Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KUR'AN MUCİZELERİ


....DAVET....

Önerilen İletiler

PARMAK İZİNDEKİ KİMLİK

 

Kur'an'da,insanları ölümden sonra diriltmenin Allah için çok kolay olduğu anlatılırken, insanların özellikle parmak uçlarına dikkat çekilir:

 

 

Evet;onun parmak uçlarını dahi derleyip(yeniden )düzene koymaya güç yetirenleriz.(kıyamet suresi,4)

 

ayette parmak uçlarının vurgulanması,son derece hikmetlidir.çünkü parmak izindeki şekiller ve detaylar, tamamen kişiye özeldir.şu an dünya üzerinde yaşayan ve tarih boyunca yaşamış olan tüm insanların parmak izleri birbirinden farklıdır.dahası,aynı dna dizilimine sahip tek yumurta ikizleri dahi farklı parmak izlerine sahiptirler.

 

parmak izi doğumdan önce cenin üzerinde son şeklini alır ve kalıcı yara olması dışında ömür boyu sabit kalır.

işta bu nedenle parmak izi,herkese özel çok önemli bir "kimlik kartı"sayılmakta ve parmak izi bilimi ise insanlar tarafından bilinen tek değişmez ve yanılmaz kimlik tespit yöntemi olarak kullanılmaktadır.

ancak önemli olan,parmak izi özelliğinin 19.yüzyılın sonlarına doğru feşfedilmiş olmasıdır.ondan önce,insanlar parmak izini hiçbir özelliği olmayan çizgiler olarak görmüştür.fakat Kur'an'da, o dönemde kimsenin dikkatini dahi çekmeyen parmak izleri vurgulanmakta ve bu izlerin ancakçağımızda fark edilen önemine dikkat çekilmektedir.

 

Ömer Çelakıl

 

sevgili arkadaşlar sizden de katkı ve örnekler bekliyorum.

şimdiden ilginize teşekkür ederim.

 

 

sevgiler :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mucize mi ? :wacko: Siz bunlara gereçekten inanıyor musunuz? Yani Kur'an'da mucize olduğuna... Bakalım "mucize" dediğiniz şey neymiş...

 

Önce vermiş olduğunuz ayetin bir önceki ayetine bakalım...

 

Kıyamet Suresi 3 :

 

"İnsan, kendisinin kemiklerini biraraya toplayamayacağımızı mı sanır?"

 

Sonrasında da karşılaştırmalı olarak 4. ayete bakalım...

 

 

DİYANET VAKFI

Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.

 

DİYANET İŞLERİ

Evet, Biz onu, parmak uçlarına varıncaya kadar bütün incelikleriyle yeniden yapmaya kadiriz.

 

SUAT YILDIRIM

4 – Evet, toplarız, hem de parmak uçlarına varıncaya kadar eski halinde düzenleriz!

 

ALİ BULAÇ

Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz.

 

Y. NURİ

4 Hayır, sandığı gibi değil! Biz onun parmak uçlarını da tam bir biçimde düzenlemeye gücü yetenleriz.

 

ELMALILI

Evet, bizim onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.

 

E.YÜKSEL

Evet; parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter. *

 

MUHAMMED ESED

Hayır, kesinlikle! Onu parmak uçlarına kadar yeniden var etmeye kâdiriz!

 

ÖMER NASUHİ

Evet... Parmaklarının uçlarını da düzeltmeye kâdirleriz.

 

S.ATEŞ

Evet, toplarız, onun parmak uçlarnı düzenlemeğe gücümüz yeter.

 

GÖLPINARLI

Evet, değil kemiklerini, parmak uçlarını bile düzüp koşmaya gücümüz yeter.

 

ŞABAN PİRİŞ

Evet, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter.

 

G. ONAN

Evet onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetırenleriz.

 

 

Evet değişik tefsirleri yukarıda gördük. Bu ayette anlatılan durum Tanrı tarafından insan bedeninin parmak uçlarına kadar yeniden düzenlenebileceğidir. Ancak Kur'an'ı bilimsel gösterme çabasında olan bazı kendini bilmezler, çoğu Kur'an'ı bir kez bile okumamış inançlı insanları kandırmak için bu yola başvuruyorlar. Zaten hedef kitle de bu duruma inanmaya hazır.. Ne dersen inanırlar çünkü... Biz doğruyu göstermeye gayret edelim de, yine de inanmak istiyorsanız inanın.

 

Kur'an'da mucize diye bir şey yoktur. Bilimsel gelişmelerin bir tanesi (yazı ile "bir") bile referansını Kur'an'dan almamıştır. Aksini iddia eden buyursun...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak sen.. yam yam diyor ki Kuranda mucize diye bir şey yoktur.. Simon da der ki '' haydi şimdi bütün eller havaya''.. :D

 

Yani ciddiye almıyım diyorum ama o denli zırvalıyorsun ki seni bozmamak elimde değil.. Samimiyetine inansam anlaman için anlatıcam ama sende maksat çok açık nasılsa..

Neyse ben yine seni bozıcam biraz ama şöle bir örnek vereyim.. Yunus süresi 92. ayette der ki ‘(Ey Firavun!) Senden sonra geleceklere ibret olması için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtaracağız. Denizden yüksek bir yere atacağız ki... arkandan geleceklere ibret olsun!..’

 

 

İşte bu ayetin indirilişinden asırlar geçer vee... 1881 yılında, Kızıldeniz kenarındaki Cebellein mevkii’nde, İngiliz araştırmacılar tarafından kızgın kumların içinden bir ceset çıkarılır. Sanki mumyalanmışcasına hiç bozulmadan, hiçbir organı çürümeden, secde halindedir.

 

Araştırmacılar şaşkındır. Çünkü; cesedin en hayret verici özelliği, kızgın kumların arasında kaldığı süre içinde hiç bozulmamaştır. Daha da önemlisi mumyalanmamış olmasıdır. Cesedi bulan İngiliz araştırma ekibi, ‘Karbon 14’ metodu uygulayarak yaklaşık 3 bin yıl öncesine ait olduğunu saptar. Sonra da onu ülkelerindeki ünlü British Museum (Britanya Müzesi)’ne götürürler...

 

 

Evet sevgili yam yam sen istediğin kadar Kuranda mucize yoktur de.. Görebilene mucizeler çok açıktır. Ayrıca senin çarpıtmak istediğin gibi eğer kastedilen parmaklar olsaydı sadece ''parmaklarına kadar düzeltiriz'' denilirdi.. Parmak uçları denildiği vakit burda bir ayrıntı var demektir . ;)

 

Bakalım Firavun mucizesine karşı ne *********** ? :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demir, Kuran'da dikkat çekilen elementlerden biridir. Kuran'ın "Hadid", yani "Demir" adlı Suresi'nde şöyle buyrulur:

 

... Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik... (Hadid Suresi, 25)

 

Demir dünya üzerinde üçüncü en yaygın elementtir ve yer kabuğunun yüzde beşini oluşturur. Demir elementi, Dünya'da bu kadar fazla miktarda bulunmasına karşın, demirin oluşumu Dünya dışında gerçekleşmiştir. Modern astronomik bulgular, Dünya'daki demir madeninin dış uzaydaki dev yıldızlardan geldiğini ortaya koymuştur.41

 

Kuran'da bu bilimsel gerçek mucizevi bir şekilde bildirilmektedir.

 

Bu da başka bir örnek.. :)

Bakınız şimdi ateistler ve din düşmanları nasılda ayeti çarpıtma yoluna gidecekler hep beraber izleyelim.. :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mucize mi ? :wacko: Siz bunlara gereçekten inanıyor musunuz? Yani Kur'an'da mucize olduğuna... Bakalım "mucize" dediğiniz şey neymiş...

 

Önce vermiş olduğunuz ayetin bir önceki ayetine bakalım...

 

Kıyamet Suresi 3 :

 

"İnsan, kendisinin kemiklerini biraraya toplayamayacağımızı mı sanır?"

 

Sonrasında da karşılaştırmalı olarak 4. ayete bakalım...

DİYANET VAKFI

Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.

 

DİYANET İŞLERİ

Evet, Biz onu, parmak uçlarına varıncaya kadar bütün incelikleriyle yeniden yapmaya kadiriz.

 

SUAT YILDIRIM

4 – Evet, toplarız, hem de parmak uçlarına varıncaya kadar eski halinde düzenleriz!

 

ALİ BULAÇ

Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz.

 

Y. NURİ

4 Hayır, sandığı gibi değil! Biz onun parmak uçlarını da tam bir biçimde düzenlemeye gücü yetenleriz.

 

ELMALILI

Evet, bizim onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.

 

E.YÜKSEL

Evet; parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter. *

 

MUHAMMED ESED

Hayır, kesinlikle! Onu parmak uçlarına kadar yeniden var etmeye kâdiriz!

 

ÖMER NASUHİ

Evet... Parmaklarının uçlarını da düzeltmeye kâdirleriz.

 

S.ATEŞ

Evet, toplarız, onun parmak uçlarnı düzenlemeğe gücümüz yeter.

 

GÖLPINARLI

Evet, değil kemiklerini, parmak uçlarını bile düzüp koşmaya gücümüz yeter.

 

ŞABAN PİRİŞ

Evet, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter.

 

G. ONAN

Evet onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetırenleriz.

 

 

Evet değişik tefsirleri yukarıda gördük. Bu ayette anlatılan durum Tanrı tarafından insan bedeninin parmak uçlarına kadar yeniden düzenlenebileceğidir. Ancak Kur'an'ı bilimsel gösterme çabasında olan bazı kendini bilmezler, çoğu Kur'an'ı bir kez bile okumamış inançlı insanları kandırmak için bu yola başvuruyorlar. Zaten hedef kitle de bu duruma inanmaya hazır.. Ne dersen inanırlar çünkü... Biz doğruyu göstermeye gayret edelim de, yine de inanmak istiyorsanız inanın.

 

Kur'an'da mucize diye bir şey yoktur. Bilimsel gelişmelerin bir tanesi (yazı ile "bir") bile referansını Kur'an'dan almamıştır. Aksini iddia eden buyursun...

 

 

 

 

 

sayın yam yam öncelikle verdiğiniz tefsirler ve katkılarınız için teşekkür ederim.ayrıca verdiğiniz tefsirlere bakarak araştırmış olduğunuzu vurgulamanız da çok güzel .gelelim mucizelere,

Allah'tan başka hiçbirşeyde ve hiçkimse de yaratıcı sıfatı olmadığı için, ben bir inanan olarak Rabbimin yarattığı herşeyi mucize olarak görür ve hayretler içersinde kalırım.sizin mucize olarak saymamanızı da anlayabiliyorum ya da anlamaya çalışıyorum.

 

sevgiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak sen.. yam yam diyor ki Kuranda mucize diye bir şey yoktur.. Simon da der ki '' haydi şimdi bütün eller havaya''.. :D

 

Yani ciddiye almıyım diyorum ama o denli zırvalıyorsun ki seni bozmamak elimde değil.. Samimiyetine inansam anlaman için anlatıcam ama sende maksat çok açık nasılsa..

Neyse ben yine seni bozıcam biraz ama şöle bir örnek vereyim.. Yunus süresi 92. ayette der ki ‘(Ey Firavun!) Senden sonra geleceklere ibret olması için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtaracağız. Denizden yüksek bir yere atacağız ki... arkandan geleceklere ibret olsun!..’

İşte bu ayetin indirilişinden asırlar geçer vee... 1881 yılında, Kızıldeniz kenarındaki Cebellein mevkii’nde, İngiliz araştırmacılar tarafından kızgın kumların içinden bir ceset çıkarılır. Sanki mumyalanmışcasına hiç bozulmadan, hiçbir organı çürümeden, secde halindedir.

 

Araştırmacılar şaşkındır. Çünkü; cesedin en hayret verici özelliği, kızgın kumların arasında kaldığı süre içinde hiç bozulmamaştır. Daha da önemlisi mumyalanmamış olmasıdır. Cesedi bulan İngiliz araştırma ekibi, ‘Karbon 14’ metodu uygulayarak yaklaşık 3 bin yıl öncesine ait olduğunu saptar. Sonra da onu ülkelerindeki ünlü British Museum (Britanya Müzesi)’ne götürürler...

Evet sevgili yam yam sen istediğin kadar Kuranda mucize yoktur de.. Görebilene mucizeler çok açıktır. Ayrıca senin çarpıtmak istediğin gibi eğer kastedilen parmaklar olsaydı sadece ''parmaklarına kadar düzeltiriz'' denilirdi.. Parmak uçları denildiği vakit burda bir ayrıntı var demektir . ;)

 

Bakalım Firavun mucizesine karşı ne *********** ? :)

 

 

 

Demir, Kuran'da dikkat çekilen elementlerden biridir. Kuran'ın "Hadid", yani "Demir" adlı Suresi'nde şöyle buyrulur:

 

... Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik... (Hadid Suresi, 25)

 

Demir dünya üzerinde üçüncü en yaygın elementtir ve yer kabuğunun yüzde beşini oluşturur. Demir elementi, Dünya'da bu kadar fazla miktarda bulunmasına karşın, demirin oluşumu Dünya dışında gerçekleşmiştir. Modern astronomik bulgular, Dünya'daki demir madeninin dış uzaydaki dev yıldızlardan geldiğini ortaya koymuştur.41

 

Kuran'da bu bilimsel gerçek mucizevi bir şekilde bildirilmektedir.

 

Bu da başka bir örnek.. :)

Bakınız şimdi ateistler ve din düşmanları nasılda ayeti çarpıtma yoluna gidecekler hep beraber izleyelim.. :D

 

 

 

 

sevgili arman verdiğin örnekler ve katkıların için çok teşekkür ederim.

 

ALLAH A DAİMA EMANET OL

sevgiler :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gene her zaman yaptığını yapmışsın yam_yam. Çok hiç açık yok nasıl mucize gösterme ve insanları kandırma mekanizmasını çalıştıırıyorlar göstermişsin...

 

Eline sağlık... Bu yazıyı kopyaladım... ve bir kaç kişiye göndereceğim...

 

Aslında insanın üzülmeside gerekiyor çünkü birileri olmayan şeyleri başkalarını kullanabilmek için nasıl saptırıyor insan üzülüyor...

 

Bilgi için teşekkürler...

 

 

 

 

sayın x men insanları kimler kandırıyor?????????

kandırma mekanizması mı??? her söz sahibine aittir.

yazıyı kopyalamışsınız iyi de etmişsiniz.mümkünse birkaç kişiye değil biçok kişiye gönderin,insanlara Allah kelamını okutturup (amacınız belli ama yine de) sevaba girersiniz .

görüyorum çok hassassınız, inananlar için yani bizler için üzülmenize gerek yok biz mutluyuz.siz kendinize üzülebilirsiniz.

 

sevgiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yam yam aynı surenin içinde sorunada cevab verilmiş sanırım gözünden kaçmış

kıyame suresi37-38-39-40

(O,) akıtılan bir meniden bir nutfe değilmiydi

sonra bir alaka oldu da(allah onu insan şeklinde)yarattı ve (azalarını)düzenledi

Derken ondan erkek ve dişi iki eş kıldı

bunları yapan ölüleri diriltmeye kadir değilmidir

başka bir ayettede

deki o kemikleri ilk kim yaratmışsa o yaratacak

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak sen.. yam yam diyor ki Kuranda mucize diye bir şey yoktur.. Simon da der ki '' haydi şimdi bütün eller havaya''.. :D

 

Yani ciddiye almıyım diyorum ama o denli zırvalıyorsun ki seni bozmamak elimde değil.. Samimiyetine inansam anlaman için anlatıcam ama sende maksat çok açık nasılsa..

Neyse ben yine seni bozıcam biraz ama şöle bir örnek vereyim.. Yunus süresi 92. ayette der ki ‘(Ey Firavun!) Senden sonra geleceklere ibret olması için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtaracağız. Denizden yüksek bir yere atacağız ki... arkandan geleceklere ibret olsun!..’

İşte bu ayetin indirilişinden asırlar geçer vee... 1881 yılında, Kızıldeniz kenarındaki Cebellein mevkii’nde, İngiliz araştırmacılar tarafından kızgın kumların içinden bir ceset çıkarılır. Sanki mumyalanmışcasına hiç bozulmadan, hiçbir organı çürümeden, secde halindedir.

 

Araştırmacılar şaşkındır. Çünkü; cesedin en hayret verici özelliği, kızgın kumların arasında kaldığı süre içinde hiç bozulmamaştır. Daha da önemlisi mumyalanmamış olmasıdır. Cesedi bulan İngiliz araştırma ekibi, ‘Karbon 14’ metodu uygulayarak yaklaşık 3 bin yıl öncesine ait olduğunu saptar. Sonra da onu ülkelerindeki ünlü British Museum (Britanya Müzesi)’ne götürürler...

Evet sevgili yam yam sen istediğin kadar Kuranda mucize yoktur de.. Görebilene mucizeler çok açıktır. Ayrıca senin çarpıtmak istediğin gibi eğer kastedilen parmaklar olsaydı sadece ''parmaklarına kadar düzeltiriz'' denilirdi.. Parmak uçları denildiği vakit burda bir ayrıntı var demektir . ;)

 

Bakalım Firavun mucizesine karşı ne *********** ? :)

 

Arman çok basit birisin... Yukarıda iletimde bahsettiğim "inanmaya hazır hedef kitle"nin en önde gidenlerinden birisin. Seninle muhatap olmayacağımı defalarca yazdım. Hala bana söz hakkı doğuran iletiler yazıyorsun. Hadi ciddi konulardan bahsetsen "tamam" diyeceğim de, senin abukluklarınla uğraşıyoruz. Neyse hem bana cevap hakkı doğduğundan, hem de bilmeyen arkadaşlar için cevap vereceğiz artık.

 

O cesedin bir firavuna ait olduğuna dair en ufak bir işaret yoktur. Firavunlar şaşalı mezarlara, hazineleri ile birlikte gömülürlerdi. (Bunu biliyorsundur herhalde) Tanrı tarafından "kurtarıldığı" da gerçek değildir. O ceset basit bir mezarda, basit çanak çömlekler ile birlikte bulunmuştur. Bu çanak çömlekler onun insanlar tarafından gömüldüğünün ve sıradan insan cesedi olduğunun kanıtıdır. Kızgın kumların içinde çürümeden kalmasının hikmeti ise zaten sıcak çöl kumundadır. Bu sıcak çöl kumu cesedin hemen kurumasını sağlamış, ve ceset kısmen bozulmadan günümüze kadar ulaşmıştır. Ancak "mucizeciler" bu duruma da hemen atlamışlar ve "işte Kur'an'da geçen firavunun cesedi" gibi martavallar okumuşlardır. Senin gibiler de buna hemen inanmışlardır. Durum bundan ibaret...

 

"Ayrıca senin çarpıtmak istediğin gibi eğer kastedilen parmaklar olsaydı sadece ''parmaklarına kadar düzeltiriz'' denilirdi.. Parmak uçları denildiği vakit burda bir ayrıntı var demektir . ;)"

 

demişsin... :D Bu da, çok basit olmuş... "Saçından tırnağına kadar" ifadesi senin için ne anlama geliyor?

 

DİYANET İŞLERİ

Evet, Biz onu, parmak uçlarına varıncaya kadar bütün incelikleriyle yeniden yapmaya kadiriz.

 

Buradan bile anlayamıyorsun değil mi? Çünkü kafanı mucizeye takmışsın bir kere. Burada anlatılanın "saçından tırnağına kadar" ifadesine benzer bir anlatım olduğunu kavrayamayacak kadar yozlaşmışsın...

 

Bunları senin alamanı beklemiyorum. Sen mucizelere inanmaya devam et. Bana cevap hakkı doğduğu, ve diğer okuyanlar, "mucize olabilir mi" diye düşünecekler için yazdım bu yazıyı..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demir, Kuran'da dikkat çekilen elementlerden biridir. Kuran'ın "Hadid", yani "Demir" adlı Suresi'nde şöyle buyrulur:

 

... Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik... (Hadid Suresi, 25)

 

Demir dünya üzerinde üçüncü en yaygın elementtir ve yer kabuğunun yüzde beşini oluşturur. Demir elementi, Dünya'da bu kadar fazla miktarda bulunmasına karşın, demirin oluşumu Dünya dışında gerçekleşmiştir. Modern astronomik bulgular, Dünya'daki demir madeninin dış uzaydaki dev yıldızlardan geldiğini ortaya koymuştur.41

 

Kuran'da bu bilimsel gerçek mucizevi bir şekilde bildirilmektedir.

 

Bu da başka bir örnek.. :)

Bakınız şimdi ateistler ve din düşmanları nasılda ayeti çarpıtma yoluna gidecekler hep beraber izleyelim.. :D

 

Ayetin tamamını yazalım önce ;

 

"And olsun ki peygamberlerimizi belgelerle gönderdik; insanların doğru (adaletli) hareket etmeleri için peygamberlere kitap ve ölçü indirdik; pek sert olan ve insanlara birçok faydası bulunan demiri de indirdik. Bu, Allah'ın dinine ve peygamberlerine görmeksizin yardım edenleri meydana çıkarması içindir. Doğrusu Allah kuvvetlidir, güçlüdür."

 

Kur'an'ın pek çok yerinde Tanrının göklerde (!) olduğunu ima eden, dahası açıkça söyleyen ayetler vardır. "İndirdik" ifadesi de bu imalardan biridir. Bakın ayette; " "And olsun ki peygamberlerimizi belgelerle gönderdik; insanların doğru (adaletli) hareket etmeleri için peygamberlere kitap ve ölçü indirdik; pek sert olan ve insanlara birçok faydası bulunan demiri de indirdik. " ifadesi var. Yani Tanrı, kendi katından peygamberlere kitap ve ölçü indirdiğini, demiri de indirdiğini söylüyor.

 

Mucizeciler grubu bu ayeti de almışlar, "bakın demir yıldızlardan inmiştir. Kur'an'da da yazıyıyor" martavalları uydurmuşlardır. Halbuki "indirdik" ifadesi yıldızları ifade etmez. Bu ifade, Tanrı katını anlatır. Aksi halde Kur'an ve ölçü de mi yıldızlardan indirildi? Zira demir ile birlikte Kur'an ve ölçü de sayılmıştır. Size bir örnek ;

 

"Biz İsrailoğullarını oymaklar halinde oniki kabileye ayırdık. Kavmi kendisinden su isteyince, Musa'ya, "Asanı taşa vur!" diye vahyettik. Derhal ondan oniki pınar fışkırdı. Her kabile içeceği yeri belledi. Sonra üzerlerine bulutla gölge yaptık, onlara kudret helvası ve bıldırcın eti indirdik. (Onlara dedik ki) "Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yeyin. "Ama onlar (emirlerimizi dinlememekle) bize değil kendilerine zulmediyorlardı. " (Araf Suresi 160)

 

Buradaki kudret helvası ve bıldırcın eti nereden indirildi sizce? Yıldızlardan mı?

 

Yemezler....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İşte Ate mantığı budur.. Doğruları çarpıtmak işine gelmeyeni inkar etmek.. Yam yamın başka bir özelliği yok.. :D

Bilimadamlarınca kabul görmüş Firavun mumyası için değildir diyor.. Diyecek tabi :) Ne de olsa o en ünlü arkeologumuz...

 

Ayetlerin anlamlarını ise çarpıtmaya devam etmişsin ... Sanki bir kelime arapça biliyormuşsun gibi.. ;)

Sen devam et .. Sen yanlış yazmaya devam ettikçe ben düzelteceğim..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayın x men insanları kimler kandırıyor?????????

kandırma mekanizması mı??? her söz sahibine aittir.

yazıyı kopyalamışsınız iyi de etmişsiniz.mümkünse birkaç kişiye değil biçok kişiye gönderin,insanlara Allah kelamını okutturup (amacınız belli ama yine de) sevaba girersiniz .

görüyorum çok hassassınız, inananlar için yani bizler için üzülmenize gerek yok biz mutluyuz.siz kendinize üzülebilirsiniz.

 

sevgiler

 

 

sevgili arkadaşım haklısınız...

Allaha göre basit bir bilim insana göre mucizedir. O ol der olur biz araştırırız. Ancak Kuran der ki siz inanmayanların kalbine tesir edemezsiniz çünkü biz onların kalplarini mühürlemişizdir. onlar artık anlamazlar.

 

O bakımdan biz araştırmaya ve O'nun yarattığımucizeleri hayranlıkla seyretmeye devam edelim.

 

bana göre insan bedeni başlı başına mucize.

 

Kuran ise ne kadar çok okunursa o kadar çok mucizeyi bize gösteriyor.

 

Bakmak ile görmek arasında çok fark vardır...

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayetin tamamını yazalım önce ;

 

"And olsun ki peygamberlerimizi belgelerle gönderdik; insanların doğru (adaletli) hareket etmeleri için peygamberlere kitap ve ölçü indirdik; pek sert olan ve insanlara birçok faydası bulunan demiri de indirdik. Bu, Allah'ın dinine ve peygamberlerine görmeksizin yardım edenleri meydana çıkarması içindir. Doğrusu Allah kuvvetlidir, güçlüdür."

 

Kur'an'ın pek çok yerinde Tanrının göklerde (!) olduğunu ima eden, dahası açıkça söyleyen ayetler vardır. "İndirdik" ifadesi de bu imalardan biridir. Bakın ayette; " "And olsun ki peygamberlerimizi belgelerle gönderdik; insanların doğru (adaletli) hareket etmeleri için peygamberlere kitap ve ölçü indirdik; pek sert olan ve insanlara birçok faydası bulunan demiri de indirdik. " ifadesi var. Yani Tanrı, kendi katından peygamberlere kitap ve ölçü indirdiğini, demiri de indirdiğini söylüyor.

 

Mucizeciler grubu bu ayeti de almışlar, "bakın demir yıldızlardan inmiştir. Kur'an'da da yazıyıyor" martavalları uydurmuşlardır. Halbuki "indirdik" ifadesi yıldızları ifade etmez. Bu ifade, Tanrı katını anlatır. Aksi halde Kur'an ve ölçü de mi yıldızlardan indirildi? Zira demir ile birlikte Kur'an ve ölçü de sayılmıştır. Size bir örnek ;

 

"Biz İsrailoğullarını oymaklar halinde oniki kabileye ayırdık. Kavmi kendisinden su isteyince, Musa'ya, "Asanı taşa vur!" diye vahyettik. Derhal ondan oniki pınar fışkırdı. Her kabile içeceği yeri belledi. Sonra üzerlerine bulutla gölge yaptık, onlara kudret helvası ve bıldırcın eti indirdik. (Onlara dedik ki) "Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yeyin. "Ama onlar (emirlerimizi dinlememekle) bize değil kendilerine zulmediyorlardı. " (Araf Suresi 160)

 

Buradaki kudret helvası ve bıldırcın eti nereden indirildi sizce? Yıldızlardan mı?

 

Yemezler....

 

yazık ya sen vaktini niye inanmadığın şeyler için harcıyorsun.

git kendine göre araştımalar yap. biz inananlar Allah'a çok şükür kalpleri mühürlenmeyenleriz.

 

biz nasıl ki inanmayanların kalplerine etki edemiyorsak inanmayanlar da bizim kalplerimize etki edemez.

senin göstereceğin hiç bir kanıt gerçeği yansıtmıyor ayetleri yazıyorsun da ne oluyor.

 

tarık süresi 1-2-3-4-5-6-7

göğe ve tarıka andolsun. tarıkın ne olduğunu sen nereden bileceksin? o karanlığı delen yıldızdır.hiç bir şey yoktur ki başında bir koruyucu olmasın. bir baksın insan neden yaratıldı. atılan bir sudan yaratıldı. bel ve kaburga kemikleri arasından çıkan. o onu tekrar döndürüp yaratmaya kadirdir.

 

1500 yıl önce gelen ayete bakarmısın. bu sözler de neler anlatılıyor?

 

hem belki dediğin gibi bıldırcın ve helva yıldızlardan gelmiştir. yıldızların sırrını çözdünmü sen?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İşte Ate mantığı budur.. Doğruları çarpıtmak işine gelmeyeni inkar etmek.. Yam yamın başka bir özelliği yok.. :D

Bilimadamlarınca kabul görmüş Firavun mumyası için değildir diyor.. Diyecek tabi :) Ne de olsa o en ünlü arkeologumuz...

 

Ayetlerin anlamlarını ise çarpıtmaya devam etmişsin ... Sanki bir kelime arapça biliyormuşsun gibi.. ;)

Sen devam et .. Sen yanlış yazmaya devam ettikçe ben düzelteceğim..

 

Verilebilecek cevabı olmayanların klasik yorumlarından örnekler vermişsin arman...

 

1 - Hangi doğruyu nasıl çarpıtmışım ?

2 - Neyi inkar etmişim?

3- Hangi bilim adamı bu cesedin firavun mumyası olduğunu kabul etmiş?

4- Daha önce "mumyalanmamış" diyen sen, şimdi ne için "firavun mumyası" ifadesini kullanıyorsun?

 

Önce bu sorulara bir cevap ver ki (tabi verilebilecek bir cevabın varsa) , sonrasında benim için söylediklerini bir gerekçeye dayandırabilesin.

 

Ayetlerin anlamını çarpıtıyormuşum da arman bey düzeltecekmiş... :D Düzelt bakalım nasıl düzeltebiliyorsun.. Yukarıda bir farklı tefsirlerden örnekler verdim. Sen de kendi tefsirini yap da, biz de doğrusunu görüp öğrenelim... :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak şimdi yam yam eğer hakkaten samimiysen zaten sana kaale alıp öğrenmen için yarımcı olur en ince ayrıntısına kadar tartışırz.. Ama senin yaptığın tek şey inkar etmek ve çarpıtmak.. Madem çok bilimselci geçiniyorsun Prof. Dr Maurice Bucaille nin kitaplarını araştır.. Firavunun cesediyle ilgili bak bakalım o neler yazmış.. İnkarcılar cesedin yanında kap kaçak bulunduğu için bunun bir köylü csedi olabileceğini söylerler ama kimse kıyıda bulunan bu cesedin köylüler tarafından örflerine uygun olarak gömülkebileceğini ve bu yüzden bir kaç parça eşyanın firavunun yanına köylüler tarafından konulabilceği ihtimali aklına gelmez mi ? Ayrıca eğer o ceset bir öylüye aitse orada başka köylü cesetleri de bulunması gerekmezmiydi ? wink.gif

Tüm bunların yanısıra hangi bilim adamı bunun bir köylüye ait olduğunu ispatlayabilmiş ki ?

 

Demir ile ilgili ayetlere gelince .. '' indirdik '' kelimesinden sen ne anlıyon bilmiyorum ama beyni olan herkes indirdik denilince yukarıdan aşağıya bir şeylerin indirildiğini anlar .. Kudret helvası gördün mü hayatında hiç ? Ya da Bıldırcın yerlerde sürünen bir hayvanmıdır.. Etinden beslenmek için onu yerdemi yakalarsın yoksa havada uçarken mi indirirsin..

Benimle kelime oyunları oynamaktan vazgeç .. Zaten komiksin daha da gülünç oluyorsun. biggrin.gif daha fazla ciddiye alamıycam seni kusura bakmayacaksın artık.. smile.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak şimdi yam yam eğer hakkaten samimiysen zaten sana kaale alıp öğrenmen için yarımcı olur en ince ayrıntısına kadar tartışırz.. Ama senin yaptığın tek şey inkar etmek ve çarpıtmak.. Madem çok bilimselci geçiniyorsun Prof. Dr Maurice Bucaille nin kitaplarını araştır.. Firavunun cesediyle ilgili bak bakalım o neler yazmış.. İnkarcılar cesedin yanında kap kaçak bulunduğu için bunun bir köylü csedi olabileceğini söylerler ama kimse kıyıda bulunan bu cesedin köylüler tarafından örflerine uygun olarak gömülkebileceğini ve bu yüzden bir kaç parça eşyanın firavunun yanına köylüler tarafından konulabilceği ihtimali aklına gelmez mi ? Ayrıca eğer o ceset bir öylüye aitse orada başka köylü cesetleri de bulunması gerekmezmiydi ? wink.gif

Tüm bunların yanısıra hangi bilim adamı bunun bir köylüye ait olduğunu ispatlayabilmiş ki ?

 

Demir ile ilgili ayetlere gelince .. '' indirdik '' kelimesinden sen ne anlıyon bilmiyorum ama beyni olan herkes indirdik denilince yukarıdan aşağıya bir şeylerin indirildiğini anlar .. Kudret helvası gördün mü hayatında hiç ? Ya da Bıldırcın yerlerde sürünen bir hayvanmıdır.. Etinden beslenmek için onu yerdemi yakalarsın yoksa havada uçarken mi indirirsin..

Benimle kelime oyunları oynamaktan vazgeç .. Zaten komiksin daha da gülünç oluyorsun. biggrin.gif daha fazla ciddiye alamıycam seni kusura bakmayacaksın artık.. smile.gif

 

Yani herhangi bir yerde tek başına bir ceset bulursanız, bu ceset mutlaka bir firavuna aittir öyle mi? Bu cesedin bir firavuna ait olmadığını kanıtlamak için, o cesedin bir köylüye ait olduğunun kanıtlanması gerekiyor öyle mi? biggrin.gif Bir de bana "komik" yakıştırması yapıyorsun... Pes doğrusu...

 

"İndirdik" ifadesi ile ilgili alenen saçmalamışsın. Orada anlatılanın, İsa'ya gökten inen sofra olduğunu anlayamayacak kadar din bilgisinden yoksunsun... Bir de beni ciddiye almamaktan falan bahsetmişsin... Sevsinler....

 

Dengim değilsin arman...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yani herhangi bir yerde tek başına bir ceset bulursanız, bu ceset mutlaka bir firavuna aittir öyle mi? Bu cesedin bir firavuna ait olmadığını kanıtlamak için, o cesedin bir köylüye ait olduğunun kanıtlanması gerekiyor öyle mi? :D Bir de bana "komik" yakıştırması yapıyorsun... Pes doğrusu...

 

"İndirdik" ifadesi ile ilgili alenen saçmalamışsın. Orada anlatılanın, İsa'ya gökten inen sofra olduğunu anlayamayacak kadar din bilgisinden yoksunsun... Bir de beni ciddiye almamaktan falan bahsetmişsin... Sevsinler....

 

Dengim değilsin arman...

 

Elbette ben sana denk değilim :D ( bunun için senden özür dilerim elimden geldiğince seviyene inmeye çalışıyorum )... İsaya gökten inen sofraya kadar Hz İbrahim için de indirilen bir sofra vardır.. Kudret helvası Hz Musa ve müritleri Firavundan kaçarken yanlarına aldıkları besindir.. Kaçak güreşme sorularıma cevap ver ? Kudret helvası gördün mü hiç ? Ve arapça tek bir kelime biliyormusun ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elbette ben sana denk değilim :D ( bunun için senden özür dilerim elimden geldiğince seviyene inmeye çalışıyorum )... İsaya gökten inen sofraya kadar Hz İbrahim için de indirilen bir sofra vardır.. Kudret helvası Hz Musa ve müritleri Firavundan kaçarken yanlarına aldıkları besindir.. Kaçak güreşme sorularıma cevap ver ? Kudret helvası gördün mü hiç ? Ve arapça tek bir kelime biliyormusun ?

 

Kaçak güreşmek... :wacko: Yazdıklarının hepsine karşılık, ciddi cevaplar verdim (Her ne kadar saçma olsalar da) Ama maalesef senden aynı ciddiyette karşılık alamadım (ouvv.. Dejavu). Sonra da kalmış beni kaçak güreşmekle itham etmişsin... Beceremiyorsun be arkadaşım... Uzun zamandır bu forumdasın, tartışma usulünü öğrenemedin gitti..

 

Dediğim gibi sana cevap yazmamın sebebi bunlara mucize diye inanacak potansiyel kitle içindi. Ben gerekli cevapları verdim. Artık senin saçmalıklarınla uğraşamayacağım..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

EVRENİN VAROLUŞU

 

 

20. yüzyılın ortalarına dek hakim olan görüş, evrenin sonsuz boyutlara sahip olduğu, sonsuzdan beri var olduğu ve sonsuza kadar da var olacağı şeklindeydi. "Statik (durağan) evren modeli" adı verilen bu anlayışa göre, evren için herhangi bir başlangıç veya son söz konusu değildi.

Materyalist felsefenin de temelini oluşturan bu görüş, evreni sabit, durağan ve değişmez bir maddeler bütünü olarak kabul ederken, bir Yaratıcının varlığını da reddediyordu. Oysa 20. yüzyılda gelişen bilim ve teknoloji, materyalistlere zemin sağlayan durağan evren modeli gibi ilkel anlayışları kökünden yıkmıştır.

 

21. yüzyılın başlarında olduğumuz şu dönemde, evrenin bir başlangıcı olduğu, yok iken bir anda büyük bir patlamayla var olduğu modern fizik tarafından pek çok deney, gözlem ve hesapla ispatlanmış durumdadır. Ayrıca, evrenin, materyalistlerin iddia ettikleri gibi sabit ve durağan olmadığı, tam tersine sürekli bir hareket ve değişim içinde olduğu, genişlediği de saptanmıştır. Bugün bu gerçekler bütün bilim dünyası tarafından kabul edilmektedir.

 

Kuran-ı Kerim'de evrenin ortaya çıkışı şöyle açıklanır:

 

O gökleri ve yeri yoktan var edendir... (Enam Suresi, 101)

 

Kuran'da verilen bu bilgi, çağdaş bilimin bulgularıyla tam bir uyum içindedir. Başta da belirttiğimiz gibi astrofiziğin ulaştığı kesin sonuç, tüm evrenin madde ve zaman boyutlarıyla birlikte, bir sıfır anında, büyük bir patlamayla var olduğudur. "Büyük Patlama", orijinal adıyla "Big Bang" teorisi, tüm evrenin yaklaşık 15 milyar yıl önce tek bir noktanın patlamasıyla yokluktan meydana geldiğini kanıtlamıştır.

 

Big Bang'den önce madde diye bir şey yoktur. Maddenin, enerjinin, hatta zamanın dahi bulunmadığı, tamamen metafizik olarak tanımlanabilecek bir yokluk ortamında, madde, enerji ve zaman bir anda yaratılmıştır. Modern fiziğin ortaya koyduğu bu büyük gerçek, Kuran'da bize 1400 yıl önceden haber verilmektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Astronomi biliminin henüz gelişmemiş olduğu bir dönemde, 14 asır önce indirilen Kuran-ı Kerim'de evrenin genişlediğinden şöyle bahsedilir:

Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47)

 

Yukarıdaki ayette geçen "sema (gök)" kelimesi Kuran'ın pek çok yerinde uzay ve evren anlamında kullanılır. Nitekim burada da bu anlamda kullanılmıştır ve evrenin genişleyici olduğu bildirilmiştir. Türkçeye "Şüphesiz Biz genişleticiyiz (genişleteniz/genişletmekte olanız)" olarak çevrilen Arapça "inna le musiune" ifadesindeki "musi'une" kelimesi, "genişletmek" anlamına gelen "evsea" fiilinden türemiştir. "Le" ön-eki de takip ettiği isim ya da sıfata vurgu ekleyerek "çok fazla" anlamı katmaktadır. Dolayısıyla bu ifade "Biz göğü veya evreni çok fazla genişletiyoruz" anlamı taşımaktadır. Bilimin bugün varmış olduğu sonuç da Kuran'da bize bildirilenle aynıdır.1

 

 

Georges Lemaitre

 

 

20. yüzyılın başlarına dek bilim dünyasında hakim olan tek görüş, "evrenin durağan bir yapıya sahip olduğu ve sonsuzdan beri süregeldiği" şeklindeydi. Ancak, günümüz teknolojisi sayesinde gerçekleştirilen araştırma, gözlem ve hesaplamalar evrenin bir başlangıcı olduğunu ve sürekli olarak "genişlediğini" ortaya koydu.

 

Rus fizikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı evren bilimci Georges Lemaitre, 20. yüzyılın başlarında evrenin sürekli hareket halinde olduğunu ve genişlediğini teorik olarak hesapladılar.

 

 

Bu gerçek, 1929 yılında gözlemsel olarak da ispatlandı. Amerikalı astronom Edwin Hubble kullandığı dev teleskopla gökyüzünü incelerken, yıldızların ve galaksilerin sürekli olarak birbirlerinden uzaklaştıklarını keşfetti. Bu buluş astronomi tarihinin en büyük keşiflerinden biri sayılmaktadır. Hubble bu incelemeler sırasında yıldızların, uzaklıklarına bağlı olarak kızıl renge doğru yaklaşan bir ışık yaydıklarını saptadı. Çünkü bilinen fizik kurallarına göre, gözlemin yapıldığı noktaya doğru hareket eden ışıkların tayfı mor yöne doğru, gözlemin yapıldığı noktadan uzaklaşan ışıkların tayfı da kızıl yöne doğru kayar. Hubble'ın gözlemleri sırasında ise yıldızların ışıklarında kızıla doğru bir kayma fark edilmişti. Kısacası yıldızlar sürekli olarak uzaklaşmaktaydılar. Yıldızlar ve galaksiler sadece bizden değil, birbirlerinden de uzaklaşıyorlardı. Herşeyin sürekli olarak birbirinden uzaklaştığı bir evren ise, sürekli "genişleyen" bir evren anlamına gelmekteydi. Evrenin genişlemekte olduğu, ilerleyen yıllardaki gözlemlerle de kesinlik kazandı.

 

Evren ilk patlamadan bu yana her an büyük bir süratle genişlemektedir. Bilim adamları genişleyen evreni şişen bir balonun yüzeyine benzetmektedirler.

 

Konuyu daha iyi anlamak için, evreni şişirilen bir balonun yüzeyi gibi düşünmek mümkündür. Balonun yüzeyindeki noktaların balon şiştikçe birbirlerinden uzaklaşmaları gibi, evrendeki cisimler de evren genişledikçe birbirlerinden uzaklaşmaktadırlar. Aslında bu gerçek 20. yüzyılın en büyük bilim adamlarından biri sayılan Albert Einstein tarafından da teorik olarak keşfedilmişti. Fakat Einstein, o devrin genel kabul gören "durağan evren modeli" ile ters düşmemek için, bu buluşunu bir kenara bırakmıştı. Einstein bu davranışını daha sonra, "hayatının en büyük hatası" olarak adlandıracaktı.2

 

Bu bilimsel gerçek, henüz hiçbir insan tarafından bilinmezken, Kuran'da asırlar önce açıklanmıştır. Çünkü Kuran, tüm evrenin yaratıcısı ve hakimi olan Allah'ın sözüdür.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arman çok basit birisin... Yukarıda iletimde bahsettiğim "inanmaya hazır hedef kitle"nin en önde gidenlerinden birisin. Seninle muhatap olmayacağımı defalarca yazdım. Hala bana söz hakkı doğuran iletiler yazıyorsun. Hadi ciddi konulardan bahsetsen "tamam" diyeceğim de, senin abukluklarınla uğraşıyoruz. Neyse hem bana cevap hakkı doğduğundan, hem de bilmeyen arkadaşlar için cevap vereceğiz artık.

 

O cesedin bir firavuna ait olduğuna dair en ufak bir işaret yoktur. Firavunlar şaşalı mezarlara, hazineleri ile birlikte gömülürlerdi. (Bunu biliyorsundur herhalde) Tanrı tarafından "kurtarıldığı" da gerçek değildir. O ceset basit bir mezarda, basit çanak çömlekler ile birlikte bulunmuştur. Bu çanak çömlekler onun insanlar tarafından gömüldüğünün ve sıradan insan cesedi olduğunun kanıtıdır. Kızgın kumların içinde çürümeden kalmasının hikmeti ise zaten sıcak çöl kumundadır. Bu sıcak çöl kumu cesedin hemen kurumasını sağlamış, ve ceset kısmen bozulmadan günümüze kadar ulaşmıştır. Ancak "mucizeciler" bu duruma da hemen atlamışlar ve "işte Kur'an'da geçen firavunun cesedi" gibi martavallar okumuşlardır. Senin gibiler de buna hemen inanmışlardır. Durum bundan ibaret...

 

"Ayrıca senin çarpıtmak istediğin gibi eğer kastedilen parmaklar olsaydı sadece ''parmaklarına kadar düzeltiriz'' denilirdi.. Parmak uçları denildiği vakit burda bir ayrıntı var demektir . ;)"

 

demişsin... :D Bu da, çok basit olmuş... "Saçından tırnağına kadar" ifadesi senin için ne anlama geliyor?

 

DİYANET İŞLERİ

Evet, Biz onu, parmak uçlarına varıncaya kadar bütün incelikleriyle yeniden yapmaya kadiriz.

 

Buradan bile anlayamıyorsun değil mi? Çünkü kafanı mucizeye takmışsın bir kere. Burada anlatılanın "saçından tırnağına kadar" ifadesine benzer bir anlatım olduğunu kavrayamayacak kadar yozlaşmışsın...

 

Bunları senin alamanı beklemiyorum. Sen mucizelere inanmaya devam et. Bana cevap hakkı doğduğu, ve diğer okuyanlar, "mucize olabilir mi" diye düşünecekler için yazdım bu yazıyı..

 

 

 

sayın yam yam sizin anladığınıza saçından tırnağına kadar ya da dipten başa kadar ifadesi daha uygun olurdu.ama bakın KUR'AN ne diyor.

 

KIYAMET SURESİ

 

3.İnsan, kendisinin kemiklerini asla biraraya toplayamayacağımızı mı sanıyor?

4.Hayır,sandığı gibi değil! Biz onun parmak uçlarını da tam bir biçimde düzenlemeye gücü yetenleriz.

 

sevgiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sayın yam yam sizin anladığınıza saçından tırnağına kadar ya da dipten başa kadar ifadesi daha uygun olurdu.ama bakın KUR'AN ne diyor.

 

KIYAMET SURESİ

 

3.İnsan, kendisinin kemiklerini asla biraraya toplayamayacağımızı mı sanıyor?

4.Hayır,sandığı gibi değil! Biz onun parmak uçlarını da tam bir biçimde düzenlemeye gücü yetenleriz.

 

sevgiler

 

Sayın DAVET; cevabımı yeteri kadar açık yazdım. Anlamamış olmanıza ihtimal vermiyorum. Bu ayette açık ve net olarak, Tanrının insanı tepeden tırnağa yeniden yaratabileceğini anlatıyor. Başka izahı yoktur...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sevgili arkadaşım haklısınız...

Allaha göre basit bir bilim insana göre mucizedir. O ol der olur biz araştırırız. Ancak Kuran der ki siz inanmayanların kalbine tesir edemezsiniz çünkü biz onların kalplarini mühürlemişizdir. onlar artık anlamazlar.

 

O bakımdan biz araştırmaya ve O'nun yarattığımucizeleri hayranlıkla seyretmeye devam edelim.

 

bana göre insan bedeni başlı başına mucize.

 

Kuran ise ne kadar çok okunursa o kadar çok mucizeyi bize gösteriyor.

 

Bakmak ile görmek arasında çok fark vardır...

 

saygılar

 

 

sevgili sardunyam öncelikle hoşgeldiniz. :clover:

 

buradaki amacım sizin gibi değerli insanlarla yazışmak ve bilgi paylaşımıdır. bizler, ALLAH nasip etmedikçe hiçkimsenin gözünü açamayız ama bakın arkadaşlar kendi deyimlerine göre insanların gözlerini açmaya çalışıyorlarmış.ama maalesef ki düşünmüyorlar ya onlar insanları yanlış yola yönlendiriyorlarsa??

 

 

katkılarınız için teşekkür ederim

 

 

sevgiler :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.