Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2009 'Sabote edilmezse 70-100 PKK'lı geliyor' - MURAT YETKİN Üst düzey bir yetkiliye göre, 70 ila 100 PKK militanı yarın (Pazartesi) sabahtan itibaren Türkiye’ye gelerek güvenlik birimlerine teslim olmaya başlayacak. Radikal’in sorusu üzerine, isim ve makamının saklı tutulması kaydıyla bilgi veren üst düzey yetkiliye göre, PKK’lıların Türkiye’ye yalnızca Irak’tan değil, çeşitli Avrupa ülkelerinden de giriş yapmaları bekleniyor. Yetkiliye göre, süreç sabote edilmez ise, bu öncü grubun akıbetine bağlı olarak ‘Eve dönüşler hızlanabilir’. Yetkili ile dün aramızda geçen konuşmalar şöyle oldu: - Bazı PKK gruplarının Türkiye’ye dönüp teslim olacaklarından söz ediliyor. Türk Ceza Kanunu’nun 221’inci maddesinde bir değişiklik mi yapılıyor. - Hayır. Münhasıran 221’e yönelik bir çalışma şu an yok. Ancak İçişleri koordinasyonunda genel bir mevzuat çalışması sürdürülüyor. Hatta şu cumartesi günü (dün) bile çalışma devam ediyor. - PKK’lıların dönüş haberlerinin gerçek boyutu nedir? - Böyle bir çalışma, böyle bir ihtimal var. Hatta diyebilirim ki, ihtimalin de ötesinde. - İhtimalin ötesinde, artık gerçekleşmek üzere mi demek? - Diyebilirim ki, hafta başından itibaren eve dönüş süreci hızlanabilir. - Yani pazartesi mi? - Pazartesi, salı, haftanın ilk günleri bekleniyor. Birkaç gün içinde... - Sayı belli mi? - Sabote edilmez ise ilk grubun toplam 70 ila 100 kişi olmasını bekliyoruz. - Aralarında üst düzey kişi var mı? - Muhtemelen haklarında araması bulunmayan (aranma emri bulunmayan) kişiler olacak. Bu yüzden üst düzey bulunmama ihtimali yüksek. - Irak’tan, Kandil’den mi gelmeleri bekleniyor? - Karma olur; dağdan gelen de olur, Avrupa’dan gelen de... Bir kısmının Irak’tan giriş yapması bekleniyor. Avrupa’dan gelecekler belki ilk gün olmayabilir. Onların da bir kısmı kara, bir kısmı havayoluyla olabilir. - Peki gelecek olanlar, özellikle Irak’tan gelecek olanlar için soruyorum: Silahlarıyla mı gelecekler? Öyle ise silahlarını teslim mi edecekler? - O detayları veremiyorum. - İlk grup dediğinize göre arkası gelecek mi? - Gelişmelere göre, eve dönüşler artarak sürebilir. - Ne gibi gelişmelere göre? - Bu öncü grubun akıbetine göre, dönüşler hızlanabilir. - Akıbet derken neyi kastediyorsunuz? - Gelenler, mevcut yasalar çerçevesinde geliyor. Herhangi bir suça karışmamış olanlar için yapılan işlem belli. PKK’lı grupların Türkiye’ye döneceği, pazartesi günü Habur sınır kapısında karşılama töreni hazırlayan DTP’liler tarafından da dün ‘Doğru okunsun’ uyarısıyla birlikte ilan edildi. Yetkilinin ayrıntılı açıklamaları ise, Kürt açılımı sürecinde, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın ‘Somut adım aşaması başlıyor’ (Radikal, 8 Ekim 2009) demesi ardından bir dönüm noktası niteliğinde. (Atalay o demecinde sürecin Meclis’e anlatımında bazı sürprizlerin olabileceğini de söylemişti.) Yetkilinin sözleri aynı zamanda Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un birlikte verdikleri ‘Temmuz ayında 14 terörist teslim oldu, 10’u hemen serbest bırakıldı’ (Radikal, 27 Ağustos 2009) açıklamasıyla da örtüşüyor. Erdoğan bu örneği, 15 Ekim Bağdat ziyaretinden dönüşünde de vermiş ve sürecin en önemli konularından birisinin dağdan inişlerin başlatılması ve dağa çıkışların yavaşlatılması olduğunu söylemişti. Bu açıklamadan bir süre önce de İmralı Cezaevi’nde müebbet hapse mahkûm PKK lideri Abdullah Öcalan’ın ‘talimatıyla’, bir grup PKK’lının Türkiye’ye gelip teslim olabileceği haberleri çıkmıştı. Bu haberlerle birlikte 1999’da, Öcalan’ın ABD işbirliği ile Kenya’da yakalanması ardından bir grup PKK’lının gelip teslim olduğu, ancak yasaların katı işletilmesi nedeniyle devamının gelmediği hatırlatılmıştı. Orgeneral Başbuğ, 29 Nisan’da yaptığı basın toplantısında yasaların daha etkin uygulanması ile dağdan inenlerin topluma kazandırılmasında daha etkin sonuç alınabileceğini, bu konunun Milli Güvenlik Kurulu’nda görüşüleceğini söylemişti. Başbuğ, bu açıklamanın devamında 2009’un bu konuda bir fırsat ortaya çıkardığını ve sonuç almak mecburiyeti bulunduğunu (Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e Başbakan Tayip Erdoğan’dan da önce) söylemişti. Askerin bir süredir, teslim olan PKK’lılardan lider kadroda olmayan ve suça karıştığı sabit olmayanlar için yasaların esnek uygulanmasından yana olduğu biliniyor. Yetkilinin ‘sabote edilmezse’ ifadesi, muhtemelen yalnızca mevzuatın bazı mahkemelerce yine katı uygulanması ihtimaline işaret etmekle kalmıyor. Aynı zamanda bu sürece karşı olan iç ve dış grupların muhtemel engelleme çabalarına da işaret ediyor. Ankara’daki beklentinin gerçeğe dönüşüp dönüşmediğini anlamak için fazla beklemeyeceğiz. Süreçten olumlu sonuç alınırsa, bu işte Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Dışişleri’nin olağandışı çabalarının rolüne daha ayrıntılı değinmek gerekecek. 1 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2009 Öcalan'ın çağrısı ile gelecek olan bu gruba umarım 1999 yılındaki grup gibi bir uygulama yapılmazda bir 10 yıl daha kaybetmeyiz,ülkemizin artık bu sorunla daha fazla enerji kaybetmesi sadece önümüzü tıkar... 2 Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2009 Silah çözüm değil,mutlaka koşulsuz bırakılmalı. Umuyorum ki 1999 yine yaşanmaz. Siyasi arenada,ortak çıkarlarda buluşulmalı. ve DTP....Lütfen ya gerçekten siyaset yapın,elinizi taşın altına koyun yada...bırakın adımıza dağa çıkarız söylemini tekrarlamayı. Siyaset,siyaset ve yine siyaset....tek çıkış bu! 2 Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 BETERİN BETERİ VAR MI?) katil yakalanmadı, bu günler için lazım olur diye “asmayacaksınız, besleyeceksiniz” şartı ile teslim edildiğinde… Yakaladık terörist başını diye bayram etmiştik… O sabah ülkemizde basılan bütün gazetelerden ikişer tane almıştım. Birer tanesini okumak için, diğerlerini de o zaman daha doğmamış oğluma ilerde “bir zamanlar Türkiye’yi” anlatmak için. Binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği depremlerden sonra basılan gazeteleri, UEFA kupasını kazandığımız tarihin gazetelerini… Önemli olayların olduğu günlerde yayınlanan gazetelerin tamamını alıp arşivledim. Yarınki gazetelerin de hepsini alıp saklayacağım. Askerilerimize namlu doğrultanları sınır kapılarında törenlerle karşılayanları, onların çığırtkanlığını yapanları, karşısında kalemi ile duranları, dalkavukları, asıl bölücüleri oğlum, kızım ilerde tanısın diye, lanet okuyacağı, yüzüne tüküreceği insanları bilsin diye… Aslında ne elim kaleme gidiyor, ne yazı yazmaya iştahım var. Oğlum, Kızım “Baba sen ne yaptın?” demesin, mezarıma küfretmesin diye, yazmak zorundayım. Gözümü kırpmadan canımı vereceğim vatan elden gidiyorken elimden şimdilik bu kadarı geliyorken… ****** Nasıl böyle bir planın içine düştük, nasıl oldu, daha birkaç ay önce hayal dahi edilemeyecek nu günlere nasıl geldik. Ve en önemlisi herkes her şeyi görüyor ve susuyor. Yoksa ben mi paranoya yapıyorum. Şimdi bu eli kanlı insan suretli şeytanlar kapımıza gelip teslim mi oldu, bizi mi teslim oldular yoksa biz mi teslim olduk. ****** Beterin beteri var mı? olmaz mı? ya şehit analarının yürekleri nasıldır bu gün, bu gece… hangisi uyuyabilmiştir acaba. Ya ayağını, bacağını, gözünü, elini, kolunu bir mayına veren gazilerimiz. Uyumuşlar mıdır bu gece? Uyuyabilmiş midir? Birileri bir şeyleri açmaya karar verdiğinde yazmıştım. Bu günü anlatmıştım. İnşallah ben yanılıyorumdur diye de eklemiştim. Şimdi de yine inşallah ben yanılıyorumdur diyor ve diyorum ki; Bu teslim olanları gazetelerde, televizyonlarda çok göreceğiz. Adamlar bu kadar basit bir planla hem dünyaya şirin görünmeyi başaracaklar, hem de bakın biz silahı bırakıp geldik siyaset yapacağız diyecekler. Eee hamileri de hazır nasıl olsa. Bu gün Silopi civarında askeri araç konvoyuna zafer işareti yaparak Habur Sınır Kapısı’na bebek katillerini karşılamaya giden otobüs konvoyları vardı. Bu bebek katilleri daha ilk dakikada televizyonlara demeçler veriyorlar, “biz teslim olmaya gelmedik, önderliğimizin talimatı ile barış elçisi olarak geldik” diyorlar. Ahmet TÜRK de diyor ki: “hapse atılırlarsa bunu kabul edemeyiz” Yetiştirme yurdundan kaçıp, girdiği evden bez bebek alan (bazılarına göre çalan) kız çocuğunun işlediği suçu (!), baklava çalan çocukların suçlarını(!) yok sayabildiniz mi? neredeydiniz? Şimdi bana, arkadaşıma, bağrı yanık şehit analarının çocuklarına namlu doğrultan adamların suçlarını yok mu sayacaksınız, başınızı mı çevireceksiniz? Bu hesap sorulur, bu düzen düzenin başına yıkılır. Tükürükle boğulursunuz. Hem de yetmiş milyon kişinin tükürüğü ile boğulursunuz. ****** Ermenilerle anlaşın Azerbaycan’ı, Karabağ’ı yok sayın hatta küstürün. Bayraklarını sallamayı yasaklayın. Bebek katilleri ile masaya oturun, beslediğiniz bebek katilinin mektupları, yol haritası size avukatlarından değil taa Kandilden kanla yazılmış gelsin ve sen onları kaale al. Hiçbir yere olmasa sandığa gömülmeye mahkûmsunuz. Bu vatan elbet payidar olacak, elbet sahip çıkan bulunacak ama şu dakikadan sonra dökülen kanların hepsinin hesabı bu işin müsebbiplerine sorulur… Önce uykularınızdan olursunuz. Geceleri rüyalarınıza girer şehitler, bağrı yanık analar, şehit oğulları, kızları… yakalarınıza sarılırlar, karabasan gibi göğsünüzün orta yerine otururlar. ****** Unutmadan Ermenistan sınırını 1992 de Hocalı katliamı ile 613 soydaşımızın katledilmesinden, Azerbaycan topraklarının yüzde yirmi beşi işgal edildiğinde, bu işgal sona erene kadar, Ermenistan kendi sınırlarına çekilinceye kadar açılmayacak şartı ile kapatmıştık… ESEF MERDOĞLU Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 evine dönüyor AKP iktidarının, “hazmettire hazmettire” uygulamaya koyduğu sözde “Kürt açılımı” meyvelerini veriyor. Türk devletine isyan eden, Mehmetçiğe kurşun sıkan, ***** pusular kuran bölücü teröristler, Kandil’deki inlerinden zafer kazanmış kahraman gibi uğurlandı. Nerede bizim oğullarımız BÖLÜCÜ yandaşları da onları karşılamak için törenler düzenledi, kanlı terör örgütünün paçavralarını taşıdı, zafer zılgıtları çekti. Vatandaşa “barış ve kadeşlik projesi” diye yutturulmak istenen bu tiyatro, evlatlarını vatan uğrunda toprağa veren şehit ailelerini derinden yaraladı. Terörist anneleri, dağdan inenleri zafer zılgıtlarıyla karşıladı Şehitlerin kemikleri sızladı Yıllarca Mehmetçiğe kurşun sıkan PKK’lı bir grup teröristin zafer kazanmış kahraman edasıyla karşılanması, bu vatan uğruna evlatlarını feda eden şehit ailelerini kahretti Haber: Önsel ÜNAL AKP iktidarının başlattığı, katil Abdullah Öcalan’ın da destek verdiği sözde Kürt açılımı nihayet semeresini veriyor. Yıllarca Mehmetçiğe kurşun sıkan, ***** pusular kuran bir grup PKK’lı terörist, Öcalan’ın talimatıyla açılıma destek vermek için Irak’taki inlerini terk etti. Kandil Dağı’ndan zafer kazanmış birer kahraman gibi uğurlanan hainler için bölücü yandaşları, törenler düzenledi, zafer zılgıtları çekti. Vatandaşa “barış projesi” diye yutturulmak istenen bu tiyatro, başta DTP olmak üzere bölücü yandaşlarını sevince boğarken, biricik evlatlarını vatan uğruna şehit veren aileleri ise derinden yaraladı. Konvoy kaza geçirdi Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığı ile yaptığı çağrısı Irak’ın kuzeyindeki Kandil Dağı’ndan 4’ü kadın 8 PKK’lı terörist ile ile Musul yakınlarındaki Mahmur Kampı’ndan 4’ü çocuk 26 kişi dün sabah yola çıktı. Mahmur Kampı’ndan ayrılan 26 PKK’lı bir uğurlama töreni düzenlendi. Törenin ardından hainler, peşmergelerin içinde bulunduğu polis aracının eşliğinde oluşturulan uzun araç konvoylarıyla yola çıktı. Mahmur çıkışında konvoyda bulunan 1 aracın şarampole yuvarlanması sonucu Ahmet Çetin öldü, 3 kişi ise yaralandı. Kazaya karışanların Türkiye’ye gelecek grubu uğurlamaya gelen ve Mahmur Kampı’nda kalanlar olduğu belirtildi. Kaza ardından konvoy yoluna devam etti. Teslim oldular Kandil Dağı’ndan gelen PKK’lı grup, Mahmur’dan yola çıkan grupla Musul ile Erbil arasındaki Kelek Kasabası yakınlarında buluştu. Üzerlerinde teröristlerin dağda giydiği kıyafetler bulanan 4’ü kadın 8 PKK’lının buluşmaya son model ciplerle geldiği dikkat çekti. Silahsız olan PKK’lıların; 38 yaşındaki Hamiyet Dinçer, 51 yaşındaki Elif Uludağ, 34 yaşındaki Gülbahar Çiçek, 29 yaşındaki Vilayet Yakut, 36 yaşındaki Hüseyin İpek, 36 yaşındaki M.Şerif Gençdağ, 24 yaşındaki Mustafa Ayhan ve 57 yaşındaki Lütfü Taş olduğu bildirildi. Kandil’den gelen PKK’lılar Mahmur Kampı’dan gelen grubun konvoyuna katılarak saat 10.00 sıralarında Habur Sınır Kapısı’na doğru hareket etti. PKK’lılar, öğleden sonra Irak’ın Zaho kenti yakınlarındaki İbrahim Halil Gümrük Kapısı’na geldi. Burada bir süre işlemleri yapılmak üzere bekletilen grup, daha sonra Habur Sınır Kapısı’na geldi. Türkiye ile Irak arasındaki köprüyü yürüyerek geçen grup güvenlik güçlerine teslim oldu. Grup, ifadeleri alınmak üzere tabur komutanlığına götürüldü. 4 savcı sorguladı PKK’lı grubun soruşturması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Şırnak’ın Silopi İlçesi’ne özel yetkili 4 Cumhuriyet Savcısı gönderildi. Hainlere, Habur Gümrük Kapısı sahasında ilk önce ’örgüt üyeliği’nden işlem yapıladığı öğrenildi. PKK’lıların, soruşturma kapsamında kolluk kuvvetlerine değil, doğrudan Cumhuriyet savcılarına Şırnak ve Diyarbakır Baroları’ndan hazır bulunacak olan avukatların gözetiminde ifade verdikleri belirtildi. İfade ve soruşturma aşamasının süresinin ise şahısların kimlik kontrolü için kolluk kuvvetleriyle yapılacak olan yazışma süresine bağlı olduğu kaydedildi. Savcılık yetkilileri, soruşturma sonunda haklarında tutuklama talebi olması halinde, bu talebin Silopi Adliyesi’nde değerlendirileceği ve tutuklanmaları halinde hangi cezaevine konulacağına ise Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın karar vereceği bildirildi. Mektup getirdiler Öte yandan, gelen PKK’lı grubun yanlarında Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve TBMM Başkanlığı’na hitaben yazılan mektuplar bulunduğu bildirildi. Mahmur’dan gelen grubun serbest bırakılmaları halinde Ankara’ya giderek TBMM’de görüşmeler yapmak istediği belirtildi. Diyarbakır’da bayram havası DTP, PKK’lı teröristlerin gelişini Diyarbakır’da düzenlediği bir mitingle kutladı. Batıkent Meydanı’nda öğlen saatlerinde başlayan mitingde, Batman’dan getirilen, 100 metrakarelik bir platform oluşturuldu. Kürtçe müzik ve davul zurna eşliğinde halay çeken, onbinlerce bölücü yandaşı, terör örgütü PKK ve Öcalan posterleri açtı. Mitinge katılan DTP’lilerin genellikle sarı, kırmızı, yeşil elbiseleri tercih ettiği görüldü. Öte yandan, teröristleri karşılamak için binlerce kişinin Silopi’ye akın ettiği öğrenildi. alıntı Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Bunlar TERÖRİST be daha varmı ötesi. Hani Türkiye Cumhuriyeti'ne teslim olmak için dağdan iniyorlardi. Kime neyi yutturmya çalışıyor bunlar. Pkknın şovu sadece,kazandık zafer havası gibi bişey. Ama biz varız burda! 1 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Barış Grupları Türkiye'de Türkiye'ye gelmek üzere Kandil’den 8, Maxmur’dan 26 kişilik barış ve demokratik çözüm grupları Hewler çıkışında birleştiler. Türkiye'ye gelmek üzere Kandil'den 8, Maxmur'dan 26 kişilik barış ve demokratik çözüm grupları Hewler çıkışında birleştikten sonra Duhok üzerinden Zaxo'ya ulaştı. Ancak peşmergeler konvoyun Zaxo içinden geçmesine izin vermedi. Zaxo'dan geçmesine izin verilmeyen barış grupları konvoyu da Derebun kontrol noktasında durduruldu. Peşmergeler grubu burada teslim alarak halkın uğurlamasını engellemek istiyordu. Barış Grupları da resmi işlemleri ancak Sınır Kapısı'nda kabul edeceklerini söyledi. Bu arada sınır çevresinde yüksek güvenlik önlemleri alındı. TÜRKİYE'YE GİRİŞ YAPTILAR Daha sonra barış grupları İbrahim Halil Kapısı'na ulaştı. Kandil ve Maxmur'dan gelen 34 kişilik "barış ve demokratik çözüm" grubu İbrahim Halil Kapısı'ndaki işlemlerin ardından Türkiye'ye giriş yaptı. MEKTUP GETİRİYORLAR Gelen PKK'li grubun yanlarında Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve TBMM Başkanlığı'na hitaben yazılan ve örgütün 'Kürt sorununun çözümü' için isteklerinin yer aldığı mektuplar bulunduğu ayrıca bu konuda bir dosya da bulunduğu bildirildi. Mahmur'dan gelen grubun serbest bırakılmaları halinde Ankara'ya giderek TBMM'de görüşmeler yapmak istediği belirtildi. HABUR GİRİŞ- ÇIKIŞLARA KAPATILDI Habur Sınır Kapısı, gelmeleri beklenen PKK'li gruplar için sabah saatlerinden itibaren giriş ve çıkışlara kapatıldı. Gümrük sahasının dış kapısında askerler ve çevik kuvvet ekipleri, güvenlik önlemi alırken, gümrük sahası ile DTP'lilerin beklediği TIR Parkı'nın arasına güvenlik bariyeri yerleştirildi. Gelecek PKK'lilerin sorgu ve yargılaması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, özel yetkili 4 savcıyı Silopi'ye gönderdi. 4 SAVCI GÖNDERİLDİ DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna'nın aralarında bulunduğu 15 DTP'li milletvekili Şırnak'ın Silopi İlçesi'ne geldi. Habur Sınır Kapısı'ndan giriş yapan 34 kişilik PKK'li grubun soruşturması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Şırnak'ın Silopi İlçesi'ne özel yetkili 4 Cumhuriyet Savcısı gönderildi. Habur Gümrük Kapısı sahasına gelecek PKK'li gruba ilk önce 'örgüt üyeliği'nden işlem yapılacağı, ifadelerine göre suç vasfının değişebileceği belirtildi. 'Örgüt üyeliği' işleminin Kandil'den gelenlerin yanı sıra Mahmur Kampı'ndan gelenlere de uygulanacağı bildirildi. Habur Sınır Kapısı'nda yapılacak olan soruşturma kapsamında PKK'li grubun kolluk kuvvetlerine değil, doğrudan Cumhuriyet savcılarına Şırnak ve Diyarbakır Baroları'ndan hazır bulunacak olan avukatların gözetiminde ifade verecekleri belirtirtildi. İfade ve soruşturma aşamasının süresinin ise şahısların kimlik kontrolü için kolluk kuvvetleriyle yapılacak olan yazışma süresine bağlı olduğu belirtildi. Savcılık yetkilileri, soruşturma sonunda haklarında tutuklama talebi olması halinde, bu talebin Silopi Adliyesi'nde değerlendirileceği ve tutuklanmaları halinde hangi cezaevine konulacağına ise Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın karar vereceği bildirildi. 45 AVUKAT DEVREDE Barış grubu üyelerinin ifade işlemlerinde hazır bulunmak için Habur Sınır Kapısı'na giden 45 avukat ile askeri yetkililer arasında tartışma çıktı. Askeri yetkililerin 45 avukattan 5'ini içeri almayacaklarını belirtmesi üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı. DTP MİLLETVEKİLLERİ VE AYDINLAR HABUR'DA Bu arada DTP milletvekilleri Gültan Kışanak, Pervin Buldan ve Fatma Kurtulan, İstanbul Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras, 1999 yılında yine barış için Türkiye'ye gelen 1. ve 2. Barış Grubu üyeleri Yüksel Genç, Aygül Bidav ve Aysel Doğan, Sosyalist Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kahya, KESK Genel Başkanı Sami Evren, Şair Ahmet Telli'nin aralarında bulunduğu bir grup da Habur Sınır Kapısı'na geçti. UFUK URAS: ÖNYARGILARDAN ARINMALI "Burada karşılıklı iyi niyet, önyargılardan arınmak önemli. Tarihi bir güne tanıklık ediyoruz. Umuyorum iyi bir sonuç alınabilir. Annelerin ağlamadığı, çocukların ölmediği bir sürece adım atıyoruz. Adliyeye sevk edilirler. Ama bir şekilde serbest bırakılacaklar. İçişleri Bakanı ve Başbakan'ın söylediği de buydu, "Açık siyasete girsinler". Koşaylaştırıcı olmak lazım. Ket vurucu tutumlar fayda verilmiyor. Olumlu bir sinyal verilirse, olumlu sonuçlar olur. Barış olsun, kardeşlik olsun, birarada yaşayalım istiyor herkes." 1 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Barış Grubunun Mektubundaki Talepler... Abdullah Öcalan’ın hazırladığı Kürt sorununun barışçıl ve demokratik siyasi çözümü için yol haritasının ilgili muhataplarına verilmesi ve tüm kamuoyuna açıklanması, Askeri ve siyasi alana dönük operasyonların durdurulması ve Kürt sorununun barışçıl ve demokratik siyasi çözümünün önünün açılması ve bu çözümün Türkiye’nin gerçek anlamda demokratikleşmesine bağlı olarak Kürt halkının özgür iradesini esas alma temelinde diyalog ve müzakere yöntemiyle gerçekleştirilmesi, Kürtçe eğitim, isim özgürlüğü Türkiye demokratik ulusunun bir parçası olarak Kürt halk kimliğimiz temelinde ve anayasal güvenceye sahip olarak özgür, eşit ve birlikte yaşamak, Anadilimiz olan Kürtçeyi her yerde özgürce konuşmak, öğrenmek, geliştirmek ve tarihi değerlerimizi, kültürümüzü ve coğrafyamızı anadilimizde yaşamak, Çocuklarımızı Kürtçe adlandırmak, Kürtçe eğitmek ve büyütmek, Kürt halkı olarak tarihimizi, kültürümüzü, sanat ve edebiyatımızı özgürce yaşamak, geliştirmek ve korumak, Kendi kimliğimizle demokratik toplumsal örgütlenmemizi geliştirmek, demokratik siyaset yapmak ve kendimizi özgürce ifade etmek, köy, kasaba ve şehirlerinde özel harekâtçı, korucu ve polisin baskı ve zulmünden uzak, yeterli imkânlara kavuşmuş ve güvenlik içinde yaşamak, 9. Türkiye’nin demokratikleşmesini ve bunun için sivil-demokratik bir anayasanın hazırlanmasını istiyoruz. 2 Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Dün Türkiye'ye gelen daha dogrusu PKK ve onun siyasi kolu DTP'nin talimatlari ve ÖCALAN'in yol haritasiyla baris grubu adi altinda gönderilen teröristler dün Habur sinir kapisina geldiklerinde tam bir pkk provakasyonu DTP gövde gösterisi yapildi.Isterdim ki o DTP-pkk provakatörlerinin karsisina ayni sayida baska bir grub ciksaydi.Ama herkes DTP'li yani PKK'li gibi düsünmedigi icin böyle bir tehlike yasanmadi.Adamlar hem terörist ama hemde ellerinde Öcalan'in sartlariyla gelmisler devlete dikte eder gibi bu mektuplari ulastirmislar.Ve kalabalik bir güruhta onlari kahramanlar geldi diye karsilamaya gelmis savasa cikmis ordu misali tepinip duruyordular meydanda.Iste dün Haburda PKK'nin PKK'lilarin gercek yüzleri ortaya cikmis maskeleri düsmüstü.Ahmet Türk düsmani devlete tehditler dolu konusmalar yaparken sanki savasta düsmana galebe calmis gibi bir havaya girmisti."Sakin ha eger bu firsat kacarsa ben karismam ha,cok kötü olur bunun sonu"dercesine tehditler savuruyordu.Ben TÜRKIYE'yi dünkü kadar aciz görmemistim.Demek ki teröre boyun egebilecek karakterde yöneticilerimizde olacakti. Dün gelenler baris icin gelmediler,teröristle baris olmaz.Baris icin geldiler diyenler devletle teröristi muhatap görenlerdir.Devlet dün teröre muhatap olduysa bu devleti yönetenlerin basiretsizligidir. 45 Avukata gelince,PKK'lilari heralde Türk avukatlar savunacak degildi,gelenlerin zaten kim olduklarini güvenlik gücleri cok iyi biliyordu. saygilarla 1 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Dün Türkiye'ye gelen daha dogrusu PKK ve onun siyasi kolu DTP'nin talimatlari ve ÖCALAN'in yol haritasiyla baris grubu adi altinda gönderilen teröristler dün Habur sinir kapisina geldiklerinde tam bir pkk provakasyonu DTP gövde gösterisi yapildi.Isterdim ki o DTP-pkk provakatörlerinin karsisina ayni sayida baska bir grub ciksaydi.Ama herkes DTP'li yani PKK'li gibi düsünmedigi icin böyle bir tehlike yasanmadi.Adamlar hem terörist ama hemde ellerinde Öcalan'in sartlariyla gelmisler devlete dikte eder gibi bu mektuplari ulastirmislar.Ve kalabalik bir güruhta onlari kahramanlar geldi diye karsilamaya gelmis savasa cikmis ordu misali tepinip duruyordular meydanda.Iste dün Haburda PKK'nin PKK'lilarin gercek yüzleri ortaya cikmis maskeleri düsmüstü.Ahmet Türk düsmani devlete tehditler dolu konusmalar yaparken sanki savasta düsmana galebe calmis gibi bir havaya girmisti."Sakin ha eger bu firsat kacarsa ben karismam ha,cok kötü olur bunun sonu"dercesine tehditler savuruyordu.Ben TÜRKIYE'yi dünkü kadar aciz görmemistim.Demek ki teröre boyun egebilecek karakterde yöneticilerimizde olacakti. Dün gelenler baris icin gelmediler,teröristle baris olmaz.Baris icin geldiler diyenler devletle teröristi muhatap görenlerdir.Devlet dün teröre muhatap olduysa bu devleti yönetenlerin basiretsizligidir. 45 Avukata gelince,PKK'lilari heralde Türk avukatlar savunacak degildi,gelenlerin zaten kim olduklarini güvenlik gücleri cok iyi biliyordu. saygilarla Çözümün gerçekleşmesi için öneriniz vardı da uygulanmadımı? Uygulandı da başarılımı olamadı biraz açarmısınız. Sizin destek verdiğiniz siyasi görüş 25 yıldır üstün basireti sayesindemi 5000 askerin 35.000 pkk'linin ve 10.000'lerce sivilin öldüğü bu olaya bir çözüm bulamadı? Biraz mantıklı olan her insan bu realiteyi artık red etmenin ''Kürt yoktur,dili yoktur,son Pkk'li öldürülünceye kadar'' gibi söylemlerin sorunu çözmeyeceğini ve daha fazla insanın canının yanacağını,Türkiyenin zamanını,parasını ve insanlarının kanının boş yere aktığını görebilecektir.... 2 Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Bunlar TERÖRİST be daha varmı ötesi. Hani Türkiye Cumhuriyeti'ne teslim olmak için dağdan iniyorlardi. Kime neyi yutturmya çalışıyor bunlar. Pkknın şovu sadece,kazandık zafer havası gibi bişey. Ama biz varız burda! Sizin oneriniz ne peki? Bir 40 yil daha icimizde savasmak mi? Terrorist dedikleriniz de bu topraklarin evlatlari degil mi? Hepimize hayirli olsun! 1 Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 20 Ekim , 2009 Teröre boyun egenler,evlatlarini dün Habur kapisinda etrafa zafer kazanmis edasiyla bakan elleri kanli teröristlere kurban veren sehit analarinin acilarini birkat daha arttirarak ülkeyi tam bir ayristirma noktasina getirdiler.Daha dün asker siyasetten elini ceksin diyenler bugün Genel kurmay baskanini alkisliyorlar.Dün PKK mecliste diyen Büyükanit'a "MECLISTE PKK" göremiyorum diyerek yapisini belli eden siyasetci,bugün MGK'da agzi kulaklarina varircasina gülüyordu.Neden gülmesin ki sonucta elbirligi ile Türkiye Cumhuriyeti devletini teröriste boyun egdirdiler simdi de kutluyorlar. Daga cikarak Türk askerine kursun atan,pusu kuran kim varsa bu ülkenin vatandasi olamaz.Bu ülkenin vatandasi olmadiklari icin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin onlara vermis oldugu kimlikleri daga ciktiklarinda yaktilar.Bu insanlar benim yurttasim olamazlar. saygilarla Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Teröre boyun egenler,evlatlarini dün Habur kapisinda etrafa zafer kazanmis edasiyla bakan elleri kanli teröristlere kurban veren sehit analarinin acilarini birkat daha arttirarak ülkeyi tam bir ayristirma noktasina getirdiler.Daha dün asker siyasetten elini ceksin diyenler bugün Genel kurmay baskanini alkisliyorlar.Dün PKK mecliste diyen Büyükanit'a "MECLISTE PKK" göremiyorum diyerek yapisini belli eden siyasetci,bugün MGK'da agzi kulaklarina varircasina gülüyordu.Neden gülmesin ki sonucta elbirligi ile Türkiye Cumhuriyeti devletini teröriste boyun egdirdiler simdi de kutluyorlar. Daga cikarak Türk askerine kursun atan,pusu kuran kim varsa bu ülkenin vatandasi olamaz.Bu ülkenin vatandasi olmadiklari icin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin onlara vermis oldugu kimlikleri daga ciktiklarinda yaktilar.Bu insanlar benim yurttasim olamazlar. saygilarla Siz isteseniz de istemeseniz de onlar bu ulkenin vatandaslari ve su anda serbestce ozgurce istedikleri yere gidiyorlar.... Artik devir degisti! Kan dokulmeyecek artik! 1 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Umarım bu gelişmeler sonucunda ETÖ'de biter çünkü ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit eden bu terör örgütüdür.... 1 Alıntı
Φ ilker01 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Umarım bu gelişmeler sonucunda ETÖ'de biter çünkü ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit eden bu terör örgütüdür.... Yazılacak çok şey var ama gerçekten gerek yok artık. Birşeyler yapılması gerekiyor artık. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Umarım bu gelişmeler sonucunda ETÖ'de biter çünkü ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit eden bu terör örgütüdür.... Ergenekon bir senaryodur,Kürt davasinin halli icin böyle bir senaryo gerekliydi,ne kadsr komik,ülkeyi bölmek isteyenler,bölücübasinin posterlerini Türkiyenin caddelerinde kiskirtircasina acip gezenler her nedense bu hainlere karsi olanlari terör örgütü olarak niteliyor.Evet haklisiniz dünde ayni hainler Kuvayi Milliyeye eskiya diyordular,ne tesadüf degilmi?Eskiya diyenler isgalcilerle dosttu,bugünde Ergenekon'a terör örgütü diyenler Türkiye'yi bölmek icin calisanlar.Bu kadar benzerlik gercekten tarihin tekerrür etmesi demektir. Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Ergenekon bir senaryodur,Kürt davasinin halli icin böyle bir senaryo gerekliydi,ne kadsr komik,ülkeyi bölmek isteyenler,bölücübasinin posterlerini Türkiyenin caddelerinde kiskirtircasina acip gezenler her nedense bu hainlere karsi olanlari terör örgütü olarak niteliyor.Evet haklisiniz dünde ayni hainler Kuvayi Milliyeye eskiya diyordular,ne tesadüf degilmi?Eskiya diyenler isgalcilerle dosttu,bugünde Ergenekon'a terör örgütü diyenler Türkiye'yi bölmek icin calisanlar.Bu kadar benzerlik gercekten tarihin tekerrür etmesi demektir. Halkın kanını emen bu yapıyı Kuvay-i milliye gibi değerli bir örgüte benzetmek gaflettir,ayrıca bugün ülkemiz işgal yada bölünme tehdidi altında değildir,devletin kurumlarına sızmış bu insanların halkın gerçeklerini inkar edip kendi işlerine geldiği gibi sömürebilecekleri bir halk oluşturma çabaları vardır ve umarım bu girişimleri başarısızlıkla sonuçlanacaktır.... 1 Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Halkın kanını emen bu yapıyı Kuvay-i milliye gibi değerli bir örgüte benzetmek gaflettir,ayrıca bugün ülkemiz işgal yada bölünme tehdidi altında değildir,devletin kurumlarına sızmış bu insanların halkın gerçeklerini inkar edip kendi işlerine geldiği gibi sömürebilecekleri bir halk oluşturma çabaları vardır ve umarım bu girişimleri başarısızlıkla sonuçlanacaktır.... 25 yildir bu ülkede kimlerin kan emdigini Türk ulusu biliyor,bundan sakin kuskunuz olmasin.Ergenekon bölücülerin yarattigi bir senaryodur senaryo oldugu hukukun cignenmesinden o kadar belliki birileri Kürt davasi suya düsmesin diye Ergenekona yapismis medet umuyor.Ergenekoncu diye tutuklananlarin hepside bu milletin serefli insanlaridir,ama onlari tutuklatan .....dünyasina döndü TÜRKIYE. Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 25 yildir bu ülkede kimlerin kan emdigini Türk ulusu biliyor,bundan sakin kuskunuz olmasin.Ergenekon bölücülerin yarattigi bir senaryodur senaryo oldugu hukukun cignenmesinden o kadar belliki birileri Kürt davasi suya düsmesin diye Ergenekona yapismis medet umuyor.Ergenekoncu diye tutuklananlarin hepside bu milletin serefli insanlaridir,ama onlari tutuklatan .....dünyasina döndü TÜRKIYE. Bu ülke o sömürücülerin elinden kurtulacak az kaldı,ne kadar vatansever olduklarıda topraktan fışkıran bombalardan belli zaten.... 2 Alıntı
Φ jeune Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 demokratik açılım dedikleri şeyinde asıl amacı ortaya çıktı dilmiş kültürmüş eşitlikmiş özgürlükmüş bunların hepsi hikaye zaten hikaye dediğim şeyden kimsenin rahatsız olduğuda yok amerika amacına ulaşmış ordaki petrolleri ele geçirmiş kendi şirketlerine vermiş pkk yı kullanmış işi bitincede kaldırıp fırlatmış devlet kurma karşığında da pkk ya git teslim olun mu denilmiş bilemiyorum artık amerika bunları iyi yapıyo 1 taşla 2-3 kuş vurmayı artık işi kalmayan pkk dan kurtuluyo ve bize teslim ettirerek kendi içimizde yoğun tartışmaların yaşanması sağlıyo aynı öcalanı bize teslim ettikleri gibi elimize pimi çekilmiş bir bomba verir gibi ayrıca teslim olmayada gelmemişler ellerinde mektuplarla taleplerle gelmişler o mektubu ve talepleri okudum inanılmaz şeyler yazıyo dalga geçer gibi ama biz hükümetimize güveniyoruz pkklıların taleplerini geri çevirmiyeceğini isteklerini yerine getireceğini onları kırmayacağını biliyoruz inancımız tam bu konuda hükümete Alıntı
Φ Ufuk_efe Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Devleti tehdit edenler ve toprak isteyenler artık imtiyaz sahibi ve saygı görüyor,korunuyor. Susarsan Ölürsün Dedikleri Böyle Bi Şey Sanarım. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Bu meseleye başında sağduyuyla,anlayışla,iyi niyetle bakmaya çalışıyordum, anlatsınlar dinleyeyim diyordum bütün olan bitene rağmen; fakat son olaylar bendeki sağduyuyu,anlayışı,demokrosiye olan güvenimi maalesef aldı götürdü.Dinlemek istediğim insanlar,kendini ifade etmesini istediğim, anlamaya çalıştığım insanlar kendilerini dinlemek isteyenleri,anlamak isteyenleri hiç önemsemiyorlarmış,kendileri anlayış beklerken, anlayışın ne demek olduğunu bilmiyorlarmış üzülerek gördüm. Ben ne diyeyim şimdi bu tabloya?Zafer havası içinde karşılanan teröristler ve yüzlerinde yaptıklarından dolayı pişmanlık duyma duygusu adına hiçbir eser yok, yanlarında DTP ve onları çiçeklerle karşılayanlar. Bu nasıl bir görüntüdür Yarabbi, ben bunların bu ülkeyi sevdiğine,bu insanların yüreklerinde barış taşıdığına,bunların demokrasiye inandığına,insana değer verdiğine nasıl inanacağım?Bu insanlara bu milletin evlatlarına Türk-Kürt demeden kurşun sıktıkları için mi güveneceğim,insanları hunharca katlettikleri için mi haklı olarak hak istiyorlar verelim diyeceğim?Bu neyin kutlamasıdır bu tablo neyin zaferidir?Binlerce şehite kurşun sıkmanın zaferini mi kutluyorlar nedir bu Allah aşkına? Üzülerek söylüyorum ki gidişat çok da iyi bir yere değildir.PKK-DTP elele devletin ve milletin suskunluğunu bozmak,ortamı kaos meydanına çevirmek için elinden geleni yapmaktadır.Bu görüntü geri dönüşü olmayacak durumlara sebebiyet verir bunu nasıl görmeden,pervasızca,sorumsuzca hareket edebilmektedirler.İstenilen nedir, bu bir barışın görüntüsü olamaz.Bu görüntü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'yle, milletiyle alay etmektir bunu bu devlete,millete yapmanın hakkı,hukuğu olmaz,bu demokrasi değildir. Herkesin aklını başına alması gerekir, herkes ne yaptığının farkına zaman geçmeden varmalıdır, barış, demokrasi,huzur derken mevcut olan durumu da kaybetmek her aklı başında olanını tedirgin etmelidir. MUHABBETLE... 1 Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2009 . . . MUHABBETLE... Sayin Fuzuli,bu baslikta ve PKK ile ilgili diger basliklarda yazilan ve yazanlara bakin iste Türkiye'nin su anda icine düsürüldügü hal budur. Teröristler birer kahraman oldular ve bu basliklarda kahramanca savunuluyorlar,ama asil Türkiyeyi Türk milletini savunanlar ise bakin nelerle suclaniyp hakarete ugruyorlar,hele bi bakin son birkac günde kimlerin repleri nerelere ve nasil firlamis sanirim daha bir anlasilir ne halde oldugumuz. saygilarla Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2009 Çözümün gerçekleşmesi için öneriniz vardı da uygulanmadımı?Uygulandı da başarılımı olamadı biraz açarmısınız. Sizin destek verdiğiniz siyasi görüş 25 yıldır üstün basireti sayesindemi 5000 askerin 35.000 pkk'linin ve 10.000'lerce sivilin öldüğü bu olaya bir çözüm bulamadı? Biraz mantıklı olan her insan bu realiteyi artık red etmenin ''Kürt yoktur,dili yoktur,son Pkk'li öldürülünceye kadar'' gibi söylemlerin sorunu çözmeyeceğini ve daha fazla insanın canının yanacağını,Türkiyenin zamanını,parasını ve insanlarının kanının boş yere aktığını görebilecektir.... Kendinizi kandırmayın; Teslim olan PKK'lılar ve devamında teslim olacakların olması bir oyundur... Besbelli ki AKP tarafından: "Hadi bakın, biz bu işe el attık, yoğun eleştiriler aldık; bari bazı PKK'lılar dağdan insin de, yaptığımızın işe yaradığı belli olsun, işe yaradı sanılsın!" denilmiş... Ayrıca DTP'nin Apo'yu bu sürece dahil etme amacı ile de birebir örtüşen bir fırsattır bu; Öyle ki gelen teröristler, Apo'nun da referansını taşımaktadırlar, "O olmazsa bu işi bah çözersiniz" demekteler... Bununla birlikte, PKK'nın katlettiği sivillerin bile hesabını, Ordu'ya ve kimi politikalara mal eden zihniyete zerre kadar bir şey demiyorum: Umarım bu gelişmeler sonucunda ETÖ'de biter çünkü ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit eden bu terör örgütüdür.... Hele hele "Ergenekon" gibi bir sanrının var olduğuna sığınanları da tutarsız buluyorum... Daha o adamları tutuklayanlar bile ne için tutukladıklarını, suçlayanlar bile ne için suçladıklarını, ne olduklarını ortaya koyduklarını iddia eden savcılar bile ne olduklarını bilmiyorlar; Siz nereden öğrendiniz ne olduklarını? Mustafa Balbay mı terörist? Türkan Saylan mı? Emin Gürses mi? Bu kimseleri tanyor musunuz? Bu insanları, dağdan inen katiller ile bir mi tutuyorsunuz? Yazık, aydınlık adına yazık! Sizin oneriniz ne peki? Bir 40 yil daha icimizde savasmak mi? Terrorist dedikleriniz de bu topraklarin evlatlari degil mi? Hepimize hayirli olsun! Boşuna "Korku Terörü" yaratmaya çalışmayın. Ne siz, ne de diğerleri, PKK'ya, katlettiği sivillerin, Kürtlerin bile hesabını sorabilecek değilsiniz... PKK diye bir terör varsa, bunun kayıtsız şartsız nedeni, Kürtlerin içinde bulundukları toplumsal yapıları, bu yapının onlara benimsettiği kültür ve yaşam biçimi ve toplum psikolojisidir. PKK'nın amacı da, niyeti de, kim olduğu da, onu savunanlar da, destekleyenler de, bu süreçten umuda kapılanlar da; bellidir... Bu ülkede onlarca insan, onlarca aydın, onlarca asker öldürüldü... Onları öldürenleri kahraman ilan edip, "Barış Gurubu" olarak adlandırabiliyorsunuz... Hem de amacınızın bölücülük olmadığını söyleye söyleye ve teslim olanların da Apo'nun isteği ile ve Apo'nun talepleri koşulunca geldiklerini bile bile... Apo'nun da ne istediği belli: "Kürtlere has güvenlik güçleri, Kürtlere özerk yerel yönetim ve en sonunda devlet" Siz isteseniz de istemeseniz de onlar bu ulkenin vatandaslari ve su anda serbestce ozgurce istedikleri yere gidiyorlar....Artik devir degisti! Kan dokulmeyecek artik! Evet, sevinebilirsiniz Diyarbakırlı... O katiller bugün serberstçe dolaşıyorlar... Onların katlettikleri insanlar da ölmüş ve gömülmüş bir halde ama eğer "Ruh" diye birşey varsa, evet, onlar da özgür bir halde dolaşıyorlar şu an: Bedenlerinden özgür bir halde; Ne kadar güzel... Artık devir değişti, çok doğru: Sağ duyudan yoksun olduğu halde, sağ duyu propagandası yapanların; Demokrasiden yoksun olan Aşiret/Çağdışı toplumsal yapılı insanlar oldukları halde, demokrasi propagandası yapanların; Vicdanı kalmamış oldukları halde, Vicdan propagandası yapanların; Özgürlüğün ve Devrim'in ne demek olduğunu bilmeyenler oldukları halde, Özgürlükçülük oynayanların; Uluslaşmayı sindirememiş Kürt Irkçıları oldukları halde, İnsanlık/Hümanizm propagandası yapanların; Ülkeyi bölmeye yönelik her desteği verdikleri halde; 'Bu ülke bölünmez, bölünmesini istemiyoruz' rolünü kesebilenlerin; Bu ülke için arkadaşları, akrabaları, eşleri, çocukları can verenleri; Vatan Haini ve Uzlaşmazlık Düşmanı ilan edilebilenlerin; Dahası; Artık olaylarının, vicdan ve onur gibi kavramlardan ve erdemlerden çok çok çok uzak bir hal aldığı, Yüzlerin kösele gibi olduğu ve pişkinliğin had safhaya vardığı insanların Sözlerinin geçtiği bir devir var artık... Haklısınız... Abi, hiç boşuna kandırmayalım kendimizi... ToplumBilimsel ve ToplumPsikolojik gerçeklikler var ve ben bunlara yaslanırım: Artık, gerçekten duyarlı insanlar isyan ediyor... Anlaşılıyor; O insanların kökenlerinin Kürt olup olmaması zerre umrumda değil Ve Kürt olup olmamalarında da değil sorun... Ancak, O Aşiret ve Tarikat kültüründen yetişmiş her insan, elbette ki bu yukarıda saydığım kişiliği edinmiş olacak. Bir kere, yapısı; Aşiret/Kan... Çıkara dayalı bir kültür, pragmatist... "Bey ne derse o olur" mantığı var... "Önce ben" mantığı var... "Onlardan iseniz, sorun yok!"... Kendilerinden olan yaşasın, onlardan olanlar bu ülkenin vatandaşı... O kendilerinden olanların öldürdükleri Kürtler ne peki? Mantık şu: "Aman canım, ölmüşlerse ölmüşler; kol kırılır, yen içinde kalır... Onların hesabını, bu teslim olan PKK'lılardan sormayıverelim! Ne de olsa onlar da Kürt; bizden..." Ee abi, öldürdükleri asker, vatandaş, öldürdükleri Kürtler? "Ya hu, dağdakiler de bu ülkenin çocuğu, yeter ki dağdan inip, özgürce yaşasınlar! Bak 'özgürce yaşasınlar' dedim, onlar 'özgürlükçü' insanlar, özgürlük için ölen ölmüş, kalan sağlar bizimdir" Öldürdükleri bu ülkenin çocuğu değil miydi? "Ee onun hesabını devletten soralım bakalım, devlet ne diyecek!" Bu ne demek yaaa? Adamlar, Cumhuriyetin, Laikliğin, Devrim'in kazanımlarını, kendi çıkarları ile pekiştiremiyorlar diye, artı bir çıkar elde edemiyorlar diye dağa çıkıyorlar, insanları öldürüyorlar ama bunun hesabını devletin rejimine soruyoruz: "Sen neden bu insanların İlkel-Aşiret yapısını yok etmeye çalıştın, onlara halkıçılık, laiklik, cumhuriyetçilik uygulamaya kalkıştın?" diyerek... Ya hu boşuna... İlker01'in de dediği gibi "Yazılacak çok şey var ama gerçekten gerek yok artık". Anlatamazsın abi... Anlatılamaz... Hitler'den nefret ederim... Ancak O'nun "Kavgam"ını okuduğumda, Yahudilerden niçin nefret ettiğini çok net bir biçimde anlatmıştı. Yaşadığı yerlerden tanıdığı Yahudilerin, aslında ne kadar ırkçı ve ne kadar bencil olduklarından söz eder... Yahudilerin bu toplumsal psikolojilerinin ve bunun topluma olan yansımalarının, Hitler'i bu noktaya ittiğini çok rahat gözlemleyebilirsiniz o kitabında... Churchill şöyle der: "Keşke, Kavgam'ı ciddiyetle okuyup anlasaydık; O zaman bu adamı durdurabilirdik..." Onlar bile, zamanında oluruna bıraktıkları Hitler'in bu kadar büyük bir katliam yapacaklarını sanmıyordu... Beni de ırkçı falan ilan etmeye çalışmayın laf oyunları ile; Bu forumda görebileceğiniz, en keskin ırkçılık düşmanlarından birisiyimdir... Fakat, gerçeklikler ayrı... Kürtleri, bu toplumpsikolojisine iten o Aşiret yapısı, içten yıkılamaz... Bu artık imkansız... Görüldüğü üzere, Kürtlerin kendileri bu yapıya sahip çıkıyorlar... Ve bu yapı, çok belli ki onların kültürlerini de, kendilerini de, toplumsal psikolojilerini de Toplumun bütünü ile bir uyumsuzluğa götürüyor... Bir çözülme, anlaşılamazlık yaratıyor... Bu uçurum bugün, güya demokrasi taraftarlarınca daha da açılıyor... Git gide yükseliyor... Birgün o yapı dışarıdan çökertilmek zorunda kalınır... Bu kaçınılmaz... Çünkü artık diğer toplumlar Uluslaşırken, arada kangren gibi bir yapı, Irkçı bir yapı yaşamaya çalışıyor. O aşiret yapısına karşı olduklarını söyleyenler bile, bakın, Kürt Irkçılığından başını alamıyorlar... Bugün, bir tanesinin yıkılmış olduğunu bile gösteremezken; "Ulus Devletlerin artık son bulduğunu, çağını tamamladıklarını" iddia edebiliyorlar... Neden? Çünkü kendi Irkçı toplumsal amaçlarını tek doğrulayabilecek iddia bu kafa yapısı! Fakat, Ulus Devlet'ten daha modern bir toplumsallaşma da gösteremiyorlar; Çünkü yok... Çünkü Ulus Toplumu hala en dinamik, en canlı, en işlevsel yapı... Böyle bir yapıda, elbette ki Aşiret Toplumu uyumsuzluk yaşayacak! Bunu suçu, o Ulus Yapı'da değil, O Aşiret yapısındadır... Kürtler bugün Ulus ile bir sorun yaşıyorlarsa, bunun nedeni Ulus kavramında değil... Onların kültürlerinde, o kültürü doğuran toplumsal yapılarında, o toplumsal yapının hukuk ve insanlık algısında... Azıcık Toplum Bilimlerden anlayan bir kimse, Bu çıkarımı daha lisans1 eğitim düzeyi ile bile yapabilir! Sonunda bu Aşiret düzeni yıkılır... Er ya da geç olur ama yıkılır... Fakat yanında, o yapıyı, kemikleşmiş bir biçimde savunanları da götürür... Burada Irkçılıklarını demokratikliğe bezeyen arkadaşlar Türkiye'yi nereden takip ediyorlar bilmiyorum; Fakat, siz, Akp iktidarda diye, ona oy verenlerin bu politikaları desteklediğini hiç sanmayın... Bu türlü politikalar, o ülke için canlarını verenlerin, kendilerine büyük haksızlık yapıldığını düşünmelerine neden olmaya yatkındır ve gerçekten de haksızlık yapılıyor... Bu potansiyel daha da birikir arkadaşlar... Siz, şehit ailelerine gereken yardımı yapmaz, gerekli yaşam standartını temin etmezken, O kişiyi şehit edenleri direk özgür bırakıyor ve hatta pişmanlık yasası diyerek o adama ve ailesine bakıyor, imkanlar tanıyorsanız; Bunda çok büyük çelişkiler var... Siz, birisi şehit olmuşken "aman canım, her şehit ailesi ile de görüşemem ki" diyerek küçümserken, PKK'lılar dağdan, ülkenin bölünmesine yönelik fermanlar getirdikleri halde, valinizi, belediye başkanınızı bilmem neninizi onlara refakatçi olarak gönderiyorsanız; Bunda çok büyük çelişkiler var... Hiçbir bünye, bu kadar çok çelişkiyi bir arada barındıramaz... Siz bugün bayram ediyorsunuz ve bunun gerçekten demokratik olduğunu sanıyorsunuz... Ve Kürtler, toplumsal yapılarının temelsizliğine, onları Ulus yapabilecek bir ortam mücadelenin yokluğuna, onları Ulus yapabilecek bir dilin, kültürün, birikimin, ideolojinin, önderin yokluğuna rağmen, sözüm ona, Millileşmeye çalışıyorlar... Ve bunu, çevrelerindeki tüm diğer toplumların düşmanlıklarını kazanarak yapıyorlar... Diyarbakır Haber Sitesini okuyorum, adamlarda öyle bir kafa yapısı var ki, hala, şu söylemi çok sıkı benimsiyorlar "İçinde bulunduğumuz coğrafyadaki diğer kavimler!" Ya hu kim bu kavimler? İran mı? Türkiye mi? Bu ne kafa yapısıdır, bu ne feodalizmdir, bu ne kancılıktır, bu ne ırkçılıktır? Hala kavimcilik kafa yapısı ve hala Şeyh Sait propagandası var... Dediğim gibi, Kürtler, bu bölgede ne kadar toplum varsa, onların düşmanlığını kazanıyorlar... Bugün içinizden "oh ne güzel, sonunda böleceğiz!" diye sevinip, buraya "yok efendim, bölünmesini istemiyoruz" diye yazarken ve aslında hiç inandırıcı olamazken, Bu bilediğiniz düşmanlıklar öyle bir birikir ki; Sonunda en zayıf halka kim ise, olan onlara olur! 85 yıl öncesini hatırlayın... Bu topraklarda kurtuluş mücadelesine başlayanlar, Aşiret Kürtleri değil, Çerkezi, Lazı, Yahudisi, Hıristiyanı ile Türk Ulusu idi... Kürt Aşiretleri, kendi topraklarında Ermeniler kayırılmaya başlandığında bu mücadeleye katılmayı akıl ettiler; Daha öncesinde değil... Deneyimli bir siyasetçinin ve ideoloğun çıkıp, kimi Kürt aşiretlerini kayırıp, diğerini öteleyip, ikisini birbirine düşürmesine bakar bu çözülme... Hala Devletçi Aşiret - Devletçi Olmayan Aşiret diye bir kafa yapısı var... Sonuçta hala Aşiret anlayışı temelde... Kürtleri Ulus yapmak isteyenler de Aşiretler! Ya hu dünyanın hangi örneğinde var, Aşiret/Feodal yapı kırılmadan oluşabilen bir Ulus! Araplar bile sırf katı kavimdarlıktan dolayı hala Ulus olamıyorlar; Ümmet bile olamıyorlar... Kürtler nasıl olacak? Bu kadar yenilemezi yutulamaz, çiğnenemez, komik bir çelişki olur mu? 2 Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2009 Ülkeye dönen insanlar bu ülkenin yanlış politikaları sonucu dağa çıkmış,bugün o yanlışların düzeltilebilmesi çabasını görmesi üzerine Önder olarak kabul ettikleri Öcalan'ın talimatı ile dağdan dönen insanlardırlar ve bu insanlar bu ülkenin gerçeğidirler. PKK'nin dağdan inmesi Ahmet Türk'ün yada Tayyip Erdoğan'ın değil imralının dön demesi ile olabilecek bir olaydır,Türkiye kamuoyuna bu olayın çözümü doğrultusunda yapılanlara destek çıkması halinde artık çocukların ölmeyeceğini göstermek maksadıyla yapılmıştır ve Türkiyede çokta olumlu karşılanmıştır. ETÖ ile ilgili iddanameler ve mahkeme tutanaklarını temin edebileceğinizi düşündüğüm için bişey yazmıyorum. Topraktan fışkıran bombaların nereden geldiğini sorsam PKK dersiniz sanırım. Bu kimselerle ilgili araştırma yapıldığında Atatürk'ün ismini ve halk tarafından Atatürk'e verilen değeri kullanarak rant elde etmeye çalışan insanlar olduğu açıkça görülüyor. Siz Ceylan Önkol'ların,Uğur Kaymaz'ların hesabını bi sorun,sonra bizi eleştirin. Askerleri ve aydınları öldürenler asla kahraman değillerdir,olamazlarda ama savaşın soğuk yüzünü görmüş insanlar onlara barış için bir umut olarak bakmak durumunda olabilirler. Bugün ülkesinde özerklik uygulayan onlarca ülke var biride Türkiye olabilir ama olmayadabilir,yani bu bir tartışmadır,beraber yaşayabileceğimiz başka bir yönetim tarzı öneriniz varsa buda tartışılabilir,çünkü şu anki yönetim şeklinin yanlış olduğunu düşünen büyük bir kesim var. Ölenlerin üzerinden konuşmak doğru değildir,şehit olan askerde,poliste bizim insanlarımızdır,dağda ölen pkk'lide bizim insanımızdır bunuda kabul etmeniz lazım. Kimine göre haklı,kimine göre haksızdırlar bu ayrı bir konu,annelerine,babalarına,eşlerine,çocuklarına göre haksız olan ölümdür,onların yokluğudur,bunu kullananlar onların acısını arttırmaktan öteye gitmemektedirler,onları her fırsatta gündemem getirip ''barışa hayır'' demek kan davası gütmek onları geri getirmeyecek ancak onlara yenilerini katacaktır. Hala aşiretin Kürt halkının seçimi olduğu yönünde konuşmak,sanki yıllardır gelen bir tane bile iktidar buna aykırı bir söylem geliştirmiş gibi bütün suçu halka atmak insafa sığmaz. Değişen dünyada Kürtlerde değişti ve artık eski içine kapanık,dünyadan kopuk Kürtler değiliz artık,hayatın her alanında kendi benliğimizle varız,bu yobaz,bizi yok saymaya dayalı düşüncelere karşı mücadelemizi devam ettireceğiz. "Aman canım, ölmüşlerse ölmüşler; kol kırılır, yen içinde kalır... Onların hesabını, bu teslim olan PKK'lılardan sormayıverelim! Ne de olsa onlar da Kürt; bizden..." Bu cümlelerinizde dediğiniz bizdenlik,sizdenlik deyimini sadece siz ve sizin görüşünüzdekiler savunuyorlar,yukarıdada dediğim gibi Kan davası gütmek,ölenlerin hesaını sorup kana kan mantığı gütmek çözüm getirmez. Irkçı olan bir başkasına kendi ismini verme çabasıdır bunu tüm dünya böyle yorumlar... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.