Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 unutmayın adalet ya herkes içindir,yada yoktur... Hani Türkiye'nin Adaletine güvenmemiz gerekiyordu? Geçende bundan söz eden sizdiniz sanırım! Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Hani Türkiye'nin Adaletine güvenmemiz gerekiyordu? Geçende bundan söz eden sizdiniz sanırım! Adalet özellikle Doğuda maalesef doğru işletilmemektedir,devletin kurumları birbirini koruma psikolojisi ile hareket etmektedirler... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Adalet özellikle Doğuda maalesef doğru işletilmemektedir,devletin kurumları birbirini koruma psikolojisi ile hareket etmektedirler... Demişsiniz... 1-DTP eğer PKK'nin sözcüsü falansa devletimizin yargı organları vardır anayasası vardır bunlara güvenmeyi öğrenin. Demiştiniz... Başka sorum yok sayın yargıç; Sanık sizindir! Alıntı
Φ taypa Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2009 Uğur Kaymaz olayı : Mardin Kızıltepe`nin Turgut Özal Mahallesinde, 21 Kasım 2004 Pazar akşamı silah sesleri yankılandı. Saat 16.30`u gösteriyordu ve hava henüz kararmıştı. Dicle İlköğretim Okulu 5`inci sınıf öğrencisi Uğur ve babası Ahmet Kaymaz kanlar içinde yere yığıldı. Silah sesleri üzerine kimse dışarı çıkamadı. Polisin terörist diye vurduğu baba-oğulun cansız bedenlerini gelen ambulans, yakınları görmeden Devlet Hastanesi`ne taşıdı. Mardin`in Kızıltepe ilçesinde 21 Kasım 2004 tarihinde öldürülen Ahmet Kaymaz ve 12 yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz`ın ölümünün üzerinden 4 yıl geçti. Bu sürede Baba Ahmet Kaymaz ve Uğur Kaymaz`ı öldürdükleri gerekçesiyle yargılanan 4 polis memuru beraat etti. Siirt olayı : Siirt’te 2005 yılında iki jandarma eri ve G.Y isimli uzman çavuşu taşıyan Jandarma aracının, basın açıklaması yapan grupla polis arasındaki çatışmanın ortasında kalması üzerine G.Y.’nin camdan bir kez ateş açması sonucu, Abdullah Aydan hayatını kaybetmişti. G.Y hakkında açılan davada Siirt Ağır Ceza Mahkemesi, beraat kararı verdi. Şemdinli olayı : Şemdinli'de ölümle sonuçlanan bombalama eyleminin iki askerle bir PKK itirafçısıdan oluşan "çetenin işi" olduğuna karar veren Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'i öncelikle çete kurma suçundan bir yıl 11 ay 10'ar gün hapse mahkûm etti. Mahkeme, ardından sanıkları Mehmet Zahir Korkmaz'ı öldürmekten 25'er yıl, Seferi Yılmaz'ı öldürmeye teşebbüsten 12'şer yıl, Metin Korkmaz'ı yaralama suçundan altı'şar ay hapis cezasına çarptırdı. Sanıklar toplam 39 yıl beş ay 10'ar gün hapisle cezalandırılmış oldu.[8] Karar duruşmasında avukatının bulunmaması nedeniyle dosyası ayrılan PKK itirafçısı Veysel Ateş de adam öldürmeye tam teşebbüsten 12 yıl altı ay, olası kastla adam öldürmeden 25 yıl, olası kastla adam yaralamadan altı ay, suç işlemek için kurulmuş örgütün üyesi olmaktan bir yıl 10 ay 27 gün olmak üzere toplam 39 yıl 10 ay 27 gün hapis cezasına çarptırıldı.[9] Sanıkların temyiz başvrusu üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi görevsizlik kararı verdi ve dosyayı terör, örgüt ve devletin birliğini bozmaya yönelik eylem davalarına bakan 9. Daire'ye gönderdi.[10] Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararı eksik soruşturma gerekçesiyle bozdu.[10] Sanıkların eylemini "terörle mücadele görevleri kapsamında" gören mahkeme, yargılamanın askeri mahkemede yapılmasını istedi.[10] Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı askeri mahkemeye göndermeyince hâkim hakkında inceleme başlatıldı.[10] 14 Aralık 2007 tarihinde, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmalarında, tutuklu astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş tahliye edildi.[10] Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi, bombalamanın ardından toplanan halkın üzerine ateş ederek bir kişiyi öldürmek ve beş kişiyi de yaralamaktan 68 gün tutuklu kalan uzman çavuş Tanju Çavuş'u, "tutuklu kaldığı süre, suçun vasıf mahiyeti, ceza miktarı ve sabit ikametgâhının bulunduğu" gerekçesiyle tahliye etti.[11] Şemdinli iddianamesini hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 20 Nisan 2006 tarihli kararıyla, "mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü" gerekçesiyle ihraç edildi.[12] Şimdilerde (Nisan 2009) Ergenekon Davası sanığı olarak tutuklu bulunan Büyük Hukukçular Birliği Başkanı Kemal Kerinçsiz ise Sarıkaya hakkında "görevi kötüye kullanmak", "gizliliğin ihlali", "orduyu aşağılama" ve "devletin birliğini bozmak" suçlarından soruşturma yapılması istemiyle Adalet Bakanlığı'na başvurdu fakat ret yanıtı aldı Bunlar sadece son yılların öne çıkanları bunlar gibi yüzlercesi var,unutmayın adalet ya herkes içindir,yada yoktur... Bunlar sadece son yılların öne çıkan olayları bunlar gibi yüzlercesi var... efendi ben nediyorum sen nediyorsun...Olayı romanlaştırmaya yok kanlar içinde yere düşmüştü bilmem ne diye aktarmana gerek yok ben sana kolu bacağı parçalanmış askerlerin hikayesini anlatayım istersen. Ben size Ordunun suçsuz olan bir sivil vatandaşı hunharca öldürdüğü bir dosya bulamassınız dedim.Siz bana gelmiş sıcak temas olayları anlatıyorsunuz.Yani çarpıtmayın olayları.Hadi diyelim dediğiniz gibi olsun hatta daha geçenlerde kürt olmasınada gerek yok orduda bulunan genç bir teğmen erin elinde bomba patlattı teğmen tutuklandı.Ordu kendi içinde bulunan yanlışları eritmesini bilir.Ama sizden daha doğru düzgün PKK nın eylemlerini CİNAYETLERİNİ CAN ALMALARINI eleştiren bir yazı bile göremedik.... Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 efendi ben nediyorum sen nediyorsun...Olayı romanlaştırmaya yok kanlar içinde yere düşmüştü bilmem ne diye aktarmana gerek yok ben sana kolu bacağı parçalanmış askerlerin hikayesini anlatayım istersen. Ben size Ordunun suçsuz olan bir sivil vatandaşı hunharca öldürdüğü bir dosya bulamassınız dedim.Siz bana gelmiş sıcak temas olayları anlatıyorsunuz.Yani çarpıtmayın olayları.Hadi diyelim dediğiniz gibi olsun hatta daha geçenlerde kürt olmasınada gerek yok orduda bulunan genç bir teğmen erin elinde bomba patlattı teğmen tutuklandı.Ordu kendi içinde bulunan yanlışları eritmesini bilir.Ama sizden daha doğru düzgün PKK nın eylemlerini CİNAYETLERİNİ CAN ALMALARINI eleştiren bir yazı bile göremedik.... Bu söylediğim olaylardan hangisi sıcak temas ALLAH aşkına,bu yazdıklarım hepsi sivil vatandaş ve ellerinde silah yokken öldürüldüler... Eline bomba verilen asker olayında olayın kaza olduğu söylenmişti ilk başta hatırlarsanız,daha sonra tarafın bunu manşete taşımasından sonra Genelkurmay bu konuda açıklama yapıp doğruluğunu kabul etmiş ve teğmenin hemen tutuklandığını kamuoyuna söylemişti,acaba taraf yayınlamasaydı bu açıklama gelecekmiydi? Hiç sanmıyorum.... Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Demişsiniz... Demiştiniz... Başka sorum yok sayın yargıç; Sanık sizindir! Zaten mecliste vekiller hakkında 500 dava var bunun 389'u Dtp'li vekiller hakkında ve ilginç olan bu dosyaların yüzde 90'ı yaptıkları konuşmalar nedeniyle açılmış dava dosyalarıyken mahkeme onları yargılamayı uygun görüyor,sormak geliyor insanın içinden ey bağımsız yargı organları; Meclisimizde adam öldürenler,hırsızlık yapanlar olduğu dönemlerde bile bu yola başvurmamışken şimdi bu ne perhiz,bu ne lahana turşusu? Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Zaten mecliste vekiller hakkında 500 dava var bunun 389'u Dtp'li vekiller hakkında ve ilginç olan bu dosyaların yüzde 90'ı yaptıkları konuşmalar nedeniyle açılmış dava dosyalarıyken mahkeme onları yargılamayı uygun görüyor,sormak geliyor insanın içinden ey bağımsız yargı organları; Meclisimizde adam öldürenler,hırsızlık yapanlar olduğu dönemlerde bile bu yola başvurmamışken şimdi bu ne perhiz,bu ne lahana turşusu? Arkadaşım; Türkiye'deki Adalet Sistemi'nin keşmekeş olduğunu savunana bendim... O adalet sistemine güvenmemi söyleyen ise siz... Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Arkadaşım; Türkiye'deki Adalet Sistemi'nin keşmekeş olduğunu savunana bendim... O adalet sistemine güvenmemi söyleyen ise siz... Benim görmenizi istediğim söz konusu Kürtlerle ilgili bir dava olduğunda ve kürtleri cezalandıran kararlarda adaleti savunup,aksi bir kararda adaleti eksik göstermenizdi... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Benim görmenizi istediğim söz konusu Kürtlerle ilgili bir dava olduğunda ve kürtleri cezalandıran kararlarda adaleti savunup,aksi bir kararda adaleti eksik göstermenizdi... İyi de, ben hiç adaleti savunmadım ki? Hep söylerim; Türkiye'de, her yapı gibi, Adalet Sistemi'de çökertilmeye çalışılmaktadır ve şu an adalet gayet sorgulamaya açıktır... Alıntı
Φ taypa Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Bu söylediğim olaylardan hangisi sıcak temas ALLAH aşkına,bu yazdıklarım hepsi sivil vatandaş ve ellerinde silah yokken öldürüldüler... Eline bomba verilen asker olayında olayın kaza olduğu söylenmişti ilk başta hatırlarsanız,daha sonra tarafın bunu manşete taşımasından sonra Genelkurmay bu konuda açıklama yapıp doğruluğunu kabul etmiş ve teğmenin hemen tutuklandığını kamuoyuna söylemişti,acaba taraf yayınlamasaydı bu açıklama gelecekmiydi? Hiç sanmıyorum.... size birkaç sorum var birincisi Yargılama Usulünü biliyormusunuz ikincisi olayda kaza olduğunu söyleyen iddia eden kişilerdi halbuki mahkeme olayın olduğu gün teğmeni tutukladı.Burda taraf gazetesinin bir marifeti yok zaten taraf gazetesi dediğiniz gazetenin ne tutumlarda haber yapma peşinde koştuğunu herkes biliyor üçüncüsü sıcak temas kastettiğim bahsi geçilen diyabakırda havan topu ile öldüğü iddia edilen ancak iddiası boş çıkan ölüm olayında herhangi bir çatışma herhangi bir sıcak temas var mı ? bir İhbar maiyetinde bir operasyon durumu yada kolluk kuvvetinin mecburi bir kasti hamlesi var mı ? sizin verdiğiniz olaylarda örneklerde terör örgütü ile ilişkilenen bir sürü de açıklanmayan dosya var ben mesleğim açısından bir kaçını biliyorum sempazitanlık ve karalama politikası ile 3-5 baki olayı buraya aktrarak ordu bunları da böyle yapmıştır şeklinde gösterilmesi olayın akışına getirelen bir cevap değil sadece nerden vururum politikasıdır. Diyarbakırda ölen kızımızın vukusunun hasıl olduğu gün ve öncesi süresinde şehit edilen bir kısım askerin bilgiside genel kurmay tarfından açıklandı ele geçirilen muhimmatlar ve bölgenin krizi dile getirildi binlerce şehit olan asker var bir taziye dile getirmezsiniz nerdeyse bizlerinde teröristler için ağlamamızı istersiniz. Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Ceylan Cinayeti bir namus testidir bu ülke için... Ne kadar eminsiniz bu olayın failinden. Peki PKK nın katlettiği insanlar , kürtler için ne testi oluyor. "Öldürüyoruz çünkü haklıyız " testi mi? 2 Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Bu söylediğim olaylardan hangisi sıcak temas ALLAH aşkına,bu yazdıklarım hepsi sivil vatandaş ve ellerinde silah yokken öldürüldüler... Eline bomba verilen asker olayında olayın kaza olduğu söylenmişti ilk başta hatırlarsanız,daha sonra tarafın bunu manşete taşımasından sonra Genelkurmay bu konuda açıklama yapıp doğruluğunu kabul etmiş ve teğmenin hemen tutuklandığını kamuoyuna söylemişti,acaba taraf yayınlamasaydı bu açıklama gelecekmiydi? Hiç sanmıyorum.... Açıklama gelsin ya da gelmesin.Ordu bu olaya el koymuş mudur ? Koymuştur. Tarafın haberinin kaynağını oluşturan nedir ? Soruşturma tutanaklarının ele geçirilmesi. El insaf ya el insaf 1 Alıntı
Φ taypa Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 daha düne kadar Ahmet Altan gibi yazarların yazılarını buraya alıntılayıp daha neyin ne olduğunu bilmeden sapla samanı bir birine karıştırarak bir ton yazılar yazdınız nerdeyse bir tane ceylanı 30000 şehide bedel gösterdiniz... Ölen bir kürt olunca vur abalıya ölen asker olunca yada kürt değilse banane yaaa...sonrada insanlık portresi çizmeler...Eğer insan bile olsa terörist dediğiniz unsurun başı ezilmeye mahkumdur bana kimse teröristte bir insandır demesin!!!!Teröristin hunharca öldürdükleri katlettikleri bomba koyarak imha ettikleri masumlar insan değil mi!!!! Daha geçen kuşadasında minübüse bomba koyarak gençlerimizi öldüren PKKlının haberi ni koydum buraya biji altınada bu kadar masum insanı terimini kullanıyorsunuz dedim ama dönüpte o masum insanların öldürülmesine bir yorum bile yapmadınız.... 2 Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Ceylan'ın ailesi: Delili almadılar! Ceylan Önkol'un ölümüyle ilgili incelemede, patlamaya neden oldu denilen tarım aletine 'delil olarak el konulmadığı' anlaşıldı. Ceylan'ın ağabeyi Rıfat Önkol, kendilerinin 'darı' dedikleri tahra adlı ot kesme aletini patlama günü Ceylan'ın tabutuna koyup Lice Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kamil Çorak'a götürdüklerini, ancak savcının ilgilenmeyip iade ettini söyledi. “Tabutun yanına koyduk, götürdük. Dedik belki, incelemesi yapılır. Savcı şöyle baktı, aldı tabutun yanına koydu, almadı. Darı şu an bizde.” Savcılık açıklaması birkaç bakımdan Önkol ailesini ikna etmedi. Ağabeyi Rıfat Önkol anlattı? “O arazi evimizin 200 metre yakınlarında. Orası kullandığımız, hayvanları otlattığımız bir nokta. Gece gündüz oradan geçiyoruz. Bir şey olsa, şimdiye kadar olurdu.” Bir de nüfusta 12 aslında 14 yaşında olan Ceylan’ın durumu var: “Daha önce tüm çocuklarımıza, ‘Yerde bir demir bulursanız ellemeyecek, öyle bırakacak, bizi haberdar edeceksiniz’ demişiz. Ceylan, beş-altı yaşında bir çocuk değildi.” ‘Darı’ dedikleri orağın durumu da garip: “Darını bombaya vursa, ucu parçalanırdı. Ortası bükülmüş. Bir şey isabet etmiş. ” dedi. Ağabey Rıfat Önkol’un son itirazı, Ceylan’ı öldüren her neyse onun patlama tarihinden önce, -ne zaman olduğu bilinmese de- atıldığı sonucunun çıkarılmasına. Patlamadan hemen önce annesi ve kendisinin de bir uğultu duyduklarını, iki saniye sonra patlamanın meydana geldiğini belirten Rıfat Önkol’a göre o atış o gün yapıldı: “Ceylan, hedef alınarak öldürüldü. O nokta, askeriyenin gece gündüz izlediği bir noktadır. Askeriyenin tarafından gelmiştir. Bunu örtbas etmek istiyorlar.” 1 Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Ceylan'ın ailesi: Delili almadılar! Ceylan Önkol'un ölümüyle ilgili incelemede, patlamaya neden oldu denilen tarım aletine 'delil olarak el konulmadığı' anlaşıldı. Ceylan'ın ağabeyi Rıfat Önkol, kendilerinin 'darı' dedikleri tahra adlı ot kesme aletini patlama günü Ceylan'ın tabutuna koyup Lice Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kamil Çorak'a götürdüklerini, ancak savcının ilgilenmeyip iade ettini söyledi. “Tabutun yanına koyduk, götürdük. Dedik belki, incelemesi yapılır. Savcı şöyle baktı, aldı tabutun yanına koydu, almadı. Darı şu an bizde.” Savcılık açıklaması birkaç bakımdan Önkol ailesini ikna etmedi. Ağabeyi Rıfat Önkol anlattı? “O arazi evimizin 200 metre yakınlarında. Orası kullandığımız, hayvanları otlattığımız bir nokta. Gece gündüz oradan geçiyoruz. Bir şey olsa, şimdiye kadar olurdu.” Bir de nüfusta 12 aslında 14 yaşında olan Ceylan’ın durumu var: “Daha önce tüm çocuklarımıza, ‘Yerde bir demir bulursanız ellemeyecek, öyle bırakacak, bizi haberdar edeceksiniz’ demişiz. Ceylan, beş-altı yaşında bir çocuk değildi.” ‘Darı’ dedikleri orağın durumu da garip: “Darını bombaya vursa, ucu parçalanırdı. Ortası bükülmüş. Bir şey isabet etmiş. ” dedi. Ağabey Rıfat Önkol’un son itirazı, Ceylan’ı öldüren her neyse onun patlama tarihinden önce, -ne zaman olduğu bilinmese de- atıldığı sonucunun çıkarılmasına. Patlamadan hemen önce annesi ve kendisinin de bir uğultu duyduklarını, iki saniye sonra patlamanın meydana geldiğini belirten Rıfat Önkol’a göre o atış o gün yapıldı: “Ceylan, hedef alınarak öldürüldü. O nokta, askeriyenin gece gündüz izlediği bir noktadır. Askeriyenin tarafından gelmiştir. Bunu örtbas etmek istiyorlar.” Devletin yargi organlari NEDEN delili i ncelemkten kaciniyor? Bunu bana aciklayabilecek biri var mi burada? Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Ceylan'ın ailesi: Delili almadılar! Ceylan Önkol'un ölümüyle ilgili incelemede, patlamaya neden oldu denilen tarım aletine 'delil olarak el konulmadığı' anlaşıldı. Ceylan'ın ağabeyi Rıfat Önkol, kendilerinin 'darı' dedikleri tahra adlı ot kesme aletini patlama günü Ceylan'ın tabutuna koyup Lice Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kamil Çorak'a götürdüklerini, ancak savcının ilgilenmeyip iade ettini söyledi. “Tabutun yanına koyduk, götürdük. Dedik belki, incelemesi yapılır. Savcı şöyle baktı, aldı tabutun yanına koydu, almadı. Darı şu an bizde.” Savcılık açıklaması birkaç bakımdan Önkol ailesini ikna etmedi. Ağabeyi Rıfat Önkol anlattı? “O arazi evimizin 200 metre yakınlarında. Orası kullandığımız, hayvanları otlattığımız bir nokta. Gece gündüz oradan geçiyoruz. Bir şey olsa, şimdiye kadar olurdu.” Bir de nüfusta 12 aslında 14 yaşında olan Ceylan’ın durumu var: “Daha önce tüm çocuklarımıza, ‘Yerde bir demir bulursanız ellemeyecek, öyle bırakacak, bizi haberdar edeceksiniz’ demişiz. Ceylan, beş-altı yaşında bir çocuk değildi.” ‘Darı’ dedikleri orağın durumu da garip: “Darını bombaya vursa, ucu parçalanırdı. Ortası bükülmüş. Bir şey isabet etmiş. ” dedi. Ağabey Rıfat Önkol’un son itirazı, Ceylan’ı öldüren her neyse onun patlama tarihinden önce, -ne zaman olduğu bilinmese de- atıldığı sonucunun çıkarılmasına. Patlamadan hemen önce annesi ve kendisinin de bir uğultu duyduklarını, iki saniye sonra patlamanın meydana geldiğini belirten Rıfat Önkol’a göre o atış o gün yapıldı: “Ceylan, hedef alınarak öldürüldü. O nokta, askeriyenin gece gündüz izlediği bir noktadır. Askeriyenin tarafından gelmiştir. Bunu örtbas etmek istiyorlar.” Bir dusunun: Kucucuk cocuk sozde tarim aleti tahranin patlamasiyla oldugunu iddia ediyor. Ote yandan ayni devlet bu delil olarak sunulan bu araci DELIL olarak kaydetmiyor! Alıntı
Φ taypa Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Ceylan'ın ailesi: Delili almadılar! Ceylan Önkol'un ölümüyle ilgili incelemede, patlamaya neden oldu denilen tarım aletine 'delil olarak el konulmadığı' anlaşıldı. Ceylan'ın ağabeyi Rıfat Önkol, kendilerinin 'darı' dedikleri tahra adlı ot kesme aletini patlama günü Ceylan'ın tabutuna koyup Lice Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kamil Çorak'a götürdüklerini, ancak savcının ilgilenmeyip iade ettini söyledi. “Tabutun yanına koyduk, götürdük. Dedik belki, incelemesi yapılır. Savcı şöyle baktı, aldı tabutun yanına koydu, almadı. Darı şu an bizde.” Savcılık açıklaması birkaç bakımdan Önkol ailesini ikna etmedi. Ağabeyi Rıfat Önkol anlattı? “O arazi evimizin 200 metre yakınlarında. Orası kullandığımız, hayvanları otlattığımız bir nokta. Gece gündüz oradan geçiyoruz. Bir şey olsa, şimdiye kadar olurdu.” Bir de nüfusta 12 aslında 14 yaşında olan Ceylan’ın durumu var: “Daha önce tüm çocuklarımıza, ‘Yerde bir demir bulursanız ellemeyecek, öyle bırakacak, bizi haberdar edeceksiniz’ demişiz. Ceylan, beş-altı yaşında bir çocuk değildi.” ‘Darı’ dedikleri orağın durumu da garip: “Darını bombaya vursa, ucu parçalanırdı. Ortası bükülmüş. Bir şey isabet etmiş. ” dedi. Ağabey Rıfat Önkol’un son itirazı, Ceylan’ı öldüren her neyse onun patlama tarihinden önce, -ne zaman olduğu bilinmese de- atıldığı sonucunun çıkarılmasına. Patlamadan hemen önce annesi ve kendisinin de bir uğultu duyduklarını, iki saniye sonra patlamanın meydana geldiğini belirten Rıfat Önkol’a göre o atış o gün yapıldı: “Ceylan, hedef alınarak öldürüldü. O nokta, askeriyenin gece gündüz izlediği bir noktadır. Askeriyenin tarafından gelmiştir. Bunu örtbas etmek istiyorlar.” bu haberi hangi gazeteden aldınız bilmiyorum ama tahminimce taraftır.Zaten başka gazetede okumadığınızdan eminim Ceylan önkol kaç yaşında:12 TSK nedir:Kocakoca bir devletin bel kemiği olan ordu. Şimdi şöyle bir bakalım ceylan 12 yaşında bir kız çocuğu ve TSK 12 yaşında bir kızı günlerdir takip etti özellikle hedef aldı ve öldürdü öylemi.Bizde ..... ********************** Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 bu haberi hangi gazeteden aldınız bilmiyorum ama tahminimce taraftır.Zaten başka gazetede okumadığınızdan eminim Ceylan önkol kaç yaşında:12 TSK nedir:Kocakoca bir devletin bel kemiği olan ordu. Şimdi şöyle bir bakalım ceylan 12 yaşında bir kız çocuğu ve TSK 12 yaşında bir kızı günlerdir takip etti özellikle hedef aldı ve öldürdü öylemi.Bizde ..... ********************** Yine varsayimlarla hareket ediyorsunuz! Hayir TARAF gazetesi degildi! Devlet'in kasitli yaptigini kimse soylemiyor ki kasit ta olabilir neden olmasin insanlik halidir. Ama kaza bile olsa ortbas edilip sucun baskasinin uzerine atilmasi sizce ne kadar dogrudur? Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 bu haberi hangi gazeteden aldınız bilmiyorum ama tahminimce taraftır.Zaten başka gazetede okumadığınızdan eminim Ceylan önkol kaç yaşında:12 TSK nedir:Kocakoca bir devletin bel kemiği olan ordu. Şimdi şöyle bir bakalım ceylan 12 yaşında bir kız çocuğu ve TSK 12 yaşında bir kızı günlerdir takip etti özellikle hedef aldı ve öldürdü öylemi.Bizde ..... ********************** Ha bu arada, Taraf gazetesini henuz okumus ta degilim! Her gun Milliyet, Hurriyet, Zaman, Radikal ve Sabah gazetelerini okuyorum! Baska varsayiminiz varsa gercekleri carpitmak icin buyrun... Ama tartismanin tadi kaciyor onu da bilin! Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Devletin yargi organlari NEDEN delili i ncelemkten kaciniyor? Bunu bana aciklayabilecek biri var mi burada? Diyarbakırlı... Şöyle mi düşünüyorsun yani: Şunu biliyoruz ki, ordu da bir G3 mermisinin bile patlaması yalnızca emir ile olur... Emir verecek kimse yoksa, asker, yaşamsal bir durum olmaksızın, emniyetli bir bölgede kullanamaz. Hele hele havan gibi bir atış gücündeki silah, bir tim'te yani en az üç-beş kişilik bir grupta kullanılır ve yine kullanılması için yukarıdan bir emrin gelmesi şarttır. Hele ki operasyon anında değilse... Yani şöyle: Havanı kullanacak olan tim, Ceylan'ın annesine "makarna yap" demesini ve koyunlarını otlatmaya gitmesini bekledi. Ceylan geldi... Havanın ateşlenmesi için emir verildi ve ateşlendi... Kız öldürüldü... Aynı anda, oraya gönderilebilecek savcıya haber verildi: "Biz bir kızı parçaladık, aman ha gitmeyin..." Savcı, onu, olay mahalline çağıranlara: "Bizim asker kızı parçalamış, aman ha dellileri yok edene kadar bekleyelim, yarın giderim" dedi... Sonra askerin ve savcının bu işbirliğine polis ve imam da dahil edildi ve polis'e; "Aman ya hu bizimler kızı havanlamışlar, sizin karakolda öylesine bi tetkik yapacağız, delilleri oraya getirsinler" denildi... Bu zincir böyle gidiyor... Yani tüm devlet ve birimleri bir olmuşlar, Ceylan'a komplo düzenlemişler... Demek ki çok şey biliyordu kızcağız... Yok yok, böyle olmadı bu... Ben size olayı söyleyeyim; Büyük olasılıkla PKK'nın yaptığı bir eylem bu... Devlet görevlililerinin de sorumsuzluğu ve oradaki adli mekanizmanın ilgisizliği ve korkaklığı da cabası... Ceylan ise bu kokuşmuşluğun ufacık kurbanı... En haklı haykırışı Ceylan'ın ağabeyi yaptı: "Bizim canımız bu kadar ucuz mu?" Ne kadar haklı oysa... Kimseyi suçlamamıştı bu öfkesinde; En büyük ve o an için en bilinen haklılığını hakırdı: "Görevlilerin ilgisizliği ve kokuşmuşluğu" Olayı kim yaptı? Hala bilmiyoruz... Niye illa ki devlet yaptı diye üsteleniyor Ve sanki devlet yapmış izlenimi verecek sorular soruluyor? Devletin yaptığının en nesnel kanıtı nedir? Devletin yaptığını işaret eden tüm söylemlerin yalnızca spekülatif ve provakatif olduğunun farkındasınızdır sanırım! Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Diyarbakırlı... . . . Kimin ne yaptigini kim arastiracak? DEVLET ORGANLARI... DEVLET ORGANLARI delil diye sunulan ve kendilerinin de olum nedeni o larak ifade ettikleri araci neden delil diye ele almiyorlar? O da sorulmasi gerekn bir soru... Devlet ya da ordu yapmis olabilir. Kasten yapilmamis ta olabilir. Belki de bir kazaydi. Ama devletin olayi arastirirken olaylari carpitmasi, ve henuz suclular tespit edilmemisken onu bunu Ssuclu olarak gostermesine ne demeli? Delilleri ele almayarak, gercekleri saklamaya ne demeli? Arastirilsin hemen ve kimin yaptigi ortaya ciksin! O kadar basit. Bizlerin sizleri bu konuda elestirmemizin sebebi, hemen olayi yine ona buna yuklemenizdir! HUKU DEVLETIMIYIZ? DEGILMIYIZ? Arastirilsin! Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2009 Ne kadar eminsiniz bu olayın failinden. Peki PKK nın katlettiği insanlar , kürtler için ne testi oluyor. "Öldürüyoruz çünkü haklıyız " testi mi? Bu ulkede k imseynin kimseyi oldurmeye hakki olmamalidir. Ne devlet ne de PKK! Ama bizler bir suru cinayetin devlet tarafindan cesitli amaclarla bir cok kez ortbas edildigine sahit olduk mu olmadik mi? 17 bin kusur faili mechulu kim oldurdu? Sizler hic PKK'nin oldurdugu one surulen bir suru insanin yakinlarinin olayin asil failleri hakkinda dediklerine bir kez dahi olsun kulak verdiniz mi? Vermediniz. Zira bu olaylar yavas yavas aydinlatiliyor! Ve dediginizin aksine icin arkasinda kim cikiyor? Onu da goruyoruz! Cunku olaylara TARAFLI yaklasiyorsunuz! Tekrar ediyorum, ne devletin ne de herhangi bir orgutun kimsenin hayatina son verme hakki yoktur ve olamaz! Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2009 Kim olduklarını bilmediğimiz bilirkişiler, “çocuk tahrayla yerdeki mermiye vurdu, mermi yerinden fırlayıp kızın karnına saplandı” türünden saçma sapan raporlar verecek. Ve, herkes bunlara inanacak. Eskiden yapıyorlardı bunları. Kimse inanmıyordu ama “biz bunlara inanmıyoruz” diyen bir gazete çıkmıyordu. Şu zavallı Ceylan’la ilgili bilirkişinin verdiği rapora bir bakın. “Daha önce araziye atılmış ancak patlamadan kalmış 40 mm’lik bombaatar mühimmatına elindeki tahra ile vurarak patlaması neticesinde hayatını kaybettiği kanaatine varıldığını...” “Tahra” dedikleri herhalde Ceylan’ın koyunlarına daldan ot kesmek için kullandığı orağa benzeyen alet. O aletle mermiye vurmuş da, mermi patlamış da... Ceylan’ın ilk yapılan otopsisinde saptanan bazı gerçekler var. Küçük kızın elleri ayakları sağlam. Mermi karnına isabet edip o minik gövdesini parçalamış. Bilirkişiler bize bir açıklasınlar bakayım, “bombaatar mühimmatı” nasıl oluyor da üstüne sopayla vurulunca yerinden fırlayıp, o tahtayı vuran kızın karnına saplanarak patlıyor. Bu bilirkişinin mermisi öyle bir mermi ki üstüne vurulduğunda olduğu yerde patlamıyor, dimdik havaya doğru da gitmiyor, havalanıyor, bir metre yükseldikten sonra doksan derece kıvrılıyor, “hedefi” vuruyor ve vurduğu hedefin içinde infilak ediyor. On iki gün “araştırma” yaptıktan sonra buldukları “gerçek” bu. Bütün saçmalıkları bir kenara bıraktığımızda elimizde inanılır bir tek gerçek var. Ceylan, “bir bombaatar mermisiyle” vurulmuş. O merminin “yerden havalanıp” kızı karnından vurduğuna inanmamızı bekliyorlarsa daha çok bekleyecekler. Çünkü buna inanmayacağız. İnanan birinin çıkacağını da sanmıyorum. Haa, inanmış gibi yapanlar çıkacaktır ama onlar söz konusu “ordu açıklaması” olduğunda zaten her şeye inanmaya hazırlar, varlık nedenleri bu “inançları” zaten. Biz şu soruyu sormaktan vazgeçmeyiz. Ceylan’ı kim vurdu? O “bombaatarın tetiğini” kim çekti? Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2009 Kimin ne yaptigini kim arastiracak? DEVLET ORGANLARI...DEVLET ORGANLARI delil diye sunulan ve kendilerinin de olum nedeni o larak ifade ettikleri araci neden delil diye ele almiyorlar? O da sorulmasi gerekn bir soru... Devlet ya da ordu yapmis olabilir. Kasten yapilmamis ta olabilir. Belki de bir kazaydi. Ama devletin olayi arastirirken olaylari carpitmasi, ve henuz suclular tespit edilmemisken onu bunu Ssuclu olarak gostermesine ne demeli? Delilleri ele almayarak, gercekleri saklamaya ne demeli? Arastirilsin hemen ve kimin yaptigi ortaya ciksin! O kadar basit. Bizlerin sizleri bu konuda elestirmemizin sebebi, hemen olayi yine ona buna yuklemenizdir! HUKU DEVLETIMIYIZ? DEGILMIYIZ? Arastirilsin! Diyarbakırlı; Çok açık ve net söylüyorum: Bu cinayeti (dikkat edin; cinayet diyorum) kimin işlediği belli değil... Ortada çok büyük bir takipsizlik ve sorumsuzluk var... Olayın takibi ile ilgili sorumsuzluk yapanlar tespit edilmeli, yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır... Olayı gerçekleştirenler kimse, tespit edilmeli, yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır... Fakat olayım faili belli değilken, birileri çıkıp "Ahanda devlet yaptı" ya da "Ahanda ordu yaptı" dememelidir. Öyle bir provakasyon yapıldığı an, ben, bu provakasyonu yapanlardan şüphelenirim; "Niçin böyle bir provakasyon yapma gereği duydular" diye! Olay oldu, DTP'li milletvekili anında geldi... Daha Bilimsel ve Criminal incelem gerçekleşmeden, bu saldırıyı devletin gerçekleştirdiğinden emin bir şekilde suçlamalarda bulundu, provake etti... Ben, bunu yapan insanlardan şüphelenirim ve doğrudan onlardan beklerim bu eylemin sorumluluğunu... Yarın birgün, eylemi PKK'nın gerçekleştirdiği ortaya çıkarsa, O kimseler, PKK'dan hesap soracaklar mı? Ya da DTP'liler ve Kürt Etnik Milliyetçileri, çıkıp da, PKK'ya hesap sordular mı Öldürdüğü Kürtler için? Hem, PKK'nın katlettiği askerlerden, ordu personelinden söz ediyoruz... Ya hu bu adamlar, Kürtleri de katletti... Neden sadece askerler öldürülmüş gibi yapıyoruz, bilmiyorum... Ama neden Kürtler çıkıp da "Ya hu, siz neden bunca Kürt'ü öldürdünüz ve DTP madem ki bizi temsil ediyor; neden PKK'ya bunun hesabını sormuyor?" diye sorgulamıyor hiç anlamıyorum... Gerçekten anlamıyorum... Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2009 Diyarbakırlı; Çok açık ve net söylüyorum: Bu cinayeti (dikkat edin; cinayet diyorum) kimin işlediği belli değil... Ortada çok büyük bir takipsizlik ve sorumsuzluk var... Olayın takibi ile ilgili sorumsuzluk yapanlar tespit edilmeli, yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır... Olayı gerçekleştirenler kimse, tespit edilmeli, yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır... Olay oldu, DTP'li milletvekili anında geldi... Daha Bilimsel ve Criminal incelem gerçekleşmeden, bu saldırıyı devletin gerçekleştirdiğinden emin bir şekilde suçlamalarda bulundu, provake etti... Ben, bunu yapan insanlardan şüphelenirim ve doğrudan onlardan beklerim bu eylemin sorumluluğunu... Yarın birgün, eylemi PKK'nın gerçekleştirdiği ortaya çıkarsa, O kimseler, PKK'dan hesap soracaklar mı? Ya da DTP'liler ve Kürt Etnik Milliyetçileri, çıkıp da, PKK'ya hesap sordular mı Öldürdüğü Kürtler için? Hem, PKK'nın katlettiği askerlerden, ordu personelinden söz ediyoruz... Ya hu bu adamlar, Kürtleri de katletti... Neden sadece askerler öldürülmüş gibi yapıyoruz, bilmiyorum... Ama neden Kürtler çıkıp da "Ya hu, siz neden bunca Kürt'ü öldürdünüz ve DTP madem ki bizi temsil ediyor; neden PKK'ya bunun hesabını sormuyor?" diye sorgulamıyor hiç anlamıyorum... Gerçekten anlamıyorum... Sence sorarlar mı boşig? Amaca ulaşmak için o kadarcık kürtte ölüversin sorun değil. Burada o görüşte yazı yazan kaç tane arkadaş -az çok mürekkep yalamışlardır hepsi mutlaka- bunu sorabiliyor ya da kınayabiliyor. Biz dürüstçe söylüyoruz devlet yaptıysa sorumlular cezalandırılmalı diye. En ufak şey de alakasız konularda bile "vay kürtler öldürülüyor, eziliyor" diye ayağa kalkıyorlar. Sanırsınız bu ülkede kürtler ve Türkler asırlardır gırtlak gırtlağa, birbirlerinin gözünü oyarak yaşıyor. Kaldı ki ceylanı parçalayan şeyin bombaatar mermisi olduğu ispatlanmış. Bunun her kesimin elinde rahatlıkla bulunabileceği teyit edilmiş.Polis, ordu, terör örgütü vs gibi . Şimdi sonunda bunun ,pkk tarafından yapıldığı ortaya çıkarsa bu arkadaşların hiç birinin özür dileyeceğini sanmıyorum.Her zaman olduğu gibi konuyu başka taraflara çekerek kıvırmanın yollarını arayacaklar. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.