Başkent’in bürokrat düzeyini oluşturmakta ve Eğitim-Öğretime verdiği hassasiyeti günümüzde de göstermektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.