Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

MHP'nin ve Kürtlerin şerefi (II)


asaf-ı sahaf

Önerilen İletiler

Dün, Muşlu ülkücü-Kürt'ün karşı karşıya kaldığı ikilemi anlatmıştım. Hadise 12 Eylül'ün Mamak Askerî Cezaevi'nde geçiyordu. Başka dil bilmeyen annesi ile Kürtçe konuştuğu için annesinin gözü önünde dayak yemiş ve görüş yasağı cezası almıştı. Bu ülkücü-Kürt, 12 Eylül'ün meşhur davalarından "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası"nın önemli sanıklarından biriydi.

Bu hadise Mamak'ta ülkücüler arasında büyük üzüntüye yol açmış ve "son ülkücü" kahredici ikilemi önüne koyarak, gerçekte 12 Eylül askerî yönetimini yargılamıştı. Ona göre Kürt-ülkücünün karşılaştığı ikilem "******" veya "hain" olmak ikilemi idi. Muşlu arkadaşımız Abdussamet Karakuş'un (dün beni arayıp ismini verebileceğini söyledi) bu ikilem karşısında "son ülkücü"ye gönderdiği cevap ise aynen şöyle: "Ağabeyime söyleyin, ben ****** biri değilim."

 

12 Eylül'ün "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası" sanıklarından biri de bendim. Bu yüzden Devlet Bahçeli'nin grup konuşmasında "Özellikle gittikleri yerin bir türlü yenisi olamayıp, terk ettikleri hareketimizin "eski MHP'li" kontenjanından köşe tutmuş olanların işi gücü bırakıp Milliyetçi Hareket Partisi'nin siyasetini sorgulamaya çalışmaları dikkat çekicidir." sözünün muhatabı da galiba ben oluyorum. Yalnız bizler gençliğimizde hiç "partili" olmadık, bugün de herhangi bir parti kimliği ile dolaşmaktan ar ederiz. "MHP siyaseti"nin "sorgulanmamak" gibi bir ayrıcalığı da yok. Sorgulanamayacak tek şey, benim sorgulama hakkım. Eğer vatandaşın karşısına oy almak için çıkıyorsanız her türlü sorgulamaya açık olacaksınız. Üstelik benim niyetim bağcıyı dövmek, yani polemik yapmak değil. Türkiye önemli bir dönemece yaklaşıyor. Hepimiz bu ülkeye ve gelecek nesillere karşı sorumluluk taşıyoruz.

 

Bugün MHP'nin bir Kürt politikası yok. MHP liderinin "Kürt politikası" başlığı altına yerleştirilecek bir görüşü de yok. Meseleye salt bir terör veya güvenlik sorunu olarak yaklaşırsanız ve başınızı komplolardan oluşan kumun içine sokarsanız olması da mümkün değil. Tıpkı MHP davası sanığı Abdussamet'in, annesiyle Kürtçe konuştuğu için yediği dayak gibi, Kürtler özellikle 1980'den sonra dillerinden dolayı aşağılandılar. Diyarbakır 5 No'lu Askerî Cezaevi'nde çok daha kötü hadiseler yaşandı. 1983 yılında Askerî Dikta'nın giderayak getirdiği Kürtçe konuşma yasağı, "ihanet" ve "şerefsizlik" ikilemini keskinleştirdi. MHP'nin askerler tarafından nobranca büyütülen ve içinden çıkılmaz hale getirilen bu sorunun, her şeyden önce insanî bir sorun olduğunu görmesi lâzım.

 

Bu sorunu MHP yaratmadı; ama çözecek olan o. Türkiye'de MHP'li olmak biraz da devlette hisse sahibi olmak demektir. Bu yüzden "devlet politikası" deyince akan sular durur. Ancak bugün ortada bir "devlet politikası" yok. MHP liderinin kılı kırk yararak sorguladığı Cumhurbaşkanı'nın umut veren açılımları bir devlet politikası değil bir arayıştan ibaret. Bu iyi niyetli ve yapıcı arayışın Türkiye için bir fırsata dönüşmesi, özellikle MHP'nin katkılarına bağlı.

 

Öbür taraftan Kürt sorunu bir siyasî parti olarak MHP'nin varlık sebeplerinden biri. MHP'nin "ana Türk damarı"nın güçlü olduğu Orta Anadolu'da gerilemesi; buna mukabil Kürt göçü alan Batı illerinde gelişme kaydetmesinin derin siyasî anlamları var. Ancak MHP liderinin bu soruna bir istismar konusu olarak yaklaşmayacağından adım gibi eminim. Benim MHP siyasetini sorgulamamın sebebi de bu: Türkiye'nin Kürt sorununu MHP çözer. MHP'nin "evet" demediği bir çözümün gerçekleşme şansı yoktur.

 

Evet, MHP'nin "devletin unsur-ı aslîsi olmak" duygusunu taşımak hasebiyle Türkiye'de şerefli bir mevkii var. "Şerefli MHP"nin, şimdi Kürt sorununu şerefli biçimde çözmesi gerekiyor. Öyle ki Türkiye'de yaşayan hiç kimsede bir şeref noksanlığı kalmasın.

 

MHP'nin bugün karşılaştığı ikilem ise tarihî bir ikilem. Milletçilik aynı zamanda tarih bilincidir. Bu bilinçle, Kürt sorununun temelindeki Kürtçe sorununa bakarak MHP liderine soralım: Siz Karaman beyi misiniz? Yoksa Oğuz-Karahan neslinden Ertuğrul Gazi oğlu Osman Bey mi?

 

MÜMTAZ'ER TÜRKÖNE

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 50
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Ayni yaziyi az kalsin ben iletecektim dun! Begeniyle okudum bir elestiri! Foruma tasidiginiz icin tesekkurler!

 

Diyarbakirli...

yazıda kendisinin kesimlkle haklı olduğunu düşünüyorum... mhp şu an amaçsız sebebsiz soylemler yapıyor..

ve sadece inkar politikasıyla rant amacı içerisinde

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

MHP maalesef çözüm için bişeyler üretme yolunda görülmüyor oysa aynen yazıda dendiği gibi bu sorunun çözümünde ve kardeş kanının durdurulmasında en güzel rollerden birini yüklenerek Türk halkını çözüm için psikolojik olarak hazırlayabilir...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yazıda kendisinin kesimlkle haklı olduğunu düşünüyorum... mhp şu an amaçsız sebebsiz soylemler yapıyor..

ve sadece inkar politikasıyla rant amacı içerisinde

 

Katiliyorum,

 

Kurt sorunu gibi sosyolojik ve evrensel boyutlari agir basan sorunlarda bagnaz ifadeler sadece baris ortamini zedeleme amacli olabilir!

 

MHP "Turkluk" kavramiyla gurur duyan milliyetci bir hareket olabilir, ki buna herkesin saygi gostermesi gerekir, ama bu asla kardes olan diger bir halki inkar ve rencide etmeye sebeb olmamalidir...

 

MHP'nin tutumu yanlis...

 

MHP derhal Kurt Sorununun cozumlenmesinin bu ulke vatandaslarinin gelismesi icin ne kadar ZARURI bir sey oldugu kanisina varmalidir... Eger Bu ulkeyi ve halkin refahini dusunuyorlarsa tabii!

 

Tabii CHP'nin yaptiginin da bu arada hic bir farki yok!

 

Diyarbakirli...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katiliyorum,

 

Kurt sorunu gibi sosyolojik ve evrensel boyutlari agir basan sorunlarda bagnaz ifadeler sadece baris ortamini zedeleme amacli olabilir!

 

MHP "Turkluk" kavramiyla gurur duyan milliyetci bir hareket olabilir, ki buna herkesin saygi gostermesi gerekir, ama bu asla kardes olan diger bir halki inkar ve rencide etmeye sebeb olmamalidir...

 

MHP'nin tutumu yanlis...

 

MHP derhal Kurt Sorununun cozumlenmesinin bu ulke vatandaslarinin gelismesi icin ne kadar ZARURI bir sey oldugu kanisina varmalidir... Eger Bu ulkeyi ve halkin refahini dusunuyorlarsa tabii!

 

Tabii CHP'nin yaptiginin da bu arada hic bir farki yok!

 

Diyarbakirli...

 

"Kürt Sorunu"nun neresi Evrensel, sorabilir miyim acaba?

Ya da gerçekten de bir "Kürt Sorunu" var mı?

Veya madem ki o kadar "Sosyolojik" bu sorun ve madem ki Kürt'leri ayrı bir toplum olarak ele alıyorsunuz, ben de öyle kabul ediyorum artık! var mı?

Oldu mu istediğiniz?

 

O zaman soruyorum:

"Kürt Toplumu!"nun;

Çerkez, Laz, Ermeni, Rum, Arap, Fars ve Türkmen/Yörüklerden oluşan "Türk Toplumu/Ulusu" ile nasıl bir sorunu var, söyler misiniz?

Tespiti yapar mısınız?

(sorunuz bu biçimde de sorulabilir değil mi? Belki de 'Kürtlerin' Türklerle bir alıp veremediği vardır, ne biliyoruz?)

 

Eğer "Türk Toplumu" ya da "Türk Ulusu" kavramını daha da "Irka" indirgemeye niyetliyseniz, sizin davrandığınız kadar Irkçı ve Ayrımcı da davranabilirim; emin olun...

 

İlla ki "Kürt Etnik-Milliyetçiliği" yapmakta direnecekseniz;

Ben de Etnik-Milliyetçilik yapabilirim, sorun değil.

Hatta daha önce de adlandırdım;

An ucuz ve basit Milliyetçilik "Etnik-Milliyetçilik"tir.

 

Aynı zamanda MHP eğer Etnik-Milliyetçilik güdüyorsa ve "Türk" olmakla "Etnik/Irki Açıdan" bir "Gurur" duyuyorsa, bunun neresi saygı duyulacak bir şeydir söyler misin?

Ama sanırım saygı duyulması gerektiğini söylemenin nedeni;

Kendi Etnik-Milliyetçiliğini meşrulaştırmak olmalı! öyle değil mi?

MHP'nin Etnik-Milliyetçiliğine saygı duy ki, saygı bekleyesin kendi Etnik-Milliyetçiliğine; değil mi?

 

Ayrıca "Irkı" ile gururlanan birisi, başka bir ırk!'ı nasıl kardeş görebilir söyler misin bana?

Futbol takımı taraftarlığından bahsetmiyoruz ki; kardeş takım ilan edilsin diğer bir küme...

 

Ayrıca bir "Kürt Sorunu" yoktur.

Ya da Anadoludaki kimsenin Kürt adıyla falan ya da Kürtlerle bir alıp veremediği yoktur.

Yalnızca BATI'nın "ŞARK/DOĞU SORUNU" vardır ve Batılıların bu sorun içinde biçimlendirdikleri, kendi "KÜRT SORUNLARI" vardır.

Batı'nın Kürtler ile ilgili Amaç ve Sorunlarının olması, Türklerin Kürtler ile bir sorunu var anlamına gelmiyor.

Ancak Batı'nın direktifleri ve biçimlendirmeleri ile hareket eden kimi Kürtlerin ve onların güdümünde benimseyişler sergileyenlerin Türklerle ve Devletle bir Sorun ortaya çıkardıkları belli oluyor!

 

Ya hu binbir çelişki var ya hangisiyle uğraşayım da söyleyeyim...

Daha da uca itmek ister misiniz, söylemlerinizle, insanları!?

Yoksa daha İnsani düşünme eğilimi sergileyecek misiniz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Kürt Sorunu"nun neresi Evrensel, sorabilir miyim acaba?

.

.

.

Ya hu binbir çelişki var ya hangisiyle uğraşayım da söyleyeyim...

Daha da uca itmek ister misiniz, söylemlerinizle, insanları!?

Yoksa daha İnsani düşünme eğilimi sergileyecek misiniz?

 

Soruyorsunuz soyliyeyim...

Kurtlerin Turklerle Cerkezlerle, Lazlarla, kimseyle sorunu yoktur. Ki gidin Kurt yorelerine, sizleri tanimadiklari halde misafirperverlikten kusur etmezler... Oraya gidip orada yasayanlar bunu iyi bilir.

 

Ama bizlerin oz haklari olan dil, egitim gibi konularda haksizlik olmustur ve biz bunlarin duseltilmesini istiyoruz! Umarim bunu hala goz gore gore inkar etmezsiniz! Cunku bu sizi siradan bir MHPliden oteye goturmez! Bagnazlik olur!

 

Yine Bati'nin uzerine attiniz sucu. Kardesim BIZIM sorunumuz! Gidip isinize gelmiyor diye ona buna yuklemenin anlami yok. Artik igneyi de cuvaldizi da kendi kendimize batirilaim.

 

Bakiyorsunuz insanlarimizin buyu bolumu vakitlerini kahvelerde geciriyor, avarelik yapiyor ve islerine gelince her seyi yine ona buna yukluyorlar. Kardesim gidip calissana! Gidip egitim gorsene? Yok ABDymis, yok devletmis, yok Batiymis. Kardesim, suc bizlerin! Turkiye'de bir Kurt Sorunu varsa bir tarafin tahammulsuzlugunden kaynaklanan bir sey!

Kurt Sorunu Turkiye Devleti'nin kati tutumu yuzunden vardir bugun! Zira eger bir TV kanali 30 yil once acilsaydi, bugun konusulanlar 30 yil once konusulsaydi ne PKKnin islevi olurdu ne de Kurt Sorunu! Akilli davranamadi bir kesim Turkiye'de ve bu konuyu cozmek yerine cozumsuzluge oynadi. PKK ve Kurt Sorunu gibi seylerle Turkiye'nin onunu kapadi! Yani suc bizde!

 

Simdi o kadar konustuktan sonra, evrensellik, emperyalizm dedikten sonra sizin "Kurt Sorunu" yoktur ifadenize sastim! Lutfen artik karar verin: sizce yapildi mi bir haksizlik Kurtlere yapilmadi mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Soruyorsunuz soyliyeyim...

Kurtlerin Turklerle Cerkezlerle, Lazlarla, kimseyle sorunu yoktur. Ki gidin Kurt yorelerine, sizleri tanimadiklari halde misafirperverlikten kusur etmezler... Oraya gidip orada yasayanlar bunu iyi bilir.

Bende biliyorum, merak etme...

Ama bizlerin oz haklari olan dil, egitim gibi konularda haksizlik olmustur ve biz bunlarin duseltilmesini istiyoruz! Umarim bunu hala goz gore gore inkar etmezsiniz! Cunku bu sizi siradan bir MHPliden oteye goturmez! Bagnazlik olur!

Beni "MHP"lilikle suçlayana bak hele!

Çok açıktır ki; sende bir "Etnik-Milliyetçi"sin...

Hatta bunu kendinde itiraf ediyorsun, ayrıntılamama gerek yok...

Şu halde Etnik-Milliyetçi olan "Sen" ile, Etnik-Milliyetçilik yapan bir MHP'li arasında ne fark var, bana söyler misin?

 

Sen Kürtçü Etnik-Milliyetçilik yaparken "Kardeşlikçi, Demokrat, Özgürlükçü, Eşitlikçi" oluyorsun da,

Bir MHP'li Türkçü Etnik-Milliyetçilik yaparken neden öyle olmuyor?

Ne farkınız var?

 

Oysa ben açıkça söylüyorum; her türlü Etnik-Milliyetçiliğe karşıyım.

Bir toplumsal unsurun dışlanmasına ya da baskı altına alınmasına karşıyım.

 

Sen şimdi bana "Kürtler ne zaman Türkçeyi yasaklamış" gibi argümanlarla geleceksin...

Oysa ben diyorum ki; "Yasaklamamış olmaları, Etnik-Milliyetçi bir düşünceye sahip olmadığınızı göstermez".

Elinize fırsat geçse, senin daha beterini yapacağından eminim; çünkü argümanların kin ve öç alma duygusu ile dolu.

Bir MHP'li Etnik-Milliyetçiden farkın olduğunu mu sanıyorsun?

 

Bu ne iştir anlamıyorum.

Gidip MHP'li birisinin Etnik-Milliyetçiliğini eleştiriyorsun,

Ama yine gidip kendin kürt Etnik-Milliyetçiliği yapıyorsun.

Bunu da "Ama onlar Etkisel Milliyetçilik yapıyor, bende Tepkisel Milliyetçilik bla bla bla..." gibi akla mantığa sığmayacak bir kılıfa bürüyorsun.

Ya hu olur mu?

Hiç bu böyle olur mu?

Nasıl Siyaset okuyorsun sen?

Yine Bati'nin uzerine attiniz sucu. Kardesim BIZIM sorunumuz! Gidip isinize gelmiyor diye ona buna yuklemenin anlami yok. Artik igneyi de cuvaldizi da kendi kendimize batirilaim.

Önce git, Sömürgecilik Tarihi ve Sömürgecilik Sorunlarını oku, anla, sonra Suç kimdeymiş tartışalım...

Bakiyorsunuz insanlarimizin buyu bolumu vakitlerini kahvelerde geciriyor, avarelik yapiyor ve islerine gelince her seyi yine ona buna yukluyorlar. Kardesim gidip calissana! Gidip egitim gorsene? Yok ABDymis, yok devletmis, yok Batiymis. Kardesim, suc bizlerin! Turkiye'de bir Kurt Sorunu varsa bir tarafin tahammulsuzlugunden kaynaklanan bir sey!

Sen şu halinle kendini çok tahammülkar mı sanıyorsun?

Kurt Sorunu Turkiye Devleti'nin kati tutumu yuzunden vardir bugun! Zira eger bir TV kanali 30 yil once acilsaydi, bugun konusulanlar 30 yil once konusulsaydi ne PKKnin islevi olurdu ne de Kurt Sorunu! Akilli davranamadi bir kesim Turkiye'de ve bu konuyu cozmek yerine cozumsuzluge oynadi. PKK ve Kurt Sorunu gibi seylerle Turkiye'nin onunu kapadi! Yani suc bizde!

 

Simdi o kadar konustuktan sonra, evrensellik, emperyalizm dedikten sonra sizin "Kurt Sorunu" yoktur ifadenize sastim! Lutfen artik karar verin: sizce yapildi mi bir haksizlik Kurtlere yapilmadi mi?

Kürt Sorunu yoktur...

Türkiye'de "Etnisiteye Dayalı" hiç bir sorun yoktur...

1000 yıldır olmamıştır, 1000 yıldır bu halk birbiriyle kaynaşmıştır...

Kürtlerin ne devletle ne de mensubu oldukları Türk Ulusu ile bir sorunları yoktur...

Türk Ulusunun da, kendi mensubiyetinde olan Kürtlerle özel bir sorunu, alıp veremediği yoktur...

Geçmişte kimi darbeciler ve hükümetlerce yapılan ve halledilmesi gereken hatalar vardır; dış güçler rahat bıraktığı, kimi Kürt aşiretler ve örgütler de sindiği an bu sorunlar hallolacaktır...

Mecliste kışkırtıcılık yapmak yerine; en eğitimlisinin bile kavramları ve olguları yanlış anlamlandırması yerine; dağa çıkıp uyuşturucu ve kaçakçılık rantını Kürt Haklarını Korumak gibi bir kılıfa bürümek yerine; oturup adam gibi sorumluluğu kendinizde de aradığınızda, size haksızlık yaptığını düşündüğünüz taraf da kendisini sorgulamak için vakit bulacaktır merak etmeyin.

 

Ben şimdi diyorum ki; "Ya hu ben Etnik-Milliyetçi değilim, Türk'ü Kürt'ten, Kürt'ü Türk'ten ayıramam. Musul-Kerkük'lü bir Kürt, Asyalı bir Özbek'ten ya da Kazak'tan daha çok yakındır bana, daha da 'Bizden'dir..."

Ama sen her tartışmada, savunmadığım uygulamaların savunucusu olarak beni gösteriyorsun; yapmadığım şeylerin yapabilicisi olarak beni gösteriyorsun; dışlamadığım halde Kürtleri dışladığımı savlayıp duruyorsun; üstüne üstlük Atatürk Ulusalcılığını, inadına Etnik-Milliyetçilik olarak adlandırıyorsun...

Bu forumda beni tanıyan herkes çok iyi bilir ki; eğitimim boyunca çatıştığım tek grup Ülküler olmuştur. Ama sen birde tuttun beni Ülkücü yaptın :) . Neremle güleyim bende şaştım doğrusu...

 

Şimdi ben gelip seninle nasıl anlaşayım söyler misin?

Sen Etnik-Milliyetçiliğinde inat ederken, ben niçin sana, senin bana baktığından daha ılımlı bakayım?

Ben, Senin Milliyetçiliğin gibi katı ve etnik bir benimseyişte değilken; niçin senin gibi bir Etnik-Milliyetçinin "ETKİSİNDE KALIP", gidipte "TEPKİ OLARAK" MHP'li bir Etnik-Milliyetçi olmayayım?

Söyler misin?

Niçin "Ya hu ben boşuna bu adamları benimsemeye çalışıyorum, adam beni sürekli Türk Etnik Milliyetçiliğine ötelemeye çalışıyor, madem beni ötelemeye çalışıyor; öyleyse öyle olayım" demeyeyim sana karşı?

 

Sana hala "Türk Ulusalcılığı" ile "Etnik-Milliyetçilik yapan bir Türkçü" arasındaki farkı anlatamadık...

Ben ne yapayım!?

 

İnsanları, benimsemediği şeylerle itham edip ötelemeyin...

Tahammülsüzsünüz...

Ilımlı değilsiniz...

Tek taraflısınız...

Saplantı oluşturmuşsunuz...

Ve işin komiği; bunu karşınızdakine mal ediyorsunuz...

Ayıptır bu...

 

Sizinle daha fazla tartışmayı istemiyorum...

Çünkü sağduyumu yitirmeyi istemiyorum...

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

MHP ve Kürt Sorunu mu?Kürt Sorunun çöüzümünde MHP'nin yerini sorgulamak için oldukça erken.Ki kendileri daha Kürt halkının varlığını bile kabul etmiyorlar;kaldı ki Kürt Sorunu.

 

Zamanım yok,öm'lere bakarken bu başlığa takılı kaldım.Kafama takılan küçük bir ayrıntıyı sizinle paylaşmadan geçemeyeceğim.Değerlendirmelerde MHP için "milliyetçi" ifadesi kullanılmış.Hayır efendim,milliyetçi değil faşist bir parti kendileri.Milliyetçilik halklar nezdinde anlam kazanır,faşizm ise devleti zorunlu kılar.Bakın devlet politikasına ve bakınız devlet içindekiş devlete ve MHP'ye ne dediğimi anlarsınız.

 

Sevgili Boşig,

 

Kürt Sorunu yoktur diye sıralamaya devam edin,sizler sorunu yok saymada ısrar ederken,insan üzerinde ki hesaplar işlemeye devam edecek.

 

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Boşig,

 

Kürt Sorunu yoktur diye sıralamaya devam edin,sizler sorunu yok saymada ısrar ederken,insan üzerinde ki hesaplar işlemeye devam edecek.

 

Kürt Sorunu yoktur...

Türkiye'de "Etnisiteye Dayalı" hiç bir sorun yoktur...

1000 yıldır olmamıştır, 1000 yıldır bu halk birbiriyle kaynaşmıştır...

Kürtlerin ne devletle ne de mensubu oldukları Türk Ulusu ile bir sorunları yoktur...

Türk Ulusunun da, kendi mensubiyetinde olan Kürtlerle özel bir sorunu, alıp veremediği yoktur...

Geçmişte kimi darbeciler ve hükümetlerce yapılan ve halledilmesi gereken hatalar vardır; dış güçler rahat bıraktığı, kimi Kürt aşiretler ve örgütler de sindiği an bu sorunlar hallolacaktır...

Mecliste kışkırtıcılık yapmak yerine; en eğitimlisinin bile kavramları ve olguları yanlış anlamlandırması yerine; dağa çıkıp uyuşturucu ve kaçakçılık rantını Kürt Haklarını Korumak gibi bir kılıfa bürümek yerine; oturup adam gibi sorumluluğu kendinizde de aradığınızda, size haksızlık yaptığını düşündüğünüz taraf da kendisini sorgulamak için vakit bulacaktır merak etmeyin.

 

Kürt Sorunu diye bir sorun yoktur...

Ancak siz illa ki bir sorun çıkartmak istiyorsanız, bu benim bileceğim bir iş değildir; yapabilirsiniz...

Diyarbakırlı'nın savladığı gibi;

Bu ETKİ'niz, benim gibi düşünen çoğunluğu, bir TEPKİ olarak (sizi benimsemek yerine) sizin karşınızda yer almalarını sağlayabilir...

 

MHP'li bir milletvekili vardı, adını unuttum.

Kendisini ve partisini hiç sevmediğim halde, hemen hemen şöyle bir laf etmişti, sanırım Ceviz Kabuğu programında:

"Türkiye'de Türk kökenli halkın çok büyük bir bölümü, Kürtler'e 'Kardeş' gözü ile bakıyor. Ancak PKK gibi bir örgüt, Kürtleri korkutarak ya da kandırarak kanlı eylemlerle birbirine düşman etmeye çabalıyor. Kimi Kürtlerde buna prim veriyor. Kimi Kürtlerin 'Siz Türk'sünüz, biz 'Kürdüz' demesine karşın biz, 'hayır, aynı milletin evladıyız' diyoruz. Ancak korkuyorum ki birgün Türkler öyle bir hale gelecektir ki; 'Evet, gerçekten de siz Kürtsünüz, biz Türküz' diyecekler."

 

Aşağı yukarı buna denk bir söylemdi, konuşmasının tamamı...

 

Kendisine hak vermek istemiyorum açıkçası Mavi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiye'nin ne etnik Kürt milliyetcisine ne de irkci Türk milliyetcisine ihtiyaci var. Her ikiside ayni kapiya cikiyor. PKK'yi öne sürerek ülkemizdeki etnik kökenli vatandaslarimizin sorunlarini göz ardi edemeyiz ve edenlerede karsi cikmaliyiz. Devlet erkani bile yakin gecmisten beri Kürt realitesini ve sorununu kabul ederken, bizlerin hala Kürt sorunu yok dememiz cok anlamsiz. Diger taraftan Kürt sorunu var demek derhal Kürt devleti kurulacak veya özerkli verilecek anlamina gelmiyor. Ülkemizdeki Kürt kökenli olsun veya diger etnik kökenli vatandaslarimiz olsun ezici cogunluguyla biz Türk'ler ile kardesce ve baris icerisinde yasamak istiyorlar, ama esit vatandaslik bazinda, yani onlarin asimile ve inkar edilmedigi bir ortamda.

Konu bu kadar basit, yeterki karsi tarafi biraz olsun anlamaya calisalim ve her isteklerini derhal bölücülük olarak degerlendirmeyelim. Etnik kökenli insanlarimizi kazanmanin birinci sarti önce onlara kulak vermek ve sorunlarini cidiye almak. Gerisi zaten kendiliginden gelir. Ama MHP gibi partiler dünyanin her yerinde oldugu gibi sadece ve sdece sorunlardan ve cözümsüzlüklerden beslendikleri icin Kürt'lere ve diger etnik kökenli vatandaslarimiza karsi tutumlari gayet dogal. Dogal olmayan o partileri savunmuyoruz deyipte aynen onlar gibi davranan vatandaslar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürt Sorunu diye bir sorun yoktur...

Ancak siz illa ki bir sorun çıkartmak istiyorsanız, bu benim bileceğim bir iş değildir; yapabilirsiniz...

Diyarbakırlı'nın savladığı gibi;

Bu ETKİ'niz, benim gibi düşünen çoğunluğu, bir TEPKİ olarak (sizi benimsemek yerine) sizin karşınızda yer almalarını sağlayabilir...

 

MHP'li bir milletvekili vardı, adını unuttum.

Kendisini ve partisini hiç sevmediğim halde, hemen hemen şöyle bir laf etmişti, sanırım Ceviz Kabuğu programında:

"Türkiye'de Türk kökenli halkın çok büyük bir bölümü, Kürtler'e 'Kardeş' gözü ile bakıyor. Ancak PKK gibi bir örgüt, Kürtleri korkutarak ya da kandırarak kanlı eylemlerle birbirine düşman etmeye çabalıyor. Kimi Kürtlerde buna prim veriyor. Kimi Kürtlerin 'Siz Türk'sünüz, biz 'Kürdüz' demesine karşın biz, 'hayır, aynı milletin evladıyız' diyoruz. Ancak korkuyorum ki birgün Türkler öyle bir hale gelecektir ki; 'Evet, gerçekten de siz Kürtsünüz, biz Türküz' diyecekler. *********."

 

Aşağı yukarı buna denk bir söylemdi, konuşmasının tamamı...

 

Kendisine hak vermek istemiyorum açıkçası Mavi...

 

Tavriniz "Kurtlere haksizlik yapilmistir" dan "Kurt Sorunu Yoktur"a ne kadar cabuk degisti! Hayret dogrusu!

 

Ne kadar soylenirseniz soylenin! Hepsi olacak. Kurtlerin dilide, kimlikleri de yasam haklari da verilecek! Okullar acilacak. Hepsi icin adimlar atiliyor!

 

Diyarbakirli...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tavriniz "Kurtlere haksizlik yapilmistir" dan "Kurt Sorunu Yoktur"a ne kadar cabuk degisti! Hayret dogrusu!

 

Ne kadar soylenirseniz soylenin! Hepsi olacak. Kurtlerin dilide, kimlikleri de yasam haklari da verilecek! Okullar acilacak. Hepsi icin adimlar atiliyor!

 

Diyarbakirli...

 

Bu yazım, sayın Diyarbakırlı'ya hitaben olmadığı gibi, Kişisel bir yazı da değildir...

Uzun oldu ama ister okunur, ister okunmaz...

"Kürtlere Haksızlık Yapılmıştır" demek "Kürt Sorunu Vardır" demek değildir.

Ayrıca "Kürtlere Haksızlık Yapılmıştır" derken, bunu "Etnik bir kökene dayandırmak" sureti ile tespit etmiyorum ki etnik bir sorun tanısı ortaya koyayım!

Bu, etnik-sorun olmaktan öte bir insanlık ayıbıdır...

 

Ha sadece bu mudur yapılan haksızlık?

Osmanlıdan beridir, Cumhuriyetin kuruluşuna kadar Kürt Aşiretleri; "Sistemin Adamlığı"na soyunup, asimile ettiği, Kürtleştirdikleri Türklere yüzyıllarca ayıbın ve haksızlığın önde gidenini yapmıştırlar...

Bunu geçmişe ve Osmanlının politikalarına bakınca anlarsın...

Sen Kürt Aşiretlerin yüzyılları alan bu ayıbı için Türkmen/Yörüklerden özür dileyecek ve Kürtleştirilen Türklere "Aslınıza geri dönün, siz Kürt değilsiniz, Kürtleştirilmişsiniz, Kürçte konuşmaya zorlanmışsınız" diyebilecek misin?

Bu dürüstlüğü gösterebilecek misin?

 

Sana bunları daha önce de anlattım ve sordum...

 

Bugün bakıyoruz, araştırma yapıyoruz Kürtler üzerine, adamlarla gidip konuşuyoruz.

Örneğin Mardin/Derik'te...

Hep bunu veriyorum, çünkü o bölgeye yoğunlaştık en son...

 

Adamlarla konuşuyoruz.

Adam Kürtçe konuşuyor; 60-70 yaşlarında adam...

Çocukları da öyle.

Ama diyor ki "Benim dedemle nenem Türkçe konuşurmuş".

"Haydaaaa, nasıl olur bu" diyoruz!

Bir araştırıyoruz, bunun aslı Türk, dedesi, Hamidiye Alayları ile Kürtlere, sahip oldukları imtiyazlardan daha fazla tekrar imtiyaz verilince, Türkler, Kürt Aşiretlere bağlanmaya zorlanmış. Bağlanmazlarsa eğer, yaşadıkları topraklardan çok daha uzaklara, cephelere yollanacaklar çünkü.

Kürt Aşiretler de bunları kendisine asker edinmiş ve o aileleri Kürtleştirmiş.

Tarihlere bakıyoruz; denk düşüyor...

Anlatılanlara bakıyoruz; tıpatıp aynı...

Belgelere ve nüfus düşümüne bakıyoruz; pişti...

Sürece bakıyoruz; tombala...

 

Hamidiye Alayları niçin önemli?

Çünkü, Abdülhamit tarafından;

Ermenilere karşı karşı Kürtlerden oluşturulmuş Aşiret Birliği bunlar...

Daha sonra Ermenilerle çatışan güçler de hep bunlar olmuştur;

Çünkü Hamidiye Alaylarının en önemli özelliği, başta kesinlikle bir Kürt Beyinin olmasıdır.

Bunlara ve üyelerine ayrıcalıklar verildi;

Paşalık, Toprak, Vergi Toplama Yetkisi...

Dahası Askeri Mahkemede yargılanma ve yerleşik bulunduğu bölgeden başka bir cephede savaşmama ayrıcalığı...

 

Yani örneğin bir Kürt Beyi, sevmediği bir aileyi başında bulunduğu Alay'a almazsa, o ailenin erkekleri mecburen başka bir cephede savaşmaya mecbur bırakılıyordu ve gönderiliyordu...

Ya da aile, Kürt Beyine "Sığınmak" zorundaydı.

Bakıyoruz; güzel bir adet...

Kendisine sığınanı koruyor Kürt Aşiretleri...

Ama aynı zamanda asimile ediyor...

Kendilerine sığınılmasını sağlayan ne peki?

Sistem...

Sistemin kanunları...

Sistemin kanunlarını destekleyen Aşiretlerin kendisi...

 

Onlarca Türk aile, Kürtlere sığınmaya mecbur bırakılarak sonunda ya asimile edilmiştir...

Ya da bu Alaylara katılmayan erkekler, başka cephelere gönderilip, soyları, Türk aileleri tüketilmiştir...

Şimdi bu bir "Soykırım" değil midir?

Bir etnik kimliği, sistemlice yok etmek değil midir?

Bunun adamlığını kimler yapmıştır?

60 yıldır "Bizi yok ediyorlar, kültürümüzü yok ediyorlar" diye bas bas bağıran Aşiretler, dağa çıkanlar...

Peki onlar zamanında, yüzyıllarca çok daha beterini yapmadılar mı?

Yaptılar, hemde yağını kaymağını yiye yiye...

Bugünlerde bile Aşiret yapısını koruyabilecek derecede yaptılar...

 

Hamidiye Alaylar, Türklerin Kürleştirilmesindeki ikinci önemli ayaktır...

 

Şimdi, Siz, Kürt Aşiretleri ve Topluluğu olarak, Türkleri Asimile ettiniz mi?

Evet...

Hem de Osmanlı'nın Sistem Adamlığına oynayarak...

Bu yapıldı mı?

Yapıldı...

 

Peki Türklerin Kürtleştirilmesinde ilk ayak nedir?

Kürtler aşiretlere bakıyoruz; devlet kurabilecek bir yapıda olamamışlar hiç...

Aşiret olabilmekte üstün yetenekliler, o bağlılık çok güçlü...

Ama devlet kurabilme yetisi yok...

 

Kürtler Osmanlı devletine niçin hiç ayaklanmadılar Etnik bir amaç güderek?

Osmanlı zamanındaki tüm Kürt Aşiretlerinden kaynaklanan ayaklanmalara bakıyoruz;

Hepsi, Aşiret reisinin ya diğer bir aşiretle rekabetinden, ya vergi toplayıcılığını elde etmek amacından, ya bölge vergilerinin düzenlenmesi amacından, ya toprak kazanmak ve aşiretin sınırlarını büyütmek amacından kaynaklanıyor.

O zaman kadar ise tek bir Kürt isyanı yok Osmanlıda...

Niye?

Yüzyıllardır Kürt yapısı bölgede niçin korunmuş, koskoca Osmanlıda?

 

Osmanlı bakıyor; Selçuklu niçin parçalandı?

Yerleşik yaşama geçmemekte direnen Türkmen/Yörükler sayesinde...

Bunların çoğunluğu Alevi ve zaten Kürt-Alevi diye bir şey yok o zaman; Aleviler Türk...

Yavuz Selim zamanında bunlar Şah İsmail tarafına geçiyorlar;

Şah İsmail Türklüğü ve Aleviliği ön plana çıkardığı için.

Osmanlı da Sünniliği ön plana çıkarıyor ve zaten daha sonra halifeliği alacak...

Bölgede kimler Sünni (4 Hak Mezhep!'ten Şafiî'dir çoğunluğu o dönem)?

-Kürtler...

Kimler Alevi?

-Türkmenler/Yörükler...

 

Kürtler Osmanlı safında yer alıyor ve Osmanlı onları güçlendiriyor;

Çünkü güçlendirmezse sonu Selçuklular gibi olacak.

Zaten aynı örneği 1402 Ankara Savaşında yaşamıştı;

Türkmenlerin bir kısmı Timur'u desteklemiş ve Osmanlı yıkılmıştı ilk olarak.

Buna "Fetret Devri" de denir.

 

Yavuz bu hataya düşmüyor ve Türkmenlere oynamak yerine Kürtlere oynuyor.

Süreç sonunda Şah İsmail yeniliyor ama Anadolu hala Alevi-Türkmen dolu...

Ne yapacak bunlarla?

Kürtlere ayrıcalıklar veriyor, onlara topraklar veriyor, neredeyse dağılacak olan Aşiret Yapısını bozulmamacasına güçlendiriyor.

Tımarlar veriyor ve ileride de Vergi Toplama yetkisini verecek Kürtlere...

 

Türklere ne yapıyor peki?

İftiralar ve karalamalar başlıyor Türklere karşı...

"Türk" adı bir "Aşağılama Sıfatı" olarak kullanılıyor örneğin.

Türk-Alevilerin ibadeteleri yasaklanıyor.

Önce akşam mum ışığında ibadet yapmak zorunda kalıyorlar.

Sonra o da takibe alınıp engelleniyor ama bu seferde karanlık ibadet yapıyorlar; mumu söndürüp!

 

Sünni-Kürt Osmanlının Sistem Adamları durmuyor tabi;

"Mum Söndü! Bunlar aile içi ilişkiye giriyorlar" diye kışkırtmalara başlıyorlar, sanki yanlarında yapıyor da biliyormuşlar gibi!

Yavuz Selim tek bir tane Kürt öldürmemiştir ama binlerce Alevi-Türk katletmiştir...

Bugün Osmanlı Severler, hep şöyle derler;

"Şah İsmail Sünnileri öldürdü, Osmanlı Alevileri öldürerek karşılık verdi..."

Asıl olay şu:

"Şah İsmail Kürtleri öldürmeye yöneldi, Osmanlı ise Türkleri..."

Osmanlı, Sünnilik propagandası yapıyor ve Kürtleri kayırıyor...

Şah İsmail ise Alevilik ve Türklük propagandası yapıyor ve Anadolu'da Türkleri kayırıyor...

Olay aslında bu...

 

Sonra neler oluyor?

Türklerin inançlarını yaşamalarına izin verilmiyor Anadolu'da, Osmanlı'da...

Türkçe konuşuyorsa; zaten Türk...

O yüzden ya oradan göçecek ya da Kürtleşecek...

Kürtleşip, Kürt Aşirete sığınırsa sorun yok;

Kürtlerin geleneği var çünkü;

İnancı ne olursa olsun, bir kimse kendisine sığınırsa, korunur...

Ama birde dilini değiştirmiş, Kürtleşmişse;

Gümüş tepside sunmuştur kendisini ya neyse...

Dediğim gibi; Asimilasyonun yasallaşmış ve insancıllık kılıfına sokulmuş hali...

 

Kimi Alevi-Türkler Kürtleşiyor ve Kürt-Aleviliği diye bildiğimiz etnisite çıkıyor ortaya.

Ki bunların soyu aslen, kesinlikle Türktür;

Kürtleşmişlerdir.

Örneğin; Çepni Boyu...

Bir kısmı Giresun'a göçmüş ve Dillerini korumuşlar ama inançlarını bırakıp Sünnileşmişlerdir...

Okumuş olanları bunu çok iyi bilir ve kabul eder; eskiden Alevi olduklarını...

Bir kısmı ise özellikle Tunceli ve yöresinde kalmış ve inançlarını bırakmamışlar ama Kürtçe konuşmaya başlamışlardır, Kürtleşmişlerdir...

Yani Türkler, Osmanlı ve Osmanlının Adamlığını yapanlarca ya Dillerini ya da İnançlarını bırakmak, değiştirmek zorunda bırakılmışlardır...

 

Ya da "Afşar/Avşar Boyu"...

Hülya Avşar'ın ailesi bu boydandır ama kadın çıkar;

"Biz Kürdüz" der...

Bilmez çünkü, çoğusu gibi...

Avşarların bir kısmı Kürtleşmiştir ama Alevidir...

Bir kısmı dilini korumuştur ama Sünnileşmiştir...

 

Peki şimdi niçin bir kısım Kürtler, Cumhuriyet devletine karşı duruyor?

Ya da niçin ayaklandılar?

Türkiye'ye destek veren Kürtler kimlerdi?

 

Çok kısa cevap vereyim ve yargıyı insanlığınıza bırakayım:

Osmanlıdan fayda ve kayırma gören büyük Aşiretler, doğal olarak bu kayırmalara son verecek olan Türk Devletinin karşısında yer almıştır.

Osmanlının kayırdığı Aşiretlerin güç yarışına girdiği ve belkide zayıflamış olan ve Osmanlının Kayırmalarından umudu kesen, yani diğer Aşiretlerle baş edemeyen Kürt Aşiretleri de Türkiye Devletini desteklemişlerdir...

 

Olay bundan ibarettir.

Bugün de bunun uzantıları, taaa 1920lerden gelen kızgınlığın ürünüdür kimi Kürt aşiretlerinin hala Türk Devletine karşı duruşlarının nedeni...

Uyuşturucu ticaretinin ve toprak kavgasının sonucudur bunlar...

Batının, "Doğu Sorunu"nun bir parçasıdır hepsi büyük oranda; onlar istemezler, bu küskünlük doğal olarak hallolsun...

 

Şimdi, yüzyıllarca Türklere karşı yapılan bu sömürünün hesabını kim verecek?

Yine de diyoruz ki;

"Ya hu hatalar yapılmıştır..."

Adam çıkıp bana tek bir tutarlı cümle ile yanıt veremiyor; suçluyor suçluyor...

 

Kürtlerin, geçmişte Türklere karşı kayırılıp, Türkleri asimile etmesi gerçeği ile karşılaştığınızda

Eminim ki içinizden "helal be bizim Kürtlere, yapmışız be abi zamanında Türklere. İyi yapmışız, helal olsun"...

Çünkü içinizdeki o "Etnik Canavar", o "Etnik-Milliyetçilik Ateşini" bir kere çaktığı zaman, bir daha sönmez...

Daha da alevlenir...

Bir çok insani değerleri, "İnsanlık Naraları Atarak" göz ardı edebilmenize neden olur...

 

İşinize gelince "İnsancı-Kardeşçi" olursunuz...

İşinize gelmediğinde "Bunlar yalan, siz uyduruyorsunuz, ütopya bunlar" dersiniz...

 

Adil olmak lazım her şeyden önce...

 

Sonra da çıkıp "Türk devleti bize baskı uyguluyor" dersiniz...

 

Geçmişe bakın bakalım, asıl baskıyı kimler yapmış yüzyıllarca...

Bunu itiraf edebilecek tek bir Kürt var mı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu yazım, sayın Diyarbakırlı'ya hitaben olmadığı gibi, Kişisel bir yazı da değildir...

Uzun oldu ama ister okunur, ister okunmaz...

"Kürtlere Haksızlık Yapılmıştır" demek "Kürt Sorunu Vardır" demek değildir.

Ayrıca "Kürtlere Haksızlık Yapılmıştır" derken, bunu "Etnik bir kökene dayandırmak" sureti ile tespit etmiyorum ki etnik bir sorun tanısı ortaya koyayım!

Bu, etnik-sorun olmaktan öte bir insanlık ayıbıdır...

.

.

....

 

Arkadasim Kürt'leri begenirsiniz , begenmezsiniz, onlari bölücü bulursunuz veya haklari yenildi dersiniz, ama lütfen Alevi vatandaslarimizi ve onlarin sorunu burayla karistirmayalim. Alevilerin katliamindaki tek sorumlu Osmanlidir. Osmanli her dönem boyunca Aleviler hakkinda vetvaar vermistir. Kürtlerin ne alakasi var bu sorunla?

 

Kürtler'e haksizlik yapilmistir diyorsunuz, madem öyle o haksizligi düzeltelim simdi.

 

Kürt'ler Osmanli döneminde Türk'leri asimile yapip Kürtlestirdi diyorsunuz, biz neyapiyoruz cumhuriyet in kurulusundan beri? Kürt'eri göce zorlayarak, dönem dönem dillerini yasaklayarak asimile politikasi uygulamiyormuyuz deresiniz? Demekki biz misilleme yapiyoruz, o mana iórtaya cikiyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadasim Kürt'leri begenirsiniz , begenmezsiniz, onlari bölücü bulursunuz veya haklari yenildi dersiniz,

 

Ben insanların "Kürtler" ya da "Aleviler" olarak ayırmam...

Bir insan topluluğunu da bütün olarak karşıma alıp "Bunları beğenirim, şunları beğenmem" demem...

 

Yalnızca, geçmişte Osmanlı devletinin, hakimiyeti altında olan ya da üzerine hakimiyet kurmak istedikleri topluluklara olan yaklaşımını tanımladım.

 

ama lütfen Alevi vatandaslarimizi ve onlarin sorunu burayla karistirmayalim. Alevilerin katliamindaki tek sorumlu Osmanlidir. Osmanli her dönem boyunca Aleviler hakkinda vetvaar vermistir. Kürtlerin ne alakasi var bu sorunla?

 

Bende sana Osmanlının bu fetvaları neden verdiğini, bu uygulamalarının kökenlerini anlattım sana...

Hayret bir şey yaa!

 

Kürtlerin ne mi alakası var?

 

Yazıyı tam olarak okuduğunu hiç sanmıyorum ama özetleyeyim;

Türkiye Cumhuriyeti ya da bu devleti yöneten kimi hükümetler veya yöneticiler;

Kendi halkını "Kürt-Türk" biçiminde algılamak sureti ile özellikle 1980 döneminde kimi uygulamalara koyularak hatalar yapmışlardır.

Bu hatalar "Türklere" ya da Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluş Ruhuna ve İlkelerine mal edilemez.

Bu hatalar, o hataları uygulayanlar göz ardı edilerek Atatürk Ulusalcılığına ve etnik olarak Türkler'e; "Atatürkçülük ve Türkler bize baskı yapıyor, bizi asimile ediyor" denilip yüklendiğinde;

Bende Osmanlıdan beridir geçmişte yaklaşık 500 yıl boyunca Türklerin Asimilasyonun ve Kürtleştirilmesinin hesabını sormak isterim.

 

Bu ironiyi kurabilmek için konuya dahil ettim;

Anlayan anlamıştır...

 

Kürtler'e haksizlik yapilmistir diyorsunuz, madem öyle o haksizligi düzeltelim simdi.

 

Düzeltmeyelim diyen mi oldu?

Bir insan, doğuştan/ana-babadan öğrendiği dilini konuşuyor diye hapse atılıyorsa;

Bu hatayı elbette düzeltelim,

Elbette hesabını da soralım...

 

Düzeltelim ve Soralım ama bunu "Kürtçülük" ya da "Etnik-Milliyetçilik" adına değil;

"İnsanlık ve İnsan Hakları" adına yapalım...

 

Sen çıkıp bu hesabı;

"Ben Kürdüm ve bu hesabı bir Kürt olarak soruyorum" dersen,

Birileri de o zaman çıkar;

"Bende Türküm ve sana verilecek hesabım yok!" der, deme hakkını da elde eder...

 

Sen kendini "Etnik-Milliyetçilik" ile haklılaştırmaya çabalarken,

Senin hakkını yiyenler, kendisini "Etnik-Milliyetçilik" ile haklı kılmıştır zaten;

Senin daha haklı bir kimlikle karşısına çıkman lazım...

Aksi takdirde;

Körler savaşına döner iş...

 

Ama sen "İnsanlık" adına hesap sorarsan;

Zaten sana hesap vermek zorunda kalır...

 

Birileri çıkıp, mecliste "İnsanlık Adına" değilde

Etnik bir gurubun adına hesap sordukça;

Ortada sorun varsa bile çözülemez zaten...

Olay etnisiteye büründüğü zaman,

Kimse kimsenin etnik kimliği ile yaklaşmaz olaya, o mevkiide...

O yüzden olay "Kürt Sorunu" olarak algılandığında,

Türk olan da sorun çıkaracaktır her yeni adımda;

Ki her zaman da böyle olmuştur...

 

Kürt'ler Osmanli döneminde Türk'leri asimile yapip Kürtlestirdi diyorsunuz, biz neyapiyoruz cumhuriyet in kurulusundan beri? Kürt'eri göce zorlayarak, dönem dönem dillerini yasaklayarak asimile politikasi uygulamiyormuyuz deresiniz? Demekki biz misilleme yapiyoruz, o mana iórtaya cikiyor.

 

Ben diyorum ki;

Osmanlıda olanlar, Osmanlıda kalsın...

Bugün bir şeylerin hesabı sorulacaksa;

O hesabı soracak olan kimse, kendisini "Etnik" bir kimliğe bürüyerek sormasın o hesabı.

Eğer o kimse, o hesabı, kendisini "Etnik" bir kimliğe bürüyerek sorarsa;

Karşınızdaki taraf da kendisini "Etnik" kimliğine bürüyerek savunacaktır ve size öyle karşılık verecektir.

 

Örneğin ben Yörüğüm/Türkmen kökenliyim.

Birisi bana kalkıp;

"Ya hu ben Kürdüm, sen de Türksün. Siz, sizin devletiniz, bizi Asimile ediyorsunuz!" diyerek bana hesap sorarsa,

Benim yukarıda bahsettiğim 500 yılın hesabını sormamam için bir engelim kalır mı?

Kalmaz...

 

Hatta derim ki;

"Madem ki sen Kürtsün, bende Türküm... Kürtlerin, Osmanlının adamlığını yaparak Kürtleştirdikleri, asimile ettikleri Türklerin hesabını ver bana! Veremiyorsan da bu yapılanları ödeşmek olarak kabul et; sus!"

 

Ama şöyle düşün, bana ;

"Osmanlıda olanlar Osmanlıda kalsın; ama bu çağda, kendi toplumunu etnik kimlikle ayırarak yanlış uygulamalarda bulunmak hatalı değil midir? İnsanlara kendi ana-babalarından öğrendikleri dillerini, kültürlerini yasaklamak insani midir?"

diye sorarsanız, benim olayı Etnik-Kimliğime bürümeden yanıtlamam daha olası ve uygun değil midir?

 

Bunları anlatmaya çalışıyorum

Ama anlatamıyorum sanırım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben insanların "Kürtler" ya da "Aleviler" olarak ayırmam...

Bir insan topluluğunu da bütün olarak karşıma alıp "Bunları beğenirim, şunları beğenmem" demem...

.

.

.

Bunları anlatmaya çalışıyorum

Ama anlatamıyorum sanırım...

 

O halde size sormak istiyorum sayin Tenqeriin:

 

Osmanlıda olanlar Osmanlıda kalsın; ama bu çağda, kendi toplumunu etnik kimlikle ayırarak yanlış uygulamalarda bulunmak hatalı değil midir? İnsanlara kendi ana-babalarından öğrendikleri dillerini, kültürlerini yasaklamak insani midir?"

 

Ve...

 

Bunu yapan kimdir?

Gundeme gelmesini ve tartisilabilmesini saglayan kimdir?

Nasil duzeltilebilir?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben insanların "Kürtler" ya da "Aleviler" olarak ayırmam...

Bir insan topluluğunu da bütün olarak karşıma alıp "Bunları beğenirim, şunları beğenmem" demem...

.

.

.

Bunları anlatmaya çalışıyorum

Ama anlatamıyorum sanırım...

 

Ve Kurtlerin kimseyi ZORLA asimile ettigini duymadim. Hatta Osmanli devrinde bile! Ama size sunu ornek olarak verebilirim: 20-30 yil once benim annemin koyu Karabas Koyu'ne (ki Diyarbakir Merkez'e bagli cok buyuk bir koydur) bir suru Turkmen yerlestirildi siyasi amacla, Kurtleri asimile etmek icin ve Kurt nufus artisinin onunu almak icin! (Ayni sey bir suru yore koyune ve kasabasina da yapildi, zira bunun literaturdeki (edebiyet demek yanlis olur) orneklerini bulmak cok kolay!)Sonuc olarak hic bir zorlama olmadan tum Turkmenler Turkce yerine Kurtce konusmaya basladilar. Bu asimile ya da zoraki asimile olayi degildir... Ki gidip sorun yorede yasayan ve sonradan gelmis Turkmen dostlarimiza! Kesinlikle kendilerine hicbir sekilde zoraki asimile yapildigini soylemezler size!

 

Ha sunu da belirteyim, kimse Turkmen dostlarimiza "Turkmence konusmayi birakin, kendinize Kurt diyin, Turkmen demeyin" gibi zorlamalar da yapmadi! Kendi dillerini konusmalarini, kendi degerlerini yasamalarini da yasaklamadik Turkmen dostlarimizin! Kendimizden gorduk onlari! Bunu kendileri de itiraf ediyorlar! (Irak'taki Turkmen-Kurt catismasi da tamamen bir kiskirtmadir bana sorarsaniz, ki biz su an Turkiye'yi tartisiyoruz Irak'a sonra deginiriz)

 

Iste aradaki FARK!

 

Turklerin cogunlukta oldugu bir yorede yasiyorsam o zaman hayli hayli Turkce ogrenmem gerekir! Yok ama Kurtlerin cogunlukta oldugu bir yorede yasayacaksam, Kurtceyi ogrenmem gerekir! Bunun aksini yapmak pek akillica olmaz bence! Degil mi?

 

Gonullu yapilan ENTEGRASYON ile zoraki ASIMILASYON olayini birbirinden ayri tartismanizi oneriyorum size!

 

Diyarbakirli...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ve Kurtlerin kimseyi ZORLA asimile ettigini duymadim. Hatta Osmanli devrinde bile!

 

İşinize gelmediği için duymamış olabilirsiniz diye düşünüyorum...

Ya da size, işlerine yarayacak olanları öğretmişlerdir!

Bilemem...

 

Ama ne yazık ki söylediklerim gerçektir...

Eğer biraz yorum ve bilgi edinebilme yetiniz varsa;

Anlattığım dönemi ve süreci araştırırsınız ve kendiniz görürsünüz...

 

1402 Ankara Savaşı'ndan Yavuz Selim'in Halifeliği aldığı döneme kadarki süreci inceleyin;

Hem tarihsel ve hem de Toplumsal açıdan...

Aralarında neden-sonuç ilişkisi kurun...

Kürtlerin bölgede niçin kayırılmış olduklarını bir yordayın, araştırın...

Göreceksiniz...

 

Ardından da Abdülhamit'in politikalarını ve Hamidiye Alaylarını inceleyin...

Yine göreceksiniz...

Bir yerlerden sallamıyoruz bunları ve bu söylediklerimi araştırmak hiç zor değil...

 

Hiç olmazsa;

Selçuklu ve Osmanlı hanedanlıklarından beridir Anadoluda tüm Ermeni, Rum ve Arap nüfusları değişirken, Kürt Aşiretleri niçin yapılarını hep korumuşlar bunu bir sorgulayın yaa?

Nasıl koruyabilmişler?

"Ya da o bölgelere hakim devletler niçin ve kimlere karşı Kürtlerin bu yapısının korunmasını sağlamış?"

diye sormak daha doğrudur soruyu...

 

Araştırın, inceleyin...

Ondan sonra bana gelin "aman efendim ben duymadım" deyin olur mu?

 

Ama hiç şaşırmadım açıkçası;

Bunu kabul edemeyeceğinizi öngörüyordum...

 

Bir MHP'li Türk Etnik-Milliyetçisine de;

"Sen Osmanlıyı nasıl savunabilirsin, yüzlerce yıl Türkleri asıl Asimile ve Katleden onlardı" dediğimde, onlar da kabul edemiyorlar; komik...

Çünkü kendilerine öğretilenlerin ya da sizin gibi duyduklarının dışına çıkamıyorlar; çıkmaktan korkuyorlar; işlerine gelmiyor ne yazık ki...

 

Onlar Osmanlı'ya; Türkleri asimile etmeyi yakıştıramıyor...

Siz de Kürt Aşiretlerine; bu yaptıklarını yakıştıramıyorsun...

Ama yaptılar işte; tarih önümüzde apaçık duruyor...

 

Etnik-Milliyetçinin farkı yoktur Etnik-Milliyetçiden...

Farketmiyorsun ama düşünce dünyalarını sevmediğin insanlara benziyor düşünce dünyan...

 

Ama size sunu ornek olarak verebilirim: 20-30 yil once benim annemin koyu Karabas Koyu'ne (ki Diyarbakir Merkez'e bagli cok buyuk bir koydur) bir suru Turkmen yerlestirildi siyasi amacla, Kurtleri asimile etmek icin ve Kurt nufus artisinin onunu almak icin! (Ayni sey bir suru yore koyune ve kasabasina da yapildi, zira bunun literaturdeki (edebiyet demek yanlis olur) orneklerini bulmak cok kolay!)Sonuc olarak hic bir zorlama olmadan tum Turkmenler Turkce yerine Kurtce konusmaya basladilar. Bu asimile ya da zoraki asimile olayi degildir... Ki gidip sorun yorede yasayan ve sonradan gelmis Turkmen dostlarimiza! Kesinlikle kendilerine hicbir sekilde zoraki asimile yapildigini soylemezler size!

 

Ha sunu da belirteyim, kimse Turkmen dostlarimiza "Turkmence konusmayi birakin, kendinize Kurt diyin, Turkmen demeyin" gibi zorlamalar da yapmadi! Kendi dillerini konusmalarini, kendi degerlerini yasamalarini da yasaklamadik Turkmen dostlarimizin! Kendimizden gorduk onlari! Bunu kendileri de itiraf ediyorlar! (Irak'taki Turkmen-Kurt catismasi da tamamen bir kiskirtmadir bana sorarsaniz, ki biz su an Turkiye'yi tartisiyoruz Irak'a sonra deginiriz)

 

Iste aradaki FARK!

 

Turklerin cogunlukta oldugu bir yorede yasiyorsam o zaman hayli hayli Turkce ogrenmem gerekir! Yok ama Kurtlerin cogunlukta oldugu bir yorede yasayacaksam, Kurtceyi ogrenmem gerekir! Bunun aksini yapmak pek akillica olmaz bence! Degil mi?

 

Gonullu yapilan ENTEGRASYON ile zoraki ASIMILASYON olayini birbirinden ayri tartismanizi oneriyorum size!

 

Diyarbakirli...

 

Diyarbakırlı...

Ben sence "Gönüllü Yapılan Bir Entegrasyon"dan mı bahsediyorum?

 

Hamidiye Alaylarını anlattım...

 

Alaylar, bir Kürt Beyinin önderliğinde kuruluyor, kurduruluyor...

Bu kuruluşların amaçları ve koşulları var:

-Alaya katılırsanız, nerede ikamet ederseniz orada kalıyor ve orada savaşıyorsunuz.

Ama katılmazsanız nerede cephe açılmışsa oraya sürülüyor, gönderiliyorsunuz.

-Alaya katılırsanız, belirli vergilerden muaf tutuluyor aileniz.

Ama katılmazsanız Vergi vermek zorundasınız.

-Alaya katılırsanız, Askeri Mahkemede yargılanıyorsunuz ve bağlı olduğunuz Aşiret Reisi sayesinde mahkemeden beraat etme olasılığınız yüksek.

Ama katılmazsanız sivil mahkemede yargılanıyosunuz işlediğiniz suçta ve beraat etmeniz imkansız.

-Kürt Reisinin önderliğinde Alay kurulursa, Reise "Paşalık" ünvanı veriliyor.

-Kürt Reisi önderliğinde Alay kurulursa, Reise toprak veriliyor.

-Alaya katılan, özellikle Beylerin, çocukları İstanbul'da açılan özel mekteplerde okuyup ileride Askeri ünvanlar ve dereceler alarak mezun oluyorlar.

-Alaya katılan beylere, bölgelerinin vergilerini toplama görevi de veriliyor.

 

-Alayların görevi; Ermeniler ile mücadele etmek ve Kürt Aşiretleri özellikle yapılandırılıyor; yerel güçlerden...

 

Yani Alaya katılırsan yani Reise sığınırsan amenna;

Bu haklardan yararlanıyorsun...

 

Ama Alaya katılmazsan yani Reise sığınmazsan;

Hem ailen vergilendirmelerden dolayı gittikçe yoksullaşıyor,

Hem de sen taa başka cephelerde, sıradan bir er olarak en önce şehit oluyorsun; kaçınılmaz olarak...

 

Her iki durumda da silinip gidiyorsun;

Çünkü Alaya yani Reise sığınırsan, onlara benzemek, onlardan olmak zorundasın...

Benliğini kaybediyorsun ki; nitekim öyle oldu...

 

Ayrıca, Aşirete katılmadın, ailende sıradan hayatını sürüyor mu?

Bölgenin vergisini toplama yetkisi ve senin üzerindeki karar yetkisi Aşiret Reisinde...

Senin ailenden hoşlanmadı mı?

Vergiyi yüksek koyuyor...

Seninle uğraşıyor...

 

Sayın Diyarbakırlı...

Cumhuriyet Tarihinde, hiç Kürtlere böyle katı ve onları bu kadar zorlayıcı bir uygulama yapıldığını gördün mü?

Hem bu sadece son yüzyılda;

Abdülhamit zamanında olanları...

Daha önce yerel vilayet kanunları ile neler neler yapılıyor...

Ondan önceki padişahlar; Yavuz Selim... vs...

 

 

Bak hala Etnisiteye sıkışmış haldesin...

Hala oradan dem vuruyorsun...

 

Tarafsız ve salt bir insan olarak düşün;

Git nereden araştırıyorsan bu Hamidiye Alaylarını ve düzenlenmelerini araştır, öğren...

 

Bir insan olarak;

Türklere o dönemde ve daha öncesinde yapılan Yasal Zorlamalara ve Kürt Aşiretlere verilen ayrıcalıklara dayalı Asimilasyona

Ve Kürt Aşiretlerinin onları yok etmesine,

Benliklerini değiştirmeye zorlamalarına

"Gönüllü Entegrasyon" diyebileceksen hala ve "Gönüllü Entegrasyon" ile bir tutabileceksen,

Ve eğer için, vicdanın bunu kaldırabilecekse;

Sana yemin ediyorum, bırak "Kürt Sorunu Vardır" dememi;

"Senin her söylediğine koşulsuz imzamı atacağım"

Bu kadar da net konuşuyorum...

(araştırmanı yaparken Umumi Müfettişlikler'in tespitlerine ve konferans kayıtlarına bakmayı da unutma; çok daha net bilgileri oradan bulabilirsin.)

 

O süreçte ve yukarıda anlattığın olguda bile Türkler yine de "Türk Sorunu" vardır dememiş, söylediğine göre...

Her şeye karşın; ister istemez; zorla ya da gönüllü kaynaşmışlar, ne olursa olsun...

"Sorunumuz var Kürtlerle" dememişler...

Siz niye illa ki "Etnik" temelli bir sorun tanımlamamızı istiyorsunuz?

O Kürtleşen Türkleri, bu (sözde) sorunun neresine yerleştireceksin peki; bunu merak ediyorum...

 

Olaya:

"Bizi Asimile etmek için buraya Türkleri yerleştirdiler" diye bakıyorsun ve o insanlar da "Kürtleştikleri" için gurur duyuyorsun ki; bunu insani olarak hiç tasvip etmiyorum...

Ama olaya birde sizin oraya göçe zorlanan insanlar açısından bak?

Kendi toprağından sökülüp, Kürtlerin arasına yerleştirilmek o insanlar için çok hoşa giden bir şey midir sence?

Hadi onların oraya yerleştirilmesine içerledin de; sence o insanlar oraya göçtürülmekten çok zevk mi aldılar?

Onlara yapılmış bir haksızlık yok mu; Türk olmalarına karşın!?

 

Yukarıda özetlediğim Alaylarla ilgili maddeleri bir oku...

Sence bu maddeler uygulamaya konulduğunda karşımıza çıkacak şey;

Türkler açısından,

Çaresizlik midir?

Yoksa Gönüllü Entegrasyon mu?

 

Ve hala daha önce de sorduğum sorulara hiç yanıt vermedin; çok merak ediyorum...

Hayır, anlamıyorum;

Kürt Aşiretlere, bu anlattıklarımı konduramamanın nedeni nedir?

Neden kabul edemiyorsun onu anlamıyorum...

Sütten çıkmış ak kaşık mı sanıyorsun sen Osmanlıyı ve Kürt Aşiretlerini?

 

Açık ve net soruyorum:

Sen, Etnik-Milliyetçi misin?

Yoksa değil misin?

 

Neyse arkadaşım;

Seninle tartışmanın artık verimli olmadığını

Ve bana bir şey katmadığını,

Bana yeni bir edinim sağlamadığını düşünüyorum...

 

O yüzden size tartışmalarınızda başarılar dilerim.

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Günümüz Türkiye'sinde yasanan haksizligi düzeltmek isteyenlerin önce nasil düzelteceklerini burada acikca söylemeleri gerek. haksizliga ugrayanlarin haklarini arayanlar ya etnik millietcilikle suclaniyor yada bölücülükle. Kendilerinin de haksizliga karsin olduklarini söyleyenler önce bu haksizligin nasil giderilmesini anlatsinlar. Sonra dogal olarak yakin ve uzun gecmisimizde kimler neler yapmis gene beraber bakariz ve bundan da kacinmamak gerek. Kürt'ler gecmiste kendileri bir cok haksizlik yapmis bile olabilirler, hic bir halk ve toplum perpefkt degildir, ama hic bir zaman bu argumentler bizim baskalarinin hakkini halaa vermemeiz icin bir sebeb olmamalidir.

 

Osmanliyi irdeliyorsak bütünüyle irdeleyelim ve sonunda görecegiz nasil bir sömürgeci, gerici ve sadece issgalci bir güc oldugunu görecegiz. Dolayisiyla Osmanli sayesinde hala günümüzde bile bir cok sorunlarin oldugu, mesela komsularimizla, daha da iyi anlasilacak.

 

Dolayisiyla lütfen günümüz Türkiye'sinde olan haksizliklari nasil gideririrz onun önerilerini getirelim ve sonrasinda hep beraber gene hepimizin ayri ayri gecmiste ve günümüzdeki hatalarini ve yapmis olduklari günahlari konusalim, hemde seve seve.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürt Sorunu diye bir sorun yoktur...

Ancak siz illa ki bir sorun çıkartmak istiyorsanız, bu benim bileceğim bir iş değildir; yapabilirsiniz...

Diyarbakırlı'nın savladığı gibi;

Bu ETKİ'niz, benim gibi düşünen çoğunluğu, bir TEPKİ olarak (sizi benimsemek yerine) sizin karşınızda yer almalarını sağlayabilir...

 

MHP'li bir milletvekili vardı, adını unuttum.

Kendisini ve partisini hiç sevmediğim halde, hemen hemen şöyle bir laf etmişti, sanırım Ceviz Kabuğu programında:

"Türkiye'de Türk kökenli halkın çok büyük bir bölümü, Kürtler'e 'Kardeş' gözü ile bakıyor. Ancak PKK gibi bir örgüt, Kürtleri korkutarak ya da kandırarak kanlı eylemlerle birbirine düşman etmeye çabalıyor. Kimi Kürtlerde buna prim veriyor. Kimi Kürtlerin 'Siz Türk'sünüz, biz 'Kürdüz' demesine karşın biz, 'hayır, aynı milletin evladıyız' diyoruz. Ancak korkuyorum ki birgün Türkler öyle bir hale gelecektir ki; 'Evet, gerçekten de siz Kürtsünüz, biz Türküz' diyecekler."

 

Aşağı yukarı buna denk bir söylemdi, konuşmasının tamamı...

 

Kendisine hak vermek istemiyorum açıkçası Mavi...

 

Kürt Sorunu var dostum,

 

Öyle bir sorun ki,sadece güvenlik önlemleri ile örtbas edilmiş,canlara malolmuş,bedel ödetmiş,köyleri yakmış,devletin kendisiyle bile terör estirmiş.

 

Şimdi açık olun,bu ülkede yoksulluğun ve cehaletin en keskin yaşandığı bölge neresi?

 

Hemen diyeyim;benim doğduğum coğrafya...Doğu!

 

Neden mi...?

 

Çünkü PKK yakarken okulları,devlete sığınanları PKK ilan edenler vardı bu coğrafyada.

 

Çünkü,güvenlik diye evlerinden edilen insanlar bu coğrafyada kaderine terkediliyordu.

 

Çünkü,koruyuculuk denilen bir sistemin ahkam kesilmişliğe döndüştüğü bir coğrafyaydı burası...

 

Sadece bir Kürt olarak,yaşadıklarım ve tanıklığımla size bu sorunun ne olduğunu sayfalar dolusu yazabilirim.

 

Ve siz,az önceki iletilerden anladığım kadarıyla yüksek lisans yapıyorsunuz.Eğitimin gücüne olan inancımdan dolayı sizden empati yapmanızı istesem...

 

Dostum,

 

Bu ülkede iyi vatandaş olmaının koşulu Türk olmak(değilsen bile öyle olduğunu düşünmek) ve belirlenen sınırlarda inancını yaşamaktır.

 

Aksisi oldu mu,siz bir vatan haini olabiliyorsunuz.

 

Gelin biraz tarihe dönelim;ne diyor Hitler Almanyası yada İtalyan Faşizmi;

 

"Asli olan devlettir" ve devam ediyor;

 

"Devlet için üç büyük tehlike vardır;devlet içinde ki sınıfsal mücadaleler,devlet içindeki tehlikeli güçler ve devlet dışındaki tehlikeli güçler"

 

Faşist devletler çözümü yok etmede bulmuşlardır.Bakın,Yahudlerin katledilişine...

 

Ya bizim ülkemizde...?

 

Faşizmin kendisi bile aranacak bir dilde;faşizmde en azından başka etnikler kabul edilir;yokedilme pahasına.

 

Bizim ülkemizde yılarca Kürtler yok sayıldı,dilleri yasaklandı.

 

Hala bu ülkede heran patlayacak bir doğu varsa,bu Kürt sorunun olduğunun en iyi kanıtıdır.

 

PKK, umrumda değil.Benim için Kürt olmak da çok önemli değil.Gelin bir Diyarbakır'a.Orada köyleri yakılanların nasıl da devlete düşman olabileceklerini çok iyi görebilisiniz.Benim için önemli olan sadece bu insanlar.Kürt olmaının bedelini bir şekilde ödemenin ne olduğunu bilmeden yazıp çizmek çok da hoş değil.

 

Şimdi size örnekler sıralamanın anlamı yok;İHD tarafından belgelerle sunulan Kürt Sorununu görmek için size OHAL Dönemini anlatan kitapları okumanızı rica etsem...

 

Kürt Sorunun çözümü halklardan geçer;Kürt ve Türk halkı birbirine yabancı kaldıkça bu sorun çözülmez.Siyasi,sosyal,ekonomi ve kültürel çözümleri, es geçtim;maalesef bu çözümlere önayaklık edecek bir siyasi anlayışımız da yok;onun için yine halklar;sadece halklar...

 

saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürt Sorunu var dostum,

---------------

PKK, umrumda değil.Benim için Kürt olmak da çok önemli değil.Gelin bir Diyarbakır'a.Orada köyleri yakılanların nasıl da devlete düşman olabileceklerini çok iyi görebilisiniz.Benim için önemli olan sadece bu insanlar.Kürt olmaının bedelini bir şekilde ödemenin ne olduğunu bilmeden yazıp çizmek çok da hoş değil.

---------------

Kürt Sorunun çözümü halklardan geçer;Kürt ve Türk halkı birbirine yabancı kaldıkça bu sorun çözülmez.Siyasi,sosyal,ekonomi ve kültürel çözümleri, es geçtim;maalesef bu çözümlere önayaklık edecek bir siyasi anlayışımız da yok;onun için yine halklar;sadece halklar...

 

Halklar değil...

"Ulus"...

 

Kürtleri hangi noktada Türklerden ayırt edebiliyorsun da ayrı bir "Halk" olarak dile getiriyorsun?

Ayrı dili konuşuyor olması mıdır onları farklı ve ayrı kılan?

 

Ya hu dili geç; adamlar 1000 yıldır içiçe yaşamış.

Kürtler Türkleşmiş;

Türkler Kürtleşmiş...

Bunları neye göre birbirinden ayırıp Türk-Kürt diye adlandırabiliyorsun?

 

1000 yıllık birlikte yaşamaları ve içteş olmaları, ayıramayacağımız kadar karışmaları değil midir onları "Ulus" yapan?

 

Her şeye karşın benim bir anlatabilme sorunum olduğunu düşünerek yeniden anlatıyorum;

"Etnik Kimliğe" bürüdüğünüz bir sorunu,

Nasıl olur da "İki halk" olarak ayırdığınız öğelerin kardeşçe çözebileceğini sanıyorsunuz?

 

Hala "Kürt Sorunu" vardır diyerek Etnik Temele oturtuyorsunuz.

Bir Türk kökenli kimsenin çıkıp "O zaman sen bana bir Türk sorunu ortaya çıkarırsın" demesine yol açmaz mı bu?

Etnik-Kafatası Türkçülüğü yapanlar, aynı nedenden dolayı bunu yapmıyorlar mı?

 

Aynı süreci ters çevir;

Türk Etnik-Milliyetçiliği de Kürt Etnik-Milliyetçiliğini beslemiyor mu?

 

Olgu bir "Kürt Sorunu" olmadığı gibi,

Ayrı Etnik-Milliyetçilikler birbirlerini beslerler, bu kaçınılmazdır.

Örnek verdiğin Hitler Almanyasında da bu böyle olmuştur, başka bir yerde de bu böyle olmuştur.

 

Çünkü kişi kendi doğacağı ırkı seçemez

Ama yapabileceği en kolay şey;

Kendi ırkına duyduğu aidiyeti kutsamaktır.

 

O yüzden Etnik-Milliyetçilik en kolay Emperyalist Silahtır...

 

 

Devlet özellikle 80 döneminde yaptığı hataların hesabını verecekse;

Bu hesabı tüm Ulusa karşı verecektir;

Kürtlere karşı değil...

 

Devletten o dönemin adına hesap sorulacaksa;

O hesap Ulus adına sorulacaktır;

Kürtlük adına değil...

 

Sen ortaya "Kürt Sorunu" diyerek çıkarsan,

Benim seni dışlamamam için hiç bir nedenim kalmaz...

 

Sen ortaya "Kürt Sorunu" diyerek çıkarsan,

Bende sonuçta doğal olarak Etnik bir Kimliğe sahip olduğum için

Senden hesap sorarım...

 

Sen o hesabı Ulus adına değil de, kendi adına sorarsan

Benim seni sahiplenmem ve o hesabı birlikte sormamız için bir neden kalmaz.

Türk, Çerkez ya da Lazların da Kürtleri yanlız bırakmasının nedeni TAM OLARAK BUDUR.

 

Aynı Ulusun evladı olmana karşın, sen sorunu Irka indirgersen;

Aynı Ulusun ferdi olan ama başka Irktan ona bir Laz, Çerkez ya da Türkmen seni niçin desteklesin?

Ve sen nasıl olurda sorunu "Kürde" indirgerken,

Türk ırkından olan birisine "Benim hakkımı savun/tanı" diyebilirsin?

Bunu nasıl bekleyebilirsin?

O kimse de sana geçmişin hesabını sormaz mı?

 

Aynı Ulusa mensup ama ayrı dil konuşan insanlar elbette olacaktır.

Bu bir engellemeye maruz kalırsa;

Demektir ki, engelleyenler, o topluluğu "Ayrı bir etnik kimlik" olarak düşünme hatasına kapılmıştır.

Evet, bu bir hatadır ve bu hatayı halletmenin yolu,

Aynı biçimde Etnik-Milliyetçi bir düşünce ve benimseyiş ortaya koymak değildir.

 

O hatayı yapanlar;

"Sen Kürtsün, senin dilini yasaklıyorum" diyerek, sizi ayrı mı görüyor?

Burada hatanın temeli, senin dilini yasaklamasından önce,

Seni ayrı bir kimlik olmaya itmesidir...

Ancak siz "Ben bu ulusun ferdiyim" demekten önce,

"Ben bir Kürdüm" diyerek sorunun adını etnisiteye atıyorsanız eğer,

Size o haksızlığı yapan kimselerin düştüğü temel hataya düşmüş olursunuz

Ve sorunu çözmek bir yana

Daha da aşılmaz bir uçurum açarsınız.

Çünkü Kürtlerle sorunu olmayan insanlar da kendilerini, kendi etnik kimlikleri ile tanımlamaya başlar.

Çünkü, sorunun adını "Kürt Sorunu" koyduğunda, talep ettiğin şey "Kürt Hakkı" gibi bir ayrıklıktır.

Diğer insanlar da "Benim Kürtten neyim eksin, neden Türk hakkı, Laz hakkı, Çerkez Hakkı olmasın" diyecektir...

Böylelikle birliktelik ve kardeşlik yerine, bireylerin önemsediği asıl şey

Farklılıklar olur...

Bu; farklılıkların korunması değildir.

Bu; bizi, Farklılıkların tanımlamasına götürecek yanılgıdır...

Kendimizi ise farklılıklarımızla tanımladığımız anda, bu Ulus'a Ulus diyebileceğimiz hiçbir şey kalmaz.

Bir Laz'ın Çerkeze, Çerkezin Kürde, Kürdün Türke, Türkün de onlara karşı bir sorumluluk duygusu hissetmesini temelden bitirir, sonlandırır.

Sana karşı sorumluluk hissetmeyen bir birey, senin haklarını da savunmaz...

 

Oysa kendimizi benzerliklerimiz, ortaklıklarımız ve aynılıklarımızla tanımlamalıyız...

Aynı Ulusun bireyi olarak benimsemeliyiz birbirimizi...

 

İşte siz

Öncelikle bu ayrıntıyı göremediğiniz için "Kardeşlik" dileğinizde samimi değilsiniz,

Ve işte tam da bu yüzden hiç bir sorun hallolamayacak.

 

Çünkü o sorunun temelinde;

Size bakanların ve sizin baktıklarınızın yanlış anlamlandırmaları yatıyor...

 

Yıllardır, Türk Etnik-Milliyetçiliği ile Kürt Etnik-Milliyetçiliğinin birbirlerini beslediklerini nasıl göremiyorsunuz?

 

Bunu kavrayabilmeniz bu kadar zor mu?

Bu kadar saplantı haline getirmeyin,

Ya da açık açık söyleyin;

"Biz, aynı Ulusa karşı sorumluluk duymuyoruz, ayrıyız" diye...

En azından "Açık sözlüsünüz" diyeyim...

 

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Halklar değil...

.

.

.

Saygılarımla...

 

Tenqeriin kardes,

 

Bir ulusu olusturan iki ayri halkiz. Beznerligimiz cok zira yuzyillardir kaynastik karistik birbirimize! Ama oz degerlerimiz de cok, ki bu farklar KAVGA nedeni degil, zenginliktir.

 

Bence siz farkliliklarin KAVGA NEDENI olmasina alistigimiz icin, yani Turkiye insani boyle bir psikolojide oldugu icin iki halki ayri birer halk olarak gormek istemiyorsunuz. Bence siz de haklisiniz.

 

Ama gercekler sudur: Iki ayri halkiz, kardesce yasamis, ve aramizda milyonlarca hem turk hem Kurt kani tasiyan akrabalarimizin oldugu iki ayri halkiz, evet ayni ulustayiz ama iki ayri halkiz.

 

Bence Orta Dogu'da somurgeci Bati'nin ozellikle 1. Dunya Savasi'ndan sonra olusturugu PARCALA VE YONET sisteminden kaynaklanan bir psikoloji var.

 

- Siiler Sunnileri sevmez (halbuki bir sii ile bir sunni ayni seylere inanip teknik kucuk farkliliklari vardir, mesela bir ellerini baglayip namaz kilar oteki ise bunun Fars adeti oldugunu, Peygamberimizin ellerini baglamadan namaz kilmis oldugunu soyler)...

- Yahudi Muslumani sevmez (ki Orta Dogu Yahudisi kulturel olarak Orta Dogulududr. Beyaz bir ABDli ya da Rusya'li yahudi gibi degildir, yani yine bizim insanimiz). Bizler de Islam'dan once ya Samandik, ya Yahudi ya da Hristiyandik zamaninda sonucta degil mi?

- Musluman Yahudi'yi sevmez (ki bunu yegane nedeni kardes olan iki halkin ( Israilliler ve Filistinliler) birine tarafli davranmasidir Bati'nin, oteki aclik ve sefalet icindeyken, eziliyorken)... Yani Filistinliler de Islam'dan once Yahudiydi! Muzikleri, yemekleri hep ayni iki halkin da...

- Turk-Kurt kavgasi, hakeza!

 

Yani demek istedigim, aramizdaki kucuk farkliliklari ZENGINLIK olarak gorsek, ve Bati'nin istedigi KAVGA ve BOLUNME nedeni olarak gormesek o zaman sizin de iki ayri halki da bir halk gibi gorme isteme ihtiyaciniz olmaz!

 

Yani su psikolojiden kurtulmamiz lazim: Evet iki ayri halkiz ama bir butunun iki parcasiyiz! Orta Dogu halklari icin de gecerli bu! Nereye kadar aramizdaki farkliliklari KAVGA NEDENI ve TEHLIKE olarak gorup Bati'nin ekmegine yag surecegiz?

 

Bize bizden daha yakin kim var Turk ve Kurt olarak?

Avrupalilar kendi dertlerinde, sinirlarini kapatip birlesiyorlar AVRUPALI olmayanlara karsi. Bir cok ulke Turkiye'nin yuzde 10 kadar gelismemis bile olsa aliniyor AB'ye ama bizi almiyorlar!

ABD hakeza!

Kimsenin umrunda degiliz ki biz? Herkes kendi derdinde!

 

Bence sizin Turk ve Kurt halklarinin, bir Ulusu olusturan iki ayri halk oldugunu soylemeniz guzel ve gercekci olur! Bir suru ortak yanimiz var, bir suru de farkimiz ve bur farkliliklar kulturel zenginliktir. Gurur duymaliyiz hepimiz! :)

 

Diyarbakirli...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tenqeriin kardes,

 

Bir ulusu olusturan iki ayri halkiz. Beznerligimiz cok zira yuzyillardir kaynastik karistik birbirimize! Ama oz degerlerimiz de cok, ki bu farklar KAVGA nedeni degil, zenginliktir.

 

Bence siz farkliliklarin KAVGA NEDENI olmasina alistigimiz icin, yani Turkiye insani boyle bir psikolojide oldugu icin iki halki ayri birer halk olarak gormek istemiyorsunuz. Bence siz de haklisiniz.

 

Ama gercekler sudur: Iki ayri halkiz, kardesce yasamis, ve aramizda milyonlarca hem turk hem Kurt kani tasiyan akrabalarimizin oldugu iki ayri halkiz, evet ayni ulustayiz ama iki ayri halkiz.

 

Tartışma bitmiştir.

Etnik-Milliyetçi olan ve uzlaşma niyetinde olmayan bir kimse ile paylaşabileceğim hiç bir şey yoktur...

Şimdiye kadar kimseye karşı bu prensipten vazgeçmemişimdir,

Şimdiden sonra da vazgeçmem...

 

Bu Ulus sadece Kürt ve Türklerden oluşmuyor.

Laz, Çerkez, Pomak, Boşnak, Rum... hepsi var.

Bosna'da yaşanlardan daha çok Boşnak var Türkiye'de.

Kaflardan yaşayanlardan neredeyse daha çok Çerkez var.

Bulgaristan'da yaşayanlardan daha çok Pomak var.

 

Tartışacak bir şey kalmadı.

Bakış açınız çok keskin bir biçimde taraflı...

 

İyi tartışmalar...

Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tartışma bitmiştir.

.

.

.

Saygılarımla...

 

Bir butunu olusturan iki ayri halkiz dedim. Evet Rumlar da var, Ermeniler de var Araplar da var! Simdi yani bu dediklerimi nasil siz ETNIK MILLIYETCILIK ilan ediyorsunuz! :)

 

 

Neden bu kadar korkuyorsunuz aramizdaki farklardan? Farklilik zenginliktir! Neden tehlike olsun ki? Yine de ayni butunu olusturuyoruz onemli olan bu!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tartışma bitmiştir.

.

.

.

Saygılarımla...

 

Ve size bir soru sorayim:

 

Eger Turk Kurt ayniysa ve o kanaatteyseniz, neden Turkiye diyoruz bu ulkeye de Kurdiye filan demiyoruz? Neden resmi dil Turkce ama Kurtce degil? Yani sizin TEK ULUS anlatimini anladik tamam, ne gib cozum oneriyorsunuz? Sizce TEK ULUS ANLATMIna gore bir kac hakltan olusan bir ulkeyi sadece bir halkin adi ile anmak, ve resmi dil olarak sadece adi anilan halkin dilini ele almak yanlismidir degil midir? Iste gercekler... Simdi sorun bu mantik ETNIK MILLIYETCILIK midir degil midir!

 

Hayir iste etnik milliyetci diye bagiriyorsunuz, neden hala etnik milliyetciligi savunuyorsunuz? Bizim tek degimiz, milliyetcilik olmasin Turk kadar Kurt olarak da yasayabilelim hepimiz. Her Turk bir kac kelime Kurtce konussun! Ne guzel olur! Siz hala ETNIK MILLIYETCILIK diyor baska sey demiyorsunuz.

 

Milliyetcilik zaten her zaman ETNIKTIR! Sizin ayri kategorilerini yaratma cabalariniz da dogru degil! Gercekci degil!

 

Siz milliyetcilik korkusundan bir yandan herkes aynidir diyorsunuz ve GERCEK anlamda var olan farklari bile inkar ediyorsunuz (ki iki ayri halktir, ayri dilleri ve gecmisleri vardir bunlar gercek) diger yandan da ETNIK MILLIYETCILIK denen seye karsi cikiyorsunuz...

 

Tekrar ediyorum, Turkuyle, Kurduyle, Rumuyla, Ermenisyle, Suryanisiyle, Laziyla hepimiz ayri birer halkiz ama bir butunu olusturan halklariz! Yani aramizdaki farklar KAVGA nedeni ya da KORKU nedeni olmamalidir! Bu hep bizi bolenlerin isi! Bu psikolojiden kurtulmaniz lazim!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.